ABOUT THE SPEAKER
Afra Raymond - Transparency activist
A leading expert in the fields of property valuation and project management, Afra Raymond is battling the government corruption rampant in his country, Trinidad and Tobago.

Why you should listen

Afra Raymond calls out government corruption, demanding more transparency and accountability from the leaders of Trinidad and Tobago. His work in recent years has focused on the CL Financial collapse of 2009 and subsequent government bailout, which Raymond says operated “with different laws of physics” than bailouts of financial institutions in other countries. Writing on topics like white-collar crime, good governance and national development, Raymond shows that corruption shouldn't be a given. He wrote the column “Property Matters” in The Business Guardian from 2004 through 2012. Now, he writes on his own website, AfraRaymond.com.

Raymond looks at corruption through his lens as an expert in the fields of property valuation, project appraisal, development planning and management. He is a Chartered Surveyor and Managing Director of Raymond & Pierre Limited and  was elected a Fellow of the Royal Institution of Chartered Surveyors (RICS) in January 2011. He has served on a number of Boards in various positions including Executive Member of the Federation of Black Housing Organizations (FBHO) in London, Board member of the Trinidad Building & Loan Association (TBLA), Director of EPL Properties Limited (EPL), a wholly-owned subsidiary of Eastern Credit Union (ECU) and Immediate Past-President of the Institute of Surveyors of Trinidad & Tobago (ISTT).

More profile about the speaker
Afra Raymond | Speaker | TED.com
TEDxPortofSpain

Afra Raymond: Three myths about corruption

Afra Raymond: Yolsuzlukla ilgili üç efsane

Filmed:
941,105 views

Petrole şükürler olsun ki Trinidad ve Tobago, 1970`lerde büyük bir refahla toplandı. Ancak 1982`de şok edici gerçek açığa çıktı -- ki gelişim için ayrılan her üç dolardan ikisi boşa harcanmış veya çalınmıştı. Bu, Afro Reymond`ı 30 yıl boyunca meşgul etti. Devam etmiş hükümet yolsuzluğu tarihini el feneriye aydınlatırken, Raymond, bize, ekonomik suçun yeniden çerçevelemesini veriyor. (TEDxPortof ispanya'da çekildi)
- Transparency activist
A leading expert in the fields of property valuation and project management, Afra Raymond is battling the government corruption rampant in his country, Trinidad and Tobago. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
Okay, this morningsabah I'm speakingkonuşuyorum
0
806
1775
Pekala, bu sabah
00:18
on the questionsoru of corruptionbozulma.
1
2581
3189
yolsuzluk sorusu üzerine konuşuyorum.
00:21
And corruptionbozulma is definedtanımlanmış
2
5770
2160
Yolsuzluk
00:23
as the abusetaciz of a positionpozisyon of trustgüven
3
7930
5736
güven halinin kendi--
00:29
for the benefityarar of yourselfkendin -- or, in the casedurum of our contextbağlam,
4
13666
3640
veya bizim bağlamımızdaki haliyle--
00:33
your friendsarkadaşlar, your familyaile or your financiersfinansörler.
5
17306
2623
arkadaşlarınızın, ailenizin veya sermayedarlarınızın çıkarları için istismar edilmesi olarak tanımlanır.
00:35
Okay? FriendsArkadaşlar, familyaile and financiersfinansörler.
6
19929
4523
Tamam? Arkadaşlar, aile ve sermayaderler.
00:40
But we need to understandanlama what we understandanlama about corruptionbozulma,
7
24452
4015
Ancak yolsuzluktan ne anladığımızı anlamalıyız.
00:44
and we need to understandanlama that
8
28467
2798
ve onun hakkında yanlış eğitildiğimizi anlamalıyız
00:47
we have been miseducatedmiseducated about it, and we have to admititiraf etmek that.
9
31265
3349
ve bunu kabul etmeliyiz.
00:50
We have to have the couragecesaret to admititiraf etmek that
10
34614
1557
Bunu kabul edecek cesarete sahip olmak zorundayız
00:52
to startbaşlama changingdeğiştirme how we dealanlaştık mı with it.
11
36171
2445
Onunla baş etme şeklimizi değiştirmeye başlamalıyız
00:54
The first thing is that the bigbüyük mythefsane, numbernumara one,
12
38616
2923
İlk gelen şu büyük efsane, bir numara olan,
00:57
is that in factgerçek it's not really a crimesuç.
13
41539
2371
şöyle ki, o gerçek anlamda bir şuç değil.
00:59
When we get togetherbirlikte with friendsarkadaşlar and familyaile
14
43910
1790
Arkadaşlarımızla ve ailemizle bir araya geldiğimizde
01:01
and we discusstartışmak crimesuç in our countryülke,
15
45700
1879
ve ülkemizdeki şuçu tartıştığımızda,
01:03
crimesuç in BelmontBelmont or crimesuç in DiegoDiego or crimesuç in MarabellaMarabella,
16
47579
3593
Belmont'daki şuçu veya Diego'daki veya Marabella'daki suçu tartıştığımızda
01:07
nobody'sKimsenin speakingkonuşuyorum about corruptionbozulma.
17
51172
1530
hiç kimse yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:08
That's the honestdürüst truthhakikat.
18
52702
1550
Dürüst olan gerçek budur.
01:10
When the CommissionerŞube Müdürü of PolicePolis comesgeliyor on TVTV to talk about crimesuç,
19
54252
3037
Polis komiseri gelip de televizyonda suçla ilgili konuştuğunda,,
01:13
he isn't speakingkonuşuyorum about corruptionbozulma.
20
57289
2010
yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:15
And we know for sure when the MinisterBakanı of NationalUlusal SecurityGüvenlik
21
59299
2316
Ve kesin olarak biliyoruz ki Ulusal Güvenlik Bakanlığımız suçla ilgili konuşurken
01:17
is speakingkonuşuyorum about crimesuç, he's not talkingkonuşma about corruptionbozulma eitherya.
22
61615
3875
o da yolsuzluktan bahsetmiyor.
01:21
The pointpuan I'm makingyapma is that it is a crimesuç.
23
65490
2615
Burada varmaya çalıştığım nokta bunun da bir suç olduğudur..
01:24
It is an economicekonomik crimesuç, because we're involvingiçeren the lootingyağma of taxpayers'vergi mükelleflerinin moneypara.
24
68105
4850
O bir ekonomik suç, çünkü vergi verenlerin parasının yağmalanmasına karışıyoruz.
01:28
PublicKamu and privateözel corruptionbozulma is a realitygerçeklik.
25
72955
2768
Genel ve özel yolsuzluk bir gerçektir.
01:31
As somebodybirisi who comesgeliyor from the privateözel sectorsektör,
26
75723
1731
Özel sektörden gelen biri olarak,
01:33
I can tell you there's a massivemasif amounttutar of corruptionbozulma
27
77454
2396
özel sektörde korkunç miktarda, hükümetle hiç bir ilgisi olmayan
01:35
in the privateözel sectorsektör that has nothing to do with governmenthükümet.
28
79850
2779
bir yolsuzluğun döndüğünü söyleyebilirim.
01:38
The sameaynı bribesrüşvet and backhandersrüşvetler and things that take placeyer underaltında the tabletablo,
29
82629
2842
Aynı rüşvetler ve para yedirmeler ve masa altında gerçekleşen diğer şeyler
01:41
it all takes placeyer in the privateözel sectorsektör.
30
85471
2468
hepsi özel sektörde oluyor.
01:43
TodayBugün, I'm focusingodaklanma on publichalka açık sectorsektör corruptionbozulma,
31
87939
3601
Bugün, ben, özel sektörün de katıldığı,
01:47
whichhangi the privateözel sectorsektör alsoAyrıca participateskatılır in.
32
91540
3135
kamu sektöründeki yolsuzluğa odaklanıyorum.
