TED2019
Hannah Gadsby: Three ideas. Three contradictions. Or not.
Hannah Gadsby: Üç fikir. Üç çelişki. Ya da değil.
Filmed:
Readability: 3.3
2,402,838 views
Hannah Gadsby'nin çığır açan gösterisi "Nanette" komediyi kırdı. Gerçek ve amaç hakkındaki bu konuşmada üç fikir ve üç çelişki paylaşıyor. Ya da paylaşmıyor.
Hannah Gadsby - Serious comedian
Hannah Gadsby skewers the straight world's dismissal and outright hostility toward the LGBTQ community in her stand-up sets, stage performances and television shows. Full bio
Hannah Gadsby skewers the straight world's dismissal and outright hostility toward the LGBTQ community in her stand-up sets, stage performances and television shows. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
My name is Hannah.
0
902
1628
Benim adım Hannah.
00:14
And that is a palindrome.
1
2554
2098
Bu bir palindrom.
00:17
That is a word you can spell
the same forwards and backwards,
the same forwards and backwards,
2
5140
6065
Yani baştan da sondan da
aynı okunan kelimeler.
aynı okunan kelimeler.
00:23
if you can spell.
3
11944
1485
Tabii heceleyebilirseniz.
00:25
But the thing is --
4
13453
1302
Olay şu ki --
00:26
(Laughter)
5
14779
1274
(Kahkahalar)
00:29
my entire family have palindromic names.
6
17112
2184
tüm ailem palindromik isimlere sahip.
00:31
It's a bit of a tradition.
7
19320
1314
Bir nevi gelenek.
00:33
We've got Mum, Dad --
8
21152
3113
Ana, Ata --
00:36
(Laughter)
9
24289
2015
(Kahkahalar)
00:38
Nan, Pop.
10
26328
2210
Nan, Pop.
00:40
(Laughter)
11
28562
1948
(Kahkahalar)
00:43
And my brother, Kayak.
12
31447
2365
Bir de kardeşim Kayak.
00:45
(Laughter)
13
33836
1440
(Kahkahalar)
00:47
There you go.
14
35300
1285
İşte oldu.
00:48
That's just a bit a joke, there.
15
36609
2136
Sadece biraz şaka.
00:50
(Laughter)
16
38769
1109
(Kahkahalar)
00:51
I like to kick things off with a joke
because I'm a comedian.
because I'm a comedian.
17
39902
3427
Bir komedyen olduğum için
şakayla başlamayı severim.
şakayla başlamayı severim.
00:55
Now there's two things
you know about me already:
you know about me already:
18
43353
2381
Benim hakkımda
şimdiden iki şey biliyorsunuz:
şimdiden iki şey biliyorsunuz:
00:57
my name's Hannah and I'm a comedian.
19
45758
1778
Adım Hannah ve ben bir komedyenim.
00:59
I'm wasting no time.
20
47560
1381
Hiç zaman harcamıyorum.
01:00
Here's a third thing
you can know about me:
you can know about me:
21
48965
2444
Üçüncüye gelirsek...
01:03
I don't think I'm qualified
to speak my own mind.
to speak my own mind.
22
51433
3971
Aklımdakileri söylemek için
yeterli olduğumu düşünmüyorum.
yeterli olduğumu düşünmüyorum.
01:07
Bold way to begin a talk, yes,
23
55428
2559
Başlamak için cesur bir yol evet,
01:10
but it's true.
24
58011
1691
ama doğru.
01:11
I've always had a great deal of difficulty
25
59726
2259
Düşüncelerimi söze dökmekte
01:14
turning my thinking into the talking.
26
62009
2377
her zaman zorlandım.
01:17
So it seems a bit
of a contradiction, then,
of a contradiction, then,
27
65628
2081
Benim gibi sohbette kötü olan birinin
01:19
that someone like me,
who is so bad at the chat,
who is so bad at the chat,
28
67733
2421
stand-up komedyeni gibi birine dönüşmesi
01:22
could be something like
a stand-up comedian.
a stand-up comedian.
29
70178
2732
çelişkili görünüyor.
01:25
But there you go. There you go.
30
73373
1907
Ama işte,
01:27
It's what it is.
31
75304
1660
olan bu.
01:28
I first tried my hand at stand-up
comedi -- comedie ... See?
comedi -- comedie ... See?
32
76988
3999
Stand-up komeddi -- komeddi...
Gördünüz mü?
Gördünüz mü?
01:33
See? See?
33
81011
1163
Gördünüz değil mi?
01:34
(Laughter)
34
82198
2830
(Kahkahalar)
01:37
I first tried my hand at stand-up comedy
35
85052
2937
Stand-up komediyi ilk denediğimde
yirmilerimin sonundaydım.
01:40
in my late 20s,
36
88013
1167
01:41
and despite being a pathologically shy
virtual mute with low self-esteem
virtual mute with low self-esteem
37
89204
5388
Patolojik düzeyde utangaç
ve düşük öz saygılı,
ve düşük öz saygılı,
01:46
who'd never held a microphone before,
38
94616
2070
hiç mikrofon tutmamış biri olmama rağmen
01:48
I knew as soon as I walked
and stood in front of the audience,
and stood in front of the audience,
39
96710
4800
seyircinin önüne geçtiğim anda
01:53
I knew, before I'd even
landed my first joke,
landed my first joke,
40
101534
2955
ilk esprimi bile yapmadan önce
01:56
I knew that I really liked stand-up,
41
104513
3024
biliyordum ki
stand-up'la birbirimizden
gerçekten hoşlanacaktık.
gerçekten hoşlanacaktık.
01:59
and stand-up really liked me.
42
107561
2076
02:02
But for the life of me,
I couldn't work out why.
I couldn't work out why.
43
110123
3447
Ama benimki gibi bir yaşamda
bunun neden işe yaradığını çözemedim.
bunun neden işe yaradığını çözemedim.
02:05
Why is it I could be so good
at doing something I was so bad at?
at doing something I was so bad at?
44
113594
5235
Bu kadar kötü olduğum bir şeyde
neden bu kadar iyi olabilirdim?
neden bu kadar iyi olabilirdim?
02:10
(Laughter)
45
118853
1187
(Kahkahalar)
02:12
I just couldn't work it out,
I could not understand it.
I could not understand it.
46
120064
3010
Bunu bir türlü anlayamadım.
