TEDxBrussels
Paddy Ashdown: The global power shift
Küresel güç değişimi
Filmed:
Readability: 4.3
1,134,248 views
Paddy Ashdown, gücün, tarihte bugüne kadar hiç yaşanmamış farkli biçimlerde değiştiğini öne sürüyor. TEDxBruksel'de yaptığı nefes kesici konuşmasında, öngördüğü üç farklı güç değişiminin ana hatlarını çiziyor
Paddy Ashdown - Diplomat
Paddy Ashdown is a former member of the British Parliament and a diplomat with a lifelong commitment to international cooperation. Full bio
Paddy Ashdown is a former member of the British Parliament and a diplomat with a lifelong commitment to international cooperation. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
There's a poem written
0
0
2000
Bir şiir vardır
00:17
by a very famous English poet
1
2000
2000
çok ünlü bir İngiliz şairin yazdığı
00:19
at the end of the 19th century.
2
4000
2000
19. yüzyılın sonunda
00:21
It was said to echo in Churchill's brain
3
6000
3000
Churchill'in beyninde yankılandığı söylenir
00:24
in the 1930s.
4
9000
2000
1930larda
00:26
And the poem goes:
5
11000
2000
şiir şöyledir
00:28
"On the idle hill of summer,
6
13000
2000
yazın büyülü tepesinde
00:30
lazy with the flow of streams,
7
15000
2000
kaynakların serinliğinde
00:32
hark I hear a distant drummer,
8
17000
2000
derinden bir davul sesi gelir
00:34
drumming like a sound in dreams,
9
19000
2000
rüyalardaki bir ses gibi vurur
00:36
far and near and low and louder on the roads of earth go by,
10
21000
3000
korkuyla yaklaşırken alçak ve sesli yollarda
00:39
dear to friend and food to powder,
11
24000
3000
bir arkadaş samimiyetinde ve toz gibi aşımızla
00:42
soldiers marching,
12
27000
2000
askerler yürür
00:44
soon to die."
13
29000
2000
ölmek üzere
00:46
Those who are interested in poetry,
14
31000
2000
şiirle ilgilenenler
00:48
the poem is "A Shropshire Lad" written by A.E. Housman.
15
33000
3000
bu şiiir A.E Housman tarafından yazılmış "Bir Shopshire Erkeği" adlı şiirdir
00:51
But what Housman understood,
16
36000
2000
fakat Housman'ın anladığı
00:53
and you hear it in the symphonies of Nielsen too,
17
38000
4000
bunu Nielsen'in senfonilerinde de duyarsınız
00:57
was that the long, hot, silvan summers
18
42000
4000
o uzun, sıcak ve bunaltıcı yazlar
01:01
of stability of the 19th century
19
46000
2000
19.Yüzyılın durağanlığı
01:03
were coming to a close,
20
48000
2000
sona ermekteydi
01:05
and that we were about to move
21
50000
2000
harekete geçmek üzereydik
01:07
into one of those terrifying periods of history
22
52000
2000
tarihin korkunç dönemlerine
01:09
when power changes.
23
54000
2000
güç değiştiğinde.
01:11
And these are always periods, ladies and gentlemen,
24
56000
2000
ve o zamanlar, kadınların ve erkeklerin
01:13
accompanied by turbulence,
25
58000
3000
Çalkantılar eşliğinde
01:16
and all too often by blood.
26
61000
2000
ve çoğu zaman da kanlı
01:18
And my message for you
27
63000
2000
ve size mesajım
01:20
is that I believe we are condemned, if you like,
28
65000
2000
hükümlü olduğumuza inanıyorum, katılırsanız
01:22
to live at just one of those moments in history
29
67000
3000
tarihin o anlarında yaşıyor olmak
01:25
when the gimbals upon which
30
70000
2000
kehanetler üzerinde
01:27
the established order of power is beginning to change
31
72000
3000
kurulu güç dengeleri değişmeye başladığında
01:30
and the new look of the world,
32
75000
2000
ve dünyanın yeni görüntüsü
01:32
the new powers that exist in the world,
33
77000
3000
dünyada var olan yeni güçler
01:35
are beginning to take form.
34
80000
2000
şekillenmeye başlıyor.
01:37
And these are -- and we see it very clearly today --
35
82000
3000
ve bunlar ki bügün çok net görüyorum
01:40
nearly always highly turbulent times, highly difficult times,
36
85000
3000
nerdeyse her zaman çalkantılı zamanlar, çok zor zamanlar
01:43
and all too often very bloody times.
37
88000
2000
ve sıklıkla da kanlı zamanlar.
01:45
By the way, it happens about once every century.
38
90000
3000
bu arada, bu her yüzyılda bir kez olur.
01:48
You might argue that the last time it happened --
39
93000
2000
En son olduğunu konusunda tartışabiliriz
01:50
and that's what Housman felt coming and what Churchill felt too --
40
95000
3000
bunu Housman ve Churchill de hissetmişti
01:53
was that when power passed from the old nations,
41
98000
3000
Eski milletlerden geçen güç
01:56
the old powers of Europe,
42
101000
2000
Avrupa'nın eski güçleri
01:58
across the Atlantic to the new emerging power
43
103000
2000
Atlantik üzerinden yeni doğan güce
02:00
of the United States of America --
44
105000
2000
Amerika Birleşik Devletlerinin gücüne
02:02
the beginning of the American century.
45
107000
2000
ve Amerikan yüzyılının başlangıcına.
02:04
And of course, into the vacuum
46
109000
2000
ve tabii ki, bir girdap ki
02:06
where the too-old European powers used to be
47
111000
3000
fazla eski Avrupa güçlerinin içinde olduğu
02:09
were played the two bloody catastrophes
48
114000
3000
iki kanlı felaketi
02:12
of the last century --
49
117000
2000
geçen yüzyılın
02:14
the one in the first part and the one in the second part: the two great World Wars.
50
119000
3000
biri ilk bölüm diğeri ikinci bölüm: İki Büyük Dünya Savaşı.
02:17
Mao Zedong used to refer to them as the European civil wars,
51
122000
3000
Mao Zedong bu savaşları Avrupa Sivil Savaşları olarak adlandırırdı
02:20
and it's probably a more accurate way of describing them.
52
125000
3000
ve muhtemelen çok daha doğru bir tanımlama.
02:23
Well, ladies and gentlemen,
53
128000
2000
Yani bayanlar ve baylar
02:25
we live at one of those times.
