TEDxPortofSpain
Afra Raymond: Three myths about corruption
Afra Raymond: Yolsuzlukla ilgili üç efsane
Filmed:
Readability: 4.1
941,105 views
Petrole şükürler olsun ki Trinidad ve Tobago, 1970`lerde büyük bir refahla toplandı. Ancak 1982`de şok edici gerçek açığa çıktı -- ki gelişim için ayrılan her üç dolardan ikisi boşa harcanmış veya çalınmıştı. Bu, Afro Reymond`ı 30 yıl boyunca meşgul etti. Devam etmiş hükümet yolsuzluğu tarihini el feneriye aydınlatırken, Raymond, bize, ekonomik suçun yeniden çerçevelemesini veriyor. (TEDxPortof ispanya'da çekildi)
Afra Raymond - Transparency activist
A leading expert in the fields of property valuation and project management, Afra Raymond is battling the government corruption rampant in his country, Trinidad and Tobago. Full bio
A leading expert in the fields of property valuation and project management, Afra Raymond is battling the government corruption rampant in his country, Trinidad and Tobago. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
Okay, this morning I'm speaking
0
806
1775
Pekala, bu sabah
00:18
on the question of corruption.
1
2581
3189
yolsuzluk sorusu üzerine konuşuyorum.
00:21
And corruption is defined
2
5770
2160
Yolsuzluk
00:23
as the abuse of a position of trust
3
7930
5736
güven halinin kendi--
00:29
for the benefit of yourself -- or, in the case of our context,
4
13666
3640
veya bizim bağlamımızdaki haliyle--
00:33
your friends, your family or your financiers.
5
17306
2623
arkadaşlarınızın, ailenizin veya sermayedarlarınızın çıkarları için istismar edilmesi olarak tanımlanır.
00:35
Okay? Friends, family and financiers.
6
19929
4523
Tamam? Arkadaşlar, aile ve sermayaderler.
00:40
But we need to understand what we understand about corruption,
7
24452
4015
Ancak yolsuzluktan ne anladığımızı anlamalıyız.
00:44
and we need to understand that
8
28467
2798
ve onun hakkında yanlış eğitildiğimizi anlamalıyız
00:47
we have been miseducated about it, and we have to admit that.
9
31265
3349
ve bunu kabul etmeliyiz.
00:50
We have to have the courage to admit that
10
34614
1557
Bunu kabul edecek cesarete sahip olmak zorundayız
00:52
to start changing how we deal with it.
11
36171
2445
Onunla baş etme şeklimizi değiştirmeye başlamalıyız
00:54
The first thing is that the big myth, number one,
12
38616
2923
İlk gelen şu büyük efsane, bir numara olan,
00:57
is that in fact it's not really a crime.
13
41539
2371
şöyle ki, o gerçek anlamda bir şuç değil.
00:59
When we get together with friends and family
14
43910
1790
Arkadaşlarımızla ve ailemizle bir araya geldiğimizde
01:01
and we discuss crime in our country,
15
45700
1879
ve ülkemizdeki şuçu tartıştığımızda,
01:03
crime in Belmont or crime in Diego or crime in Marabella,
16
47579
3593
Belmont'daki şuçu veya Diego'daki veya Marabella'daki suçu tartıştığımızda
01:07
nobody's speaking about corruption.
17
51172
1530
hiç kimse yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:08
That's the honest truth.
18
52702
1550
Dürüst olan gerçek budur.
01:10
When the Commissioner of Police comes on TV to talk about crime,
19
54252
3037
Polis komiseri gelip de televizyonda suçla ilgili konuştuğunda,,
01:13
he isn't speaking about corruption.
20
57289
2010
yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:15
And we know for sure when the Minister of National Security
21
59299
2316
Ve kesin olarak biliyoruz ki Ulusal Güvenlik Bakanlığımız suçla ilgili konuşurken
01:17
is speaking about crime, he's not talking about corruption either.
22
61615
3875
o da yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:21
The point I'm making is that it is a crime.
23
65490
2615
Burada varmaya çalıştığım nokta bunun da bir suç olduğudur..
01:24
It is an economic crime, because we're involving the looting of taxpayers' money.
24
68105
4850
O bir ekonomik suç, çünkü vergi verenlerin parasının yağmalanmasına karışıyoruz.
01:28
Public and private corruption is a reality.
25
72955
2768
Genel ve özel yolsuzluk bir gerçektir.
01:31
As somebody who comes from the private sector,
26
75723
1731
Özel sektörden gelen biri olarak,
01:33
I can tell you there's a massive amount of corruption
27
77454
2396
özel sektörde korkunç miktarda, hükümetle hiç bir ilgisi olmayan
01:35
in the private sector that has nothing to do with government.
28
79850
2779
bir yolsuzluğun döndüğünü söyleyebilirim.
01:38
The same bribes and backhanders and things that take place under the table,
29
82629
2842
Aynı rüşvetler ve para yedirmeler ve masa altında gerçekleşen diğer şeyler
01:41
it all takes place in the private sector.
30
85471
2468
hepsi özel sektörde oluyor.
01:43
Today, I'm focusing on public sector corruption,
31
87939
3601
Bugün, ben, özel sektörün de katıldığı,
01:47
which the private sector also participates in.
32
91540
3135
kamu sektöründeki yolsuzluğa odaklanıyorum.
01:50
The second important myth to understand --
33
94675
2296
Anlaşılması gereken diğer ikinci önemli efsane de---
01:52
because we have to destroy these myths,
34
96971
1734
çünkü bu efsaneleri yok etmek zorundayız,
01:54
dismantle them and destroy them and ridicule them --
35
98705
2460
parçalamak, yok etmek ve alaya almak zorundayız--
01:57
the second important myth to understand
36
101165
1946
anlaşılması gereken diğer ikinci efsane de
01:59
is the one that says
37
103111
2492
yolsuzluğun aslında
02:01
that in fact corruption is only a small problem --
38
105603
3269
küçük bir sorun olduğunun söylenmesidir
02:04
if it is a problem, it's only a small problem,
39
108872
2330
Eğer bu bir sorunsa sadece küçük bir sorundur,
02:07
that in fact it's only a little 10 or 15 percent,
40
111202
3694
öyle ki aslında sadece yüzde 10 veya 15 oranındadır,
02:10
it's been going on forever, it probably will continue forever,
41
114896
3891
çoktandır böyle devam etmekte, ve büyük ihtimalle de böyle devam edecektir,
02:14
and there's no point passing any laws, because there's little we can do about it.
