ABOUT THE SPEAKER
James Forbes - Preacher
Known as the preacher’s preacher, Rev. James Forbes is a spiritual leader with charismatic style and radically progressive opinions.

Why you should listen

Rev. James Forbes once said, "If I don't preach, I won't be well." Luckily, he has always had the opportunity to preach. He was the first African-American to be appointed as Senior Minister of the Riverside Church in Harlem and spent 18 years serving the interdenominational, interracial and international congregation. While at Riverside, be brought the church to play a role in redeveloping the neighborhood and hosted prominent guests, such as the Dalai Lama and Nelson Mandela. The sermons he delivered from the pulpit were often the cause of controversy, and certainly never boring.

Today, he continues to deliver his call for spiritual revitalization as the host of The Time is Now on Air America Radio and as president and founder of The Healing of the Nations Foundation. His foundation is, in part, a national ministry and the organization is devoted to encouraging peace, justice, interfaith cooperation and environmental responsibility. Forbes travels extensively, speaking out and spreading this vision for a new future.

More profile about the speaker
James Forbes | Speaker | TED.com
Chautauqua Institution

James Forbes: Compassion at the dinner table

Papaz. James Forbes: Akşam Yemeğinde Merhamet

Filmed:
244,313 views

Kendine has tarzı ve heycaniyla Papaz James Forbes, bizleri çocukluğunun geçtiği Güney bölgesindeki 915 nolu eve götüruyor. James Forbesin Anne ve Babasında merhametın gercek manasını öğrendiği evde, çocukluk anılarının da harmanladığı akşam yemeğinin masasına yelken açarken, bu merhamet dolu söyleyişi sevgiye ihtiyacı olanlarla paylaşacaksiniz.
- Preacher
Known as the preacher’s preacher, Rev. James Forbes is a spiritual leader with charismatic style and radically progressive opinions. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
CompassionŞefkat:
0
1000
2000
Merhamet.
00:15
what does it look like?
1
3000
4000
Neye benziyor?
00:19
Come with me to 915 SouthGüney BloodworthBloodworth StreetSokak
2
7000
5000
Benimle South Bloodworth Caddesi 915 numaraya gelin
00:24
in RaleighRaleigh, NorthKuzey CarolinaCarolina, where I grewbüyüdü up.
3
12000
4000
Kuzey Karolayna, Raleigh bölgesine, benim yetiştiğim yere.
00:28
If you come in you will see us: eveningakşam time,
4
16000
3000
Akşam saatlerinde eve girerseniz şahit olacaksınız ki
00:31
at tabletablo -- setset for tenon but not always all seatsKoltuklar filleddolu --
5
19000
7000
on kişi için hazırlanan sofraya ama sandelyeler her zaman tam olarak dolmaz.
00:38
at the pointpuan when dinnerakşam yemegi is readyhazır to be servedhizmet.
6
26000
4000
Akşam yemeği servise hazir olduğunda,
00:42
SinceBeri momanne had eightsekiz kidsçocuklar,
7
30000
2000
Annenin sekiz tane çocugu olduğunda,
00:44
sometimesara sıra she said she couldn'tcould tell who was who and where they were.
8
32000
5000
bazen kimin kim olduğunu ve nerde olduklarını bilmediğini söylerdi.
00:49
Before we could eatyemek, she would asksormak,
9
37000
3000
Yemeğe başlamadan önce hep sorardi
00:52
"Are all the childrençocuklar in?"
10
40000
3000
"Bütün çocuklar içerde mi?"
00:55
And if someonebirisi happenedolmuş to be missingeksik,
11
43000
3000
Ve eğer biri kayıpsa,
00:58
we would have to, we say, "FixDüzeltme a plateplaka" for that personkişi, put it in the ovenfırın,
12
46000
7000
ona da bir tabak yemek hazırlar ve fırına koyardık.
01:05
then we could say graceGrace, and we could eatyemek.
13
53000
4000
ondan sonra yemek duası yapar ve yemeği yerdik,
01:09
AlsoAyrıca, while we were at the tabletablo,
14
57000
3000
Ayrıca biz yemekteyken,
01:12
there was a ritualayin in our familyaile:
15
60000
3000
ailemizin bir tören adeti bulunurdu,
01:15
when something significantönemli had happenedolmuş for any one of us --
16
63000
4000
herhangi birimize önemli bir şey olduğunda,
01:19
whetherolup olmadığını momanne had just been electedseçildi as the presidentDevlet Başkanı of the PTAOKUL AİLE BİRLİĞİ,
17
67000
5000
Anne PTA nin başkani seçilmiş olsun,
01:24
or whetherolup olmadığını dadbaba had gottenkazanılmış an assignmentatama at the collegekolej of our denominationmezhep,
18
72000
6000
ya da Baba cemaat okulumuzda bir görev almiş olsun,
01:30
or whetherolup olmadığını someonebirisi had wonwon the jabberwockyJabberwocky contestyarışma for talentyetenek --
19
78000
6000
ya da şiir yarışması için biri seçilmiş olsun,
01:36
the ritualayin at the familyaile was, oncebir Zamanlar the announcementduyuru is madeyapılmış,
20
84000
4000
ailede ki tören duyuru yapılır yapılmaz,
01:40
we mustşart take fivebeş, tenon minutesdakika to do what we call "make over" that personkişi --
21
88000
6000
beş on dakika yaptığımız o kişiyi övmekti.
01:46
that is, to make a fussyaygara over the one who had been honoredonur in some way.
22
94000
6000
işte böyle, bir şekilde o kişiyi hakkında konuşurak şereflendirirdik.
01:52
For when one is honoredonur, all are honoredonur.
23
100000
5000
çünkü biri onure edildiğinde, herkes onure edilmiş olurdu.
