ABOUT THE SPEAKER
Theaster Gates - Artist, potter, community builder
Theaster Gates is a potter whose ambitions stretch far beyond the wheel and the kiln. In Chicago, his leadership of artist-led spaces has catalyzed interest and excitement in a formerly neglected neighborhood, as he uses culture as a transformational weapon.

Why you should listen

Theaster Gates is helping to define the future of artistic place-based efforts, in research and practice. Beginning with interventions in small-scale residences now known as Dorchester Projects, Gates’ houses in Greater Grand Crossing in Chicago have become a nexus for globally engaged experiments in structures of individual and collective living, working and art-making. Launched into the international art world at Documenta(13), the houses embodied a new system of values and celebrated both a flexible use of space and provided a way for artists, visitors and students to connect and collaborate.

The latest example of this kind of work is the Stony Island Arts Bank, set to open for the Chicago Architecture Biennial in October 2015. Gates will convert a formerly derelict bank on Chicago's south side to create an artwork -- and a communal and creative space.

At the University of Chicago, where he is a professor and the director of arts and public life, Gates leads the Arts Incubator in Washington Park. Gates also leads an urban research initiative known as the Place Lab, a team of social scientists, architects, creative professionals and business leaders. With support from the Knight Foundation, Gates and his team will create frameworks for reimagining the role that culture plays in the redevelopment of transforming African American communities.

More profile about the speaker
Theaster Gates | Speaker | TED.com
TED2015

Theaster Gates: How to revive a neighborhood: with imagination, beauty and art

Theaster Gates: Hayalgücü, güzellik ve sanat ile bir semti nasıl yeniden canlandırırsınız?

