TEDSalon London Spring 2012
Tracy Chevalier: Finding the story inside the painting
Tracy Chevalier: Tabloda gizli hikayeyi bulmak
Filmed:
Readability: 2.9
1,389,986 views
Tracy Chevalier tablolara baktığında, arkalarındaki hikayeyi hayal ediyor: Ressam modeliyle nasıl tanıştı? Kızın gözündeki bakışın sebebi nasıl açıklanabilir? Bu adam neden ... kızarıyor? Chevalier bizlerle tablolardan ilham alınarak yazılmış, içlerinden birinin onu en çok satan romanı "İnci küpeli kız"ı yazmaya götüren üç hikayeyi paylaşıyor.
Tracy Chevalier - Author
Novelist Tracy Chevalier is the author of "Girl With a Pearl Earring." Full bio
Novelist Tracy Chevalier is the author of "Girl With a Pearl Earring." Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
I'm going to tell you about an affliction I suffer from.
0
516
4107
Size çektiğim bir ızdırabımdan bahsedeceğim.
00:20
And I have a funny feeling that quite a few of you
1
4623
2504
Ve içimde bir çoğunuzun aynı ızdırabı çektiğine
00:23
suffer from it as well.
2
7127
1920
dair komik bir his var.
00:24
When I'm walking around an art gallery,
3
9047
2097
Bir sanat galerisi geziyor,
00:27
rooms and rooms full of paintings,
4
11144
2103
odalar dolusu tablolara bakıyorken,
00:29
after about 15 or 20 minutes,
5
13247
4517
bir 15-20 dakika sonrasında
00:33
I realize I'm not thinking about the paintings.
6
17764
1891
resimler hakkında düşünmediğimi fark ediyorum.
00:35
I'm not connecting to them.
7
19655
1608
Onlarla bağlantı kurmuyorum.
00:37
Instead, I'm thinking about that cup of coffee
8
21263
2504
Onun yerine, beni uyandırmasına son derece
00:39
I desperately need to wake me up.
9
23767
3000
ihtiyaç duyduğum bir fincan kahveyi düşünüyorum.
00:42
I'm suffering from gallery fatigue.
10
26767
3184
Galeri yorgunluğundan muzdaribim.
00:45
How many of you out there suffer from --
11
29951
2376
Aranızdan kaç kişi --
00:48
yes. Ha ha, ha ha!
12
32327
2005
evet. Ha ha, ha ha!
00:50
Now, sometimes you might last longer
13
34332
2150
Şimdi, belki 20 dakikadan daha fazla dayanabilirsiniz,
00:52
than 20 minutes, or even shorter,
14
36482
2094
ya da belki daha az, ama hepimizin
00:54
but I think we all suffer from it. And do you have
15
38576
2214
bunu yaşadığını düşünüyorum. Peki bununla birlikte
00:56
the accompanying guilt?
16
40790
2081
gelen bir suçluluk hissediyor musunuz?
00:58
For me, I look at the paintings on the wall
17
42871
2987
Benim için, duvardaki resimlere bakıyorum,
01:01
and I think, somebody has decided to put them there,
18
45858
3015
ve onları oraya koymaya karar veren kişinin,
01:04
thinks they're good enough to be on that wall,
19
48873
2528
onların o duvarı hakedecek kadar iyi olduklarını düşündüğünü düşünüyorum
01:07
but I don't always see it.
20
51401
1358
ama onu her zaman göremiyorum.
01:08
In fact, most of the time I don't see it.
21
52759
2664
Doğrusu, çoğu zaman görmüyorum.
01:11
And I leave feeling actually unhappy.
22
55423
3774
Ve oradan gerçekten mutsuz ayrılıyorum.
01:15
I feel guilty and unhappy with myself,
23
59197
3467
Resimde yanlış bir şey olduğuna inanmaktansa,
01:18
rather than thinking there's something wrong with the painting,
24
62664
2063
bende bir hata olduğuna inanarak, kendimi
01:20
I think there's something wrong with me.
25
64727
1457
suçlu ve mutsuz hissediyorum.
01:22
And that's not a good experience, to leave a gallery like that.
26
66184
2908
Ve bu iyi bir tecrübe değil, yani bir sergiyi mutsuz terketmek.
01:24
(Laughter)
27
69092
1271
(Gülüşmeler)
01:26
The thing is, I think we should give ourselves a break.
28
70363
2309
Bence kendimize bu kadar yüklenmeyi bırakmalıyız.
01:28
If you think about going into a restaurant,
29
72672
2460
Bir restorana gitmeyi düşündüğümüzde,
01:31
when you look at the menu, are you expected to order
30
75132
3687
menüye bakarken, sizden menüdeki her şeyi
01:34
every single thing on the menu?
31
78819
2183
sipariş etmeniz beklenir mi?