02:15
That is, until I could.
47
123098
1959
Ta ki anlayana kadar.
02:17
Now, before I explain to you why it is
48
125081
2871
Kötü olduğum bir şeyde
02:19
that I can be good
at something I'm so bad at,
at something I'm so bad at,
49
127976
3256
neden iyi olduğumu açıklamadan önce
02:23
let me throw another spanner
of contradiction into the work
of contradiction into the work
50
131256
2847
ortaya başka bir çelişki
atmama izin verin.
atmama izin verin.
02:26
by telling you that not long after
I worked out why that was,
I worked out why that was,
51
134127
4280
Bunun nedenini anladıktan kısa süre sonra
02:30
I decided to quit comedy.
52
138431
2072
komediyi bırakmaya karar verdim.
02:33
And before I explain
that little oppositional cat
that little oppositional cat
53
141009
2732
Güvercinlerin arasına attığım
02:35
I just threw amongst the thinking pigeons,
54
143765
2702
bu muhalif kediyi açıklamadan önce
02:38
let me also tell you this:
55
146491
2569
şunu da söylememe izin verin:
02:41
quitting launched my comedy career.
56
149084
2853
Bu işi bırakmak
komedi kariyerimi başlattı.
komedi kariyerimi başlattı.
02:43
(Laughter)
57
151961
1958
(Kahkahalar)
02:45
Like, really launched it, to the point
where after quitting comedy,
where after quitting comedy,
58
153943
4071
Gerçekten başlattı.
Komediyi bıraktıktan sonra
dünyadaki en çok konuşulan komedyen oldum.
dünyadaki en çok konuşulan komedyen oldum.
02:50
I became the most talked-about
comedian on the planet,
comedian on the planet,
59
158038
2934
02:52
because apparently, I'm even worse
at making retirement plans
at making retirement plans
60
160996
3628
Görünen o ki emeklilik planları yapmakta
02:56
than I am at speaking my own mind.
61
164648
2497
aklımdakileri konuşmaktan da kötüymüşüm.
03:00
Now, all I've done up until this point
62
168568
3783
Bu noktaya kadar,
03:04
apart from giving over a spattering
of biographical detail
of biographical detail
63
172375
3772
biyografik ayrıntılar saçmak dışında,
03:08
is to tell you indirectly
that I have three ideas
that I have three ideas
64
176171
2307
dolaylı yoldan sizinle paylaşmak istediğim
03:10
that I want to share with you today.
65
178502
1756
üç fikrim olduğunu söyledim.
03:12
And I've done that by way of sharing
three contradictions:
three contradictions:
66
180282
3420
Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım:
03:15
one, I am bad at talking,
I am good at talking;
I am good at talking;
67
183726
3201
Birincisi, konuşmakta iyiyim,
konuşmakta kötüyüm.
konuşmakta kötüyüm.
03:18
I quit, I did not quit.
68
186951
2743
Bıraktım, bırakmadım.
03:21
Three ideas, three contradictions.
69
189718
1837
Üç fikir, üç çelişki.
03:23
Now, if you're wondering
why there's only two things
why there's only two things
70
191579
2481
Sözde üçlü listemde
neden iki şey olduğunu
merak ediyorsanız --
merak ediyorsanız --
03:26
on my so-called list of three --
71
194084
1527
03:27
(Laughter)
72
195635
1034
(Kahkahalar)
03:28
I remind you it is literally
a list of contradictions.
a list of contradictions.
73
196693
2525
Hatırlatırım ki bu tam anlamıyla
çelişkiler listesi.
çelişkiler listesi.
03:31
Keep up.
74
199242
1163
Bana yetişin.
03:32
(Laughter)
75
200429
2524
(Kahkahalar)
03:34
Now, the folks at TED advised me
that with a talk of this length,
that with a talk of this length,
76
202977
4481
TED’dekiler, bu konuşmanın
uzunluğuna bağlı olarak
uzunluğuna bağlı olarak
sadece bir fikir paylaşmanın
daha iyi olacağını söylediler.
daha iyi olacağını söylediler.
03:39
it's best to stick
with just sharing one idea.
with just sharing one idea.
77
207482
2752
03:42
I said no.
78
210958
1471
Hayır dedim.
03:44
(Laughter)
79
212453
3466
(Kahkahalar)
03:47
What would they know?
80
215943
1378
Onlar ne anlar ki?
03:49
To explain why I have chosen to ignore
what is clearly very good advice,
what is clearly very good advice,
81
217737
5054
Bu akıllıca öneriyi
neden reddettiğimi açıklamak için
neden reddettiğimi açıklamak için
03:54
I want to take you back
to the beginning of this talk,
to the beginning of this talk,
82
222815
2541
konuşmanın başını hatırlamanızı istiyorum.
03:57
specifically, my palindrome joke.
83
225380
1648
Özellikle palindrom şakamı.
03:59
Now that joke uses my favorite trick
of the comedian trade,
of the comedian trade,
84
227052
4112
Bu şaka komedi işindeki
favori numaramı kullanıyor;
favori numaramı kullanıyor;
04:03
the rule of three,
85
231188
1169
üçler kuralı,
04:04
whereby you make a statement
86
232381
1458
bir beyanda bulunur,
04:05
and then back that statement up
87
233863
1520
sonra bu beyanı
bir liste ile tekrarlarsınız.
04:07
with a list.
88
235407
1158
04:08
My entire family have palindromic names:
89
236589
2631
Bütün ailem palindromik isimlere sahip:
04:11
Mum, Dad, Nan, Pop.
90
239244
2975
Ana, Ata, Nan, Pop.
04:14
The first two ideas on that list
create a pattern,
create a pattern,
91
242243
3940
Listedeki ilk iki fikir
bir kalıp oluşturuyor.
bir kalıp oluşturuyor.
04:18
and that pattern creates expectation.
92
246207
2215
Bu kalıp beklenti yaratıyor.
04:20
And then the third thing -- bam! --
Kayak. What?
Kayak. What?
93
248446
2870
Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?
04:23
That's the rule of three.
94
251340
1330
İşte bu üçler kuralı.
04:24
One, two, surprise! Ha ha.
95
252694
2391
Bir, iki, sürpriz! Ha ha.
