TEDxSydney
Gill Hicks: I survived a terrorist attack. Here's what I learned
Gill Hicks: Bir terör saldırısından sağ kurtuldum. İşte öğrendiklerim
Filmed:
Readability: 3.8
937,602 views
Gill Hicks'in hikâyesi, kaos ve nefretin küllerinden doğan bir merhamet ve insanlık hikâyesi. 7 Temmuz 2005 Londra terör saldırılarından sağ kurtulanlardan biri olarak o gün yaşanan olayların hikâyesini ve hayata devam etmeyi öğrenirken karşılaştığı çok önemli dersleri anlatıyor.
Gill Hicks - Survivor and activist
Gill Hicks has dedicated her life to being an advocate for peace. Full bio
Gill Hicks has dedicated her life to being an advocate for peace. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I could never have imagined
0
965
2542
19 yaşındaki bir intihar bombacısının,
00:15
that a 19-year-old suicide bomber
1
3531
3952
bana önemli bir ders vereceği
00:19
would actually teach me a valuable lesson.
2
7507
3681
hayatta aklıma gelmezdi.
00:24
But he did.
3
12640
1167
Ama oldu.
00:26
He taught me to never presume anything
4
14640
4619
Bana, tanımadığımız biri hakkında
00:31
about anyone you don't know.
5
19283
3140
hiçbir zaman peşin hükümlü olmamak
gerektiğini öğretti.
gerektiğini öğretti.
00:36
On a Thursday morning in July 2005,
6
24414
4129
Temmuz 2005'te bir perşembe sabahı,
00:40
the bomber and I, unknowingly,
7
28567
3058
bombacıyla birlikte,
birbirimizden habersizce
birbirimizden habersizce
00:43
boarded the same train carriage
at the same time,
at the same time,
8
31649
4547
aynı saatte, aynı vagona bindik.
00:48
standing, apparently, just feet apart.
9
36220
4463
Birbirimizden bir adım ötede duruyorduk.
00:54
I didn't see him.
10
42345
1150
Onu fark etmemiştim.
00:56
Actually, I didn't see anyone.
11
44185
1791
Aslında hiç kimseyi fark etmemiştim.
00:58
You know not to look
at anyone on the Tube,
at anyone on the Tube,
12
46000
2587
Metroda hiç kimseye
bakmamak gerektiğini bilirsiniz.
bakmamak gerektiğini bilirsiniz.
01:00
but I guess he saw me.
13
48611
3301
Ama sanırım o beni görmüştü.
01:04
I guess he looked at all of us,
14
52916
3041
Sanırım eli bombanın düğmesinin
üzerinde beklerken
üzerinde beklerken
01:08
as his hand hovered
over the detonation switch.
over the detonation switch.
15
56687
4214
hepimize baktı.
01:14
I've often wondered: What was he thinking?
16
62439
4445
O an ne düşündüğünü
çok defa merak etmişimdir.
çok defa merak etmişimdir.
01:18
Especially in those final seconds.
17
66908
3357
Özellikle de o son saniyelerde.
Bunun kişisel olmadığını biliyorum.
01:24
I know it wasn't personal.
18
72765
1609
01:26
He didn't set out to kill
or maim me, Gill Hicks.
or maim me, Gill Hicks.
19
74977
4017
Beni, Gill Hicks'i öldürmek ya da
sakatlamak için yola çıkmamıştı.
sakatlamak için yola çıkmamıştı.
01:31
I mean -- he didn't know me.
20
79018
1753
Yani beni tanımıyordu.
01:33
No.
21
81758
1174
Hayır.
01:35
Instead, he gave me
22
83666
2946
Onun yerine
01:38
an unwarranted and an unwanted label.
23
86636
4605
bana sebepsiz ve istenmedik
bir yafta yapıştırdı.
bir yafta yapıştırdı.
01:44
I had become the enemy.
24
92272
3380
Ben onun düşmanı oldum.
01:49
To him, I was the "other,"
25
97390
3576
Ona göre, ben "öteki"ydim.
01:52
the "them," as opposed to "us."
26
100990
2697
"Biz"e karşılık "onlar".
01:57
The label "enemy" allowed him
to dehumanize us.
to dehumanize us.
27
105581
5274
"Düşman" yaftası onun bizi
kişiliksizleştirmesine neden oldu.
kişiliksizleştirmesine neden oldu.
02:03
It allowed him to push that button.
28
111674
2427
Onun, o düğmeye basmasına yol açtı.
02:07
And he wasn't selective.
