TEDGlobal 2012
Jason McCue: Terrorism is a failed brand
Jason McCue: Terörizm başarısız bir markadır
Filmed:
Readability: 4.1
827,870 views
Bu ilgi çekici konuşmada, avukat Jason McCue terörizmin inandırıcılığını zayıflatmak amacıyla bu ürünü alan taraftarlarıyla birlikte terörizme saldırmak için yeni bir yol ileri sürüyor. Kendisinin ve diğer aktivistlerin, değişimle meşgul olup değişim yaratmak için bu yaklaşımı kullandıkları gerçek vakaların hikayesini paylaşıyor.
Jason McCue - Lawyer
Jason McCue litigates against terrorists, dictators and others who seem above the law, using the legal and judicial system in innovative ways. Full bio
Jason McCue litigates against terrorists, dictators and others who seem above the law, using the legal and judicial system in innovative ways. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
We most certainly do talk to terrorists, no question about it.
0
521
4835
Biz kesin surette teröristlerle konuşuyoruz, hiç şüphesiz.
00:21
We are at war with a new form of terrorism.
1
5356
5886
Terörizmin yeni bir türüyle savaştayız.
00:27
It's sort of the good old, traditional form of terrorism,
2
11242
3502
Terörizmin bu türü, bir çeşit eskiden kalma, geleneksel
00:30
but it's sort of been packaged for the 21st century.
3
14744
3462
fakat, 21. yüzyıla uygun hale getirilmiş biçimidir.
00:34
One of the big things about countering terrorism
4
18206
4448
Terörle mücadele hakkındaki en büyük konulardan biri,
00:38
is, how do you perceive it?
5
22654
3332
onu nasıl algıladığınızla ilgilidir.
00:41
Because perception leads to your response to it.
6
25986
3496
Çünkü algılama, sizin ona karşı duruşunuzu şekillendirir.
00:45
So if you have a traditional perception of terrorism,
7
29482
4228
Bu yüzden eğer geleneksel bir terörizm algısına sahipseniz,
00:49
it would be that it's one of criminality, one of war.
8
33710
3948
bu algı onun suç ya da savaş anlamına gelir.
00:53
So how are you going to respond to it?
9
37658
1613
Peki buna karşı nasıl bir karşılık vereceksiniz?
00:55
Naturally, it would follow that you meet kind with kind.
10
39271
3634
Haliyle, nasıl tepki gösterirseniz, aynı karşılığı alırsınız. Savaşırsınız.
00:58
You fight it. If you have a more modernist approach,
11
42905
3831
Eğer daha yenilikçi bir yaklaşıma sahipseniz,
01:02
and your perception of terrorism is almost cause-and-effect,
12
46736
4256
ve terörizm algınız yaklaşık olarak sebep-sonuç ilişkisine dayalıysa,
01:06
then naturally from that, the responses that come out of it
13
50992
3963
bu halde doğal olarak, ortaya çıkan tepkiler
01:10
are much more asymmetrical.
14
54955
3648
çok daha fazla asimetrik olur.
01:14
We live in a modern, global world.
15
58603
4107
Modern ve küresel bir dünyada yaşıyoruz.
01:18
Terrorists have actually adapted to it.
16
62710
3482
Teröristler pekala buna adapte olmuşlardır.
01:22
It's something we have to, too, and that means the people
17
66192
3749
Bu bizim de yapmamız gereken bir şeydir, yani
01:25
who are working on counterterrorism responses
18
69941
3140
terörle mücadele yöntemleri üzerinde çalışan insanlar,
01:28
have to start, in effect, putting on
19
73081
2824
doğrusu Google çerçeveli gözlüklerini
01:31
their Google-tinted glasses, or whatever.
20
75905
4254
ya da her neyse, takmayı bırakmalıdırlar.
01:36
For my part, what I wanted us to do was just to look at
21
80159
4793
Bana gelince, benim istediğim şey sadece
01:40
terrorism as though it was a global brand,
22
84952
3504
terörizme gibi küresel bir markaymış
01:44
say, Coca-Cola.
23
88456
1629
gibi bakmak, diyelim ki Coca-Cola.
01:45
Both are fairly bad for your health. (Laughter)
24
90085
6017
Her ikisi de sağlığınız için yeterince zararlı. (Gülüşmeler)
01:52
If you look at it as a brand in those ways,
25
96102
4030
Terörizme bir marka şeklinde baktığınızda,
01:56
what you'll come to realize is, it's a pretty flawed product.
26
100132
3264
onun oldukça kusurlu bir ürün olduğunu fark edeceksiniz.
01:59
As we've said, it's pretty bad for your health,
27
103396
3093
Dediğimiz gibi, bu sağlığınız için büyük ölçüde zararlıdır,
02:02
it's bad for those who it affects,
28
106489
2006
etkilediği kişiler için kötüdür,
02:04
and it's not actually good if you're a suicide bomber either.
29
108495
3033
ve eğer bir canlı bomba iseniz doğrusu bu da iyi değildir.
02:07
It doesn't actually do what it says on the tin.
30
111528
3616
Aslına bakıldığında vaat ettiklerini de yerine getirmez.
02:11
You're not really going to get 72 virgins in heaven.
31
115144
4992
Gerçekten de cennette 72 bakire elde edemeyeceksiniz.
02:16
It's not going to happen, I don't think.
32
120136
2470
Böyle olacağını düşünmüyorum.
02:18
And you're not really going to, in the '80s, end capitalism
33
122606
3978
Ve gerçekten, 80'lerde bu gruplardan birini destekleyerek
02:22
by supporting one of these groups. It's a load of nonsense.
34
126584
2921
kapitalizmi sona erdirmeniz mümkün değildi. Bu çok anlamsızdı.
02:25
But what you realize, it's got an Achilles' heel.
35
129505
3278
Ancak, fark ettiğiniz şu ki; zayıf tarafları var.
02:28
The brand has an Achilles' heel.
