ABOUT THE SPEAKER
Miru Kim - Photographer and explorer
Miru Kim is a fearless explorer of abandoned and underground places. Her photography underscores the vulnerable nature of the human explorer in these no-woman's-lands.

Why you should listen

Miru Kim is a photographer and filmmaker with a love of the new and unknown. In her best-known body of work, she investigates left-behind industrial spaces, infiltrates them with her camera, and then photographs herself in the space, nude. Like Wallace Stevens' jar upon a hill, the presence of her small body brings these massive, damp and dirty, unknown spaces into a new focus.

Extending her aesthetic, she has made a film of Strindberg's A Dream Play set in an abandoned tunnel underneath New York City.

Kim also runs a nonprofit called Naked City Arts to promote young local artists in Manhattan.  

More profile about the speaker
Miru Kim | Speaker | TED.com
EG 2008

Miru Kim: My underground art explorations

Miru Kim'in Yeraltı Sanatı

Filmed:
905,931 views

Sanatçı Miru Kim, 2008 EG Konferans'ında çalışması hakkında konuşuyorç Kimö New York'un altındaki sanayi kalıntılarını kesfedıyor ve bunların içinde kendi çıplak fotoğrafını çekiyor -- bu muazzam, tehlikeli, gizli alanları net olarak ortaya çıkartmak için.
- Photographer and explorer
Miru Kim is a fearless explorer of abandoned and underground places. Her photography underscores the vulnerable nature of the human explorer in these no-woman's-lands. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I was raisedkalkık in SeoulSeul, KoreaKore,
0
0
2000
Seul, Kore'de büyüdüm,
00:18
and movedtaşındı to NewYeni YorkYork CityŞehir in 1999 to attendkatılmak collegekolej.
1
2000
4000
ve 1999'da New York City'e üniversitede okumak için taşındım.
00:22
I was pre-medTıp at the time,
2
6000
3000
O zamanlar tip okuyordum,
00:25
and I thought I would becomeolmak a surgeoncerrah
3
9000
3000
ve bir cerrah olucağımı düsünürdüm
00:28
because I was interestedilgili in anatomyanatomi
4
12000
3000
çünkü anatomiye meraklıydım.
00:31
and dissectingAnatomi animalshayvanlar really piquedkırılmak my curiositymerak.
5
15000
3000
ve hayvanları kesip parçalara ayırmak benim gerçekten ilgimi çekti.
00:35
At the sameaynı time, I felldüştü in love with NewYeni YorkYork CityŞehir.
6
19000
4000
Aynı zamanda New York City'e aşık oldum.
00:40
I startedbaşladı to realizegerçekleştirmek that I could look at the wholebütün cityŞehir
7
24000
4000
Bütün şehre canlı bir organizma olarak bakabileceğimin
00:44
as a livingyaşam organismorganizma.
8
28000
2000
farkına varmaya başladım.
00:46
I wanted to dissectincelemek it
9
30000
2000
Kesip parçalara ayırmak
00:48
and look into its unseengörünmeyen layerskatmanlar.
10
32000
2000
ve keşfedilmemiş katlarına bakmak istedim.
00:50
And the way to it, for me,
11
34000
2000
Ve benim için bunu yapmanın yolu
00:52
was throughvasitasiyla artisticartistik meansanlamına geliyor.
12
36000
2000
sanatsal yöndendi.
00:56
So, eventuallysonunda I decidedkarar to pursuesürdürmek an MFAMFA insteadyerine of an M.D.
13
40000
4000
Böylece, sonunda MD (Medıcal Doctor) yerine MFA (Masters Degree in Fine Arts) elde etmeye karar verdim
01:00
and in gradyüksek lisans schoolokul I becameoldu interestedilgili
14
44000
3000
ve üniversitedeyken şehrin saklı köşelerinde oturan
01:03
in creaturesyaratıklar that dwellyaşamak in the hiddengizli cornersköşeleri of the cityŞehir.
15
47000
4000
yaratıklarla ilgilenmeye başladım.
01:10
In NewYeni YorkYork CityŞehir, ratssıçanlar are partBölüm of commuters'Taşıt dailygünlük liveshayatları.
16
54000
3000
New York City'de, fareler işten eve gidip gelen insanların günlük yaşamlarının parçaları.
01:13
MostÇoğu people ignorealdırmamak them or are frightenedkorkmuş of them.
17
57000
4000
Birçok insan onlara önem vermiyorlar ya da onlardan korkuyorlar.
01:17
But I tookaldı a likingsevme to them
18
61000
2000
Ama ben onları sevmeye başladım
01:19
because they dwellyaşamak on the fringessaçaklar of societytoplum.
19
63000
2000
çünkü onlar toplum dışı hayat sürüyorlar.
01:21
And even thoughgerçi they're used in labslaboratuarları to promotedesteklemek humaninsan liveshayatları,
20
65000
3000
Ve laboratuvarlarda insan hayatını ilerletmek için kullanılsalarda,
01:24
they're alsoAyrıca considereddüşünülen pestszararlıları.
21
68000
3000
anyı zamanda zaralarlı olarak görülüyorlarç
01:27
I alsoAyrıca startedbaşladı looking around in the cityŞehir
22
71000
4000
Şehrin etrafına da bakmaya başladım
01:31
and tryingçalışıyor to photographfotoğraf them.
