ABOUT THE SPEAKER
Sue Desmond-Hellmann - CEO, Gates Foundation
Sue Desmond-Hellmann leads the Bill & Melinda Gates Foundation’s mission to establish equity for every person.

Why you should listen

As CEO of the Bill & Melinda Gates Foundation, Sue Desmond-Hellmann leads the organization's vision for a world where every person has the opportunity to live a healthy, productive life. Drawing on her diverse experience as scientist, physician and business executive, she oversees a variety of missions focused on eradicating disease, poverty and inequity. She leads 1,400 people, across four continents, working in more than 100 countries to help more children and young people survive and thrive, combat infectious diseases that hit the poorest hardest, and empower people -- particularly women and girls -- to transform their lives.

Trained as an oncologist, Dr. Desmond-Hellmann spent 14 years at biotech firm Genentech, developing a number of breakthrough medicines, including two of the first gene-targeted therapies for cancer, Avastin and Herceptin. In November 2009, Forbes magazine named her one of the world's seven most "powerful innovators," calling her "a hero to legions of cancer patients." Her time at Genentech put her at the forefront of the precision medicine revolution, and in her current role she champions a similar approach to global development: precision public health -- getting the right interventions, to the right populations, in the right places, to save lives.

Immediately prior to joining the foundation in 2014, Dr. Desmond-Hellmann was the first female chancellor of the University of California at San Francisco (UCSF), overseeing all aspects of the university and medical center's strategy and operations. It was her second stint at UCSF, having completed her clinical training there in the 1980s. She moved to Uganda in 1989 to work on HIV/AIDS and cancer, which she credits as a turning point in her career. "It was so profound to recognize ... that all the learning I had done to become a doctor didn't matter at all if I didn’t make a contribution," she said.

Dr. Desmond-Hellmann is the recipient of numerous honors and awards. She was listed among Fortune magazine's "50 most powerful women in business" for seven years. In 2010, she was inducted into the American Academy of Arts and Sciences and elected to the Institute of Medicine. She serves on the boards of directors at Facebook Inc. and the Procter & Gamble Company.

More profile about the speaker
Sue Desmond-Hellmann | Speaker | TED.com
TED2016

Sue Desmond-Hellmann: A smarter, more precise way to think about public health

Sue Desmond-Hellmann: Toplum sağlığı hakkında düşünmenin daha akıllıca, daha hassas bir yolu