42
118787
3784
ve hiçbir kanun yürürlüğe koymaya gerek yoktur çünkü bununla ilgili yapabilecek çok az şeyimiz vardır.
02:18
And I want to demonstrate that that, too,
43
122571
2360
Ve ben de bunu kanıtlamak istiyorum,
02:20
is a dangerous myth, very dangerous.
44
124931
1937
Bu da çok tehlikeli bir söylencedir, çok tehlikeli.
02:22
It's a piece of public mischief.
45
126868
2421
Bu bir miktar kamu yaramazlığıdır.
02:25
And I want to speak a little bit,
46
129289
2594
Ve birazcık konuşmak,
02:27
take us back about 30 years.
47
131883
2248
bizi bir 30 yıl geriye doğru götürmek istiyorum.
02:30
We're coming out today from Trinidad and Tobago,
48
134131
1994
Bugün kaynak zengini, küçük karayip ülkesi,
02:32
a resource-rich, small Caribbean country,
49
136125
3198
Trinidad ve Tobago` dan, geliyoruz,
02:35
and in the early 1970s we had a massive increase in the country's wealth,
50
139323
5046
ve 1970lerin başında, ülke refahında korkunç bir yükselme yaşadık,
02:40
and that increase was caused by the increase in world oil prices.
51
144369
3493
ve bu yükselme, dünya petrol fiyatlarının artışı sayesinde oldu..
02:43
We call them petrodollars. The treasury was bursting with money.
52
147862
3035
Biz onlara petro- dolarlar deriz. Hazine, paradan patlıyordu.
02:46
And it's ironic, because
53
150897
3688
Ve bu ironik, çünkü
02:50
we're standing today in the Central Bank.
54
154585
2038
bugün Merkez Bankası`na bağımlıyız.
02:52
You see, history's rich in irony.
55
156623
2196
Görüyorsunuz ya, tarih ironiyle dolu.
02:54
We're standing today in the Central Bank,
56
158819
1822
Bugün Merkez Bankası`na bağımlıyız,
02:56
and the Central Bank is responsible for a lot of the things I'm going to be speaking about.
57
160641
3378
ve Merkez Bankası konuşuyor olacağım birçok şeyden sorumlu.
02:59
Okay? We're talking about irresponsibility in public office.
58
164019
3325
Pekala? Kamu ofisinde sorumsuzluktan bahsediyoruz.
03:03
We're speaking about the fact that across the terrace,
59
167344
2748
Taraçanın diğer tarafındaki bir gerçekten bahsediyoruz,
03:05
the next tower is the Ministry of Finance,
60
170092
2039
bir sonraki kule Finans Bakanlığı,
03:08
and there's a lot of connection with us today,
61
172131
1688
ve bugün oradan bizimle birçok bağlantı mevcut
03:09
so we're speaking within your temple today. Okay?
62
173819
2850
yani bugün sizin mabediniz içersinden konuşuyoruz, peki mi?
03:12
(Applause)
63
176669
4900
(Alkış)
03:17
The first thing I want to talk about is that
64
181569
2242
Konuşmak istediğim ilk şey
03:19
when all of this money flowed into our country about 40 years ago,
65
183811
3696
tüm bu paranın 40 sene önce ülkemize aktarıldığı,
03:23
we embarked, the government of the day embarked
66
187507
2087
işe koyulduğumuz, hükümet hükümete anlaşmalar serisinde
03:25
on a series of government-to-government arrangements
67
189594
2110
ülkeyi hızlı bir şekilde geliştirmek adına
03:27
to have rapidly develop the country.
68
191704
2034
dönemin hükümetinin işe koyulduğu dönemdir.
03:29
And some of the largest projects in the country
69
193738
2266
Ve bu ülkedeki en büyük projelerden bazıları
03:31
were being constructed through government-to-government arrangements
70
196004
3198
dünyanın önde gelen bazı ülkeleriyle hükümetler arası
03:35
with some of the leading countries in the world,
71
199202
1816
anlaşmalar yoluyla inşa ediliyordu.
03:36
the United States and Britain and France and so on and so on.
72
201018
2708
Birleşik Devletler ve İngiltere ve Fransa ve daha niceleri.
03:39
As I said, even this building we're standing in -- that's one of the ironies --
73
203726
3068
Tıpkı söylediğim gibi, şu anda bulunduğumuz bina dahi --ki bu ironilerden biridir--
03:42
this building was part of that series of complexes,
74
206794
1684
bu bina onların İkiz Kuleler olarak adlandırdığı
03:44
what they called the Twin Towers.
75
208478
4108
karmaşalar serisinin bir parçasıydı.
03:48
It became so outrageous, the whole situation,
76
212586
2960
Bütün vaziyet, durum o kadar çok çirkinleşti ki
03:51
that in fact a commission of inquiry was appointed,
77
215546
2880
bir soruşturma komisyonu atandi,
03:54
and it reported in 1982, 30 years ago it reported --
78
218426
4003
ve 1982`de rapor etti, 30 yıl önce rapor etti--
03:58
the Ballah Report -- 30 years ago,
79
222429
2749
Ballah Raporu-- 30 yıl önce,
04:01
and immediately the government-to-government arrangements were stopped.
80
225178
3936
ve aniden hükümetler arası anlaşmalar,ayarlamalar durduruldu..
04:05
The then-Prime Minister went to Parliament
81
229114
1908
Zamanın başbakanı parlamentoya, bütçe konuşması yapmak için gitti
04:06
to give a budget speech, and he said some things that I'll never forget.
82
231022
3197
ve asla unutmayacağım bazı şeyler söyledi.
04:10
They went right in here. I was a young man at the time.
83
234219
2297
Bu kısımda haklı olabilirler. O zamanlar genç bir adamdım.
04:12
It went right into my heart.
84
236516
1380
(Ok) Tam kalbime geldi
04:13
And he said that, in fact — Let me see if this thing works.
85
237896
4757
Ve aslında dedi ki-- Bir bakayım bu şey çalışıyor mu.
04:18
Are we getting a, yeah?—
86
242653
2477
Bir evet alıyor muyuz?
04:21
That's what he told us.
87
245130
1999
Bize söylediği buydu.
04:23
He told us that, in fact,
88
247129
4140
Bize dedi ki, aslında,
04:27
two out of every three dollars of our petrodollars
89
251269
2922
harcadığımız petro-dolarlarımızın her üçünden ikisi,
04:30
that we spent, the taxpayers' money,
90
254191
2384
vergi verenlerin parası,
04:32
was wasted or stolen.
91
256575
2084
ya boşa harcanmış ya da çalınmıştı.
