TED2004
Richard Pyle: A dive into the reef's Twilight Zone
Richard Pyle resiflerin "Alacakaranlık Kuşağı"na dalıyor.
Filmed:
Readability: 3.7
444,752 views
Bu aydınlatıcı konuşmasında Richard Pyle bize mercan resiflerinin falezlerinde gelişen yaşamı ve bu yaşamı keşfetmek için öncülük ettiği çığır açan dalış teknolojilerini gösteriyor. O ve takımı keşfedilmemiş türlerin sırlarını ortaya çıkarmak için her şeyi riske atıyor.
Richard Pyle - Ichthyologist
Ichthyologist Richard Pyle is a fish nerd. In his quest to discover and document new species of fish, he has also become a trailblazing exploratory diver and a pioneer of database technology. Full bio
Ichthyologist Richard Pyle is a fish nerd. In his quest to discover and document new species of fish, he has also become a trailblazing exploratory diver and a pioneer of database technology. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
This is the first of two rather extraordinary photographs I'm going to show you today.
0
0
4000
Bu, size bugün göstereceğim iki oldukça sıradışı fotoğrafın birincisi.
00:16
It was taken 18 years ago.
1
4000
2000
18 sene önce çekilmişti.
00:18
I was 19 years old at the time.
2
6000
2000
Ben o zaman 19 yaşındaydım.
00:20
I had just returned from one of the deepest dives I'd ever made at that time,
3
8000
2000
O zamanlar yaptığım en derin dalışların birinden yeni dönmüştüm;
00:22
-- a little over 200 feet --
4
10000
2000
60 metreden biraz daha derine.
00:24
and, I had caught this little fish here.
5
12000
2000
Ve bu küçük balığı yakalamıştım;
00:26
It turns out that that particular one was the first live one of that ever taken alive.
6
14000
4000
ve öyle görünüyor ki bu fotoğraf bu türün canlı çekilmiş ilk fotoğrafı.
00:30
I'm not just an ichthyologist, I'm a bona fide fish nerd.
7
18000
3000
Ben sadece bir ihtiyolojist (balık bilimci) değilim, ben hakiki bir balık delisiyim.
00:33
And to a fish nerd, this is some pretty exciting stuff.
8
21000
2000
Ve bir balık delisi için bunlar oldukça heyecan verici şeyler.
00:35
And more exciting was the fact that the person who took this photo
9
23000
3000
Ve daha da heyecan verici olan, bu fotoğrafı çeken kişinin
00:38
was a guy named Jack Randall,
10
26000
2000
Jack Randall olması,
00:40
the greatest living ichthyologist on Earth,
11
28000
2000
dünyanın en büyük ihtiyolojisti,
00:42
the Grand Poobah of fish nerds, if you will.
12
30000
3000
balık delilerinin en büyüğü, bir anlamda.
00:45
And so, it was really exciting to me to have this moment in time,
13
33000
4000
Yani, böyle bir anı yaşamış olmak benim için çok heyecan vericiydi;
00:49
it really set the course for the rest of my life.
14
37000
3000
bu gerçekten hayatımın geri kalanının yönünü belirledi.
00:52
But really the most significant thing, the most profound thing
15
40000
3000
Ama gerçekten bu fotoğrafla ilgili en önemli şey, en yoğun şey,
00:55
about this picture is that it was taken two days before
16
43000
2000
boynumdan aşağıya tamamen felç inmesinden
00:57
I was completely paralyzed from the neck down.
17
45000
2000
iki gün önce çekilmiş olması.
00:59
I made a really stupid kind of mistake
18
47000
3000
Çoğu 19 yaş erkeğinin kendini ölümsüz sanarken yaptığı
01:02
that most 19-year-old males do when they think they're immortal,
19
50000
3000
gerçekten aptalca bir hatayı yapmıştım.
01:05
and I got a bad case of the bends,
20
53000
2000
Kötü bir vurgun yemiştim
01:07
and was paralyzed, and had to be flown back for treatment.
21
55000
3000
ve felç olmuştum ve tedavi için uçakla geri dönmem gerekiyordu.
01:11
I learned two really important things that day.
22
59000
3000
O gün, çok önemli iki şey öğrendim.
01:14
The first thing I learned -- well, I'm mortal, that's a really big one.
23
62000
3000
Öğrendiğim birinci şey -- tamam, ben ölümlüyüm, bu gerçekten büyük bir şey.
01:17
And the second thing I learned was that I knew, with profound certainty,
24
65000
4000
Ve öğrendiğim ikinci şey ise hayatımın geri kalanında yapacağım şeyin
01:21
that this is exactly what I was going to do for the rest of my life.
25
69000
3000
bu olduğunu büyük bir kesinlikle biliyor olmamdı.
01:24
I had to focus all my energies towards going to find
26
72000
3000
Tüm enerjimi, derin mercan resiflerindeki yeni
01:27
new species of things down on deep coral reefs.
27
75000
3000
türleri bulmaya yöneltmeliydim.
01:30
Now, when you think of a coral reef, this is what most people think of:
28
78000
3000
Şimdi, bir mercan resifini düşünecek olursanız, çoğu insanın aklına bu gelir--
01:33
all these big, hard, elaborate corals and lots of bright, colorful fishes and things.
29
81000
4000
tüm o büyük, sert, süslü mercanlar ve bir sürü parlak, renkli balıklar vb.
01:37
But, this is really just the tip of the iceberg.
30
85000
2000
Ama bu sadece buzdağının ucudur.
01:39
If you look at this diagram of a coral reef,
31
87000
3000
Bir mercan resifini gösteren böyle bir diyagrama bakarsanız,
01:42
we know a lot about that part up near the top,
32
90000
2000
tepeye yakın olan bölümle ilgili birçok şey biliyoruz,
01:44
and the reason we know so much about it
33
92000
2000
ve bunun nedeni
01:46
is scuba divers can very easily go down there and access it.
34
94000
2000
scuba dalgıçlarının kolayca aşağı inip buraya erişebilmeleridir.
01:48
There is a problem with scuba though,
35
96000
3000
Scubayla ilgili bir problem vardır oysa ki,
01:51
in that it imposes some limitations on how deep you can go,
36
99000
3000
o da şudur ki sizin ne kadar derine gidebileceğinize bir sınır getirir,
01:54
and it turns out that depth is about 200 feet.
37
102000
2000
ve bu derinlik de yaklaşık 60 metredir.
01:56
I'll get into why that is in just a minute.
38
104000
3000
Bunun neden böyle olduğuna birazdan gireceğim.
01:59
But, the point is that scuba divers generally stay less than 100 feet deep,
39
107000
3000
Ama, önemli olan nokta şu ki scuba dalgıçları genelde 30 metrenin üzerinde kalırlar
02:02
and very rarely go much below this, at least, not with any kind of sanity.
40
110000
4000
ve çok nadir bundan daha derine inerler, en azından aklıselim sahibilerse böyledir.
02:06
So, to go deeper, most biologists have turned to submersibles.
41
114000
3000
Yani, daha derine gitmek için çoğu biyolog küçük denizaltılara yönelmişlerdir.
