TEDWomen 2016
Caroline Paul: To raise brave girls, encourage adventure
Caroline Paul: Cesur kızlar yetiştirmek için macerayı teşvik edin
Filmed:
Readability: 3.2
1,958,625 views
Cesur kızlar kaykay kayar, ağaçlara tırmanır, düşerler, dizlerini yaralarlar ve hemen ayağa kalkarlar -- ve cesur bir kadın olarak büyürler. İtfaiye memuru, yamaç paraşütçü ve çok yönlü maceracı Caroline Paul'un tavsiyeleriyle ve hikâyeleriyle, nasıl üretken bir risk almayı teşvik edeceğinizi ve nasıl kendine güvenen kızlar yetiştireceğinizi öğrenin.
Caroline Paul - Author
Brimming with insights gained on her picaresque journey from firefighter to best-selling author, Caroline Paul’s "The Gutsy Girl: Escapades for Your Life of Epic Adventure" is a revolutionary guide for raising brave young women. Full bio
Brimming with insights gained on her picaresque journey from firefighter to best-selling author, Caroline Paul’s "The Gutsy Girl: Escapades for Your Life of Epic Adventure" is a revolutionary guide for raising brave young women. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
When I was a kid, I was obsessed
with the Guinness Book of World Records,
with the Guinness Book of World Records,
0
760
4536
Çocukken, Guinnnes Rekorlar
Kitabı'na bayılırdım ve
Kitabı'na bayılırdım ve
00:17
and I really wanted
to set a world record myself.
to set a world record myself.
1
5320
3456
kendi rekorumu kırmayı
gerçekten çok istiyordum.
gerçekten çok istiyordum.
00:20
But there was just one small problem:
2
8800
2696
Ama küçük bir problem vardı:
00:23
I had absolutely no talent.
3
11520
2160
Ciddi anlamda yeteneksizdim.
00:26
So I decided to set
a world record in something
a world record in something
4
14520
3416
Ben de herhangi bir yetenek gerektirmeyen
00:29
that demanded absolutely no skill at all.
5
17960
2880
bir şeyle ilgili
rekor kırmaya karar verdim.
rekor kırmaya karar verdim.
00:33
I decided to set a world record
6
21840
2736
Emeklemekte
00:36
in crawling.
7
24600
1200
dünya rekoru.
00:39
(Laughter)
8
27680
2976
(Gülüşmeler)
00:42
Now, the record at the time
was 12 and a half miles,
was 12 and a half miles,
9
30680
3520
O zamanki rekor 20 km. idi
00:47
and for some reason,
this seemed totally manageable.
this seemed totally manageable.
10
35840
3176
ve bu kesinlikle yapılabilir
gibi geliyordu.
gibi geliyordu.
00:51
(Laughter)
11
39040
2160
(Gülüşmeler)
00:54
I recruited my friend Anne,
12
42640
1496
Arkadaşım Anne'den yardım aldım
00:56
and together we decided,
we didn't even need to train.
we didn't even need to train.
13
44160
3576
ve birlikte antreman yapmaya bile gerek
olmadığına karar verdik.
olmadığına karar verdik.
00:59
(Laughter)
14
47760
3256
(Gülüşmeler)
01:03
And on the day of our record attempt,
15
51040
1816
Rekor deneme günü geldiğinde
01:04
we put furniture pads
on the outside of our good luck jeans
on the outside of our good luck jeans
16
52880
3656
uğurlu kotlarımızın dışına
keçeden pedler yerleştirdik
keçeden pedler yerleştirdik
01:08
and we set off,
17
56560
1400
ve emeklemeye başladık.
01:10
and right away, we were in trouble,
18
58720
3056
Çok zaman geçmeden başımız beladaydı,
01:13
because the denim was against our skin
19
61800
2096
çünkü kot pantalon cildimizi tahriş etmişti
01:15
and it began to chafe,
20
63920
1575
ve dizlerimiz sürtünmeden
01:17
and soon our knees were being chewed up.
21
65519
2641
dolayı acıyordu.
01:20
Hours in,
22
68920
1200
Saatler sonra
01:23
it began to rain.
23
71160
1200
yağmur yağmaya başladı.
01:25
Then, Anne dropped out.
24
73520
2440
Anne pes etti.
01:29
Then, it got dark.
25
77400
1960
Daha sonra hava karardı
01:32
Now, by now, my knees
were bleeding through my jeans,
were bleeding through my jeans,
26
80680
2816
ve dizlerim pantalonumun
içinde kanıyordu ve
içinde kanıyordu ve
01:35
and I was hallucinating from the cold
27
83520
2216
soğuktan ve acıdan dolayı
01:37
and the pain and the monotony.
