ABOUT THE SPEAKER
Dong Woo Jang - Bow designer
Dong Woo Jang turns an unusual stick of bamboo into an archer’s bow, an exploration of his cultural heritage and a metaphor for his perfect world.

Why you should listen

His parents wouldn’t let him play video games, so Dong Woo Jang had to invent other ways to entertain himself in and around his Seoul apartment. First, he studied spider anatomy and hunting skills for three years, creating their habitat in his room. Next, Dong headed outside, where he picked up fallen tree branches and turned them into archery bows.

Later, while researching the age-old craft, he discovered that his optimal design was strikingly similar to that of his ancestors. Though he concedes that, during his process of “fixing, breaking, redesigning, mending, bending, and amending” bows, he accidently set his building on fire. The 15-year-old says that working with wood -- and traveling back and forth in time -- makes him feel free.

More profile about the speaker
Dong Woo Jang | Speaker | TED.com
TED2013

Dong Woo Jang: The art of bow-making

Dong Woo Jang: Yay yapma sanatı

Filmed:
2,472,005 views

Dong Woo Jang'ın okul sonrası uğraşları biraz farklı. Jang, Seul'ün beton ormanındaki yaşamının onu mükemmel yay yapmaya nasıl yönlendirdiğini anlatıyor. 15 yaşındaki bu çocuğun kendi el yapımı zarif yaylarından biriyle yaptığı gösteriyi izleyin.
- Bow designer
Dong Woo Jang turns an unusual stick of bamboo into an archer’s bow, an exploration of his cultural heritage and a metaphor for his perfect world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Çitin diğer tarafındaki çimenliğin
00:12
It is said that the grassçimen is always greenerdaha yeşil
0
624
4048
00:16
on the other sideyan of the fenceçit,
1
4672
3054
her zaman daha yeşil olduğu söylenir,
00:19
and I believe this is truedoğru,
2
7726
3146
bunun doğruluğuna inanıyorum.
00:22
especiallyözellikle when I hearduymak PresidentBaşkan ObamaObama
3
10872
2584
Özellikle de Başkan Obama'nın
00:25
oftensık sık talk about the KoreanKore dili educationEğitim systemsistem
4
13456
2498
Kore eğitim sistemiyle ilgili başarı
00:27
as a benchmarkKıyaslama of successbaşarı.
5
15954
3511
kıyaslamaları yaptığını duyduğumda.
00:31
Well, I can tell you that,
6
19465
2397
Size şunu söyleyebilirim,
00:33
in the rigidkatı structureyapı and highlybüyük ölçüde competitiverekabetçi naturedoğa
7
21862
3547
sert yapısıyla ve oldukça rekabetçi doğasıyla
00:37
of the KoreanKore dili schoolokul systemsistem,
8
25409
2191
Kore okul sistemi,
00:39
alsoAyrıca knownbilinen as pressurebasınç cookerTencere,
9
27600
2334
düdüklü tencere olarak da bilinen ve
00:41
not everyoneherkes can do well in that environmentçevre.
10
29934
5659
herkesin başarılı olamadığı bir yerdir.
00:47
While manyçok people respondedcevap in differentfarklı waysyolları
11
35593
2625
Herkesin farklı yollarla tepkisini gösterdiği
00:50
about our educationEğitim systemsistem,
12
38218
3000
eğitim sistemimize,
00:53
my responsetepki to the high-pressureyüksek basınç environmentçevre
13
41218
3376
bu baskıcı çevreye benim tepkim ise
00:56
was makingyapma bowsyay with piecesparçalar of woodahşap
14
44594
2930
apartman kenarında bulduğum
