TEDxMidAtlantic
Tyler Cowen: Be suspicious of simple stories
Filmed:
Readability: 3.3
478,342 views
Like all of us, economist Tyler Cowen loves a good story. But in this intriguing talk, he asks us to step away from thinking of our lives -- and our messy, complicated irrational world -- in terms of a simple narrative.
Tyler Cowen - Economist
In his work, economist Tyler Cowen looks at clues from pop culture, art, food, to gather data and make observations on the world's globalizing culture and commerce. Full bio
In his work, economist Tyler Cowen looks at clues from pop culture, art, food, to gather data and make observations on the world's globalizing culture and commerce. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:36
I was told to come here
and tell you all stories,
and tell you all stories,
0
458
2986
Buraya gelip size
hikayeler anlatmam istendi
hikayeler anlatmam istendi
00:39
but what I'd like to do is instead
tell you why I'm suspicious of stories,
tell you why I'm suspicious of stories,
1
3444
4213
fakat ben hikayelerden neden şüphe
duyduğumu,
duyduğumu,
00:43
why stories make me nervous.
2
7657
2349
neden beni ürküttüğünü anlatmak istiyorum
00:45
In fact, the more inspired
a story makes me feel,
a story makes me feel,
3
10006
3119
Gerçekten bir hikaye bana ne kadar
ilham verirse,
ilham verirse,
00:49
very often, the more nervous I get.
4
13125
2260
genellikle o kadar çok ürküyorum.
00:51
(Laughter)
5
15385
1130
(Gülüşmeler)
00:52
So the best stories
are often the trickiest ones.
are often the trickiest ones.
6
16515
2790
Yani en iyi hikayeler genellikle
en aldatıcı olanlardır.
en aldatıcı olanlardır.
00:55
The good and bad things about stories
is that they are a kind of filter.
is that they are a kind of filter.
7
19305
3390
Hikayelerin iyi ve kötü yanları
bir tür filtre olmalarıdır.
bir tür filtre olmalarıdır.
00:58
They take a lot of information,
and they leave some of it out,
and they leave some of it out,
8
22695
2911
Pek çok bilgiyi toplar, bir kısmını verir
01:01
and they keep some of it in.
9
25606
1744
ve bir kısmını da içeride tutarlar.
01:03
But the thing about this filter is
that it always leaves the same things in.
that it always leaves the same things in.
10
27350
4306
Fakat buradaki nokta, filtreler her zaman
aynı şeyleri içeride tutarlar.
aynı şeyleri içeride tutarlar.
01:07
You're always left
with the same few simple stories.
with the same few simple stories.
11
31656
3121
Hep bir kaç aynı,
basit hikayeyle kalırsınız.
basit hikayeyle kalırsınız.
01:10
There is the old saying
that just about every story
that just about every story
12
34777
2396
Hemen hemen tüm hikayeleri özetleyen
01:13
can be summed up
as "a stranger came to town."
as "a stranger came to town."
13
37173
3441
eski bir söz vardır:
"kasabaya bir yabancı gelmişti."
"kasabaya bir yabancı gelmişti."
01:16
There is a book by Christopher Booker,
14
40614
1852
Christopher Booker bir kitabında
01:18
where he claims there are really
just seven types of stories.
just seven types of stories.
15
42466
2894
aslında yalnızca yedi tür hikaye
olduğunu iddia eder.
olduğunu iddia eder.
01:21
There is monster, rags to riches, quest,
16
45360
2670
Canavarı yenmek,
fakirlikten zenginliğe, serüven,
fakirlikten zenginliğe, serüven,
01:23
voyage and return,
comedy, tragedy, rebirth.
comedy, tragedy, rebirth.
17
48030
3989
yolculuk ve eve dönüş, komedi,
trajedi, yeniden doğuş.
trajedi, yeniden doğuş.
01:27
You don't have to agree
with that list exactly,
with that list exactly,
18
52019
2215
Bu listeye tamamen katılmak
zorunda değilsiniz
zorunda değilsiniz
01:30
but the point is this:
if you think in terms of stories,
if you think in terms of stories,
19
54234
3330
fakat buradaki temel nokta:
hikayeler tarzında düşündüğünüzde
hikayeler tarzında düşündüğünüzde
01:33
you're telling yourself the same things
over and over again.
over and over again.
20
57564
4212
kendinize sürekli aynı şeyleri
tekrar tekrar anlatıyorsunuz.
tekrar tekrar anlatıyorsunuz.
01:37
There was a study done,
we asked some people--
we asked some people--
21
61776
3020
Yapılan bir araştırmada insanlardan
kendi hayatlarını --
kendi hayatlarını --
01:46
people were asked to describe their lives.
22
70723
3210
hayatlarını tanımlamalarını istedik.
01:49
When asked to describe their lives,
23
73933
1681
Tanımlamalarında ilginç olan
01:51
what is interesting
is how few people said "mess".
is how few people said "mess".
24
75614
3247
ne kadar az sayıda insanın hayatını
"karmaşa" olarak tanımlamasıydı.
"karmaşa" olarak tanımlamasıydı.
01:54
(Laughter)
25
78861
1452
(Gülüşmeler)
01:56
It's probably the best answer,
I don't mean that in a bad way.
I don't mean that in a bad way.
26
80313
4042
Bu büyük ihtimalle en iyi cevap,
bunu kötü anlamda söylemiyorum.
bunu kötü anlamda söylemiyorum.
02:00
"Mess" can be liberating,
"mess" can be empowering,
"mess" can be empowering,
27
84355
2413
"Karmaşa" özgürleştirir.
"Karmaşa" güçlendirir.
"Karmaşa" güçlendirir.
02:02
"mess" can be a way
of drawing upon multiple strengths.
of drawing upon multiple strengths.
28
86768
3648
"Karmaşa" pek çok güçten
faydalanma yolu olabilir.
faydalanma yolu olabilir.
02:06
But what people wanted to say was,
"My life is a journey."
"My life is a journey."
29
90416
4368
Fakat insanların söylemek istediği,
"Hayatım bir yolculuk." oldu.
"Hayatım bir yolculuk." oldu.
02:10
51% wanted to turn
his or her life into a story.
his or her life into a story.
30
94784
4746
%51'i hayatlarını bir hikayeye
dönüştürmek istediğini söyledi.
dönüştürmek istediğini söyledi.
02:15
11% said, "My life is a battle."
Again, that is a kind of story.
Again, that is a kind of story.
31
99530
4838
%11'i "Hayatım bir savaş." dedi.
Yine bu da bir tür hikaye.
Yine bu da bir tür hikaye.
02:20
8% said, "My life is a novel."
5% said, "My life is a play."
5% said, "My life is a play."
32
104368
4104
%8'i "Hayatım bir roman." dedi.
%5'i "Hayatım bir tiyatro oyunu." dedi.
%5'i "Hayatım bir tiyatro oyunu." dedi.