04:27
(Laughter)
96
255109
3228
(Kahkahalar)
04:32
Now, the rule of three is not only
fundamental to the way I do my craft,
fundamental to the way I do my craft,
97
260851
4843
Üçler kuralı sadece işimde değil
04:37
it is also fundamental
to the way I communicate.
to the way I communicate.
98
265718
2657
iletişimimde de esas.
04:40
So I won't be changing
anything for nobody,
anything for nobody,
99
268399
2634
Kimse için,
TED için bile değişmem,
04:43
not even TED,
100
271057
1156
04:44
which, I will point out,
stands for three ideas:
stands for three ideas:
101
272237
3254
ki TED'in açılımında bile üç fikir var:
04:47
technology, entertainment
102
275515
1887
teknoloji, eğlence
04:49
and dickheads.
103
277426
1246
ve dingiller.
04:50
(Laughter)
104
278696
2968
(Kahkahalar)
04:53
Works every time, doesn't it?
105
281688
1916
Her seferinde işe yarıyor, değil mi?
04:57
But you need more than just jokes
106
285713
2052
Profesyonel komedyenlik için
04:59
to be able to cut it
as a professional comedian.
as a professional comedian.
107
287789
2358
şakalardan daha fazlasına ihtiyacınız var.
05:02
You need to be able to walk
that fine line between being charming
that fine line between being charming
108
290171
3890
Çekicilik ve zararsızlık
arasındaki çizgide yürüyebilmelisiniz.
05:06
and disarming.
109
294085
1508
05:07
And I discovered the most effective way
to generate the amount of charm I needed
to generate the amount of charm I needed
110
295617
5373
Zararsız kişiliğimi dengelemek için
ihtiyaç duyduğum çekiciliğin
ihtiyaç duyduğum çekiciliğin
05:13
to offset my disarming personality
111
301014
4497
şakalardan değil
05:17
was through not jokes but stories.
112
305535
2316
hikâyelerden geçtiğini keşfettim.
05:19
So my stand-up routines
are filled with stories:
are filled with stories:
113
307875
2270
Yani stand-up rutinim hikâyelerle dolu:
05:22
stories about growing up,
my coming out story,
my coming out story,
114
310169
2280
büyümek, cinsel kimliğimi açıklamak,
05:24
stories about the abuse I've copped
for being not only a woman
for being not only a woman
115
312473
3232
sadece kadın değil,
05:27
but a big woman
and a masculine-of-center woman.
and a masculine-of-center woman.
116
315729
3618
kilolu ve erkeksiliğini yüksek gören
biri olarak karşılaştığım taciz.
biri olarak karşılaştığım taciz.
05:31
If you watch my work online,
check the comments out below
check the comments out below
117
319371
3260
Eğer beni internetten izlerseniz
05:34
for examples of abuse.
118
322655
2657
taciz örnekleri için
yorumlara bakabilirsiniz.
yorumlara bakabilirsiniz.
05:37
(Laughter)
119
325336
1776
(Kahkahalar)
05:39
It's that time in the talk
where I shift into second gear,
where I shift into second gear,
120
327136
3263
Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim
kısmına geldik.
kısmına geldik.
05:42
and I'm going to tell you a story
about everything I've just said.
about everything I've just said.
121
330423
4372
Size, az önce söylediğim her şey hakkında
bir hikâye anlatacağım.
bir hikâye anlatacağım.
05:46
In the last few days of her life,
122
334819
2214
Büyükannemin yaşamının son günlerinde
05:49
my grandma was surrounded by people,
123
337057
2993
etrafı insanlarla çevrilmişti.
05:52
a lot of people,
124
340074
1706
Birçok insan.
05:53
because my grandma
was the loving matriarch
was the loving matriarch
125
341804
2472
Çünkü o, kocaman ve sevgi dolu bir ailenin
05:56
of a large and loving family.
126
344300
2470
sevgi dolu kabile reisiydi.
05:59
Now, if you haven't made
the connection already,
the connection already,
127
347211
2286
Bağlantıyı kuramadıysanız
06:01
I am a member of that family.
128
349521
1490
ben de o ailenin bir üyesiyim.
06:03
I was lucky enough to be able
to say goodbye to my grandma
to say goodbye to my grandma
129
351854
3080
Büyükannemin öldüğü gün,
06:06
on the day she died.
130
354958
1920
onunla vedalaşacak kadar şanslıydım.
06:08
But as she was already
cocooned within herself by then,
cocooned within herself by then,
131
356902
2993
Çoktan kendi içinde
kozasına çekildiğinden,
kozasına çekildiğinden,
06:11
it was something of a one-sided goodbye.
132
359919
3054
tek taraflı bir veda oldu.
06:15
So I thought about a lot of things,
133
363853
2933
Bir sürü şey hakkında düşündüm.
06:18
things I hadn't thought about
in a long time,
in a long time,
134
366810
2875
Uzun süredir düşünmediğim şeyler hakkında.
06:21
like the letters I used
to write to my grandma
to write to my grandma
135
369709
2208
Mesela üniversiteye başladığımda
06:23
when I first started university,
136
371941
1858
büyükanneme yazdığım,
06:25
letters I filled with funny
stories and anecdotes
stories and anecdotes
137
373823
2748
onun eğlenmesi için süslediğim hikâyeler
06:28
that I embellished for her amusement.
138
376595
2403
ve fıkralarla doldurduğum mektuplar gibi.
06:31
And I remembered how I couldn't articulate
139
379022
2614
Benim için çok büyük hissettiren dünyaya,
06:33
the anxiety and fear that filled me
as I tried to carve my tiny little life
as I tried to carve my tiny little life
140
381660
5765
küçücük yaşamımı oymaya çalışırken
hissettiğim anksiyete ve korkuyu
hissettiğim anksiyete ve korkuyu
06:39
into a world that felt far too big for me.
141
387449
3107
ifade edemememi hatırladım.
06:43
But I remembered finding
comfort in those letters,
comfort in those letters,
142
391213
2996
Bu mektupları,
aklımda büyükannemle yazdığım için
aklımda büyükannemle yazdığım için
06:46
because I wrote them
with my grandma in mind.
with my grandma in mind.
143
394233
3017
hissettiğim refahı hatırladım.
