TED@NYC
Dustin Yellin: A journey through the mind of an artist
Dustin Yellin: Bir sanatçının zihnine yolculuk
Filmed:
Readability: 3.4
2,167,163 views
Dustin Yellin, karmaşık, mitlerden esinlenen hikâyeler anlatan büyüleyici sanat çalışmaları yapıyor. Bu stili nasıl geliştirdi? Bu sıcak konuşmasında, bir sanatçının yolculuğunu paylaşıyor — 8 yaşından başlayarak — ve de kendine özgü düşünme ve görme şeklini. Onu son birkaç büyük çalışmasına götüren yolu takip edin.
Dustin Yellin - Sculptor
Acclaimed for his monumental “sculptural paintings,” Dustin Yellin now nurtures voices in the art community with Pioneer Works, his mammoth Brooklyn art center. Full bio
Acclaimed for his monumental “sculptural paintings,” Dustin Yellin now nurtures voices in the art community with Pioneer Works, his mammoth Brooklyn art center. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I was raised by lesbians in the mountains,
0
682
2088
Lezbiyenler tarafından
dağlarda yetiştirildim
dağlarda yetiştirildim
00:14
and I sort of came like a forest gnome
to New York City a while back.
to New York City a while back.
1
2794
3574
ve bir süre önce New York şehrine
biraz da orman cücesi gibi geldim.
biraz da orman cücesi gibi geldim.
00:18
(Laughter)
2
6392
1134
(Gülüşmeler)
00:19
Really messed with my head,
but I'll get into that later.
but I'll get into that later.
3
7550
4784
Kafamı çok karıştırdı,
ama buna sonra değineceğim.
ama buna sonra değineceğim.
00:24
I'll start with when
I was eight years old.
I was eight years old.
4
12969
2426
Önce sekiz yaşımdan bahsedeceğim.
00:27
I took a wood box,
5
15739
1916
Colorado'da tahta bir kutu aldım
00:29
and I buried a dollar bill, a pen
and a fork inside this box in Colorado.
and a fork inside this box in Colorado.
6
17679
5095
ve bu kutunun içine bir dolar banknotu,
bir kalem ve bir çatal koydum.
bir kalem ve bir çatal koydum.
00:35
And I thought some strange humanoids
or aliens in 500 years would find this box
or aliens in 500 years would find this box
7
23131
5584
500 yıl sonra birtakım insansılar
ve uzaylılar bu kutuyu bulup,
ve uzaylılar bu kutuyu bulup,
00:40
and learn about the way
our species exchanged ideas,
our species exchanged ideas,
8
28739
4526
türümüzün fikirleri nasıl birbirlerine
aktardığını öğreneceklerini düşündüm,
aktardığını öğreneceklerini düşündüm,
00:45
maybe how we ate our spaghetti.
9
33289
2034
belki spagettimizi nasıl yediğimizi.
00:47
I really didn't know.
10
35347
1332
Gerçekten bilmiyordum.
00:49
Anyway, this is kind of funny,
11
37401
1437
Her neyse bu biraz komik,
00:50
because here I am, 30 years later,
and I'm still making boxes.
and I'm still making boxes.
12
38862
4347
çünkü burada, 30 yıl sonra,
hâlâ kutular yapıyorum.
hâlâ kutular yapıyorum.
00:56
Now, at some point I was in Hawaii --
13
44289
2983
Bir süre Hawaii'deydim --
00:59
I like to hike and surf
and do all that weird stuff,
and do all that weird stuff,
14
47296
2502
yürümeyi, sörf yapmayı ve tüm
o garip şeyleri yapmayı severim
o garip şeyleri yapmayı severim
01:01
and I was making a collage for my ma.
15
49822
2092
ve annem için bir kolaj yapıyordum.