02:24
I don't think anyone said,
"My life is a reality TV show."
"My life is a reality TV show."
33
108472
3326
Sanırım kimse "Hayatım bir reality şov'" demedi.
02:27
(Laughter)
34
111798
1160
(Gülüşmeler)
02:28
But again, we're imposing order
on the mess we observe,
on the mess we observe,
35
112958
3695
Fakat yine gözlemlediğimiz karmaşayı
düzene sokuyoruz
düzene sokuyoruz
02:32
and it's taking the same patterns,
36
116653
1630
ve aynı modeli alıyor
02:34
and the thing is when something
is in the form of a story,
is in the form of a story,
37
118283
3066
ve buradaki temel nokta,
bir şey hikaye formatındaysa,
bir şey hikaye formatındaysa,
02:37
often, we remember it when we shouldn't.
38
121349
2504
genellikle onu hatırlamamamız
gerekirken hatırlarız.
gerekirken hatırlarız.
02:39
So how many of you know the story
39
123853
1573
Kimler George Washington
02:41
about George Washington
and the cherry tree?
and the cherry tree?
40
125426
2771
ve kiraz ağacının hikayesini hatırlıyor?
02:44
It's not obvious that is
exactly what happened.
exactly what happened.
41
128197
2270
Orada ne olduğunu kesin
olarak bilmiyoruz.
olarak bilmiyoruz.
02:46
The story of Paul Revere, it's not obvious
that that is exactly the way it happened.
that that is exactly the way it happened.
42
130467
4938
Paul Revere'in hikayesiydi, orada
ne olduğunu kesin olarak bilmiyoruz.
ne olduğunu kesin olarak bilmiyoruz.
02:51
So again, we should be
suspicious of stories.
suspicious of stories.
43
135405
3730
Yani hikayelerden şüphe duymalıyız.
02:55
We're biologically programmed
to respond to them.
to respond to them.
44
139135
3333
Biyolojik olarak onlara tepki vermeye
programlandık.
programlandık.
02:58
They contain a lot of information.
They have social power.
They have social power.
45
142468
2942
Pek çok bilgi içeriyorlar.
Sosyal güce sahipler.
Sosyal güce sahipler.
03:01
They connect us to other people.
46
145410
1904
Bizi diğer insanlara bağlıyorlar.
03:03
So they are like a candy that we're fed
47
147314
2725
Bize verilen bir şeker gibiler,
03:05
when we consume political information,
when we read novels.
when we read novels.
48
150039
3477
politikayla ilgili bilgileri tüketirken,
roman okurken.
roman okurken.
03:09
When we read non-fiction books,
we're really being fed stories.
we're really being fed stories.
49
153516
3396
Kurgu olmayan kitapları okurken,
gerçekten hikayelerle besleniyoruz.
gerçekten hikayelerle besleniyoruz.
03:12
Non-fiction is, in a sense,
the new fiction.
the new fiction.
50
156912
2383
Kurgu olmayan kitaplar, bir anlamda,
yeni kurgudur.
yeni kurgudur.
03:15
The book may happen to say true things,
51
159295
2825
Kitap doğru şeyler söylüyor olabilir,
03:18
but again, everything's taking
the same form of these stories.
the same form of these stories.
52
162120
4430
fakat herşey bu hikayeler ile
aynı şekli alıyor.
aynı şekli alıyor.
03:22
So what are the problems
of relying too heavily on stories?
of relying too heavily on stories?
53
166550
3899
Peki hikayelere fazla güvenmekte
ne gibi tehlikeler var?
ne gibi tehlikeler var?
03:26
You view your life like this
54
170449
1897
Hayatınızı böyle görüyorsunuz
03:28
instead of the mess
that it is or it ought to be.
that it is or it ought to be.
55
172346
3350
olduğu veya olması gerektiği gibi
bir "karmaşa" yerine.
bir "karmaşa" yerine.
03:31
But more specifically,
I think of a few major problems
I think of a few major problems
56
175696
4067
Fakat özellikle fazla hikaye tarzında
düşündüğümüzde
düşündüğümüzde
03:35
when we think too much
in terms of narrative.
in terms of narrative.
57
179763
3038
bir kaç temel problem
olduğunu düşünüyorum.
olduğunu düşünüyorum.
03:39
First, narratives tend to be too simple,
58
183401
2054
Birincisi, hikayeler fazla basittir,
03:41
for the point of a narrative
is to strip it away,
is to strip it away,
59
185455
2441
hikayelerin bakış açısında
çıkarıp atmak vardır,
çıkarıp atmak vardır,
03:43
not just into 18 minutes,
60
187896
1606
yalnızca 18 dakikaya değil,
03:45
but most narratives
you can present in a sentence or two.
you can present in a sentence or two.
61
189502
3452
pek çok hikayeyi bir iki cümlede
sunabilirsiniz.
sunabilirsiniz.
03:48
When you strip away detail,
62
192954
1861
Detayları çıkardığınız zaman,
03:50
you tend to tell stories
in terms of good versus evil,
in terms of good versus evil,
63
194815
3628
hikayeleri "iyiler kötülere karşı"
şeklinde anlatırsınız,
şeklinde anlatırsınız,
03:54
whether it's a story about your own life
or a story about politics.
or a story about politics.
64
198443
3601
kendi hayatınızla ilgili bir hikaye veya
politikayla ilgili olsa da.
politikayla ilgili olsa da.
03:58
I know some things actually are
good versus evil, we all know this, right?
good versus evil, we all know this, right?
65
202604
3854
Evet bazen iyi-kötü durumu vardır,
hepimiz bunu biliriz değil mi?
hepimiz bunu biliriz değil mi?
04:02
But I think, as a general rule,
66
206458
1507
Fakat bence genel kural olarak,
04:03
we're too inclined to tell
the good versus evil story.
the good versus evil story.
67
207965
4074
çok fazla iyiler kötülere karşı hikayesini
anlatma eğilimindeyiz.
anlatma eğilimindeyiz.
04:07
As a simple rule of thumb,
68
212039
1250
Basit bir kural olarak
04:09
just imagine that every time
you're telling a good versus evil story,
you're telling a good versus evil story,
69
213289
4250
her "iyi-kötü" hikayesi anlattığınızda,
04:13
you're basically lowering your IQ
by ten points or more.
by ten points or more.
70
217539
4176
IQ'nuzu 10 puan veya daha fazla
düşürüyorsunuz.
düşürüyorsunuz.
04:17
If you just adopt that
as a kind of inner mental habit,
as a kind of inner mental habit,
71
221715
3337
Yalnızca bunu içsel bir zihin
alışkanlığı olarak alırsanız,
alışkanlığı olarak alırsanız,
04:20
it's, in my view, one way to get
a lot smarter pretty quickly.
a lot smarter pretty quickly.
72
225052
3302
bana göre hızlı bir şekilde zekileşmenin
bir yolu olabilir.
bir yolu olabilir.