04:34
So the 10 or 15 percent is pure mischief.
92
258659
4043
Yani %10 veya 15`i halis ziyandı.
04:38
As we say, it's a nancy-story. Forget it.
93
262702
2109
Dediğimiz gibi, bu bir masal, hikaye. Unutun gitsin.
04:40
That's for little children. We are big people,
94
264811
1695
Bu küçük çocuklar için. Bizlerse yetişkin insanlarız
04:42
and we're trying to deal with what's happening in our society.
95
266506
2787
ve toplumumuza neler olduğuyla başa çıkmaya çalışıyoruz.
04:45
Okay? This is the size of the problem.
96
269293
2145
Tamam mı? Problemin boyutu bu.
04:47
Okay? Two thirds of the money stolen or wasted.
97
271438
3012
Anlaştık mı? Paranın üçte ikisi çalınmış veya yok yere harcanmıştı.
04:50
That was 30 years ago. 1982 was Ballah.
98
274450
3442
Bu 30 yıl önceydi. 1982 Ballahtı.
04:53
So what has changed?
99
277892
2059
Peki ne değişti?
04:55
I don't like to bring up embarrassing secrets
100
279951
1687
Utanç verici sırları uluslararası seyirciye sermek istemiyorum
04:57
to an international audience, but I have to.
101
281638
2559
ancak yapmak zorundayım.
05:00
Four months ago, we suffered a constitutional outrage in this country.
102
284197
3513
Dört ay önce bu ülkede, anayasal bir öfke patlaması, bir başkaldırıdan muzdarip olduk.
05:03
We call it the Section 34 fiasco, the Section 34 fiasco,
103
287710
4898
Biz onu Bölum 34 fiyaskosu diye adlandırırız, Bölüm 34 fiyaskosu
05:08
a suspicious piece of law, and I'm going to say it like it is,
104
292608
2646
Şüpheli bir hukuk parçacığı, ve ben buna
05:11
a suspicious piece of law
105
295254
1355
şüpheli zanlıları özgür bırakmak için
05:12
was passed at a suspicious time
106
296609
2143
şüpheli bir zamanda onaylanmış
05:14
to free some suspects. (Laughter)
107
298752
1898
şüpheli bir hukuk parçacığı diyeceğim.
05:16
And it was called, those people are called
108
300650
6733
ve söylendiği gibi, bu insanlar
05:23
the Piarco Airport accused.
109
307383
1574
Piarco Havaalanı zanlıları olarak adlandırıldılar.
05:24
I'm going to have my own lexicon speaking here today.
110
308957
2877
Bugün burada kendi lügatımı konuşturacağım.
05:27
They are the Piarco Airport accused.
111
311834
1827
Onlar Piarco Havaalanı zanlıları.
05:29
It was a constitutional outrage of the first order,
112
313661
2893
İlk buyruğun sebep olduğu anayasal bir öfkeydi
05:32
and I have labeled it the Plot to Pervert Parliament.
113
316554
4056
ve ben bunu Sapkın Parlemantoya Giden Komplo olarak etiketlendirdim.
05:36
Our highest institution in our country was perverted.
114
320610
3099
Ülkemizde, en yüksek düzeydeki kurum sapkınlaştırılmıştı.
05:39
We are dealing with perverts here
115
323709
1973
Bizler burada, ekonomik ve finansal bir doğanın
05:41
of an economic and financial nature.
116
325682
1722
sapkınlıklarıyla uğraşıyoruz.
05:43
Do you get how serious this problem is?
117
327404
1849
Problemin ne derecede ciddi olduğunu anlıyor musunuz?
05:45
There was massive protest. A lot of us in this room
118
329253
2110
Çok büyük bir protesto vardı. Odadaki herbirimiz,
05:47
took part in the protest in different forms.
119
331363
2710
bu prostestoda farklı şekillerde yer aldık.
05:49
Most importantly, the American embassy complained,
120
334073
2819
En önemlisi de, Amerikan büyükelçisi yakındı
05:52
so Parliament was swiftly reconvened,
121
336892
2487
bu sayede parlamento süratle biraraya geldi
05:55
and the law was reversed, it was repealed.
122
339379
1905
ve kanun geri çekildi, yürütmeden kaldrıldı.
05:57
That's the word lawyers use. It was repealed.
123
341284
1947
Avukatların kullandığı kelime bu. Yürütmeden kaldırıldı.
05:59
But the point is
124
343231
3117
Ancak önemli olan şu ki
06:02
that Parliament was outwitted in the whole course of events,
125
346348
3695
Parlamento bütün bu olaylar silsilesi içinde dolandırıldı,
06:05
because what really happened is that,
126
350043
2486
çünkü gerçekten olan şuydu ki,
06:08
because of the suspicious passage of that law,
127
352529
3074
yasanın şüpheli görülen bir kısmı yüzünden,
06:11
the law was actually passed into effect
128
355603
2321
yasa aslında bağımsızlığımızın 50. yıldönümünü,
06:13
on the weekend we celebrated our 50th anniversary of independence,
129
357924
3258
bağımsızlığımızın jubilesini kutladığımız haftasonu
06:17
our jubilee of independence.
130
361182
1560
onaylandı.
06:18
So that is the kind of outrage of the thing.
131
362742
2022
Yani bu, bu şeyin bir çeşit öfke patlamasıydı.
06:20
It was kind of a nasty way to get maturation, but we got it,
132
364764
3411
Tekamüle ulaşmanın yaramaz bir yoluydu, ama biz onu kabullendik,
06:24
because we all understood it,
133
368175
1687
çünkü hepimiz onu anladık,
06:25
and for the first time that I could remember,
134
369862
1758
ve hatırlabildiğim kadarıyla ilk defa
06:27
there were mass protests against this corruption.
135
371620
3550
bu yolsuzluğa karşı büyük çaplı kitlesel protestolar vardı.
06:31
And that gave me a lot of hope. Okay?
136
375170
2191
Ve bu bana çok umut verdi. Tamam mı?
06:33
Those of us who are, sometimes you feel like
137
377361
1863
Ama birilerimiz,bazen bu işin birazını yaparken
06:35
you're a little bit on your own doing some of this work.
138
379224
3369
yalnız hissediyoruz.
06:38
That passage of the law and the repeal of the law
139
382593
3448
Kanunun bu kısmı ve yürütmeden kaldırılması
06:41
fortified the case of the Piarco Airport accused.
140
386041
3976
Parko Havaalanı suçlaması davasını kuvvetlendirdi.
