ABOUT THE SPEAKER
Joshua Prince-Ramus - Architect
Joshua Prince-Ramus is best known as architect of the Seattle Central Library, already being hailed as a masterpiece of contemporary culture. Prince-Ramus was the founding partner of OMA New York—the American affiliate of the Office for Metropolitan Architecture (OMA) in the Netherlands—and served as its Principal until he renamed the firm REX in 2006.

Why you should listen
With one of the decade's most celebrated buildings under his belt, Joshua Prince-Ramus would seem well-positioned to become the world's next "starchitect." Except that he doesn't want the job. With his quiet intensity and intellectual bearing, Prince-Ramus is the antithesis of the egomaniacal master architect. He flatly rejects not just the title, but the entire notion of a "starchitect" designing with a genius stroke of the pen.
 
Prince-Ramus is best known for his work on the Seattle Central Library. The striking, diamond-windowed structure reimagines, to spectacular effect, the library's role in a modern urban context. "Seattle's new Central Library is a blazing chandelier to swing your dreams upon," Herbert Muschamp wrote in The New York Times. "In more than 30 years of writing about architecture, this is the most exciting new building it has been my honor to review."
 
Having founded the US practice of the radical Dutch architecture firm OMA in 2000, Prince-Ramus served as its Principal until he renamed the firm REX in May 2006. He continues to take what he describes as a performance-based approach to architecture, pushing logic and rational ideas to their limits to create buildings that are unexpected, but wholly appropriate to their environment and intended use. REX recently completed the AT&T Performing Arts Center’s Dee and Charles Wyly Theatre in Dallas, Texas and the Vakko Fashion Center and Power Media Center in Istanbul, Turkey. Current work includes Museum Plaza, a 62-story mixed-use skyscraper housing a contemporary art center in Louisville, Kentucky;the new Central Library and Music Conservatory for the city of Kortrijk, Belgium;and a 2,643,000 ft2 luxury residential development in Songdo Landmark City, South Korea.
More profile about the speaker
Joshua Prince-Ramus | Speaker | TED.com
TED2006

Joshua Prince-Ramus: Behind the design of Seattle's library

Joshua Prince-Ramus, Seattle kütüphanesi üzerine

Filmed:
1,198,264 views

Mimar Joshua Prince-Ramus, izleyicileri üç yeni projesinin büyüleyici ve baş döndürücü sanal turlarına çıkartıyor. Seattle'daki Merkez Kütüphane, Louisville'deki Müze Plazası ve Dallas'daki Wyly Tiyatrosu.
- Architect
Joshua Prince-Ramus is best known as architect of the Seattle Central Library, already being hailed as a masterpiece of contemporary culture. Prince-Ramus was the founding partner of OMA New York—the American affiliate of the Office for Metropolitan Architecture (OMA) in the Netherlands—and served as its Principal until he renamed the firm REX in 2006. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:26
I'm going to presentmevcut
threeüç projectsprojeler in rapidhızlı fireateş.
0
2000
2381
Süratle üç proje sunacağım.
Bunu yapmak için çok vaktim yok.
00:29
I don't have much time to do it.
1
4405
1571
00:30
And I want to reinforcepekiştirmek threeüç ideasfikirler
with that rapid-fireseri ateş presentationsunum.
2
6000
3334
Ve bu süratli sunumla üç fikri desteklemek istiyorum.
İlkine ben hiper-rasyonel süreç diyorum.
00:34
The first is what I like to call
a hyper-rationalhiper-rasyonel processsüreç.
3
9358
2976
Bu süreç
00:37
It's a processsüreç that takes rationalityrasyonellik
almostneredeyse to an absurdsaçma levelseviye,
4
12358
3897
rasyonaliteyi neredeyse absürd bir seviyeye çıkartır,
ve bu normalde
00:41
and it transcendsaşar all the baggagebagaj
5
16279
1905
insanların "rasyonel bir sonuca ulaşmak"
00:43
that normallynormalde comesgeliyor
with what people would call,
6
18208
2644
dediği şeyin ötesine geçer.
00:45
sortçeşit of a rationalakılcı
conclusionSonuç to something.
7
20876
2100
00:47
And it concludesvarır in something
that you see here,
8
23000
2286
Ve burada gördüğünüz şekilde sonuçlanır,
bir rasyonalite sonucu olduğunu düşünmeyeceğiniz
00:50
that you actuallyaslında wouldn'tolmaz expectbeklemek
as beingolmak the resultsonuç of rationalityrasyonellik.
9
25310
3781
bir biçimde.
İkincisi, oh
00:54
The secondikinci --
10
30070
2696
00:57
the secondikinci is that this processsüreç
does not have a signatureimza.
11
32790
4990
ikincisi, bu sürecin
altında bir imza yoktur.
01:02
There is no authorshipyazarlık.
12
37804
1376
Bir müellif yoktur. Mimarlar müellif olmayla ilgili takıntılıdırlar.
01:04
ArchitectsMimarlar are obsessedkafayı takmış with authorshipyazarlık.
13
39204
2012
Burada düzeltmeler ve takımlar vardır.
01:06
This is something that has
editingkurgu and it has teamstakımlar,
14
41240
2484
Hatta, bu süreç içerisinde
01:08
but in factgerçek, we no longeruzun
see withiniçinde this processsüreç,
15
43748
2363
bilindik yaratıcı büyük mimarın skeçleri
01:10
the traditionalgeleneksel masterana architectmimar
16
46135
1530
01:12
creatingoluşturma a sketchkroki
that his minionsköleleri carrytaşımak out.
17
47689
2716
ve o skeçi hayata geçiren adamlarını artık görmüyoruz.
Ve üçüncüsü, meydan okuyor - ki bu,
01:16
And the thirdüçüncü is that it challengeszorluklar --
18
51739
1836
01:18
and this is, in the lengthuzunluk of this,
very hardzor to supportdestek why,
19
53599
3377
bu kısa sürede nedenini açıklamak çok zor,
01:21
connectbağlamak all these things --
20
57000
1302
ve hepsini bir araya getirmek-
fakat bu, yüksek modernist fleksibilite görüşüne meydan okuyor.
01:23
but it challengeszorluklar the highyüksek modernistyenilikçi
notionkavram of flexibilityesneklik.
21
58326
3203
Yüksek modernistler dediler ki,
01:26
HighYüksek modernistsmodernistler said we will createyaratmak
sortçeşit of singularTekil spacesalanlarda that are genericgenel,
22
61553
3640
üretken olan tekil mekanlar yaratacağız.
Onların içerisinde hemen hemen her şey olabilir.
01:30
almostneredeyse anything can happenolmak withiniçinde them.
23
65217
1889
Ben buna bir tür av tüfeği fleksibilitesi diyorum.
01:31
I call it sortçeşit of "shotgunpompalı tüfek flexibilityesneklik" --
24
67130
2026
Başını bu tarafa çevir, ateş et, ve mutlaka bir şeyleri vurursun.
01:33
turndönüş your headkafa this way; shootateş etme;
and you're boundciltli to killöldürmek something.
25
69180
3161
Yani, bu yüksek modernizmin verdiği söz:
01:37
So, this is the promisesöz vermek of highyüksek modernismmodernlik:
26
72365
2075
bu tekil mekan içerisinde, esasen her tür aktivite gerçekleşebilir.
01:39
withiniçinde a singletek spaceuzay, actuallyaslında,
any kindtür of activityaktivite can happenolmak.
27
74464
3223
Fakat görmekte olduğumuz üzere,
01:42
But as we're seeinggörme,
28
77711
2265
01:44
operationalişletme costsmaliyetler are startingbaşlangıç
to dwarfcüce capitalBaşkent costsmaliyetler
29
80000
2976
tasarım parametreleri açısından, işletme maliyetleri
01:47
in termsşartlar of designdizayn parametersparametreler.
30
83000
2039
yatırım maliyetini katlamaya başlıyor.
Ve dolayısıyla, bu tür bir fikirle
01:49
And so, with this sortçeşit of ideaFikir,
31
85063
1720
01:51
what happensolur is, whateverher neyse actuallyaslında
is in the buildingbina on openingaçılış day,
32
86807
3258
olan şu ki, binanın açılış günü içerisinde olanlar,
ya da acil ihtiyaç olarak görülenler
01:54
or whateverher neyse seemsgörünüyor to be
the mostçoğu immediateacil need,
33
90089
2263
başka bir şeyin olabilme ihtimalini
01:57
startsbaşlar to dwarfcüce the possibilityolasılık
and sortçeşit of subsumesınıflandırmak it,
34
92376
3272
küçültmeye ve bir anlamda kapsamaya başlar.
02:00
of anything elsebaşka could ever happenolmak.
