ABOUT THE SPEAKER
His Holiness the Karmapa - Spiritual leader
Ogyen Trinley Dorje is the 17th Gyalwang Karmapa, a revered figure in Tibetan Buddhism devoted to preserving and propagating Buddhist teachings.

Why you should listen

The name "Karmapa" means "the one who carries out Buddha-activity," and for seventeen lifetimes, a karmapa has embodied the teachings of Buddha in tibet. The 17th Gyalwang Karmapa, Ogyen Trinley Dorje, was born a nomad in Tibet in 1985 and recognized by the Dalai Lama in 1992 as the 17th Karmapa. The young boy was brought to the Tsurphu monastery to live and study for his life as a spiritual teacher and activist.

At age 14, he made a daring flight from Tibet, and now works from a temporary camp in Dharamsala, near his friend the Dalai Lama. (After the Dalai Lama, he's seen as Tibetan Buddhism's second-highest-ranking spiritual leader, though the two men lead different schools within the faith.) In 2008, he made a long visit to the United States, where he spoke and taught at Buddhist centers around the country. And in 2009 he toured Europe, speaking about faith -- but also about protecting the environment.

More profile about the speaker
His Holiness the Karmapa | Speaker | TED.com
TEDIndia 2009

His Holiness the Karmapa: The technology of the heart

Budizm'in Ruhani Lideri Karmapa : Kalbin Teknolojisi

Filmed:
991,747 views

Budizmin Ruhani Lideri Karmapa, Tibet Budizminde en önemli figür olan Karmapa'nın reenkarnasyon ile kendi içinde nasıl keşfedildiğini anlatıyor. Bu hikayesinde bizlere sadece teknoloji ve dizayn üzerine çalışmayı değil, aynı zamanda kalplerimizin dizaynı ve teknolojisi üzerine de yoğunlaşmamıza zorluyor. Sahnede kendisine çeviri için Tyler Dewar eşlik ediyor.
- Spiritual leader
Ogyen Trinley Dorje is the 17th Gyalwang Karmapa, a revered figure in Tibetan Buddhism devoted to preserving and propagating Buddhist teachings. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:30
TylerTyler DewarDewar: The way I feel right now
0
15000
2000
Şu anda hissettiğim şey şu ki
00:32
is that all of the other speakershoparlörler
1
17000
2000
Diğer konuşmacılar
00:34
have said exactlykesinlikle what I wanted to say.
2
19000
2000
sanırım benim söylemek istediklerimin hepsini zaten söylediler.
00:36
(LaughterKahkaha)
3
21000
2000
(Kahkahalar)
00:38
And it seemsgörünüyor that the only thing left for me to say
4
23000
3000
Görünen o ki bana kalan tek şey
00:41
is to thank you all for your kindnessnezaket.
5
26000
3000
hepinize nezaketiniz için teşekkür etmek
00:58
TDTD: But maybe in the spiritruh
6
43000
2000
Ama belki de
01:00
of appreciatingtakdir the kindnessnezaket of you all,
7
45000
2000
nezaketinize karşı duyduğum minnettarlıkla
01:02
I could sharepay with you
8
47000
2000
sizlerle kendime dair
01:04
a little storyÖykü about myselfkendim.
9
49000
2000
kısa bir hikaye paylaşabilirim.
01:50
TDTD: From the time I was very younggenç, onwardileriye,
10
95000
3000
Çok küçük yaşımdan beri
01:53
I was givenverilmiş
11
98000
2000
bana
01:55
a lot of differentfarklı responsibilitiessorumluluklar,
12
100000
2000
çok farklı sorumluluklar verildi
01:57
and it always seemedgibiydi to me, when I was younggenç,
13
102000
3000
ve daha gençken
02:00
that everything was laidkoydu out before me.
14
105000
2000
herşeyin benden önce hazırlandığını
02:02
All of the plansplanları for me were alreadyzaten madeyapılmış.
15
107000
3000
ve bütün planların da zaten daha önce planlandığını düşündüm.
02:05
I was givenverilmiş the clothesçamaşırlar that I neededgerekli to weargiyinmek
16
110000
2000
İhtiyacım olan kıyafetler verildi
02:07
and told where I neededgerekli to be,
17
112000
2000
ve ne olmam gerektiği söylendi.
02:09
givenverilmiş these very preciousdeğerli
18
114000
2000
bu çok değerli
02:11
and holyKutsal looking robeselbiseler to weargiyinmek,
19
116000
3000
ve kutsal görünümlü urba
02:14
with the understandinganlayış
20
119000
2000
anlaşılarak verildi.
02:16
that it was something sacredkutsal or importantönemli.
21
121000
3000
bu mukaddes ve önemli bir şeydi.
03:07
TDTD: But before that kindtür of formalbiçimsel lifestyleyaşam tarzı happenedolmuş for me,
22
172000
4000
Ancak bu muntazam yaşam tarzına girmeden önce
03:11
I was livingyaşam in easterndoğu TibetTibet with my familyaile.
