TED2018
Steve Boyes: How we're saving one of Earth's last wild places
Steve Boyes: Dünya'nın son vahşi alanlarını nasıl koruyoruz
Filmed:
Readability: 5.6
1,400,416 views
Bölgesel suaygırları ve aktif mayın tarlaları arazisinde gezinirken, TED dostu Steve Boyes ve onun bilim adamlarından oluşan ekibi bu yakın çevre habitatını, gelişmekte olan kalkınma tehdidine karşı keşfetmek ve korumak için Afrika'nın mevcut en geniş sulak vahşi arazisi olan Okavango Delta'sında seyahat ediyorlar. Görselleri bol olan bu öğretici konuşmasında Steve Boyes, geniş bilimsel analizler yaparak vahşi tabiatı korumanın yollarını ve bu yönde atabileceğimiz adımları açıklıyor.
Steve Boyes - Conservation biologist
Steve Boyes is working to study and conserve the endangered Okavango Delta in Botswana. Full bio
Steve Boyes is working to study and conserve the endangered Okavango Delta in Botswana. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
Visible from space,
0
687
1155
Okavango Deltası,
00:13
the Okavango Delta
1
1866
1627
uzaydan görülebilen
00:15
is Africa's largest remaining
intact wetland wilderness.
intact wetland wilderness.
2
3517
4714
ve Afrika'nın en büyük, el değmemiş,
sulak vahşi arazisidir.
sulak vahşi arazisidir.
00:20
This shining delta in landlocked Botswana
is the jewel of the Kalahari,
is the jewel of the Kalahari,
3
8255
5841
Botswana'daki bu parlak delta,
Kalahari'nin mücevheri,
Kalahari'nin mücevheri,
00:26
more valuable than diamonds
to the world's largest diamond producer
to the world's largest diamond producer
4
14120
4429
Dünya'nın en büyük elmas üreticisi için
elmastan daha değerlidir
elmastan daha değerlidir
00:30
and celebrated in 2014
5
18573
2389
ve 2014 yılında
00:32
as our planet's 1000th
UNESCO World Heritage Site.
UNESCO World Heritage Site.
6
20986
3485
UNESCO tarafından 1000'inci
Dünya Miras Alanı olarak ilan edilmiştir.
Dünya Miras Alanı olarak ilan edilmiştir.
00:36
Now, what you see here
are the two major tributaries,
are the two major tributaries,
7
24495
2905
Şimdi, burada iki önemli
ırmak kolu görüyorsunuz,
ırmak kolu görüyorsunuz,
00:39
the Cuito and the Cubango,
8
27424
2017
Cuito ve Cubango.
00:41
disappearing up north
into the little-known Angolan highlands.
into the little-known Angolan highlands.
9
29465
4126
kuzeyden başlayarak çok az bilinen
Angola dağlık arazisinde kayboluyor.
Angola dağlık arazisinde kayboluyor.
00:45
This is the largest undeveloped
river basin on the planet,
river basin on the planet,
10
33615
4299
Bu, gezegenimizdeki en büyük
geliştirilmemiş su havzasıdır.
geliştirilmemiş su havzasıdır.
00:49
spanning an area larger than California.
11
37938
2123
Kalifornia'dan daha fazla yer kaplıyor.
00:53
These vast, undeveloped Angolan
watersheds were frozen in time
watersheds were frozen in time
12
41090
4080
Bu muazzam, gelişmemiş Angola'daki
dönüşüm noktası iç savaş zamanı
dönüşüm noktası iç savaş zamanı
00:57
by 27 years of civil war.
13
45194
2358
27 yıl boyunca donakalmıştır.
00:59
In fact, Africa's largest tank battle
since World War II
since World War II
14
47576
4001
Aslında Afrika'nın 2. Dünya Savaşı sonrası
en büyük tank savaşı
en büyük tank savaşı
01:03
was fought over a bridge
crossing the Okavango's Cuito River.
crossing the Okavango's Cuito River.
15
51601
3432
Okavango'nun Cuito nehrini ayıran
köprü üzerinde oldu.
köprü üzerinde oldu.
