ABOUT THE SPEAKER
Wade Davis - Anthropologist, ethnobotanist
A National Geographic Explorer-in-Residence, Wade Davis has been described as “a rare combination of scientist, scholar, poet and passionate defender of all of life’s diversity.”

Why you should listen

Wade Davis is perhaps the most articulate and influential western advocate for the world's indigenous cultures. A National Geographic Explorer-in-Residence, he has been described as “a rare combination of scientist, scholar, poet and passionate defender of all of life’s diversity.” Trained in anthropology and botany at Harvard, he travels the globe to live alongside indigenous people, and document their cultural practices in books, photographs, and film. His stunning photographs and evocative stories capture the viewer's imagination. As a speaker, he parlays that sense of wonder into passionate concern over the rate at which cultures and languages are disappearing -- 50 percent of the world's 7,000 languages, he says, are no longer taught to children. He argues, in the most beautiful terms, that language is much more than vocabulary and grammatical rules. Every language is an old-growth forest of the mind.  

Indigenous cultures are not failed attempts at modernity, let alone failed attempts to be us. They are unique expressions of the human imagination and heart, unique answers to a fundamental question: What does it mean to be human and alive? When asked this question, the peoples of the world respond in 7,000 different voices, and these collectively comprise our human repertoire for dealing with all the challenges that will confront us as a species over the coming centuries.

Davis is the author of 15 books including The Serpent and the RainbowOne River, and The Wayfinders. His many film credits include Light at the Edge of the World, an eight-hour documentary series produced for the National Geographic. In 2009 he received the Gold Medal from the Royal Canadian Geographical Society for his contributions to anthropology and conservation, and he is the 2011 recipient of the Explorers Medal, the highest award of the Explorers’ Club, and the 2012 recipient of the Fairchild Medal for Plant Exploration. His latest books are Into the Silence: The Great War, Mallory and the Conquest of Everest and The Sacred Headwaters: the Fight to Save the Stikine, Skeena and the Nass.

More profile about the speaker
Wade Davis | Speaker | TED.com
TED2008

Wade Davis: The worldwide web of belief and ritual

Wade Davis; Dünya genelindeki inanç ve ritüel ağı üzerine.

Filmed:
1,822,254 views

Antropolog Wade Davis bizi insan kılan dünya genelindeki inanç ve ritüel ağı üzerine derin düşüncelere dalıyor. Ruhani eylemleri dünyayı dengede tutan Büyük Ağabeyler adındaki bir grup Sierra Nevada yerlisinin, nefes kesen öykülerini ve resimlerini paylaşıyor.
- Anthropologist, ethnobotanist
A National Geographic Explorer-in-Residence, Wade Davis has been described as “a rare combination of scientist, scholar, poet and passionate defender of all of life’s diversity.” Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
You know, culturekültür was borndoğmuş of the imaginationhayal gücü,
0
0
4000
Bildiğiniz gibi, kültür hayal gücünden doğmuştur ve
00:16
and the imaginationhayal gücü -- the imaginationhayal gücü as we know it --
1
4000
3000
bizim bildiğimiz şekliyle hayal gücü,
00:19
camegeldi into beingolmak when our speciesTürler descendedindi
2
7000
3000
türümüzün atası Homo erectus soyundan
00:22
from our progenitorDede, HomoHomo erectuserectus,
3
10000
3000
geldiği zaman ortaya çıkmıştır ve bilinçle aşılanarak
00:25
and, infusedinfüzyon with consciousnessbilinç, beganbaşladı a journeyseyahat that would carrytaşımak it
4
13000
3000
dünyanın yaşanılabilir her köşesine
00:28
to everyher cornerköşe of the habitableyaşanabilir worldDünya.
5
16000
3000
taşınacağı bir yolculuğa başlamıştır.
00:31
For a time, we sharedpaylaşılan the stageevre with our distantuzak cousinskuzenler, NeanderthalMağara adamı,
6
19000
3000
Bir süre sahneyi, açıkça bir miktar farkındalık kıvılcımına sahip olan
00:34
who clearlyAçıkça had some sparkkıvılcım of awarenessfarkında olma,
7
22000
2000
uzak kuzenlerimiz Neandarteller ile paylaştık.
00:36
but -- whetherolup olmadığını it was the increaseartırmak in the sizeboyut of the brainbeyin,
8
24000
3000
Ancak, ister beynimizin hacminin artması,
00:39
or the developmentgelişme of languagedil,
9
27000
2000
dilin gelişimi veya
00:41
or some other evolutionaryevrimsel catalystkatalizatör --
10
29000
2000
bazı evrimsel katalizörler yoluyla olsun -
00:43
we quicklyhızlı bir şekilde left NeanderthalMağara adamı gaspingnefes nefese for survivalhayatta kalma.
11
31000
4000
hayatta kalma mücadelesi verirken kısa sürede Neandertal'i terkettik.
00:47
By the time the last NeanderthalMağara adamı disappearedkayboldu in EuropeEurope,
12
35000
3000
27,000 yıl önce ilk Neanderaller
00:50
27,000 yearsyıl agoönce,
13
38000
2000
Avrupa'da yok olduklarında,
00:52
our directdirekt ancestorsatalarımız had alreadyzaten,
14
40000
2000
İlk atalarımız zaten,
00:54
and for 5,000 yearsyıl,
15
42000
2000
5000 yıldır,
00:56
been crawlingemekleme into the bellygöbek of the earthtoprak,
16
44000
2000
iç yağı mumlarının alevinde
00:58
where in the lightışık of the flickerstitriyor of tallowdonyağı candlesmumlar,
17
46000
3000
üst Paleolitik dönemin muhteşem sanatını meydana
01:01
they had broughtgetirdi into beingolmak
18
49000
2000
getirdikleri bir dünya üzerinde
01:03
the great artSanat of the UpperÜst PaleolithicPaleolitik.
19
51000
2000
gezmekteydiler.
01:05
And I spentharcanmış two monthsay in the cavesmağaralar of southwestgüneybatısında FranceFransa
20
53000
3000
"Juniper Fuse" adında güzel bir kitap yazmış olan,
01:08
with the poetşair ClaytonClayton EshlemanEshleman, who wroteyazdı a beautifulgüzel bookkitap calleddenilen "JuniperArdıç FuseSigorta."
21
56000
3000
Clayton Eshleman isimli bir şair ile güneybatı Fransa'nın mağralarında iki ay geçirdim.
01:11
And you could look at this artSanat and you could, of coursekurs,
22
59000
2000
Bu sanata baktığınızda tabii ki bu sanatı
01:13
see the complexkarmaşık socialsosyal organizationorganizasyon
23
61000
2000
meydana getiren insanların
01:15
of the people who broughtgetirdi it into beingolmak.
24
63000
2000
kompleks sosyal organizasyonlarını görebilirsiniz.
01:17
But more importantlyönemlisi, it spokekonuştu of a deeperDaha derine yearningözlem,
25
65000
3000
Ancak daha önemlisi avlanma büyüsünden daha derin
01:20
something faruzak more sophisticatedsofistike than huntingavcılık magicsihirli.
26
68000
3000
çok daha sofistike bir özlemden söz ediyordu.
01:23
And the way ClaytonClayton put it was this way.
27
71000
2000
Clayton bunun şu şekilde açıkladı:
01:25
He said, "You know, clearlyAçıkça at some pointpuan,
28
73000
4000
Dedi ki" Biliyorsun, belli bir noktada açıkca,
01:29
we were all of an animalhayvan naturedoğa, and at some pointpuan, we weren'tdeğildi."
29
77000
2000
hepimiz hayvan doğasındaydık ve belli bir noktada ise, değildik.
01:31
And he viewedbakıldı proto-shamanismProto-Şamanizm as a kindtür of originalorijinal attemptgirişim,
30
79000
2000
İlk şamanizmi, geri döndürülemeyecek şekilde
01:33
throughvasitasiyla ritualayin, to rekindlealevlendirmek a connectionbağ
31
81000
3000
kaybolmuş olan bir bağlantıyı, rituel yoluyla
01:36
that had been irrevocablygeri dönülmez lostkayıp.
32
84000
2000
yeniden alevlendirmek olarak görmektedir.
01:38
So, he saw this artSanat not as
33
86000
2000
Böylelikle, bu sanatı avlanma büyüsü
01:41
huntingavcılık magicsihirli, but as postcardskartpostallar of nostalgianostalji.
34
89000
4000
olarak değil ancak nostalji kartpostalları olarak görmekteydi.
01:45
And viewedbakıldı in that lightışık,
35
93000
2000
Bu ışık altında bakıldığında tamamen
01:47
it takes on a wholebütün other resonancerezonans.
36
95000
2000
başka bir yankı almaktadır.
01:49
And the mostçoğu amazingşaşırtıcı thing about the UpperÜst PaleolithicPaleolitik artSanat
37
97000
2000
Üst Paleolitik sanat ile ilgili en şaşırtıcı şey ise
01:51
is that as an aestheticestetik expressionifade,
38
99000
3000
bir estetik ifade biçimi olarak
01:54
it lastedsürdü for almostneredeyse 20,000 yearsyıl.
39
102000
3000
neredeyse 20,000 yol boyunca sürmüş olmasıdır.
01:57
If these were postcardskartpostallar of nostalgianostalji,
40
105000
3000
Eğer bunlar nostaljinin kartpostalları idiyse
02:00
oursbizim was a very long farewellveda indeedaslında.
41
108000
3000
bizimki gerçekten çok uzun bir vedaydı.
02:03
And it was alsoAyrıca the beginningbaşlangıç of our discontenthoşnutsuzluk,
42
111000
2000
Bu ayrıca bizim huzursuzluğumuzun başlangıcıydı,
02:05
because if you wanted to distilldamıtmak all of our experiencedeneyim
43
113000
2000
çünkü Paleolitik'ten itibaren tüm deneyimlerimizi
02:07
sincedan beri the PaleolithicPaleolitik, it would come down to two wordskelimeler:
44
115000
3000
damıtacak olursak, iki kelimeye indirgenirdi:
02:10
how and why.
