ABOUT THE SPEAKER
Latif Nasser - Radio researcher
Latif Nasser is the director of research at Radiolab, where he has reported on such disparate topics as culture-bound illnesses, snowflake photography, sinking islands and 16th-century automata.

Why you should listen

The history of science is "brimming with tales stranger than fiction," says Latif Nasser, who wrote his PhD dissertation on the Tanganyika Laughter Epidemic of 1962. A writer and researcher, Nasser is now the research director at Radiolab, a job that allows him to dive into archives, talk to interesting people and tell stories as a way to think about science and society.

More profile about the speaker
Latif Nasser | Speaker | TED.com
TED Talks Live

Latif Nasser: You have no idea where camels really come from

Latif Nasser: Develerin aslında nereden geldiğine dair hiçbir fikriniz yok

Filmed:
3,107,623 views

Develer çöl ile o kadar iç içedir ki onları başka bir yerde hayal etmek çok zordur. Ya onları yanlış değerlendiriyorsak? Ya bu büyük hörgüçler, ayaklar ve gözler farklı bir iklim ve farklı bir zaman için evrildiyse? Bu konuşmada, Radiolab'dan Latif Nasser, çok küçük ve çok ilginç bir fosilin, develere ve aslında dünyaya bakışını nasıl değiştirdiğinin şaşırtıcı hikâyesini anlatıyor.
- Radio researcher
Latif Nasser is the director of research at Radiolab, where he has reported on such disparate topics as culture-bound illnesses, snowflake photography, sinking islands and 16th-century automata. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
So, this is a storyÖykü
0
880
2000
Bu, bildiklerimizi
00:14
about how we know what we know.
1
2904
1929
nasıl bildiğimizle ilgili bir hikâye.
00:17
It's a storyÖykü about this womankadın,
2
5690
2135
Hikâyenin kahramanı ise şu kadın:
00:20
NataliaNatalia RybczynskiRybczynski.
3
8611
1936
Natalia Rybczynski.
00:22
She's a paleobiologistpaleobiologist,
4
10912
2048
Kendisi bir paleobiyolog
yani fosil yaşam bilimci
00:24
whichhangi meansanlamına geliyor she specializeskonusunda uzmanlaşmış
in diggingkazma up really oldeski deadölü stuffşey.
5
12984
3829
ya da eski ölü şeyleri kazıp çıkarmada
uzmanlaşmış biri diyebiliriz.
00:28
(AudioSes) NataliaNatalia RybczynskiRybczynski: Yeah,
I had someonebirisi call me "DrDr. DeadÖlü Things."
6
16837
3502
(Ses) Natalia Rybczynski: Evet,
"Dr. Ölü Şeyler" diyen biri olmuştu.
00:32
LatifLatif NasserNasır: And I think
she's particularlyözellikle interestingilginç
7
20363
2629
Latif Nasser: Bence kendisi ilginç birisi,
00:35
because of where she digskazılar that stuffşey up,
8
23016
1914
özellikle kazı yaptığı yer açısından,
00:36
way aboveyukarıdaki the ArcticArctic CircleDaire
in the remoteuzak CanadianKanada tundraTundra.
9
24954
4195
Kuzey Kutup Dairesi'nin
yukarısında uzak Kanada tundrasında.
00:41
Now, one summeryaz day in 2006,
10
29901
3055
2006'nın bir yaz gününde,
00:44
she was at a digkazmak siteyer calleddenilen
the FylesFyles LeafYaprak BedYatak,
11
32980
3191
Fyles Leaf Bed adlı bir kazı alanındaydı,
00:48
whichhangi is lessaz than 10 degreesderece latitudeEnlem
away from the magneticmanyetik northkuzeyinde polekutup.
12
36195
4578
burası manyetik kuzey kutbundan
10 enlem daha az uzaklıktadır.
00:52
(AudioSes) NRNR: Really, it's not
going to soundses very excitingheyecan verici,
13
40797
2727
(Ses) NR: Gerçekten, kulağa
pek eğlenceli gelmeyecek;
00:55
because it was a day of walkingyürüme
with your backpacksırt çantası and your GPSGPS
14
43548
4030
çünkü yanımızda çanta, GPS cihazı
ve dizüstü bilgisayarla
00:59
and notebookNot defteri and just pickingtoplama up
anything that mightbelki be a fossilfosil.
15
47602
4078
fosil olabilecek her şeyi
topladığımız bir gündü.
01:03
LNLN: And at some pointpuan,
she noticedfark something.
16
51704
2675
LN: Bir noktada,
bir şey dikkatini çekmişti.
01:06
(AudioSes) NRNR: RustyPaslı, kindtür of rust-coloredPas renginde,
17
54403
2167
(Ses) NR: Paslı, pas rengine benzer,
01:08
about the sizeboyut of the palmavuç içi of my handel.
18
56594
1935
hemen hemen avuç içi büyüklüğündeydi.
01:10
It was just lyingyalan söyleme on the surfaceyüzey.