06:45
So it was one of those really superior double bluff kind of things that took place.
141
390017
4611
Yani bu gerçekten bugüne kadar yapılmış kandırmacaların en büyüklerinden biriydi.
06:50
But what were they accused of?
142
394628
1896
Ancak ne için suçlanmışlardı?
06:52
What was it that they were accused of?
143
396524
1103
Suçlandıkları şey neydi?
06:53
I'm being a bit mysterious for those of you out there. What were they accused of?
144
397627
3279
Sizler için birazcık gizemli oluyorum. Suçlandıkları şey neydi?
06:56
We were trying to build, or reconstruct largely,
145
400906
2582
Vadesi dolmuş bir hava alanı inşa etmeye,
06:59
an airport that had grown outdated.
146
403488
2602
onu yeniden yapılandırmaya çalışıyorduk.
07:01
The entire project cost about 1.6 billion dollars,
147
406090
3790
Bütün proje yaklaşık 1.6 milyar dolara mal oluyordu,
07:05
Trinidad and Tobago dollars,
148
409880
2567
Trinidad ve Tobago dolarına,
07:08
and in fact, we had a lot of bid-rigging
149
412447
3163
ve aslında bir yığın şikemiz
07:11
and suspicious activity, corrupt activity took place.
150
415610
3187
ve şüpheli eylemlerimiz oldu, yolsuzluk oldu,
07:14
And to get an idea of what it consisted of,
151
418797
4090
Ve ne içerdiğiyle ilgili bir fikir sahibi olmak için
07:18
and to put it in context in relationship to this whole
152
422887
2880
ve bunun büyük bir iş olmadığıyla ilgili ikinci miti
07:21
second myth about it being no big thing,
153
425767
2433
bu olayla ilişkili bir bağlama yerleştirmek için
07:24
we can look at this second slide here.
154
428200
2771
buradaki ikinci gösterime bakabiliriz.
07:26
And what we have here -- I am not saying so,
155
430971
3693
Ve burada sahip olduğumuz--Ben öyle demiyorum, Bu, Savcının
07:30
this is the Director of Public Prosecutions in a written statement. He said so.
156
434664
4807
yazılı bildirgesi. O öyle dedi.
07:35
And he's telling us that for the $1.6 billion cost of the project,
157
439471
4474
Ve bize 1.6 milyar dolarlık proje için diyor ki,
07:39
one billion dollars has been traced
158
443945
2192
bir milyar doların kayıt dışı banka hesaplarında
07:42
to offshore bank accounts.
159
446137
1763
izi bulundu.
07:43
One billion dollars of our taxpayers' money
160
447900
2163
Vergi verenlerin bir milyar doları,
07:45
has been located in offshore bank accounts.
161
450063
3398
kayıt dışı banka hesaplarına koyuldu.
07:49
Being the kind of suspicious person I am,
162
453461
2113
olduğum gibi şüpheci bir insan olmamdan ötürü,
07:51
I am outraged at that, and I'm going to pause here,
163
455574
2717
buna çok kızgınım, ve bu noktada duraklıyorum,
07:54
I'm going to pause now and again and bring in different things.
164
458291
2496
şimdi bunu duraklatıyorum ve farklı şeyler getiriyorum.
07:56
I'm going to pause here and bring in something I saw
165
460787
1814
Burada duracağım ve geçen sene kasımda Wall Street`de
07:58
in November last year at Wall Street. I was at Zuccotti Park.
166
462601
3744
gördüğüm bir şeyi getiriyorum. Zuccotti Parkı'ndaydım
08:02
It was autumn. It was cool. It was damp. It was getting dark.
167
466345
4192
Sonbahardı. Soğuktu. Islaktı. Hava kararıyordu.
08:06
And I was walking around with the protesters
168
470537
1933
Ve ben de protestocularla, One Wall Street`e bakarak,
08:08
looking at the One Wall Street, Occupy Wall Street movement walking around.
169
472470
4293
Occupy Wall Street (Wall Stret`i işgal et) hareketi civarında yürüyordum.
08:12
And there was a lady with a sign, a very simple sign,
170
476763
2320
Ve orada çok basit bir levhası olan bayan vardı, oldukça basit bir levha
08:14
a kind of battered-looking blonde lady,
171
479083
2424
darbe almış görünen sarışın bayan,
08:17
and the sign was made out of Bristol board, as we say in these parts,
172
481507
2823
Ve de levha, bu kısımlarda adlandırdığımız gibi, Bristol tahtasından yapılmaydı.
08:20
and it was made with a marker.
173
484330
1992
ve bir tahta kalemiyle yapılmıştı.
08:22
And what it said on that sign hit me right in the center.
174
486322
2521
Ve levhada söylenen şey beni tam kalbimden vurdu.
08:24
It said, "If you're not outraged, you haven't been paying attention."
175
488843
4407
"Eğer kızgın değilsen, dikkat vermiyorsundur" diyordu.
08:29
If you're not outraged by all of this, you haven't been paying attention.
176
493250
2982
Eğer tüm bu olanlardan dolayı kızgın değilseniz, dikkatinizi vermiyorsunuzdur.
08:32
So listen up, because we're getting into even deeper waters.
177
496232
4131
Bu yüzden dikkatle dinleyin, çünkü çok daha derin sulara giriyoruz.
08:36
My brain started thinking.
178
500363
2157
Beynim düşünmeye başladı.
08:38
Well, what if --
179
502520
2891
Ya eğer böyle şüpheci olduğumdansa.
08:41
because I'm suspicious like that. I read a lot of spy novels and stuff.
180
505411
3206
Bir yığın casus romanı falan okurum ben.
08:44
What if -- (Laughter)
181
508617
1678
Ya eğer--(Gülmeler)
08:46
But to make it in these wrongs,
182
510295
2524
Ancak bu şekilde hatalarda bulunmanız için
08:48
you have to read a lot of spy novels
183
512819
1625
bir yığın casus hikayesi okumak ve bazı şeyleri takip etmek gerekir değil mi?
08:50
and follow some of that stuff, right? (Laughter)
184
514444
2567
(Gülmeler)
08:52
But what if this wasn't the first time?
185
517011
4567
Ama ya bu ilk değilse?
08:57
What if this is just the first time
186
521578
2587
Ya bu birilerinin
09:00
that the so-and-sos had been caught?
187
524165
2335
yakalandığı ilk seferse?
09:02
What if it had happened before? How would I find out?
188
526500
5126
Ya daha önce de olduysa? Nasıl ortaya çıkartırdım ki?
