TEDWomen 2016
Sandi Toksvig: A political party for women's equality
Sandi Toksvig: Kadınların eşitliği için bir siyasi parti
Filmed:
Readability: 3.4
920,342 views
Sandi Toksvig: "Kadınların eşitliği bir anda olmayacak -- Eğer daha fazla kadın güçlü pozisyonlara koyulmazsa." diyor. Kendini sevdiren komik konuşmada Toksvig İngitere'de Kadınların Eşitliği Partisi isimli siyasi partiyi kurmadaki rolünü sandıkta kadınlara eşitlik kazandırma amacıyla anlatıyor. Dünyanın, onun partisinin modelini kopyalayıp harekete geçmesini umuyor.
Sandi Toksvig - Broadcast personality, politician, author
Long revered in the UK for her wit and candor, Sandi Toksvig is now lending her familiar voice to a greater cause -- equality for women. Full bio
Long revered in the UK for her wit and candor, Sandi Toksvig is now lending her familiar voice to a greater cause -- equality for women. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I am so excited to be here.
0
863
2989
Burada olduğum için çok heyecanlıyım.
00:15
Everything in America
is so much bigger than in Europe.
is so much bigger than in Europe.
1
3876
2804
Amerika'daki her şey
Avrupa'dakilerden daha büyük.
Avrupa'dakilerden daha büyük.
00:18
Look at me -- I am huge!
2
6704
1972
Bana bakın-- Kocamanım!
00:20
(Laughter)
3
8700
1661
(Gülüşmeler)
00:22
It's fantastic!
4
10385
1150
İnanılmaz!
00:23
And TED Talks -- TED Talks
are where everybody has great ideas.
are where everybody has great ideas.
5
11559
3280
Herkesin harika fikirlerinin
olduğu TED Konuşmaları.
olduğu TED Konuşmaları.
00:26
So the question is: Where do
those great ideas come from?
those great ideas come from?
6
14863
3397
İşte size bir soru:
Bu fikirler nereden geliyor?
Bu fikirler nereden geliyor?
00:30
Well, it's a little bit of debate,
7
18284
2346
Evet, tartışmaya açık bir konu bu, fakat
00:32
but it's generally reckoned
that the average person --
that the average person --
8
20654
2538
tahminlere göre ortalama bir bireyin --
benim gibi --
00:35
that's me --
9
23216
1158
aklına günde
50 bin fikir gelebilir.
50 bin fikir gelebilir.
00:36
has about 50,000 thoughts a day.
10
24398
2534
00:38
Which is a lot,
11
26956
1158
Oldukça çok,
00:40
until you realize that 95 percent of them
12
28138
2826
ancak bunlardan yüzde 95'i
00:42
are the same ones you had the day before.
13
30988
2627
önceki gün düşündüklerinizin aynısı.
00:45
(Laughter)
14
33639
2203
(Gülüşmeler)
00:48
And a lot of mine are really boring, OK?
15
36647
2608
Ve benimkilerin birçoğu da cidden sıkıcı.
00:51
I think things like,
16
39279
1205
Benimkiler şöyle
00:52
"Oh! I know -- I must clean the floor.
17
40508
3085
"Ah! Yerleri silmeliyim.
Ah! Köpeği çıkarmayı unuttum."
00:55
Oh! I forgot to walk the dog."
18
43617
1732
00:57
My most popular:
19
45373
1282
En beğendiğim:
00:58
"Don't eat that cookie."
20
46679
1906
"Sakın o bisküviyi yeme."
01:00
(Laughter)
21
48609
1558
(Gülüşmeler)
01:02
So, 95 percent repetition.
22
50792
3136
Ve yüzde 95'lik kısmı hep tekrar.
01:06
That leaves us with just a five percent
window of opportunity each day
window of opportunity each day
23
54567
4317
İşte bu da bize her gün
farklı bir pencereden bakmak için
farklı bir pencereden bakmak için
01:10
to actually think something new.
24
58908
2949
yüzde beşlik bir oran bırakıyor.
01:14
And some of my new thoughts are useless.
25
62731
1942
Bazı yeni fikirler gereksizdir.
01:16
The other day I was watching
some sports on television,
some sports on television,
26
64697
2629
Geçen gün televizyonda
bir spor kanalına bakıyordum
bir spor kanalına bakıyordum
01:19
and I was trying to decide
why I just don't engage with it.
why I just don't engage with it.
27
67350
3726
ve neden bununla ilgilenmiyorum ki dedim.
01:23
Some of it I find curious.
28
71100
1263
Bazıları ilgimi çekti.
01:24
This is odd.
29
72387
1255
Biraz tuhaf gelse de.
01:25
(Laughter)
30
73983
1833
(Kahkaha)
01:28
Do you think it would be
worth being that flexible
worth being that flexible
31
76362
2403
Sizce sırf topuğunuzu
bu açıdan görebilmek için
bu açıdan görebilmek için
01:30
just to be able to see
your heel at that angle?
your heel at that angle?
32
78789
2252
bu esneklikte olmaya değer mi?
01:33
(Laughter)
33
81065
1870
(Kahkaha)
01:37
And here's the thing:
34
85511
1458
İşte burada olan şey:
01:38
I'm never going to be able
to relate to that,
to relate to that,
35
86993
2146
bu konuyla asla bağım olmayacak,
01:41
because I'm never going
to be able to do it, OK?
to be able to do it, OK?
36
89163
2280
çünkü ben bunu asla beceremem.
01:43
Well, not twice, anyway.
37
91467
1818
Yani, ikinci kez, neyse.
01:45
(Laughter)
38
93309
1628
(Kahkaha)
01:49
But I'll tell you the truth.
39
97133
1334
Size doğruyu söyleyeceğim.
01:50
The truth is I have never been
any good at sport, OK?
any good at sport, OK?
40
98491
2803
Asla hiçbir spor dalında başarılı
olamadım, tamam mı?
olamadım, tamam mı?
01:53
I've reached that wonderful age
when all my friends say,
when all my friends say,
41
101318
2677
Bütün arkadaşlarımın "Keşke 18 yaşımdaki
01:56
"Oh, I wish I was as fit
as I was when I was 18."
as I was when I was 18."
42
104019
3202
kadar fit olsam" dediği
o mükemmel yaşa eriştim.
o mükemmel yaşa eriştim.
01:59
And I always feel rather smug then.
43
107245
2141
Ve oldukça kendimi beğenmiş hissediyorum.
02:01
(Laughter)
44
109410
2237
(Kahkaha)
02:05
I'm exactly as fit as I was when I --
45
113051
2219
Şu an da o zaman olduğum kadar fitim.
02:07
(Laughter)
46
115294
2325
(Kahkaha)
02:09
(Applause)
47
117643
1492
(Alkış)
02:12
I couldn't run then. I'm certainly
not going to do it now.
not going to do it now.
48
120215
2814
O zamanlar koşamazdım.
Kesinlikle şimdi de koşmayacağım.
Kesinlikle şimdi de koşmayacağım.
02:15
(Laughter)
49
123053
1023
(Kahkaha)
02:16
So then I had my new idea:
50
124100
1557
Sonra aklıma yeni fikir geldi:
02:17
Why not engage people like me in sport?
51
125681
3078
Neden benim gibi insanları
sporla haşır neşir etmiyoruz?
sporla haşır neşir etmiyoruz?
02:20
I think what the world needs now
52
128783
1768
Bence dünyanın
şu an ihtiyacı olan şey
şu an ihtiyacı olan şey
02:22
is the Olympics for people
with zero athletic ability.
with zero athletic ability.
53
130575
3922
atletik kabiliyeti sıfır olan
insanlar için Olimpiyat yapmak.
insanlar için Olimpiyat yapmak.
02:26
(Laughter)
54
134521
1912
(Kahkaha)
02:28
Oh, it would be so much more fun.
55
136761
1643
Yani, çok daha eğlenceli olurdu.
02:30
We'd have three basic rules, OK?
56
138428
1610
Üç temel kural olurdu.
02:32
Obviously no drugs;
no corruption, no skills.
no corruption, no skills.