19
58553
2294
Yerde öylece duruyordu.
01:12
LNLN: And at first she thought
it was just a splinterSplinter of woodahşap,
20
60871
3452
LN: İlk başta yalnızca bir
odun parçası diye düşündü;
01:16
because that's the sortçeşit of thing
people had foundbulunan
21
64347
2293
çünkü insanların daha önceleri
01:18
at the FylesFyles LeafYaprak BedYatak before --
prehistoricTarih öncesi plantbitki partsparçalar.
22
66664
3419
Fyles Leaf Bed'de buldukları tarih
öncesi bitki parçalarına benziyordu.
01:22
But that night, back at campkamp ...
23
70107
2468
Ama o gece, kampa dönünce...
(Ses) NR: ... Büyütecimi çıkarttım,
01:24
(AudioSes) NRNR: ... I get out the handel lenslens,
24
72940
1929
01:26
I'm looking a little bitbit
more closelyyakından and realizingfark
25
74893
2397
biraz daha yakından baktım
01:29
it doesn't quiteoldukça look
like this has treeağaç ringshalkalar.
26
77314
2404
ve ağaç halkalarına
benzemediğini fark ettim.
01:31
Maybe it's a preservationkoruma thing,
27
79742
1564
Belki de bir korumayla ilgilidir,
01:33
but it looksgörünüyor really like ...
28
81330
2274
ama gerçekten de...
01:35
bonekemik.
29
83628
1201
kemik gibi görünüyor.
01:36
LNLN: Huh. So over the nextSonraki fourdört yearsyıl,
30
84853
2889
LN: Sonraki dört yıl boyunca
01:39
she wentgitti to that spotyer over and over,
31
87766
2934
o bölgeye defalarca gitti
01:42
and eventuallysonunda collectedtoplanmış 30 fragmentsfragmanları
of that exactkesin sameaynı bonekemik,
32
90724
5536
ve en sonunda aynı kemiğin,
çoğunluğu gerçekten çok küçük olan
01:48
mostçoğu of them really tinyminik.
33
96284
1661
30 farklı parçasını topladı.
01:50
(AudioSes) NRNR: It's not a wholebütün lot.
It fitsnöbetleri in a smallküçük ZiplocZiploc bagsırt çantası.
34
98522
4436
(Ses) NR: Çok da bir şey değil.
Küçük buzdolabı poşetlerine sığıyor.
01:54
LNLN: And she trieddenenmiş to pieceparça them
togetherbirlikte like a jigsawyapboz puzzlebulmaca.
35
102982
3357
LN: Kemik parçalarını bir yapbozun
parçaları gibi birleştirmeye çalıştı.
01:58
But it was challengingmeydan okuma.
36
106941
1445
Ama bu oldukça uğraştırıcıydı.
02:00
(AudioSes) NRNR: It's brokenkırık up
into so manyçok little tinyminik piecesparçalar,
37
108410
2820
(Ses) NR: Çok fazla
küçük parçalara ayrılmıştı,
02:03
I'm tryingçalışıyor to use sandkum and puttymacun,
and it's not looking good.
38
111254
4258
kum ve macun kullanmayı denedim
ama hiç de iyi görünmüyordu.
02:07
So finallyen sonunda, we used a 3D surfaceyüzey scannertarayıcı.
39
115536
5167
En sonunda, 3 boyutlu bir
yüzey tarayıcı kullandık.
02:12
LNLN: OohOoh!
NRNR: Yeah, right?
40
120727
1589
LN: Vay!
NR: Aynen, değil mi?
02:14
(LaughterKahkaha)
41
122340
1440
(Gülüşmeler)
02:15
LNLN: It turnsdönüşler out it was way easierDaha kolay
to do it virtuallyfiilen.
42
123804
2743
LN: Görünüşe göre bunu sanal olarak
yapmak çok daha kolaydı.
02:18
(AudioSes) NRNR: It's kindtür of magicalbüyülü
when it all fitsnöbetleri togetherbirlikte.
43
126571
2770
(Ses) NR: Hepsini bir araya
getirmek sihir gibi bir şey.
02:21
LNLN: How certainbelli were you
that you had it right,
44
129365
2199
LN: Hepsini doğru şekilde
yerleştirdiğinden
02:23
that you had put it togetherbirlikte
in the right way?
45
131588
2145
nasıl emin olabildin?
02:25
Was there a potentialpotansiyel that you'dşimdi etsen
put it togetherbirlikte a differentfarklı way
46
133757
3014
Onları farklı şekilde yerleştirdiğinde
bir muhabbet kuşu
02:28
and have, like, a parakeetmuhabbet kuşu or something?
47
136795
1942
veya başka bir şey görmen
mümkün müydü?
02:30
(LaughterKahkaha)
48
138761
1365
(Gülüşmeler)
02:32
(AudioSes) NRNR: (LaughsGülüyor) UmUm, no.
No, we got this.
49
140150
3640
(Ses) NR: (Güler) Hmm, hayır.
Hayır, sorunsuz bir şekilde hallettik.
