ABOUT THE SPEAKER
Drew Dudley - Leadership educator
Drew Dudley believes leadership is not a characteristic reserved for the extraordinary. He works to help people discover the leader within themselves.

Why you should listen

Drew Dudley’s interest in developing people’s leadership began when he was the Leadership Development coordinator at the University of Toronto, Scarborough. In 2010 he founded Nuance Leadership Development Services, a company that creates leadership curricula for communities, organizations and individuals -- a subject on which he also speaks widely.

More profile about the speaker
Drew Dudley | Speaker | TED.com
TEDxToronto 2010

Drew Dudley: Everyday leadership

Drew Dudley: Olağan liderlik

Filmed:
4,575,243 views

Hepimiz birilerinin hayatını değiştirmişizdir -- hem de genellikle bunu fark etmeden. Bu eğlendirici konuşmada, Drew Dudley hepimizi, liderliği başkalarının hayatlarını her gün değiştirebilen bir eylem olarak görmeye çağırıyor. (TEDxToronto'da çekilmiştir.)
- Leadership educator
Drew Dudley believes leadership is not a characteristic reserved for the extraordinary. He works to help people discover the leader within themselves. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
How manyçok of you are completelytamamen comfortablerahat
0
176
1758
Kaçınız kendinize lider diyebilecek kadar
00:17
with callingçağrı yourselveskendiniz a leaderlider?
1
1934
2818
rahat hissediyorsunuz?
00:20
See, I've askeddiye sordu that questionsoru all the way acrosskarşısında the countryülke,
2
4752
2869
Görüyorsunuz, bu soruyu ülkenin her köşesinde sordum
00:23
and everywhereher yerde I asksormak it, no mattermadde where,
3
7621
1835
ve yer fark etmeksizin sorduğum her yerde,
00:25
there's always a hugeKocaman portionkısım of the audienceseyirci that won'talışkanlık put up theironların handel.
4
9456
3104
seyircinin büyük bir kısmı çoğunlukla ellerini kaldırmaz.
00:28
And I've come to realizegerçekleştirmek that we have madeyapılmış leadershipliderlik
5
12560
2025
Ve şunu anladım ki biz liderliği
00:30
into something biggerDaha büyük than us.
6
14585
1401
kendimizden daha büyük bir şey yapmışız.
00:31
We'veBiz ettik madeyapılmış into something beyondötesinde us.
7
15986
1569
Kendimizden öte bir şey yapmışız.
00:33
We'veBiz ettik madeyapılmış it about changingdeğiştirme the worldDünya.
8
17555
1973
Dünyayı değiştirmekle ilgili bir anlam yüklemişiz.
00:35
And we'vebiz ettik takenalınmış this titleBaşlık of leaderlider, and we treattedavi etmek it
9
19528
1882
Ve biz bu liderlik sıfatına
00:37
as if it's something that one day we're going to deservehak etmek,
10
21410
3065
sanki bir gün hak edeceğimiz bir şeymiş de
00:40
but to give it to ourselveskendimizi right now
11
24475
1883
şu anda kendimize lider dememiz
00:42
meansanlamına geliyor a levelseviye of arrogancekibir or cockinesskendine aşırı güvenme that we're not comfortablerahat with.
12
26358
3112
bir kibir ve ukalalık göstergesiymiş gibi davranıyoruz.