29
115339
2167
Seçici değildi.
02:10
Twenty-six precious lives were taken
in my carriage alone,
in my carriage alone,
30
118875
5183
Sadece, benim bulunduğum vagonda
26 kişi hayatını kaybetti.
26 kişi hayatını kaybetti.
02:17
and I was almost one of them.
31
125042
1928
Ben de az daha onlardan biri oluyordum.
02:20
In the time it takes to draw a breath,
32
128855
2741
Nefes almanın zor olduğu o anlarda,
02:23
we were plunged into a darkness so immense
33
131620
3670
adeta elle tutulabilir,
02:27
that it was almost tangible;
34
135314
2382
muazzam bir karanlığın içine dalmıştık.
02:29
what I imagine wading
through tar might be like.
through tar might be like.
35
137720
4359
Katranın içinde yürümek gibiydi.
02:35
We didn't know we were the enemy.
36
143398
2050
Bizim, düşman olduğumuzu bilmiyorduk.
02:38
We were just a bunch of commuters
who, minutes earlier,
who, minutes earlier,
37
146321
4058
Birkaç dakika önce,
metronun görgü kurallarına uyan
metronun görgü kurallarına uyan
02:42
had followed the Tube etiquette:
38
150403
2484
bir grup yolcuyduk sadece.
02:44
no direct eye contact,
39
152911
2206
Direkt olarak göz teması kurmak yok,
02:47
no talking
40
155141
1150
konuşmak yok
02:48
and absolutely no conversation.
41
156894
2872
ve kesinlikle sohbet etmek yok.
02:53
But in the lifting of the darkness,
42
161948
2953
Ama karanlığın kalkmasıyla birlikte
02:57
we were reaching out.
43
165776
1625
elimizi uzatıyorduk.
03:00
We were helping each other.
44
168179
1512
Birbirimize yardım ediyorduk.
03:02
We were calling out our names,
45
170808
2461
Sanki yoklama yapar gibi
03:05
a little bit like a roll call,
46
173293
2151
isimlerimizi söylüyor
03:08
waiting for responses.
47
176389
2277
ve karşılık bekliyorduk.
03:12
"I'm Gill. I'm here.
48
180559
2663
"Ben Gill. Buradayım."
03:17
I'm alive.
49
185111
1310
"Hayattayım."
03:20
OK."
50
188279
1189
"Tamam."
03:23
"I'm Gill.
51
191697
1186
"Ben Gill."
03:25
Here.
52
193679
1196
"Buradayım."
03:28
Alive.
53
196318
1309
"Hayattayım."
03:31
OK."
54
199329
1195
"Tamam."
03:35
I didn't know Alison.
55
203096
2541
Alison'ı daha önceden tanımıyordum.
03:38
But I listened for her check-ins
every few minutes.
every few minutes.
56
206399
4242
Ama birkaç dakikada bir
onun kendi ismini söylemesini dinledim.
onun kendi ismini söylemesini dinledim.
03:43
I didn't know Richard.
57
211340
1618
Richard'ı da tanımıyordum.
03:45
But it mattered to me that he survived.
58
213839
2889
Ama hayatta kalmış olması
benim için önemliydi.
benim için önemliydi.
03:50
All I shared with them
59
218752
1794
Onlarla ismimden başka
03:52
was my first name.
60
220570
1483
bir şey paylaşmamıştım.
Benim, Tasarım Konseyi'nde
03:55
They didn't know
61
223013
1151
03:56
that I was a head of a department
at the Design Council.
at the Design Council.
62
224188
3523
daire başkanı olduğumu bilmiyorlardı.
04:01
And here is my beloved briefcase,
63
229185
3557
İşte bu da o sabahtan kurtarılan
04:04
also rescued from that morning.
64
232766
2451
çok sevgili çantam.
04:08
They didn't know that I published
architecture and design journals,
architecture and design journals,
65
236479
3966
Mimarlık ve tasarım dergileri
yayımladığımı,
yayımladığımı,
04:12
that I was a Fellow
of the Royal Society of Arts,
of the Royal Society of Arts,
66
240469
3316
Kraliyet Sanat Cemiyeti üyesi
olduğumu bilmiyorlardı.
olduğumu bilmiyorlardı.
04:15
that I wore black --
67
243809
1465
O gün siyah giydiğimi,
04:18
still do --
68
246695
1166
-hâlâ giyiyorum-
04:20
that I smoked cigarillos.
69
248566
2556
puro içtiğimi bilmiyorlardı.
04:23
I don't smoke cigarillos anymore.
