TEDMED 2016
Carolyn Jones: A tribute to nurses
Carolyn Jones: Hemşirelere bir övgü
Filmed:
Readability: 3.4
1,375,400 views
Carolyn Jones, beş yıl boyunca, Amerika'daki hemşirelerle görüşmeler yapmak, film ve fotoğraflar çekmek için ülkenin en ciddi sağlık sorunları yaşayan bölgelerine seyahatler yaptı. Carolyn kişisel öykülerini ve sağlık hizmetlerinin ön safında her gün kahramanca çalışan hemşirelere olan sarsılmaz saygısını ve takdirlerini paylaşıyor.
Carolyn Jones - Photographic ethnographer
Carolyn Jones creates projects that point our attention towards issues of global concern. Full bio
Carolyn Jones creates projects that point our attention towards issues of global concern. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Bir hasta olarak,
00:12
As patients,
0
640
1215
00:13
we usually remember
the names of our doctors,
the names of our doctors,
1
1880
3616
doktorların adını çoğu zaman hatırlar
00:17
but often we forget
the names of our nurses.
the names of our nurses.
2
5520
3320
fakat hemşirelerin adını genelde unuturuz.
00:21
I remember one.
3
9600
1200
Ben birini hatırlıyorum.
00:23
I had breast cancer a few years ago,
4
11400
2216
Birkaç yıl önce
göğüs kanserine yakalandım.
göğüs kanserine yakalandım.
00:25
and somehow I managed
to get through the surgeries
to get through the surgeries
5
13640
3456
Bir şekilde operasyonları atlattım
00:29
and the beginning
of the treatment just fine.
of the treatment just fine.
6
17120
2280
ve tedavinin başlangıcı gayet iyiydi.
00:31
I could hide what was going on.
7
19840
2256
Hastalığımı saklayabiliyordum.
00:34
Everybody didn't really have to know.
8
22120
2216
Herkesin bilmesi de şart değildi.
00:36
I could walk my daughter to school,
9
24360
2216
Kızımı okuluna bırakabiliyordum.
00:38
I could go out to dinner with my husband;
10
26600
1976
Kocamla yemeğe çıkabiliyordum;
00:40
I could fool people.
11
28600
1200
insanları kandırabiliyordum.
Ama daha sonra kemoterapi
programım başlayacaktı
programım başlayacaktı
00:42
But then my chemo was scheduled to begin
12
30720
2336
00:45
and that terrified me
13
33080
1736
ve bu beni dehşete düşürüyordu,
00:46
because I knew that I was going to lose
every single hair on my body
every single hair on my body
14
34840
4536
çünkü alacağım kemoterapi nedeniyle
bütün saçlarımın döküleceğini biliyordum.
00:51
because of the kind of chemo
that I was going to have.
that I was going to have.
15
39400
2560
Artık kimseye,
sanki her şey normalmiş gibi
sanki her şey normalmiş gibi
00:54
I wasn't going to be able
to pretend anymore
to pretend anymore
16
42480
2296
00:56
as though everything was normal.
17
44800
1800
rol yapamayacaktım.
Çok korkuyordum.
00:59
I was scared.
18
47440
1296
01:00
I knew what it felt like to have
everybody treating me with kid gloves,
everybody treating me with kid gloves,
19
48760
3576
Herkes bana kristal vazo gibi davranacaktı
ve nasıl olduğunu biliyordum
ve nasıl olduğunu biliyordum
01:04
and I just wanted to feel normal.
20
52360
2376
ama ben normal hissetmek istiyordum.
01:06
I had a port installed in my chest.
21
54760
2176
Göğsüme bir port katater takıldı.
01:08
I went to my first day of chemotherapy,
22
56960
2776
İlk kemoterapi seansına gittim
01:11
and I was an emotional wreck.
23
59760
2336
ve duygusal olarak harap hâldeydim.
01:14
My nurse, Joanne, walked in the door,
24
62120
3015
Kapıdan hemşirem Joanne girdi,
01:17
and every bone in my body was telling
me to get up out of that chair
me to get up out of that chair
25
65160
3976
vücudumdaki bütün hücreler
kalk şu sandalyeden ve
kalk şu sandalyeden ve
tepelere doğru koş diyordu.
01:21
and take for the hills.