01:50
The secondikinci importantönemli mythefsane to understandanlama --
33
94675
2296
Anlaşılması gereken diğer ikinci önemli efsane de---
01:52
because we have to destroyyıkmak these mythsmitler,
34
96971
1734
çünkü bu efsaneleri yok etmek zorundayız,
01:54
dismantleortadan kaldırmak them and destroyyıkmak them and ridiculealay them --
35
98705
2460
parçalamak, yok etmek ve alaya almak zorundayız--
01:57
the secondikinci importantönemli mythefsane to understandanlama
36
101165
1946
anlaşılması gereken diğer ikinci efsane de
01:59
is the one that saysdiyor
37
103111
2492
yolsuzluğun aslında
02:01
that in factgerçek corruptionbozulma is only a smallküçük problemsorun --
38
105603
3269
küçük bir sorun olduğunun söylenmesidir
02:04
if it is a problemsorun, it's only a smallküçük problemsorun,
39
108872
2330
Eğer bu bir sorunsa sadece küçük bir sorundur,
02:07
that in factgerçek it's only a little 10 or 15 percentyüzde,
40
111202
3694
öyle ki aslında sadece yüzde 10 veya 15 oranındadır,
02:10
it's been going on foreversonsuza dek, it probablymuhtemelen will continuedevam et foreversonsuza dek,
41
114896
3891
çoktandır böyle devam etmekte, ve büyük ihtimalle de böyle devam edecektir,
02:14
and there's no pointpuan passinggeçen any lawsyasalar, because there's little we can do about it.
42
118787
3784
ve hiçbir kanun yürürlüğe koymaya gerek yoktur çünkü bununla ilgili yapabilecek çok az şeyimiz vardır.
02:18
And I want to demonstrategöstermek that that, too,
43
122571
2360
Ve ben de bunu kanıtlamak istiyorum,
02:20
is a dangeroustehlikeli mythefsane, very dangeroustehlikeli.
44
124931
1937
Bu da çok tehlikeli bir söylencedir, çok tehlikeli.
02:22
It's a pieceparça of publichalka açık mischiefYaramazlık.
45
126868
2421
Bu bir miktar kamu yaramazlığıdır.
02:25
And I want to speakkonuşmak a little bitbit,
46
129289
2594
Ve birazcık konuşmak,
02:27
take us back about 30 yearsyıl.
47
131883
2248
bizi bir 30 yıl geriye doğru götürmek istiyorum.
02:30
We're cominggelecek out todaybugün from TrinidadTrinidad and TobagoTobago,
48
134131
1994
Bugün kaynak zengini, küçük karayip ülkesi,
02:32
a resource-richkaynak zengini, smallküçük CaribbeanKarayipler countryülke,
49
136125
3198
Trinidad ve Tobago` dan, geliyoruz,
02:35
and in the earlyerken 1970s we had a massivemasif increaseartırmak in the country'sülkenin wealthservet,
50
139323
5046
ve 1970lerin başında, ülke refahında korkunç bir yükselme yaşadık,
02:40
and that increaseartırmak was causedneden oldu by the increaseartırmak in worldDünya oilsıvı yağ pricesfiyatları.
51
144369
3493
ve bu yükselme, dünya petrol fiyatlarının artışı sayesinde oldu..
02:43
We call them petrodollarspetrodollars. The treasuryhazine was burstingpatlama with moneypara.
52
147862
3035
Biz onlara petro- dolarlar deriz. Hazine, paradan patlıyordu.
02:46
And it's ironicİronik, because
53
150897
3688
Ve bu ironik, çünkü
02:50
we're standingayakta todaybugün in the CentralMerkez BankBanka.
54
154585
2038
bugün Merkez Bankası`na bağımlıyız.
02:52
You see, history'starihin richzengin in ironyalay.
55
156623
2196
Görüyorsunuz ya, tarih ironiyle dolu.
02:54
We're standingayakta todaybugün in the CentralMerkez BankBanka,
56
158819
1822
Bugün Merkez Bankası`na bağımlıyız,
02:56
and the CentralMerkez BankBanka is responsiblesorumluluk sahibi for a lot of the things I'm going to be speakingkonuşuyorum about.
57
160641
3378
ve Merkez Bankası konuşuyor olacağım birçok şeyden sorumlu.
02:59
Okay? We're talkingkonuşma about irresponsibilitysorumsuzluk in publichalka açık officeofis.
58
164019
3325
Pekala? Kamu ofisinde sorumsuzluktan bahsediyoruz.
03:03
We're speakingkonuşuyorum about the factgerçek that acrosskarşısında the terraceTeras,
59
167344
2748
Taraçanın diğer tarafındaki bir gerçekten bahsediyoruz,
03:05
the nextSonraki towerkule is the MinistryBakanlığı of FinanceFinans,
60
170092
2039
bir sonraki kule Finans Bakanlığı,
03:08
and there's a lot of connectionbağ with us todaybugün,
61
172131
1688
ve bugün oradan bizimle birçok bağlantı mevcut
03:09
so we're speakingkonuşuyorum withiniçinde your templetapınak todaybugün. Okay?
62
173819
2850
yani bugün sizin mabediniz içersinden konuşuyoruz, peki mi?
03:12
(ApplauseAlkış)
63
176669
4900
(Alkış)
03:17
The first thing I want to talk about is that
64
181569
2242
Konuşmak istediğim ilk şey
03:19
when all of this moneypara flowedaktı into our countryülke about 40 yearsyıl agoönce,
65
183811
3696
tüm bu paranın 40 sene önce ülkemize aktarıldığı,
03:23
we embarkedgirişti, the governmenthükümet of the day embarkedgirişti
66
187507
2087
işe koyulduğumuz, hükümet hükümete anlaşmalar serisinde
03:25
on a seriesdizi of government-to-governmentHükümet-devlet arrangementsdüzenlemeler
67
189594
2110
ülkeyi hızlı bir şekilde geliştirmek adına
03:27
to have rapidlyhızla developgeliştirmek the countryülke.
68
191704
2034
dönemin hükümetinin işe koyulduğu dönemdir.
03:29
And some of the largesten büyük projectsprojeler in the countryülke
69
193738
2266
Ve bu ülkedeki en büyük projelerden bazıları
03:31
were beingolmak constructedinşa throughvasitasiyla government-to-governmentHükümet-devlet arrangementsdüzenlemeler
70
196004
3198
dünyanın önde gelen bazı ülkeleriyle hükümetler arası
03:35
with some of the leadingönemli countriesülkeler in the worldDünya,
71
199202
1816
anlaşmalar yoluyla inşa ediliyordu.
03:36
the UnitedAmerika StatesBirleşik and Britainİngiltere and FranceFransa and so on and so on.
72
201018
2708
Birleşik Devletler ve İngiltere ve Fransa ve daha niceleri.
03:39
As I said, even this buildingbina we're standingayakta in -- that's one of the ironiesIronies --
73
203726
3068
Tıpkı söylediğim gibi, şu anda bulunduğumuz bina dahi --ki bu ironilerden biridir--
03:42
this buildingbina was partBölüm of that seriesdizi of complexeskonut projeleri,
74
206794
1684
bu bina onların İkiz Kuleler olarak adlandırdığı
03:44
what they calleddenilen the TwinTek Kişilik TowersKuleleri.
75
208478
4108
karmaşalar serisinin bir parçasıydı.
03:48
It becameoldu so outrageousrezil, the wholebütün situationdurum,
76
212586
2960
Bütün vaziyet, durum o kadar çok çirkinleşti ki
03:51
that in factgerçek a commissionkomisyon of inquirysoruşturma was appointeddöşenmiş,
77
215546
2880
bir soruşturma komisyonu atandi,
03:54
and it reportedrapor in 1982, 30 yearsyıl agoönce it reportedrapor --
78
218426
4003
ve 1982`de rapor etti, 30 yıl önce rapor etti--
03:58
the BallahBallah ReportRapor -- 30 yearsyıl agoönce,
79
222429
2749
Ballah Raporu-- 30 yıl önce,
04:01
and immediatelyhemen the government-to-governmentHükümet-devlet arrangementsdüzenlemeler were stoppeddurduruldu.
80
225178
3936
ve aniden hükümetler arası anlaşmalar,ayarlamalar durduruldu..
04:05
The then-Primeo-Prime MinisterBakanı wentgitti to ParliamentParlamento
81
229114
1908
Zamanın başbakanı parlamentoya, bütçe konuşması yapmak için gitti
04:06
to give a budgetbütçe speechkonuşma, and he said some things that I'll never forgetunutmak.
82
231022
3197
ve asla unutmayacağım bazı şeyler söyledi.
04:10
They wentgitti right in here. I was a younggenç man at the time.
83
234219
2297
Bu kısımda haklı olabilirler. O zamanlar genç bir adamdım.
04:12
It wentgitti right into my heartkalp.
84
236516
1380
(Ok) Tam kalbime geldi
04:13
And he said that, in factgerçek — Let me see if this thing worksEserleri.