01:07
There on the right,
16
55057
1391
Burada, tam sağ tarafta,
01:08
disappearing off into the unknown,
17
56472
1754
bilinmeyenin içinde,
01:10
into the "Terra do fim do mundo" --
18
58250
2349
"Terro do fim do mundo" --
01:12
the land at the end of the earth,
19
60623
1928
dünyanın sonundaki topraklarda
01:14
as it was known by the first
Portuguese explorers.
Portuguese explorers.
20
62575
2889
kaybolan bu arazi ilk kez Portekizli
kâşifler tarafından bulunmuştur.
kâşifler tarafından bulunmuştur.
01:18
In 2001, at the age of 22,
21
66275
3373
2001 yılında, 22 yaşında,
01:21
I took a job as head of housekeeping
at Vundumtiki Camp
at Vundumtiki Camp
22
69672
3892
Vundumtiki Kampı'nda
idareci olarak işe alındım,
idareci olarak işe alındım,
01:25
in the Okavango Delta ...
23
73588
2100
Okavango Deltası'ndaydı...
01:27
a patchwork mosaic of channels,
floodplains, lagoons
floodplains, lagoons
24
75712
4604
Kanalların mozaiklerini yamama,
taşkın yatakları, lagünler
taşkın yatakları, lagünler
01:32
and thousands upon thousands
of islands to explore.
of islands to explore.
25
80340
3268
ve binlerce keşfedilmeyi bekleyen ada.
01:36
Home to the largest remaining
population of elephants on the planet.
population of elephants on the planet.
26
84289
3660
Gezegenimizdeki en büyük fil nüfusuna
ev sahipliği yapan yer burası.
ev sahipliği yapan yer burası.
01:40
Rhinos are airlifted in C130s
to find sanctuary in this wilderness.
to find sanctuary in this wilderness.
27
88311
4918
Gergedanlar C130 uçaklarıyla bu vahşi
doğada yaşamak için getirildi.
doğada yaşamak için getirildi.
01:46
Lion,
28
94065
1150
Aslan,
01:47
leopard,
29
95239
1242
leopar,
01:48
hyena,
30
96505
1228
sırtlan,
01:49
wild dog,
31
97757
1171
vahşi köpekler,
01:50
cheetah,
32
98952
1273
çita,
01:52
ancient baobab trees
that stand like cathedrals
that stand like cathedrals
33
100249
3775
katedral gibi görünen eski baobab ağaçları
01:56
under the Milky Way.
34
104048
1487
Samanyolu'nun altında.
01:57
Here, I discovered something obvious:
35
105559
3567
Aslında çok açık olan bir şey keşfettim:
02:01
wilderness is our natural habitat, too.
36
109150
3098
vahşi tabiat bizim de vatanımız aslında.
02:04
We need these last wild places
to reconnect with who we really are.
to reconnect with who we really are.
37
112272
3880
Biz onlara gerçek 'biz'lere yeniden
bağlanmak için ihtiyaç duyuyoruz.
bağlanmak için ihtiyaç duyuyoruz.
02:10
We --
38
118129
1151
Biz --
02:11
all seven billion of us --
39
119304
1298
7 milyar kişinin hepsi --
02:12
must never forget
we are a biological species
we are a biological species
40
120626
3431
unutmamalıyız ki,
hepimiz biyolojik türleriz,
hepimiz biyolojik türleriz,
02:16
forever bound to this
particular biological world.
particular biological world.
41
124081
3049
her zaman özel bir dünyaya
ihtiyaç duyarız.
ihtiyaç duyarız.
02:19
Like the waves connected to the ocean,
42
127154
2267
Okyanuslara ait dalgalar gibi
02:21
we cannot exist apart from it --
43
129445
1557
bundan uzak kalamayız --
02:23
a constant flow of atoms and energy
between individuals and species
between individuals and species
44
131026
4788
atom ve enerjinin bireyler
ve türler arasında akınından,
ve türler arasında akınından,
02:27
around the world in a day
45
135838
1647
tüm dünyadan,
02:29
and out into the cosmos.
46
137509
2092
uzaydan -- bir günlüğüne bile
uzak kalamayız.
uzak kalamayız.