01:36
No! You select.
32
81002
1882
Hayır! Seçersiniz.
01:38
If you go into a department store to buy a shirt,
33
82884
3175
Tişört almak icin bir alışveriş merkezine gittiğinizde
01:41
are you going to try on every single shirt
34
86059
2977
bütün tişörtleri dener, ya da
01:44
and want every single shirt?
35
89036
1328
hepsini ister misiniz?
01:46
Of course not, you can be selective. It's expected.
36
90364
4127
Tabi ki de hayır, seçici olabilirsiniz. Bu beklenir.
01:50
How come, then, it's not so expected
37
94491
2621
Peki nasıl oluyor da, bir sanat galerisine gittiğimizde
01:53
to be selective when we go to an art gallery?
38
97112
2573
seçici olmamız o kadar da beklenmiyor?
01:55
Why are we supposed to have a connection with every single painting?
39
99685
3295
Neden her bir tabloyla bir bağ kurmamız gerekiyor?
01:58
Well I'm trying to take a different approach.
40
102980
2704
Ben farklı bir şekilde yaklaşmaya çalışıyorum.
02:01
And there's two things I do:
41
105684
1618
Ve yaptığım iki şey var:
02:03
When I go into a gallery, first of all, I go quite fast,
42
107302
4494
Bir galeriye gittiğimde, her şeyden önce, oldukça hızlı
02:07
and I look at everything, and I pinpoint the ones
43
111796
4235
hareket eder, her şeye bakarım ve bir şekilde
02:11
that make me slow down for some reason or other.
44
116031
3054
beni yavaşlatanları kafamda işaretlerim.
02:14
I don't even know why they make me slow down, but something
45
119085
2801
Beni neden yavaşlattıkklarını bile bilmem; ama bir şey
02:17
pulls me like a magnet
46
121886
2057
beni bir mıknatıs gibi kendine çeker
02:19
and then I ignore all the others, and I just go to that painting.
47
123943
3118
ve onun dışındaki hepsini yok sayar, sadece o tabloya giderim.
02:22
So it's the first thing I do is, I do my own curation.
48
127061
2464
Evet yaptığım ilk şey bu: kendi küratörüm olurum.
02:25
I choose a painting. It might just be one painting in 50.
49
129525
3296
Bir tablo seçerim. Bu 50 tanenin için de bir tane de olabilir.
02:28
And then the second thing I do is I stand in front of that painting,
50
132821
3690
Ve sonra, yaptığım diğer şey, tablonun önünde durup
02:32
and I tell myself a story about it.
51
136511
3077
kendime onunla ilgili bir hikaye anlatmak olur.
02:35
Why a story? Well, I think that we are wired,
52
139588
3598
Neden hikaye? Bence bu konuda hevesli yaratıklarız,
02:39
our DNA tells us to tell stories.
53
143186
3891
DNA'mız bize hikaye anlatmamızı söyler.
02:42
We tell stories all the time about everything,
54
147077
2369
Her zaman her şeyle ilgili hikayeler anlatırız
02:45
and I think we do it because the world is kind of a crazy, chaotic place,
55
149446
5111
ve bence bunu, dünya bir tür çılgın, kaotik bir yer olduğu için yapıyoruz,
02:50
and sometimes stories, we're trying to make sense of the world a little bit,
56
154557
3951
dünyayı az da olsa anlamaya ve,
02:54
trying to bring some order to it.
57
158508
2169
ona biraz düzen getirmeye çalışıyoruz.
02:56
Why not apply that to our looking at paintings?
58
160677
3991
Bunu neden resimlere bakışımıza uygulanmayalım ki?
03:00
So I now have this sort of restaurant menu
59
164668
3715
Şu anda elimde bir tür şu sanat galerisi ziyareti -
03:04
visiting of art galleries.
60
168383
3223
restoran menülerinden var.
03:07
There are three paintings I'm going to show you now
61
171606
3208
Size göstermek istediğim, beni devam etmekten alıkoyan
03:10
that are paintings that made me stop in my tracks
62
174814
3064
üç adet tablo var. Ve size bu tablolara ilgili
03:13
and want to tell stories about them.
63
177878
2546
hikayeler anlatmak istiyorum.
03:16
The first one needs little introduction --
64
180424
3551
İlkinin biraz takdime ihtiyacı var --
03:19
"Girl with a Pearl Earring" by Johannes Vermeer,
65
183975
3031
17. Yüzyıl Hollandalı ressam Johannes Vermeer'den
03:22
17th-century Dutch painter.
66
187006
2156
"İnci Küpeli Kız".
03:25
This is the most glorious painting.
67
189162
2500
Bu gelmiş geçmiş en ihtişamlı tablo.