85
237896
4757
Ve aslında dedi ki-- Bir bakayım bu şey çalışıyor mu.
04:18
Are we gettingalma a, yeah?—
86
242653
2477
Bir evet alıyor muyuz?
04:21
That's what he told us.
87
245130
1999
Bize söylediği buydu.
04:23
He told us that, in factgerçek,
88
247129
4140
Bize dedi ki, aslında,
04:27
two out of everyher threeüç dollarsdolar of our petrodollarspetrodollars
89
251269
2922
harcadığımız petro-dolarlarımızın her üçünden ikisi,
04:30
that we spentharcanmış, the taxpayers'vergi mükelleflerinin moneypara,
90
254191
2384
vergi verenlerin parası,
04:32
was wastedboşa or stolençalıntı.
91
256575
2084
ya boşa harcanmış ya da çalınmıştı.
04:34
So the 10 or 15 percentyüzde is puresaf mischiefYaramazlık.
92
258659
4043
Yani %10 veya 15`i halis ziyandı.
04:38
As we say, it's a nancy-storyNancy-hikaye. ForgetUnut it.
93
262702
2109
Dediğimiz gibi, bu bir masal, hikaye. Unutun gitsin.
04:40
That's for little childrençocuklar. We are bigbüyük people,
94
264811
1695
Bu küçük çocuklar için. Bizlerse yetişkin insanlarız
04:42
and we're tryingçalışıyor to dealanlaştık mı with what's happeningolay in our societytoplum.
95
266506
2787
ve toplumumuza neler olduğuyla başa çıkmaya çalışıyoruz.
04:45
Okay? This is the sizeboyut of the problemsorun.
96
269293
2145
Tamam mı? Problemin boyutu bu.
04:47
Okay? Two thirdsüçte of the moneypara stolençalıntı or wastedboşa.
97
271438
3012
Anlaştık mı? Paranın üçte ikisi çalınmış veya yok yere harcanmıştı.
04:50
That was 30 yearsyıl agoönce. 1982 was BallahBallah.
98
274450
3442
Bu 30 yıl önceydi. 1982 Ballahtı.
04:53
So what has changeddeğişmiş?
99
277892
2059
Peki ne değişti?
04:55
I don't like to bringgetirmek up embarrassingutanç verici secretssırlar
100
279951
1687
Utanç verici sırları uluslararası seyirciye sermek istemiyorum
04:57
to an internationalUluslararası audienceseyirci, but I have to.
101
281638
2559
ancak yapmak zorundayım.
05:00
FourDört monthsay agoönce, we sufferedacı a constitutionalanayasal outragerezalet in this countryülke.
102
284197
3513
Dört ay önce bu ülkede, anayasal bir öfke patlaması, bir başkaldırıdan muzdarip olduk.
05:03
We call it the SectionBölüm 34 fiascofiyasko, the SectionBölüm 34 fiascofiyasko,
103
287710
4898
Biz onu Bölum 34 fiyaskosu diye adlandırırız, Bölüm 34 fiyaskosu
05:08
a suspiciousşüpheli pieceparça of lawhukuk, and I'm going to say it like it is,
104
292608
2646
Şüpheli bir hukuk parçacığı, ve ben buna
05:11
a suspiciousşüpheli pieceparça of lawhukuk
105
295254
1355
şüpheli zanlıları özgür bırakmak için
05:12
was passedgeçti at a suspiciousşüpheli time
106
296609
2143
şüpheli bir zamanda onaylanmış
05:14
to freeücretsiz some suspectsşüpheli. (LaughterKahkaha)
107
298752
1898
şüpheli bir hukuk parçacığı diyeceğim.
05:16
And it was calleddenilen, those people are calleddenilen
108
300650
6733
ve söylendiği gibi, bu insanlar
05:23
the PiarcoPiarco AirportHavaalanı accusedsanık.
109
307383
1574
Piarco Havaalanı zanlıları olarak adlandırıldılar.
05:24
I'm going to have my ownkendi lexiconSözlük speakingkonuşuyorum here todaybugün.
110
308957
2877
Bugün burada kendi lügatımı konuşturacağım.
05:27
They are the PiarcoPiarco AirportHavaalanı accusedsanık.
111
311834
1827
Onlar Piarco Havaalanı zanlıları.
05:29
It was a constitutionalanayasal outragerezalet of the first ordersipariş,
112
313661
2893
İlk buyruğun sebep olduğu anayasal bir öfkeydi
05:32
and I have labeledetiketli it the PlotArsa to PervertSapık ParliamentParlamento.
113
316554
4056
ve ben bunu Sapkın Parlemantoya Giden Komplo olarak etiketlendirdim.
05:36
Our highesten yüksek institutionkurum in our countryülke was pervertedsapık.
114
320610
3099
Ülkemizde, en yüksek düzeydeki kurum sapkınlaştırılmıştı.
05:39
We are dealingmuamele with pervertssapıklar here
115
323709
1973
Bizler burada, ekonomik ve finansal bir doğanın
05:41
of an economicekonomik and financialmali naturedoğa.
116
325682
1722
sapkınlıklarıyla uğraşıyoruz.
05:43
Do you get how seriousciddi this problemsorun is?
117
327404
1849
Problemin ne derecede ciddi olduğunu anlıyor musunuz?
05:45
There was massivemasif protestprotesto. A lot of us in this roomoda
118
329253
2110
Çok büyük bir protesto vardı. Odadaki herbirimiz,
05:47
tookaldı partBölüm in the protestprotesto in differentfarklı formsformlar.
119
331363
2710
bu prostestoda farklı şekillerde yer aldık.
05:49
MostÇoğu importantlyönemlisi, the AmericanAmerikan embassyBüyükelçiliği complainedşikayet,
120
334073
2819
En önemlisi de, Amerikan büyükelçisi yakındı
05:52
so ParliamentParlamento was swiftlyhızla reconvenedBelçikada tekrar toplanarak,
121
336892
2487
bu sayede parlamento süratle biraraya geldi
05:55
and the lawhukuk was reversedters, it was repealedyürürlükten.
122
339379
1905
ve kanun geri çekildi, yürütmeden kaldrıldı.
05:57
That's the wordsözcük lawyersavukatları use. It was repealedyürürlükten.
123
341284
1947
Avukatların kullandığı kelime bu. Yürütmeden kaldırıldı.
05:59
But the pointpuan is
124
343231
3117
Ancak önemli olan şu ki
06:02
that ParliamentParlamento was outwittedoutwitted in the wholebütün coursekurs of eventsolaylar,
125
346348
3695
Parlamento bütün bu olaylar silsilesi içinde dolandırıldı,
06:05
because what really happenedolmuş is that,
126
350043
2486
çünkü gerçekten olan şuydu ki,
06:08
because of the suspiciousşüpheli passagegeçit of that lawhukuk,
127
352529
3074
yasanın şüpheli görülen bir kısmı yüzünden,
06:11
the lawhukuk was actuallyaslında passedgeçti into effectEfekt
128
355603
2321
yasa aslında bağımsızlığımızın 50. yıldönümünü,
06:13
on the weekendhafta sonu we celebratedünlü our 50thinci anniversaryyıldönümü of independencebağımsızlık,
129
357924
3258
bağımsızlığımızın jubilesini kutladığımız haftasonu
06:17
our jubileeJübile of independencebağımsızlık.
130
361182
1560
onaylandı.
06:18
So that is the kindtür of outragerezalet of the thing.
131
362742
2022
Yani bu, bu şeyin bir çeşit öfke patlamasıydı.
06:20
It was kindtür of a nastykötü way to get maturationolgunlaşma, but we got it,
132
364764
3411
Tekamüle ulaşmanın yaramaz bir yoluydu, ama biz onu kabullendik,
06:24
because we all understoodanladım it,
133
368175
1687
çünkü hepimiz onu anladık,
06:25
and for the first time that I could rememberhatırlamak,
134
369862
1758
ve hatırlabildiğim kadarıyla ilk defa
06:27
there were masskitle protestsprotestolar againstkarşısında this corruptionbozulma.
135
371620
3550
bu yolsuzluğa karşı büyük çaplı kitlesel protestolar vardı.
06:31
And that gaveverdi me a lot of hopeumut. Okay?
136
375170
2191
Ve bu bana çok umut verdi. Tamam mı?