35
95672
1928
Ve dolayısıyla biz başka tür bir fleksibilite sunuyoruz,
02:02
And so we're proposingöneren
a differentfarklı kindtür of flexibilityesneklik,
36
97624
2597
biz ona
02:05
something that we call
"compartmentalizedbölümlere flexibilityesneklik."
37
100245
4134
"bölümlendirilmiş fleksibilite" diyoruz.
Ve fikir şu ki, siz bu süreklilik içerisinde,
02:09
And the ideaFikir is that you,
withiniçinde that continuumsüreç,
38
104403
2339
02:11
identifybelirlemek a seriesdizi of pointsmakas,
and you designdizayn specificallyözellikle to them.
39
106766
3128
bir dizi noktalar tanımlıyorsunuz ve spesifik olarak onları tasarlıyorsunuz.
Biraz merkezden uzaklaştırılabilirler,
02:14
They can be pusheditilmiş
off-centermerkez dışı a little bitbit,
40
109918
2017
ama sonuçta
02:16
but in the endson you actuallyaslında
still get as much
41
111959
2113
orjinal yelpazede umut ettiğiniz kadarını alabiliyorsunuz.
02:18
of that originalorijinal spectrumspektrum
as you originallyaslında had hopedümit.
42
114096
2880
02:21
With highyüksek modernistyenilikçi flexibilityesneklik,
that doesn't really work.
43
117000
2976
Yüksek modernist fleksibiliteyle bu pek çalışmıyor.
Şimdi konuşacağım konu -- Seattle Merkez Kütüphanesi'ni gözlerinizin önünde,
02:25
Now I'm going to talk about --
44
120463
1442
02:26
I'm going to buildinşa etmek up
the SeattleSeattle CentralMerkez LibraryKütüphane
45
121929
2309
bu şekilde, beş veya altı diyagramla oluşturacağım,
02:29
in this way before your eyesgözleri
in about fivebeş or sixaltı diagramsdiyagramlar,
46
124262
2781
ve hakikaten göreceğiniz tasarım sürecinin kendisi.
02:31
and I trulygerçekten mean this is the designdizayn
processsüreç that you'llEğer olacak see.
47
127067
2817
Kütüphane çalışanları ve yönetimiyle,
02:34
With the librarykütüphane staffpersonel
and the librarykütüphane boardyazı tahtası,
48
129908
2304
iki temel pozisyon üzerinde karara vardık.
02:37
we settledyerleşik on two coreçekirdek positionspozisyonları.
49
132236
1740
02:38
This is the first one, and this
is showinggösterme, over the last 900 yearsyıl,
50
134000
3445
Bu ilki, ve bu geçtiğimiz 900 yıldan fazla süre içerisinde
kitap ve diğer teknolojilerin evrimini gösteriyor.
02:42
the evolutionevrim of the bookkitap,
and other technologiesteknolojiler.
51
137469
3619
Bu diyagram bir anlamda bizim kitap hakkındaki pozisyonumuzdur,
02:45
This diagramdiyagram was our sortçeşit
of positionpozisyon pieceparça about the bookkitap,
52
141112
2864
02:48
and our positionpozisyon was,
bookskitaplar are technologyteknoloji --
53
144000
2516
bu pozisyon şu ki; kitaplar teknolojidir
-bu insanların unuttuğu bir şey-
02:51
that's something people forgetunutmak --
54
146540
1588
fakat bu teknoloji biçimi, egemenliğini
02:52
but it's a formform of technologyteknoloji
that will have to sharepay its dominanceüstünlük
55
148152
3162
herhangi bir diğer kuvvetli teknoloji veya iletişim aracıyla paylaşmak zorunda kalacak.
02:56
with any other formform of trulygerçekten potentkuvvetli
technologyteknoloji or mediamedya.
56
151338
3419
İkinci önermemiz - ki başta bu konuda kütüphanecileri ikna etmek
02:59
The secondikinci premiseöncül --
57
155130
1152
03:01
and this was something
that was very difficultzor for us
58
156306
2491
bizim için oldukça güç olmuştu.-
03:03
to convinceikna etmek the librarianskütüphaneciler of at first --
59
158821
1966
kütüphaneler, Carnegie Kütüphanesi geleneği
03:05
is that librarieskütüphaneler, sincedan beri the inceptionbaşlangıç
of CarnegieCarnegie LibraryKütüphane traditiongelenek in AmericaAmerika,
60
160811
3783
Amerika'da başladığından beri
sosyal rolleriyle ilgili ikinci bir sorumluluğa sahiptiler.
03:09
had a secondikinci responsibilitysorumluluk,
and that was for socialsosyal rolesroller.
61
164618
2883
Evet, şimdi bu konuya daha sonra tekrar döneceğim ama, aslında
03:12
Ok, now, this I'll come back
to latersonra, but something --
62
167525
2588
kütüphanecileri ilkin dediler ki: "Hayır, bu bizim vazifemiz değil,
03:14
actuallyaslında, the librarianskütüphaneciler at first said,
"No, this isn't our mandatemanda.
63
170137
3207
bizim vazifemiz, iletişim araçları ve özel olarak kitaptır."
03:18
Our mandatemanda is mediamedya,
and particularlyözellikle the bookkitap."
64
173368
2706
Ve burada gördüğünüz şey aslında binanın tasarımı.
03:22
So what you're seeinggörme now
is actuallyaslında the designdizayn of the buildingbina.
65
177463
3070
Üstteki diyagram
03:25
The upperüst diagramdiyagram is what we had seengörüldü
66
180557
2452
yüksek modernist fleksibiliteyi kullanan
03:27
in a wholebütün hostevsahibi of contemporaryçağdaş librarieskütüphaneler
that used highyüksek modernistyenilikçi flexibilityesneklik.
67
183033
4541
bütün kütüphanelerde görmüş olduğumuz şey.
Sözüm ona, herhangi bir aktivite herhangi bir yerde gerçekleşebilir.
03:32
SortSıralama of, any activityaktivite
could happenolmak anywhereherhangi bir yer.
68
187598
2402
03:35
We don't know the futuregelecek of the librarykütüphane;
we don't know the futuregelecek of the bookkitap;
69
190679
3702
Kütüphanelerin geleceğini bilmiyoruz ve kitapların geleceğini bilmiyoruz,
ve dolayısıyla biz bu yaklaşımı kullanacağız.
03:39
and so, we'lliyi use this approachyaklaşım.
70
194405
1579
Ve gördüğümüz şey oldukça üretken olan binalardı.
03:40
And what we saw were buildingsbinalar
that were very genericgenel, and worsedaha da kötüsü --
71
196008
3180
Ve daha da kötüsü yanlızca üretken olan binalar görmedik
03:44
not only were they very genericgenel --
72
199212
1698
-yani yanlızca okuma odası, fotokopi odasına,
03:45
so, not only does the readingokuma roomoda
look like the copykopya roomoda
73
200934
2742
o da dergi alanına benzemiyordu-
03:48
look like the magazinedergi areaalan --
74
203700
1498
fakat aynı zamanda bu, kütüphanenin
03:50
but it meantdemek that whateverher neyse issuekonu
was troublingrahatsız the librarykütüphane at that momentan
75
205222
3726
o sırada önem verdiği konu her ne ise, onun
03:53
was startingbaşlangıç to engulfyutmak everyher other
activityaktivite that was happeningolay in it.
76
208972
3515
diğer bütün aktiviteleri yutması anlamına geliyordu
Ve bu örnekte, kitabın genişlemesiyle
03:57
And in this casedurum,
what was gettingalma engulfedyutulmuş
77
212511
2249
yutulan şey sosyal sorumluluklardı.
03:59
were these socialsosyal responsibilitiessorumluluklar
by the expansiongenişleme of the bookkitap.
78
214784
3016
Ve böylelikle aşağıda gördüğünüz diyagramı sunduk.
04:02
And so we proposedönerilen
what's at the loweralt diagramdiyagram.
79
217824
2215
Çok basit bir yaklaşım:
04:04
Very dumbdilsiz approachyaklaşım:
simplybasitçe compartmentalizebölümlere ayırmak.
80
220063
3087
basitçe bölümlendirmek. Evrimini öngörebildiklerimizi ayır
04:07
Put those things whosekimin evolutionevrim
we could predicttahmin --
81
223174
2453
- bu arada gelecekte olabilecek herhangi bir şeyi söyleyebilmekten bahsetmiyorum,
04:10
and I don't mean that we could say
what would actuallyaslında happenolmak in the futuregelecek,
82
225651
3583
ama gelecekte olabilecekler yelpazesini
04:14
but we have some certaintykesinlik of the spectrumspektrum
of what would happenolmak in the futuregelecek --
83
229258
3886
bir kesinlik derecesinde görebiliyoruz-
onları spesifik olarak kendileri için tasarlanan kutulara koy,
04:17
put those in boxeskutuları designedtasarlanmış
specificallyözellikle for it,
84
233168
2250
ve ön göremediklerimizi çatılara koy.