70
251888
2303
Artık puro içmiyorum.
04:26
I drank gin and I watched TED Talks,
71
254215
4184
Cin içtim ve TED Konuşmaları izledim.
04:30
of course, never dreaming
that one day I would be standing,
that one day I would be standing,
72
258423
6206
Tabii ki, günün birinde
protez bacaklarımla burada durup
protez bacaklarımla burada durup
04:37
balancing on prosthetic legs,
73
265593
2895
bir konuşma yapacağımı
04:40
giving a talk.
74
268512
1157
hiç düşünmemiştim.
04:42
I was a young Australian woman
doing extraordinary things in London.
doing extraordinary things in London.
75
270651
5644
Londra'da sıra dışı şeyler yapan
Avustralyalı genç bir kadındım.
Avustralyalı genç bir kadındım.
04:48
And I wasn't ready for that all to end.
76
276319
2833
Her şeyin birden bitmesine hazır değildim.
04:52
I was so determined to survive
77
280882
3158
Hayatta kalmaya o kadar kararlıydım ki,
04:56
that I used my scarf to tie tourniquets
around the tops of my legs,
around the tops of my legs,
78
284064
5202
eşarbımı bacaklarımın üstüne
turnike yapmak için kullandım.
turnike yapmak için kullandım.
05:01
and I just shut everything
and everyone out,
and everyone out,
79
289290
5333
Odaklanmak, kendimi dinlemek ve
05:07
to focus, to listen to myself,
80
295345
3260
sadece içgüdülerim tarafından
yönlendirilmek için
yönlendirilmek için
05:10
to be guided by instinct alone.
81
298629
3134
kendimi her şeye ve herkese kapattım.
05:15
I lowered my breathing rate.
82
303085
2094
Nefes alışverişimi yavaşlattım.
05:17
I elevated my thighs.
83
305847
1780
Bacaklarımı yüksek bir yere koydum.
05:19
I held myself upright
84
307651
1668
Kendimi dik konuma getirdim
05:21
and I fought the urge to close my eyes.
85
309343
3670
ve gözlerimi kapatmamak için direndim.
05:26
I held on for almost an hour,
86
314681
3332
Neredeyse bir saat boyunca bekledim.
05:31
an hour to contemplate
the whole of my life
the whole of my life
87
319030
4381
Bu bir saatte, bu noktaya kadar olan
05:35
up until this point.
88
323435
1796
bütün hayatımı düşündüm.
05:39
Perhaps I should have done more.
89
327199
3079
Belki de daha fazla şey yapmam lazımdı.
05:43
Perhaps I could have
lived more, seen more.
lived more, seen more.
90
331223
3204
Belki daha fazla yaşamalıydım,
daha fazla görmeliydim.
daha fazla görmeliydim.
05:46
Maybe I should have gone running,
dancing, taken up yoga.
dancing, taken up yoga.
91
334451
4414
Koşuya çıkmalıydım, dans etmeliydim,
yoga yapmaya başlamalıydım.
yoga yapmaya başlamalıydım.
05:52
But my priority and my focus
was always my work.
was always my work.
92
340317
4938
Ama benim önceliğim ve odak noktam
her zaman işim olmuştu.
her zaman işim olmuştu.
05:57
I lived to work.
93
345279
1901
Çalışmak için yaşamıştım.
05:59
Who I was on my business card
94
347730
2807
Benim için önemli olan kartvizitimde
06:02
mattered to me.
95
350561
1270
kim olduğumdu.
06:05
But it didn't matter down in that tunnel.
96
353688
3610
Ama aşağıda, o tünelde
bunun bir önemi yoktu.
bunun bir önemi yoktu.
06:11
By the time I felt that first touch
97
359226
4470
Kurtarma görevlilerinden birinin
06:15
from one of my rescuers,
98
363720
2140
ilk dokunuşunu hissetiğimde
06:18
I was unable to speak,
99
366472
2117
konuşamadım.
06:20
unable to say even
a small word, like "Gill."
a small word, like "Gill."
100
368613
4979
"Gill" gibi kısa bir kelimeyi
bile söyleyemedim.
bile söyleyemedim.
06:27
I surrendered my body to them.
101
375183
2735
Bedenimi onlara teslim ettim.
06:29
I had done all I possibly could,
102
377942
2873
Ben yapabileceğim her şeyi yapmıştım,
06:32
and now I was in their hands.
103
380839
3696
şimdi onların ellerindeydim.
