TED2017
Anika Paulson: How I found myself through music
Anika Paulson: Müzik ile kendime yolculuk
Filmed:
Readability: 3.4
1,202,283 views
''Müzik her yerde ve her şeyde,'' diyor TED-Ed kulüp yıldızı, müzisyen ve öğrenci Anika Paulson. Elinde gitarıyla; müziğin bizleri birbirimize bağlayışını ve karakterimizdeki yerinin keşfini, gitarının tınıları ile anlatıyor.
Anika Paulson - Student, musician
Anika Paulson’s love for music permeates her understanding of herself, her surroundings and the mysteries that make up the smallest and biggest parts of life. Full bio
Anika Paulson’s love for music permeates her understanding of herself, her surroundings and the mysteries that make up the smallest and biggest parts of life. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
The philosopher Plato once said,
0
1573
2634
Düşünür Plato vaktiyle der ki,
''Müzik evrene ruh,
00:16
"Music gives a soul to the universe,
1
4231
2749
zihne kanat,
00:19
wings to the mind,
2
7004
1594
hayallere uçma gücü
00:20
flight to the imagination
3
8622
2022
ve her şeye hayat verir.''
00:22
and life to everything."
4
10668
1958
00:25
Music has always been
a big part of my life.
a big part of my life.
5
13793
2288
Müzik hayatımda her zaman
önemli bir yer kapladı.
önemli bir yer kapladı.
Müzik icra etmek ve ortaya koymak,
00:28
To create and to perform music
6
16105
2370
00:30
connects you to people
countries and lifetimes away.
countries and lifetimes away.
7
18499
2845
sizi kilometreler ve zamanın
ötesindeki insanlara bağlıyor.
ötesindeki insanlara bağlıyor.
00:33
It connects you to the people
you're playing with,
you're playing with,
8
21777
2353
Sizi beraber çaldığınız insanlara,
dinleyicinize
00:36
to your audience
9
24154
1188
ve kendinize bağlıyor.
00:37
and to yourself.
10
25366
1327
00:39
When I'm happy, when I'm sad,
11
27132
2151
Mutluyken, üzgün olduğumda,
00:41
when I'm bored, when I'm stressed,
12
29307
2200
sıkıldığımda ve gergin hissettiğimde
00:43
I listen to and I create music.
13
31531
2570
müzik dinler ve müzik yaparım.
00:47
When I was younger, I played piano;
14
35716
2271
Küçükken piyano çalardım,
00:50
later, I took up guitar.
15
38011
1397
sonra gitara başladım.
Ve liseye başladığım dönemde,
00:51
And as I started high school,
16
39432
1833
müzik kimliğimin bir parçası oluverdi.
00:53
music became a part of my identity.
17
41289
1914
00:55
I was in every band,
18
43509
1417
Her koroda vardım,
00:56
I was involved with every
musical fine arts event.
musical fine arts event.
19
44950
2626
her müzik ve güzel sanatlar
etkinliğine katılıyordum.
etkinliğine katılıyordum.
01:00
Music surrounded me.
20
48158
1407
Müzik her bir yanımı sardı.
Beni ben yaptı
01:01
It made me who I was,
21
49589
1355
ve bana ait olabileceğim bir yer verdi.
01:02
and it gave me a place to belong.
22
50968
2110
Ritimler ile her zaman
aramda bir bağ olmuştur.
aramda bir bağ olmuştur.
01:06
Now, I've always had
this thing with rhythms.
this thing with rhythms.
23
54656
2097
01:08
I remember being young,
24
56777
1169
Hatırlıyorum da,
01:09
I would walk down
the hallways of my school
the hallways of my school
25
57970
2064
çocukken okulumun koridorlarını
tavaf ederdim
tavaf ederdim
01:12
and I would tap rhythms to myself
on my leg with my hands,
on my leg with my hands,
26
60058
2990
ve ayaklarımla kendi kendime ritim tutar,
ellerimle veya dişlerimle
ellerimle veya dişlerimle
01:15
or tapping my teeth.
