ABOUT THE SPEAKER
Shashi Tharoor - Politician and writer
After a long career at the UN, and a parallel life as a novelist, Shashi Tharoor became a member of India's Parliament. He spent 10 months as India's Minister for External Affairs, building connections between India and the world.

Why you should listen

In May 2009, Shashi Tharoor was elected to Parliament, representing the Thiruvananthapuram constituency in Kerala. For 10 months, he also served as Minister for External Affairs, charged with helping India engage with the world. Follow him on Twitter, @shashitharoor, or his YouTube channel, to get a look in at his whirlwind life of service.

Before entering politics, Tharoor spent almost three decades with the UN as a refugee worker and peace-keeper, working as a senior adviser to the Secretary-General. Meanwhile, he maintained a parallel career as a writer, producing three novels, a biography of Nehru and several collections of essays on literature and global affairs (plus hundreds of articles for magazines and journals). He was the UN Under-Secretary General for Communications and Public Information under Kofi Annan, and was India's candidate in 2006 for the post of Secretary-General. He left the UN in 2007.

His latest book is Shadows Across the Playing Field: 60 Years of India-Pakistan Cricket, written with former Pakistan foreign secretary (and cricket legend) Shaharyar Khan.

More profile about the speaker
Shashi Tharoor | Speaker | TED.com
TEDIndia 2009

Shashi Tharoor: Why nations should pursue soft power

Shashi Tharoor: Milletler neden "Yumuşak Güç" politakasını izlemeliler

Filmed:
2,217,534 views

Hindistan Bakanı Shashi Tharoor, Hindistan'ın hızlı bir şekilde süper güç olma yolunda ilerlediğini söylüyor. Sadece ticaret ve diplomasi de değil, aynı zamanda, Hindistan mutfağı, müziği, teknoloji ve film sanayisi (Bollywood) ile yumuşak gücünü kulunarak geliştiğini aktarıyor. Aslında ülkelerin askeri gücünün çok şey ifade etmediğini fakat ülkelerin kalpleri ve zihinleri de etkileyebilecegini anlatırken Hindistan örneğini veriyor.
- Politician and writer
After a long career at the UN, and a parallel life as a novelist, Shashi Tharoor became a member of India's Parliament. He spent 10 months as India's Minister for External Affairs, building connections between India and the world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
As an IndianHint, and now as a politicianpolitikacı
0
0
2000
Bir Hintli ve şimdi bir politikacı
00:17
and a governmenthükümet ministerbakan,
1
2000
2000
ve bir devlet bakanı olarak,
00:19
I've becomeolmak ratherdaha doğrusu concernedilgili about
2
4000
2000
kendi ülkemiz hakkında duyduklarımız için
00:21
the hypehype we're hearingişitme about our ownkendi countryülke,
3
6000
2000
endişe duymaya başladım.
Tüm bu konuşmalar, Hindistan dünya
lideri olması hakkındaydı
00:23
all this talk about IndiaHindistan becomingolma a worldDünya leaderlider,
4
8000
2000
00:25
even the nextSonraki superpowersüper güç.
5
10000
2000
hatta bir sonraki süper güç.
Aslında kitabımın Amerikalı yayıncıları
00:27
In factgerçek, the AmericanAmerikan publishersyayıncılar of my bookkitap,
6
12000
2000
"The Elephant, The Tiger ve
The Cell Phone,"
00:29
"The ElephantFil, The TigerKaplan and the CellHücre PhoneTelefon,"
7
14000
2000
00:31
addedkatma a gratuitousgereksiz subtitlealtyazı sayingsöz,
8
16000
2000
karşılığı olmayan şu altyazıyı eklediler:
00:33
"IndiaHindistan: The nextSonraki 21st-centuryst yüzyıl powergüç."
9
18000
2000
"Hindistan: Sonraki 21. yüzyılın gücü."
00:35
And I just don't think that's what India'sHindistan'ın all about,
10
20000
2000
Hindistan'ın bundan ibaret olduğunu
düşünmüyorum
00:37
or should be all about.
11
22000
2000
ya da bundan ibaret olması gerektiğini.
00:39
IndeedGerçekten de, what worriesEndişeye me is the entiretüm notionkavram of worldDünya leadershipliderlik
12
24000
4000
Aslına beni endişelendiren,
bana son derece modası geçmiş gibi
00:43
seemsgörünüyor to me terriblyson derece archaicarkaik.
13
28000
2000
görünen tüm dünya liderliği kavramı.
00:45
It's redolentkokulu of JamesJames BondBond moviesfilmler
14
30000
2000
James Bond filmlerini
00:47
and KiplingKipling balladsballads.
15
32000
2000
yada Kipling'in hikayleri anımsatıyor.
00:49
After all, what constitutesteşkil a worldDünya leaderlider?
16
34000
2000
Sonuçta, dünya liderliğini
oluşturan nedir?
00:51
If it's populationnüfus, we're on coursekurs to topüst the chartsçizelgeleri.
17
36000
3000
Eğer nüfussa, zaten çizelgenin
tepesindeyiz.
00:54
We will overtakesollamak ChinaÇin by 2034.
18
39000
4000
2043'de Çin'i de geçeceğiz.
00:58
Is it militaryaskeri strengthkuvvet? Well, we have the world'sDünyanın en fourthdördüncü largesten büyük armyordu.
19
43000
3000
Askeri güç mü? Dünyanin dördüncü
büyük askeri gücüne sahibiz.
Nükler kapasite mi?
Ona da sahibiz biliyoruz.
01:01
Is it nuclearnükleer capacitykapasite? We know we have that.
20
46000
2000
01:03
The AmericansAmerikalılar have even recognizedtanınan it,
21
48000
2000
Amerikalılar bile bunu bir anlaşmayla
01:05
in an agreementanlaşma.
22
50000
2000
kabul etti.
01:07
Is it the economyekonomi? Well, we have now
23
52000
2000
Ekonomi mi? Şu anda
01:09
the fifth-largesten büyük beşinci economyekonomi in the worldDünya
24
54000
2000
satın alma gücü paritesi şartlarında,
01:11
in purchasingSatın alma powergüç parityeşlik termsşartlar.
25
56000
2000
dünyanın beşinci büyük
ekonomisine sahibiz.
01:13
And we continuedevam et to growbüyümek. When the restdinlenme of the worldDünya tookaldı a beatingdayak last yearyıl,
26
58000
3000
Dünyanın geri kalanı geçen sene
bir kriz geçirdiginde,
01:16
we grewbüyüdü at 6.7 percentyüzde.
27
61000
3000
yüzde 6.7 oranında büyüdük.
01:19
But, somehowbir şekilde, noneYok of that addsekler up to me,
28
64000
4000
Fakat her nasılsa, bunların hiçbirinin
bana katkısı yok,
01:23
to what I think IndiaHindistan really can aimamaç to contributekatkıda bulunmak in the worldDünya,
29
68000
5000
21. asrın bu kısmında Hindistan'ın,
dünyaya katkısı olacağı
01:28
in this partBölüm of the 21stst centuryyüzyıl.
30
73000
2000
inancıma bir katkısı olmadı.
01:30
And so I wonderedmerak, could
31
75000
3000
Ben de,
01:33
what the futuregelecek beckonsçağırmaktadır for IndiaHindistan to be all about
32
78000
3000
geleceğin Hindistan'a vaat ettiklerinin,
tüm bunlarla ve
01:36
be a combinationkombinasyon of these things alliedmüttefik to something elsebaşka,
33
81000
3000
başka şeylerle olan ilişkisine
mi bağlı diye merak ettim,
01:39
the powergüç of exampleörnek,
34
84000
2000
mesela güç.
01:41
the attractioncazibe of India'sHindistan'ın culturekültür,
35
86000
3000
Hindistan kültürünün cazibesi,
01:44
what, in other wordskelimeler, people like to call "softyumuşak powergüç."
36
89000
5000
insanların başka bir ifadeyle
"yumuşak güç" dediği şey.
01:49
SoftYumuşak powergüç is a conceptkavram inventedicat edildi by a HarvardHarvard academicakademik,
37
94000
3000
Yumuşak güç bir Harvardlı öğretim üyesi
arkadaşım, Joseph Nye'in
01:52
JosephJoseph NyeNye, a friendarkadaş of mineMayın.
38
97000
2000
icat ettiği bir kavram.
01:54
And, very simplybasitçe, and I'm really cuttingkesim it shortkısa because of the time limitssınırları here,
39
99000
4000
Çok basitçe, burada zaman kısıtlı olduğu
için gerçekten kisa tutuyorum.