04:20
and put the things that we can't
predicttahmin on the rooftopsçatılarının.
85
235442
2694
Yani temel fikir buydu.
04:22
So that was the coreçekirdek ideaFikir.
86
238160
1247
Şimdi, kütüphaneyi sosyal rollerinin iletişim araçlarıyla
04:24
Now, we had to convinceikna etmek the librarykütüphane
87
239431
1694
aynı önemde olduğuna ikna etmek zorundaydık
04:25
that socialsosyal rolesroller were
equallyaynı derecede importantönemli to mediamedya,
88
241149
3666
ki önerimizi kabul etsinler.
04:29
in ordersipariş to get them to acceptkabul etmek this.
89
244839
1779
Burada, solda görmekte olduğunuz şey onların programı.
04:31
What you're seeinggörme here is actuallyaslında
theironların programprogram on the left.
90
246642
3000
Bize verildiği şeklindeki netliği ve ihtişamıyla.
04:34
That's as it was givenverilmiş to us
in all of its clarityberraklık and gloryşan.
91
249666
4037
İlk işimiz onu tekrar düzenlemek oldu,
04:38
Our first operationoperasyon was to re-digestyeniden sindirimi it
back to them, showgöstermek it to them and say,
92
253727
4288
sonrasında onlara tekrar gösterdik ve dedik ki:
"Biliyormusunuz, ona dokunmadık,
04:42
"You know what? We haven'tyok touchedmüteessir it,
93
258039
1937
04:44
but only one-thirdüçte bir of your ownkendi programprogram
is dedicatedadanmış to mediamedya and bookskitaplar.
94
260000
3387
ama programınızın yanlızca üçte biri iletişim araçları ve kitaplara ayrılmış.
Üçte ikisi -alttaki beyaz kısım- zaten
04:48
Two-thirds2/3 of it is alreadyzaten dedicatedadanmış --
95
263411
1949
04:50
that's the whitebeyaz bandgrup belowaltında,
the thing you said isn't importantönemli --
96
265384
3111
sizin önemli olmadığını söylediğiniz şeye:
sosyal fonksyonlara ayrılmış.
04:53
is alreadyzaten dedicatedadanmış to socialsosyal functionsfonksiyonlar."
97
268519
2009
Dolayısıyla, onlara bunu geri sunduğumuzda,
04:55
So oncebir Zamanlar we had presentedsunulan
that back to them,
98
270552
2181
bu tip bir temel konseptin çalışabileceğini kabul ettiler.
04:57
they agreedkabul that this sortçeşit
of coreçekirdek conceptkavram could work.
99
272757
2571
İlk ilkelere geri dönmeye hakkımız vardı.
05:00
We got the right to go back
to first principlesprensipler --
100
275352
2354
Bu üçüncü diyagram. Herşeyi yeniden şekillendirdik.
05:02
that's the thirdüçüncü diagramdiyagram.
101
277730
1210
05:03
We recombinedrecombined everything.
102
278964
1206
Ve yeni kararlar vermeye başladık.
05:04
And then we startedbaşladı makingyapma newyeni decisionskararlar.
103
280194
1958
Sağda gördüğünüz şey tam olarak metraj itibariyle
05:06
What you're seeinggörme on the right
is the designdizayn of the librarykütüphane,
104
282176
2873
kütüphanenin tasarımıdır.
05:09
specificallyözellikle in termsşartlar of squarekare footagekamera görüntüsü.
105
285073
1921
Sol taraftaki diyagramda, burada
05:11
On the left of that diagramdiyagram, here,
you'llEğer olacak see a seriesdizi of fivebeş platformsplatformlar --
106
287018
4958
beş düzlem dizisi
göreceksiniz
05:16
sortçeşit of combstaraklar, collectivetoplu programsprogramlar.
107
292000
1976
bir tür kombolar; bir araya gelmiş programlar.
05:18
And on the right are the more
indeterminatebelirsiz spacesalanlarda;
108
294000
2405
Ve sağ tarafta daha belirsiz mekanlar,
örneğin okuma odası gibi,
05:21
things like readingokuma roomsOdalar,
109
296429
1251
05:22
whosekimin evolutionevrim in 20, 30, 40 yearsyıl
we can't predicttahmin.
110
297704
2685
20, 30, 40 yıl içerisindeki evrimini öngöremediklerimiz.
Ve binanın tasarımı abartısız buydu.
05:25
So that literallyharfi harfine was the designdizayn
of the buildingbina.
111
300413
2309
İmzaladılar ve onlar adına utanç verici ki,
05:27
They signedimzalı it, and to theironların chagrinüzmek,
112
302746
2135
05:29
we camegeldi back a weekhafta latersonra,
and we presentedsunulan them this.
113
304905
3071
bir hafta sonra geldik, ve onlara bunu sunduk.
05:32
And as you can see, it is literallyharfi harfine
the diagramdiyagram on the right.
114
308000
2897
Tamam mı? Ve, görebileceğiniz gibi, bu tam olarak sağdaki diyagram.
Tamam mı? Sadece ölçeğe getirdik
05:35
(LaughterKahkaha)
115
310921
1001
05:36
We just sizedboy -- no, really,
I mean that, literallyharfi harfine.
116
311946
2430
- hayır, gerçekten öyle, mecazi anlamda değil.-
Diyagramın sol tarafında gördükleriniz,
05:39
The things on the left-handsol sideyan
of the diagramdiyagram,
117
314400
2362
kutulardır.
05:41
those are the boxeskutuları.
118
316786
1190
05:42
We sizedboy them into fivebeş compartmentsbölmeler.
They're super-efficientsüper verimli.
119
318000
2929
Onları beş bölüm olacak şekilde boyutlandırdık.
Müthiş derece verimliler. Çok limitli bir bütçemiz vardı.
05:45
We had a very lowdüşük budgetbütçe to work with.
120
320953
1872
Çok yalın bağlamsal ilişkiler kurmak için
05:47
We pusheditilmiş them around on the siteyer
121
322849
1580
arazideki yerlerini değiştirdik.
05:49
to make very literalkelimesi kelimesine
contextualbağlamsal relationshipsilişkiler.
122
324453
2213
Okuma odası denizi görebilmelidir.
05:51
The readingokuma roomoda
should be ableyapabilmek to see the waterSu.
123
326690
2313
Yönetmeliklere göre ana girişin önünde
05:53
The mainana entranceGiriş should have
a publichalka açık plazaplaza in frontön of it
124
329027
2781
bir kamusal plaza olmalıdır, ve benzeri.
05:56
to abideuymak by the zoningimar codekod, and so forthileri.
125
331832
2121
Dolayısıyşa, beş düzlemi görüyorsunuz
05:59
So, you see the fivebeş platformsplatformlar,
those are the boxeskutuları.
126
334397
2453
- onlar kutulardır- her birinin içerisinde oldukça belirgin şeyler oluyor.
06:01
withiniçinde eachher one, a very discreteayrık
thing is happeningolay.
127
336874
2429
Arada kalan alan ise bir tür kentsel devamlılık,
06:04
The areaalan in betweenarasında
is sortçeşit of an urbankentsel continuumsüreç,
128
339327
2347
evrimlerini aynı derecede öngöremediklerimiz.
06:06
these things that we can't predicttahmin
theironların evolutionevrim to the sameaynı degreederece.
129
341698
3350
Bu fikrin gücünü size şöyle aktarayım,
06:10
To give you some senseduyu
of the powergüç of this ideaFikir,
130
345490
2486
06:12
the biggesten büyük blockblok
is what we call the bookkitap spiralsarmal.
131
348000
2976
en büyük bloğa biz kitap sarmalı diyoruz.
06:15
It's literallyharfi harfine builtinşa edilmiş
in a very inexpensiveucuz way --
132
351000
2334
Hakikaten çok ucuz bir biçimde inşa edildi
kitaplar için bir otopark olarak.
06:18
it is a parkingotopark garagegaraj for bookskitaplar.
133
353358
2618
06:20
It just so happensolur to be on the 6thinci
throughvasitasiyla 10thinci floorskatlar of the buildingbina,
134
356000
3487
Bir şekilde binanın altıncı katıyla onuncu katları arasında arasında yer buldu kendisine,
fakat bu maliyetli bir yaklaşım olmak zorunda değil.
06:24
but that is not necessarilyzorunlu olarak
an expensivepahalı approachyaklaşım.