02:33
Our fates are forever connected
to the millions of species
to the millions of species
47
141022
3612
Bizim kaderimiz her gün direkt
veya dolaylı olarak dayandığımız
veya dolaylı olarak dayandığımız
02:36
we rely on directly
and indirectly every day.
and indirectly every day.
48
144658
4111
milyonlarca türe bağlı.
02:42
Four years ago,
49
150237
1270
Dört yıl önce,
02:43
it was declared that 50 percent
of all wildlife around the world
of all wildlife around the world
50
151531
4339
dünyadaki tüm vahşi yaşamın
yüzde ellisinin
yüzde ellisinin
02:47
had disappeared in just 40 years.
51
155894
2341
sadece 40 yıl içerisinde
kaybolduğu ilan edildi.
kaybolduğu ilan edildi.
02:51
This is a mass drowning
of 15,000 wildebeests
of 15,000 wildebeests
52
159500
3036
Bu 15.000 antilopun yok olması demek,
02:54
that I witnessed
in the Maasai Mara two years ago.
in the Maasai Mara two years ago.
53
162560
3362
ben buna 2 yıl önce
Maasai Mara'da şahit olmuştum.
Maasai Mara'da şahit olmuştum.
02:57
This is definitely our fault.
54
165946
2333
Bu kesinlikle bizim hatamız.
03:01
By 2020, global wildlife populations
are projected to have fallen
are projected to have fallen
55
169376
4207
2020'ye kadar, dünyadaki vahşi doğa
nüfusunun sarsıcı şekilde
nüfusunun sarsıcı şekilde
03:05
by a staggering two-thirds.
56
173607
2190
üçte ikisinin yok olacağı bekleniyor.
03:07
We are the sixth extinction
57
175821
2191
Biz nesli tükenecek olan altıncı nesiliz,
03:10
because we left no safe space
for millions of species
for millions of species
58
178036
3115
çünkü biz sürdürülebilir şekilde bir arada
var olabilmemiz için
var olabilmemiz için
03:13
to sustainably coexist.
59
181175
2083
milyonlarca türe
güvenli bir dünya bırakamadık.
güvenli bir dünya bırakamadık.
03:16
Now, since 2010, I have poled myself
eight times across the Okavango Delta
eight times across the Okavango Delta
60
184174
5803
Şimdi, 2010 yılından beri, sekiz kez
kendimi Okavango Deltası'na bıraktım.
kendimi Okavango Deltası'na bıraktım.
03:22
to conduct detailed scientific surveys
61
190001
2739
Bunu bilimsel araştırmalar için yaptım.
03:24
along a 200-mile,
18-day research transect.
18-day research transect.
62
192764
3370
yaklaşık 320 kilometre yol gittim,
18 günlük bilimsel araştırma yaptım.
18 günlük bilimsel araştırma yaptım.
03:28
Now, why am I doing this?
63
196158
1205
Neden bunu yapıyorum?
03:29
Why am I risking my life each year?
64
197387
1667
Neden hayatımı riske atıyorum?
03:31
I'm doing this because
we need this information
we need this information
65
199078
2221
Bunu yapıyorum, çünkü
bilgiye ihtiyacımız var,
bilgiye ihtiyacımız var,
03:33
to benchmark this near-pristine wilderness
66
201323
2000
akına karşı gelen kalkınma olana kadar
03:35
before upstream development happens.
67
203347
1962
saf vahşi doğayı korumalıyız.
03:37
These are the Wayeyi river bushmen,
the people of the Okavango Delta.
the people of the Okavango Delta.
68
205852
5032
Bunlar Wayeyi Nehri'nin ormancıları,
Okavango Deltası'nın insanları.
Okavango Deltası'nın insanları.
03:43
They have taught me all I know
about the Mother Okavango --
about the Mother Okavango --
69
211323
2820
Onlar bana Okavango hakkında
bildiğim herşeyi anlattılar --
bildiğim herşeyi anlattılar --
03:46
about presence in the wild.
70
214167
1666
vahşi doğada var olmayı.
