ABOUT THE SPEAKER
Andrew Stanton - Filmmaker
Andrew Stanton has made you laugh and cry. The writer behind the three "Toy Story" movies and the writer/director of "WALL-E," he releases his new film, "John Carter," in March.

Why you should listen

Andrew Stanton wrote the first film produced entirely on a computer, Toy Story. But what made that film a classic wasn't the history-making graphic technology -- it's the story, the heart, the characters that children around the world instantly accepted into their own lives. Stanton wrote all three Toy Story movies at Pixar Animation Studios, where he was hired in 1990 as the second animator on staff. He has two Oscars, as the writer-director of Finding Nemo and WALL-E. And as Edgar Rice Burroughs nerds, we're breathlessly awaiting the March opening of his fantasy-adventure movie John Carter.

More profile about the speaker
Andrew Stanton | Speaker | TED.com
TED2012

Andrew Stanton: The clues to a great story

Andrew Stanton: Harika bir hikayeye götüren ipuçları

Filmed:
4,201,482 views

Film yapımcısı Andrew Stanton ("Oyuncak Hikayesi", "WALL-E") hikaye anlatmakla ilgili bildiklerini paylaşıyor -- sondan başlayıp başa doğru anlatarak. (Argo içerir)
- Filmmaker
Andrew Stanton has made you laugh and cry. The writer behind the three "Toy Story" movies and the writer/director of "WALL-E," he releases his new film, "John Carter," in March. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
A touristturist is backpackingsırt çantasıyla
0
0
2000
Bir turist İskoçya'yı
00:17
throughvasitasiyla the highlandsHighlands of Scotlandİskoçya,
1
2000
2000
sırt çantasıyla gezerken
00:19
and he stopsdurak at a pubpub to get a drinkiçki.
2
4000
2000
içki içmek için bir bara girer.
00:21
And the only people in there is a bartenderBarmen
3
6000
2000
O sırada barda sadece barmen
00:23
and an oldeski man nursingHemşirelik a beerbira.
4
8000
2000
ve birasını yudumlayan yaşlı bir adam vardır.
00:25
And he ordersemirler a pintbira bardağı, and they sitoturmak in silenceSessizlik for a while.
5
10000
2000
Bir bardak ısmarlar ve bir süre sessizce oturur.
00:27
And suddenlyaniden the oldeski man turnsdönüşler to him and goesgider,
6
12000
2000
Birden yaşlı adam ona döner ve:
00:29
"You see this barbar?
7
14000
2000
"Bu barı görüyor musun?
00:31
I builtinşa edilmiş this barbar with my bareçıplak handseller
8
16000
2000
Bu barı ülkedeki en iyi ağaçlardan
00:33
from the finestEn iyi woodahşap in the countykontluk.
9
18000
2000
kendi ellerimle yaptım.
00:35
GaveVerdi it more love and carebakım than my ownkendi childçocuk.
10
20000
3000
Ona kendi çocuğumdan daha fazla sevgi ve ilgi gösterdim.
00:38
But do they call me MacGregorMacGregor the barbar builderOluşturucu? No."
11
23000
3000
Peki bana bar ustası MacGregor diyorlar mı? Hayır." der.
00:41
PointsPuan out the windowpencere.
12
26000
2000
Pencereden dışarıyı gösterir.
00:43
"You see that stonetaş wallduvar out there?
13
28000
2000
"Oradaki taştan duvarı görüyor musun?
00:45
I builtinşa edilmiş that stonetaş wallduvar with my bareçıplak handseller.
14
30000
3000
O duvarı kendi ellerimle ördüm.
00:48
FoundBulundu everyher stonetaş, placedyerleştirilmiş them just so throughvasitasiyla the rainyağmur and the coldsoğuk.
15
33000
3000
Taşları tek tek topladım, yağmur ve soğuk demeden olduğu gibi yerleştirdim.
00:51
But do they call me MacGregorMacGregor the stonetaş wallduvar builderOluşturucu? No."
16
36000
3000
Peki bana taş duvar ustası MacGregor diyorlar mı? Hayır"
00:54
PointsPuan out the windowpencere.
17
39000
2000
Pencereden dışarısını gösterir.
00:56
"You see that pieriskele on the lakegöl out there?
18
41000
2000
"Oradaki iskeleyi görüyor musun?
00:58
I builtinşa edilmiş that pieriskele with my bareçıplak handseller.
19
43000
2000
O iskeleyi ellerimle ben yaptım.
01:00
DroveSürdü the pilingskazıklara againstkarşısında the tidegelgit of the sandkum, planktahta by planktahta.
20
45000
4000
Tahtaları dalgaya karşı kuma teker teker dizdim.
01:04
But do they call me MacGregorMacGregor the pieriskele builderOluşturucu? No.
21
49000
4000
Peki bana iskele ustası MacGregor diyorlar mı? Hayır.
01:08
But you fuckKahretsin one goatkeçi ... "
22
53000
3000
Ama bir tane keçinin ırzına geç..."
01:11
(LaughterKahkaha)
23
56000
11000
(Gülüşmeler)
01:22
StorytellingHikaye anlatma --
24
67000
2000
Hikaye anlatmak
01:24
(LaughterKahkaha)
25
69000
2000
(Gülüşmeler)
01:26
is jokeşaka tellingsöylüyorum.
26
71000
3000
fıkra anlatmaktır.
01:29
It's knowingbilme your punchlineSadede gel,
27
74000
2000
Vurucu noktasını bilmektir,
01:31
your endingbitirme,
28
76000
2000
sonunu bilmek,
01:33
knowingbilme that everything you're sayingsöz, from the first sentencecümle to the last,
29
78000
3000
ilk cümleden sonuncuya kadar tüm anlattıklarının
01:36
is leadingönemli to a singularTekil goalhedef,
30
81000
2000
tek bir amaca hizmet ettiğini
01:38
and ideallyideal olarak confirmingonaylayan some truthhakikat
31
83000
3000
ve ideal durumda insan olarak kim olduğumuz
01:41
that deepensderinleştirir our understandingsanlayış
32
86000
2000
anlayışını derinleştiren bir gerçeği
01:43
of who we are as humaninsan beingsvarlıklar.
33
88000
3000
doğrulamaktır.
01:46
We all love storieshikayeleri.
34
91000
2000
Hepimiz hikayeleri severiz.
01:48
We're borndoğmuş for them.
35
93000
2000
Onlar için yaratılmışız.
01:50
StoriesHikayeler affirmteyit who we are.
36
95000
2000
Hikayeler kim olduğumuzu doğrular.
01:52
We all want affirmationsaffirmations that our liveshayatları have meaninganlam.
37
97000
2000
Hepimiz yaşamlarımızın bir amacı olduğuna inanmak isteriz.
01:54
And nothing does a greaterbüyük affirmationolumlama
38
99000
2000
Ve hiçbir şey bizi hikayelerin yaptığı kadar
01:56
than when we connectbağlamak throughvasitasiyla storieshikayeleri.
39
101000
2000
yaşamamızın bir amacı olduğuna inandıramaz.
01:58
It can crossçapraz the barriersengeller of time,
40
103000
2000
Onlar zamanın sınırlarını aşarlar,
02:00
pastgeçmiş, presentmevcut and futuregelecek,
41
105000
2000
geçmişi, şimdiyi ve geleceği
02:02
and allowizin vermek us to experiencedeneyim
42
107000
2000
ve bizim gerçek ya da hayal ürünü
02:04
the similaritiesbenzerlikler betweenarasında ourselveskendimizi
43
109000
2000
kahramanlarla kendi aramızda
02:06
and throughvasitasiyla othersdiğerleri, realgerçek and imaginedhayal.