45
118000
2000
nasıl ve niçin.
02:12
And these are the sliversslivers of insightIçgörü uponüzerine whichhangi cultureskültürler have been forgeddövme.
46
120000
3000
Bunlar kültürlerin üzerine işlendiği kavrayış dilimleridirler.
02:15
Now, all people sharepay the sameaynı
47
123000
2000
Şimdi, bütün insanlar aynı ham,
02:17
rawçiğ, adaptiveadaptif imperativeszorunluluklar.
48
125000
2000
uyarlanabilir zorunlulukları paylaşmaktadır.
02:19
We all have childrençocuklar.
49
127000
2000
Hepimizin çocukları var.
02:21
We all have to dealanlaştık mı with the mysterygizem of deathölüm,
50
129000
2000
Hepimiz ölüm miti, ölümden sonra
02:23
the worldDünya that waitsbekler beyondötesinde deathölüm,
51
131000
2000
bizi bekleyen dünya, yaşlanan büyüklerimiz
02:25
the eldersyaşlılar who falldüşmek away into theironların elderlyyaşlı yearsyıl.
52
133000
3000
ile uğraşmak zorundayız.
02:28
All of this is partBölüm of our commonortak experiencedeneyim,
53
136000
2000
Bütün bunlar bizim ortak deneyimimizin bir parçası,
02:30
and this shouldn'tolmamalı surprisesürpriz us, because, after all,
54
138000
2000
ve bu bizi şaşırtmamalı çünkü,
02:32
biologistsbiyologlar have finallyen sonunda provenkanıtlanmış it to be truedoğru,
55
140000
2000
biologlar sonunda, filozofların her zaman doğru olduğunu
02:34
something that philosophersfilozoflar have always dreamthayal to be truedoğru.
56
142000
3000
hayal ettikleri bir şeyin doğruluğunu kanıtladılar.
02:37
And that is the factgerçek that we are all brothersKardeşler and sisterskız kardeşler.
57
145000
2000
Bu, hepimizin erkek ve kız kardeşler olduğumuz gerçeğidir.
02:39
We are all cutkesim from the sameaynı geneticgenetik clothbez.
58
147000
3000
Hepimiz aynı genetik kumaştan kesildik.
02:42
All of humanityinsanlık, probablymuhtemelen, is descendedindi from a thousandbin people
59
150000
3000
İnsanlığın tümü, takriben 70.000 yıl önce Afrika'yı
02:45
who left AfricaAfrika roughlykabaca 70,000 yearsyıl agoönce.
60
153000
3000
terk eden muhtemelen 1000 kişinin soyundan gelmektedir.
02:48
But the corollarydoğal sonucu of that is that,
61
156000
2000
Ancak bunun sonucu şudur:
02:50
if we all are brothersKardeşler and sisterskız kardeşler
62
158000
2000
eğer hepimiz kardeş isek,
02:52
and sharepay the sameaynı geneticgenetik materialmalzeme,
63
160000
2000
ve aynı genetik malzemeyi paylaşıyorsak,
02:54
all humaninsan populationspopülasyonları sharepay the sameaynı rawçiğ humaninsan geniusdeha,
64
162000
2000
tüm insan nüfusları aynı ham insan dehasını,
02:56
the sameaynı intellectualentellektüel acuityKeskinliği.
65
164000
2000
aynı zekayı paylaşmaktadırlar.
02:58
And so whetherolup olmadığını that geniusdeha is placedyerleştirilmiş
66
166000
2000
Böylece, bu dehanın Batının büyük başarısı olan
03:00
into -- technologicalteknolojik wizardrybüyücülük
67
168000
2000
teknolojik sihre mi yoksa tersine
03:02
has been the great achievementbaşarı of the WestBatı --
68
170000
3000
efsanenin özündeki anıların
03:05
or by contrastkontrast, into unravelingçözülüyor the complexkarmaşık threadsipler
69
173000
3000
karmaşık düğümlerini çözmek için mi kullanıldığı
03:08
of memorybellek inherentdoğal in a mythefsane,
70
176000
2000
sadece bir tercih ve kültürel
03:10
is simplybasitçe a mattermadde of choiceseçim and culturalkültürel orientationYönlendirme.
71
178000
2000
yönelim meselesidir.
03:12
There is no progressionilerleme of affairsişler
72
180000
2000
İnsan deneyiminde
03:14
in humaninsan experiencedeneyim.
73
182000
2000
şartların ilerlemesi diye bir şey yoktur.
03:16
There is no trajectoryYörünge of progressilerleme. There's no pyramidpiramit
74
184000
2000
İlerleyişin bir yörüngesi yoktur.
03:18
that convenientlyelverişli placesyerler VictorianViktorya dönemi Englandİngiltere at the apexApex
75
186000
3000
Viktorya dönemi İngilteresini en tepeye
03:21
and descendsiner down the flanksyanları
76
189000
2000
ve kanatlardan aşağıya doğru
03:23
to the so-calledsözde primitivestemel öğeler of the worldDünya.
77
191000
2000
dünyanın sözde ilkellerini koyan bir piramit bulunmamaktadır.
03:25
All peopleshalklar are simplybasitçe culturalkültürel optionsseçenekleri,
78
193000
3000
Tüm insanlar sadece kültürel opsiyonlar,
03:28
differentfarklı visionsvizyonları of life itselfkendisi.
79
196000
2000
hayatın değişik görünüşleridirler.
03:30
But what do I mean by differentfarklı visionsvizyonları of life
80
198000
2000
Ancak, varoluş için tamamen farklı
03:32
makingyapma for completelytamamen differentfarklı
81
200000
2000
ihtimaller barındıran, hayatın
03:34
possibilitiesolasılıklar for existencevaroluş?
82
202000
2000
farklı görünümleri ile ne demek istiyorum?
03:36
Well, let's slipkayma for a momentan into the greatestEn büyük culturekültür sphereküre
83
204000
2000
Bir anlığına hayal gücü tarafından şu ana kadar
03:38
ever broughtgetirdi into beingolmak by the imaginationhayal gücü,
84
206000
3000
meydana getirilmiş en muhteşem kültür sahasına,
03:41
that of PolynesiaPolinezyası.
85
209000
2000
Polonezya'ya bir göz atalım.
03:43
10,000 squarekare kilometerskilometre,
86
211000
2000
10,000 kilometrekare, onlarca binlerce ada
03:45
tensonlarca of thousandsbinlerce of islandsadaları flungfırlattı like jewelsmücevherler uponüzerine the southerngüney seadeniz.
87
213000
3000
güney denizi üzerine mücevherler gibi fırlatılmışlar.
03:48
I recentlyson günlerde sailedyelken açtı on the HokuleaHokulea,
88
216000
2000
Yakın zamanda, denizciler hakkında
03:50
namedadlı after the sacredkutsal starstar of HawaiiHawaii,
89
218000
3000
bir film yapmak için, tüm Güney Pasifik boyunca,
03:53
throughoutboyunca the SouthGüney PacificPasifik to make a filmfilm
90
221000
2000
ismini Hawai'nin kutsal yıldızından alan Hokulea üzerinde,
03:55
about the navigatorsnavigasyon cihazları.
91
223000
2000
denize açıldım.
03:57
These are menerkekler and womenkadınlar who, even todaybugün, can nameisim
92
225000
2000
Bunlar, bugün bile, geceleyin gökyüzünde
03:59
250 starsyıldızlar in the night skygökyüzü.
93
227000
2000
250 yıldızın ismini söyleyebilen erkekler ve kadınlar.
04:01
These are menerkekler and womenkadınlar who can senseduyu the presencevarlık of distantuzak atollsAtolls
94
229000
3000
Bunlar, ufkun ötesindeki uzak mercan adalarının varlığını;
04:04
of islandsadaları beyondötesinde the visiblegözle görülür horizonufuk,
95
232000
2000
teknelerinin gövdeleri boyunca
04:07
simplybasitçe by watchingseyretme the reverberationyankı of wavesdalgalar
96
235000
2000
dalgaların kırılmalarını izleyerek,
04:09
acrosskarşısında the hullgövde of theironların vesseldamar, knowingbilme fulltam well
97
237000
2000
Pasifikteki her ada grubunun; bir adli tıp uzmanının
04:11
that everyher islandada groupgrup in the PacificPasifik
98
239000
2000
parmak izi okuyuşundaki,
04:13
has its uniquebenzersiz refractivekırılma patternmodel
99
241000
2000
aynı kesinlik ile okunabilen,
04:15
that can be readokumak with the sameaynı perspicacitybakışı
100
243000
3000
kendine özgü kırılma biçimleri olduğunu çok iyi bilerek,
04:18
with whichhangi a forensicadli scientistBilim insanı would readokumak a fingerprintparmak izi.
101
246000
3000
hisseden erkek ve kadınlar.
04:21
These are sailorsDenizciler who in the darknesskaranlık, in the hullgövde of the vesseldamar,
102
249000
2000
Bunlar, karanlıkta, teknelerinin gövdelerinde,
04:23
can distinguishayırmak as manyçok as 32 differentfarklı seadeniz swellsşişer
103
251000
3000
zaman içinde herhangi bir noktada, kano boyunca hareket ederek,
04:26
movinghareketli throughvasitasiyla the canoeKano at any one pointpuan in time,
104
254000
3000
okyanus boyunca titreşen büyük akıntılardan
04:29
distinguishingayrım yapma localyerel wavedalga disturbancesbozuklukları
105
257000
2000
lokal dalga bozukluklarını ayırt ederek,
04:31
from the great currentsakımlar that pulsateatmak acrosskarşısında the oceanokyanus,
106
259000
3000
32 kadar farklı deniz kabarmasını,
04:34
that can be followedtakip etti with the sameaynı easekolaylaştırmak
107
262000
2000
dünyevi bir kaşifin bir nehri denize kadar takip etmesindeki
04:36
that a terrestrialkarasal explorerExplorer would followtakip et a rivernehir to the seadeniz.