03:47
Our shared pilgrimage across
the Okavango Delta each year
the Okavango Delta each year
71
215857
4012
Okavango Deltası'nda her yıl
paylaştığımız hac yolculuğu --
paylaştığımız hac yolculuğu --
03:51
in our mokoros or dugout canoes --
72
219893
1977
mokorolarda veya
kütükten oyularak yapılmış kanolarda --
kütükten oyularak yapılmış kanolarda --
03:53
remembers millenia living in the wild.
73
221894
2875
vahşi doğadaki binyılları yâd ediyor.
03:57
Ten thousand years ago,
74
225805
1767
Onbin yıl önce,
03:59
our entire world was wilderness.
75
227596
2796
tüm dünya vahşi doğadan ibaretti.
04:02
Today, wilderness is all that remains
of that world, now gone.
of that world, now gone.
76
230990
5880
Bugün, o dünyadan kalan vahşi doğa
neredeyse yok olmak üzere.
neredeyse yok olmak üzere.
04:09
Ten thousand years ago,
we were as we are today:
we were as we are today:
77
237675
3516
On bin yıl önce, bugün olduğumuz gibiydik:
04:13
a modern, dreaming intelligence
unlike anything seen before.
unlike anything seen before.
78
241215
3815
çağdaş, daha önce görülmeyen zekâ peşinde.
04:17
Living in the wilderness
is what taught us to speak,
is what taught us to speak,
79
245054
2449
Vahşi doğa bize konuşmayı,
04:19
to seek technologies
like fire and stone, bow and arrow,
like fire and stone, bow and arrow,
80
247527
3582
ateş ve taşı, ok ve yayı aramayı,
04:23
medicine and poison,
81
251133
1832
ilaç ve zehiri keşfetmeyi,
04:24
to domesticate plants and animals
82
252989
2169
hayvanları ve bitkileri evcilleştirmeyi
04:27
and rely on each other
and all living things around us.
and all living things around us.
83
255182
3255
ve birbirimize ve etrafımızdaki canlılara
güvenmeyi öğretti.
güvenmeyi öğretti.
04:30
We are these last wildernesses --
84
258461
2375
Biz bu sonuncu vahşi doğayız --
04:32
every one of us.
85
260860
1328
her birimiz.
04:34
Over 80 percent
of our planet's land surface
of our planet's land surface
86
262801
2067
Toprak örtüsünün yüzde sekseni
04:36
is now experiencing
measurable human impact:
measurable human impact:
87
264892
3149
ölçülebilen insan etkisiyle yüzleşiyor:
04:40
habitat destruction
88
268065
1349
yaşam alanlarının yok edilmesi
04:41
and illegal wildlife trade are decimating
global wildlife populations.
global wildlife populations.
89
269438
3844
ve yasa dışı vahşi doğa ticareti
global vahşi doğa nüfusunun önünü kesiyor.
global vahşi doğa nüfusunun önünü kesiyor.
04:45
We urgently need to create
safe space for these wild animals.
safe space for these wild animals.
90
273306
3936
Biz bu vahşi hayvanlar için
acilen güvenli yerler yaratmalıyız.
acilen güvenli yerler yaratmalıyız.
04:49
So in late 2014,
91
277766
1745
2014 yılında,
04:51
we launched an ambitious
project to do just that:
project to do just that:
92
279535
2581
sadece bir şey için büyük
bir proje başlattık:
bir proje başlattık:
04:54
explore and protect.
93
282140
1737
keşfet ve koru.
04:56
By mid-May 2015,
94
284472
1925
2015 yılında, Mayıs'ın ortalarında,
04:58
we had pioneered access
through active minefields
through active minefields
95
286421
2329
aktif mayın tarlaları üzerinden
05:00
to the undocumented source lake
of the Cuito River --
of the Cuito River --
96
288774
2643
kimsenin farketmediği
Cuito nehrinin kaynak gölüne --
Cuito nehrinin kaynak gölüne --
05:03
this otherworldly place;
97
291441
2100
bu dünya dışı yere geçit sağladık;
05:05
an ancient, untouched wilderness.
98
293565
1960
çok eski, el değmemiş vahşi doğaya.
05:08
By the 21st of May,
99
296385
1295
21 Mayısa kadar,
05:09
we had launched
the Okavango megatransect ...
the Okavango megatransect ...