LN: Onun keşfettiği şey,
özellikle inek veya koyun gibi
02:36
LNLN: What she had, she discoveredkeşfedilen,
was a tibiaTibia, a legbacak bonekemik,
50
144242
3841
02:40
and specificallyözellikle, one that belongedait
to a cloven-hoofedcloven-hoofed mammalmemeli,
51
148107
4000
çatal tırnaklı bir memeliye ait olan
02:44
so something like a cowinek or a sheepkoyun.
52
152131
2849
bir tibia yani kaval kemiğiydi.
02:47
But it couldn'tcould have been eitherya of those.
53
155004
2460
Ama bu ne ineğe, ne de koyuna aitti.
02:49
It was just too bigbüyük.
54
157488
1783
Çünkü oldukça büyüktü.
02:51
(AudioSes) NRNR: The sizeboyut of this thing,
it was hugeKocaman. It's a really bigbüyük animalhayvan.
55
159822
4064
(Ses) NR: Bu şeyin büyüklüğü,
inanılmazdı. Gerçekten büyük bir hayvan.
02:55
LNLN: So what animalhayvan could it be?
56
163910
2858
LN: Öyleyse hangi hayvanın olabilirdi?
02:59
HavingSahip hitvurmak a wallduvar, she showedgösterdi
one of the fragmentsfragmanları
57
167291
2580
Cevabı bulamıyordu, o yüzden
bu parçalardan birini
03:01
to some colleaguesmeslektaşlar of hersonunki in ColoradoColorado,
58
169895
2572
Kolorado'daki bazı
meslektaşlarına gösterdi
03:04
and they had an ideaFikir.
59
172491
1260
ve onların bir fikri vardı.
03:06
(AudioSes) NRNR: We tookaldı a saw,
and we nickedyürüttüm just the edgekenar of it,
60
174244
5047
(Ses) NR: İlk önce bir göz attık ve
kenarını kazıdık.
03:11
and there was this really interestingilginç
smellkoku that comesgeliyor from it.
61
179315
6391
Ondan gelen çok garip bir koku vardı.
03:18
LNLN: It smelledkokuyordu kindtür of like singedFırını flesheti.
62
186521
2763
LN: Yanmış et gibi kokuyordu.
Bu Natalia'nın büyük anatomi
laboratuvarında
03:21
It was a smellkoku that NataliaNatalia recognizedtanınan
63
189308
2633
kafataslarını parçalamadan
aşina olduğu bir kokuydu:
03:23
from cuttingkesim up skullskafatasları
in her grossbrüt anatomyanatomi lablaboratuvar:
64
191965
3943
03:27
collagenkollajen.
65
195932
1164
Kolajen.
03:29
CollagenKollajen is what givesverir
structureyapı to our boneskemikler.
66
197120
2657
Kolajen kemiklerimize
şeklini veren şeydir.
03:31
And usuallygenellikle, after so manyçok yearsyıl,
67
199801
2158
Ve genellikle, uzun yıllar sonra
03:33
it breakssonları down.
68
201983
1151
bozulur.
03:35
But in this casedurum, the ArcticArctic had actedhareket
like a naturaldoğal freezerderin dondurucu and preservedkorunmuş it.
69
203158
4348
Ama bu durumda, Kuzey Kutbu
doğal bir dondurucu gibi onu korumuştu.
03:40
Then a yearyıl or two latersonra,
NataliaNatalia was at a conferencekonferans in BristolBristol,
70
208190
3623
Bir veya iki sene sonra,
Natalie Bristol'da bir konferanstayken
03:43
and she saw that a colleagueçalışma arkadaşı
of hersonunki namedadlı MikeMike BuckleyBuckley
71
211837
3194
ve Mike Buckley adındaki meslektaşı
03:47
was demoingdemoing this newyeni processsüreç
that he calleddenilen "collagenkollajen fingerprintingparmak izi."
72
215055
5840
"kolajen parmak izi kontrolü" adını
verdiği bu yeni süreci tanıtmıştı.
03:53
It turnsdönüşler out that differentfarklı speciesTürler
have slightlyhafifçe differentfarklı structuresyapıları
73
221284
3643
Farklı türlerin kısmen de olsa farklı
kolajen yapılarına sahip oldukları
03:56
of collagenkollajen,
74
224951
1152
ortaya çıkıyor,
03:58
so if you get a collagenkollajen profileprofil
of an unknownBilinmeyen bonekemik,
75
226127
2816
yani bilinmeyen bir kemiğin
kolajen yapısını alırsanız
04:00
you can comparekarşılaştırmak it
to those of knownbilinen speciesTürler,
76
228967
2194
onu bilinen türlerle
karşılaştırabilirsiniz
04:03
and, who knowsbilir, maybe you get a matchmaç.
77
231185
2538
ve kim bilir, belki de
bir eşleşme bulursunuz.
04:06
So she shippedsevk him one of the fragmentsfragmanları,
78
234546
3279
Böylece ona parçalardan birini gönderdi,
04:09
FedExFedEx.