27
63072
1720
ritme eşlik ederdim.
01:17
It was a nervous habit,
28
65684
1479
Rahatsız edici bir alışkanlıktı
01:19
and I was always nervous.
29
67187
1283
ve her zaman gergin hissederdim.
01:20
I think I liked the repetition
of the rhythm --
of the rhythm --
30
68840
2286
Ritimdeki yineleme
hoşuma gidiyordu herhalde,
hoşuma gidiyordu herhalde,
01:23
it was calming.
31
71150
1360
huzur veriyordu.
01:25
Then in high school,
32
73957
1150
Sonra lisede,
01:27
I started music theory,
33
75131
1513
Müzik Kuramı dersi aldım
01:28
and it was the best class I've ever taken.
34
76668
2230
ve aldığım en iyi ders oluvermişti.
01:30
We were learning about music --
35
78922
1534
Müzik hakkında eğitim alıyor,
01:32
things I didn't know,
like theory and history.
like theory and history.
36
80480
2689
kuram ve tarih gibi
bilmediğim yönlerini öğreniyordum.
bilmediğim yönlerini öğreniyordum.
01:35
It was a class where we basically
just listened to a song,
just listened to a song,
37
83836
3400
Bu derste, bir müzik dinler ve ardından
bize ne anlam ifade ettiğini tartışır,
01:39
talked about what it meant to us
38
87260
1628
01:40
and analyzed it,
39
88912
1186
analiz yapardık
01:42
and figured out what made it tick.
40
90122
2466
ve içinde taşıdığı enerjisini
kavramaya çalışırdık.
kavramaya çalışırdık.
01:45
Every Wednesday, we did something
called "rhythmic dictation,"
called "rhythmic dictation,"
41
93710
3060
Her çarşamba ''ritmik dikte'' denilen
bir çalışma yapıyorduk,
bir çalışma yapıyorduk,
01:48
and I was pretty good at it.
42
96794
1402
iyi olduğum bir konuydu.
01:50
Our teacher would give us
an amount of measures
an amount of measures
43
98772
2255
Öğretmenimiz, bizlere ölçülerini
01:53
and a time signature,
44
101051
1493
ve zaman işaretini verirdi,
01:54
and then he would speak a rhythm to us
45
102568
1864
ardından ritmi verirdi
01:56
and we would have to write it down
with the proper rests and notes.
with the proper rests and notes.
46
104456
3416
ve bizler de belirli durakları
ve notaları çıkarır, yazıya dökerdik.
ve notaları çıkarır, yazıya dökerdik.
02:00
Like this:
47
108412
1271
Şöyle:
02:02
ta ta tuck-a tuck-a ta,
48
110622
2477
ta ta tak-a tak-a ta,
02:05
ta tuck-a-tuck-a-tuck-a, tuck-a.
49
113123
2553
ta tak-a tak-a tak-a, tak-a.
02:08
And I loved it.
50
116832
1305
Hoşuma gitmişti.
02:10
The simplicity of the rhythm --
51
118161
1478
Ritimdeki yalınlık,
02:11
a basic two- to four- measure line --
52
119663
2158
basit bir 2-4'lük ölçü birimi,
02:13
and yet each of them almost told a story,
53
121845
2804
buna karşın her biri,
beraberinde bir hikâye taşıyor,
beraberinde bir hikâye taşıyor,
02:17
like they had so much potential,
54
125597
2307
muazzam bir potansiyele sahipler
02:21
and all you had to do was add a melody.
55
129250
3194
ve yapman gereken tek şey, melodi eklemek.
02:25
(Guitar)
56
133580
3902
(Gitar başlar)
02:33
Rhythms set a foundation for melodies
and harmonies to play on top of.
and harmonies to play on top of.
57
141588
3999
Ritim, harmoni ve melodilerin
harmanlanacağı bir temel oluşturur.
harmanlanacağı bir temel oluşturur.
02:37
It gives structure and stability.