100
297704
3309
yedi kütükten yapılmış kanoyla,
05:13
in seven dugout canoes;
101
301037
1661
Okavango projesini başlattık;
05:14
1,500 miles, 121 days later,
102
302722
4077
2400 kilometre ve 121 gün boyunca,
05:18
all of the poling, paddling
and intensive research
and intensive research
103
306823
2510
yorucu ve gergin araştırmadan sonra
05:21
got us across the entire river basin
to Lake Xau in the Kalahari Desert,
to Lake Xau in the Kalahari Desert,
104
309357
3762
Kalahari Çölü'nde tüm Xau Gölü'nün
çay yatakları üzerinden geçit yaptık,
çay yatakları üzerinden geçit yaptık,
05:25
480 kilometers past the Okavango Delta.
105
313143
3304
Okavango Deltası'ndan
480 kilometre uzakta.
480 kilometre uzakta.
05:29
My entire world became the water:
106
317080
2564
Tüm hayatım sudan ibaretti:
05:31
every ripple, eddy,
lily pad and current ...
lily pad and current ...
107
319668
3761
her dalga, anafor, yüzen nilüfer yaprağı
ve akıntı...
ve akıntı...
05:36
any sign of danger,
108
324397
1749
Her bir tehlike işareti,
05:38
every sign of life.
109
326170
1874
her bir hayat simgesi.
05:40
Now imagine millions of sweat bees
choking the air around you,
choking the air around you,
110
328952
2952
Şimdi etrafınızdaki havayı boğan
milyonlarca arı hayal edin,
milyonlarca arı hayal edin,
05:43
flesh-eating bacteria,
111
331928
1237
et yiyen bakteriler,
05:45
the constant threat
of a landmine going off
of a landmine going off
112
333189
3390
sürekli bir kara mayınının
patlaması tehdidi
patlaması tehdidi
05:48
or an unseen hippo capsizing your mokoro.
113
336603
2332
veya mokoroyu kaplayan
görünmeyen su aygırı.
görünmeyen su aygırı.
05:50
These are the scenes
moments after a hippo did just that --
moments after a hippo did just that --
114
338959
2914
Bunlar bir su aygırının yaptığı şeyler --
05:53
thrusting its tusks
through the hull of my boat.
through the hull of my boat.
115
341897
2280
uzun dişlerini teknemin gövdesine
sokup durdu.
sokup durdu.
05:56
You can see the two holes --
116
344201
1685
İki delik görebilirsiniz --
05:57
puncture wounds in the base of the hull --
117
345910
2082
gövdenin temelindeki delinme yarası --
06:00
absolutely terrifying
118
348016
1724
kesinlikle korkutucu
06:01
and completely my fault.
119
349764
2146
ve tamamen benim hatam.
06:03
(Laughter)
120
351934
1363
(Kahkaha)
06:05
Many, many portages,
121
353321
2083
Çok fazla, bir dolu yük,
06:07
tree blockages
and capsizes in rocky rapids.
and capsizes in rocky rapids.
122
355428
3702
ağaçların nehri tıkaması,
sert ve hızlı akıntılarda alabora olmak.
sert ve hızlı akıntılarda alabora olmak.
06:12
You're living on rice and beans,
123
360904
2121
Pirinç ve fasulye yiyerek
hayatta kalıyorsun,
hayatta kalıyorsun,
06:15
bathing in a bucket of cold water
124
363049
1910
soğuk suda duş alıyorsun
06:16
and paddling a marathon
six to eight hours every single day.
six to eight hours every single day.
125
364983
2831
ve her gün sekiz saat
maraton yürüşü yapıyorsun.
maraton yürüşü yapıyorsun.
06:19
After 121 days of this,
126
367838
1968
121 gün sonra,
06:21
I'd forgotten the PIN numbers
to my bank accounts
to my bank accounts
127
369830
2327
banka hesaplarımın PIN kodlarını,
sosyal medya hesaplarımı
sosyal medya hesaplarımı
06:24
and logins for social media --
128
372181
1450
tamamen unutmuştum --
06:25
a complete systems reboot.