00:45
And I worryendişelenmek sometimesara sıra that we spendharcamak so much time
13
29470
2527
Ve bazen, sadece başkalarının çok zor başarabileceği
00:47
celebratingkutlama amazingşaşırtıcı things that hardlyzorlukla anybodykimse can do
14
31997
3437
inanılmaz şeyleri başardığımız zaman kutlamaya çok zaman harcadığımızdan,
00:51
that we'vebiz ettik convincedikna olmuş ourselveskendimizi that those are
15
35434
1054
sadece bu tarz şeylerin kutlamaya değer olduğuna
00:52
the only things worthdeğer celebratingkutlama, and we startbaşlama to
16
36488
2016
kendimizi inandırdığımızdan endişeleniyorum ve böylece
00:54
devaluedevalüasyon the things that we can do everyher day, and we startbaşlama
17
38504
2139
her gün yapabildiğimiz şeylerin değerini düşürmeye
00:56
to take momentsanlar where we trulygerçekten are a leaderlider
18
40643
2811
ve gerçek bir lider olduğumuz durumlar için zaman ayırmaya başlıyoruz
00:59
and we don't let ourselveskendimizi take creditkredi for it,
19
43454
1896
ve bu durumlar için kendimize pay çıkarmamıza
01:01
and we don't let ourselveskendimizi feel good about it.
20
45350
1435
ve kendimizi bu hususta iyi hissetmemize izin vermiyoruz.
01:02
And I've been luckyşanslı enoughyeterli over the last
21
46785
1847
Geçtiğimiz 10 yıl boyunca,
01:04
10 yearsyıl to work with some amazingşaşırtıcı people
22
48632
1923
beni daha mutlu ettiğine inandığım bir şekilde
01:06
who have helpedyardım etti me redefineyeniden tanımlamak leadershipliderlik in a way
23
50555
1467
liderliği tekrar tanımlamama yardım eden
01:07
that I think has madeyapılmış me happierdaha mutlu.
24
52022
1326
inanılmaz insanlarla çalıştım.
01:09
And with my shortkısa time todaybugün, I just want to sharepay with you
25
53348
2549
Bugün bu kısa zamanımda sadece, bu yeniden tanımlamanın
01:11
the one storyÖykü that is probablymuhtemelen mostçoğu responsiblesorumluluk sahibi for that redefinitionyeniden tanımlama.
26
55897
4399
belki de en büyük sebebi olan hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
01:16
I wentgitti to schoolokul in a little schoolokul calleddenilen
27
60296
2195
Ben, Sackville, New Brunswick'te küçük bir okul olan
01:18
MountMount AllisonAllison UniversityÜniversitesi in SackvilleBunlar Torbaköy, NewYeni BrunswickBrunswick,
28
62491
2373
Mount Allison Üniversitesi'nde eğitim gördüm
01:20
and on my last day there, a girlkız camegeldi up to me
29
64864
2027
ve ordaki son günümde, bir kız bana geldi
01:22
and she said, "I rememberhatırlamak the first time that I metmet you."
30
66891
3204
ve dedi ki, "senle tanıştığım ilk anı hatırlıyorum."
01:25
And then she told me a storyÖykü that had happenedolmuş fourdört yearsyıl earlierdaha erken.
31
70095
2409
Ve bana dört yıl önce olmuş bir olay anlattı.
01:28
She said, "On the day before I startedbaşladı universityÜniversite,
32
72504
2946
Dedi ki, "Üniversiteye başlamadan bir önceki gün,
01:31
I was in the hotelotel roomoda with my momanne and my dadbaba, and
33
75450
2150
annem ve babamla bir otel odasındaydım ve
01:33
I was so scaredkorkmuş and so convincedikna olmuş that I couldn'tcould do this,
34
77600
2616
bunu yapamayacağımdan o kadar çok korkuyordum,
01:36
that I wasn'tdeğildi readyhazır for universityÜniversite, that I just burstpatlamak into tearsgözyaşı.
35
80216
3166
kendimi üniversiteye hazır olmadığıma öyle çok ikna etmiştim ki, gözyaşlarına boğuldum.
01:39
And my momanne and my dadbaba were amazingşaşırtıcı. They were like,
36
83382
1619
Ve annemle babam inanılmazdı. Bana dediler ki,
01:40
'Look, we know you're scaredkorkmuş, but let's just go tomorrowyarın.
37
85001
3095
'Bak, korktuğunu biliyoruz, ama yine de yarın gidelim.