04:24
You don't have to read any books.
73
228354
1619
Hiç kitap okumanıza gerek yok.
04:25
Just imagine yourself pressing a button
74
229973
2055
Yalnızca bir düğmeye bastığınızı
hayal edin,
hayal edin,
04:27
every time you tell
the good versus evil story,
the good versus evil story,
75
232028
2618
her defasında iyi-kötü
hikayesi anlatıyorsunuz
hikayesi anlatıyorsunuz
04:30
and by pressing that button,
76
234646
1577
ve her bastığınızda,
04:32
you're lowering your IQ
by ten points or more.
by ten points or more.
77
236223
2570
IQ'nuzu 10 puan veya daha fazla
düşürüyorsunuz.
düşürüyorsunuz.
04:35
Another set of stories that are popular--
78
239283
2001
Popüler olan diğer bir hikaye türü ise--
04:37
if you know Oliver Stone's movies,
or Michael Moore's movies,
or Michael Moore's movies,
79
241284
3367
Oliver Stone filmlerini veya
Michael Moore filmlerini biliyorsanız,
Michael Moore filmlerini biliyorsanız,
04:40
you can't make a movie and say:
"It was all a big accident."
"It was all a big accident."
80
244651
3602
bir film yapıp sonra,
"hepsi bir kazaydı" diyemezsiniz.
"hepsi bir kazaydı" diyemezsiniz.
04:44
No, it has to be a conspiracy,
people plotting together,
people plotting together,
81
248253
4674
Hayır, komplo olmak zorunda.
İnsanlar birlikte komplo kurar,
İnsanlar birlikte komplo kurar,
04:48
because in a story,
a story is about intention.
a story is about intention.
82
252927
3380
çünkü bir hikayede bir kasıt
olmak zorundadır.
olmak zorundadır.
04:52
A story is not about spontaneous order
or complex human institutions
or complex human institutions
83
256307
4261
Bir hikaye doğal bir düzen veya insanlar
tarafından yapılan karmaşık kurumlar,
tarafından yapılan karmaşık kurumlar,
04:56
which are the product of human action,
but not of human design.
but not of human design.
84
260568
3180
insanlar tarafından yapılan
tasarımlar ile ilgili değildir.
tasarımlar ile ilgili değildir.
04:59
No, a story is about evil people
plotting together.
plotting together.
85
263748
4087
Hayır, hikayeler kötü insanların
komplo teorisi üretmeleri hakkındadır.
komplo teorisi üretmeleri hakkındadır.
05:03
So when you hear stories about plots,
86
267835
2638
Yani komplolar ile ilgili hikayeler
duyduğunuzda
duyduğunuzda
05:06
or even stories about good people
plotting things together,
plotting things together,
87
270473
3020
veya iyi insanlar bile birlikte
komplo teorisi üretirken,
komplo teorisi üretirken,
05:09
just like when you're watching movies,
88
273493
2124
filmlerde izlediğiniz gibi,
05:11
this, again, is reason to be suspicious.
89
275617
2739
bu bile şüpheci olmak için
bir sebeptir.
bir sebeptir.
05:14
As a good rule of thumb, if you're asking:
90
278356
2011
Bir kural olarak,
eğer "Bir hikaye duyduğumda ne zaman
şüphelenmeliyim?" diye sorarsanız,
şüphelenmeliyim?" diye sorarsanız,
05:16
"When I hear a story, when should I
be especially suspicious?"
be especially suspicious?"
91
280367
3369
05:19
If you hear a story and you think:
"Wow, that would make a great movie!"
"Wow, that would make a great movie!"
92
283736
4956
bir hikaye duyduğunuzda ve "Bundan
harika bir film olurdu!" diye düşünürseniz
harika bir film olurdu!" diye düşünürseniz
05:24
(Laughter)
93
288692
1082
(Gülüşmeler)
05:25
That's when the "uh-oh" reaction
should pop in a bit more,
should pop in a bit more,
94
289774
3858
burada biraz daha dikkat etmelisiniz
05:29
and you should start thinking in terms
95
293632
1934
ve bütün bunların bir karmaşa
05:31
of how the whole thing
is maybe a bit of a mess.
is maybe a bit of a mess.
96
295566
2859
olup olmadığını düşünmelisiniz.
05:35
Another common story or storyline is
the claim that we "have to get tough".
the claim that we "have to get tough".
97
299285
5198
Diğer bir ortak hikaye veya hikaye konusu
ise "sert olmalıyız" iddiasıdır.
ise "sert olmalıyız" iddiasıdır.
05:41
You'll hear this in so many contexts.
98
305233
2301
Bunu pek çok farklı durumda
görürsünüz.
görürsünüz.
05:43
We have to get tough with the banks.
We had to get tough with the labor unions.
We had to get tough with the labor unions.
99
307534
5267
Bankalara karşı sert durmalıyız.
İşçi sendikalarına karşı sert durmalıyız.
İşçi sendikalarına karşı sert durmalıyız.
05:48
We need to get tough
with some other country,
with some other country,
100
312801
2136
Farklı bir ülkeye karşı sert durmalıyız,
05:50
some foreign dictator,
someone we're negotiating with.
someone we're negotiating with.
101
314937
3819
yabancı bir diktatör,
müzakere ettiğimiz biri...
müzakere ettiğimiz biri...
Yine buradaki nokta sert durmaya
karşı olmak değil.
karşı olmak değil.
05:54
Again, the point is not
against getting tough.
against getting tough.
102
318756
2349
05:57
Sometimes we should get tough.
103
321105
1760
Bazen sert durmamız gerekir.
05:58
That we got tough with the Nazis
was a good thing.
was a good thing.
104
322865
3222
Nazilere karşı sert durduk
ve bu iyi bir şeydi.
ve bu iyi bir şeydi.
06:02
But this is again a story we fall back
upon all too readily, all too quickly.
upon all too readily, all too quickly.
105
326827
5354
Fakat yine hikayede fazla hazır,
fazla hızlı bir şekilde geri çekiliyoruz.
fazla hızlı bir şekilde geri çekiliyoruz.
06:08
When we don't really know
why something happened,
why something happened,
106
332181
2297
Bir şeyin neden olduğunu bilmediğimizde,
06:10
we blame someone, and we say:
"We need to get tough with them!"
"We need to get tough with them!"
107
334478
3709
birini suçlarız ve "Onlara karşı
sert durmalıyız!" deriz.
sert durmalıyız!" deriz.
06:14
As if it had never occurred
to your predecessor,
to your predecessor,
108
338187
2584
Sanki sizden önceki kuşakların
aklına hiç
aklına hiç
06:16
this idea of getting tough.
109
340771
2218
sert durma fikri gelmemiş gibi.
06:18
I view it usually
as a kind of mental laziness.
as a kind of mental laziness.
