Anand Giridharadas: A tale of two Americas. And the mini-mart where they collided
Anand Giridharadas: İki Amerika'nın hikayesi. Ve çatıştıkları minimarket.
Anand Giridharadas writes about people and cultures caught amid the great forces of our time. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
said the pale, tattooed man.
dövmeli adam.
on America since World War II.
yapılan en kötü saldırıdan 10 gün sonra.
the night before, pledges to
or bring justice to our enemies."
getireceğiz ya da adaleti onlara."
by tire shops and strip joints
barlarıyla çevrelenmiş bir minimarkette
works the register.
was a big man, an Air Force officer.
bir adamdı, Hava Kuvvetlerinde subaydı.
fresh start in America.
başlangıcın hayalini kurdu.
to save up for I.T. classes
para biriktirmesi bir süre minimarkette
that tattooed man enters the mart.
markete girer.
touch the money.
true American vigilante,
kahramanı olan bu Dövmeli Adam
Raisuddin'i vurur.
stinging his face.
soktuğunu hisseder
birdshot pellets puncture his head.
kafasını deliyordur.
yere yığılır.
to keep in the brains
tutmak için
begging his God to live.
Kur'an'dan ayetler okur,
kicked him out.
60,000 dollars in medical debt,
dahil olmak üzere
for an ambulance.
sağlık borcu olan bir evsizdi.
what he could do to repay his God
şansı hak etmek ve
ne yapabileceğini soracaktır.
to give a second chance
düşünebileceğimiz bir adama,
deserved no chance at all.
bir çağrı olduğuna inanmaya başlayacaktı.
seeking my way in the world.
arayan yeni bir mezundum.
against my parents,
için çok uğraştığı ülkeye
so damn hard to get out of.
bulundum.
bir iş altı yıla uzamıştı.
in Mumbai stretched to six years.
amid a magical story:
hikayenin ortasında buldum:
of the so-called Third World.
and realized something:
bir şeyi fark ettim:
America was fracturing
korkuların cumhuriyetine.
and a republic of fears.
incredible tale of two lives
bu Dallas minimarketinde
collided in that Dallas mini-mart.
hikayesiyle karşılaştım.
a book about them,
yazacağımı o anda biliyordum.
of America's fracturing
gelebileceğinin hikayesi olduğu için.
hayatı daha kolay olmadı.
grew no easier.
the hospital discharged him.
onu taburcu etti.
so they bounced him.
kapının önüne koydular.
begged him, "Come home."
"Evine gel."
a dream to see about.
bir hayali olduğunu söyledi.
of white people than the Olive Garden?
oradan daha iyi bir yer olabilir miydi?
he refused alcohol,
alkolü reddediyordu,
would slash his pay.
maaşında kesintiye neden olacaktı.
American pragmatist,
gibi sonradan anladı
to starve, would he?"
ister miydi?"
Raisuddin was that Olive Garden's
Oliver Garden'ın
database administration.
bir adam buldu.
at a blue chip tech company in Dallas.
6 haneli maaşlı bir işe başladı.
to work for Raisuddin,
yolunda gitmeye başladığında,
error of the fortunate:
klasik hatasından kaçındı:
not the exception.
bir kural olarak varsaymak.
the fortune of being born American
doğmak gibi bir şansa sahip olanlar
made second chances like his impossible.
kılan hayatlarda tutsak kalmıştı.
childhood horror stories
korku hikayelerine,
addiction, crime.
ve suça sahip olduğu yerde.
the man who shot him
benzer bir hikayeyi
he had coveted from afar,
Amerika'ya yakınlaştıkça
another, equally real, America
varlığının farkına daha çok varıyordu,
Amerika'da büyümüştü.
in that stingier America.
was always the spark of parties,
her daim partileri başlatan adamdı,
ne içse de her daim çalışan,
drugs or fights he'd had the night before.
the three gateways
Amerikalı genci lanetleyen
kötü hapishaneler.
short of aborting him.
eksik kaldığını söylemişti.
would be at school,
on his fellow classmates.
would be at his grandparents',
büyük anne ve babasında kalırdı ve
tutuklanmaya başlamıştı.
a drug-addled and absent father.
sersemi, ilgisiz bir baba haline gelmişti
he found himself on death row,
idam edilmeyi bekler buldu.
he had shot not one mini-mart clerk,
sadece bir değil, üç minimarket
the first institution
Stroman'ı iyileştiren
O'nu terk etmişti.
were virtuous and caring:
iyi ahlaklı ve şefkatliydi:
arkadaşları.
helped him question himself.
kendini sorgulamasında O'na yardım ettiler
of introspection and betterment.
yolculuğuna yolladılar.
that had defined his life.
nefretle yüzleşti.
the Holocaust survivor
Viktor Frankl'ı okudu
pişmanlık duydu.
10 yıl sonra
10 years after his crimes,
was fighting to save his life.
O'nun hayatı için mücadele ediyordu.
eight years after that shooting,
a pilgrimage to Mecca.