26
69160
1496
01:22
But Joanne looked at me and talked
to me like we were old friends.
to me like we were old friends.
27
70680
3760
Joanne bana baktı ve sanki
eski bir dostmuş gibi konuştu.
eski bir dostmuş gibi konuştu.
Sonra şu soruyu sordu;
01:27
And then she asked me,
28
75240
1416
"Bu röfleyi nerede yaptırdın?"
01:28
"Where'd you get your highlights done?"
29
76680
2096
01:30
(Laughter)
30
78800
1096
(Kahkahalar)
01:31
And I was like, are you kidding me?
31
79920
1936
Ne yani, benimle dalga mı geçiyordu?
01:33
You're going to talk to me about my hair
when I'm on the verge of losing it?
when I'm on the verge of losing it?
32
81880
4856
Zaten bütün saçlarımı kaybetmek
üzereydim, bu sorulacak şey miydi?
üzereydim, bu sorulacak şey miydi?
01:38
I was kind of angry,
33
86760
1736
Kızdım biraz
01:40
and I said, "Really? Hair?"
34
88520
2560
ve "Ciddi misin sen? Saç mı?" dedim.
01:43
And with a shrug
of her shoulders she said,
of her shoulders she said,
35
91640
2336
Omzunu silkti ve şöyle dedi;
01:46
"It's gonna grow back."
36
94000
1360
"Tekrar çıkarlar"
01:48
And in that moment she said
the one thing I had overlooked,
the one thing I had overlooked,
37
96280
3256
O an söylediği bu şey
benim atladığım şeydi;
benim atladığım şeydi;
01:51
and that was that at some point,
my life would get back to normal.
my life would get back to normal.
38
99560
3816
nasılsa bir noktada, hayatım
tekrar normale dönecekti.
tekrar normale dönecekti.
01:55
She really believed that.
39
103400
1696
Buna samimiyetle inanıyordu
01:57
And so I believed it, too.
40
105120
1680
ve bu yüzden ben de inandım.
01:59
Now, worrying about losing your hair
when you're fighting cancer
when you're fighting cancer
41
107520
4776
Kanserle savaşırken
saçlarını kaybetmekten korkmak
saçlarını kaybetmekten korkmak
başlangıçta aptalca görünebilir
02:04
may seem silly at first,
42
112320
1616
02:05
but it's not just that you're worried
about how you're going to look.
about how you're going to look.
43
113960
4136
ama bu sadece dış görünüşten
kaygı duymakla ilgili değildir.
kaygı duymakla ilgili değildir.
02:10
It's that you're worried that everybody's
going to treat you so carefully.
going to treat you so carefully.
44
118120
3920
Seni endişelendiren şey; herkesin
sana çok dikkatli davranacağıdır.
sana çok dikkatli davranacağıdır.
02:14
Joanne made me feel normal
for the first time in six months.
for the first time in six months.
45
122760
3536
Altı aydır bana kendimi ilk kez,
Joanne normal hissettirmişti.
Joanne normal hissettirmişti.
02:18
We talked about her boyfriends,
46
126320
1855
Sevgilileri hakkında konuştuk.
02:20
we talked about looking
for apartments in New York City,
for apartments in New York City,
47
128199
2737
New York'ta bir daire bulmaktan konuştuk
02:22
and we talked about my reaction
to the chemotherapy --
to the chemotherapy --
48
130960
2856
ve benim kemoterapiye
vereceğim tepkiyi konuştuk,
vereceğim tepkiyi konuştuk,
yani, bir dereden bir tepeden konuştuk.
02:25
all kind of mixed in together.
49
133840
1960
02:28
And I always wondered,
50
136360
1976
Ama hep merak ettim
02:30
how did she so instinctively
know just how to talk to me?
know just how to talk to me?
51
138360
4640
benimle bu şekilde konuşacağını
nasıl sezmişti?
nasıl sezmişti?
02:35
Joanne Staha and my admiration for her
52
143480
3416
Joanne Staha ve ona olan hayranlığım
02:38
marked the beginning of my journey
into the world of nurses.
into the world of nurses.
53
146920
3800
benim hemşireler dünyasına
seyahatimi başlatan şeydir.
seyahatimi başlatan şeydir.
Birkaç yıl sonra benden
hemşirelerin yaptığı işi
hemşirelerin yaptığı işi
02:43
A few years later,
I was asked to do a project
I was asked to do a project
54
151360
2416
02:45
that would celebrate
the work that nurses do.
the work that nurses do.