01:58
it's essentiallyesasen the abilitykabiliyet of a countryülke to attractçekmek othersdiğerleri
40
103000
3000
Bir ülkenin diğerlerini cezbetmesi için
en temel yetenek.
02:01
because of its culturekültür, its politicalsiyasi valuesdeğerler,
41
106000
2000
Kültüründen ve siyaset değerlerinden
02:03
its foreignyabancı policiespolitikaları.
42
108000
2000
dış politikalarından ötürü.
Biliyorsunuz, bir sürü ülke bunu yapıyor.
O, ilk olarak ülkeler hakkında yazıyordu
02:05
And, you know, lots of countriesülkeler do this. He was writingyazı initiallybaşlangıçta about the StatesBirleşik,
43
110000
3000
02:08
but we know the Allianceİttifak FrancaiseFrançaise
44
113000
2000
fakat Fransa'nın yumuşak gücü
02:10
is all about FrenchFransızca softyumuşak powergüç, the Britishİngiliz CouncilKonseyi.
45
115000
3000
İngiliz Meclisi hakkındaki
Fransız İttifakını biliyoruz.
02:13
The BeijingBeijing OlympicsOlimpiyatları were an exerciseegzersiz in ChineseÇince softyumuşak powergüç.
46
118000
3000
Pekin Olimpiyatları, Çin'in süper
güç gösterisiydi.
02:16
AmericansAmerikalılar have the VoiceSes of AmericaAmerika and the FulbrightFulbright scholarshipsBurslar.
47
121000
4000
Amerikan'ın, Amerika'nın Sesi ve
Fulbright bursları var.
02:20
But, the factgerçek is, in factgerçek,
48
125000
2000
Ama aslında gerçek olan,
02:22
that probablymuhtemelen HollywoodHollywood and MTVMTV and McDonaldsMcDonalds
49
127000
3000
muhtemelen Hollywood, MTV ve McDonaldslar,
02:25
have donetamam more for AmericanAmerikan softyumuşak powergüç
50
130000
2000
Amerika'nın yumuşak gücü için
hükümetin dünya çapında yaptığı özel
faaliyetlerden daha fazlasını yaptılar.
02:27
around the worldDünya than any specificallyözellikle governmenthükümet activityaktivite.
51
132000
3000
02:30
So softyumuşak powergüç is something that really emergesortaya
52
135000
3000
Yani yumuşak güç gerçekten gelişen birşey.
02:33
partlykısmen because of governmentshükümetler,
53
138000
2000
Kısmen hükümetler sayesinde
02:35
but partlykısmen despiterağmen governmentshükümetler.
54
140000
2000
ama kısmen de hükümetlere rağmen.
02:37
And in the informationbilgi eraçağ we all livecanlı in todaybugün,
55
142000
3000
Bugün içinde yaşadığımız bu bilgi çağında,
02:40
what we mightbelki call the TEDTED ageyaş,
56
145000
3000
ki belki TED çağı da diyebiliriz,
02:43
I'd say that countriesülkeler are increasinglygiderek beingolmak judgedkarar
57
148000
3000
Ülkeler gittikçe yargılanmaya başlıyor
diyebilirim.
02:46
by a globalglobal publichalka açık that's been fedfederasyon
58
151000
3000
Küresel bir ortak tarafından beslenen
02:49
on an incessantsürekli dietdiyet of InternetInternet newshaber,
59
154000
3000
internet haberlerinin aralıksız
oturumuyla,
02:52
of televisedTelevizyonda imagesGörüntüler,
60
157000
2000
ekran görüntüleriyle,
02:54
of cellphonecep telefonu videosvideolar, of emailE-posta gossipdedikodu.
61
159000
3000
cep telefonu videolarıyla,
mail dedikodularıyla,
02:57
In other wordskelimeler, all sortssıralar of communicationiletişim devicescihazlar
62
162000
3000
diger bir ifadeyle, her çeşit iletisim
araç ve gereçleriyle,
03:00
are tellingsöylüyorum us the storieshikayeleri of countriesülkeler,
63
165000
2000
bize ülkelerin hikayelerini anlatıyorlar.
03:02
whetherolup olmadığını or not the countriesülkeler concernedilgili want people to hearduymak those storieshikayeleri.
64
167000
5000
Söz konusu ülkelerin insanları bu
hikayeleri duymak istesin ya da istemesin.
03:07
Now, in this ageyaş, again, countriesülkeler with accesserişim
65
172000
2000
İletişim ve bilgiye birden fazla
03:09
to multipleçoklu channelskanallar of communicationiletişim
66
174000
2000
kanalla erişimi olan ülkelerin
03:11
and informationbilgi have a particularbelirli advantageavantaj.
67
176000
2000
belli bir avantajı var.
03:13
And of coursekurs they have more influenceetki, sometimesara sıra, about how they're seengörüldü.
68
178000
4000
Tabii ki bazen nasıl göründükleri hakkında
daha fazla etkiye sahipler.
03:17
IndiaHindistan has more all-newsAll-Haberler TVTV channelskanallar
69
182000
2000
Hindistan, dünyanın herhangi bir
ülkesinden
03:19
than any countryülke in the worldDünya,
70
184000
2000
daha fazla haber kanalına sahip.
03:21
in factgerçek in mostçoğu of the countriesülkeler in this partBölüm of the worldDünya put togetherbirlikte.
71
186000
4000
Daha doğrusu, dünyanın birçok ülkesini
bu kısma toplayabiliriz.
03:25
But, the factgerçek still is that it's not just that.
72
190000
2000
Ama meselenin sadece bu olmadığı gerçek.
03:27
In ordersipariş to have softyumuşak powergüç, you have to be connectedbağlı.
73
192000
3000
Yumuşak güce sahip olmak için
iletişim içinde olmanız gerekir.
03:30
One mightbelki arguetartışmak that IndiaHindistan has becomeolmak
74
195000
2000
Birisi Hindistan'ın şaşılacak derecede
bir iletişim ülkesi haline geldiğini
iddia edebilir.
03:32
an astonishinglyşaşılacak derecede connectedbağlı countryülke.
75
197000
2000
03:34
I think you've alreadyzaten heardduymuş the figuresrakamlar.
76
199000
2000
Sanırım rakamları az önce duydunuz.
03:36
We'veBiz ettik been sellingsatış 15 millionmilyon cellphonescep telefonları a monthay.
77
201000
4000
Bir ayda 15 milyon cep telefonu
satıyoruz.
03:40
CurrentlyŞu anda there are 509 millionmilyon cellphonescep telefonları
78
205000
3000
Şu an itibariyle Hindistan'da,
Hindistanlıların elinde
03:43
in IndianHint handseller, in IndiaHindistan.
79
208000
2000
509 milyon cep telefonu var.
03:45
And that makesmarkaları us largerdaha büyük than the U.S. as a telephonetelefon marketpazar.
80
210000
4000
Bu bizi cep telefonu pazarında ABD'den
daha büyük yapıyor.
03:49
In factgerçek, those 15 millionmilyon cellphonescep telefonları
81
214000
3000
Daha doğrusu, 15 milyon cep telefonu
03:52
are the mostçoğu connectionsbağlantıları that any countryülke,
82
217000
2000
çoğu ülkenin ağından daha fazla.
03:54
includingdahil olmak üzere the U.S. and ChinaÇin,
83
219000
2000
Amerika ve Çin de dahil
03:56
has ever establishedkurulmuş in the historytarih of telecommunicationsTelekomünikasyon.
84
221000
3000
hiçbir zaman telekomünikasyon tarihinde
kuramadıkları kadar.
03:59
But, what perhapsbelki some of you don't realizegerçekleştirmek
85
224000
2000
Ama belki de bazılarınız, o seviyeye
04:01
is how faruzak we'vebiz ettik come to get there.
86
226000
2000
nasıl geldiğimizi farketmemiştir.
04:03
You know, when I grewbüyüdü up in IndiaHindistan,
87
228000
2000
Ben Hindistan'da büyürken,
04:05
telephonestelefonlar were a raritynadir.
88
230000
2000
telefonlar cok nadirdi.
04:07
In factgerçek, they were so rarenadir that electedseçildi membersüyeler of ParliamentParlamento
89
232000
2000
Öyle nadirdi ki seçilmiş Parlemento
üyelerinin
04:09
had the right to allocateayırmak 15 telephonetelefon lineshatlar
90
234000
3000
15 telefon hattını paylaşma hakları vardı,
04:12
as a favoriyilik to those they deemedsayılır worthylayık.