06:50
But as the world got
more and more overwhelming
more and more overwhelming
144
398002
2731
Dünya daha da ezici bir hal aldığında,
06:52
and my ability to negotiate it
got worse, not better,
got worse, not better,
145
400757
3987
zorlukları aşma yeteneğim
iyiye değil de kötüye gittiğinde
iyiye değil de kötüye gittiğinde
06:56
I stopped writing those letters.
146
404768
2698
mektupları bıraktım.
07:00
I just didn't think I had the life
that Grandma would want to read about.
that Grandma would want to read about.
147
408041
5031
Büyükannemin okumak isteyeceği
bir hayatım olduğunu düşünmüyordum.
bir hayatım olduğunu düşünmüyordum.
07:06
Grandma did not know I was gay,
148
414162
2347
Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.
07:08
and about six months before she died,
149
416533
1950
Ölümüne altı ay kala, hiç yoktan,
07:10
out of nowhere, she asked me
if I had a boyfriend.
if I had a boyfriend.
150
418507
2890
erkek arkadaşım olup olmadığını sordu.
07:14
Now, I remember making
a conscious decision in that moment
a conscious decision in that moment
151
422139
3577
O anda, büyükanneme açılmamak için
07:17
not to come out to my grandmother.
152
425740
2023
bilinçli bir karar verdiğimi hatırlıyorum.
07:20
And I did that because I knew her life
was drawing to an end,
was drawing to an end,
153
428881
3327
Yaşamının sonuna geldiğini,
onunla olan zamanımın
sınırlı olduğunu biliyordum
sınırlı olduğunu biliyordum
07:24
and my time with her was finite,
154
432232
1672
ve bu zamanı farklı olduğumuz yönleri
konuşarak geçirmek istemedim.
konuşarak geçirmek istemedim.
07:25
and I did not want to talk about
the ways we were different.
the ways we were different.
155
433928
2811
07:28
I wanted to talk about
the ways were we connected.
the ways were we connected.
156
436763
3140
Ortak noktalarımızdan konuşmak istedim.
07:32
So I changed the subject.
157
440595
1718
Böylece konuyu değiştirdim.
07:35
And at the time, it felt
like the right decision.
like the right decision.
158
443061
2493
O anda, doğru karar gibiydi.
07:38
But as I sat witness
to my grandmother's life
to my grandmother's life
159
446374
2764
Ama büyükannemin
07:41
as it tapered to its inevitable end,
160
449162
2492
kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken
07:43
I couldn't help but feel
I'd made a mistake
I'd made a mistake
161
451678
2393
hayatımın böylesine
önemli bir kısmını paylaşmamak
önemli bir kısmını paylaşmamak
07:46
not to share such a significant
part of my life.
part of my life.
162
454095
3377
bende hata yaptım hissi uyandırdı.
07:51
But I also knew that
I'd missed my opportunity,
I'd missed my opportunity,
163
459248
3857
Ama fırsatımı kaybettiğimin farkındaydım.
07:55
and as Grandma always used to say,
164
463129
2073
Büyükannemin her zaman söylediği gibi:
07:57
"Ah, well, it's all part of the soup.
165
465226
2660
"Çoktan çorbanın içine girdi.
07:59
Too late to take the onions out now."
166
467910
2104
Soğanları çıkarmak için çok geç.”
08:02
(Laughter)
167
470038
2352
(Kahkahalar)
08:04
And I thought about that,
168
472414
1445
Bunun hakkında düşündüm.
08:05
and I thought about how
I had to deal with too many onions
I had to deal with too many onions
169
473883
3862
Çocukken uğraşmak zorunda kaldığım
bir sürü soğanı,
08:09
as a kid,
170
477769
1924
08:11
growing up gay in a state
where homosexuality was illegal.
where homosexuality was illegal.
171
479717
4635
eşcinselliğin yasadışı sayıldığı
bir eyalette büyümeyi düşündüm.
bir eyalette büyümeyi düşündüm.
08:16
And with that thought,
I could see how tightly wrapped
I could see how tightly wrapped
172
484376
2715
Bu düşünceyle
özümsediğim utancın filizlerinin
özümsediğim utancın filizlerinin
08:19
in the tendrils of my own
internalized shame I was.
internalized shame I was.
173
487115
3813
içimde nasıl sıkıca sarıldığını gördüm.
08:22
And with that, I thought
about all my traumas:
about all my traumas:
174
490952
2833
Bununla birlikte yaşadığım
tüm travmaları düşündüm:
tüm travmaları düşündüm:
08:25
the violence, the abuse, my rape.
175
493809
2964
şiddet, taciz, tecavüze uğramam.
08:32
And with all that cluster of thinking,
176
500087
2244
Tüm bu düşünce demetinde,
08:34
a thought, a question,
kept popping into my mind
kept popping into my mind
177
502355
3143
cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru
08:37
to which I had no answer:
178
505522
2267
sürekli kafamda beliriyordu:
08:39
What is the purpose of my human?
179
507813
2670
İnsanlığımın amacı ne?
08:43
Out of anyone in my family,
I felt the most akin to my grandmother.
I felt the most akin to my grandmother.
180
511743
3440
Ailemdeki herkes içinde,
en çok büyükanneme yakın hissettim.
en çok büyükanneme yakın hissettim.
08:48
I mean, we share the most
traits in common.
traits in common.
181
516154
3070
Çoğu özelliğimiz ortak.
08:51
Not so much these days.
182
519248
1650
Tabii şu sıralar çok değil.
08:52
Death really changes people.
183
520922
1638
Ölüm insanı gerçekten değiştiriyor.
08:54
But that --
184
522584
1160
Ama bu --
08:55
(Laughter)
185
523768
1063
(Kahkahalar)
08:56
is my grandmother's sense of humor.
186
524855
2336
büyükannemin mizah anlayışı.
08:59
But the person I felt
most akin to in the world
most akin to in the world
187
527215
2649
Dünyada en yakın hissettiğim insan
09:01
was a mother, a grandmother,
a great-grandmother,
a great-grandmother,
188
529888
2393
bir anne, büyükanne,
09:04
a great-great-grandmother.
189
532305
1414
büyük büyükanneydi.
09:05
Me? I represented the very end
of my branch of the family tree.
of my branch of the family tree.
190
533743
4510
Ben mi? Aile ağacının
en alt dallarını temsil ediyorum.
en alt dallarını temsil ediyorum.
09:10
And I wasn't entirely sure
I was still connected to the trunk.
I was still connected to the trunk.