55
153800
2680
takdir edecek bir proje istendiğinde
işe Joanne ile başladım
02:49
I started with Joanne,
56
157120
1496
02:50
and I met over 100 nurses
across the country.
across the country.
57
158640
3000
ve bütün ülkede 100'den fazla
hemşire ile buluştum.
hemşire ile buluştum.
02:54
I spent five years interviewing,
photographing and filming nurses
photographing and filming nurses
58
162320
5056
Bir belgesel film ve kitap için
beş yıl boyunca hemşirelerle
beş yıl boyunca hemşirelerle
görüşmeler yaptım ve fotoğraflar çektim.
02:59
for a book and a documentary film.
59
167400
2160
Takımımla birlikte
03:02
With my team,
60
170560
1216
03:03
we mapped a trip across America
that would take us to places
that would take us to places
61
171800
3336
bütün Amerika'da, yaşlanma, savaş
yoksulluk, cezaevleri gibi nedenlerle
yoksulluk, cezaevleri gibi nedenlerle
03:07
dealing with some of the biggest
public health issues facing our nation --
public health issues facing our nation --
62
175160
4936
ülkemizin karşılaştığı en ciddi
halk sağlığı sorunları yaşanan yerlere
halk sağlığı sorunları yaşanan yerlere
03:12
aging, war, poverty, prisons.
63
180120
4080
yolculuklar planladık.
Sonra bu sorunlarla
03:16
And then we went places
64
184840
1256
03:18
where we would find
the largest concentration of patients
the largest concentration of patients
65
186120
3856
mücadele eden hastaların
en çok yoğunlaştığı
en çok yoğunlaştığı
bölgelere gittik.
03:22
dealing with those issues.
66
190000
1520
03:24
Then we asked hospitals and facilities
to nominate nurses
to nominate nurses
67
192280
4056
Sonra hastanelerden hemşireleri
en iyi temsil edecek kişileri
en iyi temsil edecek kişileri
03:28
who would best represent them.
68
196360
1520
bize önermelerini istedik.
03:30
One of the first nurses I met
was Bridget Kumbella.
was Bridget Kumbella.
69
198800
2840
İlk görüştüğüm hemşirelerden
biri Bridget Kumbella idi.
biri Bridget Kumbella idi.
Bridget, Kamerun'da doğmuş
03:34
Bridget was born in Cameroon,
70
202200
1616
03:35
the oldest of four children.
71
203840
1840
dört çocuğun en büyüğü imiş.
03:38
Her father was at work
when he had fallen from the fourth floor
when he had fallen from the fourth floor
72
206400
3856
Dördüncü kattan düşüp
beli ciddi bir şekilde yaralandığında
beli ciddi bir şekilde yaralandığında
03:42
and really hurt his back.
73
210280
1976
babası işteymiş.
03:44
And he talked a lot about what it was like
to be flat on your back
to be flat on your back
74
212280
4136
Bana sırtüstü dümdüz yatarken,
ihtiyacın olan bakımı almamanın
ihtiyacın olan bakımı almamanın
03:48
and not get the kind
of care that you need.
of care that you need.
75
216440
2440
nasıl bir şey olduğunu
uzun uzun anlattı.
uzun uzun anlattı.
03:51
And that propelled Bridget
to go into the profession of nursing.
to go into the profession of nursing.
76
219400
3760
Bu Bridget'i ateşlemiş ve böylece
hemşirelik mesleğine girmiş.
hemşirelik mesleğine girmiş.
Şimdi Bronx'ta bir hemşire
03:56
Now, as a nurse in the Bronx,
77
224000
1616
03:57
she has a really diverse group
of patients that she cares for,
of patients that she cares for,
78
225640
3416
ve hayatın bütün katmanlarından,
bütün dinlerden
bütün dinlerden
04:01
from all walks of life,
79
229080
1896
çok çeşitli bir
04:03
and from all different religions.
80
231000
1960
hasta grubuyla ilgileniyor.
04:05
And she's devoted her career
to understanding the impact
to understanding the impact
81
233400
4176
Bütün kariyerini, sağlık konusunda
04:09
of our cultural differences
when it comes to our health.
when it comes to our health.