110
342989
3106
Ben bunu genellikle bir tür
zihinsel tembellik olarak görüyorum.
zihinsel tembellik olarak görüyorum.
06:21
It's a simple story you tell:
"We need to get tough,
"We need to get tough,
111
346095
3282
Söylediğiniz basit bir hikayedir:
"Sert olmalıyız,
"Sert olmalıyız,
06:25
we needed to get tough,
we will have to get tough."
we will have to get tough."
112
349377
2701
sert olmalıydık,
sert olmamız gerekecek."
sert olmamız gerekecek."
06:27
Usually, that is a kind of warning signal.
113
352078
2895
Genellikle bu bir uyarı işaretidir.
06:31
Another kind of problem with stories is
114
355623
3161
Hikayeler ile ilgili diğer bir problem de
06:34
you can only fit so many stories
into your mind at once,
into your mind at once,
115
358784
3422
zihninize pek çok hikayeyi yalnızca
bir kez alırsınız
bir kez alırsınız
06:38
or in the course of a day,
or even over the course of a lifetime.
or even over the course of a lifetime.
116
362206
3062
veya bir gün boyunca, hatta hayatınız
boyunca.
boyunca.
06:41
So your stories are serving
too many purposes.
too many purposes.
117
365268
2866
Dolayısıyla hikayeleriniz çok fazla
amaca hizmet eder.
amaca hizmet eder.
06:44
For instance, just to get
out of bed in the morning,
out of bed in the morning,
118
368134
2893
Örneğin yalnızca sabahları
yataktan kalkmak için,
yataktan kalkmak için,
06:46
you tell yourself the story
119
371027
2083
kendinize işinizin çok önemli olduğunu,
06:49
that your job is really important,
what you're doing is really important
what you're doing is really important
120
373110
3510
yaptığınız şeyin gerçekten önemli
olduğuna dair bir hikaye anlatırsınız.
olduğuna dair bir hikaye anlatırsınız.
06:52
(Laughter)
121
376620
1836
(Gülüşmeler)
06:54
and maybe it is, but I tell myself
that story even when it's not.
that story even when it's not.
122
378456
5538
belki gerçekten öyle, ama öyle olmamasına
rağmen ben de kendime söylüyorum.
rağmen ben de kendime söylüyorum.
07:00
And you know what? That story works.
123
384694
2262
Ve biliyor musunuz? Bu hikaye işe yarıyor.
07:02
It gets me out of bed.
124
386956
1654
Beni yataktan kaldırıyor.
07:04
It's a kind of self-deception,
125
388610
2358
Bu bir tür kendini kandırma,
07:06
but the problem comes
when I need to change that story.
when I need to change that story.
126
390968
2607
fakat problem hikayeyi değiştirmeye
çalıştığımda oluyor.
çalıştığımda oluyor.
07:09
The whole point of the story is
that I grab onto it and I hold it,
that I grab onto it and I hold it,
127
393575
4221
Hikayedeki tüm olay
ona sarılmak ve tutunmaktır,
ona sarılmak ve tutunmaktır,
07:13
and it gets me out of bed.
128
397796
1834
böylelikle beni yataktan kaldırır.
07:15
So when I'm really doing something
that is actually just a waste of time,
that is actually just a waste of time,
129
399630
3513
Yani yalnızca zaman kaybı olan
bir şeyler yaptığımda,
bir şeyler yaptığımda,
07:19
in my mess of a life,
130
403143
1815
karmaşık hayatımda,
07:20
I'm too tied into my story
that got me out of bed,
that got me out of bed,
131
404958
4411
beni yataktan kaldıran hikayeme
fazlasıyla tutunmuşumdur
fazlasıyla tutunmuşumdur
07:25
and ideally, I ought to have some
very complex story map in my mind,
very complex story map in my mind,
132
409369
3738
ve idealinde, kafamda çok karmaşık bir
hikaye haritasına sahip olmalıyım,
hikaye haritasına sahip olmalıyım,
07:29
you know, with combinatorials
and a matrix of computation, and the like,
and a matrix of computation, and the like,
133
413107
3855
bilirsiniz, kombinasyonlar ve ölçüm
matrisleri ve benzer şeyler,
matrisleri ve benzer şeyler,
fakat hikayelerin çalışma şekli bu değil.
07:32
but that is not how stories work.
134
416962
1906
07:34
Stories in order to work
have to be simple,
have to be simple,
135
418868
2059
Çalışmaları için hikayeler
basit olmalı,
basit olmalı,
07:36
easily grasped, easily told
to others, easily remembered.
to others, easily remembered.
136
420927
3710
kolay ele alınan, diğerlerine kolay
anlatılan, kolay hatırlanan.
anlatılan, kolay hatırlanan.
07:40
So stories will serve dual
and conflicting purposes,
and conflicting purposes,
137
424637
3110
Yani hikayelerin çift taraflı
ve çelişen amaçları vardır
ve çelişen amaçları vardır
07:43
and very often they will lead us astray.
138
427747
2889
ve genellikle bizi yanlışa yönlendirir.
07:46
I used to think I was
within the camp of economists,
within the camp of economists,
139
430636
2841
Eskiden ekonomistlerin kampında
olduğumu düşünürdüm.
olduğumu düşünürdüm.
07:49
I was one of the good guys,
and I was allied with other good guys,
and I was allied with other good guys,
140
433477
4060
İyi insanlardan biriydim ve diğer iyi
insanlarla işbirliği içindeydim
insanlarla işbirliği içindeydim
07:53
and we were fighting
the ideas of the bad guys.
the ideas of the bad guys.
141
437537
3129
ve kötü insanların fikirlerine karşı
savaşıyorduk.
savaşıyorduk.
07:56
I used to think that!
142
440666
1612
Eskiden bunu düşünürdüm.
07:58
And probably, I was wrong.
143
442828
2116
Ve sanırım hatalıydım.
08:00
Maybe sometimes, I'm one of the good guys,
144
444944
2008
Belki bazen iyi insanlardan biriyim
08:02
but on some issues, I finally realized:
"Hey, I wasn't one of the good guys."
"Hey, I wasn't one of the good guys."
145
446952
4331
fakat bazı konularda sonunda farkettim ki:
"Hey, iyi insanlardan biri değildim."
"Hey, iyi insanlardan biri değildim."
08:07
I'm not sure I was the bad guy
in the sense of having evil intent,
in the sense of having evil intent,
146
451283
3422
Kötü niyetli kötü insanlardan
biri miydim emin değilim,
biri miydim emin değilim,
08:10
but it was very hard for me
to get away with that story.
to get away with that story.
147
454705
3254
fakat bu hikayenin yanıma kâr kalması
benim için zordu.
benim için zordu.
08:15
One interesting thing
about cognitive biases
about cognitive biases
148
459959
3794
Bilişsel önyargı ile ilgili ilginç
bir nokta, bu aralar
bir nokta, bu aralar
08:19
is they are the subject
of so many books these days.
of so many books these days.