108
264000
3000
aynı kolaylıkla seçebilen denizciler.
04:39
IndeedGerçekten de, if you tookaldı all of the geniusdeha
109
267000
2000
Aslında, bizim ay üzerine bir insan
04:41
that allowedizin us to put a man on the moonay
110
269000
2000
koymamızı sağlayan tüm dehayı alır
04:43
and applieduygulamalı it to an understandinganlayış of the oceanokyanus,
111
271000
2000
ve bunu okyanusun anlaşılmasına uygularsanız
04:45
what you would get is PolynesiaPolinezyası.
112
273000
2000
elde edeceğiniz şey Polonezya'dır.
04:47
And if we slipkayma from the realmDiyar of the seadeniz
113
275000
2000
Eğer denizin dünyasından
04:49
into the realmDiyar of the spiritruh of the imaginationhayal gücü,
114
277000
3000
hayal gücünün ruhunun dünyasına kayarsak
04:52
you entergirmek the realmDiyar of TibetanTibet BuddhismBudizm.
115
280000
2000
Tibetli Budistlerin dünyasına girersiniz.
04:54
And I recentlyson günlerde madeyapılmış a filmfilm calleddenilen "The BuddhistBudist ScienceBilim of the MindZihin."
116
282000
3000
Yakın zamanda "Aklın Budist Bilmi" adlı bir film yaptım.
04:57
Why did we use that wordsözcük, scienceBilim?
117
285000
3000
Neden bilim kelimesini kullandık?
05:00
What is scienceBilim but the empiricalampirik pursuitkovalama of the truthhakikat?
118
288000
2000
Bilim doğrunun deneysel yollarla aranmasından başka nedir?
05:02
What is BuddhismBudizm but 2,500 yearsyıl
119
290000
2000
Budizm aklın doğasının
05:04
of empiricalampirik observationgözlem
120
292000
2000
2500 yıllık deneysel gözleminden
05:06
as to the naturedoğa of mindus?
121
294000
2000
başka nedir ki?
05:08
I travelledseyahat for a monthay in NepalNepal with our good friendarkadaş, MatthieuMatthieu RicardRicard,
122
296000
3000
İyi dostumuz Matthieu Ricard ile Nepalde 1 ay süresince seyahat ettim
05:11
and you'llEğer olacak rememberhatırlamak MatthieuMatthieu famouslyünlü said to all of us
123
299000
2000
ve hatırlarsanız bir keresinde burada TED'te
05:13
here oncebir Zamanlar at TEDTED,
124
301000
2000
Matthieu bize mükemmel bir şekilde şöyle söylemişti:
05:15
"WesternWestern scienceBilim is a majormajör responsetepki to minorküçük needsihtiyaçlar."
125
303000
3000
"Batı bilimi küçük ihtiyaçlara verilen çok büyük bir cevaptır"
05:18
We spendharcamak all of our lifetimeömür tryingçalışıyor to livecanlı to be 100
126
306000
2000
Hepimiz hayatımızı dişlerimizi kaybetmeden
05:20
withoutolmadan losingkaybetme our teethdiş.
127
308000
2000
100 yaşına kadar yaşamaya çalışarak geçiriyoruz.
05:22
The BuddhistBudist spendsharcıyor all theironların lifetimeömür tryingçalışıyor to understandanlama the naturedoğa of existencevaroluş.
128
310000
3000
Budistler tüm yaşamlarını varoluşun doğasını anlamaya çalışarak geçirirler.
05:25
Our billboardsreklam panoları celebratekutlamak nakedçıplak childrençocuklar in underweariç çamaşırı.
129
313000
2000
Bizim reklam panolarımız iç çamaşırları içindeki çıplak çocukları göklere çıkarıyorlar.
05:27
TheirOnların billboardsreklam panoları are manualskılavuzları,
130
315000
2000
Onların reklam panoları kılavuzlar,
05:29
prayersnamaz to the well-beingsağlık of all sentientduygulu creaturesyaratıklar.
131
317000
3000
hisseden tüm varlıkların iyilikleri için yapılan dualardır.
05:32
And with the blessingnimet of TrulshikTrulshik RinpocheRinpoche, we beganbaşladı a pilgrimageHac
132
320000
2000
Trulshik Rinpoche'nin kutsaması ile birlikte,
05:34
to a curiousMeraklı destinationhedef,
133
322000
2000
Muhteşem bir doktorun eşliğinde, ilginç bir istikamete doğru
05:36
accompaniedeşlik by a great doctordoktor.
134
324000
2000
kutsal bir yolculuğa başladık.
05:38
And the destinationhedef was a singletek roomoda in a nunneryrahibe manastırı,
135
326000
3000
Varış yerimiz, 55 yıl önce bir kadının
05:41
where a womankadın had gonegitmiş into lifelongömür boyu retreatgeri çekilme
136
329000
2000
ömür boyu inzivaya çekildiği,
05:43
55 yearsyıl before.
137
331000
3000
rahibe manastırındaki bir odaydı.
05:46
And entr routerota, we tookaldı darshanDarshan from RinpocheRinpoche,
138
334000
3000
Ve giderken Rinpoche'den bir görüş aldık,
05:49
and he satoturdu with us and told us about the FourDört NobleAsil TruthsGerçekleri,
139
337000
3000
bizimle oturdu ve bize Budist yolunun
05:52
the essenceöz of the BuddhistBudist pathyol.
140
340000
2000
4 yüce doğrusunu anlattı.
05:54
All life is sufferingçile. That doesn't mean all life is negativenegatif.
141
342000
3000
Hayatın tamamı acı çekmektir. Bu hayatının tamamının olumsuz olduğu anlamına gelmez.
05:57
It meansanlamına geliyor things happenolmak.
142
345000
2000
Şeylerin oldukları anlamına gelir.
05:59
The causesebeb olmak of sufferingçile is ignorancecehalet.
143
347000
2000
Acı çekmenin sebebi cahilliktir.
06:01
By that, the BuddhaBuda did not mean stupidityaptallık;
144
349000
2000
Budha bununla aptallığı kastetmedi;
06:03
he meantdemek clingingdar to the illusionyanılsama
145
351000
2000
hayatın durgun ve öngörülür olduğu
06:05
that life is staticstatik and predictabletahmin edilebilir.
146
353000
2000
illüzyonuna tutunmayı kastetti.
06:07
The thirdüçüncü nobleasil truthhakikat said that ignorancecehalet can be overcomeüstesinden gelmek.
147
355000
2000
Üçüncü yüce doğru cahilliğin aşılabilir olduğunu söyledi.
06:09
And the fourthdördüncü and mostçoğu importantönemli, of coursekurs,
148
357000
2000
Dördüncü ve tabi ki en önemlisi ise
06:11
was the delineationtarif of a contemplativedalmış practiceuygulama
149
359000
2000
düşünceye dalma egzersizinin tarifinin
06:13
that not only had the possibilityolasılık
150
361000
2000
insan kalbinin transformasyonunun
06:15
of a transformationdönüşüm of the humaninsan heartkalp,
151
363000
2000
bir ihtimal değil ancak böyle bir dönüşümün
06:17
but had 2,500 yearsyıl of empiricalampirik evidencekanıt
152
365000
3000
bir kesinlik olduğuna dair
06:20
that suchböyle a transformationdönüşüm was a certaintykesinlik.
153
368000
3000
2500 yıllık deneysel kanıtın olmasıdır.
06:23
And so, when this doorkapı openedaçıldı ontoüstüne the faceyüz of a womankadın
154
371000
2000
Bu kapı 55 yıldır o odadan çıkmamış olan
06:25
who had not been out of that roomoda in 55 yearsyıl,
155
373000
3000
bir kadının yüzüne açıldığında,
06:28
you did not see a maddeli womankadın.
156
376000
2000
çılgın bir kadın görmediniz.
06:30
You saw a womankadın who was more clearaçık
157
378000
2000
Bir dağ akarsuyu göletinden
06:32
than a poolhavuz of waterSu in a mountaindağ streamakım.
158
380000
3000
daha berrak bir kadın gördünüz.
06:35
And of coursekurs, this is what the TibetanTibet monkskeşişler told us.
159
383000
3000
Tabi ki bu, Tibetli rahiperce bize söylenendi.
06:39
They said, at one pointpuan, you know, we don't really believe
160
387000
3000
Bir noktada, biliyorsunuz, sizin gerçekten aya
06:42
you wentgitti to the moonay, but you did.
161
390000
2000
gittiğinize inanmıyoruz, ama gittiniz dediler.
06:44
You mayMayıs ayı not believe that we achievebaşarmak enlightenmentaydınlatma
162
392000
2000
Bizim bir yaşam süresinde aydınlanmayı başardığımıza
06:46
in one lifetimeömür, but we do.
163
394000
3000
inanmayabilirsiniz, ancak başarıyoruz.
06:49
And if we movehareket from the realmDiyar of the spiritruh
164
397000
2000
Eğer ruhun dünyasından
06:51
to the realmDiyar of the physicalfiziksel,
165
399000
2000
fizikselin dünyasına,
06:53
to the sacredkutsal geographyCoğrafya of PeruPeru --
166
401000
2000
Peru'nun kutsal coğrafyasına gidecek olursak:
06:55
I've always been interestedilgili in the relationshipsilişkiler of indigenousyerli people
167
403000
3000
Ben her zaman dünyanın gerçekten
06:58
that literallyharfi harfine believe that the EarthDünya is alivecanlı,
168
406000
2000
canlı olduğuna, tüm arzu ve ihtiyaçlarına
07:00
responsiveduyarlı to all of theironların aspirationsözlemleri,
169
408000
2000
cevap verdiğine inanan yerli insanların
07:02
all of theironların needsihtiyaçlar.