01:57
AlsoAyrıca, we had to make a reportrapor on our extendedGenişletilmiş "visitedziyaret" membersüyeler,
24
105000
7000
Ayrıca diğer akraba larımıza da duyuruduk,
02:04
that is, extendedGenişletilmiş membersüyeler of the familyaile,
25
112000
4000
,
02:08
sickhasta and elderlyyaşlı, shutkapamak in.
26
116000
2000
evde yatan hasta ve yaşlılara gelince,
02:10
My taskgörev was, at leasten az oncebir Zamanlar a weekhafta, to visitziyaret etmek MotherAnne LassiterLassiter
27
118000
5000
benim vazifem, haftada bir kere,
02:15
who livedyaşamış on EastDoğu StreetSokak,
28
123000
2000
Doğu sokağında yaşayan Rahibe Lassiter,
02:17
MotherAnne WilliamsonWilliamson who livedyaşamış on BledsoeBledsoe AvenueAvenue,
29
125000
3000
Bledsoe Avenue da yaşayan Rahibe Wıllıamson,
02:20
and MotherAnne LathersLathers who livedyaşamış on OberlinOberlin RoadYol.
30
128000
3000
ve Oberlin Yolu nda yaşayan Anne Lathers i ziyaret etmekti.
02:23
Why? Because they were oldeski and infirmsakat,
31
131000
4000
Neden? çünkü onlar hem yaşlı ve zayıftılar.
02:27
and we neededgerekli to go by to see if they neededgerekli anything.
32
135000
4000
Ve onlarin bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını öğrenmek için gitmemiz gerekiyordu.
02:31
For momanne said, "To be familyaile, is to carebakım and sharepay and to look out for one anotherbir diğeri.
33
139000
7000
Çünkü Annem " Aile olmak, bir diğerine ilgi alaka ve paylaşmayı göstermektir,
02:38
They are our familyaile."
34
146000
2000
Onlar bizim Ailemizdir" derdi.
02:40
And, of coursekurs, sometimesara sıra there was a bonusbonus for going.
35
148000
3000
Ve elbette onlari ziyaret etmek için hediyeler alırdık.
02:43
They would offerteklif sweetsTatlılar or moneypara.
36
151000
3000
bize şeker ve para ikram ederlerdi
02:46
MomAnne saysdiyor, "If they asksormak you what it costsmaliyetler to eitherya go shoppingalışveriş yapmak for them,
37
154000
4000
Annem derdi Alışveriş için ne kadar paraya ihtiyacınız var dediklerinde
02:50
you mustşart always say, 'Nothing' Hiçbir şey.'
38
158000
2000
hiçbirşey deyın dememizi tenbih ederdi.
02:52
And if they insistısrar, say, 'Whatever' Ne olursa olsun you mindus to give me.'"
39
160000
5000
ve şayet israr ederlerse gönlünuzde ne koparsa onu verın deyin.
02:57
This was the naturedoğa of beingolmak at that tabletablo.
40
165000
3000
bu akşam yemeğinde ki insanın doğasıydı.
03:00
In factgerçek, she indicatedBelirtilen that if we would do that,
41
168000
5000
Aslında, Anne söyle diyordu eğer bunu yaparsak.
03:05
not only would we have the joysevinç of receivingkabul the gratitudeŞükran
42
173000
5000
sadece alacağamız teşekürun vereceği neşe değil,
03:10
from the membersüyeler of the extendedGenişletilmiş familyaile,
43
178000
2000
ailenin yakın akrabalarının üyelerinden
03:12
but she said, "Even God will smilegülümseme, and when God smilesgülümsüyor,
44
180000
7000
fakat Anne dedi,"Tanrı bile gülümseyecektir, Tanrı gülümsediği zaman;
03:19
there is peaceBarış, and justiceadalet, and joysevinç."
45
187000
3000
huzur, adalet ve neşe vardir"
03:22
So, at the tabletablo at 915, I learnedbilgili something about compassionmerhamet.
46
190000
7000
bundan dolayı, 915 numaralı evdeki masada merhamet hakkında birşey öğrendim.
03:29
Of coursekurs, it was a minister'sBakanın familyaile,
47
197000
3000
tabbiki,o bir papazın ailesiydi,
03:32
so we had to addeklemek God into it.
48
200000
3000
ve bundan dolayı Tanrı' yı işin içine katmamiz gerekiyordu
03:35
And so, I camegeldi to think that mamaAnne eternalsonsuz, mamaAnne eternalsonsuz,
49
203000
7000
ve bunun için ebedi anne, ebedi anne,
03:42
is always wonderingmerak ediyor: Are all the childrençocuklar in?
50
210000
5000
Çocukların hepsi evdemi diye daima merak ettiğini düşündüm.
03:47
And if we had been faithfulsadık in caringsempatik and sharingpaylaşım,
51
215000
5000
ve eğer biz sevgide ve paylaşmada inancimiz tam ise;
03:52
we had the senseduyu that justiceadalet and peaceBarış would have a chanceşans in the worldDünya.
52
220000
5000
o zaman Adalet ve Barışın dunyada bir şansı vardır hissine sahip oluruz.
03:57
Now, it was not always wonderfulolağanüstü at that tabletablo.
53
225000
2000
Şimdi masa herzaman harika değildi.
03:59
Let me explainaçıklamak a pointpuan at whichhangi we did not riseyükselmek to the occasionfırsat.
54
227000
5000
Bu noktadan, size bir firsattan yararlanmadığımızı açıklayayım,
04:04
It was ChristmasNoel, and at our familyaile, oh, what a morningsabah.
55
232000
5000
Noel zamanı idi, ailede, ah ne sabahti o sabah.
