ABOUT THE SPEAKER
Sam Martin - Writer
Sam Martin is the director of digital strategy at Texas Monthly magazine, and the author of "Manspace: A Primal Guide to Marking Your Territory."

Why you should listen

As Sam Martin tells the story: "After surviving the writing of his first book at a desk in the living room of his house while his 2-year-old son played in the background, he decided enough was enough. ... He built a backyard manspace -- 168 square feet of freedom where he called the shots and controlled the guest list." A manspace (for the uninitiated) is defined by Martin as a den or hideaway where a man can claim a piece of territory for himself. The experience introduced him to a thriving subculture surrounding these obsessive projects, which are documented in his book Manspace: A Primal Guide to Marking Your Territory.

Martin is author of seven books, a number of magazine articles and a television documentary. An expert on men's issues, green building, residential arthictecture, parenting, travel and spiritual pursuits, his writing has appeared in Dwell, Metropolis and Natural Home. In the summer of 2011, he led an Inside Out Project action in Bastrop, Texas, celebrating a community's resilience after a series of deadly wildfires.

The former director of publishing at frog, he is now the director of digital strategy at Texas Monthly magazine.

More profile about the speaker
Sam Martin | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2009

Sam Martin: Claim your "manspace"

Sam Martin: "Erkek yaşam alanının beklenmedik dünyası"