28
85760
2696
halüsinasyonlar görüyordum.
01:40
And to give you an idea
of the suffer-fest that I was undergoing,
of the suffer-fest that I was undergoing,
29
88480
3520
Ve gerçekten nasıl çok
acı çektiğimi şöyle anlatayım:
acı çektiğimi şöyle anlatayım:
01:45
the first lap around
the high school track took 10 minutes.
the high school track took 10 minutes.
30
93120
4120
Lisenin parkuru etrafındaki ilk tur
10 dakika sürdü.
10 dakika sürdü.
01:49
The last lap took almost 30.
31
97880
2800
Son tur ise 30 dakika.
01:54
After 12 hours of crawling,
32
102000
4416
12 saatlik emeklemeden sonra
01:58
I stopped,
33
106440
1336
durdum ve
01:59
and I had gone eight and a half miles.
34
107800
2880
toplamda 13 km. katetmiştim.
02:03
So I was short of
the 12-and-a-half-mile record.
the 12-and-a-half-mile record.
35
111880
3656
Yani rekorun 7 km. gerisindeydim.
02:07
Now, for many years, I thought
this was a story of abject failure,
this was a story of abject failure,
36
115560
4536
Yıllar boyunca bu deneyimimin küçük
düşürücü bir şey olduğunu düşündüm,
düşürücü bir şey olduğunu düşündüm,
02:12
but today I see it differently,
37
120120
2496
fakat şu anda farklı olarak bakabiliyorum,
02:14
because when I was
attempting the world record,
attempting the world record,
38
122640
2856
çünkü bu rekoru kırmak isterken
02:17
I was doing three things.
39
125520
1496
üç şey yapıyordum.
02:19
I was getting outside my comfort zone,
40
127040
2336
Rahatlık bölgemden çıkıp
02:21
I was calling upon my resilience,
41
129400
2256
dayanıklılığımı test ederek
02:23
and I was finding confidence in myself
42
131680
2736
kendime olan güvenimi bulmaya çalışıyordum
02:26
and my own decisions.
43
134440
1400
ve kendi kararlarımı verebiliyordum.
02:28
I didn't know it then,
44
136440
1256
O zaman bunu fark etmemiştim
02:29
but those are not
the attributes of failure.
the attributes of failure.
45
137720
2920
ama bu bir başarısızlık örneği değildi.
02:33
Those are the attributes of bravery.
46
141480
2600
Bu cesaretin bir örneğiydi.
02:37
Now, in 1989, at the age of 26,
47
145280
2576
1989 yılında 26 yaşımda
02:39
I became a San Francisco firefighter,
48
147880
2240
San Francisco'da itfaiyeciliğe başladım
02:42
and I was the 15th woman
in a department of 1,500 men.
in a department of 1,500 men.
49
150800
4176
ve içinde 1500 erkek
olan birimde, 15. kadındım.
olan birimde, 15. kadındım.
02:47
(Applause)
50
155000
3760
(Alkışlar)
02:53
And as you can imagine, when I arrived
51
161240
1856
Tahmin edebileceğiniz üzere,
02:55
there were many doubts
about whether we could do the job.
about whether we could do the job.
52
163120
2696
bu işi yapıp yapamayacağıma dair bir
çok şüphe vardı.
çok şüphe vardı.
02:57
So even though I was a 5'10",
150-pound collegiate rower,
150-pound collegiate rower,
53
165840
5336
175 cm. 68 kiloluk bir kürek
sporcusu olmama ve
sporcusu olmama ve
03:03
and someone who could endure
12 hours of searing knee pain --
12 hours of searing knee pain --
54
171200
4376
12 saatlik diz ağrılarına dayanabilen
biri olmama rağmen --
biri olmama rağmen --
03:07
(Laughter)
55
175600
1616
(Gülüşmeler)
03:09
I knew I still had to prove
my strength and fitness.
my strength and fitness.
56
177240
3016
Gücümü ve sağlamlığımı kanıtlamam
gerektiğini biliyordum.
gerektiğini biliyordum.
03:12
So one day a call came in for a fire,
57
180280
1816
Bir gün, bir yangın çağrısı aldık ve
03:14
and sure enough,
when my engine group pulled up,
when my engine group pulled up,
58
182120
2239
elbette ekibimiz olay yerine vardığında
03:16
there was black smoke billowing
from a building off an alleyway.
from a building off an alleyway.
59
184383
4033
dar sokaktaki bir binadan siyah
dumanlar çıkıyordu.
dumanlar çıkıyordu.