02:09
Now, submersibles are great, wonderful things,
42
117000
2000
Bu denizaltılar müthiş, harika şeylerdir,
02:11
but if you're going to spend 30,000 dollars a day to use one of these things,
43
119000
4000
fakat böyle bir şeyi kullanmak için günlüğüne 30 bin dolar veriyorsanız
02:15
and it's capable of going 2,000 feet,
44
123000
2000
ve 600 metre derinliğe inebiliyorsa
02:17
you're sure not going to go farting around up here in a couple of hundred feet,
45
125000
3000
yukarılarda bir yerlerde aptalca dolaşmazsınız;
02:20
you're going to go way, way, way, down deep.
46
128000
2000
çok çok çok daha derine gidersiniz.
02:22
So, the bottom line is that almost all research using submersibles
47
130000
3000
Sonuç olarak, bu denizaltılar kullanılarak yapılan araştırmalar
02:25
has taken place well below 500 feet.
48
133000
2000
hep 150 metreden daha derinlerde olmuştur.
02:27
Now, it's pretty obvious at this point that there's this zone here in the middle
49
135000
3000
Bu nokta da gayet aşikâr ki ortada bir alan var
02:30
and that's the zone that really centers around my own personal pursuit of happiness.
50
138000
4000
ve işte bu alan da benim kendi mutluluk arayışımın merkezinde konumlanıyor.
02:34
I want to find out what's in this zone.
51
142000
2000
Bu alanda ne olduğunu bulmak istiyorum.
02:36
We know almost nothing about it.
52
144000
2000
Burasıyla ilgili neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz.
02:38
Scuba divers can't get there, submarines go right on past it.
53
146000
3000
Scuba dalgıçları buraya inemiyor; denizaltılar burayı es geçip gidiyor.
02:41
It took me a year to learn how to walk again after I had my diving accident in Palau
54
149000
3000
Palau'daki dalış kazamdan sonra tekrar yürümeyi öğrenmem bir senemi aldı
02:44
and during that year I spent a lot of time learning
55
152000
2000
ve o bir sene boyunca dalış fiziğini, fizyolojisini ve
02:46
about the physics and physiology of diving
56
154000
2000
bu sınırlamaların nasıl aşılabileceğini
02:48
and figuring out how to overcome these limitations.
57
156000
2000
öğrenmek için çok zaman harcadım.
02:50
So, I'm just going to show you a basic idea.
58
158000
2000
Size basit bir düşünce göstereceğim.
02:52
We're all breathing air right now. Air is a mixture of oxygen and nitrogen,
59
160000
3000
Şu anda hepimiz hava soluyoruz, hava oksijen ve nitrojenin(azot) bir karışımıdır;
02:55
about 20 percent oxygen. About 80 percent nitrogen is in our lungs.
60
163000
4000
yaklaşık yüzde 20 oksijen, yüzde 80 nitrojen. Bu, akciğerlerimizdedir.
02:59
And there's a phenomenon called Henry's Law
61
167000
2000
Ve Henry Kanunu diye adlandırılan bir olgu vardır,
03:01
that says that gases will dissolve into a fluid
62
169000
2000
der ki: Gazlar, maruz kaldıkları kısmi basınç
03:03
in proportion to the partial pressures which you're exposing them to.
63
171000
3000
oranında sıvılaşırlar.
03:06
So, basically the gas dissolves into our body.
64
174000
3000
Yani, basitçe, gaz vücudumuzda çözünür.
03:09
The oxygen is bound by metabolism, we use it for energy.
65
177000
3000
Oksijen metabolizma tarafından tutulur; enerji için kullanırız.
03:12
The nitrogen just sort of floats around in our blood and tissues,
66
180000
2000
Nitrojen, kanımızda ve dokularımızda bir nevi dolanır
03:14
and that's all fine, that's how we're designed.
67
182000
2000
ve bu normaldir, bu şekilde tasarlanmışızdır.
03:16
The problem happens when you start to go underwater.
68
184000
2000
Sorun, siz su altına inmeye başladığınızda oluşur.
03:18
Now, the deeper you go underwater, the higher the pressure is.
69
186000
3000
Ne kadar derine inerseniz, basınç o kadar artar.
03:21
If you were to go down to a depth of about 130 feet,
70
189000
3000
40 metreye inecek olursanız,
03:24
which is the recommended limit for most scuba divers,
71
192000
2000
ki bu çoğu scuba dalgıcı için tavsiye edilen limittir,
03:26
you get this pressure effect.
72
194000
2000
bir basınç etkisine girersiniz.
03:28
And the effect of that pressure is that you have an increased density
73
196000
3000
Bu da şudur ki aldığınız her nefeste gaz molekülleri
03:31
of gas molecules in every breath you take.
74
199000
2000
yoğunluğu artmıştır.
03:33
Over time, those gas molecules dissolve into your blood and tissues
75
201000
4000
Ve zamanla, bu gaz molekülleri kanınıza ve dokularınıza geçerek çözünür
03:37
and start to fill you up.
76
205000
2000
ve sizi doldurmaya başlar.
03:39
Now, if you were to go down to, say, 300 feet,
77
207000
2000
Eğer, diyelim ki 90 metreye inmişseniz,
03:41
you don't have five times as many gas molecules in your lungs --
78
209000
2000
akciğerlerinizde normalin beş katı gaz molekülü değil,
03:43
you've got 10 times as many gas molecules in your lungs.
79
211000
3000
10 katı gaz molekülü bulunur.
03:46
And, sure enough, they dissolve into your blood, and into your tissues as well.
80
214000
4000
Ve, kesinlikle bu da, kanınızda ve dokularınızda çözünür.
03:50
And of course, if you were to down to where there's 15 times as much --
81
218000
3000
Ve tabii ki normalin 15 katı gaz molekülü olacak bir derinlikteyseniz--
03:53
the deeper you go, the more exacerbating the problem becomes.
82
221000
3000
ne kadar derine giderseniz problem o kadar kötüleşir.
03:56
And the problem, the limitation of diving with air
83
224000
3000
Ve problem yani havayla dalmanın sınırlaması
03:59
is all those dots in your body -- all the nitrogen and all the oxygen.
84
227000
3000
vücudunuzdaki tüm o noktalarla ilgilidir -- tüm nitrojen ve oksijen.
04:02
There're three basic limitations of scuba diving.
85
230000
2000
Scuba dalışının üç temel sınırlayıcısı vardır.
04:04
The first limitation is the oxygen --
86
232000
2000
Birincisi oksijendir --
04:06
oxygen toxicity.
87
234000
2000
oksijen zehirlenmesi.
04:08
Now, we all know the song: "Love is like oxygen./
88
236000
2000
Hepimiz şu şarkıyı biliriz: "Aşk oksijen gibidir.
04:10
You get too much, you get too high./
89
238000
2000
Fazla alırsanız, fazla uçarsınız.
04:12
Not enough, and you're going to die."
90
240000
2000
Yeteri kadar almazsınız ölürsünüz."
04:14
Well, in the context of diving, you get too much, you die also.
91
242000
2000
Evet, dalış bağlamında, fazla alırsanız gene ölüyorsunuz.