06:33
Those of us who are, sometimesara sıra you feel like
137
377361
1863
Ama birilerimiz,bazen bu işin birazını yaparken
06:35
you're a little bitbit on your ownkendi doing some of this work.
138
379224
3369
yalnız hissediyoruz.
06:38
That passagegeçit of the lawhukuk and the repealiptal of the lawhukuk
139
382593
3448
Kanunun bu kısmı ve yürütmeden kaldırılması
06:41
fortifiedgüçlendirilmiş the casedurum of the PiarcoPiarco AirportHavaalanı accusedsanık.
140
386041
3976
Parko Havaalanı suçlaması davasını kuvvetlendirdi.
06:45
So it was one of those really superiorüstün doubleçift bluffBlöf kindtür of things that tookaldı placeyer.
141
390017
4611
Yani bu gerçekten bugüne kadar yapılmış kandırmacaların en büyüklerinden biriydi.
06:50
But what were they accusedsanık of?
142
394628
1896
Ancak ne için suçlanmışlardı?
06:52
What was it that they were accusedsanık of?
143
396524
1103
Suçlandıkları şey neydi?
06:53
I'm beingolmak a bitbit mysteriousgizemli for those of you out there. What were they accusedsanık of?
144
397627
3279
Sizler için birazcık gizemli oluyorum. Suçlandıkları şey neydi?
06:56
We were tryingçalışıyor to buildinşa etmek, or reconstructyeniden yapılandırma largelybüyük oranda,
145
400906
2582
Vadesi dolmuş bir hava alanı inşa etmeye,
06:59
an airporthavalimanı that had grownyetişkin outdatedmodası geçmiş.
146
403488
2602
onu yeniden yapılandırmaya çalışıyorduk.
07:01
The entiretüm projectproje costmaliyet about 1.6 billionmilyar dollarsdolar,
147
406090
3790
Bütün proje yaklaşık 1.6 milyar dolara mal oluyordu,
07:05
TrinidadTrinidad and TobagoTobago dollarsdolar,
148
409880
2567
Trinidad ve Tobago dolarına,
07:08
and in factgerçek, we had a lot of bid-riggingteklif-arma
149
412447
3163
ve aslında bir yığın şikemiz
07:11
and suspiciousşüpheli activityaktivite, corruptyozlaşmış activityaktivite tookaldı placeyer.
150
415610
3187
ve şüpheli eylemlerimiz oldu, yolsuzluk oldu,
07:14
And to get an ideaFikir of what it consistedoluşuyordu of,
151
418797
4090
Ve ne içerdiğiyle ilgili bir fikir sahibi olmak için
07:18
and to put it in contextbağlam in relationshipilişki to this wholebütün
152
422887
2880
ve bunun büyük bir iş olmadığıyla ilgili ikinci miti
07:21
secondikinci mythefsane about it beingolmak no bigbüyük thing,
153
425767
2433
bu olayla ilişkili bir bağlama yerleştirmek için
07:24
we can look at this secondikinci slidekaymak here.
154
428200
2771
buradaki ikinci gösterime bakabiliriz.
07:26
And what we have here -- I am not sayingsöz so,
155
430971
3693
Ve burada sahip olduğumuz--Ben öyle demiyorum, Bu, Savcının
07:30
this is the DirectorYönetmen of PublicKamu ProsecutionsKovuşturma in a writtenyazılı statementaçıklama. He said so.
156
434664
4807
yazılı bildirgesi. O öyle dedi.
07:35
And he's tellingsöylüyorum us that for the $1.6 billionmilyar costmaliyet of the projectproje,
157
439471
4474
Ve bize 1.6 milyar dolarlık proje için diyor ki,
07:39
one billionmilyar dollarsdolar has been tracedtakip
158
443945
2192
bir milyar doların kayıt dışı banka hesaplarında
07:42
to offshoreOffshore bankbanka accountshesapları.
159
446137
1763
izi bulundu.
07:43
One billionmilyar dollarsdolar of our taxpayers'vergi mükelleflerinin moneypara
160
447900
2163
Vergi verenlerin bir milyar doları,
07:45
has been locatedbulunan in offshoreOffshore bankbanka accountshesapları.
161
450063
3398
kayıt dışı banka hesaplarına koyuldu.
07:49
BeingVarlık the kindtür of suspiciousşüpheli personkişi I am,
162
453461
2113
olduğum gibi şüpheci bir insan olmamdan ötürü,
07:51
I am outragedçileden at that, and I'm going to pauseDuraklat here,
163
455574
2717
buna çok kızgınım, ve bu noktada duraklıyorum,
07:54
I'm going to pauseDuraklat now and again and bringgetirmek in differentfarklı things.
164
458291
2496
şimdi bunu duraklatıyorum ve farklı şeyler getiriyorum.
07:56
I'm going to pauseDuraklat here and bringgetirmek in something I saw
165
460787
1814
Burada duracağım ve geçen sene kasımda Wall Street`de
07:58
in NovemberKasım last yearyıl at WallDuvar StreetSokak. I was at ZuccottiZuccotti ParkPark.
166
462601
3744
gördüğüm bir şeyi getiriyorum. Zuccotti Parkı'ndaydım
08:02
It was autumnSonbahar. It was coolgüzel. It was dampNem. It was gettingalma darkkaranlık.
167
466345
4192
Sonbahardı. Soğuktu. Islaktı. Hava kararıyordu.
08:06
And I was walkingyürüme around with the protestersprotestocular
168
470537
1933
Ve ben de protestocularla, One Wall Street`e bakarak,
08:08
looking at the One WallDuvar StreetSokak, Occupyİşgal WallDuvar StreetSokak movementhareket walkingyürüme around.
169
472470
4293
Occupy Wall Street (Wall Stret`i işgal et) hareketi civarında yürüyordum.
08:12
And there was a ladybayan with a signişaret, a very simplebasit signişaret,
170
476763
2320
Ve orada çok basit bir levhası olan bayan vardı, oldukça basit bir levha
08:14
a kindtür of battered-lookingdövülmüş görünümlü blondesarışın ladybayan,
171
479083
2424
darbe almış görünen sarışın bayan,
08:17
and the signişaret was madeyapılmış out of BristolBristol boardyazı tahtası, as we say in these partsparçalar,
172
481507
2823
Ve de levha, bu kısımlarda adlandırdığımız gibi, Bristol tahtasından yapılmaydı.
08:20
and it was madeyapılmış with a markerMarker.
173
484330
1992
ve bir tahta kalemiyle yapılmıştı.
08:22
And what it said on that signişaret hitvurmak me right in the centermerkez.
174
486322
2521
Ve levhada söylenen şey beni tam kalbimden vurdu.
08:24
It said, "If you're not outragedçileden, you haven'tyok been payingödeme yapan attentionDikkat."
175
488843
4407
"Eğer kızgın değilsen, dikkat vermiyorsundur" diyordu.
08:29
If you're not outragedçileden by all of this, you haven'tyok been payingödeme yapan attentionDikkat.
176
493250
2982
Eğer tüm bu olanlardan dolayı kızgın değilseniz, dikkatinizi vermiyorsunuzdur.
08:32
So listen up, because we're gettingalma into even deeperDaha derine watersdeniz.
177
496232
4131
Bu yüzden dikkatle dinleyin, çünkü çok daha derin sulara giriyoruz.
08:36
My brainbeyin startedbaşladı thinkingdüşünme.
178
500363
2157
Beynim düşünmeye başladı.
08:38
Well, what if --
179
502520
2891
Ya eğer böyle şüpheci olduğumdansa.
08:41
because I'm suspiciousşüpheli like that. I readokumak a lot of spycasus novelsroman and stuffşey.
180
505411
3206
Bir yığın casus romanı falan okurum ben.
08:44
What if -- (LaughterKahkaha)
181
508617
1678
Ya eğer--(Gülmeler)
08:46
But to make it in these wrongsyanlışlar,
182
510295
2524
Ancak bu şekilde hatalarda bulunmanız için
08:48
you have to readokumak a lot of spycasus novelsroman
183
512819
1625
bir yığın casus hikayesi okumak ve bazı şeyleri takip etmek gerekir değil mi?
08:50
and followtakip et some of that stuffşey, right? (LaughterKahkaha)
184
514444
2567
(Gülmeler)
08:52
But what if this wasn'tdeğildi the first time?
185
517011
4567
Ama ya bu ilk değilse?
