ABOUT THE SPEAKER
Cady Coleman - Astronaut
Cady Coleman draws from her time at NASA and her missions on the International Space Station to share insights about team building, leadership and innovation.

Why you should listen

Cady Coleman is a scientist, wife, mother, pilot, musician, retired NASA Astronaut and a veteran of two Space Shuttle missions and a six-month trip aboard the International Space Station (ISS). Passionate about sharing her experiences aboard the ISS, Coleman delivered the introductory talk for TED2011 from space.

Coleman currently serves as University Explorer at Arizona State University and as a consultant for a wide range of space-related projects. Her first Space Shuttle mission set the stage for astronauts to conduct pioneering research aboard the ISS in materials science, biotechnology, combustion science and fluid physics. Launching the Chandra X-Ray Observatory was the focus of her second mission, making it possible for scientists everywhere to learn about black holes and dark matter. During her space station expedition, Coleman was the Lead Robotics and Lead Science officer, performing hundreds of science experiments and the second-ever robotic capture of a supply ship from the station. During her ISS mission, she and her crew coached actress Sandra Bullock in preparation for Bullock's role in the movie Gravity.  

On the ground at NASA, Coleman served in a variety of roles within the Astronaut Office, including Chief of Robotics, lead for tile repair efforts after the Columbia accident, and, most notably, the lead astronaut for the integration of supply ships. She paved the way for commercial spaceflight collaborations that are now commonplace. 

Before retiring from NASA, Coleman led open-innovation and public-private partnership efforts for the Office of the Chief Technologist at NASA Headquarters. As a volunteer test subject for the US Air Force centrifuge program, she set several human endurance/tolerance records while performing physiological and new equipment studies.

In addition to her role as University Explorer at ASU, Coleman is a research affiliate at the MIT Media Lab. She serves on several boards, including the Smithsonian National Museum of Natural History, Earthrise Alliance, Dent the Future, Skycatch and Greenfield Community College.

Coleman earned a BS in chemistry from MIT in 1983 and a Ph.D. from the University of Massachusetts in 1991. She is married to glass artist Josh Simpson, has two sons, Josiah and Jamey, and calls Shelburne Falls, Massachusetts her home. In their spare time, Coleman and Josh share a love of flying, diving and the exploration of new worlds right here on earth.

More profile about the speaker
Cady Coleman | Speaker | TED.com
TED2019

Cady Coleman: What it's like to live on the International Space Station

Cady Coleman: Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yaşamak nasıl bir his