149
463753
2484
pek çok kitabın konusu olması.
08:22
There's the Nudge book,
the Sway book, the Blink book,
the Sway book, the Blink book,
150
466237
4513
"Nudge", "Sway", "Blink" kitapları var,
08:26
like the one-title book,
151
470750
1758
tek kelime isimli kitaplar,
08:28
all about the ways in which we screw up.
152
472508
3173
hepsi nasıl çuvalladığımızla ilgili
08:31
And there are so many ways,
153
475681
1456
ve gerçekten pek çok yolu var,
08:33
but what I find interesting
is that none of these books identify
is that none of these books identify
154
477137
3728
fakat benim ilginç bulduğum nokta,
bu kitapların hiçbirinin,
bu kitapların hiçbirinin,
08:36
what, to me, is the single, central,
most important way we screw up,
most important way we screw up,
155
480865
4202
tek veya en önemli çuvallama
şeklimizi anlatmıyor olması
şeklimizi anlatmıyor olması
08:40
and that is that we tell
ourselves too many stories,
ourselves too many stories,
156
485067
3695
ve işte bu kendimize çok fazla
hikaye anlatmamız
hikaye anlatmamız
08:44
or we are too easily seduced by stories.
157
488762
2725
veya hikayeler tarafından
kolayca ayartılmamız.
kolayca ayartılmamız.
08:47
Why don't these books tell us that?
158
491487
2090
Neden bu kitaplar bize bunu söylemiyor?
08:49
It's because the books themselves
are all about stories.
are all about stories.
159
493577
3068
Çünkü bu kitapların kendisi tamamen
hikayeler üzerine kurulu.
hikayeler üzerine kurulu.
08:53
The more of these books you read,
you're learning about some of your biases,
you're learning about some of your biases,
160
497205
3778
Bu kitaplardan okudukça önyargılarınızdan
bazılarını öğreniyorsunuz,
bazılarını öğreniyorsunuz,
08:56
but you're making some
of your other biases essentially worse.
of your other biases essentially worse.
161
500983
3937
fakat diğer önyargılarınızdan bazılarını
daha da kötü hale getiriyorsunuz.
daha da kötü hale getiriyorsunuz.
09:00
So the books themselves
are part of your cognitive bias.
are part of your cognitive bias.
162
504920
3342
Yani kitapların kendisi bilişsel
önyargınızın bir parçası.
önyargınızın bir parçası.
09:04
Often, people buy them
as a kind of talisman, like:
as a kind of talisman, like:
163
508822
2554
Genellikle insanlar bunları
bir tılsım gibi alıyor:
bir tılsım gibi alıyor:
09:07
"I bought this book. I won't be
'Predictably Irrational'."
'Predictably Irrational'."
164
511376
3867
"Bir kitap aldım, artık 'Tahmin Edilebilen
İrrasyonel' olmayacağım."
İrrasyonel' olmayacağım."
09:11
(Laughter)
165
515243
2660
(Gülüşmeler)
İnsanlar sanki en kötüsünü duymak istiyor,
09:13
It's like people want to hear the worst,
166
517903
1932
09:15
so psychologically, they can prepare
for it or defend against it.
for it or defend against it.
167
519835
3741
yani psikolojik olarak insanlar buna
hazırlanabilir veya kendini koruyabilir.
hazırlanabilir veya kendini koruyabilir.
09:19
It's why there is
such a market for pessimism.
such a market for pessimism.
168
523576
3138
Karamsarlık diye bir pazar olmasının
nedeni budur.
nedeni budur.
09:22
But to think that by buying the book
gets you somewhere,
gets you somewhere,
169
526714
2903
Fakat kitabı alarak
bir noktaya varacağını düşünmek,
bir noktaya varacağını düşünmek,
09:25
that's maybe the bigger fallacy.
170
529617
1918
bu belki de daha büyük bir yanılgı.
09:27
It's just like the evidence that shows
that the most dangerous people
that the most dangerous people
171
531535
3262
Finansal okuryazarlık öğretilen bazı
insanların en tehlikeliler
insanların en tehlikeliler
09:30
are those who have been taught
some financial literacy.
some financial literacy.
172
534797
2759
olduğunun bir kanıtı gibi.
09:33
They're the ones who go out
and make the worst mistakes.
and make the worst mistakes.
173
537556
2623
Onlar gidip en kötü hataları yapanlar.
09:36
It's the people who realize
they don't know anything at all,
they don't know anything at all,
174
540179
2864
Hiçbir şey bilmediğinin farkında olan
insanlar sonuçta
insanlar sonuçta
09:38
that end up doing pretty well.
175
543043
2009
oldukça iyi duruma geliyor.
09:41
A third problem with stories
176
545592
1563
Hikayelerin üçüncü problemi,
09:43
is that outsiders
manipulate us using stories,
manipulate us using stories,
177
547155
3378
dışarıdan insanların hikayeleriyle
bizi maniple etmesi,
bizi maniple etmesi,
09:46
and we all like to think advertising
only works on the other guy,
only works on the other guy,
178
550533
3406
hepimiz reklamların "diğer insanlar"
için olduğunu düşünürüz,
için olduğunu düşünürüz,
09:49
but, of course, that's not how it is,
advertising works on all of us.
advertising works on all of us.
179
553939
4544
fakat tabii ki bu böyle değil,
reklamlar hepimiz için.
reklamlar hepimiz için.
09:54
So if you're too attached to stories,
180
558483
2313
Yani hikayelere çok fazla bağlanırsanız,
09:56
what will happen is people
selling products come along,
selling products come along,
181
560796
4212
satış yapan insanlar size gelir,
10:00
and they will bundle
their product with a story.
their product with a story.
182
565008
2378
ürünlerini bir hikaye ile size sunar.
10:03
You're like, "Hey, a free story!"
183
567386
1647
Siz de "Bedava hikaye!" diyerek
10:04
And you end up buying the product,
184
569033
1645
ürünü satın alırsınız,
10:06
because the product
and the story go together.
and the story go together.
185
570678
2190
çünkü ürün ve hikaye birlikte gelir.
10:08
(Laugther)
186
572868
1038
(Gülüşmeler)
10:09
If you think about how capitalism works,
187
573906
1939
Kapitalizmin nasıl çalıştığını
düşünürseniz,
düşünürseniz,
10:11
there is a bias here.
188
575845
1353
burada bir etkilenme var.
10:13
Let's consider two kinds
of stories about cars.
of stories about cars.
189
577198
2734
Arabalar ile ilgili iki tür hikaye
düşünelim.
düşünelim.
10:16
Story A is: "Buy this car,
190
580422
2958
A Hikayesi: "Bu arabayı al,
10:19
and you will have beautiful, romantic
partners and a fascinating life."
partners and a fascinating life."
191
583380
3618
böylelikle güzel, romantik eşlerin
ve harika bir hayatın olacak."
ve harika bir hayatın olacak."