170
410000
2000
ilşkilerine ilgi duydum.
07:04
And, of coursekurs, the humaninsan populationnüfus
171
412000
2000
Tabii ki, insan nüfüsunun
07:06
has its ownkendi reciprocalkarşılıklı obligationsyükümlülükleri.
172
414000
2000
kendi karşılıklı yükümlülükleri vardır.
07:08
I spentharcanmış 30 yearsyıl livingyaşam amongstarasında
173
416000
2000
Chinchero halkının arasında
07:10
the people of ChincheroChinchero
174
418000
2000
yaşayarak 30 yıl geçirdim
07:12
and I always heardduymuş about an eventolay that I always wanted to participatekatılmak in.
175
420000
3000
ve her zaman içinde yer almak istediğim bir olayı duydum.
07:15
OnceBir kez eachher yearyıl, the fastestEn hızlı younggenç boyoğlan
176
423000
3000
Her sene bir defa, her köydeki en hızlı
07:18
in eachher hamletHamlet is givenverilmiş the honorOnur of becomingolma a womankadın.
177
426000
3000
erkek çocuğuna kadın olma onuru verilir.
07:21
And for one day, he wearsgiyer the clothingGiyim of his sisterkız kardeş
178
429000
2000
Yılda bir kez kız kardeşinin kıyafetlerini giyer
07:23
and he becomesolur a transvestitetravesti,
179
431000
2000
ve bir travesti,
07:25
a waylakawaylaka. And for that day,
180
433000
2000
bir waylaka olur. O gün için
07:27
he leadspotansiyel müşteriler all able-bodiedgüçlü kuvvetli menerkekler on a runkoş,
181
435000
3000
bütün sağlıklı erkeklere bir koşuda öncülük eder,
07:30
but it's not your ordinarysıradan runkoş.
182
438000
2000
ancak bu bidiğiniz sıradan bir koşu değildir.
07:32
You startbaşlama off at 11,500 feetayaklar.
183
440000
3000
3500 metre yükseklikte başlarsınız.
07:35
You runkoş down to the basebaz of the sacredkutsal mountaindağ, AntakillqaAntakillqa.
184
443000
2000
Kutsal dağ Antakillga'dan aşağıya doğru koşarsınız.
07:37
You runkoş up to 15,000 feetayaklar,
185
445000
2000
4570 metre yukarı doğru koşarsınız,
07:39
descendalçalma 3,000 feetayaklar.
186
447000
2000
900 metre alçalırsınız.
07:41
ClimbTırmanış again over the coursekurs of 24 hourssaatler.
187
449000
2000
24 saat içerisinde tekrar tırmanırsınız.
07:44
And of coursekurs, the waylakamawaylakama spinçevirmek,
188
452000
2000
Tabii ki bu waylakama çevrimi
07:46
the trajectoryYörünge of the routerota,
189
454000
2000
bu rotanın güzergahı,
07:48
is markedişaretlenmiş by holyKutsal moundsHöyük of EarthDünya,
190
456000
2000
kokainin yeryüzüne, alkolün rüzgara
07:50
where cokekok is givenverilmiş to the EarthDünya, libationslibations of alcoholalkol to the windrüzgar,
191
458000
3000
verildiği, dünyanın kutsal tepeleleri ile işaretlidir;
07:53
the vortexgirdap of the femininekadınsı is broughtgetirdi to the mountaintopDağın.
192
461000
3000
dişilin doruğu dağın zirvesine getirilmektedir.
07:56
And the metaphormecaz is clearaçık: you go into the mountaindağ as an individualbireysel,
193
464000
3000
Metafor açıktır: Dağa bir birey olarak girersiniz,
07:59
but throughvasitasiyla exhaustionyorgunluk, throughvasitasiyla sacrificekurban,
194
467000
3000
ancak bitkinlik, fedakarlık yoluyla,
08:02
you emergeçıkmak as a communitytoplum that has oncebir Zamanlar again
195
470000
2000
gezegendeki yerini tekrar teyit etmiş bir
08:04
reaffirmedyineledi its senseduyu of placeyer in the planetgezegen.
196
472000
3000
halk olarak çıkarsınız.
08:07
And at 48, I was the only outsideryabancı ever to go throughvasitasiyla this,
197
475000
3000
48 yaşında iken, şimdiye kadar bundan geçen,
08:10
only one to finishbitiş it.
198
478000
2000
ve bitiren tek yabancı oldum.
08:12
I only managedyönetilen to do it by chewingçiğneme more cocaCoca leavesyapraklar in one day
199
480000
3000
Bunu ancak bir günde, bu bitkinin 4000 yıllık tarihinde,
08:15
than anyonekimse in the 4,000-year-yıl historytarih of the plantbitki.
200
483000
3000
herkesten daha çok koka yaprağı çiğneyerek yapabildim.
08:19
But these localizedlokalize ritualsritüeller becomeolmak pan-AndeanPan-Andean,
201
487000
2000
Ancak bu yerelleştirilmiş ritüeller, And medeniyetlerini birleştirici olmaya
08:21
and these fantasticfantastik festivalsfestivaller,
202
489000
2000
dönüştüler ve Qoyllur Rit'i gibi,
08:23
like that of the QoyllurQoyllur Rit'iRit'i, whichhangi occursoluşur
203
491000
2000
bu fantastik festivaller Palides
08:25
when the PleiadesÜlker reappearyeniden görünür in the winterkış skygökyüzü.
204
493000
3000
kış gökyüzünde tekrar belirdiğinde yapılmaktadır.
08:28
It's kindtür of like an AndeanAndean WoodstockWoodstock:
205
496000
2000
Bir çeşit And medeniyetleri Woodstock'una benzer:
08:30
60,000 IndiansKızılderililer on pilgrimageHac
206
498000
2000
60,000 kızılderili büyük buzulun
08:32
to the endson of a dirtkir roadyol
207
500000
2000
3 dili tarafından hükmedilen Sinakara adındaki
08:34
that leadspotansiyel müşteriler to the sacredkutsal valleyvadi, calleddenilen the SinakaraSinakara,
208
502000
2000
kutsal vadiye giden
08:36
whichhangi is dominatedhakim by threeüç tonguesdilleri
209
504000
2000
toprak yolun sonuna doğru
08:38
of the great glacierbuzul.
210
506000
2000
kutsal bir yolculuktadır.
08:40
The metaphormecaz is so clearaçık. You bringgetirmek the crosseshaçlar from your communitytoplum,
211
508000
3000
Bu metafor çok açık. Kendi topluluğunuzdan
08:43
in this wonderfulolağanüstü fusionfüzyon of ChristianHıristiyan
212
511000
2000
haçları bu muhteşem hiristiyanlık ve kolombiya öncesi
08:45
and pre-ColumbianKolomb öncesi ideasfikirler.
213
513000
2000
fikirlerin birleşimine getirirsiniz.
08:47
You placeyer the crossçapraz into the icebuz,
214
515000
2000
Haçı tüm Apus'un veya Inca'nın dağlarının
08:49
in the shadowGölge of AusangateAusangate, the mostçoğu sacredkutsal of all ApusCennetkuşu,
215
517000
3000
en kutsalı Ausangate'nin gölgesine,
08:52
or sacredkutsal mountainsdağlar of the IncaInca.
216
520000
2000
buzun üzerine koyarsınız.
08:54
And then you do the ritualayin dancesdans etmek that empowergüçlendirmek the crosseshaçlar.
217
522000
3000
Sonra haçları güçlendiren ritüel danslarını yaparsınız.
08:57
Now, these ideasfikirler and these eventsolaylar
218
525000
2000
Bu fikirler ve olaylar, birçoğunuzun
08:59
allowizin vermek us even to deconstructDeconstruct iconicikonik placesyerler
219
527000
3000
daha önceden bulunduğu Machu Picchu gibi ikonik yerleri
09:02
that manyçok of you have been to, like MachuMachu PicchuPicchu.
220
530000
2000
netleştirmenize olanak tanırlar.
09:04
MachuMachu PicchuPicchu was never a lostkayıp cityŞehir.
221
532000
2000
Machu Picchu hiç bir zaman kayıp bir şehir değildi.
09:06
On the contraryaksi, it was completelytamamen linkedbağlantılı in
222
534000
2000
Aksine, Inca'nın bir yüzyıldan kısa
09:08
to the 14,000 kilometerskilometre of royalroyal roadsyollar
223
536000
3000
bir zamanda yaptığı 14,000 km'lik
09:11
the IncaInca madeyapılmış in lessaz than a centuryyüzyıl.
224
539000
2000
kral yolları ile tamamen bağlantılıydı.
09:13
But more importantlyönemlisi, it was linkedbağlantılı in
225
541000
2000
Ancak daha da önemlisi And uygarlığı düşüncesinin
09:15
to the AndeanAndean notionskavramlar of sacredkutsal geographyCoğrafya.
226
543000
3000
kutsal coğrafyasına bağlanmıştı.
09:18
The intiwatanaintiwatana, the hitchingOtostop postposta to the sunGüneş,
227
546000
3000
Güneşe bakan bir bağlama kazığı olan intiwatana,
09:21
is actuallyaslında an obeliskDikilitaş that constantlysürekli reflectsyansıtır the lightışık
228
549000
3000
Machu Picchu'nun kutsal Apu'sunun, yani
09:24
that fallsdüşme on the sacredkutsal ApuApu of MachuMachu PicchuPicchu,
229
552000
3000
Sugarloaf dağının üzerine düşen ışığı
09:27
whichhangi is SugarloafSugarloaf MountainDağ, calleddenilen HuaynaHuayna PicchuPicchu.