06:39
I understood
104
387091
1388
İnsanlığın aslında kim ve ne olduğunu
06:41
just who and what humanity really is,
105
389283
6198
hastaneye götürüldüğümde,
06:47
when I first saw the ID tag
106
395972
3199
bana verdikleri hasta künyesini
06:51
that was given to me
when I was admitted to hospital.
when I was admitted to hospital.
107
399195
3259
ilk kez gördüğümde anladım.
06:54
And it read:
108
402478
1174
Şöyle yazıyordu:
06:56
"One unknown estimated female."
109
404218
5270
"Bir bilinmeyen - tahminen kadın."
07:03
One unknown estimated female.
110
411162
4215
Bir bilinmeyen - tahminen kadın.
07:09
Those four words were my gift.
111
417004
2947
Bu dört kelime benim hediyemdi.
07:13
What they told me very clearly
112
421125
2747
Bana açıkça,
07:15
was that my life was saved,
113
423896
2705
sadece insan olduğum için
07:18
purely because I was a human being.
114
426625
3144
hayatımın kurtarıldığını söylüyorlardı.
07:22
Difference of any kind made no difference
115
430610
4184
Farklılığın hiçbir türü,
benim hayatımı ve tanımadıkları diğer
birçok insanın hayatını kurtarmak için
birçok insanın hayatını kurtarmak için
07:26
to the extraordinary lengths
that the rescuers were prepared to go
that the rescuers were prepared to go
116
434818
4557
olağanüstü mesafeler kat etmeye hazır olan
07:32
to save my life,
117
440129
1540
07:34
to save as many unknowns as they could,
118
442458
2723
ve kendi hayatlarını
bu uğurda tehlikeye atan
bu uğurda tehlikeye atan
07:37
and putting their own lives at risk.
119
445205
2332
kurtarma görevlileri için fark etmemişti.
07:40
To them, it didn't matter
if I was rich or poor,
if I was rich or poor,
120
448405
4171
Onlar için zengin ya da fakir olmamın,
07:45
the color of my skin,
121
453298
2141
tenimin renginin,
erkek mi yoksa kadın mı olduğumun,
07:47
whether I was male or female,
122
455463
1562
07:49
my sexual orientation,
123
457049
1897
cinsel yönelimimin,
07:51
who I voted for,
124
459613
1603
kime oy verdiğimin,
07:53
whether I was educated,
125
461240
1518
eğitimli olup olmadığımın,
07:54
if I had a faith or no faith at all.
126
462782
3689
inançlı mı yoksa tamamen inançsız mı
olduğumun bir önemi yoktu.
olduğumun bir önemi yoktu.
07:59
Nothing mattered
127
467409
1944
Değerli bir insan hayatı olmam dışında
08:01
other than I was a precious human life.
128
469377
4643
hiçbir şeyin önemi yoktu.
08:07
I see myself as a living fact.
129
475881
3480
Kendimi canlı bir kanıt olarak görüyorum.
08:12
I am proof
130
480223
2029
Ben,
08:14
that unconditional love and respect
can not only save,
can not only save,
131
482276
6728
koşulsuz sevgi ve saygının sadece
insan yaşamını kurtarmakla kalmayıp
insan yaşamını kurtarmakla kalmayıp
08:21
but it can transform lives.
132
489028
3041
onu dönüştürebileceğinin de bir kanıtıyım.
08:25
Here is a wonderful image
of one of my rescuers, Andy, and I
of one of my rescuers, Andy, and I
133
493226
4468
İşte beni kurtaran görevlilerden biri olan
Andy ile benim nefis bir fotoğrafımız.
Andy ile benim nefis bir fotoğrafımız.
08:29
taken just last year.
134
497718
1872
Daha geçen sene çekildi.
08:32
Ten years after the event,
135
500080
2561
Olaydan on yıl sonra
08:34
and here we are, arm in arm.
136
502665
2344
birlikte, kol kolayız.
08:39
Throughout all the chaos,
137
507559
2118
Bütün o kargaşa boyunca
08:41
my hand was held tightly.
138
509701
2840
elim sıkı sıkı tutulmuştu.
08:45
My face was stroked gently.
139
513200
2873
Yüzüm usulca okşanmıştı.
08:49
What did I feel?
140
517161
1412
Ne hissetmiştim peki?
08:51
I felt loved.
141
519541
1222
Sevildiğimi hissetmiştim.
08:53
What's shielded me from hatred
and wanting retribution,
and wanting retribution,
142
521685
4817
Beni düşmanlıktan
ve intikam istemekten alıkoyan,
ve intikam istemekten alıkoyan,
08:58
what's given me the courage to say:
143
526526
2989
bana, "Bu iş benimle birlikte bitiyor."