23
75000
3000
ve onların fotoğrafını çekmeye çalışmaya başladım.
01:34
One day, in the subwaymetro, I was snappingyaslama picturesresimler of the tracksraylar
24
78000
3000
Bir gün, metrodayken rayların fotoğraflarını çekiyordum,
01:37
hopingumut to catchyakalamak a ratsıçan or two,
25
81000
3000
Bir iki tane fare yakalamayı umarak
01:40
and a man camegeldi up to me and said,
26
84000
3000
ve bir adam bana geldi ve dedi ki,
01:43
"You can't take photographsfotoğraflar here.
27
87000
3000
"Burada fotoğraf çekemezsiniz.
01:46
The MTAMTA will confiscateel koyma your camerakamera."
28
90000
3000
MTA kameranıza el koyacak."
01:49
I was quiteoldukça shockedşok by that,
29
93000
3000
Çok şaşırmıştım,
01:52
and thought to myselfkendim, "Well, OK then.
30
96000
3000
ve kendi kendime düşündüm ki "Peki, tamam o zaman."
01:55
I'll followtakip et the ratssıçanlar."
31
99000
3000
Fareleri takip ediceğim."
01:58
Then I startedbaşladı going into the tunnelstüneller,
32
102000
3000
Sonra, tünelin içine gitmeye başladım,
02:01
whichhangi madeyapılmış me realizegerçekleştirmek that there's a wholebütün newyeni dimensionboyut to the cityŞehir
33
105000
3000
ki bu olay şehrin tamamen farklı bir boyutu olduğunun farkına varmamı sağladı
02:04
that I never saw before and mostçoğu people don't get to see.
34
108000
3000
daha önce hiç görmediğim ve birçok insanın göremeyeceği."
02:09
Around the sameaynı time, I metmet like-mindedgibi düşünen individualsbireyler
35
113000
3000
Buna yakın zamanlarda, benzer görüşlü insanlarla tanıştım.
02:12
who call themselveskendilerini urbankentsel explorerskaşifler, adventurersmaceracılar, spelunkersilerlemek,
36
116000
4000
Bu insanlar kendilerine şehir kâşifleri, maceracılar, mağara kâşifleri
02:16
guerrillagerilla historianstarihçiler, etcvb.
37
120000
2000
gerilla tarihçileri ve benzeri isimlerle hitap ediyorlar.
02:18
I was welcomedmemnuniyetle karşıladı into this loosegevşek, Internet-basedInternet tabanlı network
38
122000
4000
Kent kalıntılarını düzenli olarak inceleyen insanların bulunduğu
02:22
of people who regularlydüzenli olarak explorekeşfetmek urbankentsel ruinsHarabeleri
39
126000
4000
bu dağınık, Internet tabanlı ağda hoş karşılanmıştım.
02:26
suchböyle as abandonedterkedilmiş subwaymetro stationsistasyonlar,
40
130000
3000
Terk edilmiş metro istasyonları,
02:29
tunnelstüneller, sewersKanalizasyon, aqueductssu kemerleri,
41
133000
3000
tüneller, kanalizasyonlar, su kemerleri,
02:32
factoriesfabrikalar, hospitalshastaneler, shipyardstersaneler and so on.
42
136000
5000
fabrikalar, hastaneler, tersaneler ve bezneri gibi yerler.
02:39
When I tookaldı photographsfotoğraflar in these locationsyerleri,
43
143000
3000
Bu yerlerde fotoğraf çekerken,
02:42
I feltkeçe there was something missingeksik in the picturesresimler.
44
146000
3000
resimlerde bir şeyin eksik olduğunun farkına vardım.
02:45
SimplySadece documentingbelgeleme these soon-to-be-demolishedYakında yıkılmış structuresyapıları
45
149000
5000
Yakında yıkılacak olan bu yapıları sadece belgelemek
02:50
wasn'tdeğildi enoughyeterli for me.
46
154000
3000
bana yeterli değildi.
02:53
So I wanted to createyaratmak a fictionalkurgusal characterkarakter
47
157000
4000
Bu yüzden kurgusal bir karakter yaratmak istedim
02:57
or an animalhayvan that dwellsyaşıyor in these undergroundyeraltı spacesalanlarda,
48
161000
3000
ya da bu yeraltı mekanlarında hayat süren bir hayvan,
03:00
and the simplestEn basit way to do it, at the time,
49
164000
3000
ve, o zaman, bunu yapmanın en basit yolu
03:03
was to modelmodel myselfkendim.
50
167000
3000
kendimi şekillendirmekti.
03:06
I decidedkarar againstkarşısında clothingGiyim
51
170000
3000
Kıyafete karşı bir karar aldım
03:09
because I wanted the figureşekil to be withoutolmadan any culturalkültürel implicationsetkileri
52
173000
3000
çünkü figürün hiç bir kültürel içeriği
03:12
or time-specificzaman özel elementselementler.
53
176000
2000
veya zamanı belirli öğeler olmamasını istedim.
03:14
I wanted a simplebasit way to representtemsil etmek a livingyaşam bodyvücut
54
178000
4000
Ben canlı bir vücudu temsil edicek basit bir yöntem istiyordum;
03:18
inhabitingyaşayan these decayingçürüyen, derelictsahipsiz spacesalanlarda.