00:59
foundbulunan nearyakın my apartmentapartman buildingbina.
15
47524
2744
birkaç odun parçasından yay yapmak oldu.
01:02
Why bowsyay?
16
50268
2520
Neden yaylar?
01:04
I'm not quiteoldukça sure.
17
52788
2751
Çok da emin değilim.
01:07
PerhapsBelki de, in the faceyüz of constantsabit pressurebasınç,
18
55539
3945
Belki, daimi baskı karşısında,
01:11
my cavemanmağara adamı instinctiçgüdü of survivalhayatta kalma
19
59484
2247
hayatta kalmaya dair ilkel içgüdülerim
01:13
has connectedbağlı with the bowsyay.
20
61731
4322
yaylarla bağlantıya geçmiştir.
01:18
If you think about it,
21
66053
1734
Eğer yayı düşünecek olursak,
01:19
the bowyay has really helpedyardım etti drivesürücü humaninsan survivalhayatta kalma
22
67787
3413
tarih öncesi çağlardan beri yay, insanların gerçekten
01:23
sincedan beri prehistoricTarih öncesi timeszamanlar.
23
71200
2725
hayatta kalmalarına yardımcı olmuştur.
01:25
The areaalan withiniçinde threeüç kilometerskilometre of my home
24
73925
3267
Evimin etrafındaki üç kilometrelik alan
01:29
used to be a mulberrydut forestorman
25
77192
2183
bir zamanlar dut ormanıydı.
01:31
duringsırasında the JoseonJoseon dynastyHanedanı,
26
79375
2290
Joseon hanedanlığının
01:33
where silkwormsSilkworms were fedfederasyon with mulberrydut leavesyapraklar.
27
81665
4457
ipek böcekleri burada beslenirdi.
01:38
In ordersipariş to raiseyükseltmek the historicaltarihi awarenessfarkında olma of this factgerçek,
28
86122
4706
Bu duruma dair tarihsel bilinci artırmak için,
01:42
the governmenthükümet has plantedekili mulberrydut treesağaçlar.
29
90828
4335
hükumet bölgeye dut ağaçları dikti.
01:47
The seedstohumlar from these treesağaçlar
30
95163
1778
Bu ağaçlarda oluşan tohumlar
01:48
alsoAyrıca have spreadYAYILMIŞ by birdskuşlar here and there
31
96941
2799
kuşlar tarafından oraya buraya ve
01:51
nearbyyakında the soundproofses yalıtımı wallsduvarlar of the cityŞehir expresswayOtoban
32
99740
3478
1988 Olimpiyatlarında inşa edilen ses geçirmez
01:55
that has been builtinşa edilmiş around the 1988 OlympicsOlimpiyatları.
33
103218
4366
otoban duvarlarının yanına saçıldı.
01:59
The areaalan nearyakın these wallsduvarlar,
34
107584
2501
Bu duvarların yanındaki alan,
02:02
whichhangi nobodykimse bothersrahatsız ediyor to payödeme attentionDikkat to,
35
110085
2980
kimsenin dikkat etmeyi önemsemediği,
02:05
had been left freeücretsiz from majormajör interventionmüdahale,
36
113065
3194
müdahaleden özgür bir yerdi ve
02:08
and this is where I first foundbulunan my treasureshazineler.
37
116259
5900
ben ilk hazinelerimi burada buldum.
02:14
As I felldüştü deeperDaha derine into bowyay makingyapma,
38
122159
3201
Yay yapma fikri konusunda derinleştikçe,
02:17
I beganbaşladı to searcharama faruzak and beyondötesinde my neighborhoodKomşuluk.
39
125360
4211
çevreden uzaklaşmaya, aradıklarımı uzakta aramaya başladım.
02:21
When I wentgitti on schoolokul fieldalan tripsgezileri,
40
129571
2118
Okul gezilerine gittiğimde,
02:23
familyaile vacationstatil, or simplybasitçe on my way home
41
131689
3224
aile tatillerinde ve ya müfredat dışı derslerden
02:26
from extracurricularders dışı classessınıflar,
42
134928
2835
eve dönerken
02:29
