TED2008
Al Gore: New thinking on the climate crisis
Al Gore: İklim krizi üzerine yeni düşünceler
Filmed:
Readability: 4.4
2,169,877 views
Bu marka olarak yeni slayt gösterisi (TED.com üzerinde), Al Gore kanıt sunuyor bu iklim değişim hızı bile daha yakın bilim tahmin kötü olabilir premiering. Bizi harekete geçmeye sorunlar.
Al Gore - Climate advocate
Nobel Laureate Al Gore focused the world’s attention on the global climate crisis. Now he’s showing us how we’re moving towards real solutions. Full bio
Nobel Laureate Al Gore focused the world’s attention on the global climate crisis. Now he’s showing us how we’re moving towards real solutions. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:18
I have given the slide show that I gave here two years ago about 2,000 times.
0
0
7000
Burada yaptığım slayt gösterisini, iki yıl önce neredeyse 2:00 defa yaptım.
00:25
I'm giving a short slide show this morning
1
7000
5000
Bu sabah, ilk kez vereceğim
00:30
that I'm giving for the very first time, so --
2
12000
3000
bir slayt gösterisi yapacağım. Aslına bakarsanız
00:33
well it's -- I don't want or need to raise the bar,
3
15000
5000
çıtayı yükseltmek istemiyorum veya buna gerek duymuyorum.
00:38
I'm actually trying to lower the bar.
4
20000
1000
Aslında çıtayı düşürmeye çalışıyorum.
00:39
Because I've cobbled this together
5
21000
5000
Zira bu toplantının konusuna uyabilmek için
00:44
to try to meet the challenge of this session.
6
26000
5000
bunları kabaca birleştirdim.
00:49
And I was reminded by Karen Armstrong's fantastic presentation
7
31000
5000
Karem Armstrong'un yaptığı muhteşem gösteri bana,
00:54
that religion really properly understood
8
36000
6000
gerçekten doğru bir şekilde anlaşılan dinin, inanç değil,
01:00
is not about belief, but about behavior.
9
42000
3000
daha ziyade davranışla ilgili olduğunu hatırlattı.
01:03
Perhaps we should say the same thing about optimism.
10
45000
4000
Belki iyimserlik hakkında da aynı şeyi söyleyebiliriz.
01:07
How dare we be optimistic?
11
49000
4000
Nasıl iyimser olmaya cesaret edebiliyoruz?
01:11
Optimism is sometimes characterized as a belief, an intellectual posture.
12
53000
8000
İyimserlik bazen bir inanç, entelektüel bir tutum olarak tanımlanır.
01:19
As Mahatma Gandhi famously said,
13
61000
3000
Mahatma Gandhi'nin ünlü bir sözü var,
01:22
"You must become the change you wish to see in the world."
14
64000
3000
"Dünyada görmek istediğin değişim haline gelmelisin."
01:25
And the outcome about which
15
67000
2000
İyimser olmak istediğimiz sonuç,
01:27
we wish to be optimistic is not going to be created
16
69000
5000
inancın yeni bir tutumu beraberinde getirdiği
01:32
by the belief alone, except to the extent that the belief
17
74000
5000
haller dışında, sadece inançla
01:37
brings about new behavior. But the word "behavior"
18
79000
6000
oluşturulmayacaktır. Ama "davranış" kelimesi de,
01:43
is also, I think, sometimes misunderstood in this context.
19
85000
4000
sanırım, bu bağlamda bazen yanlış anlaşılıyor.
01:47
I'm a big advocate of changing
20
89000
3000
Ben ampulleri değiştirme ve hibrit satın alma
01:50
the lightbulbs and buying hybrids,
21
92000
3000
konularında büyük bir taraftarım
01:53
and Tipper and I put 33 solar panels on our house,
22
95000
4000
ve eşim Tipper'la evimizin üzerine 33 güneş paneli yerleştirdik
01:57
and dug the geothermal wells, and did all of that other stuff.
23
99000
5000
ve jeotermal çukurları kazdım ve tüm o diğer şeyleri de yaptım.
02:02
But, as important as it is to change the lightbulbs,
24
104000
4000
Ama ampulleri değiştirmek kadar
02:06
it is more important to change the laws.
25
108000
2000
yasaları değiştirmek de önemli.