57
140062
3077
Uyuşturucu, yolsuzluk ve yetenek yasak.
02:35
(Laughter)
58
143163
1040
(Kahkaha)
02:36
It would be --
59
144227
1153
Aslında bu--
02:37
No, it's a terrible idea.
60
145404
2458
Hayır bu berbat bir fikir.
02:39
And I also know why I don't engage
with sport when I watch it on television.
with sport when I watch it on television.
61
147886
4152
Aslında izlerken de sporla
neden ilgilenmediğimi biliyorum.
neden ilgilenmediğimi biliyorum.
02:44
It's because probably 97 percent of it
is about men running
is about men running
62
152062
4587
Çünkü yüzde 97'si koşan,
02:48
and men kicking things,
63
156673
1526
bir şeyler tekmeleyen,
02:50
men trying to look
neatly packaged in Lycra.
neatly packaged in Lycra.
64
158223
2894
likra içinde düzgünce
paketlenmiş görünmeye çalışan adamlar.
paketlenmiş görünmeye çalışan adamlar.
02:53
There is --
65
161141
1159
Orada --
02:54
(Laughter)
66
162324
1498
(Kahkaha)
02:56
Not always successfully.
67
164406
1178
Hep başarılı değiller.
02:57
There is --
68
165608
1152
Orada --
02:58
(Laughter)
69
166784
1032
(Kahkaha)
02:59
There is so little
female sport on television,
female sport on television,
70
167840
4233
Televizyonda kadınların
etkin olduğu sporlar çok az,
etkin olduğu sporlar çok az,
03:04
that a young woman watching
might be forgiven for thinking,
might be forgiven for thinking,
71
172097
2881
genç bir kadının izleyip
03:07
and how can I put this nicely,
72
175002
1557
bunu nasıl kibarca söylesem,
03:08
that the male member
is the very lever you need
is the very lever you need
73
176583
2597
kadının kanepeden
kalkıp spor alanına giderken
kalkıp spor alanına giderken
03:11
to get yourself off the couch
and onto a sports ground.
and onto a sports ground.
74
179204
3605
ihtiyaç duyacağı tek kaldıraç
erkeğin ta kendisidir.
erkeğin ta kendisidir.
03:14
(Laughter)
75
182833
1929
(Kahkaha)
03:17
The inequalities in sport
are breathtaking.
are breathtaking.
76
185841
3965
Spordaki eşitsizlikler nefes kesici.
03:21
So this is what happens to me:
77
189830
1437
Bu nedenle şöyle bir şey oldu:
03:23
I have a brand new idea,
78
191291
1160
Yepyeni bir fikrim var
03:24
and immediately I come back to an old one.
79
192475
2718
ve anında eskisine geri döndüm.
03:27
The fact is, there is not now,
80
195217
2088
Gerçek şu ki, şu anda
03:29
nor has there ever been
in the whole of history,
in the whole of history,
81
197329
3423
ya da tarihte daha
önce, tek bir ülkenin bile
önce, tek bir ülkenin bile
03:32
a single country in the world
where women have equality with men.
where women have equality with men.
82
200776
5866
geçmişinde kadın erkek eşitliği yok.
03:38
Not one.
83
206666
1170
Bir tane bile.
03:39
196 countries,
84
207860
1687
196 tane ülke,
03:41
it hasn't happened
in the whole of evolution.
in the whole of evolution.
85
209571
2306
evrimin tamamında bile olmadı.
03:43
So, here is a picture of evolution.
86
211901
1970
İşte karşınızda evrimin resmi.
03:45
(Laughter)
87
213895
2515
(Kahkaha)
03:51
We women are not even in it!
88
219817
2008
Biz kadınlar işin içinde bile değiliz!
03:53
(Laughter)
89
221849
2736
(Kahkaha)
03:58
It's a wonder men have been able
to evolve quite so brilliantly.
to evolve quite so brilliantly.
90
226928
3730
Erkeklerin bu kadar parlak
bir şekilde evrilmesi şaşılacak şey.
bir şekilde evrilmesi şaşılacak şey.
04:02
So --
91
230682
1158
Yani --
04:03
(Laughter)
92
231864
1009
(Kahkaha)
04:04
It bugs me, and I know
I should do something about it.
I should do something about it.
93
232897
3726
Bana batıyor ve biliyorum ki
bu konuda bir şeyler yapmalıyım.
bu konuda bir şeyler yapmalıyım.
04:08
But I'm busy, OK?
94
236647
1588
Ama ben meşgulüm, tamam mı?
04:10
I have a full-on career,
95
238259
1172
Çok yoğun bir kariyerim,
04:11
I've got three kids,
I've got an elderly mom.
I've got an elderly mom.
96
239455
2140
üç çocuğum ve yaşlı bir annem var.
04:13
In fact, if I'm honest with you,
97
241619
1567
Doğrusu, dürüst olmam gerekirse
04:15
one of the reasons I came out here
98
243210
1643
buraya gelmemin bir nedeni de,TED
04:16
is because TED Talks said
I could have 15 minutes to myself,
I could have 15 minutes to myself,
99
244877
2850
Konuşmalarının,kendim için
15 dakikam olacağını söylemesi
15 dakikam olacağını söylemesi
04:19
and I never have that much time --
100
247751
1741
normalde hiç o kadar vaktim olmaz --
04:21
(Laughter)
101
249516
2369
(Kahkaha)
04:23
(Applause)
102
251909
3527
(Alkış)
04:29
So I'm busy.
103
257466
1150
Yani meşgulüm.
04:30
And anyway, I already had a go
at changing the world.
at changing the world.
104
258640
2537
Ve neyse, çoktan
dünyayı değiştirmeyi denedim.
dünyayı değiştirmeyi denedim.
04:33
Here's the thing, OK?
105
261201
1158
Olay şu, tamam mı?
04:34
Everybody has inside themselves
what I call an "activation button."
what I call an "activation button."
106
262383
3156
Herkes içinde bir "aktive
etme butonu" dediğim şeye sahip.
etme butonu" dediğim şeye sahip.
04:37
It's the button that gets
pressed when you think,
pressed when you think,
107
265563
2386
Bu buton şunu düşündüğünüzde çalışır:
04:39
"I must do something about this."
108
267973
1804
"Bunun hakkında bir şey yapmalıyım."
04:41
It gets pressed for all sorts of reasons.
109
269801
2222
Her türlü neden için basılabilir.
04:44
Maybe you face some kind of inequality,
110
272047
1906
Belki bir tür eşitsizlikle
04:45
or you've come across
an injustice of some kind,
an injustice of some kind,
111
273977
2276
ya da bir adaletsizlikle karşılaştınız,
04:48
sometimes an illness strikes,
112
276277
1541
bazen bir hastalık gelir,
04:49
or you're born in some way disadvantaged,
113
277842
2394
ya da dezavantajlı olarak doğmuşsunuzdur
04:52
or perhaps underprivileged.
114
280260
1817
veya belki de imkansızlıklarla.
04:54
So I was born gay, OK?
115
282101
1905
Ben ise eşcinsel olarak doğdum.
04:56
I've always known,
116
284030
1260
Her zaman biliyordum,
04:57
I don't think my family
were the least bit surprised.
were the least bit surprised.
117
285314
3038
ailemin de biraz bile
şaşırdığını düşünmüyorum.
şaşırdığını düşünmüyorum.
05:00
Here is a picture of me aged four.
118
288835
2759
Bu benim dört yaşında çekilmiş bir resmim.
05:04
I look cute,
119
292250
1151
Çok tatlı görünüyorum,
05:05
but inside I genuinely believed
that I looked like Clint Eastwood.
that I looked like Clint Eastwood.
120
293425
3151
ama içten içe Clint
Eastwood'a benzediğime inanıyordum.
Eastwood'a benzediğime inanıyordum.
05:08
(Laughter)
121
296600
3329
(Kahkaha)
05:15
So my activation button
was pressed when I had my kids --
was pressed when I had my kids --
122
303907
2958
Benim aktivasyon düğmeme
çocuklarım olduğunda basıldı --
çocuklarım olduğunda basıldı --
05:18
three wonderful kids,
born to my then-partner.
born to my then-partner.
