TED1998
Billy Graham: On technology and faith
Billy Graham'ın teknoloji, din ve acı çekme üzerine konuşması
Filmed:
Readability: 3.6
2,963,155 views
1998'de TED'de konuşan Sayın Billy Graham teknolojinin yaşamı geliştirmedeki ve dünyayı değiştirmedeki gücüne hayret ediyor- ancak kötülüğün, acının ve ölümün son bulmasının dünyanın İsa'yı kabul etmesine bağlı olduğuna da konuşmasına ekliyor. TED arşivlerinden efsanevi bir konuşma.
Billy Graham - Preacher
In his long career as a religious evangelist, the Rev. Billy Graham spoken to millions around the world and served as advisor to US presidents. Full bio
In his long career as a religious evangelist, the Rev. Billy Graham spoken to millions around the world and served as advisor to US presidents. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:37
As a clergyman,
0
25000
2000
Bir rahip olarak,
00:39
you can imagine how
1
27000
2000
kendimi nasıl yabancı
00:41
out of place I feel.
2
29000
2000
hissediyorum,
00:43
I feel like a fish out of water,
3
31000
3000
tahmin edersiniz.
00:46
or maybe an owl out of the air.
4
34000
3000
Sudan çıkmış balık gibiyim
00:49
(Laughter)
5
37000
3000
(Gülüşmeler)
00:52
I was preaching in San Jose some time ago,
6
40000
3000
Bir süre önce San Jose'de vaaz veriyordum,
00:55
and my friend Mark Kvamme,
7
43000
3000
beni bu konferansa tanıtan
00:58
who helped introduce me
8
46000
2000
arkadaşım
01:00
to this conference,
9
48000
2000
Mark Kwamme
01:03
brought several CEOs
10
51000
2000
Buradaki Silikon Vadisindeki birkaç şirketin
01:05
and leaders
11
53000
3000
İcra Kurulu Üyelerini
01:08
of some of the companies here in the Silicon Valley
12
56000
3000
ve başkanlarını
01:11
to have breakfast with me, or I with them.
13
59000
3000
benimle kahvaltıda buluşturdu, ya da ben onlarla buluştum.
01:15
And I was so stimulated.
14
63000
3000
Çok heyecanlıydım.
01:18
And had such -- it was an
15
66000
2000
Sanki bu-- yani onları teknoloji ve
01:20
eye-opening experience
16
68000
4000
bilim ile gelen
01:24
to hear them talk about
17
72000
2000
dünya hakkında
01:26
the world that is yet to come
18
74000
3000
konuşurlarken dinlemek
01:30
through technology
19
78000
2000
benim için
01:32
and science.
20
80000
3000
büyük bir deneyimdi.
01:35
I know that we're near the end of this conference,
21
83000
3000
Konferansın bitimindeyiz biliyorum,
01:39
and some of you may be wondering
22
87000
2000
belki de merak ediyorsunuzdur
01:41
why they have a speaker
23
89000
2000
neden din alanından
01:43
from the field of religion.
24
91000
3000
bir konuşmacı geldi diye.
01:48
Richard can answer that,
25
96000
2000
Buna Richard cevap verebilir,
01:50
because he made that decision.
26
98000
2000
çünkü karar onun.
01:52
But some years ago I was on an elevator in Philadelphia,
27
100000
3000
Ancak birkaç sene önce Philadelphia'da bir asansördeydim,
01:55
coming down.
28
103000
2000
aşağı iniyorduk.
01:57
I was to address a conference
29
105000
2000
Otedeki bir konferansta
01:59
at a hotel.
30
107000
2000
konuşma yapacaktım.
02:01
And on that elevator a man said,
31
109000
2000
Asansördeki bir adam
02:03
"I hear Billy Graham is staying in this hotel."
32
111000
3000
'Billy Graham'ın bu otelde kaldığını duydum.'dedi.
02:06
And another man looked in my direction and said,
33
114000
3000
Diğer adam bana doğru baktı ve
02:09
"Yes, there he is. He's on this elevator with us."
34
117000
3000
'Evet burada. Bizimle aynı asansörde.' dedi
02:12
And this man looked me up and down
35
120000
2000
Adam beni 10 saniye kadar
02:14
for about 10 seconds,
36
122000
2000
baştan aşağı süzdü,
02:16
and he said, "My, what an anticlimax!"
37
124000
2000
ve 'ne büyük hayalkırıklığı.' dedi
02:18
(Laughter)
38
126000
5000
(Gülüşmeler)
02:23
I hope
39
131000
3000
Umarım--
02:27
that you won't feel that these few moments with me
40
135000
2000
benimle geçireceğin bu birkaç dakika
02:29
is not a -- is an anticlimax,
41
137000
3000
dinlediğiniz onca harika konuşma
02:32
after all these tremendous
42
140000
2000
ve her birini duymak istediğim
02:34
talks that you've heard,
43
142000
3000
söylevlerden sonra
02:37
and addresses, which I intend to listen to every one of them.
44
145000
3000
hayal kırıklığı olmaz.
02:40
But I was
45
148000
3000
Ancak,
02:43
on an airplane in the east some years ago,
46
151000
3000
birkaç yıl önce Doğu'da bir uçaktaydım
02:47
and the man sitting across the aisle from me
47
155000
3000
ve diğer koridor tarafında
02:50
was the mayor of Charlotte, North Carolina.
48
158000
2000
Kuzey Carolina, Charlotte belediye başkanı oturuyordu.
02:52
His name was John Belk. Some of you will probably know him.
49
160000
3000
Adı John Belk. Muhtemelen bazılarınız biliyordur.
02:56
And there was a drunk man on there,
50
164000
2000
O tarafta bir de sarhoş bir adam oturuyordu
02:58
and he got up out of his seat two or three times,
51
166000
2000
adam birkaç defa yerinden kalktı
03:00
and he was making everybody upset
52
168000
2000
ve yaptığı hareketlerle
03:02
by what he was trying to do.
53
170000
2000
herkesi rahatsız ediyordu.
03:04
And he was slapping the stewardess
54
172000
2000
Hostese dokunuyor,
03:06
and pinching her as she went by,
55
174000
3000
kız geçerken çimdik atıyor
03:09
and everybody was upset with him.
56
177000
4000
ve herkesi rahatsız ediyordu.
03:13
And finally, John Belk said,
57
181000
2000
En sonunda John Belk,
03:15
"Do you know who's sitting here?"
58
183000
3000
'Burda kim oturuyor biliyor musun?' dedi
03:18
And the man said, "No, who?"
59
186000
2000
Adam: 'Hayır, kim?' diye sordu
03:20
He said, "It's Billy Graham,
60
188000
2000
'Billy Graham',
03:22
the preacher."
61
190000
2000
hatip oturuyor diye cevap verdi.
03:24
He said, "You don't say!"
62
192000
2000
'Hadi yaa!' dedi adam.
03:26
And he turned to me, and he said, "Put her there!"
63
194000
3000
Ve bana dönerek 'Çak dostum!'
03:29
He said, "Your sermons have certainly helped me."