23
176000
3000
ailemle birlikte Doğu Tibet'te yaşıyordum.
03:14
And when I was sevenYedi yearsyıl oldeski,
24
179000
3000
ve 7 yaşımdayken
03:17
all of a suddenani,
25
182000
2000
aniden
03:19
a searcharama partyParti arrivedgeldi at my home.
26
184000
2000
bir arama ekibi evime geldi.
03:21
They were looking the nextSonraki KarmapaKarmapa,
27
186000
3000
onlar bir sonraki Karmapa'yı arıyorlardı
03:24
and I noticedfark they were talkingkonuşma to my momanne and dadbaba,
28
189000
3000
ve onların anne ve babam ile konuştuğunu farkettim,
03:27
and the newshaber camegeldi to me that they were tellingsöylüyorum me
29
192000
3000
sonra haberler geldi ve
03:30
that I was the KarmapaKarmapa.
30
195000
2000
bana Karmapa olduğumu söylediler.
03:32
And these daysgünler, people asksormak me a lot,
31
197000
2000
O günlerde insanlar bana sürekli
03:34
how did that feel.
32
199000
2000
bunun nasıl hissettirdiğini sorup durdular.
03:36
How did that feel when they camegeldi and whiskedsıçrattı you away,
33
201000
2000
Birilerinin beni alıp başka bir yere götürmesi
03:38
and your lifestyleyaşam tarzı completelytamamen changeddeğişmiş?
34
203000
2000
ve yaşam tarzımın tamamen değişmesi nasıl bir histi?
03:40
And what I mostlyçoğunlukla say is that,
35
205000
2000
o zamanlarda
03:42
at that time,
36
207000
2000
çoğunlukla söylediğim şey
03:44
it was a prettygüzel interestingilginç ideaFikir to me.
37
209000
3000
bunun biraz tuhaf bir fikir olduğuydu.
03:47
I thought that things would be prettygüzel funeğlence
38
212000
2000
Bir şeylerin eğlenceliği olacağını
03:49
and there would be more things to playoyun with.
39
214000
3000
ve gideceğim yerde oynayacak daha çok şey olacağını düşündüm
03:52
(LaughterKahkaha)
40
217000
3000
(Kahkahalar)
04:56
TDTD: But it didn't turndönüş out to be so funeğlence and entertainingeğlenceli,
41
281000
3000
ama daha önce düşündüğüm gibi
04:59
as I thought it would have been.
42
284000
2000
çok eğlenceli ve neşeli bir şey çıkmadı
05:01
I was placedyerleştirilmiş
43
286000
2000
Sıkı bir kontrolün olduğu bir çevreye
05:03
in a prettygüzel strictlykesinlikle controlledkontrollü environmentçevre.
44
288000
3000
yerleştim.
05:06
And immediatelyhemen,
45
291000
2000
ve hemen,
05:08
a lot of differentfarklı responsibilitiessorumluluklar,
46
293000
2000
eğitimim açısından ve daha ilerisinde, bir çok farklı sorumluluk
05:10
in termsşartlar of my educationEğitim and so forthileri, were heapedheaped uponüzerine me.
47
295000
3000
üzerime yığıldı.
05:13
I was separatedayrıldı, largelybüyük oranda, from my familyaile,
48
298000
2000
Annemden, Babamdan ve geniş ailemden
05:15
includingdahil olmak üzere my motheranne and fatherbaba.
49
300000
2000
ayrıldım.
05:17
I didn't have have manyçok personalkişisel friendsarkadaşlar
50
302000
2000
Birlikte zaman geçirebileceğim
05:19
to spendharcamak time with,
51
304000
2000
kişisel bir arkadaşım yoktu.
05:21
but I was expectedbeklenen to performyapmak
52
306000
2000
ama benden bana verilen görevleri
05:23
these prescribedreçete dutiesgörevleri.
53
308000
2000
yerine getirmem bekleniyordu.
05:25
So it turneddönük out that my fantasyfantezi
54
310000
3000
Sonuç olarak Karmapa olmanın getireceği
05:28
about an entertainingeğlenceli life of beingolmak the KarmapaKarmapa
55
313000
2000
eğlenceli bir yaşam fantezisi
05:30
wasn'tdeğildi going to come truedoğru.
56
315000
2000
gerçeğe dönüşmedi.
05:32
It more feltkeçe to be the casedurum to me
57
317000
2000
Bu bana daha çok
05:34
that I was beingolmak treatedişlenmiş like a statueheykel,
58
319000
3000
bir heykelmişim gibi davranıldığını hissettirdi
05:37
and I was to sitoturmak in one placeyer
59
322000
3000
ve tıpkı bir heykel gibi
05:40
like a statueheykel would.
60
325000
2000
bir yere oturtuldum.