58
145988
2177
Yapı ve denge sağlar.
02:41
Now, music has these parts --
59
149520
1680
Müzik şu parçalara ayrılır:
02:43
rhythm, melody and harmony --
60
151224
2135
ritim, melodi ve harmoni,
02:45
just like our lives.
61
153383
1481
tıpkı yaşamlarımız gibi.
02:47
Where music has rhythm,
62
155552
2036
Müzikte ritim,
02:49
we have routines and habits --
63
157612
2254
bizlerinse rutin ve alışkanlıkları vardır;
02:51
things that help us to remember
what to do and to stay on track,
what to do and to stay on track,
64
159890
3265
ne yapacağımıza dair bizlere
yol gösterecek ve ilerlemek için
yol gösterecek ve ilerlemek için
02:55
and to just keep going.
65
163179
1879
pusulamız olacak şeyler.
02:58
And you may not notice it,
66
166230
1825
Her zaman farkında olmayız,
03:00
but it's always there.
67
168079
1323
ama hep oradadır.
03:02
(Guitar)
68
170666
2369
(Gitar)
03:05
And it may seem simple,
69
173059
1817
Basit görünebilir,
03:06
it may seem dull by itself,
70
174900
2697
tek başına sıkıcı gelebilir,
03:10
but it gives tempo and heartbeat.
71
178587
3314
ama tempo verir ve ruh katar.
03:15
And then things in your life add on to it,
72
183623
2433
Hayatınızdaki şeyler buna eklenir,
03:18
giving texture --
73
186080
1211
şekillendirir,
03:19
that's your friends and your family,
74
187906
1753
işte bunlar aileniz ve arkadaşlarınızdır
03:21
and anything that creates
a harmonic structure in your life
a harmonic structure in your life
75
189683
3636
ve hayatınızda ahenkli bir yapı oluşturan
diğer her şeydir,
diğer her şeydir,
03:25
and in your song,
76
193343
1585
aynı zamanda şarkınızda da,
03:26
like harmonies,
77
194952
1662
harmoni,
03:28
cadences
78
196638
1157
ritim
03:29
and anything that makes it polyphonic.
79
197819
2296
ve çok seslilik katan diğer her şey gibi.
03:34
And they create beautiful
chords and patterns.
chords and patterns.
80
202378
2387
Hep beraber güzel bir akor
ve örüntü yakalarlar.
ve örüntü yakalarlar.
03:36
(Guitar)
81
204789
1585
(Gitar)
03:39
And then there's you.
82
207354
1589
Ve elbette siz,
03:41
You play on top of everything else,
83
209401
1950
kurguyu siz tamamlarsınız,
03:45
on top of the rhythms and the beat
84
213321
3014
ritmi ve tempoyu siz yaratırsınız,
03:49
because you're the melody.
85
217859
1629
melodi sizsinizdir.
03:53
And things may change and develop,
86
221154
3181
Zaman değişir, gelişir;
03:57
but no matter what we do,
87
225226
1560
fakat biz ne yaparsak yapalım,
03:58
we're still the same people.
88
226810
1618
özümüz aynı kalır.
04:02
Throughout a song melodies develop,
89
230110
2181
Zamanla bir şarkının melodisi gelişir,
04:04
but it's still the same song.
90
232315
1700
ama hâlâ aynı şarkıdır aslında.
04:07
No matter what you do,
91
235253
1784
Ne yaparsan yap,
04:09
the rhythms are still there:
92
237061
1926
ritim her zaman baki kalır;
04:11
the tempo and the heartbeat ...
93
239011
3126
tempo ve müzik ruhu...
04:16
until I left,
94
244209
1451
Ta ki ben ayrılana kadar,
04:19
and I went to college
95
247155
1589
sonra üniversiteye başladım
04:20
and everything disappeared.
96
248768
1473
ve her şey yok oldu.
04:24
When I first arrived at university,
97
252611
2199
Üniversiteye ilk başladığımda,
04:26
I felt lost.
98
254834
1225
kaybolmuş hissediyordum.