Mekke'de Hacca gitti.
minnet duygusunun yanında
he felt immense gratitude,
as he lay dying in 2001,
Tanrı'ya bir söz verdiğini hatırladı;
humanity all his days.
hizmetle geçirecekti.
relaying the bricks of a life.
meşgul oldu.
that his method of payment
ifa etme yönteminin
in the cycle of vengeance
hınç döngüsüne
in the name of Islam
and its governor Rick Perry
ve Vali Rick Perry'yi dava edip
shot in the face do.
birçok insanın yaptığı gibi.
not only by faith.
inançtan kaynaklanmıyordu.
he had come to believe that Stroman
Stroman'ın sadece öldürmekle bitmeyecek
couldn't just be lethally injected away.
to write my book "The True American."
yazmaya yönlendiren bu anlayıştı.
to be as merciful to a native son
merhamet göstermeliydi.
but two Americas collided.
iki Amerika da çarpışmıştı.
still strives,
can build on today,
bugün gelişebilir
lowered expectations,
beklentilerini alçaltmış
own narrow kind.
bir kabile yoldaşlığına.
being a newcomer,
rağmen,
rağmen
other wounded country,
ise Stroman'dı,
of a native white man.
olma ayrıcalığına rağmen.
an urgent parable about America.
ibret alınacak bir öyküyü fark ettim.
generalized decline
where prospects were dimming for everyone.
İspanya veya Yunanistan'da olduğu gibi.
and the least successful country
ülkeler içinde aynı anda hem
en başarısız ülkedir.
of children go hungry.
for large groups,
düştüğü,
the world's best hospitals.
parlatıldığı.
bünye olan Amerika
endişe verici bir şekilde diğerlerinin
that sucks the life from one side,
bir darbe aldı.
worryingly perfect.
a sobbing Raisuddin
hıçkırıklar içinde
by the state he so loved.
ölüm iğnesiyle öldürüldü.
thought he could still save Stroman,
kurtaracağını düşünürken,
for the second time ever.
durumunda kaldı.
that I am praying for God,
ve merhametli Tanrı'ya
etmiyorum.
insansın.
eldest daughter, Amber,
Amber'a ulaştı
he told her,
a second chance.
istedi.
a neon shrine to second chances.
bir neondan mabet olurdu.
to the children of other lands,
ikinci şanslar için cömert Amerika,
to the children of its own.
şanslar için pinti davranıyor.
anybody to become an American.
için herkese göz kırpıyor.
every American to become a somebody.
açısından cazibesini yitiriyor.
foreigners gained American citizenship.
Amerikan vatandaşlığına hak kazandı.
gained a place in the middle class?
orta sınıfta yer buldu?
and it's even more striking:
sonuç daha da dikkat çekici:
has shrunk by 20 percent,
%20 küçülmüş,
tumbling out of it.
düşüşü.
tells me the problem is grimmer
sorunun
from the unifying center of American life.
merkezinden bir dizi kopuş gözlemliyorum.
yukarı ve uzağa
and into a global matrix
iş, para ve bağlantıların
of down and out
aşağıya ve dışarıya doğru
that you are the 99 percent.
kendinizi avutmayın.
in the military,
not the hour,
üniversite mezunu ise,
kullanmıyorsa,
sürüyorsa,
with a criminal record --
biri değilseniz,
describe you,
sizi tanımlıyorsa,
kabul edin; gerçekte
a fresh society after slavery,
yeni bir toplum inşa etmek,
defeat fascism,
faşizmi defetmek,
yapmak zorunda kalmıştı.
my generation, I believe,
olarak başa çıkması gereken
birleşmeyi seçmektir.
çözeceğimiz bir mesele değil.
or tax-cut away.
building slicker apps,
uygulamalar yaparak
artisanal coffee roasting service.
açarak çözülmeyecek.
each of us in the flourishing America
rica edilen ahlaki bir mücadele,
çıkabiliriz.
and Appalachia,
Oregon'da ve Appalachia'da
bulabiliriz.
in that other country,
yüzleşebilir
yapabileceğimizi sorabiliriz.
a more merciful country?
inşa edebiliriz?
of that America, not only our own.
sorunlarına da çözüm bulabiliriz.
can cover that America's stories,
Amerika'nın hikayelerini yazabiliriz,
bureaus in its midst.
mali açıdan destekleyebiliriz
and San Francisco.
fikirlerinin yerine.
make there, live there, pray there.
orada yaşayabilir, dua edebiliriz.
of a generation.
araya gelme cüretini gösteren bir Amerika.
to dare together.
Şanslar Cumhuriyeti
ABOUT THE SPEAKER
Anand Giridharadas - WriterAnand Giridharadas writes about people and cultures caught amid the great forces of our time.
Why you should listen
Anand Giridharadas is a writer. He is a New York Times columnist, writing the biweekly "Letter from America." He is the author, most recently, of The True American: Murder and Mercy in Texas, about a Muslim immigrant’s campaign to spare from Death Row the white supremacist who tried to kill him. In 2011 he published India Calling: An Intimate Portrait of a Nation's Remaking, about returning to the India his parents left.
Giridharadas's datelines include Italy, India, China, Dubai, Norway, Japan, Haiti, Brazil, Colombia, Nigeria, Uruguay and the United States. He is an on-air contributor for NBC News and appears regularly on "Morning Joe." He has given talks on the main stage of TED and at Harvard, Stanford, Columbia, Yale, Princeton, the University of Michigan, the Aspen Institute, Summit at Sea, the Sydney Opera House, the United Nations, the Asia Society, PopTech and Google. He is a Henry Crown fellow of the Aspen Institute.
Giridharadas lives in Brooklyn, New York, with his wife, Priya Parker, and their son, Orion.
Anand Giridharadas | Speaker | TED.com