03:20
And I was with a big guy named Skip,
60
188440
2216
Skip adlı iri yarı arkadaşımla beraberdim.
03:22
and he was on the nozzle,
and I was right behind,
and I was right behind,
61
190680
2736
O, hortumun hemen başındaydı ve
ben hemen arkasındaydım.
ben hemen arkasındaydım.
03:25
and it was a typical sort of fire.
62
193440
1816
Tipik bir yangın vakasıydı.
03:27
It was smoky, it was hot,
63
195280
2880
Ortalık dumanlı ve sıcaktı.
03:30
and all of a sudden,
64
198680
1696
Aniden bir patlama
03:32
there was an explosion,
65
200400
1776
meydana geldi
03:34
and Skip and I were blown backwards,
66
202200
2176
ve Skip ile ben arkaya doğru uçtuk,
03:36
my mask was knocked sideways,
67
204400
2136
maskem sağa sola vurdu
03:38
and there was this moment of confusion.
68
206560
2256
ve bir süre şaşkınlık yaşadım.
03:40
And then I picked myself up,
69
208840
3416
Ayağa kalktım ve
03:44
I groped for the nozzle,
70
212280
1816
hortumu elime alarak
03:46
and I did what a firefighter
was supposed to do:
was supposed to do:
71
214120
2496
bir itfaiyecinin yapması gereken
şeyi yaptım:
şeyi yaptım:
03:48
I lunged forward,
72
216640
1736
İleri doğru bir hamle yaparak
03:50
opened up the water
73
218400
1456
suyu açtım ve
03:51
and I tackled the fire myself.
74
219880
1880
yangını kendim söndürmeye çalıştım.
03:54
The explosion had been caused
by a water heater,
by a water heater,
75
222720
2256
Patlamanın sebebi bir su ısıtıcısıydı.
03:57
so nobody was hurt,
and ultimately it was not a big deal,
and ultimately it was not a big deal,
76
225000
2696
Kimse yaralanmamıştı ve çok
büyütülecek bir şey yoktu.
büyütülecek bir şey yoktu.
03:59
but later Skip came up to me and said,
77
227720
3256
Daha sonra Skip yanıma geldi ve
04:03
"Nice job, Caroline,"
78
231000
1736
şaşırmış bir ses tonuyla:
04:04
in this surprised sort of voice.
79
232760
2296
'İyi iş çıkardın, Caroline' dedi.
04:07
(Laughter)
80
235080
1600
(Gülüşmeler)
04:09
And I was confused, because
the fire hadn't been difficult physically,
the fire hadn't been difficult physically,
81
237600
3816
Bu tepkisine şaşırmıştım, çünkü yangın
fiziksel olarak çok da zorlayıcı değildi.
fiziksel olarak çok da zorlayıcı değildi.
04:13
so why was he looking at me
with something like astonishment?
with something like astonishment?
82
241440
4320
Öyleyse neden bana şaşkınlık
içerisinde bakıyordu?
içerisinde bakıyordu?
04:18
And then it became clear:
83
246480
1656
Olay daha sonra açıklığa kavuştu.
04:20
Skip, who was by the way a really nice guy
84
248160
3136
Çok nazik ve iyi bir itfaiyeci olan Skip,
04:23
and an excellent firefighter,
85
251320
2216
sadece kadınların
04:25
not only thought
that women could not be strong,
that women could not be strong,
86
253560
3375
bu kadar güçlü olabileceğini değil
aynı zamanda
aynı zamanda
04:28
he thought that they
could not be brave either.
could not be brave either.
87
256959
3041
bu kadar cesur olabileceğini de
düşünmemişti.
düşünmemişti.
04:32
And he wasn't the only one.
88
260760
1600
Ve bunu düşünen sadece o değildi.
04:35
Friends, acquaintances and strangers,
89
263560
2256
Arkadaş, eş dost, beni tanıyan tanımayan,
04:37
men and women throughout my career
90
265840
2056
herkes kariyerim boyunca
04:39
ask me over and over,
91
267920
1456
bana bu soruyu sordular:
04:41
"Caroline, all that fire, all that danger,
92
269400
3936
'Caroline onca ateşin ve tehlikenin içinde
04:45
aren't you scared?"
93
273360
1240
hiç korkmadın mı?'
04:47
Honestly, I never heard
a male firefighter asked this.
a male firefighter asked this.
94
275320
2880
Doğrusu, bir erkek itfaiyeci
hiç böyle bir soru sormamıştı.
hiç böyle bir soru sormamıştı.