191
538277
3941
Hala gövdeye bağlı
olduğumdan emin değilim.
olduğumdan emin değilim.
09:14
What was the purpose of my human?
192
542242
2224
İnsanlığımın amacı neydi?
09:17
The year after my grandmother's death
was the most intensely creative
was the most intensely creative
193
545960
4842
Büyükannemin ölümünden sonraki yıl
yaşamımdaki en yoğun yaratıcılık yılıydı.
09:22
of my life.
194
550826
1160
09:24
And I suppose that's because,
at an end, my thoughts gather
at an end, my thoughts gather
195
552010
3406
Sanırım bunun nedeni, sonunda,
düşüncelerimin dağıldıklarından
fazla toplanmasıydı.
fazla toplanmasıydı.
09:27
more than they scatter.
196
555440
1457
09:29
My thought process is not linear.
197
557466
2260
Düşünme sürecim çizgi halinde değil.
09:31
I'm a visual thinker. I see my thoughts.
198
559750
2515
Görsel düşünürüm,
düşüncelerimi görebiliyorum.
düşüncelerimi görebiliyorum.
09:34
I don't have a photographic memory,
199
562289
1759
Fotografik hafızam yok,
09:36
and nor is my head a static gallery
of sensibly collected think pieces.
of sensibly collected think pieces.
200
564072
5948
kafam mantıklı düşünce parçalarının
toplandığı durgun bir galeri de değil.
toplandığı durgun bir galeri de değil.
09:42
It's more that I've got this ever-evolving
language of hieroglyphics
language of hieroglyphics
201
570044
4963
Daha çok, sürekli gelişen
bir hiyeroglif dili biliyorum gibi,
bir hiyeroglif dili biliyorum gibi,
kendi geliştirdiğim bir dil
09:47
that I've developed
202
575031
1153
09:48
and can understand fluently
and think deeply with.
and think deeply with.
203
576208
3708
ve akıcı bir şekilde anlıyor
ve derinlemesine düşünebiliyorum.
ve derinlemesine düşünebiliyorum.
Ama tercüme edemiyorum.
09:51
but I struggle to translate.
204
579940
1773
09:54
I can't paint, draw, sculpt,
or even haberdash,
or even haberdash,
205
582168
3320
Boyama yapamam, çizemem,
yontamam hatta dikemem.
yontamam hatta dikemem.
09:57
and as for the written word,
206
585512
2791
Yazılı olarak bununla sorunum yok.
10:00
I'm OK at it but it's a tortuous
process of translation,
process of translation,
207
588327
5186
Ama bu dolambaçlı bir çeviri yolu
10:05
and I don't feel it does the job.
208
593537
2765
ve bunun işe yaradığını hissetmiyorum.
10:08
And as far as speaking my own mind,
like I said, I'm not great at it.
like I said, I'm not great at it.
209
596326
4454
Dediğim gibi,
aklımdakileri söylemekte iyi değilim.
aklımdakileri söylemekte iyi değilim.
10:12
Speech has always felt
like an inadequate freeze-frame
like an inadequate freeze-frame
210
600804
3176
Konuşmak hep,
içimdeki yaşam için yetersiz bir donmuş
görüntü gibi hissettirdi.
görüntü gibi hissettirdi.
10:16
for the life inside of me.
211
604004
2208
10:18
All this to say,
212
606919
1170
Sonuç olarak, her zaman,
10:20
I've always understood far more
than I've ever been able to communicate.
than I've ever been able to communicate.
213
608113
4910
iletişim kurabileceğimden
çok daha fazlasını anladım.
çok daha fazlasını anladım.
10:25
Now, about a year before Grandma died,
214
613990
2085
Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,
10:28
I was formally diagnosed with autism.
215
616099
3042
bana otizm teşhisi kondu.
10:31
Now for me, that was mostly good news.
216
619165
2111
Benim için bu iyi haber.
10:34
I always thought that I couldn't
sort my life out like a normal person
sort my life out like a normal person
217
622248
4743
Depresyonda ve kaygılı olduğum için
hayatımı normal biri gibi
çözemeyeceğimi düşündüm.
çözemeyeceğimi düşündüm.
10:39
because I was depressed and anxious.
218
627015
2646
10:41
But it turns out
219
629685
1454
Ortaya çıktı ki
10:43
I was depressed and anxious
220
631163
1573
hayatımı normal biri gibi
çözemeyeceğim için
çözemeyeceğim için
10:44
because I couldn't sort my life out
like a normal person,
like a normal person,
221
632760
3295
depresyonda ve kaygılıymışım.
10:48
because I was not a normal person,
222
636079
2337
Çünkü normal biri değilmişim.
10:50
and I didn't know it.
223
638440
1739
Bunu bilmiyordum.
10:52
Now, this is not to say
I still don't struggle.
I still don't struggle.
224
640203
2209
Bu, hâlâ mücadele etmediğim
anlamına gelmiyor.
anlamına gelmiyor.
10:54
Every day is a bit of a struggle,
225
642436
1704
Dürüst olmak gerekirse
her gün biraz mücadele.
10:56
to be honest.
226
644164
1159
10:57
But at least now I know
what my struggle is,
what my struggle is,
227
645347
3018
En azından artık mücadelemin
ne olduğunu biliyorum.
ne olduğunu biliyorum.
11:00
and getting to the starting line
of normal is not it.
of normal is not it.
228
648389
3454
Bu, normalliğin başlangıç
çizgisine ulaşmak değil.
çizgisine ulaşmak değil.
11:03
My struggle is not to escape the storm.
229
651867
2640
Mücadelem fırtınadan kaçmak değil.
11:06
My struggle is to find the eye
of the storm as best I can.
of the storm as best I can.
230
654531
5003
Mücadelem; yapabildiğimin en iyisiyle
onun merkezini bulmak.
onun merkezini bulmak.
11:11
Now, apart from the usual way
us spectrum types find our calm --
us spectrum types find our calm --
231
659558
4756
Biz spektrumdakilerin sakinleşmek için
yaptığı geleneksel hareketler dışında --
yaptığı geleneksel hareketler dışında --
11:16
repetitive behaviors, routine
and obsessive thinking --
and obsessive thinking --
232
664338
3922
tekrarlayan davranışlar,
rutin ve takıntılı düşünme --
rutin ve takıntılı düşünme --
11:20
I have another surprising doorway
into the eye of the storm:
into the eye of the storm:
233
668284
5461
Fırtınanın merkezine açılan
sürpriz bir kapım var:
sürpriz bir kapım var:
11:26
stand-up comedy.
