Noy Thrupkaew: Human trafficking is all around you. This is how it works
Noy Thrupkaew: İnsan kaçakçılığı her yerde: Nasıl işliyor?
Noy Thrupkaew reports on human trafficking and the economics of exploitation through the lens of labor rights. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
a little bit of a hard time.
when she looked at me one day and said,
until you were three?"
I said, "My parents."
that's actually the case;
far more complicated than just this."
durumlarla uğraşıyor olurduk."
but I knew she was serious.
ve ciddi olduğunu biliyordum.
the funniest person in the room.
but she caught on to me really quickly,
she would look at me and say,
bana bakarak
and I asked my parents
ve aileme sormaya karar verdim.
until I was three?
a distant relative of the family.
when I was much older.
hayatımın bir parçasıydı.
me like a curtain
to the bathroom
ya da yemek yerken bile
that a child has sometimes
gerektirdiğini anlayana kadar,
also requires letting go.
memory of my auntie,
en açık, en keskin anım
memories of life at all.
unutulmaz anlarından ilki olacaktı.
by another member of my family.
tokatladığını hatırlıyorum.
and wanting it to stop,
to go out with her friends,
arkadaşlarıyla çıkmak istediğinde
aklımı kaybedecek gibi olurdum.
beaten behind closed doors.
kapalı kapılar ardında dövmeye başladılar.
that eventually she ran away.
ve kaçmaktan başka çaresi kalmadı.
when she was brought over from Thailand
19'una yeni girmişti
on a tourist visa.
bu yerde bana bakacaktı.
in Illinois for a time,
bir süre için Illinois'de çalıştı
at a political rally in Bangkok.
Bangkok'taki siyasi bir gösteride oldu.
when I was a child,
ona sıkıca sarıldım,
I promised that I would call.
ondan ayrıldım.
everything that she meant to me --
benim için taşıdığı önemi anlatırsam,
of who I became to her care,
onun bakımıyla kazandığımı söylersem,
were like a thimble
hissettiğim tüm suçluluğu,
and shame and rage I felt
serbest bırakmasından korktum.
to care for me for as long as she had --
öyle çok şeye katlanmıştı ki...
I would never stop crying again.
gözyaşlarımı asla durduramayacaktım.
and researching human trafficking
yazılar yazıyorum.
this personal story
yakın bir zamana kadar
until pretty recently.
hiç dâhil etmedim.
actually symbolizes
insan kaçakçılığına bakış açımızı
about human trafficking.
tanımladığını düşünüyorum.
prevalent, complex and close to home
çoğumuzun düşündüğünden daha yaygın,
and law enforcement, NGO workers.
ve STK çalışanlarıyla görüştüm.
about human trafficking,
neler yaptığımıza bakınca
about the problem right at all.
konuşmuyoruz bile.
about someone like my auntie.
muhtemelen çoğunuzun aklına gelmez.
about a young girl or woman,
fuhuşa zorladığı bir kadın
into prostitution by a violent pimp.
and that is a real story.
of that situation, though.
daha fazlası.
dili nasıl kullandığımızı, bu hikâyeyi
we relate to each other through language,
with all the gory, violent detail,
tahrik ediciliğiyle
"yaralarına bak" gazeteciliği diyorum.
"look at her scars" journalism.
gibi kullanıyoruz;
doing a bad thing to an innocent girl.
kötülük yapan kötü bir adamdır.
yapısal eşitsizliği veya fakirliği,
that we might be indicted for,
or the poverty,
kabul etmiyoruz.
about forced prostitution,
in our everyday lives.
tam içinde yer alıyor.
22 percent of human trafficking.
yüzde 22'sini oluşturuyor.
resmi olarak yüzde 10.
imposed forced labor.
eşya üretmek ve çoğumuzun
is for the purpose of creating the goods
that most of us rely on every day,
sunmak amaçlarından kaynaklanıyor.
gibi sektörler buna örnek.
domestic work and construction.
hayati önemdeki bu işçiler
ve en fazla sömürülenleri arasında.
and exploited today.
zorla çalıştırmak için kullanılan
of force, fraud or coercion
and coltan mines,
pamuk tarlalarında, koltan madenlerinde
bases in Iraq and Afghanistan.
exporter of shrimp in the world.
en büyük karides ihracatçısıdır.
and plentiful shrimp?
bol karides elde ediliyor?