09:07
Now, the previous two examples I gave
189
531626
2490
Şimdi, önceki verdiğim iki örnek
09:10
were to do with construction sector corruption, okay?
190
534116
4056
sektörel yolsuzluğun inşaasıyla ilgiliydi, değil mi?
09:14
And I have the privilege at this time
191
538172
2031
Ve bu sefer, kar amacı gütmeyen Birleşik Katılım Kurulu`nun
09:16
to lead the Joint Consultative Council, which is a not-for-profit.
192
540203
3378
liderligini yapma ayrıcalığım vardı.
09:19
We're at jcc.org.tt, and we have the -- we are the leaders
193
543581
3597
jcc.org.tt`deyiz ve halkin parasının nereye aktarıldığıyla ilgili
09:23
in the struggle to produce a new public procurement system
194
547178
3226
kamu tedariki sağlamak için mücadele içinde olan
09:26
about how public money is transacted.
195
550404
2160
- liderlerimiz var, liderler biziz.
09:28
So those of you interested in finding out more about it,
196
552564
2205
Bununla ilgili daha fazla şey ortaya çıkarmakla veya
09:30
or joining us or signing up on any of our petitions, please get involved.
197
554769
4280
dilekçelerimizi imzamalada bize katılmak isteyenler, lütfen katılın.
09:34
But I'm going to segue to another thing that relates,
198
559049
2259
Ancak ilgili başka bir şeye kolay bir geçis yapacağım,
09:37
because one of my private campaigns I've been conducting
199
561308
2776
Çünkü üç buçuk yıldan fazladır yönettiğim
09:39
for over three and a half years
200
564084
2336
özel kampanyalardan biri
09:42
is for transparency and accountability
201
566420
2489
CL Finansalının kurtarma planı döneminde,
09:44
around the bailout of CL Financial.
202
568909
3099
şeffaflığı ve güvenilirlilikle ilgili.
09:47
CL Financial is the Caribbean's largest ever conglomerate, okay?
203
572008
5001
CL Finansal Karayiplerin en geniş şirketler topluluğu, tamam mı?
09:52
And without getting into all of the details,
204
577009
2923
Ve detaylara inilmeden, şirketin iflas ettiği söylendi
09:55
it is said to have collapsed — I'm using my words very carefully —
205
579932
3016
--Kelimlerimi çok dikkatli kullanıyorum--
09:58
it's said to have collapsed in January of '09,
206
582948
2827
2009 Ocak`ta, neredeyse 4 yıla oldu,
10:01
which is just coming up to nearly four years.
207
585775
3678
çöktüğü söylendi.
10:05
In an unprecedented fit of generosity --
208
589453
2812
Eşi görülmemiş bir cömertlikle--ve bu insanlarla ilgili çok şüpheci olmalısınız--
10:08
and you have to be very suspicious about these people --
209
592265
2483
Eşi benzeri görülmemiş--ve bu kelimeyi çok dikkatli kullanıyorum---
10:10
in an unprecedented — and I'm using that word carefully —
210
594748
2631
Eşi benzeri görülmemiş bir cömertlikle,
10:13
unprecedented fit of generosity, the government of the day
211
597379
3884
Zamanın hükümeti,
10:17
signed, made a written commitment, to repay all of the creditors.
212
601263
3655
bütün alacaklılara geri ödemek için yazılı bir anlaşma yaptı ve imzaladı.
10:20
And I can tell you without fear of contradiction
213
604918
2322
Ve size hiç bir çelişki olmadan, bu olayın
10:23
that hasn't happened anywhere else on the planet.
214
607240
3182
dünyanın başka hiç bir yerinde olmadığını söyleyebilirim.
10:26
Let's understand, because we lack context.
215
610422
1911
Haydi biraz anlayalım, çünkü durumun gerçekleştiği şartlardan yoksunuz.
10:28
People are telling us it's just like Wall Street. It's not just like Wall Street.
216
612333
3005
İnsanlar bunun da tıpkı Wall Street gibi olduğunu söylüyorlar. Tıpkı Wall Street gibi değil.
10:31
Trinidad and Tobago is like a place with different laws of physics or biology or something.
217
615338
4489
Trinidad ve Tobago, farklı kanunlu, fizikli veya biyolojili, farklı bir şeyli bir yer.
10:35
It's not just like anywhere. (Applause)
218
619827
4744
Herhangi bir yer gibi degil.(Alkış)
10:40
It's not just like anywhere. It's not just like anywhere.
219
624571
5154
Herhangi bir yer gibi değil.Herhangi bir yer gibi değil.
10:45
Here is here, and out there is out there. Okay?
220
629725
2831
Burası burasıdır, orası orasıdır. Tamam mı?
10:48
I'm serious now.
221
632556
1330
Şimdi ciddiyim.
10:49
Listen. They've had bailouts on Wall Street.
222
633886
2983
Dinleyin. Wall Street`te kurtarma paketleri oldu.
10:52
They've had bailouts in London.
223
636869
1951
Londra`da kurtarma paketleri oldu.
10:54
They've had bailouts in Europe.
224
638820
2137
Avrupa`da kurtarma paketleri oldu.
10:56
In Africa, they've had bailouts. In Nigeria, six of the major
225
640957
2670
Afrika`da kurtarma paketleri oldu. Nijeryada, bizimkiyle eş zamanlı
10:59
commercial banks collapsed at the same time as ours, eh?
226
643627
2565
Ticari bankaların 6 büyük olanı, bizimkiyle aynı zamanda iflas etti, ha?
11:02
It's interesting to parallel how the Nigerian experience has --
227
646192
2241
Nijerya deneyiminin bizimkine paralel nasıl değelendirildiği,
11:04
how they've treated it, and they've treated it
228
648433
2390
bizimkine kıyasla nasıl çok iyi bir şekilde ele alındığı,
11:06
very well compared to us.
229
650823
1871
ilginç.
11:08
Nowhere on the planet
230
652694
1932
Dünyanın hiç bir yerinde
11:10
have all the creditors been bailed out
231
654626
2706
bütün alacaklıların yasal haklarından fazla kurtarıldığı,
11:13
in excess of what their statutory entitlements were.
232
657332
2292
kurtarma paketine dahil edildiği görülmemiştir.
11:15
Only here. So what was the reason for the generosity?
233
659624
3582
Sadece burada. Peki bu cömertliğin sebebi neydi?
11:19
Is our government that generous? And maybe they are.
234
663206
2805
Hükümetimiz bu kadar cömert mi? Ve belki de öyleler.
11:21
Let's look at it. Let's look into it.