I wanderedgezindi around woodedağaçlık areasalanlar
43
137763
2099
ağaçlık alanlarda gezindim
02:31
and gatheredtoplanmış treeağaç branchesdalları
44
139862
1739
ve okul çantamda gizlice
02:33
with the toolsaraçlar that I sneakedgizlice insideiçeride my schoolokul bagsırt çantası.
45
141601
3971
taşıdığım aletlerle ağaç parçaları topladım.
02:37
And they would be somethingsbazı şeyleri like sawstestere makineleri, knivesbıçak,
46
145572
3701
Bir parça havluyla sakaladığım o şeyler,
02:41
sicklesOrak and axeseksenleri
47
149273
2246
testere, bıçak,
02:43
that I coveredkapalı up with a pieceparça of towelhavlu.
48
151519
4688
balta ve orak gibi aletlerdi.
02:48
I would bringgetirmek the branchesdalları home,
49
156207
1881
Topladığım dalları elimde zar zor tutarak
02:50
ridingbinme busesotobüsler and subwaysMetro,
50
158088
1989
otobüslerde ve metroda
02:52
barelyzar zor holdingtutma them in my handseller.
51
160077
3389
binbir güçlükle eve getirebilirdim.
02:55
And I did not bringgetirmek the toolsaraçlar here to Long BeachBeach.
52
163466
3876
Long Beach' e gelirken aletleri getirmedim.
02:59
AirportHavaalanı securitygüvenlik.
53
167342
1556
Havaalanı güvenliği.
03:00
(LaughterKahkaha)
54
168898
2080
(Kahkaha)
03:02
In the privacyGizlilik of my roomoda, coveredkapalı in sawdusttalaş,
55
170978
3719
Talaşla dolu olan kendime ait odamda,
03:06
I would saw, trimdöşeme and polishcila woodahşap all night long
56
174697
4054
ağaç parçasını yay şeklini alana kadar, gece boyunca
03:10
untila kadar a bowyay tookaldı shapeşekil.
57
178751
2467
keser, düzeltir ve cilalardım.
03:13
One day, I was changingdeğiştirme the shapeşekil of a bamboobambu pieceparça
58
181218
4495
Bir gün, bambu parçasının şeklini değiştiriyordum
03:17
and endedbitti up settingayar the placeyer on fireateş.
59
185713
4755
ve ortalığı ateşe vermemle çalışmam son buldu.
03:22
Where? The rooftopçatı katı of my apartmentapartman buildingbina,
60
190468
4789
Nerede? 96 ailenin evi olarak nitelendirdiği
03:27
a placeyer where 96 familiesaileleri call home.
61
195257
3640
apartmanımızın çatı katında.
03:30
A customermüşteri from a departmentbölüm storemağaza acrosskarşısında from my buildingbina
62
198897
2591
Apartmanın karşısındaki mağaza dükkanından bir müşteri
03:33
calleddenilen 911,
63
201488
1490
911'i aradı
03:34
and I ranran downstairsalt kat to tell my momanne
64
202978
2047
ve yarısı yanmış saçlarımla merdivenlerden
03:37
with halfyarım of my hairsaç burnedyanmış.
65
205025
5217
aşağıya inip anneme olayı anlattım.
03:42
I want to take this opportunityfırsat
66
210242
2128
Bugün huzurlarınızda, anneme
03:44
to tell my momanne, in the audienceseyirci todaybugün:
67
212370
3704
şunu söyleme fırsatı yakaladım:
03:48
MomAnne, I was really sorry,
68
216074
2341
Anne, gerçekten üzgünüm
03:50
and I will be more carefuldikkatli with openaçık fireateş from now on.
69
218415
3646
bundan sonra ateş yakarken daha dikkatli olacağım.
03:54
My motheranne had to do a lot of explainingaçıklayan,
70
222061
2634
Annem, oğlunun önceden tasarlanmış
03:56
tellingsöylüyorum people that her sonoğul did not commitişlemek
71
224695
2329
bir kundakçılık suçu işlemediği hakkında
03:59
a premeditatedönceden planlanmış arsonkundaklama.