08:57
What if this is just the first time
186
521578
2587
Ya bu birilerinin
09:00
that the so-and-sosSo-and-sos had been caughtyakalandı?
187
524165
2335
yakalandığı ilk seferse?
09:02
What if it had happenedolmuş before? How would I find out?
188
526500
5126
Ya daha önce de olduysa? Nasıl ortaya çıkartırdım ki?
09:07
Now, the previousönceki two examplesörnekler I gaveverdi
189
531626
2490
Şimdi, önceki verdiğim iki örnek
09:10
were to do with constructioninşaat sectorsektör corruptionbozulma, okay?
190
534116
4056
sektörel yolsuzluğun inşaasıyla ilgiliydi, değil mi?
09:14
And I have the privilegeayrıcalık at this time
191
538172
2031
Ve bu sefer, kar amacı gütmeyen Birleşik Katılım Kurulu`nun
09:16
to leadöncülük etmek the JointOrtak ConsultativeDanışma CouncilKonseyi, whichhangi is a not-for-profitdeğil, kar amacı gütmeyen.
192
540203
3378
liderligini yapma ayrıcalığım vardı.
09:19
We're at jccJCC.orgorg.ttTT, and we have the -- we are the leadersliderler
193
543581
3597
jcc.org.tt`deyiz ve halkin parasının nereye aktarıldığıyla ilgili
09:23
in the strugglemücadele to produceüretmek a newyeni publichalka açık procurementsatın alma systemsistem
194
547178
3226
kamu tedariki sağlamak için mücadele içinde olan
09:26
about how publichalka açık moneypara is transactedişlem temelli.
195
550404
2160
- liderlerimiz var, liderler biziz.
09:28
So those of you interestedilgili in findingbulgu out more about it,
196
552564
2205
Bununla ilgili daha fazla şey ortaya çıkarmakla veya
09:30
or joiningbirleştirme us or signingimza up on any of our petitionsDilekçeler, please get involvedilgili.
197
554769
4280
dilekçelerimizi imzamalada bize katılmak isteyenler, lütfen katılın.
09:34
But I'm going to seguesegue to anotherbir diğeri thing that relatesile ilgilidir,
198
559049
2259
Ancak ilgili başka bir şeye kolay bir geçis yapacağım,
09:37
because one of my privateözel campaignskampanyalar I've been conductingiletken
199
561308
2776
Çünkü üç buçuk yıldan fazladır yönettiğim
09:39
for over threeüç and a halfyarım yearsyıl
200
564084
2336
özel kampanyalardan biri
09:42
is for transparencyşeffaflık and accountabilityHesap verebilirlik
201
566420
2489
CL Finansalının kurtarma planı döneminde,
09:44
around the bailoutKurtarma of CLCL FinancialFinansal.
202
568909
3099
şeffaflığı ve güvenilirlilikle ilgili.
09:47
CLCL FinancialFinansal is the Caribbean'sCaribbean largesten büyük ever conglomeratekonglomera, okay?
203
572008
5001
CL Finansal Karayiplerin en geniş şirketler topluluğu, tamam mı?
09:52
And withoutolmadan gettingalma into all of the detailsayrıntılar,
204
577009
2923
Ve detaylara inilmeden, şirketin iflas ettiği söylendi
09:55
it is said to have collapsedçökmüş — I'm usingkullanma my wordskelimeler very carefullydikkatlice
205
579932
3016
--Kelimlerimi çok dikkatli kullanıyorum--
09:58
it's said to have collapsedçökmüş in JanuaryOcak of '09,
206
582948
2827
2009 Ocak`ta, neredeyse 4 yıla oldu,
10:01
whichhangi is just cominggelecek up to nearlyneredeyse fourdört yearsyıl.
207
585775
3678
çöktüğü söylendi.
10:05
In an unprecedentedeşi görülmemiş fituygun of generositycömertlik --
208
589453
2812
Eşi görülmemiş bir cömertlikle--ve bu insanlarla ilgili çok şüpheci olmalısınız--
10:08
and you have to be very suspiciousşüpheli about these people --
209
592265
2483
Eşi benzeri görülmemiş--ve bu kelimeyi çok dikkatli kullanıyorum---
10:10
in an unprecedentedeşi görülmemiş — and I'm usingkullanma that wordsözcük carefullydikkatlice
210
594748
2631
Eşi benzeri görülmemiş bir cömertlikle,
10:13
unprecedentedeşi görülmemiş fituygun of generositycömertlik, the governmenthükümet of the day
211
597379
3884
Zamanın hükümeti,
10:17
signedimzalı, madeyapılmış a writtenyazılı commitmenttaahhüt, to repaygeri ödeme all of the creditorsalacaklılar.
212
601263
3655
bütün alacaklılara geri ödemek için yazılı bir anlaşma yaptı ve imzaladı.
10:20
And I can tell you withoutolmadan fearkorku of contradictionçelişki
213
604918
2322
Ve size hiç bir çelişki olmadan, bu olayın
10:23
that hasn'tdeğil sahiptir happenedolmuş anywhereherhangi bir yer elsebaşka on the planetgezegen.
214
607240
3182
dünyanın başka hiç bir yerinde olmadığını söyleyebilirim.
10:26
Let's understandanlama, because we lackeksiklik contextbağlam.
215
610422
1911
Haydi biraz anlayalım, çünkü durumun gerçekleştiği şartlardan yoksunuz.
10:28
People are tellingsöylüyorum us it's just like WallDuvar StreetSokak. It's not just like WallDuvar StreetSokak.
216
612333
3005
İnsanlar bunun da tıpkı Wall Street gibi olduğunu söylüyorlar. Tıpkı Wall Street gibi değil.
10:31
TrinidadTrinidad and TobagoTobago is like a placeyer with differentfarklı lawsyasalar of physicsfizik or biologyBiyoloji or something.
217
615338
4489
Trinidad ve Tobago, farklı kanunlu, fizikli veya biyolojili, farklı bir şeyli bir yer.
10:35
It's not just like anywhereherhangi bir yer. (ApplauseAlkış)
218
619827
4744
Herhangi bir yer gibi degil.(Alkış)
10:40
It's not just like anywhereherhangi bir yer. It's not just like anywhereherhangi bir yer.
219
624571
5154
Herhangi bir yer gibi değil.Herhangi bir yer gibi değil.
10:45
Here is here, and out there is out there. Okay?
220
629725
2831
Burası burasıdır, orası orasıdır. Tamam mı?
10:48
I'm seriousciddi now.
221
632556
1330
Şimdi ciddiyim.
10:49
Listen. They'veOnlar ettik had bailoutskurtarılması on WallDuvar StreetSokak.
222
633886
2983
Dinleyin. Wall Street`te kurtarma paketleri oldu.
10:52
They'veOnlar ettik had bailoutskurtarılması in LondonLondra.
223
636869
1951
Londra`da kurtarma paketleri oldu.
10:54
They'veOnlar ettik had bailoutskurtarılması in EuropeEurope.
224
638820
2137
Avrupa`da kurtarma paketleri oldu.
10:56
In AfricaAfrika, they'veonlar ettik had bailoutskurtarılması. In NigeriaNijerya, sixaltı of the majormajör
225
640957
2670
Afrika`da kurtarma paketleri oldu. Nijeryada, bizimkiyle eş zamanlı
10:59
commercialticari banksbankalar collapsedçökmüş at the sameaynı time as oursbizim, ehha?
226
643627
2565
Ticari bankaların 6 büyük olanı, bizimkiyle aynı zamanda iflas etti, ha?
11:02
It's interestingilginç to parallelparalel how the NigerianNijerya experiencedeneyim has --
227
646192
2241
Nijerya deneyiminin bizimkine paralel nasıl değelendirildiği,
11:04
how they'veonlar ettik treatedişlenmiş it, and they'veonlar ettik treatedişlenmiş it
228
648433
2390
bizimkine kıyasla nasıl çok iyi bir şekilde ele alındığı,
11:06
very well comparedkarşılaştırıldığında to us.
229
650823
1871
ilginç.
11:08
NowhereHiçbir yerde on the planetgezegen
230
652694
1932
Dünyanın hiç bir yerinde
11:10
have all the creditorsalacaklılar been bailedekti out
231
654626
2706
bütün alacaklıların yasal haklarından fazla kurtarıldığı,
11:13
in excessAŞIRI of what theironların statutoryyasal entitlementshaklar were.