06:31
TDTD: NeverthelessYine de, I feltkeçe that,
61
376000
2000
Buna rağmen
06:33
even thoughgerçi I've been separatedayrıldı from my lovedsevilen onesolanlar --
62
378000
3000
Sevdiklerimden ayrılmış olsam bile
06:36
and, of coursekurs, now I'm even furtherayrıca away.
63
381000
3000
şu anda daha da uzaklardayım.
06:39
When I was 14, I escapedkaçtı from TibetTibet
64
384000
2000
14 yaşımdayken Tibetten ayrıldım
06:41
and becameoldu even furtherayrıca removedçıkarıldı
65
386000
2000
anne ve babamdan
06:43
from my motheranne and fatherbaba,
66
388000
2000
akrabalarımdan
06:45
my relativesakrabaları, my friendsarkadaşlar
67
390000
2000
arkadaşlarımdan
06:47
and my homelandvatan.
68
392000
2000
ve yurdumdan ayrıldım
06:49
But neverthelessyine de,
69
394000
2000
Ancak buna rağmen
06:51
there's no realgerçek senseduyu of separationayırma from me in my heartkalp,
70
396000
3000
Bu insanlara duyduğum sevgi açısından
06:54
in termsşartlar of the love that I feel
71
399000
3000
Kalbimde
06:57
for these people.
72
402000
2000
gerçek bir ayrılık hissi
06:59
I feel, still, a very stronggüçlü connectionbağ of love
73
404000
3000
Bu insanlara ve yurduma karşı
07:02
for all of these people
74
407000
2000
halen çok güçlü bir sevgi iletişimi
07:04
and for the landarazi.
75
409000
2000
hissediyorum
07:32
TDTD: And I still do
76
437000
2000
ve halen
07:34
get to keep in touchdokunma with my motheranne and fatherbaba,
77
439000
2000
annem ve babamla
07:36
albeitGerçi infrequentlyseyrek.
78
441000
2000
seyrek de olsa iletişime geçiyorum.
07:38
I talk to my motheranne
79
443000
2000
Çok uzun zamanda bir kere
07:40
oncebir Zamanlar in a bluemavi moonay on the telephonetelefon.
80
445000
2000
annemle telefonda konuşuyorum
07:42
And my experiencedeneyim is that,
81
447000
2000
ve onunla konuşurken
07:44
when I'm talkingkonuşma to her,
82
449000
2000
geçen her saniyede
07:46
with everyher secondikinci that passesgeçer
83
451000
2000
sevgimiz bizi
07:48
duringsırasında our conversationkonuşma,
84
453000
2000
birbirimize bağlıyor
07:50
the feelingduygu of love that bindsbağlar us
85
455000
3000
ve bizi daha çok yakınlaştırıyor
07:53
is bringinggetiren us closeryakın and closeryakın togetherbirlikte.
86
458000
3000
ve bir arada tutuyor.
09:08
TDTD: So those were just a fewaz remarksAçıklamalar
87
533000
2000
Açıkçası bunlar benim
09:10
about my personalkişisel backgroundarka fon.
88
535000
2000
kişisel özgeçmişim ile ilgili bir kaç nokta.
09:12
And in termsşartlar of other things that I wanted to sharepay with you,
89
537000
3000
sizinle paylaşmayı arzuladığım şeyler açısından,
09:15
in termsşartlar of ideasfikirler,
90
540000
2000
paylaşmayı arzuladığım fikirler açısından,
09:17
I think it's wonderfulolağanüstü to have a situationdurum like this,
91
542000
3000
Öyle düşünüyorum ki bu tip bir ortama sahip olmak harikulade bir durum.
09:20
where so manyçok people from differentfarklı backgroundsarka and placesyerler
92
545000
3000
Farklı yerlerden gelen ve farklı background'lara sahip bu kadar insanın
09:23
can come togetherbirlikte,
93
548000
2000
bir araya gelmesi,
09:25
exchangedeğiş tokuş theironların ideasfikirler
94
550000
2000
fikir alışverişi yapması
09:27
and formform relationshipsilişkiler of friendshipdostluk with eachher other.
95
552000
3000
ve birbirleri ile arkadaşlık ilişkileri geliştirmesi
09:30
And I think that's symbolicsembolik
96
555000
2000
Sanırım dünyada gördüğümüz şeyler
09:32
of what we're seeinggörme in the worldDünya in generalgenel,
97
557000
2000
tamamen sembolik.
09:34
that the worldDünya is becomingolma smallerdaha küçük and smallerdaha küçük,
98
559000
2000
Dünya gün geçtikçe küçülüyor
09:36
and that all of the peopleshalklar in the worldDünya
99
561000
3000
ve bütün dünyadaki insanlar
09:39
are enjoyingkeyfi more opportunitiesfırsatlar for connectionbağ.
100
564000
3000
iletişim fırsatlarını kullanmaktan zevk alıyor.