72
227024
3459
çokça açıklama yapmak zorunda kaldı.
04:05
I alsoAyrıca researchedaraştırılmış extensivelyyaygın olarak on bowsyay around the worldDünya.
73
233250
4155
Aynı zamanda yaylar hakkında dünya çapında geniş araştırmalar yaptım.
04:09
In that processsüreç, I trieddenenmiş to combinebirleştirmek
74
237420
2046
Bu süreçte, en etkili yayı oluşturmak için
04:11
the differentfarklı bowsyay from acrosskarşısında time and placesyerler
75
239466
2441
farklı zamanlarda ve mekanlarda kullanılan en etkili
04:13
to createyaratmak the mostçoğu effectiveetkili bowyay.
76
241907
3783
yayları birleştirmeye çalıştım.
04:17
I alsoAyrıca workedişlenmiş with manyçok differentfarklı typestürleri of woodahşap,
77
245690
2353
Ayrıca birçok farklı türde odun ile çalıştım
04:20
suchböyle as mapleakçaağaç, yewPorsuk and mulberrydut,
78
248043
3188
akçaağaç, porsuk ağacı, dut bunlardan birkaçıydı.
04:23
and did manyçok shootingçekim experimentsdeneyler
79
251231
1940
Size daha önce de gösterdiğim
04:25
in the woodedağaçlık areaalan nearyakın the urbankentsel expresswayOtoban
80
253171
2499
otoyol kenarındaki ağaçlık alanda çok sayıda
04:27
that I mentionedadı geçen before.
81
255670
2835
atış denemesi yaptım.
04:30
The mostçoğu effectiveetkili bowyay for me
82
258505
2025
Benim için en etkili yay
04:32
would be like this.
83
260530
2767
bu şekilde olurdu.
04:35
One: CurvedKavisli tipsİpuçları can maximizeen üst düzeye çıkarmak the springinessSpringiness
84
263297
4213
Bir: Kıvrık uçlar sayesinde esneklik,
04:39
when you drawçekmek and shootateş etme the arrowok.
85
267510
3531
oku çekip attığınızda maksimum olur.
04:43
Two: BellyGöbek is drawnçekilmiş inwardiçe doğru for higherdaha yüksek drawçekmek weightağırlık,
86
271041
4897
İki: İç kısım çekim gücünün daha fazla olması için içe kıvrıktır.
04:47
whichhangi meansanlamına geliyor more powergüç.
87
275938
3661
Bu da daha fazla güç demektir.
04:51
ThreeÜç: SinewSinir used in the outerdış layertabaka of the limbuzuv
88
279599
4312
Üç: Dalın dış kısmında kullanılan sinirler,
04:55
for maximummaksimum tensiongerginlik storagedepolama.
89
283911
2905
sayesinde en fazla gerilime ulaşılır.
04:58
And fourdört: HornBoynuz used to storemağaza energyenerji in compressionsıkıştırma.
90
286816
8239
Ve dört: Enerji basıncını tutmak için kullanılan boynuzlar.
05:07
After fixingsabitleme, breakingkırma, redesigningyeniden tasarlama,
91
295055
2998
Sabitleme, kırma, yeniden tasarlama,
05:10
mendingtamir, bendingbükme and amendingdeğişiklik yapılmasına dair,
92
298053
2931
tamir etme, bükme ve değiştirmeden sonra
05:12
my idealideal bowyay beganbaşladı to take shapeşekil,
93
300984
3307
en sonunda hayalimdeki yay şekil almaya başlardı.
05:16
and when it was finallyen sonunda donetamam,
94
304291
3855
Ve nihayet tamamlanınca,
05:20
it lookedbaktı like this.
95
308146
3454
böyle görünürdu.
05:24
I was so proudgururlu of myselfkendim
96
312673
2237
Kendimle epey gurur duydum,
05:26
for inventingicat a perfectmükemmel bowyay on my ownkendi.
97
314910
6074
çünkü kendi kendime mükemmel bir yay yapmıştım.
05:32
This is a pictureresim of KoreanKore dili traditionalgeleneksel bowsyay
98
320984
3432
Bu, Kore geleneksel yaylarının sergilendiği