55
182000
4000
bu zamanla bozulan, sahipsiz mekanlarda yaşayan bir vücut.
03:25
This was takenalınmış in the RivieraRiviera SugarŞeker FactoryFabrika in RedKırmızı HookKanca, BrooklynBrooklyn.
56
189000
4000
Red Hook, Brooklyn'deki Riviera Şeker Fabrikası'nda çekildi.
03:29
It's now an emptyboş, six-acre6 dönümlük lot
57
193000
3000
Şu anda boş, altı dönümlük bir arsa.
03:32
waitingbekleme for a shoppingalışveriş yapmak mallalışveriş Merkezi right acrosskarşısında from the newyeni IkeaIKEA.
58
196000
3000
Yeni IKEA'nın tam karşısındaki gibi bir alışveriş merkezini bekliyor.
03:35
I was very fonddüşkün of this spaceuzay
59
199000
3000
Bu mekana çok düşkündüm
03:38
because it's the first massivemasif industrialSanayi complexkarmaşık I foundbulunan on my ownkendi
60
202000
4000
çünkü kendi başıma bulduğum ilk terk edilmiş,
03:42
that is abandonedterkedilmiş.
61
206000
2000
büyük endüstriyel yerdi.
03:44
When I first wentgitti in, I was scaredkorkmuş,
62
208000
3000
İçeriye ilk girdiğimde, korkmuştum
03:47
because I heardduymuş dogsköpekler barkingkabuk and I thought they were guardbekçi dogsköpekler.
63
211000
3000
çünkü köpeklerin havlamasını duydum ve onların bekçinin köpekleri olduklarını sandım.
03:50
But they happenedolmuş to be wildvahşi dogsköpekler livingyaşam there,
64
214000
3000
Ama onlar sadece orada yaşayan köpeklermiş
03:53
and it was right by the waterSu,
65
217000
2000
ve tam suyun yanındaydı,
03:55
so there were swansKuğu and ducksördekler swimmingyüzme around
66
219000
3000
dolayısıyla etrafta yüzen kuğular ve ördekler vardı
03:58
and treesağaçlar growingbüyüyen everywhereher yerde
67
222000
2000
ve her yerde büyüyen ağaçlar
04:00
and beesArılar nestingiç içe geçirme in the sugarşeker barrelsvaril.
68
224000
2000
ve şeker varillerine yerleşmiş arılar.
04:02
The naturedoğa had really reclaimedrejenere the wholebütün complexkarmaşık.
69
226000
3000
Doğa bütün mekanı tamamengeri almıştı.
04:05
And, in a way, I wanted the humaninsan figureşekil in the pictureresim
70
229000
3000
Ve bir bakımı, resmin içinde bir insan figürünün o doğanın
04:08
to becomeolmak a partBölüm of that naturedoğa.
71
232000
2000
bir parçası olmasını istedim,
04:13
When I got comfortablerahat in the spaceuzay,
72
237000
2000
Ortama alıştığımda
04:15
it alsoAyrıca feltkeçe like a bigbüyük playgroundoyun alanı.
73
239000
2000
sanki büyük bir oyun bahçesi gibi geldi,
04:17
I would climbtırmanış up the tankstanklar and hopHop acrosskarşısında exposedmaruz beamskirişler
74
241000
3000
Tankerlerin üstünde zıpladım ve meydana çıkmış kirişlerin üstünde seke seke yürüdüm.
04:20
as if I wentgitti back in time and becameoldu a childçocuk again.
75
244000
3000
Sanki zamanda geri gitmişimde ve tekrar çocuk olmuşum gibi.
04:25
This was takenalınmış in the oldeski CrotonKroton AqueductSu kemeri,
76
249000
4000
Eski Croton Aqueduct'ta çekilmişti.
04:29
whichhangi suppliedverilen freshtaze waterSu to NewYeni YorkYork CityŞehir for the first time.
77
253000
4000
New York City'ye temiz su veren ilk yerdi.
04:33
The constructioninşaat beganbaşladı in 1837.
78
257000
3000
İnşaat 1837'de başladı.
04:36
It lastedsürdü about fivebeş yearsyıl.
79
260000
2000
Yaklaşık beş yıl sürdü,
04:38
It got abandonedterkedilmiş when the newyeni CrotonKroton AqueductsSu kemerleri openedaçıldı in 1890.
80
262000
6000
1890'da yeni Croton Aqueducts açılınca terk edildi.
04:44
When you go into spacesalanlarda like this,
81
268000
2000
Böyle yerlere girince,
04:46
you're directlydirekt olarak accessingerişme the pastgeçmiş,
82
270000
3000
direk olarak geçmişe ulaşıyorsunuz
04:49
because they sitoturmak untoucheddokunulmamış for decadeson yıllar.
83
273000
3000
çünkü on yıllarca enlememiş bir şekilde duruyorlar.
04:52
I love feelingduygu the auraatmosfer of a spaceuzay that has so much historytarih.
84
276000
5000
Çok fazla geçmişi olan bir yerin yarattığı aura hissine bayılıyorum.