04:09
ChristmasNoel morningsabah, where we openaçık up our giftsHediyeler,
56
237000
3000
Noel Sabahi,hediylerimizi açacağımız yerde,
04:12
where we have specialözel prayersnamaz, and where we get to the oldeski uprightdik pianopiyano
57
240000
4000
Özel dualarımızı yaptığımız eski duvar piyanosunun olduğu yerde,
04:16
and we would singşarkı söyle carolsşarkıları. It was a very intimatesamimi momentan.
58
244000
3000
Noel şarkıları soylerdik. çok samimi anlardi,
04:19
In factgerçek, you could come down to the treeağaç to get your giftsHediyeler and get readyhazır to singşarkı söyle,
59
247000
6000
aslında, hediylerinizi almak için ağaçın altına gelirsiniz ve şarkı söylemeye hazır olursunuz
04:25
and then get readyhazır for breakfastkahvaltı withoutolmadan even takingalma a bathbanyo or gettingalma dressedgiyinmiş,
60
253000
5000
ve ondan sonra giyinmeden ve banyo yapmadan kahvaltı için hazirlanırsınız
04:30
exceptdışında that daddyBaba messedhaberci it up.
61
258000
2000
Baba nın herşeyi berbat ettiği hariç
04:32
There was a memberüye of his staffpersonel who did not have any placeyer
62
260000
5000
gideceği hiçbir yeri olmayan babamın yanında çalışan biri vardı
04:37
on that particularbelirli ChristmasNoel to celebratekutlamak.
63
265000
4000
özelikle Noel zamanında
04:41
And daddyBaba broughtgetirdi ElderYaşlı RevelsEğlence İşleri Bakanı to the ChristmasNoel familyaile celebrationkutlama.
64
269000
7000
Evet Babacığım Elder Revels i Noel kutlamasına getirdi
04:48
We thought he mustşart be out of his mindus.
65
276000
2000
Onun aklını kaçırmış olduğunu düşündük.
04:50
This is our time. This is intimatesamimi time.
66
278000
3000
Bu bizim zamanımızdır ve cok özel bir zamandır.
04:53
This is when we can just be who we are,
67
281000
2000
bu bizim biz olacağımız bir zaman
04:55
and now we have this stuffyhavasız brothererkek kardeş
68
283000
3000
ve ne oluyor şimdi bu havalı kardeşte nerden çıktı
04:58
with his shirtgömlek and tiekravat on, while we are still in our PJsPijama.
69
286000
4000
hemde gömleği ve kravatı üzerinde ve bizi hala pjamalarimizın içindeyiz.
05:02
Why would daddyBaba bringgetirmek ElderYaşlı RevelsEğlence İşleri Bakanı?
70
290000
6000
Babacığım neden Elder Revelsi getirsin?
05:08
Any other time, but not to the ChristmasNoel celebrationkutlama.
71
296000
4000
Noel kutlamasina değilde başka herhangi bir zamana getirebilirdi.
05:12
And momanne overheardkulak misafiri us and said,
72
300000
2000
ve bunun üzerine Anne bizi duydu ve dedi ki,
05:14
"Well, you know what? If you really understandanlama the naturedoğa of this celebrationkutlama,
73
302000
6000
"Pekala, biliyormusunuz? bu kutlamanin gercek özünün ne olduğunu?
05:20
it is that this is a time where you extenduzatmak the circledaire of love.
74
308000
6000
iste bu sevgi cemberini genişletme zamanidir,
05:26
That's what the celebrationkutlama is all about.
75
314000
3000
kutlamanin asil amaci budur.
05:29
It's time to make spaceuzay, to sharepay the enjoymenthoşlanma of life in a belovedsevgili communitytoplum."
76
317000
9000
saygin cemaatin içinde; hayatın neşesini paylaşmak ve yer açmak zamanıdır."
05:38
So, we suckedemdi up.
77
326000
2000
ya,iste hapiyi yutuk.
05:40
(LaughterKahkaha)
78
328000
2000
(Gülüşmeler)
05:42
But growingbüyüyen up at 915, compassionmerhamet was not a wordsözcük to be debatedtartışma konusu;
79
330000
7000
Fakat,915 numarali evde büyürken, Merhamet kelimesini tartişmaya açmak söz konusu olamazdı,
05:49
it was a sensibilityduyarlılık to how we are togetherbirlikte.
80
337000
6000
o nasil beraber olduğumuzun duyarlılığıydı.
05:55
We are sisterskız kardeşler and brothersKardeşler unitedbirleşmiş togetherbirlikte.
81
343000
4000
Biz birbirimize kenetlenmiş kardeşleriz.
05:59
And, like ChiefŞef SeattleSeattle said, "We did not spinçevirmek the web of life.
82
347000
6000
Ve başkan Seattle in de dediği gibi hayatin ağını biz örmedik.
06:05
We're all strandslifler in it.
83
353000
2000
hepimiz kendimizi o ağın içinde bulduk.
06:07
And whateverher neyse we do to the web, we do to ourselveskendimizi."
84
355000
4000
Ve biz o ağa ne yaparsak yapalım, kendimize yapmiş oluruz.
06:11
Now that's compassionmerhamet.
85
359000
2000
Şimdi bu merhamettir.
06:13
So, let me tell you, I kindtür of look at the worldDünya this way.
86
361000
3000
öyleyse izin verin size hayata ne şekilde baktığımı anlatayım.
06:16
I see picturesresimler, and something saysdiyor, "Now, that's compassionmerhamet."
87
364000
5000
tabloları görüyorum ve birşeylerin "şimdi bu merhamettir" diyor.