Filmed:
1,025,497 views

Sue Desmond-Hellmann dünyanın en zor medikal sorunlarını çözmek için büyük verileri, tüketici denetimini, gen dizilimlemeyi ve diğer yenilikçi araçları birleştiren bir yaklaşım olan hassas halk sağlığını kullanıyor. Bu yöntem çoktan Sahra-altı Afrika'da anneden bebeğe HIV aktarımını neredeyse yarıya indirgedi. Şu an ise dünya çapında tehlikeli boyutlara ulaşan bebek ölümlerine karşı kullanılıyor. Hedef ise, doğru zamanda doğru popülasyonlara doğru müdahalelerde bulunularak hayat kurtarmak.
- CEO, Gates Foundation
Sue Desmond-Hellmann leads the Bill & Melinda Gates Foundation’s mission to establish equity for every person. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:14
OK, first, some introductionstanıtımları.
0
2222
2666
Öncelikle, bazı giriş bilgileri.
00:17
My momanne, JennieJennie, tookaldı this pictureresim.
1
5919
2223
Bu resmi, annem Jennie çekti.
00:21
That's my dadbaba, FrankFrank, in the middleorta.
2
9158
2339
Ortadaki babam, Frank.
00:24
And on his left, my sisterskız kardeşler:
3
12139
2144
Solunda, kız kardeşlerim:
00:26
MaryMary CatherineCatherine, JudithJudith AnnAnn,
TheresaTheresa MarieMarie.
4
14766
4025
Mary Catherine, Judith Ann, Theresa Marie.
00:30
JohnJohn Patrick'sPatrick'in sittingoturma on his lapkucak
and KevinKevin Michael'sMichael'ın on his right.
5
18815
3924
Kucağında oturan John Patrick,
sağındaki Kevin Michael.
00:35
And in the pale-bluesoluk mavi windbreakerrüzgarlık,
6
23739
2473
Ve açık mavi anorağın içinde,
00:38
SusanSusan DianeDiane. Me.
7
26236
2145
ben, Susan Diane.
00:41
I lovedsevilen growingbüyüyen up in a bigbüyük familyaile.
8
29491
3128
Büyük bir ailede büyümeyi çok sevdim.
00:45
And one of my favoritesevdiğim things
was pickingtoplama namesisimler.
9
33159
3673
En çok hoşuma giden
şeylerden biriyse isim seçmekti.
00:49
But by the time childçocuk
numbernumara sevenYedi camegeldi alonguzun bir,
10
37924
3445
Ama 7. çocuk geldiğinde
00:53
we had nearlyneredeyse runkoş out of middleorta namesisimler.
11
41393
2317
neredeyse tüm ortanca
isimleri tüketmiştik.
00:57
It was a long deliberationmüzakere
12
45075
1842
Uzun tartışmalar sonrası
00:58
before we finallyen sonunda settledyerleşik
on JenniferJennifer BridgetBridget.
13
46941
4007
sonunda Jennifer Bridget'te karar kıldık.
01:04
EveryHer parentebeveyn in this audienceseyirci
14
52353
2731
Seyirciler arasındaki her ebeveyn
01:07
knowsbilir the joysevinç and excitementheyecan
15
55108
2624
yeni doğan bir bebeğin
ismine karar vermenin
01:09
of pickingtoplama a newyeni baby'sBebeğin nameisim.
16
57756
2438
zevk ve heyecanını bilir.
01:12
And I was excitedheyecanlı and thrilledheyecan
17
60913
1922
Ben anneme bu özel merasim anında
01:14
to help my momanne in that specialözel
ceremonialTören momentan.
18
62859
3703
yardımcı olduğum için heyecanlıydım.
01:19
But it's not like that everywhereher yerde.
19
67824
2039
Ama her yerde durum böyle değil.
01:23
I travelseyahat a lot and I see a lot.
20
71163
2683
Çok geziyorum ve çok görüyorum.
01:26
But it tookaldı me by surprisesürpriz to learnöğrenmek
21
74273
3093
Ama Etiyopya'nın bir
bölgesinde ebeveynlerin
01:29
in an areaalan of EthiopiaEtiyopya,
22
77390
2179
yeni bebeklerine isim seçmeyi bir ay
01:31
parentsebeveyn delaygecikme pickingtoplama the namesisimler
for theironların newyeni babiesbebekler
23
79593
3681
veya daha fazla ertelediklerini öğrenmek
01:35
by a monthay or more.
24
83298
1551
beni oldukça şaşırttı.
01:37
Why delaygecikme?
25
85908
1417
Neden erteliyorlar?
01:40
Why not take advantageavantaj
of this specialözel ceremonialTören time?
26
88278
3367
Neden bu özel merasimli
anların tadını çıkarmıyorlar?
01:44
Well, they delaygecikme because they're afraidkorkmuş.
27
92423
2397
Erteliyorlar, çünkü korkuyorlar.
01:48
They're afraidkorkmuş theironların babybebek will dieölmek.
28
96007
2217
Bebeklerinin öleceğinden korkuyorlar.
01:51
And this losskayıp mightbelki be a little more
bearablekatlanılabilir withoutolmadan a nameisim.
29
99080
5150
Bu kayıp, isimsiz olursa
biraz daha katlanılır olabilir.
01:57
A faceyüz withoutolmadan a nameisim mightbelki help them feel
30
105248
3905
İsimsiz bir surat onların daha az bağlılık
02:01
just a little lessaz attachedekli.
31
109177
2769
hissetmelerini sağlayabilir.
02:05
So here we are in one partBölüm of the worldDünya --
32
113019
2477
İşte dünyanın bir tarafındayız,
02:07
a time of joysevinç, excitementheyecan,
dreamingrüya görmek of the futuregelecek of that childçocuk --
33
115520
4741
heyecanlı, sevinçli, çocuğun geleceğinin
hayalleriyle dolu bir zaman;
02:12
while in anotherbir diğeri worldDünya,
34
120893
2262
başka bir tarafında
02:15
parentsebeveyn are filleddolu with dreaddehşet,
35
123179
2920
ebeveynler korkuyla dolu,
02:18
not daringcesur to dreamrüya
of a futuregelecek for theironların childçocuk
36
126123
3575
birkaç haftanın ilerisi için çocuklarının
geleceğini hayal etmeye