09:43
That's wonderfulolağanüstü,
101
568000
2000
Bu harika bir şey
09:45
but we should alsoAyrıca rememberhatırlamak
102
570000
2000
ancak hatırlamamız gereken bir şey var ki,
09:47
that we should have a similarbenzer processsüreç happeningolay on the insideiçeride.
103
572000
3000
o da bizim aynı gelişmeyi içimizde de göstermemiz gerektiği.
09:50
AlongBoyunca with outwarddışa doğru developmentgelişme
104
575000
2000
dışa dönük bir şekilde olan gelişmeleri
09:52
and increaseartırmak of opportunityfırsat,
105
577000
2000
ve artan imkânları
09:54
there should be inwardiçe doğru developmentgelişme
106
579000
3000
içe dönük bir gelişmede de kullanabilmeli
09:57
and deepeningderinleştirilmesi of our heartkalp connectionsbağlantıları
107
582000
3000
ve dışa dönük iletişimimizde olduğu kadar
10:00
as well as our outwarddışa doğru connectionsbağlantıları.
108
585000
3000
gönül bağlarımızı ve iletişimimizi derinleştirebilmeliyiz
10:04
So we spokekonuştu and we heardduymuş some
109
589000
2000
Bu hafta bir dizayn ile ilgili
10:06
about designdizayn this weekhafta.
110
591000
2000
bir şeyler konuşuyoruz ve duyuyoruz.
10:08
I think that it's importantönemli for us to rememberhatırlamak
111
593000
2000
Sanırım hatırlamamız gereken
10:10
that we need
112
595000
2000
ve ihtiyacımız olan bir şey var;
10:12
to keep pushingitme forwardileri
113
597000
2000
kalplerimizin dizaynı için
10:14
on the endeavorçaba
114
599000
2000
girişimlerde
10:16
of the designdizayn of the heartkalp.
115
601000
2000
birbirimizi ileri itmek, teşvik etmek.
10:18
We heardduymuş a lot about technologyteknoloji this weekhafta,
116
603000
2000
Bu hafta teknoloji ile ilgili bir çok şey duyduk
10:20
and it's importantönemli for us to rememberhatırlamak
117
605000
2000
ve hatırlamamız gereken ve önemli olan
10:22
to investyatırmak a lot of our energyenerji
118
607000
3000
kalbimizdeki teknolojiyi geliştirmek için
10:25
in improvinggeliştirme the technologyteknoloji of the heartkalp.
119
610000
3000
enerjiye yatırım yapmak.
10:47
TDTD: So, even thoughgerçi I'm somewhatbiraz happymutlu
120
632000
2000
Açıkçası dünyadaki güzel gelişmeleri gördükçe
10:49
about the wonderfulolağanüstü developmentsgelişmeler that are happeningolay in the worldDünya,
121
634000
3000
bir şekilde mutlu olsam bile
10:52
still, I feel a senseduyu of impedimentengel,
122
637000
3000
halen
10:55
when it comesgeliyor
123
640000
2000
bizlerin kalp kalbe veya akıl akıla iletişimdeki yeterliliğimiz
10:57
to the abilitykabiliyet that we have
124
642000
2000
konusuna geldiğimizde
10:59
to connectbağlamak with eachher other on a heart-to-heartmuhabbet, or a mind-to-mindZihin zihin, levelseviye.
125
644000
3000
bazı engeller olduğunu hissediyorum.
11:02
I feel that there are some things
126
647000
3000
ve halen araya giren
11:05
that are gettingalma in the way.
127
650000
2000
bazı şeyler olduğunu hissediyorum.
11:43
TCTC: My relationshipilişki
128
688000
2000
Benim bu konseptteki
11:45
to this conceptkavram of heart-to-heartmuhabbet connectionbağ, or mind-to-mindZihin zihin connectionbağ,
129
690000
3000
kalp kalbe veya baş başa iletişimim
11:48
is an interestingilginç one,
130
693000
2000
biraz ilginç
11:50
because, as a spiritualmanevi leaderlider, I'm always attemptingteşebbüs
131
695000
2000
çünkü ruhani bir lider olarak
11:52
to openaçık my heartkalp to othersdiğerleri
132
697000
2000
kalbimi herkese açmaya
11:54
and offerteklif myselfkendim up
133
699000
2000
ve kalp kalbe, akıl akıla iletişimi
11:56
for heart-to-heartmuhabbet and mind-to-mindZihin zihin connectionsbağlantıları
134
701000
2000
en içten gelen şekilde diğer insanlar ile
11:58
in a genuinehakiki way with other people,
135
703000
2000
kurarak kendime yerleştirmeye çalışıyorum
12:00
but at the sameaynı time,
136
705000
2000
ancak aynı zamanda
12:02
I've always been advisedtavsiye
137
707000
2000
Her zaman kalp kalbe iletişimin üstüne
12:04
that I need to emphasizevurgu yapmak intelligencezeka
138
709000
2000
aklı vurgulamam gerektiği
12:06
over the heart-to-heartmuhabbet connectionsbağlantıları,
139
711000
2000
öğretildi.
