Megan Phelps-Roper: I grew up in the Westboro Baptist Church. Here's why I left
Megan Phelps-Roper: Ben Westboro Baptist Kilisesi'nde büyüdüm. İşte neden ayrıldığım...
A former member of Westboro Baptist Church, Megan Phelps-Roper is now a writer and educator on topics related to extremism, bullying and empathy in dialogue. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
chubby-cheeked five-year-old
on the picket line for the first time.
beş yaşında bir çocuktum.
my dolls in the minivan.
in the heavy Kansas humidity,
a sign that I couldn't read yet:
bir pankartı tutuyordum:
a daily occurrence
günlük olmaya başladı
fenomene dönüştü
of Westboro Baptist Church,
bir üyesi olarak
on picket lines across the country.
bir demirbaşına dönüştüm.
karşılaşmanın gücünü
of engaging the other.
yabancılarca tetiklenmişti
ruhani savaş olarak tanımlanmıştı.
spiritual battle between good and evil.
at odds with the world,
çatışma halindeydik
our otherness on a daily basis.
günbegün güçlendiriyordu.
between the unclean and the clean,"
askeri cenazelere kadar
with neon protest signs in hand
ülkeyi dolaştık,
how "unclean" they were
ne kadar kirli olduklarını
they were headed for damnation.
doğru gittiklerini söylemek için.
in a world that sits in Satan's lap.
iyilik yapmanın tek yolu benim için buydu.
with all my heart,
tüm kalbimle inandım
özel bir hevesle takip ettim.
with a special sort of zeal.
I encountered on the platform
karşılaştığım insanlar
düşmanca davranıyordu.
of the screaming hordes
protestolarda gördüğüm
since I was a kid.
dijital versiyonuydular.
with the usual rage and scorn,
küçümsemeyle profilime ulaşırdı;
of Bible verses, pop culture references
referansları ve gülen suratlardan oluşan
confused and caught off guard,
ve hazırlıksız yakalanırlardı
bir merakla dolu olurdu.
outrageous conclusions about the world?
böylesi aşırı sonuçlara varmıştı?
even bled into real life.
gerçek hayata kayardı.
to the picket line to see me
of heated but friendly arguments online,
tartışmalarla geçen birkaç aydan sonra
at a picket in New Orleans.
beni görmeye geldi.
from Jerusalem, where he lives,
Ortadoğu yemeği getirdi;
pankartı tuttum.
about our positions,
bir kafa karışıklığı yoktu
was becoming blurred.
arasındaki çizgi muğlaklaşıyordu.
as human beings,
görmeye başlamıştık
we spoke to one another.
konuştuğumuzu değiştirdi.
planted seeds of doubt in me.
şüphe tohumları ekti.
to understand Westboro's doctrines,
öğretilerini anlamak için çaba gösterdiler
I'd missed my entire life.
tutarsızlıkları bulabildiler.
the death penalty for gays
ilk taşı o atsın!" dediği halde
without sin cast the first stone?"
için dua ederken
praying for God to destroy them?
nasıl iddia edecektik?
by these strangers on the internet
bu yabancılar tarafından
kendisi bir çelişkiydi;
the demons I'd been led to believe.
dair kanıtları arttırıyordu.
yaşam değiştirici nitelikteydi.
the ultimate arbiters of divine truth
nihai hakemleri değil de
of protesting funerals
protesto edip
zalim pratiğimizi.
of trust in my church,
büyük bir erozyona neden oldu
impossible for me to stay.
orada kalmayı imkansız kıldı.
I left Westboro in 2012.
Westboro'dan 2012'de ayrıldım.
was almost paralyzing.
from the judgement of my family,
konuşmayacaklarından emin olduğum,
speak to me again --
benim için her şey demek olan
had meant everything to me.