02:21
beyondötesinde a fewaz preciousdeğerli weekshaftalar.
37
129722
1866
cesaret edemiyorlar.
02:24
How can that be?
38
132789
1396
Bu nasıl olabilir?
02:27
How can it be that 2.6 millionmilyon babiesbebekler
39
135189
5485
Nasıl olurda dünyada 2,6 milyon bebek
02:32
dieölmek around the worldDünya
40
140698
1794
bir ay bile yaşamadan
02:34
before they're even one monthay oldeski?
41
142516
2420
ölebilir?
02:37
2.6 millionmilyon.
42
145926
1975
2,6 milyon.
02:41
That's the populationnüfus of VancouverVancouver.
43
149034
2319
Bu Vancouver'ın nüfusu kadar.
02:44
And the shockingşok edici thing is:
44
152512
2119
Asıl şok edici olan şey:
02:47
Why?
45
155043
1298
Neden?
02:48
In too manyçok casesvakalar, we simplybasitçe don't know.
46
156365
3770
Çoğu durumda, açıkça bilmiyoruz.
02:53
Now, I rememberhatırlamak recentlyson günlerde seeinggörme
an updatedgüncellenmiş piepasta chartgrafik.
47
161145
4126
Yakın zamanlarda güncellenmiş bir
diyagram gördüğümü hatırlıyorum.
02:57
And the piepasta chartgrafik was labeledetiketli,
48
165295
2168
"Beş yaşından küçük çocuklarda ölüm
nedenleri" ismiyle etiketlenmişti.
02:59
"CausesNeden olur of deathölüm in childrençocuklar
underaltında fivebeş worldwideDünya çapında."
49
167487
3512
03:03
And there was a prettygüzel bigbüyük sectionBölüm
of that piepasta chartgrafik, about 40 percentyüzde --
50
171838
4045
Ve bu diyagramın büyük kısmını kaplayan
bir parçası vardı, yaklaşık yüzde 40.
03:07
40 percentyüzde was labeledetiketli "neonatalYenidoğan."
51
175907
3362
Bu yüzde 40, yenidoğan olarak
etiketlenmişti.
03:12
Now, "neonatalYenidoğan" is not a causesebeb olmak of deathölüm.
52
180077
2377
"Yenidoğan" bir ölüm sebebi değil.
03:14
NeonatalYenidoğan is simplybasitçe an adjectiveSıfat,
53
182920
2767
Yenidoğan sadece bir sıfat,
03:17
an adjectiveSıfat that meansanlamına geliyor that the childçocuk
is lessaz than one monthay oldeski.
54
185711
4868
çocuğun bir aydan küçük
olduğunu anlatan bir sıfat.
03:23
For me, "neonatalYenidoğan" said:
"We have no ideaFikir."
55
191656
4357
Bana göre "yenidoğan"ın anlamı
"Hiçbir fikrimiz yok" idi.
03:29
Now, I'm a scientistBilim insanı. I'm a doctordoktor.
56
197100
2170
Ben bir bilim insanıyım. Bir doktorum.
03:31
I want to fixdüzeltmek things.
57
199294
1493
Bir şeyleri düzeltmek istiyorum.
03:33
But you can't fixdüzeltmek
what you can't definetanımlamak.
58
201580
3865
Ama tanımlayamadığın
bir şeyi düzeltemezsin.
03:38
So our first stepadım in restoringgeri yükleme
the dreamsrüyalar of those parentsebeveyn
59
206227
4768
Bu ebeveynlerin hayallerini
korumada ilk görevimiz
03:43
is to answerCevap the questionsoru:
60
211019
2177
bu soruyu cevaplamak:
03:45
Why are babiesbebekler dyingölen?
61
213220
1949
Bebekler neden ölüyor?
03:48
So todaybugün, I want to talk
about a newyeni approachyaklaşım,
62
216359
3735
Bugün yeni bir bakış açısı
hakkında konuşmak istiyorum,
03:52
an approachyaklaşım that I feel
63
220118
1937
sadece bebeklerin neden
öldüğünü anlamamıza
03:54
will not only help us
know why babiesbebekler are dyingölen,
64
222079
4684
yardım etmekle kalmayıp
bütün global sağlığı
03:59
but is beginningbaşlangıç to completelytamamen transformdönüştürmek
65
227367
3377
tümüyle dönüştüreceğini
04:02
the wholebütün fieldalan of globalglobal healthsağlık.
66
230768
1784
düşündüğüm bir bakış açısı.
04:06
It's calleddenilen "PrecisionHassas PublicKamu HealthSağlık."
67
234235
3126
"Hassas Halk Sağlığı" deniyor.
04:10
For me, precisionhassas medicinetıp comesgeliyor
from a very specialözel placeyer.
68
238615
5000
Benim için hassasiyet
çok özel bir yerden geliyor.
04:16
I trainedeğitilmiş as a cancerkanser doctordoktor,
an oncologistonkolog.
69
244894
2807
Bir kanser doktoru, onkolojist
olarak eğitim aldım.
04:20
I got into it because I wanted
to help people feel better.
70
248079
3618
Bu işteyim, çünkü insanların daha iyi
hissetmelerini sağlamak istiyorum.
04:24
But too oftensık sık my treatmentstedaviler
madeyapılmış them feel worsedaha da kötüsü.
71
252491
3805
Ama genellikle tedavilerim onların
daha kötü hissetmelerine neden oluyor.
04:29
I still rememberhatırlamak younggenç womenkadınlar
beingolmak driventahrik to my clinicklinik
72
257277
4736
Hâlâ, muayenehaneme anneleri
tarafından getirilen genç bayanları
04:34
by theironların momsAnneler --
73
262550
1194
hatırlıyorum--
04:36
adultsyetişkinler, who had to be helpedyardım etti
into my examsınav roomoda by theironların mothersanneler.
74
264611
4799
yetişkinler, odama gelmek için annelerinin
yardımına muhtaç yetişkinler.
Onlara verdiğim tedavi yüzünden
04:42
They were so weakzayıf
75
270791
1160
04:43
from the treatmenttedavi I had givenverilmiş them.
76
271975
2229
o kadar güçsüzlerdi ki.
04:47
But at the time, in those frontön lineshatlar
in the warsavaş on cancerkanser,
77
275283
4200
Fakat o zamanlar, kanserle
ön saflarda savaşacak
04:51
we had fewaz toolsaraçlar.
78
279507
1634