64
197000
3000
'Vaazlarının bana çok yardımı oldu' dedi
03:32
(Laughter)
65
200000
8000
(Gülüşmeler)
03:40
And I suppose that that's true
66
208000
2000
Sanırım bu,
03:42
with thousands of people.
67
210000
2000
binlerce insan için de doğru.
03:44
(Laughter)
68
212000
7000
(Gülüşmeler)
03:51
I know that as you have been peering into the future,
69
219000
3000
Biliyorum, geleceğe baktıkça,
03:55
and as we've heard some of it here tonight,
70
223000
3000
ve bunu bugece burada dinledikçe,
03:59
I would like to live in that age
71
227000
3000
O devirde yaşamak ve
04:02
and see what is going to be.
72
230000
3000
neler olacağını görmek istiyorum.
04:05
But I won't,
73
233000
2000
Ancak göremeyeceğim,
04:07
because I'm 80 years old. This is my eightieth year,
74
235000
3000
çünkü 80 yaşındayım ve bu benim 80.yılım
04:10
and I know that my time is brief.
75
238000
3000
az zamanım kaldı biliyorum.
04:15
I have phlebitis at the moment, in both legs,
76
243000
3000
Şuanda iki bacağımda da filebitisler var,
04:18
and that's the reason that I had to have a little help in getting up here,
77
246000
3000
ve buyüzden buraya çıkarken biraz yardım aldım,
04:21
because I have Parkinson's disease
78
249000
1000
Ayrıca,
04:22
in addition to that,
79
250000
2000
Parkinson hastalığım ve
04:24
and some other problems that I won't talk about.
80
252000
3000
burada söylemeyeceğim bazı başka problemlerim var.
04:27
(Laughter)
81
255000
2000
(Gülüşmeler)
04:29
But this is not the first time
82
257000
2000
Ancak bu teknolojik devrimin
04:31
that we've had a technological revolution.
83
259000
3000
yaşandığı ilk sefer değildir.
04:36
We've had others.
84
264000
2000
Başka seferler de oldu.
04:38
And there's one that I want to talk about.
85
266000
3000
Bahsetmek istediğim bir tane devrim var.
04:42
In one generation,
86
270000
2000
Bir nesil,
04:44
the nation of the people of Israel
87
272000
3000
Israil halkı,
04:47
had a tremendous and dramatic change
88
275000
3000
onları Yakın Doğu'nun en önemli gücü haline getiren
04:51
that made them a great power in the Near East.
89
279000
3000
büyük ve etkileyici bir değişim yaşadı.
04:55
A man by the name of David
90
283000
2000
David adındaki bir adam
04:57
came to the throne,
91
285000
2000
tahta çıktı,
04:59
and King David became one of the great leaders
92
287000
3000
ve Kral David neslinin en önemli
05:02
of his generation.
93
290000
3000
liderlerinden biri haline geldi.
05:07
He was a man of tremendous leadership.
94
295000
2000
Çok başarılı bir liderdi.
05:10
He had the favor of God with him.
95
298000
3000
Allah'ın da sevdiği kuluydu.
05:13
He was a brilliant poet,
96
301000
3000
Yetenekli bir şair,
05:17
philosopher, writer, soldier --
97
305000
3000
filozof, yazar, ve insanların bugün bile üzerinde çalıştıkları
05:21
with strategies in battle and conflict
98
309000
3000
savaş ve çatışma stratejilerine sahip
05:24
that people study even today.
99
312000
2000
bir askerdi.
05:27
But about two centuries before David,
100
315000
4000
Ancak David'den 2 yüzyıl önce
05:31
the Hittites
101
319000
2000
Hititler
05:33
had discovered the secret
102
321000
2000
demiri eritmenin ve işlemenin
05:35
of smelting and processing of iron,
103
323000
3000
sırrını buldular,
05:39
and, slowly, that skill spread.
104
327000
2000
ve bu yetenek yavaşça yayıldı.
05:41
But they wouldn't allow the Israelis
105
329000
3000
Ancak İsraillilerin bunu araştırmasına
05:44
to look into it, or to have any.
106
332000
3000
ve sahip olmasına izin vermediler.
05:48
But David changed all of that,
107
336000
2000
Ancak David bütün bunları değiştirdi,
05:50
and he introduced the Iron Age
108
338000
2000
ve İsrail'e Demir Çağını
05:52
to Israel.
109
340000
2000
tanıttı.
05:54
And the Bible says that David laid up great stores of iron,
110
342000
3000
İncil David'in büyük demir yığınağı yaptığını söyler,
05:58
and which archaeologists have found,
111
346000
2000
Arkeologlar bunları
06:00
that in present-day Palestine,
112
348000
2000
bugünkü Filistin'de bulmuşlar
06:02
there are evidences of that generation.
113
350000
3000
ve o nesilden kalıntılar vardır.
06:06
Now, instead of crude tools
114
354000
3000
Tahta ve taştan yapılmış
06:09
made of sticks and stones,
115
357000
3000
basit aletler yerine,
06:12
Israel now had iron plows,
116
360000
3000
İsrail şimdi demir saban,
06:15
and sickles, and hoes
117
363000
2000
orak ve çapa
06:17
and military weapons.
118
365000
3000
ve askeri silahlara sahiptir.
06:20
And in the course of one generation,
119
368000
2000
İsrail bir nesil boyunca
06:23
Israel was completely changed.
120
371000
3000
tamamen değişmiştir.
06:26
The introduction of iron, in some ways,
121
374000
3000
Demirin icadı, bazı yönlerden,
06:29
had an impact
122
377000
3000
mikroçipin bizim neslimize yaptığı
06:32
a little bit like the microchip
123
380000
2000
etki gibi
06:34
has had on our generation.
124
382000
2000
bir etki yaratmıştır.
06:41
And
125
389000
2000
Ve,
06:43
David found
126
391000
2000
David anladı ki;
06:45
that there were many problems that technology could not solve.
127
393000
3000
teknolojinin çözemediği birçok problem var.
06:49
There were many problems still left.
128
397000
3000
Hala bu problemler devam ediyordu.
06:54
And they're still with us, and you haven't solved them,
129
402000
3000
Bunlar hala çözülmedi, henüz çözemedik bunları,
06:57
and I haven't heard anybody here speak to that.
130
405000
3000
ve burada da kimsenin bunlardan bahsettiğini duymadım.
07:01
How do we solve these three problems
131
409000
2000
Bu bahsetmek istediğim üç problemi
07:03
that I'd like to mention?
132
411000
2000
nasıl çözerdiniz?
07:06
The first one that David saw
133
414000
2000
İlki David'in belirttiği
07:08
was human evil.
134
416000
2000
insan belası.
07:10
Where does it come from?
135
418000
3000
Bu nereden geliyor?
07:13
How do we solve it?
136
421000
2000
Nasıl çözeriz bunu?
07:15
Over again and again
137
423000
2000
Tekrar ve tekrar
07:17
in the Psalms,
138
425000
2000
Gladstone'un dünyanın en iyi kitabı dediği
07:19
which Gladstone said was the greatest book in the world,
139
427000
3000
Psalms'da
07:24
David describes the evils of the human race.