79
237849
1294
FedEx.
04:11
(AudioSes) NRNR: Yeah, you want to trackiz it.
It's kindtür of importantönemli.
80
239167
3810
(Ses) NR: Evet, takip etmek istiyorsun.
Önemli sayılır çünkü.
04:15
(LaughterKahkaha)
81
243001
1253
(Gülüşmeler)
04:16
LNLN: And he processedişlenen it,
82
244278
1191
LN: Mike işlemden geçirdi
04:17
and comparedkarşılaştırıldığında it to 37 knownbilinen
and modern-dayGünümüz mammalmemeli speciesTürler.
83
245493
4362
ve toplamda 37 bilinen memeli türü
ve günümüz memeli türüyle karşılaştırdı.
04:22
And he foundbulunan a matchmaç.
84
250674
1277
Sonunda bir eşleşme buldu.
04:24
It turnsdönüşler out that
the 3.5 million-year-oldmilyon yaşında bonekemik
85
252824
4612
Natalia'nın Yüksek Arktik'te
kazıp çıkararak bulduğu
04:29
that NataliaNatalia had dugkazdık
out of the HighYüksek ArcticArctic
86
257460
3630
3,5 milyon yaşındaki kemik...
04:33
belongedait to ...
87
261729
1194
bir deveye aitti.
04:36
a cameldeve.
88
264031
1317
04:37
(LaughterKahkaha)
89
265372
1731
(Gülüşmeler)
04:39
(AudioSes) NRNR: And I'm thinkingdüşünme, what?
That's amazingşaşırtıcı -- if it's truedoğru.
90
267127
4298
(Ses) NR: Ve düşünüyorum, nasıl yani?
Bu inanılmaz, doğruysa tabii.
04:43
LNLN: So they testedtest edilmiş
a bunchDemet of the fragmentsfragmanları,
91
271449
2052
LN: Sonra parçaların bir kısmını
test ettiler
04:45
and they got the sameaynı resultsonuç for eachher one.
92
273525
2244
ve her biri için aynı sonuca ulaştılar.
04:48
HoweverAncak, basedmerkezli on the sizeboyut
of the bonekemik that they foundbulunan,
93
276197
5420
Buna rağmen, bulunan kemiğin
boyutu ele alınınca,
04:53
it meantdemek that this cameldeve was 30 percentyüzde
largerdaha büyük than modern-dayGünümüz camelsDeveler.
94
281641
6363
bu devenin günümüz develerinden
%30 daha büyük olduğu anlaşıldı.
05:00
So this cameldeve would have been
about ninedokuz feetayaklar talluzun boylu,
95
288028
3190
Yani bu devenin boyu yaklaşık
2,74 metreydi,
05:03
weighedtartılır around a tonton.
96
291242
1198
ayrıca deve yaklaşık bir
ton ağırlığındaydı.
05:04
(AudienceSeyirci reactstepki verir)
97
292464
1051
(İzleyiciler şaşırır)
05:05
Yeah.
98
293539
1049
Evet öyle.
05:06
NataliaNatalia had foundbulunan a GiantDev ArcticArctic cameldeve.
99
294612
3493
Natalia dev bir kutup devesi bulmuştu.
05:10
(LaughterKahkaha)
100
298129
2142
(Gülüşmeler)
05:14
Now, when you hearduymak the wordsözcük "cameldeve,"
101
302396
2318
Artık, "deve" kelimesini her duyduğunuzda,
05:16
what mayMayıs ayı come to mindus is one of these,
102
304738
3925
aklınıza ya Doğu'nun ya da Orta Asya'nın
05:21
the BactrianKardır cameldeve
of EastDoğu and CentralMerkez AsiaAsya.
103
309507
3364
iki hörgüçlü devesi gelecektir.
05:24
But chancesşansı are the postcardkartpostal imagegörüntü
you have in your brainbeyin
104
312895
3485
Ama muhtemelen aklınızdaki
kartpostal resminde,
05:28
is one of these, the dromedarydromedary,
105
316404
3555
uzun çöl gezileri için sırtındaki
05:31
quintessentialözetin özeti desertçöl creatureyaratık --
106
319983
2428
büyük hörgücüyle su depolayan,
05:34
hangstakılıyor out in sandykumlu, hotSıcak placesyerler
like the MiddleOrta EastDoğu and the SaharaSahara,
107
322435
4319
kum tepelerini aşmasını sağlayan koca ve
geniş ayakları olan bir deve ya da
05:38
has a bigbüyük oldeski humpkambur on its back
108
326778
1480
Orta Doğu ve Sahra gibi kumlu
05:40
for storingdepolanması waterSu
for those long desertçöl treksTreklerimiz,
109
328282
2517
ve sıcak yerlerde yaşayan
05:42
has bigbüyük, broadgeniş feetayaklar to help it
trompTromp over sandkum dunesDunes.
110
330823
3381
çölün tipik canlısı tek hörgüçlü
bir deve var.
