Sophie Scott: Why we laugh
Sophie Scott: Neden gülüyoruz
While exploring the neuroscience of speech and vocal behavior, Sophie Scott stumbled upon a surprising second vocation: making audiences laugh as a stand-up comic. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
to you today about laughter,
kahkahadan bahsedeceğim.
by thinking about the first time
I would've been about six.
yaklaşık 6 yaşındaydım.
doing something unusual,
bir şey yaparlarken buldum,
laughing at, but I wanted in.
ama onlara katılmak istiyordum.
going, "Hoo hoo!" (Laughter)
sesi çıkardım "Hoo Hoo!"
what they were laughing at
signs in toilets on trains
ne yapıp yapamayacağınızı söyleyen
and could not do
bir şarkıya gülüyorlardı.
about the English is, of course,
gereken bir şey varsa,
sophisticated sense of humor.
mizah anlayışımız olduğudur.
understand anything of that.
hiçbir kısmını anlamıyordum.
I've come to care about it again.
yine ona önem vermeye başladım.
is just play some examples
örneği göstereceğim.
seslerin ne kadar garip olabileceğini
people make and how odd that can be,
kadar ilkel olduğunu düşünün.
laughter is as a sound.
bir hayvan çağrısı gibi.
than it is like speech.
The first one is pretty joyful.
nefes almasına ihtiyacım var.
where I'm just, like,
kendi kendime
like he's breathing out.
(Laughter)
(Kahkahalar)
this is a human female laughing.
bir kadının gülüşü var.
odd places in terms of making noises.
bizi bayağı garip yerlere götürebilir.
"Aman Allah'ım, bu da ne?" diyor.
what is that?" in French.
I have no idea.
Bir fikrim yok.
you have to look at a part of the body
bakmadıkları bir kısmına odaklanmalısınız:
don't normally spend much time looking at,
kaburgalarınızı kullanıyorsunuz.
your ribcage all the time.
kaburgalarınızla yaptığınız şey
at the moment with your ribcage,
the muscles between your ribs,
and contracting your ribcage,
etrafına bir şerit koysaydım
around the outside of your chest
at that movement,
hareket nefes almak olurdu.
movement, so that's breathing.
Sakın bırakmayın.
kullanmaya başlarsınız.
completely differently.
daha çok bunun gibi.
something much more like this.
çok ince kaburga
movements of the ribcage
that can do this.
almanın ortak bir düşmanı var
has a mortal enemy,
start to contract very regularly,
sort of zig-zagging,
the air out of you.
of making a sound.
çok basit bir yolu.
ve bu aynı etkiyi verir.
it's having the same effect.
bir ses verir: "Ha!"
Ha! -- gives you a sound.
ederler ve spazmlar olur
you can get these spasms,
these -- (Wheezing) -- things happening.
there isn't very much,
ortada pek bir şey olmasa da,
everything we think we know
sandığımız her şeyin
to hear people to say
olduğunun söylenildiğini duymak
are the only animals that laugh.
kahkahaya rastlayabiliriz.
throughout the mammals.
and well-observed in primates,
with things like tickling.
şeylerde bulursunuz.
and all mammals play.
ve tüm memeliler oynar.
it's associated with interactions.
etkileşimlerle alakalıdır.
a lot of work on this,
olan Robert Provine,
more likely to laugh
30 kez daha olası olduğunu
than if you're on your own,
like conversation.
olduğunu söyler.
diye sorarsanız,
"When do you laugh?"
about humor and they'll talk about jokes.
arkadaşlarıylayken gülerler.
they're laughing with their friends.
hardly ever actually laughing at jokes.
çok nadir şakalara gülüyor oluruz.
that you understand them,
göstermek için gülersiniz,
part of the same group as them.
aynı grupta olduğunuzu.
that you like them.
onlarla konuşurken yaparsınız
as talking to them,
çoğunu sizin için yapar.
of that emotional work for you.
has pointed out, as you can see here,
funny laughs at the start,
when I found my parents laughing,
kocaman bir etki olması.
behaviorally contagious effect.
kahkaha kapmanız daha olası.
off somebody else if you know them.
sosyal bağlamdan etkileniyor.
by this social context.
meaning of laughter
bir başka konu da kahkaha türleri.
is different kinds of laughter,
about how human beings vocalize
elimizdeki nörobiyolojik kanıtlar,
two kinds of laughs that we have.
olabileceğine işaret ediyor.
for helpless, involuntary laughter,
screaming about a silly song,
kahkahanın nörobiyolojisinin,
than some of that more polite
which isn't horrible laughter,
etkileşiminin bir parçası olarak
as part of their communicative act to you,
they are choosing to do this.