135
359511
3275
06:27
And it allowsverir us to organizedüzenlemek
the entiretüm DeweyDewey DecimalOndalık SystemSistem
136
362810
2826
Ve bu bize Deway ondalık sistemini bir düzlemde organize etme olanağı verdi:
06:30
on one continuoussürekli runkoş; no mattermadde how it
growsbüyür or contractssözleşmeler withiniçinde the buildingbina,
137
365660
3871
bina içerisinde nasıl büyürse veya küçülürse küçülsün,
her zaman netliğini koruyacak
06:34
it will always have its clarityberraklık
to endson the sortçeşit of trailiz of tearsgözyaşı
138
369555
4421
ve hepimizin halk kütüphanelerinde tecrübe ettiğimiz
06:38
that we'vebiz ettik all experienceddeneyimli
in publichalka açık librarieskütüphaneler.
139
374000
2729
acılarla dolu yolculuğu sonlandırmış olacak.
06:41
(LaughterKahkaha)
140
376753
1223
(Kahkahalar)
06:42
And so this was the finalnihai operationoperasyon,
141
378000
1731
Ve son müdahelemiz, blokları
06:44
whichhangi was to take these blocksbloklar
as they were all pusheditilmiş off kilterEğri tutulmuş,
142
379755
3121
hizalarını bozmak
ve onları bir kabuk ile tutmaktı.
06:47
and to holdambar ontoüstüne them with a skincilt.
143
382900
2076
06:49
That skincilt servesvermektedir doubleçift dutygörev,
again, for economicsekonomi bilimi.
144
385000
2976
Bu kabuğun iki görevi var, yine ekonomik açıdan.
06:52
One, it is the lateralyanal stabilityistikrar
for the entiretüm buildingbina;
145
388000
2976
İlki, bütün bina için yanal stabiliteyi sağlamak:
06:55
it's a structuralyapısal elementeleman.
146
391000
1262
bu bir taşıyıcı sistem elemanı. Fakat ölçüleri yanlızca taşıyıcı sistem için tasarlanmadı,
06:57
But its dimensionsboyutlar were designedtasarlanmış
not only for structureyapı,
147
392286
2627
aynı zamanda her bir parça camı tutmak için de tasarlandı.
06:59
but alsoAyrıca for holdingtutma on
everyher pieceparça of glassbardak.
148
394937
2251
Cam sonrasında -burada emdirildi diyeceğim-
07:02
The glassbardak was then --
I'll use the wordsözcük impregnatedemprenye --
149
397212
2764
07:04
but it had a layertabaka of metalmetal
that was calleddenilen "stretchedgergin metalmetal."
150
400000
3412
üzerinde gerilimli metal dediğimiz bir metal tabaka var.
Bu metal bir mikro panjur gibi davranıyor,
07:08
That metalmetal actseylemler as a microlouvermicrolouver,
151
403436
1838
dolayısıyla bina dışından tümüyle opak gibi görünüyor,
07:10
so from the exteriordış of the buildingbina,
the sunGüneş seesgörür it as totallybütünüyle opaqueopak,
152
405298
3381
fakat içeride tümüyle saydam.
07:13
but from the interior,
it's entirelyBaştan sona transparentşeffaf.
153
408703
2674
Şimdi sizi binanın turuna çıkartacağım.
07:16
So now I'm going to take you
on a tourtur of the buildingbina.
154
411401
2747
07:19
Let me see if I can find it.
155
414871
1374
Bakalım bulabilecekmiyim. Hareket rahatsızlığı olanlardan
07:21
For anyonekimse who getsalır
motionhareket sicknesshastalık, I apologizeözür dilemek.
156
416269
3269
özür diliyorum.
Pek âlâ, bina bu.
07:25
So, this is the buildingbina.
157
420233
1428
Ve bence önemli olan şu ki; biz binayı ilk yayınladığımızda,
07:28
And I think what's importantönemli is,
when we first unveiledaçıkladı the buildingbina,
158
424029
3857
kamu bunu tamamen bizim
07:32
the publichalka açık saw it as beingolmak
totallybütünüyle about our whimheves and egobenlik.
159
427910
4066
kaprisimiz ve egomuz olarak gördü.
07:36
And it was defendedsavundu,
believe it or not, by the librarianskütüphaneciler.
160
432000
2842
Ve bu, ister inanın ister inanmayın, kütüphaneciler tarafından savunuldu. Dediler ki,
07:39
They said, "Look,
we don't know what it is,
161
434866
2024
"Bakın, bunun ne olduğunu bilmiyoruz, ama programla ilgili
07:41
but we know it's everything
that we need it to be,
162
436914
2365
yaptığımız gözlemler itibariyle biliyoruz ki
07:44
basedmerkezli on the observationsgözlemler
that we'vebiz ettik donetamam about the programprogram."
163
439303
3136
bu ihtiyacımız olan her şeydir."
Buradan girişlerden birine gidiyoruz.
07:49
This is going into one of the entriesgirdileri.
164
445085
1984
Yani bu bir halk kütüphanesi olarak alışılmadık bir bina.
07:51
So, it's an unusualolağandışı buildingbina
for a publichalka açık librarykütüphane, obviouslybelli ki.
165
447093
3361
açıkçası.
07:58
So now we're going
into what we call the livingyaşam roomoda.
166
454000
3601
Şimdi bizim okuma odası dediğimiz yere giriyoruz. -pardon oturma odası.-
Bu aslında kütüphane için icat ettiğimiz bir program.
08:02
This is actuallyaslında a programprogram
that we inventedicat edildi with the librarykütüphane.
167
457625
2872
Halk kütüphanelerinin arta kalan
08:05
It was recognizingtanıyan that publichalka açık librarieskütüphaneler
168
460521
1917
son bedava kamusal alan olması dikkat çekiciydi.
08:07
are the last vestigeiz of publichalka açık freeücretsiz spaceuzay.
169
462462
2785
Seattle şehir merkezinde yağmurdan kaçabileceğiniz
08:10
There are plentybol of shoppingalışveriş yapmak mallsmerkezleri
that allowizin vermek you to get out of the rainyağmur
170
465271
3428
çok sayıda alışveriş merkezi var,
08:13
in downtownşehir merkezinde SeattleSeattle,
171
468723
1156
ama bunu yapabileceğiniz
08:14
but there are not so manyçok freeücretsiz placesyerler
172
469903
2927
çok fazla bedava yer yok.
08:17
that allowizin vermek you to get out of the rainyağmur.
173
472854
1821
Yani bu insanların hemen hemen her şeyi yapabileceği programlanmamış bir alandı,
08:19
So this was an unprogrammedunprogrammed areaalan where
people could prettygüzel much do anything,
174
474699
3586
yemek yemek, bağırmak, satranç oynamak ve benzeri gibi.
08:23
includingdahil olmak üzere eatyemek, yellbağırma,
playoyun chesssatranç and so forthileri.
175
478309
2109
Şimdi mixing chamber dediğimiz yere
08:25
Now we're movinghareketli up into what we call
the mixingkarıştırma chamberbölme.
176
480442
4006
çıkıyoruz.
Bu, binanın bir tür ana teknoloji alanıdır.
08:29
That was the mainana
technologyteknoloji areaalan in the buildingbina.
177
484472
2928
Çok hızlı gidiyorsam söyleyin.
08:32
You'llYou'll have to tell me
if I'm going too fasthızlı for you.
178
487424
2576
Şimdi yukarı.
08:39
And now up.
179
494201
1150
Bu aslında binayı eşime sunabilmem için
08:45
This is actuallyaslında the placeyer
that we put into the buildingbina
180
500566
2629
yerleştirdiğimiz bir alan. Tam burası.
08:48
so I could proposeteklif etmek, önermek
to my wifekadın eş, right there.
181
503219
2033
(Kahkahalar)
08:50
(LaughterKahkaha)
182
505276
2119
08:52
She said yes.
183
508000
1159
Evet dedi.
08:53
(LaughterKahkaha)
184
509183
2000
08:57
I'm runningkoşu out of time,
so I'm actuallyaslında going to stop.
185
512593
2581
Vaktim azalıyor, o yüzden burada duracağım.
Size daha sonra gösterebilirim.
08:59
I can showgöstermek this to you latersonra.
186
515198
1778
09:01
But let's see if I can very quicklyhızlı bir şekilde
get into the bookkitap spiralsarmal,
187
517000
3283
Bakalım çok çabukca kitap sarmalına girebilecek miyim?
çünkü bence, dediğim gibi binanın en
09:05
because I think it's,
as I said, the mostçoğu --
188
520307
2064
-bu ana okuma odası- en eşsiz parçası.
09:07
this is the mainana readingokuma roomoda --
the mostçoğu uniquebenzersiz partBölüm of the buildingbina.