Filmed:
922,991 views

Yazar Sam Martin XY serisi ile hobi dünyasının ilginç fotoğraflarını paylaşıyor: "Erkek yaşam alanı." (Bir insanın çalışması, dinlenmesi, kendi olabilmesi için kendi bölgesinin bir parçasını talep ettiği özel imal edilmiş mekanlardır). Soğuk birşeyler alıp tadını çıkarın.
- Writer
Sam Martin is the director of digital strategy at Texas Monthly magazine, and the author of "Manspace: A Primal Guide to Marking Your Territory." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
So, I am indeedaslında going to talk about
0
0
3000
Pekala, aslında erkeklerin kendileri için yarattıkları
00:18
the spacesalanlarda menerkekler createyaratmak for themselveskendilerini,
1
3000
2000
alanlar hakkında konuşacağım.
00:20
but first I want to tell you why I'm here.
2
5000
2000
Fakat öncelikle burada neden bulunduğumu söylemek istiyorum.
00:22
I'm here for two reasonsnedenleri. These two guys
3
7000
2000
İki sebepten dolayı buradayım. Bunlar benim
00:24
are my two sonsoğulları FordFord and WrenWren.
4
9000
3000
iki oğlum Ford ve Wren.
00:27
When FordFord was about threeüç yearsyıl oldeski,
5
12000
2000
Ford üç yaşındayken,
00:29
we sharedpaylaşılan a very smallküçük roomoda togetherbirlikte,
6
14000
2000
beraber ufak bir odayı paylaştık,
00:31
in a very smallküçük spaceuzay.
7
16000
2000
çok ufak bir alandı.
00:33
My officeofis was on one halfyarım of the bedroomyatak odası,
8
18000
2000
Yatak odasının bir yarısı benim çalışma odamdı.
00:35
and his bedroomyatak odası was on the other halfyarım.
9
20000
2000
Ve diğer yarısı da onun yatak odasıydı.
00:37
And you can imaginehayal etmek, if you're a writeryazar,
10
22000
2000
Hayal edebilirsiniz, eğer bir yazarsanız,
00:39
that things would get really crowdedkalabalık around deadlinesson başvuru tarihleri.
11
24000
3000
etrafınızdaki şeyler sona doğru kalabalıklaşmaya başlıyor.
00:42
So when WrenWren was on the way,
12
27000
2000
Wren'in doğumu yaklaşırken,
00:44
I realizedgerçekleştirilen I neededgerekli to find a spaceuzay of my ownkendi.
13
29000
2000
fark ettim ki, kendi alanımı bulmam gerekiyordu.
00:46
There was no more spaceuzay in the houseev. So I wentgitti out to the backyardarka bahçe,
14
31000
3000
Evimde daha fazla bir alan yoktu. Bu yüzden arka bahçeye çıktım.
00:49
and withoutolmadan any previousönceki buildingbina experiencedeneyim,
15
34000
2000
Ve hiçbir inşaat deneyimim olmadan,
00:51
and about 3,000 dollarsdolar and some
16
36000
2000
ve yaklaşık 3,000 dolar ile ve bazı
00:53
recycledgeri dönüştürülmüş materialsmalzemeler, I builtinşa edilmiş this spaceuzay.
17
38000
2000
geri dönüşümlü malzemelerle, bu alanı yaptım.
00:55
It had everything I neededgerekli. It was quietsessiz.
18
40000
3000
İhtiyacım olan herşey vardı. Sessizdi.
00:58
There was enoughyeterli spaceuzay. And I had controlkontrol, whichhangi was very importantönemli.
19
43000
3000
Yeteri kadar alan vardı. Ve en önemlisi, kontrol edebiliyordum.
01:01
As I was buildingbina this spaceuzay, I thought
20
46000
2000
Bu alanı yaparken, kendi kendime düşündüm ki;
01:03
to myselfkendim, "SurelyKesinlikle I'm not the only guy
21
48000
2000
"Eminim ki kendi alanı oluşturmak
01:05
to have to have carvedoyma out a spaceuzay for his ownkendi."
22
50000
3000
zorunda olan tek kişi ben değilim."
01:08
So I did some researchAraştırma.
23
53000
2000
Bu yüzden, biraz araştırma yaptım.
01:10
And I foundbulunan that there was an historictarihi precedenceöncelik.
24
55000
2000
Ve tarihi bir öncelik sırası olduğunu buldum.
01:12
HemingwayHemingway had his writingyazı spaceuzay.
25
57000
2000
Hemingway kendi yazı alanına sahipti.
01:14
ElvisElvis had two or threeüç manspacesyaşam,
26
59000
2000
Elvis iki veya üçü insanlık alanı sahipti,