82
237600
3600
kültürel farklılıkları anlamanın
önemine adamış.
önemine adamış.
Bir hastasını anlattı;
04:14
She spoke of a patient --
83
242280
1336
04:15
a Native American patient that she had --
84
243640
2696
adam Amerikan Kızılderilisi imiş
04:18
that wanted to bring
a bunch of feathers into the ICU.
a bunch of feathers into the ICU.
85
246360
3720
ve Yoğun Bakıma birkaç
tüy getirmek istemiş;
tüy getirmek istemiş;
04:23
That's how he found spiritual comfort.
86
251080
3016
ruhu bu şekilde ferahlayabilirmiş.
04:26
And she spoke of advocating for him
87
254120
2216
Bridget onların haklarını savunuyor.
04:28
and said that patients come
from all different religions
from all different religions
88
256360
2776
Hastaların bütün dinlerden geldiğini
04:31
and use all different kinds
of objects for comfort;
of objects for comfort;
89
259160
3896
ve birbirinden farklı ferahlama
objeleri olduğunu söylüyor,
objeleri olduğunu söylüyor,
04:35
whether it's a holy rosary
or a symbolic feather,
or a symbolic feather,
90
263080
3256
bu bazen mukaddes bir tesbih,
bazen sembolik bir tüy olabilir
bazen sembolik bir tüy olabilir
04:38
it all needs to be supported.
91
266360
1760
ve hepsi desteklenmelidir.
04:41
This is Jason Short.
92
269200
1816
Bu Jason Short.
04:43
Jason is a home health nurse
in the Appalachian mountains,
in the Appalachian mountains,
93
271040
3056
Jason, Apalaş Dağları'nda çalışan,
evde bakım yapan bir hemşire.
evde bakım yapan bir hemşire.
04:46
and his dad had a gas station
and a repair shop when he was growing up.
and a repair shop when he was growing up.
94
274120
4376
Çocukluğunda babasının bir benzin
istasyonu ve tamirhanesi varmış.
istasyonu ve tamirhanesi varmış.
04:50
So he worked on cars in the community
that he now serves as a nurse.
that he now serves as a nurse.
95
278520
4320
Kasabada tamirhanede çalışırmış,
şimdi ise aynı yerde hemşire.
şimdi ise aynı yerde hemşire.
Jason kolejde okurken
04:55
When he was in college,
96
283600
1256
04:56
it was just not macho at all
to become a nurse,
to become a nurse,
97
284880
3656
bir hemşire olmak, pek de
maço bir iş sayılmıyormuş,
maço bir iş sayılmıyormuş,
05:00
so he avoided it for years.
98
288560
2176
bu nedenle, bundan yıllarca kaçmış .
05:02
He drove trucks for a little while,
99
290760
1936
Bir süre kamyon şoförlüğü yapmış.
05:04
but his life path was always
pulling him back to nursing.
pulling him back to nursing.
100
292720
3480
Ama hayat onu
hep hemşireliğe geri çekmiş.
hep hemşireliğe geri çekmiş.
Apalaş Dağları'nda hemşirelik yapan Jason
05:10
As a nurse in the Appalachian mountains,
101
298240
1976
05:12
Jason goes places
that an ambulance can't even get to.
that an ambulance can't even get to.
102
300240
3816
bir ambulansın bile ulaşamadığı
yerlere gidiyor.
yerlere gidiyor.
05:16
In this photograph,
he's standing in what used to be a road.
he's standing in what used to be a road.
103
304080
3440
Bu fotoğrafta gördüğünüz gibi;
eskiden yol olan bir yerde duruyor.
eskiden yol olan bir yerde duruyor.
05:20
Top of the mountain mining
flooded that road,
flooded that road,
104
308080
2816
Dağın tepesindeki madenin
yığıntısı yolu kapatmış.
yığıntısı yolu kapatmış.
05:22
and now the only way
for Jason to get to the patient
for Jason to get to the patient
105
310920
3296
Şimdi Jason'un madenci ciğeri
hastalığı olan ve bu evlerde
hastalığı olan ve bu evlerde
05:26
living in that house
with black lung disease
with black lung disease
106
314240
2896
yaşayan insanlara tek ulaşma yolu
05:29
is to drive his SUV
against the current up that creek.
against the current up that creek.