Filmed:
1,212,562 views

Çömlekçilik eğitimi alan ve sosyal eylemci olarak anılan Theaster Gates, Chicago'nun güneyindeki acınası semti için bir şey yapmak istedi ve yaptı da. Terkedilmiş binaları dönüştürerek yarattığı toplum merkezlerinde, halen semtte yaşamakta olan insanları birbirine bağladı ve onlara ilham verdi (Orada yaşamayanları da oraya çekti). Bu tutkulu konuşmada, Gates, Chicago'da bir "minyatür Versailles" inşa etmek için sarf ettiği çabaları anlatıyor ve kültürün sosyal dönüşüm için herhangi bir kent veya herhangi bir yerde itici bir güç olabileceği ile ilgili çoşkulu inancını paylaşıyor.
- Artist, potter, community builder
Theaster Gates is a potter whose ambitions stretch far beyond the wheel and the kiln. In Chicago, his leadership of artist-led spaces has catalyzed interest and excitement in a formerly neglected neighborhood, as he uses culture as a transformational weapon. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Ben bir çömlekçiyim,
00:14
I'm a potterçömlekçi,
0
2206
3018
00:17
whichhangi seemsgörünüyor like a fairlyoldukça humblemütevazi vocationMeslek.
1
5224
4525
mütevazi bir meslek gibi gözüküyor.
00:21
I know a lot about potsTencere.
2
9749
2880
Kaplarla ilgili çok şey biliyorum.
00:24
I've spentharcanmış about 15 yearsyıl makingyapma them.
3
12629
3680
Yaklaşık 15 yılımı bunları yaparak
geçirdim.
00:28
One of the things that really
excitesheyecanlandıran me in my artisticartistik practiceuygulama
4
16309
3030
Sanatsal deneyimimde ve
bir çömlekçi olarak eğitimim sırasında
00:31
and beingolmak trainedeğitilmiş as a potterçömlekçi
5
19339
2717
beni en çok heyecanlandıran şeylerden
biri
00:34
is that you very quicklyhızlı bir şekilde learnöğrenmek
how to make great things out of nothing;
6
22056
5444
hiçlikten güzel şeyler var etmenin
çok çabuk öğrenilebilmesi oldu.
00:39
that I spentharcanmış a lot of time at my wheeltekerlek
with moundsHöyük of claykil tryingçalışıyor stuffşey;
7
27500
6783
Tekerleğimin başında, dağ kadar kille,
bir şeyler deneyerek çok zaman geçirdim.
00:46
and that the limitationssınırlamaları
of my capacitykapasite, my abilitykabiliyet,
8
34283
3492
Yeteneğimin ve becerimin sınırları
00:49
was basedmerkezli on my handseller and my imaginationhayal gücü;
9
37775
2731
elllerime ve hayal gücüme dayanıyordu.
00:52
that if I wanted to make
a really niceGüzel bowlçanak
10
40506
2200
Gerçekten güzel bir
kap yapmak istiyorsam
00:54
and I didn't know how to make a footayak yethenüz,
11
42706
2104
ve henüz ayak yapmayı bilmiyorsam
00:56
I would have to learnöğrenmek how to make a footayak;
12
44810
3019
ayak yapmayı öğrenmem gerekirdi.
00:59
that that processsüreç of learningöğrenme
has been very, very helpfulfaydalı to my life.
13
47829
4104
Bu öğrenme süreci, bana hayatımda
çok çok yardımcı oldu.
Bir çömlekçi olarak, aynı zamanda
01:04
I feel like, as a potterçömlekçi,
14
52983
1974
01:06
you alsoAyrıca startbaşlama to learnöğrenmek
how to shapeşekil the worldDünya.
15
54957
4110
dünyayı da
şekillendirmenin de öğrenildiğini düşünüyorum.
01:11
There have been timeszamanlar
in my artisticartistik capacitykapasite
16
59067
3111
ABD tarihinde ve dünya tarihinde
01:14
that I wanted to reflectyansıtmak
17
62178
2863
yaşanmış önemli anları,
01:17
on other really importantönemli momentsanlar
18
65041
2663
zorlu dönemleri, sanatıma yansıtmak
01:19
in the historytarih of the U.S.,
the historytarih of the worldDünya
19
67704
4110
istediğim zamanlar
oldu.
01:23
where toughsert things happenedolmuş,
20
71814
1591
Ancak böylesine güçlü simgeleri
01:25
but how do you talk about toughsert ideasfikirler
21
73405
2681
insanları bu içerikten ayırmadan
01:28
withoutolmadan separatingayırma people
from that contentiçerik?
22
76086
4110
nasıl anlatacaktım?
01:32
Could I use artSanat like these oldeski,
discontinueddurdurulan firehosesfirehoses from AlabamaAlabama,
23
80196
5596
Sanatı, Alabama'da üretimden kaldırılmış
bu yangın hortumları ile 60lardaki sivil
01:37
to talk about the complexitieskarmaşıklıklar of a momentan
of civilsivil rightshaklar in the '60s?
24
85792
6154
halk hareketinin karmaşıklığını
anlatmak için kullanabilir miydim?
01:43
Is it possiblemümkün to talk about my fatherbaba
and I doing laboremek projectsprojeler?
25
91946
4851
Babamla beraber yaptığımız işleri
anlatmak mümkün mü?
01:48
My dadbaba was a rooferçatı ustası, constructioninşaat guy,
he ownedSahip olunan smallküçük businessesişletmeler,
26
96797
4157
Babam çatı ustasıydı,bir inşaatçı.
Küçük bir işletmesi vardı.
01:52
and at 80, he was readyhazır to retireemekli olmak
and his tarTar kettlesu ısıtıcısı was my inheritancedevralma.
27
100954
5516
80'inde emekli oldu
ve zift kazanını bana miras bıraktı.
01:59
Now, a tarTar kettlesu ısıtıcısı doesn't soundses
like much of an inheritancedevralma. It wasn'tdeğildi.
28
107850
3809
Zift kazanı kulağa pek de
miras gibi gelmiyor ha. Değildi de!
02:03
It was stinkykokmuş and it tookaldı up
a lot of spaceuzay in my studiostüdyo,
29
111659
3947
Pis kokuyordu ve atölyemde
çok yer kaplıyordu.
02:07
but I askeddiye sordu my dadbaba if he would be willingistekli
to make some artSanat with me,
30
115606
4295
Babama, benimle sanat yapmak
isteyip istemediğini sordum;
02:11
if we could reimaginereimagine this kindtür
of nothing materialmalzeme
31
119901
3831
bu hiçbir şeye benzemeyen
malzemeyi özel bir şeye
02:15
as something very specialözel.
32
123732
2485
dönüştürüp dönüştüremeyeceğimizi.
02:18
And by elevatingyükselen the materialmalzeme
and my dad'sbabam skillbeceri,
33
126217
3390
Malzemeyi ve babamın
yeteneklerini yücelterek,
02:21
could we startbaşlama to think about tarTar
just like claykil, in a newyeni way,
34
129607
5018
zifti, tıpkı kil gibi, yeni bir biçimde
düşünüp
02:27
shapingşekillendirme it differentlyfarklı olarak,
helpingyardım ediyor us to imaginehayal etmek what was possiblemümkün?
35
135905
4112
onu farklı şekillendirerek, neler yapılabileceğini
hayal edebilir miydik?
02:33
After claykil, I was then kindtür of turneddönük on
to lots of differentfarklı kindsçeşit of materialsmalzemeler,
36
141607
4183
Kilden sonra pek çok farklı
malzemeye yöneldim
02:37
and my studiostüdyo grewbüyüdü a lot
because I thought, well,
37
145790
2972
ve atölyem çok büyüdü; çünkü
şöyle düşünmüştüm:
02:40
it's not really about the materialmalzeme,
it's about our capacitykapasite to shapeşekil things.
38
148762
4087
asıl mesele malzeme değil,
bir şeylere biçim kazandırma yeteneği.
02:44
I becameoldu more and more interestedilgili in ideasfikirler
39
152849
2856
Atölyemin dışında gerçekleşen
02:47
and more and more things that
were happeningolay just outsidedışında my studiostüdyo.
40
155705
4832
birçok fikir ve olayla daha çok ilgilendim.
02:53
Just to give you a little bitbit of contextbağlam,
I livecanlı in ChicagoChicago.
41
161897
3199
Size biraz kendimden bahsedeyim:
Ben Chicago'da yaşıyorum.
02:57
I livecanlı on the SouthGüney SideYan now.
I'm a WestBatı SiderSider.
42
165104
3255
Şimdi güney bölgesinde yaşıyorum,
bir Batı Yakalıyım.
03:00
For those of you who are not ChicagoansSonunakadar,
that won'talışkanlık mean anything,
