TED2006
David Perry: Are games better than life?
David Perry ile bilgisayar oyunları üzerine
Filmed:
Readability: 3.9
1,299,492 views
Oyun tasarımcısı David Perry, yarının bilgisayar oyunlarının yeni nesil oyuncular için salt eğlenceden fazlası olacağını söylüyor. Canlı, karmaşık, duygusal deneyimler olacaklar diyor -- bazıları için gerçek hayattan bile daha sürükleyici ve anlamlı.
David Perry - Game designer
Dave Perry is the visionary game designer behind some of the most beloved titles of the past two decades -- Earthworm Jim, MDK, Messiah, and game adaptations of films such as Terminator and The Matrix. Full bio
Dave Perry is the visionary game designer behind some of the most beloved titles of the past two decades -- Earthworm Jim, MDK, Messiah, and game adaptations of films such as Terminator and The Matrix. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
I grew up in Northern Ireland, right up in the
0
0
2000
Ben Kuzey İrlanda'da büyüdüm,
00:20
very, very north end of it there,
1
2000
2000
şuradaki en kuzey uçta,
00:22
where it's absolutely freezing cold.
2
4000
2000
kışları buz gibidir.
00:25
This was me running around in the back garden mid-summer.
3
7000
3000
Burada da yazın ortasında arka bahçede koşarken.
00:28
(Laughter)
4
10000
1000
(Gülüşmeler)
00:29
I couldn't pick a career.
5
11000
1000
Bir meslek seçemedim.
00:30
In Ireland the obvious choice is the military,
6
12000
2000
İrlanda'da en gözde seçim askerlik
00:32
but to be honest it actually kind of sucks.
7
14000
4000
ama açıkçası pek de hoş değil.
00:36
(Laughter)
8
18000
1000
(Gülüşmeler)
00:37
My mother wanted me to be a dentist.
9
19000
3000
Annem bir diş doktoru olmamı istedi.
00:40
But the problem was that people kept blowing everything up.
10
22000
2000
Ama sorun şuydu, insanlar durmadan bir şeyleri havaya uçuruyordu.
00:42
So I actually went to school in Belfast,
11
24000
2000
Ben de aslında Belfast'te,
00:44
which was where all the action happened.
12
26000
2000
tüm hareketin esas yaşandığı yerde okula gittim.
00:46
And this was a pretty common sight.
13
28000
2000
Ve bu da çok olağan bir manzaraydı.
00:48
The school I went to was pretty boring.
14
30000
2000
Gittiğim okul çok sıkıcıydı.
00:50
They forced us to learn things like Latin.
15
32000
2000
Bizi Latince gibi şeyler öğrenmeye zorlarlardı.
00:53
The school teachers weren't having much fun,
16
35000
2000
Öğretmenler pek de iyi vakit geçirmiyordu,
00:55
the sports were very dirty or very painful.
17
37000
2000
sporlar ya çok kirli ya da çok sertti.
00:57
So I cleverly chose rowing, which I got very good at.
18
39000
3000
Akıllılık edip kürek sporunu seçtim, sonrasında da bayağı ilerlettim.
01:00
And I was actually rowing for my school here
19
42000
2000
Ve burada da okulum için kürek çekiyorum --
01:02
until this fateful day, and I flipped over right in front
20
44000
3000
ta ki bu uğursuz gün, bütün okulun önünde
01:05
of the entire school.
21
47000
1000
baş aşağı dönene kadar.
01:06
And that was the finishing post right there.
22
48000
2000
Ve hemen şuradaki de bitiş çizgisi.
01:08
(Laughter)
23
50000
1000
(Gülüşmeler)
01:09
So this was extremely embarrassing.
24
51000
1000
Kısacası fazlasıyla utanç vericiydi.
01:10
But our school at that time got a grant from the government,
25
52000
3000
Ama o sıralarda okulumuz devletten bir bağış almıştı,
01:13
and they got an incredible computer -- the research machine 3DZ --
26
55000
2000
muhteşem bir bilgisayar bağışlanmıştı, araştırma makinesi 3DZ
01:15
and they left the programming manuals lying around.
27
57000
3000
ve programlama kılavuzlarını ortalıkta bıraktılar.
01:19
And so students like myself with nothing to do,
28
61000
2000
Ve de benim gibi yapacak hiçbir işi olmayan öğrenciler,
01:21
we would learn how to program it.
29
63000
2000
programlama yapmayı öğrenirdik.
01:23
Also around this time, at home,
30
65000
2000
Ayrıca o sıralarda, evlere de,
01:25
this was the computer that people were buying.
31
67000
1000
insanlar bu bilgisayarı alıyordu.
01:26
It was called the Sinclair ZX80. This was a 1K computer,
32
68000
3000
Adı Sinclair ZX80, 1K'lık bir bilgisayardı
01:29
and you'd buy your programs on cassette tape.
33
71000
3000
ve programlarınızı kasetlerde alıyordunuz.
01:32
Actually I'm just going to pause for one second,
34
74000
2000
Bu arada bir saniyeliğine ara vermek istiyorum,
01:34
because I heard that there's a prerequisite to speak here at TED --
35
76000
2000
çünkü duydum ki TED'de konuşma yapmak için bir ön koşul varmış --
01:36
you had to have a picture of yourself from the old days with big hair.
36
78000
3000
eski günlerden kabarık saçlı bir resminiz olması gerekiyormuş.
01:39
So I brought a picture with big hair.
37
81000
2000
Ben de kabarık saçlı bir resim getirdim.
01:41
(Laughter).
38
83000
1000
(Gülüşmeler)
01:42
I just want to get that out of the way.
39
84000
2000
Bunu da aradan çıkartayım dedim.
01:44
So after the Sinclair ZX80 came along the very cleverly named
40
86000
4000
Sinclair ZX80'den sonra dâhice adlandırılmış
01:48
Sinclair ZX81.
41
90000
2000
Sinclair ZX81 çıktı.
01:50
(Laughter)
42
92000
1000
(Gülüşmeler)
01:51
And -- you see the picture at the bottom?
43
93000
1000
Ve -- alttaki resmi görüyor musunuz?
01:52
There's a picture of a guy doing homework with his son.
44
94000
2000
Oğluyla ev ödevi yapan bir adamın resmi var.
01:54
That's what they thought they had built it for.
45
96000
3000
ZX81'i bu iş için yaptıklarını sanıyorlardı.
01:57
The reality is we got the programming manual
46
99000
2000
Ama gerçek şu ki, biz programlama kılavuzunu bulduk
01:59
and we started making games for it.
47
101000
1000
ve oyunlar yapmaya başladık.