01:43
Let's go to the first day, and if at any pointpuan
38
88096
1627
İlk gününde gidelim ve eğer herhangi bir noktada
01:45
you feel as if you can't do this, that's fine, just tell us,
39
89723
2592
bunu yapamayacağını hissedersen, önemli değil, sadece söyle,
01:48
we will take you home. We love you no mattermadde what.'"
40
92315
2599
seni eve geri götüreceğiz. Ne olursa olsun seni seviyoruz."
01:50
And she saysdiyor, "So I wentgitti the nextSonraki day
41
94914
1138
Ve kız dedi ki, "Ertesi gün gittim,
01:51
and I was standingayakta in linehat gettingalma readyhazır for registrationkayıt,
42
96052
2205
kayıt olmak için sırada bekliyordum,
01:54
and I lookedbaktı around and I just knewbiliyordum I couldn'tcould do it.
43
98257
1984
ve etrafıma baktım ve yapamayacağımı biliyordum.
01:56
I knewbiliyordum I wasn'tdeğildi readyhazır. I knewbiliyordum I had to quitçıkmak."
44
100241
2451
Hazır olmadığımı biliyordum. Bırakmam gerektiğini biliyordum."
01:58
And she saysdiyor, "I madeyapılmış that decisionkarar, and as soonyakında as I madeyapılmış it,
45
102692
1953
Ve dedi ki, "Bu kararı verdim ve verdiğim gibi
02:00
there was this incredibleinanılmaz feelingduygu of peaceBarış that camegeldi over me.
46
104645
2451
bu inanılmaz huzur hissi içime doldu.
02:02
And I turneddönük to my momanne and my dadbaba to tell them
47
107096
1871
Anneme ve babama dönerek onlara
02:04
that we neededgerekli to go home, and just at that momentan,
48
108967
2131
eve gitmemiz gerektiğini söyledim, tam o anda
02:06
you camegeldi out of the StudentÖğrenci UnionBirliği buildingbina
49
111098
1961
Öğrenci Birliği binasından hayatımda gördüğüm
02:08
wearinggiyme the stupidestaptalca hatşapka I have ever seengörüldü in my life." (LaughterKahkaha)
50
113059
3120
en aptal şapkayla sen çıkageldin." (Kahkahalar)
02:12
"It was awesomemüthiş.
51
116179
1720
"Harikaydı.
02:13
And you had a bigbüyük signişaret promotingteşvik ShineramaShinerama,
52
117899
2139
Ve Shinerama'yı destekleyen büyük bir tabela taşıyordun,
02:15
whichhangi is StudentsÖğrenciler FightingMücadele CysticKistik FibrosisFibrozis,"
53
120038
1547
bunun açılımı Kistik Fibrozisle Savaşan Öğrenciler,"
02:17
— a charitysadaka I've workedişlenmiş with for yearsyıl
54
121585
1060
- yıllarca birlikte çalıştığım bir hayır kurumu -
02:18
"and you had a bucketfulbucketful of lollipopslolipop.
55
122645
1989
"ve elinde bir kova dolusu lolipop vardı.
02:20
And you were walkingyürüme alonguzun bir and you were handingteslim the lollipopslolipop out
56
124634
2398
Ve sıra boyunca yürüyordun ve sıradaki insanlara lolipop veriyor,
02:22
to people in linehat and talkingkonuşma about ShineramaShinerama.
57
127032
2544
onlara Shinerama'yı anlatıyordun.
02:25
And all of a suddenani, you got to me, and you just stoppeddurduruldu,
58
129576
3402
Ve birdenbire, bana geldin ve sadece durdun
02:28
and you staredbaktı. It was creepyürpertici." (LaughterKahkaha)
59
132978
3635
ve bana gözlerini diktin. Tüyler ürperticiydi." (Kahkahalar)
02:32
This girlkız right here knowsbilir exactlykesinlikle what I'm talkingkonuşma about. (LaughterKahkaha)
60
136613
2802
Şuradaki kız ne dediğimi tam olarak biliyor. (Kahkahalar)
02:35
"And then you lookedbaktı at the guy nextSonraki to me,
61
139415
2000
"Ve sonra yanımdaki çocuğa baktın,
02:37
and you smiledgülümsedi, and you reachedulaştı in your bucketkova, and you pulledçekti
62
141415
1618
gülümsedin ve sepetine uzanarak bir lolipop çıkardın
02:38
out a lollipoplolipop, and you heldbekletilen it out to him, and you said,
63
143033
2085
ve çocuğa tutarak dedin ki,
02:41
'You need to give a lollipoplolipop to the beautifulgüzel womankadın standingayakta nextSonraki to you.'"