107
317160
4320
jipini o dereye, akıntı yukarı sürmek.
05:34
The day I was with him,
we ripped the front fender off the car.
we ripped the front fender off the car.
108
322360
3080
Onunla gezdiğim gün
arabanın ön çamurluğunu parçaladık.
arabanın ön çamurluğunu parçaladık.
05:38
The next morning he got up,
put the car on the lift,
put the car on the lift,
109
326160
3216
Sabah olunca kalktı,
arabayı askıya aldı,
arabayı askıya aldı,
çamurluğu tamir etti
05:41
fixed the fender,
110
329400
1256
05:42
and then headed out
to meet his next patient.
to meet his next patient.
111
330680
2096
ve sıradaki hastasına doğru
yola koyuldu.
yola koyuldu.
Jason'u bu beyefendiyle
ilgilenirken izledim,
ilgilenirken izledim,
05:45
I witnessed Jason
caring for this gentleman
caring for this gentleman
112
333680
3256
05:48
with such enormous compassion,
113
336960
2816
derin bir şefkat gösteriyordu
05:51
and I was struck again by how intimate
the work of nursing really is.
the work of nursing really is.
114
339800
5000
ve hemşirelik işinin bu denli bir
yakınlık işi olması beni yine çarptı.
yakınlık işi olması beni yine çarptı.
Brian McMillon ile tanıştığımda toydu.
05:58
When I met Brian McMillion, he was raw.
115
346040
3096
06:01
He had just come back from a deployment
116
349160
2616
Bir askeri intikalden yeni dönmüştü
06:03
and he hadn't really settled back in
to life in San Diego yet.
to life in San Diego yet.
117
351800
4576
ve San Diego'daki hayata
hâlâ adapte olamamıştı.
hâlâ adapte olamamıştı.
06:08
He talked about his experience
of being a nurse in Germany
of being a nurse in Germany
118
356400
3536
Almanya'da edindiği hemşirelik
deneyimlerinden bahsediyordu.
deneyimlerinden bahsediyordu.
06:11
and taking care of the soldiers
coming right off the battlefield.
coming right off the battlefield.
119
359960
3976
Doğrudan çatışma alanından gelen
askerlerle ilgileniyormuş.
askerlerle ilgileniyormuş.
06:15
Very often, he would be
the first person they would see
the first person they would see
120
363960
3776
Hastanede gözünü açan askerlerin
gördüğü ilk kişi
gördüğü ilk kişi
06:19
when they opened
their eyes in the hospital.
their eyes in the hospital.
121
367760
2080
genelde kendisi olurmuş.
Kolları veya bacakları
kesik hâlde yatarken, askerlerin
kesik hâlde yatarken, askerlerin
06:22
And they would look at him
as they were lying there,
as they were lying there,
122
370480
2576
06:25
missing limbs,
123
373080
1656
ona bakıp
06:26
and the first thing they would say is,
124
374760
2616
sordukları ilk şey şu olurmuş:
06:29
"When can I go back?
I left my brothers out there."
I left my brothers out there."
125
377400
3720
"Ne zaman geri giderim?
Kardeşlerimi orada bıraktım"
Kardeşlerimi orada bıraktım"
Brian da mecburen şu cevabı verirmiş;
06:34
And Brian would have to say,
126
382080
1536
"Kardeş bir yere gitmiyorsun,
06:35
"You're not going anywhere.
127
383640
1576
06:37
You've already given enough, brother."
128
385240
1840
sen vereceğini verdin zaten "
06:40
Brian is both a nurse and a soldier
who's seen combat.
who's seen combat.
129
388000
4760
Brian hem bir hemşire,
hem de çatışma görmüş bir asker.
hem de çatışma görmüş bir asker.
O nedenle bakımı altındaki gazilerle
06:45
So that puts him in a unique position
130
393280
2056
06:47
to be able to relate to and help heal
the veterans in his care.
the veterans in his care.
131
395360
4360
iletişim kurma ve iyileşmelerine
yardım etmede benzersiz biri.
yardım etmede benzersiz biri.
Bu Hemşire Stephen,
06:53
This is Sister Stephen,
132
401560
1496
06:55
and she runs a nursing home
in Wisconsin called Villa Loretto.
in Wisconsin called Villa Loretto.