çok az aracımız vardı.
04:54
And the toolsaraçlar we did have
couldn'tcould differentiateayırt etmek
79
282030
3692
Ve sahip olduğumuz araçlar da
04:57
betweenarasında the cancerkanser cellshücreler
that we wanted to hitvurmak hardzor
80
285746
3274
sıkı vurmak istediğimiz
kanser hücreleriyle,
05:01
and those healthysağlıklı cellshücreler
that we wanted to preservekorumak.
81
289670
3439
korumak istediğimiz sağlıklı
hücreleri ayırt edemiyordu.
05:06
And so the sideyan effectsetkileri that you're
all very familiartanıdık with --
82
294663
2955
Hepimizin aşina olduğu yan etkiler de --
05:09
hairsaç losskayıp, beingolmak sickhasta to your stomachmide,
83
297642
2834
saç kaybı, mide bulantısı,
05:12
havingsahip olan a suppressedbastırılmış immunebağışık systemsistem,
so infectionenfeksiyon was a constantsabit threattehdit --
84
300500
4114
baskılanmış bir bağışıklık sistemi
ve sürekli bir enfeksiyon riski--
05:17
were always surroundingçevreleyen us.
85
305179
2785
her zaman etrafımızdaydı.
05:20
And then I movedtaşındı
to the biotechnologybiyoteknoloji industrysanayi.
86
308985
2709
Sonra ben biyoteknoloji
endüstrisine geçtim.
05:24
And I got to work on a newyeni approachyaklaşım
for breastmeme cancerkanser patientshastalar
87
312269
4080
Ve sağlıklı hücreler ile sağlıksız
kanser hücrelerini ayırt etmede
05:28
that could do a better job
of tellingsöylüyorum the healthysağlıklı cellshücreler
88
316373
5001
daha iyi bir iş çıkarabilecek
yeni bir yaklaşım üzerinde
05:33
from the unhealthysağlıksız or cancerkanser cellshücreler.
89
321398
2342
çalışma fırsatı buldum.
05:36
It's a drugilaç calleddenilen HerceptinHerceptin.
90
324566
2023
'Herceptin' denen bir ilaç.
05:39
And what HerceptinHerceptin allowedizin us to do
91
327343
3236
Herceptin'in bize sağladığı,
05:42
is to preciselytam targethedef
HER2-positive-olumlu breastmeme cancerkanser,
92
330603
5211
o zamanlar en korkunç göğüs kanseri
çeşidi olan HER2-pozitif göğüs kanserini
05:49
at the time, the scariesten korkunç
formform of breastmeme cancerkanser.
93
337036
2682
hassas bir şekilde hedef almaktı.
05:52
And that precisionhassas let us
hitvurmak hardzor the cancerkanser cellshücreler,
94
340091
3835
Bu hassasiyet bizim normal
hücrelere daha nazik davranırken
05:56
while sparingtutumlu and beingolmak more
gentlenazik on the normalnormal cellshücreler.
95
344727
4090
kanser hücrelerine sıkı vurmamızı sağladı.
06:02
A hugeKocaman breakthroughbuluş.
96
350441
1716
Muazzam bir buluş.
06:04
It feltkeçe like a miraclemucize,
97
352181
2080
Bu buluş bir mucize gibi hissettirdi,
06:07
so much so that todaybugün,
98
355091
2949
hatta o kadar ki bugün,
06:10
we're harnessingharnessing all those toolsaraçlar --
99
358064
2531
bütün bu büyük veriler, tüketici denetimi,
06:13
bigbüyük dataveri, consumertüketici monitoringizleme,
genegen sequencingdizileme and more --
100
361156
5524
gen dizinleme gibi birçok
araçtan faydalanarak
06:18
to tackleele almak a broadgeniş varietyvaryete of diseaseshastalıklar.
101
366704
3321
çok çeşitli hastalıklarla
mücadele edebiliyoruz.
06:23
That's allowingizin us to targethedef individualsbireyler
102
371044
5069
Bu da bize bireyleri doğru zamanda,
06:28
with the right remediesilaçlar at the right time.
103
376137
3284
doğru çözümler ile hedef
alabilme imkânı sunuyor.
06:32
PrecisionHassas medicinetıp
revolutionizeddevrim cancerkanser therapyterapi.
104
380731
4460
Hassas tıp, kanser
terapisini baştan yarattı.
06:37
Everything changeddeğişmiş.
105
385655
1602
Her şey değişti.
06:40
And I want everything to changedeğişiklik again.
106
388187
3121
Her şeyin yeniden değişmesini istiyorum.
06:44
So I've been askingsormak myselfkendim:
107
392214
2252
Bu yüzden kendime soruyorum:
06:46
Why should we limitsınır
108
394490
1818
Neden hastalıklarla savaşmak için olan
06:48
this smarterdaha akıllı, more precisekesin,
better way to tackleele almak diseaseshastalıklar
109
396332
4809
bu daha hassas, daha akıllıca,
daha iyi yolu sadece zengin kesimin
06:53
to the richzengin worldDünya?
110
401165
1163
kullanımıyla sınırlandıralım?
06:56
Now, don't misunderstandyanlış anlamayın me --
111
404105
1512
Şimdi, beni yanlış anlamayın,
06:57
I'm not talkingkonuşma about bringinggetiren
expensivepahalı medicinesilaçlar like HerceptinHerceptin
112
405641
3326
Herceptin gibi pahalı
ilaçları gelişmekte olan
07:00
to the developinggelişen worldDünya,
113
408991
1885
dünya kesimine sunmaktan bahsetmiyorum,
07:02
althougholmasına rağmen I'd actuallyaslında kindtür of like that.
114
410900
2250
tabii ki gönül isterdi öyle de olsun.
07:05
What I am talkingkonuşma about
115
413707
1965
Ama bahsettiğim şey
07:07
is movinghareketli from this precisekesin
targetinghedeflemesi for individualsbireyler
116
415696
4368
bu hassas ve bireye yönelik hedef alımdan
07:12
to tackleele almak publichalka açık healthsağlık problemssorunlar
117
420088
2643
popülasyonlardaki sağlık sorunlarıyla