44
111000
3000
benzerlikler bulmamıza izin verirler.
02:09
The children'sçocuk televisiontelevizyon hostevsahibi MrBay. RogersRogers
45
114000
3000
Çocuk programı sunucusu Bay Rogers
02:12
always carriedtaşınan in his walletm-cüzdan
46
117000
2000
bir sosyal hizmetler çalışanından
02:14
a quotealıntı from a socialsosyal workerişçi
47
119000
3000
duyduğu şu sözü her zaman cebinde taşırdı:
02:17
that said, "FranklyAçıkçası, there isn't anyonekimse you couldn'tcould learnöğrenmek to love
48
122000
3000
"Açıkçası, dünyada hikayesini duyduktan sonra sevmeyi
02:20
oncebir Zamanlar you've heardduymuş theironların storyÖykü."
49
125000
2000
öğrenemeyeceğiniz insan yoktur.".
02:22
And the way I like to interpretyorumlamak that
50
127000
2000
Benim bunu yorumlama şeklim
02:24
is probablymuhtemelen the greatestEn büyük storyÖykü commandmentemir,
51
129000
5000
büyük olasılıkla en önemli hikaye anlatma kuralı:
02:29
whichhangi is "Make me carebakım" --
52
134000
3000
"Merak etmemi sağla" --
02:32
please, emotionallyduygusal yönden,
53
137000
2000
lütfen, duygusal olarak,
02:34
intellectuallyentelektüel, aestheticallyestetik,
54
139000
2000
mantıksal olarak, estetik olarak
02:36
just make me carebakım.
55
141000
2000
sadece merak etmemi sağla.
02:38
We all know what it's like to not carebakım.
56
143000
2000
Hepimiz önemsememenin ne olduğunu biliriz.
02:40
You've gonegitmiş throughvasitasiyla hundredsyüzlerce of TVTV channelskanallar,
57
145000
3000
Yüzlerce televizyon kanalı arasından
02:43
just switchinganahtarlama channelkanal after channelkanal,
58
148000
2000
bir kanaldan diğerine atlarsınız,
02:45
and then suddenlyaniden you actuallyaslında stop on one.
59
150000
2000
ve sonunda birisinde durursunuz.
02:47
It's alreadyzaten halfwayyarım over,
60
152000
2000
Programın yarısı bitmiştir,
02:49
but something'sşey caughtyakalandı you and you're drawnçekilmiş in and you carebakım.
61
154000
3000
ama bir şey sizi içine çeker ve merak edersiniz.
02:52
That's not by chanceşans,
62
157000
2000
Bu şans eseri değildir,
02:54
that's by designdizayn.
63
159000
2000
öyle tasarlanmıştır.
02:56
So it got me thinkingdüşünme, what if I told you my historytarih was storyÖykü,
64
161000
4000
Böylece ben de size geçmişimin hikaye olduğunu,
03:00
how I was borndoğmuş for it,
65
165000
2000
nasıl onun için yaratıldığımı
03:02
how I learnedbilgili alonguzun bir the way this subjectkonu mattermadde?
66
167000
3000
ve bu süreç içinde bu konunun önemini nasıl anladığımı anlatırsam ne olacağını düşündüm.
03:05
And to make it more interestingilginç,
67
170000
2000
Olayları daha ilginç hale getirmek için
03:07
we'lliyi startbaşlama from the endingbitirme
68
172000
2000
sondan başlayacağız
03:09
and we'lliyi go to the beginningbaşlangıç.
69
174000
2000
ve başa doğru ilerleyeceğiz.
03:11
And so if I were going to give you the endingbitirme of this storyÖykü,
70
176000
3000
Eğer bu hikayenin sonundan başlayacak olsaydım,
03:14
it would go something like this:
71
179000
2000
buna benzer birşey olurdu:
03:16
And that's what ultimatelyen sonunda led me
72
181000
2000
Ve bu en sonunda burada TED'de
03:18
to speakingkonuşuyorum to you here at TEDTED
73
183000
2000
size hikayeden bahsetmeme
03:20
about storyÖykü.
74
185000
3000
yol açan şey.
03:23
And the mostçoğu currentşimdiki storyÖykü lessonders that I've had
75
188000
3000
Ve bir hikayeden en son çıkardığım ders
03:26
was completingTamamlanıyor the filmfilm I've just donetamam
76
191000
2000
bu yıl 2012'de çekimleri biten filmi
03:28
this yearyıl in 2012.
77
193000
2000
tamamlamaktı.
03:30
The filmfilm is "JohnJohn CarterCarter." It's basedmerkezli on a bookkitap calleddenilen "The PrincessPrenses of MarsMars,"
78
195000
3000
Filmin adı "John Carter." "Mars Prensesi" isimli kitaptan uyarlandı,
03:33
whichhangi was writtenyazılı by EdgarEdgar RicePirinç BurroughsBurroughs.
79
198000
2000
yazarı Edgar Rice Burroughs.
03:35
And EdgarEdgar RicePirinç BurroughsBurroughs actuallyaslında put himselfkendisi
80
200000
3000
Edwar Rice Burrough kendini bu filme bir karakter
03:38
as a characterkarakter insideiçeride this moviefilm, and as the narratorhikâyeci.
81
203000
3000
ve anlatıcı olarak dahil etti.
03:41
And he's summonedçağırdı by his richzengin uncleamca dayı, JohnJohn CarterCarter, to his mansionkonak
82
206000
3000
Kendisi zengin amcası John Carter tarafından "Hemen gel." yazan bir
03:44
with a telegramtelgraf sayingsöz, "See me at oncebir Zamanlar."
83
209000
2000
telgrafla malikanesine çağırılır.
03:46
But oncebir Zamanlar he getsalır there,
84
211000
2000
Ancak oraya vardığında,
03:48
he's foundbulunan out that his uncleamca dayı has mysteriouslygizemli bir şekilde passedgeçti away
85
213000
4000
amcasının gizemli bir şekilde öldüğünü
03:52
and been entombedgömülü in a mausoleumTürbesi on the propertyözellik.
86
217000
4000
ve arsadaki bir mozoleye gömüldüğünü öğrenir.
03:56
(VideoVideo) ButlerButler: You won'talışkanlık find a keyholeanahtar deliği.
87
221000
2000
(Video) Uşak: Bir anahtar deliği yok.
03:58
Thing only opensaçılan from the insideiçeride.
88
223000
3000
Sadece içeriden açılır.
04:01
He insistedısrar,
89
226000
2000
Israr etti,
04:03
no embalmingtahnit, no openaçık coffintabut,
90
228000
2000
mumyalamak yok, açık tabut yok,
04:05
no funeralcenaze.
91
230000
2000
cenaze yok.
04:07
You don't acquirekazanmak the kindtür of wealthservet your uncleamca dayı commandedkomuta
92
232000
2000
Geri kalanımıza benzeyerek amcanın hükmettiği gibi bir zenginliği
04:09
by beingolmak like the restdinlenme of us, huh?
93
234000
3000
elde edemezsin,değil mi?
04:12
Come, let's go insideiçeride.
94
237000
3000
Gel, içeri girelim.