64
145118
3881
'Yanında duran bu güzel kadına bir lolipop vermelisin.'"
02:44
And she said, "I have never seengörüldü anyonekimse get more embarrassedmahçup fasterDaha hızlı in my life.
65
148999
4197
Ve dedi ki, "daha önce hiç bu kadar çabuk utanan birini görmemiştim.
02:49
He turneddönük beetpancar redkırmızı, and he wouldn'tolmaz even look at me.
66
153196
1671
Pancar kırmızısına dönmüş ve bana bakamamıştı bile.
02:50
He just kindtür of heldbekletilen the lollipoplolipop out like this." (LaughterKahkaha)
67
154867
4134
Lolipopu sadece şu şekilde tutabilmişti." (Kahkahalar)
02:54
"And I feltkeçe so badkötü for this dudedostum that I tookaldı the lollipoplolipop,
68
159001
2441
Ve o çocuk için o kadar kötü hissetmiştim ki lolipopu aldım
02:57
and as soonyakında as I did, you got this incrediblyinanılmaz severeşiddetli look
69
161442
2565
ve ben alır almaz, senin yüzünde inanılmaz haşin bir ifade oluştu
02:59
on your faceyüz and you lookedbaktı at my momanne and my dadbaba,
70
164007
1516
ve anneme ve babama bakarak dedin ki,
03:01
and you said, 'Look' Bak at that. Look at that.
71
165523
2319
'Şuna bakın. Şuna bakın.
03:03
First day away from home, and alreadyzaten she's takingalma candyŞeker
72
167842
3242
Evden uzaktaki ilk günü ve şimdiden bir yabancının elinden
03:06
from a strangeryabancı?!'" (LaughterKahkaha)
73
171084
2916
şeker alıyor?!' (Kahkahalar)
03:09
And she said, "EverybodyHerkes lostkayıp it. TwentyYirmi feetayaklar in everyher
74
174000
2402
Ve dedi ki, "Herkes kendini kaybetti. 7 metre uzağımızdaki
03:12
directionyön, everyoneherkes startedbaşladı to howlHowl.
75
176402
2005
herkes ulumaya başladı.
03:14
And I know this is cheesyPeynirli, and I don't know why I'm tellingsöylüyorum you this,
76
178407
2656
Bu aptalca biliyorum ve sana bunu neden söylüyorum bilmiyorum,
03:16
but in that momentan when everyoneherkes was laughinggülme,
77
181063
1489
ama o an herkes gülerken,
03:18
I knewbiliyordum that I shouldn'tolmamalı quitçıkmak.
78
182552
1691
bırakıp gidemeyeceğimi biliyordum.
03:20
I knewbiliyordum that I was where I was supposedsözde to be,
79
184243
1895
Olmam gereken yerde olduğumu biliyordum,
03:22
and I knewbiliyordum that I was home, and I haven'tyok spokenkonuşulmuş to you
80
186138
2665
evimde olduğumu biliyordum ve o günden beri
03:24
oncebir Zamanlar in the fourdört yearsyıl sincedan beri that day,
81
188803
2107
dört yıl boyunca seninle hiç konuşmadığımı biliyorum,
03:26
but I heardduymuş that you were leavingayrılma,
82
190910
1594
ama ayrılıyor olduğunu duydum
03:28
and I had to come up and tell you that you've been
83
192504
1633
ve buraya gelip sana, benim hayatımda
03:30
an incrediblyinanılmaz importantönemli personkişi in my life, and I'm going to missbayan you. Good luckşans."