01:04
And I took a dictionary
and I ripped it up,
and I ripped it up,
16
52350
2088
Bir sözlük aldım ve onu parçaladım,
01:06
and I made it into a sort
of Agnes Martin grid,
of Agnes Martin grid,
17
54462
2735
bir tür Agnes Martin
çizgisi hâline getirdim,
çizgisi hâline getirdim,
01:09
and I poured resin all over it
and a bee got stuck.
and a bee got stuck.
18
57221
2571
her tarafına reçine döktüm
ve içinde bir arı kaldı.
ve içinde bir arı kaldı.
01:11
Now, she's afraid of bees
and she's allergic to them,
and she's allergic to them,
19
59816
2718
O arılardan korkar ve onlara alerjiktir,
01:14
so I poured more resin on the canvas,
thinking I could hide it or something.
thinking I could hide it or something.
20
62558
4235
bu yüzden belki saklayabilirim diye
kanvasın üzerine daha fazla reçine döktüm.
kanvasın üzerine daha fazla reçine döktüm.
01:18
Instead, the opposite happened:
21
66817
1540
Tam tersi oldu:
01:20
It sort of created a magnification,
22
68381
1682
Daha büyük görünmesini sağladı,
01:22
like a magnifying glass,
on the dictionary text.
on the dictionary text.
23
70087
2388
sözlüğün metni üzerinde
sanki bir büyüteç varmış gibi.
sanki bir büyüteç varmış gibi.
01:25
So what did I do? I built more boxes.
24
73278
2222
Sonra ne mi yaptım?
Daha fazla kutu yaptım.
Daha fazla kutu yaptım.
01:27
This time, I started putting
electronics, frogs,
electronics, frogs,
25
75958
3904
Bu sefer, elektronikler, kurbağalar,
yolda bulduğum ilginç şişeleri
yolda bulduğum ilginç şişeleri
01:31
strange bottles I'd find in the street --
anything I could find --
anything I could find --
26
79886
3547
koymaya başladım --
bulabildiğim her şeyi --
bulabildiğim her şeyi --
01:35
because I was always
finding things my whole life,
finding things my whole life,
27
83457
2349
çünkü tüm yaşamım boyunca hep
bir şeyler buluyordum,
bir şeyler buluyordum,
01:37
and trying to make relationships
and tell stories between these objects.
and tell stories between these objects.
28
85830
3638
bu objeler arasında ilişkiler kurmaya
ve hikâyeler anlatmaya çalışıyordum.
ve hikâyeler anlatmaya çalışıyordum.
01:41
So I started drawing around the objects,
29
89896
2381
Böylece objelerin çevresini
çizmeye başladım
çizmeye başladım
01:44
and I realized: Holy moly,
I can draw in space!
I can draw in space!
30
92301
3312
ve şunu fark ettim: Aman Tanrım,
boşlukta çizebiliyorum!
boşlukta çizebiliyorum!
01:47
I can make free-floating lines,
31
95637
1999
Boşlukta yüzen çizgiler yapabiliyorum,
01:49
like the way you would draw
around a dead body at a crime scene.
around a dead body at a crime scene.
32
97660
3023
bir suç mahalinde ölü birinin
çevresini çizdiğiniz gibi.
çevresini çizdiğiniz gibi.
01:52
So I took the objects out,
33
100707
1276
Böylece objeleri çıkardım
01:54
and I created my own taxonomy
of invented specimens.
of invented specimens.
34
102007
2965
ve icat ettiğim türlerin kendi
taksonomilerini yarattım.
taksonomilerini yarattım.
01:57
First, botanical --
which you can kind of get a sense of.
which you can kind of get a sense of.
35
105460
3314
Öncelikle botanik --
bir şekilde o hissi alabiliyorsunuz.
bir şekilde o hissi alabiliyorsunuz.
02:01
Then I made some
weird insects and creatures.
weird insects and creatures.
36
109520
3140
Sonra garip böcekler ve yaratıklar yaptım.
02:05
It was really fun; I was just
drawing on the layers of resin.
drawing on the layers of resin.
37
113992
2874
Gerçekten eğlenceliydi; sadece reçinenin
katmanları üzerine çiziyordum.
katmanları üzerine çiziyordum.