02:08
And when we change our behavior in our daily lives,
26
110000
6000
Ve günlük yaşamımızdaki tutumlarımızı değiştirdiğimiz zaman
02:14
we sometimes leave out the citizenship part
27
116000
3000
bazen vatandaşlık kısmını ve
02:17
and the democracy part. In order to be optimistic about this,
28
119000
7000
demokrasi kısmını atlıyoruz. Bu konuda iyimser olabilmek adına,
02:24
we have to become incredibly active as citizens in our democracy.
29
126000
6000
demokraside inanılmaz derecede aktif vatandaşlara dönüşmek zorundayız.
02:30
In order to solve the climate crisis,
30
132000
2000
İklim krizini çözmek için
02:32
we have to solve the democracy crisis.
31
134000
3000
demokrasi krizini çözmemiz gerekiyor.
02:35
And we have one.
32
137000
2000
(Alkış.) Ve bizde bir tane var.
02:37
I have been trying to tell this story for a long time.
33
139000
5000
Uzun zamandan beri bu hikayeyi anlatmaya çalışıyorum.
02:42
I was reminded of that recently, by a woman
34
144000
4000
Yakın zaman önce
02:46
who walked past the table I was sitting at,
35
148000
3000
oturduğum bir masanın yanından geçerken
02:49
just staring at me as she walked past. She was in her 70s,
36
151000
4000
bana bakan bir kadın sayesinde hatırladım bunu. 70 yaşlarındaydı,
02:53
looked like she had a kind face. I thought nothing of it
37
155000
4000
çok tatlı bir şekilde baktı bana. Hiçbir şey düşünmemiştim, ta ki
02:57
until I saw from the corner of my eye
38
159000
3000
gözümün ucuyla
03:00
she was walking from the opposite direction,
39
162000
2000
onun zıt yönde yürüyüp yine bana
03:02
also just staring at me. And so I said, "How do you do?"
40
164000
4000
baktığını görene kadar. Ve sonra dedim ki: "Nasılsın?"
03:06
And she said, "You know, if you dyed your hair black,
41
168000
3000
O da, "Biliyor musun, saçlarını siyaha boyarsan,
03:09
you would look just like Al Gore." (Laughter)
42
171000
5000
tıpkı Al Gore'a benzersin." dedi. (Gülüşmeler.)
03:19
Many years ago, when I was a young congressman,
43
181000
2000
Uzun yıllar önce, genç bir milletvekili olduğum zaman,
03:21
I spent an awful lot of time dealing with the challenge
44
183000
4000
nükleer silahların kontrolü, nükleer silahlanma yarışı
03:25
of nuclear arms control -- the nuclear arms race.
45
187000
3000
konularında inanılmaz çok vakit harcadım.
03:28
And the military historians taught me,
46
190000
3000
Ve askeri tarihçiler bana o zaman
03:31
during that quest, that military conflicts are typically
47
193000
5000
askeri çatışmaların genellikle
03:36
put into three categories: local battles,
48
198000
5000
üç kategoriye ayrıldığını öğrettiler: yerel çatışmalar,
03:41
regional or theater wars, and the rare but all-important
49
203000
5000
bölgesel savaşlar veya meydan savaşları. Nadir de olsa en önemlisi ise
03:46
global, world war -- strategic conflicts.
50
208000
5000
küresel, dünya savaşları. Stratejik çatışmalar.
03:51
And each level of conflict requires a different allocation of resources,
51
213000
5000
Ve her çatışma seviyesi farklı bir kaynak tahsisi,
03:56
a different approach,
52
218000
2000
farklı bir yaklaşım,
03:58
a different organizational model.
53
220000
4000
farklı bir kurumsal model gerektiriyor.
04:02
Environmental challenges fall into the same three categories,
54
224000
4000
Çevre sorunları da aynı şekilde üç kategoriye ayrılıyor,
04:06
and most of what we think about
55
228000
1000
ve en çok zihnimizi meşgul eden
04:07
are local environmental problems: air pollution, water pollution,
56
229000
3000
yerel çevre sorunları: hava kirliliği, su kirliliği,
04:10
hazardous waste dumps. But there are also
57
232000
4000
tehlikeli atıklar. Ama aynı zamanda
04:14
regional environmental problems, like acid rain
58
236000
3000
bölgesel çevre sorunları da var.