04:57
InsteadBunun yerine of looking at reproductionsreprodüksiyon of it at home,
85
281000
3000
Evdeki taklitlere bakmak yerine
05:00
you're actuallyaslında feelingduygu the hand-laidel koydu brickstuğla
86
284000
3000
aslında elle yerleştirilmiş tuğlaları hissediyorsunuz
05:03
and shimmyingshimmying up and down narrowdar cracksçatlaklar
87
287000
3000
ve dar çatlaklar arasında aşağı ve yukarı yalpalanıyorsunuz
05:06
and gettingalma wetıslak and muddyçamurlu
88
290000
3000
ve ıslanıyor ve çamulanıyorsunuz
05:09
and walkingyürüme in a darkkaranlık tunnelTünel with a flashlightel feneri.
89
293000
3000
ve karanlık bir tünelde el lambasıyla yürüyorsunuz.
05:13
This is a tunnelTünel underneathaltında RiversideRiverside ParkPark.
90
297000
4000
Riverside Park'ının altındaki bir tüneldir bu.
05:17
It was builtinşa edilmiş in the 1930s by RobertRobert MosesMusa.
91
301000
3000
1930'larda, Robert Moses tarafından inşa edilmişti.
05:20
The muralsduvar resimleri were donetamam by a graffitigrafiti artistsanatçı
92
304000
3000
Duvardaki resimler bir graffitici artist tarafından
05:23
to commemorateanmak the hundredsyüzlerce of homelessevsiz people
93
307000
3000
yüzlerce evsiz insanları anmak için yapılmıştı.
05:26
that got relocatedtaşındı from the tunnelTünel in 1991
94
310000
3000
1991'de tünel yeniden trenler için açıldığında,
05:29
when the tunnelTünel reopenedyeniden açıldı for trainstrenler.
95
313000
3000
yeniden yerleştirilmişti.
05:32
WalkingYürüyüş in this tunnelTünel is very peacefulhuzurlu.
96
316000
2000
Bu tünelin içinde yürümek barış dolu.
05:34
There's nobodykimse around you,
97
318000
3000
Etrafınızda kimse yok
05:37
and you hearduymak the kidsçocuklar playingoynama in the parkpark aboveyukarıdaki you,
98
321000
3000
ve sizin üstünüzdeki parkta çocukların oynadığını duyuyorsunuz,
05:40
completelytamamen unawarehabersiz of what's underneathaltında.
99
324000
3000
Aşağıda ne olduğundan tamamen habersiz.
05:43
When I was going out a lot to these placesyerler,
100
327000
3000
Böyle yerlere giderken
05:46
I was feelingduygu a lot of anxietyanksiyete and isolationyalıtım
101
330000
3000
kaygı ve yalnızlık hissediyorum
05:49
because I was in a solitarysoliter phaseAşama in my life,
102
333000
3000
çünkü hayatımda tek başıma olduğum bir dönemdeydim
05:52
and I decidedkarar to titleBaşlık my seriesdizi "NakedÇıplak CityŞehir SpleenDalak,"
103
336000
5000
ve serimin adını 'Çığlak Şehir Dalağı' adını vermeye karar verdim.
05:57
whichhangi referencesReferanslar CharlesCharles BaudelaireBaudelaire.
104
341000
3000
Charles Baudelaire'i referans ediyor.
06:00
"NakedÇıplak CityŞehir" is a nicknameKullanıcı adı for NewYeni YorkYork,
105
344000
3000
"Çıplak Şehir" New York için bir lakap
06:03
and "SpleenDalak" embodiestemsil ediyor the melancholiamelankoli and inertiaatalet
106
347000
3000
ve "Dalak" kentsel bir çevredeki yabancılaşma duygusundan
06:06
that come from feelingduygu alienatedyabancılaşmış in an urbankentsel environmentçevre.
107
350000
4000
gelen melankoli ve ataleti somutlaştırıyor.
06:12
This is the sameaynı tunnelTünel.
108
356000
3000
Bu aynı tünel.
06:15
You see the sunbeamsGüneş ışınları cominggelecek from the ventilationHavalandırma ductskanalları
109
359000
3000
Güneş ışınlarının havalandırma kanallarından geldiğini görüyorsunuz
06:18
and the traintren approachingyaklaşıyor.
110
362000
2000
ve yaklaşan treni.
06:23
This is a tunnelTünel that's abandonedterkedilmiş in Hell'sHell's KitchenMutfak.
111
367000
4000
"Hell's Kitchen"ın içinde terk edilmiş bir tüneldir bu.
06:27
I was there aloneyalnız, settingayar up,
112
371000
3000
Orada yalnızdım, kuruyordum,
06:30
and a homelessevsiz man approachedyaklaştı.
113
374000
3000
ve evsiz bir adam yaklaştı.
06:33
I was basicallytemel olarak intrudingSizi rahatsız ettiğim in his livingyaşam spaceuzay.
114
377000
3000
Açıkça onun yaşam alanına izinsiz girmiştim.
06:36
I was really frightenedkorkmuş at first,
115
380000
3000
İlk başta ödüm patlamıştı,
06:39
but I calmlySakin bir şekilde explainedaçıkladı to him that I was workingçalışma on an artSanat projectproje
116
383000
3000
ama sakince ona bir resim projesi üstünde çalıştığımı açıkladım
06:42
and he didn't seemgörünmek to mindus
117
386000
2000
ve umursamaz gibi göründü
06:44
and so I wentgitti aheadönde and put my camerakamera on self-timerOtomatik Zamanlayıcı
118
388000
3000
ve ben de böylece devam ettim ve kameramın zamanlayıcısını kurdum
06:47
and ranran back and forthileri.