04:33
AS: What this scenefaliyet alani, sahne is doing, and it did in the bookkitap,
95
258000
2000
AS: Bu sahne, kitapta da olduğu gibi,
04:35
is it's fundamentallyesasen makingyapma a promisesöz vermek.
96
260000
2000
aslında birşey vaat ediyor.
04:37
It's makingyapma a promisesöz vermek to you
97
262000
2000
Size bu hikayenin
04:39
that this storyÖykü will leadöncülük etmek somewherebir yerde that's worthdeğer your time.
98
264000
2000
zamanınıza değecek bir yere gideceğini vaat ediyor.
04:41
And that's what all good storieshikayeleri should do at the beginningbaşlangıç, is they should give you a promisesöz vermek.
99
266000
3000
Tüm iyi hikayelerin başlangıçta bunu yapması gerekir, vaatte bulunmaları gerekir.
04:44
You could do it an infinitesonsuz amounttutar of waysyolları.
100
269000
2000
Bunu sayısız şekilde yapabilirsiniz.
04:46
SometimesBazen it's as simplebasit as "OnceBir kez uponüzerine a time ... "
101
271000
4000
Bazen "Evvel zaman içinde..." kadar basit.
04:50
These CarterCarter bookskitaplar always had EdgarEdgar RicePirinç BurroughsBurroughs as a narratorhikâyeci in it.
102
275000
3000
Carter'ın bu kitaplarında her zaman Edgar Rice Burroughs anlatıcı olarak yer alır.
04:53
And I always thought it was suchböyle a fantasticfantastik devicecihaz.
103
278000
2000
Ben her zaman bunun harika bir araç olduğuna inandım.
04:55
It's like a guy invitingçekici you around the campfirekamp ateşi,
104
280000
3000
Sanki birisinin sizi bir kamp ateşinin etrafına çağırması,
04:58
or somebodybirisi in a barbar sayingsöz, "Here, let me tell you a storyÖykü.
105
283000
3000
ya da barda birisinin "Gel, sana bir hikaye anlatayım.
05:01
It didn't happenolmak to me, it happenedolmuş to somebodybirisi elsebaşka,
106
286000
2000
Benim değil başka birisinin başına geldi,
05:03
but it's going to be worthdeğer your time."
107
288000
2000
ama vaktine değer." demesi gibi.
05:05
A well told promisesöz vermek
108
290000
2000
İyi bir vaat
05:07
is like a pebbleçakıl taşı beingolmak pulledçekti back in a slingshotsapan
109
292000
4000
tıpkı bir sapana tutturulmuş bir çakıl taşı gibi
05:11
and propelspropels you forwardileri throughvasitasiyla the storyÖykü
110
296000
2000
sizi hikayenin başından sonuna kadar
05:13
to the endson.
111
298000
2000
sürükler.
05:15
In 2008,
112
300000
2000
2008'de
05:17
I pusheditilmiş all the theoriesteoriler that I had on storyÖykü at the time
113
302000
3000
o zamanlar hikaye hakkındaki bütün teorilerimi
05:20
to the limitssınırları of my understandinganlayış on this projectproje.
114
305000
3000
bu projede algımın sınırlarına kadar zorladım.
05:23
(VideoVideo) (MechanicalMekanik SoundsSesler)
115
308000
5000
(Video) (Mekanik Sesler)
05:53
♫ And that is all ♫
116
338000
5000
♫Ve işte aşkın♫
05:58
♫ that love'saşkın about ♫
117
343000
6000
♫anlamı bu♫
06:04
♫ And we'lliyi recallhatırlama
118
349000
5000
♫Ve zaman tükendiğinde♫
06:09
♫ when time runskoşar out ♫
119
354000
8000
♫hatırlayacağız♫
06:17
♫ That it only ♫
120
362000
7000
♫Sadece♫
06:24
(LaughterKahkaha)
121
369000
2000
(Gülüşmeler)
06:26
AS: StorytellingHikaye anlatma withoutolmadan dialoguediyalog.
122
371000
2000
AS: Diyalog olmadan hikaye anlatmak.
06:28
It's the puresten saf formform of cinematicsinema storytellinghikaye anlatımı.
123
373000
2000
Bu sinematik hikaye anlatımının en saf hali.
06:30
It's the mostçoğu inclusivedahil approachyaklaşım you can take.
124
375000
3000
Bu seçebileceğiniz en kapsamlı yol.
06:33
It confirmedonaylı something I really had a hunchönsezi on,
125
378000
2000
Bu gerçekten içime doğan birşeyi doğruladı:
06:35
is that the audienceseyirci
126
380000
2000
seyirci aslında
06:37
actuallyaslında wants to work for theironların mealyemek.
127
382000
2000
yemeği için çalışmayı ister.
06:39
They just don't want to know that they're doing that.
128
384000
3000
Sadece bunu yaptığını bilmek istemez.
06:42
That's your job as a storytellermasalcı,
129
387000
2000
Bu bir hikaye anlatıcı olarak sizin göreviniz,
06:44
is to hidesaklamak the factgerçek
130
389000
2000
seyircinin yemeği
06:46
that you're makingyapma them work for theironların mealyemek.
131
391000
2000
için çalıştığı gerçeğini saklamak.
06:48
We're borndoğmuş problemsorun solversçözücüler.
132
393000
2000
Biz doğuştan problem çözücüyüz.
06:50
We're compelledmecbur to deduceanlamak
133
395000
2000
Çıkarım yapmak ve sonuca varmak
06:52
and to deductdüşeriz,
134
397000
2000
zorunda bırakılırız,
06:54
because that's what we do in realgerçek life.
135
399000
2000
çünkü gerçek hayatta yaptığımız şey bu.
06:56
It's this well-organizediyi organize edilmiş absenceyokluk of informationbilgi
136
401000
3000
Bu iyi organize olmuş bilgi yoksunluğu
06:59
that drawsberabere us in.
137
404000
2000
bizi içine çeker.
07:01
There's a reasonneden that we're all attractedçekti to an infantbebek or a puppyköpek yavrusu.
138
406000
3000
Bebeklere ve yavru köpeklere olan ilgimizin arkasında bir neden var.
07:04
It's not just that they're damnLanet olsun cuteşirin;
139
409000
2000
Sadece çok tatlı olduklarından değil;
07:06
it's because they can't completelytamamen expressekspres
140
411000
3000
aynı zamanda ne düşündüklerini ve niyetlerinin
07:09
what they're thinkingdüşünme and what theironların intentionsniyetleri are.
141
414000
2000
ne olduğunu tamamen ifade edemedikleri için.
07:11
And it's like a magnetmıknatıs.
142
416000
2000
Bu bir mıknatıs gibi bizi çeker.
07:13
We can't stop ourselveskendimizi
143
418000
2000
Kendimizi bir cümle yi tamamlamaktan
07:15
from wantingeksik to completetamamlayınız the sentencecümle and filldoldurmak it in.
144
420000
2000
ve onun içini doldurmaktan alıkoyamayız.
07:17
I first startedbaşladı
145
422000
2000
Bu hikaye
07:19
really understandinganlayış this storytellinghikaye anlatımı devicecihaz
146
424000
2000
anlatım aracını ilk defa gerçekten
07:21
when I was writingyazı with BobBob PetersonPeterson on "FindingBulma NemoNemo."
147
426000
2000
"Nemo'yu Bulmak" filmini Bob Peterson'la yazarken anladım.
07:23
And we would call this the unifyingbirleştirici theoryteori of two plusartı two.