12:08
because, beingolmak someonebirisi in a positionpozisyon like mineMayın,
140
713000
4000
çünkü benim gibi bir pozisyonda bulunan birisi
12:12
if I don't relygüvenmek primarilyÖncelikle on intelligencezeka,
141
717000
3000
eğer akıla itimad etmezse
12:15
then something dangeroustehlikeli mayMayıs ayı happenolmak to me.
142
720000
3000
sonradan tehlikeli şeyler olabilir.
12:19
So it's an interestingilginç paradoxparadoks at playoyun there.
143
724000
3000
Bu ilginç bir çelişki
12:25
But I had a really strikingdikkat çekici experiencedeneyim oncebir Zamanlar,
144
730000
3000
ancak gerçekten çarpıcı bir örnek verebilirim.
12:28
when a groupgrup from AfghanistanAfganistan
145
733000
2000
Afganistandan bir grup
12:30
camegeldi to visitziyaret etmek me,
146
735000
2000
beni ziyarete geldiği zaman
12:32
and we had a really interestingilginç conversationkonuşma.
147
737000
3000
kendileri ile gayet ilginç bir sohbetimiz oldu.
14:10
TDTD: So we endedbitti up talkingkonuşma about the BamiyanBamiyan BuddhasBuda,
148
835000
3000
Sohbetimizi Bamiyan Budaları ile bitirdik
14:13
whichhangi, as you know,
149
838000
2000
bildiğiniz gibi
14:15
were destroyedyerlebir edilmiş some yearsyıl agoönce in AfghanistanAfganistan.
150
840000
3000
bir kaç yıl önce Afganistan'da yıktırılmışlardı.
14:19
But the basistemel of our conversationkonuşma
151
844000
2000
Ancak sohbetimizin ana teması
14:21
was the differentfarklı approachyaklaşım to spiritualitytinsellik
152
846000
2000
Müslümanlık ve Budist geleneklerinin
14:23
on the partBölüm of the MuslimMüslüman
153
848000
2000
farklı parçalaı
14:25
and BuddhistBudist traditionsgelenekler.
154
850000
2000
üzerineydi.
14:27
Of coursekurs, in MuslimMüslüman,
155
852000
2000
Müslümanlıkta,
14:29
because of the teachingsöğretileri around the conceptkavram of idolatryputperestlik,
156
854000
3000
Eğitimin tapınma konsepti üzerinden olması sebebi ile,
14:32
you don't find as manyçok
157
857000
2000
Budist geleneklerindeki gibi
14:34
physicalfiziksel representationstemsilcilikleri of divinityİlahiyat
158
859000
2000
ruhani varlığın
14:36
or of spiritualmanevi liberationkurtuluş
159
861000
2000
fiziksel temsilini
14:38
as you do in the BuddhistBudist traditiongelenek,
160
863000
2000
göremezsiniz.
14:40
where, of coursekurs, there are manyçok statuesheykeller of the BuddhaBuda
161
865000
3000
elbetteki bizde çok değer verdiğimiz
14:43
that are highlybüyük ölçüde reveredsaygı.
162
868000
3000
bir çok budda heykeli bulunmaktadır.
14:48
So, we were talkingkonuşma about the differencesfarklar
163
873000
2000
Afganistandan gelenler ile de
14:50
betweenarasında the traditionsgelenekler
164
875000
2000
Gelenekler ve
14:52
and what manyçok people perceivedalgılanan
165
877000
2000
insanların bunları algıları konusunda konuşuyorduk.
14:54
as the tragedytrajedi of the destructionimha of the BamiyanBamiyan BuddhasBuda,
166
879000
3000
Bamiyan Buddha heykellerinin yıkılması trajedisi üzerine
14:57
but I offeredsunulan the suggestionöneri
167
882000
2000
duruma daha olumlu bir yoldan bakabileceğimiz
14:59
that perhapsbelki we could look at this in a positivepozitif way.
168
884000
3000
bir öneri sundum
15:03
What we saw in the destructionimha of the BamiyanBamiyan BuddhasBuda
169
888000
3000
Bamiyan Buddha heykellerinin yıkımı ile ilgili gördüğümüz şey
15:10
was the depletiontükenmesi of mattermadde,
170
895000
3000
somut bir şekilde
15:13
some solidkatı substancemadde
171
898000
2000
heykellerin yıkımı
15:15
fallingdüşen down and disintegratingdağılmakta.
172
900000
2000
ve çöküşüydü.