06:21
A harvestedhasat fieldalan of graintahıl, with some graintahıl in the cornersköşeleri,
88
369000
9000
Köşelerinde biraz mahsul birakılan biçilmiş bir tarla;
06:30
remindinghatırlatan me of the Hebrewİbranice traditiongelenek
89
378000
3000
bana Yahudi geleneğini hatırlatan,
06:33
that you mayMayıs ayı indeedaslında harvesthasat,
90
381000
2000
böylece sen tarlayı biçebilirsin,
06:35
but you mustşart always leaveayrılmak some on the edgeskenarları,
91
383000
4000
ama daima tarlanın köşesinde biraz mahsul birakmalısın,
06:39
just in casedurum there's someonebirisi who has not
92
387000
3000
birisinin sahip olmadığı durumunda
06:42
had the sharepay necessarygerekli for good nurturebeslemek.
93
390000
5000
iyi beslenmesi için gerekli olan paya.
06:47
Talk about a pictureresim of compassionmerhamet.
94
395000
3000
Merhamettin tablosu hakkinda konusmak.
06:50
I see -- always, it stirskıpırdanırken my heartkalp --
95
398000
4000
kalbimi daima rahatsız eden o tabloyu görüyorum
06:54
a pictureresim of DrDr. MartinMartin LutherLuther KingKral, JrJr.
96
402000
4000
Genç Dr.Martın Luther King in bir tablosunu
06:58
walkingyürüme armkol in armkol with AndyAndy YoungGenç and RabbiHaham HeschelHeschel
97
406000
5000
Andy Young ve Haham Heschel ile kol kola yürüyorlar
07:03
and maybe ThichThich NhatNhat HanhHanh and some of the other saintsAzizler assembledbirleştirilmiş,
98
411000
5000
veya Thich Nhat Hanh da olabilir ama diğer birkaç aziz adam toplanmiş,
07:08
walkingyürüme acrosskarşısında the bridgeköprü and going into SelmaSelma.
99
416000
4000
Selma kasabasina girmek için köprüden karşıya yürüyorlar.
07:12
Just a photographfotoğraf.
100
420000
2000
sadece resmedin.
07:14
ArmKol in armkol for strugglemücadele.
101
422000
3000
mücadaleye karşı kol kola.
07:17
SufferingAcı togetherbirlikte in a commonortak hopeumut that we can be brothersKardeşler and sisterskız kardeşler
102
425000
7000
ortak umutlar için beraberce acı cekmek bizleri kardeş yapar.
07:24
withoutolmadan the accidentskazalar of our birthdoğum or our ethnicityEtnik Yapı
103
432000
5000
Irkımızı ve kimliğimizi bir kenara bırakarak
07:29
robbingsoymak us of a senseduyu of unityBirlik of beingolmak.
104
437000
4000
bu iki şeyin (irk ve kimlik) birlik olmak duygusunda bizi mahrum etmeye izin vermeden.
07:33
So, there's anotherbir diğeri pictureresim. Here, this one. I really do like this pictureresim.
105
441000
5000
işte size başka bir tablo, ben gerçekten bu tabloyu cok seviyorum.
07:38
When DrDr. MartinMartin LutherLuther KingKral, JrJr. was assassinatedsuikast,
106
446000
4000
Dr.Genç Martin Luther King suikastte uğradığı zaman,
07:42
that day, everybodyherkes in my communitytoplum was upsetüzgün.
107
450000
7000
o gün cemaate herkes kızgındı.
07:49
You heardduymuş about riotsayaklanmalar all acrosskarşısında the landarazi.
108
457000
5000
Ülkenin hertarafında ayaklanmaları duyardınız.
07:54
BobbyBobby KennedyKennedy was scheduledZamanlanmış to bringgetirmek an inner cityŞehir messagemesaj in IndianapolisIndianapolis.
109
462000
9000
Bobby Kennedy İndiyanapolise şehrin mesajı getirmeyi planlmaştı.
08:03
This is the pictureresim. They said,
110
471000
3000
Bu bir tablodur.dediler,
08:06
"It's going to be too volatileuçucu for you to go."
111
474000
3000
"Bu senin için çok sıkıntı olacak"
08:09
He insistedısrar, "I mustşart go."
112
477000
3000
benim gitmem için israr etti,
08:12
So, sittingoturma on a flatbedKafesli döşeme truckkamyon,
113
480000
4000
ve kamyonun düz kasasına oturarark,
08:16
the eldersyaşlılar of the communitytoplum are there,
114
484000
2000
cemaatin ileri gelenleriyle,
08:18
and BobbyBobby standsstandları up and saysdiyor to the people,
115
486000
4000
ve Bobby ayağa kalkarak insanlara dedik'
08:22
"I have badkötü newshaber for you.
116
490000
2000
"size kötü bir haberim var.
08:24
Some of you mayMayıs ayı not have heardduymuş that DrDr. KingKral has been assassinatedsuikast.
117
492000
4000
Bazılarınız Dr.King in suikaste uğradığını duymamış olabilir
08:28
I know that you are angrykızgın,
118
496000
3000
ve kizgin olduğunuzu biliyorum,
08:31
and I know that you would almostneredeyse wishdilek to have the opportunityfırsat
119
499000
3000
ve biliyorum ki,sizin bir firsati kolamak istediğinizi,
08:34
to entergirmek now into activitiesfaaliyetler of revengeintikam. But,"
120
502000
3000
intikam eylemelerine girmeyi istediğinizi de biliyorum ama,"
08:37
he said, "what I really want you to know is that I know how you feel.
121
505000
7000
sizin gerçekten ne yapmak istediğinizi ve neler hissetiğinizi biliyorum
08:44
Because I had someonebirisi dearSayın to me snatchedkaptı away.
122
512000
6000
Çünkü bana yakin olan birini alıp götürdüler
08:50
I know how you feel."
123
518000
3000
sizin neler hissettiğinizi biliyorum"
08:53
And he said, "I hopeumut that you will have the strengthkuvvet to do what I did.
124
521000
6000
ve dedi ki benim yaptığım gibi sizin de öyle yapma dirayetine sahip olacağını umuyorum.
