ABOUT THE SPEAKER
Iqbal Quadir - Founder, GrameenPhone
Iqbal Quadir is an advocate of business as a humanitarian tool. With GrameenPhone, he brought the first commercial telecom services to poor areas of Bangladesh. His latest project will help rural entrepreneurs build power plants.

Why you should listen

As a kid in rural Bangladesh in 1971, Iqbal Quadir had to walk half a day to another village to find the doctor -- who was not there. Twenty years later he felt the same frustration while working at a New York bank, using diskettes to share information during a computer network breakdown. His epiphany: In both cases, "connectivity is productivity." Had he been able to call the doctor, it would have saved him hours of walking for nothing.

Partnering with microcredit pioneer GrameenBank, in 1997 Quadir established GrameenPhone, a wireless operator now offering phone services to 80 million rural Bangladeshi. It's become the model for a bottom-up, tech-empowered approach to development. "Phones have a triple impact," Quadir says. "They provide business opportunities; connect the village to the world; and generate over time a culture of entrepreneurship, which is crucial for any economic development."

More profile about the speaker
Iqbal Quadir | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2005

Iqbal Quadir: How mobile phones can fight poverty

Iqbal Quadir: Cep telefonları yoksullukla nasıl mücadele edebilir?

Filmed:
589,394 views

Iqbal Quadir, fakir Bangledeş'deki çocukluğunda ve sonrasında New York'taki bankacılığında edindiği deneyimlerin, 80 milyon Bangledeşlinin birbiriyle iletişim kurmasını sağlayan bir cep telefonu operatörü kurmasına sebep oluşunu -- ve nasıl tabandan tepeye gelişimin kazananı olduğunu anlatıyor.
- Founder, GrameenPhone
Iqbal Quadir is an advocate of business as a humanitarian tool. With GrameenPhone, he brought the first commercial telecom services to poor areas of Bangladesh. His latest project will help rural entrepreneurs build power plants. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:25
I'll just take you to BangladeshBangladeş for a minutedakika.
0
0
3000
Sizi bir dakikalığına
Bangladeş’e götüreceğim.
01:07
Before I tell that storyÖykü, we should asksormak ourselveskendimizi the questionsoru:
1
42000
3000
Ben bu hikâyeyi anlatmadan önce,
kendimize şu soruyu sormalıyız:
01:10
Why does povertyyoksulluk existvar olmak?
2
45000
2000

Yoksulluk neden var?
01:12
I mean, there is plentybol of knowledgebilgi and scientificilmi breakthroughsbuluşların.
3
47000
5000
Demek istediğim çok fazla bilgi
ve bilimsel ilerleme var.
01:17
We all livecanlı in the sameaynı planetgezegen,
4
52000
3000

Hepimiz aynı gezegende yaşıyoruz,
01:20
but there's still a great dealanlaştık mı of povertyyoksulluk in the worldDünya.
5
55000
2000
ancak dünyada yoksulluk oranı
hâlâ çok yüksek.
01:22
And I think -- so I want to throwatmak a perspectiveperspektif that I have,
6
57000
4000
Ve bence -- kendi bakış açımdan
bahsetmek istiyorum
01:26
so that we can assessbelirlemek this projectproje, or any other projectproje, for that mattermadde,
7
61000
6000
konuyla ilgili bu projeyi veya
başka bir projeyi inceleyebiliriz.
01:33
to see whetherolup olmadığını it's contributingkatkı or --
8
68000
3000
İncelediğimiz projenin yoksulluğa
bir katkısı var mı?
01:36
contributingkatkı to povertyyoksulluk or tryingçalışıyor to alleviatehafifletmek it.
9
71000
2000
Ya da yoksulluğu hafifletmeye
çalışıyor mu? Böylece görebiliriz.
01:38
RichZengin countriesülkeler have been sendinggönderme aidyardım to poorfakir countriesülkeler for the last 60 yearsyıl.
10
73000
5000
Zengin ülkeler 60 yıldır
yoksul ülkelere yardım gönderiyorlar.
01:43
And by and largegeniş, this has failedbaşarısız oldu.
11
78000
3000
Fakat bu işe yaramıyor.
01:46
And you can see this bookkitap,
12
81000
2000