15:17
Maybe we could look at that to be more similarbenzer
173
902000
2000
Belki buna Berlin duvarının yıkılışı gibi
15:19
to the fallingdüşen of the BerlinBerlin WallDuvar,
174
904000
2000
bakabiliriz
15:21
where a dividebölmek
175
906000
2000
insanları iki parçaya ayıran
15:23
that had kepttuttu two typestürleri of people apartayrı
176
908000
3000
ve
15:26
had collapsedçökmüş and openedaçıldı up a doorkapı
177
911000
2000
yıkılarak ilerdeki iletişim için
15:28
for furtherayrıca communicationiletişim.
178
913000
2000
yeni bir kapı açılan.
15:30
So I think that, in this way,
179
915000
2000
Böylelikle bu yolu
15:32
it's always possiblemümkün for us
180
917000
2000
olumlu bir şeyler elde etmek için
15:34
to derivetüretmek something positivepozitif
181
919000
3000
diğerlerini anlayabilmek için
15:37
that can help us understandanlama one anotherbir diğeri better.
182
922000
3000
bize imkân sunduğunu düşünüyorum.
16:20
TDTD: So, with regardsaygı to the developmentgelişme
183
965000
2000
Bu konferansta yaptığımız
16:22
that we'vebiz ettik been talkingkonuşma about
184
967000
2000
konuşmaların,
16:24
here at this conferencekonferans,
185
969000
2000
gelişmelere bağlı olarak
16:26
I really feel
186
971000
2000
bize insanlık adına
16:28
that the developmentgelişme that we make
187
973000
3000
bir şeyler yapma sorumluluğunu
16:31
shouldn'tolmamalı createyaratmak a furtherayrıca burdenyük
188
976000
2000
yüklediğini düşünüyorum.
16:33
for us as humaninsan beingsvarlıklar,
189
978000
2000
ancak
16:35
but should be used
190
980000
2000
dünyada aslolan
16:37
to improveiyileştirmek
191
982000
3000
yaşam tarzlarımızı
16:40
our fundamentaltemel lifestyleyaşam tarzı
192
985000
2000
geliştirmede
16:42
of how we livecanlı in the worldDünya.
193
987000
3000
kullanılabilir.
18:16
TDTD: Of coursekurs, I rejoicesevinirler
194
1081000
2000
Hindistanın soylu topraklarında
18:18
in the developmentgelişme and the growthbüyüme and the riseyükselmek
195
1083000
3000
büyüyen ve yükselen gelişmeleri
18:21
of the nobleasil landarazi of IndiaHindistan, the great countryülke of IndiaHindistan,
196
1086000
3000
görmekten elbetteki zevk alıyorum.
18:24
but at the sameaynı time, I think,
197
1089000
2000
Ancak aynı zamanda
18:26
as some of us have acknowledgedkabul etti,
198
1091000
3000
bir kısmımızın kabul ettiği gibi
18:29
we need to be awarefarkında
199
1094000
2000
üzerinde yaşadığımız
18:31
that some aspectsyönleri of this riseyükselmek
200
1096000
3000
yeryüzündeki
18:34
are cominggelecek at the costmaliyet
201
1099000
3000
bu gelişimin ve farklı bakış açılarının
18:37
of the very groundzemin
202
1102000
2000
bir bedeli olduğunun
18:39
on whichhangi we standdurmak.
203
1104000
2000
farkındayım.
18:41
So, as we are climbingTırmanmak the treeağaç,
204
1106000
3000
Mesela
18:44
some of the things that we're doing
205
1109000
2000
ağaca tırmanmak için
18:46
in ordersipariş to climbtırmanış the treeağaç
206
1111000
2000
yaptığımız bazı şeyler
18:48
are actuallyaslında underminingzarar
207
1113000
2000
ağacın köklerine
18:50
the tree'sağaç very rootkök.
208
1115000
2000
zarar verir
18:52
And so,
209
1117000
2000
ve
18:54
what I think it comesgeliyor down to
210
1119000
2000
Neler olduğu konusundaki sorulara
18:56
is a questionsoru of, not only havingsahip olan informationbilgi of what's going on,
211
1121000
4000
indirgemek değildir bu
19:00
but payingödeme yapan attentionDikkat to that
212
1125000
3000
ancak dikkatleri çekmemiz gereken
19:03
and lettingicar that shiftvardiya our motivationmotivasyon
213
1128000
3000
ve motivasyonumuzu daha samimi bir şekilde,
19:06
to becomeolmak more sinceresamimi
214
1131000
3000
ve daha gerçekçi bir şekilde
19:09
and genuinelygerçekten positivepozitif.
215
1134000
3000
bir düzene sokmamız gereken bir durum.
19:13
We have hearduymak, this weekhafta,
216
1138000
2000
Bu hafta dünyadaki bir çok kadının
19:15
about the horriblekorkunç sufferingsacılarını, for exampleörnek,
217
1140000
4000
bir çok ızdıraba her gün
19:19
that so manyçok womenkadınlar of the worldDünya
218
1144000
3000
nasıl dayandığına dair
19:22
are enduringkalıcı day-to-dayGünden güne.