Filmed:
309,672 views

Bu kısa ve güldüren konuşmada astronot Cady Coleman bizi Uluslararası Uzay İstasyonu'na götürüyor: bilimin sınırlarını aşan deneyler geçirerek altı ay geçirdiği yere. İşe uçarak gitmenin, yer çekimi olmadan uyumanın ve saatte 28 bin km hızla giderek hayatınızı sürdürmenin nasıl bir duygu olduğunu dinleyin. Coleman'a göre ''Uzay istasyonu, görev ve büyünün buluştuğu yer.''
- Astronaut
Cady Coleman draws from her time at NASA and her missions on the International Space Station to share insights about team building, leadership and innovation. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm an astronautastronot.
0
730
1412
Ben bir astronotum.
00:14
I flewuçtu on the spaceuzay shuttleservis aracı twiceiki defa,
1
2659
2261
İki kez uzay taşıma aracında uçtum
00:16
and I livedyaşamış on the InternationalUluslararası
SpaceUzay Stationİstasyonu for almostneredeyse sixaltı monthsay.
2
4944
4327
ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nda
yaklaşık altı ay geçirdim.
00:21
People oftensık sık asksormak me the sameaynı questionsoru,
whichhangi is, "What's it like in spaceuzay?"
3
9295
5737
İnsanlar genellikle aynı şeyi soruyorlar,
''Uzayda yasam nasıl?''
00:27
as if it was a secretgizli.
4
15056
1779
Bu bir sırmış gibi.
00:28
SpaceUzay belongsaittir to all of us,
5
16859
2257
Uzay hepimize ait.
00:31
and I'd like to help you understandanlama why
it's a placeyer that is magicsihirli for all of us.
6
19140
6725
Ben de sizlere bunun neden hepimiz için
sihirli bir yer olduğunu anlatacağım.
00:38
The day after my 50thinci birthdaydoğum günü,
7
26402
3240
50. yaş günümden sonraki gün
00:41
I climbedtırmandı aboardGemide Yaşam a RussianRusça capsulekapsül,
8
29666
3498
bir Rus kapsülünde yerimi aldım,
00:45
in RussiaRusya,
9
33188
1373
Rusya'da
00:46
and launchedbaşlattı into spaceuzay.
10
34585
2113
ve uzaya kalkış yaptık.
00:49
LaunchingBaşlatma is the mostçoğu
dangeroustehlikeli thing that we do,
11
37110
3396
Kalkış, yaptığımız en tehlikeli şey
00:52
and it's alsoAyrıca the mostçoğu thrillingheyecan verici.
12
40530
1875
en korkutucu şey aynı zamanda.
00:55
ThreeÜç, two, one ... liftoffkalkış!
13
43214
3587
Üç, iki, bir... kalkış!
00:58
I feltkeçe everyher singletek bitbit of the controlledkontrollü
furyöfke of those rocketroket enginesmotorlar
14
46825
5162
Dünya'dan bizi uzaklaştırırken
o roket motorlarının kontrollü öfkesini
iliklerime kadar hissettim.
01:04
as they blastedAllah'ın belası us off the EarthDünya.
15
52011
2763
01:07
We wentgitti fasterDaha hızlı and fasterDaha hızlı and fasterDaha hızlı,
16
55260
2912
Giderek daha da hızlandık,
01:10
untila kadar, after eightsekiz and a halfyarım minutesdakika,
on purposeamaç, those enginesmotorlar stop --
17
58196
5151
ta ki sekiz buçuk dakika sonra
motorlar kasten durana kadar --
01:15
kabunkkabunk! --
18
63979
1225
ve ta ta!
01:17
and we are weightlessağırlıksız.
19
65228
2158
Artık ağırlığımız yoktu.
01:19
And the missionmisyon and the magicsihirli beginbaşla.
20
67410
3396
Görev ve sihir başladı.
01:23
DmitryDmitry and PaoloPaolo and I
are circlingçember the EarthDünya
21
71174
3342
Dmitry, Paolo ve ben
küçücük uzay aracımızda
01:26
in our tinyminik spacecraftuzay aracı,
22
74540
1825
Dünya'nın etrafında dönüyor,
01:28
approachingyaklaşıyor the spaceuzay stationistasyon carefullydikkatlice.
23
76389
2484
uzay istasyonuna dikkatlice yaklaşıyorduk.
01:31
It's an intricatekarmaşık dancedans
at 17,500 milesmil an hoursaat
24
79309
4338
Bu aslında saatte 28 bin km hızla
gerçekleşen bir dans,
01:35
betweenarasında our capsulekapsül,
the sizeboyut of a SmartAkıllı CarAraba,
25
83671
3756
bir Smart Car boyutunda olan kapsülümüz
01:39