148
428000
3000
Buna iki artı ikinin birleştirici teorisi diyoruz.
07:26
Make the audienceseyirci put things togetherbirlikte.
149
431000
2000
Parçaları seyircinin birleştirmesini sağla.
07:28
Don't give them fourdört,
150
433000
2000
Onlara dördü verme,
07:30
give them two plusartı two.
151
435000
2000
iki artı ikiyi ver.
07:32
The elementselementler you providesağlamak and the ordersipariş you placeyer them in
152
437000
3000
Onlara verdiğiniz elementler ve bunları veriş sıranız
07:35
is crucialçok önemli to whetherolup olmadığını you succeedbaşarılı olmak or failbaşarısız at engagingçekici the audienceseyirci.
153
440000
3000
seyircinin ilgisini çekmek için en önemlu unsur.
07:38
EditorsEditörler and screenwriterssenaristler have knownbilinen this all alonguzun bir.
154
443000
3000
Editörlerler ve senaristler başından beri bilirler.
07:41
It's the invisiblegörünmez applicationuygulama
155
446000
2000
Bizim hikayeye dikkat etmemizi sağlayan
07:43
that holdstutar our attentionDikkat to storyÖykü.
156
448000
2000
bunun görünmez olarak işlenmesi.
07:45
I don't mean to make it soundses
157
450000
2000
Bunu kuralları tam olarak belli bir bilim gibi
07:47
like this is an actualgerçek exactkesin scienceBilim, it's not.
158
452000
3000
göstermek istemiyorum, çünkü öyle değil.
07:50
That's what's so specialözel about storieshikayeleri,
159
455000
2000
Hikayeleri bu kadar özel yapan da bu,
07:52
they're not a widgetwidget, they aren'tdeğil exactkesin.
160
457000
3000
birer alet değiller, kesin değiller.
07:55
StoriesHikayeler are inevitablekaçınılmaz, if they're good,
161
460000
2000
Hikayeler kaçınılmazlar, eğer iyilerse,
07:57
but they're not predictabletahmin edilebilir.
162
462000
2000
ancak tahmin edilebilir değiller.
07:59
I tookaldı a seminarSeminer in this yearyıl
163
464000
3000
Bu yıl Judith Weston adındaki bir
08:02
with an actingoyunculuk teacheröğretmen namedadlı JudithJudith WestonWeston.
164
467000
3000
oyunculuk öğretmeniyle bir kurs aldım.
08:05
And I learnedbilgili a keyanahtar insightIçgörü to characterkarakter.
165
470000
2000
Ve karakterin içyüzüne dair bir şey öğrendim.
08:07
She believedinanılır that all well-drawniyi çizilmiş characterskarakterler
166
472000
3000
Ona göre bütün iyi yaratılmış karakterlerin
08:10
have a spineomurga.
167
475000
2000
bir omurgası var.
08:12
And the ideaFikir is that the characterkarakter has an inner motormotor,
168
477000
2000
Ana fikir şu ki, karakterin bir iç motoru var,
08:14
a dominantbaskın, unconsciousbilinçsiz goalhedef that they're strivingçabası for,
169
479000
3000
peşine düştükleri baskın, şuursuz bir amaçları,
08:17
an itchkaşıntı that they can't scratchçizik.
170
482000
2000
durduramadıkları bir kaşıntıları var.
08:19
She gaveverdi a wonderfulolağanüstü exampleörnek of MichaelMichael CorleoneCorleone,
171
484000
2000
Michael Carleone'yle ilgili harika bir örnek verdi,
08:21
AlAl Pacino'sPacino's characterkarakter in "The GodfatherVaftiz babası,"
172
486000
2000
"Baba"daki Al Pacino'nun karakterinin omurgası
08:23
and that probablymuhtemelen his spineomurga
173
488000
2000
büyük ihtimalle
08:25
was to please his fatherbaba.
174
490000
2000
babasını memnun etmekti.
08:27
And it's something that always drovesürdü all his choicesseçimler.
175
492000
2000
Ve bu her zaman bütün seçimlerini yönlendiren birşeydi.
08:29
Even after his fatherbaba diedvefat etti,
176
494000
2000
Babası öldükten sonra bile,
08:31
he was still tryingçalışıyor to scratchçizik that itchkaşıntı.
177
496000
4000
hâlâ bu kaşıntıya son vermeye çalışıyordu.
08:35
I tookaldı to this like a duckördek to waterSu.
178
500000
3000
Bunu hemen benimsedim.
08:38
Wall-E'sWall-E was to find the beautygüzellik.
179
503000
3000
Wall-E'ninki güzelliği bulmaktı.
08:41
Marlin'sMarlin'ın, the fatherbaba in "FindingBulma NemoNemo,"
180
506000
3000
"Nemo'yu Bulmak"taki baba Marlin'inki
08:44
was to preventönlemek harmzarar.
181
509000
3000
zararı engellemekti.
08:47
And Woody'sWoody'nin was to do what was besten iyi for his childçocuk.
182
512000
3000
Ve Woody'ninki çocuğu için en iyisini yapmaktı.
08:50
And these spinesdikenleri don't always drivesürücü you to make the besten iyi choicesseçimler.
183
515000
3000
Bu omurgalar sizin her zaman en doğru seçimi yapmanızı sağlamaz.
08:53
SometimesBazen you can make some horriblekorkunç choicesseçimler with them.
184
518000
3000
Bazen bunlarla berbat seçimler yapabilirsiniz.
08:56
I'm really blessedmübarek to be a parentebeveyn,
185
521000
2000
Ben baba olduğum için ve çocuklarımın
08:58
and watchingseyretme my childrençocuklar growbüyümek, I really firmlysıkıca believe
186
523000
3000
büyümesini izlediğim için çok şanslıyım, gerçekten inanıyorum ki,
09:01
that you're borndoğmuş with a temperamentmizaç and you're wiredtelli a certainbelli way,
187
526000
3000
belli bir mizaçla doğuyorsunuz ve belli bir yolda ilerliyorsunuz
09:04
and you don't have any say about it,
188
529000
3000
ve bu konuda söz hakkınız yok,
09:07
and there's no changingdeğiştirme it.
189
532000
2000
bunu değiştirmenin yolu yok.
09:09
All you can do is learnöğrenmek to recognizetanımak it
190
534000
3000
Yapabileceğiniz tek şey onu kabul etmeyi öğrenmek
09:12
and ownkendi it.
191
537000
3000
ve sahiplenmek.
09:15
And some of us are borndoğmuş with temperamentsmizaç that are positivepozitif,
192
540000
2000
Bazılarımız pozitif özelliklerle doğmuşuz,
09:17
some are negativenegatif.
193
542000
2000
bazılarımız negatif.
09:19
But a majormajör thresholdeşik is passedgeçti
194
544000
3000
Ama sizi yönlendiren şeyin ne
09:22
when you matureOlgun enoughyeterli
195
547000
2000
olduğunun farkına varacak ve
09:24
to acknowledgekabul what drivessürücüler you
196
549000
2000
direksiyonun başına geçecek kadar
09:26
and to take the wheeltekerlek and steerSteer it.
197
551000
2000
olgunlaştığınızda, önemli bir eşikten geçilir.
09:28
As parentsebeveyn, you're always learningöğrenme who your childrençocuklar are.
198
553000
3000
Ebeveynler olarak sürekli çocuklarımızın kim olduğunu öğreniyoruz.