10:22
(Laughter)
192
586998
1510
(Gülüşmeler)
10:25
There are a lot of people
193
589398
1230
Bu hikayeyi tanıtmak için
10:26
who have a financial incentive
to promote that story.
to promote that story.
194
590628
2495
finansal destek sağlayan
pek çok kişi var.
pek çok kişi var.
10:29
But, say, the alternative story is:
195
593123
2098
Örneğin alternatif hikaye şu olabilir:
10:31
"You don't actually need a car
as nice as your income would indicate.
as nice as your income would indicate.
196
595671
3990
"Geliriniz ile örtüşen güzellikte
bir arabaya ihtiyacınız yok.
bir arabaya ihtiyacınız yok.
10:35
What you usually do is look
at what your peers do and copy them.
at what your peers do and copy them.
197
599661
3441
Eş değerlerinizin ne yaptığına bakın
ve onları taklit edin.
ve onları taklit edin.
10:39
That is a good heuristic
for lots of problems,
for lots of problems,
198
603102
2144
Bu pek çok probleme karşı
iyi bir buluştur
iyi bir buluştur
10:41
but when it comes to cars,
just buy a Toyota."
just buy a Toyota."
199
605246
2323
fakat konu araba olunca,
Toyota alın."
Toyota alın."
10:43
(Laughter)
200
607569
2180
(Gülüşmeler)
10:45
Maybe Toyota has an incentive there,
201
609749
1741
Belki Toyota'nın bir desteği vardır
10:47
but even Toyota is making
more money off the luxury cars,
more money off the luxury cars,
202
611490
3196
fakat Toyota'nın bile
lüks araçlardan kazandığı para
lüks araçlardan kazandığı para
10:50
and less money off the cheaper cars.
203
614686
1937
ucuz araçlardan daha az fazla.
10:52
So if you think which set of stories
you end up hearing,
you end up hearing,
204
616623
2680
Yani duyduğunuz hikayeleri düşündüğünüzde,
10:55
you end up hearing the glamor stories,
the seductive stories,
the seductive stories,
205
619303
3480
cazip, çekici hikayeleri duyduğunuzu
görürsünüz,
görürsünüz,
10:58
and again I'm telling you,
don't trust them.
don't trust them.
206
622783
2277
ve size söylüyorum, onlara güvenmeyin.
11:00
There are people using
your love of stories to manipulate you.
your love of stories to manipulate you.
207
625060
4221
Hikayelere olan aşkınızı sizi maniple
etmek için kullanan insanlar var.
etmek için kullanan insanlar var.
11:06
Pull back and say:
208
630331
1170
Geri çekilin ve
11:07
"What are the messages,
209
631501
1098
"Kimsenin söylemek için
11:08
what are the stories
that no one has an incentive to tell?"
that no one has an incentive to tell?"
210
632599
2784
bir ödül almadığı mesajlar neler?" deyin.
11:11
Start telling yourself those, and then see
if any of your decisions change.
if any of your decisions change.
211
635383
4587
Kendinize bunları söyleyin ve kararınızın
değişip değişmediğine bakın.
değişip değişmediğine bakın.
11:15
That is one simple way.
212
639970
1676
Bu basit bir yol.
11:17
You can never get out of the pattern
of thinking in terms of stories,
of thinking in terms of stories,
213
641646
3461
Hikaye akışında düşünmekten
asla kurtulamazsınız,
asla kurtulamazsınız,
11:21
but you can improve the extent
to which you think in stories,
to which you think in stories,
214
645107
3636
fakat ne kadar hikayelerle
düşündüğünüzü görebilir
düşündüğünüzü görebilir
11:24
and make some better decisions.
215
648743
2064
ve daha iyi kararlar alabilirsiniz.
11:27
So if I'm thinking about this talk,
I'm wondering, of course,
I'm wondering, of course,
216
651517
3154
Bu konuşmayı düşünüyorsam,
tabii ki bu konuşmadan ne aldığınızı
tabii ki bu konuşmadan ne aldığınızı
11:30
what is it you take away from this talk?
217
654671
2627
merak ediyorum.
11:33
What story do you take away
from Tyler Cowen?
from Tyler Cowen?
218
657298
3779
Tyler Cowen'den hangi hikayeyi
alıyorsunuz?
alıyorsunuz?
11:37
One story you might be
like the story of the quest.
like the story of the quest.
219
661510
3176
Hikayelerden biri bir serüven olabilir.
11:40
"Tyler was a man on a quest.
220
664686
2425
"Tyler arayışta bir adam.
11:43
Tyler came here, and he told us
not to think so much in terms of stories."
not to think so much in terms of stories."
221
667111
5592
Tyler buraya geldi ve bize hikayeler ile
ilgili çok fazla düşünmememizi söyledi."
ilgili çok fazla düşünmememizi söyledi."
11:49
That would be a story
you could tell about this talk.
you could tell about this talk.
222
673418
2490
Bu bu konuşma hakkında
anlatabileceğiniz bir hikaye.
anlatabileceğiniz bir hikaye.
11:51
(Laughter)
223
675908
1897
(Gülüşmeler)
11:53
It would fit a pretty well-known pattern.
224
677805
1982
Bu bilinen, güzel bir model olabilir.
11:55
You might remember it.
You could tell it to other people.
You could tell it to other people.
225
679787
2889
Belki hatırlarsınız.
Diğerlerine anlatırsınız.
Diğerlerine anlatırsınız.
11:58
"This weird guy came, and he said,
226
682676
1720
"Tuhaf bir adam geldi ve dedi ki
12:00
'Don't think in terms of stories.
Let me tell you what happened today!'"
Let me tell you what happened today!'"
227
684396
3400
hikaye tarzında düşünmeyin.
Bak bugün ne oldu sana anlatayım!"
Bak bugün ne oldu sana anlatayım!"
12:03
(Laughter)
228
687796
1003
(Gülüşmeler)
12:04
And you tell your story.
229
688799
1531
Ve kendi hikayenizi anlatırsınız.
12:06
(Laugther)
230
690330
1641
(Gülüşmeler)
12:08
Another possibility is
you might tell a story of rebirth.
you might tell a story of rebirth.
231
693021
4322
Diğer bir olasılık da, bir yeniden doğuş
hikayesi anlatabilirsiniz.
hikayesi anlatabilirsiniz.
12:13
You might say, "I used to think
too much in terms of stories
too much in terms of stories
232
697833
4219
"Eskiden çok fazla hikaye tarzı
düşünürdüm."
düşünürdüm."
12:17
(Laughter)
233
702052
2742
(Gülüşmeler)
12:20
but then I heard Tyler Cowen
234
704794
2118
fakat sonra Tyler Cowen'i duydum
12:22
(Laughter)
235
706912
966
(Gülüşmeler)
12:23
and now I think less in terms of stories!"