04:17
from the Midwest to the Northeast, and from Western Europe
59
239000
4000
Orta batı'dan Kuzeydoğu'ya ve Batı Avrupa'dan
04:21
to the Arctic, and from the Midwest
60
243000
4000
Kuzey Kutup Bölgesi’ne ve Mississippi'nin
04:25
out the Mississippi into the dead zone of the Gulf of Mexico.
61
247000
3000
Orta batı’sından Meksika Körfezi'nin ölü bölgesine yağan asit yağmurları gibi.
04:28
And there are lots of those. But the climate crisis
62
250000
2000
Ve bunun gibi birçok örnek var. İklim değişikliği
04:30
is the rare but all-important
63
252000
2000
nadir ama en önemli
04:32
global, or strategic, conflict.
64
254000
3000
küresel veya stratejik bir çatışma.
04:35
Everything is affected. And we have to organize our response
65
257000
5000
Her şeyi etkiliyor. Tepkimizi uygun bir şekilde örgütlememiz
04:40
appropriately. We need a worldwide, global mobilization
66
262000
6000
gerekiyor. Düşük karbonlu bir ekonomi oluşturmak için
04:46
for renewable energy, conservation, efficiency
67
268000
3000
yenilenebilir enerji, koruma, verimlilik ve küresel dönüşüme
04:49
and a global transition to a low-carbon economy.
68
271000
3000
dayanan dünya çapında, küresel bir seferberliğe ihtiyacımız var.
04:52
We have work to do. And we can mobilize resources
69
274000
4000
Bunun için çalışmamız gerekiyor. Ve kaynakları ve siyasi iradeyi
04:56
and political will. But the political will
70
278000
4000
seferber edebiliriz. Ama siyasi iradeyi
05:00
has to be mobilized, in order to mobilize the resources.
71
282000
3000
seferber etmek için, kaynakları seferber edilmelidir.
05:03
Let me show you these slides here.
72
285000
5000
İzninizle sizlere şu slaytları göstereyim.
05:08
I thought I would start with the logo. What's missing here,
73
290000
7000
Logo ile başlamayı düşünüyordum. Burada eksik olan
05:15
of course, is the North Polar ice cap.
74
297000
2000
elbette ki Kuzey Kutbu’nun buz örtüsü.
05:17
Greenland remains. Twenty-eight years ago, this is what the
75
299000
7000
Grönland kalmış. 28 yıl önce,
05:24
polar ice cap -- the North Polar ice cap -- looked like
76
306000
4000
kutbun buz örtüsü, Kuzey Kutbu’nun buz örtüsü,
05:28
at the end of the summer, at the fall equinox.
77
310000
4000
yazın sonlarında sonbahar ekinoksu döneminde bu şekilde idi.
05:32
This last fall, I went to the Snow and Ice Data Center
78
314000
4000
Geçirdiğimiz sonbaharda, Boulder, Colorado'daki Kar ve Buz
05:36
in Boulder, Colorado, and talked to the researchers
79
318000
3000
Veri Merkezi'ne gitmiştim ve burada Monterey'deki
05:39
here in Monterey at the Naval Postgraduate Laboratory.
80
321000
4000
Deniz İhtisas Laboratuarında çalışan araştırmacılarla konuştum.
05:43
This is what's happened in the last 28 years.
81
325000
4000
28 yıl önce olanlar bu şekilde.
05:47
To put it in perspective, 2005 was the previous record.
82
329000
5000
Önceki rekor 2005 yılındaydı.
05:52
Here's what happened last fall
83
334000
3000
İşte geçen sonbahar olanlar,
05:55
that has really unnerved the researchers.
84
337000
3000
gerçekten araştırmacıların güvenini sarstı.
05:58
The North Polar ice cap is the same size geographically --
85
340000
12000
Kuzey Kutbu’nun buz örtüsü coğrafi olarak aynı boyutta.
06:10
doesn't look quite the same size --
86
352000
1000
Tam olarak aynı boyuttaymış gibi görünmüyor,
06:11
but it is exactly the same size as the United States,
87
353000
4000
ama Amerika Birleşik Devletleri'nden Arizona eyaleti büyüklüğünde
06:15
minus an area roughly equal to the state of Arizona.