07:14
in populationspopülasyonları.
118
422755
1741
yüzleşmeye yönelmek.
07:18
Now, OK, I know probablymuhtemelen
you're thinkingdüşünme, "She's crazyçılgın.
119
426487
4583
Şimdi, büyük ihtimalle "Bu kız deli"
diye düşünüyorsunuz.
07:23
You can't do that. That's too ambitiousiddialı."
120
431094
2992
"Bu yapılamaz. Yalnızca hırslı bir fikir."
07:26
But here'sburada the thing:
121
434830
1502
Fakat şöyle bir şey var ki
07:29
we're alreadyzaten doing this in a limitedsınırlı way,
122
437180
3298
biz bunu zaten sınırlı
bir şekilde yapıyoruz
07:32
and it's alreadyzaten startingbaşlangıç
to make a bigbüyük differencefark.
123
440502
3070
ve bu çoktan büyük bir fark
yaratmaya başladı bile.
07:36
So here'sburada what's happeningolay.
124
444606
1529
Yani olan şey şu:
07:38
Now, I told you I trainedeğitilmiş
as a cancerkanser doctordoktor.
125
446952
2590
Size kanser doktoru olarak
eğitildiğimi söyledim.
07:41
But like manyçok, manyçok doctorsdoktorlar
who trainedeğitilmiş in SanSan FranciscoFrancisco in the '80s,
126
449566
4449
Fakat 80'lerde San Francisco'da eğitim
görmüş sayısız doktor gibi ben de
07:46
I alsoAyrıca trainedeğitilmiş as an AIDSAIDS doctordoktor.
127
454039
2091
aynı zamanda AIDS doktoru
olarak eğitim aldım.
07:49
It was a terriblekorkunç time.
128
457077
1608
Çok kötü bir zamandı.
07:51
AIDSAIDS was a deathölüm sentencecümle.
129
459504
2038
AIDS adeta bir ölüm fermanıydı.
07:54
All my patientshastalar diedvefat etti.
130
462385
1626
Bütün hastalarımı kaybettim.
07:57
Now, things are better,
131
465329
1904
Şimdi, durum daha iyi,
07:59
but HIVHIV/AIDSAIDS remainskalıntılar
a terriblekorkunç globalglobal challengemeydan okuma.
132
467257
4579
ama HIV / AIDS hâlâ berbat bir
global sorun olmaya devam ediyor.
08:04
WorldwideDünya çapında, about 17 millionmilyon womenkadınlar
are livingyaşam with HIVHIV.
133
472473
5451
Dünya çapında yaklaşık
17 milyon kadın HIV ile yaşıyor.
08:10
We know that when these womenkadınlar
becomeolmak pregnanthamile,
134
478744
3297
Biliyoruz ki bu kadınlar hamile kalınca
08:14
they can transferaktarma the virusvirüs to theironların babybebek.
135
482065
2613
virüsü bebeğe de aktarabiliyorlar.
08:18
We alsoAyrıca know in the absenceyokluk of therapyterapi,
136
486551
2252
Yine biliyoruz ki bir terapinin yokluğunda
08:20
halfyarım those babiesbebekler will not survivehayatta kalmak
untila kadar the ageyaş of two.
137
488827
3483
bu bebeklerin yarısı 2 yaşına
bile ulaşamadan ölüyor.
08:25
But we know that antiretroviralantiretroviral therapyterapi
can virtuallyfiilen guaranteegaranti
138
493446
5137
Ama biliyoruz ki retrovirüs-karşıtı
terapi annenin bebeğe
08:30
that she will not transmitiletmek
the virusvirüs to the babybebek.
139
498607
2951
virüsü aktarmayacağını
neredeyse garanti edebiliyor.
08:33
So what do we do?
140
501860
1381
Demek ki ne yapacağız?
08:35
Well, a one-size-fits-alltek beden herkese uyar approachyaklaşım,
kindtür of like that blastüfleme of chemoKemoterapi,
141
503708
4562
Yani, her duruma uygun bir çözüm,
tıpkı kemoterapi patlaması gibi,
08:40
would mean we testÖlçek and treattedavi etmek
everyher pregnanthamile womankadın in the worldDünya.
142
508294
3180
dünyadaki bütün hamile kadınları
test edip terapiye almak olur.
08:43
That would do the job.
143
511952
1381
Bu, işi halledecektir.
08:45
But it's just not practicalpratik.
144
513889
2252
Fakat pratikte uygulanabilir değil.
08:49
So insteadyerine, we targethedef those areasalanlar
where HIVHIV ratesoranları are the highesten yüksek.
145
517223
5640
Bunun yerine, HIV oranının yüksek
olduğu bölgeleri hedef almalıyız.
08:55
We know in certainbelli countriesülkeler
in sub-SaharanSahra AfricaAfrika
146
523444
4377
Biliyoruz ki bazı Sahra-altı
Afrika ülkelerinde
08:59
we can testÖlçek and treattedavi etmek pregnanthamile womenkadınlar
where ratesoranları are highesten yüksek.
147
527845
4162
oranın yüksek olduğu yerlerde hamile
kadınları test edip tedavi edebiliriz.
09:04
This precisionhassas approachyaklaşım
to a publichalka açık healthsağlık problemsorun
148
532794
3158
Bu toplumsal sağlık sorununa
olan hassas yaklaşım
09:07
has cutkesim by nearlyneredeyse halfyarım
149
535976
2401
son 5 yıl içinde anneden bebeğe
09:10
HIVHIV transmissiontransmisyon from mothersanneler to babybebek
150
538401
2755
HIV aktarımını neredeyse
09:13
in the last fivebeş yearsyıl.
151
541180
1834
yarıya indirdi.
09:15
(ApplauseAlkış)
152
543485
4365
(Alkışlar)
09:20
ScreeningEleme pregnanthamile womenkadınlar
in certainbelli areasalanlar in the developinggelişen worldDünya
153
548945
5062
Gelişmekte olan dünyanın belirli
bölgelerinde hamile kadınları gözlemlemek
09:26
is a powerfulgüçlü exampleörnek
154
554031
3104
hassas toplumsal sağlığın
09:29
of how precisionhassas publichalka açık healthsağlık
can changedeğişiklik things on a bigbüyük scaleölçek.
155
557159
5515
büyük çapta nasıl değişiklikler
yaratabileceğine güçlü bir örnek.