I'd rejected for so long --
dünyadan saklanmak istedim,
bana ikinci bir şans vermek için
to give me a second chance
because it was all over the internet --
çünkü internette her yerdeydi;
and hundreds of interviews,
to "The Howard Stern Show" --
"Howard Stern Show"a kadar,
with open arms anyway.
açık kollarla gene de kucakladı.
for the harm I'd caused,
bir özür yazısı yazdım
could never undo any of it.
telafi edemeyeceğini de biliyordum.
kurmaya çalışmak ve
to repair some of the damage.
insanların her türlü sebebi vardı
to doubt my sincerity,
the light and a way forward
aynı topluluklarda bir ışık ve
we'd targeted for so long.
bulduğumuza çok şaşırmıştık.
Twitter arkadaşım
a Jewish community in Los Angeles.
topluluğuna davet etti.
of a Hasidic rabbi and his wife
çocuğunun
three years earlier
"Hahamınız bir orospu."
"Your rabbi is a whore."
protesto ettiğim haham.
about theology and Judaism and life
yıkayıp akşam yemeği için
in their kosher kitchen
uzun uzun konuştuk.
düşündüğüm bir nokta,
I had during that time --
hayret verici şu kavrayıştı:
to let go of the harsh judgments
içgüdüsel olarak aklımdan geçen
about nearly every person I saw.
benim için bir rahatlama ve ayrıcalıktı.
öğrenmem gerekiyordu.
of my mind lately,
sık düşündüğüm bir konu
in our public discourse
bu yıkıcı etkilerin çoğunun aynısını
that ruled my former church.
istemesem de görüyorum.
more than at any other time in memory,
hiç bu kadar değer vermemiştik
freedom, dignity, prosperity --
haysiyet, refah...
I walked away from four years ago.
yola o kadar benziyor ki.
at the other camp.
atacağımız kadar çıkıyoruz.
as out-of-touch liberal elites
hayattan kopuk liberal elitler ya da
diyerek çiziyoruz.
and understanding for the other side,
anlayış talep ettiğinde bile
who deserves more empathy.
ettiğine dair bir tartışmaya dönüyor.
yapmayı öğrendiğim gibi
the flaws in our positions
kusurları ya da
görmeyi rutin olarak reddediyoruz.
when they dare to question the party line.
tarafımızdakileri bile hedef alıyoruz.
sniping, deepening polarization,
derinleşen bir kutuplaşma
we can do something about this.
yapabileceğimiz bir şeyler olması.
to people we disagree with.
ve onları dinlemeliyiz.
came to their positions.
nasıl geldiğini anlayamıyoruz.
that ours is the right side,
emin olmanın o hissi
extending empathy and compassion
insanlara genişletmemiz anlamına geliyor.
hostility and contempt.
is so tempting,
o kadar çekici ki
by those people I encountered on Twitter,
karşılaştığım, görünürde düşmanım
olan bu insanlardan hep esinleneceğim
who became my beloved friends.
understanding and generous guy,
bir kişiden bahsedecek olursam,
about the way I responded to him.
biçimimde bir farklılık yoktu.
over the past few years
üzerine çok düşündüm
they did differently
kılan dört şey buldum.
zor konuşmalarda kullanmak için
in difficult conversations today.
şunu fark etti ki
were aggressive and offensive,
I was doing the right thing.
samimi olarak inanıyordum.
almost instantly cuts us off
neden öyle davrandığını ve inandığını
why someone does and believes as they do.
neredeyse anında alıkoyuyor.
akılları biçimlenmiş insan evlatları
that shaped their mind,
on that first wave of anger,
takılıp kalıyoruz
ever moving beyond it.
geçmekte çok zorlanıyor
framework for dialogue.
bir çerçeve vermiş oluyoruz.
across ideological divides,
kişilerle iletişime girdiğimizde
helps us map the disconnect
bakış açılarımız arasındaki
yardımcı oluyor.
we can't present effective arguments
nereden geldiğini anlamazsak
the other side is actually coming from
to point out flaws in our positions.
sorunlara işaret etme fırsatı veriyor.
serves another purpose;
bir amaca hizmet ediyor.
that they're being heard.
stopped accusing
suçlamayı bırakıp
onların yaptığını yaptım.
to ask them questions
onlara soru sorma ve
dinleme iznini de verdi.
the dynamic of our conversation.
kökünden değiştirdi.