133
403080
4216
Wisconsin'de, Villa Loretto
adında bir bakımevi işletiyor
adında bir bakımevi işletiyor
06:59
And the entire circle of life
can be found under her roof.
can be found under her roof.
134
407320
4456
ve onun çatısı altında, yaşamın
bütün döngüsünü görebilirsiniz.
bütün döngüsünü görebilirsiniz.
07:03
She grew up wishing they lived on a farm,
135
411800
2456
Çocukluğunda bir çiftlikte
yaşamayı hayal edermiş,
yaşamayı hayal edermiş,
07:06
so given the opportunity
to adopt local farm animals,
to adopt local farm animals,
136
414280
4696
bu yüzden kendine çiftlik
hayvanları verildiğinde
hayvanları verildiğinde
07:11
she enthusiastically brings them in.
137
419000
3056
onları hevesle kabul ediyor.
07:14
And in the springtime,
those animals have babies.
those animals have babies.
138
422080
3536
Baharda bu hayvanlar yavruluyor
07:17
And Sister Stephen uses
those baby ducks, goats and lambs
those baby ducks, goats and lambs
139
425640
5176
ve Hemşire Stephen bu ördek
yavrularını, oğlakları ve kuzuları
yavrularını, oğlakları ve kuzuları
07:22
as animal therapy
for the residents at Villa Loretto
for the residents at Villa Loretto
140
430840
4256
Villa Loretto'da kalanlar için
hayvan terapisinde kullanıyor.
hayvan terapisinde kullanıyor.
07:27
who sometimes can't
remember their own name,
remember their own name,
141
435120
3336
Bazıları kendi isimlerini bile unutmuş
07:30
but they do rejoice
in the holding of a baby lamb.
in the holding of a baby lamb.
142
438480
3560
ama bir kuzuyu severken neşeleniyorlar.
Hemşire Stephen'la geçirdiğim gün
07:35
The day I was with Sister Stephen,
143
443400
1816
öyküsünün bir kısmını filme almak için
onu Villa Loretto'dan uzağa
onu Villa Loretto'dan uzağa
07:37
I needed to take her away
from Villa Loretto
from Villa Loretto
144
445240
2096
07:39
to film part of her story.
145
447360
2096
götürmem gerekiyordu.
07:41
And before we left,
146
449480
1256
Biz çıkmadan önce
07:42
she went into the room of a dying patient.
147
450760
2480
ölmek üzere olan
bir hastanın odasına gitti
bir hastanın odasına gitti
07:46
And she leaned over and she said,
148
454000
2776
ve eğilip şunu söyledi;
07:48
"I have to go away for the day,
149
456800
1920
"Bir günlüğüne uzakta olacağım,
ama eğer Tanrı seni çağırırsa,
07:51
but if Jesus calls you,
150
459520
1696
07:53
you go.
151
461240
1216
sen git.
07:54
You go straight home to Jesus."
152
462480
2160
Dosdoğru onun yanına git"
Kenarda dikilip şunu düşündüm:
07:57
I was standing there and thinking
153
465280
2576
07:59
it was the first time in my life
154
467880
2016
"Bazen birini gerçekten sevdiğini
08:01
I witnessed that you could show
someone you love them completely
someone you love them completely
155
469920
4296
göstermenin tek yolu;
onun gitmesine izin vermektir.
onun gitmesine izin vermektir.
Buna hayatımda ilk kez şahit olmuştum.
08:06
by letting go.
156
474240
1200
08:08
We don't have to hold on so tightly.
157
476040
2320
Bu kadar sıkı sarılmak zorunda değiliz.
08:11
I saw more life rolled up at Villa Loretto
158
479400
3576
Başka yerde, başka zamanda
görmediğim sayıda çok ömrün
görmediğim sayıda çok ömrün
08:15
than I have ever seen at any other time
at any other place in my life.
at any other place in my life.
159
483000
5040
son demlerine
Villa Loretto'da şahit oldum.
Villa Loretto'da şahit oldum.
08:21
We live in a complicated time
when it comes to our health care.
when it comes to our health care.
160
489320
4056
Konu kendi sağlık sorunumuz olunca
karmaşık zamanlar yaşıyoruz.
karmaşık zamanlar yaşıyoruz.
08:25
It's easy to lose sight
of the need for quality of life,
of the need for quality of life,
161
493400
4176
Yaşamın sadece nicelikli değil,
nitelikli de olması gerektiğini
nitelikli de olması gerektiğini
08:29
not just quantity of life.