236
707878
3274
ve şimdi daha az hikaye tarzı
düşünüyorum!"
düşünüyorum!"
12:27
That too is a narrative you will remember,
237
711152
2800
Bu da hatırlayacağınız bir hikaye,
12:29
you can tell to other people,
and again, it may stick.
and again, it may stick.
238
713952
3821
bunu diğerlerine anlatabilirsiniz
ve yine yapışıp kalır.
ve yine yapışıp kalır.
12:34
You also could tell
a story of deep tragedy.
a story of deep tragedy.
239
718463
4043
Derin bir trajedi ile ilgili
bir hikaye de anlatabilirsiniz.
bir hikaye de anlatabilirsiniz.
12:38
"This guy Tyler Cowen came
240
723086
1935
"Tyler Cowen diye bir adam geldi
12:40
(Laughter)
241
725021
1250
(Gülüşmeler)
12:42
and he told us not to think
in terms of stories,
in terms of stories,
242
726271
2602
ve bize hikaye tarzında
düşünmemeyi söyledi,
düşünmemeyi söyledi,
12:44
but all he could do was tell us stories
243
728873
1938
fakat tüm yaptığı bize hikaye
anlatmaktı
anlatmaktı
12:46
(Laughter)
244
730811
1066
(Gülüşmeler)
12:47
about how other people think
too much in terms of stories."
too much in terms of stories."
245
731877
3961
diğer insanların hikaye tarzında
düşünmesiyle ilgili...
düşünmesiyle ilgili...
12:51
(Laughter)
246
735838
1959
(Gülüşmeler)
12:54
So, today, which is it?
Is it like quest, rebirth, tragedy?
Is it like quest, rebirth, tragedy?
247
738454
4619
Evet, bugün hangisi?
Serüven, yeniden doğuş, trajedi?
Serüven, yeniden doğuş, trajedi?
12:59
Or maybe some combination of the three?
248
743523
2493
Veya bu üçünün bir bileşimi?
13:02
I'm really not sure,
and I'm not here to tell you
and I'm not here to tell you
249
746626
2778
Gerçekten emin değilim,
ve size burada DVD oynatıcınızı
ve size burada DVD oynatıcınızı
13:05
to burn your DVD player
and throw out your Tolstoy.
and throw out your Tolstoy.
250
749404
3955
yakmanızı ve Tolstoy'u
atmanızı söylemeyeceğim.
atmanızı söylemeyeceğim.
13:09
To think in terms of stories
is fundamentally human.
is fundamentally human.
251
753939
4292
Hikaye tarzında düşünmek
son derece insancadır.
son derece insancadır.
13:14
There is a Gabriel Garcia Marquez
memoir "Living to Tell the Tale"
memoir "Living to Tell the Tale"
252
758231
5203
Gabriel Garcia Marquez'in anıları
"Anlatmak için Yaşamak" kitabında,
"Anlatmak için Yaşamak" kitabında,
13:19
that we use memory in stories
to make sense of what we've done,
to make sense of what we've done,
253
764004
3461
ne yaptığımızın anlamını bulmak için,
hayatımıza anlam katmak için,
hayatımıza anlam katmak için,
13:23
to give meaning to our lives, to establish
connections with other people.
connections with other people.
254
767465
4493
insanlarla bağ kurmak için hikayelerdeki
hatıraları kullandığımızı söyler.
hatıraları kullandığımızı söyler.
13:27
None of this will go away,
should go away, or can go away.
should go away, or can go away.
255
771958
4070
Bunların hiçbiri bitmeyecek,
bitmemeli veya bitemez.
bitmemeli veya bitemez.
13:31
But again, as an economist,
I'm thinking about life on the margin,
I'm thinking about life on the margin,
256
776028
4630
Fakat yine, bir ekonomist olarak,
hayatı kıyısında düşünüyorum,
hayatı kıyısında düşünüyorum,
13:37
the extra decision.
257
781338
1616
ek bir düşünce.
13:38
Should we think more in terms of stories,
or less in terms of stories?
or less in terms of stories?
258
782954
4109
Hikayelerle daha çok mu,
daha az mı düşünmeliyiz?
daha az mı düşünmeliyiz?
13:42
When we hear stories,
should we be more suspicious?
should we be more suspicious?
259
787063
4132
Hikayeleri duyduğumuzda,
daha şüpheci olmalı mıyız?
daha şüpheci olmalı mıyız?
13:47
And what kind of stories
should we be suspicious of?
should we be suspicious of?
260
791195
2768
Ve şüpheci olmamız gereken
hikayeler hangileri?
hikayeler hangileri?
13:49
Again, I'm telling you it's the stories,
very often, that you like the most,
very often, that you like the most,
261
793963
4624
Yine söylüyorum, genellikle
en sevdiğiniz hikayeler,
en sevdiğiniz hikayeler,
13:54
that you find the most rewarding,
the most inspiring.
the most inspiring.
262
798587
3860
en faydalı, en ilham veren hikayeler.
13:58
The stories that don't focus
on opportunity cost,
on opportunity cost,
263
802447
3701
Fırsat maliyetine odaklanmayan hikayeler
14:02
or the complex, unintended
consequences of human action,
consequences of human action,
264
806148
3821
veya insanların karmaşık amaçlanmamış
sonuçları ile ilgili hikayeler değil,
sonuçları ile ilgili hikayeler değil,
14:05
because that very often
does not make for a good story.
does not make for a good story.
265
809969
3894
çünkü bunlar genellikle
iyi bir hikaye oluşturmaz.
iyi bir hikaye oluşturmaz.
14:09
So often a story is a story
of triumph, a story of struggle;
of triumph, a story of struggle;
266
813863
4650
Genellikle bir hikaye bir zafer
hikayesidir, bir mücadele hikayesi;
hikayesidir, bir mücadele hikayesi;
14:14
there are opposing forces,
which are either evil or ignorant;
which are either evil or ignorant;
267
818513
4507
karşı taraflar vardır, kötü veya cahil,
14:18
there is a person on a quest,
someone making a voyage,
someone making a voyage,
268
823020
3290
serüvende bir kişi vardır,
yolculuk yapan biri
yolculuk yapan biri
14:22
and a stranger coming to town.
269
826310
2059
ve bir yabancı kasabaya gelir.
14:24
And those are your categories,
but don't let them make you too happy.
but don't let them make you too happy.
270
829049
4720
Bunlar sizin kategorileriniz, ama bunların
sizi çok mutlu etmesine izin vermeyin.
sizi çok mutlu etmesine izin vermeyin.
14:30
(Laughter)
271
834870
1349
(Gülüşmeler)
14:33
As an alternative,
272
837419
1775
Alternatif olarak,
14:35
at the margin
- again, no burning of Tolstoy -
- again, no burning of Tolstoy -
273
839954
3329
marjda, -Tolstoy'u yakmıyoruz-
14:39
but just be a little more messy.