234
674574
1736
stand-up komedi.
11:28
And if you need any more proof
I'm neurodivergent, yes,
I'm neurodivergent, yes,
235
676334
3629
Nörolojik olarak farklı olduğuma
başka kanıt istiyorsanız
başka kanıt istiyorsanız
11:31
I am calm doing a thing
that scares the hell out of most people.
that scares the hell out of most people.
236
679987
4941
çoğu insanın ödünü koparan
şeyleri yaparken sakinim.
şeyleri yaparken sakinim.
11:36
I'm almost dead inside up here.
237
684952
2273
Neredeyse içim ölü.
11:39
(Laughter)
238
687249
3799
(Kahkahalar)
11:43
Diagnosis gave me a framework
on which to hang bits of me
on which to hang bits of me
239
691072
3904
Teşhis, bana hangi parçalarımı asacağımı
asla anlamadığım bir çerçeve verdi.
11:47
I could never understand.
240
695000
1488
11:48
My misfit suddenly had a fit,
241
696512
2141
Uyumsuzluğum aniden uyum sağladı
11:50
and for a while, I got giddy
with a newfound confidence
with a newfound confidence
242
698677
2701
ve bir süreliğine,
düşüncelerimde bulduğum güven
başımı döndürdü.
başımı döndürdü.
11:53
I had in my thinking.
243
701402
2018
11:55
But after Grandma died,
that confidence took a dive,
that confidence took a dive,
244
703444
3135
Ama büyükannem öldükten sonra
bu güven dalışa geçti
bu güven dalışa geçti
11:59
because thinking is how I grieve.
245
707636
3471
çünkü düşünerek yas tutuyordum.
12:03
And in that grief of thought,
246
711131
1700
Bu düşünce kederinde,
12:04
I could suddenly see with so much clarity
247
712855
3089
ne kadar derinden izole edildiğimi
ve hep öyle olduğumu
ve hep öyle olduğumu
12:07
just how profoundly isolated I was
and always had been.
and always had been.
248
715968
4833
net bir şekilde görebildim.
12:14
What was the purpose of my human?
249
722168
3573
İnsanlığımın amacı neydi?
12:18
I began to think a lot about how autism
and PTSD have so much in common.
and PTSD have so much in common.
250
726644
6051
Otizm ve travma sonrası stres bozukluğu
arasında çok fazla benzerlik vardı.
arasında çok fazla benzerlik vardı.
12:24
And I started to worry,
251
732719
1638
Endişelenmeye başladım
12:26
because I had both.
252
734381
1732
çünkü ikisine de sahiptim.
12:28
Could I ever untangle them?
253
736137
3195
Onları hiç çözebilecek miydim?
12:32
I'd always been told
that the way out of trauma
that the way out of trauma
254
740499
2402
Her zaman travmadan çıkmanın yolunun
12:34
was through a cohesive narrative.
255
742925
2618
birleşmiş hikâyelerden
geçtiğini söylediler.
geçtiğini söylediler.
12:37
I had a cohesive narrative,
256
745567
2597
Birleşmiş hikâyelerim vardı
12:40
but I was still at the mercy
of my traumas.
of my traumas.
257
748188
2347
ama hala travmalarımın insafındaydım.
12:43
They're all part of my soup,
but the onions still stung.
but the onions still stung.
258
751301
3843
Hepsi çorbamın bir parçasıydı
ama soğanlar hala yakıyordu.
ama soğanlar hala yakıyordu.
12:47
And at that point, I realized
259
755168
2504
O anda,
12:49
that I'd been telling
my stories for laughs.
my stories for laughs.
260
757696
2696
hikayelerimi güldürmek için
anlattığımı fark ettim.
anlattığımı fark ettim.
12:52
I'd been trimming away the darkness,
cutting away the pain
cutting away the pain
261
760416
2838
Seyircinin rahatı için
karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor
karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor
12:55
and holding on to my trauma
for the comfort of my audience.
for the comfort of my audience.
262
763278
4068
ve travmayı sürdürüyordum.
13:00
I was connecting
other people through laughs,
other people through laughs,
263
768021
2393
Diğer insanlara
kahkahalarla bağlı olmama rağmen
kahkahalarla bağlı olmama rağmen
13:02
yet I remained profoundly disconnected.
264
770438
3263
hâlâ onlardan derinden kopuktum.
13:05
What was the purpose of my human?
265
773725
3146
İnsanlığımın amacı neydi?
13:08
I did not have an answer,
266
776895
1738
Bir cevabım yok.
13:10
but I had an idea.
267
778657
1945
Ama bir fikrim var.
13:12
I had an idea to tell my truth,
268
780626
2326
Gerçeği anlatmak.
13:16
all of it,
269
784032
1715
Hepsinin gerçeğini.
13:17
not to share laughs but to share
the literal, visceral pain of my trauma.
the literal, visceral pain of my trauma.
270
785771
5230
Kahkahaları değil de travmamın
organlarımda yarattığı acıyı paylaşmak.
organlarımda yarattığı acıyı paylaşmak.
13:23
And I thought the best way to do that
would be through a comedy show.
would be through a comedy show.
271
791025
3307
Bunu yapmanın en iyi yolunun
komediden geçtiğini düşündüm.
komediden geçtiğini düşündüm.
13:26
And that is what I did.
272
794356
1847
İşte bunu yapıyorum.
13:28
I wrote a comedy show
that did not respect the punchline,
that did not respect the punchline,
273
796227
3736
Komedyenlerin, yumruklarını
gıdıklamalara çevirmesinin beklendiği
gıdıklamalara çevirmesinin beklendiği
13:31
that line where comedians are expected
and trusted to pull their punches
and trusted to pull their punches
274
799987
3700
ve buna güvenilen bitiş sözlerine
saygı duymayan bir gösteri hazırladım.
13:35
and turn them into tickles.
275
803711
1555
13:37
I did not stop.
276
805290
1185
Durmadım.
13:38
I punched through that line
277
806499
1620
O sözleri,
13:40
into the metaphorical guts of my audience.
278
808143
3493
seyircinin hayali bağırsaklarına attım.