04:28
And don't get me wrong --
sometimes I loved it and it was great,
sometimes I loved it and it was great,
99
256714
3030
Şunu söylemeliyim ki bazen
hoşuma gidiyordu ve harikaydı,
hoşuma gidiyordu ve harikaydı,
04:31
but other times,
100
259768
1380
ama öte yandan,
04:34
I felt like I had been left alone
101
262961
1672
kendimi kollamak için
04:37
to fend for myself.
102
265970
1417
yalnız bırakılmış gibi hissediyordum.
04:40
It's like I had been taken out
of my natural environment,
of my natural environment,
103
268603
2814
Doğal ortamımdan çekip koparılmış
04:43
and put somewhere new,
104
271441
1345
ve ritmin, harmoninin
04:44
where the rhythms and the harmonies
105
272810
2832
ve yapının çekip çıkarıldığı
04:47
and the form had gone away,
106
275666
2657
yeni bir yere konmuş gibi hissediyordum,
04:51
and it was just me --
107
279638
1369
yalnızca ben,
04:53
(Guitar)
108
281031
1325
(Gitar)
04:54
silence and my melody.
109
282380
2273
sessizlik ve melodim varmışcasına.
04:59
And even that began to waver,
110
287930
2495
Bu durum bile sarsılmaya başladı,
05:02
because I didn't know what I was doing.
111
290449
1952
ne yaptığımı bilmiyordum çünkü.
05:05
I didn't have any chords
to structure myself,
to structure myself,
112
293074
2396
Kendimi düzeltmek için ne akordum vardı,
05:08
or a rhythm
113
296389
1158
ne ritmim,
05:10
or a beat to know the tempo.
114
298240
1727
ne de tempoyu kavrayacağım bir vuruş.
05:11
(Guitar)
115
299991
3470
(Gitar)
05:15
And then I began to hear
all these other sounds.
all these other sounds.
116
303485
2312
Ve birden, bütün diğer sesleri
işitmeye başladım.
işitmeye başladım.
05:17
(Guitar)
117
305821
1346
(Gitar)
05:19
And they were off-time
118
307670
1809
Zamanın ötesindeydiler,
05:22
and off-key.
119
310779
1355
ve akordun da.
05:26
And the more I was around them,
120
314944
1568
Onlar ile daha çok zaman geçirdikçe,
05:29
the more my melody started
to sound like theirs.
to sound like theirs.
121
317716
3153
melodim onlarınkine benzemeye başladı.
05:36
And slowly I began to lose myself,
122
324260
2167
Zamanla kendimi kaybetmeye başladım,
05:40
like I was being washed away.
123
328515
1442
sürükleniyor gibiydim.
05:45
But then the next moment --
124
333184
1497
Ama sonra,
05:46
(Guitar)
125
334705
1986
(Gitar)
05:48
I could hear it.
126
336715
1493
onu duyabiliyordum.
05:51
And I could feel it.
127
339634
1421
Hissedebiliyordum.
05:55
And it was me.
128
343250
1252
Bu bendim
05:57
And I was here.
129
345464
1226
ve oradaydım.
05:59
And it was different,
130
347735
1534
Farklıydı,
06:02
but not worse off.
131
350819
1415
ama kötü manada değil,
06:06
Just changed a little.
132
354408
2287
birazcık değişmiştim.
06:11
Music is my way of coping
with the changes in my life.
with the changes in my life.
133
359526
3285
Müzik, hayatımdaki değişikliklerle
başa çıkma yöntemim.
başa çıkma yöntemim.
06:16
There's a beautiful connection
between music and life.
between music and life.
134
364438
2649
Müzik ile hayat arasında
muazzam bir bağlantı var.
muazzam bir bağlantı var.
06:19
It can bind us to reality
135
367487
1306
Bizi gerçekliğe kavuşturur,
06:20
at the same time
it allows us to escape it.
it allows us to escape it.