03:27
I first saw it when I was 19,
68
191662
2144
Onu ilk 19 yaşındayken gördüm
03:29
and I immediately went out and got a poster of it,
69
193806
2280
ve anında çıkıp bir posterini aldım,
03:31
and in fact I still have that poster. 30 years later it's hanging in my house.
70
196086
4157
o poster hala duruyor. 30 yıl geçti, evimde asılı.
03:36
It's accompanied me everywhere I've gone,
71
200243
3150
Gittiğim her yerde bana eşlik etti,
03:39
I never tire of looking at her.
72
203393
2344
O kıza bakmaktan hiç bir zaman yorulmuyorum.
03:41
What made me stop in my tracks about her to begin with
73
205737
3779
Onunla ilgili, beni devam etmekten alıkoyan şey,
03:45
was just the gorgeous colors he uses
74
209516
2557
her şeyden önce ressamın kullandığı muhteşem renkler
03:47
and the light falling on her face.
75
212073
1944
ve kızın yüzüne düşen ışık.
03:49
But I think what's kept me still coming back
76
214017
2784
Ama bence yıllar sonra bile beni ondan koparamayan
03:52
year after year is another thing, and that is
77
216801
3056
daha başka bir şey, o da şu:
03:55
the look on her face, the conflicted look on her face.
78
219857
3694
kızın yüzündeki bakış, yüzündeki çelişkili bakış.
03:59
I can't tell if she's happy or sad,
79
223551
2418
Mutlu mü, üzgün mü olduğunu anlayamıyorum
04:01
and I change my mind all the time.
80
225969
2967
ve sürekli fikrim değişiyor.
04:04
So that keeps me coming back.
81
228936
3599
Beni sürekli geri döndüren işte bu.
04:08
One day, 16 years after I had this poster on my wall,
82
232535
4009
Bir gün, bu posteri duvarıma asmamdan 16 yıl sonra,
04:12
I lay in bed and looked at her,
83
236544
2682
yatağımda yattım ve kıza baktım,
04:15
and I suddenly thought, I wonder what
84
239226
2579
birden bire ressamın kıza, öyle bakmasın sağlayacak
04:17
the painter did to her to make her look like that.
85
241805
3918
ne yapmış olabileceğini merak ettigimi düşündüm.
04:21
And it was the first time I'd ever thought that
86
245723
2944
İşte o an ilk defa kızın yüzündeki ifadenin,
04:24
the expression on her face is actually reflecting
87
248667
2800
kendisinin aslında ressama karşı hissettiklerini
04:27
how she feels about him.
88
251467
2139
yansıttığını düşündüm.
04:29
Always before I'd thought of it as a portrait of a girl.
89
253606
3156
Önceden bunun sadece bir kızın portresi olduğunu düşündürdüm.
04:32
Now I began to think of it as a portrait of a relationship.
90
256762
4769
Oysa şimdi bir ilişkinin portresi olduğunu düşünmeye başlamıştım.
04:37
And I thought, well, what is that relationship?
91
261531
2832
Ve düşündüm, evet, nedir bu ilişki?
04:40
So I went to find out. I did some research and discovered,
92
264363
3208
Ve bulmaya gittim. Bazı araştırmalar yaptım ve kızın kim olduğu
04:43
we have no idea who she is.
93
267571
2325
hakkında en ufak fikrimizin olmadığını keşfettim.
04:45
In fact, we don't know who any of the models
94
269896
2347
Aslinda Vermeer'in eserlerindeki hiç bir modelin
04:48
in any of Vermeer's paintings are,
95
272243
2360
kim olduğunu bilmiyoruz;
04:50
and we know very little about Vermeer himself.
96
274603
2127
Vermeer'in kendisiyle alakalı da çok az şey biliyoruz.
04:52
Which made me go, "Yippee!"
97
276730
2774
Bunun üzerinei kendi kendime "Yippi!" dedim.
04:55
I can do whatever I want, I can come up with whatever story I want to.
98
279504
4659
İstediğimi yapabilir, dilediğim hikayeyi yazabilirdim.
05:00
So here's how I came up with the story.
99
284163
2596
Evet, işte hikayeyi böyle oluşturdum.
05:02
First of all, I thought,
100
286759
1877
Her şeyden önce kızı eve getirmem
05:04
I've got to get her into the house.
101
288636
2092
gerektiğini düşündüm.
05:06
How does Vermeer know her?
102
290728
2488
Vermeer onu nereden tanıyor?
05:09
Well, there've been suggestions that
103
293216
1544
Yani, kızın onun 12 yaşındaki çocuğu
05:10
she is his 12-year-old daughter.
104
294760
4423
olduguna dair önermeler vardı.
05:15
The daughter at the time was 12 when he painted the painting.
105
299183
2225
Vermeer o tabloyu çizdiğinde kızı 12 yaşındaydı.