09:01
this ends with me
144
529539
2880
deme cesareti veren şey
09:06
is love.
145
534006
1191
sevgiydi.
09:08
I was loved.
146
536585
1998
Sevilmiştim.
09:13
I believe the potential
for widespread positive change
for widespread positive change
147
541234
6265
Neler yapabileceğimizi bildiğim için,
geniş çapta olumlu bir değişimin
geniş çapta olumlu bir değişimin
kesinlikle muazzam bir potansiyele
09:19
is absolutely enormous
148
547523
1580
09:21
because I know what we're capable of.
149
549127
2904
sahip olduğuna inanıyorum.
09:24
I know the brilliance of humanity.
150
552055
3197
İnsanoğlunun mükemmelliğini biliyorum.
09:27
So this leaves me with some
pretty big things to ponder
pretty big things to ponder
151
555930
3910
Bu da bana üzerinde düşünecek
bazı büyük şeyler
bazı büyük şeyler
09:31
and some questions for us all to consider:
152
559864
3402
ve hepimizin dikkate alması gereken
bazı sorular bırakıyor.
bazı sorular bırakıyor.
09:36
Is what unites us not far greater
than what can ever divide?
than what can ever divide?
153
564512
5873
Bizi birleştiren şey, bizi bölen şeylerden
çok daha büyük değil mi?
çok daha büyük değil mi?
09:43
Does it have to take
a tragedy or a disaster
a tragedy or a disaster
154
571663
3790
Tek bir tür olarak, insanoğlu olarak
09:47
for us to feel deeply
connected as one species,
connected as one species,
155
575477
4496
birbirimize derinden bağlı
hissetmemiz için
hissetmemiz için
illa bir felaket ya da afet mi
olması gerekiyor?
olması gerekiyor?
09:52
as human beings?
156
580902
1859
09:55
And when will we embrace
the wisdom of our era
the wisdom of our era
157
583755
5206
Saf hoşgörünün üstünden yükselmek
10:01
to rise above mere tolerance
158
589764
3370
ve biz onları tanıyana kadar yalnızca
bir yaftadan ibaret olan
bir yaftadan ibaret olan
10:05
and move to an acceptance
159
593931
2937
herkesi kabullenmek için
10:08
for all who are only a label
until we know them?
until we know them?
160
596892
5333
çağımızın bilgeliğini
ne zaman kucaklayacağız?
ne zaman kucaklayacağız?
10:15
Thank you.
161
603550
1160
Teşekkürler.
10:16
(Applause)
162
604734
6798
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Gill Hicks - Survivor and activistGill Hicks has dedicated her life to being an advocate for peace.
Why you should listen
Dr. Gill Hicks is considered to be one of the most thought provoking, powerful and life affirming speakers in Australia and the UK. She is globally known as a survivor of the London terrorist bombings on July 7, 2005. She survived, but suffered severe and permanent injuries, losing both legs from just below the knee.
Originally from Adelaide, Australia, Hicks has lived in London since 1991, however in 2012 Hicks returned to Australia where she operates nationally and internationally through her not for profit M.A.D. for Peace network and her public speaking work.
Her unique and compelling projects and initiative's, aimed at both deterring anyone from following the path of violent extremism and building sustainable models for peace, draw upon Hicks's previous roles within the Arts.
An impressive career before the bombings included being at the helm of some of the UK's most prestigious and respected institutions -- including publishing director of the architecture, design and contemporary culture magazine, Blueprint, director of the Dangerous Minds design consultancy and head curator at the Design Council. It wasn’t until after the bombings that Hicks decided to dedicate her life to being an advocate for peace. She has made it her mission to use her experiences and her new body form to positive effect.
In 2007 Hicks founded the not for profit organisation M.A.D. for Peace, a platform that connects people globally and encourages us to think of "Peace as a Verb," something that we have an individual responsibility to do every day.
In 2008 Hicks released her first book, One Unknown, named after the chilling label given to her as she arrived to hospital as an unidentified body. The book was shortlisted for the Mind Book of the Year Awards.
Since her return to Australia in 2012, Hicks has been recognised as South Australian, Australian of the Year 2015 and is Chair to the Innovation component for the Committee for Adelaide.
In 2013 Hicks welcomed her daughter, Amelie into the world. This, as she describes it, is her finest achievement and greatest acknowledgement of the brilliance and resilience of the human body.
Gill Hicks | Speaker | TED.com