Bu kitaba bakabilirsiniz.
01:48
writtenyazılı by someonebirisi who workedişlenmiş in the WorldDünya BankBanka for 20 yearsyıl,
13
83000
3000
Dünya Bankası'nda 20 yıl çalışmış
biri tarafından yazıldı.
01:51
and he findsbuluntular economicekonomik growthbüyüme in this countryülke to be elusiveyakalanması zor.
14
86000
5000
Ve o da, bu ülkede ekonomik büyümenin
zor olduğunu söylüyor.
01:56
By and largegeniş, it did not work.
15
91000
3000
Ve genellikle, bunun işe yaramadığını.
01:59
So the questionsoru is, why is that?
16
94000
4000
Asıl sormamız gereken soru; neden böyle?
02:03
In my mindus, there is something to learnöğrenmek from the historytarih of EuropeEurope.
17
98000
5000
Bence Avrupa tarihinden
öğreneceğimiz çok şey var.
02:08
I mean, even here, yesterdaydün I was walkingyürüme acrosskarşısında the streetsokak,
18
103000
4000
Demek istediğim, burada bile,
dün caddenin karşısında yürürken,
02:12
and they showedgösterdi threeüç bishopsPiskopos were executedidam 500 yearsyıl agoönce,
19
107000
4000
500 yıl önce üç piskoposun
idam edildiği yeri gösterdiler.
02:16
right acrosskarşısında the streetsokak from here.
20
111000
2000
Burada caddenin tam karşısında.
02:18
So my pointpuan is, there's a lot of strugglemücadele has gonegitmiş in EuropeEurope,
21
113000
4000
Demek istediğim şu ki
insanların teknolojiyle güçlendirildiği
02:22
where citizensvatandaşlar were empoweredgüçlenmiş by technologiesteknolojiler.
22
117000
3000
Avrupa'da da zamanında
büyük mücadeleler verildi.
02:25
And they demandedtalep authoritiesyetkililer from --
23
120000
3000
Devletten talepte bulundular.
02:28
to come down from theironların highyüksek horsesatlar.
24
123000
3000
Onlara tepeden bakmayı
bırakmalarını istediler.
02:31
And in the endson, there's better bargainingpazarlık
25
126000
3000
Ve sonuç olarak,
karşılıklı anlaşmalara vardılar.
02:34
betweenarasında the authoritiesyetkililer and citizensvatandaşlar,
26
129000
3000
Devlet ve vatandaşlar arasında,
02:37
and democraciesdemokrasilerin, capitalismkapitalizm -- everything elsebaşka flourishedgelişti.
27
132000
3000
demokrasi, kapitalizm-- diğer her şey
iyileşti ve gelişti.
02:40
And so you can see, the realgerçek processsüreç of --
28
135000
3000
Böylelikle asıl süreci görebilirsiniz--
02:43
and this is backedarka çıkılmış up by this 500-page-sayfa bookkitap --
29
138000
4000
bu 500 sayfalık kitabın bu düşünceyi
desteklediğini görebilirsiniz.
02:47
that the authoritiesyetkililer camegeldi down and citizensvatandaşlar got up.
30
142000
5000
Devlet onları desteklediğinde
vatandaşların yükselişe geçtiği düşüncesi.
02:52
But if you look, if you have that perspectiveperspektif,
31
147000
2000
Fakat bakarsanız,
bu bakış açısına sahip olursanız,
02:55
then you can see what happenedolmuş in the last 60 yearsyıl.
32
150000
3000
son 60 yılda, ne olduğunu görebilirsiniz.
02:58
AidYardım actuallyaslında did the oppositekarşısında.
33
153000
3000
Gönderilen yardımlar tam tersini yapıyor.
03:01
It empoweredgüçlenmiş authoritiesyetkililer,
34
156000
1000
Otoriteyi yani devleti güçlendiriyor.
03:03
and, as a resultsonuç, marginalizedmarjinal citizensvatandaşlar.
35
158000
3000
Ve sonuç olarak,
vatandaşları ötekileştiriyor.
03:06
The authoritiesyetkililer did not have the reasonneden to make economicekonomik growthbüyüme happenolmak
36
161000
3000
Devlet neden ekonomik gelişmeyi
ve büyümeyi istesin ki?
03:09
so that they could taxvergi people
37
164000
3000
Çünkü insanlardan vergi alıyorlar.
03:12
and make more moneypara for to runkoş theironların business.
38
167000
4000
İşlerini yürütmek için
daha fazla kazanıyorlar.
03:16
Because they were gettingalma it from abroadyurt dışı.
39
171000
3000
Çünkü yurt dışından destek alıyorlardı.
03:19
And in factgerçek, if you see oil-richpetrol zengini countriesülkeler,
40
174000
4000
Aslında, petrol zengini ülkelere
bakarsanız,
03:23
where citizensvatandaşlar are not yethenüz empoweredgüçlenmiş, the sameaynı thing goesgider --
41
178000
3000
insanların henüz güçlenmediğini,
aynı şeyin--
03:26
NigeriaNijerya, SaudiSuudi ArabiaArabistan, all sortssıralar of countriesülkeler.
42
181000
3000
Nijerya, Suudi Arabistan ve bunun gibi
ülkelerde-- olduğunu göreceksiniz.
03:29
Because the aidyardım and oilsıvı yağ or mineralmineral moneypara actseylemler the sameaynı way.
43
184000
5000
Çünkü yardım, petrol, ya da
madensel para aynı şeyi yapıyor.
03:34
It empowersolarak güçlendiriyor authoritiesyetkililer, withoutolmadan activatingaktive the citizensvatandaşlar --
44
189000
4000
Yetkilileri güçlendiriyor, bunu da
vatandaşları ayaklandırmadan,
03:38
theironların handseller, legsbacaklar, brainsbeyin, what have you.
45
193000
4000
onların ruhu bile duymadan yapıyor.
03:42
And if you agreeanlaşmak with that, then I think the besten iyi way to improveiyileştirmek these countriesülkeler
46
197000
6000
Buna katılıyorsanız, bence bir ülkeyi
kalkındırmanın en iyi yolu,
03:48
is to recognizetanımak that economicekonomik developmentgelişme is of the people,
47
203000
3000
bireyleri kalkındırmaktan geçmektedir
yani insanlara aittir.
03:51
by the people, for the people.
48
206000
3000
İnsanlar tarafından
ve insanlar için olmalıdır.
03:54
And that is the realgerçek network effectEfekt.
49
209000
2000
Ve bu gerçek iletişim ağı etkisidir.
03:56
If citizensvatandaşlar can network and make themselveskendilerini more organizedörgütlü and productiveüretken,
50
211000
4000
Vatandaşlar iletişim ağı kurabilir ve
kendilerini daha organize ve üretken
04:00
so that theironların voicessesleri are heardduymuş,
51
215000
2000
hâle getirirlerse o zaman
seslerini duyurabilirler.
04:02
so then things would improveiyileştirmek.
52
217000
2000
Bu durumda bir şeyler gelişir.
04:04
And to contrastkontrast that, you can see the mostçoğu importantönemli institutionkurum in the worldDünya,
53
219000
5000
Ve bunun aksine, dünyadaki en önemli
kuruluşa baktığımızda,
04:09
the WorldDünya BankBanka, is an organizationorganizasyon of the governmenthükümet,
54
224000
4000
yani Dünya Bankası'na,
bir devlet kurumudur, devlete ait.
04:13
by the governmenthükümet, for the governmentshükümetler.
55
228000
3000
Devlet tarafından ve devletler için.
04:16
Just see the contrastkontrast.
56
231000
2000
Buradaki tezatı anlayın.
04:18
And that is the perspectiveperspektif I have, and then I can startbaşlama my storyÖykü.
57
233000
5000
Bu benim görüşüm,
şimdi hikâyeme başlayabilirim.
04:23
Of coursekurs, how would you empowergüçlendirmek citizensvatandaşlar?
58
238000
3000
İnsanları nasıl güçlendirirsiniz?
04:26
There could be all sortssıralar of technologiesteknolojiler. And one is cellhücre phonestelefonlar.
59
241000
2000
Her çeşit teknoloji ile olabilir.
Bunlardan biri de cep telefonu.
04:28
RecentlySon zamanlarda "The EconomistEkonomist" recognizedtanınan this,
60
243000
3000
Geçenlerde, “The Economist”
bunu fark etmiş.
04:31
but I stumbledtökezledi uponüzerine the ideaFikir 12 yearsyıl agoönce,
61
246000
5000
Fakat ben bunu 12 yıl önce fark etmiştim.
04:36
and that's what I've been workingçalışma on.
62
251000
3000
Üzerinde çalıştığım şey buydu.
12 yıl önce, New York’da
yatırım bankacısı olmaya çalışıyordum.
04:42
So 12 yearsyıl agoönce, I was tryingçalışıyor to be an investmentyatırım bankerbankacı in NewYeni YorkYork.
63
257000
3000
04:45
We had -- quiteoldukça a fewaz our colleaguesmeslektaşlar were connectedbağlı by a computerbilgisayar network.
64
260000
7000
İş arkadaşlarımdan birkaçı ile bilgisayar
ağıyla birbirimize bağlanmıştık.
04:53
And we got more productiveüretken because we didn't have to exchangedeğiş tokuş floppydisket disksdiskler;
65
268000
7000
Ve bu sayede daha verimli olduk çünkü
disketleri değiştirmemiz gerekmiyordu;
05:00
we could updategüncelleştirme eachher other more oftensık sık.
66
275000
4000
birbirimizin verilerine ulaşabiliyorduk.
05:04
But one time it brokekırdı down.
67
279000
2000
Fakat bir gün iletişim ağı bozuldu.