43
168359
3414
Chicagolu olmayanlar için bu
bir anlam ifade etmeyecektir
03:03
but if I didn't mentionsöz etmek
that I was a WestBatı SiderSider,
44
171773
2252
ama Batı Yakalı
olduğumdan bahsetmesem
03:06
there would be a lot of people
in the cityŞehir that would be very upsetüzgün.
45
174025
4179
şehirdeki pek çok insan üzülürdü.
03:10
The neighborhoodKomşuluk that I livecanlı in
is GrandGrand CrossingGeçiş.
46
178204
2949
Yaşadığım semtin adı
Grand Crossing.
03:13
It's a neighborhoodKomşuluk
that has seengörüldü better daysgünler.
47
181153
3042
Bu semt, daha iyi günler görmüştü.
03:16
It is not a gatedgeçişli communitytoplum by faruzak.
48
184976
4095
Etrafı pek güvenli bir yer değil.
03:21
There is lots of abandonmentterk
in my neighborhoodKomşuluk,
49
189071
3134
Mahallemi terk eden çok kişi oldu
03:24
and while I was kindtür of busymeşgul
makingyapma potsTencere and busymeşgul makingyapma artSanat
50
192205
3506
ve ben kap yapıp sanatla ilgilenmekle
ve iyi bir
03:27
and havingsahip olan a good artSanat careerkariyer,
51
195711
1951
kariyer yapmakla meşgulken,
03:29
there was all of this stuffşey
that was happeningolay
52
197662
2145
atölyemin hemen dışında
03:31
just outsidedışında my studiostüdyo.
53
199807
1793
yaşanan birçok şey vardı.
03:34
All of us know about
failinghata housingKonut marketspiyasalar
54
202460
3288
Hepimizin değeri düşen
emlak pazarlarından ve
03:37
and the challengeszorluklar of blightyıkım,
55
205748
1832
bozulan kentsel
alanlardan haberi var.
03:39
and I feel like we talk about it
with some of our citiesşehirler more than othersdiğerleri,
56
207580
3477
Bu durum bazı şehirler için daha
geçerli gibime geliyor.
03:43
but I think a lot of our
U.S. citiesşehirler and beyondötesinde
57
211057
2934
Ama bence pek çok
A.B.D. kenti ve ötesi
03:45
have the challengemeydan okuma of blightyıkım,
58
213991
2020
kentsel bozulma ile, insanların
ne yapacaklarını
03:48
abandonedterkedilmiş buildingsbinalar that people
no longeruzun know what to do anything with.
59
216011
4226
bilmediği
terk edilmiş binalarla karşı karşıya.
03:52
And so I thought, is there a way
that I could startbaşlama to think
60
220237
2856
E peki bu binaları sanatsal
deneyimimin genişlemesi ve
03:55
about these buildingsbinalar as an extensionuzantı
or an expansiongenişleme of my artisticartistik practiceuygulama?
61
223093
5386
büyümesi olarak düşünmeye
başlayabilir miydim?
04:00
And that if I was thinkingdüşünme
alonguzun bir with other creativesReklam öğeleri --
62
228479
3019
Diğer yaratıcıları da hesaba katınca--
04:03
architectsmimarlar, engineersmühendisler,
realgerçek estatearazi financemaliye people --
63
231498
3668
mimarlar, mühendisler,
emlak yatırımcıları--
04:07
that us togetherbirlikte mightbelki be ableyapabilmek
to kindtür of think
64
235166
2880
hep beraber kenti çok daha
kapsamlı bir şekilde
04:10
in more complicatedkarmaşık waysyolları
about the reshapingyeniden şekillendirilmesi of citiesşehirler.
65
238046
3669
yeniden şekillendirmeyi
başarabilirdik.
04:15
And so I boughtsatın a buildingbina.
66
243085
1648
Bu yüzden bir bina satın aldım.
04:16
The buildingbina was really affordablesatın alınabilir.
67
244733
2740
Gayet makul bir fiyata.
04:19
We trickedhokkabazlık it out.
68
247473
1712
Bir güzel süsledik.
04:21
We madeyapılmış it as beautifulgüzel as we could
to try to just get some activityaktivite happeningolay
69
249185
4435
Onu, sokağımda bir etkinlik yapmaya elverişli olması için
04:25
on my blockblok.
70
253620
2252
güzelleştirebildiğimiz kadar güzelleştirdik.
04:27
OnceBir kez I boughtsatın the buildingbina
for about 18,000 dollarsdolar,
71
255872
2438
Binayı yaklaşık
18.000$'a aldıktan sonra
04:30
I didn't have any moneypara left.
72
258310
2020
başka param kalmamıştı.
04:32
So I startedbaşladı sweepingNefes kesici the buildingbina
as a kindtür of performanceperformans.
73
260330
4179
Böylece bir performans türü olarak, binayı
süpürmeye başladım.
04:37
This is performanceperformans artSanat,
and people would come over,
74
265599
2742
Bu gösteri sanatıydı,
insanlar gelecekti ve
04:40
and I would startbaşlama sweepingNefes kesici.
75
268341
1556
ben de süpürmeye başlayacaktım.
04:41
Because the broomSüpürge was freeücretsiz
and sweepingNefes kesici was freeücretsiz.
76
269897
2647
Çünkü süpürge bedava, süpürmek
bedava!
04:44
It workedişlenmiş out.
77
272544
2159
İşe yaramıştı.
04:46
(LaughterKahkaha)
78
274703
2235
(Kahkaha)
04:48
But we would use the buildingbina, then,
to stageevre exhibitionssergiler, smallküçük dinnersakşam yemekleri,
79
276938
5451
O zaman binayı sergi yapmak, küçük
yemekler düzenlemek için kullanabilirdik.
04:54
and we foundbulunan that that buildingbina
on my blockblok, DorchesterDorchester --
80
282389
3947
Şimdi sokağımızda Dorchester projeleri
olarak bilinen o binayı
04:58
we now referredsevk to the blockblok
as DorchesterDorchester projectsprojeler --
81
286336
2716
birçok farklı etkinlik için
05:01
that in a way that buildingbina
becameoldu a kindtür of gatheringtoplama siteyer
82
289052
3483
toplanma noktası olarak kullanabilecek
05:04
for lots of differentfarklı kindsçeşit of activityaktivite.
83
292535
2234
bir binaya dönüştürmenin yolunu bulduk.
05:06
We turneddönük the buildingbina into
what we calleddenilen now the ArchiveArşiv HouseEv.
84
294769
4453
Binayı şimdi "Arşiv Evi" adını verdiğimiz
bu alana dönüştürdük.
05:11
The ArchiveArşiv HouseEv would do
all of these amazingşaşırtıcı things.
85
299222
3181
Bu inanılmaz şeyleri
Arşiv Evi yapacaktı.
05:14
Very significantönemli people
in the cityŞehir and beyondötesinde
86
302403
3344
Kentten ve başka yerlerden
hatırı sayılır sayıda insan
05:17
would find themselveskendilerini
in the middleorta of the hoodHood.
87
305747
2675
kendilerini mahallenin
ortasında bulacaktı.
05:20
And that's when I feltkeçe like
88
308422
2368
İşte o zaman, kille olan geçmişim ile
05:22
maybe there was a relationshipilişki
betweenarasında my historytarih with claykil
89
310790
2812
yeni yeni gelişmeye ve insanların
05:25
and this newyeni thing that was
startingbaşlangıç to developgeliştirmek,
90
313602
2570
şehrin güney yakasıyla ilgili
anlayışlarını değiştiren
05:28
that we were slowlyyavaşça startingbaşlangıç
91
316172
2342
bu yeni şey arasında
05:30
to reshapeyeniden şekillendirme how people imaginedhayal
the SouthGüney SideYan of the cityŞehir.
92
318514
3856
bir ilişki olabileceğini hissetmeye
başladım.
05:35
One houseev turneddönük into a fewaz housesevler,
93
323440
2182
Başka evlerde de aynısını yapmaya
başladık,
05:37
and we always trieddenenmiş to suggestönermek
94
325622
2462
ve her zaman, sadece güzel
05:40
that not only is creatingoluşturma
a beautifulgüzel vesseldamar importantönemli,
95
328084
3924
bir alan oluşturmanın değil,
o binalarda yapılanların
05:44
but the contentsiçindekiler of what happensolur
in those buildingsbinalar is alsoAyrıca very importantönemli.
96
332008
3876
içeriğinin de önemli olduğunu göstermeye
çalıştık.
05:47
So we were not only thinkingdüşünme
about developmentgelişme,
97
335884
2648
Yani sadece görsel gelişime değil,
05:50
but we were thinkingdüşünme about the programprogram,
98
338532
2322
programın kendisine de kafa yoruyorduk,
05:52
thinkingdüşünme about the kindtür of connectionsbağlantıları
that could happenolmak
99
340854
3506
bir evle diğeri veya bir komşu
ile bir diğeri arasında
05:56
betweenarasında one houseev and anotherbir diğeri,
betweenarasında one neighborkomşu and anotherbir diğeri.
100
344360
4449
kurulabilecek bağlantıları da
düşünüyorduk.
06:02
This buildingbina becameoldu what we call
the ListeningDinleme HouseEv,
101
350159
3022
Artık Dinleme Evi dediğimiz bu evde,
Johnson Basım Şirketi'nin
06:05
and it has a collectionToplamak of discardedatılan bookskitaplar
102
353181
3250
gözden çıkarılmış bir kitap koleksiyonu
ve
06:08
from the JohnsonJohnson PublishingYayımlama CorporationCorporation,
103
356431
2671
işleri pek de iyi gitmeyen eski bir
06:11
and other bookskitaplar from an oldeski bookstorekitapçı
that was going out of business.
104
359102
3993
kitapçıdan alınmış kitaplar var.
06:15
I was actuallyaslında just wantingeksik to activateetkinleştirmek
these buildingsbinalar as much as I could
105
363095
4273
Aslında ben yalnızca bu binaları,
elimde olan herşey
06:19
with whateverher neyse and whoeverher kim would joinkatılmak me.
106
367368
3320
ve bana katılabilecek her insanla
kullanılabilir hale getirmek istiyordum.
06:23
In ChicagoChicago, there's
amazingşaşırtıcı buildingbina stockStok.
107
371678
2934
Chicago'da inanılmaz bir bina
stoğu var.
06:26
This buildingbina, whichhangi had been
the formereski crackçatlak houseev on the blockblok,
108
374612
4179
Eskiden uyuşturucu evi olarak kullanılan
bu bina
06:30
and when the buildingbina becameoldu abandonedterkedilmiş,
109
378791
2554
terk edildiğinde,
06:33
it becameoldu a great opportunityfırsat to really
imaginehayal etmek what elsebaşka could happenolmak there.
110
381345
3901
orada başka neler yapabileciğimizi düşünme
fırsatı doğdu.
06:37
So this spaceuzay we converteddönüştürülmüş into
what we call BlackSiyah CinemaSinema HouseEv.
111
385246
4052
Burayı şu anda Kara Sinema Evi
adını verdiğimiz yere dönüştürdük.
06:41
BlackSiyah CinemaSinema HouseEv was an opportunityfırsat
in the hoodHood to screenekran filmsfilmler
112
389298
4121
Kara Sinema Evi, etrafımda yaşayan
insanlar için
06:45
that were importantönemli and relevantuygun
to the folkHalk who livedyaşamış around me,
113
393419
4214
önemli ve alakalı olan filmleri
gösterebileceğimiz bir fırsattı.
06:49
that if we wanted to showgöstermek
an oldeski MelvinMelvin VanVan PeeblesPeebles filmfilm, we could.
114
397633
3715
İstersek eski bir Melvin Van
06:53
If we wanted to showgöstermek "CarAraba WashYıkama," we could.
115
401348
2670
Peebles filmini istersek "Oto Yıkama"yı gösterebilecektik.
06:56
That would be awesomemüthiş.
116
404018
1973
Bu harika olurdu!
06:57
The buildingbina we soonyakında outgrewbüyüdüm,
117
405991
2555
Kısa sürede bu binaya sığamaz olduk
07:00
and we had to movehareket to a largerdaha büyük spaceuzay.
118
408546
2507
ve daha büyük bir yere geçmemiz
gerekti
07:03
BlackSiyah CinemaSinema HouseEv, whichhangi was madeyapılmış
from just a smallküçük pieceparça of claykil,
119
411053
4435
Ufak bir kil parçasından yapılan Kara
Sinema Evi'nin
07:07
had to growbüyümek into a much largerdaha büyük
pieceparça of claykil, whichhangi is now my studiostüdyo.
120
415488
7291
daha büyük bir kil parçasına dönüşmesi
gerekti: benim atölyem.
07:14
What I realizedgerçekleştirilen was that
for those of you who are zoningimar junkiesıvır zıvır,
121
422779
3809
Sonra farkına vardım ki, imar delisi
insanlar için
07:18
that some of the things that I was doing
122
426588
1994
terk edilmiş bu evlerde yaptığım
07:20
in these buildingsbinalar
that had been left behindarkasında,
123
428582
3299
bazı şeyler, binaların inşa edildikleri
07:23
they were not the useskullanımları by whichhangi
the buildingsbinalar were builtinşa edilmiş,
124
431881
3832
kullanım amacına uygun olarak
kullanılmıyorlardı.
07:27
and that there are cityŞehir policiespolitikaları that say,
125
435713
2228
Şehir kurallarından bazıları diyordu
ki "Bak,
07:29
"Hey, a houseev that is residentialyerleşim
needsihtiyaçlar to staykalmak residentialyerleşim."
126
437941
3319
ikametgah olan evler öyle
kalmalılar."
07:33
But what do you do in neighborhoodsmahalleler when
ain'tdeğil nobodykimse interestedilgili in livingyaşam there?
127
441260
4807
İyi de kimsenin yaşamak istemediği
semtlerde n'apıyorsun?
07:38
That the people who have
the meansanlamına geliyor to leaveayrılmak have alreadyzaten left?
128
446067
3944
Gidebilecek herkes çoktan gitmedi mi?
07:42
What do we do with
these abandonedterkedilmiş buildingsbinalar?
129
450011
2487
Bu terk edilmiş binalarla
ne yapacağız?
07:44
And so I was tryingçalışıyor
to wakeuyanmak them up usingkullanma culturekültür.
130
452498
3205
Ben de onları kültürü kullanarak
07:47
We foundbulunan that that
was so excitingheyecan verici for folkHalk,
131
455703
3003
uyandırmaya çalışıyordum. Bu halk için
07:50
and people were so responsiveduyarlı to the work,
that we had to then find biggerDaha büyük buildingsbinalar.
132
458706
4565
o kadar heyecan vericiydi ve insanlar o
kadar hevesliydi ki, daha büyük binalar
07:55
By the time we foundbulunan biggerDaha büyük buildingsbinalar,
133
463271
2045
bulmamız gerekti. Daha büyük binalar
bulduğumuzda
07:57
there was, in partBölüm, the resourceskaynaklar
necessarygerekli to think about those things.
134
465316
4253
bunları değerlendirmek için kaynaklara
ihtiyacımız olduğunu anladık.
08:01
In this bankbanka that we calleddenilen the ArtsSanat BankBanka,
it was in prettygüzel badkötü shapeşekil.
135
469569
4332
Sanat Bankası dediğimiz bu bankada, kaynaklar
08:05
There was about sixaltı feetayaklar
of standingayakta waterSu.
136
473901
3286
yetersizdi. Yaklaşık 180 cm durgun su
vardı.
08:09
It was a difficultzor projectproje to financemaliye,
137
477187
2462
Finanse etmesi zor bir projeydi, çünkü
08:11
because banksbankalar weren'tdeğildi interestedilgili
in the neighborhoodKomşuluk
138
479649
2430
bankalar bu mahalleyle ilgilenmiyorlardı,
08:14
because people weren'tdeğildi interestedilgili
in the neighborhoodKomşuluk
139
482079
2562
çünkü insanlar bu mahalleyle
ilgilenmiyorlardı,
08:16
because nothing had happenedolmuş there.
140
484641
2101
çünkü burada hiç bir şey olmamıştı.
08:18
It was dirtkir. It was nothing.
It was nowhereHiçbir yerde.
141
486742
3982
Değersizdi. Hiçbir şeydi. Hiçbir yerdi.
08:22
And so we just startedbaşladı imagininghayal,
what elsebaşka could happenolmak in this buildingbina?
142
490724
5657
Düşünmeye başladık: bu binada başka
ne yapılabilirdi?
08:28
(ApplauseAlkış)
143
496381
5465
(Alkış)
08:33
And so now that the rumorsöylenti
of my blockblok has spreadYAYILMIŞ,
144
501846
2769
Şimdi benim mahallemin ünü yayıldı
08:36
and lots of people are startingbaşlangıç to visitziyaret etmek,
145
504615
1980
ve birçok insan oraya gelmeye başlıyor;
08:38
we'vebiz ettik foundbulunan that the bankbanka
can now be a centermerkez
146
506595
2101
sonunda o bankanın sergiler,
arşivler ve müzik performansları
08:40
for exhibitionsergi, archivesarşiv,
musicmüzik performanceperformans,
147
508696
3212
için bir merkez olarak
kullanılabileceğini,
08:43
and that there are people
who are now interestedilgili
148
511908
2778
ve artık bu binaların karşısında oturmaya
hevesli insanlar olduğunu fark ettik;
08:46
in beingolmak adjacentbitişik to those buildingsbinalar
because we broughtgetirdi some heatsıcaklık,
149
514686
3538
çünkü biz oraya bir canlılık katmıştık,
08:50
that we kindtür of madeyapılmış a fireateş.
150
518224
2453
bir nevi, orada bir ateş yakmıştık.
08:52
One of the archivesarşiv that we'lliyi have there
is this JohnsonJohnson PublishingYayımlama CorporationCorporation.
151
520677
4249
Orada yapacağımız arşivlerden bir tanesi
Johnson Basım Şirketi'nin arşivi.
08:56
We'veBiz ettik alsoAyrıca startedbaşladı to collecttoplamak
memorabiliaHatıra from AmericanAmerikan historytarih,
152
524926
3599
Ayrıca bu mahallede yaşayan veya yaşamış
insanlardan, Amerikan tarihine ilişkin
09:00
from people who livecanlı
or have livedyaşamış in that neighborhoodKomşuluk.
153
528525
3831
hatırlanmaya değer şeyler toplamaya
başladık.
09:04
Some of these imagesGörüntüler
are degradedbozulmuş imagesGörüntüler of blacksiyah people,
154
532356
3738
Bu resimlerin bazıları küçük görülmüş
siyahi insanların resimleri
09:08
kindtür of historiesgeçmişleri
of very challengingmeydan okuma contentiçerik,
155
536094
3274
zorlu bir içeriğe
sahip tarihsel anektotlar bunlar.
09:11
and where better than a neighborhoodKomşuluk
156
539368
2461
Ama ırk ve sosyal sınıfların karmaşıklığından
09:13
with younggenç people who are constantlysürekli
askingsormak themselveskendilerini about theironların identityKimlik
157
541829
4270
bahsetmek için, içinde sürekli kendi
kişiliklerini sorgulayan
09:18
to talk about some of the complexitieskarmaşıklıklar
158
546099
2255
genç insanların olduğu
09:20
of raceyarış and classsınıf?
159
548354
1842
bir mahalleden daha iyi neresi olabilir
ki?
09:22
In some waysyolları, the bankbanka representstemsil a hubmerkez,
160
550896
3727
Bazı yönleriyle banka, bir aktarım
merkezini temsil ediyor.
09:26
that we're tryingçalışıyor to createyaratmak a prettygüzel
hardcoreHardcore nodedüğüm of culturalkültürel activityaktivite,
161
554623
5352
Kültürel faaliyetler için oldukça bağlı
bir düğüm yaratmaya çalışırken
09:31
and that if we could startbaşlama
to make multipleçoklu hubshub'ları
162
559975
2867
birçok yeni merkez oluşturup
09:34
and connectbağlamak some coolgüzel
greenyeşil stuffşey around there,
163
562842
2949
bunları etraftaki güzel yeşil alanlarla
bağlayabilir,
09:37
that the buildingsbinalar that we'vebiz ettik
purchasedsatın alındı and rehabbedrehabbed,
164
565791
2949
satın alıp restore ettiğimiz
09:40
whichhangi is now around 60 or 70 unitsbirimler,
165
568740
3274
yaklaşık 60-70 binanın tepesine
09:44
that if we could landarazi
miniatureminyatür VersaillesVersailles on topüst of that,
166
572014
5433
minyatür birer Versailles
yerleştirebilir ve tüm bu
09:49
and connectbağlamak these buildingsbinalar
by a beautifulgüzel greenbeltGreenbelt --
167
577447
3483
binaları büyük bir yeşil kuşakla
çevreleyebilirsek--
09:52
(ApplauseAlkış) --
168
580930
2925
(Alkış)--
09:55
that this placeyer where people
never wanted to be
169
583855
3460
böylece insanların asla bulunmak
istemediği bu yer
09:59
would becomeolmak an importantönemli destinationhedef
170
587315
2461
bütün ülkeden ve dünyadan insanlar için
10:01
for folkHalk from all over
the countryülke and worldDünya.
171
589776
2581
önemli bir istikamet olabilir.
10:05
In some waysyolları, it feelshissediyor
very much like I'm a potterçömlekçi,
172
593027
3785
Bazı yönlerden hala bir çömlekçi
gibiyim;
10:08
that we tackleele almak the things
that are at our wheeltekerlek,
173
596812
3413
çarkımızda olan şeylerle uğraşıp
10:12
we try with the skillbeceri that we have
174
600225
2263
var olan yeteneğimizle
10:14
to think about this nextSonraki bowlçanak
that I want to make.
175
602488
4540
yapacağımız bir sonraki çömleği düşünmeye
çalışıyoruz.
10:19
And it wentgitti from a bowlçanak to a singularTekil
houseev to a blockblok to a neighborhoodKomşuluk
176
607028
4899
Bir çömlekten bir eve, bir sokağa
bir mahalleye
10:23
to a culturalkültürel districtilçe
to thinkingdüşünme about the cityŞehir,
177
611927
2694
bir kültürel bölgeye ve sonunda şehri düşünmeye dönüştü
10:26
and at everyher pointpuan, there were things
that I didn't know that I had to learnöğrenmek.
178
614621
4086
ve her noktada öğrenmem
gerektiğini bilmediğim şeyler vardı.
10:30
I've never learnedbilgili so much
about zoningimar lawhukuk in my life.
179
618707
3042
Hayatımda
imar yasasıyla ilgili bu kadar şey öğrenmemiştim.
10:33
I never thought I'd have to.
180
621749
1780
Gerekeceğini de
hiç düşünmezdim.
10:35
But as a resultsonuç of that, I'm findingbulgu
that there's not just roomoda
181
623529
2957
Ama bunun bir sonucu olarak anlıyorum ki,
yalnızca benim sanatsal
10:38
for my ownkendi artisticartistik practiceuygulama,
182
626486
1741
eylemlerim için değil,
10:40
there's roomoda for a lot of other
artisticartistik practicesuygulamaları.
183
628227
2536
bir çok başka sanatsal uygulama
için de yer var.
10:43
So people startedbaşladı askingsormak us,
184
631803
1579
İnsanlar bize sormaya başladı:
10:45
"Well, TheasterTheaster, how are you
going to go to scaleölçek?"
185
633382
2471
"Eee Theaster, ölçeklendirmeyi nasıl
yapacaksın?"
10:47
and, "What's your sustainabilitySürdürülebilirlik planplan?"
186
635853
2135
"Sürdürülebilirlik planın ne?"
10:49
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
187
637988
4751
(Kahkaha) (Alkış)
10:54
And what I foundbulunan was that
I couldn'tcould exportihracat myselfkendim,
188
642739
3877
Kendimi ithal edemeyeceğimin
farkına vardım.
10:58
that what seemsgörünüyor necessarygerekli
in citiesşehirler like AkronAkron, OhioOhio,
189
646616
3739
Akron, Ohio, Detroit, Michigan ve Gary,
Indiana
11:02
and DetroitDetroit, MichiganMichigan, and GaryGary, IndianaIndiana,
190
650355
2600
gibi şehirlerde
11:04
is that there are people in those placesyerler
who alreadyzaten believe in those placesyerler,
191
652955
3698
o yerlere inanan ve güvenen insanlar
halihazırda var
11:08
that are alreadyzaten dyingölen
to make those placesyerler beautifulgüzel,
192
656653
2926
olduğunu, zaten o yerleri güzelleştirmeye
11:11
and that oftensık sık, those people
who are passionatetutkulu about a placeyer
193
659579
3459
çalıştıklarını, ama çoğu zaman, bir yere
tutkulu olan insanların
11:15
are disconnectedbağlantı kesildi from the resourceskaynaklar
necessarygerekli to make coolgüzel things happenolmak,
194
663038
4412
güzel şeylerin olmasını sağlamak için gerekli
11:19
or disconnectedbağlantı kesildi from
a contingencyolasılık of people
195
667450
2577
kaynaklardan uzak ve bazı şeyleri
11:22
that could help make things happenolmak.
196
670027
1881
gerçekleştirebilecek insanlardan
kopuk olduğunu anladım.
11:23
So now, we're startingbaşlangıç to give advicetavsiye
around the countryülke
197
671908
4292
Artık ülke çapında, elinizde
olanla nasıl işe başlayabileceğiniz,
11:28
on how to startbaşlama with what you got,
198
676200
2145
halihazırda var olanla neler yapabileceğiniz,
11:30
how to startbaşlama with the things
that are in frontön of you,
199
678345
2795
hiçten nasıl bir şeyler yaratabileceğiniz,
11:33
how to make something out of nothing,
200
681140
2377
bir çark üzerinde veya
11:35
how to reshapeyeniden şekillendirme your worldDünya
at a wheeltekerlek or at your blockblok
201
683517
4528
sokağınızda veya bir şehir çapında
dünyanızı nasıl yeniden
11:40
or at the scaleölçek of the cityŞehir.
202
688045
2485
şekillendirebileceğinizle ilgili tavsiyeler veriyoruz.
11:42
Thank you so much.
203
690530
1695
Çok teşekkür ederim.
11:44
(ApplauseAlkış)
204
692225
5906
(Alkış)
11:51
JuneHaziran CohenCohen: Thank you. So I think
manyçok people watchingseyretme this
205
699695
3506
June Cohen: Teşekkürler. Şimdi bunu
izleyen birçok insan
11:55
will be askingsormak themselveskendilerini
the questionsoru you just raisedkalkık at the endson:
206
703201
3205
kendilerine, sizin de en sonunda sorduğunuz soruyu soracak:
11:58
How can they do this in theironların ownkendi cityŞehir?
207
706406
2182
Bunu kendi şehirlerinde nasıl
yapabilirler?
12:00
You can't exportihracat yourselfkendin.
208
708588
1621
Kendini ithal edemiyorsun.
12:02
Give us a fewaz pagessayfalar out of your playbookSenaryo
about what someonebirisi who is inspiredyaratıcı
209
710209
3673
Bize senin gibi şehrinde bu
tür
12:05
about theironların cityŞehir can do
to take on projectsprojeler like yoursseninki?
210
713882
2890
projeler başlatmak isteyen insanlar için
birkaç taktik ver.
12:08
TheasterTheaster GatesGates: One of the things
I've foundbulunan that's really importantönemli
211
716772
3193
Theaster Gates:Çok önemli olduğunu öğrendiğim şeylerden biri,
12:11
is givingvererek thought to not just
the kindtür of individualbireysel projectproje,
212
719965
4087
yalnızca eski bir ev gibi
özel ve tek bir proje
12:16
like an oldeski houseev,
213
724052
2794
yapmaktansa, eski bir ev ile yerel bir
12:18
but what's the relationshipilişki
betweenarasında an oldeski houseev,
214
726846
2871
okul ve ufak bir
şarap dükkanının
12:21
a localyerel schoolokul, a smallküçük bodegaBodega,
215
729717
3158
arasındaki ilişki nedir, bunlar arasında
herhangi
12:24
and is there some kindtür of synergysinerji
betweenarasında those things?
216
732875
2996
bir sinerji var mı, diye düşünmek.
12:27
Can you get those folkHalk talkingkonuşma?
217
735871
2298
Bu insanları konuşturabilir misiniz?
12:30
I've foundbulunan that in casesvakalar
where neighborhoodsmahalleler have failedbaşarısız oldu,
218
738169
4551
Mahallelerin bozulup tükendiği
vakalarda çoğu zaman
12:34
they still oftensık sık have a pulsenabız.
219
742720
2183
hala bir nabızları olduğunu
fark ettim.Oranın,
12:36
How do you identifybelirlemek the pulsenabız
in that placeyer, the passionatetutkulu people,
220
744903
3459
oradaki tutkulu insanların nabızlarını
nasıl yokluyorsun? 20 yıldır kavga
12:40
and then how do you get folkHalk
who have been fightingkavga,
221
748362
3005
eden, sert darbeler alan insanları
yaşadıkları yer
12:43
sloggingslogging for 20 yearsyıl, reenergizedReenergized
about the placeyer that they livecanlı?
222
751367
4391
hakkında nasıl tekrar heveslendirirsin?
12:47
And so someonebirisi has to do that work.
223
755758
2461
İşte birinin bu işi yapması gerekiyor.
12:50
If I were a traditionalgeleneksel developergeliştirici,
I would be talkingkonuşma about buildingsbinalar aloneyalnız,
224
758219
4273
Geleneksel bir geliştirici olsaydım yalnız
ca binalar hakkında
12:54
and then puttingkoyarak
a "For LeaseKira" signişaret in the windowpencere.
225
762492
3947
konuşurdum, ve sonra camın önüne "Kiralık"
tabelası koyardım.
12:58
I think that you actuallyaslında
have to curatePapaz more than that,
226
766439
2647
Bence bundan daha fazlasını organize
etmeniz gerek,
13:01
that there's a way in whichhangi
you have to be mindfuldikkatli about,
227
769086
2698
yaptığınız şeyle ilgili biraz daha
bilinçli
13:03
what are the businessesişletmeler
that I want to growbüyümek here?
228
771784
3056
olmanız gerek-- burada kurmak
istediğim işletmeler neler?
13:06
And then, are there people
who livecanlı in this placeyer
229
774840
2442
Bir de buralarda yaşayan, benimle iş
13:09
who want to growbüyümek those businessesişletmeler with me?
230
777282
2020
kurmak isteyen insanlar var mı?
13:11
Because I think it's not just
a culturalkültürel spaceuzay or housingKonut;
231
779302
2833
Çünkü bence bu sadece kültürel bir alan
veya evlerle ilgili değil;
13:14
there has to be the recreationrekreasyon
of an economicekonomik coreçekirdek.
232
782135
3042
ekonomik tabanın da baştan
yaratılması gerekiyor.
13:17
So thinkingdüşünme about those things
togetherbirlikte feelshissediyor right.
233
785177
3668
Yani doğru olan, tüm bunları beraber, bir
ilişki içerisinde düşünmek.
13:20
JCDİZAYN MERKEZİ: It's hardzor to get people
to createyaratmak the sparkkıvılcım again
234
788845
2806
JC: İnsanlar 20 yıldır zorluklar çekerken
içlerindeki kıvılcımı
13:23
when people have been
sloggingslogging for 20 yearsyıl.
235
791651
2047
yeniden canlandırmak zor. Buzları
13:25
Are there any methodsyöntemleri you've foundbulunan
that have helpedyardım etti breakkırılma throughvasitasiyla?
236
793698
3117
kırmaya yaradığını düşündüğün
taktikler var mı?
13:28
TGTG: Yeah, I think that now
there are lots of examplesörnekler
237
796815
2967
TG: Evet, bence şu an inanılmaz işler
13:31
of folkHalk who are doing amazingşaşırtıcı work,
238
799782
1834
yapan bir sürü insan var,
13:33
but those methodsyöntemleri are sometimesara sıra like,
when the mediamedya is constantlysürekli sayingsöz
239
801616
4435
ama örneğin
medyanın dediği gibi
13:38
that only violentşiddetli things
happenolmak in a placeyer,
240
806051
2972
bir alanda yalnızca şiddet içeren şeyler
oluyorsa
13:41
then basedmerkezli on your skillbeceri setset
and the particularbelirli contextbağlam,
241
809023
3297
bu tür sorunları aşmak için
13:44
what are the things that you can do
in your neighborhoodKomşuluk
242
812320
3320
yeteneklerinize ve içinde bulunduğunuz
13:47
to kindtür of fightkavga some of that?
243
815640
2125
duruma bağlı olarak neler yapabilirsiniz?
13:49
So I've foundbulunan that
if you're a theatertiyatro personkişi,
244
817765
2903
Tiyatroyu seven biriysen,
açık havada
13:52
you have outdoorAçık streetsokak theatertiyatro festivalsfestivaller.
245
820668
2275
sokak tiyatrosu festivali yapabilirsin.
13:54
In some casesvakalar, we don't have
the resourceskaynaklar in certainbelli neighborhoodsmahalleler
246
822943
3924
Bazen bazı mahallelerde, biraz iddialı
olan
13:58
to do things that are
a certainbelli kindtür of splashysıçratan,
247
826867
3344
şeyleri yapmak için gerekli
kaynaklar olmuyor
14:02
but if we can then find waysyolları
of makingyapma sure that people
248
830211
3111
ama eğer insanların bir mahallenin
yerlisi olduğundan emin olmanın
14:05
who are localyerel to a placeyer,
249
833322
1532
bir yolunu bulur,
14:06
plusartı people who could be supportivedestekleyici
of the things that are happeningolay locallylokal olarak,
250
834854
3832
yerel olarak gerçekleşen bu şeyleri destekleyecek insanları bulabilir ve
14:10
when those people get togetherbirlikte,
251
838686
1764
bu insanları bir araya getirebilirsek
14:12
I think really amazingşaşırtıcı things can happenolmak.
252
840450
2136
bence inanılmaz şeyler olabilir.
14:14
JCDİZAYN MERKEZİ: So interestingilginç.
253
842586
1486
JC: Çok ilginç.
14:16
And how can you make sure
that the projectsprojeler you're creatingoluşturma
254
844072
2322
Peki yarattığınız bu projelerin
aktiviteden
14:18
are actuallyaslında for the disadvantageddezavantajlı
255
846394
1765
faydalanmaya çalışan vejeteryan indie bir
14:20
and not just for the sortçeşit of
vegetarianVejetaryen indieIndie moviefilm crowdkalabalık
256
848159
4040
topluluk için değil de gerçekten
dezavantajlı insanlar
14:24
that mightbelki movehareket in
to take advantageavantaj of them.
257
852199
2119
için olduğundan nasıl emin
olabiliyorsunuz?
14:26
TGTG: Right on. So I think this is where
it startsbaşlar to get into the thickkalın weedsmatem elbisesi.
258
854318
5041
TG: Tam üstüne bastın. Bence işler
burada karışmaya başlıyor.
14:31
JCDİZAYN MERKEZİ: Let's go there.
TGTG: Right now, GrandGrand CrossingGeçiş
259
859359
2637
JC: Bundan bahsedelim.
TG: Şu anda Grand Crossing'de
14:33
is 99 percentyüzde blacksiyah, or at leasten az livingyaşam,
260
861996
2997
yaşayanların %99'u siyahi
14:36
and we know that maybe
who ownssahibi propertyözellik in a placeyer
261
864993
3320
ve burada her gün sokakta yürüyen insanlarla mülk sahiplerinin
14:40
is differentfarklı from who walksyürüyüşleri
the streetssokaklar everyher day.
262
868313
2461
farklı insanlar olabileceğini biliyoruz.
14:42
So it's reasonablemakul to say
that GrandGrand CrossingGeçiş is alreadyzaten
263
870774
2856
Bu durumda Grand Crossing'in bugün
olduğundan
14:45
in the processsüreç of beingolmak something
differentfarklı than it is todaybugün.
264
873630
3855
farklı bir hale dönüşme sürecine
şimdiden girdiğini söyleyebiliriz.
14:49
But are there waysyolları to think about
housingKonut trustströstler or landarazi trustströstler
265
877485
5595
Ama konut vakıflarının veya misyona
dayalı geliştirme projelerinin
14:55
or a mission-basedgörev tabanlı developmentgelişme
266
883080
2438
içinde bulundukları
14:57
that startsbaşlar to protectkorumak
some of the spaceuzay that happensolur,
267
885518
2763
alanı korumaya başlamalarını sağlayamanın
bir yolu olmalı.
15:00
because when you have
7,500 emptyboş lots in a cityŞehir,
268
888281
4319
Çünkü bir şehirde 7.500 tane boş arsanız
varsa
15:04
you want something to happenolmak there,
269
892600
1951
orada bir şeyler olmasını istersiniz
15:06
but you need entitieskişiler that are not
just interestedilgili in the developmentgelişme pieceparça,
270
894551
4504
ama yalnızca geliştirme kısmıyla değil,
stabilizasyon kısmıyla da
15:11
but entitieskişiler that are interestedilgili
in the stabilizationsabitleme pieceparça,
271
899055
3088
ilgilenen kurumların bu işleri
üstlenmesini istersiniz.
15:14
and I feel like oftensık sık the developergeliştirici pieceparça
is really motivatedmotive,
272
902143
3506
Bana öyle geliyor ki, geliştirme kısmı
genelde çok hevesli
15:17
but the other work of a kindtür
of neighborhoodKomşuluk consciousnessbilinç,
273
905649
3367
ama bir mahallenin bilinci gibi olan diğer
parça,
15:21
that partBölüm doesn't livecanlı anymoreartık.
274
909016
1974
işte o parça artık yaşamıyor.
15:22
So how do you startbaşlama to growbüyümek up
importantönemli watchdogsbekçileri
275
910990
4806
Peki yeni gelen halka verilen kaynakların
15:27
that ensuresağlamak that the resourceskaynaklar
that are madeyapılmış availablemevcut
276
915796
2722
uzun yıllardır orada oturan mahalle sakinlerine de
15:30
to newyeni folkHalk that are cominggelecek in
277
918518
1436
dağıtıldığından emin olacak
15:31
are alsoAyrıca distributeddağıtılmış to folkHalk
who have livedyaşamış in a placeyer for a long time.
278
919954
3392
önemli gözlemcileri nasıl yetiştireceğiz?
15:35
JCDİZAYN MERKEZİ: That makesmarkaları so much senseduyu.
One more questionsoru:
279
923346
2609
JC: Tamam, bu çok anlamlı.
15:37
You make suchböyle a compellingzorlayıcı casedurum for beautygüzellik
and the importanceönem of beautygüzellik and the artssanat.
280
925955
4047
Güzellik ve güzelliğin ve sanatın önemi ile ilgili çok güçlü bir davan var.
15:42
There would be othersdiğerleri who would arguetartışmak
that fundspara would be better spentharcanmış
281
930002
3278
Fonların kötü durumdaki insanlara
temel hizmetler
15:45
on basictemel servicesHizmetler for the disadvantageddezavantajlı.
282
933280
3204
için kullanılmasının daha iyi olduğunu
söyleyen insanlar olacaktır.
15:48
How do you combatsavaş that viewpointbakış açısı,
or come againstkarşısında it?
283
936484
3710
Bu görüşü nasıl çürütürsünüz, veya buna
nasıl karşı gelirsiniz?
15:52
TGTG: I believe that beautygüzellik
is a basictemel servicehizmet.
284
940194
2500
TG:Ben güzelliğin temel
hizmet olduğuna inanıyorum.
15:54
(ApplauseAlkış)
285
942694
6019
(Alkış)
16:02
OftenKez what I have foundbulunan is that
when there are resourceskaynaklar
286
950333
3835
Düşük kaynaklı mahalle veya topluluklara
16:06
that have not been madeyapılmış availablemevcut
to certainbelli under-resourcedaltında kaynaklara citiesşehirler
287
954168
3460
gerekli kaynaklar sağlanmadığında, çoğu
zaman
16:09
or neighborhoodsmahalleler or communitiestopluluklar,
288
957628
2066
bir şeyleri
16:11
that sometimesara sıra culturekültür is the thing
that helpsyardım eder to ignitetutuşturmak,
289
959694
4703
ateşlemeye yardımcı
olan şeyin kültür olduğunu ve
16:16
and that I can't do everything,
290
964397
2640
her şeyi benim yapamayacağımı fark ettim.
16:19
but I think that there's a way in whichhangi
if you can startbaşlama with culturekültür
291
967037
3407
Ama bence eğer kültürle başlayıp
insanların
16:22
and get people kindtür of
reinvestedyeniden yatırılan in theironların placeyer,
292
970444
2972
kendi mahallerine yeniden
yatırım yapmalarını sağlayabilirsen
16:25
other kindsçeşit of adjacentbitişik
amenitiesKolaylıklar startbaşlama to growbüyümek,
293
973416
4273
karşılığında başka imkanlar doğuyor
ve sonra insanlar bir istekte
bulunabiliyorlar--şiirsel bir istek
16:29
and then people can make a demandtalep
that's a poeticşiirsel demandtalep,
294
977689
3953
ve şehirlerimizi uyandırmak için gerekli
olan politik
16:33
and the politicalsiyasi demandstalepler that
are necessarygerekli to wakeuyanmak up our citiesşehirler,
295
981642
5241
istekler de bayağı şiirselleşiyor.
16:38
they alsoAyrıca becomeolmak very poeticşiirsel.
296
986883
1763
16:40
JCDİZAYN MERKEZİ: It makesmarkaları perfectmükemmel senseduyu to me.
297
988646
1912
JC: Çok mantıklı.
Theaster, bugün burada bizimle olduğun
için çok teşekkürler.
16:42
TheasterTheaster, thank you so much
for beingolmak here with us todaybugün.
298
990558
2667
Teşekkürler. Theaster Gates.
16:45
Thank you. TheasterTheaster GatesGates.
299
993225
1251
16:46
(ApplauseAlkış)
300
994476
5015
(Alkış)
Translated by Goksu Kalaycı
Reviewed by CANSU BAYRAM

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Theaster Gates - Artist, potter, community builder
Theaster Gates is a potter whose ambitions stretch far beyond the wheel and the kiln. In Chicago, his leadership of artist-led spaces has catalyzed interest and excitement in a formerly neglected neighborhood, as he uses culture as a transformational weapon.

Why you should listen

Theaster Gates is helping to define the future of artistic place-based efforts, in research and practice. Beginning with interventions in small-scale residences now known as Dorchester Projects, Gates’ houses in Greater Grand Crossing in Chicago have become a nexus for globally engaged experiments in structures of individual and collective living, working and art-making. Launched into the international art world at Documenta(13), the houses embodied a new system of values and celebrated both a flexible use of space and provided a way for artists, visitors and students to connect and collaborate.

The latest example of this kind of work is the Stony Island Arts Bank, set to open for the Chicago Architecture Biennial in October 2015. Gates will convert a formerly derelict bank on Chicago's south side to create an artwork -- and a communal and creative space.

At the University of Chicago, where he is a professor and the director of arts and public life, Gates leads the Arts Incubator in Washington Park. Gates also leads an urban research initiative known as the Place Lab, a team of social scientists, architects, creative professionals and business leaders. With support from the Knight Foundation, Gates and his team will create frameworks for reimagining the role that culture plays in the redevelopment of transforming African American communities.

More profile about the speaker
Theaster Gates | Speaker | TED.com