140
432000
3000
David insanlığın belasını tanımlar.
07:27
And yet he says,
141
435000
2000
Ve,
07:29
"He restores my soul."
142
437000
3000
'Benim ruhumu onarıyor' demiştir.
07:32
Have you ever thought about what a contradiction we are?
143
440000
3000
Nasıl bir çelişkide olduğumuzu hiç düşündünüz mü?
07:35
On one hand, we can probe the deepest secrets of the universe
144
443000
4000
Bir yandan evrenin en derin sırlarını araştırabiliriz,
07:39
and dramatically push back the frontiers of technology,
145
447000
4000
ve bu konferansın açıkça gösterdiği gibi
07:43
as this conference vividly demonstrates.
146
451000
4000
teknolojinin sınırlarını zorlayabiliriz.
07:48
We've seen under the sea,
147
456000
2000
Denizin 3 mil dibini
07:50
three miles down,
148
458000
2000
gördük,
07:52
or galaxies hundreds of billions of years
149
460000
3000
veya gelecekteki milyarlarca
07:55
out in the future.
150
463000
2000
galaksiyi gördük.
07:58
But on the other hand,
151
466000
2000
Ancak diğer yandan,
08:01
something is wrong.
152
469000
2000
yanlış olan bir şey var.
08:05
Our battleships,
153
473000
2000
Savaş gemilerimiz,
08:07
our soldiers,
154
475000
2000
askerlerimiz,
08:09
are on a frontier now,
155
477000
2000
şu anda sınırda
08:11
almost ready to go to war
156
479000
2000
Irak ile
08:13
with Iraq.
157
481000
2000
savaşa girmeye hazır bekliyor.
08:15
Now, what causes this?
158
483000
2000
Bunun nedeni nedir?
08:17
Why do we have these wars in every generation,
159
485000
3000
Neden her nesilde ve dünyanın her yerinde
08:20
and in every part of the world?
160
488000
3000
bu savaşlar oluyor?
08:23
And revolutions?
161
491000
2000
Ve devrimler?
08:26
We can't get along with other people,
162
494000
2000
Diğer insanlarla anlaşamıyoruz,
08:28
even in our own families.
163
496000
2000
kendi ailemizle bile.
08:30
We find ourselves in the paralyzing grip
164
498000
2000
Kendimizi bırakamadığımız zararlı alışkanlıklarımızın
08:32
of self-destructive habits we can't break.
165
500000
3000
çıkmazında buluyoruz.
08:36
Racism and injustice and violence sweep our world,
166
504000
3000
Irkçılık, haksızlık ve şiddet dünyamızı çevrelemiş,
08:39
bringing a tragic harvest of heartache and death.
167
507000
4000
korkunç ıstırap ve ölüme neden olmuştur.
08:45
Even the most sophisticated among us
168
513000
2000
En bilge olanımız bile
08:47
seem powerless to break this cycle.
169
515000
3000
bu döngüyü kırmakta yetersizdir.
08:50
I would like to see Oracle
170
518000
2000
Oracle 'a bakalım,
08:52
take up that,
171
520000
2000
bunu ele alalım.
08:55
or
172
523000
3000
Veya,
08:58
some other
173
526000
2000
bunun üzerine çalışan
09:00
technological geniuses work on this.
174
528000
4000
diğer teknolojik dahilere.
09:04
How do we change man,
175
532000
3000
İnsanı nasıl değiştirebiliriz ki,
09:08
so that he doesn't lie and cheat,
176
536000
2000
yalan söyleyip hile yapmasın,
09:10
and our newspapers are not filled with stories
177
538000
3000
gazetelerimiz ticarette yada işte, sporda ya da
09:13
of fraud in business or labor
178
541000
2000
başka alanda
09:15
or athletics or wherever?
179
543000
3000
sahtecilik haberleri ile dolmasın?
09:20
The Bible says the problem is within us,
180
548000
4000
İncil, sorunun bizim içimizde
09:24
within our hearts and our souls.
181
552000
3000
kalplerimizde ve ruhlarımızda olduğunu söylüyor.
09:27
Our problem is that we are separated
182
555000
2000
Sorun bizim Tanrı dediğimiz
09:29
from our Creator,
183
557000
3000
Yaradanımızdan
09:32
which we call God,
184
560000
2000
ayrı olmamızda,
09:34
and we need to have our souls restored,
185
562000
2000
ruhlarımızı yeniletmeliyiz,
09:39
something only God can do.
186
567000
2000
bunu da sadece Tanrı yapabilir.
09:41
Jesus said, "For out of the heart
187
569000
2000
İsa, 'Kötü düşünceler:
09:43
come evil thoughts:
188
571000
2000
cinayetler,
09:45
murders, sexual immorality,
189
573000
3000
cinsel istismar,
09:48
theft, false testimonies,
190
576000
3000
iftira,
09:51
slander."
191
579000
2000
kalplerimizin eseridir.' der.
09:53
The British philosopher Bertrand Russell
192
581000
2000
İngiliz filozof Bertrand Russell
09:55
was not a religious man,
193
583000
3000
bir din adamı değildi,
09:58
but he said, "It's in our hearts that the evil lies,
194
586000
3000
ancak ' Kötülük bizim kalbimizde yatıyor
10:01
and it's from our hearts
195
589000
2000
ve bunu
10:03
that it must be plucked out."
196
591000
3000
kaplerimizden çıkarmalıyız.' demiştir.
10:06
Albert Einstein --
197
594000
2000
Albert Einstein--
10:08
I was just talking to someone, when I was speaking at Princeton,
198
596000
3000
Princeton'da konuşma yaparken--biriyle konuşuyordum
10:11
and I met
199
599000
2000
ve
10:13
Mr. Einstein.
200
601000
2000
sayın Einstein ile karşılaştım.
10:15
He didn't have a doctor's degree, because he said
201
603000
2000
Doktorası yoktu; çünkü, dedi ki, ona bu invanı verecek
10:17
nobody was qualified to give him one.
202
605000
2000
vasıfta kimse yoktu.
10:19
(Laughter)
203
607000
4000
(Gülüşmeler)
10:23
But he made this statement.
204
611000
2000
Ancak bu ifadeyi kullandı.
10:25
He said, "It's easier to denature plutonium
205
613000
3000
Plütonyumun tabiatını değiştirmenin
10:28
than to denature the evil spirit of man."
206
616000
3000
insanın kötü ruhunun tabiatını değiştirmekten kolay olduğunu söyledi.
10:31
And many of you, I'm sure,
207
619000
2000
Eminimki bir çoğunuz
10:33
have thought about that
208
621000
2000
bunu düşündü ve
10:35
and puzzled over it.
209
623000
2000
çözmeye çalıştı.
10:37
You've seen people
210
625000
2000
İnsanların, teknolojiyi
10:39
take beneficial technological advances,
211
627000
3000
bu gece duyduğumuz gibi
10:42
such as the Internet we've heard about tonight,
212
630000
2000
avantaja dönüştürdüklerini veya
10:44
and twist them into something corrupting.