219
1147000
2000
şeyler duyduk.
19:24
We have that informationbilgi,
220
1149000
2000
Bu bilgiye sahibiz
19:26
but what oftensık sık happensolur to us
221
1151000
2000
ancak bizim yaptığımız şey
19:28
is that we don't really chooseseçmek to payödeme attentionDikkat to it.
222
1153000
3000
dikkatimizi pek de bu noktaya çekmemektir.
19:31
We don't really chooseseçmek to allowizin vermek that
223
1156000
2000
Gerçekten sebeplerin kalbimize
19:33
to causesebeb olmak there to be a shiftvardiya in our heartskalpler.
224
1158000
3000
işlenmesine izin vermiyoruz.
19:36
So I think the way forwardileri for the worldDünya --
225
1161000
2000
Benim düşünceme göre
19:38
one that will bringgetirmek the pathyol of outerdış developmentgelişme
226
1163000
4000
dış dünyanın gelişimini
19:42
in harmonyarmoni
227
1167000
3000
mutluluğun gerçek kökeni ile
19:47
with the realgerçek rootkök of happinessmutluluk --
228
1172000
3000
uyumlu hale getirecek bir dünyaya giden yol
19:50
is that we allowizin vermek
229
1175000
2000
sahip olduğumuz bilginin
19:52
the informationbilgi that we have
230
1177000
2000
kalbimizi gerçek anlamda
19:54
to really make a changedeğişiklik in our heartkalp.
231
1179000
3000
değiştirmesine izin vermektir.
20:45
TDTD: So I think that sinceresamimi motivationmotivasyon
232
1230000
2000
Bununla birlikte
20:47
is very importantönemli for our futuregelecek well-beingsağlık,
233
1232000
3000
geleceğimizin veya insanlığın derinliklerindeki güzellikler için
20:50
or deepderin senseduyu of well-beingsağlık as humansinsanlar,
234
1235000
3000
içsel dürtümüz çok önemlidir
20:53
and I think that meansanlamına geliyor sinkingbatan in
235
1238000
3000
ve bu, siz ne yaparsanız yapın
20:56
to whateverher neyse it is you're doing now.
236
1241000
2000
ya da ne üzerine uğraşırsanız uğraşın
20:58
WhateverNe olursa olsun work you're tryingçalışıyor to do now to benefityarar the worldDünya,
237
1243000
2000
bu dünyanın içine dalmanız, yararlanmanız
21:00
sinklavabo into that,
238
1245000
2000
ve bunun tadını
21:02
get a fulltam tastedamak zevki of that.
239
1247000
2000
tam anlamıyla almanız anlamına geliyor.
21:40
TDTD: So, sincedan beri we'vebiz ettik been here this weekhafta,
240
1285000
2000
Bu hafta burda olduğumuzdan beri
21:42
we'vebiz ettik takenalınmış millionsmilyonlarca of breathsnefes, collectivelytopluca,
241
1287000
4000
topluca milyonlarca nefes alıp verdik
21:47
and perhapsbelki we haven'tyok witnessedtanık
242
1292000
2000
ve belki de
21:49
any coursekurs changesdeğişiklikler
243
1294000
2000
hayatımızdaki hiçbir rota değişikliğimizde
21:51
happeningolay in our liveshayatları,
244
1296000
2000
bunu farketmedik
21:53
but we oftensık sık missbayan the very subtleince changesdeğişiklikler.
245
1298000
3000
ancak çözümü zor olan bir çok değişikliği sürekli kaçırırız
21:56
And I think
246
1301000
3000
ve bence
21:59
that sometimesara sıra we developgeliştirmek
247
1304000
2000
mutluluğa bakış açımız
22:01
grandbüyük conceptskavramlar
248
1306000
2000
hayatımızdaki
22:03
of what happinessmutluluk
249
1308000
2000
bir çok kavramı
22:05
mightbelki look like for us,
250
1310000
2000
değiştiriyor
22:07
but that, if we payödeme attentionDikkat,
251
1312000
2000
ancak dikkat edersek
22:09
we can see that there are little symbolssemboller of happinessmutluluk
252
1314000
3000
aldığımız her nefeste
22:12
in everyher breathnefes that we take.
253
1317000
2000
mutluluğun küçük sembollerini de görebileceğiz.
23:21
TDTD: So, everyher one of you who has come here
254
1386000
3000
Burdaki herkes
23:24
is so talentedyetenekli,
255
1389000
2000
çok yetenekli kişiler
23:26
and you have so much to offerteklif to the worldDünya,
256
1391000
3000
ve dünyaya sunabileceğiniz çok şey var.
23:30
I think it would be a good noteNot to concludesonuçlandırmak on then
257
1395000
4000
Sanırım bu, sohbetimizi sonuçlandırmak için
23:34
to just take a momentan
258
1399000
3000
doğru bir nokta.