05:17
And I thought, no, it's a very intimate look,
106
301408
2696
Ve düşündüm, hayır, bu cok yakın bir bakış,
05:20
but it's not a look a daughter gives her father.
107
304104
2184
ama bir kızın babasına vereceği cinsten degil, dedim.
05:22
For one thing, in Dutch painting of the time,
108
306288
1840
Bir kere, zamanın Hollanda resminde,
05:24
if a woman's mouth was open, it was indicating sexual availability.
109
308128
3592
bir kadının ağzının açık olması cinsel uygunluğa işaret ediyordu.
05:27
It would have been inappropriate for Vermeer
110
311720
1888
Vermeer için kızını o sekilde çizmek
05:29
to paint his daughter like that.
111
313608
1896
uygunsuz kaçardı.
05:31
So it's not his daughter, but it's somebody
112
315504
1880
Yani, kızı degil, ama ona yakın olan biri,
05:33
close to him, physically close to him.
113
317384
2250
ona fiziksel olarak yakın olan biri.
05:35
Well, who else would be in the house?
114
319634
2264
Peki evin içinde başka kim olabilirdi?
05:37
A servant, a lovely servant.
115
321898
3383
Bir hizmetçi, sevimli bir hizmetçi.
05:41
So, she's in the house.
116
325281
1561
Evet, kız evde.
05:42
How do we get her into the studio?
117
326842
2661
Peki onu nasıl stüdyoya getireceğiz?
05:45
We don't know very much about Vermeer,
118
329503
2134
Vermeer hakkında cok şey bilmiyoruz, fakat
05:47
but the little bits that we do know, one thing we know
119
331637
2139
bildiğimiz bazı şeyler, kendisinin katolik bir kadınla
05:49
is that he married a Catholic woman, they lived with her mother
120
333776
2991
evli olduğu, eşinin annesiyle birlikte, kendine ait
05:52
in a house where he had his own room
121
336767
2273
bir odasının - bir stüdyosunun olduğu bir
05:54
where he -- his studio. He also had 11 children.
122
339040
4283
evde yaşadıkları. Bir de 11 çocuğu vardı.
05:59
It would have been a chaotic, noisy household.
123
343323
3077
Ev kaotik, gürültülü bir ev olsa gerek.
06:02
And if you've seen Vermeer's paintings before,
124
346400
2944
Ve daha önce Vermeer'in çizimlerini gördüyseniz,
06:05
you know that they're incredibly calm and quiet.
125
349344
3864
inanılmaz sessiz ve sakin olduklarını bilirsiniz.
06:09
How does a painter paint such calm, quiet paintings with 11 kids around?
126
353208
3896
Bir ressam etrafında 11 çocukla nasıl bu kadar sakin, sessiz resimler yapabilir?
06:13
Well, he compartmentalizes his life.
127
357104
2296
Hayatını bölümlere ayırarak...
06:15
He gets to his studio, and he says, "Nobody comes in here.
128
359400
3680
Stüdyosuna gider ve "Buraya kimse gelmeyecek.
06:18
Not the wife, not the kids. Okay, the maid can come in and clean."
129
363080
4728
Ne eş, ne çocuklar. Tamam, hizmetçi gelip temizlik yapabilir." der.
06:23
She's in the studio. He's got her in the studio, they're together.
130
367808
7051
Artık stüdyodadır. Vermeer onu stüdyoya almıştır, birliktelerdir.
06:30
And he decides to paint her.
131
374859
2080
Ve Vermeer onu çizmeye karar verir.
06:32
He has her wear very plain clothes.
132
376939
2268
Kıza sade kıyafetler giydirir.
06:35
Now, all of the women, or most of the women in Vermeer's other paintings
133
379207
3371
Şimdi, Vermeer'in çizdiği bütün kadınlar, ya da çoğu kadın
06:38
wore velvet, silk, fur, very sumptuous materials.
134
382578
5966
kadife, ipek, kürk, çok şaşaalı materyaller giyerdi.
06:44
This is very plain; the only thing that isn't plain
135
388544
2520
Bu çok sade; sade olmayan tek şey
06:46
is her pearl earring.
136
391064
2040
kızın inci küpesi.
06:49
Now, if she's a servant, there is no way she could afford
137
393104
3447
Şimdi, kız eğer bir hizmetçiye, bir çift inci küpeye gücünün
06:52
a pair of pearl earrings.
138
396551
2207
yetmesinin imkanı yok.
06:54
So those are not her pearl earrings. Whose are they?
139
398758
3262
Yani bunlar onun küpeleri degil. Kimin peki?
06:57
We happen to know, there's a list of Catharina, the wife's clothes.
140
402020
5041
Catharina'nın, Vermeer'in eşinin kıyafetlerinin bir listesi olduğunu biliyoruz.