136
368817
2392
ama aynı zamanda gerçeklikten
kaçmamız için açık kapı bırakır.
kaçmamız için açık kapı bırakır.
06:23
Music is something
that lives inside of you.
that lives inside of you.
137
371233
2520
Müzik, içimizde yaşayan bir şeydir.
06:25
You create it and you're created by it.
138
373777
2650
Onu yaratırsın
ve onun sayesinde var olursun.
ve onun sayesinde var olursun.
06:29
Our lives are not only conducted by music,
139
377727
3112
Hayatımız,
yalnızca müzik tarafından yönetilmez;
yalnızca müzik tarafından yönetilmez;
06:32
they're also composed of it.
140
380863
1631
müzikten oluşur.
06:35
So this may seem like a bit of a stretch,
141
383528
2112
Biraz uzamış gibi oldu,
06:37
but hear me out:
142
385664
1567
ama kulak verin;
06:39
music is a fundamental part of what we are
143
387255
3590
müzik, karakterimizin
ve etrafımızdaki her şeyin
ve etrafımızdaki her şeyin
06:42
and of everything around us.
144
390869
1473
yapı taşıdır.
06:45
Now, music is my passion,
145
393276
1420
Şu anda müzik benim tutkum,
06:46
but physics also used to be
an interest of mine.
an interest of mine.
146
394720
2427
ama eskiden fiziğe de ilgi duyardım.
06:49
And the more I learned,
147
397649
1157
Bilgim arttıkça
06:50
the more I saw connections
between the two --
between the two --
148
398830
2229
ikisi arasındaki bağlantıyı
daha çok görür oldum,
daha çok görür oldum,
06:53
especially regarding string theory.
149
401678
1871
özellikle sicim teorisini.
06:57
I know this is only one of many theories,
150
405275
2738
Birçok teoriden biri
olduğunun farkındayım,
olduğunun farkındayım,
07:00
but it spoke to me.
151
408037
1506
ama ne anlama geldiğini kavradım.
07:02
So, one aspect of string theory,
at its simplest form, is this:
at its simplest form, is this:
152
410391
4896
Sicim teorisi,
en basit manada şunu savunur;
en basit manada şunu savunur;
07:07
matter is made up of atoms,
153
415311
2026
madde atomlardan oluşur,
07:09
which are made up of protons
and neutrons and electrons,
and neutrons and electrons,
154
417361
3218
ki atomlar da proton, nötron
ve elektronlardan,
ve elektronlardan,
07:12
which are made up of quark.
155
420603
1726
taneciklerden meydana gelir.
07:14
And here's where the string part comes in.
156
422353
2033
Sicim kısmı da şu noktada devreye giriyor.
07:16
This quark is supposedly made up
of little coiled strings,
of little coiled strings,
157
424410
3531
Bu tanecikler, teoriye göre
sarmal tellerden meydana gelir
sarmal tellerden meydana gelir
07:20
and it's the vibrations of these strings
that make everything what it is.
that make everything what it is.
158
428696
4188
ve her şeyi var eden de,
tellerdeki bu titreşimlerdir.
tellerdeki bu titreşimlerdir.
07:25
Michio Kaku once explained this
159
433751
1551
Michio Kaku ''The Universe in a Nutshell''
07:27
in a lecture called,
"The Universe in a Nutshell,"
"The Universe in a Nutshell,"
160
435326
2932
adlı dersinde bunu şu şekilde açıkladı,
07:30
where he says,
161
438282
1375
dedi ki,
07:32
"String theory is the simple idea
162
440504
2240
''Sicim teorisi evrendeki dört gücün,
07:34
that the four forces of the universe --
163
442768
2028
yer çekimi, elektromanyetik güç
ve iki diğer gücün,
ve iki diğer gücün,
07:36
gravity, the electromagnetic force,
and the two strong forces --
and the two strong forces --
164
444820
4186
müzik olarak tanımlanabileceği
07:41
can be viewed as music.
165
449030
1975
basit bir fikirden ibarettir.
07:43
The music of tiny little rubber bands."
166
451029
2695
Minik paket lasttiklerinin müziği.''
07:46
In this lecture, he goes on
to explain physics
to explain physics
167
454624
2315
Bu dersinde, kendisi fiziği
07:48
as the laws of harmony
between these strings;
between these strings;
168
456963
2409
bu teller arasındaki harmoninin
kanunları olarak açıklıyor;
kanunları olarak açıklıyor;
07:51
chemistry, as the melodies
you can play on these strings;
you can play on these strings;
169
459396
3037
bu teller ile vurgulayabileceğin
melodi olarak kimya
melodi olarak kimya
07:55
and he states that the universe
is a "symphony of strings."
is a "symphony of strings."
170
463145
4113
ve evreni ''tellerin senfonisi''
olarak betimliyor.
olarak betimliyor.
08:01
These strings dictate the universe;
171
469439
2068
Bu teller dünyaya yön veriyor,
08:03
they make up everything we see
and everything we know.
and everything we know.
172
471531
2533
gördüğümüz ve bildiğimiz
her şeyi oluşturuyorlar.
her şeyi oluşturuyorlar.
08:07
They're musical notes,
173
475088
1210
Özünde müzik notaları,
08:08
but they make us what we are
and they hold us together.
and they hold us together.
174
476322
2737
ama bizleri şekillendiriyor
ve birbirimize yakın tutuyorlar.
ve birbirimize yakın tutuyorlar.
08:12
So you see,
175
480357
1272
Gördüğünüz gibi,
08:14
everything is music.
176
482267
1561
müzik her yerde.
08:16
(Guitar)
177
484471
1364
(Gitar)
08:17
When I look at the world,
178
485859
2130
Dünyaya baktığımda,
08:20
I see music all around us.
179
488013
3331
müziğin bizleri
çepeçevre sardığını görüyorum.
çepeçevre sardığını görüyorum.
08:25
When I look at myself,
180
493264
1539
Kendime baktığımda,
08:27
I see music.
181
495814
1466
müziği görüyorum.
08:33
And my life has been defined by music.
182
501348
2176
Hayatımı müzik şekillendiriyor.
08:37
I found myself through music.
183
505468
1634
Kendimi müzik sayesinde buldum.
08:41
Music is everywhere,
184
509361
1463
Müzik her yerde
08:43
and it is in everything.
185
511837
1585
ve her şeyde var oluyor.
08:48
And it changes and it builds
186
516411
2786
Değiştiriyor, oluşturuyor
08:51
and it diminishes.
187
519221
1476
ve azalıyor.
08:54
But it's always there,
188
522570
1421
Ama her daim yanı başımızda;
08:56
supporting us,
189
524771
1634
bizleri destekliyor,
08:58
connecting us to each other
190
526429
1698
bizleri birbirimize bağlıyor
09:01
and showing us the beauty of the universe.
191
529171
2212
ve evrendeki güzelliklere ışık tutuyor.
09:05
So if you ever feel lost,
192
533048
1598
Bir gün kaybolmuş hissederseniz,
09:07
stop and listen for your song.
193
535391
2148
durun ve müziğinizi dinleyin.
09:10
Thank you.
194
538541
1282
Teşekkürler.
09:12
(Applause)
195
540678
3024
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Anika Paulson - Student, musicianAnika Paulson’s love for music permeates her understanding of herself, her surroundings and the mysteries that make up the smallest and biggest parts of life.
Why you should listen
Anika Paulson's escape is always music. A self-proclaimed nervous Minnesotan, music is the measure of her life's tempo. There's no doubt that whatever Paulson decides to do, she will use the power and metaphor of music to guide her future. After all, according to Paulson, whether it's friendships or string theory, everything is music.
Paulson studies biology at the University of Minnesota Morris. In December 2016, she was one of 18 students from around the world selected to speak at the first-ever TED-Ed Weekend at TED's headquarters in New York City. She then had the honor of presenting her talk at TED 2017 in Vancouver.
Anika Paulson | Speaker | TED.com