123
306889
4006
o zamanki eşimden, üç harika çocuk.
05:22
Now here's the thing:
I work on television in Britain.
I work on television in Britain.
124
310919
2531
Şimdi durum bu:
İngiltere'de televizyoncuyum.
İngiltere'de televizyoncuyum.
05:25
By the time they were born,
I was already hosting my own shows
I was already hosting my own shows
125
313474
2941
Onlar doğduklarında ben çoktan
kendi programlarımı sunuyordum
kendi programlarımı sunuyordum
05:28
and working in the public eye.
126
316439
1432
ve toplumun gözü önündeydim.
05:29
I love what I do,
127
317895
1151
Yaptığım işi seviyordum,
05:31
but I love my kids more.
128
319070
2163
ama çocuklarımı daha çok seviyorum.
05:33
And I didn't want them
to grow up with a secret.
to grow up with a secret.
129
321714
3237
Onların bir sırla
büyümelerini istemedim.
büyümelerini istemedim.
05:36
1994, when my son, my youngest was born,
130
324975
3485
1994'te oğlum, en
küçük çocuğum, doğduğunda
küçük çocuğum, doğduğunda
05:40
there was not, as far as I was aware,
131
328484
2072
bildiğim kadarıyla İngiliz toplumunda
05:42
a single out, gay woman
in British public life.
in British public life.
132
330580
4558
bir tane bile açık, eşcinsel kadın yoktu.
05:47
I don't think secrets are a good thing.
133
335622
1904
Sırrın iyi bir şey
olduğunu düşünmüyorum.
olduğunu düşünmüyorum.
05:49
I think they are a cancer of the soul.
134
337550
1943
Ruhun kanseri
olduklarını düşünüyorum.
olduklarını düşünüyorum.
05:51
So I decided to come out.
135
339517
2152
Bu nedenle ortaya çıkmaya karar verdim.
05:54
Everybody warned me
that I would never work again,
that I would never work again,
136
342108
2374
Herkes beni bir daha
çalışamayacağım konusunda
çalışamayacağım konusunda
05:56
but I decided it was
absolutely worth the risk.
absolutely worth the risk.
137
344506
3556
uyardı, ama bu
riske değeceğine karar verdim.
riske değeceğine karar verdim.
06:00
Well, it was hell.
138
348578
1366
Açıkçası, cehennem gibiydi.
06:02
In Britain, we have a particularly vicious
section of the right-wing press,
section of the right-wing press,
139
350598
4566
İngiltere'de sağ görüşlü medyanın
oldukça acımasız bir bölümü var
oldukça acımasız bir bölümü var
06:07
and they went nuts.
140
355188
1563
ve adeta kafayı yediler.
06:08
And their hatred stirred up
the less stable elements of society,
the less stable elements of society,
141
356775
4431
Nefretleri toplumun
daha dengesiz kesimlerini kışkırttı
daha dengesiz kesimlerini kışkırttı
06:13
and we got death threats --
142
361230
1630
ve ölüm tehditleri aldık --
06:14
enough death threats
that I had to take the kids into hiding,
that I had to take the kids into hiding,
143
362884
2910
Çocuklarımı alıp saklanacak
kadar kötü ölüm tehditleriydi
kadar kötü ölüm tehditleriydi
06:17
and we had to have police protection.
144
365818
2610
ve hatta polis koruması bile aldık.
06:20
And I promise you there were
many moments in the still of the night
many moments in the still of the night
145
368766
4354
Geceleri hala,
yaptığım şey yüzünden
yaptığım şey yüzünden
06:25
when I was terrified by what I had done.
146
373144
3254
dehşete düştüğüm çok zamanlar oldu.
06:28
Eventually the dust settled.
147
376913
1544
En sonunda her şey sakinleşti.
06:30
Against all expectation
I carried on working,
I carried on working,
148
378481
3327
Beklenenin aksine ben
çalışmaya devam ettim
çalışmaya devam ettim
06:33
and my kids were and continue
to be absolutely fantastic.
to be absolutely fantastic.
149
381832
2668
ve çocuklarım oldukça
harika olmaya devam ettiler.
harika olmaya devam ettiler.
06:36
I remember when my son was six,
he had a friend over to play.
he had a friend over to play.
150
384524
2913
Hatırlıyorum, oğlum altı
yaşındayken arkadaşı oynamaya geldi.
yaşındayken arkadaşı oynamaya geldi.
06:39
They were in the next room;
I could hear them chatting.
I could hear them chatting.
151
387461
2593
Yan odadaydılar,
sohbetlerini duyabiliyordum.
sohbetlerini duyabiliyordum.
06:42
The friend said to my son,
"What's it like having two mums?"
"What's it like having two mums?"
152
390078
2833
Arkadaşı oğluma: "İki
annenin olması nasıl bir duygu?" dedi,
annenin olması nasıl bir duygu?" dedi,
06:44
I was a little anxious to hear,
so I leant in to hear and my son said,
so I leant in to hear and my son said,
153
392935
3294
cevabı duymaya istekliydim o
yüzden kulak misafiri oldum
yüzden kulak misafiri oldum
06:48
"It's fantastic,
because if one of them's sick,
because if one of them's sick,
154
396253
2222
ve oğlum dedi ki:
"Mükemmel bir şey çünkü biri
"Mükemmel bir şey çünkü biri
06:50
you've still got another one
to cook for you."
to cook for you."
155
398499
2164
hastalanınca sana
diğeri yemek yapabiliyor".
diğeri yemek yapabiliyor".
06:52
(Laughter)
156
400687
2577
(Kahkaha)
06:57
So my activation button
for gay equality was pressed,
for gay equality was pressed,
157
405422
3796
Böylece aktivasyon düğmeme,
eşcinsel birey eşitliği için basıldı
eşcinsel birey eşitliği için basıldı
07:01
and along with many, many others,
158
409242
2204
ve birçok insanla birlikte
07:03
I campaigned for years for gay rights,
159
411470
2421
yıllarca eşcinsel birey
hakları için mücadele ettim
hakları için mücadele ettim
07:05
and in particular, the right to marry
the person that I love.
the person that I love.
160
413915
3167
ve özellikle aşık olduğum
insanla evlenme hakkı için.
insanla evlenme hakkı için.
07:09
In the end, we succeeded.
161
417106
2080
Sonuç olarak başardık.
07:11
And in 2014, on the day
that the law was changed,
that the law was changed,
162
419210
3616
2014'te, yasanın değiştiği günde,
07:14
I married my wife,
who I love very much, indeed.
who I love very much, indeed.
163
422850
3146
gerçekten çok sevdiğim eşimle evlendim.
07:18
(Applause)
164
426020
3722
(Alkış)
07:22
We didn't do it in a quiet way --
we did it on the stage
we did it on the stage
165
430265
2659
Sessiz bir evlilik olmadı --
Londra'daki Royal Festival
Londra'daki Royal Festival
07:24
at the Royal Festival Hall in London.
166
432948
1857
Hall'un sahnesinde evlendik.
07:27
It was a great event.
167
435212
1155
Büyük bir etkinlikti.
07:28
The hall seats two-and-a-half
thousand people.
thousand people.
168
436391
2152
Salon iki bin beş yüz kişilikti.
07:30
We invited 150 family and friends,
then I let it be known to the public:
then I let it be known to the public:
169
438567
3573
Aileden ve arkadaşlarımızdan 150
kişi davet ettik. Sonra da halka duyurdum:
kişi davet ettik. Sonra da halka duyurdum:
07:34
anybody who wanted to come and celebrate,
please come and join us.
please come and join us.
170
442164
3213
gelip kutlamak isteyen
herkes lütfen gelip bize katılsın.
herkes lütfen gelip bize katılsın.
07:37
It would be free to anybody
who wanted to come.
who wanted to come.
171
445401
2225
Gelmek isteyen herkese bedava olacaktı.
07:39
Two-and-half thousand people turned up.