91
237000
2000
ki bir iyilik olarak telaki edildi.
04:14
If you were luckyşanslı enoughyeterli to be a wealthyzengin businessmanişadamı
92
239000
3000
Varlıklı bir işadamı olmak için
yeteri kadar şansınız olsaydı
ya da etkili bir gazeteci, doktor,
belki telefon sahibi olurdunuz.
04:17
or an influentialetkili journalistgazeteci, or a doctordoktor or something, you mightbelki have a telephonetelefon.
93
242000
3000
04:20
But sometimesara sıra it just satoturdu there.
94
245000
2000
Fakat bazen öylece orada dururdu.
04:22
I wentgitti to highyüksek schoolokul in CalcuttaCalcutta.
95
247000
2000
Liseyi Calcutta'da okudum.
04:24
And we would look at this instrumentEnstrüman sittingoturma in the frontön foyerfuaye.
96
249000
2000
Tiyatro girişinde duran o alete bakardık.
04:26
But halfyarım the time we would pickalmak it up
97
251000
2000
Ama ara sıra yüzümüzde umutlu
04:28
with an expectantkurtarılmayı look on our facesyüzleri,
98
253000
2000
bir beklentiyle onu kaldırırdık,
04:30
there would be no dialArama toneton.
99
255000
2000
arama sesi olamazdı.
04:32
If there was a dialArama toneton and you dialedAranan a numbernumara,
100
257000
2000
Eğer bir arama sesi olsaydı ve arasaydık,
04:34
the oddsolasılık were two in threeüç you wouldn'tolmaz get the numbernumara you were intendingmüstakbel to reachulaşmak.
101
259000
4000
üçte iki oranında aramak istediğin
kişiye ulaşmazdın.
04:38
In factgerçek the wordskelimeler "wrongyanlış numbernumara" were more popularpopüler than the wordsözcük "HelloMerhaba."
102
263000
3000
"Yanlış Numara" kelimesi
"Alo" kelimesinden daha revaçtaydı.
04:41
(LaughterKahkaha)
103
266000
1000
(Gülüşmeler)
04:42
If you then wanted to connectbağlamak to anotherbir diğeri cityŞehir,
104
267000
2000
Başka bir şehre bağlamak istediğinde,
mesela Calcutta'dan Delhi'yi
aramak istersen,
04:44
let's say from CalcuttaCalcutta you wanted to call DelhiDelhi,
105
269000
2000
uzun mesafeli aramayı
kaydetmek zorundaydınız
04:46
you'dşimdi etsen have to bookkitap something calleddenilen a trunkgövde call,
106
271000
2000
04:48
and then sitoturmak by the phonetelefon all day, waitingbekleme for it to come throughvasitasiyla.
107
273000
3000
ve bağlamasını beklemek için
gün boyunca yanında otururdunuz.
04:51
Or you could payödeme eightsekiz timeszamanlar the going rateoran
108
276000
3000
Veya yıldırım arama denilen şey için
04:54
for something calleddenilen a lightningŞimşek call.
109
279000
2000
sekiz kat arama hesabı öderdiniz.
04:56
But, lightningŞimşek struckvurdu ratherdaha doğrusu slowlyyavaşça in our countryülke in those daysgünler,
110
281000
2000
Ama ülkedemizde o günlerde yıldırım arama
bir hayli yavaştı,
04:58
so, it was like about a halfyarım an hoursaat for a lightningŞimşek call to come throughvasitasiyla.
111
283000
4000
yani yıldırım aramanın gerçekleşmesi için
yarım saat gerekliydi.
05:02
In factgerçek, so woefulKederli was our telephonetelefon servicehizmet
112
287000
3000
Aslında bizim telefon servisi öyle
zahmetliydi ki,
05:05
that a MemberÜye of ParliamentParlamento stooddurdu up in 1984 and complainedşikayet about this.
113
290000
4000
1984'de bir Parlemento üyesi kalktı
ve şikayetini bildirdi.
05:09
And the Then-CommunicationsO-iletişim MinisterBakanı repliedcevap verdi in a lordlyşaha kalkmayı bekleyen asil mannertavır
114
294000
3000
Ondan sonra Telekomünikasyon bakanı
bir kral edasıyla cevapladı,
05:12
that in a developinggelişen countryülke
115
297000
2000
gelişmekte olan bir ülkede,
05:14
communicationsiletişim are a luxurylüks, not a right,
116
299000
2000
iİletişim bir lükstür hak değildir.
05:16
that the governmenthükümet had no obligationyükümlülük to providesağlamak better servicehizmet,
117
301000
4000
Hükümetin daha iyi hizmet sağlama
zorunluluğu yoktur.
05:20
and if the honorableonurlu MemberÜye wasn'tdeğildi satisfiedmemnun with his telephonetelefon,
118
305000
2000
Saygın üye telefonunda memnun olmasaydı,
05:22
could he please returndönüş it, sincedan beri there was an eight-year-longsekiz yıl süren waitingbekleme listliste
119
307000
3000
Hindistan'da telefon için 8 yıl gibi
uzun bir bekleme listesi
05:25
for telephonestelefonlar in IndiaHindistan.
120
310000
3000
olduğu için geri verebilirmiydi.
05:28
Now, fast-forwardHızlı ileri sarma to todaybugün and this is what you see:
121
313000
2000
Bugüne hızla gelirsek gördüğümüz şey:
05:30
the 15 millionmilyon cellhücre phonestelefonlar a monthay.
122
315000
2000
Bir ayda 15 milyon cep telefonu.
05:32
But what is mostçoğu strikingdikkat çekici is who is carryingtaşıma those cellhücre phonestelefonlar.
123
317000
4000
Ama çarpıcı olan kimlerin bu
cep telefonlarını taşıdığı.
05:36
You know, if you visitziyaret etmek friendsarkadaşlar in the suburbsbanliyöler of DelhiDelhi,
124
321000
3000
Delhi'nin varoşlarındaki arkadaşlarınızı
ziyaret ederseniz,
05:39
on the sideyan streetssokaklar you will find a fellowadam with a cartaraba
125
324000
3000
sokağın diğer tarafinda tezgahta
bir adam bulursunuz,
05:42
that looksgörünüyor like it was designedtasarlanmış in the 16thinci centuryyüzyıl,
126
327000
3000
sanki 16.yüzyılda dizayn edilmiş
gibi görünür,
05:45
wieldingwielding a coal-firedkömür yakıtlı steambuhar ironDemir
127
330000
3000
kömür ateşinde çalışan buharlı ütü
05:48
that mightbelki have been inventedicat edildi in the 18thinci centuryyüzyıl.
128
333000
2000
18.yüzyılda icat edilmiş olabilir.
05:50
He's calleddenilen an isthriisthri walawala. But he's carryingtaşıma a 21st-centuryst yüzyıl instrumentEnstrüman.
129
335000
3000
İsthri Wala diye çağrılır.
Ama o, bir 21.yüzyıl aleti taşıyor.
05:53
He's carryingtaşıma a cellhücre phonetelefon because mostçoğu incominggelen callsaramalar are freeücretsiz,
130
338000
3000
Cep telefonu taşıyor çünkü gelen
aramaların çoğu bedava
ve o civar şehirlerde siparişlerini
öyle alıyor,
05:56
and that's how he getsalır ordersemirler from the neighborhoodKomşuluk,
131
341000
2000
05:58
to know where to collecttoplamak clothesçamaşırlar to get them ironedütülenir.
132
343000
4000
kıyafetlerini ütületmek isteyenleri
bilmek için.
06:02
The other day I was in KeralaKerala, my home statebelirtmek, bildirmek,
133
347000
3000
Diğer gün memleketim Kerala'daydım,
06:05
at the countryülke farmÇiftlik of a friendarkadaş,
134
350000
2000
bir arkadaşının ülke çiftliğinde.
06:07
about 20 kilometerskilometre away from any placeyer you'dşimdi etsen considerdüşünmek urbankentsel.
135
352000
4000
Şehir diye düşüneceğin ama her yerden
20 kilometre uzak olan bir yerde.
Sıcak bir gündü ve "Biraz taze
hindistan cevizi suyu ister misin?" dedi.
06:11
And it was a hotSıcak day and he said, "Hey, would you like some freshtaze coconutHindistan cevizi waterSu?"
136
356000
3000
06:14
And it's the besten iyi thing and the mostçoğu nutritiousBesleyici and refreshingyenileme thing you can drinkiçki
137
359000
3000
Gerçekten de sıcak bir günde tropikte
içebileceğin
06:17
on a hotSıcak day in the tropicstropik, so I said sure.
138
362000
3000
en iyi besinli ve taze içecek,
tabii ki içerim dedim.
06:20
And he whippedşanti out his cellphonecep telefonu, dialedAranan the numbernumara,
139
365000
2000
Cep telefonun çıkardı, numarayı tuşladı
06:22
and a voiceses said, "I'm up here."
140
367000
2000
ve bir ses ,"Burada yukarıdayım" dedi.
06:24
And right on topüst of the nearesten yakın coconutHindistan cevizi treeağaç,
141
369000
2000
En yakın hindistan cevizi ağacı üstünde,
06:26
with a hatchetbalta in one handel and a cellhücre phonetelefon in the other,
142
371000
3000
bir elinde el baltası ve diğer elinde
cep telefonuyla
06:29
was a localyerel toddyToddy tapperUzantılar,
143
374000
2000
yerli bir toplama işçisiydi,
06:31
who proceededdevam to bringgetirmek down the coconutsHindistan cevizi for us to drinkiçki.
144
376000
3000
içeceğimiz hindistan cevizini ağaçtan
indiren kişi.
06:34
FishermenBalıkçılar are going out to seadeniz and carryingtaşıma theironların cellhücre phonestelefonlar.
145
379000
3000
Balıkçılar denize açılıyorlar ve
cep telefonlarını götürüyorlar.
06:37
When they catchyakalamak the fishbalık they call all the marketpazar townskasabalar alonguzun bir the coastsahil
146
382000
3000
Balıklarını yakaladıklarında,
en yüksek fiyatı verecek müşteriyi
06:40
to find out where they get the besten iyi possiblemümkün pricesfiyatları.
147
385000
2000
bulmak için sahildeki pazarlamacıları
arıyorlar.
06:42
FarmersÇiftçiler now, who used to have to spendharcamak halfyarım a day of backbreakingbackbreaking laboremek
148
387000
4000
Günün yarısını hamal işlerde çalışarak
harcayan çiftçiler,
kasaba pazarının açık olup olmadığını
anlamak için kullanıyor.
06:46
to find out if the marketpazar townkasaba was openaçık,
149
391000
2000
06:48
if the marketpazar was on,
150
393000
2000
Eğer açık olsaydı,
06:50
whetherolup olmadığını the productürün they'dgittiklerini harvestedhasat could be soldsatıldı, what pricefiyat they'dgittiklerini fetchgetirme.
151
395000
3000
Biçtikleri ürün satılabilir miydi ya da
ne fiyat çekeceklerdi.
06:53
They'dOnlar-cekti oftensık sık sendgöndermek an eightsekiz yearyıl oldeski boyoğlan all the way on this trudgeyorucu yürüyüş
152
398000
3000
Bu zahmetli yola genelde 8 yaşında
bir erkek çocuğu gönderilir
ve kasabadaki pazardan bilgileri alır
ve dönerdi,
06:56
to the marketpazar townkasaba to get that informationbilgi and come back,
153
401000
2000
06:58
then they'dgittiklerini loadyük the cartaraba.
154
403000
2000
daha sonra da arabaya yüklerlerdi.
07:00
TodayBugün they're savingtasarruf halfyarım a day'sgünün laboremek with a two minutedakika phonetelefon call.
155
405000
4000
Bugün iki dakikalık telefon görüşmesi ile
yarım günlük emek tasarrufu ediyoruz.
07:04
So this empowermentgüçlenme of the underclassver
156
409000
3000
İşte bu altsınıfın güç elde etmesi,
07:07
is the realgerçek resultsonuç of IndiaHindistan beingolmak connectedbağlı.
157
412000
3000
Hindistan'ın gerçekte ağını
kurmasının sonucudur.
07:10
And that transformationdönüşüm is partBölüm of where IndiaHindistan is headingbaşlık todaybugün.
158
415000
5000
O dönüşüm Hindistan'ın bügün nereye
doğru gitiğinin bir parçasıdır.
07:15
But, of coursekurs that's not the only thing about IndiaHindistan that's spreadingyayma.
159
420000
3000
Elbette gelişen Hindistan hakkındaki
tek şey bu değil.
07:18
You've got BollywoodBollywood. My attitudetutum to BollywoodBollywood is besten iyi summarizedözetlenen
160
423000
3000
Bollywood'u biliyorsunuz.
Bollywood`a tutumum en iyi özeti
07:21
in the talemasal of the two goatskeçiler at a BollywoodBollywood garbageçöp dumpçöplük --
161
426000
3000
Bollywood'un çöp konteynerinde ki
iki keçinin hikayesi--
07:24
MrBay. ShekharShekhar KapurKapur, forgiveaffetmek me --
162
429000
4000
Bay Shekhar Kapur, affet beni--
07:28
and they're chewingçiğneme away on canskutular of celluloidselüloit discardedatılan by a BollywoodBollywood studiostüdyo.
163
433000
4000
keçiler Bollywood stüdyolarının attığı
film şeridi kutusunu çiğniyorlar,
07:32
And the first goatkeçi, chewingçiğneme away, saysdiyor, "You know, this filmfilm is not badkötü."
164
437000
3000
Çiğneyip bitiren ilk keçi diyor ki,
"Biliyor musun, bu film çok kötü."
07:35
And the secondikinci goatkeçi saysdiyor, "No, the bookkitap was better."
165
440000
4000
İkinci keçi diyor ki,
"Hayır, "kitap daha iyiydi."
07:39
(LaughterKahkaha)
166
444000
6000
(Gülüşmeler)
07:45
I usuallygenellikle tendeğiliminde to think that the bookkitap is usuallygenellikle better,
167
450000
3000
Ben genelikle kitabın daima daha iyi
olduğunu düşünmüşümdür
07:48
but, havingsahip olan said that,
168
453000
2000
ama bununla birlikte,
07:50
the factgerçek is that BollywoodBollywood is now
169
455000
2000
Bollywood'un şuan olduğu gerçeği
07:52
takingalma a certainbelli aspectGörünüş of Indian-nessHint-ness and IndianHint culturekültür around the globeküre,
170
457000
4000
Hindistanlılık ve Hint kültürünü dünyaya
taşıma duruşunun gerçeği,
07:56
not just in the IndianHint diasporadiasporası in the U.S. and the U.K.,
171
461000
3000
Amerikada ki veya İngilterede ki Hind
diyasporası için değil
07:59
but to the screensekranlar of ArabsAraplar and AfricansAfrikalılar, of SenegaleseSenegal and SyriansSuriyeliler.
172
464000
4000
fakat Arap ve Afrika'nın, Senegallilerin
ve Suriyelerin ekranlarında da.
New York'ta annesinin okuma ve yazması
olmayan bir gençle tanıştım.
08:03
I've metmet a younggenç man in NewYeni YorkYork whosekimin illiteratecahil motheranne
173
468000
3000
08:06
in a villageköy in SenegalSenegal
174
471000
2000
Annesi, Senegal'in bir köyünde
08:08
takes a busotobüs oncebir Zamanlar a monthay to the capitalBaşkent cityŞehir of DakarDakar,
175
473000
3000
ayda bir defa otobüsle başkent
Dakar'a gider,
08:11
just to watch a BollywoodBollywood moviefilm.
176
476000
2000
sadece Bollywood filmlerini izlemek için.
08:13
She can't understandanlama the dialoguediyalog.
177
478000
2000
Diyalogları anlayamaz.
08:15
She's illiteratecahil, so she can't readokumak the FrenchFransızca subtitlesAltyazılar.
178
480000
3000
Okur yazar olmadığı için Fransızca
altyazıyı okuyamaz.
Ama bu filmler böyle engelemelere rağmen
anlaşılmak için yapılmıştır
08:18
But these moviesfilmler are madeyapılmış to be understoodanladım despiterağmen suchböyle handicapshandikapları,
179
483000
3000
08:21
and she has a great time in the songşarkı and the dancedans and the actionaksiyon.
180
486000
3000
ve kendisi şarkılar da ve danslarda
harika zamanlar geçirir.
08:24
She goesgider away with starsyıldızlar in her eyesgözleri about IndiaHindistan, as a resultsonuç.
181
489000
4000
Sonuçta, Hindistan hakkında gözlerinde
ışıltılı yıldızlarla ayrılır.
08:28
And this is happeningolay more and more.
182
493000
2000
Bu daha fazla olmaktadır.
08:30
AfghanistanAfganistan, we know what a seriousciddi securitygüvenlik problemsorun
183
495000
3000
Afganistan'ın ciddi bir güvenlik sorunu
olduğunu biliyoruz.
08:33
AfghanistanAfganistan is for so manyçok of us in the worldDünya.
184
498000
3000
Afganistan, dünyada bir çoğumuz içindir.
08:36
IndiaHindistan doesn't have a militaryaskeri missionmisyon there.
185
501000
2000
Hindistan'ın orada askeri görevi yoktur.
08:38
You know what was India'sHindistan'ın biggesten büyük assetvarlık in AfghanistanAfganistan in the last sevenYedi yearsyıl?
186
503000
4000
Geçen sene Hindistan'ın Afganistan'daki
en büyük varlığı neydi biliyor musunuz?
08:42
One simplebasit factgerçek:
187
507000
2000
Basit bir hakikat:
08:44
you couldn'tcould try to call an AfghanAfgan at 8:30 in the eveningakşam.
188
509000
3000
Akşam saat 8:30'da bir Afganı
aramayı deneyemezsin.
08:47
Why? Because that was the momentan
189
512000
2000
Neden? Çünkü öyle bir zaman ki,
08:49
when the IndianHint televisiontelevizyon soapsabun operaopera,
190
514000
2000
Hint dizisi o anda yayında.
08:51
"KyunkiKyunki SaasSaas BhiBhi KabhiKabhi BahuBahu ThiThi," dubbeddubbed into DariDari, was telecasttelevizyon yayını on ToloTolon T.V.
191
516000
6000
"Kyunki Saas Bhi Kabhi Bahu Thi,"'
Darice dublajlanıp Tolo TV'de yayınlandı.
08:57
And it was the mostçoğu popularpopüler televisiontelevizyon showgöstermek in AfghanAfgan historytarih.
192
522000
3000
Afganistan tarihinin en gözde televizyon
dizisi oldu.
09:00
EveryHer AfghanAfgan familyaile wanted to watch it.
193
525000
2000
Her Afgan aile onu seyretmek istedi.
09:02
They had to suspendaskıya alma functionsfonksiyonlar at 8:30.
194
527000
2000
8:30'da görevlerine ara vermek
zorundaydılar.
09:04
WeddingsDüğün were reportedrapor to be interruptedkesintiye
195
529000
3000
Düğünler yarıda kesildiği ilan edilir,
09:07
so guestsmisafir could clusterküme around the T.V. setset,
196
532000
2000
misafirler TV seti etrafında toplanırdı
09:09
and then turndönüş theironların attentionDikkat back to the brideGelin and groomdamat.
197
534000
3000
ve sonra dikkatlerini geline ve damada
geri verirlerdi.
09:12
CrimeSuç wentgitti up at 8:30. I have readokumak a ReutersReuters dispatchMerkez --
198
537000
3000
Reuters gazetesinde suç oranı
8:30'da yükseldi diye okudum.
09:15
so this is not IndianHint propagandapropaganda, a Britishİngiliz newshaber agencyAjans --
199
540000
3000
-- Hindistan'ın propagandası değil,
bir İngiliz haber ajansı --
09:18
about how robberssoyguncular in the townkasaba of MusarriMusarri SharifŞerif*
200
543000
3000
Musarri Sharif'in kasabasındaki
hırsızlar hakkında*
09:21
strippedsıyrılmıştır a vehiclearaç of its windshieldön cam wiperssilecekler,
201
546000
3000
Bir arabanın cam silecekleri sökülmüş,
09:24
its hubcapsjant kapağı, its sideviewSideview mirrorsaynalar,
202
549000
3000
jant kapağı ,yan aynaları,
09:27
any movinghareketli partBölüm they could find, at 8:30,
203
552000
3000
8:30'da bulabildikleri taşınacak
herhangi bir parçası.
Çünkü bekçiler dükkanlardan ziyade
televizyon izlemekle meşgullerdi.
09:30
because the watchmenWatchmen were busymeşgul watchingseyretme the T.V. ratherdaha doğrusu than mindingbakım the storemağaza.
204
555000
3000
09:33
And they scrawledkaralanmış on the windshieldön cam in a referencereferans to the show'sgösteri heroinekahraman,
205
558000
4000
Sileceklerin üzerine dizinin kadın
kahramanlarının isimlerini yazarlardı,
09:37
"TulsiMehmet ZindabadZindabad": "Long livecanlı TulsiMehmet."
206
562000
3000
"Tulsi Zindabad": "Uzun yaşa Tulsi."
09:40
(LaughterKahkaha)
207
565000
1000
(Gülüşmeler)
09:41
That's softyumuşak powergüç. And that is what IndiaHindistan is developinggelişen
208
566000
4000
Bu yumuşak güçtür.
Hindistan'ın gelişmekte olduğu şey,
09:45
throughvasitasiyla the "E" partBölüm of TEDTED:
209
570000
2000
TED'in "E" parçasının sayesinde:
09:47
its ownkendi entertainmenteğlence industrysanayi.
210
572000
2000
Kendi eğlence sanayisi.
09:49
The sameaynı is truedoğru, of coursekurs -- we don't have time for too manyçok more examplesörnekler --
211
574000
3000
Tabii ki -daha fazla örnek vermek için
zamanımız yok--
09:52
but it's truedoğru of our musicmüzik, of our dancedans,
212
577000
3000
ama müziğimiz, dansımız, sanatımız, yoga,
09:55
of our artSanat, yogaYoga, ayurvedaAyurveda, even IndianHint cuisinemutfağı.
213
580000
4000
hekimlik hatta Hindistan mutfağı
için de doğrudur.
09:59
I mean, the proliferationçoğalma of IndianHint restaurantsrestoranlar
214
584000
3000
Demek istediğim, 70'lerin ortasında
yurtdışına öğrenci olarak
10:02
sincedan beri I first wentgitti abroadyurt dışı as a studentÖğrenci, in the midorta '70s,
215
587000
3000
olarak ilk çıktığımda beri artan
Hindistan restorantları.
10:05
and what I see todaybugün, you can't go to a mid-sizeOrta boy townkasaba in EuropeEurope or NorthKuzey AmericaAmerika
216
590000
4000
Bugün gördüğüm Avrupa ya da Kuzey
Amerika'da bir Hint resturanti görmeden
küçük ölçekli bir kasabaya gidemezsiniz.
Çok iyi bir tane olmayabilir.
10:09
and not find an IndianHint restaurantrestoran. It mayMayıs ayı not be a very good one.
217
594000
3000
10:12
But, todaybugün in Britainİngiltere, for exampleörnek,
218
597000
2000
Ama örneğin bugün İngiltere'de;
10:14
IndianHint restaurantsrestoranlar in Britainİngiltere
219
599000
3000
İngiltere'deki Hint restorantları,
kömür madeni işletmesinden daha fazla
insani istihdam ediyor,
10:17
employkullanmak more people than the coalkömür miningmadencilik,
220
602000
2000
10:19
shipgemi buildingbina and ironDemir and steelçelik industriesEndüstriyel combinedkombine.
221
604000
3000
gemicilik ve demir ve çelik sanayisinden
daha fazla.
10:22
So the empireimparatorluk can strikegrev back.
222
607000
2000
Yani imparatorluk geri gelebilir.
10:24
(ApplauseAlkış)
223
609000
7000
(Alkışlar)
10:31
But, with this increasingartan awarenessfarkında olma of IndiaHindistan,
224
616000
2000
Hindistan'ın yükselen farkındarlığıyla,
10:33
with you and with I, and so on,
225
618000
2000
sizinle ve benimle,
10:35
with talesTales like AfghanistanAfganistan,
226
620000
2000
Afganistan'daki hikayelerle,
10:37
comesgeliyor something vitalhayati in the informationbilgi eraçağ,
227
622000
3000
bilgi çağında hayati bir şey gibi gelir.
10:40
the senseduyu that in today'sbugünkü worldDünya
228
625000
3000
Bügünün dünyasının hissiyatı
10:43
it's not the sideyan of the biggerDaha büyük armyordu that winskazanç,
229
628000
3000
kazanan ordunun büyüklüğünün
özeliği değil,
10:46
it's the countryülke that tellsanlatır a better storyÖykü that prevailshakim.
230
631000
3000
etkili olacak en iyi hikayeyi
anlatan ülkedir.
10:49
And IndiaHindistan is, and mustşart remainkalmak, in my viewgörünüm, the landarazi of the better storyÖykü.
231
634000
5000
Hindistan öyledir ve öyle kalmalıdır.
Benim gözümde en iyi hikayenin ülkesi.
10:54
StereotypesStereotipler are changingdeğiştirme. I mean, again, havingsahip olan gonegitmiş to the U.S.
232
639000
3000
Klişeler değişiyor.
70'lerin ortasında bir öğrenci olarak
10:57
as a studentÖğrenci in the midorta '70s,
233
642000
2000
Amerika'ya gittiğimde,
10:59
I knewbiliyordum what the imagegörüntü of IndiaHindistan was then, if there was an imagegörüntü at all.
234
644000
3000
Hindistan'ın imajının biliyordum ki,
tamamen bir imajda yoktu.
11:02
TodayBugün, people in SiliconSilikon ValleyVadi and elsewherebaşka yerde
235
647000
3000
Bügün, Silikon vadisinde ve başka
yerlerde ki insanlar
11:05
speakkonuşmak of the IITsIits, the IndianHint InstitutesEnstitüleri of TechnologyTeknoloji
236
650000
3000
Hindistan Teknoloji Enstitüsünden
bahsederken,
11:08
with the sameaynı reverencesaygı they used to accordanlaşma to MITMIT.
237
653000
4000
Masacusest Teknoloji Enstitüsü (MIT) için
kulandıkları saygı çizgisindeler.
11:12
This can sometimesara sıra have unintendedistenmeyen consequencessonuçları. OK.
238
657000
2000
Bu bazen istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
11:14
I had a friendarkadaş, a historytarih majormajör like me,
239
659000
3000
Benim gibi tarihçi bir arkadaşım vardı.
11:17
who was accostedYakasındaki kartta görevli yazan at SchipholSchiphol AirportHavaalanı in AmsterdamAmsterdam,
240
662000
3000
Amsterdam'da Schiphol havalanında
yanıma yanaşarak,
11:20
by an anxiouslyendişeyle perspiringterleme EuropeanAvrupa sayingsöz,
241
665000
2000
endişeli ve terli bir Avrupalı söylemiyle,
11:22
"You're IndianHint, you're IndianHint! Can you help me fixdüzeltmek my laptopdizüstü?"
242
667000
3000
"Sen Hintlisin. Diz üstü bigisayarımı
tamir etmeme yardım edebilir misin?"
11:25
(LaughterKahkaha)
243
670000
2000
(Gülüşmeler)
11:27
We'veBiz ettik gonegitmiş from the imagegörüntü of IndiaHindistan as
244
672000
3000
Çivili yataklarda uzanan
cambazların ülkesi
11:30
landarazi of fakirsFakirs lyingyalan söyleme on bedsyataklar of nailsçivi,
245
675000
3000
ve Hint ipi hilesiyle yılan oynatanların
11:33
and snakeYılan charmersoynatıcıları with the IndianHint ropeHalat trickhile,
246
678000
3000
ülkesi Hindistan imajından çıktık ve
11:36
to the imagegörüntü of IndiaHindistan as a landarazi of mathematicalmatematiksel geniusesdahiler,
247
681000
3000
Matematik dahileri, bilgisayar ustaları,
yazılım gurularının
11:39
computerbilgisayar wizardssihirbazlar, softwareyazılım gurusguruları.
248
684000
2000
ülkesi Hindistan olduk.
11:41
But that too is transformingdönüştürme the IndianHint storyÖykü around the worldDünya.
249
686000
5000
Ama bu daha çok Hindistan'ın
hikayesini dünyaya taşımaktır.
11:46
But, there is something more substantiveözlü to that.
250
691000
2000
Ama, buna daha çok bağımsız bir şey var.
11:48
The storyÖykü restsaittir on a fundamentaltemel platformplatform
251
693000
2000
Hikaye, siyasi çoğulculuğun temel
11:50
of politicalsiyasi pluralismçoğulculuk.
252
695000
2000
bir platformu üzerinde durmaktadır.
11:52
It's a civilizationalmedeniyet ilerleme storyÖykü to beginbaşla with.
253
697000
2000
Öncelikle, medeni bir hikaye.
11:54
Because IndiaHindistan has been an openaçık societytoplum for millenniabin yıl.
254
699000
5000
Çünkü Hindistan 1000. yıl dönümünde
açık bir toplum olmuştur.
11:59
IndiaHindistan gaveverdi refugesığınak to the JewsYahudiler, fleeingkaçan the destructionimha of the first templetapınak
255
704000
5000
Hindistan, Babilliler ve sonra Romalılar
tarafından yıkılan ilk tapınağın
12:04
by the BabyloniansBabilliler, and said thereafterBundan sonra by the RomansRomalılar.
256
709000
3000
yıkımından kaçan Yahudilere
kuçak açmıştır.
12:07
In factgerçek, legendefsane has is that when DoubtingŞüphe ThomasThomas, the ApostleHavari, SaintSaint ThomasThomas,
257
712000
5000
Aslında efsane o ki, Doupting Thomas,
Havariler, Saint Thomas
memleketim olan Kerala'nın sahillerine
ayak bastıklarında,
12:12
landedindi on the shoreskıyıları of KeralaKerala, my home statebelirtmek, bildirmek,
258
717000
2000
12:14
somewherebir yerde around 52 A.D.,
259
719000
2000
Hz.İsadan önce 52 civarında,
12:16
he was welcomedmemnuniyetle karşıladı on shoreShore by a flute-playingflüt çalan JewishYahudi girlkız.
260
721000
3000
sahilde flüt çalan Yahudi bir kız
tarafından karşılandı.
12:19
And to this day remainskalıntılar the only JewishYahudi diasporadiasporası
261
724000
4000
Bugün sadece Yahudi diyasporasi kalıyor.
Yahudi insanlarin tarihinde hiçbir zaman
karşılaşılmamış olma ihtimali olmayan,
12:23
in the historytarih of the JewishYahudi people, whichhangi has never encounteredkarşılaşılan
262
728000
2000
12:25
a singletek incidentolay of anti-semitismAnti-semitizm.
263
730000
3000
tek bir yahudi düşmanlığı olayı.
12:28
(ApplauseAlkış)
264
733000
6000
(Alkışlar)
12:34
That's the IndianHint storyÖykü.
265
739000
2000
Bu, Hindistan hikayesidir.
12:36
IslamIslam camegeldi peacefullybarışçıl to the southgüney,
266
741000
2000
İslam güneye barışla geldi,
12:38
slightlyhafifçe more differentlyfarklı olarak complicatedkarmaşık historytarih in the northkuzeyinde.
267
743000
2000
kuzeye karışık bir şekilde farklı geldi.
12:40
But all of these religionsdinler have foundbulunan a placeyer and a welcomeHoşgeldiniz home in IndiaHindistan.
268
745000
5000
Ama bütün bu dinler Hindistan'da ortam
buldu ve iyi karşılandı..
12:45
You know, we just celebratedünlü, this yearyıl, our generalgenel electionsseçimleri,
269
750000
3000
Bilirsiniz, bu sene daha yeni genel
seçimleri kutladık.
12:48
the biggesten büyük exerciseegzersiz in democraticdemokratik franchiseimtiyaz in humaninsan historytarih.
270
753000
3000
İnsanlık tarihinde demokrasi oy kullanım
hakkının en büyüğü.
12:51
And the nextSonraki one will be even biggerDaha büyük, because our votingoylama populationnüfus
271
756000
2000
Sonraki daha büyük olacak çünkü
12:53
keepstutar growingbüyüyen by 20 millionmilyon a yearyıl.
272
758000
3000
oylama nüfusumuz her yıl 20 milyon
artıyor.
12:56
But, the factgerçek is
273
761000
2000
Ama, asıl olan
12:58
that the last electionsseçimleri, fivebeş yearsyıl agoönce,
274
763000
2000
beş yıl önceki diğer seçimler,
13:00
gaveverdi the worldDünya extraordinaryolağanüstü phenomenonfenomen
275
765000
2000
dünyaya olağanüstü bir olay kazandırdı.
13:02
of an electionseçim beingolmak wonwon by a womankadın politicalsiyasi leaderlider
276
767000
4000
Seçimi bir kadın siyasi lider kazandı,
13:06
of Italianİtalyanca originMenşei and RomanRoma CatholicKatolik faithinanç, SoniaSonia GandhiGandi,
277
771000
3000
İtalyan asıllı ve Katolik, Sonia Gandhi.
13:09
who then madeyapılmış way for a SikhSih, MohanMert SinghSingh,
278
774000
3000
Sikh inancını seçen Mohan Singh,
13:12
to be swornYemin in as PrimeBaşbakan MinisterBakanı
279
777000
2000
yüzde 81'i Hindu olan bir ülkede
13:14
by a MuslimMüslüman, PresidentBaşkan AbdulAbdul KalamKalam,
280
779000
3000
müslüman cumhurbaşkanı
Abdul Kalam tarafından
13:17
in a countryülke 81 percentyüzde HinduHindu.
281
782000
2000
başbakan olarak yemin ettirildi.
13:19
(ApplauseAlkış)
282
784000
9000
(Alkışlar)
13:28
This is IndiaHindistan, and of coursekurs it's all the more strikingdikkat çekici
283
793000
3000
Bu Hindistan'dır. Elbette herşey
daha da çarpıcı
13:31
because it was fourdört yearsyıl latersonra that we all applaudedalkışladı
284
796000
2000
çünkü hepimizin 4 sene sonra
alkışladığı Amerika'nın,
13:33
the U.S., the oldesten eski democracydemokrasi in the modernmodern worldDünya,
285
798000
4000
modern dünyanın en eski demokrasisini,
13:37
more than 220 yearsyıl of freeücretsiz and fairadil electionsseçimleri,
286
802000
3000
220 yıldan fazla özgür ve
adaletli seçimle
13:40
whichhangi tookaldı tillkadar last yearyıl to electElekt a presidentDevlet Başkanı or a vicemengene presidentDevlet Başkanı
287
805000
4000
başkan ya da başkan yardımcısı seçmesi,
geçen seneye kadar zaman aldı.
13:44
who wasn'tdeğildi whitebeyaz, maleerkek or ChristianHıristiyan.
288
809000
2000
Beyaz, erkek veya Hiristiyan olmayan.
13:46
So, maybe -- oh sorry, he is ChristianHıristiyan, I begdilenmek your pardonAF --
289
811000
3000
Özür dilerim, belki de Hıristiyandır.
Affınızı rica ederim
13:49
and he is maleerkek, but he isn't whitebeyaz.
290
814000
2000
-- bir erkek ama beyaz değil.
13:51
All the othersdiğerleri have been all those threeüç.
291
816000
2000
Diğerlerin hepsinde bu üçü vardı.
13:53
(LaughterKahkaha)
292
818000
2000
(Gülüşmeler)
13:55
All his predecessorsÖncel have been all those threeüç,
293
820000
2000
Bütün selefleri de tüm üçüne sahipti.
13:57
and that's the pointpuan I was tryingçalışıyor to make.
294
822000
2000
İşte anlatmaya çalıştığım nokta buydu.
13:59
(LaughterKahkaha)
295
824000
1000
(Gülüşmeler)
14:00
But, the issuekonu is
296
825000
2000
Ama,sorun şu ki
14:02
that when I talkedkonuştuk about that exampleörnek,
297
827000
2000
o örnek konusunda konuşmak,
14:04
it's not just about talkingkonuşma about IndiaHindistan, it's not propagandapropaganda.
298
829000
5000
sadece Hindistan hakkındaki konuşmak
değildir, propaganda değildir.
14:09
Because ultimatelyen sonunda, that electoralseçim outcomesonuç
299
834000
3000
Çünkü nihayetinde,o seçim sonuçları
14:12
had nothing to do with the restdinlenme of the worldDünya.
300
837000
2000
dünyanın geri kalanını ilgilendirmiyordu.
14:14
It was essentiallyesasen IndiaHindistan beingolmak itselfkendisi.
301
839000
2000
Esasen Hindistan'ın kendisi olmasıydı.
14:16
And ultimatelyen sonunda, it seemsgörünüyor to me,
302
841000
2000
Sonuçta, bana öyle görünüyor ki,
14:18
that always worksEserleri better than propagandapropaganda.
303
843000
2000
propagandadan daha iyi işe yarıyor.
14:20
GovernmentsHükümetler aren'tdeğil very good at tellingsöylüyorum storieshikayeleri.
304
845000
3000
Hükümetler hikaye anlatmakta iyi değiller.
Ama insanlar bir toplumu ne
olduğu için görüyor,
14:23
But people see a societytoplum for what it is,
305
848000
2000
14:25
and that, it seemsgörünüyor to me, is what ultimatelyen sonunda
306
850000
2000
bana öyle geliyor ki, sonuç olarak
14:27
will make a differencefark in today'sbugünkü informationbilgi eraçağ,
307
852000
4000
günümüzün bilgi çağında bir farklılık
yaratacak,
14:31
in today'sbugünkü TEDTED ageyaş.
308
856000
2000
günümüzün TED çağında.
14:33
So IndiaHindistan now is no longeruzun
309
858000
3000
Hindistan artık
14:36
the nationalismmilliyetçilik of ethnicityEtnik Yapı or languagedil or religiondin,
310
861000
4000
dil, din yada ırk milliyetçisi değildir.
Çünkü nerdeyse insanlığın bilinen bütün
etnik kökenine sahibiz,
14:40
because we have everyher ethnicityEtnik Yapı knownbilinen to mankindinsanlık, practicallypratikte,
311
865000
2000
14:42
we'vebiz ettik everyher religiondin know to mankindinsanlık,
312
867000
2000
insanoğlunun bildiği her dine sahibiz,
14:44
with the possiblemümkün exceptionistisna of ShintoismShintoism,
313
869000
2000
muhtemelen Şintoizm hariç.
14:46
thoughgerçi that has some HinduHindu elementselementler somewherebir yerde.
314
871000
3000
Ama bir yerlerde bazı Hindu
unsurları vardır.
14:49
We have 23 officialresmi languagesdiller that are recognizedtanınan in our ConstitutionAnayasa.
315
874000
5000
Anayasamızda tanınmış 23 tane
resmi dilimiz var.
14:54
And those of you who cashedpara ödülü your moneypara here
316
879000
2000
Burada para bozduranlarınız,
14:56
mightbelki be surprisedşaşırmış to see how manyçok scriptskomut dosyaları there are
317
881000
3000
rupee banknotunun üzerinde
banknotları kodlamak için
14:59
on the rupeeRupisi noteNot, spellingYazım denetimi out the denominationsmezhepleri.
318
884000
2000
ne kadar yazı olduğuna şaşırabilir.
15:01
We'veBiz ettik got all of that.
319
886000
2000
Tüm bunlara sahibiz.
15:03
We don't even have geographyCoğrafya unitingbirleştirici us,
320
888000
2000
Bizi birleştiren bir coğrafyamız bile yok
15:05
because the naturaldoğal geographyCoğrafya of the subcontinentkıta
321
890000
3000
çünkü Hindistan'ın doğal çoğrafyası
15:08
framedçerçeveli by the mountainsdağlar and the seadeniz was hackedkesmek
322
893000
2000
1947'deki Pakistanla bölünmesiyle,
15:10
by the partitionBölüm with PakistanPakistan in 1947.
323
895000
3000
dağlarla çevrelenmiş ve
denizle yarılmıştır.
15:13
In factgerçek, you can't even take the nameisim of the countryülke for grantedverilmiş,
324
898000
3000
Aslında verilen ülkenin adını bile
alamazsınız
15:16
because the nameisim "IndiaHindistan" comesgeliyor from the rivernehir IndusIndus,
325
901000
2000
çünkü "Hindistan" ismi, Pakistan'ın
içinden akan
15:18
whichhangi flowsakar in PakistanPakistan.
326
903000
2000
Indus nehrinden geliyor.
15:20
But, the wholebütün pointpuan is that IndiaHindistan
327
905000
3000
Fakat asıl önemli olan Hindistan'ın
15:23
is the nationalismmilliyetçilik of an ideaFikir.
328
908000
2000
bir fikir milliyetçisi olmasıdır.
15:25
It's the ideaFikir of an ever-ever-landhiç-hiç-arazi,
329
910000
3000
Eski bir medeniyeten çıkıp gelen,
15:28
emerginggelişmekte olan from an ancienteski civilizationmedeniyet,
330
913000
2000
ortak bir tarihle birleştirilmiş
15:30
unitedbirleşmiş by a sharedpaylaşılan historytarih,
331
915000
2000
var olmayan bir ülke fikri olmuştur.
15:32
but sustainedsürekli, aboveyukarıdaki all, by pluralistçoğulcu democracydemokrasi.
332
917000
3000
Ama herşeyden önce çoğulcu demokrasiyle
yıkılmamıştır.
15:35
That is a 21st-centuryst yüzyıl storyÖykü as well as an ancienteski one.
333
920000
4000
Bu, eski olanın yanı sıra bir 21. yüzyıl
hikayesidir.
15:39
And it's the nationalismmilliyetçilik of an ideaFikir that
334
924000
3000
Fikir milliyetçiliği,
15:42
essentiallyesasen saysdiyor you can enduretahammül differencesfarklar of castekast, creedCreed,
335
927000
4000
esasen inanç, sosyal sınıf, renk, kültür,
mutfak, gelenek ve giysi ve ahenk
15:46
colorrenk, culturekültür, cuisinemutfağı, customÖzel and costumekostüm, consonantünsüz, for that mattermadde,
336
931000
5000
farklılıklarına katlanabileceğinizi
ve bu konularda hala görüş birliği
15:51
and still rallyRalli around a consensusfikir birliği.
337
936000
3000
etrafında toplanabileceğinizi söyler.
15:54
And the consensusfikir birliği is of a very simplebasit principleprensip,
338
939000
2000
Görüş birliği çok basit bir prensiptir.
15:56
that in a diverseçeşitli pluralÇoğul democracydemokrasi like IndiaHindistan
339
941000
4000
Hindistan gibi çeşitli çoğul
bir demokraside,
16:00
you don't really have to agreeanlaşmak on everything all the time,
340
945000
4000
her zaman her şeyde aynı fikirde
olmak zorunda değilsiniz.
16:04
so long as you agreeanlaşmak on the groundzemin ruleskurallar
341
949000
2000
Temel kurallara uyduğunuz sürece
16:06
of how you will disagreekatılmıyorum.
342
951000
2000
aynı fikirde olmayabilirsiniz.
16:08
The great successbaşarı storyÖykü of IndiaHindistan,
343
953000
2000
Hindistan'ın en büyük hikayesi şöyle:
16:10
a countryülke that so manyçok learnedbilgili scholarsbilim adamları and journalistsgazeteciler
344
955000
3000
Çok sayıda okumuş bilgin ve gazeteci,
16:13
assumedkabul would disintegrateparçalanır, in the '50s and '60s,
345
958000
3000
ülkenin 50 ve 60'larda dağılacağını
tahmin ettiler.
16:16
is that it managedyönetilen to maintainsürdürmek consensusfikir birliği on how to survivehayatta kalmak withoutolmadan consensusfikir birliği.
346
961000
5000
Önemli olan uzlaşma olmadan nasıl hayatta
kalınacağını hakkında uzlaşma sağlamaktı.
16:21
Now, that is the IndiaHindistan that is emerginggelişmekte olan into the 21stst centuryyüzyıl.
347
966000
4000
İşte bu, 21.yüzyılda ortaya çıkan
Hindistan'dır.
16:25
And I do want to make the pointpuan
348
970000
2000
Asıl fikrimi söylemek istiyorum,
16:27
that if there is anything worthdeğer celebratingkutlama about IndiaHindistan,
349
972000
3000
eğer Hindistan ile alakalı kayda
değer bir şey kutlaycaksak,
16:30
it isn't militaryaskeri musclekas, economicekonomik powergüç.
350
975000
2000
bu, askeri ve ekonomik güç olmamalı.
16:32
All of that is necessarygerekli,
351
977000
2000
Bütün bunlar gereklidir
16:34
but we still have hugeKocaman amountsmiktarlar of problemssorunlar to overcomeüstesinden gelmek.
352
979000
3000
ama haletmemiz gereken çok daha
büyük mesellerimiz var.
16:37
SomebodyBiri said we are superSüper poorfakir, and we are alsoAyrıca superSüper powergüç.
353
982000
3000
Bazıları, süper fakiriz ama aynı zamanda
süper gücüz dedi.
16:40
We can't really be bothher ikisi de of those.
354
985000
2000
Gerçekten her ikisi olamayız.
16:42
We have to overcomeüstesinden gelmek our povertyyoksulluk. We have to dealanlaştık mı with the
355
987000
2000
Yoksuluğu yenmemiz lazım,
gelişim donanımı
16:44
hardwaredonanım of developmentgelişme,
356
989000
2000
ile uğraşmak zorundayız.
16:46
the portsbağlantı noktaları, the roadsyollar, the airportshava alanları,
357
991000
2000
Limanlar, yollar, hava yolları,
16:48
all the infrastructuralaltyapı things we need to do,
358
993000
2000
yapamamiz gereken bütün altyapı şeyleri
16:50
and the softwareyazılım of developmentgelişme,
359
995000
2000
ve yazılım gelişmesi,
16:52
the humaninsan capitalBaşkent, the need for the ordinarysıradan personkişi in IndiaHindistan
360
997000
4000
beşeri sermaye, Hindistan'ın sıradan
insanına olan ihtiyacı.
16:56
to be ableyapabilmek to have a coupleçift of squarekare mealsyemek a day,
361
1001000
3000
Her gün tam olarak bir kaç yemeğe
sahip olabilecek
16:59
to be ableyapabilmek to sendgöndermek his or her childrençocuklar
362
1004000
2000
çocuklarını göndereceği
17:01
to a decentiyi schoolokul,
363
1006000
2000
saygın bir okula,
17:03
and to aspireçok istemek to work a job
364
1008000
2000
çalışacağı bir işe sarılmak,
17:05
that will give them opportunitiesfırsatlar in theironların liveshayatları
365
1010000
3000
hayatlarına fırsatlar verecektir ki
17:08
that can transformdönüştürmek themselveskendilerini.
366
1013000
2000
kendilerini dönüştürebilsinler.
17:10
But, it's all takingalma placeyer, this great adventuremacera of conqueringfetih those challengeszorluklar,
367
1015000
4000
Ama, hepsi yerine geliyor, kazanmanın
zorluklarının bu büyük macerası,
hiçbirimizin var olmadığı gibi
bahanesi olmayan gerçek zorluklar.
17:14
those realgerçek challengeszorluklar whichhangi noneYok of us can pretendtaklit don't existvar olmak.
368
1019000
3000
Ama açık toplumda, zengin, farklı ve
çoğul medeniyetin içinde,
17:17
But, it's all takingalma placeyer in an openaçık societytoplum,
369
1022000
3000
17:20
in a richzengin and diverseçeşitli and pluralÇoğul civilizationmedeniyet,
370
1025000
3000
ki özgürlüğe ve yerine getirmeye kararlı
17:23
in one that is determinedbelirlenen to liberatekurtarmak and fulfillyerine getirmek
371
1028000
3000
insanlarin yaratici enerjilerinde
17:26
the creativeyaratıcı energiesenerjileri of its people.
372
1031000
2000
herşey yerli yerine oturuyor.
17:28
That's why IndiaHindistan belongsaittir at TEDTED,
373
1033000
3000
Bundan dolayı Hindistan, TED'e ait
17:31
and that's why TEDTED belongsaittir in IndiaHindistan.
374
1036000
2000
ve bundan dolayı TED de Hindistan'a ait.
17:33
Thank you very much.
375
1038000
2000
Çok teşekür ederim.
17:35
(ApplauseAlkış)
376
1040000
13000
(Alkışlar)
Translated by Yunus Aşık
Reviewed by Berfin Nur Şahin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Shashi Tharoor - Politician and writer
After a long career at the UN, and a parallel life as a novelist, Shashi Tharoor became a member of India's Parliament. He spent 10 months as India's Minister for External Affairs, building connections between India and the world.

Why you should listen

In May 2009, Shashi Tharoor was elected to Parliament, representing the Thiruvananthapuram constituency in Kerala. For 10 months, he also served as Minister for External Affairs, charged with helping India engage with the world. Follow him on Twitter, @shashitharoor, or his YouTube channel, to get a look in at his whirlwind life of service.

Before entering politics, Tharoor spent almost three decades with the UN as a refugee worker and peace-keeper, working as a senior adviser to the Secretary-General. Meanwhile, he maintained a parallel career as a writer, producing three novels, a biography of Nehru and several collections of essays on literature and global affairs (plus hundreds of articles for magazines and journals). He was the UN Under-Secretary General for Communications and Public Information under Kofi Annan, and was India's candidate in 2006 for the post of Secretary-General. He left the UN in 2007.

His latest book is Shadows Across the Playing Field: 60 Years of India-Pakistan Cricket, written with former Pakistan foreign secretary (and cricket legend) Shaharyar Khan.

More profile about the speaker
Shashi Tharoor | Speaker | TED.com