84
194137
4312
ne kadar önemli bir insan olduğunu ve seni özleyeceğimi söylemeliydim. İyi şanslar."
03:34
And she walksyürüyüşleri away, and I'm flattenedbasık.
85
198449
2129
Ve yürüyüp gitti, ben dümdüz oldum.
03:36
And she getsalır about sixaltı feetayaklar away, she turnsdönüşler around and smilesgülümsüyor, and goesgider,
86
200578
2679
İki metre uzağa gitti, arkasına döndü ve gülümseyerek dedi ki,
03:39
"You should probablymuhtemelen know this, too.
87
203257
1411
"Şunu da bilmelisin.
03:40
I'm still datingescort that guy fourdört yearsyıl latersonra." (LaughterKahkaha)
88
204668
3487
Dört yıl geçti ama o çocukla hala çıkıyorum." (Kahkahalar)
03:44
A yearyıl and a halfyarım after I movedtaşındı to TorontoToronto,
89
208155
3007
Toronto'ya taşındıktan bir buçuk yıl sonra,
03:47
I got an invitationdavet to theironların weddingDüğün.
90
211162
3026
düğünleri için bir davetiye aldım.
03:50
Here'sİşte the kickerKicker. I don't rememberhatırlamak that.
91
214188
2635
Şimdi asıl nokta geliyor. Bu olayı hatırlamıyorum.
03:52
I have no recollectionhatırlama of that momentan,
92
216823
1804
O ana ait bir şey anımsamıyorum,
03:54
and I've searchedarandı my memorybellek banksbankalar, because that is funnykomik
93
218627
1908
belleğimi yokladım, çünkü gülünç
03:56
and I should rememberhatırlamak doing it, and I don't rememberhatırlamak it.
94
220535
2609
ve bunu yaptığımı hatırlamam gerekir, ama hatırlamıyorum.
03:59
And that was suchböyle an eye-openinggöz-açılış, transformativedönüştürücü momentan
95
223144
2451
Ve belki de birinin hayatına yaptığım en büyük etki olduğunu düşünmek
04:01
for me to think that maybe the biggesten büyük impactdarbe I'd ever had
96
225595
2533
benim için öylesine göz açıcı ve dönüştürücü bir andı ki,
04:04
on anyone'sKimsenin life, a momentan that had a womankadın walkyürümek up
97
228128
2344
bir kadın çıkıp dört yıl sonra
04:06
to a strangeryabancı fourdört yearsyıl latersonra and say,
98
230472
2078
bir yabancıya diyor ki
04:08
"You've been an incrediblyinanılmaz importantönemli personkişi in my life,"
99
232550
1696
"Benim için olağanüstü önemli bir insansın,"
04:10
was a momentan that I didn't even rememberhatırlamak.
100
234246
2578
ve ben bu anı hatırlamıyorum bile.
04:12
How manyçok of you guys have a lollipoplolipop momentan,
101
236824
1468
Kaçınız hayatınızı temelden iyileştirdiğini hissettiğiniz,
04:14
a momentan where someonebirisi said something or did something
102
238292
2276
birinin bir şey söylediği ya da bir şey yaptığı
04:16
that you feel fundamentallyesasen madeyapılmış your life better?
103
240568
2450
bir lolipop anı yaşadınız?
04:18
All right. How manyçok of you have told that personkişi they did it?
104
243018
4180
Pekala. Kaçınız bunu yapan insana yaptığını söyleyebildiniz?
04:23
See, why not? We celebratekutlamak birthdaysdoğum günü,
105
247198
2326
Gördünüz mü, neden olmasın? Doğum günlerini kutluyoruz,
04:25
where all you have to do is not dieölmek for 365 daysgünler — (LaughterKahkaha) —
106
249524
4412
ki bunu yapmak için tek yapmak gereken 365 gün boyunca ölmemek - (Kahkahalar) -
04:29
and yethenüz we let people who have madeyapılmış our liveshayatları better
107
253936
1803
ve yine de hayatımızı daha iyi yapan insanların
04:31
walkyürümek around withoutolmadan knowingbilme it.