54
130000
2000
O zamanlarda yaşıyoruz.
02:27
But for us, I want to talk about three factors today.
55
132000
3000
Ama bizim için 3 faktorden bahsetmek istiyorum bugün.
02:30
And the first of these, the first two of these,
56
135000
3000
ve bu ikisi, ilk ikisi
02:33
is about a shift in power.
57
138000
2000
güç dengelerinin değişmesiyle alakalı
02:35
And the second is about some new dimension which I want to refer to,
58
140000
3000
Ve ikincisi yeni bir boyutla ilgili ki buna değinmek istiyorum
02:38
which has never quite happened in the way it's happening now.
59
143000
3000
hiç bir zaman bu şekliyle yaşanmadı
02:41
But let's talk about the shifts of power that are occurring to the world.
60
146000
3000
fakat hadi şimdi dünyada meydana gelen güç dengesi değişimlerinden bahsedelim.
02:44
And what is happening today
61
149000
2000
ve bugün olan
02:46
is, in one sense, frightening
62
151000
2000
bir bakıma korkutucu
02:48
because it's never happened before.
63
153000
3000
çünkü daha önce hiç yaşanmadı.
02:51
We have seen lateral shifts of power --
64
156000
2000
yatay güç değişimleri gördük
02:53
the power of Greece passed to Rome
65
158000
3000
Yunan'ın gücü Romaya geçti mesela
02:56
and the power shifts that occurred
66
161000
2000
ve güç değişimlerinin
02:58
during the European civilizations --
67
163000
3000
Avrupa medeniyetleri esnasında yaşanmışları var
03:01
but we are seeing something slightly different.
68
166000
2000
fakat burda biraz farklı bir durum görüyoruz.
03:03
For power is not just moving laterally
69
168000
2000
Güç yatay hareket etmiyor sadece
03:05
from nation to nation.
70
170000
2000
milletten millete geçmiyor.
03:07
It's also moving vertically.
71
172000
2000
dikey olarak hareket ediyor.
03:09
What's happening today is that the power that was encased,
72
174000
3000
ve bugün olan, baskılanmış gücün
03:12
held to accountability, held to the rule of law,
73
177000
3000
sorumlu tutularak ve hukuk çerçevesinde
03:15
within the institution of the nation state
74
180000
3000
devletler nezdinde
03:18
has now migrated in very large measure onto the global stage.
75
183000
3000
büyük ölçüde küresel sahneye geçiş yapmış olmasıdır.
03:21
The globalization of power --
76
186000
2000
Gücün küreselleşmesi
03:23
we talk about the globalization of markets,
77
188000
2000
ki burda pazarların küreselleşmesinden bahsediyoruz,
03:25
but actually it's the globalization of real power.
78
190000
4000
aslında gerçek gücün küreselleşmesidir.
03:29
And where, at the nation state level
79
194000
2000
ve ulus devlet seviyesinde
03:31
that power is held to accountability
80
196000
2000
ki bu seviyede hesap verme yükümlülüğü vardır
03:33
subject to the rule of law,
81
198000
2000
hukuka karşı,
03:35
on the international stage it is not.
82
200000
3000
ve uluslararası sahnede ise yoktur.
03:38
The international stage and the global stage where power now resides:
83
203000
3000
şu an gücün ikamet ettiği uluslararası ve küresel sahnede:
03:41
the power of the Internet, the power of the satellite broadcasters,
84
206000
3000
Internetin ve uydu yayıncılarının,
03:44
the power of the money changers --
85
209000
3000
para simsarlarının gücü
03:47
this vast money-go-round
86
212000
2000
bu büyük para el değişmesi
03:49
that circulates now 32 times the amount of money necessary
87
214000
4000
gerekenden 32 kat daha fazla el değiştiren
03:53
for the trade it's supposed to be there to finance --
88
218000
3000
finans edilmesi gereken ticaret için
03:56
the money changers, if you like,
89
221000
2000
ve para simsarlarının
03:58
the financial speculators
90
223000
2000
finans spekülatörlerinin
04:00
that have brought us all to our knees quite recently,
91
225000
3000
bizi dizlerimiz üzerine çökerten
04:03
the power of the multinational corporations
92
228000
2000
çok uluslu kurumların gücü
04:05
now developing budgets
93
230000
3000
büyüyen bütçeleri
04:08
often bigger than medium-sized countries.
94
233000
2000
çoğu zaman orta büyüklükteki ülkelerinkinden daha büyüktür.
04:10
These live in a global space
95
235000
2000
Küresel bir ortamda yaşayanlar
04:12
which is largely unregulated,
96
237000
2000
büyük oranda regule olmayan
04:14
not subject to the rule of law,
97
239000
3000
hukuka bağlı olmayan
04:17
and in which people may act free of constraint.
98
242000
2000
ve insanların kontrolsüzce hareket edebildiği.
04:19
Now that suits the powerful
99
244000
3000
bu durum güçlüye uyar
04:22
up to a moment.
100
247000
2000
bir ana kadar.
04:24
It's always suitable for those who have the most power
101
249000
3000
en güçlüye her zaman uyar
04:27
to operate in spaces without constraint,
102
252000
3000
kısıtsız hareket edebilen
04:30
but the lesson of history is that, sooner or later,
103
255000
3000
fakat tarihin bize dersi şudur ki, er yada geç,
04:33
unregulated space --
104
258000
2000
kontrolsuz alanlar
04:35
space not subject to the rule of law --
105
260000
2000
hukuksuz alanlar
04:37
becomes populated, not just by the things you wanted --
106
262000
3000
nufüs alır, sadece istediğiniz şeylerle değil
04:40
international trade, the Internet, etc. --
107
265000
2000
uluslararası ticaret, Internet, vs.--
04:42
but also by the things you don't want --
108
267000
2000
fakat aynı zamanda da istemediğiniz unsurlarla
04:44
international criminality, international terrorism.
109
269000
3000
uluslararası suçlar, uluslararası terör gibi.
04:47
The revelation of 9/11
110
272000
2000
9/11'ın sonucunda anladık ki
04:49
is that even if you are the most powerful nation on earth,
111
274000
5000
dünya üzerindeki en güçlü ulus olsan bile,
04:54
nevertheless,
112
279000
3000
bundan bağımsız olarak,
04:57
those who inhabit that space can attack you
113
282000
2000
senin alanına girenler sana saldırabilir
04:59
even in your most iconic of cities
114
284000
2000
en ikonik şehrinde
05:01
one bright September morning.