04:16
You die also because oxygen toxicity can cause a seizure --
92
244000
4000
Gene ölüyorsunuz çünkü oksijen zehirlenmesi bir nöbete neden olabilir --
04:20
makes you convulse underwater, not a good thing to happen underwater.
93
248000
3000
bu da su altında şiddetle kasılmanıza neden olur; su altında olabilecek pek iyi bir şey değil.
04:23
It happens because there's too much concentration of oxygen in your body.
94
251000
4000
Böyle olur çünkü kanınızdaki oksijen konsantrasyonu çok yüksektir.
04:27
The nitrogen has two problems.
95
255000
2000
Nitrojenin iki problemi vardır.
04:29
One of them is what Jacques Cousteau called "rapture of the deep."
96
257000
3000
Biri Jacques Cousteau'nun "derinlik sarhoşluğu" dediği şeydir.
04:32
It's nitrogen narcosis.
97
260000
2000
Nitrojen narkozu.
04:34
It makes you loopy.
98
262000
2000
Sizi "kafanız iyi" yapar.
04:36
The deeper you go, the loopier you get.
99
264000
2000
Ne kadar derine giderseniz, kafanız da o kadar iyi olur.
04:38
You don't want to drive drunk, you don't want to dive drunk, so that's a real big problem.
100
266000
3000
Sarhoşken araba kullanmak istemezsiniz, sarhoşken dalmak da istemezseniz, yani bu gerçekten büyük bir problemdir.
04:41
And of course, the third problem is the one I found out the hard way in Palau,
101
269000
3000
Ve tabii ki, üçüncüsü benim Palau'da zor yoldan öğrendiğim
04:44
which is the bends.
102
272000
2000
vurgunlardır.
04:46
Now the one thing that I forgot to mention,
103
274000
2000
Değinmeyi unuttuğum bir nokta,
04:48
is that to obviate the problem of the nitrogen narcosis --
104
276000
2000
nitrojen narkozu probleminin önüne geçmek için
04:50
all of those blue dots in our body --
105
278000
2000
vücudunuzdaki tüm o mavi noktaları
04:52
you remove the nitrogen and you replace it with helium.
106
280000
2000
yok ediyorsunuz ve helyumla değiştiriyorsunuz.
04:54
Now helium's a gas, there're a lot of reasons why helium's good,
107
282000
3000
Helyum bir gaz, helyumun neden iyi olduğuyla ilgili bir sürü şey söylenebilir;
04:57
it's a tiny molecule, it's inert,
108
285000
2000
küçük bir molekül, tepkimeye girmiyor,
04:59
it doesn't give you narcosis.
109
287000
2000
ve narkoz etkisine neden olmuyor.
05:01
So that's the basic concept that we use.
110
289000
2000
Yani kullandığımız ana konsept bu.
05:03
But, the theory's relatively easy.
111
291000
2000
Ama, teori oldukça basit.
05:05
The tricky part is the implementation.
112
293000
2000
Zor olan kısmı uygulaması.
05:07
So, this is how I began, about 15 years ago.
113
295000
2000
15 sene önce işte böyle başladım.
05:09
I'll admit, it wasn't exactly the smartest of starts,
114
297000
2000
Ve itiraf ediyorum ki çok akıllıca bir başlangıç değildi,
05:11
but, you know, you got to start somewhere.
115
299000
2000
ama, bilirsiniz, bir yerden başlamanız gerekir.
05:13
At the time, I wasn't the only one who didn't know what I was doing --
116
301000
3000
Ve, o zamanlar, ne yaptığını bilmeyen tek kişi ben değildim,
05:16
almost nobody did.
117
304000
2000
neredeyse kimse bilmiyordu.
05:18
And this rig was actually used for a dive of 300 feet.
118
306000
2000
Ve bu ekipman aslında 90 metrelik bir dalış için kullanıldı.
05:20
Over time we got a little bit better at it,
119
308000
2000
Ama, zamanla, bunda biraz daha iyileştik
05:22
and we came up with this really sophisticated-looking rig
120
310000
2000
ve gerçekten sofistike görünümlü bu ekipmanla ortaya çıktık,
05:24
with four scuba tanks and five regulators
121
312000
2000
dört scuba tüpü, beş regülatör,
05:27
and all the right gas mixtures and all that good stuff.
122
315000
1000
tüm doğru gaz karışımlarıyla...
05:28
And it was fine and dandy,
123
316000
2000
Ve mükemmeldi,
05:30
and it allowed us to go down and find new species.
124
318000
2000
bizim aşağı gitmemizi ve yeni türler bulmamızı olanaklı kıldı.
05:32
This picture was taken 300 feet deep, catching new species of fish.
125
320000
2000
Bu fotoğraf 90 metrede çekildi, yeni balık türleri yakalarken.
05:34
But, the problem was that it didn't allow us much time.
126
322000
2000
Ama problem bize fazla zaman vermemesiydi.
05:36
For all its bulk and size,
127
324000
2000
Tüm cüssesine ve büyüklüğüne rağmen
05:38
it only gave us about 15 minutes at most down at those sorts of depths.
128
326000
3000
bize o derinliklerde çoğunlukla sadece 15 dakika verdi.
05:41
We needed more time.
129
329000
2000
Daha fazla zamana ihtiyacımız vardı.
05:43
There had to be a better way.
130
331000
2000
Daha iyi bir yol olmalıydı.
05:45
And, indeed, there is a better way.
131
333000
2000
Ve gerçekten daha iyi bir yol vardı.
05:47
In 1994, I was fortunate enough to get access
132
335000
2000
1994'te prototip aşamasındaki kapalı devre rebreather'lara
05:49
to these prototype closed-circuit rebreathers.
133
337000
2000
ulaşabilecek kadar şanslıydım.
05:51
Alright, closed-circuit rebreather --
134
339000
2000
Tamam, kapalı devre rebreather (Ç.N."tekrarsolutucu") --
05:53
what is it about it that makes it different from scuba,
135
341000
2000
Bunun scubadan farkı nedir,
05:55
and why is it better?
136
343000
2000
ve neden daha iyidir?
05:57
Well, there are three main advantages to a rebreather.
137
345000
2000
Rebreather'ın üç ana avantajı vardır.
05:59
One, they're quiet, they don't make any noise.
138
347000
2000
Bir, sessizdirler, hiç gürültü oluşturmazlar.
06:01
Two, they allow you to stay underwater longer.
139
349000
2000
İki, su altında daha fazla kalmanıza izin verirler.
06:03
Three, they allow you to go deeper.
140
351000
2000
Üç, daha derine gitmenize izin verirler.
06:05
How is it that they do that?
141
353000
2000
Peki bunları nasıl yaparlar?
06:07
Well, in order to really understand how they do that
142
355000
2000
Gerçekten bunu nasıl yaptıklarını anlamak için
06:09
you have to take off the hood, and look underneath and see what's going on.
143
357000
3000
kapağını açıp içine bakmanız ve ne olduğunu görmeniz gerekir.
06:12
There are three basic systems to a closed- circuit rebreather.
144
360000
2000
Kapalı devre rebreatherda üç ana sistem vardır.
06:14
The most fundamental of these is called the breathing loop.
145
362000
2000
Bunların en temel olanı solunum devresidir.