07:02
Amongst them a yellow coat with white fur,
141
407061
3616
Beyaz kürklü sarı bir ceket,
07:06
a yellow and black bodice,
142
410677
1747
bir sarı ve bir siyah korsaj
07:08
and you see these clothes on lots of other paintings,
143
412424
3694
ve bu kıyafetleri birçok başka tabloda görürsünüz,
07:12
different women in the paintings, Vermeer's paintings.
144
416118
3114
Vermeer'in tablolarındaki başka kadınlarda.
07:15
So clearly, her clothes were lent to various different women.
145
419232
4478
Yani açıkça, kıyafetleri bir çok farklı kadına ödünç verilmişti.
07:19
It's not such a leap of faith to take
146
423710
2519
Bu noktada inci küpenin Vermeer'in eşine ait olduğunu
07:22
that that pearl earring actually belongs to his wife.
147
426229
3584
kabul etmek, o kadar da absürd kaçmaz herhalde.
07:25
So we've got all the elements for our story.
148
429813
3177
İşte, hikayemiz için gereken bütün elementlere sahibiz.
07:28
She's in the studio with him for a long time.
149
432990
2430
Kız çok uzun süredir Vermeer'le birlikte stüdyoda.
07:31
These paintings took a long time to make.
150
435420
2043
Bu tabloları yapmak cok zaman alır.
07:33
They would have spent the time alone, all that time.
151
437463
2871
O zamanı yalnız geçirmiş olsalar gerek, onca zamanı.
07:36
She's wearing his wife's pearl earring.
152
440334
2000
Kız Vermeer'in eşinin küpelerini takıyor.
07:38
She's gorgeous. She obviously loves him. She's conflicted.
153
442334
2815
Kız mükemmel ve açıkça Vermeer'i seviyor. İç çatışması var.
07:41
And does the wife know? Maybe not.
154
445149
2792
Peki Vermeer'in eşi biliyor mü? Belki hayır.
07:43
And if she doesn't, well --
155
447941
3378
Ve eğer bilmiyorsa, işte --
07:47
that's the story.
156
451319
1855
hikaye bu.
07:49
(Laughter)
157
453174
2177
(Gülüşmeler)
07:51
The next painting I'm going to talk about
158
455351
2590
Hakkında konuşacağım bir sonraki tablo
07:53
is called "Boy Building a House of Cards" by Chardin.
159
457941
3247
Chardin'den "İskambil Kağıtlarından Ev".
07:57
He's an 18th-century French painter best known for his still lifes,
160
461188
4376
Kendisi en çok natürmortlarıyla bilinen 18. Yüzyıl Fransız ressamı,
08:01
but he did occasionally paint people.
161
465564
2593
ama arada sırada insan portreleri de çizerdi.
08:04
And in fact, he painted four versions of this painting,
162
468157
3967
Hatta kendisi bu tablonun dört farklı versiyonunu çizmiş,
08:08
different boys building houses of cards, all concentrated.
163
472124
3960
iskambil kağıtlarından ev yapan farklı cocuklar, her biri konsantre olmuş.
08:11
I like this version the best, because some of the boys
164
476084
3464
Ben en çok bu versiyonu seviyorum, çünkü bazı çocuklar
08:15
are older and some are younger, and to me, this one,
165
479548
3393
daha büyük, bazıları daha küçük ve bana göre bu
08:18
like Goldilocks's porridge, is just right.
166
482941
2952
tıpkı Goldilocks'un yulaf lapası gibi, tam olması gerektiği gibi.
08:21
He's not quite a child, and he's not quite a man.
167
485893
3991
Tam anlamıyla bir çocuk da değil, yetişkin de.
08:25
He's absolutely balanced between innocence and experience,
168
489884
4793
Masumiyetle deneyim arasında mükemmel bir dengede duruyor
08:30
and that made me stop in my tracks in front of this painting.
169
494677
4483
ve işte bu beni tablonun önünde durdurup, yürümeye devam etmekten alıkoydu.
08:35
And I looked at his face. It's like a Vermeer painting a bit.
170
499160
3717
Gencin yüzüne baktım. Biraz Vermeer'in eserlerini andırıyor.
08:38
The light comes in from the left, his face is bathed
171
502877
2623
Işık soldan geliyor ve gencin yüzü bu parlayan ışıkta
08:41
in this glowing light. It's right in the center of the painting,
172
505500
2224
yıkanıyor. Tablonun tam da ortasında duruyor ve ona
08:43
and you look at it, and I found that when I was looking at it,
173
507724
3012
bakıyorsunuz. Farkettim ki tabloya baktığımda,
08:46
I was standing there going,
174
510736
1207
orda kendi kendime "Bana bak.
08:47
"Look at me. Please look at me."