02:08
And it was cool, because I was actually
starting to have shows and stuff,
starting to have shows and stuff,
38
116890
3458
Gerçekten hoştu, çünkü aslına bakarsanız
sergilerim olmaya başladı,
sergilerim olmaya başladı,
02:12
I was making some money,
I could take my girlfriend for dinner,
I could take my girlfriend for dinner,
39
120372
2972
biraz para kazanıyordum, kız arkadaşımı
akşam yemeğine götürebiliyordum
akşam yemeğine götürebiliyordum
02:15
and like, go to Sizzler.
40
123368
1255
vesaire, Sizzler'e gidebiliyordum.
02:16
It was some good shit, man.
41
124647
1405
Bayağı müthiş şeylerdi, dostum!
02:18
(Laughter)
42
126076
1628
(Gülüşmeler)
02:19
At some point, I got up to the human form,
43
127728
3906
Bir noktada, insan formuna başladım,
02:23
life-size resin sculptures
with drawings of humans inside the layers.
with drawings of humans inside the layers.
44
131658
4627
katmanların içinde insan çizimleri olan,
gerçek boyutta reçine heykeller.
gerçek boyutta reçine heykeller.
02:28
This was great, except for one thing:
45
136309
2459
Bu harikaydı, bir tek şey haricinde:
02:30
I was going to die.
46
138792
1250
Ölecektim.
02:32
I didn't know what to do,
because the resin was going to kill me.
because the resin was going to kill me.
47
140536
3063
Ne yapacağımı bilmiyordum,
çünkü reçine beni öldürecekti.
çünkü reçine beni öldürecekti.
02:35
And I went to bed every night
thinking about it.
thinking about it.
48
143623
2313
Her gece bunu düşünerek uykuya daldım.
02:37
So I tried using glass.
49
145960
2492
Bu yüzden cam kullanmayı denedim.
02:40
I started drawing on the layers of glass,
50
148476
1989
Cam katmanlarına çizmeye başladım,
02:42
almost like if you drew on a window,
then you put another window,
then you put another window,
51
150489
3072
sanki bir pencereye çiziyormuşsunuz gibi,
sonra başka bir pencere koyuyorsunuz
sonra başka bir pencere koyuyorsunuz
02:45
and another window, and you had
all these windows together
all these windows together
52
153585
2743
ve başka bir pencere, sonra üç boyutlu
bir kompozisyon hâline gelen
bir kompozisyon hâline gelen
02:48
that made a three-dimensional composition.
53
156352
2135
bütün bu pencereleri bir araya
getiriyorsunuz.
getiriyorsunuz.
02:50
And this really worked,
because I could stop using the resin.
because I could stop using the resin.
54
158511
2933
Bu gerçekten işe yaradı,
çünkü reçine kullanmayı bırakabildim.
çünkü reçine kullanmayı bırakabildim.
02:53
So I did this for years,
55
161937
1381
Bunu yıllarca yaptım,
02:55
which culminated in a very large work,
which I call "The Triptych."
which I call "The Triptych."
56
163342
4435
"The Triptych" (Üç parçalı tablo) adını
verdiğim çok büyük bir çalışmayla sonuçlandı.
verdiğim çok büyük bir çalışmayla sonuçlandı.
03:00
"The Triptych" was largely inspired
57
168127
1921
"The Triptych" büyük ölçüde İspanya'daki
03:02
by Hieronymus Bosch's
"[The] Garden of Earthly Delights,"
"[The] Garden of Earthly Delights,"
58
170072
2937
Prado Müzesi'nde bulunan
Hieronymus Bosch'un tablosu,
Hieronymus Bosch'un tablosu,
03:05
which is a painting
in the [Museo del] Prado in Spain.
in the [Museo del] Prado in Spain.
59
173033
2624
Dünyevi Zevkler Bahçesi'nden
esinlenilmişti.
esinlenilmişti.
03:07
Do you guys know this painting?
60
175681
1699
Bu tabloyu biliyor musunuz?