muhtemel görünüyor.
two different ways of vocalizing.
ses çıkarma yolu geliştirdik.
daha istemli seslere kıyasla
are part of an older system
like the speech I'm doing now.
eski bir sistemin parçası.
might actually have two different roots.
olduğunu tasavvur edebiliriz.
in more detail.
recordings of people laughing,
kahkahalarını kaydetmemiz gerekiyordu.
ne gerekiyorsa yapmamız.
to make people laugh,
to produce more posed, social laughter.
ve sosyal kahkahalar da aldık.
you like your friend,
güldüğünüzü düşünün.
the joke's all that.
a couple of those.
bazılarını çalacağım.
this laughter is real laughter,
sahte mi olduğunu söylemenizi istiyorum.
yoksa istemsiz mi?
or more voluntary laughter?
SS: Sahte mi? Sahte.
Sophie Scott: Posed? Posed.
all they had to do was record me
tek yapmam gereken,
something I knew she wanted to laugh at,
bir şeyi dinlerken
are good at telling the difference
ayırt edebiliyor.
ikisi çok farklı şeyler.
şempanzeler arasında görülür.
quite similar with chimpanzees.
if they're being tickled
görüyor olabiliriz.
something like that here,
sosyal kahkahadan farklı olması.
being different from social laughter.
Perdeleri daha yüksek.
They're higher in pitch.
çok daha yüksek bir basınç ile
from your lungs
than you could ever produce voluntarily.
söylemek için o kadar inceltemezdim.
pitch my voice that high to sing.
ve garip ıslık sesleri çıkarırsınız.
contractions and weird whistling sounds,
çok kolay anlaşıldığını
is extremely easy,
hissedildiğini gösterir.
we might think it sounds a bit fake.
kulağa sahte geldiğini düşünürüz.
an important social cue.
to laugh in a lot of situations,
bazı durumlarda gülmeyi seçiyoruz
nasality in posed laughter,
genizden okunma vardır,
if you were laughing involuntarily.
o sesi elde edemezdiniz.
these two different sorts of things.
tepki verdiğini anlamak için
to see how brains respond
this is a really boring experiment.
sahte kahkahalar dinlettik.
real and posed laughs.
çalışma olduğunu söylemedik.
it was a study on laughter.
araya başka sesler de koyduk
to distract them,
is lying listening to sounds.
bu kayıtları dinlemek oldu.
and when you hear posed laughter,
kahkaha duyduğunuzda
completely differently,
which lies in auditory cortex,
işitme korteksinde yer alır,
more to the real laughs,
çok cevap veren kısımları.
laughing involuntarily,
hear in any other context.
sesler duyuyorsunuz.
with greater auditory processing
bu özgün sesler daha büyük bir
laughing in a posed way,
pembe bölgeler cevap verir,
associated with mentalizing,
düşündüklerini düşünme.
somebody else is thinking.
which is completely boring
ki bu tamamen sıkıcı bir şey,
"A ha ha ha ha ha,"
diye güldüğünü duyunca,
why they're laughing.
anlamaya çalışıyorsunuz.
to understand it in context,
at that point in time,
anything to do with you,
anlamak istersiniz.
why those people are laughing.
gerçek ve sahte kahkahaları
at how people hear real and posed laughter
yürüttüğümüz çevrim içi bir deneydi
we ran with the Royal Society,
two questions.
yapmacık olduklarını söylediler.
or posed do these laughs sound?
yapmacık olanlar ise mavi.
and the posed laughs are shown in blue.
anlamakta daha iyi oluyorsunuz.
and better at spotting real laughter.
they can't really hear the difference.
çok anlayamıyorlar.
peak performance in this dataset
zirve performansı yakalamanız,
late 30s and early 40s.
40'lı yaşların başını buluyor.
by the time you hit puberty.
tam olarak anlayamıyorsunuz.
by the time your brain has matured
beyniniz olgunlaştığında,
throughout your entire early adult life.
kahkahayı öğreniyorsunuz.
not, what does the laughter sound like
ve kahkahanın sesinin,
olduğunu değil de,
or posed, but we say,
gülmeye ne kadar ittiğini,
make you want to laugh,
daha farklı bir profil görürüz.
we see a different profile.
when you hear laughter.
when I had no idea what was going on.
ailemle gülmemi hatırlayın.
olanlardan daha bulaşıcı buluyor
than the posed laughs,
daha az bulaşıcı geliyor.