274
843283
2956
ama biraz daha karmaşık olsun.
14:42
If I actually had to live those journeys,
and quests, and battles,
and quests, and battles,
275
846739
4487
Bu yolculukları ve serüvenleri
ve savaşları yaşamak zorunda olsaydım
ve savaşları yaşamak zorunda olsaydım
14:47
that would be so oppressive to me!
276
851226
2037
bu benim için çok ağır olurdu!
14:49
It's like, my goodness,
can't I just have my life
can't I just have my life
277
853263
2737
Yani kendi hayatımı yaşayamaz mıyım?
14:51
in its messy, ordinary
- I hesitate to use the word - glory
- I hesitate to use the word - glory
278
856000
3645
Karmaşık, sıradan -bu kelimeyi kullanmakta
tereddüt ettim- görkemli,
tereddüt ettim- görkemli,
14:55
but that it's fun for me?
279
859645
2010
fakat benim için eğlenceli.
14:57
Do I really have to follow
some kind of narrative?
some kind of narrative?
280
861655
2353
Bir hikaye takip etmek zorunda mıyım?
14:59
Can't I just live?
281
864008
1232
Yalnızca yaşayamaz mıyım?
15:01
So be more comfortable with messy.
282
865780
3046
Karmaşayla daha barışık olun.
15:05
Be more comfortable with agnostic,
283
869456
2720
Agnostik olmakla daha barışık olun
15:08
and I mean this about the things
that make you feel good.
that make you feel good.
284
872176
2695
ve bunu sizi iyi hissettiren şeyler için
söylüyorum.
söylüyorum.
15:10
It's so easy to pick out
a few areas to be agnostic in,
a few areas to be agnostic in,
285
874871
2773
Agnostik olabileceğiniz konuları
seçmek ve kendini iyi
seçmek ve kendini iyi
15:13
and then feel good about it,
286
877644
1353
hissetmek oldukça kolay,
15:14
like, "I am agnostic
about religion, or politics."
about religion, or politics."
287
878997
3831
"Din veya politika hakkında
agnostiğim" gibi.
agnostiğim" gibi.
15:18
It's a kind of portfolio move you make
to be more dogmatic elsewhere, right?
to be more dogmatic elsewhere, right?
288
882828
4212
Bu başka bir yerde daha dogmatik olabilmek
için bir portföy hareketi gibi değil mi?
için bir portföy hareketi gibi değil mi?
15:22
(Laughter)
289
887040
2180
(Gülüşmeler)
15:25
Sometimes,
290
889220
1070
Bazen,
15:26
the most intellectually trustworthy people
are the ones who pick one area,
are the ones who pick one area,
291
890290
3546
en entellektüel anlamda
güvenilir kişiler bir alanı seçer
güvenilir kişiler bir alanı seçer
ve bu alanda son derece dogmatik
ve inatla mantıksızdırlar.
ve inatla mantıksızdırlar.
15:29
and they are totally dogmatic in that,
so pig-headedly unreasonable,
so pig-headedly unreasonable,
292
893836
3192
"Nasıl buna inanabilir?" diye düşünürsünüz
15:32
that you think,
"How can they possibly believe that?"
"How can they possibly believe that?"
293
897028
2650
15:35
But it soaks up their stubbornness,
294
899678
4492
fakat bu onların inatçılığını alır
15:40
and then, on other things,
they can be pretty open-minded.
they can be pretty open-minded.
295
904170
2730
ve sonra diğer konularda, oldukça
açık fikirli olabilirler.
açık fikirli olabilirler.
15:43
So don't fall into the trap of thinking
because you're agnostic on some things,
because you're agnostic on some things,
296
907340
3739
Yani bazı konularda agnostik olmanız,
kendini aldatma konusunda makul
davranıyor olmanız, kendi hikayeleriniz,
davranıyor olmanız, kendi hikayeleriniz,
15:46
that you're being fundamentally reasonable
297
911079
2013
kendi açık fikirliliğiniz sizi
sürü psikolojisine kaptırmasın.
sürü psikolojisine kaptırmasın.
15:48
about your self-deception, your stories,
and your open-mindedness.
and your open-mindedness.
298
913092
3100
15:52
(Laughter)
299
916192
2147
(Gülüşmeler)
15:54
[Think about] this idea of hovering,
of epistemological hovering,
of epistemological hovering,
300
918889
3867
Bu epistemolojik süzülme fikrini ve
15:58
and messiness, and incompleteness,
301
922756
3657
bu karmaşayı ve eksikliği
16:02
[and how] not everything
ties up into a neat bow,
ties up into a neat bow,
302
926413
2636
ve her şeyin mükemmel
bir şekilde işlemediğini
bir şekilde işlemediğini
16:04
and you're really not on a journey here.
303
929049
2830
ve burada bir yolculukta
olmadığınızı düşünün.
olmadığınızı düşünün.
16:07
You're here for some
messy reason or reasons,
messy reason or reasons,
304
931879
2867
Burada pek çok karmaşık sebep
veya sebeplerden bulunuyorsunuz
veya sebeplerden bulunuyorsunuz
16:10
and maybe you don't know what it is,
and maybe I don't know what it is,
and maybe I don't know what it is,
305
934746
4087
ve belki ne olduğunu bilmiyorsunuz
ve belki ben de bilmiyorum,
ve belki ben de bilmiyorum,
16:14
but anyway, I'm happy to be invited,
and thank you all for listening.
and thank you all for listening.
306
938833
3280
fakat yine de davet edilmekten mutluyum
ve dinlediğiniz için teşekkür ederim.
ve dinlediğiniz için teşekkür ederim.
16:18
(Laughter)
307
942113
998
(Gülüşmeler)
16:19
(Applause)
308
943111
1711
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Tyler Cowen - EconomistIn his work, economist Tyler Cowen looks at clues from pop culture, art, food, to gather data and make observations on the world's globalizing culture and commerce.
Why you should listen
Tyler Cowen is a professor of economics at George Mason University, and partners with Alex Tabarrok to write the economics blog Marginal Revolution, where he hunts for clues to whatever is coming next, in the space where economics and culture entwine. His outlook is fairly libertarian, but it's not ivory-tower -- in fact, he's been accused of "cute-o-nomics" for daring to use economic models to explain real-world problems instead of theoretical abstractions.
His latest book is a short ebook called The Great Stagnation: How America Ate All the Low-Hanging Fruit of Modern History, Got Sick, and Will (Eventually) Feel Better. In it, he suggests that while the days of easy growth are probably over for the US, it's probably not in a death spiral just yet.
Cowen is also a passionate foodie (check out his blog Tyler Cowen's Ethnic Dining Guide); in fact, his next book is An Economist Gets Lunch: New Rules for Everyday Foodies.
Find a transcript for Tyler Cowen's TEDxMidAtlantic talk on lesswrong.com >>
Tyler Cowen | Speaker | TED.com