05:36
takenalınmış from a museummüze,
99
324416
1896
bir müzede çekilen bir resim.
05:38
and see how my bowyay resemblesbenzer, them.
100
326312
5484
Benim yayıma nasıl da benzediklerine bakın.
05:43
Thanksteşekkürler to my ancestorsatalarımız
101
331796
1566
Atalarıma icadımı çaldıkları için
05:45
for robbingsoymak me of my inventionicat. (LaughterKahkaha)
102
333362
5291
teşekkür ediyorum. (Kahkaha)
05:51
ThroughAracılığıyla bowmakingbowmaking,
103
339542
1852
Yay yapımcılığı yoluyla
05:53
I camegeldi in contacttemas with partBölüm of my heritagemiras.
104
341394
3061
tarihimle bir etkileşime girebilmiştim.
05:56
LearningÖğrenme the informationbilgi that has accumulatedbirikmiş over time
105
344455
3563
Yıllar boyu birikmiş bu bilgiyi öğrenmek,
06:00
and readingokuma the messagemesaj left by my ancestorsatalarımız
106
348018
2838
ve atalarımın bıraktığı mesajı okumak,
06:02
were better than any consolationteselli therapyterapi
107
350856
2599
bütün teselli terapilerinden ya da
06:05
or pieceparça of advicetavsiye any livingyaşam adultsyetişkinler could give me.
108
353455
4949
yaşayan bir yetişkinin verebileceği bir öğütten daha iyiydi.
06:10
You see, I searchedarandı faruzak and widegeniş,
109
358404
2918
Gördüğünüz gibi, uzağı ve uzaktakini aramış,
06:13
but never botheredrahatsız to look closekapat and nearyakın.
110
361322
3476
fakat hiç yakınımda ve yanımdakilere bakmaya tenezzül etmemiştim.
06:16
From this realizationgerçekleşme,
111
364798
2245
Bunu anlamamla birlikte,
06:19
I beganbaşladı to take interestfaiz in KoreanKore dili historytarih,
112
367043
2821
Kore tarihi hiç ilgimi çekmezken,
06:21
whichhangi had never inspiredyaratıcı me before.
113
369864
3397
bir anda ilham kaynağım olmuştu.
06:25
In the endson, the grassçimen is oftensık sık greenerdaha yeşil
114
373261
3376
Sonuçta, çimen çoğunlukla,
06:28
on my sideyan of the fenceçit,
115
376637
1790
çitin bu yanında daha yeşil.
06:30
althougholmasına rağmen we don't realizegerçekleştirmek it.
116
378427
3177
Her ne kadar farkında olmasak da.
06:33
Now, I am going to showgöstermek you how my bowyay worksEserleri.
117
381604
4751
Şimdi, size yayımın nasıl çalıştığını göstereceğim.
06:38
And let's see how this one worksEserleri.
118
386355
3121
Ve, bakalım bu nasılmış.
06:43
This is a bamboobambu bowyay,
119
391568
2137
Bu yay bambudan yapılma
06:45
with 45-pound-pound drawçekmek weightsağırlıkları.
120
393705
3932
ve 20 kiloluk bir çekiş kapasitesi var.
06:49
(NoiseGürültü of shootingçekim arrowok)
121
397637
2184
(Okun fırlama sesi)
06:51
(ApplauseAlkış)
122
399821
4958
(Alkış)
07:00
A bowyay mayMayıs ayı functionfonksiyon in a simplebasit mechanismmekanizma,
123
408285
4409
Bir yay basit bir mekanizmayla çalışabilir,
07:04
but in ordersipariş to make a good bowyay,
124
412694
2551
ama iyi bir yay yapmak için
07:07
a great amounttutar of sensitivityduyarlılık is requiredgereklidir.
125
415245
4012
büyük miktarda duyarlılık gereklidir.
07:11
You need to consoleKonsol and communicateiletişim kurmak
126
419257
2530
Ahşap malzeme ile iletişim kurmalı
07:13
with the woodahşap materialmalzeme.
127
421787
2746
ve onu rahatlatmalısınız.
07:16
EachHer fiberelyaf in the woodahşap
128
424533