09:36
So ...
156
564452
1151
Peki...
09:38
How do we do that?
157
566213
1177
Bunu nasıl yapacağız?
09:39
We can do that because we know.
158
567414
2165
Bunu yapabileceğiz, çünkü biliyoruz.
09:41
We know who to targethedef,
159
569896
2318
Kimi hedef alacağımızı,
09:44
what to targethedef,
160
572238
1687
neyi hedef alacağımızı,
09:45
where to targethedef and how to targethedef.
161
573949
2292
nereyi ve nasıl hedef
alacağımızı biliyoruz.
09:48
And that, for me, are the importantönemli
elementselementler of precisionhassas publichalka açık healthsağlık:
162
576685
4302
Bunlar, benim için, hassas halk
sağlığının önemli yönleri:
09:53
who, what, where and how.
163
581780
2288
Kim, ne, nerede ve nasıl.
09:57
But let's go back
to the 2.6 millionmilyon babiesbebekler
164
585814
3901
Fakat şimdi o bir ay yaşayamadan ölen
10:01
who dieölmek before they're one monthay oldeski.
165
589739
2017
2,6 milyon bebeğe geri dönelim.
10:03
Here'sİşte the problemsorun: we just don't know.
166
591780
2260
Sorun bu: Sadece bilmiyoruz.
10:06
It mayMayıs ayı seemgörünmek unbelievableInanılmaz,
167
594753
2464
İnanılmaz gelebilir,
10:09
but the way we figureşekil out
the causesnedenleri of infantbebek mortalityölüm oranı
168
597241
4863
ama en yüksek çocuk ölümünün
gerçekleştiği ülkelerde
10:14
in those countriesülkeler
with the highesten yüksek infantbebek mortalityölüm oranı
169
602128
3011
çocukların ölüm nedenini
belirleme yöntemimiz
10:17
is a conversationkonuşma with momanne.
170
605163
1996
anneleriyle bir diyalog.
10:19
A healthsağlık workerişçi askssorar a momanne
who has just lostkayıp her childçocuk,
171
607948
4378
Bir sağlık görevlisi çocuğunu
yeni kaybetmiş anneye soruyor:
10:24
"Was the babybebek vomitingkusma?
Did they have a feverateş?"
172
612350
3669
"Bebek kusuyor muydu, ateşi var mıydı?"
10:28
And that conversationkonuşma mayMayıs ayı take placeyer
173
616043
1949
Ve bu diyalog çocuğun ölümünden
10:30
as long as threeüç monthsay
after the babybebek has diedvefat etti.
174
618016
3911
3 ay sonrasına kadar devam edebiliyor.
10:34
Now, put yourselfkendin
in the shoesayakkabı of that momanne.
175
622951
3148
Şimdi, kendinizi o annenin yerine koyun,
10:39
It's a heartbreakingyürek,
excruciatingdayanılmaz bir conversationkonuşma.
176
627239
3956
Bu diyalog kalp kıran, psikolojik olarak
işkence eden bir konuşma.
10:43
And even worsedaha da kötüsü -- it's not that helpfulfaydalı,
177
631833
2929
Ve daha da kötüsü -- yararlı bile değil.
10:47
because we mightbelki know
there was a feverateş or vomitingkusma,
178
635635
2953
Çünkü ateşi olduğunu
veya kustuğunu bilebiliriz,
10:50
but we don't know why.
179
638612
1713
ama nedenini bilemeyiz.
10:53
So in the absenceyokluk of knowingbilme
that knowledgebilgi,
180
641171
3482
Ve bu bilginin yokluğunda
10:56
we cannotyapamam preventönlemek that momanne, that familyaile,
181
644677
2982
o anneyi, o aileyi veya o toplumdaki
10:59
or other familiesaileleri in that communitytoplum
182
647683
2098
diğer aileleri
11:01
from sufferingçile the sameaynı tragedytrajedi.
183
649805
1948
aynı kaderden kurtaramayız.
11:04
But what if we applieduygulamalı
a precisionhassas publichalka açık healthsağlık approachyaklaşım?
184
652804
3474
Fakat ya hassas halk sağlığı
yaklaşımını uyguluyor olsaydık?
11:09
Let's say, for exampleörnek,
185
657064
1394
Diyelim ki, örnek olarak,
11:10
we find out in certainbelli areasalanlar of AfricaAfrika
186
658482
2934
Afrika'nın belirli bölgelerinde
11:13
that babiesbebekler are dyingölen
because of a bacterialbakteri infectionenfeksiyon
187
661440
3746
bebeklerin annelerden geçen
bakteriyel enfeksiyon
11:17
transferredtransfer from the motheranne to the babybebek,
188
665210
2547
sebebiyle öldüğünü keşfettik,
11:19
knownbilinen as GroupGrup B streptococcusStreptokok.
189
667781
2473
B grubu streptococcus
enfeksiyonu yüzünden.
11:22
In the absenceyokluk of treatmenttedavi,
momanne has a sevenYedi timeszamanlar higherdaha yüksek chanceşans
190
670999
5512
Tedavinin yokluğunda annenin
bir sonraki çocuğunun ölme ihtimali
11:28
that her nextSonraki babybebek will dieölmek.
191
676535
2200
7 kat daha fazla.
11:32
OnceBir kez we definetanımlamak the problemsorun,
we can preventönlemek that deathölüm
192
680124
3901
Sorunu tanımladığımızda,
penisilin kadar ucuz ve güvenli
11:36
with something as cheapucuz
and safekasa as penicillinpenisilin.
193
684049
4083
bir şeyle bile o ölümün önüne geçebiliriz.
11:41
We can do that because then we'lliyi know.
194
689894
2551
Bunu yapabiliriz, çünkü
o zaman biliyor oluruz.
11:45
And that's the pointpuan:
195
693034
1532
Ve olay burada bitiyor:
11:46
oncebir Zamanlar we know, we can bringgetirmek
the right interventionsmüdahaleler
196
694590
3436
Bildiğimiz sürece, doğru
müdahaleleri doğru yerlerde,
11:50
to the right populationnüfus
in the right placesyerler
197
698050
3539
doğru popülasyonlara ulaştırıp
11:53
to savekayıt etmek liveshayatları.