175
511943
2953
Lütfen bana bak." dediğimi farkettim.
08:50
And he didn't look at me. He was still looking at his cards,
176
514896
2736
Bana bakmadı. Hala kartlarına bakıyordu
08:53
and that's one of the seductive elements of this painting is,
177
517632
2752
ve işte bu tablonun baştan çıkarcı unsurlarından biri de bu,
08:56
he's so focused on what he's doing that he doesn't look at us.
178
520384
4490
genç yaptığı şeye o kadar odaklanmış ki, bize bakmıyor.
09:00
And that is, to me, the sign of a masterpiece,
179
524874
3893
Ve bana göre bir tablodaki çözümsüzlük
09:04
of a painting when there's a lack of resolution.
180
528767
3977
onun bir başyapıt olduğunun işareti.
09:08
He's never going to look at me.
181
532744
1521
Genç bana asla bakmayacak.
09:10
So I was thinking of a story where,
182
534265
1679
Ben de bunun üzerine ben de bir hikaye bulmaya
09:11
if I'm in this position, who could be there looking at him?
183
535944
3216
çalışıyordum: ben bu durumdaysam ona kim bakıyor olabilirdi?
09:15
Not the painter, I don't want to think about the painter.
184
539160
2202
Ressam değil, ressamı düşünmek istemiyorum.
09:17
I'm thinking of an older version of himself.
185
541362
2526
Gencin daha yaşlı bir versiyonunu düşünüyorum.
09:19
He's a man, a servant, an older servant looking at this younger servant,
186
543888
5945
Bir adam, bir uşak, daha yaşlı olan uşak, genç olana bakıyor
09:25
saying, "Look at me. I want to warn you about
187
549833
2471
ve "Bana bak. Yaşamak üzere olduğun şeyle ilgili
09:28
what you're about to go through. Please look at me."
188
552304
2450
seni uyarmak istiyorum. Lütfen bana bak." diyor.
09:30
And he never does.
189
554754
1526
Ve genç bakmıyor.
09:32
And that lack of resolution, the lack of resolution in "Girl with a Pearl Earring" --
190
556280
3803
Ve bu çözümsüzlük, " İnci Küpeli Kız"daki çözümsüzlük --
09:35
we don't know if she's happy or sad.
191
560083
2044
mutlu mu üzgün mü olduğunu bilmiyoruz.
09:38
I've written an entire novel about her,
192
562127
1649
O kızla ilgili koca bir roman yazdım
09:39
and I still don't know if she's happy or sad.
193
563776
2000
ve hala, mutlu mu üzgün mü bilmiyorum.
09:41
Again and again, back to the painting,
194
565776
2104
Tekrar tekrar resme geri dönüyor,
09:43
looking for the answer, looking for the story to fill in that gap.
195
567880
4681
cevabı ve boşluğu dolduracak o hikayeyi arıyorum.
09:48
And we may make a story, and it satisfies us momentarily,
196
572561
3447
Belki bir hikaye bulabiliriz ve o hikaye bizi bir an için tatmin
09:51
but not really, and we come back again and again.
197
576008
5815
edebilir, ama gerçekten değil ve sürekli geri doneriz.
09:57
The last painting I'm going to talk about
198
581823
2538
Hakkında konuşmak istediğim son tablo
10:00
is called "Anonymous" by anonymous. (Laughter)
199
584361
4864
anonimden "Anonim" (Gülüşmeler)
10:05
This is a Tudor portrait bought by the National Portrait Gallery.
200
589225
3051
Bu Ulusal Portre Galerisi tarafından alınmış bir Tudor portresi.
10:08
They thought it was a man named Sir Thomas Overbury,
201
592276
2613
Onun Sör Thomas Overbury adında bir adam olduğunu
10:10
and then they discovered that it wasn't him,
202
594889
2664
düşünmüşlerdi ama sonra o olmadığını keşfettiler
10:13
and they have no idea who it is.
203
597553
1600
ve kim olduğu hakkında hiç bir fikirleri yok.
10:15
Now, in the National Portrait Gallery,
204
599153
2143
Şimdi, Ulusal Portre Galerisinde,
10:17
if you don't know the biography of the painting,
205
601296
1769
tablonun biyografisini bilmiyorsanız,
10:18
it's kind of useless to you.
206
603065
1624
o tablo size bir şey ifade etmez.
10:20
They can't hang it on the wall, because they don't know who he is.
207
604689
2424
Kim olduğunu bilmedikleri için onu duvara asamazlar.
10:23
So unfortunately, this orphan spends most of his time in storage,
208
607113
4904
Ve ne yazık ki bu yetim zamanım çoğunu,
10:27
along with quite a number of other orphans,
209
612017
2144
içlerinden bazıları güzel tablolar olan
10:30
some of them some beautiful paintings.