05:06
And it remindedhatırlattı me of a day in 1971.
68
281000
4000
Ve bu bana 1971'deki bir günü hatırlattı.
05:10
There was a warsavaş going on in my countryülke.
69
285000
4000
Ülkemde devam eden bir savaş vardı.


05:14
And my familyaile movedtaşındı out of an urbankentsel placeyer, where we used to livecanlı,
70
289000
3000
Ailem uzun yıllar boyunca yaşadığımız
şehirden taşındı.
05:17
to a remoteuzak ruralkırsal areaalan where it was saferdaha güvenli.
71
292000
4000
Daha güvenli bir yer olan
uzak kırsal bir alana taşındık.
05:21
And one time my motheranne askeddiye sordu me to get some medicinetıp for a youngerdaha genç siblingkardeş.
72
296000
3000
Annem bir gün benden
küçük kardeşim için ilaç almamı istedi.
05:24
And I walkedyürüdü 10 milesmil or so, all morningsabah, to get there, to the medicinetıp man.
73
299000
7000
Ve ben doktora gitmek için tüm sabah
yaklaşık 16 km, belki daha fazla yürüdüm.
05:31
And he wasn'tdeğildi there, so I walkedyürüdü all afternoonöğleden sonra back.
74
306000
3000
Hekim yoktu, bu yüzden öğleden sonra
eve geri yürüdüm.
05:34
So I had anotherbir diğeri unproductiveverimsiz day.
75
309000
2000
Böylece hiçbir şey yapamadığım
bir gün daha geçirdim.
05:36
So while I was sittingoturma in a talluzun boylu buildingbina in NewYeni YorkYork,
76
311000
3000
New York’da, bir gökdelende otururken,
05:39
I put those two experiencesdeneyimler togetherbirlikte sideyan by sideyan,
77
314000
3000
bu iki deneyimi yan yana koydum.
05:42
and basicallytemel olarak concludedsonucuna that connectivitybağlantı is productivityverimlilik --
78
317000
3000
Bağlantı demek üretkenlik demek oluyor.
05:45
whetherolup olmadığını it's in a modernmodern officeofis or an underdevelopedaz gelişmiş villageköy.
79
320000
5000
İster modern bir ofis,
isterse gelişmemiş bir köy olsun.
05:50
So naturallydoğal olarak, I -- the implicationdolaylı of that is
80
325000
3000
Yani doğal olarak, benim bundan çıkarımım;
05:53
that the telephonetelefon is a weaponsilah againstkarşısında povertyyoksulluk.
81
328000
5000
telefonun yoksulluğa karşı
kullanılabilen bir silah olduğu.
05:58
And if that's the casedurum, then the questionsoru is
82
333000
2000
Bu durumda, asıl soru şu:

06:00
how manyçok telephonestelefonlar did we have at that time?
83
335000
4000
O zamanlar kaç telefonumuz vardı?
06:04
And it turnsdönüşler out, that there was one telephonetelefon in BangladeshBangladeş
84
339000
5000
Bangladeş'de o zamanlar
06:09
for everyher 500 people.
85
344000
2000
her 500 kişiye, bir telefon düşüyordu.
06:11
And all those phonestelefonlar were in the fewaz urbankentsel placesyerler.
86
346000
3000
Ve tüm bu telefonlar
birkaç merkezi noktadaydı.
06:15
The vastgeniş ruralkırsal areasalanlar, where 100 millionmilyon people livedyaşamış,
87
350000
3000
100 milyon kişinin yaşadığı
geniş kırsal alanlarda,
06:18
there were no telephonestelefonlar.
88
353000
3000
telefon yoktu.
06:21
So just imaginehayal etmek how manyçok man-monthssipariş or man-yearshesabına are wastedboşa,
89
356000
3000
İnsanların kaç ayının ya da kaç yılının
boşa gittiğini bir düşünün.
06:24
just like I wastedboşa a day.
90
359000
3000
Tıpkı benim bir günümü
boşa geçirdiğim gibi.
06:27
If you just multiplyçarpmak by 100 millionmilyon people, let's say losingkaybetme one day a monthay,
91
362000
3000
Sadece 100 milyon kişi ile çarparsanız,
ayda bir gün kaybetmek diyelim,
06:31
whateverher neyse, and you see a vastgeniş amounttutar of resourcekaynak wastedboşa.
92
366000
4000
boşa harcanan zamanın
ne kadar fazla olduğunu görüyorsunuz.
06:35
And after all, poorfakir countriesülkeler, like richzengin countriesülkeler, one thing we'vebiz ettik got equaleşit,
93
370000
3000
Yoksul ülkelerin zengin ülkelerle
eşit olduğu bir konu var. O da;
06:38
is theironların daysgünler are the sameaynı lengthuzunluk: 24 hourssaatler.
94
373000
3000
günlerinin aynı uzunlukta olması: 24 saat.
06:41
So if you losekaybetmek that preciousdeğerli resourcekaynak,
95
376000
3000
Bu değerli zamanı kaybederseniz.
06:44
where you are somewhatbiraz equaleşit to the richerzengin countriesülkeler,
96
379000
3000
Zengin ülkelerle eşit olduğunuz
şeyi kaybederseniz.
06:47
that's a hugeKocaman wasteatık.
97
382000
2000
Bu büyük bir kayıp olur.