115
286000
2000
aydınlık bir Eylül sabahı.
05:03
It's said that something like 60 percent
116
288000
2000
Söylenen o ki 9/11'ı fonlanmasına aktarılan dört milyon doların
05:05
of the four million dollars that was taken to fund 9/11
117
290000
3000
%60 kadar bir miktarı
05:08
actually passed through the institutions of the Twin Towers
118
293000
3000
9/11'in harab ettiği
05:11
which 9/11 destroyed.
119
296000
2000
ikiz Kulelerdeki firmalarda işletilmiştir
05:13
You see, our enemies also use this space --
120
298000
2000
gördüğünüz gibi düşmanlarımız da bu alanı kullanıyorlar-
05:15
the space of mass travel, the Internet, satellite broadcasters --
121
300000
3000
kütlesel seyahat, Internet, uydu alıcıları gibi alanlar
05:18
to be able to get around their poison,
122
303000
3000
kendi zehirlerini yaymak için,
05:21
which is about destroying our systems and our ways.
123
306000
3000
ki bu sistemlerimizi ve yaşam tarzlarımızı yerle bir ediyor.
05:24
Sooner or later,
124
309000
2000
er yada geç,
05:26
sooner or later,
125
311000
2000
er ya da geç,
05:28
the rule of history
126
313000
2000
Tarihin kuralı
05:30
is that where power goes
127
315000
2000
Gücün pesinden
05:32
governance must follow.
128
317000
3000
idare de gitmelidir.
05:35
And if it is therefore the case, as I believe it is,
129
320000
2000
ve bu böyleyse, ki ben buna inanıyorum,
05:37
that one of the phenomenon of our time
130
322000
2000
zamanımızın fenomenlerinden biri
05:39
is the globalization of power,
131
324000
2000
gücün küreselleşmesidir,
05:41
then it follows that one of the challenges of our time
132
326000
3000
devamında zamanımızın en büyük zorluğu
05:44
is to bring governance to the global space.
133
329000
3000
küresel alana idareyi getirmektir.
05:47
And I believe that the decades ahead of us now
134
332000
3000
ve inanıyorum ki önümüzdeki yılların
05:50
will be to a greater or lesser extent turbulent
135
335000
4000
daha fazla yada daha az çalkantılı
05:54
the more or less we are able to achieve that aim:
136
339000
3000
geçmesi bizim bu hedefe ne kadar eriştiğimizle orantılıdır:
05:57
to bring governance to the global space.
137
342000
2000
Küresel alana idare getirmek.
05:59
Now notice, I'm not talking about government.
138
344000
2000
Şimdi dikkat edin, hükümet hakkında konuşmuyorum.
06:01
I'm not talking about setting up
139
346000
2000
konuşuğum kurulması gereken
06:03
some global democratic institution.
140
348000
3000
bir küresel demokratik enstitü değil.
06:06
My own view, by the way, ladies and gentlemen,
141
351000
2000
Benim sahsi görüşüm, bayanlar ve baylar,
06:08
is that this is unlikely to be done
142
353000
2000
bu hedefe ulaşmanın yolu
06:10
by spawning more U.N. institutions.
143
355000
2000
Daha fazala UN enstitüsü kurmaktan geçmiyor.
06:12
If we didn't have the U.N., we'd have to invent it.
144
357000
2000
eğer UN olmasaydıi onu icat etmek zorunda kalacaktık.
06:14
The world needs an international forum.
145
359000
2000
Dünya uluslararası bir foruma ihtiyaç duyuyor
06:16
It needs a means by which you can legitimize international action.
146
361000
4000
Yasallaştırabileceği bir ulusal hareket için bir yapıya ihtiyacı var.
06:20
But when it comes to governance of the global space,
147
365000
2000
fakat konu küresele alanların idaresine gelince
06:22
my guess is this won't happen
148
367000
3000
tahminim daha fazla UN enstitüsü kurarak
06:25
through the creation of more U.N. institutions.
149
370000
2000
bunun olmayacağı...
06:27
It will actually happen by the powerful coming together
150
372000
3000
güç sahiplerinin biraraya gelmesiyle olacak
06:30
and making treaty-based systems,
151
375000
2000
ve pakt bazlı sistemler kurarak,
06:32
treaty-based agreements,
152
377000
2000
pakt bazlı anlaşmalar,
06:34
to govern that global space.
153
379000
2000
bu küresel alanı idare etmek için.
06:36
And if you look, you can see them happening, already beginning to emerge.
154
381000
3000
ve bakarsanız, olanları görebilirsiniz, ortaya çıkmak üzereler.
06:39
The World Trade Organization: treaty-based organization,
155
384000
3000
Dünya Ticaret Örgütü: pakt bazlı bir organizasyon
06:42
entirely treaty-based,
156
387000
2000
tamamen pakt bazlı
06:44
and yet, powerful enough to hold even the most powerful, the United States,
157
389000
3000
ve buna rağmen, en güçlü Birleşik Eyaletleri bile kontrol edebilecek kadar kuvvetli
06:47
to account if necessary.
158
392000
2000
ve sorgulayacak gerektiğinde.
06:49
Kyoto: the beginnings of struggling to create
159
394000
2000
Kyoto: pakt bazlı bir organizasyon
06:51
a treaty-based organization.
160
396000
2000
yaratma çabalarının başlangıcı.
06:53
The G20:
161
398000
2000
G20:
06:55
we know now that we have to put together an institution
162
400000
2000
beraber bir kurum oluşturmamız gerektiğini biliyorum artık
06:57
which is capable of bringing governance
163
402000
2000
idare getirme yetisine sahip
06:59
to that financial space for financial speculation.
164
404000
3000
Finans dünyasına finansal spekülasyonlar için.
07:02
And that's what the G20 is, a treaty-based institution.
165
407000
3000
ve G20 de budur, pakt bazlı bir organizasyon.
07:05
Now there's a problem there,
166
410000
2000
şimdi burda bir problem var,
07:07
and we'll come back to it in a minute,
167
412000
2000
az sonra geleceğiz oraya,
07:09
which is that if you bring the most powerful together
168
414000
3000
ki siz en güçlüleri biraraya getirirseniz
07:12
to make the rules in treaty-based institutions,
169
417000
2000
pakt bazlı kurumlarda kuralları koymak için,
07:14
to fill that governance space,
170
419000
3000
idare boşluğunu doldurmak için,
07:17
then what happens to the weak who are left out?