210
614161
2511
diğer yetimlerin arasında, depoda geçirir.
10:32
This painting made me stop in my tracks for three reasons:
211
616672
5003
Bu tablo beni üç sebepten devam etmekten alıkoydu:
10:37
One is the disconnection between his mouth
212
621675
2877
Birincisi, gülümseyen ağzıyla hüzünlü bakan
10:40
that's smiling and his eyes that are wistful.
213
624552
2705
gözleri arasındaki kopukluk.
10:43
He's not happy, and why isn't he happy?
214
627257
3007
O mutlu değil, peki neden mutlu değil?
10:46
The second thing that really attracted me
215
630264
3717
Beni gerçekten cezbeden bir diğer şey
10:49
were his bright red cheeks.
216
633981
1716
canlı, kırmızı yanaklarıydı.
10:51
He is blushing. He's blushing for his portrait being made!
217
635697
3607
Yüzü kızarıyor. Resmi yapığı için yüzü kızarıyor!
10:55
This must be a guy who blushes all the time.
218
639304
3034
Bu sürekli kızaran bir çocuk olmalı.
10:58
What is he thinking about that's making him blush?
219
642338
2142
yüzünü kızaracak ne düşünüyor olabilir?
11:00
The third thing that made me stop in my tracks
220
644480
3776
Beni devam etmekten alıkoyan üçüncü şey ise
11:04
is his absolutely gorgeous doublet.
221
648256
2800
giydiği tam anlamıyla mükemmel yeleği.
11:06
Silk, gray, those beautiful buttons.
222
651056
3568
İpek, gri, o güzel düğmeler.
11:10
And you know what it makes me think of,
223
654624
1632
Ve bana ne düşündürüyor biliyor musunuz,
11:12
is it's sort of snug and puffy; it's like a duvet spread over a bed.
224
656256
4792
biraz rahat ve pofuduk gibi; bir yatağın üstüne serilmiş yorgan gibi.
11:16
I kept thinking of beds and red cheeks,
225
661048
2656
Yatakları ve kırmızı yanakları düşünmeye devam ettim
11:19
and of course I kept thinking of sex when I looked at him,
226
663704
2760
ve tabii ki ona bakınca seksi düşünmeye de devam ettim,
11:22
and I thought, is that what he's thinking about?
227
666464
2608
sonra düşündüm, onun da düşündüğü şey bu mu?
11:24
And I thought, if I'm going to make a story,
228
669072
2272
Dedim ki, eğer bir hikaye yazacaksam,
11:27
what's the last thing I'm going to put in there?
229
671344
1984
ona en son ekleyeceğim şey ne olurdu?
11:29
Well, what would a Tudor gentleman be preoccupied with?
230
673328
3630
Yani, bir Tudor beyefendisi neyle meşgul olurdu?
11:32
And I thought, well, Henry VIII, okay.
231
676958
1930
VIII Henry dedim, tamam.
11:34
He'd be preoccupied with his inheritance, with his heir.
232
678888
4144
Mirasıyla, mirasçısıyla meşgul olurdu.
11:38
Who is going to inherit his name and his fortune?
233
683032
3649
İsmi ve serveti kime miras kalacaktı?
11:42
You put all those together, and you've got your story
234
686681
3880
Bunların hepsini bir araya getiriyorsunuz ve işte, sizi sürekli
11:46
to fill in that gap that makes you keep coming back.
235
690561
3354
sürekli o boşluğu doldurmak için geri döndüren hikayeniz hazır.
11:49
Now, here's the story.
236
693915
4721
İşte hikaye.
11:54
It's short.
237
698636
2930
Kısa.
11:57
"Rosy"
238
701566
2731
"Rosy"
12:00
I am still wearing the white brocade doublet Caroline gave me.
239
704297
4050
Hala Caroline'ın verdiği sırmalı ipek yeleği giyiyorum.
12:04
It has a plain high collar, detachable sleeves
240
708347
4311
Sade yüksek bir yakası, çıkarılabilir kolları,
12:08
and intricate buttons of twisted silk thread,
241
712658
3176
burma ipek ipliklerin karışık düğmeleri vardı
12:11
set close together so that the fit is snug.
242
715834
2926
ve tam da üzerime oturacak gibi dikilmişti.
12:14
The doublet makes me think of a coverlet on the vast bed.
243
718760
3563
Yelek bana kocaman bir yatağın üzerine serilmiş bir örtüyü hatırlatıyordu.
12:18
Perhaps that was the intention.
244
722323
3750
Belki de niyet buydu.
12:21
I first wore it at an elaborate dinner her parents held in our honor.
245
726073
4918
Onu ilk defa, ailesinin bizim şerefimize verdiği özel bir yemekte giymiştim.