23:37
to appreciateanlamak how fortunateşanslı we are
259
1402000
2000
Ne kadar şanslıyız ki
23:39
to have come togetherbirlikte in this way and exchangeddeğiş tokuş ideasfikirler
260
1404000
3000
burada bu yolla bir araya gelip
23:42
and really formform a stronggüçlü aspirationaspirasyon
261
1407000
2000
güçlü bir iştirak ve içindeki enerji ile
23:44
and energyenerji withiniçinde ourselveskendimizi
262
1409000
2000
karşılıklı fikir alışverişi yapabilme fırsatımız bulunuyor
23:46
that we will take the good
263
1411000
2000
bu da bu konferanstan
23:48
that has come from this conferencekonferans,
264
1413000
2000
edinebileceğimiz iyi bir konu.
23:50
the momentummoment, the positivitypozitifliği,
265
1415000
3000
devinim, olumlu düşünceler
23:53
and we will spreadYAYILMIŞ that and plantbitki it
266
1418000
2000
dünyanın her köşesine
23:55
in all of the cornersköşeleri of the worldDünya.
267
1420000
3000
bu şekilde yayılır ve filizlenir.
24:18
His HolinessPapa Hazretleri the KarmapaKarmapa: TomorrowYarın is my Talk.
268
1443000
3000
Karmapa : Yarın konuşmam var.
24:32
TDTD: LakshmiLakshmi has workedişlenmiş incrediblyinanılmaz hardzor,
269
1457000
3000
Lakshmi beni içeri alırken bile
24:35
even in invitingçekici me,
270
1460000
2000
inanılmaz yoğun çalıştı
24:37
let aloneyalnız everything elsebaşka that she has donetamam
271
1462000
2000
ve bunu yapabilmek için
24:39
to make this happenolmak,
272
1464000
2000
diğer herşeyi bir kenara bıraktı
24:41
and I was somewhatbiraz resistantdayanıklı at timeszamanlar,
273
1466000
3000
böyle zamanlarda biraz dirençliyimdir
24:44
and I was alsoAyrıca very nervoussinir throughoutboyunca this weekhafta.
274
1469000
3000
ve bu hafta boyunca çok heyecanlıydım.
24:47
I was feelingduygu underaltında the weatherhava and dizzysersemlemiş and so forthileri,
275
1472000
3000
Kendimi biraz kötü ve rahatsız hissediyordum
24:50
and people would asksormak me, why.
276
1475000
2000
ve insanlar bana "neden?" diye soruyorlardı
24:52
I would tell them, "It's because I have to talk tomorrowyarın."
277
1477000
3000
ben de onlara "çünkü yarın konuşmam gerekiyor" diyordum.
24:57
And so LakshmiLakshmi had to put up with me throughvasitasiyla all of that,
278
1482000
3000
ve Lakshmi bütün bunlara benimle birlikte katlanmak zorunda kaldı
25:00
but I very much appreciateanlamak
279
1485000
2000
ancak bana verdiği bu fırsat için ve burda olmamdan dolayı
25:02
the opportunityfırsat she's givenverilmiş me
280
1487000
2000
kendisine ve
25:04
to be here.
281
1489000
2000
burda olan herkese
25:06
And to you, everyoneherkes, thank you very much.
282
1491000
3000
çok teşekkür ediyorum.
25:09
(ApplauseAlkış)
283
1494000
3000
(Alkışlar)
25:12
HHHH: Thank you very much.
284
1497000
2000
Çok teşekkürler
25:14
(ApplauseAlkış)
285
1499000
3000
(Alkışlar)
Translated by Yusuf Pasha
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
His Holiness the Karmapa - Spiritual leader
Ogyen Trinley Dorje is the 17th Gyalwang Karmapa, a revered figure in Tibetan Buddhism devoted to preserving and propagating Buddhist teachings.

Why you should listen

The name "Karmapa" means "the one who carries out Buddha-activity," and for seventeen lifetimes, a karmapa has embodied the teachings of Buddha in tibet. The 17th Gyalwang Karmapa, Ogyen Trinley Dorje, was born a nomad in Tibet in 1985 and recognized by the Dalai Lama in 1992 as the 17th Karmapa. The young boy was brought to the Tsurphu monastery to live and study for his life as a spiritual teacher and activist.

At age 14, he made a daring flight from Tibet, and now works from a temporary camp in Dharamsala, near his friend the Dalai Lama. (After the Dalai Lama, he's seen as Tibetan Buddhism's second-highest-ranking spiritual leader, though the two men lead different schools within the faith.) In 2008, he made a long visit to the United States, where he spoke and taught at Buddhist centers around the country. And in 2009 he toured Europe, speaking about faith -- but also about protecting the environment.

More profile about the speaker
His Holiness the Karmapa | Speaker | TED.com