06:16
It's a breathing loop because you breathe off of it,
146
364000
3000
Solunum devresidir çünkü bundan nefes alırsınız
06:19
and it's a closed loop, and you breathe the same gas around and around and around.
147
367000
3000
ve kapalı bir devredir ve aynı gazı tekrar, tekrar, tekrar solursunuz.
06:22
So there's a mouthpiece that you put in your mouth,
148
370000
2000
Ağzınıza koyduğunuz bir ağızlık vardır
06:24
and there's also a counterlung,
149
372000
2000
ve bir de counterlung (Ç.N. "ters akciğer")
06:26
or in this case, two counterlungs.
150
374000
2000
ya da bu örnekte iki counterlung.
06:28
Now, the counterlungs aren't high-tech, they're just simply flexible bags.
151
376000
3000
Counterlung'lar yüksek teknolojili değil, sadece basit esnek torbalardır.
06:31
They allow you to mechanically breathe, or mechanically ventilate.
152
379000
3000
Sizin mekanik olarak nefes almanızı ya da mekanik olarak havalanmanızı sağlarlar.
06:34
When you exhale your breath, it goes in the exhale counterlung:
153
382000
2000
Nefes verdiğiniz zaman, nefesiniz, nefes verme counterlung'ına gider,
06:36
when you inhale a breath, it comes from the inhale counterlung.
154
384000
3000
nefes aldığınız zaman, bu, nefes alma counterlung'ından gelir.
06:39
It's just pure mechanics, allowing you to cycle air through this breathing loop.
155
387000
3000
Bu tamamen mekanik bilimidir, sizin havayı solunum devresinde döndürmenizi sağlar.
06:42
And, the other component on a breathing loop
156
390000
3000
Nefes alma devresindeki diğer bir bileşen de
06:45
is the carbon dioxide absorbent canister.
157
393000
3000
karbondioksit absorbe eden kutudur.
06:48
Now, as we breathe, we produce carbon dioxide,
158
396000
2000
Solunum sırasında karbondioksit üretiriz
06:50
and that carbon dioxide needs to be scrubbed out of the system.
159
398000
3000
ve bu korbondioksidin sistemden temizlenmesi gerekir.
06:53
There's a chemical filter in there
160
401000
2000
Bu yüzden içinde karbondioksidi
06:55
that pulls the carbon dioxide out of the breathing gas --
161
403000
3000
solunan gazdan alan kimyasal bir filtre vardır
06:58
so that, when it comes back to us to breathe again, it's safe to breathe again.
162
406000
3000
öyle ki tekrar nefes alırken güvenli bir nefes almış oluruz.
07:01
So that's the breathing loop in a nutshell.
163
409000
3000
Evet, kısaca solunum devresi budur.
07:04
The second main component of a closed-circuit rebreather is the gas system.
164
412000
3000
Şimdi, kapalı devre rebreather'ın ikinci temel bileşeni de gaz sistemidir.
07:07
The primary purpose of the gas system
165
415000
3000
Bunun birincil amacı
07:10
is to provide oxygen, to replenish the oxygen that your body consumes.
166
418000
4000
oksijen sağlamaktır, vücudunuzun tükettiği oksijeni tazelemektir.
07:14
So the main tank, the main critical thing,
167
422000
3000
Yani ana tüp, ana kritik şey,
07:17
is this oxygen gas supply cylinder we have here.
168
425000
2000
buradaki oksijen besleme tüpüdür.
07:19
But, if we only had an oxygen gas supply cylinder
169
427000
2000
Ama, sadece oksijen beslememiz olsaydı
07:21
we wouldn't be able to go very deep,
170
429000
2000
çok derine gidemezdik,
07:23
because we'd run into oxygen toxicity very, very quickly.
171
431000
2000
çünkü oksijen zehirlenmesine çok çok erken girerdik.
07:25
So we need another gas, something to dilute the oxygen with.
172
433000
3000
Bu yüzden başka bir gaza ihtiyacımız var, oksijeni seyreltebileceğimiz bir gaz,
07:28
And that, fittingly enough, is called the diluent gas supply.
173
436000
4000
bu da uygun olarak seyreltici gaz beslemesi olarak adlandırılmıştır.
07:32
In our applications, we generally put air inside this diluent gas supply,
174
440000
4000
Şimdi, kendi uygulamalarımızda genelde bu seyreltici gaz beslemesinin
07:36
because it's a very cheap and easy source of nitrogen.
175
444000
3000
içine hava koyuyoruz çünkü hava ucuz ve kolay bir nitrojen kaynağı.
07:39
So that's where we get our nitrogen from.
176
447000
2000
İşte bu da nitrojenimizi nerden aldığımızdı.
07:41
But, if we want to go deeper, of course, we need another gas supply.
177
449000
3000
Ama daha da derine inmek istersek, tabii ki, başka bir gaz beslemesi gerekiyor.
07:44
We need helium, and the helium is what we really need to go deep.
178
452000
2000
Helyuma ihtiyacımız oluyor ve helyum, derine gitmek için gerçekten ihtiyacımız olan şey.
07:46
And usually we'll have a slightly larger cylinder
179
454000
2000
Ve genelde biraz daha büyük bir tüpümüz olur,
07:48
mounted exterior on the rebreather, like this.
180
456000
3000
rebreather'ın dışına monte edilir, bu şekilde.
07:51
And that's what we use to inject, as we start to do our deep dives.
181
459000
3000
Ve derin dalışlarımıza başlarken doldurmak için kullandığımız budur.
07:54
We also have a second oxygen cylinder, that's solely as a back-up
182
462000
3000
Ve sadece yedek olarak kullandığımız ikinci bir oksijen tüpümüz daha olur;
07:57
in case there's a problem with our first oxygen supply we can continue to breathe.
183
465000
4000
şayet ilk oksijen beslememizde bir problem olursa nefes almaya devam edebiliriz.
08:01
And the way you manage all these different gases and all these different gas supplies
184
469000
3000
Ve tüm bu farklı gazları ve beslemeleri kontrol etmek için gerçekten
08:04
is this really high-tech, sophisticated gas block up on the front here,
185
472000
4000
yüksek teknolojili, sofistike bir gaz bloğumuz var ön tarafta,
08:08
where it's easy to reach.
186
476000
2000
kolayca ulaşılabilen bir yerde.
08:10
It's got all the valves and knobs and things you need to do
187
478000
2000
Doğru zamanda, doğru gazı enjekte etmeniz için her türlü
08:12
to inject the right gases at the right time.
188
480000
2000
valf, düğme vb. şeyleri bulunuyor.
08:14
Now, normally you don't have to do that because all of it's done automatically for you
189
482000
3000
Şimdi, normal olarak bunu yapmanız gerekmiyor çünkü hepsi otomatik olarak
08:17
with the electronics, the third system of a rebreather.
190
485000
2000
elektronik bir sistemle yapılıyor, rebreather'ın üçüncü sistemi.
08:19
The most critical part of a rebreather is the oxygen sensors.
191
487000
3000
Rebreather'ın en kritik parçası oksijen sensörleridir.
08:22
You need three of them, so that if one of them goes bad, you know which one it is.
192
490000
3000
Üç taneye ihtiyacınız vardır öyle ki bir tanesi bozulursa hangisi olduğunu bilirsiniz.