and the spaceuzay stationistasyon,
the sizeboyut of a footballFutbol fieldalan.
26
87451
3387
ve bir futbol sahası büyüklüğünde
olan uzay istasyonu arasında.
01:42
We arrivevarmak when those two craftzanaat dockDock
with a gentlenazik thunkThunk.
27
90862
6715
İki araç nazik bir sesle
birleşirken varıyoruz.
01:50
We openaçık the hatcheskapakları,
28
98405
2191
Kapakları açıyoruz,
01:52
have sloppyyarım yamalak zero-Gsıfır-G hugshugs with eachher other,
29
100620
3494
birbirimize
sıfır yer çekimiyle sarılıyoruz
01:56
and now we're sixaltı.
30
104138
2229
ve şimdi altı kişiyiz.
01:58
We're a spaceuzay familyaile, an instantanlık familyaile.
31
106391
3053
Anında bir uzay ailesi oluveriyoruz.
02:02
My favoritesevdiğim partBölüm about livingyaşam up there
32
110618
3293
Yukarılarda yaşamanın en sevdiğim yanı
02:05
was the flyinguçan.
33
113935
1688
işin uçma kısmıydı.
02:08
I lovedsevilen it.
34
116266
1154
Bunu çok seviyordum.
02:09
It was like beingolmak PeterPeter PanPan.
35
117444
1730
Peter Pan olmak gibiydi.
02:11
It's not about floatingyüzer.
36
119198
1400
Konu kayarak gitmek değil.
02:12
Just the touchdokunma of a fingerparmak
37
120622
1936
Parmağınızla birine dokunmak bile
02:14
can actuallyaslında pushit you acrosskarşısında
the entiretüm spaceuzay stationistasyon,
38
122582
3775
o kişiyi uzay istasyonun
diğer ucuna itebiliyor
02:18
and then you sortçeşit of
tuckTuck in with your toesayak parmakları.
39
126381
2741
ve sonra ayak parmaklarınızla
sabit durmaya çalışıyorsunuz.
02:21
One of my favoritesevdiğim things
was driftingsürüklenen silentlysessizce
40
129146
4185
En sevdiğim şeylerden biri
sessizce kayıp gitmekti,
02:25
throughvasitasiyla the spaceuzay stationistasyon,
41
133355
1390
gece boyunca ilerleyen
02:26
whichhangi was humminguğultu alonguzun bir at night.
42
134769
2145
uzay istasyonunun dört bir yanında.
02:28
I wonderedmerak sometimesara sıra
if it knewbiliyordum I was there,
43
136938
3509
Bazen orada olduğumu
biliyor mu diye merak ediyordum,
02:32
just silentsessiz.
44
140471
1564
öyle sessizce.
02:34
But sharingpaylaşım the wondermerak etmek
of that with the crewmürettebat
45
142059
3520
Ama o ekiple o merakı paylaşmak da
02:37
was alsoAyrıca partBölüm of what was importantönemli to me.
46
145603
3042
benim için önemli olan şeylerin
bir parçasıydı.
02:42
A typicaltipik day in spaceuzay
startsbaşlar with the perfectmükemmel commuteGidip.
47
150394
5883
Uzayda sıradan bir gün
kusursuz bir işe gidişle başlıyor.
02:48
I wakeuyanmak up, cruiseCruise down the lablaboratuvar
48
156301
3123
Uyanıyorum, laboratuvara iniyorum
02:51
and say helloMerhaba to the besten iyi
morningsabah viewgörünüm ever.
49
159448
4015
ve en güzel sabah
manzarasını selamlıyorum.
02:55
It's a really fasthızlı commuteGidip,
only 30 secondssaniye,
50
163880
4645
Gerçekten hızlı bir işe başlayış,
sadece 30 saniye sürüyor
03:00
and we never get tiredyorgun
of looking out that windowpencere.
51
168549
2489
ve o pencereden bakmaktan
hiç bıkmıyorsunuz.
03:03
I think it remindshatırlatır us that we're
actuallyaslında still very closekapat to EarthDünya.
52
171062
4790
Sanırım bize hâlâ Dünya'ya
çok yakın olduğumuzu hatırlatıyor.
03:08
Our crewmürettebat was the secondikinci ever
to use the CanadianKanada roboticrobotik armkol
53
176426
3678
Ekibimiz Kanadalı robot kolu
kullanan ikinci ekip,
03:12
to captureele geçirmek a supplyarz shipgemi
the sizeboyut of a schoolokul busotobüs
54
180128
3593
bu kol, bir okul servisi boyutunda
tedarik gemisini yakalamayı sağlıyor,
03:15
containingiçeren about a dozendüzine
differentfarklı experimentsdeneyler
55
183745
2724
içinde bir düzine farklı deneyler var
03:18
and the only chocolateçikolata that we would see