232
657332
2292
kurtarma paketine dahil edildiği görülmemiştir.
11:15
Only here. So what was the reasonneden for the generositycömertlik?
233
659624
3582
Sadece burada. Peki bu cömertliğin sebebi neydi?
11:19
Is our governmenthükümet that generouscömert? And maybe they are.
234
663206
2805
Hükümetimiz bu kadar cömert mi? Ve belki de öyleler.
11:21
Let's look at it. Let's look into it.
235
666011
2016
Haydi bir bakalım. Derinlemesine bir bakalım.
11:23
So I startedbaşladı diggingkazma and writingyazı and so and so on,
236
668027
2768
Ben deşmeye ve yazmaya başladım vesaire vesaire,
11:26
and that work can be foundbulunan, my personalkişisel work
237
670795
1812
ve o çalışma bulunabilir, benim şahsi çalışmam
11:28
can be foundbulunan at AfraRaymondAfraRaymond.comcom, whichhangi is my nameisim.
238
672607
3380
adım olan AfraRaymon.com`da bulunabilir.
11:31
It's a not-for-profitdeğil, kar amacı gütmeyen blogBlog that I runkoş.
239
675987
2872
İşlettiğim, kar için olmayan bir blog
11:34
Not as popularpopüler as some of the other people, but there you go.
240
678859
2524
Diğer insanların ki kadar revaçta değil, ama alın burada.
11:37
(LaughterKahkaha)
241
681383
2258
(Gülmeler)
11:39
But the pointpuan is that the bitteracı experiencedeneyim of SectionBölüm 34,
242
683641
4489
Ancak önemli nokta, 34. kısımın,
11:44
that plotarsa to pervertsapık ParliamentParlamento, that bitteracı experiencedeneyim
243
688130
2457
bağımsızlığımızı kutluyor olmamız gereken zamanda,
11:46
that tookaldı placeyer in AugustAğustos,
244
690587
3086
ağustosta,
11:49
when we were supposedsözde to be celebratingkutlama our independencebağımsızlık,
245
693673
2898
parlamentoyu delalete sürükleyen acı tecrübesi.
11:52
going into SeptemberEylül, forcedzorunlu me to checkKontrol myselfkendim
246
696571
4664
eylüle giriyor olmak, kendimi kontrolden geçirmeme
11:57
and recalculateyeniden hesapla my bearingsyatakları,
247
701235
2059
ve tahammülümü yeniden tartmama,
11:59
and to go back into some of the work, some of the stuffşey I'd writtenyazılı
248
703294
2222
bazı çalışmalarımın, yazdıklarımın, gerçekte neyin ne olduğunu anlamak için
12:01
and some of the exchangesdeğişimleri I'd had with the officialsYetkililer
249
705516
2269
görevlilerle yaptığım değiş tokuşlara,
12:03
to see what was really what.
250
707785
2004
geri dönmeye zorladı beni.
12:05
As we say in TrinidadTrinidad and TobagoTobago, who is who and what is what?
251
709789
4110
Trinidad ve Tobago`da dediğimiz gibi, kim kimdir ve ne nedir?
12:09
Okay? We want to try to recalculateyeniden hesapla.
252
713899
1824
Pekala? Yeniden muhakeme etmek istiyoruz.
12:11
And I madeyapılmış a FreedomÖzgürlük of InformationBilgi applicationuygulama
253
715723
2424
Ve ben, bu yıl mayıs ayında, Finans Bakanlığı`na
12:14
in MayMayıs this yearyıl to the MinistryBakanlığı of FinanceFinans.
254
718147
3914
Bilgide Özgürlük başvurusu yaptım.
12:17
The MinistryBakanlığı of FinanceFinans is the nextSonraki towerkule over.
255
722061
2058
Finans Bakanlığı da bir sonraki kule.
12:20
This is the other contextbağlam.
256
724119
1675
Bu da başka bir bağlam.
12:21
The MinistryBakanlığı of FinanceFinans, we are told,
257
725794
2076
Bize, Finans Bakanlığı`nın Bilgide Özgürlük Eylemi`nin
12:23
is subjectkonu to the provisionshükümler of the FreedomÖzgürlük of InformationBilgi ActYasası.
258
727870
3829
hükümlerine konu olduğu söylendi.
12:27
I'm going to take you throughvasitasiyla a workedişlenmiş exampleörnek of whetherolup olmadığını that's really so.
259
731699
3304
Bunun gerçekten böyle olup olmadığıyla ilgili çalışılmış bir örnegeye götürüyorum sizi.
12:30
The CentralMerkez BankBanka in whichhangi we standdurmak this morningsabah
260
735003
2888
Bu sabah bahsettiğimiz Merkez Bankası
12:33
is immunebağışık from the provisionshükümler of the FreedomÖzgürlük of InformationBilgi ActYasası.
261
737891
4197
Bilgide Özgürlük Eyleminin hükümlerinden muaf.
12:37
So in factgerçek, you can't asksormak them anything,
262
742088
1679
Yani işin özü şu ki, onlara hiçbir şey soramazsınız,
12:39
and they don't have to answerCevap anything.
263
743767
1693
ve onlar da hiç bir şeye cevap vermek zorunda değiller.
12:41
That is the lawhukuk sincedan beri 1999.
264
745460
2822
1999`dan beri olan kanun bu.
12:44
So I plungeddaldı into this strugglemücadele, and I askeddiye sordu fourdört questionssorular.
265
748282
3576
Böylece birden bu mücadeleye daldım, ve dört soru sordum.
12:47
And I'll relateilgili the questionssorular to you in the shortkısa formform with the replycevap,
266
751858
3689
ve size kısa cevaplı bir şekilde bu soruları,
12:51
so you could understandanlama, as I said, where we are.
267
755547
2615
nerede olduğumuzu anlayabilesiniz diye yönlendireceğim.
12:54
Here is not like anywhereherhangi bir yer elsebaşka.
268
758162
1521
Burası herhangi bir yer gibi değil.
12:55
QuestionSoru numbernumara one:
269
759683
2978
Bir numaralı soru:
12:58
I askeddiye sordu to see the accountshesapları of CLCL FinancialFinansal,
270
762661
2590
CL finansalının hesap defterini sordum,
13:01
and if you can't showgöstermek me the accountshesapları --
271
765251
2472
ve eğer bana hesapları gösteremezseniz--
13:03
the MinisterBakanı of FinanceFinans is makingyapma statementsifadeleri,
272
767723
1965
Finans Bakanı açıklamalar yapıyor,
13:05
passinggeçen newyeni lawsyasalar and givingvererek speecheskonuşmalar and so on.
273
769688
2615
yeni yasalar geçiriyor ve nutuklar veriyor ve daha niceleri.
13:08
What are the figuresrakamlar he's relyingbağlı olduğu on?
274
772303
2291
Dayandığı rakamlar ne?
13:10
It's like that jokeşaka: I want whateverher neyse he's drinkingiçme.
275
774594
2620
tıpkı şu şaka gibi: O her ne içiyorsa ben de ondan istiyorum.
13:13
And they wroteyazdı back and said to me,
276
777214
1599
Ve bana geri yazıp dediler ki,
13:14
well what do you really mean?
277
778813
1711
pekala, ne demek istiyorsun gerçekten ?
13:16
So they hitvurmak my questionsoru with a questionsoru.
278
780524
2391
Yani sorumu soruyla vurdular.
13:18
Secondİkinci pointpuan: I want to see
279
782915
3121
İkinci nokta: Geri ödeme yapılan grubun
13:21
who are the creditorsalacaklılar of the groupgrup who have been repaidgeri ödemesi?
280
786036
3699
alacaklılarını görmek istiyorum
13:25
Let me pauseDuraklat here to pointpuan out to you all
281
789735
2004
paramızın 24 milyon dolarının
13:27
that 24 billionmilyar dollarsdolar of our moneypara has been spentharcanmış on this.
282
791739
3681
buna harcandığına hepinizin dikkatinizi çekmek için bir durayım.
13:31
That is about threeüç and a halfyarım billionmilyar U.S. dollarsdolar
283
795420
2399
Bu, yaklaşık 3 buçuk milyar Birleşik Devletler doları eden miktar
13:33
cominggelecek out of a smallküçük -- we used to be resource-richkaynak zengini --
284
797819
3496
geçmişte kaynak olarak kullanmaya alıştığımız
13:37
CaribbeanKarayipler countryülke. Okay?