less contagious to you.
really grumpy as we get older,
daha somurtkan oluyoruz
understand laughter better,
duymaktan daha fazlası gerekiyor.
hearing people laugh to want to laugh.
lay assumptions are incorrect,
varsayımlarımızın çoğu yanlış.
there's even more to laughter
sosyal bir duygu olmaktan
we should look at,
people are phenomenally nuanced
nasıl kullandığımız konusunda
set of studies coming out
bir çalışma yaptığı
a longitudinal study with couples.
men and women, into the lab,
stresli konular veriyor.
stressful conversations to have
so he can see them becoming stressed.
ki stresli olduklarını görebilsin.
and he'll say to the husband,
çiftlerden birine sorar:
sinirinizi bozan bir şey söyleyin."
that irritates you."
briefly, you and your partner --
onların yerinde olsaydınız --
more stressed as soon as that starts.
biraz daha stresli bir hâle gelir.
geldiklerini gözle görebilirsiniz.
people become more stressed.
who manage that feeling of stress
ve onun gibi pozitif duygularla
positive emotions like laughter,
olmalarının yanısıra,
daha iyi hissettiklerini,
daha iyi başa çıktıklarını,
physically feeling better,
unpleasant situation better together,
yüksek tatmin aldıkları
in their relationship
at close relationships,
duygularını nasıl düzenlediklerinin
their emotions together.
to show that we like each other,
hoşlandığımızı göstermek için yaymıyoruz,
feel better together.
to be limited to romantic relationships.
ile sınırlı kalacağını düşünmüyorum.
going to be a characteristic
bir karakteristiği olacak,
such as you might have with friends,
young men in the former East Germany
their heavy metal band,
tanıtmak için çektikleri
and the mood is very serious,
oldukça ciddi olan bir video.
what happens in terms of laughter
kahkaha açısından neler olduğuna,
havayı nasıl değiştirdiğine
and how that changes the mood.
He's got swimming trunks on,
elinde havlusu.
They are already laughing, hard.
çoktan katıla katıla gülüyorlar.
is it's all very serious
kadar havanın ciddi olması,
as soon as he doesn't go through the ice,
ortalığı kan da götürmeyince,
and bone everywhere,
with him standing there going,
bence kırıldı." deseydi,
I think this is broken,"
Bu stresli olurdu.
That would be stressful.
bir bacakla koşturup gülseydi
with a visibly broken leg laughing,
hastaneye gitmeliyiz," deselerdi,
think we need to go to the hospital now,"
ve zor bir durumdan alıp
embarrassing, difficult situation,
bir duruma götürüyor.
actually enjoying there,
a really interesting use,
olduğunu hatırlayabiliyorum.
something like this happening
hoplayıp zıplamıyorduk.
on the ice in our underpants.
a relative who was being a bit difficult,
ve annem iyi durumda değildi.
just before the whole thing started
bir hikâye anlatırken bulmuştum.
that happened in a 1970s sitcom,
I don't know why I'm doing this,
diye düşündüğümü hatırlıyorum.
something from somewhere
together with me.
to find some reason we can do this.
göstermek için basit bir tepkiydi.
We're going to get through this.
Bunun üstesinden geleceğiz.
are doing this all the time.
you don't even notice it.
fark etmiyoruz bile.
how often they laugh,
when you laugh with people,
çok eski evrimsel bir sisteme
a really ancient evolutionary system
to make and maintain social bonds,
sosyal bağlılıklarını sürdürmek,
hissettirmek için geliştirdikleri bir şey.
to make ourselves feel better.
it's a really ancient behavior
gerçekten eski bir hareket,
and makes us feel better.
iyi hissetmemizi sağlıyor.
memeliden başka bir şey değiliz.
but mammals. (Laughter)
Teşekkürler.
ABOUT THE SPEAKER
Sophie Scott - Neuroscientist, stand-up comicWhile exploring the neuroscience of speech and vocal behavior, Sophie Scott stumbled upon a surprising second vocation: making audiences laugh as a stand-up comic.
Why you should listen
As deputy director of the University College London’s Institute of Cognitive Neuroscience, Sophie Scott seeks out the neurological basis of communication, whether it’s speech or vocalized emotion.
As a pioneering researcher in the science of laughter, she’s made some unexpected discoveries -- including that rats are ticklish, and that the one tactic that’s almost guaranteed to get someone to laugh is to show them someone else laughing. But as an occasional stand-up comedian with UCL’s Bright Club, she shows that she’s no slouch at getting laughs herself.
Sophie Scott | Speaker | TED.com