how my manner of speaking affected others.
nasıl etkilediğini takmamayı öğrendim.
justified my rudeness --
meşrulaştırdığını düşündüm.
insults, interruptions --
hakaretler, söz kesmeler...
is ultimately counterproductive.
amaçlananın tersine hizmet eder.
is natural in stressful situations,
tonu yükseltmek doğaldır
to an unsatisfactory, explosive end.
patlayıcı bir sona götürmeye neden oluyor.
just an anonymous Twitter acquaintance,
bir Twitter tanıdığıyken
became hard and pointed,
sertleşir ve keskinleşirdi
tırmandırmayı reddederdik;
konuyu değiştirirdik.
bir kitap tavsiye ederdi
from the conversation.
nazikçe izin isterdi.
to bring us back to an even keel.
kısa süreliğine durduğunu bilirdik.
communication makes us less civil,
diye insanlar sık sık hayıflanıyor
conversations have over in-person ones.
yüz yüze olanlara kıyasla bir avantajı.
bulduğumuz insanlarla
whose ideas we find so frustrating.
mekansal bir tampon var.
we can pause, breathe,
ara verebilir, nefes alabilir,
geri gelebiliriz.
of having strong beliefs
bir yan etkisi şudur ki
değerinin bariz ve
is or should be obvious and self-evident,
ya da olması gerektiğini varsayarız,
have to defend our positions
it's their problem --
ne kadar nazik olsa da
made their arguments,
to see the world in a different way.
benim için çok daha zor olurdu.
tecrübelerimizi yansıtıyor.
to spontaneously change their own minds.
değiştirmelerini bekleyemeyiz.
their beliefs or their principles --
ya da prensiplerinden vazgeçmediler,
infinitely justifiable offense
gücenişlerini kanalize ettiler ve
tempered with kindness and humor.
hedefe yönelik sorularla geldiler.
of outrage, disdain and violence.
daha dönüştürücüydü.
the time or the energy or the patience
bir iletişim için zamanı
olmayabileceğini biliyorum
available to all of us.
that we can do hard things,
biz zor şeyleri yapabiliriz,
but for us and our future.
kendimiz için ve geleceğimiz için.
and intractable conflict
çatışmaları tırmandırmak
istediğimiz bir şey değil,
a few weeks before I left Westboro,
birkaç hafta önce,
ailemle kalabilmemin bir yolu olmasını
I could stay with my family.
with every pulse of my heart
protestolarda tutan
that chubby-cheeked five-year-old,
olmadan önce bile
holding a sign I couldn't read.
sevdiğim insanlarla...
but to trust God and my elders.
onlara güvenmemi istiyordu
the bigger picture --
resmi kaçırıyordu:
by that most basic fact,
yönümüz belirlenmeli
with generosity and compassion.
şefkatle yaklaşmalıyız.
contributes to the communities
that we make up.
katkı yapıyoruz.
begins with one person
bu yıkıcı ve baştan çıkarıcı itkilere
these destructive, seductive impulses.
bir kişiyle başlıyor.
that it's going to start with us.
karar vermeliyiz sadece.
ABOUT THE SPEAKER
Megan Phelps-Roper - Writer, activistA former member of Westboro Baptist Church, Megan Phelps-Roper is now a writer and educator on topics related to extremism, bullying and empathy in dialogue.
Why you should listen
Megan Phelps-Roper was raised in the Westboro Baptist Church, the Topeka, Kansas church known internationally for its daily public protests against members of the LGBT community, Jews, the military and countless others. As a child, teenager and early 20-something, she participated in the picketing almost daily and pioneered the use of social media in the church. Dialogue with "enemies" online proved instrumental in her deradicalization, and she left the church and her entire way of life in November 2012. Since then she has become an advocate for people and ideas she was taught to despise -- especially the value of empathy in dialogue with people across ideological lines. She speaks widely, engaging audiences in schools, universities, faith groups, and law enforcement anti-extremism workshops. Her forthcoming memoir will be published by Farrar, Straus and Giroux.
Megan Phelps-Roper | Speaker | TED.com