119
391000
2000
ve ileri geri koştum.
06:49
And when I was donetamam, he actuallyaslında offeredsunulan me his shirtgömlek
120
393000
3000
Ve işim bittiğinde bana tişörtünü sundu
06:52
to wipesilme off my feetayaklar
121
396000
2000
ayaklarımı silmek için
06:54
and kindlyLütfen walkedyürüdü me out.
122
398000
2000
ve nazikçe beni dışarı çıkarttı.
06:56
It mustşart have been a very unusualolağandışı day for him.
123
400000
3000
Onun için çok olağandışı bir gün olmuş olmalıydı.
06:59
(LaughterKahkaha)
124
403000
3000
(Kahkahalar)
07:05
One thing that struckvurdu me, after this incidentolay,
125
409000
3000
Beni şaşırtan bir şey, bu olaydan sonra,
07:08
was that a spaceuzay like that holdstutar so manyçok deletedsilindi memorieshatıralar of the cityŞehir.
126
412000
5000
böyle bir alanın şehrin bir çok silinmiş hatırasını saklıyor olması.
07:13
That homelessevsiz man, to me, really representedtemsil
127
417000
3000
O evsiz adam bana şehrin bilinçaltındaki
07:16
an elementeleman of the unconsciousbilinçsiz of the cityŞehir.
128
420000
5000
bir unsurunu ifade etti.
07:21
He told me that he was abusedistismar aboveyukarıdaki groundzemin
129
425000
3000
Bana kendisinin yer üstünde suistimal edildiğini söyledi
07:24
and was oncebir Zamanlar in Riker'sRiker'ın IslandAda,
130
428000
3000
ve bir keresinde "Riker's Island"da bulunduğunu
07:27
and at last he foundbulunan peaceBarış and quietsessiz in that spaceuzay.
131
431000
4000
ve sonunda o mekanda barış ve huzur bulduğunu.
07:31
The tunnelTünel was oncebir Zamanlar builtinşa edilmiş for the prosperityrefah of the cityŞehir,
132
435000
5000
Tünel bir zamanlar şehrin refahı için inşaa edilmişti
07:36
but is now a sanctuarySanctuary for outcastsdışlanmış,
133
440000
4000
ama şimdi toplumdan dışlanmış insanlar için bir sığınak.
07:40
who are completelytamamen forgottenunutulmuş in the averageortalama urbankentsel dweller'ssakini'nın everydayher gün life.
134
444000
6000
Sıradan kent sakinlerinin günlük hayatta tamamen unuttuğu insanlar.
07:49
This is underneathaltında my almaalma materMater, ColumbiaColumbia UniversityÜniversitesi.
135
453000
3000
Bu benim mezun olduğum okul, Columbia University'nin altında.
07:52
The tunnelstüneller are famousünlü for havingsahip olan been used
136
456000
3000
Tüneller Manhattan Proje'sinin gelişiminde
07:55
duringsırasında the developmentgelişme of the ManhattanManhattan ProjectProje.
137
459000
3000
kullanılmış oldukları için ünlüler.
08:01
This particularbelirli tunnelTünel is interestingilginç
138
465000
2000
Özellikle bu tünel enteresan
08:03
because it showsgösterileri the originalorijinal foundationsVakıflar of BloomingdaleBloomingdale InsaneDeli AsylumSığınma,
139
467000
4000
çünkü "Bloomingdale Insane Asylum"un ilk kuruluşunu gösteriyor.
08:07
whichhangi was demolishedyıkılmış in 1890
140
471000
2000
1890 da yıkılmıştı;
08:09
when ColumbiaColumbia movedtaşındı in.
141
473000
2000
Columbia taşındığında.
08:14
This is the NewYeni YorkYork CityŞehir FarmÇiftlik ColonyKoloni,
142
478000
3000
Bu New York City Çiftlik Kolonisidir.
08:17
whichhangi was a poorhouseFakirler in StatenStaten IslandAda
143
481000
3000
"Staten Island"da 1890'dan 1930'a kadar
08:20
from the 1890s to the 1930s.
144
484000
3000
olan bir yoksullar evidir.
08:26
MostÇoğu of my photosfotoğraflar are setset in placesyerler
145
490000
3000
Fotoğraflarımın bir çoğu yıllarca terk edilmiş
08:29
that have been abandonedterkedilmiş for decadeson yıllar,
146
493000
2000
yerlere aittir
08:31
but this is an exceptionistisna.
147
495000
3000
ama bu bir istisna.
08:34
This children'sçocuk hospitalhastane was closedkapalı in 1997;
148
498000
3000
Çocuk hastanesi 1997'de kapatılmıştı;
08:37
it's locatedbulunan in NewarkNewark.
149
501000
3000
Newark bulunuyor.
08:40
When I was there threeüç yearsyıl agoönce,
150
504000
3000
Ben 3 yıl önce oradayken
08:43
the windowspencereler were brokenkırık and the wallsduvarlar were peelingpeeling,
151
507000
2000
camlar kırıktı ve duvarlar dökülüyordu
08:45
but everything was left there as it was.
152
509000
2000
ama herşey olduğu gibi bırakılmıştı.