03:09
Good, it's a cool painting.
61
177404
1293
İyi, çok hoş bir tablo.
03:10
It's kind of ahead of its time, they say.
62
178721
1974
Zamanının ötesinde olduğu söyleniyor.
03:12
So, "The Triptych."
I'll walk you through this piece.
I'll walk you through this piece.
63
180719
2491
Evet, "The Triptych". Size bu
parçadan bahsedeceğim.
parçadan bahsedeceğim.
03:15
It weighs 24,000 pounds.
64
183234
2298
11 ton ağırlında.
03:18
It's 18 feet long.
65
186905
1977
5,5 metre uzunluğunda.
03:20
It's double-sided,
so it's 36 feet of composition.
so it's 36 feet of composition.
66
188906
2751
Çift taraflı, böylece
11 metrelik bir kompozisyon.
11 metrelik bir kompozisyon.
03:23
It's kind of weird.
67
191681
1158
Biraz tuhaf.
03:26
Well, that's the blood fountain.
68
194648
2412
Bakın bu kan fıskiyesi.
03:29
(Laughter)
69
197084
2213
(Gülüşmeler)
03:31
To the left, you have
Jesus and the locusts.
Jesus and the locusts.
70
199321
2219
Solda, İsa ve çekirgeler var.
03:34
There's a cave
71
202472
1207
İki dünya arasında
03:35
where all these animal-headed creatures
travel between two worlds.
travel between two worlds.
72
203703
3247
seyahat eden bu hayvan kafalı
yaratıkların olduğu bir mağara var.
yaratıkların olduğu bir mağara var.
03:38
They go from the representational world,
73
206974
1922
Temsilî dünyadan, saklandıkları,
03:40
to this analog-mesh underworld,
where they're hiding.
where they're hiding.
74
208920
2884
ona benzeyen, bu yeraltı
dünyasına gidiyorlar.
dünyasına gidiyorlar.
03:43
This is where the animal-headed creatures
are by the lighthouse,
are by the lighthouse,
75
211828
3063
Bu da hayvan kafalı yaratıkların
deniz fenerinde oldukları yer
deniz fenerinde oldukları yer
03:46
and they're all about to commit
mass suicide into the ocean.
mass suicide into the ocean.
76
214915
2839
ve hepsi okyanusta toplu
intihar etmek üzere.
intihar etmek üzere.
03:49
The ocean is made up
of thousands of elements.
of thousands of elements.
77
217778
2968
Okyanus binlerce farklı
elementten oluşuyor.
elementten oluşuyor.
03:52
This is a bird god
tied up to a battleship.
tied up to a battleship.
78
220770
2299
Bu da savaş gemisine
bağlanmış bir kuş tanrısı.
bağlanmış bir kuş tanrısı.
03:55
(Laughter)
79
223093
1038
(Gülüşmeler)
03:56
Billy Graham is in the ocean;
80
224155
1604
Billy Graham okyanusta,
03:57
the Horizon from the oil spill;
Waldo; Osama Bin Laden's shelter --
Waldo; Osama Bin Laden's shelter --
81
225783
4227
Horizon'dan petrol sızıntısı, Waldo,
Osama Bin Laden'in saklandığı yer --
Osama Bin Laden'in saklandığı yer --
04:02
there's all kinds of weird stuff
that you can find
that you can find
82
230034
2343
eğer çok dikkatli bakarsanız,
okyanusta her türlü
okyanusta her türlü
04:04
if you look really hard, in the ocean.
83
232401
1967
garip şeyi bulabilirsiniz.
04:06
Anyway, this is a lady creature.
84
234741
2419
Her neyse, bu bir kadın yaratık.
04:09
She's coming out of the ocean,
and she's spitting oil into one hand
and she's spitting oil into one hand
85
237184
3450
Okyanustan geliyor
ve bir eline petrol fışkırtıyor,
ve bir eline petrol fışkırtıyor,
04:12
and she has clouds
coming out of her other hand.
coming out of her other hand.
86
240658
2517
diğer elinden ise bulutlar geliyor.
04:15
Her hands are like scales,
87
243199
1607
Elleri bir terazi gibi
04:16
and she has the mythological reference
of the Earth and cosmos in balance.
of the Earth and cosmos in balance.
88
244830
4638
ve Dünya ile kozmosun denge içinde
olduğuna dair mitolojik ilişkiye sahip.
olduğuna dair mitolojik ilişkiye sahip.
04:22
So that's one side of "The Triptych."
89
250070
1811
Bu "The Triptych"in bir tarafı.
04:23
It's a little narrative thing.
90
251905
1460
Biraz öyküsel bir şey.
04:25
That's her hand that she's spitting into.
91
253389
2080
Bu üzerine fışkırttığı eli.
04:28
And then, when you go to the other side,
92
256190
1916
Sonra öbür tarafa geçtiğinizde,
04:30
she has like a trunk, like a bird's beak,
93
258130
2109
hortum gibi bir şeyi var,
kuş gagası gibi
kuş gagası gibi
04:32
and she's spitting clouds
out of her trunk.
out of her trunk.
94
260263
2034
ve hortumundan bulutlar fışkırtıyor.
04:34
Then she has an 18-foot-long serpent's
tail that connects "The Triptych."
tail that connects "The Triptych."
95
262662
3695
Sonra "The Triptych"i bağlayan 5,5 metre
uzunluğunda yılan kuyruğu var.
uzunluğunda yılan kuyruğu var.
04:38
Anyway, her tail catches on fire
from the back of the volcano.
from the back of the volcano.
96
266746
2989
Her neyse, kuyruğu volkanın
arkasında alev alıyor.
arkasında alev alıyor.
04:41
(Laughter)
97
269759
1077
(Gülüşmeler)
04:42
I don't know why that happened.
98
270860
1688
Niye öyle olduğunu bilmiyorum.
04:44
(Laughter)
99
272572
1558
(Gülüşmeler)
04:46
That happens, you know.
100
274154
1475
Bu olur, bilirsiniz.
04:48
Her tail terminates
in a cycloptic eyeball,
in a cycloptic eyeball,
101
276473
3472
Kuyruğu kiklop benzeri
göz küresinde son buluyor,
göz küresinde son buluyor,
04:51
made out of 1986 terrorist cards.
102
279969
2531
1986 terörist kartlarından yapılmış.
04:54
Have you guys seen those?
103
282524
1205
Onları gördünüz mü?
04:55
They were made in the 1980's,
they're like baseball cards of terrorists.
they're like baseball cards of terrorists.
104
283753
3398
1980'lerde üretilmişti, teröristlerin
olduğu beyzbol kartları.
olduğu beyzbol kartları.
04:59
Way ahead of their time.
105
287175
1159
Zamanının çok ötesinde.
05:00
(Laughter)
106
288358
2333
(Gülüşmeler)
05:02
That will bring you to my latest project.
107
290715
1997
Bu da sizi son projeme getiriyor.
05:04
I'm in the middle of two projects:
108
292736
1653
İki proje üzerinde çalışıyorum:
05:06
One's called "Psychogeographies."
109
294413
1620
Birinin adı, "Psychogeographies"
(Psikocoğrafyalar).
(Psikocoğrafyalar).
05:08
It's about a six-year project
to make 100 of these humans.
to make 100 of these humans.
110
296057
3080
Bu insanların 100 tanesinden yapmak
üzere 6 yıllık bir proje.
üzere 6 yıllık bir proje.
05:11
Each one is an archive of our culture,
111
299161
2370
Her biri kültürümüzün bir arşivi,
05:13
through our ripped-up media and matter,
112
301555
1999
parçalanmış medya ve maddelerimizle,
05:15
whether it's encyclopedias
or dictionaries or magazines.
or dictionaries or magazines.
113
303578
3284
ansiklopediler olsun, sözlükler
veya dergiler olsun.
veya dergiler olsun.
05:18
But each one acts as a sort of an archive
in the shape of a human,
in the shape of a human,
114
306886
3173
Ancak her biri insan şeklinde
bir çeşit arşiv gibi
bir çeşit arşiv gibi
05:22
and they travel in groups
of 20, 4, or 12 at a time.
of 20, 4, or 12 at a time.
115
310083
3409
ve bir seferde 20, 4 veya 12'lik gruplar
hâlinde yolculuk yapıyorlar.
hâlinde yolculuk yapıyorlar.
05:25
They're like cells --
they come together, they divide.
they come together, they divide.
116
313516
2941
Hücreler gibiler --
bir araya geliyorlar, bölünüyorlar.
bir araya geliyorlar, bölünüyorlar.
05:28
And you kind of walk through them.
It's taking me years.
It's taking me years.
117
316826
2636
Bir nevi bunların arasından geçiyorsunuz.
Benim için yıllar alıyor.
Benim için yıllar alıyor.
05:31
Each one is basically
a 3,000-pound microscope slide
a 3,000-pound microscope slide
118
319486
3985
Her biri aslında içinde insan olan,
05:35
with a human stuck inside.
119
323495
1937
1 tonluk mikroskop lamı.
05:38
This one has a little cave in his chest.
120
326208
2035
Bunun göğsünde küçük bir mağara var.
05:40
That's his head; there's the chest,
you can kind of see the beginning.
you can kind of see the beginning.
121
328679
3295
Bu başı, işte göğsü, biraz
başlangıcını görebiliyorsunuz.
başlangıcını görebiliyorsunuz.
05:43
I'm going to go down the body for you:
122
331998
2031
Sizin için bedenin aşağısına
doğru gidiyorum:
doğru gidiyorum:
05:46
There's a waterfall
coming out of his chest,
coming out of his chest,
123
334053
4038
Göğsünden bir şelale çıkıyor,
05:50
covering his penis -- or not-penis,
or whatever it is,
or whatever it is,
124
338115
2604
penisini kapatıyor -- ya da penis değil
veya her neyse,
veya her neyse,
05:52
a kind of androgynous thing.
125
340743
1482
bir çeşit androjen şey.
05:54
I'll take you quickly through these works,
126
342655
2889
Size bu çalışmaları çabucak anlatacağım,
05:57
because I can't explain them for too long.
127
345568
2857
çünkü onları çok uzun süre açıklayamam.
06:00
There are the layers,
you can kind of see it.
you can kind of see it.
128
348449
2403
Katmanlar var, biraz görebiliyorsunuz.
06:03
That's a body getting split in half.
129
351812
2190
Bu yarıya bölünen bir beden.
06:06
This one has two heads,
130
354351
1247
Bunun iki kafası var
06:07
and it's communicating
between the two heads.
between the two heads.
131
355622
2190
ve iki kafa arasında iletişim kuruyor.
06:10
You can see the pills coming out,
132
358319
1776
Hapların geldiğini görebilirsiniz,
06:12
going into one head
from this weird statue.
from this weird statue.
133
360119
2341
bir kafaya doğru bu garip
heykelden gidiyor.
heykelden gidiyor.
06:14
There's a little forest scene
inside the chest cavity.
inside the chest cavity.
134
362484
2831
Göğüs boşluğunda küçük
bir orman sahnesi var.
bir orman sahnesi var.
06:17
Can you see that?
135
365339
1158
Görebiliyor musunuz?
06:18
Anyway, this talk's all about these boxes,
136
366521
2087
Her neyse, bu konuşma
bu kutularla ilgili,
bu kutularla ilgili,
06:20
like the boxes we're in.
137
368632
1518
içinde olduğumuz kutular gibi.
06:22
This box we're in,
the solar system is a box.
the solar system is a box.
138
370904
2425
İçinde olduğumuz kutu,
güneş sistemi bir kutu.
güneş sistemi bir kutu.
06:25
This brings you to my latest box.
139
373815
1927
Bu da sizi son kutuma getiriyor.
06:28
It's a brick box.
It's called Pioneer Works.
It's called Pioneer Works.
140
376382
2451
Tuğladan bir kutu.
Adı Pioneer Works (Öncü Çalışmalar).
Adı Pioneer Works (Öncü Çalışmalar).
06:30
(Cheers)
141
378857
1313
(Alkış)
06:32
Inside of this box is a physicist,
142
380194
4512
Bu kutunun içinde, bir fizikçi,
06:36
a neuroscientist, a painter, a musician,
143
384730
3126
bir nörolog, bir ressam, bir müzisyen,
06:39
a writer, a radio station,
a museum, a school,
a museum, a school,
144
387880
5327
bir yazar, bir radyo istasyonu,
bir müze, bir okul,
bir müze, bir okul,
06:45
a publishing arm to disseminate all
the content we make there into the world;
the content we make there into the world;
145
393231
5157
orada ürettiğimiz tüm içeriği dünyaya
yaymak için bir yayın kolu,
yaymak için bir yayın kolu,
06:50
a garden.
146
398412
1157
bir bahçe var.
06:52
We shake this box up,
147
400132
1397
Bu kutuyu sallıyoruz
06:53
and all these people kind of start
hitting each other like particles.
hitting each other like particles.
148
401553
3251
ve bütün bu insanlar birbirine bir nevi
partikül gibi çarpmaya başlıyor.
partikül gibi çarpmaya başlıyor.
06:56
And I think that's the way
you change the world.
you change the world.
149
404828
2299
Bence dünyayı değiştirmenin yolu bu.
06:59
You redefine your insides
and the box that you're living in.
and the box that you're living in.
150
407151
3882
İçeriyi ve yaşadığınız kutuyu
tekrar tanımlıyorsunuz.
tekrar tanımlıyorsunuz.
07:03
And you come together to realize
that we're all in this together,
that we're all in this together,
151
411057
3564
Bu işte hepimizin beraber olduğunu,
farklılık olduğu sanrısını anlamak
farklılık olduğu sanrısını anlamak
07:06
that this delusion of difference --
152
414645
1746
üzere bir araya geliyorsunuz --
07:08
this idea of countries, of borders,
of religion -- doesn't work.
of religion -- doesn't work.
153
416415
5070
bu ülkeler, sınırlar, din fikri --
işe yaramıyor.
işe yaramıyor.
07:13
We're all really made up
of the same stuff, in the same box.
of the same stuff, in the same box.
154
421931
4629
Gerçekten de hepimiz aynı
maddeden yapıldık, aynı kutuda.
maddeden yapıldık, aynı kutuda.
07:18
And if we don't start
exchanging that stuff sweetly and nicely,
exchanging that stuff sweetly and nicely,
155
426584
4024
Eğer bu şeyi tatlı ve nazik biçimde
değiş tokuş yapmaya başlamazsak,
değiş tokuş yapmaya başlamazsak,
07:22
we're all going to die real soon.
156
430632
2119
hepimiz çok yakında öleceğiz.
07:25
Thank you very much.
157
433299
1190
Çok teşekkürler.
07:27
(Applause)
158
435012
3011
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Dustin Yellin - SculptorAcclaimed for his monumental “sculptural paintings,” Dustin Yellin now nurtures voices in the art community with Pioneer Works, his mammoth Brooklyn art center.
Why you should listen
Dustin Yellin’s mesmerizing glass sculptures explode collage into three dimensional forms, and have won him accolades from all over the art world. From early works of layered resin, Yellin’s sculptures increased in size (and weight), culminating in the 12-ton, three-paneled The Triptych.
But Yellin’s most ambitious project may be Pioneer Works, a colossal, 27,000-square-foot artist’s complex and foundation in Red Hook, Brooklyn. With its residencies, workshops and on-site science lab, Pioneer Works cultivates cross-disciplinary experimentation regardless of profit potential.
Dustin Yellin | Speaker | TED.com