235
666011
2016
Haydi bir bakalım. Derinlemesine bir bakalım.
11:23
So I started digging and writing and so and so on,
236
668027
2768
Ben deşmeye ve yazmaya başladım vesaire vesaire,
11:26
and that work can be found, my personal work
237
670795
1812
ve o çalışma bulunabilir, benim şahsi çalışmam
11:28
can be found at AfraRaymond.com, which is my name.
238
672607
3380
adım olan AfraRaymon.com`da bulunabilir.
11:31
It's a not-for-profit blog that I run.
239
675987
2872
İşlettiğim, kar için olmayan bir blog
11:34
Not as popular as some of the other people, but there you go.
240
678859
2524
Diğer insanların ki kadar revaçta değil, ama alın burada.
11:37
(Laughter)
241
681383
2258
(Gülmeler)
11:39
But the point is that the bitter experience of Section 34,
242
683641
4489
Ancak önemli nokta, 34. kısımın,
11:44
that plot to pervert Parliament, that bitter experience
243
688130
2457
bağımsızlığımızı kutluyor olmamız gereken zamanda,
11:46
that took place in August,
244
690587
3086
ağustosta,
11:49
when we were supposed to be celebrating our independence,
245
693673
2898
parlamentoyu delalete sürükleyen acı tecrübesi.
11:52
going into September, forced me to check myself
246
696571
4664
eylüle giriyor olmak, kendimi kontrolden geçirmeme
11:57
and recalculate my bearings,
247
701235
2059
ve tahammülümü yeniden tartmama,
11:59
and to go back into some of the work, some of the stuff I'd written
248
703294
2222
bazı çalışmalarımın, yazdıklarımın, gerçekte neyin ne olduğunu anlamak için
12:01
and some of the exchanges I'd had with the officials
249
705516
2269
görevlilerle yaptığım değiş tokuşlara,
12:03
to see what was really what.
250
707785
2004
geri dönmeye zorladı beni.
12:05
As we say in Trinidad and Tobago, who is who and what is what?
251
709789
4110
Trinidad ve Tobago`da dediğimiz gibi, kim kimdir ve ne nedir?
12:09
Okay? We want to try to recalculate.
252
713899
1824
Pekala? Yeniden muhakeme etmek istiyoruz.
12:11
And I made a Freedom of Information application
253
715723
2424
Ve ben, bu yıl mayıs ayında, Finans Bakanlığı`na
12:14
in May this year to the Ministry of Finance.
254
718147
3914
Bilgide Özgürlük başvurusu yaptım.
12:17
The Ministry of Finance is the next tower over.
255
722061
2058
Finans Bakanlığı da bir sonraki kule.
12:20
This is the other context.
256
724119
1675
Bu da başka bir bağlam.
12:21
The Ministry of Finance, we are told,
257
725794
2076
Bize, Finans Bakanlığı`nın Bilgide Özgürlük Eylemi`nin
12:23
is subject to the provisions of the Freedom of Information Act.
258
727870
3829
hükümlerine konu olduğu söylendi.
12:27
I'm going to take you through a worked example of whether that's really so.
259
731699
3304
Bunun gerçekten böyle olup olmadığıyla ilgili çalışılmış bir örnegeye götürüyorum sizi.
12:30
The Central Bank in which we stand this morning
260
735003
2888
Bu sabah bahsettiğimiz Merkez Bankası
12:33
is immune from the provisions of the Freedom of Information Act.
261
737891
4197
Bilgide Özgürlük Eyleminin hükümlerinden muaf.
12:37
So in fact, you can't ask them anything,
262
742088
1679
Yani işin özü şu ki, onlara hiçbir şey soramazsınız,
12:39
and they don't have to answer anything.
263
743767
1693
ve onlar da hiç bir şeye cevap vermek zorunda değiller.
12:41
That is the law since 1999.
264
745460
2822
1999`dan beri olan kanun bu.
12:44
So I plunged into this struggle, and I asked four questions.
265
748282
3576
Böylece birden bu mücadeleye daldım, ve dört soru sordum.
12:47
And I'll relate the questions to you in the short form with the reply,
266
751858
3689
ve size kısa cevaplı bir şekilde bu soruları,
12:51
so you could understand, as I said, where we are.
267
755547
2615
nerede olduğumuzu anlayabilesiniz diye yönlendireceğim.
12:54
Here is not like anywhere else.
268
758162
1521
Burası herhangi bir yer gibi değil.
12:55
Question number one:
269
759683
2978
Bir numaralı soru:
12:58
I asked to see the accounts of CL Financial,
270
762661
2590
CL finansalının hesap defterini sordum,
13:01
and if you can't show me the accounts --
271
765251
2472
ve eğer bana hesapları gösteremezseniz--
13:03
the Minister of Finance is making statements,
272
767723
1965
Finans Bakanı açıklamalar yapıyor,
13:05
passing new laws and giving speeches and so on.
273
769688
2615
yeni yasalar geçiriyor ve nutuklar veriyor ve daha niceleri.
13:08
What are the figures he's relying on?
274
772303
2291
Dayandığı rakamlar ne?
13:10
It's like that joke: I want whatever he's drinking.
275
774594
2620
tıpkı şu şaka gibi: O her ne içiyorsa ben de ondan istiyorum.
13:13
And they wrote back and said to me,
276
777214
1599
Ve bana geri yazıp dediler ki,
13:14
well what do you really mean?
277
778813
1711
pekala, ne demek istiyorsun gerçekten ?
13:16
So they hit my question with a question.
278
780524
2391
Yani sorumu soruyla vurdular.
13:18
Second point: I want to see
279
782915
3121
İkinci nokta: Geri ödeme yapılan grubun
13:21
who are the creditors of the group who have been repaid?
280
786036
3699
alacaklılarını görmek istiyorum
13:25
Let me pause here to point out to you all
281
789735
2004
paramızın 24 milyon dolarının
13:27
that 24 billion dollars of our money has been spent on this.
282
791739
3681
buna harcandığına hepinizin dikkatinizi çekmek için bir durayım.
13:31
That is about three and a half billion U.S. dollars
283
795420
2399
Bu, yaklaşık 3 buçuk milyar Birleşik Devletler doları eden miktar
13:33
coming out of a small -- we used to be resource-rich --
284
797819
3496
geçmişte kaynak olarak kullanmaya alıştığımız
13:37
Caribbean country. Okay?
285
801315
2372
zengin küçük bir karayip ülkesinden geliyor. Tamam mı?
13:39
And I asked the question,
286
803687
1548
Ve bu üç buçuk milyar doları
13:41
who was getting that three and a half billion dollars?