230
555000
3000
sürekli yansıtan bir obelisktir aslında.
09:30
If you come to the southgüney of the intiwatanaintiwatana, you find an altarsunak.
231
558000
3000
Eğer intiwatana'nın güneyine gelirseniz bir adak taşı bulursunuz.
09:33
ClimbTırmanış HuaynaHuayna PicchuPicchu, find anotherbir diğeri altarsunak.
232
561000
2000
Huayna Picchu'ya tırmanın ve başka bir adak taşı bulun.
09:35
Take a directdirekt north-southKuzey Güney bearingyatak,
233
563000
2000
Doğrudan kuzey-güney mevkiini alın,
09:37
you find to your astonishmentşaşkınlık
234
565000
2000
sizi hayret içinde bırakan,
09:39
that it bisectsbisects the intiwatanaintiwatana stonetaş,
235
567000
2000
intiwatana taşını tam ikiye kestiğini,
09:41
goesgider to the skylineufuk çizgisi,
236
569000
2000
ufuk çizgisine gittiğini,
09:43
hitsisabetler the heartkalp of SalcantaySalcantay, the secondikinci of the mostçoğu importantönemli mountainsdağlar
237
571000
3000
Salcantay'ın kalbine, inka imparatorluğunun
09:46
of the Incanİnka empireimparatorluk.
238
574000
2000
ikinci en önemli dağına çarptığını bulacaksınız.
09:48
And then beyondötesinde SalcantaySalcantay, of coursekurs,
239
576000
2000
Salcantay'ın ötesinde,
09:50
when the southerngüney crossçapraz reachesulaşır the southernmostEn Güney pointpuan in the skygökyüzü,
240
578000
3000
güney haçı gökyüzündeki en güney uç noktaya ulaştığında
09:53
directlydirekt olarak in that sameaynı alignmenthizalama, the MilkySütlü Way overheadek yük.
241
581000
3000
doğrudan aynı hizada, başınızın üzerinde bulunan Samanyoludur.
09:56
But what is envelopingzarflama MachuMachu PicchuPicchu from belowaltında?
242
584000
3000
Ancak Machu Picchu'yu aşağıdan kaplayan nedir?
09:59
The sacredkutsal rivernehir, the UrubambaUrubamba, or the VilcanotaVilcanota,
243
587000
3000
Samanyolunun yeryüzündeki eşiti
10:02
whichhangi is itselfkendisi the EarthlyDünyevi equivalenteşdeğer of the MilkySütlü Way,
244
590000
3000
kutsal nehir Uramba veya Vilcanota
10:05
but it's alsoAyrıca the trajectoryYörünge that ViracochaViracocha walkedyürüdü
245
593000
3000
ancak, ayrıca Viracocha'nın evreni meydana getirdiği
10:08
at the dawnşafak of time when he broughtgetirdi the universeEvren into beingolmak.
246
596000
3000
zamanın şafağında yürüdüğü yoldur.
10:11
And where does the rivernehir riseyükselmek?
247
599000
2000
Bu nehir nereden doğuyor?
10:13
Right on the slopesyamaçlar of the KoaritiKoariti.
248
601000
4000
Tam olarak Koariti'nin yamaçlarında.
10:17
So, 500 yearsyıl after ColumbusColumbus,
249
605000
2000
Böylelikle Kolombus'tan 500 yıl sonra
10:19
these ancienteski rhythmsritimleri of landscapepeyzaj
250
607000
3000
bu manzaranın antik ritimleri
10:22
are playedOyunun out in ritualayin.
251
610000
2000
ritüelde çalındılar.
10:24
Now, when I was here at the first TEDTED,
252
612000
2000
Şimdi, Ben burada ilk TED'de iken
10:26
I showedgösterdi this photographfotoğraf: two menerkekler of the ElderYaşlı BrothersKardeşler,
253
614000
3000
Bu fotografı gösterdim: Büyük Ağabey'lerden iki adam,
10:29
the descendantstorunları, survivorsHayatta kalanlar of ElEl DoradoDorado.
254
617000
3000
El Dorado'dan kurtulmuş olan sonraki nesillerden.
10:32
These, of coursekurs, are the descendantstorunları
255
620000
3000
Bunlar tabii ki antik Tairona
10:35
of the ancienteski TaironaTairona civilizationmedeniyet.
256
623000
3000
medeniyetinin soyundan gelenlerdir.
10:38
If those of you who are here rememberhatırlamak that I mentionedadı geçen
257
626000
2000
Eğer burada olanlarınız hatırlarlarsa
10:40
that they remainkalmak ruledçizgili by a ritualayin priesthoodrahiplik,
258
628000
3000
geleneksel rahipliğin yönetiminde kaldıklarından bahsettim,
10:43
but the trainingEğitim for the priesthoodrahiplik is extraordinaryolağanüstü.
259
631000
2000
ancak rahiplik için eğitim olağanüstüdür.
10:45
TakenAlınan from theironların familiesaileleri, sequesteredmünzevi in a shadowygölgeli worldDünya of darknesskaranlık
260
633000
3000
Ailelerinden alınarak, 18 yıl boyunca karanlığın
10:48
for 18 yearsyıl -- two nine-yeardokuz yıllık periodsdönemleri deliberatelykasten chosenseçilmiş
261
636000
3000
gölgeli dünyasında tek başlarına bırakılırlar,
10:51
to evokeuyandırmak the ninedokuz monthsay they spendharcamak in the naturaldoğal mother'sannenin wombrahim.
262
639000
3000
doğal ana rahminde geçirdikleri 9 ayı hatırlatmak için özenle seçilmiş iki 9 aylık periyot.
10:54
All that time, the worldDünya only existsvar as an abstractionsoyutlama,
263
642000
4000
Tüm bu sürede toplumlarının değerleri öğretilirken
10:58
as they are taughtöğretilen the valuesdeğerler of theironların societytoplum.
264
646000
2000
dünya yalnızca bir soyutlama olarak var olmaktadır.
11:00
ValuesDeğerleri that maintainsürdürmek the propositionönerme that theironların prayersnamaz,
265
648000
3000
Kozmik dengeyi yalnızca dualarının
11:03
and theironların prayersnamaz aloneyalnız, maintainsürdürmek the cosmickozmik balancedenge.
266
651000
3000
sağladığını ifade eden değerleri.
11:06
Now, the measureölçmek of a societytoplum is not only what it does,
267
654000
3000
Şimdi, bir toplum sadece ne yaptığı ile değil aynı zamanda
11:09
but the qualitykalite of its aspirationsözlemleri.
268
657000
2000
özlemlerinin kalitesi ile de ölçülür.
11:11
And I always wanted to go back into these mountainsdağlar,
269
659000
2000
Ben her zaman büyük antropolg Reichel-Dalmatoff'un da
11:13
to see if this could possiblybelki be truedoğru,
270
661000
3000
bildirdiği gibi bunun doğru olup
11:16
as indeedaslında had been reportedrapor by the great anthropologistantropolog,
271
664000
3000
olamayacağını görmek için bu dağlara
11:19
Reichel-DolmatoffReichel-Dolmatoff.
272
667000
2000
yeniden gitmek istedim.
11:21
So, literallyharfi harfine two weekshaftalar agoönce,
273
669000
2000
Böylece tam olarak iki hafta önce
11:23
I returnediade from havingsahip olan spentharcanmış sixaltı weekshaftalar with the ElderYaşlı BrothersKardeşler
274
671000
3000
kesinlikle hayatımın en olağanüstü
11:26
on what was clearlyAçıkça the mostçoğu
275
674000
2000
seyahati olan, Ağabeylerle 6 hafta geçirdikten
11:28
extraordinaryolağanüstü tripgezi of my life.
276
676000
2000
sonra geri döndüm.
11:30
These really are a people who livecanlı and breathenefes almak
277
678000
3000
Bunlar gerçekten kutsalın dünyasını
11:33
the realmDiyar of the sacredkutsal,
278
681000
2000
soluyan ve yaşayan insanlar,
11:35
a baroquebarok religiositydindarlık that is simplybasitçe awesomemüthiş.
279
683000
2000
harika, barok tarzda bir sofuluk.
11:37
They consumetüketmek more cocaCoca leavesyapraklar than any humaninsan populationnüfus,
280
685000
3000
Herhangi bir insan topluluğundan çok daha fazla koka yaprağı tüketiyorlar,
11:40
halfyarım a poundpound perbaşına man, perbaşına day.
281
688000
2000
Kişi başına bir günde ¼kg.
11:42
The gourdKabak you see here is --
282
690000
3000
Burada gördüğünüz su kabağı --
11:45
everything in theironların liveshayatları is symbolicsembolik.
283
693000
3000
hayatlarındaki her şey sembolik.
11:48
TheirOnların centralmerkezi metaphormecaz is a loomtezgah.
284
696000
2000
Merkezi metaforları bir dokuma tezgahı.
11:50
They say, "UponÜzerine this loomtezgah, I weavedokuma my life."
285
698000
2000
"Bu tezgah üzerinde hayatımı dokuyorum" diyorlar.
11:52
They referbaşvurmak to the movementshareketler as they exploitsömürmek the ecologicalekolojik nichesniş of the gradientGradyan
286
700000
3000
Eğimlerin ekolojik konumlarından faydalanırken
11:55
as "threadsipler."
287
703000
2000
hareketlerden "ipler" olarak bahsetmekteler.
11:57
When they praydua etmek for the deadölü, they make these gesturesmimik with theironların handseller,
288
705000
3000
Ölüleri için dua ettiklerinde elleri ile bu jestleri yapıyorlar,
12:00
spinningdöndürme theironların thoughtsdüşünceler into the heavensgökler.
289
708000
3000
düşüncelerini cennetlere fırlatıyorlar.