189
522395
3317
Başınız döndü mü?
09:11
You dizzysersemlemiş yethenüz?
190
526768
1166
Tamam, burada, bu kitap sarmalı.
09:13
Ok, so here, this is the bookkitap spiralsarmal.
191
529141
1825
Kavraması zor
09:21
So, it's very indiscernibleayırt edilemez,
192
536395
1933
ama bu aslında sürekli bir merdiven.
09:23
but it's actuallyaslında
a continuoussürekli stair-steppingMerdiven basamağı.
193
538352
3501
09:26
It allowsverir you to, on one cityŞehir blockblok,
194
541877
1992
Böylece siz, bir şehir bloğunda,
09:28
go up one fulltam floorzemin,
so that it's on a continuumsüreç.
195
543893
2695
tam bir kat yukarı çıkıyorsunuz, böylece bir süreklilik sağlanıyor.
Tamam, şimdi geri döneceğim, ve ikinci projeyi anlatacağım.
09:36
Ok, now I'm going to go back,
and I'm going to hitvurmak a secondikinci projectproje.
196
551491
3485
09:39
I'm going to go very,
very quicklyhızlı bir şekilde throughvasitasiyla this.
197
555000
2263
Çok, çok hızlıca geçiyorum buna.
Şimdi bu Dallas Tiyatrosu. Bizim için çok sıra dışı bir işverendi,
09:42
Now this is the DallasDallas TheaterTiyatro.
198
557287
1680
09:43
It was an unusualolağandışı clientmüşteri for us,
because they camegeldi to us and they said,
199
558991
3348
çünkü geldiler ve dediler ki,
"Bize yeni bir bina yapmanızı istiyoruz. 30 yıldır
09:47
"We need you to do a newyeni buildingbina.
200
562363
1706
09:48
We'veBiz ettik been workingçalışma
in a temporarygeçici spaceuzay for 30 yearsyıl,
201
564093
3426
geçici bir mekanda çalışıyoruz,
fakat bu geçici yer sebebiyle,
09:52
but because of that temporarygeçici spaceuzay,
202
567543
1723
kötü şöhretli bir tiyatro şirketi olduk.
09:54
we'vebiz ettik becomeolmak an infamousrezil theatertiyatro companyşirket.
203
569290
2863
Tiyatrolar New York, Chicago ve Seattle'a odaklanmışlardır
09:56
TheaterTiyatro is really focusedodaklı in NewYeni YorkYork,
ChicagoChicago and SeattleSeattle,
204
572177
2961
fakat Dallas Theater Company'e değil.
09:59
with the exceptionistisna
of the DallasDallas TheaterTiyatro CompanyŞirket."
205
575162
3097
Fakat geçici bir yerde çalışıyor olmaları sayesinde,
10:03
And the very factgerçek that they workedişlenmiş
in a provisionalgeçici spaceuzay
206
578283
2696
Beckett oyunu için bir duvarı patlatabiliyorlar;
10:05
meantdemek that for BeckettBeckett,
they could blowdarbe out a wallduvar;
207
581003
2443
ya da döşemede bir delik açıp orayı "kirazlık" yapabiliyorlar, ve benzeri.
10:08
they could do "CherryKiraz OrchardMeyve bahçesi" and blowdarbe
a holedelik throughvasitasiyla the floorzemin, and so forthileri.
208
583470
3742
Dolayısıyla, yepyeni bir bina yapma fikri göz korkutucuydu,
10:12
So it was a very dauntingyıldırıcı taskgörev
for us to do a brand-newyepyeni buildingbina
209
587236
3032
Yani bina oldukça - bakir bir bina diyelim - olacak
10:15
that could be a pristinebozulmamış buildingbina,
210
590292
2054
ve yine de böylesi deneysel bir doğaya sahip olacak.
10:17
but keep this kindtür of experimentaldeneysel naturedoğa.
211
592370
2019
Ve ikincisi, onlar
10:19
And the secondikinci is,
212
594413
1198
10:20
they were what we call
a multi-formçoklu şekilde theatertiyatro,
213
595635
2878
bizim çok-biçimli dediğimiz bir tiyatroydu,
10:23
they do differentfarklı kindsçeşit
of performancesperformansları in repertoryrepertuar.
214
598537
2606
repertuarlarında çok farklı türde gösteriler var.
Yani sabah
10:25
So they in the morningsabah
will do something in arenaarena,
215
601167
2809
arenada bir şeyler yaparken,
10:28
then they'llacaklar do something
in prosceniumsahne önü and so forthileri.
216
604000
2493
sonrasında sahnede bir şeyler yapıyorlar gibi.
Ve bu yüzden farklı tiyatro organizasyonları arasında
10:31
And so they neededgerekli to be ableyapabilmek
to quicklyhızlı bir şekilde transformdönüştürmek
217
606517
2349
çabukça geçiş yapabilmeleri gerekiyordu,
10:33
betweenarasında differentfarklı theatertiyatro organizationsorganizasyonlar,
218
608890
1926
ve işletme maliyetleri sebebiyle,
10:35
and for operationalişletme budgetbütçe reasonsnedenleri,
219
610840
1685
bu aslında Birleşik Devletler'deki hemen hemen
10:37
this actuallyaslında no longeruzun
happensolur in prettygüzel much
220
612549
2163
hiç bir çok-biçimli tiyatroda olamıyor.
10:39
any multi-formçoklu şekilde theatertiyatro
in the UnitedAmerika StatesBirleşik,
221
614736
2240
10:41
so we neededgerekli to figureşekil out
a way to overcomeüstesinden gelmek that.
222
617000
2475
dolayısıyla bu işin üstesinden gelmek için bir yol bulmak zorundaydık.
Böylelikle bizim düşüncemiz tiyatroyu tam olarak baş aşağı koymaktı:
10:44
So our thought was to literallyharfi harfine
put the theatertiyatro on its headkafa:
223
619499
2823
önceden tiyatro önü ve tiyatro arkası olarak tanımlanan şeyleri alıp,
10:47
to take those things
that were previouslyÖnceden definedtanımlanmış
224
622346
2310
10:49
as front-of-houseevin önü and back-of-houseevin arkası
225
624680
1675
tiyatro üstü ve tiyatro altı olarak üst üste koymak
10:51
and stackyığın them aboveyukarıdaki houseev
and belowaltında houseev,
226
626379
2008
ve bizim tiyatro makinesi dediğimiz şeyi yaratmak.
10:53
and to createyaratmak what we calleddenilen
a theatertiyatro machinemakine.
227
628411
2199
Parayı binanın işleyişine yatırdık.
10:55
We investyatırmak the moneypara
in the operationoperasyon of the buildingbina.
228
630634
2483
Sanki bina herhangi bir yere yerleştirilebilirmiş gibi, nereye yerleştirirseniz, altındaki alan
10:57
It's almostneredeyse as thoughgerçi the buildingbina
could be placedyerleştirilmiş anywhereherhangi bir yer,
229
633141
2822
11:00
whereverher nerede you placeyer it,
230
635987
1152
tiyatro performanslarına uygun hale geliyor.
11:01
the areaalan underaltında it is chargedyüklü
for theatricaldramatik performancesperformansları.
231
637163
2730
Ve böylece ilk prensiplere geri döndük,
11:04
And it allowedizin us to go back
to first principlesprensipler,
232
639917
2322
sahne arkası ekipmanlarını, akustik kaplamayı,
11:07
and redefineyeniden tanımlamak flyuçmak towerkule, acousticakustik
enclosurekuşatma, lightışık enclosurekuşatma and so forthileri.
233
642263
3582
aydınlatma sistemini ve diğerlerini yeniden tanımladık.
11:10
And at the pushit of a buttondüğme,
234
645869
1470
Ve sanat yönetmeni bir tuşla,
11:12
it allowsverir the artisticartistik directoryönetmen
to movehareket betweenarasında prosceniumsahne önü, thrustitme,
235
647363
3627
proscenium sahne düzeni,
arena sahne düzeni ve düz ayak düzen
11:15
and in factgerçek, arenaarena
and traverseçapraz and flatdüz floorzemin,
236
651014
3791
11:19
in a very quickhızlı transfigurationbaşkalaşım.
237
654829
2395
arasında hızlıca biçim değiştiriebilir.
Yani aslında, kullanabileceğimiz işletme -
11:22
So in factgerçek, usingkullanma
operationalişletme budgetbütçe, we can --
238
657248
3422
pardon yatırım maliyetini kullanarak
11:25
sorry, capitalBaşkent costmaliyet --
we can actuallyaslında achievebaşarmak
239
660694
2192
11:27
what was no longeruzun achievableelde
in operationalişletme costmaliyet.