08:47
You see the autopsyotopsi tabletablo, morgueMorg traystepsiler, x-rayröntgen machinesmakineler
153
511000
3000
Otopsi masasını, morg tepsilerini ve X-ray makinelerini görebiliyorsunuz
08:50
and even used utensilsmutfak eşyaları,
154
514000
2000
ve hatta otopsi masasındaki
08:52
whichhangi you see on the autopsyotopsi tabletablo.
155
516000
3000
kullanılmış aletleri görebiliyorsunuz.
08:56
After exploringkeşfetmek recently-abandonedSon zamanlarda terk buildingsbinalar,
156
520000
4000
Yakın zamanda terk edilmiş yapıları inceledikten sonra
09:00
I feltkeçe that everything could falldüşmek into ruinsHarabeleri very fasthızlı:
157
524000
3000
herşey harabe haline çok hızlı bir şekilde dönüşebileceğini hissettim:
09:03
your home, your officeofis, a shoppingalışveriş yapmak mallalışveriş Merkezi, a churchkilise --
158
527000
4000
eviniz, ofisiniz, alışveriş merkezi, kilise...
09:07
any man-madeinsan yapımı structuresyapıları around you.
159
531000
4000
etrafınızdaki herhangi insan yapımı olan yapılar.
09:11
I was remindedhatırlattı of how fragilekırılgan our senseduyu of securitygüvenlik is
160
535000
7000
Bizim güvenlik anlayışımızın ne kadar kırılgan olduğunu hatırladım
09:18
and how vulnerablesavunmasız people trulygerçekten are.
161
542000
3000
ve insanların aslında ne kadar savunmasız olduğunu.
09:21
I love to travelseyahat,
162
545000
3000
Gezmeyi çok seviyorum,
09:24
and BerlinBerlin has becomeolmak one of my favoritesevdiğim citiesşehirler.
163
548000
3000
ve Berlin benim favori şehirlerimden birisi haline gelmiştir.
09:27
It's fulltam of historytarih,
164
551000
2000
Geçmişle dolu,
09:29
and alsoAyrıca fulltam of undergroundyeraltı bunkerssığınaklar
165
553000
3000
ve yeraltı sığınaklarıyla da dolu
09:32
and ruinsHarabeleri from the warsavaş.
166
556000
2000
ve savaş harabeleriyle.
09:34
This was takenalınmış underaltında a homelessevsiz asylumsığınma
167
558000
3000
Bu, 1885'te 1,100 kişiyi barındırmak için
09:37
builtinşa edilmiş in 1885 to houseev 1,100 people.
168
561000
4000
inşa edilmiş bir evsiz sığınağının altında çekildi.
09:41
I saw the structureyapı while I was on the traintren,
169
565000
3000
Yapıyı trendeyken gördüm
09:44
and I got off at the nextSonraki stationistasyon and metmet people there
170
568000
3000
ve bir sonraki durakta indim ve oradaki insanlarla tanıştım.
09:47
that gaveverdi me accesserişim to theironların catacomb-likeCatacomb gibi basementBodrum kat,
171
571000
3000
Bu insanlar bana kendilerinin yeraltı mezarlığına benzeyen bodrum katına ulaşmamı sağladı.
09:50
whichhangi was used for ammunitionMühimmat storagedepolama duringsırasında the warsavaş
172
574000
4000
Burası savaş zamanında cephane deposu olarak kullanılmıştı
09:54
and alsoAyrıca, at some pointpuan, to hidesaklamak groupsgruplar of JewishYahudi refugeesmülteciler.
173
578000
4000
ve ayrıca bir noktada Yahudi mültecilerini saklamak için.
09:59
This is the actualgerçek catacombsyeraltı mezarlığı in ParisParis.
174
583000
3000
Bu Paris'teki asıl katakomplardır.
10:02
I exploredaraştırdı there extensivelyyaygın olarak
175
586000
4000
Orayı geniş olarak inceledim
10:06
in the off-limitssınırlandırılmış areasalanlar
176
590000
2000
yasak alanların içinde
10:08
and felldüştü in love right away.
177
592000
2000
ve hemen aşık oldum.
10:10
There are more than 185 milesmil of tunnelstüneller,
178
594000
3000
185 milden fazla tünel var
10:13
and only about a milemil is openaçık to the publichalka açık as a museummüze.
179
597000
4000
ve sadece yaklaşık olarak bir mili halka müze olarak açık.
10:19
The first tunnelstüneller datetarih back to 60 B.C.
180
603000
3000
İlk tüneller 60 B.C'ye kadar geriye gidiyor.
10:22
They were consistentlysürekli olarak dugkazdık as limestonekalker quarriestaş ocakları
181
606000
4000
Sürekli olarak kireç taşı ocakları olarak kazılmışlardı
10:26
and by the 18thinci centuryyüzyıl,
182
610000
3000
ve 18 inci yüzyılda
10:29
the caving-inMağaracılık içinde of some of these quarriestaş ocakları posedpoz verdi safetyemniyet threatstehditler,
183
613000
3000
bazı ocakların çökmesi güvenlik tehlikesi yarattı
10:32
so the governmenthükümet ordereddüzenli reinforcingtakviye of the existingmevcut quarriestaş ocakları
184
616000
5000
ve bu yüzden hükümet mevcut olan ocakların sağlamlaştırılmasını emretti
10:37
and dugkazdık newyeni observationgözlem tunnelstüneller
185
621000
3000
ve ortamı gözlemek ve haritasını yapmak
10:40
in ordersipariş to monitorizlemek and mapharita the wholebütün placeyer.