05:46
So how on earthtoprak would one of these guys
endson up in the HighYüksek ArcticArctic?
111
334918
6012
Öyleyse nasıl oluyor da bu develer
Yüksek Arktik'e ait olabiliyor?
05:53
Well, scientistsBilim adamları have knownbilinen
for a long time, turnsdönüşler out,
112
341719
2787
Aslında, bilim insanları uzun zaman önce,
05:56
even before Natalia'sNatalia'nın discoverykeşif,
113
344530
2562
hatta Natalia'nın keşfinden de önce,
05:59
that camelsDeveler are actuallyaslında
originallyaslında AmericanAmerikan.
114
347116
5618
develerin kökeninin gerçekte Amerika'ya
ait olduğunu biliyorlardı.
06:04
(MusicMüzik: The Star-SpangledSanki BannerAfiş)
115
352758
5700
(Müzik: Yıldız-Bezeli Sancak)
06:10
(LaughterKahkaha)
116
358482
1459
(Gülüşmeler)
06:11
They startedbaşladı here.
117
359965
1531
Başlangıçta buradaydılar.
06:13
For nearlyneredeyse 40 of the 45 millionmilyon yearsyıl
that camelsDeveler have been around,
118
361520
4834
Develerin etrafta olduğu 45 milyon yılın
yaklaşık 40'ı boyunca
06:18
you could only find them in NorthKuzey AmericaAmerika,
119
366378
3159
aşağı yukarı 20 farklı türünü belki de
daha fazlasını
06:21
around 20 differentfarklı speciesTürler, maybe more.
120
369561
3253
sadece Kuzey Amerika'da görebilirdiniz.
06:24
(AudioSes) LNLN: If I put them all in a lineupkadro,
would they look differentfarklı?
121
372838
3245
(Ses) LN: Hepsini bir sıraya dizsem,
farklı görünürler miydi?
NR: Evet, çünkü vücut
büyüklükleri farklı olacaktır.
06:28
NRNR: Yeah, you're going to have
differentfarklı bodyvücut sizesboyutları.
122
376107
2435
06:30
You'llYou'll have some with really long necksboyunlu,
123
378566
1912
Gerçekten uzun boyunlu olanları var,
06:32
so they're actuallyaslında
functionallyişlevsel olarak like giraffesZürafalar.
124
380502
2245
yani aslında onlar zürafalar gibi
işlev görür.
06:35
LNLN: Some had snoutssuratların, like crocodilesTimsahlar.
125
383345
3072
LN: Bazılarının da bir timsahınkine
benzer burunları vardı.
06:38
(AudioSes) NRNR: The really primitiveilkel,
earlyerken onesolanlar would have been really smallküçük,
126
386441
3584
(Ses) NR: Gerçekten primitif,
ilk develer olanlar, çok küçüklerdi
06:42
almostneredeyse like rabbitstavşan.
127
390049
2503
neredeyse bir tavşan kadar.
06:44
LNLN: What? Rabbit-sizedTavşan ölçekli camelsDeveler?
128
392576
2847
LN: Nasıl yani? Tavşan boyutunda deve mi?
06:47
(AudioSes) NRNR: The earliesten erken onesolanlar.
129
395447
1437
(Ses) NR: İlk develer ama.
06:48
So those onesolanlar you probablymuhtemelen
would not recognizetanımak.
130
396908
2235
Bu yüzden bu develeri fark edemediniz.
06:51
LNLN: Oh my God, I want a petEvcil Hayvan rabbit-cameltavşan-deve.
131
399167
2190
LN: Aman Tanrım,
evcil bir tavşan-deve istiyorum.
06:53
(AudioSes) NRNR: I know,
wouldn'tolmaz that be great?
132
401381
2044
(Ses) NR: Aynen, bu çok güzel olmaz mıydı?
06:55
(LaughterKahkaha)
133
403449
1172
(Gülüşmeler)
06:56
LNLN: And then about threeüç
to sevenYedi millionmilyon yearsyıl agoönce,
134
404645
2659
LN: Ve sonra üç ila yedi milyon yıl önce,
06:59
one branchşube of camelsDeveler
wentgitti down to SouthGüney AmericaAmerika,
135
407328
2808
bir grup deve Güney Amerika'ya gitti,
07:02
where they becameoldu llamasLlamas and alpacasalpaka,
136
410160
2954
orada lama ve alpaka oldular.
07:05
and anotherbir diğeri branchşube crossedçarpı over
the BeringBering LandArazi BridgeKöprü
137
413138
2922
Diğer bir grup ise
Bering Köprüsü'nün karşısına
07:08
into AsiaAsya and AfricaAfrika.
138
416084
1436
Asya ve Afrika'ya geçti.
07:09
And then around the endson
of the last icebuz ageyaş,
139
417544
2421
Ve son buzul çağının sonlarına doğru,
07:11
NorthKuzey AmericanAmerikan camelsDeveler wentgitti extinctsoyu tükenmiş.
140
419989
3099
Kuzey Amerikalı develerin nesli tükendi.
