Dan Bricklin: Meet the inventor of the electronic spreadsheet
Dan Bricklin: Elektronik çizelgenin mucidiyle tanışın
Dan Bricklin helped fuel the rapid growth of the personal computer industry. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
an electronic spreadsheet,
bir elektronik çizelge kullandı?
with a spreadsheet by hand,
küçük matbaasında babamın yaptığı gibi
printing business in Philadelphia?
bir işte çalıştı?
for hundreds of years.
VisiCalc'ın ortaya çıktığı
I started working on an idea
kişisel bilgisayarına olan
called an Apple II personal computer.
insanların VisiCalc'ın
had really changed when, six years later,
ve hatta onu kullandığını düşünen
gerçekten de değiştiğini söyleyebilirdin.
and maybe even were using it.
propelled the industry forward."
ileri taşıdı."
yapmadığı kadar artırdı." dedi.
more than any other single event."
for some other computer,
yazılmış olsaydı,
somebody else right now."
görüşüyor olurdun." dedi.
iş yerlerine girmesinde etkili oldu.
personal computers on business desks.
to make it be what it was?
back in 1966, when I was 15 --
15 yaşındayken öğrendim--
after this photo was taken.
sadece bir kaç ay sonra.
to computers in those days.
bilgisayara erişim imkanı vardı.
and an awful lot of perseverance,
computer time around the city.
I went off to MIT to go to college,
MIT'de üniversite eğitimine başladım.
I worked on the Multics Project.
Multics Projesi üzerinde çalıştım.
yapabilen çığır açan bir işletim sistemiydi.
interactive time-sharing system.
and Unix operating systems?
hiç duydunuz mu?
as interpreted computer languages,
oturup hesaplarını yapmaları için
in noncomputer fields
olarak bilinen
while seated at a computer terminal.
Digital Equipment Corporation.
çalışmaya başladım.
of computerized typesetting.
replace their reporters' typewriters
terminalleriyle
to places like the Kansas City Star,
Kansas City Star gibi yerler gidecek,
and get feedback.
geri dönüş alacaktım.
than what I saw in the lab at MIT.
işlemcisinin yazılımında
word processor, again a new field.
yeni bir alandı benim için.
was crafting a user interface
bilgisayarcı olmayanların kullanımı için
for noncomputer people to use.
kullanıcı arayüzü işlemek önemliydi.
to work for a small company
mikroişlemciye dayalı
cash registers for the fast-food industry.
küçük bir şirkette işe başladım.
çalışırken tanıştığım arkadaşım
a company with my friend Bob Frankston
şirket kurmayı hep istemiştim.
çok şey öğrenmek için okula dönmeye karar verdim.
as much as I could about business.
at Harvard Business School.
işletme yüksek lisans programına girdim.
percentage of students
in computer programming.
otururken çekilmiş bir fotoğrafım var.
sitting in the front row.
we learned by the case method.
metoduyla işliyorduk.
describing particular business situations.
eden bir kaç düzine sayfadan oluşuyordu.
and exhibits often have words and numbers
olayların kavranabilmesi için
for the particular situation.
ve sayılardan oluşuyordu.
laid out in ways that made sense.
anlamlı bir şeklide dizilmiş.
we got really close to our calculators.
yatar kalkar olmuştuk.
hesap makinesi kılığına girmiştim.
dressed up as a calculator.
the professor would call on somebody
birisini çağırıp
they would explain what was going on
that the professor would transcribe
in the front of the class,
is when you've done all your homework,
ödevin tamamını yaptıktan sonra
only to find out that you made an error
ve doğal olarak
yanlış yaptığınızı öğreniyorsunuz.
you did were wrong.
not veriliyordu.
in the class, I got to daydream a lot.
çok defa hayallere dalıyordum.
worked on mainframes,
envanter sistemleri, maaş bordrosu,
payroll systems and bill-paying systems.
ana bilgisayarlar üzerine çalışıyordu.
on interactive word processing
üzerine çalışmıştım.
about paper printouts and punch cards,
düşünmek yerine
and wrote a new thing in,
would automatically change,
yazdığımızda
otomatik olarak değişecekti.
had mouse hardware on the bottom of it
fare donanımı
bir baş üstü göstergesi hayal ettim,
like in a fighter plane.
alabilecek ve toplam tuşuna basabilecektim.
and circle it, and press the sum button.
I'd be able to get the answer.
cevabı bulabilecektim.
and turn it into reality.
dönüştürmeliydim.
öğretmişti.
the placement on the page
nasıl halledeceğini gösteren
that he was printing.
to get feedback from customers
geri bildirim alabilmek
off to the presses.
onay almak için kullanırdı.
version of what you're trying to build
işleyen versiyonu yapmak
ortaya çıkarmaya zorluyor.
to those problems much less expensively.
çok daha ucuza bulmanıza olanak tanıyor.
karar verdim.
Harvard's time-sharing system
bağlı bir görümlük uçbirime girdim
that I ran into was:
biri şuydu:
başka yerlere de yazacaksınız,
then type in some somewhere else,
point where you want the answer.
cevabı istediğiniz yeri işaretleyin.
point to the second,
eksiye basın,ikinciyi işaretleyin,
What should I put in the formula?
Formüle neyi koymalıyım?
Bilgisayarın ne konulacağını
bildiği bir şey olmalıydı bu.
the computer knew what to put in.
where on the screen it referred to.
bilmen gerekecek.
the programmer way of doing it.
gözüyle bakmaktı.
to type in a unique name.
yazmanızı isteyecekti.
that was going to be too tedious.
hemen anlaşılmıştı.
make up the name and put it inside.
adı tamamlamalı ve oraya girmeliydi.
the order in which you create them?
bunu yapmayalım ki?" diye düşündüm.
bir kaç değerden daha fazla varsa,
that if you had more than a few values
hiç bir zaman hatırlamayacaktınız.
on the screen where things were.
allowing you to put values anywhere,
yere koymana imkan vermek yerine,
sınırlandırmayayım ki?
the row and column in as a name.
bir isim olarak koyabilirdi.
across the top and numbers along the side,
en yukarıya ABC ve yanına sayıları koysam,
where it was on the screen.
nerede olduğunu görecektin.
in yourself, you'd know what to do.
kalsan, ne yapılacağını bilirdin.
problemi çözmeme yardımcı oldu.
helped solve my problem.
olmak gibi yeni yetenekler geliştirdi.
like the ability to have ranges of cells.
any formula, in any cell.
değer ve formül koyabiliyordun.
almost 40 years later.
bu işi böyle yapıyoruz.
going to build this product together.
birlikte üretmeye karar verdik.
how the program was supposed to behave.
gerektiği ile alakalı biraz daha çalıştım.
to act as documentation.
formül çizelgesi yazdım.
that the user interface I was defining
kullanıcı arayüzün avam tabakaya
and clearly to regular people.
emin olmama yardımcı oldu.
he rented in Arlington, Massachusetts.
kiraladığı dairenin çatı katında çalıştı.
bunun gibi bir terminalde
on a terminal like this.
biraz zaman kazandı.
to a borrowed Apple II
deneme sürümünü
using an acoustic coupler,
bir telefon hattı üzerinden indirecek
for this case about the Pepsi Challenge.
örnek olayını hazırladım.
her şeyi elle yazmak zorunda kaldım.
so I had to copy everything down.
ve sürekli bozuluyordu.
so every time it crashed,
again, over and over again.
I got called on, and I presented the case.
hoca beni çağırdı ve örnek olayı sundum.
I did all sorts of different scenarios.
Bütün farklı senaryoları hazırlamıştım.
VisiCalc was already useful.
VisiCalc faydalı olmuştu bile.
about our secret program.
bahsetmek istemedim.
and subtracted that."
ve bundan çıkardım."
why didn't you use a ratio?"
that wouldn't have been as exact!"
bunun kadar kesin olamazdı." dedim.
"Divide isn't working yet."
we did finish enough of VisiCalc
kullanabilmemiz için
VisiCalc'ı New York'ta
announced VisiCalc to the world,
Computer Conference in New York City.
küçük bir stantta dünyaya duyurdu.
a humorous article about the conference.
komik bir makale yayınladı.
bir dini ayin gibi işliyor...
what seem religious rites ...
are adding to the pantheon,
bu tapınağa bir şeyler ekliyorlar,
in giant black on yellow.
kocaman 'VISICALC' yazıyorlar.
"All hail VISICALC."
"Selam sana ey VISICALC!"
of the electronic spreadsheet
iş dünyası yayınlarında
for about two years.
pazarlamaya başladık.
that looked like this.
running on the Apple II.
gözüküyordu.
sadece bir hikaye.
eklenecek şey var.
more to this story,
bir tabela astılar.
to commemorate what happened there.
vazifesi görüyor:
your unique backgrounds, skills and needs
yeteneklerini ve ihtiyaçlarını al
and work out the key problems,
ve keşfetmek için prototipler yap
ABOUT THE SPEAKER
Dan Bricklin - Software pioneerDan Bricklin helped fuel the rapid growth of the personal computer industry.
Why you should listen
Dan Bricklin is best known for codeveloping VisiCalc, the pioneering electronic spreadsheet, while he was a student at the Harvard Business School. VisiCalc, codeveloped with his friend Bob Frankston whom he met at MIT, is widely credited for fueling the rapid growth of the personal computer industry.
Bricklin helps create products that make it easier for business people to build mobile applications in his current role as CTO of Alpha Software Corporation. He is also president of Software Garden, Inc., a small consulting firm and developer of software applications that he founded in 1985. Its most popular products are Note Taker HD for the Apple iPad and before that Dan Bricklin's Demo Program for IBM PCs. In the past, Bricklin was cofounder of pen computer application developer Slate Corporation and founder of website builder developer Trellix Corporation.
Dan Bricklin | Speaker | TED.com