02:00
We were programming in BASIC,
48
102000
1000
BASIC ile programlama yapıyorduk,
02:01
which is a pretty awful language for games,
49
103000
2000
ama oyunlar için berbat bir dildir,
02:03
so we ended up learning Assembly language
50
105000
2000
biz de sonunda Assembly dilini öğrenmeye başladık
02:05
so we could really take control of the hardware.
51
107000
3000
ki donanımın tam olarak kontrolünü ele alabilelim.
02:08
This is the guy that invented it, Sir Clive Sinclair,
52
110000
2000
Bu ZX81'i icat eden kişi, Sir Clive Sinclair,
02:10
and he's showing his machine.
53
112000
1000
ve burada makinesini gösteriyor.
02:11
You had this same thing in America,
54
113000
2000
Amerika'da sizlerde de aynısı vardı,
02:13
it was called the Timex Sinclair1000.
55
115000
2000
adı Timex Sinclair1000'di.
02:16
To play a game in those days you had to have an imagination
56
118000
2000
O günlerde oyun oynamak için hayal gücünüz olması gerekirdi
02:18
to believe that you were really playing "Battlestar Galactica."
57
120000
3000
ki oynadığınız şeyin "Battlestar Galactica" olduğuna inanasınız.
02:21
The graphics were just horrible.
58
123000
3000
Grafikler tek kelimeyle berbattı.
02:24
You had to have an even better imagination to play this game,
59
126000
2000
Bu oyunu oynamak için daha da fazla hayal gücüne ihtiyacınız vardı,
02:26
"Death Rider."
60
128000
1000
"Death Rider."
02:27
But of course the scientists couldn't help themselves.
61
129000
2000
Ama tabi bilim adamları kendilerini tutamadılar.
02:29
They started making their own video games.
62
131000
3000
Kendi oyunlarını yapmaya başladılar.
02:32
This is one of my favorite ones here, where they have rabbit breeding,
63
134000
4000
Bu benim en sevdiklerimden biri, tavşanları çiftleştiriyorsunuz,
02:36
so males choose the lucky rabbit.
64
138000
3000
yani erkeklere şanslı tavşanı seçiyorsunuz.
02:39
It was around this time we went from 1K to 16K,
65
141000
2000
Bu sıralarda 1K'dan 16K'ya geçtik,
02:41
which was quite the leap.
66
143000
2000
ki bu büyük bir sıçrayıştı.
02:43
And if you're wondering how much 16K is,
67
145000
2000
Eğer 16K'nın ne kadar olduğunu merak ediyorsanız,
02:45
this eBay logo here is 16K.
68
147000
2000
bu eBay logosu 16K.
02:47
And in that amount of memory someone programmed
69
149000
3000
Ve bu kadarlık bir hafızaya birileri
02:50
a full flight simulation program.
70
152000
2000
tam teşekküllü bir uçuş simülasyonu programlamıştı.
02:52
And that's what it looked like.
71
154000
2000
İşte böyle görünüyordu.
02:54
I spent ages flying this flight simulator,
72
156000
3000
Bu uçuş simülasyonunu uçurarak çok zaman geçirdim
02:57
and I honestly believed I could fly airplanes by the end of it.
73
159000
3000
ve sonunda gerçekten de uçakları uçurabileceğime inanıyordum.
03:00
Here's Clive Sinclair now launching his color computer.
74
162000
4000
İşte Clive Sinclair, bu sefer renkli bilgisayarını piyasaya sürüyor.
03:04
He's recognized as being the father of video games in Europe.
75
166000
3000
Avrupa'da bilgisayar oyunlarının babası olarak tanınır.
03:07
He's a multi-millionaire, and I think that's why he's
76
169000
2000
Multimilyonerdir ve sanırım bu yüzden
03:09
smiling in this photograph.
77
171000
2000
bu fotoğrafta gülümsüyor.
03:11
So I went on for the next 20 years or so
78
173000
2000
Velhasılı sonraki yaklaşık 20 yılı
03:13
making a lot of different games.
79
175000
2000
birçok farklı oyun yaparak geçirdim.
03:15
Some of the highlights were things like "The Terminator,"
80
177000
2000
Öne çıkanlardan bazıları şunlar, "The Terminator",
03:17
"Aladdin," the "Teenage Mutant Hero Turtles."
81
179000
3000
"Aladdin", "Teenage Mutant Hero Turtles".
03:20
Because I was from the United Kingdom,
82
182000
1000
Birleşik Krallık'tan olduğum için
03:21
they thought the word ninja was a little too mean for children,
83
183000
4000
ninja kelimesinin çocuklar için biraz fazla zalim olduğunu düşündüler
03:25
so they decided to call it hero instead.
84
187000
2000
ve de hero(kahraman) demeye karar verdiler.
03:27
I personally preferred the Spanish version,
85
189000
2000
Ben kişisel olarak İspanyolca uyarlamasını seviyorum,
03:29
which was "Tortugas Ninja."
86
191000
2000
"Tortugas Ninja".
03:31
That was much better.
87
193000
2000
Bu çok daha iyiydi.
03:33
(Laughter)
88
195000
2000
(Gülüşmeler)
03:35
Then the last game I did was based on trying to get the video game industry
89
197000
4000
Sonrasında yaptığım son oyun, bilgisayar oyunu sektörünü
03:39
and Hollywood to actually work together on something --
90
201000
3000
Hollywood'a götürüp, birbirinden lisans almak yerine,
03:42
instead of licensing from each other, to actually work.
91
204000
3000
bilfiil bir şeyin üzerinde birlikte çalışmak üzerine kuruluydu.
03:45
Now, Chris did ask me to bring some statistics with me,
92
207000
2000
Şimdi, Chris yanımda birkaç istatistik getirmemi istedi,
03:47
so I've done that.
93
209000
2000
ben de öyle yaptım.
03:49
The video game industry in 2005 became a 29 billion dollar business.
94
211000
4000
2005'te bilgisayar oyunu sektörü 29 milyar dolarlık bir iş sahası oldu.
03:53
It grows every year.
95
215000
1000
Her yıl daha da büyüyor.
03:54
Last year was the biggest year.
96
216000
2000
Geçtiğimiz yıl en büyük yıldı.
03:56
By 2008, we're going to kick the butt of the music industry.
97
218000
2000
2008'e geldiğimizde müzik sektörünü geride bırakacağız.
03:59
By 2010, we're going to hit 42 billion.
98
221000
3000
2010'a geldiğimizde 42 milyara ulaşacağız.
04:03
43 percent of gamers are female.
99
225000
2000
Oyuncuların yüzde 43'ü bayan.
04:05
So there's a lot more female gamers than people are really aware.
100
227000
2000
Yani insanların düşündüklerinden çok daha fazla bayan oyuncu var.
04:07
The average age of gamers?
101
229000
2000
Oyuncuların ortalama yaşı?
04:09
Well, obviously it's for children, right?
102
231000
2000
Besbelli ki oyunlar çocuklar için, değil mi?
04:11
Well, no, actually it's 30 years old.
103
233000
1000
Aslına bakarsanız, hayır, gerçekte ortalama yaş 30.
04:12
And interestingly, the people who buy the most games are 37.
104
234000
4000
Ve ilginçtir ki, en çok oyun alan insanlar 37 yaşında.
04:16
So 37 is our target audience.
105
238000
2000
Yani hedef kitlemiz 37 yaşındakiler.
04:19
All video games are violent.
106
241000
1000
Tüm bilgisayar oyunları şiddet içerir.
04:20
Of course the newspapers love to beat on this.
107
242000
3000
Tabii gazeteler bunun üstüne gitmekten çok hoşlanıyorlar.
04:23
But 83 percent of games don't have any mature content whatsoever,
108
245000
4000
Ama oyunların yüzde 83'ü hiçbir yetişkine yönelik içeriğe sahip değil,
04:27
so it's just not true.
109
249000
2000
yani bu doğru değil.
04:29
Online gaming statistics.
110
251000
2000
Çevrimiçi oyunculuk istatistikleri.
04:31
I brought some stuff on "World of Warcraft." It's 5.5 million players.
111
253000
3000
"World of Warcraft" ile ilgili bir şeyler getirdim, 5.5 milyon oyuncusu var.
04:34
It makes about 80 million bucks a month in subscriptions.
112
256000
3000
Üyeliklerden her ay yaklaşık 80 milyon dolar kazanıyor.
04:37
It costs 50 bucks just to install it on your computer,
113
259000
3000
Sadece bilgisayarınıza yüklemek 50 dolar tutuyor,
04:40
making the publisher about another 275 million.
114
262000
4000
bu da yayımcıya 275 milyon daha kazandırıyor.
04:44
The game costs about 80 million dollars to make,
115
266000
2000
Oyunu yapmak yaklaşık 80 milyon dolar tutuyor,
04:46
so basically it pays for itself in about a month.
116
268000
2000
yani esasında yaklaşık bir ay içinde kendi masrafını çıkartıyor.
04:48
A player in a game called "Project Entropia"
117
270000
3000
Bir oyundaki "Project Entropia" adlı bir oyuncu
04:51
actually bought his own island for 26,500 dollars.
118
273000
4000
26.500 dolara kendi adasını satın aldı.
04:55
You have to remember that this is not a real island.
119
277000
2000
Unutmayın ki bu gerçek bir ada değil.
04:57
He didn't actually buy anything, just some data.
120
279000
2000
Gerçekten de bir şey satın almadı, sadece biraz veri.
04:59
But he got great terms on it.
121
281000
2000
Ama satış anlaşmasının şartları gayet iyi.
05:01
This purchase included mining and hunting rights,
122
283000
3000
Bu satış, madencilik ve avcılık haklarını,
05:04
ownership of all land on the island, and a castle
123
286000
2000
adadaki tüm arazinin mülkiyetini ve döşeli olmayan
05:06
with no furniture included.
124
288000
2000
bir kaleyi içeriyordu.
05:08
(Laughter)
125
290000
1000
(Gülüşmeler)
05:09
This market is now estimated at over 800 million dollars annually.
126
291000
4000
Şu anda bu pazarın yıllık 800 milyon doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
05:13
And what's interesting about it is the market was actually created
127
295000
2000
Ve ilginç olan da şu, pazar bizzat oyuncuların kendileri
05:15
by the gamers themselves.
128
297000
2000
tarafından kuruldu.
05:17
They found clever ways to trade items
129
299000
2000
Eşyalarının ticaretini yapmanın ve hesaplarını
05:19
and to sell their accounts to each other
130
301000
2000
birbirlerine satmanın parlak yollarını buldular,
05:21
so that they could make money while they were playing their games.
131
303000
2000
böylece oyun oynarken aynı zamanda para kazanabileceklerdi.
05:23
I dove onto eBay a couple of days ago
132
305000
2000
Birkaç gün önce neler olup bittiğini görmek için
05:25
just to see what was gong on, typed in World of Warcraft, got 6,000 items.
133
307000
4000
eBay'i şöyle bir araştırdım, World of Warcraft yazdım, 6.000 eşya çıktı.
05:29
I liked this one the best:
134
311000
2000
En çok bunu beğendim.
05:31
a level 60 Warlock with lots of epics for 174,000 dollars.
135
313000
4000
174.000 dolara birçok kahramanlığı olan 60. seviye bir Warlock.
05:35
It's like that guy obviously had some pain while making it.
136
317000
3000
Galiba bu arkadaş karakterini oluştururken bayağı çekmiş.
05:40
So as far as popularity of games,
137
322000
2000
Oyunların popülerliğinden bahsediyorken,
05:42
what do you think these people are doing here?
138
324000
2000
sizce bu insanlar burada ne yapıyor?
05:44
It turns out they're actually in Hollywood Bowl in Los Angeles
139
326000
5000
Görüldüğü üzere Los Angeles'ta Hollywood Bowl'dalar,
05:49
listening to the L.A. Philharmonic playing video game music.
140
331000
3000
L.A. Philharmonic'in çaldığı bilgisayar oyunu müziklerini dinliyorlar.
05:52
That's what the show looks like.
141
334000
1000
Gösteri işte böyle görünüyor.
05:53
You would expect it to be cheesy, but it's not.
142
335000
2000
Uyduruk bir şey bekliyorsunuz, ama öyle değil.
05:55
It's very, very epic and a very beautiful concert.
143
337000
2000
İnanılmaz destansı ve harika bir konser.
05:57
And the people that went there absolutely loved it.
144
339000
2000
Ve gitmiş olan insanlar gerçekten çok hoşlandılar.
06:00
What do you think these people are doing?
145
342000
1000
Peki bu insanlar ne yapıyor?
06:01
They're actually bringing their computers so they can play games
146
343000
2000
Birbirlerine karşı oyun oynayabilmek için
06:03
against each other.
147
345000
2000
bilgisayarlarını getiriyorlar.
06:05
And this is happening in every city around the world.
148
347000
2000
Ve bu dünyadaki her şehirde oluyor.
06:07
This is happening in your local cities too,
149
349000
2000
Bu sizin kendi şehrinizde de oluyor,
06:09
you're probably just not aware of it.
150
351000
1000
muhtemelen henüz farkında değilsiniz.
06:10
Now, Chris told me that you had a timeline video a few years ago
151
352000
3000
Şimdi, Chris dedi ki birkaç yıl önce burada, bilgisayar oyunlarının
06:13
here just to show how video game graphics have been improving.
152
355000
4000
grafiklerinin nasıl geliştiğini kronolojik olarak gösteren bir video izlemişsiniz.
06:17
I wanted to update that video and give you a new look at it.
153
359000
3000
Ben o videoyu güncelleyip yeniden bir bakasınız istedim.
06:20
But what I want you to do is to try to understand it.
154
362000
2000
Ama yapmanızı istediğim şey videoyu anlamaya çalışmanız.
06:22
We're on this curve, and the graphics are getting
155
364000
2000
Biz bu eğrideyiz ve grafikler gittikçe
06:24
so ridiculously better.
156
366000
2000
abartılı bir biçimde daha iyi oluyor.
06:26
And I'm going to show you up to maybe 2007.
157
368000
3000
Ve ben de yaklaşık 2007'ye kadar olan kısmını göstereceğim.
06:29
But I want you to try and think about what games could look like
158
371000
2000
Ama oyunların 10 yıl içinde nasıl görüneceklerini
06:31
10 years from now.
159
373000
2000
düşünmeye çalışmanızı istiyorum.
06:33
So we're going to start that video.
160
375000
2000
Şimdi videoyu başlatacağız.
06:36
Video: Throughout human history people have played games.
161
378000
3000
Video: İnsanlar tarihleri boyunca oyunlar oynadılar.
06:39
As man's intellect and technology have evolved
162
381000
3000
İnsanoğlunun zekası ve teknolojisi ilerledikçe
06:42
so too have the games he plays.
163
384000
3000
oynadıkları oyunlar da ilerledi.
06:45
(Music)
164
387000
140000
(Müzik)
09:05
(Applause)
165
527000
3000
(Alkışlar)
09:08
David Perry: The thing again I want you to think about is,
166
530000
2000
David Perry: Yine söylüyorum, düşünmenizi istediğim şey şu,
09:10
don't look at these graphics and think of that's the way it is.
167
532000
2000
bu grafiklere bakıp böyleler işte diye düşünmeyin.
09:12
Think about that's where we are right now,
168
534000
2000
Bunun şu an olduğumuz yer olduğunu düşünün
09:14
and the curve that we're on means that this is going to continue
169
536000
2000
ve üstünde bulunduğumuz eğri bunun gittikçe daha iyi
09:16
to get better.
170
538000
2000
olacağı anlamına geliyor.
09:18
This is an example of the kind of graphics you need to be able to draw
171
540000
2000
Bu, bugün bilgisayar oyunu sektöründe bir iş istiyorsanız,
09:20
if you wanted to get a job in the video game industry today.
172
542000
3000
çizebiliyor olmanız gereken grafik düzeyine bir örnek.
09:23
You need to be really an incredible artist.
173
545000
2000
Gerçekten olağanüstü bir ressam olmalısınız.
09:25
And once we get enough of those guys, we're going to want
174
547000
2000
Ve bu adamlardan yeteri kadarını aldıktan sonra,
09:27
more fantasy artists that can create places
175
549000
1000
daha önce hiç gitmediğimiz yerler
09:28
we've never been to before, or characters that
176
550000
3000
veya daha önce hiç görmediğimiz karakterler yaratabilecek fantezi
09:31
we've just never seen before.
177
553000
1000
ressamları arayacağız.
09:33
So the obvious thing for me to talk about today is graphics and audio.
178
555000
3000
Bugün konuşabileceğim şey besbelli ki grafikler ve sesler.
09:36
But if you were to go to a game developers conference,
179
558000
2000
Ama eğer bir oyun yapımcıları konferansına gitseniz,
09:38
what they're all talking about is emotion, purpose,
180
560000
2000
tüm konuştukları duygu, amaç,
09:40
meaning, understanding and feeling.
181
562000
2000
anlam, anlayış ve his olacaktır.
09:42
You'll hear about talks like, can a video game make you cry?
182
564000
3000
"Bir bilgisayar oyunu sizi ağlatabilir mi?" gibi konuşmalar duyacaksınız.
09:45
And these are the kind of topics we really actually care about.
183
567000
3000
Ve aslında ilgilendiğimiz, bu türden konular.
09:48
I came across a student who's absolutely excellent
184
570000
3000
Kendini ifade etmek konusunda çok başarılı olan
09:51
at expressing himself, and this student agreed
185
573000
3000
bir öğrenciyle karşılaştım ve bu videoyu
09:54
that he would not show his video to anybody until
186
576000
4000
burada TED'de olanlar görmeden başkasına
09:58
you here at TED had seen it.
187
580000
1000
göstermemeyi kabul etti.
09:59
So I'd like to play this video.
188
581000
2000
Şimdi bu videoyu oynatmak istiyorum.
10:01
So this is a student's opinion on what his experience of games are.
189
583000
4000
Bu, bir öğrencinin oyunlar konusundaki deneyimlerinin neler olduğu hakkındaki fikirleri.
10:05
Video: I, like many of you, live somewhere between
190
587000
3000
Video: Ben, çoğunuz gibi, gerçeklik ve bilgisayar oyunları
10:08
reality and video games.
191
590000
2000
arasında bir yerde yaşıyorum.
10:10
Some part of me -- a true living, breathing person --
192
592000
4000
Bir yanım -- yaşayan, nefes alan gerçek bir insan --
10:14
has become programmed, electronic and virtual.
193
596000
4000
programlanmış durumda, elektronik ve sanal.
10:18
The boundary of my brain that divides real from fantasy
194
600000
2000
Beynimin gerçeği hayalden ayıran sınırı
10:20
has finally begun to crumble.
195
602000
2000
artık yok olmaya başladı.
10:23
I'm a video game addict and this is my story.
196
605000
3000
Ben bir bilgisayar oyunu bağımlısıyım ve bu benim hikâyem.
10:26
(Music)
197
608000
16000
(Müzik)
10:42
In the year of my birth
198
624000
1000
Doğduğum yıl
10:43
the Nintendo Entertainment System also went into development.
199
625000
4000
Nintendo Entertainment System'ın yapımına başlandı.
10:52
I played in the backyard, learned to read,
200
634000
2000
Arka bahçede oynadım, okumayı öğrendim
10:54
and even ate some of my vegetables.
201
636000
2000
ve hatta sebzelerimden bile biraz yedim.
10:56
Most of my childhood was spent playing with Legos.
202
638000
4000
Çocukluğumun çoğu Legolarla oynayarak geçti.
11:01
But as was the case for most of my generation,
203
643000
2000
Fakat kendi neslimin çoğu gibi,
11:03
I spent a lot of time in front of the TV.
204
645000
3000
televizyon karşısında çokça zaman geçirdim.
11:06
Mr. Rogers, Walt Disney, Nick Junior,
205
648000
3000
Mr. Rogers, Walt Disney, Nick Junior
11:09
and roughly half a million commercials have undoubtedly
206
651000
3000
ve kabaca yarım milyon reklam şüphesiz ki
11:12
left their mark on me.
207
654000
2000
bende izler bıraktı.
11:15
When my parents bought my sister and I our first Nintendo,
208
657000
2000
Ebeveynlerim bana ve kız kardeşime ilk Nintendo'muzu aldığında,
11:17
whatever inherent addictive quality this early interactive
209
659000
4000
bu eski etkileşimli elektronik eğlencenin içerdiği, doğasında olan
11:21
electronic entertainment possessed quickly took hold of me.
210
663000
6000
bu bağımlılık yapıcı özellik beni ele geçirdi.
11:32
At some point something clicked.
211
674000
3000
Bir gün bir şeylerin farkına vardım.
11:35
(Music)
212
677000
6000
(Müzik)
11:41
With the combination of simple, interactive stories
213
683000
2000
Basit, etkileşimli hikayeleri ve televizyon setinin
11:43
and the warmth of the TV set, my simple 16-bit Nintendo
214
685000
4000
sıcaklığının birleşimiyle, basit 16-bit Nintendo'm
11:47
became more than just an escape.
215
689000
2000
bir kaçıştan fazlasına dönüştü.
11:49
It became an alternate existence, my virtual reality.
216
691000
4000
Farklı bir varoluşa dönüştü, benim sanal gerçekliğime.
11:53
(Music)
217
695000
18000
(Müzik)
12:11
I'm a video game addict, and it's not because of
218
713000
2000
Ben bir bilgisayar oyunu bağımlısıyım ve bunun nedeni
12:13
a certain number of hours I have spent playing,
219
715000
1000
oyun oynayarak geçirdiğim bunca saat
12:14
or nights I have gone without sleep to finish the next level.
220
716000
4000
ya da bir sonraki bölümü geçmek için uykusuz kaldığım geceler değil.
12:18
It is because I have had life-altering experiences in virtual space,
221
720000
3000
Bunun nedeni sanal uzayda başımdan geçen yaşamımı değiştiren deneyimler
12:21
and video games had begun to erode my own understanding
222
723000
3000
ve bilgisayar oyunları, neyin gerçek olup neyin olmadığı
12:24
of what is real and what is not.
223
726000
3000
konusundaki anlayışımı aşındırmaya başladı.
12:28
I'm addicted, because even though I know I'm losing my grip on reality,
224
730000
3000
Bağımlıyım, çünkü gerçeklikle olan bağlarımı kaybediyor olduğumu bilsem de,
12:31
I still crave more.
225
733000
3000
daha fazlası için can atıyorum.
12:34
(Music)
226
736000
10000
(Müzik)
12:44
From an early age I learned to invest myself emotionally
227
746000
3000
Küçük yaşlardan beri ekranda gördüğüm şeyleri
12:47
in what unfolded before me on screen.
228
749000
3000
duygusal olarak biriktirmeyi öğrendim.
12:50
Today, after 20 years of watching TV geared to make me emotional,
229
752000
4000
Bugün, televizyon izleyerek geçen 20 yıl beni duygusal bir hale getirdi,
12:54
even a decent insurance commercial can bring tears to my eyes.
230
756000
4000
basit bir sigorta reklamı bile gözlerimi doldurabilir.
13:02
I am just one of a new generation that is growing up.
231
764000
3000
Ben sadece büyüyen yeni nesile mensup biriyim.
13:05
A generation who may experience much more meaning
232
767000
3000
Bilgisayar oyunlarında, gerçek dünyadakinden çok daha
13:08
through video games than they will through the real world.
233
770000
3000
anlamlı deneyimler yaşayabilecek bir nesil.
13:12
Video games are nearing an evolutionary leap,
234
774000
2000
Bilgisayar oyunları evrimsel bir sıçrayışın eşiğinde,
13:14
a point where game worlds will look and feel just as real
235
776000
3000
oyun dünyalarının sinemalarda gördüğümüz filmler ya da
13:17
as the films we see in theatres, or the news we watch on TV.
236
779000
3000
televizyonda izlediğimiz haberler kadar gerçek görüneceği ve hissettireceği noktada.
13:20
And while my sense of free will in these virtual worlds
237
782000
2000
Ve özgür irade algım bu sanal dünyalarda hala sınırlı olabilirse de,
13:22
may still be limited, what I do learn applies to my real life.
238
784000
4000
öğrendiklerim gerçek hayatımda da geçerli oluyor.
13:27
Play enough video games and eventually you will
239
789000
2000
Yeterince bilgisayar oyunu oynayın ve en sonunda
13:29
really believe you can snowboard, fly a plane,
240
791000
3000
snowboard yapabileceğinize, bir uçağı uçurabileceğinize, arabayla çeyrek mili dokuz
13:32
drive a nine-second quarter mile, or kill a man.
241
794000
4000
saniyede alabileceğinize ya da bir adamı öldürebileceğinize inanacaksınız.
13:36
I know I can.
242
798000
3000
Biliyorum ki yapabilirim.
13:43
Unlike any pop culture phenomenon before it,
243
805000
3000
Kendisinden önce gelen bütün popüler kültür fenomenlerinden farklı olarak,
13:46
video games actually allow us to become part of the machine.
244
808000
2000
bilgisayar oyunları gerçekten makinenin bir parçası olmamıza izin veriyor.
13:48
They allow us to sublimate into the culture of interactive,
245
810000
3000
İnteraktif, yüklenmiş, gerçek zamanlı,
13:51
downloaded, streaming, HD reality.
246
813000
4000
yüksek tanımlı gerçekliğe karışmamızı sağlıyorlar.
13:55
We are interacting with our entertainment.
247
817000
2000
Çevremizle etkileşim içindeyiz.
13:58
I have come to expect this level of interaction.
248
820000
2000
Bu düzeyde bir etkileşimi arar hale geldim.
14:00
Without it, the problems faced in the real world --
249
822000
3000
Bu olmadan, gerçek dünyada karşılaşılan sorunlar --
14:03
poverty, war, disease and genocide -- lack the levity they should.
250
825000
5000
açlık, savaş, hastalık ve soykırım -- içermeleri gereken ciddiyetsizliğe sahip değiller.
14:09
Their importance blends into the sensationalized drama
251
831000
2000
Önemleri abartılı prime time televizyon
14:11
of prime time TV.
252
833000
3000
dramlarına karışıyor.
14:14
But the beauty of video games today lies not in the lifelike graphics,
253
836000
3000
Ama bugünün bilgisayar oyunlarının güzelliğinin temeli gerçekçi grafikler,
14:17
the vibrating joysticks or virtual surround sound.
254
839000
3000
titreşen oyun çubukları ya da sanal üç boyutlu ses değil.
14:21
It lies in that these games are beginning to make me emotional.
255
843000
3000
Temeli bu oyunların beni duygulandırmaya başlamış olması.
14:25
I have fought in wars, feared for my own survival,
256
847000
3000
Savaşlarda yer aldım, hayat mücadelesi verdim,
14:28
watched my cohorts die on beaches and woods that look and feel
257
850000
4000
bütün ders kitaplarından ya da haber makalelerinden daha gerçekçi
14:32
more real than any textbook or any news story.
258
854000
3000
görünen ve hissettiren kumsallarda ve ormanlarda müfrezemin ölüşünü seyrettim.
14:36
The people who create these games are smart.
259
858000
2000
Bu oyunları yapan insanlar akıllı.
14:38
They know what makes me scared, excited, panicked, proud or sad.
260
860000
4000
Beni neyin korkuttuğunu, heyecanlandırdığını, telaşlandırdığını, gururlandırdığını ya da üzdüğünü biliyorlar.
14:42
Then they use these emotions to dimensionalize the worlds they create.
261
864000
4000
Sonra da bu duyguları yarattıkları dünyalara farklı boyutlar katmak için kullanıyorlar.
14:46
A well-designed video game will seamlessly
262
868000
2000
İyi tasarlanmış bir bilgisayar oyunu, kullanıcıyı
14:48
weave the user into the fabric of the virtual experience.
263
870000
3000
sanal deneyimin kumaşına kusursuz bir şekilde dokur.
14:51
As one becomes more experienced
264
873000
2000
Daha deneyimli hale geldikçe
14:53
the awareness of physical control melts away.
265
875000
3000
fiziksel kontrol bilinci eriyip gider.
14:56
I know what I want and I do it.
266
878000
2000
Ne istediğimi biliyorum ve istediğimi yapıyorum.
14:58
No buttons to push, no triggers to pull, just me and the game.
267
880000
5000
Basılacak tuşlar yok, çekilecek tetikler yok, sadece oyun ve ben.
15:03
My fate and the fate of the world around me lie inside my hands.
268
885000
4000
Kaderim ve etrafımdaki dünyanın kaderi avucumun içinde.
15:11
I know violent video games make my mother worry.
269
893000
3000
Biliyorum, şiddet içeren bilgisayar oyunları annemi endişelendiriyor.
15:14
What troubles me is not that video game violence
270
896000
2000
Beni düşündürense bilgisayar oyunlarındaki şiddetin
15:16
is becoming more and more like real life violence,
271
898000
3000
git gide gerçek hayattaki şiddete benzemesi değil,
15:19
but that real life violence is starting to look more and more
272
901000
3000
gerçek hayattaki şiddetin git gide bilgisayar oyunlarına
15:22
like a video game.
273
904000
2000
benzemeye başlaması.
15:24
(Music)
274
906000
7000
(Müzik)
15:31
These are all troubles outside of myself.
275
913000
3000
Bunlar hep benim dışımda kalan meseleler.
15:34
I, however, have a problem very close to home.
276
916000
2000
Bunun yanında, beni daha yakından ilgilendiren bir sorunum var.
15:36
Something has happened to my brain.
277
918000
3000
Beynime bir şey oldu.
15:39
(Music)
278
921000
11000
(Müzik)
15:50
Perhaps there is a single part of our brain that holds
279
932000
2000
Belki beynimizin bir parçası tüm içtepilerimizi,
15:52
all of our gut instincts, the things we know to do
280
934000
2000
düşünemeden önce bile yapmayı bildiğimiz şeyleri,
15:54
before we even think.
281
936000
2000
tutuyordur.
15:56
While some of these instincts may be innate, most are learned,
282
938000
3000
Bu içgüdülerin bir kısmı doğuştan olabilir, ama çoğu öğrenilmiştir
15:59
and all of them are hardwired into our brains.
283
941000
2000
ve hepsi beynimize sıkıca işlenmiştir.
16:02
These instincts are essential for survival in both real and virtual worlds.
284
944000
5000
Bu içgüdüler hem gerçek hem de sanal dünyalarda hayatta kalmak için gereklidir.
16:12
Only in recent years has the technology behind video games
285
954000
2000
Bilgisayar oyunlarının arkasındaki teknoloji ancak son yıllarda
16:14
allowed for a true overlap in stimuli.
286
956000
4000
uyaranları gerçek hayata benzetmeye başladı.
16:18
As gamers we are now living by the same laws of physics
287
960000
3000
Oyuncular olarak artık aynı fizik kanunlarına göre,
16:21
in the same cities and doing many of the same things
288
963000
2000
aynı şehirlerde yaşıyor ve bir zamanlar gerçek hayatta
16:23
we once did in real life, only virtually.
289
965000
4000
yaptığımız birçok şeyi yapıyoruz; tek bir farkla, sanal olarak.
16:27
Consider this --
290
969000
2000
Şunu bir düşünün --
16:29
my real life car has about 25,000 miles on it.
291
971000
3000
gerçek hayattaki arabam yaklaşık 40.200 kilometre yapmış.
16:32
In all my driving games, I've driven a total of 31,459 miles.
292
974000
5000
Tüm yarış oyunlarımda, toplamda 50.628 kilometre sürdüm.
16:37
To some degree I've learned how to drive from the game.
293
979000
3000
Bir dereceye kadar nasıl araba süreceğimi oyundan öğrendim.
16:40
The sensory cues are very similar.
294
982000
2000
Algısal ipuçları çok benzer.
16:42
It's a funny feeling when you have spent more time
295
984000
2000
Televizyon karşısında bir şeyi yapmak için harcadığınız vaktin
16:44
doing something on the TV than you have in real life.
296
986000
3000
gerçek hayattakinden fazla olması tuhaf bir duygu.
16:48
When I am driving down a road at sunset all I can think is,
297
990000
3000
Gün batımında araba sürerken tek düşünebildiğim,
16:51
this is almost as beautiful as my games are.
298
993000
3000
neredeyse oyunlarım kadar güzel olduğu.
16:54
For my virtual worlds are perfect.
299
996000
2000
Çünkü sanal dünyalarım kusursuz.
16:56
More beautiful and rich than the real world around us.
300
998000
3000
Etrafımızdaki gerçek dünyadan daha güzel ve zengin.
16:59
I'm not sure what the implications of my experience are,
301
1001000
3000
Deneyimimin altında neler yattığından emin değilim,
17:02
but the potential for using realistic video game stimuli in repetition
302
1004000
4000
ama gerçekçi bilgisayar oyunu uyaranlarının devamlı olarak
17:06
on a vast number of loyal participants is frightening to me.
303
1008000
4000
muazzam sayıda sadık katılımcılar üzerinde kullanılması potansiyeli bana korkutucu geliyor.
17:10
Today I believe Big Brother would find much more success
304
1012000
3000
Bugün Büyük Birader'in, kitlelerin beynini yıkamada
17:13
brainwashing the masses with video games
305
1015000
2000
sadece televizyonları kullanmak yerine, bilgisayar oyunlarını kullanarak
17:15
rather than just simply TVs.
306
1017000
3000
çok daha etkili olacağına inanıyorum.
17:18
Video games are fun, engaging, and leave your brain
307
1020000
3000
Bilgisayar oyunları eğlenceli, çekici ve beyninizi
17:21
completely vulnerable to re-programming.
308
1023000
3000
yeniden programlamaya tamamıyla savunmasız bırakıyor.
17:25
But maybe brainwashing isn't always bad.
309
1027000
3000
Fakat belki de beyin yıkama her zaman kötü değildir.
17:28
Imagine a game that teaches us to respect each other,
310
1030000
2000
Bir oyun hayal edin, bize birbirimize saygı duymayı öğreten
17:30
or helps us to understand the problems we're all facing
311
1032000
3000
ya da hepimizin gerçek hayatta karşılaştığı sorunları anlamamıza
17:33
in the real world.
312
1035000
1000
yardım eden bir oyun.
17:34
There is a potential to do good as well.
313
1036000
2000
İyi olanı yapma potansiyeli de var.
17:38
It is critical, as these virtual worlds continue to mirror
314
1040000
2000
Sanal dünyalar, içinde yaşadığımız gerçek dünyayı yansıtmaya
17:40
the real world we live in, that game developers realize
315
1042000
3000
devam ederken, oyun yapımcılarının sırtlarında çok büyük bir
17:43
that they have tremendous responsibilities before them.
316
1045000
2000
sorumluluk olduğunu fark etmesi çok önemli.
17:46
I'm not sure what the future of video games holds
317
1048000
3000
Bilgisayar oyunlarının geleceğinin uygarlığımız için neler
17:49
for our civilization.
318
1051000
1000
getireceğinden emin değilim.
17:50
But as virtual and real world experiences increasingly overlap
319
1052000
4000
Ama sanal ve gerçek dünyadaki deneyimler birbirleriyle daha fazla
17:54
there is a greater and greater potential for other people
320
1056000
2000
örtüşmeye devam ettikçe diğer insanların benim hissettiğim gibi hissetmesi
17:56
to feel the same way I do.
321
1058000
3000
konusunda gittikçe daha büyük bir potansiyel oluşuyor.
18:00
What I have only recently come to realize
322
1062000
2000
Yakın zamanda fark ettim ki
18:02
is that beyond the graphics, sound, game play and emotion
323
1064000
4000
grafiklerin, sesin, oynanışın ve duygunun ötesinde
18:06
it is the power to break down reality that is so fascinating
324
1068000
3000
büyüleyici ve benim için bağımlılık yapıcı olan
18:09
and addictive to me.
325
1071000
2000
gerçeği yıkabilme gücü.
18:11
I know that I am losing my grip.
326
1073000
2000
Gittikçe kontrolü kaybettiğimin farkındayım.
18:13
Part of me is just waiting to let go.
327
1075000
4000
Bir kısmım kopup gitmek için bekliyor.
18:20
I know though, that no matter how amazing video games may become,
328
1082000
3000
Ama yine de, bilgisayar oyunları ne kadar muhteşem olursa olsun
18:23
or how flat the real world may seem to us,
329
1085000
3000
ya da gerçek dünya ne kadar boş görünürse görünsün,
18:26
that we must stay aware of what our games are teaching us
330
1088000
3000
oyunların bize ne öğretmeye çalıştığının ve fişi çektiğimizde geriye ne
18:29
and how they leave us feeling when we finally do unplug.
331
1091000
5000
gibi hislerle baş başa bıraktıklarının farkında olmamız gerektiğini biliyorum.
18:37
(Applause)
332
1099000
1000
(Alkışlar)
18:38
DP: Wow.
333
1100000
1000
DP: Vay be.
18:39
(Applause)
334
1101000
7000
(Alkışlar)
18:46
I found that video very, very thought provoking,
335
1108000
3000
DP: Bu videoyu çok, çok düşündürücü buluyorum,
18:49
and that's why I wanted to bring it here for you guys to see.
336
1111000
2000
ve buraya getirip sizlere göstermek istememin nedeni bu.
18:51
And what was interesting about it is the obvious choice
337
1113000
2000
Ve ilginç olan da şu, benim için konuşulacak bariz konu
18:53
for me to talk about was graphics and audio.
338
1115000
3000
grafikler ve sesler.
18:56
But as you heard, Michael talked about all these other elements as well.
339
1118000
3000
Ama duyduğunuz gibi, Michael tüm diğer unsurlardan da bahsetti.
19:00
Video games give an awful lot of other things too,
340
1122000
2000
Bilgisayar oyunları daha birçok şey getirdi,
19:02
and that's why people get so addicted.
341
1124000
1000
işte bu yüzden insanlar bu kadar bağımlı hale geliyor.
19:03
The most important one being fun.
342
1125000
2000
En önemlisi eğlenceli olmaları.
19:05
The name of this track is "The Magic To Come."
343
1127000
2000
Bu bölümün adı "Gelecekteki Sihir".
19:07
Who is that going to come from?
344
1129000
1000
Kimden gelecek?
19:08
Is it going to come from the best directors in the world
345
1130000
2000
Düşündüğümüz gibi dünyanın en iyi
19:10
as we thought it probably would?
346
1132000
1000
yönetmenlerinden mi gelecek?
19:11
I don't think so.
347
1133000
1000
Sanmam.
19:12
I think it's going to come from the children who are growing up now
348
1134000
3000
Bence, bugün büyümekte olan, bizim geçmişten hatırladığımız hiçbir şeye
19:15
that aren't stuck with all of the stuff that we remember from the past.
349
1137000
5000
bağlı olmayan çocuklardan gelecek.
19:20
They're going to do it their way, using the tools that we've created.
350
1142000
2000
Bizim yarattığımız araçları kullanarak kendi yöntemleriyle yapacaklar.
19:22
The same with students or highly creative people,
351
1144000
3000
Aynen öğrenciler veya çok yaratıcı insanlar,
19:25
writers and people like that.
352
1147000
2000
yazarlar ve bu tür insanlar gibi.
19:28
As far as colleges go, there's about 350 colleges around the world
353
1150000
2000
Üniversitelere bakarsak, dünyada bilgisayar oyunu dersleri veren
19:30
teaching video game courses.
354
1152000
3000
yaklaşık 350 üniversite var.
19:33
That means there's literally thousands of new ideas.
355
1155000
3000
Bu da kelimenin tam anlamıyla binlerce yeni fikir demek.
19:36
Some of the ideas are really dreadful and some of them are great.
356
1158000
3000
Bu fikirlerin bazıları gerçekten berbat ve bazıları da harika.
19:39
There's nothing worse than having to listen to someone
357
1161000
2000
Birinin çok kötü bir bilgisayar oyunu fikrini size anlatmaya çalışmasını
19:41
try and pitch you a really bad video game idea.
358
1163000
2000
dinlemekten daha kötü bir şey yok.
19:43
(Laughter)
359
1165000
6000
(Gülüşmeler)
19:49
Chris Anderson: You're off, you're off. That's it.
360
1171000
2000
Chris Anderson: Bu kadar yeter, bu kadar yeter. Tamam artık.
19:51
He's out of time.
361
1173000
3000
Süresi doldu.
19:54
DP: I've just got a little tiny bit more if you'll indulge me.
362
1176000
2000
DP: Müsaade edersen çok az daha var.
19:56
CA: Go ahead. I'm going to stay right here though.
363
1178000
2000
CA: Devam et. Ama ben burada bekleyeceğim.
19:58
(Laughter)
364
1180000
1000
(Gülüşmeler)
19:59
DP: This is just a cool shot, because this is students coming to school after class.
365
1181000
3000
Bu güzel bir kare, çünkü öğrencileri dersten sonra okula gelirken gösteriyor.
20:02
The school is closed; they're coming back at midnight
366
1184000
3000
Okul kapalı, gece yarısı geri geliyorlar
20:05
because they want to pitch their video game ideas.
367
1187000
2000
çünkü bilgisayar oyunu fikirlerini anlatmak istiyorlar.
20:07
I'm sitting at the front of the class,
368
1189000
1000
Ben sınıfın önünde duruyorum
20:08
and they're actually pitching their ideas.
369
1190000
2000
ve onlar da fikirlerini söylüyorlar.
20:10
So it's hard to get students to come back to class,
370
1192000
2000
Öğrencileri derse geri getirmek zordur,
20:12
but it is possible.
371
1194000
1000
ama mümkündür de.
20:13
This is my daughter, her name's Emma, she's 17 months old.
372
1195000
3000
Bu benim kızım, adı Emma, 17 aylık.
20:16
And I've been asking myself, what is Emma going to experience
373
1198000
3000
Ve kendime Emma'nın bilgisayar oyunu dünyasında ne gibi deneyimler
20:19
in the video game world?
374
1201000
2000
yaşayacağını soruyorum.
20:21
And as I've shown here, we have the audience.
375
1203000
3000
Ve burada gösterdiğim gibi hedef kitleye sahibiz.
20:24
She's never going to know a world where you can't press a button
376
1206000
3000
Sadece bir düğmeye basarak oyun oynamaya hazır milyonlarca insan bulamadığınız
20:27
and have millions of people ready to play.
377
1209000
2000
bir dünyayı hiçbir zaman bilmeyecek.
20:29
You know, we have the technology.
378
1211000
2000
Biliyorsunuz, teknolojimiz var.
20:31
She's never going to know a world where the graphics just aren't
379
1213000
2000
Grafiklerin muhteşem olmadığı ve sizi gerçekten sarmadığı
20:33
stunning and really immersive.
380
1215000
2000
bir dünyayı hiçbir zaman bilmeyecek.
20:35
And as the student video showed, we can impact and move.
381
1217000
3000
Ve öğrencinin videosunun gösterdiği gibi, insanları etkileyebilir ve duygulandırabiliriz.
20:38
She's never going to know a world where video games
382
1220000
2000
Bilgisayar oyunlarının inanılmaz derecede duygusal olmadığı bir dünyayı
20:40
aren't incredibly emotional and will probably make her cry.
383
1222000
3000
hiçbir zaman bilmeyecek ve muhtemelen oyunlar onu ağlatacak.
20:43
I just hope she likes video games.
384
1225000
2000
Sadece umarım bilgisayar oyunlarını sever.
20:45
(Laughter)
385
1227000
1000
(Gülüşmeler)
20:46
So, my closing thought.
386
1228000
1000
Ve kapanış düşüncelerim.
20:47
Games on the surface seem simple entertainment,
387
1229000
2000
Yüzeyde oyunlar salt eğlence olarak görünüyor,
20:49
but for those that like to look a little deeper,
388
1231000
2000
ama biraz daha derine bakmayı sevenler için,
20:51
the new paradigm of video games could open entirely new frontiers
389
1233000
3000
bilgisayar oyunlarının bu yeni hali, büyük düşünmeyi seven yaratıcı akıllara
20:54
to creative minds that like to think big.
390
1236000
2000
yepyeni keşif sahaları açacak.
20:57
Where better to challenge those minds than here at TED?
391
1239000
2000
Bu akılları zorlayacak TED'den daha iyi neresi var?
20:59
Thank you.
392
1241000
1000
Teşekkürler.
21:00
Chris Anderson: David Perry. That was awesome.
393
1242000
2000
Chris Anderson: David Perry. Harikaydı.
ABOUT THE SPEAKER
David Perry - Game designerDave Perry is the visionary game designer behind some of the most beloved titles of the past two decades -- Earthworm Jim, MDK, Messiah, and game adaptations of films such as Terminator and The Matrix.
Why you should listen
David Perry is the mind behind such famed video games as Earthworm Jim (in which a bionic suit-clad worm saves the galaxy), Messiah (in which a rogue cherub hijacks creatures' bodies to defeat sin), and best-selling game adaptations of movies like Disney's Aladdin, Terminator and The Matrix. He has designed tie-ins for international brands such as 7-Up and McDonald's, and now works on a group of massively multiplayer online titles for Acclaim.
A programmer since childhood and a lifelong gamer, Perry has a special understanding of the mechanics that make games fresh, fun, emotionally involving -- and addictive. A sense of humor and a visionary outlook make him a sought-after adviser in the industry, and he also heads several websites on the art and business of game development, including GameConsultants.com, GameInvestors.com and the Game Industry Map.
David Perry founded the game software developer Gaikai in 2008 and now works for Sony, which acquired Gaikai and is leading the development of the Sony PlayStation 4.
David Perry | Speaker | TED.com