08:25
You need voting logic.
193
493000
2000
"Voting logic"e (Ç.N. mühendislik terimi) ihtiyacınız vardır.
08:27
You also have three microprocessors.
194
495000
2000
Aynı zamanda üç mikroişlemciniz de vardır,
08:29
Any one of those computers can run the entire system,
195
497000
2000
bunların her biri tüm sistemi çalıştırabilir,
08:31
so if you have to lose two of them,
196
499000
2000
yani ikisini kaybedebilirsiniz.
08:34
there's also back-up power supplies.
197
502000
2000
Yedek güç desteği de var.
08:36
And of course there're multiple displays, to get the information to the diver.
198
504000
2000
Ve tabii ki, bilgiyi dalgıca aktarmak için birkaç ekran var.
08:39
This is the high-tech gadgetry that allows us to do what we do
199
507000
2000
Bu tür derin dalışlarda yaptıklarımızı yapmamıza izin veren
08:41
on these kinds of deep dives.
200
509000
2000
yüksek teknolojili ekipmanlar bunlar.
08:43
And I can talk about it all day -- just ask my wife --
201
511000
2000
Ve bununla ilgili bütün gün konuşabilirim, karıma sorun.
08:45
but I want to move on to something that's kind of much more interesting.
202
513000
2000
Ama çok daha ilginç olan bir şeye geçmek istiyorum.
08:47
I'm going to take you on a deep dive.
203
515000
2000
Sizi bir derin dalışa götüreceğim.
08:49
I'm going to show you what it's like to do one of these dives that we do.
204
517000
2000
Bizim yaptığımız bu dalışları yapmanın neye benzediğini size göstereceğim.
08:51
We start up here on the boat, and for all this high-tech, expensive equipment,
205
519000
3000
Burada botta başlıyoruz ve tüm bu pahalı, yüksek teknolojili ekipmanlara rağmen
08:54
this is still the best way to get in the water -- just pfft! --
206
522000
2000
hala bu suya girmenin en iyi yolu -- sadece pfffff ! --
08:56
flop over the side of the boat.
207
524000
2000
botun kenarından aşağıya yuvarlanırsınız.
08:58
Now, as I showed you in the earlier diagram,
208
526000
3000
Şimdi, size önceki diyagramda gösterdiğim gibi
09:01
these reefs that we dive on start out near the surface
209
529000
3000
daldığımız bu resifler yüzeye yakın başlıyor
09:04
and they go almost vertically, completely straight down.
210
532000
3000
ve neredeyse düşey olarak, tamamen aşağıya doğru gidiyor.
09:07
So, we drop in the water, and we just sort of go over the edge of this cliff,
211
535000
3000
Yani, suya giriyoruz ve bu falezin kenarından geçiyoruz
09:10
and then we just start dropping, dropping, dropping.
212
538000
2000
ve sonra inmeye başlıyoruz, iniyoruz, iniyoruz.
09:12
People have asked me, "It must take a long time to get there?"
213
540000
2000
İnsanlar bana o derinliğe inmenin çok zaman alacağını düşündüklerini söylediler;
09:14
No, it only takes a couple of minutes to get all the way down
214
542000
2000
hayır, sadece birkaç dakika sürüyor tamamen aşağıya gitmeniz,
09:16
to three or four hundred feet, which is where we're aiming for.
215
544000
3000
90-120 metre arasına, bizim hedeflediğimiz aralık.
09:19
It's kind of like skydiving in slow motion.
216
547000
2000
Biraz yavaş çekimde serbest atlayış yapmaya benziyor.
09:21
It's really a very interesting --
217
549000
2000
Gerçekten çok ilginç --
09:23
you ever see "The Abyss" where Ed Harris, you know,
218
551000
2000
Ed Harris'in duvarın kenarı boyunca indiği "The Abyss"i
09:25
he's sinking down along the side of the wall?
219
553000
2000
hiç izlediniz mi?
09:27
That's kind of what it feels like. It's pretty amazing.
220
555000
2000
Ordaki gibi bir his oluyor. Oldukça heyecanlı.
09:29
Also, when you get down there, you find that the water is very, very clear.
221
557000
2000
Ve aşağı indiğinizde suyun çok çok berrak olduğunu görüyorsunuz.
09:31
It's extremely clear water, because there's hardly any plankton.
222
559000
2000
İnanılmaz bir berraklıkta oluyor çünkü neredeyse hiç plankton yok.
09:33
But, when you turn on your light, you look around at the caves,
223
561000
2000
Ama ışığınızı açıp, etraftaki oyuklara bakıyorsunuz
09:35
and all of a sudden you're confronted with a tremendous amount of diversity,
224
563000
3000
ve birden inanılmaz miktarda bir çeşitlilikle karşı karşıya kalıyorsunuz,
09:38
much more than anyone used to believe.
225
566000
2000
herkesin sandığında çok daha fazla.
09:40
Now not all of it is new species --
226
568000
3000
Şimdi bunun hepsi yeni türler değil,
09:43
like that fish you see with the white stripe,
227
571000
2000
gördüğünüz beyaz çizgili balık gibi,
09:45
that's a known species.
228
573000
2000
bu bilinen bir tür.
09:47
But, if you look carefully into the cracks and crevices,
229
575000
2000
Ama çatlak ve oyuklara dikkatle bakarsanız,
09:49
you'll see little things scurrying all over the place.
230
577000
4000
her tarafta telaşla koşuşturan küçük şeyler görüyorsunuz.
09:53
There's a just-unbelievable diversity.
231
581000
2000
Orada gerçekten inanılmaz bir çeşitlilik var.
09:55
It's not just fish, either.
232
583000
2000
Sadece balık da değil hem.
09:57
These are crinoids, sponges, black corals. There're some more fishes.
233
585000
3000
Deniz lâleleri, süngerler, siyah mercanlar -- biraz daha balık.
10:00
And those fishes that you see right now are new species.
234
588000
2000
Tam şu anda gördüğünüz balıklar yeni türler.
10:02
They're still new species because I had a video camera on this dive instead of my net,
235
590000
4000
Hala yeniler çünkü bu dalışta ağım yerine video kameram vardı,
10:06
so they're still waiting down there for someone to go find them.
236
594000
3000
yani hala aşağılarda birinin gelip kendilerini bulmasını bekliyorlar.
10:09
But this is what it looks like,
237
597000
2000
Ama bunun gibi görünüyor
10:11
and this kind of habitat just goes on and on and on for miles.
238
599000
3000
ve bu tip bir habitat kilometrelerce devam ediyor.
10:14
This is Papua, New Guinea.
239
602000
2000
Burası Papua Yeni Gine.
10:16
Now little fishes and invertebrates aren't the only things we see down there.
240
604000
3000
Şimdi, küçük balıklar ve omurgasızlar gördüğümüz tek şey değil burada.
10:19
We also see sharks,
241
607000
2000
Köpek balıkları da görüyoruz,
10:21
much more regularly than I would have expected to.
242
609000
3000
beklediğimden çok daha düzenli olarak.
10:24
And we're not quite sure why.
243
612000
2000
Ve neden olduğundan da çok emin değiliz.