287
805235
4146
kimin aldığını sordum.
13:45
And I want to pause again to bring up context,
288
809381
2257
Ve mevcut şartları konuya getirmek için tekrar bir duraklıyorum,
13:47
because context helps us to get clarity understanding this thing.
289
811638
3403
çünkü mevcut şartlar bu şeyi anlamamıza netlik getirmemize yardımcı oluyor
13:50
There's a particular individual who is in the government now.
290
815041
2570
Şu anda hükümette olan muayyen bir şahıs var.
13:53
The name of the person doesn't matter.
291
817611
1720
Şahsın adı önemli değil.
13:55
And that person made a career
292
819331
2552
Ve bu şahıs, siyasi gayesini ilerletmek için
13:57
out of using the Freedom of Information Act
293
821883
2361
Bilgide Özgürlük Eylemini kullanarak
14:00
to advance his political cause.
294
824244
2119
kariyer yaptı.
14:02
Okay? His name isn't important.
295
826363
3243
Tamam mı? İsmi önemli değil.
14:05
I wouldn't dignify it. I'm on a point.
296
829606
2333
Ona paye vermeyeceğim. Bir hususum var.
14:07
The point is, that person made a career out of using
297
831939
2420
Husus şu ki, bu kişi amacı için
14:10
the Freedom of Information Act to advance his cause.
298
834359
2964
Bilgide Özgürlük Eylemini kullanarak kariyer yaptı.
14:13
And the most famous case
299
837323
2314
Ve en ünlü vaka da
14:15
was what we came to call the Secret Scholarship Scandal,
300
839637
2893
aslında 60 milyon dolarlık hükümet parasının
14:18
where in fact there was about 60 million dollars in government money
301
842530
2889
bir burslar serisinde dağıtıldığı,
14:21
that had been dispersed in a series of scholarships,
302
845419
2872
ve bu bursların tanıtımının yapılmadığı vesaire vesaire,
14:24
and the scholarships hadn't been advertised, and so and so on and so on.
303
848291
2724
bizim Gizli Burs Skandalı olarak adlandırdığımız vakadır.
14:26
And he was able to get the court, using that act of Parliament,
304
851015
2991
Ve bu şahıs, bilgi verebilmek için
14:29
Freedom of Information Act,
305
854006
1633
parlamentonun bu eylemini kullanarak,
14:31
to release the information,
306
855639
1977
Bilgide Özgürlük Eylemini, mahkemeye çıkabildi.
14:33
and I thought that was excellent.
307
857616
3365
ve ben de bunun muhteşem olduğunu düşünmüştüm.
14:36
Fantastic.
308
860981
3166
Büyüleyici.
14:40
But you see, the question is this:
309
864147
1950
Ancak görüyorsunuz, soru:
14:41
If it's right and proper for us to use the Freedom of Information Act
310
866097
4213
60 milyon dolarlık kamu parasının zorla ifşası için
14:46
and to use the court
311
870310
3730
Bilgide Özgürlük Eylemini ve mahkemeyi kullanmak
14:49
to force a disclosure about 60 million dollars in public money,
312
874040
4742
bizim için doğru ve uygun mu acaba,
14:54
it must be right and proper
313
878782
1691
24 milyar doların zoraki ifşaasını yapmak
14:56
for us to force a disclosure about 24 billion dollars.
314
880473
4141
bizim için doğru ve uygun olmalı.
15:00
You see? But the Ministry of Finance,
315
884614
2588
Görüyor musunuz? Ancak Finans Bakanı,
15:03
the Permanent Secretary of the Ministry of Finance,
316
887202
1602
Finans Bakanı`nın Daimi Sekreteri,
15:04
wrote me and said to me, that information is exempt too.
317
888804
3057
bana yazıp, bu bilginin de muaf tutulduğunu söylediler
15:07
You see? This is what we're dealing with, okay?
318
891861
2989
Göruyor musunuz? Uğraştığımız mesele bu işte. İyi mi?
15:10
The third thing I will tell you
319
894850
2134
Size söylemek istediğim,
15:12
is that I also asked
320
896984
3005
CL Finansalının yöneticileri için
15:15
for the directors of CL Financial,
321
899989
2996
sorduğum ücüncü şeyse,
15:18
whether in fact they were making filings under our Integrity in Public Life Act.
322
902985
4345
Kamu Hayatında Fazilet Eylemi altında doldurmalar yapıp yapmadıklarıydı.
15:23
We have an Integrity in Public Life Act
323
907330
1618
Kamu Hayatı Eyleminde, ulusun çıkarına muhafızlık etme
15:24
as part of our framework supposed to safeguard the nation's interest.
324
908948
4749
yükümlülüğümüzün bir parçası olarak, faziletimiz var.
15:29
And public officials are supposed to file
325
913697
2288
Ve kamu görevlilerinin varlık ve mükellefiyetlerinin
15:31
to say what it is they have in terms of assets and liabilities.
326
915985
6465
ne olduğunu söylemek için kayda geçirmeleri gerekiyor.
15:38
And of course I've since discovered that they're not filing,
327
922450
2415
Ve tabi ben onların kayıt tutmadıklarını çoktan keşfetmiştim
15:40
and in fact the Minister of Finance has not even asked them to file.
328
924865
2879
hatta Finans Bakanı onlara kayda geçirmelerini söylemiyor bile aslında
15:43
So here we have it. We have a situation where
329
927744
4917
İşte elimizde bu var.
15:48
the basic safeguards of integrity and accountability
330
932661
4894
faziletin ve güvenilirliliğin ve şeffaflığın esas muhafızlarının
15:53
and transparency have all been discarded.
331
937555
1993
açığa çıkarıldığı bir durumdayız.
15:55
I've asked the question in the legal and required fashion.
332
939548
2244
Soruyu yasal olarak sordum ve bir yöntem talep ettim.
15:57
It's been ignored.
333
941792
2488
Görmezden gelindi.
16:00
The sort of thing that motivated us around Section 34,
334
944280
3175
Bölüm 34 etrafında bizi motive eden bir şey,
16:03
we need to continue to work on that. We can't forget it.
335
947455
2602
bunun üzerine çalışmaya devam etmemiz lazım. Onu unutamayız.
16:05
I have defined this as the single largest expenditure in the country's history.
336
950057
3598
Ben bunu, ülkenin tarihindeki en büyük tekil harcama olarak tanımladım.
16:09
It's also the single largest example
337
953655
2581
Ayni zamanda da bu denkleme göre
16:12
of public corruption according to this equation.