13:43
I did not want to make them laugh.
279
811660
2472
Onları güldürmek istemedim.
13:46
I wanted to take their breath away,
280
814900
2138
Nefeslerini kesmek,
13:49
to shock them,
281
817062
1154
şok etmek istedim.
13:50
so they could listen to my story
and hold my pain
and hold my pain
282
818240
4093
Böylece akılsız, gülen
kalabalıklar gibi değil de
kalabalıklar gibi değil de
13:54
as individuals, not
as a mindless, laughing mob.
as a mindless, laughing mob.
283
822357
4469
bireyler olarak acımı tutabilir,
hikâyemi dinleyebilirlerdi.
hikâyemi dinleyebilirlerdi.
13:58
And that's what I did,
and I called that show "Nanette."
and I called that show "Nanette."
284
826850
3543
İşte bunu yaptım ve gösteriye
“Nanette” adını verdim.
“Nanette” adını verdim.
14:02
Now, many --
285
830417
1357
Bir çoğunuz --
14:03
(Applause)
286
831798
4584
(Alkış)
14:09
Now, many have argued
287
837615
2023
Bir çoğunuz,
14:11
that "Nanette" is not a comedy show.
288
839662
2581
bunun bir komedi olmadığını savunuyor.
14:14
And while I can agree "Nanette"
is definitely not a comedy show,
is definitely not a comedy show,
289
842267
4913
“Nanette”in komedi olmadığı kısmına
kesinlikle katılsam da
kesinlikle katılsam da
14:19
those people are still wrong --
290
847204
1718
o insanlar hâlâ hatalı.
14:20
(Laughter)
291
848946
1444
(Kahkahalar)
14:22
because they have framed their argument
292
850414
1859
Çünkü argümanlarının iskeletini
14:24
as a way of saying I failed to do comedy.
293
852297
3777
komedi yapamadığımı
söylemekle oluşturdular.
söylemekle oluşturdular.
14:28
I did not fail to do comedy.
294
856780
3577
Komedide başarısız olmadım.
14:32
I took everything I knew about comedy --
295
860381
3278
Onun hakkında bildiğim her şeyi aldım --
14:35
all the tricks, the tools, the know-how --
296
863683
2864
püf noktalar, araç gereçler, ustalık --
14:38
I took all that, and with it,
I broke comedy.
I broke comedy.
297
866571
3416
hepsini aldım ve bunlarla komediyi kırdım.
14:42
You cannot break comedy with comedy
298
870011
2916
Eğer komedide başarısızsanız
14:44
if you fail at comedy.
299
872951
2117
komediyi komediyle kıramazsınız.
14:47
Flaccid be thy hammer.
300
875092
2083
Yumuşaklık senin çekicin olsun.
14:49
(Laughter) (Applause)
301
877199
6755
(Kahkahalar) (Alkış)
14:55
That was not my point.
302
883978
1255
Amacım bu değildi.
14:57
The point was not simply to break comedy.
303
885257
3664
Sadece komediyi kırmak değildi.
15:01
The point was to break comedy
so I could rebuild it and reshape it,
so I could rebuild it and reshape it,
304
889913
4044
Amacım, komediyi kırmaktı ki
onu yeniden inşa edip biçimlendireyim.
onu yeniden inşa edip biçimlendireyim.
15:05
reform it into something
that could better hold everything
that could better hold everything
305
893981
3755
Böylece onu,
paylaşmam gereken her şeyi daha iyi tutan
bir şeye çevirebilirdim.
bir şeye çevirebilirdim.
15:09
I needed to share,
306
897760
1743
15:11
and that is what I meant
when I said I quit comedy.
when I said I quit comedy.
307
899527
3661
Komediyi bıraktığımı söylerken
bunu kastetmiştim.
bunu kastetmiştim.
15:16
Now, it's probably at this point
where you're going, "Yeah, cool,
where you're going, "Yeah, cool,
308
904919
3089
Muhtemelen şunu söyleyeceğinız noktadayız:
15:20
but what are the three ideas, exactly?
309
908032
2411
"İyi, çok güzel.
Peki üç fikir tam olarak ne?
Peki üç fikir tam olarak ne?
15:22
It's a bit vague."
310
910467
1898
Pek anlaşılmıyor."
15:24
I'm glad I pretended you asked.
311
912389
2081
Sormuşsunuz gibi yapmam iyi oldu.
15:26
(Laughter)
312
914494
4358
(Kahkahalar)
15:30
Now, I'm sure there's quite a few of you
who have already identified three ideas.
who have already identified three ideas.
313
918876
5406
Şimdi, eminim ki birkaçınız
çoktan üç fikir belirlemiştir.
çoktan üç fikir belirlemiştir.
15:36
A smart crowd, by all accounts,
314
924306
2702
Söylentilere göre akıllı bir kalabalık,
15:39
so I wouldn't be surprised at all.
315
927032
2072
bu yüzden hiç şaşırmam.
15:41
But you might be surprised to find out
that I don't have three ideas.
that I don't have three ideas.
316
929128
3972
Ama o üç fikre sahip olmadığımı
söylemem sizi şaşırtabilir.
söylemem sizi şaşırtabilir.
15:45
I told you I had three ideas,
and that was a lie.
and that was a lie.
317
933124
3587
Üç fikrim olduğunu söylerken
yalan söylemiştim.
yalan söylemiştim.
15:48
That was pure misdirection --
I'm very funny.
I'm very funny.
318
936735
3138
Salt yanlış yönlendirmeydi --
Çok eğlenceliyim.
Çok eğlenceliyim.
15:51
What I've done instead is I've taken
whole handfuls of my ideas as seeds,
whole handfuls of my ideas as seeds,
319
939897
6676
Bunun yerine, bir avuç fikir tohumu aldım
15:58
and I've scattered them
all throughout my talk.
all throughout my talk.
320
946597
2560
ve konuşmam boyunca hepsini dağıttım.
16:02
And why did I do that?
321
950022
1656
Peki bunu neden yaptım?
16:03
Well, apart from shits and giggles,
322
951702
1747
Tüm saçmalıklar ve gülüşmeleri çıkarırsak
16:06
it comes down to something
my grandma always used to say.
my grandma always used to say.
323
954530
3225
büyükannemin hep söylediği
bir söze geliyoruz.
bir söze geliyoruz.