08:59
I allowedizin my angeröfke, my bitternessacılık, my griefkeder to simmerkaynamaya a while,
125
527000
6000
kizgınlığımı, acımı ve üzüntümü bir müdet yatistirdim.
09:05
and then I madeyapılmış up my mindus that I was going to make a differentfarklı worldDünya,
126
533000
5000
sonra farklı bir dunya inşa edeceğime karar verdim
09:10
and we can do that togetherbirlikte."
127
538000
2000
ve biz bunu beraber başarabiliriz."
09:12
That's a pictureresim. CompassionŞefkat? I think I see it.
128
540000
4000
bu bir tablodur. Merhamet? düşünyorum ve görüyorum.
09:16
I saw it when the DalaiDalay LamaLama camegeldi to the RiversideRiverside ChurchKilise while I was a pastorPapaz,
129
544000
7000
ben Papazken, Dalai Lama nın Nehirkenari Kiliseye geldiğini gördüm.
09:23
and he inviteddavet representativestemsilcileri of faithinanç traditionsgelenekler from all around the worldDünya.
130
551000
7000
ve dünyanın her tarafında dinlerin temsilcilerini davet etmişti.
09:30
He askeddiye sordu them to give a messagemesaj,
131
558000
3000
onlarin bir mesaj vermelerini söyledi,
09:33
and they eachher readokumak in theironların ownkendi languagedil a centralmerkezi affirmationolumlama,
132
561000
7000
ve herbiri kendi dillinde ana prensibi okudu,
09:40
and that was some versionversiyon of the goldenaltın rulekural:
133
568000
5000
ve o bazi altın kuralanın versiyonuydu
09:45
"As you would that othersdiğerleri would do untoşöyle you,
134
573000
4000
"Başkalarının sana yapmak istediklerini,
09:49
do alsoAyrıca untoşöyle them."
135
577000
5000
sende onlara yap."
09:54
TwelveOn iki in theironların ecclesiasticaldini or culturalkültürel or tribalkabile attirekıyafetleri
136
582000
6000
oniki kişi kendi dinsel yada kültürel veya kabile geleneklerinin elbiseleri içerisinde,
10:00
affirmingonaylayan one messagemesaj.
137
588000
3000
bir mesaji teyid etterek,
10:03
We are so connectedbağlı that we mustşart treattedavi etmek eachher other
138
591000
4000
öyle birbirimize kenetlenmişiz ki birbirimize iyi davranmamız gerekir,
10:07
as if an actionaksiyon towardkarşı you is an actionaksiyon towardkarşı myselfkendim.
139
595000
6000
sana yapılan bir haraket bana da yapilmiş gibi.
10:13
One more pictureresim while I'm stinkingLeş gibi and thinkingdüşünme about the RiversideRiverside ChurchKilise:
140
601000
5000
Bir tablo daha, Nehirkenarı Kiliseyi düşünüp taşınırken.
10:18
9/11. Last night at ChagrinChagrin FallSonbahar,
141
606000
6000
Dün gece ,Onbir Eylülde hüzün çöktüğünde,
10:24
a newspapermandürüst bir gazeteci and a televisiontelevizyon guy said,
142
612000
4000
bir gazete ve televizyon spikeri dedi,
10:28
"That eveningakşam, when a servicehizmet was heldbekletilen at the RiversideRiverside ChurchKilise,
143
616000
6000
o akşam Nehirkenari kiliside ayin yapildiğini,
10:34
we carriedtaşınan it on our stationistasyon in this cityŞehir.
144
622000
4000
bu şehirde görevimize devam ettik,
10:38
It was," he said, "one of the mostçoğu powerfulgüçlü momentsanlar of life togetherbirlikte.
145
626000
8000
öyleydi "hayata beraber olmak için en güçlü anlardan biriydi" dedi
10:46
We were all sufferingçile.
146
634000
2000
hepimiz acı çekiyorduk,
10:48
But you inviteddavet representativestemsilcileri of all of the traditionsgelenekler to come,
147
636000
6000
ama bütün inançların temsilcilerini gelmeleri için davet etmişsiniz,
10:54
and you inviteddavet them.
148
642000
2000
evet onlari davet etmişiniz,
10:56
'Find out what it is in your traditiongelenek
149
644000
4000
sizin inancınızın ne olduğunu öğrenmek için,
11:00
that tellsanlatır us what to do when we have been humiliatedaşağılanmış,
150
648000
4000
bu bize bizim hakarete uğradığimizda ne yapmamız gerektiğini anlatir,
11:04
when we have been despisedhor and rejectedreddedilen.'
151
652000
4000
hör görülup ve dışlandığımız zamanlar da.
11:08
And they all spokekonuştu out of theironların ownkendi traditionsgelenekler,
152
656000
3000
herkes kendi inancını dile getirdi
11:11
a wordsözcük about the healingşifa powergüç of solidarityDayanışma, one with the other."
153
659000
7000
dayanışmanın iyileşmesi için bir söz, biri bir diğerine,
11:18
I developedgelişmiş a senseduyu of compassionmerhamet sortçeşit of as secondikinci naturedoğa,
154
666000
7000
İşte ikinci bir fitrat çeşidi olarak merhamet duygusunu geliştirdim,
11:25
but I becameoldu a preacherVaiz.
155
673000
2000
ama ben vaizci oldum.
11:27
Now, as a preacherVaiz, I got a job. I got to preachvaaz the stuffşey,
156
675000
4000
şimdi vaizciyim ve vaaz gibi şeyler vermem gerekiyor,
11:31
but I got to do it too.
157
679000
2000
ama yapmak zorundayım da,
11:33
Or, as FatherBaba Divineİlahi in HarlemHarlem used to say to folksarkadaşlar,
158
681000
4000
veya Harlem deki kutsal peder halka hep şunu söylerdi
11:37
"Some people preachvaaz the Gospelİncil'i.