04:50
And I became curious.
95
278920
1520
Ben de merak etmeye başladım.
04:53
Why wasn't bravery expected of women?
96
281200
3160
Cesaret neden kadınlardan
beklenen bir şey değil ki?
beklenen bir şey değil ki?
04:57
Now, the answer began to come
97
285760
1776
Cevabı arkadaşlarımdan birinin bana
04:59
when a friend of mine lamented to me
98
287560
1736
genç kızının çok ürkek bir yapıya
05:01
that her young daughter
was a big scaredy-cat,
was a big scaredy-cat,
99
289320
2456
sahip olduğunu yakınmasıyla aldım.
05:03
and so I began to notice,
100
291800
1936
Kızının ürkek olduğunu
05:05
and yes, the daughter was anxious,
101
293760
2696
ama bunun da ötesinde ailelerinin
05:08
but more than that,
the parents were anxious.
the parents were anxious.
102
296480
2760
kızlarından daha çok
ürkek olduklarını fark ettim.
ürkek olduklarını fark ettim.
05:12
Most of what they said to her
when she was outside began with,
when she was outside began with,
103
300120
3256
Kızlarına sürekli 'dikkatli ol,'
'dikkat et,' 'hayır'
'dikkat et,' 'hayır'
05:15
"Be careful," "Watch out," or "No."
104
303400
3600
deyip duruyorlardı.
05:20
Now, my friends were not bad parents.
105
308920
2656
Arkadaşlarım kötü ebeveyn değillerdi.
05:23
They were just doing what most parents do,
106
311600
2696
Sadece çoğu ebeveynin yaptığı
şeyleri yapıyorlardı.
şeyleri yapıyorlardı.
05:26
which is cautioning their daughters
much more than they caution their sons.
much more than they caution their sons.
107
314320
4000
Kızlarını, erkek çocuklarından
daha fazla tembihliyorlardı.
daha fazla tembihliyorlardı.
05:31
There was a study involving
a playground fire pole, ironically,
a playground fire pole, ironically,
108
319440
4080
Parkta oynayan çocukları inceleyen
bir araştırmada,
bir araştırmada,
05:36
in which researchers saw that little girls
were very likely to be warned
were very likely to be warned
109
324480
4096
araştırmacılar ironik bir şekilde itfaiye
direğiyle oynamak isteyen küçük kızların
direğiyle oynamak isteyen küçük kızların
05:40
by both their moms and dads
about the fire pole's risk,
about the fire pole's risk,
110
328600
3696
anne ve babaları tarafından
uyarıldığını ve kız çocukları
uyarıldığını ve kız çocukları
05:44
and if the little girls
still wanted to play on the fire pole,
still wanted to play on the fire pole,
111
332320
3456
bu direkle oynamakta ısrar ettiklerinde,
ebeveynlerden birinin
ebeveynlerden birinin
05:47
a parent was very likely to assist her.
112
335800
2720
mutlaka yardım ettiğini söylüyor.
05:51
But the little boys?
113
339280
1280
Peki erkek çocuklar?
05:53
They were encouraged
to play on the fire pole
to play on the fire pole
114
341160
2776
Herhangi bir kaygının aksine,
aileleri tarafından
aileleri tarafından
05:55
despite any trepidations
that they might have,
that they might have,
115
343960
2936
cesaretlendirilerek genellikle
05:58
and often the parents offered
guidance on how to use it on their own.
guidance on how to use it on their own.
116
346920
5120
kendi başlarına oynamaları
konusunda yönlendiriliyorlardı.
konusunda yönlendiriliyorlardı.
06:05
So what message does this send
to both boys and girls?
to both boys and girls?
117
353480
3960
Bunun kız ve erkek çocuklara nasıl
bir mesaj verdiğini düşünün.
bir mesaj verdiğini düşünün.
06:09
Well, that girls are fragile
and more in need of help,
and more in need of help,
118
357920
3936
Kızların narin ve yardıma
daha çok ihtiyacı olduğu,
daha çok ihtiyacı olduğu,
06:13
and that boys can and should
master difficult tasks by themselves.
master difficult tasks by themselves.
119
361880
4040
erkeklerin ise zor görevlerin üstesinden
kendi başlarına gelebildikleri algısı.
kendi başlarına gelebildikleri algısı.
06:18
It says that girls should be fearful
120
366520
2736
Mesaj, kızların korkak, erkeklerin ise
06:21
and boys should be gutsy.
121
369280
2320
gözü pek olması gerektiğini söylüyor.