07:15
So, scientistsBilim adamları knewbiliyordum all of that alreadyzaten,
141
423893
2420
Aslında, bilim insanları
bu durumun farkındaydı
ama yine de bu Natalia'nın
Kuzey'deki örneği
07:18
but it still doesn't fullytamamen explainaçıklamak
how NataliaNatalia foundbulunan one so faruzak northkuzeyinde.
142
426337
6076
nasıl bulduğunu tam olarak açıklamıyor.
07:24
Like, this is, temperature-wiseTemperature-Wise,
the polarkutup oppositekarşısında of the SaharaSahara.
143
432437
4674
Örneğin, o bölge sıcaklık açısından
Sahra'nın kutupsal karşıtı.
07:29
Now to be fairadil,
144
437135
2501
Açık konuşmak gerekirse,
07:31
threeüç and a halfyarım millionmilyon yearsyıl agoönce,
145
439660
1683
üç buçuk milyon yıl önce,
07:33
it was on averageortalama 22 degreesderece CelsiusSantigrat
warmerdaha sıcak than it is now.
146
441367
4099
sıcaklık şimdikinden ortalama
22 derece daha sıcaktı.
07:37
So it would have been borealBoreal forestorman,
147
445490
2935
Yani günümüzde daha çok
Yukon ve Sibirya benzeri
07:40
so more like the YukonYukon or SiberiaSibirya todaybugün.
148
448449
3914
kutupaltı ormanlar olurdu.
07:44
But still, like, they would have
six-month-longaltı ay süren winterskışları
149
452853
3706
Ama yine de
göllerin tamamen donduğu
07:48
where the pondsHavuzlar would freezedonmak over.
150
456583
2223
altı ay boyunca süren kışlar vardı.
07:50
You'dOlur have blizzardskar fırtınaları.
151
458830
1468
Kar fırtınaları oluyor.
07:52
You'dOlur have 24 hourssaatler a day
of straightDüz darknesskaranlık.
152
460322
3611
Tamamen karanlık geçen 24 saat.
07:55
Like, how ... How?
153
463957
2981
Nasıl, yani ... Nasıl?
07:58
How is it that one of these
SaharanSahra superstarsSuperstars
154
466962
4158
Sahralı süper starlardan biri
bu kutup koşulları altında
08:03
could ever have survivedhayatta
those arcticArktik conditionskoşullar?
155
471144
3231
nasıl hayatta kalabilirdi?
08:06
(LaughterKahkaha)
156
474399
2976
(Gülüşmeler)
08:09
NataliaNatalia and her colleaguesmeslektaşlar
think they have an answerCevap.
157
477399
3688
Natalia ve meslektaşları
cevapları hakkında düşündüler.
08:13
And it's kindtür of brilliantparlak.
158
481632
2010
Ve oldukça dâhiceydi.
08:16
What if the very featuresÖzellikler that we imaginehayal etmek
make the cameldeve so well-suitediyi uygun
159
484700
6533
Ya hayal ettiğimiz özellikler
deveyi Sahra gibi yerlere
08:23
to placesyerler like the SaharaSahara,
160
491257
1968
tamamen uyumlu hâle getirerek
08:25
actuallyaslında evolvedgelişti to help it
get throughvasitasiyla the winterkış?
161
493249
3412
aslında kışı atlatmasına yardımcı
olmak için evrim geçirtiyorsa?
08:29
What if those broadgeniş feetayaklar were meantdemek
to trompTromp not over sandkum,
162
497448
4697
Ya bu geniş ayaklar kum tepelerini
aşmasında değil de
08:34
but over snowkar, like a pairçift of snowshoeskar ayakkabıları?
163
502169
3020
kışın bir çift kar ayakkabısı olarak
işe yarıyorsa?
08:37
What if that humpkambur --
whichhangi, hugeKocaman newshaber to me,
164
505792
2801
Peki ya bu hörgüç,
zira benim için koca bir bilgi,
08:40
does not containiçermek waterSu, it containsiçeren fatşişman --
165
508617
2374
içerisinde su değil de yağ bulundursaydı,
08:43
(LaughterKahkaha)
166
511015
1579
(Gülüşmeler)
08:44
was there to help the cameldeve
get throughvasitasiyla that six-month-longaltı ay süren winterkış,
167
512618
3601
... yiyecek kıtlığı olduğunda,
altı aylık kışı geçirmede
08:48
when foodGıda was scarcekıt?
168
516243
1677
deveye yardımcı olur muydu?
08:49
And then, only latersonra, long after
it crossedçarpı over the landarazi bridgeköprü
169
517944
3713
Ve sonra, kara köprüsünün
üzerinden geçtikten çok sonra
08:53
did it retrofitgüçlendirme those winterkış featuresÖzellikler
for a hotSıcak desertçöl environmentçevre?
170
521681
4418
sıcak bir çöl ortamı için olan
o kış özelliklerini güçlendirdi mi?