171
422000
3000
dışarıda kalan güçsüzlere ne olur?
07:20
And that's a big problem,
172
425000
2000
ve bu büyük bir problem,
07:22
and we'll return to it in just a second.
173
427000
2000
ve bir saniye sonra geliyor olacağız bu konuya.
07:24
So there's my first message,
174
429000
2000
Öyleyse ilk mesajımı buyrun,
07:26
that if you are to pass through these turbulent times
175
431000
3000
bu sarsıntılı zamanlardan geçme durumundaysanız
07:29
more or less turbulently,
176
434000
3000
az cok sarsıntıyla
07:32
then our success in doing that
177
437000
2000
bunu yapmaktaki başarımız
07:34
will in large measure depend on our capacity
178
439000
2000
büyük miktarda duyarlı bir idare
07:36
to bring sensible governance
179
441000
2000
getirmekle olacaktır
07:38
to the global space.
180
443000
2000
kürsel alanda.
07:40
And watch that beginning to happen.
181
445000
3000
ve bu başlangıcın oluşmasını izleyin.
07:43
My second point is,
182
448000
2000
Değinmek isteğim ikinci nokta,
07:45
and I know I don't have to talk to an audience like this
183
450000
2000
ve biliyorum ki böyle bir topluluğa konuşmama gerek yok
07:47
about such a thing,
184
452000
2000
böyle bir şey hakkında.
07:49
but power is not just shifting vertically,
185
454000
3000
fakat güç sadece dikey olarak yer değiştirmiyor
07:52
it's also shifting horizontally.
186
457000
2000
aynı zamanda yatay olarak da yer değiştiriyor
07:54
You might argue that the story, the history of civilizations,
187
459000
3000
Tartışılabiliecek bir hikaye var, medeniyetlerin hikayesi,
07:57
has been civilizations gathered around seas --
188
462000
3000
medeniyetler denizler etrafında konumlandırılmıştır
08:00
with the first ones around the Mediterranean,
189
465000
3000
ilkleri Akdeniz çevresinde olmka üzere,
08:03
the more recent ones in the ascendents of Western power around the Atlantic.
190
468000
4000
daha yakın tarihliler Batı gücüyle yükselen Atlantik kıyılarında.
08:07
Well it seems to me
191
472000
2000
bana kalırsa
08:09
that we're now seeing a fundamental shift of power, broadly speaking,
192
474000
3000
geniş konuşmak gerekirse, şu anda güç dengelerinde temel bir değişim görüyoruz,
08:12
away from nations gathered around the Atlantic [seaboard]
193
477000
3000
Atlantik kıyılarında toplanmış uluslardan uzaklaşan
08:15
to the nations gathered around the Pacific rim.
194
480000
2000
Pacific kenarındakilere yaklaşan.
08:17
Now that begins with economic power,
195
482000
2000
Bu ekonomik güçle başlar,
08:19
but that's the way it always begins.
196
484000
2000
bu her daim böyle başlar.
08:21
You already begin to see the development of foreign policies,
197
486000
3000
dış politikaların gelişmesini görürsünüz zaten
08:24
the augmentation of military budgets
198
489000
2000
silahlı kuvvetler bütçelerinin artması
08:26
occurring in the other growing powers in the world.
199
491000
3000
durumu meydana gelir dünyanın diğer büyüyen güçlerinde.
08:29
I think actually
200
494000
2000
aslında düşüncem
08:31
this is not so much a shift from the West to the East;
201
496000
2000
bu aslında çok da batıdan doğuya bir kayma değildir;
08:33
something different is happening.
202
498000
2000
daha farklı bir şey oluyor.
08:35
My guess is, for what it's worth,
203
500000
2000
Benim tahminim, ne kadar önemliyse,
08:37
is that the United States will remain
204
502000
2000
dünyanın en güçlü ulusu olmaya
08:39
the most powerful nation on earth
205
504000
2000
Amerika devam edecek
08:41
for the next 10 years, 15,
206
506000
3000
önümüzdeki 10-15 sene daha devam edecek,
08:44
but the context in which she holds her power
207
509000
3000
fakat o gücü elinde tutma şekilleri
08:47
has now radically altered; it has radically changed.
208
512000
3000
artık radikal bir şekilde değiştirildi, radikal bir değişime uğradı.
08:50
We are coming out of 50 years,
209
515000
2000
50 yılı devirmek üzereyiz
08:52
most unusual years, of history
210
517000
2000
tarihin en sıradışı yılları
08:54
in which we have had a totally mono-polar world,
211
519000
3000
tek uçlu bir eğilimde bir dünyada yaşadık
08:57
in which every compass needle
212
522000
2000
öyle ki her pusula ibresi
08:59
for or against
213
524000
2000
yanında ya da karşıtı olsun,
09:01
has to be referenced by its position to Washington --
214
526000
3000
Washington'a endeksli konumuyla değerlendirildi---
09:04
a world bestrode by a single colossus.
215
529000
4000
tek bir güç merkezi tarafından şekillenen bir dünya
09:08
But that's not a usual case in history.
216
533000
2000
fakat bu tarihte alışılagelmiş bir durum değil.
09:10
In fact, what's now emerging
217
535000
2000
aslında şu an meydana gelen
09:12
is the much more normal case of history.
218
537000
2000
tarihin çok daha normal bir vakası.
09:14
You're beginning to see the emergence
219
539000
2000
çok taraflı bir dünyanın oluşumunu
09:16
of a multi-polar world.
220
541000
2000
görmeye başlıyorsunuz
09:18
Up until now,
221
543000
2000
Şimdiye kadar,
09:20
the United States has been the dominant feature of our world.
222
545000
3000
ABD dünyamızın global dominant unsuru oldu.
09:23
They will remain the most powerful nation,
223
548000
2000
En güçlü ulus olmaya devam edecekler
09:25
but they will be the most powerful nation
224
550000
2000
fakat en güçlü ulus olarak
09:27
in an increasingly multi-polar world.
225
552000
2000
artan bir çok kutuplu dünyada.
09:29
And you begin to see the alternative centers of power building up --
226
554000
3000
Ve gücün alternatif merkezlerinin büyümesini görmeye başlıyorsunuz-
09:32
in China, of course,
227
557000
2000
Çinde, tabii ki,
09:34
though my own guess is that China's ascent to greatness is not smooth.