16:11
"It's not the garden,
it's the gardening that counts."
it's the gardening that counts."
324
959386
4937
"Önemli olan bahçe değil,
yapılan bahçe işleri."
yapılan bahçe işleri."
16:16
And "Nanette" taught me
the truth to that truism.
the truth to that truism.
325
964347
3759
"Nanette" bana
bu gerçekçiliğin gerçeğini öğretti.
bu gerçekçiliğin gerçeğini öğretti.
16:20
I fully expected by breaking
the contract of comedy
the contract of comedy
326
968130
2974
Komedinin kontratını yırtıp
16:23
and telling my story
in all its truth and pain
in all its truth and pain
327
971128
4450
gerçek ve acı dolu hikayemi anlatmanın
16:28
that that would push me further
into the margins of both life and art.
into the margins of both life and art.
328
976442
4951
beni yaşam ve sanatın
sınırına iteceğini düşündüm.
sınırına iteceğini düşündüm.
16:33
I expected that, and I was willing to pay
that cost in order to tell my truth.
that cost in order to tell my truth.
329
981771
6034
Bunu bekliyordum ve gerçeğimi anlatmak
için bedelini ödemeye hazırdım.
için bedelini ödemeye hazırdım.
16:40
But that is not what happened.
330
988448
2134
Ama olan bu değildi.
16:42
The world did not push me away.
It pulled me closer.
It pulled me closer.
331
990606
3803
Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.
16:47
Through an act of disconnection,
I found connection.
I found connection.
332
995091
4162
Bu kopuklukta bağlantı buldum.
16:51
And it took me a long time to understand
333
999801
1995
Bu çelişkinin merkezinin aynı zamanda,
16:53
that what is at the heart
of that contradiction
of that contradiction
334
1001820
2497
kötü olduğum bir şeyde
16:56
is also at the heart of the contradiction
335
1004341
2896
neden iyi olduğum çelişkisinin de
merkezi olduğunu anlamak
merkezi olduğunu anlamak
16:59
as to why I can be so good
at something I am so bad at.
at something I am so bad at.
336
1007261
4300
uzun zamanımı aldı.
17:05
You see, in the real world,
337
1013284
1704
Görüyorsunuz,
17:07
I struggle to talk to people
338
1015012
1549
gerçek dünyada
insanlarla konuşmakta zorlanıyorum.
insanlarla konuşmakta zorlanıyorum.
17:08
because my neurodiversity
makes it difficult for me to think,
makes it difficult for me to think,
339
1016585
6664
Çünkü nöroçeşitliliğim
aynı anda düşünmemi,
aynı anda düşünmemi,
17:16
listen, speak and process new information
340
1024011
2641
dinlememi, konuşmamı
ve yeni bilgiyi işlememi zorlaştırıyor.
17:18
all at the same time.
341
1026676
1316
17:20
But onstage, I don't have to think.
342
1028532
2237
Ama sahnedeyken düşünmem gerekmiyor.
17:22
I prepare my thinks well in advance.
343
1030793
2260
Düşüncelerimi çok önceden hazırlıyorum.
17:25
I don't have to listen. That is your job.
344
1033694
2370
Dinlemek zorunda değilim,
o sizin göreviniz.
o sizin göreviniz.
17:28
(Laughter)
345
1036088
1510
(Kahkahalar)
17:29
And I don't really have to talk,
346
1037622
2421
Gerçekten konuşmak zorunda değilim
17:32
because, strictly speaking, I'm reciting.
347
1040067
2867
çünkü doğrusunu söylemek gerekirse
ezbere anlatıyorum.
ezbere anlatıyorum.
17:35
So all that is left
348
1043646
2208
Geriye kalan tek şey
17:38
is for me to do my best
349
1046822
2468
elimden gelenin en iyisini yaparak
17:41
to make a genuine connection
with my audience.
with my audience.
350
1049938
3706
seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
17:47
And if the experience of "Nanette"
taught me anything,
taught me anything,
351
1055761
3133
"Nanette" bana herhangi bir şey öğrettiyse
17:50
it's that connection depends
not just on me.
not just on me.
352
1058918
4334
o da bu ilişkinin sadece
bana bağlı olmadığı.
bana bağlı olmadığı.
17:55
You play a part.
353
1063921
2400
Sizin de bir rolünüz var.
17:59
"Nanette" may have begun in me,
354
1067371
2677
"Nanette" benimle başlamış olabilir.
18:02
but she now lives and grows
in a whole world of other minds,
in a whole world of other minds,
355
1070072
4280
Ama şimdi, benim paylaşmadığım
dünya dolusu diğer zihnin içinde
dünya dolusu diğer zihnin içinde
18:06
minds I do not share.
356
1074376
2390
yaşıyor ve büyüyor.
18:08
But I trust I am connected.
357
1076790
2286
Bağlandığıma güveniyorum.
18:12
And in that, she is so much
bigger than me,
bigger than me,
358
1080592
3291
O, benden çok daha büyük.
18:15
just like the purpose of being human
is so much bigger than all of us.
is so much bigger than all of us.
359
1083907
5165
Tıpkı insan olmanın amacının
hepimizden büyük olması gibi.
hepimizden büyük olması gibi.
18:21
Make of that what you will.
360
1089096
1402
Yapmak istediğinizi yapın.
18:22
Thank you, and hello.
361
1090522
1961
Teşekkürler ve merhaba.
18:24
(Applause)
362
1092507
6973
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Hannah Gadsby - Serious comedianHannah Gadsby skewers the straight world's dismissal and outright hostility toward the LGBTQ community in her stand-up sets, stage performances and television shows.
Why you should listen
How would Hannah Gadsby describe herself to a teenager at a dinner party? "I am a stand-up comedian from Tasmania. Courtesy of my Netflix special, Nanette, released last year, I have found some rather sudden fame, and I am deeply uncomfortable with so much positive attention. Prior to said special, I had spent a decade or so quietly working my way round the live stand-up circuit in Australia and the UK and had thought of my career as a reasonably successful situation. I am yet to recalibrate my definition of success since the event known as 'said special.'
"I am on the spectrum. I have two dogs whom I love deeply. I enjoy gardening. And I am so sorry you are sitting next to me, teenager."
Gadsby is also on the cast of Please Like Me on Hulu.
Hannah Gadsby | Speaker | TED.com