240
662910
2471
işletme maliyetiyle ulaşılamayacak olanı sağlıyoruz.
Ve bu sayede sanat yönetmeni
11:30
And that meansanlamına geliyor that the artisticartistik directoryönetmen
241
665898
1953
11:32
now has a palettepalet that he or she
can chooseseçmek from,
242
667875
2365
içerisinden seçebileceği bir biçimler ve
procesionlar paletine sahip oluyor.
11:35
betweenarasında a seriesdizi of formsformlar
and a seriesdizi of processionsalayı,
243
670264
3498
çünkü normalde sahne önü ve sahne arkası ile ayrılmış olan
11:38
because that enclosurekuşatma around the theatertiyatro
that is normallynormalde trappedhapsolmuş
244
673786
3124
tiyatro çevresindeki kabuk
11:41
with front-of-houseevin önü and back-of-houseevin arkası
spacesalanlarda has been liberatedkurtarılmış.
245
676934
3042
özgürleştirilmiş oldu.
11:44
So an artisticartistik directoryönetmen has the abilitykabiliyet
to have a performanceperformans
246
680000
3269
Yani sanat direktörü böylelikle
Wagnerian sahne düzeninde bir performansla başlayıp sonrasında,
11:48
that entersgirer in a WagnerianWagner processionalay,
247
683293
2115
ilk sahneyi proscenium sahne düzeninde yapıp,
11:50
showsgösterileri the first actdavranmak in thrustitme,
248
685432
2335
perde arasını Yunan düzeninde,
11:52
the intermissionperde arası in a GreekYunanca processionalay,
249
687791
3185
11:55
secondikinci actdavranmak in arenaarena, and so forthileri.
250
691000
1818
ikinci sahneyi arena düzeninde ve benzeri biçimlerde gerçekleştirebilir.
Şimdi size bunun ne demek olduğunu göstereceğim.
11:58
So I'm going to showgöstermek you
what this actuallyaslında meansanlamına geliyor.
251
693254
2351
Burada tiyatro kapalı vaziyette.
12:00
This is the theatertiyatro up closekapat.
252
695629
1768
Tiyatronun etrafındaki her bir parça bağımsız olarak açılabilir.
12:02
Any portionkısım around the theatertiyatro
actuallyaslında can be openedaçıldı discretelydiscretely.
253
697421
3086
Aydınlatma perdesi, akustik perdeden
12:07
The lightışık enclosurekuşatma can be liftedkaldırdı
separateayrı to the acousticakustik enclosurekuşatma,
254
702515
3898
bağımsız olarak kaldırılabilir, böylece Beckett oynarken
12:11
so you can do BeckettBeckett
with DallasDallas as the backdropzemin.
255
706437
2484
fon olarak Dallas'ı kullanabilirsiniz.
Parçalar açılabilir ve motosikletler doğrudan
12:14
PortionsBazı bölümleri can be openedaçıldı,
256
710146
1165
12:16
so you can now actuallyaslında have motorcyclesmotosikletler
drivesürücü directlydirekt olarak into the performanceperformans,
257
711335
3643
içeri girerek performansa dahil olabilir, ya da bir açık hava performansı
12:19
or you can even just have
an open-airaçık hava performanceperformans,
258
715002
2402
bile yapabilirsiniz ya da sahne araları.
12:22
or for intermissionsaraları.
259
717428
1166
Balkonların tümü farklı düzenlerde yer alabilir,
12:23
The balconiesbalkonlar all movehareket to go
betweenarasında those configurationskonfigürasyonları,
260
719094
2733
ama aynı zamanda yok da olurlar.
12:26
but they alsoAyrıca disappearkaybolmak.
261
721851
1285
Sahne önü çizgisi de kaldırılabilir.
12:28
The prosceniumsahne önü linehat can alsoAyrıca disappearkaybolmak.
262
723517
2120
İçeri devasa nesneler sokabilirsiniz, yani aslında
12:30
You can bringgetirmek enormousmuazzam objectsnesneleri in,
263
726129
1841
12:32
so in factgerçek, the DallasDallas TheaterTiyatro CompanyŞirket --
264
727994
1991
Dallas Tiyatro Şirketi'nin ilk gösterisi
Charles Lindbergh'le ilgili bir oyun olacak,
12:34
theironların first showgöstermek will be a playoyun
about CharlesCharles LindberghLindbergh,
265
730009
2651
ve içeri gerçek bir uçak sokmak istiyorlar.
12:37
and they'llacaklar want to bringgetirmek in
a realgerçek aircraftuçak.
266
732684
2292
12:39
And then it alsoAyrıca providessağlar them,
in the off-seasonSezon dışı,
267
735000
2611
Ve bu aynı zamanda ölü sezonda
mekanı tamamen başka şeyler için
12:42
the abilitykabiliyet to actuallyaslında rentkira out
theironların spaceuzay for entirelyBaştan sona differentfarklı things.
268
737635
5206
kiralamalarına imkan sağlıyor.
12:48
This is it from a distancemesafe.
269
744000
2655
Bu gece görünüşü - pardon uzaktan görünüş.
12:53
OpenAçık up entiretüm portionsbölümleri
for differentfarklı kindsçeşit of eventsolaylar.
270
748921
2988
Farklı türde aktiviteler için bütün parçalar açılıyor.
12:56
And at night.
271
751933
1151
Ve gece.
Yine, ses perdesini kaldır, akustik perdeyi tut.
12:59
Again, removeKaldır the lightışık enclosurekuşatma;
keep the acousticakustik enclosurekuşatma.
272
755092
3878
Bu bir dev araç gösterisi.
13:04
This is a monstercanavar truckkamyon showgöstermek.
273
759676
1878
Şimdi size son projeyi göstereceğim.
13:06
I'm going to showgöstermek now the last projectproje.
274
761578
1891
Bu da sıradışı bir işverendi.
13:08
This alsoAyrıca is an unusualolağandışı clientmüşteri.
275
763493
1483
13:09
They invertedters the wholebütün ideaFikir
of developmentgelişme.
276
765000
2473
Müteahhitlik yapma kavramını tam tersine çevirdiler.
Geldiler ve dediler ki -sıradan müteahhitlerden farklı olarak-
13:12
They camegeldi to us and they said --
unlikeaksine normalnormal developersgeliştiriciler --
277
767497
2827
dediler ki: "Biz Louisville'de
13:15
they said, "We want to startbaşlama out
278
770348
1537
13:16
by providingsağlama a contemporaryçağdaş
artSanat museummüze in LouisvilleLouisville.
279
771909
2749
bir çağdaş sanatlar müzesi yaparak
işe başlamak istiyoruz. Temel amacımız bu."
13:19
That's our mainana goalhedef."
280
774682
1204
13:20
And so insteadyerine of beingolmak a developergeliştirici
that seesgörür an opportunityfırsat to make moneypara,
281
775910
3595
Ve para kazanmak için bir fırsat gören
girişimci olmak yerine, şehir merkezinde bir katalizör
13:24
they saw an abilitykabiliyet to be
a catalystkatalizatör in theironların downtownşehir merkezinde.
282
779529
3021
olma imkanı gördüler.
13:27
And the factgerçek that they wanted to supportdestek
the contemporaryçağdaş artSanat museummüze
283
782574
3580
Ve böyle bir çağdaş sanatlar müzesini desteklemek fikri
onların ticari tasarılarını oluşturdu,
13:30
actuallyaslında builtinşa edilmiş theironların proprofesyonel formaforma,
284
786178
1557
yani meseleye tersten baktılar.
13:32
so they workedişlenmiş in reverseters.
285
787759
1317
Ve bu ticari tasarı
13:34
And that proprofesyonel formaforma led us
286
789431
1545
13:35
to a mixed-usekarışık kullanım buildingbina
that was very largegeniş,
287
791000
2976
onların sanata olan heveslerini desteklemek için
13:38
in ordersipariş to supportdestek
theironların aspirationsözlemleri of the artSanat,
288
794000
2304
çok büyük, karma kullanım bir binaya bizi yönlendirdi,
ama aynı zamanda sanat içinde işbirliği yapma,
13:41
but it alsoAyrıca openedaçıldı up opportunitiesfırsatlar
for the artSanat itselfkendisi
289
796328
2547
ticari mekanlarla ilişki kurma gibi fırsatlar sağladı
13:43
to collaborateişbirliği yapmak, interactetkileşim
with commercialticari spacesalanlarda
290
798899
2220
ki sanatçılar her geçen gün böylesi bir etkileşime daha fazla ilgi duyuyorlar.
13:45
that actuallyaslında artistssanatçılar more
and more want to work withiniçinde.