06:25
Now, the irony is that at this young age,
122
373160
2496
Küçük yaştaki kız ve erkek çocukların
fiziksel olarak
fiziksel olarak
06:27
girls and boys are actually
very alike physically.
very alike physically.
123
375680
2496
oldukça benzer yapıda
olması da ayrı bir ironi.
olması da ayrı bir ironi.
06:30
In fact, girls are often
stronger until puberty,
stronger until puberty,
124
378200
2656
Aslında, kızlar genellikle ergenliğe
kadar daha güçlü
kadar daha güçlü
06:32
and more mature.
125
380880
1240
ve daha olgundur.
06:34
And yet we adults act
126
382480
1976
Ama, yine de biz yetişkinler,
06:36
as if girls are more fragile
127
384480
2336
kızlar daha narinmiş
06:38
and more in need of help,
128
386840
1936
ve yardıma ihtiyaçları varmış
06:40
and they can't handle as much.
129
388800
1680
gibi davranırız.
06:43
This is the message
that we absorb as kids,
that we absorb as kids,
130
391160
2576
Bu çocukken özümsediğimiz ve
06:45
and this is the message
that fully permeates as we grow up.
that fully permeates as we grow up.
131
393760
3696
büyüdükten sonra da
devam ettirdiğimiz bir mesaj.
devam ettirdiğimiz bir mesaj.
06:49
We women believe it, men believe it,
132
397480
2456
Kadınlar ve erkekler olarak
bunun böyle olması
bunun böyle olması
06:51
and guess what?
133
399960
1536
gerektiğine inanıyoruz.
06:53
As we become parents,
we pass it on to our children,
we pass it on to our children,
134
401520
3336
Biz de, ebeveyn olduğumuzda,
aynı şeyi kendi çocuklarımıza yapıyoruz
aynı şeyi kendi çocuklarımıza yapıyoruz
06:56
and so it goes.
135
404880
1320
ve böyle devam ediyor.
06:58
Well, so now I had my answer.
136
406720
2496
Artık cevabımı aldım.
07:01
This is why women, even firewomen,
137
409240
2576
Bu yüzden kadınların, hatta itfaiyeci
kadınların bile
kadınların bile
07:03
were expected to be scared.
138
411840
2096
korkması bekleniyordu.
07:05
This is why women often are scared.
139
413960
3080
Bu yüzden kadınlar genelde korkuyordu.
07:09
Now, I know some of you
won't believe me when I tell you this,
won't believe me when I tell you this,
140
417920
3136
İçinizden bazılarının bu söylediğime
inanmayacağını biliyorum,
inanmayacağını biliyorum,
07:13
but I am not against fear.
141
421080
2480
ama ben korkuya karşı değilim.
07:16
I know it's an important emotion,
and it's there to keep us safe.
and it's there to keep us safe.
142
424200
3816
Bunun önemli bir his olduğunu ve bizi
korumak için var olduğunu biliyorum.
korumak için var olduğunu biliyorum.
07:20
But the problem is
when fear is the primary reaction
when fear is the primary reaction
143
428040
3176
Ama sorun, kızların konfor
alanlarının dışında herhangi bir şeyle
alanlarının dışında herhangi bir şeyle
07:23
that we teach and encourage in girls
144
431240
2336
karşılaştıklarında onlara öğrettiğimiz
07:25
whenever they face something
outside their comfort zone.
outside their comfort zone.
145
433600
2640
ve teşvik ettiğimiz ilk tepkilerinin
korku olmasıdır.
korku olmasıdır.
07:29
So I was a paraglider pilot
for many years --
for many years --
146
437760
2640
Bu yüzden yıllarca yamaç paraşütü
pilotluğu yaptım.
pilotluğu yaptım.
07:33
(Applause)
147
441800
1896
(Alkışlar)
07:35
and a paraglider is a parachute-like wing,
148
443720
2416
Yamaç paraşütü bir kanat gibidir
07:38
and it does fly very well,
149
446160
3736
ve çok iyi uçar.
07:41
but to many people I realize
it looks just like a bedsheet
it looks just like a bedsheet
150
449920
2896
Birçok insan için bu,
birbirine iplerle bağlı
birbirine iplerle bağlı
07:44
with strings attached.
151
452840
1496
çarşaf gibi bir şeydir.
07:46
(Laughter)
152
454360
1176
(Gülüşmeler)
07:47
And I spent a lot of time on mountaintops
153
455560
2456
Dağların zirvesinde
07:50
inflating this bedsheet,
154
458040
1576
çarşafıma sarılıp
07:51
running off and flying.
155
459640
1680
uçarak çok zaman geçirdim.