228
559000
3000
fakat benim kişisel tahminime göre Çin'in mükemmele çıkış yolu pürüzsüz değil.
09:37
It's going to be quite grumpy
229
562000
2000
fena halde sancılı olacak
09:39
as China begins to democratize her society
230
564000
2000
Çin toplumunu demokratik hale getirmeye başlayınca
09:41
after liberalizing her economy.
231
566000
2000
ekonomisini özgür hale getirdikten sonra.
09:43
But that's a subject of a different discussion.
232
568000
3000
Fakat bu başka bir tartışmanın konusu.
09:46
You see India, you see Brazil.
233
571000
2000
Hindistan'ı görüyorsunuz, Brezilya'yı görüyorsunuz.
09:48
You see increasingly
234
573000
2000
Her gün arttığını görüyorsunuz
09:50
that the world now looks actually, for us Europeans,
235
575000
3000
dünyanın biz Avrupalılara
09:53
much more like Europe in the 19th century.
236
578000
3000
Avrupa'nın 19.Yüzyıldaki hali gibi göründüğünü.
09:56
Europe in the 19th century:
237
581000
2000
19.Yüzyıl Avrupası:
09:58
a great British foreign secretary, Lord Canning,
238
583000
2000
Lord Canning: muhteşem bir İngiliz Dışişleri Bakanı,
10:00
used to describe it as the "European concert of powers."
239
585000
3000
"Avrupa Güçler Konseri"olarak tanımlardı bunu
10:03
There was a balance, a five-sided balance.
240
588000
2000
Bir denge vardı, beş taraflı bir denge.
10:05
Britain always played to the balance.
241
590000
3000
İngiltere her zaman dengeye oynadı.
10:08
If Paris got together with Berlin,
242
593000
2000
Şayet Paris Berlin'le bir olduysa,
10:10
Britain got together with Vienna and Rome to provide a counterbalance.
243
595000
3000
İngiltere Viyana ve Roma'yla oldu ki karşıt bir denge oluştursun.
10:13
Now notice,
244
598000
2000
Şimdi dikkat edin,
10:15
in a period which is dominated by a mono-polar world,
245
600000
2000
tek taraflı polar bir dünya tarafından domine edilen bir dönemde
10:17
you have fixed alliances --
246
602000
2000
sizin sabit yandaşlarınız var-
10:19
NATO, the Warsaw Pact.
247
604000
2000
NATO, Varşova Paktı.
10:21
A fixed polarity of power
248
606000
2000
Gücün sabitlenmiş tarafları
10:23
means fixed alliances.
249
608000
2000
sabit yandaşlar demek oluyor.
10:25
But a multiple polarity of power
250
610000
2000
fakat çoklu bir güç dengesi
10:27
means shifting and changing alliances.
251
612000
2000
yandaşları değiştirmek ve kaydırmak anlamına gelir.
10:29
And that's the world we're coming into,
252
614000
2000
ve bu geldiğimiz dünyada
10:31
in which we will increasingly see
253
616000
2000
artan bir şekilde
10:33
that our alliances are not fixed.
254
618000
2000
yandaşlarımızın sabit olmadığını göreceğiz.
10:35
Canning, the great British foreign secretary once said,
255
620000
2000
ne tesadüftür ki muhteşem bir İngliz Dişişleri Bakanı bir zamanlar şöyle demişti,
10:37
"Britain has a common interest,
256
622000
2000
"İngilterenin ortak bir ilgisi var,
10:39
but no common allies."
257
624000
2000
fakat ortak yandaşları yok."
10:41
And we will see increasingly
258
626000
2000
Her geçen gün artarak göreceğiz ki
10:43
that even we in the West
259
628000
2000
Batıdaki bizler bile
10:45
will reach out, have to reach out,
260
630000
2000
destek isteyeceğiz, zorunda kalacağız
10:47
beyond the cozy circle of the Atlantic powers
261
632000
2000
Atlantik güçlerinin sıcak rahatlığının dışına çıkarak
10:49
to make alliances with others
262
634000
2000
diğerleriyle yandaş olmak üzere
10:51
if we want to get things done in the world.
263
636000
3000
şayet dünyada birşeyler halletmek istiyorsak.
10:54
Note, that when we went into Libya,
264
639000
2000
Bunu not alın, Libya'ya girdiğimizde,
10:56
it was not good enough for the West to do it alone;
265
641000
2000
Batı tek başına üstünden gelemezdi
10:58
we had to bring others in.
266
643000
2000
diğerlerini çekmemiz gerekti.
11:00
We had to bring, in this case, the Arab League in.
267
645000
3000
Bu vakada Arap Ligini getirdik.
11:03
My guess is Iraq and Afghanistan are the last times
268
648000
3000
Irak ve Afganistan son örnekleri olacak
11:06
when the West has tried to do it themselves,
269
651000
2000
Batının bunu tek başına yapmaya çalıştığı,
11:08
and we haven't succeeded.
270
653000
2000
ve başaramadık dahi.
11:10
My guess
271
655000
2000
Tahminim
11:12
is that we're reaching the beginning of the end of 400 years --
272
657000
3000
400 yılın sonunun başlangıcına yaklaşıyoruz-
11:15
I say 400 years because it's the end of the Ottoman Empire --
273
660000
3000
400 yıl diyorum çünkü Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunun-
11:18
of the hegemony of Western power,
274
663000
2000
Batı gücünün hegemonyasının,
11:20
Western institutions and Western values.
275
665000
3000
Batı kurum ve değerlerinin.
11:24
You know, up until now, if the West got its act together,
276
669000
3000
Biliyorsunuz ki, şimdiye kadar, Batı şayet kendini toparlamış olsaydı,
11:27
it could propose and dispose
277
672000
2000
önerebilir ve etkili olabilirdi
11:29
in every corner of the world.
278
674000
2000
dünyanın her köşesinde.
11:31
But that's no longer true.
279
676000
2000
Fakat bu artık geçerli değil.
11:33
Take the last financial crisis
280
678000
2000
Son finansal krizine bakalım
11:35
after the Second World War.
281
680000
2000
İkinci Dünya Savaşından sonra.
11:37
The West got together --
282
682000
2000
Batı biraraya geldi-
11:39
the Bretton Woods Institution, World Bank, International Monetary Fund --
283
684000
3000
Bretton Woods Enstitüsü, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu-
11:42
the problem solved.