01:16
whichhangi is prettygüzel uniquebenzersiz because he livedyaşamış with bothher ikisi de his wifekadın eş and his motheranne in GracelandGraceland.
27
61000
4000
oldukça benzersiz çünkü hem eşiyle hem de annesi ile Graceland'te yaşamıştı.
01:20
In the popularpopüler culturekültür, SupermanSüpermen had the FortressKale of SolitudeYalnızlık,
28
65000
4000
Popüler kültürde, Süpermen Yalnızlık Kalesine sahipti.
01:24
and there was, of coursekurs, the BatcaveBatmağara.
29
69000
3000
Ve tabi ki, Yarasa Mağrası var.
01:27
So I realizedgerçekleştirilen then that I wanted to go out on a journeyseyahat
30
72000
4000
Sonra bir yolculuğa çıkmak ve erkeklerin kendileri için
01:31
and see what guys were creatingoluşturma for themselveskendilerini now.
31
76000
3000
şimdilerde neler yaptığını görmek istediğimi fark ettim.
01:34
Here is one of the first spacesalanlarda I foundbulunan. It is in AustinAustin, TexasTexas,
32
79000
2000
Burası bulduğumu ilk yerlerden bir tanesi. Austin, Teksas'ta.
01:36
whichhangi is where I'm from.
33
81000
2000
Benim geldiğim yer.
01:38
On the outsidedışında it looksgörünüyor like a very typicaltipik garagegaraj, a niceGüzel garagegaraj.
34
83000
3000
Dışarısı tipik bir garaj gibi görünüyor, hoş bir garaj.
01:41
But on the insideiçeride, it's anything but.
35
86000
2000
fakat içerisi, ne istersen.
01:43
And this, to me, is a prettygüzel classicklasik manspacepaylaşıyor.
36
88000
2000
Ve bu, bana göre, oldukça klasik
01:45
It has neonneon concertkonser postersafişler, a barbar
37
90000
4000
erkek alanı. Neon konser posterleri, bir bar,
01:49
and, of coursekurs, the legbacak lamplamba,
38
94000
2000
ve tabi ki, çok önemli olan
01:51
whichhangi is very importantönemli.
39
96000
2000
bacaklı lamba.
01:53
I soonyakında realizedgerçekleştirilen that manspacesyaşam didn't have to be only insideiçeride.
40
98000
3000
Kısa sürede fark ettim ki yaşam alanları içeride olmak zorunda değiller.
01:56
This guy builtinşa edilmiş a bowlingBovling alleysokak in his backyardarka bahçe,
41
101000
3000
Bu adam kendisi için arka bahçeisnde bir bowling alanı inşa etmiş,
01:59
out of landscapingçevre düzenlemesi timbersKereste, astroturfHalı Saha.
42
104000
2000
çevre düzenlemesi için kereste, suni çim.
02:01
And he foundbulunan the scoreboardÇetele in the trashçöp.
43
106000
3000
Ve çöp kutusunda skorbordu buldu.
02:04
Here'sİşte anotherbir diğeri outdoorAçık spaceuzay, a little bitbit more sophisticatedsofistike.
44
109000
2000
Burası başka bir yaşam alanı, biraz daha fazla sofistike.
02:06
This a 1923 woodenahşap tugboatrömorkör,
45
111000
3000
Bu bir 1923 ağaçtan romörk,
02:09
madeyapılmış completelytamamen out of DouglasDouglas firköknar.
46
114000
2000
tamamen Douglas çamından yapılmış.
02:11
The guy did it all himselfkendisi.
47
116000
2000
Bunu tamamen kendisi yapmış.
02:13
And there is about 1,000 squarekare feetayaklar of hanging-outasılı-out spaceuzay insideiçeride.
48
118000
4000
Ve içeride 100 metrekarelik vakit harcamak için bir alan var.
02:17
So, prettygüzel earlyerken on in my investigationsaraştırmalar
49
122000
3000
Araştırmamın başlarında fark ettim ki
02:20
I realizedgerçekleştirilen what I was findingbulgu was not what I expectedbeklenen to find,
50
125000
3000
bulduklarım bulmayı umduklarımla örtüşmüyorlar,
02:23
whichhangi was, quiteoldukça franklyaçıkçası, a lot of beerbira can pyramidsPiramitleri
51
128000
2000
açıkçası beklentim, bir çok bira kutusundan piramitler,
02:25
and overstuffedtombul coucheskanepe and flat-screendüz ekran TVsTV.
52
130000
3000
doldurulmuş koltuklar ve düz ekran televizyonlardı.
02:28
There were definitelykesinlikle hang-outhang-out spotsnoktalar.
53
133000
2000
Bulduklarım ise kesinlikle vakit harcanan yerlerdi.