09:31
They're learningöğrenme who they are.
199
556000
2000
Onlar, kim olduklarını öğreniyorlar.
09:33
And you're still learningöğrenme who you are.
200
558000
2000
Siz de hala kim olduğunuzu öğreniyorsunuz.
09:35
So we're all learningöğrenme all the time.
201
560000
3000
Yani sürekli öğreniyoruz.
09:38
And that's why changedeğişiklik is fundamentaltemel in storyÖykü.
202
563000
3000
Bu yüzden hikayede değişim esastır.
09:41
If things go staticstatik, storieshikayeleri dieölmek,
203
566000
2000
Eğer olaylar hareketsiz kalırsa, hikayeler ölür,
09:43
because life is never staticstatik.
204
568000
3000
çünkü hayat hiçbir zaman hareketsiz değildir.
09:46
In 1998,
205
571000
2000
1998'de
09:48
I had finishedbitmiş writingyazı "ToyOyuncak StoryHikaye" and "A Bug'sBug'ın Life"
206
573000
2000
"Oyuncak Hikayesi"ni ve "Bir Böceğin Yaşamını" bitirdiğimde
09:50
and I was completelytamamen hookedbağlanmış on screenwritingSenaryo.
207
575000
2000
senaryo yazımına kendimi kaptırmıştım.
09:52
So I wanted to becomeolmak much better at it and learnöğrenmek anything I could.
208
577000
3000
Çok daha iyi olmak ve öğrenebileceğim her şeyi öğrenmek istiyordum.
09:55
So I researchedaraştırılmış everything I possiblybelki could.
209
580000
3000
Bu yüzden araştırabileceğim her şeyi araştırdım.
09:58
And I finallyen sonunda camegeldi acrosskarşısında this fantasticfantastik quotealıntı
210
583000
2000
Sonunda İngiliz oyun yazarı William Archer'in
10:00
by a Britishİngiliz playwrightoyun yazarı, WilliamWilliam ArcherOkçu:
211
585000
3000
şu muhteşem sözüyle karşılaştım:
10:03
"DramaDrama is anticipationbeklenti
212
588000
2000
"Drama belirsizlikle
10:05
mingledkarışmış with uncertaintybelirsizlik."
213
590000
2000
çeşnilendirilmiş beklentidir."
10:07
It's an incrediblyinanılmaz insightfulanlayışlı definitiontanım.
214
592000
3000
Bu işin tam da özüne inen bir bakış açısı.
10:10
When you're tellingsöylüyorum a storyÖykü,
215
595000
2000
Bir hikaye anlatırken
10:12
have you constructedinşa anticipationbeklenti?
216
597000
2000
beklenti de yaratıyor musunuz?
10:14
In the short-termkısa dönem, have you madeyapılmış me want to know
217
599000
2000
Kısa vadede, beni sonra olacaklar hakkında
10:16
what will happenolmak nextSonraki?
218
601000
2000
meraklandırabiliyor musun?
10:18
But more importantlyönemlisi,
219
603000
2000
Ama daha önemlisi,
10:20
have you madeyapılmış me want to know
220
605000
2000
beni uzun vadede nasıl sonuçlanacağı
10:22
how it will all concludesonuçlandırmak in the long-termuzun vadeli?
221
607000
2000
hakkında meraklandırabiliyor musun?
10:24
Have you constructedinşa honestdürüst conflictsçatışmalar
222
609000
2000
Sonucun ne olacağı
10:26
with truthhakikat that createsyaratır doubtşüphe
223
611000
2000
hakkında şüphe uyandıran
10:28
in what the outcomesonuç mightbelki be?
224
613000
2000
dürüst çatışmalar yaratabildiniz mi?
10:30
An exampleörnek would be in "FindingBulma NemoNemo,"
225
615000
2000
Bunun bir örneği "Nemo'yu Bulmak"ta var,
10:32
in the shortkısa tensiongerginlik, you were always worriedendişeli,
226
617000
2000
kısa süreçte, Dory'nin
10:34
would Dory'sDory'nin short-termkısa dönem memorybellek
227
619000
2000
Marlin'in ona tüm anlattıklarını unutmasına neden olan
10:36
make her forgetunutmak whateverher neyse she was beingolmak told by MarlinMarlin.
228
621000
2000
kısa zamanlı hafızası hakkında endişeleniyordunuz.
10:38
But underaltında that was this globalglobal tensiongerginlik
229
623000
2000
Ama bunun altında,
10:40
of will we ever find NemoNemo
230
625000
2000
bu kocaman okyanusta Nemo'yu
10:42
in this hugeKocaman, vastgeniş oceanokyanus?
231
627000
2000
bulabilecek miyiz gerginliği vardı.
10:44
In our earliesten erken daysgünler at PixarPixar,
232
629000
2000
Pixar'daki ilk günlerimizde,
10:46
before we trulygerçekten understoodanladım the invisiblegörünmez workingskazı of storyÖykü,
233
631000
3000
bir hikayenin içinde olan bitenleri anlamadan,
10:49
we were simplybasitçe a groupgrup of guys just going on our gutbağırsak, going on our instinctsiçgüdüleri.
234
634000
3000
kalbimiz, içgüdülerimiz nereye götürürse oraya giden bir avuç adamlardık.
10:52
And it's interestingilginç to see
235
637000
2000
Bunun bizi nasıl gerçekten
10:54
how that led us placesyerler
236
639000
2000
oldukça iyi olan yerlere
10:56
that were actuallyaslında prettygüzel good.
237
641000
2000
götürdüğünü görmek ilginç.
10:58
You've got to rememberhatırlamak that in this time of yearyıl,
238
643000
3000
Yılın bu zamanında, 1993'te, başarılı bir animasyon
11:01
1993,
239
646000
2000
olarak görülen filmlerin
11:03
what was considereddüşünülen a successfulbaşarılı animatedcanlandırılmış pictureresim
240
648000
3000
"Küçük Denizkizi", "Güzel ve Çirkin",
11:06
was "The Little MermaidDeniz kızı," "BeautyGüzellik and the BeastCanavar,"
241
651000
3000
"Alaaddin", "Aslan Kral"
11:09
"AladdinAladdin," "LionAslan KingKral."
242
654000
2000
olduğunu hatırlamalısınız.
11:11
So when we pitchedmeydan "ToyOyuncak StoryHikaye" to TomTom HanksHanks for the first time,
243
656000
3000
Tom Hanks'e "Oyuncak Hikayesi"nin fikrinden ilk bahsettiğimizde,
11:14
he walkedyürüdü in and he said,
244
659000
2000
"Benim şarkı söylememi istemiyorsunuz,
11:16
"You don't want me to singşarkı söyle, do you?"
245
661000
2000
değil mi?" dedi.
11:18
And I thought that epitomizedsatirik perfectlykusursuzca
246
663000
2000
Bence bu o zamanlarda insanların animasyonun
11:20
what everybodyherkes thought animationanimasyon had to be at the time.
247
665000
3000
nasıl olması gerektiği hakkındaki fikirlerine harika bir örnek.
11:23
But we really wanted to provekanıtlamak
248
668000
2000
Bizim kanıtlamak istediğimiz şey
11:25
that you could tell storieshikayeleri completelytamamen differentfarklı in animationanimasyon.
249
670000
3000
animasyonla tamamen farklı hikayeler anlatabileceğimizdi.
11:28
We didn't have any influenceetki then,
250
673000
2000
O zamanlar etkilendiğimiz bir şey yoktu,
11:30
so we had a little secretgizli listliste of ruleskurallar
251
675000
2000
o yüzden gizli tuttuğumuz
11:32
that we kepttuttu to ourselveskendimizi.
252
677000
2000
bir kural listemiz vardı.
11:34
And they were: No songsşarkılar,
253
679000
3000
Bunlar: Şarkı yok,
11:37
no "I want" momentan,
254
682000
2000
"İstiyorum" anı yok,
11:39
no happymutlu villageköy,
255
684000
2000
mutlu köy yok,
11:41
no love storyÖykü.
256
686000
2000
aşk hikayesi yok.
11:43
And the ironyalay is that, in the first yearyıl,
257
688000
2000
İşin ilginci, ilk senemizde,
11:45
our storyÖykü was not workingçalışma at all
258
690000
2000
hikayemiz hiçbir yere gitmiyordu
11:47
and DisneyDisney was panickingPanik.
259
692000
2000
ve Disney panik yapmaya başlamıştı.
11:49
So they privatelyözel got advicetavsiye
260
694000
3000
Ve gizlice şimdi adını vermeyeceğim ünlü bir
11:52
from a famousünlü lyricistsöz yazarı, who I won'talışkanlık nameisim,
261
697000
2000
söz yazarından tavsiye istediler
11:54
and he faxedfaksla them some suggestionsöneriler.
262
699000
2000
ve o da onlara bazı öneriler faksladı.
11:56
And we got a holdambar of that faxFaks.
263
701000
2000
Bu faks elimize geçti.
11:58
And the faxFaks said,
264
703000
2000
Faks şöyle diyordu,
12:00
there should be songsşarkılar,
265
705000
2000
şarkılar olmalı,
12:02
there should be an "I want" songşarkı,
266
707000
2000
bir tane "İstiyorum" şarkısı olmalı,
12:04
there should be a happymutlu villageköy songşarkı,
267
709000
2000
bir tane mutlu köy şarkısı olmalı,
12:06
there should be a love storyÖykü
268
711000
2000
bir aşk hikayesi olmalı
12:08
and there should be a villainkötü adam.
269
713000
2000
ve bir adet kötü karakter olmalı.
12:10
And thank goodnessiyilik
270
715000
2000
Ve şükürler olsun ki
12:12
we were just too younggenç, rebelliousasi and contrariantam tersi at the time.
271
717000
3000
o zamanlar çok genç, asi ve muhaliftik.
12:15
That just gaveverdi us more determinationbelirleme
272
720000
3000
Bu bize daha iyi bir hikaye yaratmak için
12:18
to provekanıtlamak that you could buildinşa etmek a better storyÖykü.
273
723000
2000
şevk verdi.
12:20
And a yearyıl after that, we did conquerfethetmek it.
274
725000
2000
Ondan sonraki yıl, harika bir iş çıkardık.
12:22
And it just wentgitti to provekanıtlamak
275
727000
2000
Bu da hikaye anlatmanın
12:24
that storytellinghikaye anlatımı has guidelineskılavuzlar,
276
729000
2000
katı, sabit kuralları değil,
12:26
not hardzor, fasthızlı ruleskurallar.
277
731000
2000
ana esasları olduğunu kanıtladı.
12:28
AnotherBaşka bir fundamentaltemel thing we learnedbilgili
278
733000
2000
Öğrendiğimiz başka önemli şey de
12:30
was about likingsevme your mainana characterkarakter.
279
735000
2000
ana karakterinizi sevmekti.
12:32
And we had naivelysaf saf thought,
280
737000
2000
Safça düşünüyorduk ki
12:34
well WoodyOdunsu in "ToyOyuncak StoryHikaye" has to becomeolmak selflessözverili at the endson,
281
739000
2000
"Oyuncak Hikayesi"ndeki Woody sonunda bencilliğini yenmeliydi,
12:36
so you've got to startbaşlama from someplacebir yere.
282
741000
2000
buna bir yerden başlamalıydınız.
12:38
So let's make him selfishbencil. And this is what you get.
283
743000
3000
Onu bencil yapalım. Elimize bu geçti.
12:41
(VoiceSes Over) WoodyOdunsu: What do you think you're doing?
284
746000
2000
Woody: Ne yaptığını sanıyorsun?
12:43
Off the bedyatak.
285
748000
2000
Yataktan kalk.
12:45
Hey, off the bedyatak!
286
750000
2000
Hey, yataktan kalk!
12:47
MrBay. PotatoPatates HeadKafa: You going to make us, WoodyOdunsu?
287
752000
2000
Bay Patates Kafa: Bize bunu yaptırabileceğini mi sanıyorsun Woody?
12:49
WoodyOdunsu: No, he is.
288
754000
2000
Woody: Ben değil, o.
12:51
SlinkyTahrik edici? SlinkSlink ... SlinkyTahrik edici!
289
756000
4000
Sinsi? Sins... Sinsi!
12:55
Get up here and do your job.
290
760000
2000
Buraya gel ve işini yap.
12:57
Are you deafSAĞIR?
291
762000
2000
Sağır mısın?
12:59
I said, take carebakım of them.
292
764000
2000
Onlara günlerini göstermeni söyledim.
13:01
SlinkyTahrik edici: I'm sorry, WoodyOdunsu,
293
766000
2000
Sinsi : Üzgünüm Woody.
13:03
but I have to agreeanlaşmak with them.
294
768000
2000
Ama onlara hak vermek zorundayım.
13:05
I don't think what you did was right.
295
770000
2000
Bence yaptığın doğru değildi.
13:07
WoodyOdunsu: What? Am I hearingişitme correctlydoğru şekilde?
296
772000
3000
Woody: Efendim? Doğru mu duyuyorum?
13:10
You don't think I was right?
297
775000
2000
Sence yaptığım doğru değil miydi?
13:12
Who said your job was to think, SpringBahar WienerWiener?
298
777000
4000
Senin işinin düşünmek olduğunu kim söyledi, Yaylı Köpekçik?
13:17
AS: So how do you make a selfishbencil characterkarakter likablesevimli?
299
782000
2000
AS: Bencil bir karakteri nasıl sevdirirsiniz?
13:19
We realizedgerçekleştirilen, you can make him kindtür,
300
784000
2000
Onu kibar, cömert, komik,
13:21
generouscömert, funnykomik, consideratedüşünceli,
301
786000
2000
düşünceli yapabileceğimizi düşündük,
13:23
as long as one conditionşart is metmet for him,
302
788000
2000
sadece tek bir koşul sağlanmalıydı:
13:25
is that he stayskalır the topüst toyoyuncak.
303
790000
2000
birinci oyuncak olarak kalmalıydı.
13:27
And that's what it really is,
304
792000
2000
Gerçekte de böyle,
13:29
is that we all livecanlı life conditionallykoşullu olarak.
305
794000
2000
hepimiz hayatı koşullu yaşıyoruz.
13:31
We're all willingistekli to playoyun by the ruleskurallar and followtakip et things alonguzun bir,
306
796000
2000
Koşullar sağlandığı sürece, kurallara göre oynamaya
13:33
as long as certainbelli conditionskoşullar are metmet.
307
798000
3000
ve kendimizi kaptırmaya istekliyiz.
13:36
After that, all betsBahisler are off.
308
801000
2000
Bundan sonra, kurallar geçerli değil.
13:38
And before I'd even decidedkarar to make storytellinghikaye anlatımı my careerkariyer,
309
803000
3000
Hikaye anlatıcılığını bir kariyer olarak seçmeden önce,
13:41
I can now see keyanahtar things that happenedolmuş in my youthgençlik
310
806000
2000
gençliğimde hikayeyle ilgili belli şeyleri
13:43
that really sortçeşit of openedaçıldı my eyesgözleri
311
808000
2000
görmemi sağlayan kilit noktaları
13:45
to certainbelli things about storyÖykü.
312
810000
2000
şimdi görebiliyorum.
13:47
In 1986, I trulygerçekten understoodanladım the notionkavram
313
812000
3000
1986'da, hikayenin bir
13:50
of storyÖykü havingsahip olan a themetema.
314
815000
3000
teması olması gerektiğini anladım.
13:53
And that was the yearyıl that they restoredgeri and re-releasedyeniden yayımladı
315
818000
3000
Bu "Arabistanlı Lawrance" filminin yeniden düzenlenip
13:56
"LawrenceLawrence of ArabiaArabistan."
316
821000
2000
tekrar yayınlandığı yıldı.
13:58
And I saw that thing sevenYedi timeszamanlar in one monthay.
317
823000
3000
Onu bir ayda yedi kere gördüm.
14:01
I couldn'tcould get enoughyeterli of it.
318
826000
2000
Doyamıyordum.
14:03
I could just tell there was a grandbüyük designdizayn underaltında it --
319
828000
3000
Bunun arkasında büyük bir plan olduğunu anlayabilmiştim --
14:06
in everyher shotatış, everyher scenefaliyet alani, sahne, everyher linehat.
320
831000
2000
her karede, her sahnede, her sözde.
14:08
YetHenüz, on the surfaceyüzey it just seemedgibiydi
321
833000
2000
Yüzeyde,
14:10
to be depictingtasvir his historicaltarihi lineagesoy
322
835000
3000
tarihteki rolünün anlatıldığı
14:13
of what wentgitti on.
323
838000
2000
bir seymiş gibi gözüküyordu.
14:15
YetHenüz, there was something more beingolmak said. What exactlykesinlikle was it?
324
840000
2000
Ancak, anlattığı başka bir şeyler de vardı. Bu gerçekten neydi?
14:17
And it wasn'tdeğildi untila kadar, on one of my latersonra viewingsviewings,
325
842000
2000
Sonraki izleyişlerimden birinde
14:19
that the veilpeçe was liftedkaldırdı
326
844000
2000
bu perde aralandı,
14:21
and it was in a scenefaliyet alani, sahne where he's walkedyürüdü acrosskarşısında the SinaiSina DesertÇöl
327
846000
3000
bunu Sina Çölü'nde yürüyüp
14:24
and he's reachedulaştı the SuezSüveyş CanalKanal,
328
849000
2000
Süveyş Kanalı'na ulaştığı sahnede,
14:26
and I suddenlyaniden got it.
329
851000
2000
bir anda anlamıştım.
14:33
(VideoVideo) BoyÇocuk: Hey! Hey! Hey! Hey!
330
858000
6000
(Video) Çocuk: Hey! Hey! Hey! Hey!
14:46
CyclistBisikletçi: Who are you?
331
871000
3000
Motorsikletli: Kimsiniz?
14:50
Who are you?
332
875000
3000
Kimsiniz?
14:53
AS: That was the themetema: Who are you?
333
878000
3000
AS: Tema buydu: Kimsiniz?
14:56
Here were all these seeminglygörünüşte disparatefarklı
334
881000
2000
Burada birbirinden bağımsız gözüken
14:58
eventsolaylar and dialoguesdiyaloglar
335
883000
2000
olaylar ve diyaloglar
15:00
that just were chronologicallykronolojik olarak tellingsöylüyorum the historytarih of him,
336
885000
3000
sadece kronolojik olarak hikayenin tarihini anlatıyor,
15:03
but underneathaltında it was a constantsabit,
337
888000
2000
ama bunun altında sabit bir yol haritası,
15:05
a guidelinekılavuz, a roadyol mapharita.
338
890000
2000
bir kılavuz var.
15:07
Everything LawrenceLawrence did in that moviefilm
339
892000
2000
Lawrance'ın bu filmde yaptığı her şey
15:09
was an attemptgirişim for him to figureşekil out where his placeyer was in the worldDünya.
340
894000
3000
onun dünyadaki yerini anlama çabasıydı.
15:12
A stronggüçlü themetema is always runningkoşu throughvasitasiyla
341
897000
3000
İyi anlatılmış her hikayede her zaman
15:15
a well-toldiyi söyledi storyÖykü.
342
900000
3000
güçlü bir tema vardır.
15:18
When I was fivebeş,
343
903000
2000
Ben beş yaşındayken,
15:20
I was introducedtanıtılan to possiblybelki the mostçoğu majormajör ingredientMadde
344
905000
3000
az hatırlanan,
15:23
that I feel a storyÖykü should have,
345
908000
3000
ancak bence bir hikayenin sahip olması gereken
15:26
but is rarelynadiren invokedçağrılan.
346
911000
2000
en önemli unsurla tanıştım.
15:28
And this is what my motheranne tookaldı me to when I was fivebeş.
347
913000
3000
Bu annem beni beş yaşındayken bunu göremeye götürdüğünde oldu.
15:34
(VideoVideo) ThumperThumper: Come on. It's all right.
348
919000
3000
(Video) Thumper: Hadi, bir şey yok.
15:37
Look.
349
922000
2000
Bak.
15:39
The water'ssu çok stiffkatı.
350
924000
3000
Su katı.
15:45
BambiBambi: YippeeYaşasın!
351
930000
2000
Bambi: Yuppii!
15:57
ThumperThumper: Some funeğlence,
352
942000
2000
Thumper: Eğlenceli,
15:59
huh, BambiBambi?
353
944000
3000
değil mi Bambi?
16:02
Come on. Get up.
354
947000
2000
Haydi. Kalk.
16:04
Like this.
355
949000
2000
Böyle.
16:24
HaHa haha. No, no, no.
356
969000
3000
Ha ha. Hayır, hayır, hayır.
16:27
AS: I walkedyürüdü out of there
357
972000
2000
AS: Oradan çıktığımda
16:29
wide-eyedgeniş gözlü with wondermerak etmek.
358
974000
2000
gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.
16:31
And that's what I think the magicsihirli ingredientMadde is,
359
976000
2000
Bence sihirli unsur da bu,
16:33
the secretgizli sauceSos,
360
978000
2000
gizli sos
16:35
is can you invokeçağırmak wondermerak etmek.
361
980000
2000
meraklandırabiliyor musunuz?
16:37
WonderMerak ediyorum is honestdürüst, it's completelytamamen innocentmasum.
362
982000
2000
Merak dürüsttür, tamamen saftır.
16:39
It can't be artificiallyyapay evokeduyarılmış.
363
984000
2000
Yapay olarak uyaramazsınız.
16:41
For me, there's no greaterbüyük abilitykabiliyet
364
986000
2000
Bence, bir insanın size bunu hissettirmesinden
16:43
than the gifthediye of anotherbir diğeri humaninsan beingolmak givingvererek you that feelingduygu --
365
988000
3000
daha önemli bir yetenek yok --
16:46
to holdambar them still just for a briefkısa momentan in theironların day
366
991000
3000
onları günlerinin kısa bir parçasında haraketsiz bırakmak
16:49
and have them surrenderteslim olmak to wondermerak etmek.
367
994000
2000
ve meraka yenik düşürmek.
16:51
When it's tappeddağılmış, the affirmationolumlama of beingolmak alivecanlı,
368
996000
3000
Bu uyarıldığında, canlı olmanın onayı,
16:54
it reachesulaşır you almostneredeyse to a cellularhücresel levelseviye.
369
999000
3000
size neredeyse hücresel boyutta ulaşır.
16:57
And when an artistsanatçı does that to anotherbir diğeri artistsanatçı,
370
1002000
2000
Hele bir sanatçı bunu başka bir sanatçıya yaptığında
16:59
it's like you're compelledmecbur to passpas it on.
371
1004000
2000
sanki bunu başkasına aktarmak zorunda hissedersiniz.
17:01
It's like a dormantUyuyan commandkomuta
372
1006000
2000
Tıpkı sessiz bir emrin aniden
17:03
that suddenlyaniden is activatedaktif in you, like a call to Devil'sŞeytan'ın TowerKule.
373
1008000
3000
içinizde duyulması gibi, Devil's Tower'a bir çağrı gibi.
17:06
Do untoşöyle othersdiğerleri what's been donetamam to you.
374
1011000
3000
Sana ne yapıldıysa aynısını başkalarına da yap.
17:09
The besten iyi storieshikayeleri infusedemlemek wondermerak etmek.
375
1014000
3000
En iyi hikayeler, meraklandıranlardır.
17:12
When I was fourdört yearsyıl oldeski,
376
1017000
2000
Ben dört yaşındayken,
17:14
I have a vividcanlı memorybellek
377
1019000
2000
net olarak hatırlıyorum,
17:16
of findingbulgu two pinpointyerini belirlemek scarsyara izleri on my ankleayak bileği
378
1021000
3000
ayak bileğimde iki tane iğne büyüklüğünde
17:19
and askingsormak my dadbaba what they were.
379
1024000
2000
yara izi vardı ve babama bunların ne olduğunu sordum.
17:21
And he said I had a matchingeşleştirme pairçift like that on my headkafa,
380
1026000
2000
Aynılarından kafamda da olduğunu söyledi,
17:23
but I couldn'tcould see them because of my hairsaç.
381
1028000
2000
ancak saçlarımdan dolayı onları göremiyordum.
17:25
And he explainedaçıkladı that when I was borndoğmuş,
382
1030000
2000
Doğduğumda,
17:27
I was borndoğmuş prematureerken,
383
1032000
2000
prematüre olduğumu söyledi,
17:29
that I camegeldi out much too earlyerken,
384
1034000
3000
çok erken gelmiştim,
17:32
and I wasn'tdeğildi fullytamamen bakedpişmiş;
385
1037000
2000
tamamen gelişme fırsatı bulamamıştım;
17:34
I was very, very sickhasta.
386
1039000
2000
çok çok hastaydım.
17:36
And when the doctordoktor tookaldı a look at this yellowSarı kidçocuk with blacksiyah teethdiş,
387
1041000
3000
Doktor bu siyah dişli sarı bebeğe baktığında
17:39
he lookedbaktı straightDüz at my momanne and said,
388
1044000
2000
annemin gözlerinin içine bakıp
17:41
"He's not going to livecanlı."
389
1046000
3000
"Yaşamayacak" demiş.
17:44
And I was in the hospitalhastane for monthsay.
390
1049000
3000
Aylarca hastanede kaldım.
17:47
And manyçok bloodkan transfusionsKan nakli latersonra,
391
1052000
2000
Birçok kan naklinden sonra,
17:49
I livedyaşamış,
392
1054000
2000
hayatta kaldım
17:51
and that madeyapılmış me specialözel.
393
1056000
3000
ve bu beni özel kıldı.
17:54
I don't know if I really believe that.
394
1059000
3000
Buna gerçekten inanıyor muyum bilmiyorum.
17:57
I don't know if my parentsebeveyn really believe that,
395
1062000
3000
Ailem buna gerçekten inanıyor mu bilmiyorum,
18:00
but I didn't want to provekanıtlamak them wrongyanlış.
396
1065000
3000
ama onları haksız çıkarmak istemedim.
18:03
WhateverNe olursa olsun I endedbitti up beingolmak good at,
397
1068000
3000
İyi olarak yaptığım her şeyde,
18:06
I would strivegayret to be worthylayık of the secondikinci chanceşans I was givenverilmiş.
398
1071000
4000
bana verilen ikinci şansı hak ettiğimi kanıtlamaya çalıştım.
18:10
(VideoVideo) (CryingAğlıyor)
399
1075000
4000
(Video) (Ağlama sesleri)
18:23
MarlinMarlin: There, there, there.
400
1088000
3000
Marlin: İşte buradasın.
18:26
It's okay, daddy'sBaba'nın here.
401
1091000
3000
Tamam, baban burada.
18:29
Daddy'sBaba'nın got you.
402
1094000
3000
Artık babanlasın.
18:34
I promisesöz vermek,
403
1099000
2000
Söz veriyorum,
18:36
I will never let anything happenolmak to you, NemoNemo.
404
1101000
4000
sana hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim Nemo.
18:40
AS: And that's the first storyÖykü lessonders I ever learnedbilgili.
405
1105000
4000
AS: Bu benim ilk öğrendiğim hikaye dersiydi.
18:44
Use what you know. DrawÇizmek from it.
406
1109000
2000
Bildiklerini kullan. Onları işle.
18:46
It doesn't always mean plotarsa or factgerçek.
407
1111000
2000
Bunun her zaman bir senaryo ya da gerçek olması gerekmez.
18:48
It meansanlamına geliyor capturingyakalama a truthhakikat from your experiencingyaşandığı it,
408
1113000
3000
Deneyimlerinizden bir sonuç çıkarmak ve içinizde,
18:51
expressingifade eden valuesdeğerler you personallyŞahsen feel
409
1116000
3000
derinlerde hissettiğiniz değerleri
18:54
deepderin down in your coreçekirdek.
410
1119000
2000
ifade etmek anlamına gelir.
18:56
And that's what ultimatelyen sonunda led me to speakingkonuşuyorum to you
411
1121000
2000
Ve bu da en sonunda burada TEDTalk'ta size
18:58
here at TEDTalkTEDTalk todaybugün.
412
1123000
2000
konuşma yapmamı sağlayan şey.
19:00
Thank you.
413
1125000
2000
Teşekkür ederim.
19:02
(ApplauseAlkış)
414
1127000
8000
(Alkış)
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by Yasemin Bayraktar

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Andrew Stanton - Filmmaker
Andrew Stanton has made you laugh and cry. The writer behind the three "Toy Story" movies and the writer/director of "WALL-E," he releases his new film, "John Carter," in March.

Why you should listen

Andrew Stanton wrote the first film produced entirely on a computer, Toy Story. But what made that film a classic wasn't the history-making graphic technology -- it's the story, the heart, the characters that children around the world instantly accepted into their own lives. Stanton wrote all three Toy Story movies at Pixar Animation Studios, where he was hired in 1990 as the second animator on staff. He has two Oscars, as the writer-director of Finding Nemo and WALL-E. And as Edgar Rice Burroughs nerds, we're breathlessly awaiting the March opening of his fantasy-adventure movie John Carter.

More profile about the speaker
Andrew Stanton | Speaker | TED.com