159
685000
3000
"Bazi insanlar Tevrati vaaz eder,
11:40
I have to tangibilitatetangibilitate the Gospelİncil'i."
160
688000
2000
benim Tevrati somutlaştirmam lazim"
11:42
So, the realgerçek issuekonu is: How do you tangibilitatetangibilitate compassionmerhamet?
161
690000
6000
öyle ya asıl mesele, merhametti nasıl somutlaştıracaksın?
11:48
How do you make it realgerçek?
162
696000
3000
onu nasıl gerçek yapacaksın?
11:51
My faithinanç has constantlysürekli liftedkaldırdı up the idealideal,
163
699000
4000
benim inancim daima gerçek olanı yükselti,
11:55
and challengedmeydan me when I felldüştü beneathaltında it.
164
703000
4000
altına düştüğüm zaman bana meydan okudu.
11:59
In my traditiongelenek, there is a gifthediye that we have madeyapılmış to other traditionsgelenekler --
165
707000
6000
benim geleneğimde başka kültürlere yaptığımız bir hediye var,
12:05
to everybodyherkes around the worldDünya who knowsbilir the storyÖykü of the "Good SamaritanSamaritan."
166
713000
8000
dünyada ki hemen hemen herkes (İncil de geçen) iyi kalpli samarıtan nın hikayesini bilir.
12:13
ManyBirçok people think of it primarilyÖncelikle in termsşartlar of charitysadaka,
167
721000
7000
Çoğu insanlar öncelikle yardim kavramını düşünür,
12:20
randomrasgele actseylemler of kindnessnezaket.
168
728000
3000
siradan yapılan bir kibarlık hareketleri,
12:23
But for those who really studyders çalışma that textMetin a little more thoroughlyiyice,
169
731000
6000
ama İncildeki ayetinin üzerine iyice calişmiş olanlar,
12:29
you will discoverkeşfetmek that a questionsoru has been raisedkalkık
170
737000
3000
ortaya bir sorunun cıktığını keşfedeceksınız,
12:32
that leadspotansiyel müşteriler to this parablekıssa.
171
740000
2000
öyküye götüren,
12:34
The questionsoru was: "What is the greatestEn büyük commandmentemir?"
172
742000
4000
En büyük emir hangisidir.? sorusuydu
12:38
And, accordinggöre to Jesusİsa, the wordsözcük comesgeliyor forthileri,
173
746000
3000
Ve, Hz.Isa ya göre mana öne çıkıyor.
12:41
"You mustşart love yourselfkendin,
174
749000
2000
"Sen kendini sevmelisin,
12:43
you mustşart love the LordLord your God with all your heartkalp, mindus and soulruh,
175
751000
4000
Rabbini bütün kalbin, ruhun ve aklınla sevmelisin,
12:47
and your neighborkomşu as yourselfkendin."
176
755000
4000
ve komşunu da kendini sevdiğin kadar sevmelisin."
12:51
And then the personkişi askeddiye sordu, "Well, what do you mean, 'neighbor' komşu?'"
177
759000
6000
Ve sonra adamin biri " Yani komşu derken ne demek istiyorsun"? diye sordu.
12:57
And he answeredcevap it by tellingsöylüyorum the storyÖykü of the man who felldüştü amongarasında thieveshırsızlar,
178
765000
6000
Ve O hırsızların arasına düşmüş adamın hikayesini anlatarak cevapladı,
13:03
and how religiousdini authoritiesyetkililer wentgitti the other way,
179
771000
6000
ve din yetkilileri nasil başka yöne gittiklerini,
13:09
and how theironların supportersdestekçileri in the congregationcemaat wentgitti the other way;
180
777000
4000
ve cemaat üyelerinin nasıl başka yöne gittiklerini de
13:13
but an unsuspectingmasum, despisedhor personkişi camegeldi alonguzun bir,
181
781000
5000
ama beklenilmeyen ve hör görülen adamın yanaştığını
13:18
saw the man in need,
182
786000
3000
adamın ihtiyac içinde olduğunu gördü,
13:21
providedsağlanan oilsıvı yağ and wineşarap for his woundsyaralar,
183
789000
4000
yaralları için yağ ve ilaç temin etti,
13:25
put him on his ownkendi transportationtaşımacılık,
184
793000
5000
kendi bineğine bindirdi,
13:30
and tookaldı him to the innInn
185
798000
3000
ve han'a götürdü,
13:33
and askeddiye sordu the innkeeperhancı, "Take carebakım of him."
186
801000
4000
hancıya ona iyi bakmasını söyledi,
13:37
And he said, "Here, this is the initialilk investmentyatırım,
187
805000
7000
Ve dedi, "işte bu en önemli yatırımdır.
13:44
but if needsihtiyaçlar continuedevam et, make sure that you providesağlamak them.
188
812000
6000
ama eğer ihtiyaçları olursa temin ettiğine emin ol.
13:50
And whateverher neyse elsebaşka is neededgerekli, I will providesağlamak it and payödeme for it when I returndönüş."
189
818000
7000
Ve neye ihtiyaçı olursa geri döndüğümde sana üçretini ödeyeceğim."
13:57
This always seemedgibiydi to me to be a deepeningderinleştirilmesi
190
825000
3000
Bu daima benim için çok derin geliyor
14:00
of the senseduyu of what it meansanlamına geliyor to be a Good SamaritanSamaritan.
191
828000
4000
İyi bir Smaratıan olmanın ne manaya geldiği hissi.