1692
Akşaptaki her bir lifin
07:18
has its ownkendi reasonneden and functionfonksiyon for beingolmak,
129
426225
2826
kendi varolma nedeni ve işlevi vardır.
07:21
and only throughvasitasiyla cooperationişbirliği and harmonyarmoni amongarasında them
130
429051
3395
Ve ancak aralarındaki uyum ve işbirliği yoluyla
07:24
comesgeliyor a great bowyay.
131
432446
3597
muhteşem yay oluşur.
07:28
I mayMayıs ayı be an [oddgarip] studentÖğrenci
132
436043
1790
Ben garip bir öğrenci olabilirim,
07:29
with unconventionalalışılmadık interestsilgi,
133
437833
2191
sıradışı ilgi alanlarım olabilir.
07:32
but I hopeumut I am makingyapma a contributionkatkı
134
440024
2942
Ama hikayemi sizlerle paylaşarak,
07:34
by sharingpaylaşım my storyÖykü with all of you.
135
442966
3889
bir katkıda bulunduğumu umuyorum.
07:38
My idealideal worldDünya is a placeyer
136
446855
2253
Benim için ideal dünya,
hiçkimsenin geride bırakılmadığı,
07:41
where no one is left behindarkasında,
137
449108
2213
07:43
where everyoneherkes is neededgerekli exactlykesinlikle where they are,
138
451321
3293
herkesin tam da olduğu yerde istenildiği bir yer.
07:46
like the fiberselyaf and the tendonsTendon in a bowyay,
139
454614
3596
Tıpkı bir yaydaki lifler ve tendonlar gibi.
07:50
a placeyer where the stronggüçlü is flexibleesnek
140
458210
3269
Güçlü olanın esnek
07:53
and the vulnerablesavunmasız is resilientesnek.
141
461479
3793
ve savunmasız olanın dayanıklı olduğu bir yer.
07:57
The bowyay resemblesbenzer, me,
142
465272
1651
Yay bana benziyor,
07:58
and I resemblebenzer the bowyay.
143
466923
3048
ve ben de yaya benziyorum.
08:01
Now, I am shootingçekim a partBölüm of myselfkendim to you.
144
469971
4864
Şimdi, size bir parçamı atıyorum.
08:06
No, better yethenüz, a partBölüm of my mindus
145
474835
2750
Hayır, daha iyisi, zihnimin bir parçasını
08:09
has just been shotatış over to your mindus.
146
477585
2839
az önce sizin zihninize attım.
08:12
Did it strikegrev you?
147
480424
2244
Sizi vurdu mu?
08:14
Thank you.
148
482668
1540
Teşekkür ederim.
08:16
(ApplauseAlkış)
149
484208
5662
(Alkış)
Translated by Furkan Baysal
Reviewed by Sevkan Uzel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Dong Woo Jang - Bow designer
Dong Woo Jang turns an unusual stick of bamboo into an archer’s bow, an exploration of his cultural heritage and a metaphor for his perfect world.

Why you should listen

His parents wouldn’t let him play video games, so Dong Woo Jang had to invent other ways to entertain himself in and around his Seoul apartment. First, he studied spider anatomy and hunting skills for three years, creating their habitat in his room. Next, Dong headed outside, where he picked up fallen tree branches and turned them into archery bows.

Later, while researching the age-old craft, he discovered that his optimal design was strikingly similar to that of his ancestors. Though he concedes that, during his process of “fixing, breaking, redesigning, mending, bending, and amending” bows, he accidently set his building on fire. The 15-year-old says that working with wood -- and traveling back and forth in time -- makes him feel free.

More profile about the speaker
Dong Woo Jang | Speaker | TED.com