162
497600
1720
kolay gözden kaçırıyoruz.
08:32
As new life-saving
technologies are created,
technologies are created,
163
500120
3416
Hayat kurtaran yeni
teknolojiler geliştikçe
teknolojiler geliştikçe
08:35
we're going to have really
complicated decisions to make.
complicated decisions to make.
164
503560
3000
gerçekten zor kararlar
vermek zorunda kalacağız.
vermek zorunda kalacağız.
08:39
These technologies often save lives,
165
507280
2856
Bu teknolojiler genelde hayat kurtarıyor
08:42
but they can also prolong pain
and the dying process.
and the dying process.
166
510160
3920
ama aynı zamanda ızdırabı
ve ölüm sürecini uzatıyor.
ve ölüm sürecini uzatıyor.
Bu dalgalı denizde
rotamızı nasıl bulacağız?
rotamızı nasıl bulacağız?
08:47
How in the world are we supposed
to navigate these waters?
to navigate these waters?
167
515919
2897
08:50
We're going to need
all the help we can get.
all the help we can get.
168
518840
2048
Bütün herkesin yardımına ihtiyacımız var.
08:53
Nurses have a really unique
relationship with us
relationship with us
169
521760
3576
Yatağımızın baş ucunda
bekleyen hemşirelerin
bekleyen hemşirelerin
08:57
because of the time spent at bedside.
170
525360
2480
bizimle müstesna bir ilişkisi var.
Bu bekleme sırasında
09:00
During that time,
171
528760
1216
09:02
a kind of emotional intimacy develops.
172
530000
2520
bir tür duygusal yakınlık gelişiyor.
09:06
This past summer, on August 9,
173
534640
2576
Geçen yaz, 9 Ağustos'ta,
09:09
my father died of a heart attack.
174
537240
1920
babam kalp krizinden öldü.
Annem perişan olmuştu
09:12
My mother was devastated,
175
540600
1656
09:14
and she couldn't imagine
her world without him in it.
her world without him in it.
176
542280
3960
ve babamın olmadığı bir dünyada
kendini hayal edemiyordu.
kendini hayal edemiyordu.
Dört gün sonra düştü
09:19
Four days later she fell,
177
547360
1936
09:21
she broke her hip,
178
549320
1856
ve kalça kemiği kırıldı.
09:23
she needed surgery
179
551200
1496
Ameliyat olması gerekmişti
09:24
and she found herself
fighting for her own life.
fighting for her own life.
180
552720
2920
ve hayatta kalmak için savaşıyordu.
Kendimi bir kez daha
09:28
Once again I found myself
181
556880
1736
09:30
on the receiving end
of the care of nurses --
of the care of nurses --
182
558640
2976
hemşirelerden bakım alan tarafta buldum.
09:33
this time for my mom.
183
561640
1440
Bu kez annem içindi.
Sonraki üç gün boyunca,
ben, kız kardeşim
ben, kız kardeşim
09:36
My brother and my sister and I
stayed by her side
stayed by her side
184
564200
2536
09:38
for the next three days in the ICU.
185
566760
2440
ve erkek kardeşim yanında,
Yoğun Bakımda kaldık.
Yoğun Bakımda kaldık.
09:41
And as we tried
to make the right decisions
to make the right decisions
186
569960
3136
Doğru kararları vermeye ve annemizin
09:45
and follow my mother's wishes,
187
573120
2376
dileğini yerine getirmeye çalışırken
09:47
we found that we were depending
upon the guidance of nurses.
upon the guidance of nurses.
188
575520
3920
kendimizi hemşirelerin rehberliğine
muhtaç hâlde bulduk.
muhtaç hâlde bulduk.
09:52
And once again,
189
580200
1456
Ve bir kez daha,
09:53
they didn't let us down.
190
581680
1520
bizi hayal kırıklığına uğratmadılar.
09:56
They had an amazing insight
in terms of how to care for my mom
in terms of how to care for my mom
191
584600
4776
Anneme ömrünün son dört
gününde nasıl bakılacağı konusunda
gününde nasıl bakılacağı konusunda
hayranlık veren bir anlayışları vardı.
10:01
in the last four days of her life.