12:03
You can see the calciumkalsiyum buildupbirikimini on the headkafa of the poporopoporo gourdKabak.
290
711000
3000
Poporo kabağının tepesindeki kalsiyum birikmesini görebilirsiniz.
12:06
The gourdKabak is a femininekadınsı aspectGörünüş; the stickÇubuk is a maleerkek.
291
714000
3000
Kabak dişi görünüştür, sopa ise erkek.
12:09
You put the stickÇubuk in the powderpudra
292
717000
2000
Kutsal külleri almak için sopayı
12:11
to take the sacredkutsal ashesküller -- well, they're not ashesküller,
293
719000
2000
tozun içine batırırsınız -- aslından onlar kül değildirler,
12:14
they're burntyanmış limestonekalker --
294
722000
1000
koka yaprağını güçlendirmek,
12:15
to empowergüçlendirmek the cocaCoca leafYaprak, to changedeğişiklik
295
723000
2000
ağzın ph dengesini değiştirerek
12:17
the pHpH of the mouthağız to facilitatekolaylaştırmak the absorptionemme
296
725000
2000
kokain hidrokloridin emilimini kolaylaştırmak için
12:19
of cocainekokain hydrochloridehidroklorür.
297
727000
2000
yakılmış kireç taşıdır.
12:21
But if you breakkırılma a gourdKabak, you cannotyapamam simplybasitçe throwatmak it away,
298
729000
3000
Ancak eğer bir kabağı kırarsanız, onu fırlatıp atamazsınız
12:24
because everyher strokeinme of that stickÇubuk
299
732000
2000
çünkü o sopanın o kalsiyumu
12:26
that has builtinşa edilmiş up that calciumkalsiyum,
300
734000
2000
biriktirmiş olan her vuruşunda
12:28
the measureölçmek of a man'sadam life,
301
736000
2000
insan hayatının ölçüsü,
12:30
has a thought behindarkasında it.
302
738000
3000
arkasında bir düşüncesi vardır.
12:33
FieldsAlanları are plantedekili in suchböyle an extraordinaryolağanüstü way,
303
741000
2000
Tarlalar o kadar olağan dışı bir şekilde
12:35
that the one sideyan of the fieldalan
304
743000
2000
ekilmişlerdir ki, tarlanın bir kenarı
12:37
is plantedekili like that by the womenkadınlar.
305
745000
2000
bu şekilde kadın tarafından ekilmiştir.
12:39
The other sideyan is plantedekili like that by the menerkekler. MetaphoricallyMecazi olarak,
306
747000
3000
Diğer kenarı erkek tarafından bu şekilde ekilmiştir.
12:42
you turndönüş it on the sideyan, and you have a pieceparça of clothbez.
307
750000
3000
Metaforik olarak, kenarları üzerine koyarsanız bir parça elbise elde edersiniz.
12:45
And they are the descendantstorunları of the ancienteski TaironaTairona civilizationmedeniyet,
308
753000
3000
Onlar antik Tairona medeniyetinin soyundan gelmektedirler
12:48
the greatestEn büyük goldsmithskuyumcular of SouthGüney AmericaAmerika,
309
756000
1000
Güney Amerika'nın en büyük kuyumcuları
12:49
who in the wakeuyanmak of the conquestfetih,
310
757000
2000
Fethin ardından,
12:51
retreatedgeri çekildi into this isolatedyalıtılmış volcanicvolkanik massifkitle
311
759000
3000
Karayip kıyılarından 6000 metre yükselen
12:54
that soarsyükseliyor to 20,000 feetayaklar
312
762000
2000
bu izole edilmiş
12:56
aboveyukarıdaki the CaribbeanKarayipler coastalsahil plainsade.
313
764000
2000
volkanik dağlara çekilen insanlardır.
12:58
There are fourdört societiestoplumlar:
314
766000
2000
Dört toplum vardır:
13:00
the KogiKOGI, the WiwaWIWA, the KankwanoKankwano and the ArhuacosArhuacos.
315
768000
3000
Kogi, Wiwa, Kankwano ve Arhuacos.
13:03
I traveledseyahat with the ArhuacosArhuacos,
316
771000
2000
Arhuacos ile seyahat ettim
13:05
and the wonderfulolağanüstü thing about this storyÖykü
317
773000
2000
ve bu hikaye ile ilgili en müthiş şey
13:07
was that this man, DaniloDanilo VillafaneVillafane --
318
775000
3000
bu adam, Danilo Villafane --
13:10
if we just jumpatlama back here for a secondikinci.
319
778000
3000
eğer bir saniyeliğine buraya geri dönersek.
13:13
When I first metmet DaniloDanilo, in the ColombianKolombiya embassyBüyükelçiliği in WashingtonWashington,
320
781000
3000
Danilo ile Washington'da Kolombiya elçiliğinde tanıştığımızda
13:16
I couldn'tcould help but say, "You know,
321
784000
2000
Kendimi şunu söylemekten alıkoyamadım:
13:18
you look a lot like an oldeski friendarkadaş of mineMayın."
322
786000
2000
"Biliyor musun, benim eski bir arkadaşıma çok benziyorsun"
13:20
Well, it turnsdönüşler out he was the sonoğul of my friendarkadaş, AdalbertoAdalberto,
323
788000
3000
Daha sonradan, FARC tarafından öldürülen, 1974'ten,
13:23
from 1974, who had been killedöldürdü by the FARCFARC.
324
791000
3000
Adalberto'nun oğlu olduğu ortya çıktı.
13:26
And I said, "DaniloDanilo, you won'talışkanlık rememberhatırlamak this,
325
794000
3000
Ve şöyle söyledim" Danillo, belki hatırlamazsın ama
13:29
but when you were an infantbebek, I carriedtaşınan you on my back,
326
797000
2000
sen bir bebekken, seni dağlarda aşağı ve yukarı
13:31
up and down the mountainsdağlar."
327
799000
2000
sırtımda taşıdım.
13:33
And because of that, DaniloDanilo inviteddavet us
328
801000
2000
Ve bu yüzden Danillo bizi daha önce
13:35
to go to the very heartkalp of the worldDünya,
329
803000
2000
hiçbir gazetecinin girmesine izin verilmeyen bir yere
13:37
a placeyer where no journalistgazeteci had ever been permittedizin verilen.
330
805000
2000
dünyanın tam kalbine davet etti.
13:39
Not simplybasitçe to the flanksyanları of the mountainsdağlar,
331
807000
2000
Sadece dağların kenarlarına değil, ancak
13:41
but to the very icedbuzlu peakstepeler whichhangi are the destinyKader of the pilgrimsHacılar.
332
809000
3000
kutsal yolculukların istikameti olan buzlu zirvelere.
13:44
And this man sittingoturma cross-leggedCross-Legged
333
812000
2000
Ve bu bağdaş kurararak oturan kişi
13:46
is now a grown-upYetişkin EugenioEugenio,
334
814000
2000
şu anda büyümüş bir Eugenio
13:48
a man who I've knownbilinen sincedan beri 1974.
335
816000
3000
1974'ten beri tanıdığım bir insan.
13:51
And this is one of those initiatesbaşlatır.
336
819000
2000
Ve bu kabul törenlerinden bir tanesi.
13:53
No, it's not truedoğru that they're kepttuttu in the darknesskaranlık for 18 yearsyıl,
337
821000
3000
18 yıl boyunca karanlıkta tutuldukları doğru değil
13:56
but they are kepttuttu withiniçinde the confinessınırladığını
338
824000
2000
ancak 18 yıl boyunca
13:58
of the ceremonialTören men'sErkeklerin circledaire
339
826000
2000
törensel erkeklerin etki alanının sınırları
14:00
for 18 yearsyıl.
340
828000
2000
içerisinde tutulurlar.
14:02
This little boyoğlan will never stepadım outsidedışında
341
830000
2000
Bu küçük çocuk erkeklerin kulübelerini kuşatan
14:04
of the sacredkutsal fieldsalanlar
342
832000
2000
kutsal tarlalardan
14:06
that surroundkuşatma the men'sErkeklerin hutkulübe for all that time,
343
834000
3000
hiç bir zaman dışarı çıkmayacak,
14:09
untila kadar he beginsbaşlar his journeyseyahat of initiationbaşlatma.
344
837000
3000
ta ki kabul yolculuğuna başlayana kadar.
14:12
For that entiretüm time, the worldDünya only existsvar as an abstractionsoyutlama,
345
840000
3000
Tüm bu zaman, kozmik dengeyi sadece dualarının sağladığı
14:15
as he is taughtöğretilen the valuesdeğerler of societytoplum,
346
843000
2000
düşüncesi dahil, toplumun duaları öğretilirken
14:17
includingdahil olmak üzere this notionkavram that theironların prayersnamaz aloneyalnız
347
845000
2000
dünya sadece
14:19
maintainsürdürmek the cosmickozmik balancedenge.
348
847000
3000
bir soyutlama olarak var olmaktadır.
14:22
Before we could beginbaşla our journeyseyahat,
349
850000
2000
Yolculuğumuza başlamadan önce
14:24
we had to be cleansedtemizlenmiş at the portalPortal of the EarthDünya.
350
852000
2000
Yeryüzünün ana kapısında arınmamız gerekti.
14:26
And it was extraordinaryolağanüstü to be takenalınmış by a priestrahip.
351
854000
2000
Ve bir rahip tarafından alınmak olağanüstüydü.
14:28
And you see that the priestrahip never wearsgiyer shoesayakkabı because holyKutsal feetayaklar --
352
856000
3000
Ve rahibin hiçbir zaman ayakkabı giymediğini göreceksiniz
14:31
there mustşart be nothing betweenarasında the feetayaklar
353
859000
2000
çünkü bir mamo için yeryüzü ve
14:33
and the EarthDünya for a mamoMamo.