88
357000
3000
bir alanı çıkardığımız zaman tamamen eşit boyutta oluyor.
06:18
The amount that disappeared in 2005
89
360000
3000
2005 yılında kaybolan alan
06:21
was equivalent to everything east of the Mississippi.
90
363000
4000
Mississippi'nin doğusunda kalan tüm bölgeye eşitti.
06:25
The extra amount that disappeared last fall
91
367000
4000
Geçen sonbaharda kaybolan ekstra alan da
06:29
was equivalent to this much. It comes back in the winter,
92
371000
3000
aynen bu kadardı. Kışın geri gelecek
06:32
but not as permanent ice, as thin ice --
93
374000
4000
ama kalıcı buz olarak değil, ince buz tabakası olarak.
06:36
vulnerable. The amount remaining could be completely gone
94
378000
6000
Kırılgan. Geriye kalan buz miktarı ise
06:42
in summer in as little as five years.
95
384000
1000
beş yıl sonrasının yazına kadar tamamen yok olabilir.
06:43
That puts a lot of pressure on Greenland.
96
385000
5000
Bu, Grönland üzerine çok büyük bir baskı oluşturuyor.
06:49
Already, around the Arctic Circle --
97
391000
6000
Daha şimdiden, Arktik çemberin etrafında,
06:57
this is a famous village in Alaska. This is a town
98
399000
4000
bu Alaska'da bulunan meşhur bir köy. Bu Newfoundland'da
07:01
in Newfoundland. Antarctica. Latest studies from NASA.
99
403000
9000
bulunan bir kasaba. Antarktika. NASA'nın son araştırmaları.
07:10
The amount of a moderate-to-severe snow melting
100
412000
3000
California’nın büyüklüğüne eşit bir alanın
07:13
of an area equivalent to the size of California.
101
415000
4000
orta dereceden şiddetli dereceye varan kar erimesi miktarı.
07:17
"They were the best of times,
102
419000
3000
"Onlar en iyi zamanlardı,
07:20
they were the worst of times": the most famous opening sentence
103
422000
3000
o zamanlar en kötü zamanlardı." İngiliz edebiyatının en meşhur
07:23
in English literature. I want to share briefly
104
425000
3000
açılış cümleleridir. Sizinle çok kısa bir şekilde
07:26
a tale of two planets. Earth and Venus
105
428000
3000
"İki Gezegenin Hikayesini" paylaşmak istiyorum. Dünya ve Venüs
07:29
are exactly the same size. Earth's diameter
106
431000
3000
tamamen aynı boyutta. Dünyanın çapı
07:32
is about 400 kilometers larger, but essentially the same size.
107
434000
5000
yaklaşık 400 kilometre daha büyük ama temelde boyutları aynı.
07:37
They have exactly the same amount of carbon.
108
439000
2000
Tamamen aynı miktarda karbona sahipler.
07:39
But the difference is, on Earth, most of the carbon
109
441000
5000
Ama aralarındaki fark şu; Dünya'daki karbonların büyük bir kısmı
07:44
has been leeched over time out of the atmosphere,
110
446000
3000
zamanla atmosfere karışmış,
07:47
deposited in the ground as coal, oil,
111
449000
4000
kömür, petrol, doğalgaz halinde yeraltına
07:51
natural gas, etc. On Venus, most of it
112
453000
3000
depolanmıştır. Venüs'te ise bunun çoğu
07:54
is in the atmosphere. The difference is that our temperature
113
456000
5000
atmosferdedir. Aradaki fark, bizim ısımızın
07:59
is 59 degrees on average. On Venus,
114
461000
3000
ortalama 59 derecede olmasıdır. Venüs'te ise
08:02
it's 855. This is relevant to our current strategy
115
464000
4000
ortalama 855 derecedir. Bu bizim şu anda,
08:06
of taking as much carbon out of the ground as quickly as possible,
116
468000
2000
yeraltından karbonları mümkün olduğunca hızlı bir şekilde çıkarıp,
08:08
and putting it into the atmosphere.
117
470000
1000
bunları atmosfere gönderme stratejimizle ilgili.
08:12
It's not because Venus is slightly closer to the Sun.
118
474000
3000
Ve bu, Venüs'ün Güneş'e daha yakın olmasından kaynaklanmıyor.