198
701613
1423
hayat kurtarabiliriz.
11:56
With this approachyaklaşım,
and with these interventionsmüdahaleler
199
704973
3752
Bu yaklaşımla ve bu müdahalelerle
12:00
and othersdiğerleri like them,
200
708749
2025
ve bunun gibilerle
12:02
I have no doubtşüphe
201
710798
1711
hiç şüphem yok ki
12:04
that a precisionhassas publichalka açık healthsağlık approachyaklaşım
202
712533
2547
hassas halk sağlığı yaklaşımıyla
12:07
can help our worldDünya achievebaşarmak
our 15-year-yıl goalhedef.
203
715104
3486
dünyamızın 15 yıllık hedefine
ulaşmasını sağlayabiliriz.
12:11
And that would translateÇevirmek
into a millionmilyon babies'bebeklerin liveshayatları savedkaydedilmiş
204
719423
4329
Ve bu, her yıl milyonlarca bebeğin
hayatının kurtulmasına
12:15
everyher singletek yearyıl.
205
723776
1637
denk gelir.
12:18
One millionmilyon babiesbebekler everyher singletek yearyıl.
206
726253
4310
Her yıl bir milyon bebek.
12:23
And why would we stop there?
207
731706
1842
Ve neden orada duralım ki?
12:26
A much more powerfulgüçlü approachyaklaşım
to publichalka açık healthsağlık --
208
734319
3297
Halk sağlığına yönelik
çok daha güçlü bir yaklaşım --
12:29
imaginehayal etmek what mightbelki be possiblemümkün.
209
737640
2765
nelerin mümkün olabileceğini düşünün.
12:32
Why couldn'tcould we more effectivelyetkili bir şekilde
tackleele almak malnutritionyetersiz beslenme?
210
740912
3389
Neden kötü beslenmeyle daha etkili
biçimde mücadele edemeyelim?
12:37
Why wouldn'tolmaz we preventönlemek
cervicalServikal cancerkanser in womenkadınlar?
211
745643
4277
Neden kadınlarda rahim
kanserini önleyemeyelim?
12:42
And why not eradicatekökünü kurutmak malariasıtma?
212
750832
2818
Neden sıtmayı ortadan kaldıramayalım?
12:45
(ApplauseAlkış)
213
753674
1001
(Alkışlar)
12:46
Yes, clapalkış for that!
214
754699
1213
Evet, buna alkışlayın!
12:47
(ApplauseAlkış)
215
755936
3928
(Alkışlar)
12:51
So, you know, I livecanlı
in two differentfarklı worldsdünyalar,
216
759888
2843
Şimdi, biliyorsunuz ki, ben iki
farklı dünyada yaşıyorum.
12:54
one worldDünya populatednüfuslu by scientistsBilim adamları,
217
762755
3208
Bir tanesi bilim adamlarıyla dolu,
12:58
and anotherbir diğeri worldDünya populatednüfuslu
by publichalka açık healthsağlık professionalsprofesyoneller.
218
766590
3897
diğeri ise profesyonel
toplum sağlık görevlileriyle.
13:03
The promisesöz vermek of precisionhassas publichalka açık healthsağlık
219
771319
2428
Hassas halk sağlığının garantisi ise
13:05
is to bringgetirmek these two worldsdünyalar togetherbirlikte.
220
773771
2324
bu iki dünyayı bir araya getirmek.
13:08
But you know, we all livecanlı in two worldsdünyalar:
221
776876
3545
Ama biliyorsunuz ki hepimiz
iki farklı dünyada yaşıyoruz:
13:13
the richzengin worldDünya and the poorfakir worldDünya.
222
781254
3079
Fakir ve zengin dünya.
13:17
And what I'm mostçoğu excitedheyecanlı about
about precisionhassas publichalka açık healthsağlık
223
785760
3850
Ve hassas halk sağlığı hakkında
en heyecanlı olduğum konu ise
13:21
is bridgingKöprü oluşturma these two worldsdünyalar.
224
789634
2459
bu iki dünya arasında bir köprü oluşu.
13:25
EveryHer day in the richzengin worldDünya,
225
793051
3020
Zengin dünyada her gün
13:28
we're bringinggetiren incredibleinanılmaz
talentyetenek and toolsaraçlar --
226
796095
3255
yeni yetenekler ve aletler
ortaya çıkarıyoruz --
13:31
everything at our disposalelden çıkarma --
227
799374
1959
her şey elimizin altında --
13:33
to preciselytam targethedef diseaseshastalıklar
in waysyolları I never imaginedhayal
228
801357
4913
burada hayal bile edemeyeceğim
yollarla hastalıkları hedef almak
13:38
would be possiblemümkün.
229
806294
1834
oldukça mümkün.
13:40
SurelyKesinlikle, we can tapmusluk into
that kindtür of talentyetenek and toolsaraçlar
230
808152
5016
Eminim ki, bu yetenek
ve araçları fakir dünyada
13:45
to stop babiesbebekler dyingölen in the poorfakir worldDünya.
231
813192
2438
bebeklerin ölümünü
durdurmak için kullanabiliriz.
13:49
If we did,
232
817201
2049
Eğer bunu yaparsak,
13:51
then everyher parentebeveyn would have
the confidencegüven
233
819274
4057
her bir ebeveyn çocuğu doğduğu anda
13:55
to nameisim theironların childçocuk
the momentan that childçocuk is borndoğmuş,
234
823355
4328
ona isim vermek için gereken
özgüvene sahip olur.
14:00
daringcesur to dreamrüya that that child'sçocuğun life
will be measuredölçülü in decadeson yıllar,
235
828746
5185
Çocuğunun hayatının günlerle
değil, yıllarla hesaplanacağı
14:06
not daysgünler.
236
834498
1244
kanısına inanarak.
14:08
Thank you.
237
836330
1151
Teşekkür ederim.
14:09
(ApplauseAlkış)
238
837505
7632
(Alkışlar)
Translated by Boğaçhan Arslan
Reviewed by Suleyman Cengiz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sue Desmond-Hellmann - CEO, Gates Foundation
Sue Desmond-Hellmann leads the Bill & Melinda Gates Foundation’s mission to establish equity for every person.