186
624000
3000
için yeni gözleme tünelleri kazılmasını.
10:43
As you can see, the systemsistem is very complexkarmaşık and vastgeniş.
187
627000
3000
Gördüğünüz gibi, bütün sistem çok karmaşık ve uçsuz bucaksızdı.
10:46
It's very dangeroustehlikeli to get lostkayıp in there.
188
630000
4000
Orada kaybolmak çok tehlikeli.
10:50
And at the sameaynı time,
189
634000
2000
Ve aynı zamanda,
10:52
there was a problemsorun in the cityŞehir with overflowingtaşan cemeteriesMezarlıklar.
190
636000
4000
şehirde dolup taşan mezarlıklarla ilgili bir problem vardı.
10:56
So the boneskemikler were movedtaşındı from the cemeteriesMezarlıklar into the quarriestaş ocakları,
191
640000
5000
Böylece kemikler mezarlıklardan taşınmış ve ocakların içine konmuştu
11:01
makingyapma them into the catacombsyeraltı mezarlığı.
192
645000
3000
ve onları katakomplara çevirmişti.
11:06
The remainskalıntılar of over sixaltı millionmilyon people are housedyer in there,
193
650000
4000
Altı milyondan fazla insanın kalıntıları oraya yerleştirilmiştir;
11:10
some over 1,300 yearsyıl oldeski.
194
654000
3000
bazıları 1300 yıldan eski.
11:13
This was takenalınmış underaltında the MontparnasseMontparnasse CemeteryMezarlığı
195
657000
4000
Bu Montparnasse Mezarlığının altında çekildi.
11:17
where mostçoğu of the ossuariesossuaries are locatedbulunan.
196
661000
3000
Birçok ölü kemiklerin koyulduğu yer.
11:21
There are alsoAyrıca phonetelefon cableskabloları that were used in the '50s
197
665000
5000
50'lerde kullanılan telefon kabloları
11:26
and manyçok bunkerssığınaklar from the WorldDünya WarSavaş IIII eraçağ.
198
670000
3000
ve İkinci Dünya Savaşı zamanından kalan birçok sığınak da var.
11:29
This is a GermanAlmanca bunkersığınak.
199
673000
3000
Bu bir Alman sığınağı.
11:32
NearbyYakındaki there's a FrenchFransızca bunkersığınak,
200
676000
3000
Yakınında bir Fransız sığınağı var,
11:35
and the wholebütün tunnelTünel systemsistem is so complexkarmaşık
201
679000
3000
ve bütün tünel sistemi o kadar karmaşık ki
11:38
that the two partiespartiler never metmet.
202
682000
3000
iki taraf hiçbir zaman bir araya gelmiyor.
11:41
The tunnelstüneller are famousünlü for havingsahip olan been used by the ResistanceDirenç,
203
685000
3000
Tüneller "Direnç" tarafından kullanıldığı için ünlüler.
11:44
whichhangi VictorVictor HugoHugo wroteyazdı about in "LesLes MiserablesSefiller."
204
688000
3000
Victor Hugo'nun "Les Miserables"de bahsettiği tünellerdir.
11:47
And I saw a lot of graffitigrafiti from the 1800s, like this one.
205
691000
5000
Ve bunun gibi birçok 1800'lerden kalan duvar yazısı gördüm.
11:56
After exploringkeşfetmek the undergroundyeraltı of ParisParis,
206
700000
3000
Paris'in yeraltını keşfettikten sonra
11:59
I decidedkarar to climbtırmanış up,
207
703000
3000
yukarı tırmanmaya karar verdim
12:02
and I climbedtırmandı a GothicGotik monumentanıt
208
706000
3000
ve Paris'in tam ortasında olan
12:05
that's right in the middleorta of ParisParis.
209
709000
3000
Gotik bir anıta tırmandım.
12:11
This is the TowerKule of SaintSaint JacquesJacques.
210
715000
4000
Bu "Saint Jacques" Kulesidir.
12:15
It was builtinşa edilmiş in the earlyerken 1500s.
211
719000
3000
1500'lerin başlarında inşa edildi.
12:20
I don't recommendtavsiye etmek sittingoturma on a gargoyleçirkin yaratık in the middleorta of JanuaryOcak, nakedçıplak.
212
724000
4000
Ocak'ın ortasında, çıplak olarak, yaratık şeklindeki bir heykelciğin üstünde oturulmasını tavsiye etmiyorum.
12:24
It was not very comfortablerahat. (LaughterKahkaha)
213
728000
4000
Çok rahat değildi.
12:28
And all this time,
214
732000
2000
Ve bütün bu zaman,
12:30
I never saw a singletek ratsıçan in any of these placesyerler,
215
734000
3000
bu yerlerin hiçbirinde bir tane bile fare görmedim
12:33
untila kadar recentlyson günlerde, when I was in the LondonLondra sewersKanalizasyon.
216
737000
4000
geçenlerde Londra lağımlarında bulununcaya kadar.
12:37
This was probablymuhtemelen the toughestEn zor placeyer to explorekeşfetmek.