172
447650
2122
İki bin beş yüz kişi katıldı.
07:41
(Applause)
173
449796
3221
(Alkış)
07:46
Every kind of person you can imagine:
174
454192
1804
Hayal edebileceğiniz her tür insan:
07:48
gays, straights, rabbis,
nuns, married people,
nuns, married people,
175
456020
2600
eşcinseller, heteroseksüeller,
hahamlar, rahibeler,
hahamlar, rahibeler,
07:50
black, white -- the whole
of humanity was there.
of humanity was there.
176
458644
2555
evliler, siyahlar,
beyazlar -- tüm insanlık oradaydı.
beyazlar -- tüm insanlık oradaydı.
07:53
And I remember standing
on that stage thinking, "How fantastic.
on that stage thinking, "How fantastic.
177
461223
3674
Sahnede durup
düşünmüştüm: "Ne kadar şahane.
düşünmüştüm: "Ne kadar şahane.
07:57
Job done.
178
465310
1246
Görev tamamlandı.
07:58
Love triumphs.
179
466580
1363
Aşk kazandı.
07:59
Law changed."
180
467967
1412
Yasa değişti."
08:01
And I --
181
469403
1158
Ve ben --
08:02
(Applause)
182
470585
2719
(Alkış)
08:05
And I genuinely thought
my activation days were over, OK?
my activation days were over, OK?
183
473961
2687
Ve gerçekten aktive etme
günlerimin bittiğini düşündüm.
günlerimin bittiğini düşündüm.
08:08
So every year in that same hall,
184
476672
2413
Sonuç olarak, her sene, aynı salonda
08:11
I host a fantastic concert to celebrate
International Women's Day.
International Women's Day.
185
479109
4672
Uluslararası Kadınlar Gününü kutlamak için
harika bir konsere ev sahipliği yapıyorum.
harika bir konsere ev sahipliği yapıyorum.
08:15
We gather the world's only
all-female orchestra,
all-female orchestra,
186
483805
3174
Dünyada tüm üyeleri
kadın olan tek orkestrayı toplayıp
kadın olan tek orkestrayı toplayıp
08:19
we play fantastic music by forgotten
or overlooked women composers,
or overlooked women composers,
187
487003
3789
kadın bestekarların gözardı
edilmiş harika eserlerini çalıyoruz,
edilmiş harika eserlerini çalıyoruz,
08:22
we have amazing conductors --
188
490816
1412
harika idarecilerimiz var --
08:24
it's Marin Alsop there
from Baltimore conducting,
from Baltimore conducting,
189
492252
2294
Baltimore
idarecilerinden Marin Alsop orada,
idarecilerinden Marin Alsop orada,
08:26
Petula Clark singing --
190
494570
1162
Petula Clark söylüyor --
08:27
and I give a lecture on women's history.
191
495756
2680
ve ben kadınlar tarihi dersi veriyorum.
08:31
I love to gather inspirational stories
from the past and pass them on.
from the past and pass them on.
192
499020
3825
Geçmişten ilham verici
hikayeler derleyip aktarmayı seviyorum.
hikayeler derleyip aktarmayı seviyorum.
08:34
Too often, I think history's what I call
the Mount Rushmore model.
the Mount Rushmore model.
193
502869
3824
Sık sık tarihin, kendi deyişimle,
Rushmore Dağı modeli olduğunu düşünüyorum.
Rushmore Dağı modeli olduğunu düşünüyorum.
08:38
It looks majestic, but the women
have been entirely left out of it.
have been entirely left out of it.
194
506717
4387
Çok heybetli görünüyor ama
kadınlar tamamen dışarıda bırakılmış.
kadınlar tamamen dışarıda bırakılmış.
08:43
And I was giving a talk in 2015
about the suffragettes --
about the suffragettes --
195
511663
3431
Ve 2015'te seçmen kadınlar
hakkında konuşuyordum --
hakkında konuşuyordum --
08:47
I'm sure you know those magnificent
women who fought so hard
women who fought so hard
196
515118
3655
Eminim İngiltere'de kadınların
seçme hakları için mücadele eden
seçme hakları için mücadele eden
08:50
for the right for women
in Britain to vote.
in Britain to vote.
197
518797
3110
o muhteşem kadınları biliyorsunuz.
08:53
And their slogan was: "Deeds, not words."
198
521931
3335
"Sözler değil, icaatlar." sloganlarıydı.
08:57
And boy, they succeeded,
199
525290
1250
Ve başarılı oldular,
08:58
because women did indeed
get the vote in 1928.
get the vote in 1928.
200
526564
2880
çünkü kadınlar 1928'de
gerçekten oy hakkı kazandılar.
gerçekten oy hakkı kazandılar.
09:01
So I'm giving this talk about this,
201
529468
1754
İşte bu konuyla ilgili konuşuyordum
09:03
and as I'm talking, what I realized is:
202
531246
2596
ve şunu fark ettim:
09:05
this was not a history
lecture I was giving;
lecture I was giving;
203
533866
2312
bu bir tarih dersi değildi;
09:08
this was not something
where the job was done.
where the job was done.
204
536202
2492
bu işi tamamlayan bir şey de değildi.
09:11
This was something where
there was so much left to do.
there was so much left to do.
205
539099
3247
Bu daha yapılacak çok
fazla şeyin kaldığı bir şeydi.
fazla şeyin kaldığı bir şeydi.
09:14
Nowhere in the world, for example,
206
542370
1956
Dünyanın hiçbir yerinde
09:16
do women have equal representation
in positions of power.
in positions of power.
207
544350
3917
güçlü pozisyonlarda
kadınlar eşit temsilciye sahip değil.
kadınlar eşit temsilciye sahip değil.
09:20
OK, let's take a very quick look
at the top 100 companies
at the top 100 companies
208
548291
3238
Peki, hadi çabucak
2016 Londra Borsa'sındaki
2016 Londra Borsa'sındaki
09:23
in the London Stock Exchange in 2016.
209
551553
2667
ilk yüz şirkete göz atalım.
09:26
Top 100 companies:
How many women running them?
How many women running them?
210
554244
3494
İlk yüz şirket:
Kaç tanesini kadınlar yönetiyor?
Kaç tanesini kadınlar yönetiyor?
09:30
Seven. OK. Seven.
That's all right, I suppose.
That's all right, I suppose.
211
558191
2436
Yedi. Pekala. Yedi.
O kadarı iyidir. Sanırım.
O kadarı iyidir. Sanırım.
09:32
Until you realize that 17
are run by men called "John."
are run by men called "John."
212
560651
4761
On yedisini "John" isimli
adamların yönettiğini öğrenene kadar.
adamların yönettiğini öğrenene kadar.
09:37
(Laughter)
213
565436
4197
(Kahkaha)
09:49
There are more men called John
running FTSE 100 companies --
running FTSE 100 companies --
214
577321
3924
FTSE 100 şirketlerini yöneten "John'lar"
09:53
(Laughter)
215
581269
1890
(Kahkaha)
09:55
than there are women.
216
583183
1535
kadınlardan çok.
09:57
There are 14 run by men called "Dave."
217
585250
2220
"Dave" isimli adamların yönettiği 14 tane.
09:59
(Laughter)
218
587494
2444
(Kahkaha)
10:03
Now, I'm sure Dave and John
are doing a bang-up job.
are doing a bang-up job.
219
591060
2616
Eminim Dave ve John
harika işler yapıyorlardır.
harika işler yapıyorlardır.
10:05
(Laughter)
220
593700
1288
(Kahkaha)
10:07
OK. Why does it matter?
221
595012
1850
Peki. Bu neden önemli?
10:08
Well, it's that pesky business
of the gender pay gap.
of the gender pay gap.
222
596886
4299
Sorun, cinsiyetler
arasındaki maaş uçurumu.
arasındaki maaş uçurumu.
10:13
Nowhere in the world
do women earn the same as men.
do women earn the same as men.
223
601209
3913
Dünyanın hiçbir yerinde kadınlar
erkeklerle aynı miktarı kazanmıyor.
erkeklerle aynı miktarı kazanmıyor.