02:30
But some were for workingçalışma, some were for playingoynama,
54
135000
3000
Kimisi çalışmak için, kimisi oyun oynamak için,
02:33
some were for guys to collecttoplamak theironların things.
55
138000
3000
kimisi birşeyler biriktirmek için kullanıyordu.
02:36
MostÇoğu of all, I was just surprisedşaşırmış with what I was findingbulgu.
56
141000
3000
Bilhassa bulduğum şeylere çok şaşırdım.
02:39
Take this placeyer for exampleörnek.
57
144000
2000
Şu yer örneğine bir bakın.
02:41
On the outsidedışında it looksgörünüyor like a typicaltipik northeasternkuzeydoğu garagegaraj.
58
146000
2000
Dışarıdan tipik bir kuzeydoğu garajı gibi gözüküyor.
02:43
This is in Long IslandAda, NewYeni YorkYork.
59
148000
2000
Burası Long Island, New York'ta.
02:45
The only thing that mightbelki tipbahşiş you off is the roundyuvarlak windowpencere.
60
150000
3000
Size tüyo verebilecek tek şey yuvarlak pencere.
02:48
On the insideiçeride it's a recreationrekreasyon of a
61
153000
2000
İçeride 16. yüzyıl Japon çay evinin
02:50
16thinci centuryyüzyıl JapaneseJaponca teaÇay houseev.
62
155000
3000
yeniden yaratılmış hali var.
02:53
The man importedithal all the materialsmalzemeler from JapanJaponya,
63
158000
2000
Adam bütün malzemeleri Japonya'dan getirmiş,
02:55
and he hiredkiralanmış a JapaneseJaponca carpentermarangoz
64
160000
3000
ve onu geleneksel biçimde inşa etmek için
02:58
to buildinşa etmek it in the traditionalgeleneksel stylestil.
65
163000
2000
bir Japon marangoz tutmuş.
03:00
It has no nailsçivi or screwsvidalar.
66
165000
2000
Hiç çivi ya da vida yok.
03:02
All the jointseklem are hand-carvedel yapımı and hand-scribedel kayıtsız kalamayız.
67
167000
3000
Bütün bağlantılar elle oyulumuş ve kazılmışlar.
03:05
Here is anotherbir diğeri prettygüzel typicaltipik scenefaliyet alani, sahne. This is a suburbanbanliyö LasLas VegasVegas neighborhoodKomşuluk.
68
170000
3000
Burasıda bir başka benzer sahne. Burası Las Vegas ta bir varoş mahellesi.
03:08
But you openaçık one of the garagegaraj doorskapılar
69
173000
3000
Fakat bu garaj kapılarından birini açıyorsunuz ve
03:11
and there is a professional-sizeprofesyonel-boyut boxingBoks ringhalka insideiçeride.
70
176000
3000
profesyonel bir boks ringi var içeride.
03:14
(LaughterKahkaha)
71
179000
1000
(Gülüşmeler)
03:15
And so there is a good reasonneden for this.
72
180000
2000
Ve bunun için iyi bir neden var.
03:17
It was builtinşa edilmiş by this man who is WayneWayne McCulloughMcCullough.
73
182000
2000
Bu Wayne McCullough, burası onun tarafından yapılmış.
03:19
He wonwon the silvergümüş medalmadalya for Irelandİrlanda
74
184000
2000
1992 Olimpiyatlarında İrlanda adına
03:21
in the 1992 OlympicsOlimpiyatları,
75
186000
2000
gümüş madalya kazanmış.
03:23
and he trainstrenler in this spaceuzay. He trainstrenler other people.
76
188000
3000
Burada antrenman yapmış. Başkalarını eğitmiş.
03:26
And right off the garagegaraj he has his ownkendi trophyganimet roomoda
77
191000
3000
Garajın sağında erkek yaşam alanının bir başka önemli
03:29
where he can sortçeşit of baskgüneşlenmek in his accomplishmentsbaşarıları,
78
194000
2000
çeşidi olan kendi başarılarının tadını çıkarabileceği,
03:31
whichhangi is anotherbir diğeri sortçeşit of importantönemli partBölüm about a manspacepaylaşıyor.
79
196000
3000
kendi zafer odasına sahip.
03:34
So, while this spaceuzay representstemsil someone'sbirisi var professionmeslek,
80
199000
3000
Bu yüzden, bu alan birinin işini temsil ederken,
03:37
this one certainlykesinlikle representstemsil a passiontutku.
81
202000
2000
burası kesinlikle bir tutkuyu temsil ediyor.
03:39
It's madeyapılmış to look like the insideiçeride of an Englishİngilizce sailingyelkencilik shipgemi.