14:04
A Good SamaritanSamaritan is not simplybasitçe one whosekimin heartkalp is touchedmüteessir
192
832000
3000
İyi bir Samarıtan kalbi dokunulmuş basit biri değildir,
14:07
in an immediateacil actdavranmak of carebakım and charitysadaka,
193
835000
4000
aniden yapılan yardımın ve iyi bakimin hali,
14:11
but one who providessağlar a systemsistem of sustainedsürekli carebakım -- I like that,
194
839000
4000
ama hizmetin sistemini ayakta tutan--sevdiğim şey--
14:15
'a systemsistem of sustainedsürekli carebakım ' -- in the innInn, take carebakım.
195
843000
4000
hizmeti ayakta tutan sistem ve han, ilgilenmek,
14:19
I think maybe it's one time when the Bibleİncil talksgörüşmeler about a healthcaresağlık hizmeti systemsistem
196
847000
5000
sanirim İncilin bahsettiği sağlık sistemi zamanı olabilir
14:24
and a commitmenttaahhüt to do whateverher neyse is necessarygerekli --
197
852000
4000
ve yapilmasi gereken şeye bağlılık,
14:28
that all God'sTanrı'nın childrençocuklar would have theironların needsihtiyaçlar caredbakım for,
198
856000
3000
Tanrinin bütün çocuklarının ihtiyaçları karşılanacaktır.
14:31
so that we could answerCevap when mommyAnne eternalsonsuz askssorar, "In regardsSaygılarımızla to healthsağlık,
199
859000
6000
o zaman ebedi annenin sorduğunu cevapliyabilirdik," sağlıkla ilgili,
14:37
are all the childrençocuklar in?" And we could say yes.
200
865000
3000
bütün çocuklar içerdemi?" ve bizde evet diyebildik.
14:40
Oh, what a joysevinç it has been to be a personkişi seekingarayan to tangibilitatetangibilitate compassionmerhamet.
201
868000
9000
Ah, ne mutluki merhameti somutlaştırmayı arayan kişiye
14:49
I recallhatırlama that my work as a pastorPapaz
202
877000
3000
Papaz olarak çalışmamı anımsadığımda
14:52
has always involvedilgili caringsempatik for theironların spiritualmanevi needsihtiyaçlar;
203
880000
5000
daima onların manevi ihtiyaçları temin etmekten ibaretmiş.
14:57
beingolmak concernedilgili for housingKonut, for healthcaresağlık hizmeti,
204
885000
4000
yerleşımle,sağlıkla alakalı olmak,
15:01
for the prisonersmahkumlar, for the infirmsakat, for childrençocuklar --
205
889000
4000
mahkumlar için, düşkünler için, çocuklar için,
15:05
even the fosterbeslemek carebakım childrençocuklar for whomkime no one can even keep a recordkayıt
206
893000
6000
hata kimsenin kayıt altına almadığı yetimhane deki çocuklar için
15:11
where they startedbaşladı off, where they are going.
207
899000
2000
nerden başlıyorlar,nereye gidiyorlar.
15:13
To be a pastorPapaz is to carebakım for these individualbireysel needsihtiyaçlar.
208
901000
5000
Papaz olmak bu bireylerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmektir.
15:18
But now, to be a Good SamaritanSamaritan -- and I always say,
209
906000
4000
Ama şimdi, daima söylediğim, iyi samaritan olmak,
15:22
and to be a good AmericanAmerikan -- for me,
210
910000
3000
ve iyi bir Amerikali olmak, benim için
15:25
is not simplybasitçe to congratulatetebrik ediyorum myselfkendim for the individualbireysel actseylemler of carebakım.
211
913000
5000
bireysel ilgi ve alaklarım için kendimi tebrik etmek kolya değildir,
15:30
CompassionŞefkat takes on a corporatetüzel dynamicdinamik.
212
918000
5000
merhamet ortak işbiriliğinde görev almaktır.
15:35
I believe that whateverher neyse we did around that tabletablo at BloodworthBloodworth StreetSokak
213
923000
7000
Öyle inanıyorum ki Bloodworth Caddesinde ki masanın etrafında ne yapmısak,
15:42
mustşart be donetamam around tablestablolar and ritualsritüeller of faithinanç
214
930000
5000
masalarin ve imani ayinlerin etrafinda da yapilmali.
15:47
untila kadar we becomeolmak that familyaile, that familyaile togetherbirlikte
215
935000
6000
aile olacağımız ve beraber aile olacağimiz ana kadar,
15:53
that understandsanlar the naturedoğa of our unityBirlik.
216
941000
3000
ki bizim birliğimızı doğasını anlatır.
15:56
We are one people togetherbirlikte.
217
944000
4000
Biz beraber bir milletiz.
16:00
So, let me explainaçıklamak to you what I mean when I think about compassionmerhamet,
218
948000
6000
Öyleyse, size merhameti düşündüğümde ne demek istediğimi anlatayım,
16:06
and why I think it is so importantönemli that right at this pointpuan in historytarih.
219
954000
6000
ve neden tamda şuanki tarihte o kadar önemli olduğunu düşünyorum
16:12
We would decidekarar ver to establishkurmak this charterCharter of compassionmerhamet.
220
960000
5000
Merhametin temelini kurmaya karar verdik.
16:17
The reasonneden it's importantönemli is because this is a very specialözel time in historytarih.
221
965000
10000
sebep önemlidir.Çünkü bu tarihte çok özel bir zamandır.
16:27
It is the time that, biblicallyBiblically, we would speakkonuşmak of as
222
975000
4000
zamanidir ki, İncilli olarak ta, konuşursak ile ilgili
16:31
the day, or the yearyıl, of God'sTanrı'nın favoriyilik.
223
979000
4000
bugünü ve yıllı,Tanrinin iyliğini.
16:35
This is a seasonsezon of graceGrace.
224
983000
2000
Dua etmenin sezonudur.
16:37
UnusualOlağandışı things are beginningbaşlangıç to happenolmak.