08:58
Like, for instanceörnek, the humpkambur
mayMayıs ayı be helpfulfaydalı to camelsDeveler in hotterdaha sıcak climesclimes
171
526123
4074
Örneğin, daha sıcak iklimlerde
hörgüçler deveye yardımcı olabilir,
09:02
because havingsahip olan all your fatşişman in one placeyer,
172
530221
2472
çünkü bütün yağı tek bir yerde topluyor,
09:04
like a, you know, fatşişman backpacksırt çantası,
173
532717
2741
tıpkı yağ dolu bir sırt çantası gibi,
09:07
meansanlamına geliyor that you don't have
to have that insulationizolasyon
174
535482
2528
bu da vücudunun geri kalanında,
bu yalıtımı yapmaya
09:10
all over the restdinlenme of your bodyvücut.
175
538034
1759
imkânının olmadığı anlamına gelir.
09:11
So it helpsyardım eder heatsıcaklık dissipatedağılımı easierDaha kolay.
176
539817
2250
Böylece ısının daha kolay
dağıtılmasını sağlar.
09:14
It's this crazyçılgın ideaFikir,
177
542555
2841
Şöyle bir çılgın fikir var ki:
09:17
that what seemsgörünüyor like proofkanıt of the camel'sdeve
quintessentialözetin özeti desertçöl naturedoğa
178
545420
5547
Devenin tipik çöl doğasının
kanıtı gibi görünmesi
09:22
could actuallyaslında be proofkanıt
of its HighYüksek ArcticArctic pastgeçmiş.
179
550991
3700
aslında Yüksek Arktik geçmişine
dair bir kanıt olabilir.
09:27
Now, I'm not the first personkişi
to tell this storyÖykü.
180
555832
3710
Açıkçası, bu hikâyeyi anlatan ilk
kişi ben değilim.
09:31
OthersDiğerleri have told it as a way
to marvelmucize at evolutionaryevrimsel biologyBiyoloji
181
559566
4950
Diğerleri bunu evrimsel biyolojiye
hayranlık duymanın bir şekli olarak ya da
09:36
or as a keyholeanahtar deliği into the futuregelecek
of climateiklim changedeğişiklik.
182
564540
3353
ileride yaşanacak iklim değişikliğinin
bir yansıması olarak anlatmıştır.
Ama ben bunu tamamen farklı bir
nedenden dolayı seviyorum.
09:40
But I love it for a totallybütünüyle
differentfarklı reasonneden.
183
568855
2237
09:43
For me, it's a storyÖykü about us,
184
571751
2762
Bana kalırsa,
bu bizimle ilgili bir hikâye
09:46
about how we see the worldDünya
185
574537
1968
dünyayı nasıl gördüğümüzle ilgili
09:48
and about how that changesdeğişiklikler.
186
576529
2304
ve bunun nasıl değiştiğiyle ilgili.
09:51
So I was trainedeğitilmiş as a historiantarihçi.
187
579658
3372
Ben bir tarihçi olarak eğitildim.
09:55
And I've learnedbilgili that, actuallyaslında,
a lot of scientistsBilim adamları are historianstarihçiler, too.
188
583054
4253
Ve pek çok bilim insanının aynı zamanda
bir tarihçi olduğu gerçeğini öğrendim.
09:59
They make senseduyu of the pastgeçmiş.
189
587331
1549
Geçmişi anlamlı kılıyorlardı.
10:00
They tell the historytarih of our universeEvren,
of our planetgezegen, of life on this planetgezegen.
190
588904
5325
Evrenimizin, gezegenimizdeki yaşamın ve
gezegenimizin hikâyesini anlatıyorlardı.
10:06
And as a historiantarihçi,
191
594741
1477
Ve bir tarihçi olarak,
10:08
you startbaşlama with an ideaFikir in your mindus
of how the storyÖykü goesgider.
192
596242
4371
hikâyenin ilerleyişine dair zihninizde
bir fikir ile başlangıç yapıyorsunuz.
(Ses) NR: Hikâyeler uyduruyoruz
ve onlara bağlı kalıyoruz,
10:13
(AudioSes) NRNR: We make up storieshikayeleri
and we stickÇubuk with it,
193
601196
2485
tıpkı çöldeki deve hikâyesinde
olduğu gibi, değil mi?
10:15
like the cameldeve in the desertçöl, right?
194
603705
1722
10:17
That's a great storyÖykü!
It's totallybütünüyle adapteduyarlanmış for that.
195
605451
2446
Bu muhteşem bir hikâye!
Tamamen buna uyarlanmış.
10:19
ClearlyAçıkça, it always livedyaşamış there.
196
607921
2229
Aslında, her zaman orada yaşıyormuş.
10:22
LNLN: But at any momentan, you could
uncoverortaya çıkarmak some tinyminik bitbit of evidencekanıt.
197
610174
4302
LN: Ama her an, küçük bir kanıt
ortaya çıkarabilirsiniz.
10:26
You could learnöğrenmek some tinyminik thing
198
614500
2199
Bazı küçük şeylerin,
bildiğinizi düşündüğünüz şeylerin
10:28
that forcesgüçler you to reframereframe
everything you thought you knewbiliyordum.