Burmalı ve Kamboçyalı göçmenleri
Burmese and Cambodian migrants
insanlar çalıştırıldı
the men put to work,
if they made the mistake of falling sick,
ya da hasta olmak gibi
beslemek için kullanıldı.
dört toptancısına satıldı:
to four major global retailers:
bundan daha küçük bir ölçekte
on a smaller scale than just that,
yerlerde görülüyor.
never even imagine.
to drive ice cream trucks,
dondurma kamyonları sürdürmeye
şarkı söylemeye zorlamakta.
in a hair braiding salon in New Jersey.
kuaförlerde bile rastlanıyor.
who were from Ghana and Togo,
genç aileler buldular ve sonra
"your daughters are going to get
güzel bir eğitim vereceğiz," dediler.
of the green card lottery,
kazananları buldular
We'll pay your fees.
Masrafları da karşılarız.
this young girl with you,
bu genç kızı yanınıza alıp
olduğunu söylemeniz," dediler.
the young girls were taken away,
genç kızları aldılar
dört milyon dolar kazandırdılar.
nearly four million dollars.
sistemine bıraktık.
to the criminal justice system.
trafficking are poor and marginalized.
ve dışlanmış kurbanlar seçer.
karşımıza çıkarlar.
genelde çözümden çok
too often part of the problem,
birçok ülkede yapılan sayısız çalışmada
from Bangladesh to the United States,
insanların yüzde 20 ila 60'ı
in the sex trade who were surveyed
ya da saldırısına uğradığını bildirdi.
by the police in the past year alone.
ki buna zorlananlar da dâhil,
who have been trafficked into it,
convictions for prostitution.
so much more difficult
kişi çok istese bile
or leave prostitution,
ya da fuhuştan kurtulmayı
they risk deportation.
sınır dışı edilme riskiyle karşılaşıyor.
employers have no problem
işverenlerin kendilerine direnenleri
ülkeden göndermek için
to try and threaten or deport
yaşamadıklarını gördüm.
of undocumented workers
bir parçası olma riskiyle karşılaşıyor
yargının keyfiyetine takılıp kalıyorlar.
of law enforcement if they're caught.
victims and prosecute traffickers.
tespit edip kaçakçıları yargılamaktır.
dünyadaki tahmini 21 milyon kişi arasında,
of human trafficking in the world,
ulaştılar ve yardım ettiler.
fewer than 50,000 people.
to the population of Los Angeles,
nüfusuyla karşılaştırılması gibi bir şey.
5,700 convictions in 2013,
5700 mahkumiyette insan kaçakçıları
of all trafficking,
%68'ini oluştururken
of the convictions.
ihtiyaç hırsla karşılaştığında yaşanır."
happens where need meets greed.
ve örgütlenme hakkı verilmeyen
workers are excluded from protections,
kopuk değildir.
degraded work environments.
çalışma ortamlarında olur.
or war-torn states, or --
savaş mağlubu ülkelerden bahsediyor.
about the United States.
a trafficking case called Global Horizons,
tarım işçisinin dâhil olduğu
bir vakada aylarca çalıştım.
to work in Hawaii pineapple plantations,
gönderildiler.
and anywhere the work was needed.
ve Washington'daki elma bahçeleri gibi.
of solid agricultural work.
olacağına dair söz aldılar.
their wives' jewelry,
eşlerinin mücevherlerini sattılar.
for this company, Global Horizons.
devasa istihdam ücretleri ödediler.
and held at gunpoint.
ve silah doğrulttular.
they fainted in the fields.
tarlalarda düşüp bayıldılar.
and I froze in the produce department.
rafların önünde donakaldım.
the Global Horizons survivors
onlarla her görüşmeye gittiğimde
I showed up to interview them.
yemekleri hatırlamıştım.
of perfect, long-stemmed strawberries,
kocaman, leziz bir çilek tabağını uzatıp
birlikte yediğiniz çileklerden değil mi?
you eat with somebody special
whose hands picked them for you?"
daha leziz olmuyorlar mı?"
later, I realized I had no idea
teşekkür etmem gerektiğini
they were being treated.
muameleyi hiç bilmediğimi fark ettim.
digging into the agricultural sector.
tarım sektörüne iyice daldım
buna göre işçi denetçileri çok azdı.
and too few labor inspectors.
of plausible deniability
hâlinde uzanıyordu:
üretenden -Tanrı bilir- daha kimlere.
and processor, and God knows who else.
brought to the States
geçici bir misafir işçi programıyla
birinin yasal statüsünü
ties a person's legal status
mahrum kılar.
the right to organize.
about this agricultural sector
ya da misafir işçi programıyla ilgili
insan kaçakçılığı değil;
is actually human trafficking.
kabul edilen şeyler.
legally tolerable.
fertile ground for exploitation.
açıkça zemin hazırladığını düşünüyorum.
before I had tried to understand it.