07:54
And I know what you're thinking.
156
462560
1576
Ne düşündüğünüzü biliyorum.
07:56
You're like, Caroline,
a little fear would make sense here.
a little fear would make sense here.
157
464160
3280
Sizler, Caroline burada biraz
korkmak gerekir diyebilirsiniz.
korkmak gerekir diyebilirsiniz.
08:00
And you're right, it does.
158
468800
1856
Evet gerçekten haklısınız.
08:02
I assure you, I did feel fear.
159
470680
2496
Sizi temin ederim, ben
o korkuyu hissettim.
o korkuyu hissettim.
08:05
But on that mountaintop,
160
473200
1256
Ama bir dağın zirvesinde
08:06
waiting for the wind
to come in just right,
to come in just right,
161
474480
2056
rüzgârın doğru zamanda
gelmesini beklerken
gelmesini beklerken
08:08
I felt so many other things, too:
162
476560
2216
başka şeyler de hissettim:
08:10
exhilaration, confidence.
163
478800
2280
Canlılık ve kendime güven.
08:14
I knew I was a good pilot.
164
482000
1776
İyi bir pilot olduğumu biliyordum.
08:15
I knew the conditions were good,
or I wouldn't be there.
or I wouldn't be there.
165
483800
3016
İyi olduğumu bilmesem orada olmazdım.
08:18
I knew how great it was going to be
a thousand feet in the air.
a thousand feet in the air.
166
486840
3536
Havada o kadar yüksekte olmanın nasıl iyi
hissettirebileceğini biliyordum.
hissettirebileceğini biliyordum.
08:22
So yes, fear was there,
167
490400
2616
Evet, korku oradaydı
08:25
but I would take a good hard look at it,
168
493040
2176
ama ona şöyle bir göz atıp
08:27
assess just how relevant it was
169
495240
2656
ne kadar yersiz olduğunu anladıktan sonra
08:29
and then put it where it belonged,
170
497920
2336
ait olduğu yere, hayat enerjimin,
08:32
which was more often than not
171
500280
1416
beklentilerimin ve
08:33
behind my exhilaration, my anticipation
172
501720
3976
kendime olan güvenimin önünde tutmayarak
08:37
and my confidence.
173
505720
1200
uzaklaştırdım.
08:39
So I'm not against fear.
174
507400
2016
Yani korkuya karşı değilim.
08:41
I'm just pro-bravery.
175
509440
2520
Sadece cesaretten yanayım.
08:46
Now, I'm not saying
your girls must be firefighters
your girls must be firefighters
176
514520
3216
Kızlarınızın itfaiyeci ya da paraşütçü
08:49
or that they should be paragliders,
177
517760
2216
olması gerektiğini söylemiyorum.
08:52
but I am saying that we are raising
our girls to be timid, even helpless,
our girls to be timid, even helpless,
178
520000
4760
Söylemeye çalıştığım, kızlarımızı
ürkek ve aciz yetiştiriyoruz
ürkek ve aciz yetiştiriyoruz
08:57
and it begins when we caution them
against physical risk.
against physical risk.
179
525600
3616
ve bu, fiziksel risklere karşı
uyarılarla başlar.
uyarılarla başlar.
09:01
The fear we learn
and the experiences we don't
and the experiences we don't
180
529240
2616
Öğrendiğimiz korku ve
öğrenmediğimiz deneyimlerimiz
öğrenmediğimiz deneyimlerimiz
09:03
stay with us as we become women
181
531880
1816
kadın olunca bizimle kalıyor
09:05
and morphs into all those things
that we face and try to shed:
that we face and try to shed:
182
533720
4256
ve bazı tavırlarımız, yüksek sesle
konuşma tereddütümüz,
konuşma tereddütümüz,
09:10
our hesitation in speaking out,
183
538000
2296
beğenilmek için gösterdiğimiz tevazu
09:12
our deference so that we can be liked
184
540320
2656
ve kararlarımızı vermedeki
güvensizliğimiz gibi
güvensizliğimiz gibi
09:15
and our lack of confidence
in our own decisions.
in our own decisions.
185
543000
2720
bunların birer yansımasıdır.
09:18
So how do we become brave?
186
546960
2320
Peki nasıl cesur oluruz?
09:22
Well, here's the good news.
187
550440
1776
İşte iyi haber.
09:24
Bravery is learned,
188
552240
1976
Cesaret öğrenilir
09:26
and like anything learned,
189
554240
1416
ve her öğrenilen şey gibi
09:27
it just needs to be practiced.
190
555680
1840
sadece alıştırma yapılması gerekir.