Why you should listen

As CEO of the Bill & Melinda Gates Foundation, Sue Desmond-Hellmann leads the organization's vision for a world where every person has the opportunity to live a healthy, productive life. Drawing on her diverse experience as scientist, physician and business executive, she oversees a variety of missions focused on eradicating disease, poverty and inequity. She leads 1,400 people, across four continents, working in more than 100 countries to help more children and young people survive and thrive, combat infectious diseases that hit the poorest hardest, and empower people -- particularly women and girls -- to transform their lives.

Trained as an oncologist, Dr. Desmond-Hellmann spent 14 years at biotech firm Genentech, developing a number of breakthrough medicines, including two of the first gene-targeted therapies for cancer, Avastin and Herceptin. In November 2009, Forbes magazine named her one of the world's seven most "powerful innovators," calling her "a hero to legions of cancer patients." Her time at Genentech put her at the forefront of the precision medicine revolution, and in her current role she champions a similar approach to global development: precision public health -- getting the right interventions, to the right populations, in the right places, to save lives.

Immediately prior to joining the foundation in 2014, Dr. Desmond-Hellmann was the first female chancellor of the University of California at San Francisco (UCSF), overseeing all aspects of the university and medical center's strategy and operations. It was her second stint at UCSF, having completed her clinical training there in the 1980s. She moved to Uganda in 1989 to work on HIV/AIDS and cancer, which she credits as a turning point in her career. "It was so profound to recognize ... that all the learning I had done to become a doctor didn't matter at all if I didn’t make a contribution," she said.

Dr. Desmond-Hellmann is the recipient of numerous honors and awards. She was listed among Fortune magazine's "50 most powerful women in business" for seven years. In 2010, she was inducted into the American Academy of Arts and Sciences and elected to the Institute of Medicine. She serves on the boards of directors at Facebook Inc. and the Procter & Gamble Company.

More profile about the speaker
Sue Desmond-Hellmann | Speaker | TED.com