129
373655
2030
tüm sistem yeniden başlatılacaktı.
06:28
You ask me now if I miss it,
130
376041
2513
Eğer özlüyorum diye sorarsanız,
06:30
and I will tell you I am still there.
131
378578
2293
size hâlâ orada olduğumu söylerim.
06:33
Now why do we need to save
places we hardly ever go?
places we hardly ever go?
132
381789
2521
Peki neden hiç gitmediğimiz
bu yerleri korumalıyız?
bu yerleri korumalıyız?
06:36
Why do we need to save places
133
384653
1749
Neden oraya gitmenin bile
06:38
where you have to risk
your life to be there?
your life to be there?
134
386426
2099
hayatımızı riske atmak olduğu
o yerleri korumalıyız?
o yerleri korumalıyız?
06:40
Now, I'm not a religious
or particularly spiritual person,
or particularly spiritual person,
135
388549
4244
Ben dindar veya
özellikle spiritüel biri değilim,
özellikle spiritüel biri değilim,
06:44
but in the wild,
136
392817
1170
ama vahşi doğada,
06:46
I believe I've experienced
the birthplace of religion.
the birthplace of religion.
137
394011
3652
dinin doğduğu yeri gördüğüme inanıyorum.
06:50
Standing in front of an elephant
far away from anywhere
far away from anywhere
138
398336
3088
Her yerden uzakta,
bir filin karşısında ayakta durduğumda,
bir filin karşısında ayakta durduğumda,
06:53
is the closest I will ever get to God.
139
401448
3016
Tanrıya hiçbir zaman hissetmediğim kadar
yakın hissetmiştim.
yakın hissetmiştim.
06:57
Moses, Buddha, Muhammad, Jesus,
140
405258
2345
Musa, Budda, Muhammed, İsa,
06:59
the Hindu teachers, prophets and mystics,
141
407627
2284
Hindu hocalar, peygamberler ve sufiler;
07:01
all went into the wilderness --
142
409935
1508
onlar vahşi doğaya tutuldular--
07:03
up into the mountains, into the desert,
143
411467
1873
dağlara doğru, çöllere doğru,
07:05
to sit quietly and listen
for those secrets
for those secrets
144
413364
2230
huzur içinde gizemleri dinlemek,
07:07
that were to guide
their societies for millennia.
their societies for millennia.
145
415618
2513
onları binyıllar boyunca yaşatan buydu.
07:10
I go into the Okavango on my mokoro.
146
418155
2510
Kendi mokoromda Okavango'ya gidiyorum.
07:13
You must join me one day.
147
421204
1620
Bir gün bana katılmalısınız.
07:16
Over 50 percent of the remaining
wilderness is unprotected.
wilderness is unprotected.
148
424522
2990
Vahşi doğanın yaklaşık yüzde ellisi
koruma altında değil.
koruma altında değil.
07:19
A huge opportunity --
149
427936
1912
Bu büyük bir fırsat --
07:21
a chance for us all.
150
429872
1611
hepimiz için bir şans.
07:25
We need to act with great urgency.
151
433253
2425
Acele etmeliyiz.
07:27
Since the 2015 megatransect,
152
435702
2385
2015 projesinden beri,
07:30
we have explored all major rivers
of the Okavango River basin,
of the Okavango River basin,
153
438111
3058
Okavango Nehir havzasının
tüm önemli nehirlerini bulduk:
tüm önemli nehirlerini bulduk:
07:33
covering a life-changing 4,000 miles
of detailed research transects
of detailed research transects
154
441193
3933
6,400 kilometre boyunca araştırarak,
07:37
on our dugout canoes
155
445150
1290
kütükten oyulmuş kanolarda
07:38
and our fat-tire mountain bikes.
156
446464
2017
ve dayanıklı dağ bisikletlerinde gezerek.
07:40
We now have 57 top scientists
157
448505
2472
Şimdi 57 bilim adamımız var,
07:43
rediscovering what we call
the Okavango-Zambezi water tower --
the Okavango-Zambezi water tower --
158
451001
3977
Okavango-Zambezi sularını --
07:47
this vast, post-war wilderness
with undocumented source lakes,
with undocumented source lakes,
159
455002
6645
bu muazzam, savaş sonrası vahşi doğayı
kaynak gölleri ile birlikte,
kaynak gölleri ile birlikte,
07:53
unnamed waterfalls in what is Africa's
largest remaining Miombo woodland.
largest remaining Miombo woodland.