217
741000
3000
Burası muhtemelen keşfetmesi en zor olan yerdi.
12:40
I had to weargiyinmek a gasgaz maskmaskelemek because of the toxictoksik fumesduman --
218
744000
3000
Zehirli dumanlar yüzünden gaz maskesi takmak zorunda kaldım.
12:43
I guesstahmin, exceptdışında for in this pictureresim.
219
747000
3000
Tahminimce bu resim haricinde.
12:46
And when the tidesgelgit of wasteatık mattermadde come in
220
750000
3000
Ve atık madde akıntıları içeri girdiğinde
12:49
it soundssesleri as if a wholebütün stormfırtına is approachingyaklaşıyor you.
221
753000
3000
sanki bir fıtına size yaklaşıyormuş gibi ses çıkıyordu.
12:55
This is a still from a filmfilm I workedişlenmiş on recentlyson günlerde, calleddenilen "BlindKör DoorKapı."
222
759000
3000
Geçenlerde üzerinde uğraştığım "Blind Door" adlı bir filmden bir sahne.
12:59
I've becomeolmak more interestedilgili in capturingyakalama movementhareket and texturedoku.
223
763000
5000
Haraket ve doku yakalamaya merak sardım.
13:05
And the 16mmmm black-and-whitesiyah ve beyaz filmfilm gaveverdi a differentfarklı feel to it.
224
769000
4000
Ve 16mm'lık siyah ve beyaz film başka bir his yarattı ona.
13:15
And this is the first theatertiyatro projectproje I workedişlenmiş on.
225
779000
4000
Ve bu benim üstünde uğraştığım ilk tiyatro projesi.
13:19
I adapteduyarlanmış and producedüretilmiş "A DreamRüya PlayOyun" by AugustAğustos StrindbergStrindberg.
226
783000
5000
August Strindberg'ün "A Dream Play"ini uyarladım ve sahneledim
13:24
It was performedgerçekleştirilen last SeptemberEylül one time only
227
788000
3000
ve geçen Eylül ayında bir kereliğine canlandırıldı
13:27
in the AtlanticAtlantik AvenueAvenue tunnelTünel in BrooklynBrooklyn,
228
791000
3000
Brooklyn'deki Atlantik Bulvar'ında.
13:30
whichhangi is considereddüşünülen to be the oldesten eski undergroundyeraltı traintren tunnelTünel in the worldDünya,
229
794000
5000
1844'te yapılmıştır ve en eski yeraltı tren tüneli olarak kabul
13:35
builtinşa edilmiş in 1844.
230
799000
3000
ediliyor.
13:38
I've been leaningeğilerek towardskarşı more collaborativeişbirlikçi projectsprojeler like these, latelyson zamanlarda.
231
802000
6000
Son zamanlarda bunlar gibi daha işbirlikçi projelere doğru eğiliyorum.
13:44
But wheneverher ne zaman I get a chanceşans I still work on my seriesdizi.
232
808000
4000
Ama ne zaman şansım olsa hala serilerim üzerinde uğraşıyorum.
13:48
The last placeyer I visitedziyaret
233
812000
3000
En son ziyaret ettiğim yer
13:51
was the MayanMaya ruinsHarabeleri of CopanCopan, HondurasHonduras.
234
815000
3000
Mayalı harabeleri olan Copani Honduras'tı.
13:54
This was takenalınmış insideiçeride an archaeologicalarkeolojik tunnelTünel in the mainana templetapınak.
235
818000
5000
Ana tapınağın içindeki arkeolojik tünelin içinde çekilmişti.
13:59
I like doing more than just exploringkeşfetmek these spacesalanlarda.
236
823000
4000
Bu alanları keşfetmekten fazlasını yapmaktan hoşlanıyorum.
14:05
I feel an obligationyükümlülük to animateanimasyon ekleme and humanizeinsanileştirmek these spacesalanlarda continuallysürekli olarak
237
829000
6000
Sonsuza kadar kaybolmadan önce sürekli olarak bu yerleri canlandırmak ve insancıllaştırmak için
14:11
in ordersipariş to preservekorumak theironların memorieshatıralar in a creativeyaratıcı way --
238
835000
5000
kendimi zorunlu hissediyorum ki bu yerlerin hatıraları yaratıcı bir şekilde
14:16
before they're lostkayıp foreversonsuza dek.
239
840000
3000
muhafaza edilsin.
14:19
Thank you.
240
843000
2000
Teşekkür ederim.
Translated by Siir Tecirlioglu
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Miru Kim - Photographer and explorer
Miru Kim is a fearless explorer of abandoned and underground places. Her photography underscores the vulnerable nature of the human explorer in these no-woman's-lands.

Why you should listen

Miru Kim is a photographer and filmmaker with a love of the new and unknown. In her best-known body of work, she investigates left-behind industrial spaces, infiltrates them with her camera, and then photographs herself in the space, nude. Like Wallace Stevens' jar upon a hill, the presence of her small body brings these massive, damp and dirty, unknown spaces into a new focus.

Extending her aesthetic, she has made a film of Strindberg's A Dream Play set in an abandoned tunnel underneath New York City.

Kim also runs a nonprofit called Naked City Arts to promote young local artists in Manhattan.  

More profile about the speaker
Miru Kim | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee