ABOUT THE SPEAKER
Joseph Pine - Writer
A writer and veteran consultant to entrepreneurs and executives alike, Joseph Pine's books and workshops help businesses create what modern consumers really want: authentic experiences.

Why you should listen

Joseph Pine's career as a business coach began at IBM when he did something truly unorthodox: he brought business partners and customers into the development process of a new computer. Taking from this the lesson that every customer is unique, he wrote a book called Mass Customization on businesses that serve customers' unique needs. Later he discovered what he would coin the "Experience Economy" -- consumers buying experiences rather than goods or commodities -- and wrote a book of the same name.

Pine and his friend Jim Gilmore have since turned their focus to authenticity, which they argue is the main criterion people use when deciding what to buy. (The idea was featured in TIME's "10 Ideas That Are Changing the World," and also became a book.) They joke that their company, Strategic Horizons, ought to be called "Frameworks 'R' Us," after their specialty in helping others see business differently.

More profile about the speaker
Joseph Pine | Speaker | TED.com
TED2004

Joseph Pine: What consumers want

Joseph Pine'dan müşteriler ne ister

Filmed:
1,171,407 views

Müşteriler satın aldıkları şeylerin özgün olduğunu hissetmek ister fakat "Toplu Özelleştirme" kitabının yazarı Joseph Pine'a göre özgünlük satmak çetin bir iştir çünkü aslında öyle bir şey yoktur. Pine, konuşmasında yapay olduğu halde milyonlar kazandıran birkaç deneyimden bahsediyor.
- Writer
A writer and veteran consultant to entrepreneurs and executives alike, Joseph Pine's books and workshops help businesses create what modern consumers really want: authentic experiences. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm going to talk about a very fundamentaltemel changedeğişiklik that is going on
0
0
3000
Modern ekonominin en temelinde gerçekleşmekte olan
00:15
in the very fabrickumaş of the modernmodern economyekonomi.
1
3000
3000
çok esaslı bir değişimden bahsedeceğim.
00:18
And to talk about that, I'm going to go back to the beginningbaşlangıç,
2
6000
3000
Bununla ilgili olarak öncelikle en başa döneceğim,
00:21
because in the beginningbaşlangıç were commoditiesHediyelik eşyalar.
3
9000
3000
çünkü en başta hammaddeler vardı.
00:25
CommoditiesHediyelik eşyalar are things that you growbüyümek in the groundzemin, raiseyükseltmek on the groundzemin or pullÇek out of the groundzemin:
4
13000
3000
Hammadeler sizin yerin içinde yetiştirdiğiniz, üzerinde büyüttüğünüz ya da içinden çıkarttığınız şeylerdir:
00:28
basicallytemel olarak, animalhayvan, mineralmineral, vegetablesebze.
5
16000
2000
temel olarak hayvan, maden, sebze.
00:30
And then you extractözüt them out of the groundzemin,
6
18000
2000
sonrasında bunları yerden çıkartırsınız,
00:32
and sellsatmak them on the openaçık marketplacepazar.
7
20000
2000
ve açık pazarda satarsınız.
00:34
CommoditiesHediyelik eşyalar were the basistemel of the agrarianTarım economyekonomi
8
22000
2000
Hammadeler binlerce yıl süren
00:36
that lastedsürdü for millenniabin yıl.
9
24000
3000
tarımsal ekonominin dayanağıydı.
00:39
But then alonguzun bir camegeldi the industrialSanayi revolutiondevrim,
10
27000
2000
Fakat sonrasında endüstri devrimi gerçekleşti,
00:42
and then goodsmal becameoldu the predominantbaskın economicekonomik offeringteklif,
11
30000
3000
ve artık bitmiş ürünler hammadelerin üretim aşamasında
00:45
where we used commoditiesHediyelik eşyalar as a rawçiğ materialmalzeme
12
33000
3000
temel kaynak olarak kullanıldığı
00:48
to be ableyapabilmek to make or manufactureüretim goodsmal.
13
36000
3000
baskın ekonomik arz haline geldi.
00:51
So, we movedtaşındı from an agrarianTarım economyekonomi to an industrialSanayi economyekonomi.
14
39000
3000
Bu şekilde tarım ekonomisinden endüstri ekonomisine geçtik.
00:54
Well, what then happenedolmuş over the last 50 or 60 yearsyıl,
15
42000
3000
Geçtiğimiz 50, 60 sene içinde ise
00:57
is that goodsmal have becomeolmak commoditizedHammaddeleşti.
16
45000
2000
bitmiş ürünlerin hammaddeleştiğine tanık olduk.
00:59
CommoditizedHammaddeleşti: where they're treatedişlenmiş like a commodityemtia,
17
47000
2000
Hammaddeleşti: nasıl üretildiklerinin önemsenmediği,
01:02
where people don't carebakım who makesmarkaları them.
18
50000
2000
birer hammadde gibi kullanılmaya başlandılar.
01:04
They just carebakım about threeüç things and threeüç things only:
19
52000
2000
İnsanlar sadece ama sadece 3 şeyi önemsiyorlar:
01:06
pricefiyat, pricefiyat and pricefiyat.
20
54000
3000
fiyat, fiyat, fiyat.
01:09
Now, there's an antidotepanzehir to commoditizationhammaddeleşme,
21
57000
3000
Artık hammaddeleşme için bir panzehir var,
01:12
and that is customizationözelleştirme.
22
60000
2000
o da özelleştirme.
01:14
My first bookkitap was calleddenilen "MassKitle CustomizationÖzelleştirme" --
23
62000
2000
İlk kitabımın adı "Toplu Özelleştirme" idi --
01:16
it camegeldi up a coupleçift of timeszamanlar yesterdaydün --
24
64000
2000
dün de bir iki kere gündeme geldi --
01:18
and how I discoveredkeşfedilen this progressionilerleme of economicekonomik valuedeğer
25
66000
2000
ekonomik değerin bu yönde ilerlediğini
01:20
was realizingfark that customizingözelleştirme a good
26
68000
2000
bir ürünü özelleştirmenin
01:22
automaticallyotomatik olarak turneddönük it into a servicehizmet,
27
70000
2000
onu otomatik olarak bir servise dönüştürdüğünü farkedince keşfettim
01:24
because it was donetamam just for a particularbelirli personkişi,
28
72000
2000
çünkü sadece belirli bir kişi için,
01:26
because it wasn'tdeğildi inventorieddamgalandığımız,
29
74000
2000
stoklanmadan,
01:28
it was deliveredteslim on demandtalep to that individualbireysel personkişi.
30
76000
3000
bu kişiden gelen talep üzerine teslim ediliyordu.
01:31
So, we movedtaşındı from an industrialSanayi economyekonomi to a service-basedhizmet tabanlı economyekonomi.
31
79000
3000
Sonuç olarak endüstriyel ekonomiden bu bahsettiğimiz bireye doğru ilerledik.
01:35
But over the pastgeçmiş 10 or 20 yearsyıl, what's happenedolmuş is that
32
83000
2000
Son 10 ya da 20 yılda yaşanan ise
01:37
servicesHizmetler are beingolmak commoditizedHammaddeleşti as well.
33
85000
3000
servislerin de hammadeleşmesi oldu.
01:40
Long-distanceUzun mesafe telephonetelefon servicehizmet soldsatıldı on pricefiyat, pricefiyat, pricefiyat;
34
88000
2000
Uzun mesafeli telefon servisi de sadece fiyat, fiyat, fiyat üzerinden satıldı;
01:42
fast-foodFast food restaurantsrestoranlar with all theironların valuedeğer pricingfiyatlandırma;
35
90000
3000
sadece ürünler değil, servisler de, değer bazlı fiyatlandırmasıyla fast-food restoranları,
01:45
and even the InternetInternet is commoditizingcommoditizing not just goodsmal,
36
93000
2000
hatta internet bile
01:47
but servicesHizmetler as well.
37
95000
4000
hammaddeleşiyor.
01:52
What that meansanlamına geliyor is that it's time
38
100000
2000
Bütün bunlar yeni bir ekonomik değer seviyesine geçmemizin
01:54
to movehareket to a newyeni levelseviye of economicekonomik valuedeğer.
39
102000
3000
zamanı geldiği anlamına geliyor.
01:57
Time to go beyondötesinde the goodsmal and the servicesHizmetler,
40
105000
2000
Ürünlerin ve servislerin ötesine geçme zamanının geldiği,
01:59
and use, in that sameaynı heuristicbuluşsal yöntem, what happensolur when you customizeözelleştirmek a servicehizmet?
41
107000
3000
ve aynı yaklaşım ile, bir servisi özelleştirirsek nasıl olur?
02:02
What happensolur when you designdizayn a servicehizmet that is so appropriateuygun for a particularbelirli personkişi --
42
110000
4000
Bir servisi belirli bir kişi için en uygun hale getirirsek nasıl olur --
02:06
that's exactlykesinlikle what they need at this momentan in time?
43
114000
2000
bu şu anda tam ihtiyaçları olan şey değil mi?
02:08
Then you can't help but make them go "wowvay";
44
116000
2000
Bu şekilde onlara "wow" dedirtmiş,
02:10
you can't help but turndönüş it into a memorableunutulmaz eventolay --
45
118000
2000
sunduğunuzu hatırlanabilir bir anıya çevirmiş,
02:12
you can't help but turndönüş it into an experiencedeneyim.
46
120000
4000
bunu bir deneyim haline getirmiş olursunuz.
02:16
So we're shiftingdeğişken to an experiencedeneyim economyekonomi,
47
124000
2000
Sonuç olarak deneyimlerin baskın ekonomik arz olduğu
02:18
where experiencesdeneyimler are becomingolma the predominantbaskın economicekonomik offeringteklif.
48
126000
4000
bir deneyim ekonomisine doğru ilerliyoruz.
02:22
Now mostçoğu placesyerler that I talk to,
49
130000
2000
Hitap ettiğim birçok kitleye
02:24
when I talk about experiencedeneyim, I talk about DisneyDisney --
50
132000
2000
deneyim hakkında konuşacak isem
02:26
the world'sDünyanın en premierPremier experience-stagerdeneyim-gedikli.
51
134000
2000
dünyanın bir numaralı deneyim sahneleyicisi olan Disney'den bahsediyorum.
02:28
I talk about themetema restaurantsrestoranlar, and experientialdeneysel retailperakende,
52
136000
2000
Temalı restoranlardan, deneyimsel ticaretten,
02:30
and boutiquebutik hotelsoteller, and LasLas VegasVegas --
53
138000
3000
butik otelerden ve dünyanın deneyim başkenti olan
02:33
the experiencedeneyim capitalBaşkent of the worldDünya.
54
141000
3000
Las Vegas'tan bahsediyorum.
02:36
But here, when you think about experiencesdeneyimler,
55
144000
2000
Fakat burada deneyim hakkında düşünecekseniz
02:38
think about ThomasThomas DolbyDolby and his groupgrup, playingoynama musicmüzik.
56
146000
3000
Thomas Dolby ve grubunu çalarken hayal edin.
02:41
Think about meaningfulanlamlı placesyerler.
57
149000
2000
Anlamlı yerler düşünün,
02:43
Think about drinkingiçme wineşarap,
58
151000
3000
Şarap içmeyi düşünün,
02:46
about a journeyseyahat to the ClockSaat of the Long Now.
59
154000
3000
ve "Long Now (Gelecek Şimdi)" vakfının Saatine yolculuk ettiğinizi.
02:49
Those are all experiencesdeneyimler. Think about TEDTED itselfkendisi.
60
157000
4000
Tüm bunlar birer deneyim. TED'in kendisi bir düşünün.
02:53
The experiencedeneyim capitalBaşkent in the worldDünya of conferenceskonferanslar.
61
161000
4000
Konferanslar dünyasının deneyim başkenti.
02:57
All of these are experiencesdeneyimler.
62
165000
2000
Tüm bunlar birer deneyim.
02:59
Now, over the last severalbirkaç yearsyıl I spentharcanmış a lot of time in EuropeEurope,
63
167000
2000
Son yıllarda Avrupa'da çok zaman geçirdim,
03:01
and particularlyözellikle in the NetherlandsHollanda,
64
169000
2000
özellikle de Hollanda'da,
03:03
and wheneverher ne zaman I talk about the experiencedeneyim economyekonomi there,
65
171000
2000
ve orada ne zaman deneyim ekonomisi ile ilgili konuşsam
03:05
I'm always greetedkarşıladı at the endson with one particularbelirli questionsoru,
66
173000
3000
sonunda her zaman aynı soru ile karşılaştım,
03:08
almostneredeyse invariablyher zaman.
67
176000
2000
hiç şaşmadı.
03:10
And the questionsoru isn't really so much a questionsoru
68
178000
3000
Aslında soru da tam anlamıyla bir soru değil,
03:13
as an accusationsuçlama.
69
181000
2000
bir suçlama.
03:15
And the DutchHollanda dili, when they usuallygenellikle put it,
70
183000
2000
Hollandalılar genelde söze başlarken
03:17
it always startsbaşlar with the sameaynı two wordskelimeler.
71
185000
2000
hep aynı iki kelimeyi kullanırlar
03:19
You know the wordskelimeler I mean?
72
187000
2000
Bahsettiğim kelimeleri biliyor musunuz?
03:21
You AmericansAmerikalılar.
73
189000
3000
Siz Amerikalılar.
03:24
They say, you AmericansAmerikalılar.
74
192000
2000
Siz Amerikalılar derler.
03:26
You like your fantasyfantezi environmentsortamları,
75
194000
2000
Siz fantazi dünyanızı seviyorsunuz,
03:28
your fakesahte, your DisneylandDisneyland experiencesdeneyimler.
76
196000
3000
sahte Disneyland deneyimlerinizi.
03:31
They say, we DutchHollanda dili, we like realgerçek,
77
199000
2000
Derler ki, biz Hollandalılar, biz gerçeği severiz,
03:33
naturaldoğal, authenticotantik experiencesdeneyimler.
78
201000
4000
doğal, özgün deneyimleri.
03:37
So much has that happenedolmuş that I've developedgelişmiş a fairlyoldukça praticedhazırladım responsetepki,
79
205000
4000
Bu o kadar çok başıma geldi ki şöyle pratik bir cevap hazırladım,
03:41
whichhangi is: I pointpuan out that first of all,
80
209000
2000
öncelikle belirtmek isterim ki,
03:43
you have to understandanlama that there is no suchböyle thing
81
211000
2000
özgün olmayan deneyim diye
03:45
as an inauthenticasılsız experiencedeneyim.
82
213000
3000
bir şey yoktur.
03:48
Why? Because the experiencedeneyim happensolur insideiçeride of us.
83
216000
3000
Neden mi?Çünkü deneyimler içimizde gerçekleşir.
03:51
It's our reactionreaksiyon to the eventsolaylar that are stagedsahnelenen in frontön of us.
84
219000
2000
Önümüzde sahne alan etkinliklere birer tepkimizdir.
03:54
So, as long as we are in any senseduyu authenticotantik humaninsan beingsvarlıklar,
85
222000
2000
Eğer bir biz herhangi bir anlamda özgün varlıklar isek
03:56
then everyher experiencedeneyim we have is authenticotantik.
86
224000
3000
edindiğimiz her deneyim de özgündür.
03:59
Now, there mayMayıs ayı be more or lessaz naturaldoğal or artificialyapay
87
227000
2000
Şimdi, deneyim için çok ya da az doğal veya yapay
04:01
stimulibir çekim gücü for the experiencedeneyim,
88
229000
2000
uyaranlar olabilir,
04:03
but even that is a mattermadde of degreederece, not kindtür.
89
231000
4000
fakat böyle bile olsa bu derece meselesidir, tür değil.
04:07
And there's no suchböyle thing as a 100 percentyüzde naturaldoğal experiencedeneyim.
90
235000
2000
Ayrıca yüzde yüz doğal deneyim diye birşey yoktur.
04:09
Even if you go for a walkyürümek in the proverbialatasözü woodsWoods,
91
237000
3000
En doğal ormanlarda yürüyüşe bile çıksanız
04:12
there is a companyşirket that manufacturedimal the cararaba
92
240000
2000
sizi ormanın en ucuna götüren
04:14
that deliveredteslim you to the edgekenar of the woodsWoods;
93
242000
2000
arabayı yapan bir şirket var;
04:16
there's a companyşirket that manufacturedimal the shoesayakkabı that you have
94
244000
2000
sizi ormanın yüzeyinden korumak için
04:18
to protectkorumak yourselfkendin from the groundzemin of the woodsWoods.
95
246000
2000
ayakkabılar üreten bir şirket var.
04:20
There's a companyşirket that providessağlar a cellhücre phonetelefon servicehizmet you have
96
248000
2000
Ormanda kaybolma ihtimalinize karşı
04:22
in casedurum you get lostkayıp in the woodsWoods.
97
250000
2000
cep telefonu servisi sağlayan bir şirket var.
04:25
Right? All of those are man-madeinsan yapımı,
98
253000
2000
Değil mi? Tüm bunlar sadece orada bulunmanız adına
04:27
artificialityyapaylık broughtgetirdi into the woodsWoods by you,
99
255000
3000
sizin tarafınızdan ormana yapay olarak getirilen
04:30
and by the very naturedoğa of beingolmak there.
100
258000
3000
insan ürünü unsurlar.
04:34
And then I always finishbitiş off
101
262000
3000
Sonra da özellikle Hollandalılardan gelen bu soru hakkında
04:37
by talkingkonuşma about -- the thing that amazesşaşırtıyor me the mostçoğu about this questionsoru,
102
265000
3000
beni en çok şaşırtan şey ile
04:40
particularlyözellikle cominggelecek from the DutchHollanda dili,
103
268000
2000
konuşmamı bitiririm --
04:42
is that the NetherlandsHollanda
104
270000
2000
Hollanda'nın her köşesi
04:44
is everyher bitbit as manufacturedimal as DisneylandDisneyland.
105
272000
3000
Disneyland kadar bir üretim sonucudur.
04:47
(LaughterKahkaha)
106
275000
2000
(Kahkahalar)
04:49
And the DutchHollanda dili, they always go ...
107
277000
2000
Ve Hollandalılar her seferinde
04:51
and they realizegerçekleştirmek, I'm right!
108
279000
2000
haklı olduğumu farkederler!
04:53
There isn't a squarekare metermetre of groundzemin in the entiretüm countryülke
109
281000
2000
Sanki hep o şekildeymiş gibi
04:55
that hasn'tdeğil sahiptir been reclaimedrejenere from the seadeniz,
110
283000
2000
ülkede denizden kazanılmamış
04:57
or otherwiseaksi takdirde movedtaşındı, modifieddeğiştirilme tarihi and manicuredmanikürlü
111
285000
3000
ya da değiştirilmemiş, taşınmamış, üretilmemiş
05:00
to look as if it had always been there.
112
288000
2000
tek bir metrekare bile yoktur.
05:02
It's the only placeyer you ever go for a walkyürümek in the woodsWoods and all the treesağaçlar are linedastarlı up in rowssatır.
113
290000
3000
Ormanın içinde yürüyüşe çıktığınızda ağaçların sıralar halinde dizildiği tek yerdir.
05:05
(LaughterKahkaha)
114
293000
4000
(Kahkahalar)
05:09
But nonethelessyine de, not just the DutchHollanda dili,
115
297000
2000
Her şeye karşın,
05:11
but everyoneherkes has this desirearzu etmek for the authenticotantik.
116
299000
2000
herkeste bu özgün olma arzusu vardır, sadece Hollandalılarda değil.
05:13
And authenticityOrijinallik Sertifikası is thereforebu nedenle
117
301000
2000
Bu sebeple özgünlük
05:15
becomingolma the newyeni consumertüketici sensibilityduyarlılık --
118
303000
3000
yeni tüketici hassaslığı--
05:18
the buyingalış criteriakriterleri by whichhangi consumerstüketicilerin
119
306000
2000
tüketicilerin kimlerden
05:20
are choosingSeçme who are they going to buysatın almak from,
120
308000
2000
ve ne alacağını seçtiği yeni satınalma kriteri
05:22
and what they're going to buysatın almak.
121
310000
2000
haline gelmiştir.
05:24
BecomingOlma the basistemel of the economyekonomi.
122
312000
2000
Ekonominin temel unsuru olmuştur.
05:26
In factgerçek, you can look at how eachher of these economiesekonomiler developedgelişmiş,
123
314000
3000
Aslında tüm bu ekonomilerin nasıl geliştiğine bakabilirsiniz,
05:29
that eachher one has theironların ownkendi business imperativezorunlu,
124
317000
3000
her birinin tüketici hassaslığına göre
05:32
matchedeşleşti with a consumertüketici sensibilityduyarlılık.
125
320000
2000
kendine has zorlukları vardı.
05:34
We're the agrarianTarım economyekonomi, and we're supplyingtedarik commoditiesHediyelik eşyalar.
126
322000
2000
Tarım ekonomisi olarak hammadeler sağlıyoruz.
05:36
It's about supplyarz and availabilitykullanılabilirlik.
127
324000
2000
Hammadeleri pazara ulaştırmak.
05:38
GettingBaşlarken the commoditiesHediyelik eşyalar to marketpazar.
128
326000
3000
Tamamen arz ve ulaşılabilirlik meselesi.
05:41
With the industrialSanayi economyekonomi, it is about controllingkontrol costsmaliyetler --
129
329000
3000
Endüstri ekonomisi ile beraber maliyet kontrolü önem kazandı--
05:44
gettingalma the costsmaliyetler down as lowdüşük as possiblemümkün
130
332000
2000
ürünleri kitlelere sunabilmek için
05:46
so we can offerteklif them to the masseskitleler.
131
334000
2000
maliyetleri mümkün olan en az seviyeye getirmek.
05:48
With the servicehizmet economyekonomi, it is about
132
336000
3000
Servis ekonomisi ile beraber
05:51
improvinggeliştirme qualitykalite.
133
339000
2000
kaliteyi arttırma esas amaç oldu.
05:53
That has -- the wholebütün qualitykalite movementhareket has risenyükseldi
134
341000
2000
Servis ekonomisi ile beraber son 20 ya da 30 sene içerisinde
05:55
with the servicehizmet economyekonomi over the pastgeçmiş 20 or 30 yearsyıl.
135
343000
3000
tüm bu kalite hareketi gelişti.
05:58
And now, with the experiencedeneyim economyekonomi,
136
346000
2000
Şimdi ise deneyim ekonomisi ile beraber
06:00
it's about renderingsıva authenticityOrijinallik Sertifikası.
137
348000
3000
konu özgünlüğü uyarlama oldu.
06:03
Renderingİşleme authenticityOrijinallik Sertifikası -- and the keywordanahtar kelime is "renderingsıva."
138
351000
3000
Özgünlüğü uyarlama -- burada anahtar kelime ise "uyarlama."
06:07
Right? Renderingİşleme, because you have to get your consumerstüketicilerin --
139
355000
2000
Değil mi? Uyarlama, çünkü iş adamları olarak
06:09
as business people --
140
357000
2000
sunduklarınızın tüketiciler tarafından
06:11
to percieveiçlerindeki your offeringsteklifleri as authenticotantik.
141
359000
3000
özgün olarak algılanmasını sağlamalısınız.
06:14
Because there is a basictemel paradoxparadoks:
142
362000
2000
Çünkü burada bir ikilem var:
06:16
no one can have an inauthenticasılsız experiencedeneyim,
143
364000
2000
Hiç kimse özgün olmayan bir deneyim yaşayamaz,
06:19
but no business can supplyarz one.
144
367000
1000
fakat hiç bir işletme bunu sağlayamaz.
06:22
Because all businessesişletmeler are man-madeinsan yapımı objectsnesneleri; all business is involvedilgili with moneypara;
145
370000
4000
Çünkü tüm işetmeler insan ürünü varlıklardır; tüm işletmeler para ile ilişkilidir;
06:26
all business is a mattermadde of usingkullanma machinerymakinalar,
146
374000
3000
tüm işletmeler makine kullanımı üzerinedir,
06:29
and all those things make something inauthenticasılsız.
147
377000
4000
ve tüm bunlar herhangi bir şeyin özgün olmasını engeller.
06:34
So, how do you renderkılmak authenticityOrijinallik Sertifikası,
148
382000
3000
Sonuç olarak esas soru,
06:37
is the questionsoru.
149
385000
2000
özgünlüğü nasıl uyarladığınızdır.
06:39
Are you renderingsıva authenticityOrijinallik Sertifikası?
150
387000
2000
Özgünlüğü uyarlıyor musunuz?
06:42
When you think about that, let me go back to
151
390000
2000
Siz bunu düşünürken ben de
06:44
what LionelLionel TrillingŞan, in his seminalSeminal bookkitap on authenticityOrijinallik Sertifikası,
152
392000
3000
Lionel Trilling'e döneyim, özgünlük ile ilgili 1960'da çıkan
06:47
"SinceritySamimiyet and AuthenticityOrijinallik Sertifikası" -- camegeldi out in 1960 --
153
395000
3000
"İçtenlik ve Özgünlük" isimli ufuk açıcı kitabında --
06:50
pointsmakas to as the seminalSeminal pointpuan
154
398000
2000
ufuk açan nokta olarak
06:52
at whichhangi authenticityOrijinallik Sertifikası enteredgirdi the lexiconSözlük,
155
400000
2000
izin verdiğiniz ölçüde
06:54
if you will.
156
402000
2000
özgünlüğün dağarcığımıza nasıl girdiğinden bahsediyor.
06:56
And that is, to no surprisesürpriz, in ShakespeareShakespeare,
157
404000
3000
Tabi ki tahmin edeceğiniz üzere Shakespeare'in
06:59
and in his playoyun, HamletHamlet.
158
407000
2000
bir oyunu olan Hamlet'ten bahsediyor.
07:01
And there is one partBölüm in this playoyun, HamletHamlet,
159
409000
2000
Hamlet oyununun bir bölümünde
07:03
where the mostçoğu fakesahte of all the characterskarakterler in HamletHamlet, PoloniusPolonius,
160
411000
3000
Hamlet'teki tüm karakterler arasında en sahte olan, Polonius,
07:06
saysdiyor something profoundlyderinden realgerçek.
161
414000
2000
son derece gerçek olan birşey söylüyor.
07:08
At the endson of a laundryÇamaşırhane listliste of advicetavsiye
162
416000
2000
Oğlu olan Laertes'e verdiği
07:10
he's givingvererek to his sonoğul, LaertesLaertes,
163
418000
2000
uzun bir nasihatların sonunda
07:12
he saysdiyor this:
164
420000
2000
şöyle diyor:
07:15
And this aboveyukarıdaki all: to thineİşte senin ownkendi selföz be truedoğru.
165
423000
4000
Herşeyin ötesinde: kendi özüne dürüst ol.
07:19
And it dothOnları yiyip bitirir followtakip et, as night the day,
166
427000
2000
Bu şekilde gece gündüzü takip ettiği sürece,
07:21
that thouSen canstyapamazsın not then be falseyanlış to any man.
167
429000
3000
Hiç bir insana yanlış yapamazsın.
07:25
And those threeüç versesayet are the coreçekirdek of authenticityOrijinallik Sertifikası.
168
433000
4000
Ve bu üç mısra özgünlüğün temelidir.
07:29
There are two dimensionsboyutlar to authenticityOrijinallik Sertifikası:
169
437000
3000
Özgünlüğe iki boyuttan bakabiliriz:
07:32
one, beingolmak truedoğru to yourselfkendin, whichhangi is very self-directedSelf-Yönetmen.
170
440000
3000
birincisi öze-dönük olan kendine dürüst olmak.
07:36
Two, is other-directeddışarıya:
171
444000
2000
İkinci ise dışarıya-dönük olan:
07:38
beingolmak what you say you are to othersdiğerleri.
172
446000
3000
başkasına olduğunu söylediğin şekilde olmak.
07:41
And I don't know about you, but wheneverher ne zaman I encounterkarşılaşma two dimensionsboyutlar,
173
449000
2000
Sizleri bilmiyorum ama bu yaklaşımlarla ne zaman karşılaşsam
07:43
I immediatelyhemen go, ahhAhh, two-by-twoikişer ikişer!
174
451000
2000
anında aaa derim, 2'ye 2!
07:45
All right? AnybodyKimseyi elsebaşka like that, no?
175
453000
2000
Tamam mı? Başka kimse varmı benim gibi diyen?
07:47
Well, if you think about that, you do, in factgerçek, get
176
455000
2000
Yani, aslında düşünürseniz gerçekten de
07:50
a two-by-twoikişer ikişer.
177
458000
2000
2'ye 2'yi farkedersiniz.
07:52
Where, on one dimensionboyut it's a mattermadde of beingolmak truedoğru to yourselfkendin.
178
460000
4000
Birinci boyutta önemli olan kendine dürüst olmaktı.
07:56
As businessesişletmeler, are the economicekonomik offeringsteklifleri you are providingsağlama --
179
464000
2000
İşletmeler olarak sağladığımız ekonomik önermeler --
07:58
are they truedoğru to themselveskendilerini?
180
466000
3000
kendilerine dürüstler mi?
08:01
And the other dimensionboyut is:
181
469000
2000
ve diğer boyut da:
08:03
are they what they say they are to othersdiğerleri?
182
471000
3000
başkalarına olduklarını söyledikleri şeyler mi?
08:07
If not, you have,
183
475000
2000
Eğer değillerse,
08:09
"is not truedoğru to itselfkendisi," and "is not what it saysdiyor it is,"
184
477000
4000
2'ye 2 matris doğuran
08:13
yieldingverimli a two-by-twoikişer ikişer matrixmatris.
185
481000
2000
"kendine dürüst değil" ve "olduğunu söylediği şey değil" durumu vardır.
08:15
And of coursekurs, if you are bothher ikisi de truedoğru to yourselfkendin,
186
483000
2000
Ve tabi ki hem kendine dürüst,
08:17
and are what you say you are, then you're realgerçek realgerçek!
187
485000
2000
hem de başkalarına olduğunu söylediği gibi isen, o zaman gerçek gerçeksindir!
08:19
(LaughterKahkaha)
188
487000
3000
(Kahkahalar)
08:22
The oppositekarşısında, of coursekurs, is -- fakesahte fakesahte.
189
490000
3000
Karşıtı tabi ki -- sahte sahte.
08:26
All right, now, there is valuedeğer for fakesahte.
190
494000
2000
Tamam, şimdi, sahtenin bir değeri vardır.
08:28
There will always be companiesşirketler around to supplyarz the fakesahte,
191
496000
2000
Her zaman sahteyi sunacak şirketler olacaktır,
08:30
because there will always be desirearzu etmek for the fakesahte.
192
498000
2000
çünkü her zaman sahte için talep olacaktır.
08:32
FactAslında is, there's a generalgenel rulekural: if you don't like it, it's fakesahte;
193
500000
2000
Gerçek şu ki, eğer sevmiyorsanız, o zaman sahtedir şeklinde genel bir kural vardır;
08:34
if you do like it, it's fauxsahte.
194
502000
3000
eğer seviyorsanız, o zaman yapaydır.
08:37
(LaughterKahkaha)
195
505000
3000
(Kahkahalar)
08:43
Now, the other two sidestaraf of the coinmadeni para are:
196
511000
3000
Şimdi, madalyonun diğer iki yüzü ise:
08:46
beingolmak a realgerçek fakesahte --
197
514000
2000
gerçek sahte olmak --
08:48
is what it saysdiyor it is,
198
516000
2000
kendine dürüst olmamak,
08:50
but is not truedoğru to itselfkendisi,
199
518000
2000
fakat olduğunu söylediği gibi olmak,
08:52
or beingolmak a fakesahte realgerçek:
200
520000
2000
ya da sahte gerçek olmak:
08:54
is truedoğru to itselfkendisi, but not what it saysdiyor it is.
201
522000
3000
kendine dürüst olmak, fakat olduğunu söylediği gibi olmamak.
08:57
You can think about those two -- you know, bothher ikisi de of these
202
525000
2000
Bunlar hakkında düşünebilirsiniz -- her ikisi de
08:59
better than beingolmak fakesahte fakesahte -- not quiteoldukça as good as beingolmak realgerçek realgerçek.
203
527000
3000
sahte sahte olmaktan daha iyi -- gerçek gerçek olmak kadar da iyi değil.
09:02
You can contrastkontrast them by thinkingdüşünme about
204
530000
2000
Bu durumu
09:05
UniversalEvrensel CityŞehir WalkYürüyüş versuse karşı
205
533000
2000
Universal stüdyolarını ve
09:07
DisneyDisney WorldDünya, or DisneylandDisneyland.
206
535000
2000
Disney Dünyasını ya da Disneyland'ı düşünerek karşılaştırabilirsiniz.
09:09
UniversalEvrensel CityŞehir WalkYürüyüş is a realgerçek fakesahte --
207
537000
2000
Universal stüdyoları gerçek sahtedir --
09:11
in factgerçek, we got this very termterim
208
539000
2000
aslında biz bu terimi
09:13
from AdaAda LouiseLouise Huxtable'sHuxtable'nın bookkitap, "The UnrealGerçek dışı AmericaAmerika."
209
541000
2000
Ada Louise Huxtable'ın "Gerçek Olmayan Amerika" kitabından aldık.
09:16
A wonderfulolağanüstü bookkitap, where she talksgörüşmeler about UniversalEvrensel CityŞehir WalkYürüyüş as --
210
544000
3000
Universal stüdyolarındaki yürüyüşten bahsettiği harika bir kitap --
09:19
you know, she decriesdecries the fakesahte, but she saysdiyor, at leasten az that's a realgerçek fakesahte,
211
547000
3000
tahmin edeceğiniz gibi sahteyi kötülüyor fakat diyor ki en azından bu gerçek bir sahte,
09:22
right, because you can see behindarkasında the facadecephe, right?
212
550000
3000
öyle çünkü maskenin arkasını görebiliyorsunuz değil mi?
09:25
It is what it saysdiyor it is: It's UniversalEvrensel StudioStüdyo;
213
553000
2000
olduğunu söylediği şeydir Universal stüdyoları;
09:27
it's in the cityŞehir of LosLos AngelesAngeles; you're going to walkyürümek a lot.
214
555000
3000
Los Angeles şehrinde; çok yürüyeceğinizi söylüyor.
09:30
Right? You don't tendeğiliminde to walkyürümek a lot in LosLos AngelesAngeles,
215
558000
2000
Değil mi? Los Angeles'da çok yürümek istemezsiniz,
09:32
well, here'sburada a placeyer where you are going to walkyürümek a lot,
216
560000
2000
alın size şehrin içinde
09:34
outsidedışında in this cityŞehir.
217
562000
2000
dışarıda çok yürüyeceğiniz bir mekan.
09:36
But is it really truedoğru to itselfkendisi?
218
564000
3000
Fakat kendine gerçekten de dürüst mü?
09:39
Right? Is it really in the cityŞehir?
219
567000
2000
Değil mi? Gerçekten de şehrin içinde mi?
09:41
Is it --
220
569000
3000
Öyle mi --
09:44
you can see behindarkasında all of it,
221
572000
2000
Arkasında tüm olup biteni görebilirsiniz,
09:46
and see what is going on in the facadescepheler of it.
222
574000
2000
sahnede sergilenenleri de.
09:48
So she callsaramalar it a realgerçek fakesahte.
223
576000
2000
Bu yüzden buna gerçek sahte diyor.
09:50
DisneyDisney WorldDünya, on the other handel, is a fakesahte realgerçek,
224
578000
2000
Diğer yandan Disney Dünyası sahte bir gerçek,
09:52
or a fakesahte realitygerçeklik.
225
580000
2000
ya da sahte gerçeklik.
09:54
Right? It's not what it saysdiyor it is. It's not really the magicsihirli kingdomkrallık.
226
582000
3000
Değil mi? Gerçekten de olduğunu söylediği şey değil. Gerçekten de sihirli bir krallık değil.
09:58
(LaughterKahkaha)
227
586000
4000
(Kahkahalar)
10:02
But it is -- oh, I'm sorry, I didn't mean to --
228
590000
2000
Fakat -- Ah pardon, böyle demek istememiştim --
10:04
(LaughterKahkaha)
229
592000
1000
(Kahkahalar)
10:05
-- sorry.
230
593000
2000
-- pardon.
10:07
We won'talışkanlık talk about SantaNoel Baba ClausBaba then.
231
595000
2000
Noel Baba'dan bahsetmeyeceğiz o zaman.
10:09
(LaughterKahkaha)
232
597000
1000
(Kahkahalar)
10:10
But DisneyDisney WorldDünya is wonderfullyharika truedoğru to itselfkendisi.
233
598000
3000
Fakat Disney Dünyası kendine inanılmaz derecede dürüst.
10:13
Right? Just wonderfullyharika truedoğru to itselfkendisi.
234
601000
2000
Değil mi? Gerçekten de kendine harikulade dürüst.
10:15
When you are there you are just immerseddalmış
235
603000
2000
Orada olduğunuzda bu harikulade dünyanın
10:17
in this wonderfulolağanüstü environmentçevre.
236
605000
3000
içine giriyorsunuz.
10:20
So, it's a fakesahte realgerçek.
237
608000
2000
Demektir ki, bu sahte gerçek.
10:23
Now the easiesten kolay way
238
611000
2000
Şimdi buna kanmanın
10:25
to falldüşmek down in this,
239
613000
2000
ve gerçek gerçek olmamanın,
10:27
and not be realgerçek realgerçek,
240
615000
2000
en kolay yolu,
10:29
right, the easiesten kolay way not to be truedoğru to yourselfkendin
241
617000
2000
kendine dürüst olmamanın en kolay yolu
10:31
is not to understandanlama your heritagemiras,
242
619000
2000
kendi mirasını anlamamak,
10:34
and therebyböylece repudiateödememek that heritagemiras.
243
622000
2000
ve bu sebeple bu mirası inkar etmek.
10:36
Right, the keyanahtar of beingolmak truedoğru to yourselfkendin is knowingbilme who you are as a business.
244
624000
4000
Kendine dürüst olmanın anahtarı bir işletme olarak kendini tanımaktır.
10:40
KnowingBilerek where your heritagemiras is: what you have donetamam in the pastgeçmiş.
245
628000
3000
Mirasının nerede olduğunu: geçmişte ne yaptığını bilmek.
10:43
And what you have donetamam in the pastgeçmiş limitssınırları what you can do,
246
631000
3000
Ve geçmişte ne yapmış olduğun ne yapabileceğini kısıtlar,
10:46
what you can get away with, essentiallyesasen, in the futuregelecek.
247
634000
3000
ileride nerelerden sıyrılabileceğini.
10:49
So, you have to understandanlama that pastgeçmiş.
248
637000
3000
Sonuç olarak, geçmişi anlamanız gerekiyor.
10:52
Think about DisneyDisney again.
249
640000
2000
Disney'i düşünün tekrar.
10:54
DisneyDisney,
250
642000
2000
Disney,
10:56
10 or 15 yearsyıl agoönce, right,
251
644000
2000
10 ya da 15 yıl kadar önce
10:58
the DisneyDisney -- the companyşirket that is probablymuhtemelen
252
646000
2000
aile değerleri konusunda
11:00
best-knownEn iyi bilinen for familyaile valuesdeğerler out there,
253
648000
3000
muhtemelen en tanınan şirket olan Disney
11:03
DisneyDisney boughtsatın the ABCABC network.
254
651000
3000
ABC ağını satın aldı.
11:06
The ABCABC network, affectionatelysevgiyle knownbilinen in the tradeTicaret
255
654000
2000
ABC ağı, ticarette T&A ağı olarak
11:08
as the T&A network, right --
256
656000
2000
sıcakkanlılıkla bilinen --
11:10
that's not too much jargonjargon, is it?
257
658000
2000
çok fazla jargon kullanmıyorum değil mi?
11:12
Right, the T&A network. Then it boughtsatın MiramaxMiramax,
258
660000
2000
Evet, T&A ağı. Sonra NC-17 (17 yaş üstü) filmleri ile ünlü
11:14
knownbilinen for its NC-NC-17 fareücret,
259
662000
2000
Miramax'i satın aldı,
11:16
and all of a suddenani, familiesaileleri everywhereher yerde
260
664000
2000
ve birden bire tüm aileler
11:18
couldn'tcould really trustgüven what they were gettingalma from DisneyDisney.
261
666000
2000
Disney'den edindiklerine güvenemez hale geldi.
11:20
It was no longeruzun truedoğru to its heritagemiras;
262
668000
2000
Artık mirasına dürüst olmamaya başladı;
11:22
no longeruzun truedoğru to WaltWalt DisneyDisney.
263
670000
2000
Walt Disney'e dürüst olmamaya başladı.
11:24
That's one of the reasonsnedenleri why they're havingsahip olan suchböyle troublesorun todaybugün,
264
672000
2000
Bugün bu kadar sorunla uğraşmalarının
11:26
and why RoyRoy DisneyDisney is out to get MichaelMichael EisnerEisner.
265
674000
3000
ve Roy Disney'in Michael Eisner'a ulaşmak istemesinin bir sebebi de budur.
11:30
Because it is no longeruzun truedoğru to itselfkendisi.
266
678000
3000
Çünkü artık kendine dürüst değil.
11:33
So, understandanlama what -- your pastgeçmiş limitssınırları what you can do in the futuregelecek.
267
681000
4000
O zaman anlayalım -- geçmişiniz gelecekte ne yapabileceğinizi kısıtlar.
11:38
When it comesgeliyor to beingolmak what you say you are, the easiesten kolay mistakehata that companiesşirketler make
268
686000
3000
Olduğunu söylediğin şey olmamana dönersek, şirketlerin yaptığı en basit hata
11:41
is that they advertisereklam
269
689000
2000
olmadıkları şeyin
11:43
things that they are not.
270
691000
3000
reklamını yapmalarıdır.
11:47
That's when you're perceivedalgılanan as fakesahte, as a phonysahte companyşirket --
271
695000
2000
Olmadığın şeyin reklamını yapınca,
11:49
advertizingreklamcılık things that you're not.
272
697000
2000
sahte, yapmacık bir şirket olarak algılanırlar --
11:51
Think about any hotelotel, any airlinehavayolu,
273
699000
2000
Herhangi bir oteli düşünün, bir havayolunu,
11:53
any hospitalhastane.
274
701000
2000
bir hastaneyi.
11:55
Right, if you could checkKontrol into the adsreklamlar, you'dşimdi etsen have a great experiencedeneyim.
275
703000
3000
Evet, reklamlara bir bakarsanız harika bir deneyim yaşarsınız.
11:58
(LaughterKahkaha)
276
706000
2000
(Kahkahalar)
12:00
But unfortunatelyne yazık ki, you have to experiencedeneyim the actualgerçek hotelotel,
277
708000
3000
Fakat malesef gerçek bir otel, havayolu ve hastane deneyimini
12:03
airlinehavayolu and hospitalhastane, and then you have that disconnectbağlantıyı kes.
278
711000
3000
yaşamanız gerekiyor, sonrasında bu kopukluğu hissedeceksiniz.
12:06
Then you have that perceptionalgı that you are phonysahte.
279
714000
3000
Sonra da yapmacık olduğu algısına varacaksınız.
12:09
So, the numbernumara one thing to do when it comesgeliyor to beingolmak what you say you are,
280
717000
3000
O zaman olduğunu söylediğiniz kişi olmaya gelince yapmanız gereken bir numaralı şey
12:13
is to providesağlamak placesyerler for people to experiencedeneyim
281
721000
3000
insanlara kim olduğunuzu hissettirecek
12:16
who you are.
282
724000
2000
imkanlar sunmanız.
12:18
For people to experiencedeneyim who you are.
283
726000
2000
İnsanlara kim olduğunuzu tecrübe ettirmek için.
12:20
Right, it's not advertisingreklâm does it.
284
728000
2000
Evet, bunu yapan reklamlar değil.
12:22
That's why you have companiesşirketler like StarbucksStarbucks,
285
730000
3000
Starbucks gibi şirketlerin
12:26
right, that doesn't advertisereklam at all.
286
734000
3000
neredeyse hiç reklam vermeden varolma sebebi bu.
12:29
They said, you want to know who we are, you have to come experiencedeneyim us.
287
737000
3000
Diyorlar ki, eğer kim olduğumuzu bilmek istiyorsanız, gelip bizi tecrübe etmeniz gerekiyor.
12:33
And think about the economicekonomik valuedeğer they have providedsağlanan
288
741000
2000
Bu deneyimle sağladıkları
12:35
by that experiencedeneyim.
289
743000
3000
ekonomik değeri bir düşünün
12:38
Right? CoffeeKahve, at its coreçekirdek, is what?
290
746000
2000
Değil mi? Özünde kahve nedir ki?
12:41
Right? It's beansfasulye; right? It's coffeeKahve beansfasulye.
291
749000
3000
Değil mi? Çekirdektir değil mi? Kahve çekirdeğidir.
12:44
You know how much coffeeKahve is worthdeğer, when treatedişlenmiş as a commodityemtia as a beanfasulye?
292
752000
3000
Çekirdek halinde hammadde olarak ele alındığında kahve ne kadar eder biliyor musunuz?
12:48
Two or threeüç centscent perbaşına cupFincan -- that's what coffeeKahve is worthdeğer.
293
756000
3000
Bardak başına iki ya da üç sent -- kahve bu kadar eder işte.
12:51
But grindeziyet it, roastrosto it, packagepaket it, put it on a groceryBakkal storemağaza shelfraf,
294
759000
3000
Fakat öğütün, kavurun ve bir market rafına koyun,
12:54
and now it'llolacak costmaliyet fivebeş, 10, 15 centscent,
295
762000
2000
onu bir ürün olarak değerlendirirseniz,
12:56
when you treattedavi etmek it as a good.
296
764000
2000
işte o zaman beş, 10, 15 sent eder.
12:59
Take that sameaynı good,
297
767000
2000
Aynı ürünü alın,
13:01
and performyapmak the servicehizmet of actuallyaslında brewingbira it for a customermüşteri,
298
769000
3000
köşede bir lokantada, büfe de ya da herhangi bir yerde
13:04
in a cornerköşe dinerlokanta, in a bodegaBodega, a kioskbüfe somewherebir yerde,
299
772000
2000
bir müşteriye demleme servisini sağlayın,
13:06
you get 50 centscent, maybe a buckBuck
300
774000
2000
bir bardak kahve başına
13:08
perbaşına cupFincan of coffeeKahve.
301
776000
2000
50 sent ya da 1 dolar alabilirsiniz.
13:10
But surroundkuşatma the brewingbira of that coffeeKahve
302
778000
2000
Fakat kahvenin demlenişini
13:12
with the ambianceortam of a StarbucksStarbucks,
303
780000
2000
Starbucks ambiansı,
13:14
with the authenticotantik cedarSedir that goesgider insideiçeride of there,
304
782000
3000
ve içindeki özgün sedir ile sarın,
13:17
and now, because of that authenticotantik experiencedeneyim,
305
785000
2000
işte o zaman bu özgün deneyim sayesinde
13:19
you can chargeşarj etmek two, threeüç, fourdört, fivebeş dollarsdolar
306
787000
3000
bir bardak kahveyi
13:22
for a cupFincan of coffeeKahve.
307
790000
2000
iki, üç, dört, beş dolara satabilirsiniz
13:26
So, authenticityOrijinallik Sertifikası is becomingolma
308
794000
2000
Sonuç olarak, özgünlük
13:28
the newyeni consumertüketici sensibilityduyarlılık.
309
796000
3000
yeni tüketici hassaslığı haline geliyor.
13:31
Let me summarizeözetlemek it, for the business people in the audienceseyirci,
310
799000
3000
İzleyiciler arasındaki işadamları için 3 kural ile,
13:34
with threeüç ruleskurallar, threeüç basictemel ruleskurallar.
311
802000
3000
üç temel kural ile tekrar özetleyeyim.
13:37
One, don't say you're authenticotantik
312
805000
2000
Bir, gerçekten de özgün değilsen
13:40
unlessolmadıkça you really are authenticotantik.
313
808000
3000
özgün olduğunu söyleme.
13:44
Two, it's easierDaha kolay to be authenticotantik
314
812000
2000
İki, eğer özgün olduğunu söylemezsen
13:46
if you don't say you're authenticotantik.
315
814000
2000
özgün olmak daha kolaydır.
13:50
And threeüç, if you say you're authenticotantik,
316
818000
2000
Ve üç, eğer özgün olduğunu söylüyorsan,
13:53
you better be authenticotantik.
317
821000
3000
gerçekten de özgün olursan iyi edersin.
13:56
And then for the consumerstüketicilerin, for everyoneherkes elsebaşka in the audienceseyirci,
318
824000
3000
Ve şimdi tüketiciler için, izleyicilerin geri kalanının tamamı için,
13:59
let me simplybasitçe summarizeözetlemek it by sayingsöz, increasinglygiderek,
319
827000
2000
kısaca şu şekilde özetleyeyim --
14:01
what we -- what will make us happymutlu,
320
829000
4000
bizi mutlu edecek olan,
14:05
is spendingharcama our time and our moneypara
321
833000
3000
vakit ve zamanımızı
14:09
satisfyingtatmin edici the desirearzu etmek for authenticityOrijinallik Sertifikası.
322
837000
3000
özgünlüğe olan arzumuzu tatmin edecek şeylere harcamaktır.
14:12
Thank you.
323
840000
2000
Teşekkür ederim.
Translated by Eren Camlikaya
Reviewed by Seda Demirel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Joseph Pine - Writer
A writer and veteran consultant to entrepreneurs and executives alike, Joseph Pine's books and workshops help businesses create what modern consumers really want: authentic experiences.

Why you should listen

Joseph Pine's career as a business coach began at IBM when he did something truly unorthodox: he brought business partners and customers into the development process of a new computer. Taking from this the lesson that every customer is unique, he wrote a book called Mass Customization on businesses that serve customers' unique needs. Later he discovered what he would coin the "Experience Economy" -- consumers buying experiences rather than goods or commodities -- and wrote a book of the same name.

Pine and his friend Jim Gilmore have since turned their focus to authenticity, which they argue is the main criterion people use when deciding what to buy. (The idea was featured in TIME's "10 Ideas That Are Changing the World," and also became a book.) They joke that their company, Strategic Horizons, ought to be called "Frameworks 'R' Us," after their specialty in helping others see business differently.

More profile about the speaker
Joseph Pine | Speaker | TED.com