36
132783
2753
Bu markanın zayıf noktaları var.
02:31
We've mentioned the health,
37
135536
1767
Sağlıktan söz ettik,
02:33
but it needs consumers to buy into it.
38
137303
3680
fakat rağbet görmesi için tüketicilere ihtiyacı var.
02:36
The consumers it needs are the terrorist constituency.
39
140983
4080
İhtiyacı olan tüketiciler ise, terör destekçileridir.
02:40
They're the people who buy into the brand, support them,
40
145063
2701
Bu destekçiler, bu markayı benimseyen, onlara destek olan,
02:43
facilitate them, and they're the people
41
147764
3308
onlara yardım eden ve
02:46
we've got to reach out to.
42
151072
2515
bizim yardım elini uzatmamız gereken insanlardır.
02:49
We've got to attack that brand in front of them.
43
153587
2860
Bu markaya onların gözü önünde saldırmalıyız.
02:52
There's two essential ways of doing that, if we carry on this brand theme.
44
156447
4253
Bu marka bahsine devam edecek olursak, bunu yapmanın iki temel yolu var.
02:56
One is reducing their market. What I mean is,
45
160700
3278
Birincisi pazar alanlarını daraltmak.
02:59
it's their brand against our brand. We've got to compete.
46
163978
4776
Yani, onların markası bizim markamıza karşı. Rekabet etmemiz lazım.
03:04
We've got to show we're a better product.
47
168754
2252
Bizim daha iyi bir ürün olduğumuzu göstermeliyiz.
03:06
If I'm trying to show we're a better product,
48
171006
3157
Eğer bizim daha iyi bir ürün olduğumuzu göstermeyi denersem,
03:10
I probably wouldn't do things like Guantanamo Bay.
49
174163
4931
muhtemelen Guantanamo körfezinde olanlar gibi şeyler yapmazdım.
03:14
We've talked there about curtailing the underlying need
50
179094
3665
Daha önce, ürünün kendisi için temel ihtiyaçları
03:18
for the product itself. You could be looking there at
51
182759
3648
kısmaktan bahsettik. Orada, yoksulluk ve adaletsizlik
03:22
poverty, injustice, all those sorts of things
52
186407
3585
gibi terörizmi besleyen tüm bu tür konuları
03:25
which feed terrorism.
53
189992
1529
bulmaya çalışmış olabilirsiniz.
03:27
The other thing to do is to knock the product,
54
191521
3732
Yapılması gereken diğer şey ise ürüne darbe vurmaktır,
03:31
attack the brand myth, as we've said.
55
195253
2195
söylediğimiz gibi, marka efsanesine saldırmak.
03:33
You know, there's nothing heroic about killing a young kid.
56
197448
3359
Bilirsiniz, küçük bir çocuğu öldürmenin kahramanlıkla hiç bir ilgisi yoktur.
03:36
Perhaps we need to focus on that and get that message back across.
57
200807
4696
Belki de, bu duruma odaklanmalı ve bu durumun anlaşılmasını sağlamalıyız.
03:41
We've got to reveal the dangers in the product.
58
205503
3094
Üründeki tehlikeleri su yüzüne çıkarmalıyız.
03:44
Our target audience, it's not just the producers of terrorism,
59
208597
3649
Bizim hedef kitlemiz, sadece terörizmi sahneye koyanlar değil,
03:48
as I've said, the terrorists.
60
212246
1201
daha önce de dediğim gibi, teröristlerdir.
03:49
It's not just the marketeers of terrorism,
61
213447
2387
Sadece terörizmi finanse eden, ona yardım eden
03:51
which is those who finance, those who facilitate it,
62
215834
4807
pazarlamacıların yanı sıra, aynı zamanda
03:56
but it's the consumers of terrorism.
63
220641
1913
terörizm tüketicileri de hedef kitlemizdir.
03:58
We've got to get in to those homelands.
64
222554
3234
Barındıkları bu yerlerin içlerine girmeliyiz.
04:01
That's where they recruit from. That's where they get their power and strength.
65
225788
3469
Bu yerler taraftar topladıkları, güçlerini ve kuvvetlerini kazandıkları yerlerdir.
04:05
That's where their consumers come from.
66
229257
2352
Bu yerler tüketicilerinin geldikleri yerlerdir.
04:07
And we have to get our messaging in there.
67
231609
3912
Ve biz mesajlarımızı tam da bu yerlere iletmeliyiz.
04:11
So the essentials are, we've got to have interaction
68
235521
3849
Bu yüzden, teröristlerle, yardımcılarıyla vb. bu alanlarda
04:15
in those areas, with the terrorists, the facilitators, etc.
69
239370
3343
karşılıklı etkileşim içinde olmalıyız.
04:18
We've got to engage, we've got to educate,
70
242713
3135
İletişim içinde olmalıyız, eğitmeliyiz,
04:21
and we've got to have dialogue.
71
245848
2803
ve diyalog kurmalıyız.
04:24
Now, staying on this brand thing for just a few more seconds,
72
248651
4151
Şimdi, bu marka konusu üzerinde kalarak birkaç saniye daha düşünün,
04:28
think about delivery mechanisms.
73
252802
3252
sevk mekanizmaları hakkında düşünün.
04:31
How are we going to do these attacks?
74
256054
1633
Bahsettiğimiz saldırıları nasıl gerçekleştireceğiz?
04:33
Well, reducing the market is really one for governments
75
257687
3009
Pekala, pazar payını azaltmak gerçekten hükümetlere ve
04:36
and civil society. We've got to show we're better.
76
260696
3518
sivil topluma yöneliktir. Daha iyi olduğumuzu göstermeliyiz.
04:40
We've got to show our values.
77
264214
3842
Değerlerimizi göstermeliyiz.
04:43
We've got to practice what we preach.
78
268056
2302
Neyi öğütleyeceğimize çalışmalıyız.