284
687000
2000
problem çözüldü.
11:44
Now we have to call in others.
285
689000
2000
şimdiyse diğerlerini de çağırmamız gerekiyor.
11:46
Now we have to create the G20.
286
691000
2000
Şimdi G20'yi oluşturmamız gerekiyor.
11:48
Now we have to reach beyond the cozy circle
287
693000
2000
Şimdi rahat çemberimizin dışına çıkmamız gerekiyor
11:50
of our Western friends.
288
695000
2000
Batılı dostlarımızın dışına.
11:52
Let me make a prediction for you,
289
697000
2000
Sizin için bir tahminde bulunayım,
11:54
which is probably even more startling.
290
699000
3000
çok daha şaşırtıcı.
11:57
I suspect we are now reaching the end
291
702000
3000
Şüphem şu ki batının gücü yeterliykenki
12:00
of 400 years
292
705000
2000
400 yılın
12:02
when Western power was enough.
293
707000
2000
sonuna yaklaşmaktayız
12:04
People say to me, "The Chinese, of course,
294
709000
2000
Lütfen söyleyin bana, "Çinliler, tabii ki,
12:06
they'll never get themselves involved
295
711000
2000
hiç bir zaman bu işe karışmazlar,
12:08
in peace-making, multilateral peace-making around the world."
296
713000
2000
barış getirmekle, dünyada çoklu ve dolaylı barış yapıcılıkla."
12:10
Oh yes? Why not?
297
715000
2000
oh evet? neden olmasın?
12:12
How many Chinese troops
298
717000
2000
Kaç adet Çin kuvveti
12:14
are serving under the blue beret, serving under the blue flag,
299
719000
2000
mavi bere ve mavi bayrak
12:16
serving under the U.N. command in the world today?
300
721000
2000
altında dünyada UN kumandasında hizmet ediyor?
12:18
3,700.
301
723000
2000
3,700.
12:20
How many Americans? 11.
302
725000
3000
Kaç Amerikalı? 11.
12:23
What is the largest naval contingent
303
728000
2000
En büyük donanma bölüğü hangisi
12:25
tackling the issue of Somali pirates?
304
730000
3000
Somalili korsanlar meselesiyle ilgilenen?
12:28
The Chinese naval contingent.
305
733000
2000
Çin Donanma Bölüğü.
12:30
Of course they are, they are a mercantilist nation.
306
735000
2000
Tabii ki öyleler, çok ticari bir uluslar.
12:32
They want to keep the sea lanes open.
307
737000
2000
Deniz yollarını açık tutmak istiyorlar.
12:34
Increasingly, we are going to have to do business
308
739000
3000
Daha da artarak, iş yapmak zorunda kalacağız
12:37
with people with whom we do not share values,
309
742000
3000
aynı değerleri paylaşmadığımız insanlarla,
12:40
but with whom, for the moment, we share common interests.
310
745000
3000
fakat bir anlığına da olsa ortak ilgimiz olanlarla.
12:43
It's a whole new different way
311
748000
2000
Bambaşka bir yolla
12:45
of looking at the world that is now emerging.
312
750000
3000
bu gelişen dünyaya bakmak bu.
12:48
And here's the third factor,
313
753000
2000
ve üçüncü etken
12:50
which is totally different.
314
755000
3000
ki tamamen farklı.
12:53
Today in our modern world,
315
758000
2000
Bugünkü modern dünyamızda,
12:55
because of the Internet,
316
760000
2000
Internet yüzünden,
12:57
because of the kinds of things people have been talking about here,
317
762000
3000
insanların burada konuştuğu tarz şeylerden,
13:00
everything is connected to everything.
318
765000
4000
her şey birbirine bağlı.
13:04
We are now interdependent.
319
769000
2000
Artık birbirimze karşı yükümlüyüz.
13:06
We are now interlocked,
320
771000
2000
Birbirimize kitlendik,
13:08
as nations, as individuals,
321
773000
2000
uluslar ve bireyler olarak,
13:10
in a way which has never been the case before,
322
775000
2000
bugüne kadar hiç yaşanmamış şekliyle,
13:12
never been the case before.
323
777000
3000
hiç olmamış haliyle.
13:15
The interrelationship of nations,
324
780000
2000
Uluslar arasındaki ilişkiler
13:17
well it's always existed.
325
782000
2000
her zaman varoldu.
13:19
Diplomacy is about managing the interrelationship of nations.
326
784000
3000
Diplomasi ulusların birbirleriyle olan ilşkilerini yönetmekle ilgilidir.
13:22
But now we are intimately locked together.
327
787000
2000
Fakat şimdi fazlasıyla yakından bağlandık birbirimize.
13:24
You get swine flu in Mexico,
328
789000
2000
Meksika'da grip aşısı oluyorsun,
13:26
it's a problem for Charles de Gaulle Airport
329
791000
2000
bu Charles de Gaulle Havaalanında sorun yaratıyor
13:28
24 hours later.
330
793000
2000
24 saat sonra.
13:30
Lehman Brothers goes down, the whole lot collapses.
331
795000
3000
Lehman Brothers batıyor, diğerleri de batıyor.
13:33
There are fires in the steppes of Russia,
332
798000
3000
Rus Steplerinde yangın çıkıyor,
13:36
food riots in Africa.
333
801000
2000
Yiyecek ayaklanması Afrika'da
13:38
We are all now deeply, deeply, deeply interconnected.
334
803000
4000
artık hepimiz derin, derin, derin birbirimize bağlıyız.
13:42
And what that means
335
807000
3000
Ve bunun anlamı
13:45
is the idea of a nation state acting alone,
336
810000
4000
tek başına hareket eden ulus devlet fikrinin,
13:49
not connected with others,
337
814000
2000
diğerleriyle bağlı olmayan,
13:51
not working with others,
338
816000
2000
diğerleriyle çalışmayan,
13:53
is no longer a viable proposition.
339
818000
2000
mantıklı bir poziyon olmadığıdır.
13:55
Because the actions of a nation state
340
820000
3000
Çünkü ulus devletin hareketleri
13:58
are neither confined to itself,
341
823000
2000
ne kendiyle sınırlıdır,
14:00
nor is it sufficient for the nation state itself
342
825000
2000
ne de ulus devlet için yeterlidir
14:02
to control its own territory,
343
827000
2000
kendi bölgesini kontrol etmek için,
14:04
because the effects outside the nation state
344
829000
3000
çünkü ulus devletin dışındaki etkileri
14:07
are now beginning to affect what happens inside them.