192
589400
2256
10:03
They brought her comfort
and relief from pain.
and relief from pain.
193
591680
3160
Onu rahat ettirdiler
ve ağrılarını dindirdiler.
ve ağrılarını dindirdiler.
10:08
They knew to encourage my sister and I
to put a pretty nightgown on my mom,
to put a pretty nightgown on my mom,
194
596320
5256
Beni ve kız kardeşimi ona güzel bir
gecelik giydirme konusunda ikna ettiler,
gecelik giydirme konusunda ikna ettiler,
annem için artık fark etmiyordu
10:13
long after it mattered to her,
195
601600
1896
10:15
but it sure meant a lot to us.
196
603520
1800
ama bizim için çok anlamı vardı.
10:19
And they knew to come and wake me up
just in time for my mom's last breath.
just in time for my mom's last breath.
197
607000
5760
Ve annem son nefesini verirken
tam zamanında gelip uyandırdılar
tam zamanında gelip uyandırdılar
ve annem öldükten sonra, bizi ne kadar
10:25
And then they knew
how long to leave me in the room
how long to leave me in the room
198
613600
2416
10:28
with my mother after she died.
199
616040
1680
odada bırakacaklarını da biliyorlardı.
10:30
I have no idea how they know these things,
200
618960
3736
Bütün bunları nasıl biliyorlar,
hiç fikrim yok
hiç fikrim yok
10:34
but I do know that I am eternally grateful
201
622720
3136
ama şunu iyi biliyorum,
bana bir kez daha rehberlik ettiler
bana bir kez daha rehberlik ettiler
10:37
that they've guided me once again.
202
625880
1800
ve onlara sonsuza kadar minnettrım.
10:40
Thank you so very much.
203
628920
1496
Çok, çok teşekkürler.
10:42
(Applause)
204
630440
4997
(Alkışlar)
Translated by berat güven
ABOUT THE SPEAKER
Carolyn Jones - Photographic ethnographerCarolyn Jones creates projects that point our attention towards issues of global concern.
Why you should listen
Best known for her socially proactive photographs and documentary films, Carolyn Jones creates projects that point our attention towards issues of global concern. From people "living positively" with AIDS to women artisans supporting entire communities and nurses on the front lines of our health care system, Carolyn Jones has devoted her career to celebrating invisible populations and breaking down barriers.
Jones has spent the past five years interviewing more than 150 nurses from every corner of the US in an effort to better understand the role of nurses in this country's healthcare system. She published the critically-acclaimed book The American Nurse: Photographs and Interviews by Carolyn Jones, for which she was interviewed on PBS NewsHour and featured in the New York Times, the Washington Post and USA Today. She directed and executive-produced the follow-up documentary film The American Nurse: Healing America, which was released in theaters nationwide and was an official selection of the 2015 American Film Showcase, a cultural diplomacy program of the US Department of State.
Jones has spent her career focused on telling personal stories, and her first introduction to nursing was through a very personal experience of her own, when it was a nurse who helped her get through breast cancer. That experience stuck with her, so when she started working on the American Nurse Project in 2011, she was determined to paint a rich and dynamic portrait of the profession. The goal was to cover as much territory as possible, with the hope that along the way she would capture stories touching on the kinds of issues that nurses are dealing with in every corner of the country. The project explores the American experiences of health care, poverty, childbirth, war, imprisonment and the end of life through the lens of nursing.
Prior to The American Nurse, her most widely acclaimed book, Living Proof: Courage in the Face of AIDS, was published by Abbeville Press and was accompanied by shows in Tokyo, Berlin, the USA, and at the United Nations World AIDS Conference. In addition to her multiple exhibitions, book and magazine publications, Jones has collaborated on projects with Oxygen Media, PBS and the Girl Scouts of the USA. She founded the non-profit 100 People Foundation for which she travels the world telling stories that celebrate our global neighbors. As a lecturer, Jones has spoken at conferences, universities and events around the globe. In 2012 she was honored as one of 50 "Everyday Heroes" in the book of that title for her work with the 100 People Foundation.
Jones' career was punctuated by two brushes with death: first, running out of gas in the Sahara as a racecar driver, and second, a breast cancer diagnosis. Her newest project, the forthcoming documentary Defining Hope, is the culmination of a journey investigating how we can make better end-of-life choices.
Carolyn Jones | Speaker | TED.com