06:50
So I startedbaşladı looking for any evidencekanıt that --
98
385000
4000
Bu yüzden bu konuya dair herhangi
bir kanıt aramaya başladım.
06:54
does connectivitybağlantı really increaseartırmak productivityverimlilik?
99
389000
4000
Bağlantı gerçekten
verimliliği artırıyor mu?
06:58
And I couldn'tcould find much, really, but I foundbulunan this graphgrafik producedüretilmiş by the ITUİTÜ,
100
393000
4000
Pek bir şey bulamadım, sadece ITU
tarafından üretilen bu grafiği buldum,
07:02
whichhangi is the InternationalUluslararası TelecommunicationTelekomünikasyon UnionBirliği, basedmerkezli in GenevaGeneva.
101
397000
6000
ITU, Cenevre'de bulunan
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'dir.
07:08
They showgöstermek an interestingilginç thing.
102
403000
3000
İlginç bir şeyi gösteriyorlar.

07:11
That you see, the horizontalyatay axiseksen is where you placeyer your countryülke.
103
406000
4000
Gördüğünüz gibi, yatay eksen
ülkenizi yerleştirdiğiniz yerdir.
07:15
So the UnitedAmerika StatesBirleşik or the UKİNGİLTERE would be here, outsidedışında.
104
410000
3000
Dolayısıyla Amerika Birleşik Devletleri
veya İngiltere dışarıda olacaktır.
07:18
And so the impactdarbe of one newyeni telephonetelefon,
105
413000
3000
Böylece yeni bir telefonun etkisi,
07:22
whichhangi is on the verticaldikey axiseksen, is very little.
106
417000
5000
ki bu dikey eksende
gösterilmektedir, çok azdır.
07:27
But if you come back to a pooreryoksul countryülke, where the GNPGSMH perbaşına capitadüşen is,
107
422000
3000
Eğer kişi başına düşen GSMH’nın az olduğu
yoksul bir ülkeye dönerseniz,
07:30
let's say, 500 dollarsdolar, or 300 dollarsdolar,
108
425000
3000
diyelim ki 500 dolar ya da 300 dolar,
07:33
then the impactdarbe is hugeKocaman: 6,000 dollarsdolar. Or 5,000 dollarsdolar.
109
428000
7000
etki çok büyük: 6.000 dolar
ya da 5.000 dolardır.
07:40
The questionsoru was,
110
435000
1000
Soru şuydu:

07:41
how much did it costmaliyet to installkurmak a newyeni telephonetelefon in BangladeshBangladeş?
111
436000
4000
Bangladeş'e yeni bir telefon
tesis etmenin maliyeti ne kadardı?
07:45
It turnsdönüşler out: 2,000 dollarsdolar.
112
440000
4000
2.000 dolar ediyor.