10:17
And that is never going to change
224
605146
1932
Ve bu hiçbir zaman değişmeyecek,
10:19
unless we have more women
at the top in the boardroom.
at the top in the boardroom.
225
607102
3623
tabi eğer yönetim
kurullarında daha fazla kadın olmazsa.
kurullarında daha fazla kadın olmazsa.
10:22
We have plenty of laws;
226
610749
1386
Bolca kanunumuz var:
10:24
the Equal Pay Act in Britain
was passed in 1975.
was passed in 1975.
227
612159
4053
Eşit Ücret Kanunu
İngiltere'de 1975'te yürürlüğe girdi.
İngiltere'de 1975'te yürürlüğe girdi.
10:28
Nevertheless, there are still
many, many women
many, many women
228
616563
2557
Buna rağmen, şu an hala bir sürü kadın
10:31
who, from early November
until the end of the year,
until the end of the year,
229
619144
3037
Kasımın başından yılın sonuna kadar,
10:34
by comparison to their male colleagues,
230
622205
2187
erkek iş arkadaşlarıyla
karşılaştırıldığında
karşılaştırıldığında
10:36
are effectively working for free.
231
624416
2772
bedavaya gayet
verimli bir şekilde çalışıyorlar.
verimli bir şekilde çalışıyorlar.
10:39
In fact, the World Economic
Forum estimates
Forum estimates
232
627640
2448
Hatta, Dünya Ekonomi
Forumu, kadınların sonunda eşit
Forumu, kadınların sonunda eşit
10:42
that women will finally
get equal pay in ...
get equal pay in ...
233
630112
2443
ücret alacağı yılı şöyle hesaplıyor ...
10:44
2133!
234
632938
1800
2133!
10:47
Yay!
235
635901
1652
Yaşasın!
10:49
(Laughter)
236
637577
2636
(Kahkaha)
10:55
That's a terrible figure.
237
643206
1442
Bu korkunç bir rakam.
10:56
And here's the thing:
238
644672
1220
Olay şu:
10:57
the day before I came out to give my talk,
239
645916
2092
konuşmamı yapmak
için gelmeden bir gün önce
için gelmeden bir gün önce
11:00
the World Economic Forum revised it.
240
648032
1752
Dünya Ekonomik Forumu revize etti.
11:01
So that's good, because
that's a terrible -- 2133.
that's a terrible -- 2133.
241
649808
2360
Bu iyi bir şey,
çünkü bu korkunç -- 2133.
çünkü bu korkunç -- 2133.
11:04
Do you know what they revised it to?
242
652192
1725
Nasıl değiştirdiler biliyor musunuz?
11:05
2186.
243
653941
1190
2186.
11:07
(Laughter)
244
655155
1543
(Kahkaha)
11:09
Yeah, another 53 years, OK?
245
657434
2409
Evet, 53 yıl daha, tamam mı?
11:12
We are not going to get equal pay
246
660365
2355
Biz eşit ücret alamayacağız,
11:14
in my grandchildren's
grandchildren's lives
grandchildren's lives
247
662744
3153
torunlarımın torunlarının zamanında bile,
11:17
under the current system.
248
665921
1382
mevcut sistemde.
11:19
And I have waited long enough.
249
667327
2857
Ve ben yeterince bekledim.
11:22
I've waited long enough
in my own business.
in my own business.
250
670208
2064
Kendi işimde yeterince bekledim.
11:24
In 2016 I became the very
first woman on British television
first woman on British television
251
672296
4014
2016'da İngiliz televizyonunda ana program
11:28
to host a prime-time panel show.
252
676334
2612
saatlerinde çıkan ilk kadın sunucu oldum.
11:30
Isn't that great? Wonderful, I'm thrilled.
253
678970
2036
Çok iyi değil mi?
Harika, çok heyecanlıyım.
Harika, çok heyecanlıyım.
11:33
But --
254
681030
1151
Ama --
11:34
(Applause)
255
682205
1293
(Kahkaha)
11:36
But 2016! The first!
256
684693
2156
Ama 2016! İlk!
11:38
Television's been around for 80 years!
257
686873
1962
Televizyon 80 senedir var!
11:40
(Laughter)
258
688859
1012
(Kahkaha)
11:41
It may be television's not so important,
259
689895
1948
Televizyon çok önemli olmayabilir,
11:43
but it's kind of symptomatic, isn't it?
260
691867
1943
ama bu bir nevi bulgu değil mi?
11:45
2016, the UN were looking
for a brand new ambassador
for a brand new ambassador
261
693834
4003
2016 yılı, BM yepyeni bir temsilci arıyor.
11:49
to represent women's empowerment
and gender equality,
and gender equality,
262
697861
2791
Kadın yetkinliğini ve
cinsiyet eşitliğini temsil etsin diye
cinsiyet eşitliğini temsil etsin diye
11:52
and who did they choose?
263
700676
1476
ve kimi şeçse beğenirsiniz?
11:54
Wonder Woman.
264
702522
1765
Wonder Woman.
11:56
Yes, they chose a cartoon, OK?
265
704311
3311
Evet bir çizgi roman karakteri.
11:59
(Laughter)
266
707646
1201
(Kahkaha)
12:01
Because no woman was up to the job.
267
709181
3538
Çünkü hiçbir kadın bu göreve yeltenmedi.
12:05
The representation of women
in positions of power is shockingly low.
in positions of power is shockingly low.
268
713718
4564
Kadınların güçlü pozisyonlarda
temsili şaşırtıcı derecede düşük.
temsili şaşırtıcı derecede düşük.
12:10
It's true in Congress, and it's certainly
true in the British Parliament.
true in the British Parliament.
269
718306
3477
Mecliste de böyle, İngiliz
parlamentosunda da kesinlikle böyle.
parlamentosunda da kesinlikle böyle.
12:13
In 2015, the number of men
elected to the Parliament that year
elected to the Parliament that year
270
721807
4391
2015'te Parlamentoya seçilen erkek sayısı,
12:18
was greater than the total number of women
271
726222
2881
o zamana kadar parlamentoya üye olmuş
12:21
who have ever been members of Parliament.
272
729127
3080
toplam kadın sayısından fazlaydı.
12:24
And why does it matter?
273
732231
1159
Bu neden mi önemli?
12:25
Here's the thing:
if they're not at the table --
if they're not at the table --
274
733414
2263
Olay şu:
Eğer kadınlar kanunların yapımına
Eğer kadınlar kanunların yapımına
12:27
literally, in Britain, at that table
helping to make the laws --
helping to make the laws --
275
735701
3096
yardım etmek için gerçek
anlamda masada değillerse --
anlamda masada değillerse --
12:30
do not be surprised if the female
perspective is overlooked.
perspective is overlooked.
276
738821
4523
kadın bakış açısı
gözardı edildiğinde şaşırmayın.
gözardı edildiğinde şaşırmayın.
12:35
It's a great role model for young people
to see a woman in charge.
to see a woman in charge.
277
743416
3332
Başta bir kadın görmek
gençler için çok iyi örnek oluşturur.
gençler için çok iyi örnek oluşturur.
12:38
In 2016, Britain got its second
female Prime Minister;
female Prime Minister;
278
746772
3089
2016'da İngiltere'nin
ikinci kadın başbakanı oldu;
ikinci kadın başbakanı oldu;
12:41
Theresa May came to power.
279
749885
1639
Theresa May başa geçti.
12:43
The day she came to power
she was challenged:
she was challenged:
280
751548
2204
Başa geçtiği gün
sadece bir şey yapması
sadece bir şey yapması
12:45
just do one thing.
281
753776
1194
için ona meydan okundu.
12:46
Do one thing in the first
100 days that you're in office
100 days that you're in office
282
754994
2988
Görevde olduğun ilk 100
gün içerisinde İngiltere'deki
gün içerisinde İngiltere'deki
12:50
to try and improve
lives for women in Britain.
lives for women in Britain.
283
758006
2941
kadınların yaşam
standartlarını geliştirecek bir şey yap.
standartlarını geliştirecek bir şey yap.