345
832000
3000
artık içeride olanları da etkiliyor.
14:10
I was a young soldier
346
835000
2000
Genç bir askerdim
14:12
in the last of the small empire wars of Britain.
347
837000
4000
İngiltere'nin son küçük saltanatlık savaşları esnasında.
14:16
At that time, the defense of my country
348
841000
2000
Bütün bu zaman boyunca, ülkemin savunması
14:18
was about one thing and one thing only:
349
843000
3000
sadece ve sadece bir şeyle alakalıydı
14:21
how strong was our army, how strong was our air force,
350
846000
3000
ordumuzun ne kadar güçlü, hava kuvvetlerimizin ne kadar güçlü,
14:24
how strong was our navy and how strong were our allies.
351
849000
2000
donanmamızın ne kadar güçlü ve müttefiklerimizin ne kadar güçlü olduğuyla.
14:26
That was when the enemy was outside the walls.
352
851000
2000
Bu düşman duvarların dışındaykenki durumdu.
14:28
Now the enemy is inside the walls.
353
853000
3000
Şimdiyse düşman duvarların içinde.
14:31
Now if I want to talk about the defense of my country,
354
856000
2000
Şimdi ben ülkemin savunmasıyla ilgili konuşmak istersem,
14:33
I have to speak to the Minister of Health
355
858000
2000
Sağlık Bakanıyla görüşmem lazım
14:35
because pandemic disease is a threat to my security,
356
860000
3000
çünkü çoğunluğu etkileyen hastalıklar benim güvenliğime bir tehdit niteliği taşıyor
14:38
I have to speak to the Minister of Agriculture
357
863000
2000
Tarım Bakanı'yla görüşmem lazım
14:40
because food security is a threat to my security,
358
865000
2000
çünkü y,yecek güvenliği benim güvenliğime bir tehdit niteliği taşıyor
14:42
I have to speak to the Minister of Industry
359
867000
4000
Endüstri Bakanı'yla görüşmem lazım
14:46
because the fragility of our hi-tech infrastructure
360
871000
3000
yükesek teknoloji ürünü altyapımız yüzünden
14:49
is now a point of attack for our enemies --
361
874000
2000
şimdi bunlar düşmanlarımız için birer saldırı noktası haline geldi
14:51
as we see from cyber warfare --
362
876000
2000
Siber savaşlardan da anladığımız gibi
14:53
I have to speak to the Minister of Home Affairs
363
878000
3000
İçişleri Bakanı'yla görüşmem lazım
14:56
because who has entered my country,
364
881000
2000
çünkü ülkeme giriş yapan
14:58
who lives in that terraced house in that inner city
365
883000
3000
şehir içindeki bitişik nizam evde yaşayan kişinin
15:01
has a direct effect on what happens in my country --
366
886000
2000
ülkemde olanlara direkt etkisi var-
15:03
as we in London saw in the 7/7 bombings.
367
888000
4000
Londra'daki 7/7 bombalamarında gördüğümüz gibi.
15:07
It's no longer the case that the security of a country
368
892000
3000
Artık bu bir ülkenin güvenliği olmaktan çıktı
15:10
is simply a matter for its soldiers and its ministry of defense.
369
895000
3000
basitçe askerlerinin ve savunma bakanlığının meselesi
15:13
It's its capacity to lock together its institutions.
370
898000
3000
keni içindeki kurumları birbirine kitleyebilme kapasitesi
15:16
And this tells you something very important.
371
901000
3000
Ve bu size çok önemli bir mesaj veriyor
15:19
It tells you that, in fact,
372
904000
2000
Aslında dediği, gerçekte,
15:21
our governments, vertically constructed,
373
906000
3000
hükümetlerimiz, dikey yapılı,
15:24
constructed on the economic model of the Industrial Revolution --
374
909000
2000
Endüstri Devrimi ekonomik modeline göre yapılandırılmış-
15:26
vertical hierarchy, specialization of tasks,
375
911000
3000
dikey hiyerarşi, uzmanlaşma,
15:29
command structures --
376
914000
2000
emir yapıları-
15:31
have got the wrong structures completely.
377
916000
2000
tamamen yanlış yapılanma şekilleri.
15:33
You in business know
378
918000
2000
Siz işletme bilinciyle farkındasınız ki
15:35
that the paradigm structure of our time, ladies and gentlemen,
379
920000
2000
zamanımızın örnek yapısı, bayanlar ve beyler,
15:37
is the network.
380
922000
2000
ağlardır.
15:39
It's your capacity to network that matters,
381
924000
2000
Sizin ağ kurma kapasitenizdir önemli olan,
15:41
both within your governments and externally.
382
926000
3000
hükümetleriniz arasında ve dışarıda da.
15:44
So here is Ashdown's third law.
383
929000
2000
Böylece Ashdwon'ın üçüncü yasasına geliyoruz.
15:46
By the way, don't ask me about Ashdown's first law and second law
384
931000
3000
Bu arada bana Ashdown'ın birinci ve ikinci yasasını sormayın
15:49
because I haven't invented those yet;
385
934000
2000
çünküğ onları icat etmedim henüz;
15:51
it always sounds better if there's a third law, doesn't it?
386
936000
2000
Her zaman üçüncü bir kural kulağa daha iyi geliyor, di mi?
15:53
Ashdown's third law is that in the modern age,
387
938000
3000
Ashdown'ın üçüncü yasası modern zamanlarda,
15:56
where everything is connected to everything,
388
941000
2000
her şey her şeye bağlı iken,
15:58
the most important thing about what you can do
389
943000
3000
yapabileceklerinle ilgili en önemli şey
16:01
is what you can do with others.
390
946000
2000
başkalarıyla neler yapabildiğindir.
16:03
The most important bit about your structure --
391
948000
2000
Senin yapınla ilgili en önemli unsur-
16:05
whether you're a government, whether you're an army regiment,
392
950000
2000
hükümet, ordu bölüğü
16:07
whether you're a business --
393
952000
2000
yada bir işletme olman farketmez-
16:09
is your docking points, your interconnectors,
394
954000
2000
Demir attığın noktalar, seni çevrene bağlayan unsurlar,
16:11
your capacity to network with others.
395
956000
2000
başkalarıyla etkileşime geçebilme kapasiten.