07:49
So if you spendharcamak 2,000 dollarsdolar, and let's say the telephonetelefon lastssürer 10 yearsyıl,
113
444000
3000
Dolayısıyla 2.000 doları harcarsanız ve
telefonun 10 yıl kullanıldığını söyleyelim
07:52
and if 5,000 dollarsdolar everyher yearyıl -- so that's 50,000 dollarsdolar.
114
447000
3000
ve her yıl 5.000 dolarsa --
bu 50.000 dolardır.
07:55
So obviouslybelli ki this was a gadgetgadget to have.
115
450000
4000
Açıkça görülüyor ki,
bu sahip olunması gereken bir aygıt.
07:59
And of coursekurs, if the costmaliyet of installingYükleme a telephonetelefon is going down,
116
454000
5000
Elbette, dijital bir devrim olduğu için,
08:04
because there's a digitaldijital revolutiondevrim going on,
117
459000
2000
telefonu kurmanın bedeli de düşüyor.
08:06
then it would be even more dramaticdramatik.
118
461000
3000
Bu durumda daha da çarpıcı olurdu.
08:10
And I knewbiliyordum a little economicsekonomi bilimi by then --
119
465000
3000
O zamanlar biraz ekonomi bilgisine
sahiptim ve Adam Smith'in
08:13
it saysdiyor AdamAdam SmithSmith taughtöğretilen us that specializationuzmanlaşma leadspotansiyel müşteriler to productivityverimlilik.
120
468000
3000
bize uzmanlaşmanın üretkenliğe
yol açtığını öğrettiği söylenir.
08:16
But how would you specializeuzmanlaşmak?
121
471000
3000
Peki ya, nasıl uzmanlaşırsınız?
08:19
Let's say I'm a fishermanbalıkçı and a farmerçiftçi.
122
474000
4000
Diyelim ki bir balıkçıyım
ve bir çiftçiyim.
08:23
And ChrisChris is a fishermanbalıkçı farmerçiftçi. BothHer ikisi de are generalistsGeneralist.
123
478000
6000
Ve Chris balıkçı çiftçi.
Her iki alanda da uzman.
08:29
So the pointpuan is that we could only -- the only way we could dependbağımlı on eachher other,
124
484000
4000
Bu noktada, birbirimize
bağlı olabilmenin tek yolu –
08:33
is if we can connectbağlamak with eachher other.
125
488000
3000
iletişim hâlinde olabilmek.
08:36
And if we are neighborsKomşular, I could just walkyürümek over to his houseev.
126
491000
5000
Eğer komşu olsaydık, evine gidebilirdim.
08:41
But then we are limitingsınırlayıcı our economicekonomik sphereküre to something very smallküçük areaalan.
127
496000
4000
Fakat o zaman ekonomik alanımızı çok küçük
bir alanla sınırlandırmış olurduk.
08:45
But in ordersipariş to expandgenişletmek that, you need a rivernehir,
128
500000
3000
Bunu genişletmek için,
bir nehre ihtiyacınız var,
08:48
or you need a highwaykarayolu, or you need telephonetelefon lineshatlar.
129
503000
2000
ya da bir otobana,
telefon hattına ihtiyacınız var.
08:50
But in any eventolay, it's connectivitybağlantı that leadspotansiyel müşteriler to dependabilitygüvenilirlik.
130
505000
5000
Fakat bu iletişim,
bizi birbirimize bağlar, dayanışma sağlar.
08:55
And that leadspotansiyel müşteriler to specializationuzmanlaşma.
131
510000
2000
Bu da uzmanlaşmaya yol açar
08:57
That leadspotansiyel müşteriler to productivityverimlilik.
132
512000
2000
ve uzmanlaşma üretkenliğe yol açar.
08:59
So the questionsoru was, I startedbaşladı looking at this issuekonu,
133
514000
4000
Mesele şu ki, bu konuyu
incelemeye başladım,
09:03
and going back and forthileri betweenarasında BangladeshBangladeş and NewYeni YorkYork.
134
518000
2000
Bangladeş ve New York
arasında gidip geldim.
09:05
There were a lot of reasonsnedenleri people told me
135
520000
4000
Neden yeteri kadar telefonumuz olmadığı
konusunda insanlar
09:09
why we don't have enoughyeterli telephonestelefonlar.
136
524000
3000
bana pek çok nedenden bahsettiler.
09:12
And one of them is the lackingeksik buyingalış powergüç.
137
527000
2000
Ve bunlardan biri
satın alma gücünün eksik olması.
09:14
PoorZavallı people apparentlygörünüşe göre don't have the powergüç to buysatın almak.
138
529000
3000

Yoksul insanların satın alma gücü yok.

09:17
But the pointpuan is, if it's a productionüretim toolaraç, why do we have to worryendişelenmek about that?
139
532000
3000
Fakat daha önemlisi, eğer bu bir üretim
aracıysa, neden endişeleniyoruz?
09:20
I mean, in AmericaAmerika, people buysatın almak carsarabalar,
140
535000
3000
Mesela, Amerika’da insanlar
araba satın alıyor,
09:23
and they put very little moneypara down.
141
538000
3000
çok az para biriktiriyorlar.
09:26
They get a cararaba, and they go to work.
142
541000
3000
Araba alıyorlar ve işe gidiyorlar.

09:29
The work paysöder them a salarymaaş;
143
544000
3000
İş yerleri onlara maaş veriyor.
09:32
the salarymaaş allowsverir them to payödeme for the cararaba over time.
144
547000
3000
Maaşları arabanın parasının
ödenmesini sağlıyor.
09:35
The cararaba paysöder for itselfkendisi.
145
550000
1000
Böylece araba kendi kendini ödemiş oluyor.

09:36
So if the telephonetelefon is a productionüretim toolaraç,
146
551000
3000
Telefon da bir üretim aracıysa,
09:39
then we don't quiteoldukça have to worryendişelenmek about the purchasingSatın alma powergüç.
147
554000
3000
o zaman satın alma gücüyle ilgili olarak
endişelenmenize gerek yok.
09:42
And of coursekurs, even if that's truedoğru, then what about initialilk buyingalış powergüç?
148
557000
5000
Ve tabii eğer bu doğruysa,
ilk satın alma gücü ne olacak?
09:47
So then the questionsoru is, why can't we have some kindtür of sharedpaylaşılan accesserişim?
149
562000
5000
Öyleyse soru şu ki, neden bir tür
havuz hesaba sahip olamıyoruz?
09:52
In the UnitedAmerika StatesBirleşik, we have -- everybodyherkes needsihtiyaçlar a bankingBankacılık servicehizmet,
150
567000
4000
Amerika’da bizim, hepimizin
bir banka hizmetine ihtiyacı var.
09:56
but very fewaz of us are tryingçalışıyor to buysatın almak a bankbanka.
151
571000
3000
Fakat çok azımız
banka satın almaya çalışıyoruz.
09:59
So it's -- a bankbanka tendseğilimi to serveservis a wholebütün communitytoplum.
152
574000
4000
Bir banka bütün bir topluluğa
hizmet etme amacı güder.
10:03
So we could do that for telephonestelefonlar.
153
578000
3000
Bunu telefonlar için de yapabiliriz.
10:06
And alsoAyrıca people told me that we have a lot of importantönemli primarybirincil needsihtiyaçlar to meetkarşılamak:
154
581000
5000
Ayrıca insanlar bana birçok
temel ihtiyaçları olduğunu söyledi.
10:11
foodGıda, clothingGiyim, shelterbarınak, whateverher neyse.
155
586000
3000
Yiyecek, giyecek, barınak gibi…


10:14
But again, it's very paternalisticataerkil.
156
589000
2000
Fakat yine de bu çok geleneksel.
10:16
You should be raisingyükselen incomegelir
157
591000
3000
Geliri yükseltmelisiniz
ve insanların kendi paralarıyla
10:19
and let people decidekarar ver what they want to do with theironların moneypara.
158
594000
4000
ne yapmak istediklerine
karar vermelerini sağlamalısınız.
10:24
But the realgerçek problemsorun is the lackeksiklik of other infrastructuresaltyapıları.
159
599000
3000
Fakat asıl problem
diğer altyapıların eksik olması.
10:27
See, you need some kindtür of infrastructurealtyapı to bringgetirmek a newyeni thing.
160
602000
5000
Yeni bir şey getirmek için
altyapıya ihtiyacınız vardır.
10:32
For instanceörnek, the InternetInternet was boomingpatlama in the U.S.
161
607000
3000
Örneğin Amerika’da internet
oldukça gelişmiş bir durumdaydı.
10:35
because there were -- there were people who had computersbilgisayarlar.
162
610000
3000
Çünkü oradaki insanların
bilgisayarları vardı.
10:38
They had modemsmodemler.
163
613000
2000
Modemleri vardı.
10:40
They had telephonetelefon lineshatlar, so it's very easykolay to bringgetirmek in a newyeni ideaFikir, like the InternetInternet.
164
615000
4000
Telefon hatları vardı, bu yüzden internet
gibi yeni fikirler getirmek çok kolay.
10:44
But that's what's lackingeksik in a poorfakir countryülke.
165
619000
3000
Fakat yoksul bir ülkede
eksik olan şey budur.
10:47
So for exampleörnek, we didn't have waysyolları to have creditkredi checksdenetler,
166
622000
2000
Örneğin, kredi kontrolleri yapmak için
yollarımız yoktu.
10:49
fewaz banksbankalar to collecttoplamak billsfatura, etcvb.
167
624000
5000
Fatura yatırılan birkaç banka vardı.
10:54
But that's why I noticedfark GrameenGrameen BankBanka, whichhangi is a bankbanka for poorfakir people,
168
629000
3000
Bu yüzden Grameen bankasını farkettim,
yoksul insanların bankası,
10:57
and had 1,100 branchesdalları, 12,000 employeesçalışanlar, 2.3 millionmilyon borrowersborçlulara.
169
632000
7000
1,100 şubesi, 12,000 çalışanı,
2,3 milyon kredi kullanıcısı vardı.
11:04
And they had these branchesdalları.
170
639000
2000
Şubeleri vardı.
11:06
I thought I could put cellhücre towerskuleler and createyaratmak a network.
171
641000
5000
Baz istasyonları kurup, bir ağ
oluştura bileceğimi düşünüyordum.
11:11
And anywayneyse, to cutkesim the time shortkısa -- so I startedbaşladı --
172
646000
4000
Her neyse, lafı fazla uzatmayayım--
böylece başladım.
11:15
I first wentgitti to them and said,
173
650000
3000
Önce onlara gittim ve dedim ki;
11:18
"You know, perhapsbelki I could connectbağlamak all your branchesdalları and make you more efficientverimli."
174
653000
3000
Belki de tüm şubelerinizi birleştirip
sizi daha verimli hâle getirebilirim.
11:21
But you know, they have, after all, evolvedgelişti in a countryülke withoutolmadan telephonestelefonlar,
175
656000
4000
Ama biliyorsunuz ki, her şeyden önce,
telefonları olmayan bir ülkedeler,
11:25
so they are decentralizedMerkezi olmayan. I mean, of coursekurs there mightbelki be other good reasonsnedenleri,
176
660000
5000
Bu yüzden merkezileşmemişler.
Yani, elbette başka iyi sebepler olabilir,
11:30
but this was one of the reasonsnedenleri -- they had to be.
177
665000
2000
Fakat bu sebeplerden bir tanesiydi--
Bunun olması gerekiyordu.
11:32
And so they were not that interestedilgili to connectbağlamak all theironların branchesdalları,
178
667000
4000
Bu yüzden tüm şubeleri ile bağlantı
kurmak konusunda pek de ilgili değillerdi,
11:36
and then to be -- and rockKaya the boattekne.
179
671000
2000
sonra-- piyasayı sallayabilirlerdi.
11:38
So I startedbaşladı focusingodaklanma. What is it that they really do?
180
673000
4000
Böylece odaklanmaya başladım.
Gerçekten ne yapıyorlar?
11:42
So what happensolur is that somebodybirisi borrowsödünç alır moneypara from the bankbanka.
181
677000
3000
Biri bankadan kredi çekince ne yapıyor?

11:45
She typicallytipik buyssatın alır a cowinek. The cowinek givesverir milkSüt.
182
680000
4000
Genellikle bir inek alıyor.
İnek süt veriyor.
11:49
And she sellssatar the milkSüt to the villagersköylüler, and paysöder off the loanborç.
183
684000
4000
Köylülere süt satıyor ve kredisini ödüyor.
11:53
And this is a business for her, but it's milkSüt for everybodyherkes elsebaşka.
184
688000
5000
Bu onun için bir iş,
diğerleri içinse sadece süt.
11:58
And suddenlyaniden I realizedgerçekleştirilen that a cellhücre phonetelefon could be a cowinek.
185
693000
2000
Ve aniden telefonun
bir inek olabileceğini düşündüm.
12:00
Because some way she could borrowödünç almak 200 dollarsdolar from the bankbanka,
186
695000
4000
Çünkü bir şekilde bankadan
200 dolar kredi çekebildi.
12:04
get a phonetelefon and have the phonetelefon for everybodyherkes.
187
699000
3000
Bir telefon alıyor ve
herkes için telefon alıyor.
12:07
And it's a business for her.
188
702000
3000
Bu onun için bir iş.
12:10
So I wroteyazdı to the bankbanka, and they thought for a while, and they said,
189
705000
4000
Bu yüzden bankaya yazdım, bir süre
düşündüler ve sonra şunu söylediler;
12:14
"It's a little crazyçılgın, but logicalmantıksal.
190
709000
2000
''Biraz çılgınca ama mantıklı.
12:16
If you think it can be donetamam, come and make it happenolmak."
191
711000
4000
Bunun yapılabileceğini düşünüyorsan,
gel ve yap.''
12:20
So I quitçıkmak my job; I wentgitti back to BangladeshBangladeş.
192
715000
3000
Bu yüzden işimden istifa ettim
ve Bangladeş’e geri döndüm.
12:23
I createdoluşturulan a companyşirket in AmericaAmerika calleddenilen GonofoneGonofone,
193
718000
3000
Amerika’da Gonofone adında
bir şirket kurdum.
12:26
whichhangi in BengaliBengali meansanlamına geliyor "people'sinsanların phonetelefon."
194
721000
3000
Bagladeşçe anlamı
"insanların telefonu."
12:29
And angelmelek investorsyatırımcılar in AmericaAmerika put in moneypara into that.
195
724000
2000
Ve Amerika'daki sponsor yatırımcılar
bu fikre yatırım yaptılar.
12:31
I flewuçtu around the worldDünya.
196
726000
2000
Dünyayı dolaştım.

12:33
After about a millionmilyon -- I mean, I got rejectedreddedilen from lots of placesyerler,
197
728000
3000
Yaklaşık 1.609.344 km sonra --
birçok yerden reddedildim,
12:36
because I was not only tryingçalışıyor to go to a poorfakir countryülke,
198
731000
3000
çünkü sadece yoksul ülkelere
gitmeye çalışmıyordum.
12:39
I was tryingçalışıyor to go to the poorfakir of the poorfakir countryülke.
199
734000
2000
Yoksulunda yoksulu ülkelere
gitmeye çalışıyordum.
12:41
After about a millionmilyon milesmil, and a meaningfulanlamlı --
200
736000
4000
1.609.344 km sonra, bu anlamlı iş için
saçlarımın büyük bir kısmı döküldükten
12:45
a substantialönemli losskayıp of hairsaç, I eventuallysonunda put togetherbirlikte a consortiumKonsorsiyum, and --
201
740000
3000
sonra, nihayet bir şirketler birliğini
bir araya getirdim--
12:48
whichhangi involvedilgili the NorwegianNorveç dili telephonetelefon companyşirket,
202
743000
4000
Norveçli bir telefon şirketi
12:52
whichhangi providedsağlanan the know-hownasil OLDUĞUNU biliyorum,
203
747000
3000
gerekli olan teknik bilgiyi sağladı
12:55
and the GrameenGrameen BankBanka providedsağlanan the infrastructurealtyapı to spreadYAYILMIŞ the servicehizmet.
204
750000
6000
ve Grameen Bankası
hizmetin yayılması için altyapıyı sağladı.
13:01
To make the storyÖykü shortkısa, here is the coveragekapsama of the countryülke.
205
756000
4000
Uzun lafın kısası, bu ülkenin kapsamı.

13:05
You can see it's prettygüzel much coveredkapalı.
206
760000
3000
Her yeri kapladığını görebilirsiniz.
13:08
Even in BangladeshBangladeş, there are some emptyboş placesyerler.
207
763000
3000
Bangladeş'de bile boş yerler var.
13:11
But we are alsoAyrıca investingyatırım around anotherbir diğeri 300 millionmilyon dollarsdolar this yearyıl
208
766000
4000
Fakat biz bu yıl 300 milyon dolar
daha yatırım yapıyoruz.
13:15
to extenduzatmak that coveragekapsama.
209
770000
3000
Kapsama alanını genişletmek için.
13:20
Now, about that cowinek modelmodel I talkedkonuştuk about.
210
775000
3000
Şimdi, bahsettiğim
o inek modeli ile ilgili.
13:23
There are about 115,000 people who are retailingPerakendecilik telephonetelefon servicesHizmetler
211
778000
6000
Telefon hizmetlerini perakende satan
yaklaşık 115.000 kişi var.
13:29
in theironların neighborhoodsmahalleler.
212
784000
2000
Kendi muhitlerinde.
13:31
And it's servingservis 52,000 villagesköyler, whichhangi representtemsil etmek about 80 millionmilyon people.
213
786000
6000
52.000 köye hizmet ediyor ve
bu yaklaşık 80 milyon insan demek.
13:37
And these phonestelefonlar are generatingüretme
214
792000
4000
Ve bu telefonlar
13:41
about 100 millionmilyon dollarsdolar for the companyşirket.
215
796000
3000
şirkete yaklaşık
100 milyon dolar kazandırıyor.
13:44
And two dollarsdolar profitkâr perbaşına entrepreneurgirişimci perbaşına day, whichhangi is like 700 dollarsdolar perbaşına yearyıl.
216
799000
5000
Her gün girişimci başına iki dolar kâr
ki bu da yılda 700 dolar yapar.
13:53
And of coursekurs, it's very beneficialfaydalı in a lot of waysyolları.
217
808000
2000
Ve tabii ki bu birçok açıdan çok faydalı.
13:55
It increasesartışlar incomegelir, improvesgeliştirir welfarerefah, etcvb.
218
810000
3000
Geliri ve refahı arttırır.
13:58
And the resultsonuç is, right now, this companyşirket is the largesten büyük telephonetelefon companyşirket,
219
813000
4000
Ve sonuç olarak, şu anda,
bu şirket en büyük telefon şirketi,
14:02
with 3.5 millionmilyon subscribersaboneler,
220
817000
3000
3,5 milyon abonesi var.
14:05
115,000 of these phonestelefonlar I talkedkonuştuk about --
221
820000
2000
Bahsettiğim bu telefonların 115.000'i--
14:07
that producesüretir about a thirdüçüncü of the traffictrafik in the network.
222
822000
5000
bu, ağdaki trafiğin
yaklaşık üçte birini üretiyor.
14:12
And 2004, the net profitkâr, after taxesvergileri --
223
827000
4000
Ve 2004 yılı net kârı,
vergilerin ardından--
14:16
very seriousciddi taxesvergileri -- was 120 millionmilyon dollarsdolar.
224
831000
4000
çok ciddi rakamlar vergiler --
120 milyon dolardı.
14:20
And the companyşirket contributedkatkıda about 190 millionmilyon dollarsdolar to the governmenthükümet cofferskasasına.
225
835000
5000
Ve şirket, hükûmet kasalarına yaklaşık
190 milyon dolar katkıda bulundu.
14:26
And again, here are some of the lessonsdersler.
226
841000
2000
Burada alınacak bazı dersler var.
14:28
"The governmenthükümet needsihtiyaçlar to providesağlamak economicallyekonomik biçimde viableyaşayabilir servicesHizmetler."
227
843000
2000
Hükûmetin ekonomik açıdan
uygun hizmetleri sunması gerekiyor. "
14:30
ActuallyAslında, this is an instanceörnek where privateözel companiesşirketler can providesağlamak that.
228
845000
3000
Aslında bu, özel şirketlerin
sağlayabileceği bir örnek.
14:33
"GovernmentsHükümetler need to subsidizesübvanse privateözel companiesşirketler."
229
848000
3000
Hükûmetlerin özel şirketlere
destek vermesi gerekiyor.
14:36
This is what some people think.
230
851000
2000
Bazı insanlar böyle düşünüyor.
14:38
And actuallyaslında, privateözel companiesşirketler help governmentshükümetler with taxesvergileri.
231
853000
3000
aslında, özel şirketler hükûmetlere
vergilerle yardım ediyor.
14:41
"PoorZavallı people are recipientsAlıcılar."
232
856000
2000
''Yoksul insanlar alıcıdır.''
14:43
PoorZavallı people are a resourcekaynak.
233
858000
3000
Yoksul insanlar kaynaktır.
14:46
"ServicesHizmetleri costmaliyet too much for the poorfakir."
234
861000
2000
''Yoksullar için
hizmet maliyeti çok pahalı.''
14:48
TheirOnların involvementilgi reducesazaltır the costmaliyet.
235
863000
4000
Onların katılımı bu maliyeti düşürür.
14:52
"The poorfakir are uneducatedeğitimsiz and cannotyapamam do much."
236
867000
3000
"Yoksullar eğitimsiz ve çok bir şey yapamazlar."
14:55
They are very eageristekli learnersöğrenenler and very capableyetenekli survivorsHayatta kalanlar.
237
870000
3000
Çok istekli öğrenciler
ve çok mücadeleci insanlar.
14:58
I've been very surprisedşaşırmış.
238
873000
2000
Çok şaşırdım.
15:00
MostÇoğu of them learnöğrenmek how to operateişletmek a telephonetelefon withiniçinde a day.
239
875000
3000
Çoğu, bir gün içerisinde bir telefonun
nasıl kullanılacağını öğrendi.
15:03
"PoorZavallı countriesülkeler need aidyardım."
240
878000
3000
"Yoksul ülkelerin yardıma ihtiyacı var."

15:06
Businessesİşletmeler -- this one companyşirket has raisedkalkık the --
241
881000
3000
Şirketler-- bir şirketin yükselttiği--
15:09
if the idealideal figuresrakamlar are even fivebeş percentyüzde truedoğru, this one companyşirket
242
884000
5000
ideal rakamlar yüzde beş bile olsa,
bu bir şirket
15:14
is raisingyükselen the GNPGSMH of the countryülke much more than the aidyardım the countryülke receivesalır.
243
889000
5000
ülkenin GSMH'sını ülkenin aldığı
yardımdan çok daha fazla artırıyor.
15:19
And as I was tryingçalışıyor to showgöstermek you, as faruzak as I'm concernedilgili,
244
894000
3000
Ve size göstermeye çalıştığım gibi,
ilgilendiğim kadarıyla, bana kalırsa,
15:22
aidyardım does damageshasar because it removeskaldırır the governmenthükümet from its citizensvatandaşlar.
245
897000
5000
Yardım, hükûmeti vatandaşlarından
uzaklaştırdığı için zarar veriyor.
15:27
And this is a newyeni projectproje I have with DeanDean KamenKamen, the famousünlü inventormucit in AmericaAmerika.
246
902000
4000
Ve bu, Amerika'daki ünlü mucit Dean Kamen
ile gerçekleştirdiğim yeni bir projeydi.
15:31
He has producedüretilmiş some powergüç generatorsJeneratörler,
247
906000
3000
Kamen elektrik jeneratörü üretti,
15:34
whichhangi we are now doing an experimentdeney in BangladeshBangladeş,
248
909000
4000
Bangladeş'te şimdi bunun üzerine
bir deney yapıyoruz,
15:38
in two villagesköyler where cowinek manuregübre is producingüreten biogasBiyogaz,
249
913000
3000
inek gübresinden
biyogaz üretilen iki köyde,
15:41
whichhangi is runningkoşu these generatorsJeneratörler.
250
916000
4000
biyogaz jeneratörlerin
çalışmasını sağlıyor.
15:45
And eachher of these generatorsJeneratörler is sellingsatış electricityelektrik to 20 housesevler eachher.
251
920000
3000
Ve bu jeneratörlerin
her biri 20 eve elektrik sağlıyor.
15:48
It's just an experimentdeney.
252
923000
4000
Bu sadece bir deney.
15:52
We don't know how faruzak it will go,
253
927000
1000
Ne kadar ilerleyeceğini bilmiyoruz.
15:53
but it's going on.
254
928000
2000
Ama devam ediyor.
15:55
Thank you.
255
930000
1000
Teşekkür ederim.
Translated by ilknur solmaz
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Iqbal Quadir - Founder, GrameenPhone
Iqbal Quadir is an advocate of business as a humanitarian tool. With GrameenPhone, he brought the first commercial telecom services to poor areas of Bangladesh. His latest project will help rural entrepreneurs build power plants.

Why you should listen

As a kid in rural Bangladesh in 1971, Iqbal Quadir had to walk half a day to another village to find the doctor -- who was not there. Twenty years later he felt the same frustration while working at a New York bank, using diskettes to share information during a computer network breakdown. His epiphany: In both cases, "connectivity is productivity." Had he been able to call the doctor, it would have saved him hours of walking for nothing.

Partnering with microcredit pioneer GrameenBank, in 1997 Quadir established GrameenPhone, a wireless operator now offering phone services to 80 million rural Bangladeshi. It's become the model for a bottom-up, tech-empowered approach to development. "Phones have a triple impact," Quadir says. "They provide business opportunities; connect the village to the world; and generate over time a culture of entrepreneurship, which is crucial for any economic development."

More profile about the speaker
Iqbal Quadir | Speaker | TED.com