for the nextSonraki fourdört monthsay.
56
186493
4001
ve de önümüzdeki dört ay boyunca
görebileceğimiz tek çikolata.
03:22
Now, chocolateçikolata asidebir kenara,
everyher singletek one of those experimentsdeneyler
57
190518
3034
Çikolata bir yana,
o deneylerin her biri,
03:25
enablessağlayan yethenüz one more
scientificilmi questionsoru answeredcevap
58
193576
4253
burada, Dünya'da
cevaplayamayacağımız bir sorunun
03:29
that we can't do down here on EarthDünya.
59
197853
3233
cevaplanmasını sağlıyor.
03:33
And so, it's like a differentfarklı lenslens,
60
201110
2358
Farklı bir lens takmak gibi,
03:35
allowingizin us to see the answerscevaplar
to questionssorular like,
61
203492
3008
şu tarz soruların
cevabını görmenizi sağlıyor:
03:38
"What about combustionyanma?"
62
206524
1212
''Tutuşma nasıl?''
03:39
"What about fluidsıvı dynamicsdinamik?"
63
207760
2849
''Sıvı dinamikleri nasıl?''
03:42
Now, sleepinguyuyor is delightfulkeyifli.
64
210633
2599
İşin uyku kısmı da harika.
03:45
My favoritesevdiğim -- I mean, you could be
upsideüst taraf down, right sideyan up --
65
213256
3108
Yani baş aşağı da olabilirsiniz,
sa kısmınız havada da olabilir --
03:48
my favoritesevdiğim: curledkıvrılmış up
in a little balltop and floatingyüzer freelyserbestçe.
66
216388
2972
en sevdiğim pozisyonsa
küçük bir topa bürünüp serbestçe uçmak.
03:52
LaundryÇamaşırhane? NopeHayır.
67
220066
2269
Çamaşır mı? Yok öyle bir şey.
03:54
We loadyük our dirtykirli clothesçamaşırlar
into an emptyboş supplyarz shipgemi
68
222359
3628
Kirli çamaşırlarımızı boş bir
tedarik gemisine yüklüyoruz
03:58
and sendgöndermek it off into spaceuzay.
69
226011
2265
ve uzaya gönderiyoruz.
04:00
The bathroombanyo.
70
228300
1171
Ve de banyo.
04:01
EveryoneHerkes wants to know.
71
229495
1392
Herkes bilmek istiyor.
04:02
It's hardzor to understandanlama,
so I madeyapılmış a little videovideo,
72
230911
2724
Anlaması biraz güç,
o yüzden bir video çektim
04:05
because I wanted kidsçocuklar to understandanlama
73
233659
2460
çünkü çocukların şunu anlamasını istedim,
04:08
that the principleprensip of vacuumvakum saveskaydeder the day
74
236143
2897
vakum ilkesi günü kurtarıyor
04:11
and that just a gentlenazik breezemeltem
helpsyardım eder everything go
75
239064
3079
ve biraz da nazik bir rüzgârla
04:14
where it is supposedsözde to.
76
242167
2213
her şey gitmesi gereken yere gidiyor.
04:16
Well, in realgerçek life it does.
77
244404
1899
Yani gerçek hayatta öyle.
04:18
(LaughterKahkaha)
78
246327
1078
(Gülme sesleri)
04:19
RecyclingGeri dönüşüm? Of coursekurs.
79
247429
1191
Geri dönüşüm de var tabii.
04:20
So we take our urineidrar, we storemağaza it,
we filterfiltre it and then we drinkiçki it.
80
248644
5247
İdrarımızı alıp saklıyor,
filtreden geçiriyor ve içiyoruz.
04:25
And it's actuallyaslında deliciouslezzetli.
81
253915
1535
Aslında lezzetli.
04:27
(LaughterKahkaha)
82
255474
1015
(Gülme sesleri)
04:28
SittingOturma around the tabletablo,
83
256513
2122
Bir masanın etrafında oturuyor
04:30
eatingyemek yiyor foodGıda that looksgörünüyor badkötü
but actuallyaslında tastestadı prettygüzel good.
84
258659
2822
ve kötü görünen ama aslında
tadı bayağı güzel şeyler yiyoruz.
04:33
But it's the gatheringtoplama around
the tabletablo that's importantönemli,
85
261505
2814
Ama önemli olan şey
masanın etrafında toplanmak.
04:36
I think bothher ikisi de in spaceuzay and on EarthDünya,
86
264343
3276
Sanırım bu Dünya'da olduğu kadar
uzayda da öyle
04:39
because that's what cementsÇimento
a crewmürettebat togetherbirlikte.
87
267643
2731
çünkü ekibi bir arada tutan şey bu.
04:43
For me, musicmüzik was a way to staykalmak connectedbağlı
to the restdinlenme of the worldDünya.
88
271032
3701
Benim için dünyanın geri kalanıyla
bağlantılı kalmanın yolu müzikti.
04:46
I playedOyunun a duetdüet betweenarasında EarthDünya and spaceuzay
89
274757
3238
Uzay uçuşunun 50. yıl dönümünde
04:50
with IanIan AndersonAnderson of JethroJethro TullTull
90
278019
2946
Jethro Tull'un Ian Anderson'ından
04:52
on the 50thinci anniversaryyıldönümü
of humaninsan spaceflightuzay uçuşu.
91
280989
3091
Dünya ve uzay arasında bir düet çaldım.
04:56
ConnectingBağlanma to familyaile was so importantönemli.
92
284644
2555
Aileyle irtibatta kalmak çok önemliydi.
04:59
I talkedkonuştuk with my familyaile almostneredeyse everyher day
the wholebütün time I was up there,
93
287223
4310
Orada olduğum süre boyunca
ailemle her gün konuştum.
05:03
and I would actuallyaslında readokumak bookskitaplar to my sonoğul
as a way for us just to be togetherbirlikte.
94
291557
5051
Birlikte zaman geçirmek adına
oğluma kitaplar bile okudum.
05:08
So importantönemli.
95
296632
1291
Çok önemli.
05:09
Now, when the spaceuzay stationistasyon
would go over MassachusettsMassachusetts,
96
297947
2646
Uzay istasyonu Massachusetts
üzerinden giderken
05:12
my familyaile would runkoş outsidedışında,
97
300617
1649
ailem dışarıya koşar
05:14
and they would watch the brightestparlak starstar
sailingyelkencilik acrosskarşısında the skygökyüzü.
98
302290
4666
ve gökyüzündeki en parlak yıldızı
izlemeye koyulurlardı.
05:18
And when I lookedbaktı down,
I couldn'tcould see my houseev,
99
306980
2649
Aşağı baktığımda evimi göremezdim
05:21
but it meantdemek a lot to me to know
that the people I lovedsevilen the mostçoğu
100
309653
3923
ama benim aşağı bakarken
en sevdiklerimin yukarıya bakıyor olması
05:25
were looking up while I was looking down.
101
313600
2980
benim için çok şey ifade ediyordu.
05:29
So the spaceuzay stationistasyon, for me, is the placeyer
where missionmisyon and magicsihirli come togetherbirlikte.
102
317160
5792
O yüzden uzay istasyonu, benim için,
görev ve büyünün buluştuğu yer.
05:34
The missionmisyon, the work are vitalhayati stepsadımlar
103
322976
2630
Bu görev, işin kendisi
05:37
in our questQuest to go furtherayrıca than our planetgezegen
104
325630
2226
gezegenimizden öteye
gitmek için bir araştırma
05:39
and imperativezorunlu for understandinganlayış
sustainabilitySürdürülebilirlik here on EarthDünya.
105
327880
4071
ve Dünya'da sürdürülebilirliği
anlamak adına şart.
05:43
I lovedsevilen beingolmak a partBölüm of that,
106
331975
1718
Bunun bir parçası olmak çok güzeldi.
05:45
and if I could have takenalınmış
my familyaile with me,
107
333717
2776
Keşke ailemi de götürebilseydim,
05:48
I never would have come home.
108
336517
1762
o zaman hiç geri dönmezdim.
05:50
And so my viewgörünüm from the stationistasyon showedgösterdi me
109
338853
3191
İstasyondan baktığım manzara
bana şunu gösterdi ki
05:54
that we are all from the sameaynı placeyer.
110
342068
3092
hepimiz aynı yerden geliyoruz.
05:57
We all have our rolesroller to playoyun.
111
345184
2928
Hepimizin bir rolü var.
06:00
Because, the EarthDünya is our shipgemi.
112
348136
3563
Çünkü bizim gemimiz Dünya.
06:03
SpaceUzay is our home.
113
351723
2514
Uzay bizim evimiz.
06:07
And we are the crewmürettebat of SpaceshipUzay gemisi EarthDünya.
114
355086
4585
Biz de Dünya uzay gemisinin ekibiyiz.
06:12
Thank you.
115
360687
1177
Teşekkürler.
06:13
(ApplauseAlkış)
116
361888
1551
(Alkışlar)
Translated by Cihan Ekmekçi
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Cady Coleman - Astronaut
Cady Coleman draws from her time at NASA and her missions on the International Space Station to share insights about team building, leadership and innovation.

Why you should listen

Cady Coleman is a scientist, wife, mother, pilot, musician, retired NASA Astronaut and a veteran of two Space Shuttle missions and a six-month trip aboard the International Space Station (ISS). Passionate about sharing her experiences aboard the ISS, Coleman delivered the introductory talk for TED2011 from space.

Coleman currently serves as University Explorer at Arizona State University and as a consultant for a wide range of space-related projects. Her first Space Shuttle mission set the stage for astronauts to conduct pioneering research aboard the ISS in materials science, biotechnology, combustion science and fluid physics. Launching the Chandra X-Ray Observatory was the focus of her second mission, making it possible for scientists everywhere to learn about black holes and dark matter. During her space station expedition, Coleman was the Lead Robotics and Lead Science officer, performing hundreds of science experiments and the second-ever robotic capture of a supply ship from the station. During her ISS mission, she and her crew coached actress Sandra Bullock in preparation for Bullock's role in the movie Gravity.  

On the ground at NASA, Coleman served in a variety of roles within the Astronaut Office, including Chief of Robotics, lead for tile repair efforts after the Columbia accident, and, most notably, the lead astronaut for the integration of supply ships. She paved the way for commercial spaceflight collaborations that are now commonplace. 

Before retiring from NASA, Coleman led open-innovation and public-private partnership efforts for the Office of the Chief Technologist at NASA Headquarters. As a volunteer test subject for the US Air Force centrifuge program, she set several human endurance/tolerance records while performing physiological and new equipment studies.

In addition to her role as University Explorer at ASU, Coleman is a research affiliate at the MIT Media Lab. She serves on several boards, including the Smithsonian National Museum of Natural History, Earthrise Alliance, Dent the Future, Skycatch and Greenfield Community College.

Coleman earned a BS in chemistry from MIT in 1983 and a Ph.D. from the University of Massachusetts in 1991. She is married to glass artist Josh Simpson, has two sons, Josiah and Jamey, and calls Shelburne Falls, Massachusetts her home. In their spare time, Coleman and Josh share a love of flying, diving and the exploration of new worlds right here on earth.

More profile about the speaker
Cady Coleman | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee