Arbejdsglaede Live
Srikumar Rao: Plug into your hard-wired happiness
Srikumar Rao: Donanımınızdaki mutluluğu fişe takın
Filmed:
Readability: 2.9
1,092,642 views
Hepimiz mutluluğu ararız--ancak yaşamımızın çoğunu mutsuz olmayı öğrenerek harcarız, diyor Srikumar Rao. Bu pratik konuşmada, ''..... olduğu zaman mutlu olacağım'' zihin modelini kırıp donanımımızda var olan mutluluğu nasıl kucaklayacağımızı anlatıyor.
Srikumar Rao - Happiness teacher
Executive, educator, writer and life coach Srikumar S. Rao asks, "Are you ready to succeed?" -- and in his famous course "Creativity and Personal Mastery," he teaches his students how to do so. Full bio
Executive, educator, writer and life coach Srikumar S. Rao asks, "Are you ready to succeed?" -- and in his famous course "Creativity and Personal Mastery," he teaches his students how to do so. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
I have a vision for each one of you,
0
1182
3435
Her biriniz için bir vizyonum var.
00:16
and the vision I have for you
1
4641
1804
Vizyonum, sabah kalktığınızda,
00:18
is that when you wake up in the morning,
2
6469
2382
kanınız, kim olduğunuz ve
00:20
your blood is singing at the thought
of being who you are
of being who you are
3
8875
3504
ne yaptığınız fikrinde
00:24
and doing what you do;
4
12403
1921
şarkı söylüyor.
00:26
that as you go through the day,
5
14348
1532
Öyle ki, gün içerisinde,
00:27
you can literally sink
to your knees in gratitude
to your knees in gratitude
6
15904
3483
dizlerinizin üzerine çöküp
minnettarlıkla
minnettarlıkla
00:31
at the tremendous good fortune
that's been bestowed on you;
that's been bestowed on you;
7
19411
4131
size bahşedilmiş olan muhteşem
şans için şükredebilirsiniz.
şans için şükredebilirsiniz.
00:35
that as you go through the day,
8
23566
1541
Yine gün boyunca,
00:37
you become radiantly alive several times.
9
25131
4603
ışıltı saçacak şekilde canlı olursunuz.
00:43
And if your life isn't like that,
10
31530
2871
Eğer hayatınız böyle değilse de,
00:47
I'd like to humbly suggest
that you're wasting your life.
that you're wasting your life.
11
35417
2759
naçizane fikrim
hayatınızı heba ettiğinizdir.
hayatınızı heba ettiğinizdir.
00:50
A life is too short to be wasted.
12
38968
1716
Hayat, heba etmek için çok kısa.
00:53
So what I propose to do
in the next 17 minutes --
in the next 17 minutes --
13
41938
3136
Bu nedenle önümüzdeki
17 dakika boyunca
17 dakika boyunca
00:57
I've used up one minute already --
14
45098
1991
--ki bir dakikasını kullandım bile--
00:59
is to give you a set of powerful tools
15
47113
3460
amacım, bunlara başlamanızı sağlayacak
01:02
which can get you started on being there.
16
50597
3904
güçlü araçlar vermek olacak.
01:06
Is that of interest to you?
17
54525
1294
Bu ilginizi çeker mi?
01:07
Audience: Yes.
18
55843
1151
Dinleyiciler: Evet.
01:09
Srikumar Rao: OK.
19
57018
1155
Srikumar Rao: Tamam.
01:10
This is a conference on happiness,
20
58197
1895
Bu, mutluluk üzerine bir konferans.
01:12
but even if it wasn't
a conference on happiness,
a conference on happiness,
21
60116
2535
Ancak öyle olmasaydı bile,
01:14
would it be right if I said
that in some way, shape, fashion or form,
that in some way, shape, fashion or form,
22
62675
5101
herhangi bir şekilde, formda, akımda
hayatınız boyunca kendinizi
mutlu olmaya adadığınızı söylemem
mutlu olmaya adadığınızı söylemem
01:19
you're devoting your entire life
23
67800
2205
01:22
to being happy?
24
70029
1176
doğru olmaz mıydı?
01:23
Everything you do -- your job, family,
children, relationships, whatever --
children, relationships, whatever --
25
71586
4804
Yaptığınız her şey --
işiniz, çocuklarınız,
işiniz, çocuklarınız,
ilişkileriniz, aileniz ya da her neyse --
01:28
is a quest for happiness.
26
76414
2162
bir mutluluk arayışıdır.
01:30
Correct?
27
78600
1331
Doğru mu?
01:31
I'd like you to think about the following:
28
79955
2154
Şu şekilde düşünmenizi istiyorum:
01:35
What do you have to get
29
83331
3578
Mutlu olmak için
01:38
in order to be happy?
30
86933
2501
neye ihtiyacınız var?
01:41
We're just going to spend
a minute on this.
a minute on this.
31
89458
2095
Bunun üzerine bir dakika harcayacağız.
01:43
What do you have to get
in order to be happy?
in order to be happy?
32
91577
2905
Mutlu olmak için neye ihtiyacınız var?
01:48
Anybody, quick?
33
96411
1150
Biriniz söyleyin, hadi?
01:50
When I conduct this experiment,
a bunch of stuff comes up:
a bunch of stuff comes up:
34
98394
3015
Bu deneyi yaptığımda bir dizi fikir geldi:
01:53
vast wealth, trophy spouse, good health,
lots of travel, time, etc, etc, etc.
lots of travel, time, etc, etc, etc.
35
101433
6994
Büyük servet, genç ve güzel bir eş,
sağlık, bol seyahat, zaman vs., vs.
sağlık, bol seyahat, zaman vs., vs.
02:00
Right now, if you were to think about it,
36
108921
1996
Şu anda bunun üzerine düşünürseniz,
02:02
you probably have a list
of, "Here's what I need to get
of, "Here's what I need to get
37
110941
2643
muhtemelen ''İşte mutlu olmam
için gerekenler'' gibi
için gerekenler'' gibi
02:05
in order to be happy."
38
113608
1427
bir listeniz olacak.
02:08
I would like you to consider this:
39
116530
1873
Şunu göz önünde bulundurmanızı isterim:
02:10
anything that you can get --
40
118427
1943
Elde edebileceğiniz her şey --
02:13
let me repeat that -- anything
you can get, you can un-get.
you can get, you can un-get.
41
121350
2807
tekrar edeyim -- elde edebileceğiniz,
etmediğiniz her şey.
etmediğiniz her şey.
02:16
Is that correct?
42
124181
1150
Doğru mu?
02:17
So, vast wealth can make you happy.
Vast wealth can disappear tomorrow.
Vast wealth can disappear tomorrow.
43
125712
4128
Büyük bir servet sizi mutlu edebilir.
Büyük bir servet yarın yok olabilir.
Büyük bir servet yarın yok olabilir.
02:21
A number of people in the financial sector
have discovered this already.
have discovered this already.
44
129864
3836
Finans sektöründeki bazı insanlar
bunu çoktan fark ettiler.
bunu çoktan fark ettiler.
02:26
So whatever you get
that can make you happy
that can make you happy
45
134510
3580
Sizi mutlu edebilecek bir şey
02:30
can go away.
46
138114
1151
yarın yok olabilir.
02:31
Where does that leave you?
47
139289
1261
Bu sizi nereye götürür?
02:33
Not a very nice place, right?
48
141605
1540
Pek hoş bir yerde değil, değil mi?
02:35
I have a different proposition
to suggest to you.
to suggest to you.
49
143579
2807
Size başka bir önerim olacak.
02:38
What I have to suggest to you
50
146410
1523
Size söyleyeceğim,
02:39
is that there is nothing
that you have to get, do or be
that you have to get, do or be
51
147957
4475
mutlu olmak için hiçbir şeye
02:44
in order to be happy.
52
152456
1303
ihtiyacınız olmadığıdır.
02:46
Let me repeat that:
53
154274
1151
Tekrar edeyim:
02:47
there is nothing that you have to get,
do or be in order to be happy.
do or be in order to be happy.
54
155449
4109
Mutlu olmak için hiçbir
şeye ihtiyacınız yok.
şeye ihtiyacınız yok.
02:51
In fact, happiness is your innate nature.
55
159582
3098
Gerçekte mutluluk, sizin
doğuştan gelen özelliğinizdir.
doğuştan gelen özelliğinizdir.
02:54
It is hardwired into you.
It is part of your DNA.
It is part of your DNA.
56
162704
3721
Size programlanmıştır.
DNA'nızın bir parçasıdır.
DNA'nızın bir parçasıdır.
02:59
You cannot not be happy.
57
167554
1680
Mutsuz olamazsınız.
03:02
Now, all of you are very polite,
58
170090
1592
Hepiniz çok kibarsınız.
03:03
and in some of the other forums
I speak in, such as top business schools,
I speak in, such as top business schools,
59
171706
4459
Daha önce konuştuğum işletme
fakülteleri gibi bazı yerlerde,
fakülteleri gibi bazı yerlerde,
03:08
they're not so polite.
60
176189
1462
çok kibar değillerdi.
03:09
And invariably, somebody articulates
what many of you are thinking,
what many of you are thinking,
61
177675
3919
Her zaman birileri sizin de
yaptığınız gibi şunu sorar:
yaptığınız gibi şunu sorar:
03:13
which is: "If happiness
is my innate nature,
is my innate nature,
62
181618
3583
Eğer mutluluk doğamda varsa,
03:17
how come I am not experiencing it?
63
185225
2294
nasıl oluyor da mutlu olamıyorum?
03:19
How come I am experiencing my life sucks?"
64
187543
3223
''Nasıl oluyor da berbat bir
hayatım oluyor?''
hayatım oluyor?''
03:22
(Laughter)
65
190790
2042
(Gülüşmeler)
03:24
And the answer to that
is actually very simple.
is actually very simple.
66
192856
3031
Bunun cevabı oldukça basit.
03:28
You have spent your entire life
67
196602
4001
Tüm hayatınızı nasıl mutsuz olacağınızı
03:32
learning to be unhappy.
68
200627
2597
öğrenerek harcadınız.
03:36
Let me repeat that: you have spent
your entire life learning to be unhappy.
your entire life learning to be unhappy.
69
204748
5480
Tekrar edeyim: Tüm hayatınız
boyunca mutsuz olmayı öğrendiniz.
boyunca mutsuz olmayı öğrendiniz.
03:42
And the way we learn to be unhappy
70
210252
3002
Mutsuz olmayı öğrenme şeklimiz de
03:45
is by buying into
a particular mental model.
a particular mental model.
71
213278
3068
özel bir zihinsel model almaktır.
03:48
A mental model is a notion we have
that this is the way the world works.
that this is the way the world works.
72
216370
3427
Bir zihinsel model, dünyanın
nasıl göründüğü hakkındaki fikrimizdir.
nasıl göründüğü hakkındaki fikrimizdir.
03:51
All of us have mental models,
we've got dozens of mental models.
we've got dozens of mental models.
73
219821
3044
Hepimizin zihinsel modelleri vardır,
düzinelercesine sahibiz.
düzinelercesine sahibiz.
03:54
We've got mental models
on how to find a job,
on how to find a job,
74
222889
2393
Nasıl iş bulacağımız,
işte nasıl başarılı olacağımız,
işte nasıl başarılı olacağımız,
03:57
how to get ahead at work,
how to pick a restaurant to eat at,
how to pick a restaurant to eat at,
75
225306
2901
nerede yemek yiyeceğimiz,
hangi filmi izleyeceğimiz hakkında
hangi filmi izleyeceğimiz hakkında
04:00
how to have a movie
to go to ... dozens of them.
to go to ... dozens of them.
76
228231
3064
onlarca zihinsel modele sahibiz.
04:03
The problem isn't
that we have mental models.
that we have mental models.
77
231319
2150
Sorun zihinsel modellerimizin
olmasında değil.
olmasında değil.
04:05
The problem is that we don't know
that we have mental models.
that we have mental models.
78
233493
3162
Sorun zihinsel modellerimiz
olduğunu bilmememizde.
olduğunu bilmememizde.
04:08
We think this is the way the world works.
79
236679
2206
Dünyanın bu şekilde işlediğini sanıyoruz.
04:10
And the more we invest in a mental model,
80
238909
1960
Bir zihinsel modele yatırım yaptıkça da
04:12
the more it appears that this, in fact,
is the way the world works.
is the way the world works.
81
240893
3765
o daha fazla ortaya çıkıyor, aslında
dünya bu şekilde işlemeye başlıyor.
dünya bu şekilde işlemeye başlıyor.
04:16
But it isn't: it's just a mental model,
82
244682
2223
Ancak böyle değil, o sadece
04:18
and the mental model we have
that we buy into so strongly
that we buy into so strongly
83
246929
3639
bir şey olabilmemiz için,
bir şey yapmamız, bunun için de
bir şey yapmamız, bunun için de
04:22
is that we have to get something
so we can do something
so we can do something
84
250592
3877
bir şeye sahip olmamız
gerektiğini düşündüren,
gerektiğini düşündüren,
04:26
so we can be something.
85
254493
1528
çok güçlü bir model.
04:28
Like, we have to get a great deal of money
so we can travel to exotic places
so we can travel to exotic places
86
256045
3858
Sanki, daha çok para kazanarak
egzotik yerlere gidelim ki
egzotik yerlere gidelim ki
04:31
so we can be happy.
87
259927
1260
mutlu olabilelim gibi.
04:34
We have to be in a relationship
so we can have great sex
so we can have great sex
88
262363
3055
İyi bir seks için, bir ilişkimizin
olması gerekir ki
olması gerekir ki
04:37
so we can be happy.
89
265442
1260
mutlu olabilelim.
04:39
All of this is a variation
of the if-then model.
of the if-then model.
90
267337
4958
Bunların tümü koşul-sonuç
modelinin bir varyasyonu.
modelinin bir varyasyonu.
04:44
And the if-then model is:
91
272319
2010
Koşul-sonuç modeli:
04:46
if this happens,
92
274353
1585
Eğer bu olursa,
04:48
then we will be happy.
93
276708
1746
mutlu olacağız.
04:52
If I were to get a better job,
if I were to get more money,
if I were to get more money,
94
280197
3183
Daha iyi bir işim olursa,
daha çok para kazanabilirsem,
daha çok para kazanabilirsem,
04:55
if my boss would have a heart attack,
95
283404
2184
patronum kalp krizi geçirirse,
04:57
if only I was married,
if only my wife would leave me --
if only my wife would leave me --
96
285612
5652
keşke evli olsaydım,
keşke karım beni terk etseydi--
keşke karım beni terk etseydi--
05:03
(Laughter)
97
291288
1177
(Gülüşmeler)
05:04
if only I had children,
98
292489
1509
keşke çocuklarım olsa,
05:06
if my children would grow up
and go to college ...
and go to college ...
99
294022
2814
çocuklarım büyüse,
üniversiteye gitseler...
üniversiteye gitseler...
05:09
It doesn't matter what it is.
100
297696
1696
ne olduğu fark etmez.
05:11
The whole notion is if this happens,
101
299416
2794
Tüm fikir, eğer bu olursa
05:14
then I will be happy.
102
302606
2000
mutlu olacağımdır.
05:17
And right now, the only thing
that's different
that's different
103
305697
2477
Şimdi bu salondaki dinleyiciler
05:20
between the persons in this audience
104
308198
2920
arasındaki tek fark,
05:23
is what is the particular "if"
that you are focusing on?
that you are focusing on?
105
311142
3553
bu özel ''eğer'''in ne olacağıdır.
05:26
And the only thing that's different
106
314719
1723
Yine şu andaki siz ve
05:28
between you now
and where you were 10 years ago
and where you were 10 years ago
107
316466
2576
10 yıl önceki siz arasındaki
05:31
is what is the particular "if"
that you were focusing on?
that you were focusing on?
108
319066
3000
tek fark da odaklanacağınız
bu özel ''eğer'' mi?
bu özel ''eğer'' mi?
05:34
Think about your life 10 years ago.
109
322779
2322
10 yıl önceki hâlinizi düşünün.
05:37
Spend a minute doing that.
110
325757
1358
Bir dakikanızı buna ayırın.
05:40
Ten years ago, if you remember clearly,
111
328004
2128
Eğer net olarak hatırlıyorsanız,
05:42
there were certain things you wanted.
112
330156
1778
10 yıl önce istekleriniz farklıydı.
05:43
Is that correct?
113
331958
1150
Doğru mu?
05:45
Odds are pretty good
114
333534
1630
Büyük ihtimalle
05:47
that many of those things you wanted
10 years ago you now have.
10 years ago you now have.
115
335188
3103
10 yıl önce istediklerinize
şu an sahipsiniz.
şu an sahipsiniz.
05:50
Is that correct?
116
338315
1150
Doğru mu?
05:52
Where has that left you?
117
340666
1509
Bu sizi nereye koydu?
05:56
In exactly the same place, right?
118
344704
2413
Tamamıyla aynı yere, değil mi?
05:59
What we don't realize
is the model itself is flawed.
is the model itself is flawed.
119
347141
4743
Fark edemediğimiz şey, modelin
kendisinin hatalı olduğu.
kendisinin hatalı olduğu.
06:03
The if-then model --
"If this happens I will be happy" --
"If this happens I will be happy" --
120
351908
2994
Bu koşul-sonuç modeli --
''Bu olursa mutlu olacağım'' --
''Bu olursa mutlu olacağım'' --
06:06
the model itself is flawed.
121
354926
2044
modelin kendisi hatalıdır.
06:09
But instead of recognizing
that it is the model itself that's flawed,
that it is the model itself that's flawed,
122
357462
4068
Ancak modelin hatalı
olduğunu fark etmek yerine,
olduğunu fark etmek yerine,
06:13
what we do is spend
enormous amounts of time
enormous amounts of time
123
361554
3512
bizler zamanımızın büyük bir
kısmını ''eğer'' bölümünü
kısmını ''eğer'' bölümünü
06:17
changing the "if."
124
365090
1744
değiştirmeye harcıyoruz.
06:19
"Oh, well, I thought if I became
CEO it would help,
CEO it would help,
125
367596
3333
''CEO olursam
her şey daha iyi olur sandım
her şey daha iyi olur sandım
06:22
but now I realize it's not
that I want to become a CEO.
that I want to become a CEO.
126
370953
2643
ama anladım ki
istediğim CEO olmak değil.
istediğim CEO olmak değil.
06:25
I want to become the billionaire CEO,
127
373620
2419
Milyarder CEO olmak istiyorum,
06:28
and then I will be happy."
128
376063
1589
işte o zaman mutlu olacağım.''
06:30
You've got your own variation on that.
129
378150
2327
Hepinizde bunun farklı örnekleri vardır.
06:32
But it's the model itself that's flawed,
not what you put on the "if" side
not what you put on the "if" side
130
380501
4657
Ancak kusurlu olan modeldir,
denklemin eğer kısmına
denklemin eğer kısmına
06:37
of the equation.
131
385182
1167
koyduklarınız değil.
06:38
I can demonstrate that to you.
132
386943
1975
Size ispat edebilirim.
06:40
Can any of you recall a time
133
388942
1541
Hiç sizi kendinizden alıp
06:42
when you were confronted with a scene
of such spectacular beauty
of such spectacular beauty
134
390507
4536
büyük bir huzura kavuşturan,
06:47
that it took you outside of yourself
into a place of great serenity?
into a place of great serenity?
135
395067
4615
muhteşem bir manzara ile
karşılaştığınızı hatırlıyor musunuz?
karşılaştığınızı hatırlıyor musunuz?
06:52
Maybe a rainbow, a mountain range,
136
400266
2624
Belki bir gökkuşağı, sıradağlar,
06:54
a valley, the sea.
137
402914
1698
bir vadi, deniz.
06:56
And if you remember that --
raise your hands if you could.
raise your hands if you could.
138
404636
2824
Eğer hatırlıyorsanız --
elinizi kaldırın.
elinizi kaldırın.
06:59
Virtually all of you could, right?
139
407960
1643
Herkes canlandırabilir, değil mi?
07:01
Have you ever wondered why that happened?
140
409627
2448
Neden böyle olduğunu hiç merak ettiniz mi?
07:04
The reason that happened is that somehow,
141
412935
2772
Bunun nedeni,
07:08
for some reason,
142
416469
1421
bir şekilde,
07:10
at that instant,
143
418627
1398
o anda,
07:13
you accepted the universe
exactly as it was.
exactly as it was.
144
421157
4500
evreni olduğu gibi kabul etmenizdir.
07:18
You didn't say,
145
426585
1254
Hiçbiriniz
07:19
"That's a beautiful rainbow,
but it's kind of off to the left,
but it's kind of off to the left,
146
427863
2936
''Bu çok güzel bir gökkuşağı
ama çok solda biraz daha,
ama çok solda biraz daha,
07:22
and if I could move it
200 yards to the right,
200 yards to the right,
147
430823
2393
bir 200 metre daha sağa gelse,
07:25
it would be ever so much more beautiful."
148
433240
2151
çok daha güzel olurdu'' demedi.
07:27
(Laughter)
149
435415
1727
(Gülüşmeler)
07:29
You didn't say,
"That's a beautiful valley,
"That's a beautiful valley,
150
437166
2471
''Bu çok güzel bir vadi ama
07:31
but the tree in the foreground
has too many crooked branches.
has too many crooked branches.
151
439661
2992
ağaçların bazı dalları eğri.
07:34
So if you gave me
a chainsaw and 20 minutes,
a chainsaw and 20 minutes,
152
442677
2271
Bana bir testere verin de 20 dakikada
07:36
I'd make it ever so much better."
153
444972
1643
daha güzelleştireyim.''
07:39
Oh no, the rainbow off-center
154
447009
1623
Ama hayır, gökküşağı o hâliyle
07:40
was just fine.
155
448656
1158
gayet iyiydi.
07:41
The tree with its crooked branches
156
449838
1642
Eğri dallı ağaç da
07:43
was just fine.
157
451504
1284
gayet iyiydi.
07:44
And the moment you accepted
the universe just as it was,
the universe just as it was,
158
452812
3673
Evreni olduğu gibi kabul ettiğiniz an,
07:49
your habitual-wanting self dropped away,
159
457485
3539
alışkanlık olarak isteyen ben düşer
07:53
and the happiness which is
your innate nature surfaced,
your innate nature surfaced,
160
461048
3255
ve özünüzdeki mutluluk yüzeye çıkar
07:56
and you felt it.
161
464327
1158
ve bunu hissedersiniz.
07:57
And I know you felt it because now,
162
465989
2160
Hissedeceğinizi biliyorum çünkü şu an,
08:00
even now after all those years,
163
468173
2345
tüm yıllardan sonra bile,
08:02
you can still remember it.
164
470542
2062
hâlâ hatırlayabilirsiniz.
08:06
The problem is that your life right now,
165
474119
2968
Sorun şu ki, şu anki hayatınız,
08:09
with all of the problems that you have --
166
477111
2564
tüm problemlerinizle bile,
08:11
more precisely, all of the problems
that you think you have --
that you think you have --
167
479699
4516
daha doğrusu sahip olduğunuzu sandığınız
tüm problemlerinizle bile,
tüm problemlerinizle bile,
08:16
is equally perfect.
168
484239
1834
aynı derecede mükemmel.
08:19
But you do not accept it.
169
487827
1620
Ama bunu kabul etmezsiniz.
08:21
In fact, you're spending all your time
170
489471
2899
Gerçekte tüm hayatınızı,
08:24
striving with might and main
to make it different.
to make it different.
171
492394
4188
olabilirlerle harcayıp daha
farklı yapmaya harcıyorsunuz.
farklı yapmaya harcıyorsunuz.
08:28
You are not accepting it.
172
496606
1935
Bunu kabul etmiyorsunuz.
08:31
And when you're not accepting it,
173
499678
1668
Bunu kabul etmediğinizde de,
08:33
you're buying into the if-then model:
174
501370
2031
koşul-sonuç modelini alıyorsunuz.
08:35
if this happens, then I will be happy.
175
503425
3066
Bu olursa mutlu olacağım.
08:38
And it's the model itself that is flawed.
176
506515
3018
Bu model de, kusurlu olan modeldir.
08:43
So let me show you how
you can get out of that,
you can get out of that,
177
511160
2310
Bunun dışına nasıl çıkabileceğinizi
göstermeme izin verin
göstermeme izin verin
08:45
or at least you can begin the steps
towards getting out of that.
towards getting out of that.
178
513494
3472
ya da en azından nasıl
başlayabileceğinizi göstermeme.
başlayabileceğinizi göstermeme.
08:50
I'd like to share with you that action.
179
518054
2229
Bu hareketi paylaşmak istiyorum.
08:52
We all live our lives because we want
to achieve something, correct?
to achieve something, correct?
180
520776
3246
Hepimiz hayatımızda bir şeyler
başarmak isteriz, değil mi?
başarmak isteriz, değil mi?
08:56
You know, we are here
and we want to have something.
and we want to have something.
181
524046
2568
Bilirsiniz, buradayız ve
bir şey istiyoruz.
bir şey istiyoruz.
08:58
Alex wants to have
a successful conference.
a successful conference.
182
526977
2534
Alex, başarılı bir konferans
olmasını istiyor.
olmasını istiyor.
09:01
You know, many of you want to have
great programs for your companies
great programs for your companies
183
529535
3705
Bir çoğunuz şirketleriniz için
başarılı olan muhteşem
başarılı olan muhteşem
09:05
that are very successful.
184
533264
1490
programlar istiyorsunuz.
09:06
You want to progress, have more money,
all of that, is that correct?
all of that, is that correct?
185
534778
3191
İlerlemek, daha fazla kazanmak
istiyorsunuz, doğru değil mi?
istiyorsunuz, doğru değil mi?
09:13
Each of those is an outcome;
you would like something to happen.
you would like something to happen.
186
541296
3731
Bunların hepsi bir sonuçtur;
olmasını istedikleriniz.
olmasını istedikleriniz.
09:17
Now, I'd like you to think
about the following:
about the following:
187
545916
2217
Şimdi şunu düşünmenizi istiyorum:
09:20
actions are within your control,
188
548157
1873
Aksiyonlarınız sizin kontrolünüzde,
09:22
not entirely, but to a large extent.
189
550054
1888
tamamen olmasa da büyük ölçüde.
09:24
The outcome is completely
out of your control.
out of your control.
190
552443
2586
Sonuç tamamen sizin kontrolünüz dışında.
09:27
OK?
191
555613
1151
Tamam mı?
09:28
Actions are within your control.
192
556788
1692
Aksiyonlarınız kontrolünüzde.
09:30
The outcome is completely
outside your control.
outside your control.
193
558504
2233
Sonuç tamamen kontrolünüz dışında.
09:32
Have any of you recognized
that when you have a goal
that when you have a goal
194
560761
2461
Hiç içinizden birinin
bir amaca çalıştığını,
bir amaca çalıştığını,
09:35
and you start to work towards it,
195
563246
2014
bazen amacını,
09:37
some of the time
you don't achieve your goal,
you don't achieve your goal,
196
565284
2298
başaramadığını,
09:39
and some of the time what you get
197
567606
1723
bazen de amacının tam tersini
09:41
is the exact opposite of what you wanted?
198
569353
2351
elde ettiğini fark ettiği oldu mu?
09:43
Has that happened to any of you?
199
571728
1793
Hiç birinizin başına geldi mi?
09:46
Like there was a friend of mine
who said, "Gee, you know,
who said, "Gee, you know,
200
574174
3491
''Karıma pek fazla ilgi gösteremiyorum
09:49
I have not been paying
a lot of attention to my wife,
a lot of attention to my wife,
201
577689
3626
biliyorsun ama bunu değişmesi lazım''
09:53
and this has to change."
202
581339
1184
diyen bir arkadaşım gibi.
09:54
So the next time
we went on a business trip,
we went on a business trip,
203
582547
2071
Bir sonraki iş gezimize gittiğimizde,
09:56
he bought a very expensive dress for her.
204
584642
2521
eşine çok pahalı bir hediye aldı.
09:59
And this was his way of showing,
you know, I care for you,
you know, I care for you,
205
587758
2966
Bu da onun, sana değer veriyorum
10:02
and nice things would happen.
206
590748
1937
ve jestlerim olabilir deme şekliydi.
10:04
And when he presented the gift
to his wife, her immediate reaction was,
to his wife, her immediate reaction was,
207
592709
4023
Hediyeyi verdiğinde eşinin
tepkisi ise şöyle oldu,
tepkisi ise şöyle oldu,
10:09
"After 20 years of marriage,
you don't know my size?"
you don't know my size?"
208
597613
3329
'' 20 yıldır evliyiz ve kaç beden
giydiğimi bilmiyor musun?"
giydiğimi bilmiyor musun?"
10:12
(Laughter)
209
600966
1261
(Gülüşmeler)
10:14
"And furthermore, don't you know
I never wear this kind of thing?"
I never wear this kind of thing?"
210
602251
4715
''Ayrıca bu tarz kıyafetler
giymediğimi de bilmiyor musun?''
giymediğimi de bilmiyor musun?''
10:19
And the next thing you know,
he had a full-blown marital spat.
he had a full-blown marital spat.
211
607451
3645
Sonrasında da tahmin edeceğiniz
üzere büyük bir kavga yaşadılar.
üzere büyük bir kavga yaşadılar.
10:23
Has that happened to any of you?
212
611120
1640
Size de hiç böyle oldu mu?
10:24
You've taken action
for a particular outcome
for a particular outcome
213
612784
2793
Bir sonuç için hareket ettiniz
10:27
and the outcome you got
was the exact opposite
was the exact opposite
214
615601
2176
ve sonuç istediğinizin
10:29
of what you wanted?
215
617801
1484
tam tersi oldu mu?
10:31
Happens all the time.
216
619309
1384
Bu her zaman olur.
10:33
Well, we live in a world
where what we think of,
where what we think of,
217
621185
4430
Yani, düşündüğümüzü,
yatırım yaptığımızı,
yatırım yaptığımızı,
10:37
what we invest in,
218
625639
1422
sonuç olarak elde ettiğimiz
10:39
is the outcome.
219
627085
1428
bir dünyada yaşıyoruz.
10:40
We define our life in the following way:
220
628939
1945
Hayatımızı şu şekilde tanımlıyoruz:
10:42
here I am, here is where I want to go,
221
630908
2044
Buradayım, burası da
gitmek istediğim yer.
gitmek istediğim yer.
10:44
these are the steps I have to take
in order to get from where I am
in order to get from where I am
222
632976
3119
Bunlar da varmak
istediğim yere ulaşmak için
istediğim yere ulaşmak için
10:48
to where I want to go,
223
636119
1182
atmam gereken adımlar,
10:49
and if I succeed, life is wonderful.
224
637325
2525
başarılı olursam hayat harika olacak.
10:52
And if I don't, then I have failed,
225
640640
4027
Ama başarılı olamazsam,
10:56
life is no good, life sucks.
226
644691
2481
hayat iyi değil berbat olacak.
11:00
True? False?
227
648305
1264
Doğru mu? Yanlış mı?
11:02
That is how we live.
228
650148
1548
Yaşam şeklimiz bu.
11:03
We invest in the outcome,
229
651720
2171
Sonuca yatırım yaparız
11:05
and as I've just pointed out,
230
653915
1900
ve işaret ettiğim gibi
11:07
the outcome is frequently different
from what we would like,
from what we would like,
231
655839
3326
sonuç istediğimizden
çoğu kez daha farklıdır,
çoğu kez daha farklıdır,
11:11
and sometimes the diametric opposite
of what we would like.
of what we would like.
232
659189
3355
bazen de tamamıyla tersidir.
11:14
You invest in the outcome
and you are guaranteed to have
and you are guaranteed to have
233
662568
4155
Sonuca yatırım yaparsınız ve
karşılığında payınıza düşenden daha fazla
karşılığında payınıza düşenden daha fazla
11:18
more than your share of frustration, angst
234
666747
2130
hayal kırıklığı, sıkıntı ve hayatınızın
11:20
and all the rest of the stuff
that makes life suck.
that makes life suck.
235
668901
2620
geri kalanını berbat eden
bütün o şeyleri alırsınız.
bütün o şeyleri alırsınız.
11:24
There is an alternative.
236
672298
1254
Başka bir seçenek var.
11:26
And the alternative is that you do not
invest in the outcome,
invest in the outcome,
237
674067
3837
Seçeneğiniz, sonuca değil
11:29
you invest in the process.
238
677928
2680
sürece yatırım yapmanızdır.
11:33
And the best way to describe that
is a quote by John Wooden.
is a quote by John Wooden.
239
681326
4391
Bunu en iyi John Wooden'ın
bir sözü anlatır.
bir sözü anlatır.
11:37
I don't know how many of you
are familiar with John Wooden.
are familiar with John Wooden.
240
685741
2824
Kaçınız John Wooden'ı tanıyor bilmiyorum.
11:40
He's very well-known in the United States
241
688589
2028
Birleşik Devletler'de, özellikle
11:42
and certainly among basketball fans.
242
690641
2038
basketbolseverler arasında
çok iyi tanınır.
çok iyi tanınır.
11:45
He's the only person ever to make
the basketball Hall of Fame
the basketball Hall of Fame
243
693148
3854
Basketbol şöhreti yoluna,
hem oyuncu hem de koç
hem oyuncu hem de koç
11:49
both as a player and as a coach.
244
697026
2136
olarak girebilen tek kişidir.
11:51
And what he told his entering team --
245
699804
1970
İlk takımına söylediği şey --
11:53
he led UCLA to an unprecedented number
of victories and finals in the NCAA --
of victories and finals in the NCAA --
246
701798
6074
UCLA'nın emsalsiz sayıda başarılarını ve
NCAA finallerine kalmasını sağlamıştır --
NCAA finallerine kalmasını sağlamıştır --
11:59
and what he used to tell any new team
is he never spoke about winning.
is he never spoke about winning.
247
707896
5433
ve diğer çalıştığı tüm takımlara
söylediği şey kazanmakla ilgili değildi.
söylediği şey kazanmakla ilgili değildi.
12:06
He always said, "When it's over
and you look in the mirror,
and you look in the mirror,
248
714011
4287
''Bittiğinde aynaya baktığınız zaman,
12:10
did you do the best
that you were capable of?
that you were capable of?
249
718322
2705
en iyisini yaptığınızı
söyleyebilecek misiniz?
söyleyebilecek misiniz?
12:13
And if you did the best
that you were capable of,
that you were capable of,
250
721791
2792
Eğer yapabileceğinizin
en iyisini yaptıysanız,
en iyisini yaptıysanız,
12:16
the score doesn't matter.
251
724607
1498
skorun bir önemi yok.
12:18
But I would suspect that if you did
the best that you were capable of,
the best that you were capable of,
252
726729
3672
Ama yapabileceğinizin
en iyisini yaptığınızda,
en iyisini yaptığınızda,
12:22
you will find the score to your liking."
253
730425
2172
skoru da beğeneceğinize eminim.'' derdi.
12:26
That is investing in a process.
254
734058
2897
Sürece yatırımdır bu.
12:29
What we do is the exact opposite.
255
737474
2260
Bizim yaptığımız ise tam tersidir.
12:31
We invest in the outcome.
256
739758
1761
Biz sonuca yatırım yaparız.
12:33
This is what I want -- oh,
I want it so desperately,
I want it so desperately,
257
741543
2748
İstediğim bu -- evet, ölesiye istiyorum,
12:36
because if I get it I will be happy.
258
744315
2402
çünkü olursa mutlu olacağım.
12:38
And you try with might and main,
to do whatever you can,
to do whatever you can,
259
746741
3337
Böylelikle, bir şekilde
yapabildiğiniz her şeyi dener
yapabildiğiniz her şeyi dener
12:42
but you are always focusing
on, "This is the outcome."
on, "This is the outcome."
260
750102
4016
ama daima ''Bunu istiyorum.''
üzerine odaklanırsınız.
üzerine odaklanırsınız.
12:46
Now, focusing on the outcome is fine.
261
754683
2087
Sonuca odaklanmakta sorun yok.
12:48
It gives you direction.
262
756794
1262
Size yönünüzü gösterir.
12:50
Investing in the outcome means
263
758080
2072
Sonuca yatırım yapmak demek,
12:52
that you make the achievement
of a particular outcome
of a particular outcome
264
760176
4945
mutluluğunuzu bu özel sonuca
12:57
dependent for your well-being.
265
765145
2770
bağımlı yapmak demektir.
12:59
And that is a surefire recipe for failure.
266
767939
2659
Bu da başarısızlığın garanti reçetesidir.
13:03
What you can do is something else.
267
771319
2094
Yapabileceğiniz başka bir şey var.
13:05
You can invest in the process.
268
773437
3047
Sürece yatırım yapabilirsiniz.
13:09
That is, once you have determined,
here is where I am,
here is where I am,
269
777809
2865
Burada istediğim yerdeyim,
olmak istediğim yerdeyim ve
olmak istediğim yerdeyim ve
13:12
here is where I want to be,
and that's fine,
and that's fine,
270
780698
2300
tamamıyla uygun
şeklinde karar verdiğinizde,
şeklinde karar verdiğinizde,
13:15
you focus on the outcome only
to the extent that it gives you direction,
to the extent that it gives you direction,
271
783022
3984
sonuca sadece yönünüzü
göstermesi için odaklanırsınız
göstermesi için odaklanırsınız
13:19
and then you invest yourself
completely in the process.
completely in the process.
272
787030
3316
ve sonra da süreçte tamamıyla
kendinize yatırım yaparsınız.
kendinize yatırım yaparsınız.
13:22
You say, here are the steps
you want to take,
you want to take,
273
790370
2127
İşte atacağım adımlar dersiniz
13:24
and you put everything into it.
274
792521
1959
ve bunun için her şeyi yaparsınız.
13:26
And if you succeed, wonderful.
275
794976
2695
Başarılı olursanız, harika olur.
13:30
And if you don't succeed,
276
798671
2168
Başarılı olmasanız da
13:32
still wonderful,
277
800863
1944
hâlâ harikadır.
13:36
because now you have a new starting point,
and from that new starting point,
and from that new starting point,
278
804275
3662
Çünkü artık yeni bir başlangıç noktanız
vardır ve bu yeni noktadan da,
vardır ve bu yeni noktadan da,
13:39
you select another outcome and keep going.
279
807961
2261
başka bir sonuç seçer ve devam edersiniz.
13:42
And when you do that, you will find
that every day is a blast.
that every day is a blast.
280
810828
3436
Bunu yaptığınızda her günün bir
patlama olduğunu göreceksiniz.
patlama olduğunu göreceksiniz.
13:46
Let me give you an example.
281
814817
1321
Bir örnek vereyim.
13:48
And if you have children -- raise
your hands if you have children.
your hands if you have children.
282
816162
3135
Çocuğu olanlar ellerini
kaldırabilirler mi?
kaldırabilirler mi?
13:51
Have you ever seen
a small child learn to walk?
a small child learn to walk?
283
819321
2467
Küçük bir çocuğun yürümeyi
öğrenmesini izlediniz mi?
öğrenmesini izlediniz mi?
13:54
What happens, and this happens
typically between 11 and 13 months,
typically between 11 and 13 months,
284
822708
3213
Bu genelde 11 ila 13 ay arasında
şu şekilde olur,
şu şekilde olur,
13:57
is the child gets up
and she sees everybody walking,
and she sees everybody walking,
285
825945
3696
ayağa kalkar ve herkesi yürürken görür.
14:01
she wants to walk, she gets up,
she falls down, she starts crying
she falls down, she starts crying
286
829665
3616
Yürümek ister, ayağa kalkar,
yere düşer, ağlamaya başlar,
yere düşer, ağlamaya başlar,
14:05
and momma runs up and comforts her,
kisses the place, makes it well.
kisses the place, makes it well.
287
833305
3956
annesi koşar, sakinleştirir,
öper ve iyi hissetmesini sağlar.
öper ve iyi hissetmesini sağlar.
14:09
She tries again, falls down,
mommy runs up again.
mommy runs up again.
288
837285
2939
Tekrar dener, tekrar düşer,
anne tekrar koşar.
anne tekrar koşar.
14:12
After some time, mommy feels tired
and no longer runs up
and no longer runs up
289
840248
3687
Bir süre sonra anne artık yorulur
ve daha fazla yanına gitmez.
ve daha fazla yanına gitmez.
14:15
and the child stops crying,
290
843959
1931
Çocuk ağlamayı keser
14:17
and then she gets up, takes a step
291
845914
2046
ve tekrar ayağa kalkar, adım atar
14:19
and doesn't fall down,
and then she takes another,
and then she takes another,
292
847984
2570
ve bu sefer düşmez, bir adım daha atar
14:22
and a beautiful smile comes on her face.
293
850578
2234
ve yüzüne muhteşem bir gülümseme yayılır.
14:24
And very soon, generally within 24 hours,
she's walking all over the place,
she's walking all over the place,
294
852836
3716
Genellikle de 24 saat içerisinde,
evin her yerini dolaşarak
evin her yerini dolaşarak
14:28
upsetting your living room arrangements.
295
856576
2307
altını üstüne getirmeye başlar.
14:30
And you know you've gone
to a new stage of parenting.
to a new stage of parenting.
296
858907
2484
Artık ebeveynliğin yeni bir
dönemine girmişsinizdir.
dönemine girmişsinizdir.
14:33
Right?
297
861415
1151
Değil mi?
14:34
Now, imagine what would happen
298
862590
2425
Şimdi düşünün,
14:37
if each time the child fell,
299
865039
3093
eğer çocuk her düştüğünde,
14:40
she would say, "Oh my God, I failed again.
300
868156
3570
'' Aman Allahım yine düştüm,
14:43
I'm never going to learn to walk."
301
871750
2365
asla yürümeyemeyeceğim.'' deseydi.
14:46
And you have to get counseling for her
302
874139
2129
Sizin de her seferinde
14:48
to help her deal with
feelings of inadequacy
feelings of inadequacy
303
876292
3103
asla başaramayacağı ve
yine düşeceği düşüncesi ile
yine düşeceği düşüncesi ile
14:51
and not being able to achieve
and fail yet again.
and fail yet again.
304
879419
4412
başa çıkması için
danışmanlık yaptığınızı düşünün.
danışmanlık yaptığınızı düşünün.
14:55
How long do you think it would take her
to learn to walk if you had to do that,
to learn to walk if you had to do that,
305
883855
3739
Her düştüğünde bunu yapsaydınız,
14:59
if every three times she fell down,
you had to get a counselor
you had to get a counselor
306
887618
2960
bir danışmanı olsaydı, yürümesi ne kadar
15:02
to counsel her and so on?
307
890602
1821
sürerdi sanıyorsunuz?
15:04
Sounds funny, doesn't it?
308
892781
1404
Komik öyle değil mi?
15:06
But that is exactly what we're doing.
309
894629
2104
Ancak yaptığımız tam da bu.
15:08
What the child is doing
is focusing on the process.
is focusing on the process.
310
896757
4258
Çocukların yaptığı sürece odaklanmak.
15:13
She's investing in the process,
311
901039
2856
Yatırımı sürece yapıyor,
15:15
not in the outcome.
312
903919
1790
sonuca değil.
15:18
What we do is the exact opposite.
313
906812
2597
Yaptığımız tam da bunun tersi.
15:21
As we grow up, we lose the ability
to invest in the process,
to invest in the process,
314
909433
3845
Büyüdükçe sürece yatırım
yapma yeteneğini kaybedip
yapma yeteneğini kaybedip
15:25
we start investing in the outcome.
315
913302
2173
sonuca yatırım yapmaya başlıyoruz.
15:27
By definition the outcome
is outside of our control,
is outside of our control,
316
915499
3612
Doğal olarak sonuç
bizim kontrolümüzde değil,
bizim kontrolümüzde değil,
15:31
and if that's where we spend
all of our emotional energy,
all of our emotional energy,
317
919135
2777
böyle yaparak tüm duygusal enerjimizi
15:33
we are going to get drained as we do.
318
921936
2255
harcayarak tüketiyoruz.
15:36
But if, on the other hand, we said,
319
924801
1699
Diğer taraftan,
15:38
"Here is the outcome,
I am going to invest in the process
I am going to invest in the process
320
926524
2691
''İşte sonuç, ben
sürece yatırım yapacağım
sürece yatırım yapacağım
15:41
and give it every single bit I could,"
321
929239
2333
ve elimden geleni yapacağım,''
15:44
every day is a blast,
322
932794
1883
her gün bir patlamadır
15:46
and you're well on your way to achieving
the vision that I outlined to you.
the vision that I outlined to you.
323
934701
4213
ve sizin için gösterdiğim vizyonu
başarma yolundasınızdır.
başarma yolundasınızdır.
15:51
The question that I get all the time,
is people say, "Professor Rao,
is people say, "Professor Rao,
324
939527
3386
Her zaman sorulan soru,
''Professor Rao,
''Professor Rao,
15:54
but nothing makes me passionate."
325
942937
2435
ama hiçbir şey bende tutku uyandırmıyor.''
15:57
So I say, "OK, what would?"
326
945396
1576
Derim ki '' Tamam, ne olabilir?''
15:58
And they invariably come up with,
you know, here is a list of things.
you know, here is a list of things.
327
946996
3551
Hepsi bir takım listelerle gelirler.
16:02
Here's my job and here's how much it pays,
328
950571
2120
İşte benim işim ve aldığım maaş,
16:04
this is the kind of person my boss is,
329
952715
1816
patronum böyle biri,
16:06
the kind of people my colleagues are,
330
954555
1775
iş arkadaşlarım böyle kişiler,
16:08
and here's how my customers are,
here's how much I travel,
here's how much I travel,
331
956354
2753
müşterilerim işte böyleler,
16:11
here's how big my office is,
how deep the carpeting is,
how deep the carpeting is,
332
959131
2618
ofisim bu kadar büyük,
halıları bu kadar kalın,
halıları bu kadar kalın,
16:13
how many windows I have --
333
961773
1547
bu kadar penceresi var --
16:15
a bunch of parameters.
334
963344
1468
bir dizi kriterler.
16:17
And what I tell them is what
I want to share with you,
I want to share with you,
335
965835
2699
Onlara da sizlerle
paylaşacaklarımı söylüyorum,
paylaşacaklarımı söylüyorum,
16:20
because all of that stuff --
first of all, it doesn't exist.
first of all, it doesn't exist.
336
968558
3262
öncelikle tüm bu şeyler aslında yoklar.
16:23
But second, even if it did
and you were plugged into it,
and you were plugged into it,
337
971844
2643
İkinci olarak var olsalar dahi
ve onlara yapışsanız dahi
ve onlara yapışsanız dahi
16:26
it would not take more than six months
338
974511
1841
en fazla altı ay sonra,
16:28
for you to be the same sorry,
miserable self there as you are now,
miserable self there as you are now,
339
976376
3435
yine eskisi gibi sefil
hayatınız için üzüleceksiniz.
hayatınız için üzüleceksiniz.
16:32
because passion exists inside you.
340
980795
3438
Çünkü tutku içinizdedir,
16:36
It does not exist in the job.
341
984257
2530
sahip olduğunuz işte değil.
16:39
And if you don't find a way
to ignite it within you
to ignite it within you
342
987436
3553
Şu an tam olduğunuz yerde,
içinizde onu ateşlemek için
içinizde onu ateşlemek için
16:43
right where you are,
343
991013
1836
bir yol bulmazsanız,
16:44
you are not going to find it outside.
344
992873
2771
dışarıda da onu bulamayacaksınız.
16:48
But if you do find a way
to ignite it where you are,
to ignite it where you are,
345
996305
4694
Ancak onu içinizde ateşleyecek
16:53
then you will find that the external world
346
1001023
2597
bir yol bulduğunuzda,
dış dünyada dönüştüğünüz
dış dünyada dönüştüğünüz
16:55
rearranges itself
347
1003644
1689
yeni kişiyi
16:59
to accommodate the new person
that you are becoming.
that you are becoming.
348
1007741
2881
kucaklamak için yeniden şekillenir.
17:03
And as you do that, you will find
that miracles happen on a regular basis.
that miracles happen on a regular basis.
349
1011137
4920
Bunu yaptığınızda, mucizelerin de
başladığını göreceksiniz.
başladığını göreceksiniz.
17:08
Persons come up
whom you're delighted to meet.
whom you're delighted to meet.
350
1016081
2222
Tanışmak istediğiniz kişiler gelecekler.
17:10
New people enter your life.
351
1018327
1508
Hayatınıza yenileri girecek.
17:11
It's just a breeze,
352
1019859
1455
Bu sadece bir esintidir,
17:14
because all you do in your life
is you take journeys.
is you take journeys.
353
1022152
3106
hayatınızda tek yaptığınız
yolculuklara çıkmaktır.
yolculuklara çıkmaktır.
17:17
You came here to this conference;
you went on a journey.
you went on a journey.
354
1025818
2842
Buraya seminere gelerek
bir yolculuğa çıktınız.
bir yolculuğa çıktınız.
17:21
You hang around the water cooler,
355
1029154
1600
Su sebilinin yanında,
17:22
talking about how terrible
your place of work is;
your place of work is;
356
1030778
2470
işinizin ne kadar korkunç
olduğunu konuştuğunuzda,
olduğunu konuştuğunuzda,
17:25
you went on a journey.
357
1033272
1260
bir yolculuğa çıkıyorsunuz.
17:27
You watch "Desperate Housewives,"
you go on a journey.
you go on a journey.
358
1035025
2729
''Umutsuz Ev Kadınları'''nı
seyredip yolculuğa çıkarsınız.
seyredip yolculuğa çıkarsınız.
17:29
You go on a journey
359
1037778
1679
Eşleri mankenlerle dolaşırken,
17:31
where 40-something women are having
affairs with 19-something gardeners
affairs with 19-something gardeners
360
1039481
3351
40'larındaki kadınların 19'larındaki
bahçıvanlarıyla ilişkilerine bakıp
bahçıvanlarıyla ilişkilerine bakıp
17:34
while the husbands
are playing around with models.
are playing around with models.
361
1042856
2367
bir yolculuğa çıkarsınız.
(TV dizisi)
(TV dizisi)
17:37
All you do is go on journeys.
362
1045247
1514
Tek yaptığınız yolculuğa çıkmak.
17:39
There's nothing wrong with that,
but just ask yourself,
but just ask yourself,
363
1047175
2599
Bunda yanlış bir şey yok
ancak sadece şunu sorun,
ancak sadece şunu sorun,
17:41
"Is this a journey I want to take?
364
1049798
3095
''Bu benim istediğim yolculuk mu?
17:44
Does this take me to a place
I want to spend time?"
I want to spend time?"
365
1052917
3039
Beni zaman geçirmek
istediğim yere götürecek mi?''
istediğim yere götürecek mi?''
17:48
And if you start doing that,
366
1056932
1798
Bunu yapmaya başladığınızda,
17:50
you will find that your life changes.
367
1058754
2254
hayatınızın değişmeye
başladığını göreceksiniz.
başladığını göreceksiniz.
17:53
The kind of people you meet,
the things you talk about,
the things you talk about,
368
1061032
2579
Tanıştığınız kişiler,
konuştuğunuz konular,
konuştuğunuz konular,
17:55
the movies you go to,
the books you read --
the books you read --
369
1063635
2033
izlediğiniz filmler, okuduğunuz kitaplar--
17:57
everything changes.
370
1065692
1455
her şey değişir.
18:00
And you begin all of that
371
1068957
2234
Tüm bunlara da, sürece odaklanarak
18:03
by focusing on the process.
372
1071215
2151
başlarsınız.
18:05
Invest in the process, not in the outcome.
373
1073390
3014
Sonuca değil, sürece yatırım yapın.
18:09
Thank you.
374
1077230
1882
Teşekkürler.
ABOUT THE SPEAKER
Srikumar Rao - Happiness teacherExecutive, educator, writer and life coach Srikumar S. Rao asks, "Are you ready to succeed?" -- and in his famous course "Creativity and Personal Mastery," he teaches his students how to do so.
Why you should listen
Srikumar Rao was an executive at Warner Communications and McGraw-Hill before he created his celebrated MBA course, "Creativity and Personal Mastery." The course -- the only business school course that has its own alumni association -- shows students how to discover their unique purpose, creativity and happiness, through group work and a philosophical perspective. Its popularity has led to write-ups in The New York Times, The Wall Street Journal and Business Week.
Rao is also an adviser to senior business executives, whom he helps find deeper meaning and engagement in their work. He's the author of Are You Ready to Succeed: Unconventional Strategies for Achieving Personal Mastery in Business and Life, and has been a contributing editor for Forbes. His latest book is titled Happiness at Work: Be Resilient, Motivated, and Successful - No Matter What.
Srikumar Rao | Speaker | TED.com