225
985000
4000
olağandışı şeyler olmaya başlıyor.
16:41
Please pardonAF me, as a blacksiyah man, for celebratingkutlama
226
989000
2000
Lütfen beni affedin, siyah bir adam olarak, kutlama için,
16:43
that the electionseçim of ObamaObama was an unusualolağandışı signişaret
227
991000
5000
Obamanin seçilmesi olağanüstü bir işaretti
16:48
of the factgerçek that it is a yearyıl of favoriyilik.
228
996000
4000
aslında iyilğin yıllıdır,
16:52
And yethenüz, there is so much more that needsihtiyaçlar to be donetamam.
229
1000000
7000
ve yinede,yapilmasi gereken o kadar cok şey varki,
16:59
We need to bringgetirmek healthsağlık and foodGıda and educationEğitim
230
1007000
5000
Bizim sağlık, yiyecek ve eğitim getirmemiz gerekir
17:04
and respectsaygı for all God'sTanrı'nın citizensvatandaşlar, all God'sTanrı'nın childrençocuklar,
231
1012000
6000
Tanrının tüm insanlarına, tüm çocuklarina saygi duymamiz,
17:10
rememberinganımsama mamaAnne eternalsonsuz.
232
1018000
3000
ebedi anneyi hatirlayarak.
17:13
Now, let me closekapat my commentsyorumlar by tellingsöylüyorum you
233
1021000
4000
Şimdi, söyleyişimi size birşey analatarak kapatayım
17:17
that wheneverher ne zaman I feel something very deeplyderinden,
234
1025000
4000
ne zaman derince birşeyler hissetsem,
17:21
it usuallygenellikle takes the formform of verseayet.
235
1029000
4000
genelikle misranin şeklini alıyor,
17:25
And so I want to closekapat with a little songşarkı.
236
1033000
4000
Ve öylede, bir ufak şarkıyla kapatmak istiyorum.
17:29
I closekapat with this songşarkı -- it's a children'sçocuk songşarkı --
237
1037000
4000
Bu şarkıyla kapatıyorum-- bu çocukların şarkısı--
17:33
because we are all childrençocuklar at the tabletablo of mamaAnne eternalsonsuz.
238
1041000
6000
çünkü hepimiz ebedi Annenin masasında ki çocuklarız.
17:39
And if mamaAnne eternalsonsuz has taughtöğretilen us correctlydoğru şekilde,
239
1047000
4000
Ve ebedi Anne bize doğru olani öğretti,
17:43
this songşarkı will make senseduyu, not only to those of us who are a partBölüm of this gatheringtoplama,
240
1051000
6000
bu şarkı sadece bu birlikteliğin bir parçası olan sizlere birşeyler ifade etmeyecek,
17:49
but to all who signişaret the charterCharter for compassionmerhamet.
241
1057000
3000
ayni zamanda merhametin temelinine imzasini atanlara da.
17:52
And this is why we do it.
242
1060000
2000
Ve bundan dolayi biz onu yapiyoruz.
17:54
The songşarkı saysdiyor, ♫ "I madeyapılmış heavencennet so happymutlu todaybugün, ♫
243
1062000
4000
Şarkı şöyle ♫ BügünTanrı' yı mutlu ettim ♫
17:58
ReceivingAlma God'sTanrı'nın love and givingvererek it away ♫
244
1066000
4000
♫Tanrının sevgisini alıp diğerlerine vererek♫
18:02
♫ When I lookedbaktı up, heavencennet smiledgülümsedi at me ♫
245
1070000
4000
♫Yukariya baktiğimda, Tanrı bana gülümsedi♫
18:06
♫ Now, I'm so happymutlu. Can't you see? ♫
246
1074000
3000
♫Şimdi Mutluyum.Görmuyormusun?♫
18:09
♫ I'm happymutlu. Look at me. I'm happymutlu. Can't you see? ♫
247
1077000
5000
♫Mutluyum. Bana bak. Mutluyum. Görmüyormusun?♫
18:14
SharingPaylaşımı makesmarkaları me happymutlu, makesmarkaları heavencennet happymutlu too ♫
248
1082000
4000
♫Paylaşmak beni mutlu ediyor.Tanrı'yi da mutlu ediyor♫
18:18
♫ I'm happymutlu. Look at me. I'm happymutlu. Can't you see? ♫
249
1086000
4000
♫Mutluyum. Bana bak mutluyum. Görmuyormusun?♫
18:22
♫ Let me sharepay my happymutlu lovingseven smilegülümseme with you. ♫
250
1090000
4000
♫mutlu sevginin gülüşleri seninle paylaşayım♫
18:26
That's compassionmerhamet. (ApplauseAlkış)
251
1094000
2000
İşte bu merhamettir.
Translated by Abdulmelik Alkan
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
James Forbes - Preacher
Known as the preacher’s preacher, Rev. James Forbes is a spiritual leader with charismatic style and radically progressive opinions.

Why you should listen

Rev. James Forbes once said, "If I don't preach, I won't be well." Luckily, he has always had the opportunity to preach. He was the first African-American to be appointed as Senior Minister of the Riverside Church in Harlem and spent 18 years serving the interdenominational, interracial and international congregation. While at Riverside, be brought the church to play a role in redeveloping the neighborhood and hosted prominent guests, such as the Dalai Lama and Nelson Mandela. The sermons he delivered from the pulpit were often the cause of controversy, and certainly never boring.

Today, he continues to deliver his call for spiritual revitalization as the host of The Time is Now on Air America Radio and as president and founder of The Healing of the Nations Foundation. His foundation is, in part, a national ministry and the organization is devoted to encouraging peace, justice, interfaith cooperation and environmental responsibility. Forbes travels extensively, speaking out and spreading this vision for a new future.

More profile about the speaker
James Forbes | Speaker | TED.com