160
461671
4515
adsız şelâlelerini, Afrika'nın kalan
en büyük Miombo ormanını araştırıyoruz.
en büyük Miombo ormanını araştırıyoruz.
07:59
We've now discovered
24 new species to science
24 new species to science
161
467480
2762
Bilime 24 yeni tür keşfedip bağışladık
08:02
and hundreds of species
not known to be there.
not known to be there.
162
470266
2266
ve bilinmeyen yüzlerce tür var.
08:05
This year, we start the process,
with the Angolan government,
with the Angolan government,
163
473124
3222
Bu yıl, Angola hükûmetiyle birlikte
bir proje başlatıyoruz,
bir proje başlatıyoruz,
08:08
to establish one of the largest systems
of protected areas in the world
of protected areas in the world
164
476370
3800
araştırılmakta olan Okavango-Zambezi
sularını kaybetmemek için
sularını kaybetmemek için
08:12
to preserve the
Okavango-Zambezi water tower
Okavango-Zambezi water tower
165
480194
2402
dünyadaki en büyük
koruma sistemlerinden biri
koruma sistemlerinden biri
08:14
we have been exploring.
166
482620
1175
ya da birincisi olacak.
08:15
Downstream, this represents
water security for millions of people
water security for millions of people
167
483819
3947
Akıntı yönünde yaşayan
milyonlarca insanın
milyonlarca insanın
08:19
and more than half of the elephants
remaining on this planet.
remaining on this planet.
168
487790
3317
ve gezegenimizdeki fillerin yarısından
fazlasının su güvencesini sağlayacağız.
fazlasının su güvencesini sağlayacağız.
08:23
There is no doubt this is the biggest
conservation opportunity in Africa
conservation opportunity in Africa
169
491131
4107
Şüphe yok ki, bu, on yıllar boyunca
Afrika'da yapılan
Afrika'da yapılan
08:27
in decades.
170
495262
1246
en büyük muhafaza projesidir.
08:28
Over the next 10 to 15 years,
171
496532
1410
Yaklaşık 10 veya 15 yıl sonra
08:29
we need to make
an unprecedented investment
an unprecedented investment
172
497966
2273
dünyadaki vahşi doğanın korunmasına
08:32
in the preservation
of wilderness around the world.
of wilderness around the world.
173
500263
2506
eşsiz bir yatırım yapmalıyız.
08:35
To me,
174
503348
1150
Düşünüyorum ki,
08:36
preserving wilderness is far more
than simply protecting ecosystems
than simply protecting ecosystems
175
504522
4659
vahşi doğayı korumak sadece
ekosistemi güvenceye almak değil,
ekosistemi güvenceye almak değil,
08:41
that clean the water we drink
and create the air we breathe.
and create the air we breathe.
176
509205
2991
bununla birlikte içtiğimiz suyu
ve aldığımız havayı temizliyoruz.
ve aldığımız havayı temizliyoruz.
08:44
Preserving wilderness protects
our basic human right to be wild --
our basic human right to be wild --
177
512682
4280
Vahşi doğayı korumak
bizim doğamızdaki vahşiliği --
bizim doğamızdaki vahşiliği --
08:48
our basic human rights to explore.
178
516986
2657
temel bir insan hakkı olan
keşfetme hakkını koruyor.
keşfetme hakkını koruyor.
08:52
Thank you.
179
520241
1230
Teşekkürler.
08:53
(Applause)
180
521495
6663
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Steve Boyes - Conservation biologistSteve Boyes is working to study and conserve the endangered Okavango Delta in Botswana.
Why you should listen
South African conservation biologist Steve Boyes explores and studies remote wildernesses in Africa, including the endangered Okavango Delta, to protect and restore them. Trained as an ornithologist, he is the Executive Director of the Wild Bird Trust and a Fellow at the National Geographic Society.
Steve Boyes | Speaker | TED.com