12:26
I knew even before I stood up to speak
246
730991
1826
Konuşmak için ayağa kalkmadan önce bile
12:28
that my cheeks were inflamed.
247
732817
2569
yanaklarımın alev alev olduklarını biliyordum.
12:31
I have always flushed easily, from physical exertion,
248
735386
3701
Hep kolay kızarırım; fiziksel efordan,
12:34
from wine, from high emotion.
249
739087
2355
şaraptan, kuvvetli duygulanmalardan.
12:37
As a boy, I was teased by my sisters and by schoolboys,
250
741442
4465
Çocukken, kız kardeşlerim ve arkadaşlarım benimle dalga geçerlerdi,
12:41
but not by George.
251
745907
2447
George değil.
12:44
Only George could call me Rosy.
252
748354
3074
Sadece George bana Rosy diyebilirdi.
12:47
I would not allow anyone else.
253
751428
2159
Başkalarına izin vermezdim.
12:49
He managed to make the word tender.
254
753587
4224
O bu kelimeyi şefkatli bir hale getirmeyi başarmıştı.
12:53
When I made the announcement, George did not
255
757811
2799
Duyuruyu yaptığımda George kızarmadı,
12:56
turn rosy, but went pale as my doublet.
256
760610
3064
aksine yeleğim gibi solgunlaşıverdi.
12:59
He should not have been surprised.
257
763674
1904
Şaşırmamış olmalıydı.
13:01
It has been a common assumption
258
765578
1672
Bir gün kuzeniyle evleneceğim
13:03
that I would one day marry his cousin.
259
767250
3848
yaygın bir varsayımdı.
13:06
But it is difficult to hear the words aloud.
260
771098
2584
Ama bunu bizzat duymak zor olsa gerek.
13:09
I know, I could barely utter them.
261
773682
3301
Biliyorum, zar zor söyleyebiliyordum.
13:12
Afterwards, I found George on the terrace overlooking the kitchen garden.
262
776983
4402
Sonradan, George'u terasta, mutfak bahçesine bakarken buldum.
13:17
Despite drinking steadily all afternoon, he was still pale.
263
781385
5257
Bütün öğleden sonra durmadan içmiş olmasına rağmen, hala solgundu.
13:22
We stood together and watched the maids cut lettuces.
264
786642
4225
Yan yana durup, hizmetçilerin marul kesmelerini izledik.
13:26
"What do you think of my doublet?" I asked.
265
790867
2262
"Yeleğimi nasıl buldun?" diye sordum.
13:29
He glanced at me. "That collar looks to be strangling you."
266
793129
5444
Bana baktı. "Yakası seni boğuyor gibi görünüyor."
13:34
"We will still see each other," I insisted.
267
798573
2004
"Birbirimizi görmeye devam edeceğiz" diye ısrar ettim.
13:36
"We can still hunt and play cards and attend court.
268
800577
3288
"Hala avlanabilir, kart oynayabilir, oturumlara katılabiliriz.
13:39
Nothing need change."
269
803865
1736
Hiçbir şeyin değişmesine gerek yok."
13:41
George did not speak.
270
805601
3717
George konuşmadı.
13:45
"I am 23 years old. It is time for me to marry
271
809318
3394
"Ben 23 yaşındayım. Evlenmem ve bir varis
13:48
and produce an heir. It is expected of me."
272
812712
4105
dünyaya getirmem gerekiyor. Bu benden bekleniyor."
13:52
George drained another glass of claret and turned to me.
273
816817
3581
George bir bardak şarap daha koydu ve bana döndü.
13:56
"Congratulations on your upcoming nuptials, James.
274
820398
4083
"Yaklaşan nikahını tebrik ederim, James.
14:00
I'm sure you'll be content together."
275
824481
4836
Eminim birlikte mutlu olacaksınız."
14:05
He never used my nickname again.
276
829317
3317
Takma adımı bir daha asla kullanmadı.
14:08
Thank you.
277
832634
1759
Teşekkürler.
14:10
(Applause)
278
834393
3382
(Alkış)
14:13
Thank you.
279
837775
1182
Teşekkürler.
14:14
(Applause)
280
838957
1547
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Tracy Chevalier - AuthorNovelist Tracy Chevalier is the author of "Girl With a Pearl Earring."
Why you should listen
Tracy Chevalier pulls stories from paintings and historical episodes, finding the human thread behind opaque images. Her best-known book is Girl With a Pearl Earring, inspired by a Vermeer painting; other books include The Lady and the Unicorn and Burning Bright, about two children who become neighbours of William Blake. Her upcoming book, The Last Runaway, tells a story from the Underground Railroad.
For the anthology Imagined Lives, she wrote about an unknown portrait sitter whom she calls "Rosy." Hear the podcast of her story. and find more stories from the National Portrait Gallery.
Tracy Chevalier | Speaker | TED.com