338
956236
5012
kamu yolsuzluğuna en geniş örnek.
16:17
And this is my reality check.
339
961248
2969
Ve bu benim gerçeklik denetelemem.
16:20
Where you have an expenditure of public money
340
964217
2346
Kamu parasının harcanması var
16:22
and it is without accountability
341
966563
2955
ama güvenilirlilik yok
16:25
and it's without transparency,
342
969518
1640
ama seffaflik yok
16:27
it will always be equal to corruption,
343
971158
2256
Rusya`da Nijerya`da veya Alaska`da olun, hiç farketmez,
16:29
whether you're in Russia or Nigeria or Alaska,
344
973414
3205
bu her zaman yolsuzluğa eş değer olacaktır,
16:32
it will always be equal to corruption, and that is what we are dealing with here.
345
976619
4200
Her zaman yolsuzluğa eşit olacaktır, ve burada uğraştıgımız mevzu da bu.
16:36
I'm going to continue the work
346
980819
2311
bu işin bitmesi için, Finans Bakanlığı`nda bu konularla alakalı
16:39
to press on, to get some resolution
347
983130
4346
çözüm elde edebilmek için
16:43
of those matters at the Ministry of Finance.
348
987476
1710
çalışmaya devam edeceğim,
16:45
If it is I have to go to court personally, I will do that.
349
989186
2552
Eğer mahkemeye şahsen gitmem gerekecekse, gideceğim.
16:47
We will continue to press on.
350
991738
1188
Peşinde koşmaya devam edeceğiz
16:48
We will continue to work within JCC.
351
992926
1951
JCC ile çalışmaya devam edeceğiz.
16:50
But I want to step back from the Trinidad and Tobago context
352
994877
2701
Ancak Trinidad ve Tobago bağlamından geri adım atmak
16:53
and bring something new to the table
353
997578
1919
ve uluslararası bir örnek olarak masaya
16:55
in terms of an international example.
354
999497
1826
yeni bir şey getirmek istiyorum.
16:57
We had the journalist [Heather] Brooke speaking
355
1001323
2901
Gazeteci Heather Brook`u, hükümet yolsuzluğuyla ilgili
17:00
about her battle against government corruption,
356
1004224
2317
mücadelesinde gördük,
17:02
and she introduced me to this website, Alaveteli.com.
357
1006541
5437
ve bana Alaveteli.com internet sitesini tanıttı.
17:07
And Alaveteli.com is a way for us to have an open database
358
1011978
4670
Ve Alaveteli.com Bilgi Özgürlüğü başvuruları,
17:12
for Freedom of Information applications,
359
1016648
2779
açık bir veri tabanı sahibi olmak
17:15
and speak with each other.
360
1019427
2116
ve birbirimizle konuşmak için bir yol.
17:17
I could see what you're applying for.
361
1021543
2237
Ne için başvurduğunuzu görebiliyorum.
17:19
You could see what I applied for and what replies I got.
362
1023780
3532
Siz de ben ne için başvuruyorum ve ne cevap alıyorum görebiliyorsunuz..
17:23
We can work on it together. We need to build a collective database
363
1027312
2936
Bununla ilgili birlikte çalışabiliriz. Kolektif bir veri tabanı kurmamız
17:26
and a collective understanding of where we are to go to the next point.
364
1030248
3304
ve bir sonraki noktada nereye gideceğimize dair bir anlayış oluşturmamız gerek.
17:29
We need to increase the consciousness.
365
1033552
1640
Farkındalığı arttırmamız gerek.
17:31
The final thing I want to say is in relation to this one,
366
1035192
4054
Bununla alakalı söylemek istediğim son şey de,
17:35
which is a lovely website from India
367
1039246
1778
IPaidABribe.com adında
17:36
called IPaidABribe.com.
368
1041024
2442
Hindistan`da bir internet sitesidir.
17:39
They have international branches,
369
1043466
1786
Uluslararası ayakları var,
17:41
and it's important for us to tune into this one.
370
1045252
2444
ve buna doğru eğilmemiz bizim için önemli.
17:43
IPaidABribe.com is really important,
371
1047696
2456
IPaidABribe gerçekten önemli,
17:46
a good one to log on to and see.
372
1050152
2416
giriş yapmak ve anlamak için iyi bir kaynak.
17:48
I'm going to pause there. I'm going to ask you for your courage.
373
1052568
2627
Artık burada durduruyorum. Sizden desteğinizi istiyorum.
17:51
Discard the first myth; it is a crime.
374
1055195
2221
İlk miti atalım; o bir suçtur.
17:53
Discard the second myth; it is a big thing.
375
1057416
2318
İkinci miti atalım; büyük bir şeydir.
17:55
It's a huge problem. It's an economic crime.
376
1059734
2498
Büyük bir sorundur. Ekonomik bir suçtur.
17:58
And let us continue working together
377
1062232
2048
Ve bu durumun iyileştirilmesi için,
18:00
to betterment in this situation,
378
1064280
1467
toplumdaki kararlılık ve süreklilik için
18:01
stability and sustainability in our society. Thank you.
379
1065747
3810
birlikte çalışmamıza izin verin. Teşekkürler.
ABOUT THE SPEAKER
Afra Raymond - Transparency activistA leading expert in the fields of property valuation and project management, Afra Raymond is battling the government corruption rampant in his country, Trinidad and Tobago.
Why you should listen
Afra Raymond calls out government corruption, demanding more transparency and accountability from the leaders of Trinidad and Tobago. His work in recent years has focused on the CL Financial collapse of 2009 and subsequent government bailout, which Raymond says operated “with different laws of physics” than bailouts of financial institutions in other countries. Writing on topics like white-collar crime, good governance and national development, Raymond shows that corruption shouldn't be a given. He wrote the column “Property Matters” in The Business Guardian from 2004 through 2012. Now, he writes on his own website, AfraRaymond.com.
Raymond looks at corruption through his lens as an expert in the fields of property valuation, project appraisal, development planning and management. He is a Chartered Surveyor and Managing Director of Raymond & Pierre Limited and was elected a Fellow of the Royal Institution of Chartered Surveyors (RICS) in January 2011. He has served on a number of Boards in various positions including Executive Member of the Federation of Black Housing Organizations (FBHO) in London, Board member of the Trinidad Building & Loan Association (TBLA), Director of EPL Properties Limited (EPL), a wholly-owned subsidiary of Eastern Credit Union (ECU) and Immediate Past-President of the Institute of Surveyors of Trinidad & Tobago (ISTT).
Afra Raymond | Speaker | TED.com