04:46
But when it comes to knocking the brand,
79
270358
2213
Ne var ki, iş o markaya darbe vurmaya geldiğinde,
04:48
if the terrorists are Coca-Cola and we're Pepsi,
80
272571
4472
varsayalım teröristler Coca-Cola olsun ve biz de Pepsi,
04:52
I don't think, being Pepsi, anything we say about Coca-Cola,
81
277043
4014
bizim Pepsi olarak Coca-Cola hakkında söyleyeceklerimize
04:56
anyone's going to believe us.
82
281057
1882
kimsenin inanacağını sanmıyorum.
04:58
So we've got to find a different mechanism,
83
282939
2325
Bu yüzden daha farklı bir yöntem bulmalıyız,
05:01
and one of the best mechanisms I've ever come across
84
285264
2392
ve benim şu ana kadar arayıp bulduğum en iyi yöntem
05:03
is the victims of terrorism.
85
287656
2657
terörizmin mağdurlarıdır.
05:06
They are somebody who can actually stand there and say,
86
290313
2913
Onlar orada dikilip aslında size;
05:09
"This product's crap. I had it and I was sick for days.
87
293226
4428
"Bu ürün berbat. Aldım ve günlerce hasta oldum.
05:13
It burnt my hand, whatever." You believe them.
88
297654
3446
Elimi yaktı." vb. şeyler söyleyebilirler. Ve onlara inanırsınız.
05:17
You can see their scars. You trust them.
89
301100
2643
Onların yaralarını görebilirsiniz. Onlara güvenirsiniz.
05:19
But whether it's victims, whether it's governments,
90
303743
5265
Fakat ister mağdur olalım, ister hükümet veya sivil toplum örgütü
05:24
NGOs, or even the Queen yesterday, in Northern Ireland,
91
309008
5705
ve hatta dün Kuzey İrlandayı ziyaret eden İngiltere Kraliçesi,
05:30
we have to interact and engage with those different
92
314713
4102
biz hepimiz, terörizmin bu farklı katmanlarıyla
05:34
layers of terrorism, and, in effect,
93
318815
4595
etkileşim ve iletişim içinde olmalıyız.
05:39
we do have to have a little dance with the devil.
94
323410
4047
Doğrusu birazcık şeytanla dans etmeliyiz.
05:43
This is my favorite part of my speech.
95
327457
2983
Konuşmamın bu bölümü benim en sevdiğim kısım.
05:46
I wanted to blow you all up to try and make a point,
96
330440
3256
Ben sizin hepinizi havaya uçurmak ve bir noktaya dikkat çekmek istedim,
05:49
but — (Laughter) —
97
333696
3722
fakat - (Gülüşmeler) -
05:53
TED, for health and safety reasons, have told me
98
337418
2788
TED, sağlık ve güvenlik gerekçeleriyle,
05:56
I've got to do a countdown, so
99
340206
1506
önce geriye doğru saymam gerektiğini söyledi.
05:57
I feel like a bit of an Irish or Jewish terrorist,
100
341712
3298
İçimden bir parça İrlandalı ya da Yahudi bir terörist olmak geçiyor,
06:00
sort of a health and safety terrorist, and I — (Laughter) —
101
345010
5414
fakat bir tür sağlıklı ve güvenli terörist. - (Gülüşmeler) -
06:06
I've got to count 3, 2, 1, and
102
350424
3309
Şimdi 3, 2, 1, diye geriye sayacağım ve
06:09
it's a bit alarming, so thinking of what my motto would be,
103
353733
3327
bu biraz korkutucu olabilir, ve sloganımın ne olacağını düşünürken,
06:12
and it would be, "Body parts, not heart attacks."
104
357060
2758
bu, "Kalp krizi değil, vücut parçaları." olabilir.
06:15
So 3, 2, 1. (Explosion sound)
105
359818
5491
Evet 3, 2, 1. (Patlama sesi)
06:21
Very good. (Laughter)
106
365309
4947
Çok güzel. (Gülüşmeler)
06:26
Now, lady in 15J was a suicide bomber amongst us all.
107
370256
7809
Şimdi, 15J de oturan bayan aramızdaki canlı bomba olsun.
06:33
We're all victims of terrorism.
108
378065
2125
Hepimiz terörizm mağduruyuz.
06:36
There's 625 of us in this room. We're going to be scarred for life.
109
380190
4901
Burada toplam 625 kişiyiz ve hepimiz ömür boyu bu yarayı taşıyacağız.
06:40
There was a father and a son who sat in that seat over there.
110
385091
4075
Oradaki koltukta oturan bir baba oğul vardı.
06:45
The son's dead. The father lives.
111
389166
2484
Çocuk öldü fakat baba hayatta kaldı.
06:47
The father will probably kick himself for years to come
112
391650
5921
Baba büyük bir ihtimalle, oğlunun yerine o koltuğa kendisi
06:53
that he didn't take that seat instead of his kid.
113
397571
4239
oturmadığından dolayı yıllarca pişmanlık duyacak.
06:57
He's going to take to alcohol, and he's probably
114
401810
2013
Alkol kullanmaya başlayacak ve muhtemelen
06:59
going to kill himself in three years. That's the stats.
115
403823
4360
üç yıl içinde intihar edecek. Durum bu şekilde.
07:04
There's a very young, attractive lady over here,
116
408183
3744
Hemen şurada çok genç ve çekici bir bayan var,
07:07
and she has something which I think's the worst form
117
411927
3028
ve o, benim bir intihar saldırısından sonra şimdiye kadar
07:10
of psychological, physical injury I've ever seen
118
414955
2796
gördüğüm en kötü psikolojik ve fiziksel bir
07:13
out of a suicide bombing: It's human shrapnel.
119
417751
3696
yaraya sahip: İnsan şarapneli.