16:13
You understand that in industry;
396
958000
2000
Endüstri çalışanları olarak sizler bunu anlıyorsunuz
16:15
governments don't.
397
960000
3000
ama hükümetler anlamıyor.
16:18
But now one final thing.
398
963000
2000
Fakat şimdi son bir konu.
16:20
If it is the case, ladies and gentlemen -- and it is --
399
965000
3000
Şayet durum böyleyse, bayanlar ve baylar -ki böyle-
16:23
that we are now locked together
400
968000
2000
Birbirimize kilitlenmişsek
16:25
in a way that has never been quite the same before,
401
970000
2000
bugüne kadar olmadığı bir şekilde,
16:27
then it's also the case that we share a destiny with each other.
402
972000
4000
bu aynı zamanda aynı kaderi paylaştığımız anlamına geliyor.
16:31
Suddenly and for the very first time,
403
976000
3000
Aniden ve ilk kez,
16:34
collective defense, the thing that has dominated us
404
979000
3000
koletif savunma, bizi domine etmiş olan şey
16:37
as the concept of securing our nations,
405
982000
2000
ve uluslarımızı güvende tutma konsepti,
16:39
is no longer enough.
406
984000
2000
artık yeteli değil.
16:41
It used to be the case
407
986000
2000
eskiden böyleydi
16:43
that if my tribe was more powerful than their tribe, I was safe;
408
988000
2000
şayet benim kabilem seninkinden güçlüyse güvendeydim;
16:45
if my country was more powerful than their country, I was safe;
409
990000
3000
şayet benim ülkem seninkinden güçlüyse güvendeydim;
16:48
my alliance, like NATO, was more powerful than their alliance, I was safe.
410
993000
3000
ittifakım, NATO gibi, senin ittifakından güçlüyse güvendeydim.
16:51
It is no longer the case.
411
996000
2000
Bu artık geçerli değil.
16:53
The advent of the interconnectedness
412
998000
3000
çapraz bağlılık sistemlerinin bulunuşu
16:56
and of the weapons of mass destruction
413
1001000
2000
ve kitle tahrip silahlarının bulunuşu
16:58
means that, increasingly,
414
1003000
2000
şu anlama geliyor, her geçen gün artarak,
17:00
I share a destiny with my enemy.
415
1005000
2000
Düşmanımla aynı kaderi paylaşıyorum.
17:02
When I was a diplomat
416
1007000
2000
Ben diplomatken
17:04
negotiating the disarmament treaties with the Soviet Union
417
1009000
3000
Sovyetler Birliğinin silahsızlanma anlaşma müzakereleri sürerken
17:07
in Geneva in the 1970s,
418
1012000
2000
1970lerde Cenevrede,
17:09
we succeeded because we understood
419
1014000
2000
biz başardık çünkü anladık ki
17:11
we shared a destiny with them.
420
1016000
2000
onlarla bir kader paylaştık.
17:13
Collective security is not enough.
421
1018000
3000
Kollektif güvenlik yeterli değildir
17:16
Peace has come to Northern Ireland
422
1021000
2000
Kuzey Irlandaya barış geldi çünkü
17:18
because both sides realized that the zero-sum game couldn't work.
423
1023000
3000
çünkü iki taraf da toplamı sıfır olan bir oyunun bir yere varmayacağının farkına vardı.
17:21
They shared a destiny with their enemies.
424
1026000
3000
Düşmanlarıyla bir kader paylaştılar.
17:24
One of the great barriers to peace in the Middle East
425
1029000
2000
Orta Doğu'nun barış karşıtı bariyerlerinden biri
17:26
is that both sides, both Israel and, I think, the Palestinians,
426
1031000
3000
Israel ve Filistin halkının iki tarafta da
17:29
do not understand
427
1034000
2000
anlamaması
17:31
that they share a collective destiny.
428
1036000
3000
kolektif bir kader paylaştığını.
17:34
And so suddenly, ladies and gentlemen,
429
1039000
2000
Ve bir anda, bayanlar ve beyler,
17:36
what has been the proposition
430
1041000
2000
öneriler
17:38
of visionaries and poets down the ages
431
1043000
3000
vizyoner ve yıllar boyu şairlerin ortaya attığı
17:41
becomes something we have to take seriously
432
1046000
2000
hepimizin ciddiye alması gereken bir hal almıştır
17:43
as a matter of public policy.
433
1048000
2000
toplum kurallarıyle ilgili bir mesele olarak.
17:45
I started with a poem, I'll end with one.
434
1050000
3000
Bir şiirle başladım, bir diğeriyle bitireceğim.
17:48
The great poem of John Donne's.
435
1053000
3000
John Donne'nin muhteşem şiiri.
17:51
"Send not for whom the bell tolls."
436
1056000
4000
"Çanlar kimin için çalıyor."
17:55
The poem is called "No Man is an Island."
437
1060000
2000
Şiirin adı "Hiçbir adam ada değildir"
17:57
And it goes:
438
1062000
2000
ve devam eder:
17:59
"Every man's death affected me,
439
1064000
3000
Herkesin ölümü beni etkiledi,
18:02
for I am involved in mankind,
440
1067000
2000
insanlıkla ilgiliyim
18:04
send not to ask
441
1069000
2000
sorma
18:06
for whom the bell tolls,
442
1071000
2000
ziller kimin için çalıyor,
18:08
it tolls for thee."
443
1073000
2000
senin için çalıyor."
18:10
For John Donne, a recommendation of morality.
444
1075000
3000
John Donne'a bir ahlak önerim var
18:13
For us, I think,
445
1078000
2000
Bizim için, kanımca,
18:15
part of the equation for our survival.
446
1080000
3000
kurtuluşumuz için gerekli denklemin parçası.
18:18
Thank you very much.
447
1083000
2000
Çok teşekkürler.
18:20
(Applause)
448
1085000
3000
Alkış
ABOUT THE SPEAKER
Paddy Ashdown - DiplomatPaddy Ashdown is a former member of the British Parliament and a diplomat with a lifelong commitment to international cooperation.
Why you should listen
Throughout his career, Paddy Ashdown has moved across the international stage. He served as a Royal Marine and an intelligence officer in MI6, the Secret Intelligence Service of the United Kingdom, before becoming a member of Parliament. In 1988 he became the first leader of the newly formed Liberal Democrat party. After leaving Parlaiment he served as the High Representative for Bosnia and Herzegovina.
Paddy Ashdown | Speaker | TED.com