291
801143
2760
Ve biz de nasıl bir şey hem
13:49
And it alsoAyrıca chargedyüklü us
with thinkingdüşünme about how to have
292
804356
3025
münferit yapı olur hem de
13:52
something that was bothher ikisi de a singletek buildingbina
293
807405
1964
makul bir yan-bina olur diye düşündük.
13:54
and a credibleinandırıcı sortçeşit of sub-buildingalt yapı.
294
809393
2583
13:56
So this is Louisville'sLouisville'nın skylineufuk çizgisi,
295
812000
2543
Şimdi ben -- Bu Louisvil şehrinin silüeti --
ve şimdi projeyi yönlendiren
13:59
and I'm going to take
you throughvasitasiyla the variousçeşitli constraintskısıtlamaları
296
814567
2680
çeşitli kısıtlamalara bakacağız.
14:02
that led to the projectproje.
297
817271
1193
İlki, fiziksel kısıtlamalar. Biz esasen
14:03
First: the physicalfiziksel constraintskısıtlamaları.
298
818488
1539
üç ayrık alanda çalışmak durumundaydık,
14:04
We actuallyaslında had to operateişletmek
on threeüç discreteayrık sitesSiteler,
299
820051
2401
ve her biri, binanın boyutlarından baya baya küçüktü.
14:07
all of them well smallerdaha küçük
than the sizeboyut of the buildingbina.
300
822476
2881
Muhamad Ali merkezinin yanında çalışmak,
14:10
We had to operateişletmek nextSonraki to the newyeni
MuhammadMuhammed AliAli CenterMerkezi, and respectsaygı it.
301
825381
3683
ve ona saygı duymak durumundaydık.
100 yıllık bir taşkın alanında çalışıyorduk.
14:13
We had to operateişletmek
withiniçinde the 100-year-yıl floodplaintaşkın yatağı.
302
829088
2298
Şimdi, bu alan yılda üç dört sefer taşar,
14:16
Now, this areaalan floodssel
threeüç to fourdört timeszamanlar a yearyıl,
303
831410
2315
ve burada bir su seti bulunuyor,
14:18
and there's a leveeresmi kabul behindarkasında our siteyer,
304
833749
1737
New Orleans'da yıkılanlar gibi.
14:20
similarbenzer to the onesolanlar
that brokekırdı in NewYeni OrleansOrleans.
305
835510
2280
I-64 karayolunun arkasında çalışmak zorundaydık,
14:23
Had to operateişletmek behindarkasında the I-64 corridorkoridor,
306
838687
4202
14:27
a streetsokak that cutskeser throughvasitasiyla the middleorta
of these separateayrı sitesSiteler.
307
842913
2916
ve bu ayrık alanları kesen bir cadde.
Ve bunlar -- yani bir tür
14:30
So we're startingbaşlangıç to buildinşa etmek a sortçeşit of
nightmarekâbus of constraintskısıtlamaları in a bathtubküvet.
308
845853
4566
banyo küvetinde kısıtlar kabusu oluşturuyor.
Bu küvetin altında
14:35
UnderneathAltında the bathtubküvet
are the city'sşehrin mainana powergüç lineshatlar.
309
850443
3389
şehrin ana elektrik kabloları var.
Ve bir grup kültür yapısını birbirine bağlayacak
14:39
And there is a pedestrianyaya corridorkoridor
that they wanted to addeklemek,
310
854699
2801
bir yaya koridoru eklemek istiyorlardı,
14:42
that would linkbağlantı a seriesdizi
of culturalkültürel buildingsbinalar,
311
857524
2950
ve bir manzara koridor -çünkü bu tarihi alan-
14:45
and a viewgörünüm corridorkoridor --
because this is the historictarihi districtilçe --
312
860498
2966
yeni bir bina ile kapamak istemiyorlardı.
14:48
that they didn't want to obstructengellemek
with a newyeni buildingbina.
313
863488
2548
(Kahkahalar)
Ve şimdi 100.000 metrekare ekleyeceğiz.
14:50
(LaughterKahkaha)
314
866060
1040
14:51
And now we're going to addeklemek
1.1 millionmilyon squarekare feetayaklar.
315
867124
2573
Ve eğer biz alışılagelmiş şeyi yapsaydık, bu 100.000 metrekare
14:54
And if we did the traditionalgeleneksel thing,
that 1.1 millionmilyon squarekare feetayaklar --
316
870125
3215
-bunlar farklı program elemanları- alışıldık şey buradaki kamusal elemanları
14:58
these are the differentfarklı programsprogramlar --
317
873364
1672
14:59
the traditionalgeleneksel thing would be to identifybelirlemek
the publichalka açık elementselementler, placeyer them on sitesSiteler,
318
875060
3964
tanımlayıp, araziye oturtmak olurdu,
ve gerçekten berbat bir durum oluşurdu:
15:03
and now we'devlenmek have a really
terriblekorkunç situationdurum:
319
879048
2175
taşan bir küvetin ortasında kamusal bir şey.
15:06
a publichalka açık thing in the middleorta
of a bathtubküvet that floodssel.
320
881247
2729
15:09
And then we would sizeboyut
all the other elementselementler --
321
885000
2597
Ve sonrasında tüm diğer elemanları ölçeğe getirirdik --
farklı ticari öğeler;
15:12
the differentfarklı commercialticari elementselementler:
322
887621
1655
otel, lüks konutlar, ofisler ve benzeri --
15:14
hotelotel, luxurylüks housingKonut,
officesbürolar and so forthileri --
323
889300
2143
ve üstüne bindirirdik. Ve böylece
15:16
and dumpçöplük it on topüst.
324
891467
1205
15:17
And we would createyaratmak
something that was unviableunviable.
325
892696
2964
düzgün çalışamayacak bir şey yaratırdık.
15:20
In factgerçek -- and you know this -- this
is calleddenilen the Time WarnerWarner BuildingBina.
326
895684
3745
Aslında -siz bunu biliyorsunuz- buna Time Warner binası deniyor.
(Kahkalara)
15:24
(LaughterKahkaha)
327
899453
1674
Bizim stratejimiz oldukça basitti.
15:25
So our strategystrateji was very simplebasit.
328
901151
1825
15:27
Just liftasansör the entiretüm blockblok,
329
903000
3111
Bütün bloğu yukarı kaldır,
elemanların bazılarını ters çevir, yeniden yerleştir,
15:30
flipfiske some of the elementselementler over,
330
906135
1635
15:32
repositionkonumlandırmak them
so they have appropriateuygun viewsgörünümler
331
907794
2810
ki uygun manzara ve şehir merkeziyle ilişkiye sahip olsunlar,
15:35
and relationshipsilişkiler to downtownşehir merkezinde,
332
910628
1636
ve dolaşım bağlantılarını yap ve yolu tekrar yönlendir.
15:37
and make circulationdolaşım connectionsbağlantıları
and rerouteyeniden yönlendirmek the roadyol.
333
912288
3453
Temel konsept bu,
15:40
So that's the basictemel conceptkavram,
334
915765
1527
ve şimdi bunun nereye gittiğini göstereceğim.
15:42
and now I'm going to showgöstermek you
what it leadspotansiyel müşteriler to.
335
917316
2330
15:45
Ok, it seemsgörünüyor a very formalbiçimsel,
willfulkasıtlı gesturejest,
336
920916
2555
Evet, son derece biçimsel, ve istemsel bir hareket
fakat tamamen kısıtlamalardan türeyen bir şey.
15:48
but something derivedtüretilmiş entirelyBaştan sona
out of the constraintskısıtlamaları.
337
923495
2548
Ve yine, yayınladığımızda, bir tür endişeyle karşılaştı
15:50
And again, when we unveiledaçıkladı it,
there was a sortçeşit of nervousnesssinirlilik
338
926067
2981
bu bir mimarın ifade biçimi gibi düşünüldü,
15:53
that this was about an architectmimar
makingyapma a statementaçıklama,
339
929072
2437
bir dizi problemi çözmeye çalışan
15:56
not an architectmimar who was attemptingteşebbüs
to solveçözmek a seriesdizi of problemssorunlar.
340
931533
3592
bir mimar gibi değil.
Şimdi, bu merkez bölgede, dediğim gibi
15:59
Now, withiniçinde that centermerkez zonebölge, as I said,
341
935149
2294
bir takım şeyleri karıştırma imkanına sahibiz.
16:02
we have the abilitykabiliyet to mixkarıştırmak
a seriesdizi of things.
342
937467
2155
İşte burada görüyorsunuz --
16:04
So here, this is sortçeşit of an x-rayröntgen --
343
939646
2723
bu -- kulelilerin bir tür röntgeni -- kuleler
16:07
the towerskuleler are totallybütünüyle developer-drivengeliştirici odaklı.