354
861000
3000
ayakları arasında hiçbir şey olmamalıdır.
14:36
And this is actuallyaslında the placeyer where the Great MotherAnne
355
864000
2000
Burası Büyük Anne'nin
14:38
sentgönderilen the spindle into the worldDünya
356
866000
2000
dağları oluşturan ve dünyanın kalbi
14:40
that elevatedyüksek the mountainsdağlar and createdoluşturulan the homelandvatan
357
868000
2000
dedikleri anavatanı yaratan
14:42
that they call the heartkalp of the worldDünya.
358
870000
2000
iğ ağacını dünyaya gönderdiği yerdir.
14:44
We traveledseyahat highyüksek into the paramoParamo,
359
872000
2000
Paramo'ya doğru yükseklere seyahat ettik
14:46
and as we crestedTepeli the hillstepeler,
360
874000
2000
ve biz tepeleri aşarken
14:48
we realizedgerçekleştirilen that the menerkekler were interpretingyorumlama
361
876000
2000
erkeklerin yüzeydeki
14:50
everyher singletek bumpçarpmak on the landscapepeyzaj
362
878000
2000
her tepeciği kendi yoğun
14:52
in termsşartlar of theironların ownkendi intenseyoğun religiositydindarlık.
363
880000
3000
dinselliklerinin ışığında yorumladıklarını fark ettik.
14:55
And then of coursekurs, as we reachedulaştı our finalnihai destinationhedef,
364
883000
3000
Sonra Mamancana denilen
14:58
a placeyer calleddenilen MamancanaMamancana,
365
886000
2000
nihai varış yerimize ulaştığımızda
15:00
we were in for a surprisesürpriz,
366
888000
2000
kendimizi bir sürprizle karşı karşıya bulduk
15:02
because the FARCFARC were waitingbekleme to kidnapadam kaçırma us.
367
890000
2000
Çünkü FARC bizi kaçırmak için bekliyordu.
15:04
And so we endedbitti up beingolmak takenalınmış asidebir kenara into these hutskulübe,
368
892000
3000
Böylece karanlığa kadar gözden uzakta
15:07
hiddengizli away untila kadar the darknesskaranlık.
369
895000
2000
bu kulübelerde saklanmak zorunda kaldık.
15:09
And then, abandoningterk all our geardişli,
370
897000
2000
Sonra malzemelerimizin hepsini bırakarak
15:11
we were forcedzorunlu to ridebinmek out in the middleorta of the night,
371
899000
3000
gecenin karanlığında oldukça dramatik
15:14
in a quiteoldukça dramaticdramatik scenefaliyet alani, sahne.
372
902000
2000
bir manzarada ilerlemek zorunda kaldık.
15:16
It's going to look like a JohnJohn FordFord WesternWestern.
373
904000
2000
Bir John Ford Western'ine benzeyecek.
15:18
And we ranran into a FARCFARC patroldevriye at dawnşafak, so it was quiteoldukça harrowingüzücü.
374
906000
3000
Şafakta bir FARC devriyesine rastladık ve çok fazla korkutucuydu.
15:21
It will be a very interestingilginç filmfilm. But what was fascinatingbüyüleyici
375
909000
3000
Çok ilginç bir film olacak. Ancak asıl etkileyici olan
15:24
is that the minutedakika there was a senseduyu of dangerstehlikeleri,
376
912000
2000
bir tehlike sezildiği anda mamolar
15:26
the mamosMamoş wentgitti into a circledaire of divinationKehanet.
377
914000
3000
bir kehanet çemberi meydana getirdiler.
15:29
And of coursekurs, this is a photographfotoğraf
378
917000
2000
Bu tabii ki, tam olarak bizim saklandığımız
15:31
literallyharfi harfine takenalınmış the night we were in hidinggizleme,
379
919000
2000
gecede, bizi dağlardan çıkarırlarken
15:33
as they divineilahi theironların routerota
380
921000
2000
rotalarını kutsala yönlendirdiklerinde
15:35
to take us out of the mountainsdağlar.
381
923000
2000
çekilen bir fotograf.
15:37
We were ableyapabilmek to, because we had trainedeğitilmiş
382
925000
2000
İşimizi yapmaya devam edebildik çünkü
15:39
people in filmmakingfilm yapımı,
383
927000
2000
film yapımı işinde eğitimli
15:41
continuedevam et with our work,
384
929000
2000
insanlarımız vardı,
15:43
and sendgöndermek our WiwaWIWA and ArhuacoArhuaco filmmakersfilm yapımcıları
385
931000
3000
Wiwa ve Arhuaco film yapımcılarımızı
15:46
to the finalnihai sacredkutsal lakesGöller
386
934000
2000
filmin son sahnelerini çekmek için
15:48
to get the last shotsçekim for the filmfilm,
387
936000
2000
en son kutsal göllere gönderdik,
15:50
and we followedtakip etti the restdinlenme of the ArhuacoArhuaco back to the seadeniz,
388
938000
2000
ve yüksekteki unsurları denize götürerek,
15:52
takingalma the elementselementler from the highlandsHighlands to the seadeniz.
389
940000
3000
Arhuaco'nun geri kalanını denize doğru izledik.,
15:55
And here you see how theironların sacredkutsal landscapepeyzaj
390
943000
2000
Burada kutsal manzaralarının nasıl genelev, otel ve
15:57
has been coveredkapalı by brothelsgenelevler and hotelsoteller and casinoskumarhaneler,
391
945000
3000
kumarhanelerle kaplandığını görüyorsunuz
16:00
and yethenüz, still they praydua etmek.
392
948000
3000
ve yine de halen dua ediyorlar.
16:03
And it's an amazingşaşırtıcı thing to think
393
951000
2000
Miami'ye yalnızca iki saat mesafedeki
16:05
that this closekapat to MiamiMiami,
394
953000
3000
bir yerde sizin sağlınız için
16:08
two hourssaatler from MiamiMiami, there is an entiretüm civilizationmedeniyet of people
395
956000
3000
dua eden bir uygarlığın var olduğunu
16:11
prayingdua eden everyher day for your well-beingsağlık.
396
959000
3000
düşünmek gerçekten muhteşem bir şey.
16:14
They call themselveskendilerini the ElderYaşlı BrothersKardeşler.
397
962000
2000
Kendilerine Büyük Ağabeyler diyorlar.
16:16
They dismissgörevden the restdinlenme of us who have ruinedharap the worldDünya
398
964000
3000
Dünyayı mahvetmiş olan geri kalanımızı
16:19
as the YoungerGenç BrothersKardeşler. They cannotyapamam understandanlama
399
967000
2000
Küçük Kardeşler diyerek reddediyorlar.
16:21
why it is that we do what we do to the EarthDünya.
400
969000
3000
Dünyaya yaptığımız bu şeyleri neden yaptığımızı anlayamıyorlar.
16:24
Now, if we slipkayma to anotherbir diğeri endson of the worldDünya,
401
972000
2000
Şimdi dünyanın bir başka ucuna kayarsak,
16:26
I was up in the highyüksek ArcticArctic
402
974000
2000
önceki başkan yardımcısının muhteşem kitabından bir miktar esinlenerek
16:28
to tell a storyÖykü about globalglobal warmingısınma,
403
976000
2000
küresel ısınma hakkında
16:30
inspiredyaratıcı in partBölüm by
404
978000
2000
bir hikaye anlatmak için
16:32
the formereski ViceYardımcısı President'sBaşkan'ın wonderfulolağanüstü bookkitap.
405
980000
2000
Arktik bölgesindeydim.
16:34
And what struckvurdu me so extraordinaryolağanüstü
406
982000
2000
Beni en çok şaşırtan şey
16:36
was to be again with the InuitInuit --
407
984000
2000
yine Inuit halkları ile ilgili olan bir şeydi
16:38
a people who don't fearkorku the coldsoğuk, but take advantageavantaj of it.
408
986000
3000
-- soğuktan korkmayan ancak ondan faydalanan insanlar.
16:41
A people who
409
989000
2000
Hayal güçleri ile,
16:43
find a way, with theironların imaginationhayal gücü,
410
991000
2000
buzdan bir hayat çıkarmanın,
16:45
to carveoymak life out of that very frozendondurulmuş.
411
993000
3000
bir yolunu bulan insanlar.
16:48
A people for whomkime bloodkan on icebuz
412
996000
2000
Buz üzerindeki kanın ölümün işareti
16:50
is not a signişaret of deathölüm, but an affirmationolumlama of life.
413
998000
3000
olmadığı ancak onlar için hayatın onaylanması olan insanlar.
16:53
And yethenüz tragicallytrajik bir şekilde, when you now go to those northernkuzey communitiestopluluklar,
414
1001000
2000
Ve trajik olarak, bu kuzeydeki toplumlara gittiğinizde
16:55
you find to your astonishmentşaşkınlık
415
1003000
2000
Kuzey Grönland'daki Kanak gibi bir yerde,
16:57
that whereasbuna karşılık the seadeniz icebuz used to come in in SeptemberEylül
416
1005000
2000
sizi hayret içinde bırakan,
16:59
and staykalmak tillkadar JulyTemmuz,
417
1007000
2000
deniz buzunun eskiden Eylül'de gelip,
17:01
in a placeyer like KanakKanak in northernkuzey GreenlandGrönland,
418
1009000
2000
Temmuz kadar kaldığını, şu an ise
17:03
it literallyharfi harfine comesgeliyor in now in NovemberKasım
419
1011000
2000
Kasım ayında geldiğini ve
17:05
and stayskalır untila kadar MarchMart.
420
1013000
2000
Marta kadar kaldığını öğrenirsiniz.
17:07
So, theironların entiretüm yearyıl has been cutkesim in halfyarım.
421
1015000
3000
Böylece tüm bir yıl ikiye bölünmüş oluyor.