82
204000
3000
İçi bir İngiliz yat gemisine benzeyecek şekilde yapılmış.
03:42
It's a collectionToplamak of nauticalDeniz antiquesantikalar from the 1700s and 1800s.
83
207000
3000
1700 ve 1800'lerden kalma denizciliğe ait antik koleksiyon.
03:45
MuseumMüze qualitykalite.
84
210000
2000
Müze ayarında.
03:47
So, as I camegeldi to the endson of my journeyseyahat,
85
212000
2000
Bu yüzden, yolculuğumun sonuna gelirken,
03:49
I foundbulunan over 50 spacesalanlarda.
86
214000
2000
50'nin üzerinde yer buldum.
03:51
And they were unexpectedbeklenmedik and they were surprisingşaşırtıcı.
87
216000
2000
Ve onlar beklemedikti ve şaşırtıcıydı.
03:53
But they were alsoAyrıca --
88
218000
2000
Fakat onlar hem de--
03:55
I was really impressedetkilendim by how personalizedkişiselleştirilmiş they were,
89
220000
2000
onların nasıl da kişiselleştirildiğinden ve ne kadar çok
03:57
and how much work wentgitti into them.
90
222000
2000
emek harcandığından gerçekten çok etkilendim.
03:59
And I realizedgerçekleştirilen that's because the guys that I metmet
91
224000
2000
Bu tanıştığım adamların tutkuları için
04:01
were all very passionatetutkulu about what they did.
92
226000
2000
neler yaptıklarını fark ettim.
04:03
And they really lovedsevilen theironların professionsmeslekler.
93
228000
2000
Onlar gerçekten işlerini seviyorlar.
04:05
And they were very passionatetutkulu about theironların collectionskoleksiyonları and theironların hobbiesHobiler.
94
230000
2000
Ve onlar kolleksiyonları ve hobileri için çok tutkulular.
04:07
And so they createdoluşturulan these spacesalanlarda
95
232000
2000
Onlar yapmayı sevdikleri
04:09
to reflectyansıtmak what they love to do,
96
234000
3000
kim olduklarını yansıtan
04:12
and who they were.
97
237000
2000
bu alanları yarattılar.
04:14
So if you don't have a spaceuzay of your ownkendi,
98
239000
2000
Bu yüzden, eğer kendinize ait bir yeriniz yoksa,
04:16
I highlybüyük ölçüde recommendtavsiye etmek findingbulgu one, and gettingalma into it.
99
241000
2000
Bir tane bulmanızı tavsiye ederim ve onun üzerine gidin.
04:18
Thank you very much.
100
243000
2000
Çok teşekkür ederim.
04:20
(ApplauseAlkış)
101
245000
2000
(Alkışlar)
Translated by Sancak Gülgen
Reviewed by yasin alp aluç

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sam Martin - Writer
Sam Martin is the director of digital strategy at Texas Monthly magazine, and the author of "Manspace: A Primal Guide to Marking Your Territory."

Why you should listen

As Sam Martin tells the story: "After surviving the writing of his first book at a desk in the living room of his house while his 2-year-old son played in the background, he decided enough was enough. ... He built a backyard manspace -- 168 square feet of freedom where he called the shots and controlled the guest list." A manspace (for the uninitiated) is defined by Martin as a den or hideaway where a man can claim a piece of territory for himself. The experience introduced him to a thriving subculture surrounding these obsessive projects, which are documented in his book Manspace: A Primal Guide to Marking Your Territory.

Martin is author of seven books, a number of magazine articles and a television documentary. An expert on men's issues, green building, residential arthictecture, parenting, travel and spiritual pursuits, his writing has appeared in Dwell, Metropolis and Natural Home. In the summer of 2011, he led an Inside Out Project action in Bastrop, Texas, celebrating a community's resilience after a series of deadly wildfires.

The former director of publishing at frog, he is now the director of digital strategy at Texas Monthly magazine.

More profile about the speaker
Sam Martin | Speaker | TED.com