07:17
What it means is, when she sat in a restaurant
120
421447
2153
Bunun anlamı, o ileride, gelecek 10 yılda ya da 15 yılda
07:19
in years to come, 10 years to come, 15 years to come,
121
423600
3005
ne zaman bir restorana gitse,
07:22
or she's on the beach, every so often she's going to start
122
426605
2482
veya plajdayken, sürekli cildini oğuşturacak ve
07:24
rubbing her skin, and out of there will come
123
429087
2973
oradan çıkacak olan tek şey ise
07:27
a piece of that shrapnel.
124
432060
2234
bir şarapnel parçası olacak.
07:30
And that is a hard thing for the head to take.
125
434294
5232
Ve bu başa çıkılması zor bir durum.
07:35
There's a lady over there as well who lost her legs
126
439526
2928
Orada, bu saldırıda bacaklarını kaybetmiş
07:38
in this bombing.
127
442454
3512
bir bayan daha var.
07:41
She's going to find out that she gets a pitiful amount
128
445966
4084
O da, başına gelenlerden sonra bakımı için
07:45
of money off our government
129
450050
4107
hükümet tarafından verilen acınacak miktarda bir
07:50
for looking after what's happened to her.
130
454157
3292
para alacağını öğrenecek.
07:53
She had a daughter who was going to go to one of the best
131
457449
2140
Onun bir de en iyi üniversitelerden birine giden bir kızı var.
07:55
universities. She's going to give up university
132
459589
2701
Kızı da, annesiyle ilgilenebilmek için,
07:58
to look after Mum.
133
462290
3729
üniversite eğitimini yarıda bırakacak.
08:01
We're all here, and all of those who watch it
134
466019
2532
Buradaki herkes ve bu olayı izleyen kişilerin
08:04
are going to be traumatized by this event,
135
468551
2639
hepsi bu olay yüzünden travma geçirecekler,
08:07
but all of you here who are victims are going to learn
136
471190
3148
fakat burada bulunan siz terör mağdurları
08:10
some hard truths.
137
474338
1582
bazı acı gerçekleri öğreneceksiniz.
08:11
That is, our society, we sympathize, but after a while,
138
475920
4721
Bu bizim aynı duyguları paylaştığımız toplumumuz, fakat bir süre sonra
08:16
we start to ignore. We don't do enough as a society.
139
480641
3888
görmezden gelmeye başlıyoruz. Toplum olarak yeterince rol üstlenmiyoruz.
08:20
We do not look after our victims, and we do not enable them,
140
484529
3577
Mağdurlarla ilgilenmiyoruz ve onlara olanak sağlamıyoruz,
08:24
and what I'm going to try and show is that actually,
141
488106
3008
ve aslında benim belirtmeye çalıştığım şey şu ki;
08:27
victims are the best weapon we have
142
491114
2784
mağdurlar, daha fazla terörizme karşı
08:29
against more terrorism.
143
493898
3176
bizim en iyi silahımızdır.
08:32
How would the government at the turn of the millennium
144
497074
4216
Peki devlet yönetimi bugün milenyum başlarında nasıl bir
08:37
approach today? Well, we all know.
145
501290
2225
yaklaşım sergilerdi? Aslında hepimiz biliyoruz.
08:39
What they'd have done then is an invasion.
146
503515
2604
Şu halde yapacakları şey bir saldırı olurdu.
08:42
If the suicide bomber was from Wales,
147
506119
3178
Eğer canlı bomba Galler vatandaşı olsaydı,
08:45
good luck to Wales, I'd say.
148
509297
2345
Galler'e iyi şanslar derdim.
08:47
Knee-jerk legislation, emergency provision legislation --
149
511642
3752
Hepimizin bildiği gibi, toplumumuzun temelini sarsan --
08:51
which hits at the very basis of our society, as we all know --
150
515394
3699
düşünülmeden alınmış etkisiz kanunlar ve olağanüstü hal hükümleri --
08:54
it's a mistake.
151
519093
3173
bir hatadır.
08:58
We're going to drive prejudice throughout Edinburgh,
152
522266
3455
Edinburgh'un tamamına, Birleşik Krallığın tamamına,
09:01
throughout the U.K., for Welsh people.
153
525721
4430
Gallerli insanlar hakkında ön yargı pompalayacağız.
09:06
Today's approach, governments have learned from their mistakes.
154
530151
5645
Zamanımızın yaklaşımıyla, hükümetler hatalarından ders almış durumdalar.
09:11
They are looking at what I've started off on,
155
535796
2238
Benim daha önce sözünü ettiğim, terörizme karşı
09:13
on these more asymmetrical approaches to it,
156
538034
3554
daha asimetrik yaklaşımları ve sebep sonuç ilişkisine dayalı
09:17
more modernist views, cause and effect.
157
541588
2702
daha yenilikçi görüşleri tetkik ediyorlar.
09:20
But mistakes of the past are inevitable.
158
544290
2777
Fakat geçmişin hataları kaçınılmazdır.
09:22
It's human nature.
159
547067
1500
Bu insanoğlunun doğasıdır.
09:24
The fear and the pressure to do something on them
160
548567
3736
Bir şey yapmanın insanlar üzerindeki korku ve baskısı
09:28
is going to be immense. They are going to make mistakes.
161
552303
2280
çok büyüktür ve bu yüzden hata yaparlar.
09:30
They're not just going to be smart.
162
554583
3645
Sadece zeki olamıyorlar.
09:34
There was a famous Irish terrorist who once summed up
163
558228
3314
Meşhur bir İrlandalı terörist, bir keresinde konuyu
09:37
the point very beautifully. He said,
164
561542
3055
çok güzel bir şekilde özetlemişti. Demişti ki;
09:40
"The thing is, about the British government, is, is that it's got
165
564597
2112
"İngiliz hükümeti hakkındaki şey şu ki, onlar her zaman şanslı
09:42
to be lucky all the time, and we only have to be lucky once."
166
566709
4464
olmak zorundalar, biz ise sadece bir kere şanslı olmalıyız."
09:47
So what we need to do is we have to effect it.
167
571173
3240
Bu yüzden yapmamız gereken şey etkili olmaktır.
09:50
We've got to start thinking about being more proactive.
168
574413
2756
Daha proaktif olabilmek için düşünmeye başlamalıyız.
09:53
We need to build an arsenal of noncombative weapons
169
577169
4688
Terörizmle olan bu savaşta, öldürücü olmayan silahlarla
09:57
in this war on terrorism.
170
581857
1621
dolu bir cephane inşa etmeliyiz.
09:59
But of course, it's ideas -- is not something that governments do very well.
171
583478
8448
Tabi ki bu fikirler, hükümetlerin çok da başarılı olduğu konular değil.
10:07
I want to go back just to before the bang, to this idea of
172
591926
4179
Ben şimdi patlamadan önceki konuya, marka fikrine,
10:12
brand, and I was talking about Coke and Pepsi, etc.
173
596105
4194
geri dönmek istiyorum. Cola ve Pepsi hakkında konuşuyordum.
10:16
We see it as terrorism versus democracy in that brand war.
174
600299
3911
Bu konuyu marka savaşlarında terörizm demokrasi karşıtlığı olarak görüyoruz.
10:20
They'll see it as freedom fighters and truth
175
604210
2021
Onlar ise, adaletsizliğe ve emperyalizme vb. karşı,
10:22
against injustice, imperialism, etc.
176
606231
7223
özgürlük savaşçıları ve gerçeklik olarak görüyorlar.
10:29
We do have to see this as a deadly battlefield.
177
613454
3991
Biz bu durumu, ölümcül bir savaş alanı olarak görmeliyiz.
10:33
It's not just [our] flesh and blood they want.
178
617445
3174
Teröristlerin istediği şey sadece bizim insanlığımız değil.
10:36
They actually want our cultural souls, and that's why
179
620619
2873
Onlar aslında bizim kültürel ruhlarımızı istiyorlar, ve bu yüzden
10:39
the brand analogy is a very interesting way of looking at this.
180
623492
4011
marka benzetmesi konuya ilginç bir bakış açısı getirmektedir.
10:43
If we look at al Qaeda. Al Qaeda was essentially
181
627503
4580
El-Kaide'ye baktığımız zaman, El-Kaide esasen
10:47
a product on a shelf in a souk somewhere
182
632083
4540
pazar yerinde bir kenara atılmış ve
10:52
which not many people had heard of.
183
636623
2139
çoğu insanın duymadığı bir üründü.
10:54
9/11 launched it. It was its big marketing day,
184
638762
4164
9/11 bu örgütü piyasaya sürmüştür. O gün büyük bir pazarlama
10:58
and it was packaged for the 21st century. They knew what they were doing.
185
642926
4869
günüydü ve 21. yüzyıl için montajlanmıştı. Ne yaptıklarının farkındaydılar.
11:03
They were effectively [doing] something in this brand image
186
647795
3928
Onlar, dünyanın her yerinde nerede yoksulluk, eğitimsizlik ve adaletsizlik varsa,
11:07
of creating a brand which can be franchised around
187
651723
3184
bu yerlerde bayiliklerini oluşturacak bir marka yaratmak
11:10
the world, where there's poverty, ignorance and injustice.
188
654907
5660
için etkili bir şekilde çalışıyorlardı.
11:16
We, as I've said, have got to hit that market,
189
660567
4063
Dediğim gibi, bizler bu pazar alanına saldırmalıyız,
11:20
but we've got to use our heads rather than our might.
190
664630
3459
fakat gücümüz yerine aklımızı kullanmalıyız.
11:23
If we perceive it in this way as a brand, or other ways of thinking at it like this,
191
668089
3774
Onu bir markaymış gibi bu şekilde görürsek veya düşünürsek
11:27
we will not resolve or counter terrorism.
192
671863
4439
terörle mücadele etmiş veya onu çözüme kavuşturmuş olmayacağız.
11:32
What I'd like to do is just briefly go through a few examples
193
676302
3360
Yapmak istediğim şey, farklı bir şekilde yaklaştığımız ve uğraştığımız
11:35
from my work on areas where we try and approach these things differently.
194
679662
5431
çalışma alanlarımdan kısaca birkaç örnek sunmak.
11:40
The first one has been dubbed "lawfare,"
195
685093
3689
Bunlardan birincisine, daha iyi bir kelime bulunamadığından dolayı,
11:44
for want of a better word.
196
688782
2442
"hukuk eylemi" ünvanı verildi.
11:47
When we originally looked at bringing civil actions against terrorists,
197
691224
4200
Başlangıçta terörizme karşı sivil bir eylem tarzı getirmeye çalıştığımızda,
11:51
everyone thought we were a bit mad and mavericks
198
695424
2366
herkes bizim biraz çılgın, aykırı ve çatlak olduğumuzu
11:53
and crackpots. Now it's got a title. Everyone's doing it.
199
697790
3764
düşünmüştü. Şimdi bir başlığı bile var. Herkes bunu yapıyor.
11:57
There's a bomb, people start suing.
200
701554
1613
İnsanların dava ettikleri bir bombalı eylem var.
11:59
But one of the first early cases on this was the Omagh Bombing.
201
703167
3691
Fakat bu konudaki ilk davalardan biri Omagh saldırısıdır.
12:02
A civil action was brought from 1998.
202
706858
3739
1998'deki bu saldırı sivil eylemi gündeme getirdi.
12:06
In Omagh, bomb went off, Real IRA,
203
710597
3408
Omagh'da bomba 'Gerçek IRA' tarafından
12:09
middle of a peace process.
204
714005
2215
barış sürecinin orta yerinde infilak ettirildi.
12:12
That meant that the culprits couldn't really be prosecuted
205
716220
4143
Bunun anlamı; birçok sebepten dolayı, muhtemelen barış
12:16
for lots of reasons, mostly to do with the peace process
206
720363
3248
süreci ile alakalı olarak, suçlular gerçekten yargılanamadı,
12:19
and what was going on, the greater good.
207
723611
2217
ve olup bitenler birçok insanın iyiliğine oldu.
12:21
It also meant, then, if you can imagine this,
208
725828
2495
Bu durum ayrıca, eğer hayalinizde canlandırabilirseniz,
12:24
that the people who bombed your children
209
728323
2303
çocuklarınızı ve eşlerinizi bombalayan insanların
12:26
and your husbands were walking around the supermarket
210
730626
5357
yaşadığınız yerdeki süpermarket etrafında gezebildiği
12:31
that you lived in.
211
735983
1684
anlamına da gelmekteydi.
12:33
Some of those victims said enough is enough.
212
737667
3762
Bu mağdurlardan bazıları için bu kadarı da fazla oldu.
12:37
We brought a private action, and thank God, 10 years later,
213
741429
3434
Biz de kişisel bir eylem geliştirdik ve çok şükür 10 yıl sonra
12:40
we actually won it. There is a slight appeal on
214
744863
2595
sahiden de kazandık. Bu konuda önemsiz bir temyiz devam
12:43
at the moment so I have to be a bit careful,
215
747458
1815
ediyor, bu yüzden birazda olsa dikkatli olmalıyım,
12:45
but I'm fairly confident.
216
749273
2102
ama oldukça eminim.
12:47
Why was it effective?
217
751390
1619
Peki neden bu etkili oldu?
12:48
It was effective not just because justice was seen to be done
218
753009
2637
Bu, sadece büyük bir boşluğun olduğu adaletin tecelli
12:51
where there was a huge void.
219
755646
1739
ettiğinin görülmesinden dolayı etkili olmadı.
12:53
It was because the Real IRA and other terrorist groups,
220
757385
4626
Etkiliydi çünkü Gerçek IRA ve diğer terör örgütlerinin bütün
12:57
their whole strength is from the fact that they are
221
762011
2079
gücü onların mazlum olduğu gerçeğine dayanıyordu.
12:59
an underdog. When we put the victims as the underdog
222
764090
4746
Ne zaman biz mağdurları mazlum konumuna koyduk ve
13:04
and flipped it, they didn't know what to do.
223
768836
3140
olayı tersine çevirdik, ne yapacaklarını bilemez hale geldiler.
13:07
They were embarrassed. Their recruitment went down.
224
771976
4251
Utandılar ve taraftar toplama oranları düştü.
13:12
The bombs actually stopped -- fact -- because of this action.
225
776227
4288
Bombalar bu eylem yüzünden -mevcut durumu- bitirdi.
13:16
We became, or those victims became, more importantly,
226
780515
3705
Daha da önemlisi, biz veya mağdurlar, adeta
13:20
a ghost that haunted the terrorist organization.
227
784220
3976
terör örgütlerine karşı hortlayan bir hayalet haline geldik.
13:24
There's other examples. We have a case called Almog
228
788196
2799
Başka örnekler de var. Almog adında bir davamız var.
13:26
which is to do with a bank that was,
229
790995
4192
Bu dava, bizim iddiamıza göre,
13:31
allegedly, from our point of view,
230
795187
3006
canlı bombalara ödenek sağlayan
13:34
giving rewards to suicide bombers.
231
798193
3915
bir banka ile ilgili yürütülüyor.
13:38
Just by bringing the very action,
232
802108
3008
Sadece aleyhine dava açmamızla birlikte,
13:41
that bank has stopped doing it, and indeed,
233
805116
2511
banka bu işi yapmayı durdurdu, ve gerçeği söylemek gerekirse,
13:43
the powers that be around the world, which for real politic
234
807627
2404
dünya üzerindeki güçler, siyasi sebeplerden dolayı,
13:45
reasons before, couldn't actually deal with this issue,
235
810031
3343
aslında bu meselenin üstesinden gelemedi.
13:49
because there was lots of competing interests,
236
813374
1530
Çünkü rekabet halinde olan birçok çıkar vardı.
13:50
have actually closed down those loopholes in the banking system.
237
814904
2984
Bu dava bankacılık sistemindeki yasal boşluklara son verdi.
13:53
There's another case called the McDonald case,
238
817888
2715
Bir başka dava ise McDonald davasıdır.
13:56
where some victims of Semtex, of the Provisional IRA bombings,
239
820603
4322
Bu dava, Geçici IRA'nın bombalı eylemi sonucu, bazı Semteks mağdurları ile ilgilidir,
14:00
which were supplied by Gaddafi, sued,
240
824925
6619
ve Kaddafi tarafından desteklenerek açıldı.
14:07
and that action has led to amazing things for new Libya.
241
831544
4937
Bu hareket, yeni Libya için inanılmaz şeylere öncülük etti.
14:12
New Libya has been compassionate towards those victims,
242
836481
2953
Yeni Lİbya terör mağdurlarına karşı merhametli olmaya başladı,
14:15
and started taking it -- so it started a whole new dialogue there.
243
839434
3632
ve bunu üstlenmesi sonucunda orada yeni bir diyalog oluştu.
14:18
But the problem is, we need more and more support
244
843066
4283
Fakat esas sorun, bizim bu tarz düşünceler ve davalar için
14:23
for these ideas and cases.
245
847349
2802
daha da fazla desteğe ihtiyacımız var.
14:26
Civil affairs and civil society initiatives.
246
850151
4426
Sivil ilişkiler ve sivil toplum girişimleri.
14:30
A good one is in Somalia. There's a war on piracy.
247
854577
2527
Somali buna güzel bir örnektir. Orada korsanlığa karşı bir savaş var.
14:33
If anyone thinks you can have a war on piracy
248
857104
1806
Eğer biri, terörizmle savaşıldığı gibi korsanlıkla da
14:34
like a war on terrorism and beat it, you're wrong.
249
858910
2626
savaşıp kazanabileceğini düşünüyorsa, yanılıyor.
14:37
What we're trying to do there is turn pirates to fisherman.
250
861536
2987
Bizim orada yapmaya çalıştığımız, korsanları balıkçılığa döndürmek oldu.
14:40
They used to be fisherman, of course,
251
864523
2224
Onlar tabi ki önceden balıkçılık yapıyorlardı,
14:42
but we stole their fish and dumped a load of toxic waste
252
866747
3196
fakat biz onların balıklarını çaldık ve zehirli atık dolu sularına boşalttık.
14:45
in their water, so what we're trying to do is create
253
869943
3295
Dolayısıyla yapmaya çalıştığımız şey, balıkçılık endrüstrisinde
14:49
security and employment by bringing a coastguard
254
873238
2486
bir sahil korumaya sebebiyet vererek, güvenlik ve
14:51
along with the fisheries industry, and I can guarantee you,
255
875724
3337
istihdam yaratmaktı. Ve sizi temin ederim ki,
14:54
as that builds, al Shabaab and such likes will not have
256
879061
2864
bu durum geliştikçe, al Shabaab ve diğerleri, insanları kendi
14:57
the poverty and injustice any longer to prey on those people.
257
881925
3824
ağlarına düşürmek için kullandıkları yoksulluğu ve adaletsizliği kullanamayacaklar.
15:01
These initiatives cost less than a missile,
258
885749
3875
Bu girişim bir füzeden daha az maliyetlidir,
15:05
and certainly less than any soldier's life,
259
889624
2967
ve kesinlikle herhangi bir askerin hayatından da.
15:08
but more importantly, it takes the war to their homelands,
260
892591
2855
Fakat daha da önemlisi bu, savaşı onların sahasına
15:11
and not onto our shore,
261
895446
2298
taşımaktadır, bizim kıyılarımızın üstüne değil.
15:13
and we're looking at the causes.
262
897744
1444
Biz nedenlerle ilgileniyoruz.
15:15
The last one I wanted to talk about was dialogue.
263
899188
3449
Son olarak bahsetmek istediğim konu diyalog.
15:18
The advantages of dialogue are obvious.
264
902637
2806
Diyalog kurmanın avantajları gayet açık ve net.
15:21
It self-educates both sides, enables a better understanding,
265
905443
4302
Her iki tarafı da eğitir, daha iyi anlamayı sağlar,
15:25
reveals the strengths and weaknesses,
266
909745
2222
güçlü ve zayıf yönleri ortaya çıkarır,
15:27
and yes, like some of the speakers before,
267
911967
2601
ve evet daha önceki bazı konuşmacılar gibi,
15:30
the shared vulnerability does lead to trust, and
268
914568
3889
paylaşılan hassasiyetler güvene vesile olur, ve
15:34
it does then become, that process, part of normalization.
269
918457
2905
bu süreç daha sonra normalleşmenin bir parçası haline gelir.
15:37
But it's not an easy road. After the bomb,
270
921362
4673
Ne var ki, bu kolay bir yol değildir. Bombadan sonra,
15:41
the victims are not into this.
271
926035
3129
mağdurlar bu sürecin içinde olmazlar.
15:45
There's practical problems.
272
929164
1894
Uygulamada problem vardır.
15:46
It's politically risky for the protagonists
273
931058
2896
Bu durum baştakiler ve muhatapları açısından
15:49
and for the interlocutors. On one occasion
274
933954
2735
siyasi riskler içerir.
15:52
I was doing it, every time I did a point that they didn't like,
275
936689
2441
Ne zaman hoşlanmadıkları bir konuya dikkatleri çeksem,
15:55
they actually threw stones at me,
276
939130
1861
aslında beni taşa tuttular.
15:56
and when I did a point they liked,
277
940991
1987
Ve ne zaman hoşlandıkları bir konuya dikkat çeksem,
15:58
they starting shooting in the air, equally not great. (Laughter)
278
942978
4595
sevinçten havalara uçtular. Bu hiç de adil değil. (Gülüşmeler)
16:03
Whatever the point, it gets to the heart of the problem,
279
947573
3202
Konu ne olursa olsun, o bizi problemin kalbine götürür.
16:06
you're doing it, you're talking to them.
280
950775
2116
Konuyla uğraşırsınız ve ilgililerle konuşursunuz.
16:08
Now, I just want to end with saying, if we follow reason,
281
952891
3743
Artık şunu belirterek bitirmek isterim ki, eğer sebepleri takip edersek,
16:12
we realize that I think we'd all say that we want to
282
956634
5362
bence hepimiz, terörizmi sırf askeri açıdan değerlendirmeyen
16:17
have a perception of terrorism which is not just a pure
283
961996
2682
bir bakış açısına sahip olmak istediğimizi
16:20
military perception of it.
284
964678
3749
söyleyeceğimizin farkına varacağız.
16:24
We need to foster more
285
968446
2457
Terörizme karşı daha modern ve asimetrik
16:26
modern and asymmetrical responses to it.
286
970903
2785
yöntemleri teşvik etmeliyiz.
16:29
This isn't about being soft on terrorism.
287
973688
2555
Bu terörizm konusunda yumuşak olmak anlamına gelmez.
16:32
It's about fighting them on contemporary battlefields.
288
976243
3720
Bu, onunla günümüze ait savaş alanlarında savaşmak demektir.
16:35
We must foster innovation, as I've said.
289
979963
2951
Söylediğim gibi, yenilenmeyi teşvik etmeliyiz.
16:38
Governments are receptive. It won't come from those dusty corridors.
290
982914
3872
Hükümetler yeniliğe açık olmalılar. Yoksa tozlu koridorlardan yenilik çıkmaz.
16:42
The private sector has a role.
291
986786
2213
Özel sektörün bir görevi var.
16:44
The role we could do right now is going away
292
988999
2573
Bizim şu anda gerçekleştirebileceğimiz rol uzaklaşıyor
16:47
and looking at how we can support victims around the world
293
991572
3725
ve bizim dünyadaki tüm mağdurları yeni bir başlangıç için
16:51
to bring initiatives.
294
995297
1472
nasıl destekleyebileceğimizi seyrediyor.