09:30
So first,
191
558040
1576
İlk olarak,
09:31
we have to take a deep breath
192
559640
1696
derin bir nefes almalıyız
09:33
and encourage our girls
193
561360
2056
ve kızlarımızı
09:35
to skateboard, climb trees
194
563440
2696
kaykaya binme, ağaca tırmanma
09:38
and clamber around
on that playground fire pole.
on that playground fire pole.
195
566160
2560
ve parktaki itfaiye direğinde oynamaları
için yüreklendirmeliyiz.
için yüreklendirmeliyiz.
09:41
This is what my own mother did.
196
569480
2176
Benim annem de, tam olarak bunu yaptı.
09:43
She didn't know it then,
197
571680
1776
Başlangıçta bilmiyordu,
09:45
but researchers have a name for this.
198
573480
2296
ama araştırmacılar buna bir isim verdiler.
09:47
They call it risky play,
199
575800
2096
Buna riskli oyun dediler ve
09:49
and studies show that risky play
is really important for kids, all kids,
is really important for kids, all kids,
200
577920
4456
çalışmalar bu riskli oyunun bütün çocuklar
için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
09:54
because it teaches hazard assessment,
201
582400
2576
Bu, çocuklara risk değerlendirmesini,
09:57
it teaches delayed gratification,
202
585000
2176
geciktirilmiş tatmin duygusunu,
09:59
it teaches resilience,
203
587200
1776
dirençliliği,
10:01
it teaches confidence.
204
589000
1320
kendisine güveni öğretiyor.
10:03
In other words,
205
591080
1456
Bir başka deyişle,
10:04
when kids get outside
and practice bravery,
and practice bravery,
206
592560
3296
çocuklar dışarı çıktıklarında ve cesaret
gösterdiklerinde,
gösterdiklerinde,
10:07
they learn valuable life lessons.
207
595880
3160
önemli hayat dersleri öğreniyorlar.
10:12
Second, we have to stop
cautioning our girls willy-nilly.
cautioning our girls willy-nilly.
208
600600
4736
İkinci olarak, kızlarımızı
gerekli gereksiz uyarmaya son vermeliyiz.
gerekli gereksiz uyarmaya son vermeliyiz.
10:17
So notice next time you say,
209
605360
2416
Bir dahaki sefere,
10:19
"Watch out, you're going to get hurt,"
210
607800
1856
'dikkat et, yaralanacaksın,' veya
10:21
or, "Don't do that, it's dangerous."
211
609680
2080
'yapma, çok tehlikeli' derken dikkat edin.
10:24
And remember that often
what you're really telling her
what you're really telling her
212
612480
3576
Gerçekte ona söylediğiniz şeylerin,
10:28
is that she shouldn't be pushing herself,
213
616080
2416
kendini zorlamaması gerektiği,
10:30
that she's really not good enough,
214
618520
2176
gerçekten yeterince iyi olmadığı,
10:32
that she should be afraid.
215
620720
1800
korkması gerektiği anlamlarına
geldiğini hatırlayın.
geldiğini hatırlayın.
10:36
Third,
216
624320
1200
Üçüncü olarak,
10:38
we women have to start
practicing bravery, too.
practicing bravery, too.
217
626080
3000
biz kadınlar da cesaret duygusunu
hayatlarımızda uygulamalıyız.
hayatlarımızda uygulamalıyız.
10:41
We cannot teach our girls
until we teach ourselves.
until we teach ourselves.
218
629880
3160
Kendimize öğretmediğimiz
taktirde, kızlarımıza da öğretemeyiz.
taktirde, kızlarımıza da öğretemeyiz.
10:45
So here's another thing:
219
633960
1896
Başka bir nokta da şu:
10:47
fear and exhilaration
220
635880
3096
Korku ve neşe
10:51
feel very similar --
221
639000
1760
gerçekten çok benzer duygulardır --
10:53
the shaky hands,
the heightened heart rate,
the heightened heart rate,
222
641760
2576
Titreyen eller, hızlı kalp atışları,
10:56
the nervous tension,
223
644360
1376
sinir gerginliği.
10:57
and I'm betting that for many of you
224
645760
1736
Bahse girerim birçoğunuz
10:59
the last time you thought
you were scared out of your wits,
you were scared out of your wits,
225
647520
2816
en son korktuğunuzu düşündüğünüzde,
11:02
you may have been feeling
mostly exhilaration,
mostly exhilaration,
226
650360
2936
aslında kendinizi canlı hissetmişsinizdir
11:05
and now you've missed an opportunity.
227
653320
1960
ve şimdi bir fırsatı kaçırdınız.
11:07
So practice.
228
655720
1200
Öyleyse alıştırma yapın.
11:09
And while girls should be getting
outside to learn to be gutsy,
outside to learn to be gutsy,
229
657560
2976
Kızlar dışarıdaki hayatta
cesur olmayı öğrenirken,
cesur olmayı öğrenirken,
11:12
I get that adults don't want
to get on hoverboards or climb trees,
to get on hoverboards or climb trees,
230
660560
6096
yetişkinlerin ağaca tırmanmaktan veya yeni
şeyleri denemekten çekindiğini görüyorum.
şeyleri denemekten çekindiğini görüyorum.
11:18
so we all should be practicing
231
666680
3456
Bu yüzden hepimiz cesur olma
alıştırması yapmalıyız.
alıştırması yapmalıyız.
11:22
at home, in the office
232
670160
2216
Evde, ofiste,
11:24
and even right here getting up the guts
233
672400
2096
hatta burada hayranı olduğunuz biriyle
11:26
to talk to someone that you really admire.
234
674520
2360
konuşma fırsatını yakalamak
için cesur olun.
için cesur olun.
11:30
Finally, when your girl is, let's say,
235
678360
4016
Son olarak, kızınızın bisikletiyle
11:34
on her bike on the top of the steep hill
236
682400
2096
dik bir tepeden aşağıya inmeye
11:36
that she insists
she's too scared to go down,
she's too scared to go down,
237
684520
3416
korktuğunu hissettiğinizde,
içindeki cesareti keşfetmesine
içindeki cesareti keşfetmesine
11:39
guide her to access her bravery.
238
687960
2120
öncülük edin.
11:42
Ultimately, maybe that hill
really is too steep,
really is too steep,
239
690720
4256
Sonuç olarak, belki de o tepe
gerçekten çok diktir,
gerçekten çok diktir,
11:47
but she'll come to that conclusion
through courage, not fear.
through courage, not fear.
240
695000
3920
ama bunu korkuyla değil cesaret
sayesinde öğrensin.
sayesinde öğrensin.
11:51
Because this is not
about the steep hill in front of her.
about the steep hill in front of her.
241
699920
3896
Çünkü bu önündeki dik tepeyle
alakalı değil.
alakalı değil.
11:55
This is about the life ahead of her
242
703840
1880
Bu, onun önündeki hayatla ve
11:58
and that she has the tools
243
706400
1776
onu koruyamayacağımız
tehlikeli durumlarla,
tehlikeli durumlarla,
12:00
to handle and assess
244
708200
2096
ona yol gösteremeyeceğimiz zorluklarla,
12:02
all the dangers
that we cannot protect her from,
that we cannot protect her from,
245
710320
3256
buradaki ve dünya üzerindeki
12:05
all the challenges that we won't
be there to guide her through,
be there to guide her through,
246
713600
3880
kızlarımızın gelecekte
karşılaşacakları her şeyle
karşılaşacakları her şeyle
12:10
everything that our girls here
247
718160
2456
baş etmesi için
12:12
and around the world
248
720640
1376
yeterli malzemeye
12:14
face in their future.
249
722040
1800
sahip olduğu gerçeği ile ilgilidir.
12:18
So by the way,
250
726200
1240
Bu arada, yeri gelmişken,
12:20
the world record for crawling today --
251
728400
2776
bugünün emekleme rekoru --
12:23
(Laughter)
252
731200
2376
(Gülüşmeler)
12:25
is 35.18 miles,
253
733600
3040
56.61 km.
12:30
and I would really love
to see a girl go break that.
to see a girl go break that.
254
738520
3456
ve bir kızın bu rekoru
aştığını görmeyi çok isterim.
aştığını görmeyi çok isterim.
12:34
(Applause)
255
742000
6356
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Caroline Paul - AuthorBrimming with insights gained on her picaresque journey from firefighter to best-selling author, Caroline Paul’s "The Gutsy Girl: Escapades for Your Life of Epic Adventure" is a revolutionary guide for raising brave young women.
Why you should listen
Before launching her career as a writer, Caroline Paul embarked on a long list of unlikely adventures, ranging from flying experimental planes to whitewater rafting unexplored rivers in Borneo and Australia.
Paul was one of the first women to work for the San Francisco Fire Department -- a job that inspired her first work of nonfiction, Fighting Fire. Her latest book, The Gutsy Girl, uses stories from her own life as a gutsy woman to inspire girls to break the rules, take risks and accept seemingly insurmountable challenges.
Caroline Paul | Speaker | TED.com