10:26
But what I want you to do right now is imagine yourself 400 feet underwater,
244
614000
2000
Ama şimdi sizden istediğim, kendinizi 120 metre su altında hayal etmeniz,
10:28
with all this high-tech gear on your back,
245
616000
2000
tüm bu yüksek teknolojik ekipman sırtınızda,
10:30
you're in a remote reef off Papua, New Guinea,
246
618000
2000
Papua Yeni Gine'nin uzak bir resifindesiniz,
10:32
thousands of miles from the nearest recompression chamber,
247
620000
3000
en yakın basınç odasından binlerce mil uzaktasınız,
10:35
and you're completely surrounded by sharks.
248
623000
3000
ve tamamen köpek balıklarıyla çevrelenmiş vavziyettesiniz.
10:38
Video: Look at those ...
249
626000
2000
Video: Şunlara bak.....
10:40
Uh-oh ... uh-oh!
250
628000
2000
Oo-oo!....O-ooo!
10:42
I think we have their attention. (Laughter)
251
630000
4000
Sanıyorum dikkatlerini çektik.
10:46
Richard Pyle: When you start talking like Donald Duck,
252
634000
3000
Richard Pyle: Donald Duck gibi konuşmaya başlarsanız
10:49
there's no situation in the world that can seem tense.
253
637000
2000
dünyada gerilimli görünebilecek bir durum olamaz.
10:51
(Laughter)
254
639000
3000
(Kahkaha)
10:54
So, we're down there, and this is at 400 feet --
255
642000
2000
Yani, aşağıdayız -- ve derinlik 120 metre,
10:57
that's looking straight up, by the way,
256
645000
1000
yukarı bakıyor bu arada ki
10:58
so you can get a sense of how far away the surface is.
257
646000
2000
yüzeyin ne kadar uzakta olduğuna dair bir fikriniz olsun.
11:00
And if you're a biologist and you know about sharks,
258
648000
2000
Ve bir biyologsanız ve köpek balıklarını biliyorsanız,
11:02
and you want to assess, you know, how much jeopardy am I really in here,
259
650000
4000
ve nasıl bir tehlikenin içinde olduğunuzu değerlendirmek istiyorsanız,
11:06
there's one question that sort of jumps to the forefront of your mind immediately
260
654000
4000
aklınıza hemen gelen bir soru olur,
11:10
which is --
261
658000
2000
o da --
11:12
Diver 1 (Video): What kind of sharks?
262
660000
3000
Video: Hangi tür köpek balıkları?
11:15
Diver 2: Uh, silvertip sharks.
263
663000
2000
Gümüş uçlu köpekbalıkları.
11:17
Diver 1: Oh.
264
665000
1000
Ooo.
11:18
RP: Silvertip sharks -- they're actually three species of sharks here.
265
666000
2000
Gümüş uçlu köpekbalıkları -- burada aslında üç tip köpek balığı var.
11:20
The silvertips are the one with the white edges on the fin,
266
668000
3000
Gümüş uçlular, yüzgeçlerinin uçları beyaz olanlar,
11:23
and there're also gray reef sharks and some hammerheads off in the distance.
267
671000
3000
ve aynı zamanda gri resif köpek balıkları ve uzakta çekiç başlı köpek balıkları da var.
11:26
And yes, it's a little nerve-wracking.
268
674000
3000
Ve evet, biraz sinir bozucu.
11:30
Diver 2 (Video): Hoo!
269
678000
2000
Video: Hooo!
11:33
That little guy is frisky! (Laughter)
270
681000
3000
Şu küçük eleman yerinde duramıyor.
11:38
Now, you've seen video like this on TV a lot,
271
686000
4000
Şimdi, TV'de bunun gibi bir sürü video gördünüz,
11:42
and it's very intimidating, and I think it gives the wrong impression about sharks.
272
690000
3000
ve çok korkutuculardı, ve ben bunların köpek balıklarıyla ilgili yanlış bir izlenim verdiğini düşünüyorum.
11:45
Sharks are actually not very dangerous animals
273
693000
2000
Köpek balıkları aslında çok tehlikeli hayvanlar değildir;
11:47
and that's why we weren't worried much, why we were joking around down there.
274
695000
3000
bundan dolayı çok endişelenmemiştik ve aşağıda şakalar yapıp duruyorduk.
11:50
More people are killed by pigs, more people are killed by lightning strikes,
275
698000
3000
Daha fazla insan domuzlar tarafından, yıldırım düşmesinden ölüyor;
11:53
more people are killed at soccer games in England.
276
701000
3000
İngiltere futbol maçlarında daha fazla insan ölüyor.
11:56
There's a lot of other ways you can die.
277
704000
2000
Ölebileceğiniz başka bir sürü şey var.
11:58
And I'm not making that stuff up.
278
706000
2000
Ve bunları kafamdan uydurmuyorum.
12:00
Coconuts! You can get killed by a coconut more likely than killed by a shark.
279
708000
3000
Hindistan cevizleri! Bir hindistan cevizi yüzünden ölmeniz bir köpek balığı yüzünden ölmenizden daha mümkün.
12:03
So sharks aren't quite as dangerous as most people make them out to be.
280
711000
4000
Yani köpek balıkları bir çok insanın düşündüğü kadar tehlikeli değil.
12:07
Now, I don't know if any of you get U.S. News and World Report --
281
715000
3000
Şimdi, "U.S. News and World Report" alanınız var mı bilmiyorum --
12:10
I got the recent issue.
282
718000
2000
Ben son sayısını aldım.
12:12
There's a cover story all about the great explorers of our time.
283
720000
2000
Kapak konusu zamanımızın büyük kâşifleriyle ilgiliydi.
12:14
The last article is an article entitled "No New Frontiers."
284
722000
4000
Son makale, başlığı "Keşfedilecek Yeni Alan Yok" olan bir makaleydi.
12:18
It questions whether or not there really are any new frontiers out there,
285
726000
4000
Keşfedilecek yeni bilimsel alanların olup olmadığını,
12:22
whether there are any real, true, hardcore discoveries that can still be made.
286
730000
3000
hala yapılabilecek gerçek, esaslı, çetin ceviz keşiflerin olup olmadığını tartışıyordu.
12:25
And this is my favorite line from the article.
287
733000
2000
Ve makaledeki en sevdiğim cümle buydu. (Slayt:"Bilimde...'keşif', sırt yüzgecinde fazladan omurgası olan bir gupi (Ç.N.süs balığı; lepistes) bulmak anlamına gelebilir")
12:27
As a fish nerd, I have to laugh, because you know they don't call us fish nerds for nothing --
288
735000
3000
Bir balık delisi olarak gülmem lâzım çünkü ,biliyorsunuz, bize boşuna "balık delisi" demiyorlar.
12:30
we actually do get excited about finding a new dorsal spine in a guppy.
289
738000
5000
Biz gerçekten gupide yeni bir sırt omurgası bulmakla ilgili heyecanlanırız.
12:35
But, it's much more than that.
290
743000
2000
Ama bundan çok daha fazlası var.
12:37
And, I want to show you a few of the guppies we've found over the years.
291
745000
4000
Ve size yıllardır bulduğumuz gupilerden bazılarını göstermek istiyorum.