16:52
If I was to leave you with some big questions here which
295
996769
2803
Şimdi sizi algınızı değiştirebilecek birkaç büyük soru ile
16:55
may change one's perception to it, and who knows what
296
999572
3475
baş başa bıraksam, ve benim terörist grubumun
16:58
thoughts and responses will come out of it,
297
1003047
2379
bizim harekete geçebilmemiz için, sizi yeteri kadar
17:01
but did myself and my terrorist group actually need
298
1005426
3955
öfkelendirmesi gerekli olduğunu söylesem,
17:05
to blow you up to make our point?
299
1009381
3236
hangi düşünce ve tepkilerin ortaya çıkacağını kim bilebilir?
17:08
We have to ask ourselves these questions, however unpalatable.
300
1012617
4382
Her ne kadar hoş olmasa da, bizim bu soruları kendimize sormamız gerekiyor.
17:12
Have we been ignoring an injustice or a humanitarian
301
1016999
3134
Dünyanın herhangi bir yerinde bir haksızlık veya
17:16
struggle somewhere in the world?
302
1020133
2765
insani bir mücadele olduğunu görmezden mi geliyoruz?
17:18
What if, actually, engagement on poverty and injustice
303
1022898
2650
Ya gerçekten de yoksulluk ve adaletsizliğe angaje olmamız
17:21
is exactly what the terrorists wanted us to do?
304
1025548
2415
tam da teröristlerin yapmamızı istediği şey ise?
17:23
What if the bombs are just simply wake-up calls for us?
305
1027963
3105
Ya eğer bombalar sadece bizim için basit bir uyarı ikazı ise?
17:26
What happens if that bomb went off
306
1031068
3199
Eğer bomba, bizim, diyaloğun etkileşim ve bu tarz şeylerle
17:30
because we didn't have any thoughts and things in place
307
1034267
3307
başa çıkmasını sağlayacak hiçbir düşüncemiz
17:33
to allow dialogue to deal with these things and interaction?
308
1037574
4679
olmadığı için bu yerde patlasaydı, ne olurdu?
17:38
What is definitely uncontroversial
309
1042253
3167
Kesinlikle tartışmasız olan şey şu ki;
17:41
is that, as I've said, we've got to stop being reactive,
310
1045420
1807
Söylediğim gibi, tepkili ve daha da proaktif olmaktan
17:43
and more proactive, and I just want to leave you
311
1047227
3617
vazgeçmemiz lazım, böylece sizi üzerinde düşünmeniz
17:46
with one idea, which is that
312
1050844
3408
için biraz provokatif bir düşünce ile
17:50
it's a provocative question for you to think about,
313
1054252
3160
baş başa bırakmak istiyorum.
17:53
and the answer will require sympathy with the devil.
314
1057412
4121
Cevap için şeytanın avukatlığını yapmak gerekecek.
17:57
It's a question that's been tackled by many great thinkers
315
1061533
2717
Bu soru, birçok önemli yazar ve düşünce adamı tarafından ele alındı:
18:00
and writers: What if society actually needs crisis to change?
316
1064250
4917
Ya eğer toplumun, değişim için krizlere ihtiyacı varsa?
18:05
What if society actually needs terrorism
317
1069167
4303
Ya eğer aslında toplumun değişim ve daha iyiye
18:09
to change and adapt for the better?
318
1073470
1543
ulaşmak için terörizme ihtiyacı varsa?
18:10
It's those Bulgakov themes, it's that picture of Jesus
319
1075013
4551
Bu Bulgakov konseptinden Hz İsa ve şeytanın
18:15
and the Devil hand in hand in Gethsemane
320
1079564
3204
Gethsemane'de mehtaba doğru el ele
18:18
walking into the moonlight.
321
1082768
2280
yürüdükleri o resimdir.
18:20
What it would mean is that humans,
322
1085048
2848
Bunun anlamı şu ki;
18:23
in order to survive in development,
323
1087896
2656
insanlar gelişmeler karşısında hayatta kalabilmek adına,
18:26
quite Darwinian spirit here,
324
1090552
2075
oldukça Darvinci bir ruh oldu,
18:28
inherently must dance with the devil.
325
1092627
4330
tabiatı gereği şeytanla dans etmek zorundadır.
18:32
A lot of people say that communism was defeated
326
1096957
4259
Pek çok kişiye göre komünizm Rolling Stones
18:37
by the Rolling Stones. It's a good theory.
327
1101216
3994
tarafından bozguna uğratıldı. Bu iyi bir teori.
18:41
Maybe the Rolling Stones has a place in this.
328
1105210
2836
Belki de Rolling Stones'un bu noktada önemli bir yeri vardır.
18:43
Thank you.
329
1108046
2587
Teşekkürler.
18:46
(Music) (Applause)
330
1110633
8870
(Müzik) (Alkışlar)
18:55
Bruno Giussani: Thank you. (Applause)
331
1119503
2578
Bruno Giussani: Teşekkür ederim. (Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Jason McCue - LawyerJason McCue litigates against terrorists, dictators and others who seem above the law, using the legal and judicial system in innovative ways.
Why you should listen
Jason McCue uses the legal system of the UK (and increasingly the world) to fight for human rights. In 2009, he won a landmark civil case at the high court in Belfast that resulted in a settlement for victims of the 1998 Omagh bombing by the Real IRA -- after attempts to prosecute the group in criminal courts had failed. It was a bold legal strategy now being copied for other victims, such as those of Libyan-supported terrorism and of the attacks in London and Mumbai. In September 2011 he and his firm launched another strategy for prosecuting Alexander Lukashenko, the dictator of Belarus, on counts of torture and hostage-taking: creating a "prosecution kit" to be sent to courts around the world. Wherever Lukashenko travels, he now faces the prospect of prosecution.
McCue is also a partner, with his wife, TV star Mariella Frostrup, of the GREAT Initiative: the Gender Rights and Equality Action Trust.
Jason McCue | Speaker | TED.com