önce hiçbir şeyden haberim yoktu.
grappling with these issues.
tek kişi değildim.
philanthropists in the world.
destek veren en önemli kişilerdendir.
Global Horizons olayındaki
investing nearly 10 million dollars
sahip olduğu bildirilen
as having the worst working conditions
10 milyon dolar yatırdı.
karısıyla birlikte dehşete düştüler
were shocked and horrified,
bir yazı yazdılar.
an op-ed for a newspaper,
to learn everything we can
ve tedarik zinciri hakkında
sorumluluğunu kabul ediyorlardı.
of the products that we support.
if each one of us decided
to support companies
her birimiz ayrı ayrı
from their labor and supply chains?
yapmasını talep etsek?
ve daha fazla sessiz kalmayacağız.
their businesses and say, "no more"?
for migrant workers?
istihdam ücretlerine son versek?
tehdidi ortadan kaldırarak
should have the right to organize
around the world.
kararlar bunlar olmalı.
"bugünlük yeter," demek
a fair-trade peach
a guilt-free zone with your money.
satın almak sorunu çözmez.
bilerek ya da bilmeyerek
a system that is broken,
ve faydalandığımız
and benefit from for too long.
kararlı olmaktır.
survivors' victimization.
üzerinde fazlaca dururuz.
tecrübem bu değil.
been talking to them,
daha fazlası olduğumuzu öğrettiler.
more than our worst days.
than what we have lived through.
çok daha fazlasıyız.
rağmen hayatta kalanlar.
and resilient and responsible
en becerikli, dayanıklı
would take a gamble on.
çekinmeyeceğiniz insanlar.
"Yüzüklerimi satacağım;
because I have the chance
geleceğe gönderme fırsatım olur."
ama kurtarılmaya ihtiyaçları yok.
çünkü günümüzdeki
because they're behind
social justice movements out there today.
hareketlerinin arkasındalar.
who marched with their families
birlikte yürüyen
an international treaty
ev hizmeti sunan işçi hakları hakkında
zorlanan Nepalli kadınlar...
into the sex trade --
öncülüğünde yönetilecek olan,
first anti-trafficking organization
by trafficking survivors themselves.
karşıtı örgütünü kuracaklardı.
were trafficked
kasırganın vurduğu Katrina'da
reconstruction.
yine de iş anlaşmalarını bozdular
but they broke out of their work compound
to Washington, D.C.,
etmek için New Orleans'tan
the National Guest Worker Alliance,
bir örgüt kurdular
they have wound up helping other workers
etmeye, Walmart ve Hershey fabrikalarının
sömürü ve suistimalleri
and abuses in supply chains
bakmayı reddettiyse de
of Justice declined to take their case,
bu şubattaki davalardan ilkini kazandı
the first of a dozen civil suits
14 milyon dolar kazandırdı.
their clients 14 million dollars.
tanımadıkları başka insanlar
for people they don't even know yet,
umudu için mücadele ediyor.
of a just world for all of us.
biz de bu fırsata sarılabiliriz.
as a people and as a society;
acılarına bağlı oldukça
longer prosperity,
to other people's pain;
birbirine sarılı olduğunu
inextricably woven together;
gücümüzün yettiğini söylemiş olacağız.
to make a different choice.
my story of my auntie with you.
pek istemiyordum.
and climbed up on this stage,
ve bu sahneye çıkmadan önce,
of people about it,
gerçek anlamıyla anlatmıştım
sizin hikâyelerinizi öğrenmek
about your stories
if anything, about my own.
gerektirdiklerini de yapmadım.
due diligence on this.
bir yığın belgeyi yayımlamadım,
of document requests,
of what happened, and of her life now.
şimdi ne yaptığını bilmiyorum.
is messy and unfinished.
dağınık ve henüz tamamlanmamış.
açısından içinde bulunduğumuz
and unfinished situation we're all in,
yansıttığını düşünüyorum.
aynı zamanda çözümün parçasıyız.
also part of its solution.
just world is our work to do,
kuracağımızı anlamak var.
yapmış olmamız gereken
we should have done,
ABOUT THE SPEAKER
Noy Thrupkaew - Global journalistNoy Thrupkaew reports on human trafficking and the economics of exploitation through the lens of labor rights.
Why you should listen
Noy Thrupkaew writes on global issues on a local scale. The focus of her studies (and the subject of her forthcoming book) is human trafficking and the exploitative economic systems and corrupt officials behind it. She is a keen critic of the role of anti-trafficking organizations in the struggle against it, calling for long-range approaches that go beyond mere prohibition.
As an independent journalist, Thrupkaew has written for a wide variety of outlets including The Nation, National Geographic and The New York Times.
Noy Thrupkaew | Speaker | TED.com