08:15
It's three times hotter than Mercury,
119
477000
2000
Güneşin tam yanında bulunan Merkür'den
08:17
which is right next to the Sun. Now, briefly,
120
479000
3000
üç kat daha sıcak. Şimdi kısaca,
08:20
here's an image you've seen, as one of the only old images,
121
482000
2000
eski resimlerden biri olarak gördüğünüz bir resim gösteriyorum,
08:22
but I show it because I want to briefly give you CSI: Climate.
122
484000
4000
ama bunu sizlere gösterme sebebim, kısaca bir olay yeri incelemesi için: İklim.
08:26
The global scientific community says:
123
488000
6000
Dünya bilim toplumu diyor ki;
08:32
man-made global warming pollution, put into the atmosphere,
124
494000
4000
insanın yaptığı küresel ısınma kirliliği, atmosfere giriyor,
08:36
thickening this, is trapping more of the outgoing infrared.
125
498000
2000
atmosferi kalınlaştırıyor, çıkan kızılötesi ışınlarının daha fazlasını hapsediyor.
08:38
You all know that. At the last
126
500000
1000
Bunu hepiniz biliyorsunuz. Son olarak
08:39
IPCC summary, the scientists wanted to say,
127
501000
4000
IPCC'nin raporu hakkında, araştırmacılar şunu demek istediler:
08:43
"How certain are you?" They wanted to answer that "99 percent."
128
505000
3000
"Ne kadar eminsiniz?" Ve o “yüzde 99”u yanıtlamak istediler.
08:46
The Chinese objected, and so the compromise was
129
508000
2000
Çinliler karşı çıktılar ve "yüzde 90'dan fazla"
08:48
"more than 90 percent."
130
510000
2000
cevabında mutabık oldular.
08:50
Now, the skeptics say, "Oh, wait a minute,
131
512000
3000
Şimdi, kuşkucular diyorlar ki: "Ah, bir dakika bekleyin.
08:53
this could be variations in this energy
132
515000
4000
Bu, güneşten gelen bu enerjideki oynamalardan
08:57
coming in from the sun." If that were true,
133
519000
3000
dolayı olabilir." Eğer bu doğru olsaydı,
09:00
the stratosphere would be heated as well as the
134
522000
4000
eğer daha fazla ısı girişi olsaydı, o zaman stratosfer de
09:04
lower atmosphere, if it's more coming in.
135
526000
3000
alçak atmosfer kadar ısınırdı.
09:07
If it's more being trapped on the way out, then you would
136
529000
3000
Eğer çıkan ışınlar daha fazla hapsediliyor olsaydı, o zaman
09:10
expect it to be warmer here and cooler here. Here is the lower atmosphere.
137
532000
6000
burası daha sıcak, burası da daha soğuk olurdu. İşte alçak atmosfer.
09:16
Here's the stratosphere: cooler.
138
538000
3000
Bu da stratosfer: daha soğuk.
09:19
CSI: Climate.
139
541000
1000
Olay yeri incelemesi: İklim.
09:20
Now, here's the good news. Sixty-eight percent of Americans now believe
140
542000
7000
Pekala, iyi haberi veriyorum. Artık Amerikalıların %68'i
09:27
that human activity is responsible
141
549000
3000
insan aktivitelerinin küresel ısınmaya
09:30
for global warming. Sixty-nine percent believe that the Earth is heating up
142
552000
5000
sebebiyet verdiğine inanıyor. Yüzde 69'u dünyanın önemli ölçüde
09:35
in a significant way. There has been progress,
143
557000
3000
ısındığına inanıyor. İlerleme kaydetmişiz,
09:38
but here is the key: when given a list
144
560000
7000
ama en önemli şey şu: elimize mücadele etmemiz gereken sorunların
09:45
of challenges to confront, global warming is still listed at near the bottom.
145
567000
9000
listesi verildiği zaman, küresel ısınma listede halen en aşağılarda duruyor.
09:54
What is missing is a sense of urgency.
146
576000
3000
Öncelik anlayışı eksik.
09:57
If you agree with the factual analysis,
147
579000
5000
Eğer bu gerçekçi analizi kabul ediyorsanız,
10:02
but you don't feel the sense of urgency,
148
584000
3000
ama acele etmeniz gerektiğini hissetmiyorsanız,
10:05
where does that leave you?