12:52
And what did she do? Nothing.
284
760971
1997
Ve ne mi yaptı? Hiçbir şey.
12:55
Nothing.
285
763134
1159
Hiçbir şey.
12:56
Because she's much too busy
cleaning up the mess the boys made.
cleaning up the mess the boys made.
286
764317
3565
Çünkü erkeklerin bıraktığı
dağınıklığı toplamakla meşguldü.
dağınıklığı toplamakla meşguldü.
13:00
Even having a female leader,
287
768492
1873
Kadın bir lidere sahip olsak bile,
13:02
they always find something better to do
288
770389
2994
hepsi sinir bozucu eşitsizlik sorununu
13:05
than to sort out the pesky
issue of inequality.
issue of inequality.
289
773407
3287
düzeltmekten daha iyi şeyler buldular.
13:08
So I keep talking about equality
like it matters. Does it?
like it matters. Does it?
290
776718
2842
Ben de eşitsizlik hakkında,
önemliymiş gibi konuşuyorum.
önemliymiş gibi konuşuyorum.
13:11
Well, let's take a very quick look
at the STEM industries, OK?
at the STEM industries, OK?
291
779584
3297
Pekala, hemen
STEM endüstrilerine bakalım.
STEM endüstrilerine bakalım.
13:14
So science, technology,
engineering and mathematics.
engineering and mathematics.
292
782905
2567
Yani bilim, teknoloji,
mühendislik ve matematik.
mühendislik ve matematik.
13:17
Pretty much important in every
single aspect of our daily lives.
single aspect of our daily lives.
293
785496
4617
Aşağı yukarı günlük
hayatımızın her alanında önemliler.
hayatımızın her alanında önemliler.
13:22
There is the thickest and most incredibly
well-documented glass ceiling
well-documented glass ceiling
294
790137
6304
STEM endüstrilerinde oldukça
kalın ve titizlikle belgelenmiş bir
kalın ve titizlikle belgelenmiş bir
13:28
in the STEM industries.
295
796465
1550
cam tavan var.
13:30
What if the cure for cancer
296
798504
1984
Ya kanserin tedavisi
13:32
or the answer the global warming
297
800512
1601
ya da küresel ısınmanın cevabı
13:34
lies in the head of a young female
scientist who fails to progress?
scientist who fails to progress?
298
802137
4945
ilerlemeyi başaramayan genç
bir bilim kadınının kafasındaysa?
bir bilim kadınının kafasındaysa?
13:39
So I thought all these things,
299
807721
2832
Dolayısıyla bütün bunları düşündüm
13:42
and I knew I had to do "Deeds, not words."
300
810577
4926
ve biliyordum ki
"Sözler değil, icraatlar" oluşturmalıydım.
"Sözler değil, icraatlar" oluşturmalıydım.
13:47
And I spoke to my wonderful friend,
301
815968
1971
Müthiş arkadaşımla konuştum:
13:49
brilliant journalist
Catherine Mayer in Britain,
Catherine Mayer in Britain,
302
817963
2727
İngiltere'de harika bir
gazeteci olan Catherine Mayer
gazeteci olan Catherine Mayer
13:52
and we rather foolishly --
303
820714
1450
ve biz de bayağı akılsızca --
13:54
and I suspect there was wine involved --
304
822188
3202
ve işin içine şarap da girmişti sanırım --
13:57
(Laughter)
305
825414
1754
(Kahkaha)
13:59
We decided to found
a brand new political party.
a brand new political party.
306
827192
3645
Yepyeni bir siyasi
parti kurmaya karar verdik.
parti kurmaya karar verdik.
14:02
Because here's the critical thing:
307
830861
1626
Çünkü kritik olan şey şuydu:
14:04
the one place women and men
are absolutely equal is at the ballot box.
are absolutely equal is at the ballot box.
308
832511
4898
kadın ve erkeğin eşit
olduğu tek yer oy sandığıydı.
olduğu tek yer oy sandığıydı.
14:09
We had no idea what we were doing,
309
837804
1621
Ne yaptığımızı bilmiyorduk,
14:11
we didn't know how complicated
it was to start a political party.
it was to start a political party.
310
839449
3098
siyasi parti kurmanın ne
kadar karışık olacağını düşünmemiştik.
kadar karışık olacağını düşünmemiştik.
14:14
I thought, "It can't be that difficult,
men have been doing it for years."
men have been doing it for years."
311
842571
3535
"O kadar zor olamaz, erkekler
yıllardır yapıyor." diye düşündüm.
yıllardır yapıyor." diye düşündüm.
14:18
(Laughter)
312
846130
2157
(Kahkaha)
14:20
So we started by calling it
"The Women's Equality Party."
"The Women's Equality Party."
313
848311
5286
Böylece adını "Kadınların
Eşitliği Partisi" koymakla başladık.
Eşitliği Partisi" koymakla başladık.
14:26
And straightaway people said to me,
314
854143
1701
İnsanlar anında bana sordu:
14:27
"Why did you call it that?"
315
855868
1454
"Adı neden bu?"
14:29
I said, "I don't know,
I just thought we'd be clear."
I just thought we'd be clear."
316
857840
3082
Dedim ki "Bilmiyorum, açık
olmamız gerektiğini düşündük."
olmamız gerektiğini düşündük."
14:32
(Laughter)
317
860946
2516
(Kahkaha)
14:39
I didn't want what we were doing
to be a secret, you know? I just --
to be a secret, you know? I just --
318
867878
3429
Bilirsiniz yaptığımızın
gizli olmasını istemedik. Ben sadece --
gizli olmasını istemedik. Ben sadece --
14:43
(Laughter)
319
871331
1293
(Kahkaha)
14:44
Some people said, "You can't call it that!
It's much too feminist!"
It's much too feminist!"
320
872648
3226
Bazıları dedi ki: "Öyle
diyemezsiniz! Bu çok feminist bir isim!"
diyemezsiniz! Bu çok feminist bir isim!"
14:47
Ooh! Scary word! Ahh!
321
875898
1828
Ah! Korkunç kelime! Ah!
14:50
I can't tell you how many times
I've heard somebody say,
I've heard somebody say,
322
878149
3107
Bir insanın şunu dediğini
kaç kere duyduğumu size anlatamam:
kaç kere duyduğumu size anlatamam:
14:53
"I'm not a feminist, but ..."
323
881280
2174
"Feminist değilim, ama..."
14:55
And I always think
if there's a "but" in the sentence,
if there's a "but" in the sentence,
324
883829
2611
Her zaman düşündüm ki,
cümlede bir "ama" varsa,
cümlede bir "ama" varsa,
14:58
it can't all be roses in the garden.
325
886464
1769
her şey toz pembe olamaz.
15:00
And then I started getting asked
the hilarious question,
the hilarious question,
326
888611
2650
Daha sonra şu komik
soruyu sormaya başladılar:
soruyu sormaya başladılar:
15:03
"Are you all going to burn your bras?"
327
891285
1914
"Hep beraber
sütyenlerinizi mi yakacaksınız?"
sütyenlerinizi mi yakacaksınız?"
15:05
Yes! Because bras are famously
made of flammable material.
made of flammable material.
328
893966
3615
Evet! Çünkü sütyenler
yanıcı maddelerden yapılmış.
yanıcı maddelerden yapılmış.
15:09
(Laughter)
329
897605
1754
(Kahkaha)
15:12
That's why all women spark when they walk.
330
900032
2818
Bu nedenle tüm
kadınlar yürürken kıvılcım saçıyor.
kadınlar yürürken kıvılcım saçıyor.
15:14
(Laughter)
331
902874
1729
(Kahkaha)
15:19
Here's quick history sidebar for you:
332
907738
3300
Alın size hızlı bir tarih bilgisi:
15:23
no woman ever burnt her bra in the '60s.
333
911062
2535
60'larda hiçbir kadın sütyenini yakmadı.
15:25
It's a story made up by a journalist.
334
913621
1822
O gazetecilerin uydurduğu bir hikaye.
15:27
Thank goodness journalism
has improved since then.
has improved since then.
335
915467
2625
Neyse ki gazetecilik
o zamandan beri gelişti.
o zamandan beri gelişti.
15:30
So --
336
918116
1155
Yani --
15:31
(Laughter)
337
919295
1358
(Kahkaha)
15:33
I announced what we were going
to do in a broadcast interview,
to do in a broadcast interview,
338
921018
2918
Bu yapacağımızı yayınlanan
bir röportajda duyurdum ve
bir röportajda duyurdum ve
15:35
and straightaway,
the emails started coming.
the emails started coming.
339
923960
2102
anında e-postalar gelmeye başladı.
15:38
First hundreds,
then thousands and thousands,
then thousands and thousands,
340
926086
2243
Önce yüzlerce,
sonra binlerce ve binlerce,
sonra binlerce ve binlerce,
15:40
from every age group: from the very young
to women in their '90s,
to women in their '90s,
341
928353
3800
bütün yaş gruplarından:
çok genç kadınlardan, 90 yaşındakilere,
çok genç kadınlardan, 90 yaşındakilere,
15:44
to hundreds of wonderful men.
342
932177
1382
yüzlerce harika erkeğe kadar.
15:45
People wrote and said,
"Please, can I help?
"Please, can I help?
343
933583
2012
İnsanlar yazdılar
ve söylediler: "Lütfen
ve söylediler: "Lütfen
15:47
Please, can I visit you
at party headquarters?"
at party headquarters?"
344
935619
2216
yardım edebilir miyim? Merkezinize
15:49
We didn't have a headquarters --
we didn't have a party!
we didn't have a party!
345
937859
2668
gelebilir miyim?"
Merkezimiz yoktu -- partimiz de yoktu!
Merkezimiz yoktu -- partimiz de yoktu!
15:52
We didn't have anything.
346
940551
1198
Hiçbir şeyimiz yoktu.
15:53
All we had was a wonderful,
tight group of fabulous friends
tight group of fabulous friends
347
941773
3899
Sahip olduğumuz tek şey
harika yakın arkadaş grubumuzdu
harika yakın arkadaş grubumuzdu
15:57
trying to answer emails
pretty much 24-7 in our pajamas.
pretty much 24-7 in our pajamas.
348
945696
4685
ve 7/24 pijamalarımızla
e-posta cevaplamaya çalışıyorduk.
e-posta cevaplamaya çalışıyorduk.
16:03
We were all busy.
349
951091
1151
Hepimiz meşguldük.
16:04
Many of us had careers,
many of us had children,
many of us had children,
350
952266
2286
Çoğumuzun kariyeri, çocukları vardı
16:06
but we did what women do,
and we shared the work.
and we shared the work.
351
954576
2735
ama biz kadınların yaptığını
yaptık, iş yükünü paylaştık.
yaptık, iş yükünü paylaştık.
16:09
And almost instantly, we agreed
on certain fundamental things.
on certain fundamental things.
352
957335
3438
Neredeyse anında,
belirli temel konuları kesinleştirdik.
belirli temel konuları kesinleştirdik.
16:12
First thing: we want to be
the only political party in the world
the only political party in the world
353
960797
3492
İlki: biz dünya üzerindeki
amacı artık var olmamak olan
amacı artık var olmamak olan
16:16
whose main aim was
to no longer need to exist.
to no longer need to exist.
354
964313
2705
ilk parti olmak istiyorduk.
16:19
That's a fantastic idea.
355
967042
1805
Bu olağanüstü bir fikirdi.
16:20
We wanted to be the only political party
with no particular political leaning.
with no particular political leaning.
356
968871
3830
Belli bir siyasal eğilimi olmayan
tek siyasi parti olmak istiyorduk.
tek siyasi parti olmak istiyorduk.
16:24
We wanted people from the left,
from the right, from the middle,
from the right, from the middle,
357
972725
3097
Sağdan, soldan,
ortadan herkesi istiyorduk,
ortadan herkesi istiyorduk,
16:27
every age group.
358
975846
1152
her yaş grubundan.
16:29
Because the whole point
was to work with a simple agenda:
was to work with a simple agenda:
359
977022
2815
Çünkü tüm amacımız,
basit bir gündemle çalışmaktı:
basit bir gündemle çalışmaktı:
16:31
let's get equality
in every aspect of our lives,
in every aspect of our lives,
360
979861
3219
eşitliği hayatımızın her alanına taşımak
16:35
and when we're finished,
361
983104
1156
ve işimiz bittiğinde
16:36
let's go home and get
the other chores done.
the other chores done.
362
984284
2235
eve gidip günlük işleri halletmek.
16:38
(Laughter)
363
986543
1082
(Kahkaha)
16:39
And we wanted to change
how politics is conducted.
how politics is conducted.
364
987649
2407
Siyasetin idare şeklini
değiştirmek istiyorduk.
değiştirmek istiyorduk.
16:42
I don't know if you have this,
365
990080
1483
Sizde var mı bilmiyorum ama,
16:43
but in Britain we have
two major political parties.
two major political parties.
366
991587
2437
İngiltere'de iki ana siyasi parti var.
16:46
They're the dinosaurs of politics.
367
994048
1648
Bunlar siyasetin dinazorları.
16:47
And how they speak to each other
is shameful and poisonous.
is shameful and poisonous.
368
995720
3538
Birbirleriyle konuşma
şekilleri utanç verici ve zehirli.
şekilleri utanç verici ve zehirli.
16:51
I'm sure you've never had
that kind of name-calling --
that kind of name-calling --
369
999735
2618
Eminim hiç o tür isim
takmalar olmamıştır sizde --
takmalar olmamıştır sizde --
16:54
(Laughter)
370
1002377
1345
(Kahkaha)
16:56
And lying here.
371
1004546
1617
Yalan söylüyorum.
16:59
Wouldn't it be great
if just one politician said,
if just one politician said,
372
1007067
2369
Sadece bir politikacı
şunu dese müthiş olmaz mı,
şunu dese müthiş olmaz mı,
17:01
"Do you know, my opponent has a point.
373
1009460
1895
"Biliyor musunuz? Rakibim haklı.
17:03
Let's see if we can't work together
and get the job done."
and get the job done."
374
1011379
3399
Bakalım birlikte çalışıp
bu işi halledebilecek miyiz."
bu işi halledebilecek miyiz."
17:06
(Applause)
375
1014802
4517
(Alkış)
17:13
And let's get more women
into politics, OK?
into politics, OK?
376
1021163
2413
Hadi siyasete daha
fazla kadın kazandıralım.
fazla kadın kazandıralım.
17:15
Let's immediately get
more women into politics
more women into politics
377
1023600
2174
Hadi hemen kadınları siyasete sokalım,
17:17
by being the only political party
to offer free childcare to our candidates,
to offer free childcare to our candidates,
378
1025798
3686
adaylarına çocuk bakımı sağlayan
tek parti olarak kadınların evden çıkıp
tek parti olarak kadınların evden çıkıp
17:21
so they can get out of the house
and start campaigning.
and start campaigning.
379
1029508
2673
mücadele etmesine vesile olalım.
17:24
(Applause)
380
1032205
2256
(Alkış)
17:27
Within 10 months,
381
1035596
2426
10 ay içerisinde,
17:30
we had more than 70 branches
of our party across the UK.
of our party across the UK.
382
1038046
3948
Birleşik Krallık'ta partimizde
70den fazla dala sahip olduk.
70den fazla dala sahip olduk.
17:34
We stood candidates for election
in London, Scotland and Wales
in London, Scotland and Wales
383
1042018
3159
Adayları Londra, İskoçya
ve Galler'de seçime tabi tuttuk,
ve Galler'de seçime tabi tuttuk,
17:37
in May 2016.
384
1045201
1564
Mayıs 2016'da.
17:38
One in 20 people voted
for our candidate for London Mayor.
for our candidate for London Mayor.
385
1046789
3545
Her 20 kişiden biri Londra Belediye
başkanlığı için adayımıza oy verdi.
başkanlığı için adayımıza oy verdi.
17:42
And when the men in the race
saw how many votes we were attracting,
saw how many votes we were attracting,
386
1050358
5193
Yarıştaki erkekler ne kadar
fazla oy toplandığını görünce,
fazla oy toplandığını görünce,
17:47
wonder of wonders,
387
1055575
1174
mucizelerin mucizesi,
17:48
they began to talk about the need
to tackle gender equality.
to tackle gender equality.
388
1056773
4330
cinsiyet eşitliğinin
gerekliliğinden bahsetmeye başladılar.
gerekliliğinden bahsetmeye başladılar.
17:53
(Applause)
389
1061127
3060
(Alkış)
17:59
You know, I've been promised
change since I was a child.
change since I was a child.
390
1067588
2648
Bana çocukluğumdan
beri değişim vaat edildi.
beri değişim vaat edildi.
18:02
It was always coming:
391
1070260
1057
Her zaman geliyordu:
18:03
women were going to stand
shoulder to shoulder with men.
shoulder to shoulder with men.
392
1071341
2698
Kadınlar erkeklerle
omuz omuza olacaktı.
omuz omuza olacaktı.
18:06
All I got were empty promises
and disappointment --
and disappointment --
393
1074063
2483
Sonuç hep boş
vaatler ve hayal kırıklığı --
vaatler ve hayal kırıklığı --
18:08
enough disappointment
to found a political party.
to found a political party.
394
1076570
3370
bir siyasi parti
başlatacak kadar çok hayal kırıklığı.
başlatacak kadar çok hayal kırıklığı.
18:11
But here is my new idea for today --
this is my five percent, OK?
this is my five percent, OK?
395
1079964
3106
Fakat bugün için yeni fikrim şu--
Bu benim yüzde beşim, tamam mı?
Bu benim yüzde beşim, tamam mı?
18:15
And this one is really good.
396
1083094
1599
Ve bu gerçekten baya iyi.
18:16
The fact is, this is not enough.
397
1084717
2746
Gerçek şu ki, bu yeterli değil.
18:19
It is not enough to found one political
party for equality in a single country.
party for equality in a single country.
398
1087487
5062
Sadece bir ülkede tek
bir siyasi parti kurmak yeterli değil.
bir siyasi parti kurmak yeterli değil.
18:24
What we need is a seismic change
in the global political landscape.
in the global political landscape.
399
1092573
4547
İhtiyacımız olan, küresel siyasi
görünümde sismik bir değişim.
görünümde sismik bir değişim.
18:29
And the wonderful thing
about the model we have created
about the model we have created
400
1097144
2694
Tasarladığımız modelin güzelliği ise
18:31
is that it would work anywhere.
401
1099862
1875
her yerde işe yarayabilir olması.
18:33
It would work in America,
402
1101761
1660
Amerika'da işe yarar,
18:35
it would work in Australia,
it would work in India.
it would work in India.
403
1103445
2394
Avusturalya'da işe
yarar, Hindistan'da işe yarar.
yarar, Hindistan'da işe yarar.
18:37
It's like we've made the perfect recipe:
anybody can cook it,
anybody can cook it,
404
1105863
2907
Mükemmel bir tarif üretmiş
gibiyiz: herkes bunu pişirebilir
gibiyiz: herkes bunu pişirebilir
18:40
and it's good for everybody.
405
1108794
1396
ve bu herkes için iyi.
18:42
And we want to give it away.
406
1110214
1623
Bunu paylaşmak istiyoruz.
18:43
If you want to know what we did,
we're giving it away.
we're giving it away.
407
1111861
2718
Eğer ne yaptığımızı bilmek
istiyorsanız biz dağıtıyoruz.
istiyorsanız biz dağıtıyoruz.
18:46
Can you imagine if we could mobilize
millions of women across the world
millions of women across the world
408
1114603
5614
Dünyadaki milyonlarca kadını
geleneksel siyasi tartışmalara "Yeter!"
geleneksel siyasi tartışmalara "Yeter!"
18:52
to say, "That's enough!"
to the traditional battles of politics?
to the traditional battles of politics?
409
1120241
3318
demeleri için harekete
geçirdiğimizi düşünebiliyor musunuz?
geçirdiğimizi düşünebiliyor musunuz?
18:55
To say, "Stop the bickering,
let's get the work done."
let's get the work done."
410
1123583
3034
"Birbirinizi yemeyi bırakın,
işimizi yapalım." demek için.
işimizi yapalım." demek için.
18:58
We could literally change the world.
411
1126641
3307
Gerçekten de dünyayı değiştirebiliriz.
19:01
And I want that.
412
1129972
1417
Ve ben bunu istiyorum.
19:03
(Applause)
413
1131413
3412
(Alkış)
19:08
I want ...
414
1136707
1373
İstiyorum ki ...
19:10
(Applause)
415
1138104
1451
(Alkış)
19:12
I want that for our daughters,
416
1140044
2470
Bunu kızlarımız için,
19:14
and I want it for our sons.
417
1142538
1503
oğullarımız için istiyorum.
19:16
Because the fact is:
equality is better for everyone.
equality is better for everyone.
418
1144065
4392
Çünkü gerçek şu:
eşitlik herkes için daha iyi.
eşitlik herkes için daha iyi.
19:20
Come on people, let's activate!
Let's change the world!
Let's change the world!
419
1148481
2931
Hadi millet, aktive edelim!
Hadi dünyayı değiştirelim!
Hadi dünyayı değiştirelim!
19:23
I know we can do it, and it wants doing!
420
1151436
2856
Yapabileceğimizi biliyorum,
dünya bunun yapılmasını istiyor!
dünya bunun yapılmasını istiyor!
19:26
(Applause)
421
1154316
4499
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Sandi Toksvig - Broadcast personality, politician, authorLong revered in the UK for her wit and candor, Sandi Toksvig is now lending her familiar voice to a greater cause -- equality for women.
Why you should listen
Sandi Toksvig OBE is an award-winning writer, broadcaster and performer. She was born in Copenhagen, Denmark but grew up traveling the world with her family as they followed the work of her father, Claus Toksvig, Danish television's most famous foreign correspondent. Toksvig gave her own first television interview when she was six. After graduating with a first class degree from Cambridge University she began her acting career first at Nottingham Playhouse and then the Open Air Theatre in Regent's Park.
Toksvig's first experience of live television was when she hosted and co-wrote the children's Saturday morning show "No 73," which she did for six years. Other TV followed including the improvisation show, "Whose Line is it Anyway?" and six years as team captain on "Call My Bluff." Toksvig is the new host of the BBC's entertainment show QI and is currently recording the eighth season hosting the game show "15-1" for Channel 4. She has also had recent acting cameos in "Call the Midwife" and "Up the Women." Toksvig is well known on BBC Radio 4 for her appearances on "I'm Sorry I Haven't a Clue" as well as hosting "Excess Baggage" and the News Quiz.
Toksvig has also produced television. The current Playhouse Presents strand on Sky Arts was conceived by her and she produced and wrote much of the content for the first three years.
Toksvig has written over twenty books including fact and fiction for both children and adults. Her stage play, Bully Boy, was the opening production of London's newest theatre, the St James. The piece also had a successful run in Copenhagen. Her latest novel The End of the Sky, set on the Oregon Trail in 1847, will be published in 2017. It's a sequel to her last novel A Slice of the Moon about the Irish potato famine. Her new comedy play Silver Linings deals with society's attitudes to older women. It will open at the Rose Theatre in February 2017 before going on tour. Toksvig has written a column for Good Housekeeping magazine for twenty years.
In March 2015, along with journalist Catherine Mayer, Toksvig co-founded Britain's newest political party, The Women’s Equality Party (WEP), which in one year of existence now has over 70 branches across the UK. WEP stood candidates in the London, Welsh and Scottish elections of May 2016.
Toksvig has many honorary degrees. She is the President of the Women of the Year Lunch, Chancellor of the University of Portsmouth and in 2014 she was made an Officer of the British Empire by the Queen.
Sandi Toksvig | Speaker | TED.com