17:10
Now, I want to stressstres that noneYok of these peopleshalklar
422
1018000
2000
Şimdi, şunu vurgulamak isterim ki,
17:12
that I've been quicklyhızlı bir şekilde talkingkonuşma about here
423
1020000
2000
burada çabuk bir şekilde bahsettiğim insanların
17:14
are disappearingyok olan worldsdünyalar.
424
1022000
2000
hiçbirisi kaybolan dünyalar değildirler.
17:16
These are not dyingölen peopleshalklar.
425
1024000
2000
Bunlar ölmekte olan insanlar değiller.
17:18
On the contraryaksi, you know,
426
1026000
2000
Tam tersine, biliyorsunuz,
17:20
if you have the heartkalp to feel and the eyesgözleri to see,
427
1028000
2000
eğer hissetmek için kalbiniz ve görmek için gözleriniz
17:22
you discoverkeşfetmek that the worldDünya is not flatdüz.
428
1030000
2000
var ise, dünyanın düz olmadığını keşfedersiniz.
17:24
The worldDünya remainskalıntılar a richzengin tapestryGoblen.
429
1032000
3000
Dünya zengin bir duvar kilimi olarak ve
17:27
It remainskalıntılar a richzengin topographytopografya of the spiritruh.
430
1035000
3000
ruhun zengin bir topoğrafyası olarak kalmaktadır.
17:30
These myriadsayısız voicessesleri of humanityinsanlık
431
1038000
2000
İnsanlığın bu sayısız sesleri
17:32
are not failedbaşarısız oldu attemptsdenemeler at beingolmak newyeni,
432
1040000
2000
başarısızlığa uğramış olan yeni ve
17:34
failedbaşarısız oldu attemptsdenemeler at beingolmak modernmodern.
433
1042000
2000
modern olma çabalar değildirler.
17:36
They're uniquebenzersiz facetsesaslarını of the humaninsan imaginationhayal gücü.
434
1044000
2000
İnsanlığın hayal gücünün eşsiz görünümleridirler.
17:38
They're uniquebenzersiz answerscevaplar to a fundamentaltemel questionsoru:
435
1046000
3000
Temel bir soruya eşsiz yanıtlardır:
17:41
what does it mean to be humaninsan and alivecanlı?
436
1049000
3000
İnsan ve canlı olmak ne anlama geliyor?
17:44
And when askeddiye sordu that questionsoru, they respondyanıtlamak
437
1052000
2000
Bu soru sorulduğunda 6000
17:46
with 6,000 differentfarklı voicessesleri.
438
1054000
2000
farklı sesle cevap veriyorlar.
17:48
And collectivelytopluca, those voicessesleri becomeolmak our humaninsan repertoirerepertuar
439
1056000
3000
Kitlesel biçimde, bu sesler
17:51
for dealingmuamele with the challengeszorluklar that will confrontkarşısına çıkmak us
440
1059000
2000
sonraki bin yılda karşımıza çıkacak zorluklar ile
17:53
in the ensuingBunu takip eden millenniabin yıl.
441
1061000
2000
başa çıkabilmemiz için insan repertuvarımız olurlar.
17:55
Our industrialSanayi societytoplum is scarcelyhemen hemen
442
1063000
2000
Sanayi toplumumuz sadece
17:57
300 yearsyıl oldeski.
443
1065000
2000
300 yaşındadır.
17:59
That shallowsığ historytarih shouldn'tolmamalı suggestönermek to anyonekimse
444
1067000
2000
Bu sığ tarihin önümüzdeki bin yılda karşımıza
18:01
that we have all of the answerscevaplar
445
1069000
2000
çıkacak bütün sorulara cevaplarımız
18:03
for all of the questionssorular that will confrontkarşısına çıkmak us
446
1071000
2000
olduğunu kimseye
18:05
in the ensuingBunu takip eden millenniabin yıl.
447
1073000
2000
önermemesi gerekir.
18:07
The myriadsayısız voicessesleri of humanityinsanlık are not failedbaşarısız oldu attemptsdenemeler at beingolmak us.
448
1075000
3000
İnsanlığın sayısız sesleri biz olmakta başarısızlığa uğramış girişimler değildirler.
18:10
They are uniquebenzersiz answerscevaplar to that fundamentaltemel questionsoru:
449
1078000
3000
Şu temel soruya olan eşsiz cevaplardır:
18:13
what does it mean to be humaninsan and alivecanlı?
450
1081000
2000
İnsan ve canlı olmak ne anlama gelmektedir?
18:15
And there is indeedaslında a fireateş burningyanan over the EarthDünya,
451
1083000
3000
Dünya üzerinde kendisi ile birlikte sadece hayvanları ve bitkileri değil
18:18
takingalma with it not only plantsbitkiler and animalshayvanlar,
452
1086000
3000
ancak insanlığın dehasını da
18:21
but the legacymiras of humanity'sinsanlığın brillianceparlaklık.
453
1089000
2000
beraberinde götüren bir ateş yanmaktadır.
18:23
Right now, as we sitoturmak here in this roomoda,
454
1091000
2000
Şu an bu odada otururken
18:25
of those 6,000 languagesdiller spokenkonuşulmuş the day that you were borndoğmuş,
455
1093000
3000
doğduğunuz günden beri konuşulan 6000 dilin
18:28
fullytamamen halfyarım aren'tdeğil beingolmak taughtöğretilen to childrençocuklar.
456
1096000
3000
tamamen yarısı çocuklara öğretilmemektedir.
18:31
So, you're livingyaşam throughvasitasiyla a time
457
1099000
1000
Böylelikle, insanlığın entelektüel,
18:32
when virtuallyfiilen halfyarım of humanity'sinsanlığın intellectualentellektüel,
458
1100000
3000
sosyal ve ruhsal efsanesinin adeta yarısının
18:35
socialsosyal and spiritualmanevi legacymiras
459
1103000
2000
kayıp gitmesine izin verildiği
18:37
is beingolmak allowedizin to slipkayma away.
460
1105000
2000
bir zamanda yaşıyorsunuz.
18:39
This does not have to happenolmak.
461
1107000
2000
Bunun olması gerekmiyor.
18:41
These peopleshalklar are not failedbaşarısız oldu attemptsdenemeler at beingolmak modernmodern --
462
1109000
3000
Bu insanlar, modern olma girişimlerinde başarısızlığa uğrayan,
18:44
quaintantika and colorfulrenkli and destinedkaderinde to fadekarartmak away
463
1112000
2000
hoş ve renkli ve sanki bir doğa yasası sayesinde
18:46
as if by naturaldoğal lawhukuk.
464
1114000
2000
kaderlerinde yok olmak olan insanlar değildirler.
18:48
In everyher casedurum, these are dynamicdinamik, livingyaşam peopleshalklar
465
1116000
2000
Bunlar, her durumda, tanımlanabilir güçler tarafından
18:50
beingolmak driventahrik out of existencevaroluş by identifiableteşhis edilebilir forcesgüçler.
466
1118000
3000
varoluşun dışına sürülmüş dinamik canlı insanlardır.
18:53
That's actuallyaslında an optimisticiyimser observationgözlem,
467
1121000
3000
Bu aslında iyimser bir gözlem çünkü
18:56
because it suggestsanlaşılacağı that if humaninsan beingsvarlıklar
468
1124000
2000
eğer insanlar kültürel yıkımın etmeni iseler
18:58
are the agentsajanları of culturalkültürel destructionimha,
469
1126000
2000
bizim aynı zamanda kültürel ayakta kalmayı
19:00
we can alsoAyrıca be, and mustşart be,
470
1128000
2000
kolaylaştırabileceğimizi, ve kolaylaştırmamız gerektiğini
19:02
the facilitatorskolaylaştırıcılar of culturalkültürel survivalhayatta kalma.
471
1130000
2000
önermektedir.
19:04
Thank you very much.
472
1132000
2000
Çok teşekkürler.
Translated by Hidayet Utkan Tan
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Wade Davis - Anthropologist, ethnobotanist
A National Geographic Explorer-in-Residence, Wade Davis has been described as “a rare combination of scientist, scholar, poet and passionate defender of all of life’s diversity.”

Why you should listen

Wade Davis is perhaps the most articulate and influential western advocate for the world's indigenous cultures. A National Geographic Explorer-in-Residence, he has been described as “a rare combination of scientist, scholar, poet and passionate defender of all of life’s diversity.” Trained in anthropology and botany at Harvard, he travels the globe to live alongside indigenous people, and document their cultural practices in books, photographs, and film. His stunning photographs and evocative stories capture the viewer's imagination. As a speaker, he parlays that sense of wonder into passionate concern over the rate at which cultures and languages are disappearing -- 50 percent of the world's 7,000 languages, he says, are no longer taught to children. He argues, in the most beautiful terms, that language is much more than vocabulary and grammatical rules. Every language is an old-growth forest of the mind.  

Indigenous cultures are not failed attempts at modernity, let alone failed attempts to be us. They are unique expressions of the human imagination and heart, unique answers to a fundamental question: What does it mean to be human and alive? When asked this question, the peoples of the world respond in 7,000 different voices, and these collectively comprise our human repertoire for dealing with all the challenges that will confront us as a species over the coming centuries.

Davis is the author of 15 books including The Serpent and the RainbowOne River, and The Wayfinders. His many film credits include Light at the Edge of the World, an eight-hour documentary series produced for the National Geographic. In 2009 he received the Gold Medal from the Royal Canadian Geographical Society for his contributions to anthropology and conservation, and he is the 2011 recipient of the Explorers Medal, the highest award of the Explorers’ Club, and the 2012 recipient of the Fairchild Medal for Plant Exploration. His latest books are Into the Silence: The Great War, Mallory and the Conquest of Everest and The Sacred Headwaters: the Fight to Save the Stikine, Skeena and the Nass.

More profile about the speaker
Wade Davis | Speaker | TED.com