12:41
This one's -- you know, you can see how ugly it is.
292
749000
3000
Bu -- ne kadar çirkin görüyorsunuz.
12:44
Even if you ignore the scientific value of this thing,
293
752000
4000
Bu olayın bilimsel değerini göz ardı etseniz bile
12:48
just look at the monetary value of this thing.
294
756000
2000
sadece parasal değerine bir bakın.
12:50
A couple of these ended up getting sold through the aquarium trade to Japan,
295
758000
3000
Bunlarda birkaçı akvaryum ticaretiyle Japonya'ya satıldı,
12:53
where they sold for 15,000 dollars apiece.
296
761000
2000
ve bir tanesini 15 bin dolara sattılar.
12:55
That's half-a-million dollars per pound.
297
763000
3000
Yani yarım kilosu yarım milyon dolar demektir.
12:58
Here's another new angelfish we discovered.
298
766000
2000
Keşfettiğimiz başka bir melek balığı.
13:00
This one we actually first discovered back in the air days -- the bad old air days,
299
768000
4000
Bunu ilk "havalı günler"imizde keşfetmiştik, kötü eski "havalı günler"de,
13:04
as we used to say -- when we were doing these kind of dives with air.
300
772000
2000
hava ile daldığımız günler için böyle derdik,
13:06
We were at 360 feet.
301
774000
2000
110 metredeydik.
13:08
And I remember coming up from one of these deep dives, and I had this fog,
302
776000
3000
Ve bu derin dalışların birinden çıkışımızı hatırlıyorum, biraz donuklaşmıştım,
13:11
and the narcosis takes a little while to, you know, fade away.
303
779000
3000
narkoz etkisinin geçmesi biraz zaman alır,
13:14
It's sort of like sobering up.
304
782000
2000
Ayılmak gibi bir şey.
13:16
And I had this vague recollection of seeing these yellow fish with a black spot,
305
784000
2000
Ve gördüğüm siyah noktalı sarı bir balığı hayal meyal hatırladım,
13:18
and I thought, "Aw, damn. I should have caught one.
306
786000
3000
ve "Kahretsin, bir tane yakalamalıydım,
13:21
I think that's a new species."
307
789000
2000
sanırım yeni bir tür." diye aklımdan geçirdim.
13:23
And then, eventually, I got around to looking in my bucket.
308
791000
2000
Ve sonra, son olarak, dönüp kovama baktım.
13:25
Sure enough, I had caught one -- I just completely forgot that I had caught one. (Laughter)
309
793000
2000
Belli ki bir tane yakalamışım -- Yakaladığımı tamamen unutmuşum.
13:27
And so this one we decided to give the name Centropyge narcosis to.
310
795000
4000
Ve buna "Centropyge narcosis" (Ç.N. narkoz melek balığı) adını vermeye karar verdik.
13:31
So that's it's official scientific name,
311
799000
2000
Yani bu, resmi bilimsel adı,
13:33
in reference to its deep-dwelling habits.
312
801000
2000
derinde konaklama özelliğine referans veriyor.
13:35
And this is another neat one.
313
803000
2000
Bu da başka bir harika balık.
13:37
When we first found it, we weren't even sure what family this thing belonged to,
314
805000
2000
İlk bulduğumuzda hangi familyadan olduğundan bile emin değildik;
13:39
so we just called it the Dr. Seuss fish,
315
807000
2000
böylece sadece Dr. Seuss balığı dedik;
13:41
because it looked like something out of one of those books.
316
809000
2000
çünkü o kitapların birindeki bir şey gibiydi.
13:43
Now, this one's pretty cool.
317
811000
3000
Şimdi, bu oldukça başarılı.
13:46
If you go to Papua, New Guinea, and go down 300 feet,
318
814000
2000
Papua Yeni Gine'ye gidip 90 metre su altına inerseniz
13:48
you're going to see these big mounds.
319
816000
2000
bu büyük tepecikleri görürsünüz.
13:50
And this may be kind of hard to see, but they're about --
320
818000
2000
Burada görmek zor olabilir fakat
13:52
oh, a couple meters in diameter.
321
820000
2000
çapları birkaç metreyi bulur.
13:54
If you look closely, you'll see there's
322
822000
2000
Daha yakından bakarsanız, küçük beyaz bir balık olduğunu görecekseniz,
13:56
a little white fish and gray fish that hangs out near them.
323
824000
2000
yakınlarda takılan küçük, beyaz ve gri bir balık.
13:58
Well, it turns out this little white fish builds these giant mounds,
324
826000
2000
Öyle görünüyor ki bu büyük tepecikleri bu balık yapıyor.
14:00
one pebble at a time.
325
828000
2000
Her seferinde bir çakıl taşıyla.
14:02
It's really extraordinary to find something like this.
326
830000
2000
Böyle bir şey bulmak gerçekten olağandışı.
14:04
It's not just new species: it's new behavior, it's new ecology it's all kind of new things.
327
832000
3000
Sadece yeni bir tür değil, yeni bir davranış, yeni bir ekoloji, bir sürü yeni şey.
14:07
So, what I'm going to show you right now, very quickly,
328
835000
2000
Şimdi size çok hızlıca göstereceğim şey
14:09
is just a sampling of a few of the new species we've discovered.
329
837000
4000
bulduğumuz yeni türlerden bazılarının örnekleri.
14:13
What's extraordinary about this is not just the sheer number of species we're finding --
330
841000
3000
Sıradışı olan bulduğumuz türlerin sadece sayısı değil,
14:16
although as you can see that's pretty amazing, this is only half of what we've found --
331
844000
3000
--gördüğünüz gibi bunun da oldukça şaşırtıcı olmasına rağmen, bu bulduklarımızın sadece yarısı--
14:19
what's extraordinary is how quickly we find them.
332
847000
4000
asıl sıradışı olan bunları ne kadar çabuk bulduğumuz.
14:23
We're up to seven new species per hour of time we spend at that depth.
333
851000
3000
O derinlikte geçirdiğimiz sürede saatte yedi yeni türe kadar çıkıyoruz.
14:26
Now, if you go to an Amazon jungle and fog a tree, you may get a lot of bugs,
334
854000
5000
Şimdi, Amazon ormanlarına gider ve bir ağacı ilaçlarsanız bir sürü böcek elde edebilirsiniz
14:31
but for fishes, there's nowhere in the world
335
859000
2000
ama balıklar için, dünyada saatte
14:33
you can get seven new species per hour of time.
336
861000
3000
yedi yeni tür bulabileceğiniz başka bir yer yok.
14:36
Now, we've done some back of the envelope calculations,
337
864000
2000
Şimdi, yuvarlak bir hesap yaptık
14:38
and we're predicting that there are probably on the order of 2,000 to 2,500 new species
338
866000
4000
ve tahmin ediyoruz ki sadece Hint Pasifiği'nde kabaca 2000 ilâ 2500 arasında
14:42
in the Indo-Pacific alone.
339
870000
2000
yeni tür bulunmakta.
14:44
There are only five to six thousand known species.
340
872000
2000
Bilinen türlerin sayısı ise beş bin altı bin arasında.
14:46
So a very large percentage of what is out there isn't really known.