285
801315
2372
zengin küçük bir karayip ülkesinden geliyor. Tamam mı?
13:39
And I askeddiye sordu the questionsoru,
286
803687
1548
Ve bu üç buçuk milyar doları
13:41
who was gettingalma that threeüç and a halfyarım billionmilyar dollarsdolar?
287
805235
4146
kimin aldığını sordum.
13:45
And I want to pauseDuraklat again to bringgetirmek up contextbağlam,
288
809381
2257
Ve mevcut şartları konuya getirmek için tekrar bir duraklıyorum,
13:47
because contextbağlam helpsyardım eder us to get clarityberraklık understandinganlayış this thing.
289
811638
3403
çünkü mevcut şartlar bu şeyi anlamamıza netlik getirmemize yardımcı oluyor
13:50
There's a particularbelirli individualbireysel who is in the governmenthükümet now.
290
815041
2570
Şu anda hükümette olan muayyen bir şahıs var.
13:53
The nameisim of the personkişi doesn't mattermadde.
291
817611
1720
Şahsın adı önemli değil.
13:55
And that personkişi madeyapılmış a careerkariyer
292
819331
2552
Ve bu şahıs, siyasi gayesini ilerletmek için
13:57
out of usingkullanma the FreedomÖzgürlük of InformationBilgi ActYasası
293
821883
2361
Bilgide Özgürlük Eylemini kullanarak
14:00
to advanceilerlemek his politicalsiyasi causesebeb olmak.
294
824244
2119
kariyer yaptı.
14:02
Okay? His nameisim isn't importantönemli.
295
826363
3243
Tamam mı? İsmi önemli değil.
14:05
I wouldn'tolmaz dignifypaye it. I'm on a pointpuan.
296
829606
2333
Ona paye vermeyeceğim. Bir hususum var.
14:07
The pointpuan is, that personkişi madeyapılmış a careerkariyer out of usingkullanma
297
831939
2420
Husus şu ki, bu kişi amacı için
14:10
the FreedomÖzgürlük of InformationBilgi ActYasası to advanceilerlemek his causesebeb olmak.
298
834359
2964
Bilgide Özgürlük Eylemini kullanarak kariyer yaptı.
14:13
And the mostçoğu famousünlü casedurum
299
837323
2314
Ve en ünlü vaka da
14:15
was what we camegeldi to call the SecretGizli ScholarshipBurs ScandalSkandal,
300
839637
2893
aslında 60 milyon dolarlık hükümet parasının
14:18
where in factgerçek there was about 60 millionmilyon dollarsdolar in governmenthükümet moneypara
301
842530
2889
bir burslar serisinde dağıtıldığı,
14:21
that had been disperseddağınık in a seriesdizi of scholarshipsBurslar,
302
845419
2872
ve bu bursların tanıtımının yapılmadığı vesaire vesaire,
14:24
and the scholarshipsBurslar hadn'tolmasaydı been advertisedreklamı, and so and so on and so on.
303
848291
2724
bizim Gizli Burs Skandalı olarak adlandırdığımız vakadır.
14:26
And he was ableyapabilmek to get the courtmahkeme, usingkullanma that actdavranmak of ParliamentParlamento,
304
851015
2991
Ve bu şahıs, bilgi verebilmek için
14:29
FreedomÖzgürlük of InformationBilgi ActYasası,
305
854006
1633
parlamentonun bu eylemini kullanarak,
14:31
to releaseserbest bırakmak the informationbilgi,
306
855639
1977
Bilgide Özgürlük Eylemini, mahkemeye çıkabildi.
14:33
and I thought that was excellentMükemmel.
307
857616
3365
ve ben de bunun muhteşem olduğunu düşünmüştüm.
14:36
FantasticFantastik.
308
860981
3166
Büyüleyici.
14:40
But you see, the questionsoru is this:
309
864147
1950
Ancak görüyorsunuz, soru:
14:41
If it's right and properuygun for us to use the FreedomÖzgürlük of InformationBilgi ActYasası
310
866097
4213
60 milyon dolarlık kamu parasının zorla ifşası için
14:46
and to use the courtmahkeme
311
870310
3730
Bilgide Özgürlük Eylemini ve mahkemeyi kullanmak
14:49
to forcekuvvet a disclosureaçığa çıkması about 60 millionmilyon dollarsdolar in publichalka açık moneypara,
312
874040
4742
bizim için doğru ve uygun mu acaba,
14:54
it mustşart be right and properuygun
313
878782
1691
24 milyar doların zoraki ifşaasını yapmak
14:56
for us to forcekuvvet a disclosureaçığa çıkması about 24 billionmilyar dollarsdolar.
314
880473
4141
bizim için doğru ve uygun olmalı.
15:00
You see? But the MinistryBakanlığı of FinanceFinans,
315
884614
2588
Görüyor musunuz? Ancak Finans Bakanı,
15:03
the PermanentKalıcı SecretarySekreter of the MinistryBakanlığı of FinanceFinans,
316
887202
1602
Finans Bakanı`nın Daimi Sekreteri,
15:04
wroteyazdı me and said to me, that informationbilgi is exemptmuafiyet too.
317
888804
3057
bana yazıp, bu bilginin de muaf tutulduğunu söylediler
15:07
You see? This is what we're dealingmuamele with, okay?
318
891861
2989
Göruyor musunuz? Uğraştığımız mesele bu işte. İyi mi?
15:10
The thirdüçüncü thing I will tell you
319
894850
2134
Size söylemek istediğim,
15:12
is that I alsoAyrıca askeddiye sordu
320
896984
3005
CL Finansalının yöneticileri için
15:15
for the directorsyönetmenler of CLCL FinancialFinansal,
321
899989
2996
sorduğum ücüncü şeyse,
15:18
whetherolup olmadığını in factgerçek they were makingyapma filingseğe talaşı underaltında our IntegrityBütünlük in PublicKamu Life ActYasası.
322
902985
4345
Kamu Hayatında Fazilet Eylemi altında doldurmalar yapıp yapmadıklarıydı.
15:23
We have an IntegrityBütünlük in PublicKamu Life ActYasası
323
907330
1618
Kamu Hayatı Eyleminde, ulusun çıkarına muhafızlık etme
15:24
as partBölüm of our frameworkiskelet supposedsözde to safeguardgüvenlik amacıyla the nation'snationâ €™ s interestfaiz.
324
908948
4749
yükümlülüğümüzün bir parçası olarak, faziletimiz var.
15:29
And publichalka açık officialsYetkililer are supposedsözde to filedosya
325
913697
2288
Ve kamu görevlilerinin varlık ve mükellefiyetlerinin
15:31
to say what it is they have in termsşartlar of assetsvarlıklar and liabilitiesyükümlülükler.
326
915985
6465
ne olduğunu söylemek için kayda geçirmeleri gerekiyor.
15:38
And of coursekurs I've sincedan beri discoveredkeşfedilen that they're not filingdosyalama,
327
922450
2415
Ve tabi ben onların kayıt tutmadıklarını çoktan keşfetmiştim
15:40
and in factgerçek the MinisterBakanı of FinanceFinans has not even askeddiye sordu them to filedosya.
328
924865
2879
hatta Finans Bakanı onlara kayda geçirmelerini söylemiyor bile aslında
15:43
So here we have it. We have a situationdurum where
329
927744
4917
İşte elimizde bu var.
15:48
the basictemel safeguardsgüvenlik önlemleri of integritybütünlük and accountabilityHesap verebilirlik
330
932661
4894
faziletin ve güvenilirliliğin ve şeffaflığın esas muhafızlarının
15:53
and transparencyşeffaflık have all been discardedatılan.
331
937555
1993
açığa çıkarıldığı bir durumdayız.
15:55
I've askeddiye sordu the questionsoru in the legalyasal and requiredgereklidir fashionmoda.
332
939548
2244
Soruyu yasal olarak sordum ve bir yöntem talep ettim.
15:57
It's been ignoredihmal.
333
941792
2488
Görmezden gelindi.
16:00
The sortçeşit of thing that motivatedmotive us around SectionBölüm 34,
334
944280
3175
Bölüm 34 etrafında bizi motive eden bir şey,
16:03
we need to continuedevam et to work on that. We can't forgetunutmak it.
335
947455
2602
bunun üzerine çalışmaya devam etmemiz lazım. Onu unutamayız.
16:05
I have definedtanımlanmış this as the singletek largesten büyük expenditureharcama in the country'sülkenin historytarih.
336
950057
3598
Ben bunu, ülkenin tarihindeki en büyük tekil harcama olarak tanımladım.
16:09
It's alsoAyrıca the singletek largesten büyük exampleörnek
337
953655
2581
Ayni zamanda da bu denkleme göre
16:12
of publichalka açık corruptionbozulma accordinggöre to this equationdenklem.
338
956236
5012
kamu yolsuzluğuna en geniş örnek.
16:17
And this is my realitygerçeklik checkKontrol.
339
961248
2969
Ve bu benim gerçeklik denetelemem.
16:20
Where you have an expenditureharcama of publichalka açık moneypara
340
964217
2346
Kamu parasının harcanması var
16:22
and it is withoutolmadan accountabilityHesap verebilirlik
341
966563
2955
ama güvenilirlilik yok
16:25
and it's withoutolmadan transparencyşeffaflık,
342
969518
1640
ama seffaflik yok
16:27
it will always be equaleşit to corruptionbozulma,
343
971158
2256
Rusya`da Nijerya`da veya Alaska`da olun, hiç farketmez,
16:29
whetherolup olmadığını you're in RussiaRusya or NigeriaNijerya or AlaskaAlaska,
344
973414
3205
bu her zaman yolsuzluğa eş değer olacaktır,
16:32
it will always be equaleşit to corruptionbozulma, and that is what we are dealingmuamele with here.
345
976619
4200
Her zaman yolsuzluğa eşit olacaktır, ve burada uğraştıgımız mevzu da bu.
16:36
I'm going to continuedevam et the work
346
980819
2311
bu işin bitmesi için, Finans Bakanlığı`nda bu konularla alakalı
16:39
to pressbasın on, to get some resolutionçözüm
347
983130
4346
çözüm elde edebilmek için
16:43
of those mattershususlar at the MinistryBakanlığı of FinanceFinans.
348
987476
1710
çalışmaya devam edeceğim,
16:45
If it is I have to go to courtmahkeme personallyŞahsen, I will do that.
349
989186
2552
Eğer mahkemeye şahsen gitmem gerekecekse, gideceğim.
16:47
We will continuedevam et to pressbasın on.
350
991738
1188
Peşinde koşmaya devam edeceğiz
16:48
We will continuedevam et to work withiniçinde JCCJCC.
351
992926
1951
JCC ile çalışmaya devam edeceğiz.
16:50
But I want to stepadım back from the TrinidadTrinidad and TobagoTobago contextbağlam
352
994877
2701
Ancak Trinidad ve Tobago bağlamından geri adım atmak
16:53
and bringgetirmek something newyeni to the tabletablo
353
997578
1919
ve uluslararası bir örnek olarak masaya
16:55
in termsşartlar of an internationalUluslararası exampleörnek.
354
999497
1826
yeni bir şey getirmek istiyorum.
16:57
We had the journalistgazeteci [HeatherHeather] BrookeBrooke speakingkonuşuyorum
355
1001323
2901
Gazeteci Heather Brook`u, hükümet yolsuzluğuyla ilgili
17:00
about her battlesavaş againstkarşısında governmenthükümet corruptionbozulma,
356
1004224
2317
mücadelesinde gördük,
17:02
and she introducedtanıtılan me to this websiteWeb sitesi, AlaveteliAlaveteli.comcom.
357
1006541
5437
ve bana Alaveteli.com internet sitesini tanıttı.
17:07
And AlaveteliAlaveteli.comcom is a way for us to have an openaçık databaseveritabanı
358
1011978
4670
Ve Alaveteli.com Bilgi Özgürlüğü başvuruları,
17:12
for FreedomÖzgürlük of InformationBilgi applicationsuygulamaları,
359
1016648
2779
açık bir veri tabanı sahibi olmak
17:15
and speakkonuşmak with eachher other.
360
1019427
2116
ve birbirimizle konuşmak için bir yol.
17:17
I could see what you're applyinguygulayarak for.
361
1021543
2237
Ne için başvurduğunuzu görebiliyorum.
17:19
You could see what I applieduygulamalı for and what repliescevaplar I got.
362
1023780
3532
Siz de ben ne için başvuruyorum ve ne cevap alıyorum görebiliyorsunuz..
17:23
We can work on it togetherbirlikte. We need to buildinşa etmek a collectivetoplu databaseveritabanı
363
1027312
2936
Bununla ilgili birlikte çalışabiliriz. Kolektif bir veri tabanı kurmamız
17:26
and a collectivetoplu understandinganlayış of where we are to go to the nextSonraki pointpuan.
364
1030248
3304
ve bir sonraki noktada nereye gideceğimize dair bir anlayış oluşturmamız gerek.
17:29
We need to increaseartırmak the consciousnessbilinç.
365
1033552
1640
Farkındalığı arttırmamız gerek.
17:31
The finalnihai thing I want to say is in relationilişkisi to this one,
366
1035192
4054
Bununla alakalı söylemek istediğim son şey de,
17:35
whichhangi is a lovelygüzel websiteWeb sitesi from IndiaHindistan
367
1039246
1778
IPaidABribe.com adında
17:36
calleddenilen IPaidABribeIPaidABribe.comcom.
368
1041024
2442
Hindistan`da bir internet sitesidir.
17:39
They have internationalUluslararası branchesdalları,
369
1043466
1786
Uluslararası ayakları var,
17:41
and it's importantönemli for us to tunenağme into this one.
370
1045252
2444
ve buna doğru eğilmemiz bizim için önemli.
17:43
IPaidABribeIPaidABribe.comcom is really importantönemli,
371
1047696
2456
IPaidABribe gerçekten önemli,
17:46
a good one to logkütük on to and see.
372
1050152
2416
giriş yapmak ve anlamak için iyi bir kaynak.
17:48
I'm going to pauseDuraklat there. I'm going to asksormak you for your couragecesaret.
373
1052568
2627
Artık burada durduruyorum. Sizden desteğinizi istiyorum.
17:51
DiscardAtmak the first mythefsane; it is a crimesuç.
374
1055195
2221
İlk miti atalım; o bir suçtur.
17:53
DiscardAtmak the secondikinci mythefsane; it is a bigbüyük thing.
375
1057416
2318
İkinci miti atalım; büyük bir şeydir.
17:55
It's a hugeKocaman problemsorun. It's an economicekonomik crimesuç.
376
1059734
2498
Büyük bir sorundur. Ekonomik bir suçtur.
17:58
And let us continuedevam et workingçalışma togetherbirlikte
377
1062232
2048
Ve bu durumun iyileştirilmesi için,
18:00
to bettermentiyileştirilmesi in this situationdurum,
378
1064280
1467
toplumdaki kararlılık ve süreklilik için
18:01
stabilityistikrar and sustainabilitySürdürülebilirlik in our societytoplum. Thank you.
379
1065747
3810
birlikte çalışmamıza izin verin. Teşekkürler.
Translated by Banu Yobas
Reviewed by Ayça Bağcı

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Afra Raymond - Transparency activist
A leading expert in the fields of property valuation and project management, Afra Raymond is battling the government corruption rampant in his country, Trinidad and Tobago.

Why you should listen

Afra Raymond calls out government corruption, demanding more transparency and accountability from the leaders of Trinidad and Tobago. His work in recent years has focused on the CL Financial collapse of 2009 and subsequent government bailout, which Raymond says operated “with different laws of physics” than bailouts of financial institutions in other countries. Writing on topics like white-collar crime, good governance and national development, Raymond shows that corruption shouldn't be a given. He wrote the column “Property Matters” in The Business Guardian from 2004 through 2012. Now, he writes on his own website, AfraRaymond.com.

Raymond looks at corruption through his lens as an expert in the fields of property valuation, project appraisal, development planning and management. He is a Chartered Surveyor and Managing Director of Raymond & Pierre Limited and  was elected a Fellow of the Royal Institution of Chartered Surveyors (RICS) in January 2011. He has served on a number of Boards in various positions including Executive Member of the Federation of Black Housing Organizations (FBHO) in London, Board member of the Trinidad Building & Loan Association (TBLA), Director of EPL Properties Limited (EPL), a wholly-owned subsidiary of Eastern Credit Union (ECU) and Immediate Past-President of the Institute of Surveyors of Trinidad & Tobago (ISTT).

More profile about the speaker
Afra Raymond | Speaker | TED.com