199
616723
3959
her şeye farklı bir açıdan bakmanızı
sağladığını öğreniyorsunuz.
10:32
Like, in this casedurum, this one scientistBilim insanı
findsbuluntular this one shard"Shard"
200
620706
3778
Tıpkı bu durumda olduğu gibi.
Bilim insanı odun olduğunu
10:36
of what she thought was woodahşap,
201
624508
1747
düşündüğü bir parça bulur
10:38
and because of that, scienceBilim has a totallybütünüyle
newyeni and totallybütünüyle counterintuitivecounterintuitive theoryteori
202
626279
5038
ve işte bu yüzden bilim
bu saçma Dr.Seuss'a benzer yaratığın
neden öyle olduğuna dair
10:43
about why this absurdsaçma
DrDr. Seuss-lookingSeuss görünümlü creatureyaratık
203
631341
3615
tamamen yeni ve mantık dışı
bir teoriye sahiptir.
10:46
looksgörünüyor the way it does.
204
634980
1532
10:48
And for me, it completelytamamen upendedaltüst
the way I think of the cameldeve.
205
636536
5404
Benim içinse, deve hakkında
düşündüklerimin tamamen tersi oldu.
10:53
It wentgitti from beingolmak
this ridiculouslygülünç nicheniş creatureyaratık
206
641964
4382
Bu, pek de bir işlevi yokmuş gibi
görünen komik canlının
10:58
suiteduygun only to this
one specificözel environmentçevre,
207
646370
2349
sadece belirli bir çevreye
uygun olduğunu düşünürken
11:00
to beingolmak this worldDünya travelerGezgin
that just happensolur to be in the SaharaSahara,
208
648743
5288
o, yalnızca Sahra'ya yolu düşen
ve aslında her yere de
11:06
and could endson up virtuallyfiilen anywhereherhangi bir yer.
209
654055
3125
uyum sağlayabilecek
bir dünya gezginiymiş.
11:09
(ApplauseAlkış)
210
657880
5975
(Alkış)
11:26
This is AzuriAzuri.
211
674396
1458
Bu Azuri.
11:28
AzuriAzuri, hiMerhaba, how are you doing?
212
676589
2880
Azuri, merhaba, ne yapıyorsun?
11:31
OK, here, I've got
one of these for you here.
213
679493
2548
Tamam, senin için getirdiklerim burada.
11:34
(LaughterKahkaha)
214
682065
2046
(Gülüşmeler)
11:36
So AzuriAzuri is on a breakkırılma
from her regulardüzenli gigkonser
215
684135
4183
Aslında Azuri, Radyo Şehir Müzik
Salonu'nda düzenli verdiği
11:40
at the RadioRadyo CityŞehir MusicMüzik HallHall.
216
688342
2223
konserin bir molasında.
11:42
(LaughterKahkaha)
217
690589
2149
(Gülüşmeler)
11:44
That's not even a jokeşaka.
218
692762
1582
Aslında bu bir şaka bile değildi.
11:46
AnywayYine de --
219
694717
1737
Her neyse.
11:48
But really, AzuriAzuri is here
as a livingyaşam reminderuyarı mektubu
220
696478
4357
Ama aslında Azuri, dünyamızın hikâyesinin
dinamik olduğunu gösteren
11:52
that the storyÖykü of our worldDünya
is a dynamicdinamik one.
221
700859
4247
yaşayan bir hatırlatıcı olarak aramızda.
11:57
It requiresgerektirir our willingnessistekli
to readjustyeniden düzenlemek, to reimaginereimagine.
222
705130
4707
Yeniden düzenlemek,
yeniden tasarlamak isteğimize bağlı.
12:01
(LaughterKahkaha)
223
709861
4277
(Gülüşmeler)
12:06
Right, AzuriAzuri?
224
714162
1451
Değil mi, Azuri?
12:07
And, really, that we're all
just one shard"Shard" of bonekemik away
225
715637
6416
Ve aslında hepimiz bir kemik parçasından
12:14
from seeinggörme the worldDünya anewyeniden.
226
722077
2230
dünyayı yeniden görebiliyoruz.
12:16
Thank you very much.
227
724926
1160
Çok teşekkürler.
12:18
(ApplauseAlkış)
228
726110
6421
(Alkış)
Translated by Hatice Çulha
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Latif Nasser - Radio researcher
Latif Nasser is the director of research at Radiolab, where he has reported on such disparate topics as culture-bound illnesses, snowflake photography, sinking islands and 16th-century automata.

Why you should listen

The history of science is "brimming with tales stranger than fiction," says Latif Nasser, who wrote his PhD dissertation on the Tanganyika Laughter Epidemic of 1962. A writer and researcher, Nasser is now the research director at Radiolab, a job that allows him to dive into archives, talk to interesting people and tell stories as a way to think about science and society.

More profile about the speaker
Latif Nasser | Speaker | TED.com