108
255739
1625
bunu bilmeden yürüyüp geçmelerine izin veriyoruz.
04:33
And everyher singletek one of you, everyher singletek one of you
109
257364
2465
Ve her biriniz, tek tek her biriniz,
04:35
has been the catalystkatalizatör for a lollipoplolipop momentan.
110
259829
1435
bir lolipop anı için katalizör oldunuz.
04:37
You have madeyapılmış someone'sbirisi var life better by something
111
261264
1628
Söylediğiniz ya da yaptığınız bir şeyle birinin hayatını
04:38
that you said or that you did, and if you think you haven'tyok,
112
262892
2553
daha iyi yaptınız ve eğer yapmadığınızı düşünüyorsanız,
04:41
think about all the handseller that didn't go back up when I askeddiye sordu that questionsoru.
113
265445
2665
deminki soruyu sorduğumda tekrardan kalkmayan onca eli düşünün.
04:44
You're just one of the people who hasn'tdeğil sahiptir been told.
114
268110
1982
Siz sadece kendisine söylenmeyen insanlardan birisiniz.
04:45
But it is so scarykorkutucu to think of ourselveskendimizi as that powerfulgüçlü.
115
270092
2803
Ama kendimizi bu derece güçlü düşünmek oldukça korkutucu.
04:48
It can be frighteningkorkutucu to think that we can mattermadde that much
116
272895
2119
Başka insanların hayatlarına bu kadar etki edebildiğimizi düşünmek
04:50
to other people, because as long as we make leadershipliderlik something biggerDaha büyük than us,
117
275014
3422
dehşet verici, çünkü liderliği bizden büyük bir şey yaptıkça,
04:54
as long as we keep leadershipliderlik something beyondötesinde us,
118
278436
1872
liderliği bizden öte bir konumda tuttukça,
04:56
as long as we make it about changingdeğiştirme the worldDünya,
119
280308
1740
liderliği dünyayı değiştirmekle ilgili bir hususa bürüdükçe,
04:57
we give ourselveskendimizi an excusebahane not to expectbeklemek it
120
282048
1963
aynı zamanda liderliği kendimizden ve birbirimizden
04:59
everyher day from ourselveskendimizi and from eachher other.
121
284011
2873
her gün beklememek için bir bahane bulmuş oluyoruz.
05:02
MarianneMarianne WilliamsonWilliamson said, "Our greatestEn büyük fearkorku is not that we are inadequateyetersiz.
122
286884
2744
Marianne Williamson demiş ki, "En büyük korkumuz, yetersiz olmamız değil.
05:05
Our greatestEn büyük fearkorku is that we are powerfulgüçlü beyondötesinde measureölçmek.
123
289628
2359
En büyük korkumuz, ölçemeyeceğimiz kadar güçlü olmamız.
05:07
It is our lightışık, and not our darknesskaranlık, that frightenskorkutuyor us."
124
291987
2912
Bizi korkutan şey karanlığımız değil, ışığımız."
05:10
And my call to actionaksiyon todaybugün is that we need to get over that.
125
294899
2456
Ve bugün sizi bunun üstesinden gelmek için harekete geçmeye davet ediyorum.
05:13
We need to get over our fearkorku of how extraordinarilyolağanüstü
126
297355
1999
Birbirimizin hayatlarında olağanüstü bir biçimde
05:15
powerfulgüçlü we can be in eachher other'sdiğer en liveshayatları.
127
299354
1543
güçlü olmaktan korkmamamız gerekiyor.
05:16
We need to get over it so we can movehareket beyondötesinde it, and our
128
300897
2405
Bunun üstesinden gelmeliyiz ki, bunun ötesine geçebilelim
05:19
little brothersKardeşler and our little sisterskız kardeşler, and one day our kidsçocuklar --
129
303302
2888
ve küçük kardeşlerimiz ve bir gün çocuklarımız --
05:22
or our kidsçocuklar right now -- can watch and startbaşlama to valuedeğer
130
306190
2322
veya şu anda çocuklarımız -- bizi izleyebilir ve
05:24
the impactdarbe we can have on eachher other'sdiğer en liveshayatları
131
308512
2076
birbirimizin hayatlarına bulunduğumuz katkılara
05:26
more than moneypara and powergüç and titlesbaşlıklar and influenceetki.
132
310588
3252
paradan, güçten, ünvanlardan ve nüfuzdan çok daha fazla değer verebilirler.
05:29
We need to redefineyeniden tanımlamak leadershipliderlik as beingolmak about lollipoplolipop momentsanlar,
133
313840
2635
Liderliği lolipop anlarından oluşturarak tekrar tanımlamamız gerekiyor;
05:32
how manyçok of them we createyaratmak, how manyçok of them we acknowledgekabul,
134
316475
2887
kaç tane böyle an yarattık, kaç tane böyle an bize yaşatıldı,
05:35
how manyçok of them we payödeme forwardileri, and how manyçok of them we say thank you for.
135
319362
3433
bize yaşatılanların kaçını başkalarıyla devam ettirdik ve kaç tanesi için teşekkür ettik.
05:38
Because we'vebiz ettik madeyapılmış leadershipliderlik about changingdeğiştirme the worldDünya,
136
322795
2358
Çünkü biz liderliğe dünyayı değiştirmekle ilgili bir anlam yükledik
05:41
and there is no worldDünya. There's only sixaltı billionmilyar understandingsanlayış of it,
137
325153
3335
ve dünya diye bir şey yok. Sadece altı milyar tane yorumlaması var
05:44
and if you changedeğişiklik one person'skişiler understandinganlayış of it,
138
328488
1811
ve eğer bunlardan birisinin yorumunu,
05:46
one person'skişiler understandinganlayış of what they're capableyetenekli of,
139
330299
2318
o bir kişinin neler yapabileceğine dair düşüncelerini,
05:48
one person'skişiler understandinganlayış of how much people carebakım about them,
140
332617
2385
onu kimlerin önemsediğine dair bildiklerini,
05:50
one person'skişiler understandinganlayış of how powerfulgüçlü an agentAjan
141
335002
2464
bu dünyada onun, tek bir insanın gücüyle neleri değiştirebileceğine dair
05:53
for changedeğişiklik they can be in this worldDünya, you've changeddeğişmiş the wholebütün thing.
142
337466
3464
düşüncelerini değiştirirseniz, her şeyi değiştirmiş olursunuz.
05:56
And if we can understandanlama leadershipliderlik like that,
143
340930
2791
Ve eğer liderliği bu yönden anlayabilirsek,
05:59
I think if we can redefineyeniden tanımlamak leadershipliderlik like that,
144
343721
2295
bana öyle geliyor ki liderliğin tanımını böyle değiştirebilirsek,
06:01
I think we can changedeğişiklik everything.
145
346016
1973
bence her şeyi değiştirebiliriz.
06:03
And it's a simplebasit ideaFikir, but I don't think it's a smallküçük one,
146
347989
2696
Ve bu basit bir fikir, ama küçük bir fikir olduğunu düşünmüyorum
06:06
and I want to thank you all so much for lettingicar me sharepay it with you todaybugün.
147
350685
3300
ve bugün sizlerle bunu paylaşmama izin verdiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
Translated by Ekin Öcalan
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Drew Dudley - Leadership educator
Drew Dudley believes leadership is not a characteristic reserved for the extraordinary. He works to help people discover the leader within themselves.

Why you should listen

Drew Dudley’s interest in developing people’s leadership began when he was the Leadership Development coordinator at the University of Toronto, Scarborough. In 2010 he founded Nuance Leadership Development Services, a company that creates leadership curricula for communities, organizations and individuals -- a subject on which he also speaks widely.

More profile about the speaker
Drew Dudley | Speaker | TED.com