213
632000
4000
zararlı hale getirdiklerini gördünüz.
10:48
You've seen brilliant people devise computer viruses
214
636000
3000
Dahi insanların sistemleri çökerten
10:51
that bring down whole systems.
215
639000
3000
bilgisayar virüsleri geliştirdiklerini de gördünüz.
10:54
The Oklahoma City bombing was simple technology,
216
642000
3000
Oklahoma'daki bombalı saldırı basit bir teknolojiydi,
10:57
horribly used.
217
645000
2000
ama korkunç şekilde kullanıldı.
11:00
The problem is not technology.
218
648000
2000
Sorun teknolojide değil.
11:02
The problem is the person or persons using it.
219
650000
4000
Sorun onu kullanan kişi ya da kişilerde.
11:07
King David said
220
655000
2000
Kral David, kendi ruhunun derinliklerini bildiğini
11:09
that he knew the depths of his own soul.
221
657000
3000
söylemiştir.
11:12
He couldn't free himself from personal problems
222
660000
3000
O, kendini cinayet ve zina içeren
11:15
and personal evils
223
663000
3000
kişisel kötülük ve problemlerinden
11:18
that included murder and adultery.
224
666000
2000
soyutlayamamıştır.
11:21
Yet King David sought God's forgiveness,
225
669000
2000
Ancak Kral David Tanrı'dan af dilemiş ve
11:23
and said, "You can restore my soul."
226
671000
3000
'Ruhumu sen yenileyebilirsin.' demiştir.
11:26
You see, the Bible teaches
227
674000
3000
Gördüğünüz gibi, İncil
11:29
that we're more than a body and a mind.
228
677000
3000
bizlerin beden ve beyinden daha öte olduğumuzu belirtiyor.
11:33
We are a soul.
229
681000
3000
Bizler ruhuz.
11:36
And there's something inside of us
230
684000
3000
İçimizde aklımızın alamayacağı
11:39
that is beyond our understanding.
231
687000
3000
bir şey var.
11:42
That's the part of us that yearns
232
690000
3000
Bir parçamız
11:45
for God, or something more
233
693000
3000
ya da teknolojide bulduğumuzdan daha büyük bir şey
11:48
than we find in technology.
234
696000
3000
Tanrı'yı arzuluyor.
11:51
Your soul is that part of you that
235
699000
2000
Ruhunuz sizin bu parçanızdır ve
11:53
yearns for meaning in life,
236
701000
2000
hayatın anlamını özlüyor,
11:55
and which seeks for something beyond this life.
237
703000
3000
bu hayatından ötesindeki bir şeyi arıyor.
11:58
It's the part of you that yearns, really, for God.
238
706000
2000
Tanrı'yı gerçekten özleyen sizin bir parçanız.
12:00
I find [that] young people all over the world
239
708000
2000
Dünyanın her yerinde bir şeyler arayan
12:02
are searching for something.
240
710000
3000
genç insanlar gördüm.
12:05
They don't know what it is. I speak at many universities,
241
713000
3000
Ne aradıklarını bilmiyorlar.Bir çok üniversitede konuştum,
12:08
and I have many questions and answer periods, and
242
716000
3000
-ve Cambridge veya Harvard
12:11
whether it's Cambridge, or Harvard,
243
719000
2000
ya da Oxford olsun-
12:13
or Oxford --
244
721000
2000
soru cevap kısımlarım vardır,
12:15
I've spoken at all of those universities.
245
723000
2000
Bu üniversitelerin hepsinde de konuştum.
12:17
I'm going to Harvard in about three or four --
246
725000
2000
Harvard'da yaklaşık 3 ya da 4--
12:19
no, it's about two months from now --
247
727000
2000
yok, bundan yaklaşık 2 ay sonra,
12:21
to give a lecture.
248
729000
2000
bir konferans vereceğim.
12:23
And I'll be asked the same questions that I was asked
249
731000
2000
Ve bana yine eskiden sordukları
12:25
the last few times I've been there.
250
733000
3000
aynı soruları soracaklar.
12:28
And it'll be on
251
736000
2000
Ve bunlar,
12:30
these questions:
252
738000
2000
şu gibi sorular olacak:
12:32
where did I come from? Why am I here? Where am I going?
253
740000
3000
Nereden geldim? Niçin burdayım? Nereye gidiyorum?
12:35
What's life all about? Why am I here?
254
743000
3000
Hayat nedir? Niçin burdayım?
12:39
Even if you have no religious belief,
255
747000
2000
Hiç bir dini inancınız olmasa bile,
12:41
there are times when you wonder that there's something else.
256
749000
3000
bir yerde bir şeylerin olduğunu düşünmüşsünüzdür.
12:44
Thomas Edison also said,
257
752000
3000
Thomas Edison,
12:47
"When you see everything that happens in the world of science,
258
755000
3000
'ilim dünyasında olanlara ve
12:50
and in the working of the universe,
259
758000
2000
evrenin işleyişine baktığınızda
12:52
you cannot deny that there's a captain on the bridge."
260
760000
3000
köprüyü kuran bir kaptanın olduğunu inkar edemezsiniz.'demiştir.
12:56
I remember once,
261
764000
2000
Hatırlıyorum da, bir keresinde
12:58
I sat beside Mrs. Gorbachev
262
766000
2000
Beyaz Saray'da yemekte
13:00
at a White House dinner.
263
768000
2000
Sayın Gorbachev'in yanına oturmuştum.
13:03
I went to Ambassador Dobrynin, whom I knew very well.
264
771000
2000
Çok iyi tanıdığım Büyükelçi Dobrynin'in yanına gittim,
13:05
And I'd been to Russia several times under the Communists,
265
773000
4000
Komünistlerin yönetimde Rusya'da birkaç defa bulundum,
13:09
and they'd given me marvelous freedom that I didn't expect.
266
777000
4000
ve bana hiç beklemediğim kadar özgürlük tanıdılar.
13:15
And I knew Mr. Dobrynin very well,
267
783000
2000
Sayın Dobrynin'i çok iyi tanıyorum,
13:17
and I said,
268
785000
2000
'Bu akşam Sayın Gorbachev'in yanına oturacağım.
13:19
"I'm going to sit beside Mrs. Gorbachev tonight.
269
787000
3000
Onunla ne konuşayım?'
13:22
What shall I talk to her about?"
270
790000
2000
dedim.
13:24
And he surprised me with the answer.
271
792000
2000
Verdiği cevap beni çok şaşırttı.
13:26
He said, "Talk to her about religion and philosophy.
272
794000
3000
'Din ve felsefeden bahset.
13:29
That's what she's really interested in."
273
797000
3000
Bu konulara gerçekten ilgi duyar.' dedi.
13:32
I was a little bit surprised, but that evening
274
800000
3000
Biraz şaşırmıştım, ancak o akşam
13:35
that's what we talked about,
275
803000
2000
hakkında konuştuğumuz şeyler,
13:37
and it was a stimulating conversation.
276
805000
2000
aydınlatıcı bir konuşmaydı,
13:39
And afterward, she said,
277
807000
2000
ve daha sonra bana,
13:41
"You know, I'm an atheist,
278
809000
2000
'Bildiğiniz gibi ben bir ateistim,
13:43
but I know that there's something up there
279
811000
2000
ama biliyorum ki bir yerlerde bizden üstün olan
13:45
higher than we are."
280
813000
3000
bir şey var.' dedi.
13:48
The second problem
281
816000
2000
Kral David'in çözemediğini farkettiği
13:50
that King David realized he could not solve
282
818000
3000
ikinci sorun ise
13:54
was the problem of human suffering.
283
822000
2000
insanlığın acı çekmesiydi.
13:56
Writing the oldest book in the world was Job,
284
824000
3000
Dünyanın en eski kitabını yazan Job,
13:59
and he said,
285
827000
2000
'Kederin içine doğması insanın kaderidir.'
14:01
"Man is born unto trouble as the sparks fly upward."
286
829000
3000
demiştir.
14:05
Yes, to be sure, science has done much to push back
287
833000
3000
Tabi ki, bilim insanın bazı acılarını
14:08
certain types of human suffering.
288
836000
3000
dindirmek için çok şey yapmıştır.
14:11
But I'm --
289
839000
2000
Ancak ben--
14:13
in a few months, I'll be 80 years of age.
290
841000
3000
birkaç ay sonra 80 yaşıma gireceğim.
14:16
I admit that I'm very grateful
291
844000
2000
Bu yaşıma kadar sağlıklı yaşamamı sağlayan
14:18
for all the medical advances
292
846000
2000
bütün tıbbi gelişmelere
14:20
that have kept me in relatively good health
293
848000
2000
minnettar olduğumu
14:22
all these years.
294
850000
2000
kabul ediyorum.
14:24
My doctors at the Mayo Clinic urged me
295
852000
2000
Mayo Kliniğindeki doktorlarım
14:26
not to take this trip out here to this -- to be here.
296
854000
3000
burada olmak için bu seyahati yapmamam için ısrar ettiler.
14:30
I haven't given a talk in nearly four months.
297
858000
3000
Yaklaşık 4 aydır hiç konuşma yapmadım.
14:35
And when you speak as much as I do,
298
863000
2000
Günde benim gibi üç ya da dört defa
14:37
three or four times a day,
299
865000
2000
konuşursanız
14:39
you get rusty.
300
867000
2000
paslanırsınız.
14:41
That's the reason I'm using this podium
301
869000
2000
Bu yüzden bu kürsüyü
14:43
and using these notes.
302
871000
3000
ve notları kullanıyorum.
14:46
Every time you ever hear me on the television or somewhere,
303
874000
3000
Beni televizyonda ya da başka yerlerde gördüğünüzde
14:49
I'm ad-libbing.
304
877000
2000
her defasında doğaçlama konuşuyorum.
14:51
I'm not reading. I never read an address.
305
879000
3000
Hazır değilim. Hiç hitap okumam.
14:55
I never read a speech or a talk or a lecture.
306
883000
2000
Hiç bir zaman hitabemi, konuşmamı ya da dersi okumam.
14:59
I talk ad lib.
307
887000
2000
Doğaçlama konuşurum.
15:01
But tonight, I've
308
889000
2000
Ancak bu akşam,
15:03
got some notes here so that if
309
891000
2000
bazı notlar aldım
15:05
I begin to forget,
310
893000
2000
eğer unutmaya başlarsam
15:07
which I do sometimes,
311
895000
3000
ki sıklıkla bu oluyor,
15:10
I've got something I can turn to.
312
898000
3000
bunlara geri dönebilirim.
15:13
But even here among us,
313
901000
2000
Ancak burada aramızda bile,
15:17
most --
314
905000
2000
en--
15:21
in the most advanced society in the world,
315
909000
3000
dünyanın en gelişmiş toplumunda bile
15:24
we have poverty.
316
912000
2000
yoksulluk vardır.
15:26
We have families that self-destruct,
317
914000
3000
Kendine zarar veren ailelere ve
15:29
friends that betray us.
318
917000
2000
bize ihanet eden dostlara sahibiz.
15:31
Unbearable psychological pressures bear down on us.
319
919000
3000
Katlanılmaz psikolojik baskılar bizi çok etkilemektedir.
15:34
I've never met a person in the world
320
922000
2000
Dünyada bir sorunu veya
15:36
that didn't have a problem
321
924000
2000
kaygısı olmayan
15:38
or a worry.
322
926000
2000
birine hiç sartlamadım.
15:40
Why do we suffer? It's an age-old question
323
928000
3000
Neden acı çekeriz? Bu henüz cevaplayamadığımız
15:43
that we haven't answered.
324
931000
2000
asırlık bir sorudur.
15:45
Yet David again and again said
325
933000
3000
Ancak David tekrar ve tekrar
15:49
that he would turn to God.
326
937000
3000
Tanrı'ya döneceğini söylemiştir.
15:52
He said, "The Lord is my shepherd."
327
940000
3000
'Tanrı benim kılavuzumdur.' demiştir
15:56
The final problem that David knew he could not solve
328
944000
4000
David'in çözemediğini bildiği son problem ise
16:00
was death.
329
948000
2000
ölümdü.
16:03
Many commentators have said that death
330
951000
2000
Birçok eleştirmen ölümün bizim neslimizde
16:05
is the forbidden subject of our generation.
331
953000
3000
yasak kelime olduğunu söylüyor.
16:08
Most people live as if
332
956000
3000
Birçok insan sanki hiç ölmeyecek gibi
16:11
they're never going to die.
333
959000
2000
yaşıyor.
16:13
Technology projects the myth
334
961000
3000
Teknoloji ölüm üzerinde kontrol sağlama
16:16
of control over our mortality.
335
964000
3000
efsanesini gerçeğe dönüştürmeyi planlıyor.
16:20
We see people on our screens.
336
968000
2000
Ekranlarımızda birçok insanı görüyoruz.
16:22
Marilyn Monroe is just as beautiful on the screen
337
970000
2000
Marilyn Monroe ekranda normal hayatında
16:24
as she was in person,
338
972000
2000
olduğu kadar güzel,
16:26
and our -- many young people think she's still alive.
339
974000
3000
ve bizim-- bazı gençler onun hala hayatta olduğunu düşünüyor.
16:30
They don't know that she's dead.
340
978000
2000
Öldüğünü bilmiyorlar.
16:32
Or Clark Gable, or whoever it is.
341
980000
2000
Ya da Clark Gable veya herkimse.
16:34
The old stars, they come to life.
342
982000
4000
Eski yıldızlar. Hepsi canlandı.
16:38
And they're --
343
986000
2000
Ve onlar--
16:41
they're just as great on that screen as they were in person.
344
989000
3000
ekranda normal hayatlarında oldukları kadar muhteşemler.
16:46
But death is inevitable.
345
994000
2000
Ancak ölüm kaçınılmaz.
16:48
I spoke some time ago to
346
996000
3000
Bir süre önce, geçen sene
16:51
a joint session of Congress, last year.
347
999000
3000
Kongre birleşik oturumuna konuştum.
16:55
And we were meeting in that room,
348
1003000
2000
Bu odada- statü odasında,
16:58
the statue room.
349
1006000
2000
toplantı yapıyorduk,
17:00
About 300 of them were there.
350
1008000
2000
300 kişi bulunuyordu.
17:03
And I said, "There's one thing that we have in common in this room,
351
1011000
4000
'Bu odada,
17:07
all of us together, whether Republican or Democrat,
352
1015000
2000
Cumhuriyetçi ya da Demokrat veya her kim olursa olsun
17:10
or whoever."
353
1018000
2000
hepimizin ortak bir paydası var.'dedim.
17:12
I said, "We're all going to die.
354
1020000
2000
'Hepimiz öleceğiz.' dedim
17:14
And we have that in common with all these great men of the past
355
1022000
3000
Ve gökyüzünden bizleri izleyen geçmişteki
17:17
that are staring down at us."
356
1025000
3000
büyük insanlarla da ortak bir paydamız var.
17:21
And it's often difficult for young people
357
1029000
2000
Gençler için bunu anlamak
17:23
to understand that.
358
1031000
2000
her zaman zordur.
17:26
It's difficult for them to understand that they're going to die.
359
1034000
3000
Bir gün öleceklerini anlamak onlar için zordur.
17:30
As the ancient writer of Ecclesiastes wrote,
360
1038000
4000
Eski ahitte Hz. Süleyman'ın yazdığı düşünülen kitapta,
17:34
he said, there's every activity under heaven.
361
1042000
3000
"Hayatta her türlü eylem vardır."
17:38
There's a time to be born,
362
1046000
3000
Doğmanın ve ölümün
17:41
and there's a time to die.
363
1049000
2000
belli bir zamanı vardır.
17:43
I've stood at the deathbed
364
1051000
3000
Tanıdığınız birkaç ünlünün
17:46
of several famous people,
365
1054000
2000
ölüm döşeğinde
17:48
whom you would know.
366
1056000
2000
yanındaydım.
17:50
I've talked to them.
367
1058000
2000
Onlarla konuştum.
17:52
I've seen them in those agonizing moments
368
1060000
2000
Ölümden korkarken çektikleri o
17:54
when they were scared to death.
369
1062000
3000
acılı anları gördüm.
17:57
And yet, a few years earlier,
370
1065000
3000
Ancak, birkaç yıl önce
18:01
death never crossed their mind.
371
1069000
2000
ölüm akıllarının ucundan geçmezdi.
18:03
I talked to a woman this past week
372
1071000
3000
Geçen hafta,
18:07
whose father
373
1075000
2000
babası ünlü bir doktor olan
18:10
was a famous doctor.
374
1078000
2000
bir bayanla konuştum.
18:13
She said he never thought of God, never talked about God,
375
1081000
3000
Bana babasının Tanrı'yı hiç düşünmediğini, O'nun hakkında konuşmadığını
18:16
didn't believe in God. He was an atheist.
376
1084000
3000
ve Tanrı'ya inanmadığını söyledi. Babası bir ateistmiş.
18:21
But she said,
377
1089000
2000
Ancak ölümü yaklaştığında,
18:23
as he came to die,
378
1091000
2000
bir gün yatağın bir kenarına oturduğunu ve
18:25
he sat up on the side of the bed one day,
379
1093000
4000
hemşireye vaizi görüp görmediğini
18:29
and he asked the nurse if he could see the chaplain.
380
1097000
3000
sorduğunu söledi.
18:32
And he said, for the first time in his life
381
1100000
2000
Ve hayatında ilk defa
18:34
he'd thought about the inevitable,
382
1102000
3000
kaçınılmazı ve Tanrı'yı düşündüğünü
18:39
and about God.
383
1107000
2000
söylemiş.
18:41
Was there a God?
384
1109000
2000
Orada bir Tanrı var mıydı?
18:45
A few years ago, a university student asked me,
385
1113000
3000
Birkaç yıl önce, bir üniversite öğrencisi,
18:49
"What is the greatest surprise in your life?"
386
1117000
3000
'Hayatınızda en büyük sürpriz ne?' diye sordu
18:52
And I said, "The greatest surprise in my life
387
1120000
2000
Ben ise hayatımdaki en büyük sürprizin
18:54
is the brevity of life.
388
1122000
3000
yaşamın kısalığı olduğunu söyledim.
18:57
It passes so fast."
389
1125000
3000
Hayat çok hızlı geçiyor.
19:02
But it does not need to have to be that way.
390
1130000
2000
Ancak bu böyle olmak zorunda değil.
19:04
Wernher von Braun,
391
1132000
3000
Werner von Braun,
19:07
in the aftermath of World War II concluded, quote:
392
1135000
3000
2.Dünya Savaş'ı bittikten sonra,
19:10
"science and religion are not antagonists.
393
1138000
3000
'Bilim ve din birbirine zıt değildir.
19:13
On the contrary, they're sisters."
394
1141000
3000
Aksine, kardeştir.' demiştir
19:17
He put it on a personal basis.
395
1145000
2000
Bunu kişisel temele dayandırmıştır.
19:19
I knew Dr. von Braun very well.
396
1147000
3000
Dr. von Braun'u çok iyi tanıyorum.
19:22
And he said, "Speaking for myself,
397
1150000
2000
Dr. von Braun,'Kendi adıma konuşmak gerekirse,
19:24
I can only say that the grandeur of the cosmos
398
1152000
3000
söyleyebileceğim tek şey; kainatın ihtişamının
19:27
serves only to confirm
399
1155000
2000
bir yaratıcının kesinliğini
19:29
a belief in the certainty of a creator."
400
1157000
3000
doğrulamaya hizmet ettiğidir.' demiştir
19:32
He also said,
401
1160000
2000
Ayrıca,
19:34
"In our search to know God,
402
1162000
2000
'Tanrı'yı anlamaya çalışırken,
19:36
I've come to believe that the life of Jesus Christ
403
1164000
3000
İsa'nın hayatının bizim çaba ve fikirlerimizin
19:40
should be the focus of our efforts and inspiration.
404
1168000
3000
odağı olması inancına vardım' demiştir
19:44
The reality of this life and His resurrection
405
1172000
2000
Bu hayatın gerçeği ve O'nun dirilişi
19:46
is the hope of mankind."
406
1174000
3000
insanlığın umududur.'
19:49
I've done a lot of speaking in Germany
407
1177000
2000
Almanya'da, Fransa'da ve
19:51
and in France, and in different parts of the world --
408
1179000
3000
ve dünyanın birçok yerinde-105 ülkede
19:54
105 countries it's been my privilege to speak in.
409
1182000
3000
konuşma yapma ayrıcalığına eriştim.
19:59
And I was invited one day to visit
410
1187000
3000
Bir gün, savaştan sonra
20:03
Chancellor Adenauer,
411
1191000
2000
modern Almanya'nın kurucusu olarak bilinen
20:05
who was looked upon as sort of the founder of modern Germany,
412
1193000
3000
Şansölye Adenauer'i
20:10
since the war.
413
1198000
2000
ziyaret etmem için davet aldım.
20:12
And he once -- and he said to me,
414
1200000
2000
Bir keresinde bana--- bana dedi ki,
20:14
he said, "Young man." He said,
415
1202000
2000
'Genç adam,'
20:16
"Do you believe in the resurrection of Jesus Christ?"
416
1204000
3000
'İsa'nın dirilişine inanıyor musun?'
20:20
And I said, "Sir, I do."
417
1208000
2000
'İnanıyorum efendim.' dedim
20:22
He said, "So do I."
418
1210000
2000
'Ben de.' dedi
20:24
He said, "When I leave office,
419
1212000
2000
'İşten ayrıldığımda,
20:26
I'm going to spend my time writing a book
420
1214000
3000
İsa'nın neden tekrar doğduğu ve
20:29
on why Jesus Christ rose again,
421
1217000
3000
buna inanmanın neden bu kadar önemli
20:32
and why it's so important to believe that."
422
1220000
3000
olması üzerine bir kitap yazacağım.' dedi
20:38
In one of his plays,
423
1226000
2000
Oyunlarından birinde
20:40
Alexander Solzhenitsyn
424
1228000
2000
Alexander Solzhenitsyn
20:43
depicts a man dying,
425
1231000
2000
ölmek üzere olan bir adamın yatağının etrafına
20:45
who says to those gathered around his bed,
426
1233000
3000
toplananlara 'Pişmanlık duymanın en berbat
20:48
"The moment when it's terrible to feel regret
427
1236000
2000
zamanı bir insanın ölüm anıdır.'diyen
20:50
is when one is dying."
428
1238000
3000
birini canlandırmıştır.
20:53
How should one live in order not to feel regret when one is dying?
429
1241000
4000
Bir insan ölürken pişmanlık duymamak için nasıl yaşamalıdır?
20:58
Blaise Pascal
430
1246000
2000
Blais Pascal
21:00
asked exactly that question
431
1248000
2000
17. yüzyılda Fransa'da
21:02
in seventeenth-century France.
432
1250000
2000
tam da bu soruyu sormuştur.
21:04
Pascal has been called the architect
433
1252000
2000
Pascal modern medeniyetin
21:06
of modern civilization.
434
1254000
2000
mimarı olarak bilinir.
21:09
He was a brilliant scientist
435
1257000
2000
Henüz çok gençken bile
21:11
at the frontiers of mathematics,
436
1259000
2000
matematik alanında
21:13
even as a teenager.
437
1261000
2000
parlak bir bilim adamıydı.
21:16
He is viewed by many as the founder of the probability theory,
438
1264000
3000
Birçokları tarafından olasılık kuramının kurucusu
21:20
and a creator of the first model of a computer.
439
1268000
4000
ve ilk bilgisayar modelinin yaratıcısı olarak görülür.
21:24
And of course, you are all familiar with
440
1272000
2000
Elbette hepiniz onun adını almış olan
21:26
the computer language named for him.
441
1274000
3000
bilgisayar dilini biliyorsunuz.
21:29
Pascal explored in depth our human dilemmas
442
1277000
2000
Pascal bizim kötülük, acı çekme ve ölüm ile
21:31
of evil, suffering and death.
443
1279000
4000
olan çelişkilerimizi derinlemesine araştırmıştır.
21:35
He was astounded
444
1283000
3000
O bizim farkında olduğumuz
21:38
at the phenomenon we've been considering:
445
1286000
3000
fenomeniye çok şaşırmıştır:
21:41
that people can achieve extraordinary heights
446
1289000
2000
insanlar bilimde, sanatta ve beşeri girişimde
21:43
in science, the arts and human enterprise,
447
1291000
3000
sıradışı yükseklikleri başarabilir,
21:46
yet they also are full of anger, hypocrisy
448
1294000
3000
ancak aynı zamanda öfke dolu, iki yüzlü
21:49
and have -- and self-hatreds.
449
1297000
3000
ve kendinden nefret eden kişilerdir.
21:53
Pascal saw us as a remarkable mixture
450
1301000
2000
Pascal bizi dahilik ve kendini kandırmanın
21:55
of genius and self-delusion.
451
1303000
3000
önemli bir karışımı olarak görür.
21:58
On November 23,
452
1306000
2000
23 Kasım 1654 yılında,
22:00
1654,
453
1308000
2000
Pascal,
22:03
Pascal had a profound religious experience.
454
1311000
3000
büyük bir dini deneyim yaşadı.
22:07
He wrote in his journal these words:
455
1315000
3000
Pascal seyir defterine şu cümleleri yazmıştır:
22:10
"I submit myself,
456
1318000
2000
'Kendimi tamamen
22:12
absolutely,
457
1320000
2000
İsa'ya Kurtarıcıma
22:15
to Jesus Christ, my redeemer."
458
1323000
3000
teslim ediyorum.'
22:18
A French historian said,
459
1326000
2000
Fransız bir tarihçi,
22:20
two centuries later,
460
1328000
3000
iki yüzyıl sonra,
22:23
"Seldom has so mighty an intellect
461
1331000
2000
'İsa'nın otoritesine bu kadar alçakgönüllükle
22:26
submitted with such humility
462
1334000
3000
bağlı olan böylesine bir akıl
22:29
to the authority of Jesus Christ."
463
1337000
3000
çok nadir bulunur.' demiştir
22:33
Pascal came to believe not only the love and the grace of God
464
1341000
3000
Pascal hem sevginin ve Tanrı'nın yardımının
22:36
could bring us back into harmony,
465
1344000
3000
bizi tekrar birlik içine sokacağına,
22:41
but he believed
466
1349000
2000
hem de kendi günah ve hatarının affedileceğine,
22:43
that his own sins and failures could be forgiven,
467
1351000
3000
ve öldüğünde cennet adı verilen yere
22:46
and that when he died he would go to a place called heaven.
468
1354000
3000
gideceğine inanıyordu.
22:51
He experienced it in a way that went beyond
469
1359000
2000
O bunu bilimsel gözlem ve nedenlerin
22:53
scientific observation and reason.
470
1361000
2000
ötesinde olan yolla bizzat yaşamıştır.
22:55
It was he who penned the well-known words,
471
1363000
3000
Şu çok bilinen sözleri kaleme alan da o olmuştur,
22:58
"The heart has its reasons,
472
1366000
2000
'Kalp, sebebin bilmediği
23:01
which reason knows not of."
473
1369000
3000
sebeplere sahiptir.'
23:04
Equally well known is Pascal's Wager.
474
1372000
3000
Pascal'ın Kumarı da bu kadar iyi bilinir.
23:07
Essentially, he said this: "if you bet on God,
475
1375000
3000
Öncelikle 'Eğer Tanrı'nın üzerine oynarsanız,
23:11
and open yourself to his love,
476
1379000
2000
ve kendinizi O'nun aşkına açarsanız,
23:13
you lose nothing, even if you're wrong.
477
1381000
3000
yanılsanız bile hiçbir şey kaybetmezsiniz.
23:16
But if instead you bet that there is no God,
478
1384000
3000
Ancak Tanrı'nın olmağı üzerine oynarsanız,
23:20
then you can lose it all, in this life and the life to come."
479
1388000
3000
bu dünyada ve öbür dünyada her şeyi kaybedebilirsiniz.'
23:25
For Pascal, scientific knowledge
480
1393000
2000
Pascal'a göre bilimsel bilgi,
23:27
paled beside the knowledge of God.
481
1395000
3000
Tanrı bilgisinin yanında sönük kalmaktadır.
23:31
The knowledge of God was far beyond
482
1399000
2000
Tanrı bilgisi aklına gelen
23:33
anything that ever crossed his mind.
483
1401000
3000
her şeyden daha ötedeydi.
23:36
He was ready to face him
484
1404000
2000
39 yaşında öldüğünde
23:38
when he died at the age of 39.
485
1406000
3000
O'nunla karşılaşmaya hazırdı.
23:41
King David lived to be 70,
486
1409000
2000
Kral David 70 yaşına girecekti,
23:43
a long time in his era.
487
1411000
3000
onun devrinde uzun bir zaman.
23:46
Yet he too had to face death,
488
1414000
3000
Ancak o da ölümle yüzleşmek zorunda kaldı
23:49
and he wrote these words:
489
1417000
2000
ve şu sözleri yazdı:
23:51
"even though I walk through the valley of the shadow of death,
490
1419000
4000
'Ölümün gölgesindeki vadide yürüsem de,
23:55
I will fear no evil,
491
1423000
2000
korkmuyorum,
23:57
for you are with me."
492
1425000
2000
çünkü Sen benimlesin.'
23:59
This was David's answer to three dilemmas
493
1427000
3000
Bu David'in kötülük, acı çekme
24:02
of evil, suffering and death.
494
1430000
3000
ve ölüm üçlü çelişkisine cevabıydı.
24:05
It can be yours, as well,
495
1433000
3000
Bu, Tanrı'yı yaşamayı ararken ve
24:09
as you seek the living God
496
1437000
2000
O'na hayatınızı doldurup
24:11
and allow him to fill your life
497
1439000
2000
gelecek için umut vermesine izin verirseniz
24:13
and give you hope for the future.
498
1441000
3000
aynı zamanda sizin de cevabınız olur.
24:18
When I was 17 years of age,
499
1446000
2000
17 yaşındayken,
24:22
I was born and reared on a farm in North Carolina.
500
1450000
3000
Kuzey Karolina'da bir çiftlikte doğup büyüdüm.
24:26
I milked cows every morning, and I had to milk the same cows every evening
501
1454000
2000
Her sabah inekleri sağardım ve okuldan dönünce
24:28
when I came home from school.
502
1456000
2000
aynı inekleri tekrar sağmak zorundaydım,
24:30
And there were 20 of them that I had --
503
1458000
2000
sağmam gereken, sorumlusu olduğum
24:32
that I was responsible for,
504
1460000
3000
20 tane inek vardı,
24:35
and I worked on the farm
505
1463000
3000
çiftlikte çalışıyor ve
24:38
and tried to keep up with my studies.
506
1466000
3000
derslerimle de ilgilenmeye çalışıyordum.
24:41
I didn't make good grades in high school.
507
1469000
3000
Lisedeyken iyi bir derecem yoktu,
24:44
I didn't make them in college, until
508
1472000
3000
Kolejde de kalbime bir şey olana kadar
24:47
something happened in my heart.
509
1475000
2000
iyi bir derece yapamadım.
24:49
One day, I was faced face-to-face
510
1477000
3000
Bir gün İsa ile
24:53
with Christ.
511
1481000
2000
karşı karşıya geldim.
24:55
He said, "I am the way, the truth and the life."
512
1483000
3000
'Yol da doğru da hayat da benim.' dedi
24:59
Can you imagine that? "I am the truth.
513
1487000
3000
Düşünebiliyor musunuz?' Ben doğruyum.
25:02
I'm the embodiment of all truth."
514
1490000
3000
Ben bütün doğruların kendisiyim.'
25:05
He was a liar.
515
1493000
2000
Bir yalancıydı.
25:09
Or he was insane.
516
1497000
2000
ya da akıl hastası.
25:12
Or he was what he claimed to be.
517
1500000
2000
Ya da ne dediyse gerçekten oydu.
25:14
Which was he?
518
1502000
2000
Hangisi O'ydu?
25:16
I had to make that decision.
519
1504000
2000
Bu kararı vermek zorundaydım.
25:18
I couldn't prove it.
520
1506000
2000
Bunu kanıtlayamadım.
25:20
I couldn't take it to a laboratory
521
1508000
2000
Bunu laboratuvara götürüp
25:22
and experiment with it.
522
1510000
2000
deney yapamadım.
25:24
But by faith I said, I believe him,
523
1512000
3000
Ancak inançla dedimki O'na inanıyorum,
25:28
and he came into my heart
524
1516000
3000
ve O da benim kalbime girip
25:31
and changed my life.
525
1519000
2000
hayatımı değiştirdi.
25:33
And now I'm ready,
526
1521000
3000
Şimdi o çağrıyı duyduğumda,
25:36
when I hear that call,
527
1524000
2000
Tanrı'nın varlığına sığınmak için
25:38
to go into the presence of God.
528
1526000
3000
hazırım.
25:41
Thank you, and God bless all of you.
529
1529000
2000
Teşekkür ederim, Tanrı hepinizi korusun.
25:43
(Applause)
530
1531000
10000
(Alkış)
25:54
Thank you for the privilege. It was great.
531
1542000
2000
Bu şeref için teşekkür ederim. Çok güzeldi.
25:56
Richard Wurman: You did it.
532
1544000
2000
Richard Wurman: Bunu sen yaptın.
25:58
Thanks.
533
1546000
1000
Teşekkürler.
26:00
(Applause)
534
1548000
15000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Billy Graham - PreacherIn his long career as a religious evangelist, the Rev. Billy Graham spoken to millions around the world and served as advisor to US presidents.
Why you should listen
According to his official bio, evangelist Billy Graham took the Bible literally where it says in Mark 16:15, "Go ye into all the world and preach the Gospel to every creature." It's possible that Graham preached the Gospel to more people in live audiences than anyone else in history -- nearly 215 million people in more than 185 countries and territories, with hundreds of millions more through television, video, film and webcasts.
Graham wrote some 25 books, and his counsel was sought by many US presidents. He was the first major evangelist to speak behind the Iron Curtain, calling for peace in countries throughout Eastern Europe and in the Soviet Union -- while during the Apartheid era he refused to visit South Africa until its government allowed for desegregated audiences. Through the praise and criticism of a public life that has nearly spanned a century, he held fast to his conviction that faith in Jesus is the only path to salvation.
Billy Graham | Speaker | TED.com