344
942393
1935
tamamen müteahhit tarafından karar verildi. Onlar bize ölçüleri, boyutlar vs. söylediler
16:09
They told us the dimensionsboyutlar,
the sizesboyutları and so forthileri,
345
944352
2450
ve biz bütün kamusal bileşenleri alıp
16:11
and we focusedodaklı on takingalma
all the publichalka açık componentsbileşenler --
346
946826
2497
-lobi, bar,
16:14
the lobbieslobileri, the barsBarlar --
347
949347
1292
farklı ticari elemanların sahip olacağı her şey --
16:15
everything that differentfarklı commercialticari
elementselementler would have,
348
950663
3313
16:18
and combinedkombine it in the centermerkez,
in the sortçeşit of subwaymetro mapharita,
349
954000
2976
merkezde birleştirmeye odaklandık, bir tür metro haritası gibi,
16:21
in the transferaktarma zonebölge that would alsoAyrıca
includeDahil etmek the contemporaryçağdaş artSanat museummüze.
350
957000
3718
çağdaş sanat müzesini de içeren bir tür geçiş alanında.
Yani bu şöyle bir durum yaratıyor,
16:25
So it createsyaratır a situationdurum like this,
where you have artistssanatçılar who can operateişletmek
351
960742
4065
22. katta muazzam manzaraya sahip bir
16:29
withiniçinde an artSanat spaceuzay that alsoAyrıca has
an amazingşaşırtıcı viewgörünüm on the 22ndnd floorzemin,
352
964831
3878
sanat mekanında çalışan sanatçılar var,
ama aynı zamanda kuratörün açıp kapayabileceği
16:33
but it alsoAyrıca has proximityyakınlık that the curatormüze müdürü
can eitherya openaçık or closekapat.
353
968733
3457
bir yere yakın olma durumu da var.
Egzersiz bisikletleri üzerindeki insanların
16:37
It allowsverir people
on exerciseegzersiz bicyclesbisikletler to be seengörüldü,
354
972214
3206
sanatı görme ya da görülmesini sağlıyor.
16:40
or to see the artSanat, and so forthileri.
355
975444
1675
Böylelikle, eğer bir sanatçı yüzme havuzu gibi bir şeyi kullanmak isterse,
16:41
It alsoAyrıca meansanlamına geliyor that if an artistsanatçı wants
to invadesaldırmak something like a swimmingyüzme poolhavuz,
356
977143
3720
sergisini yüzme havuzunda yapabilir,
16:45
they can beginbaşla to do theironların exhibitionsergi
in a swimmingyüzme poolhavuz,
357
980887
2710
yani çağdaş galeri mekanının kısıtları içerisinde
16:48
so they're not forcedzorunlu to always
work withiniçinde the confinessınırladığını
358
983621
2637
çalışmak zorunda değiller.
16:51
of a contemporaryçağdaş gallerygaleri spaceuzay.
359
986282
1535
Peki, nasıl inşa edeceğiz.
16:52
So, how to buildinşa etmek this.
360
987841
1167
Çok basit: bu bir sandalye.
16:53
It's very simplebasit: it's a chairsandalye.
361
989032
1944
16:55
So, we beginbaşla by buildingbina the coresçekirdekler.
362
991000
3432
Evet. Çekirdekleri inşa ederek başlıyoruz.
Çekirdekleri inşa ederken, çağdaş sanat müzesini aşamalı olarak inşa ediyoruz.
16:59
As we're buildingbina the coresçekirdekler, we buildinşa etmek
the contemporaryçağdaş artSanat museummüze at gradesınıf.
363
994456
3544
Bu bize müthiş bir verimlilik ve maliyet avantajı sağlıyor.
17:02
That allowsverir us to have
incredibleinanılmaz efficiencyverim and costmaliyet efficiencyverim.
364
998024
3066
Yüksek bütçeli bir bina değil bu.
17:05
This is not a high-budgetyüksek bütçe buildingbina.
365
1001114
1701
Çekirdekler orta seviyeye geldiği zaman,
17:07
The momentan the coresçekirdekler get to midorta levelseviye,
366
1002839
1849
sanat müzesini bitiriyoruz, tüm mekanik donatısını yerleştiriyoruz
17:09
we finishbitiş the artSanat museummüze; we put
all the mechanicalmekanik equipmentekipman in it;
367
1004712
3195
ve havaya kaldırıyoruz.
17:12
and then we jackkriko it up into the airhava.
368
1007931
1745
Çok büyük uçak hangarlarını bu şekilde inşa ediyorlar,
17:14
This is how they buildinşa etmek
really largegeniş aircraftuçak hangarshangarları,
369
1009700
2489
A380 için yaptıkları gibiler.
17:17
for instanceörnek, the onesolanlar
that they did for the A380.
370
1012213
2360
Çekirdekleri bitir, eti bitir
17:19
FinishBitiş the coresçekirdekler, finishbitiş the meatet
371
1014597
1840
ve buna benzer bir şey elde ediyorsunuz.
17:21
and you get something
that looksgörünüyor like this.
372
1016461
2013
Şimdi sadece 30 saniyem var, o yüzden bir
17:23
Now I only have about 30 secondssaniye,
373
1018498
1578
animasyon başlatmak istiyorum ve bununla bitireceğiz.
17:24
so I want to startbaşlama an animationanimasyon,
374
1020100
1898
17:26
and we'lliyi concludesonuçlandırmak with that.
375
1022022
1395
17:28
Thank you.
376
1023441
1388
(Alkışlar)
17:29
(ApplauseAlkış)
377
1024853
4123
17:33
ChrisChris askeddiye sordu me to addeklemek --
378
1029000
1976
Chris eklememi istedi --
17:35
the theatertiyatro is underaltında constructioninşaat,
379
1031000
1776
tiyatro şu anda inşa ediliyor, ve
17:37
and this projectproje will startbaşlama
constructioninşaat in about a yearyıl,
380
1032800
2724
bu projenin inşası bir yıl içerisinde başlayacak,
ve 2010'da bitecek.
17:40
and finishbitiş in 2010.
381
1035548
1151
17:41
[identifybelirlemek publichalka açık elementselementler]
382
1036723
1262
17:42
[inserteklemek publichalka açık elementselementler at gradesınıf]
383
1038009
1587
17:44
[optimizeoptimize towerkule dimensionsboyutlar]
384
1039620
2420
17:47
[placeyer towerskuleler on siteyer]
385
1042412
1333
17:48
[liftasansör programprogram]
386
1044115
2279
17:51
[flipfiske!]
387
1046418
1779
17:53
[optimizeoptimize programprogram adjacenciesetraf]
388
1048221
1588
17:54
[connectbağlamak to contextbağlam]
389
1049833
1393
17:56
[redirectyönlendirme 7thinci streetsokak]
390
1051534
2112
Translated by Onur Can Tepe
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Joshua Prince-Ramus - Architect
Joshua Prince-Ramus is best known as architect of the Seattle Central Library, already being hailed as a masterpiece of contemporary culture. Prince-Ramus was the founding partner of OMA New York—the American affiliate of the Office for Metropolitan Architecture (OMA) in the Netherlands—and served as its Principal until he renamed the firm REX in 2006.

Why you should listen
With one of the decade's most celebrated buildings under his belt, Joshua Prince-Ramus would seem well-positioned to become the world's next "starchitect." Except that he doesn't want the job. With his quiet intensity and intellectual bearing, Prince-Ramus is the antithesis of the egomaniacal master architect. He flatly rejects not just the title, but the entire notion of a "starchitect" designing with a genius stroke of the pen.
 
Prince-Ramus is best known for his work on the Seattle Central Library. The striking, diamond-windowed structure reimagines, to spectacular effect, the library's role in a modern urban context. "Seattle's new Central Library is a blazing chandelier to swing your dreams upon," Herbert Muschamp wrote in The New York Times. "In more than 30 years of writing about architecture, this is the most exciting new building it has been my honor to review."
 
Having founded the US practice of the radical Dutch architecture firm OMA in 2000, Prince-Ramus served as its Principal until he renamed the firm REX in May 2006. He continues to take what he describes as a performance-based approach to architecture, pushing logic and rational ideas to their limits to create buildings that are unexpected, but wholly appropriate to their environment and intended use. REX recently completed the AT&T Performing Arts Center’s Dee and Charles Wyly Theatre in Dallas, Texas and the Vakko Fashion Center and Power Media Center in Istanbul, Turkey. Current work includes Museum Plaza, a 62-story mixed-use skyscraper housing a contemporary art center in Louisville, Kentucky;the new Central Library and Music Conservatory for the city of Kortrijk, Belgium;and a 2,643,000 ft2 luxury residential development in Songdo Landmark City, South Korea.
More profile about the speaker
Joshua Prince-Ramus | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee