Özlem Cekic: Why I have coffee with people who send me hate mail
Özlem Cekic: Bana nefret dolu epostalar gönderen insanlarla niçin kahve içiyorum
Born in Turkey with Kurdish roots, Özlem Sara Cekic was one of the first women with a Muslim immigrant background to be elected to the Danish Parliament, where she served from 2007 to 2015. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
and personal abuse
ve kişisel taciz mesajlarıyla dolu
that we might meet for coffee and a chat.
sohbet etmeye davet etmeye başladım.
that I want to share with you.
önemli bir şey öğrettiler.
Kürt bir aileden geliyorum
when I was a young child.
Danimarka'ya taşındık.
in the Danish parliament
milletvekili olmak için seçime katıldım,
with a minority background.
ilk kadınlardan biriydim.
that not everyone was happy about it
bu durumdan herkes hoşnut değildi
to finding hate messages in my inbox.
nefret mesajlarına alışmam gerekti.
with something like this:
doing in our parliament?"
meclisimizde ne işi var?''
and I had nothing in common.
olmadığını düşünüyordum.
in the parliament said
arkadaşlarımdan biri
it will give the police a lead."
polise ipucu vermiş olur.''
"When something happens" and not "if."
''başına geldiğinde'' diyordu.
were also sent to my home address.
evime de geliyordu.
in public debate,
daha çok yer aldıkça
ve tehdit alıyordum.
to protect my family.
eksta önlemler almam gerekti.
bir Nazi beni taciz etmeye başladı.
Muslim women on the street.
yolda saldıran bir adamdı.
and the phone was ringing constantly.
ve telefonum durmadan çalmaya başladı.
he hate you so much, Mom,
bu kadar nefret ediyor, anne?
that was a pretty clever answer.
bir cevap olduğunu sanıyordum.
most of us would give.
vereceği türden bir cevap.
and they are the bad guys, period.
onlar kötü insanlar, bu kadar.
I was at a friend's house,
bir arkadaşımın evindeydim
about all the hate and racism I had met.
yüzünden moralim bozuk ve kızgındım.
that I should call them up
onlarla buluşmamı tavsiye eden
of the Danish Parliament," he said.
asla saldırmazlar.'' dedi.
you would become a martyr."
sen de şehit olursun.''
where I had saved all the hate mail.
sakladığım dosyayı açtım.
with words like "terrorist,"
başlayan epostalar,
who had sent me the most.
kişiyle iletişime geçmeye karar verdim.
so I could say at least I had tried.
denedim diyebileyim diye düşündüm.
You have sent me so many hate mails.
Bana çok nefret postası göndermişsiniz.
and we can drink a coffee together
ve bu konuda konuşsak
we met at his house.
when he opened his front door
ve el sıkışmak için uzandığı o anı
nothing like I'd imagined.
gibi görünmüyordu.
identical to the one my parents used.
aynısıyla servis yaptı.
for two and a half hours.
birbirine benziyordu.
that when he waits for the bus
yabancı bir domuz olmasıymış.
karışık hisler içindeydim.
of having so much in common
such clearly racist views.
fikrine katlanamıyordum.
of those who had sent me hate mails
gönderen insanlar kadar
of what I call #dialoguecoffee.
bu şekilde başlamış oldu.
the most terrible things to me
insanlarla bir araya gelecek
why they hate people like me
nefret ettiklerini anlamaya çalışacaktım
the last eight years.
I approach agree to meet me.
benimle buluşmayı kabul etti.
to always meet them in their house
bir kural hâline getirdim
that I trust them.
belli etmek istiyorum.
because when we eat together,
çünkü birlikte yemek yerken
what we have in common
some valuable lessons.
çok değerli dersler çıkardım.
hate mails are workers,
insanlar işçilerdi,
their behavior is acceptable,
from the hateful views
görüşlerden uzaklaştırırken
who's expressing those views.
kendimi soyutlamamayı öğrendim.
as afraid of people they don't know
tanımadığı insanlardan korkuyor,
I started inviting myself for coffee.
önce onlardan korkuyordum.
a specific theme keeps coming up.
özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu.
I'm talking to a humanist or a racist,
ırkçı biriyle de konuşsam,
are to blame for the hate
diğer insanlar olduğu
have to stop demonizing.
son vermesi gerektiği kanısındalar.
the media, their neighbor
who stops 10 meters away.
şoförü suçluyorlar.
diye sorduğumda
any power or influence --
olmadığını sanıyordum,
of the Danish parliament.
bir üyesi olduğum zaman bile.
farklı olduğunu biliyorum.
and influence where we are,
etkileyecek güç hepimizde var,
have taught me
buluşmalarından öğrendim ki
can be caught demonizing
kötü göstermek için uğraşabilir.
different population groups.
gruplardan nefret ederdim.
were very extreme.
çok uç noktadaydı.
with Danes, with Jews and with racists
ve ırkçılarla olan arkadaşlığım
against my own prejudices.
karşı adeta aşıladı.
who have insisted on speaking to me.
ısrar eden çok kişiyle tanıştım.
citizen and a bridge builder.
ve bir köprü kurucu olarak şekil verdiler.
people as possible
konuşmamız lazım,
konuşmayla başarabiliriz,
that doesn't demonize people.
diyaloglar kurarak.
you get home and in the coming days,
düşünmenizi istiyorum
no one else will know it.
President Trump are deplorables?
acınacak insanlar mı?
President Erdoğan are crazy Islamists?
oy verenler çılgın İslamcılar mı?
in France are stupid fascists?
oy verenler aptal faşistler mi?
who voted for Bernie Sanders
oy veren Amerikalılar
to vilify those groups.
bu sözcüklerin hepsi kullanıldı.
do you think I am an idealist?
idealist olduğumu düşünüyorsunuz?
someone who you demonize --
politically and/or culturally
görüşlerine katılmadığınız,
anything in common with.
olmadığını düşündüğünüz biri.
like this to #dialoguecoffee.
olduğu gibi o kişiyle görüşün.
to find an Ingolf in your life,
Ingolf'u bulmanızı istiyorum,
for #dialoguecofee.
önerisinde bulunun.
you have to remember this:
şunu unutmamalısınız:
if the person refuses at first.
sizi reddederse pes etmeyin.
to arrange a #dialoguecoffee meeting.
ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.
into their home is just as brave.
en az sizin kadar cesur.
focuses on what you have in common.
hakkında olmasına özen gösterin.
the conversation in a positive way
sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın
hold definitive and often extreme opinions
peşin hükümlü ve uç fikir sahibi olduğu
on the other side than in our own bases.
karşı tarafın ön yargılarını fark ediyor,
who think like us
insanlarla vakit geçiriyoruz
in a category of disdain.
hor gören şekillerde konuşuyoruz.
arkadaşlıktan çıkarıyoruz
who are discriminating
kötü gösteren
to challenge their opinions.
onlarla konuşmak için ısrar etmiyoruz.
societies break down --
işte bu şekilde yıkılıyor;
responsibility for the democracy.
kişisel sorumluluk almadığımız zaman.
thing in a democracy
en zorlu şey
between people, yes,
birbirlerinin kuyusunu kazdılar
the bridges that cross the trenches.
köprüler inşa etme yetisine sahibiz.
in a terror attack
bir terör saldırısında kaybetti,
bir Yahudi sinagogunda.
by kindness between people.
arasında iyilikle alt edilebilir.
ABOUT THE SPEAKER
Özlem Cekic - Bridge builder, authorBorn in Turkey with Kurdish roots, Özlem Sara Cekic was one of the first women with a Muslim immigrant background to be elected to the Danish Parliament, where she served from 2007 to 2015.
Why you should listen
During her time as a member of Folketing, the Danish Parliament, Özlem Cekic's inbox was inundated with hate mail and threats. She first responded by deleting the emails, but then she started replying and inviting those who had sent her abusive messages to meet and engage in dialogue. She calls it #dialoguecoffee, as the meetings generally happen over coffee, and usually at the home of the person who wrote the message. She has met neo-Nazis, racists and religious extremists as she works to try to understand the origin of the hate, find a common language and develop a toolkit for building bridges.
Özlem Cekic | Speaker | TED.com