341
874000
4000
Yani varolan türlerin büyük bir yüzdesi bilinmiyor.
14:50
We thought we had a handle on all the reef fish diversity -- evidently not.
342
878000
3000
Tüm resif balığı çeşitliliğinde biraz durumu kontrolümüze aldığımızı düşünüyorduk aslında öyle değilmiş.
14:53
And I'm going to just close on a very somber note.
343
881000
2000
Çok iç karartıcı bir notla kapayacağım konuşmamı.
14:55
At the beginning I told you that I was going to show you two extraordinary photographs.
344
883000
5000
Hatırlarsanız başlarken size iki sıradışı fotoğraf göstereceğimi söylemiştim.
15:00
This is the second extraordinary photograph I'm going to show you.
345
888000
2000
Bu, göstereceğim ikinci sıradışı fotoğraf.
15:02
This one was taken at the exact moment I was down there filming those sharks.
346
890000
5000
Bu fotoğraf, tam ben aşağıda köpek balıklarını filme alırken çekildi.
15:07
This was taken exactly 300 feet above my head.
347
895000
2000
Kafamın tam 90 metre üzerinde.
15:09
And the reason this photograph is extraordinary
348
897000
3000
Ve bu fotoğrafın sıradışı olmasının nedeni
15:12
is because it captures a moment in the very last minute of a person's life.
349
900000
4000
bir insanın hayatının en son dakikasını yakalıyor olması.
15:16
Less than 60 seconds after this picture was taken, this guy was dead.
350
904000
4000
Fotoğraf çekildikten 60 saniye geçmeden bu kişi ölmüştü.
15:20
When we recovered his body, we figured out what had gone wrong.
351
908000
4000
Bedenini bulduğumuzda neyin yanlış gitmiş olduğunu anladık;
15:24
He had made a very simple mistake.
352
912000
2000
Çok basit bir hata yapmıştı.
15:26
He turned the wrong valve when he filled his cylinder --
353
914000
2000
Tüpünü doldururken yanlış valfi çevirmişti.
15:28
he had 80 percent oxygen in his tank when he should have had 40.
354
916000
2000
Yüzde 40 olması gerekirken tüpünde yüzde 80 oksijen vardı.
15:30
He had an oxygen toxicity seizure and he drowned.
355
918000
3000
Bir oksijen zehirlenmesi geçirmiş ve boğulmuştu.
15:33
The reason I show this -- not to put a downer on everything --
356
921000
3000
Bunu göstememin nedeni --her şeye acı bir tecrübe katmak değil amacım--
15:36
but I just want to use it to key off my philosophy of life in general,
357
924000
5000
ama sadece genel olarak hayatla ilgili felsefemi özetlemek için kullanmak istedim,
15:41
which is that we all have two goals.
358
929000
2000
o da şu ki: Hepimizin iki amacı vardır.
15:43
The first goal we share with every other living thing on this planet,
359
931000
2000
Bu gezegendeki tüm canlılarla paylaştığımız birincisi,
15:45
which is to survive. I call it perpetuation:
360
933000
2000
hayatta kalmak. Ben buna devamlılık diyorum.
15:47
the survival of the species and survival of ourselves,
361
935000
4000
Türlerin hayatta kalışı ve kendimizin hayatta kalışı,
15:51
because they're both about perpetuating the genome.
362
939000
3000
çünkü bunların ikisi de genomun devamlılığıyla ilgili.
15:54
And the second goal, for those of us who have mastered that first goal,
363
942000
2000
Ve ikinci amaç, birinci amacın hakkından gelebilenlerimiz için,
15:56
is to -- you know, you call it spiritual fulfillment, you can call it financial success,
364
944000
5000
bilirsiniz, adına ruhsal tamamlanma diyebilirsiniz, finansal başarı diyebilirsiniz,
16:01
you can call it any number of different things.
365
949000
2000
bir sürü farklı şey söyleyebilirsiniz,
16:03
I call it seeking joy --
366
951000
2000
Ben bunu haz arayışı olarak adlandırıyorum,
16:05
this pursuit of happiness.
367
953000
2000
bu mutluluk arayışı.
16:07
So, I guess my theme on this is this guy lived his life to the fullest,
368
955000
3000
Yani, sanıyorum benim bununla ilgili düşüncem şu: Bu kişi hayatını en dolu şekilde yaşadı,
16:10
he absolutely did.
369
958000
2000
kesinlikle yaşadı.
16:12
You have to balance those two goals.
370
960000
2000
Bu iki amacı dengelemeniz gerekiyor.
16:14
If you live your whole life in fear --
371
962000
2000
Tüm hayatınızı korkarak yaşarsanız--
16:16
I mean, life is a sexually transmitted disease with 100 percent mortality.
372
964000
3000
yani, hayat cinsel yolla bulaşan ölüm oranı yüzde yüz olan bir hastalıktır.
16:19
So, you can't live your life in fear.
373
967000
3000
Yani, hayatınızı korku içinde geçiremezsiniz.
16:22
(Laughter)
374
970000
2000
(Kahkaha)
16:24
I thought that was an old one.
375
972000
2000
Bu bilinir sanıyordum.
16:26
(Applause)
376
974000
1000
(Alkış)
16:27
But, at the same time you don't want to get so focused on rule number two,
377
975000
4000
Ama, aynı zamanda birinciyi ihmal edecek kadar iki numaralı kurala
16:31
or goal number two, that you neglect goal number one.
378
979000
3000
ya da iki numaralı amaca odaklanmak istemezsiniz.
16:34
Because once you're dead, you really can't enjoy anything after that.
379
982000
3000
Çünkü eğer ölmüşseniz, sonrasında gerçekten hiçbir şeyin tadını çıkaramazsınız.
16:37
I wish you all the best of luck in maintaining that balance in your future endeavors.
380
985000
4000
Gelecekteki uğraşlarınızda bu dengeyi korumanız için bol şans dilerim.
16:41
Thanks.
381
989000
2000
Teşekkürler.
16:43
(Applause)
382
991000
1000
(Alkış)
Translated by Some Anon
ABOUT THE SPEAKER
Richard Pyle - IchthyologistIchthyologist Richard Pyle is a fish nerd. In his quest to discover and document new species of fish, he has also become a trailblazing exploratory diver and a pioneer of database technology.
Why you should listen
A pioneer of the dive world, Richard Pyle discovers new biodiversity on the cliffs of coral reefs. He was among the first to use rebreather technology to explore depths between 200 and 500 feet, an area often called the "Twilight Zone." During his dives, he has identified and documented hundreds of new species. Author of scientific, technical and popular articles, his expeditions have also been featured in the IMAX film Coral Reef Adventure, the BBC series Pacific Abyss and many more. In 2005, he received the NOGI Award, the most prestigious distinction of the diving world.
Currently, he is continuing his research at the Bernice P. Bishop Museum, outside Honolulu, Hawai'i, and is affiliated with the museum's comprehensive Hawaii Biological Survey. He also serves on the Board of Directors for the Association for Marine Exploration, of which he is a founding member. He continues to explore the sea and spearhead rebreather technology, and is a major contributor to the Encyclopedia of Life.
Richard Pyle | Speaker | TED.com