149
587000
1000
o zaman bu sizi nereye götürür ki?
10:06
Well, the Alliance for Climate Protection, which I head
150
588000
3000
Peki, CurrentTV ile bağlantılı olarak başkanlığını yaptığım,
10:09
in conjunction with Current TV -- who did this pro bono --
151
591000
4000
bu karşılıksız hizmeti yapan İklim Koruma Birliği, dünya çapında,
10:13
did a worldwide contest to do commercials on how to communicate this.
152
595000
4000
bunun nasıl duyurulacağı konusunda reklam yarışması düzenledi.
10:17
This is the winner.
153
599000
2000
İşte birinci.
11:06
NBC -- I'll show all of the networks here -- the top journalists
154
648000
7000
NBC -burada bütün ağları göstereceğim- NBC'nin
11:13
for NBC asked 956 questions in 2007
155
655000
4000
en iyi muhabirleri 2007 yılında başkanlığa aday olanlara
11:17
of the presidential candidates: two of them were about
156
659000
3000
956 soru yönelttiler: Bunlardan ikisi iklim krizi
11:20
the climate crisis. ABC: 844 questions, two about the climate crisis.
157
662000
7000
hakkındaydı. ABC: 844 soru sordu, bunlardan ikisi iklim krizi hakkındaydı.
11:27
Fox: two. CNN: two. CBS: zero.
158
669000
10000
Fox: iki. CNN: iki. CBS: sıfır.
11:37
From laughs to tears -- this is one of the older
159
679000
4000
Gülücüklerden gözyaşlarına. Bu eski
11:41
tobacco commercials.
160
683000
1000
tütün reklamlarından biri.
11:43
So here's what we're doing.
161
685000
2000
Yaptığımız şey şu.
11:45
This is gasoline consumption in all of these countries. And us.
162
687000
10000
Bu, bütün bu ülkelerdeki benzin tüketimi. Ve bizimki.
11:55
But it's not just the developed nations.
163
697000
6000
Sadece gelişmiş ülkeler değil.
12:01
The developing countries are now following us
164
703000
4000
Gelişmekte olan ülkeler de bizim izimizden gidiyor
12:05
and accelerating their pace. And actually,
165
707000
2000
ve adımlarını hızlandırıyor. Ve günümüzde,
12:07
their cumulative emissions this year are the equivalent
166
709000
3000
onların bu yılki kümülatif emisyonları bizim 1965 yılındaki
12:10
to where we were in 1965. And they're catching up
167
712000
3000
kümülatif emisyonumuza eşit. Ve çok hızlı bir şekilde
12:13
very dramatically. The total concentrations:
168
715000
4000
arayı kapatıyorlar. Toplam konsantrasyon:
12:17
by 2025, they will be essentially where we were in 1985.
169
719000
6000
2025 yılına kadar, bizim 1985 yılında bulunduğumuz noktaya gelecekler.
12:23
If the wealthy countries were completely missing
170
725000
5000
Varlıklı ülkeler bu resimde hiç
12:28
from the picture, we would still have this crisis.
171
730000
3000
olmasalardı bile, biz yine de kriz yaşardık.
12:31
But we have given to the developing countries
172
733000
4000
Ama biz, gelişmekte olan ülkelere
12:35
the technologies and the ways of thinking
173
737000
2000
kriz oluşturan teknolojiler ve düşünme yolları
12:37
that are creating the crisis. This is in Bolivia --
174
739000
6000
verdik. Burası Bolivya.
12:43
over thirty years.
175
745000
3000
Otuz yıl içindeki değişimi.
13:05
This is peak fishing in a few seconds. The '60s.
176
767000
4000
Birkaç saniye içinde tepe oluşuyor. 60'lı yıllar.
13:09
'70s. '80s. '90s. We have to stop this. And the good news is that we can.
177
771000
9000
70'li yıllar. 80'li yıllar. 90'lı yıllar. Bunu durdurmamız gerekiyor. Ve iyi haber, bunu yapabiliriz.
13:18
We have the technologies.
178
780000
4000
Bunun için teknolojilerimiz var.
13:22
We have to have a unified view of how to go about this:
179
784000
5000
Bununla nasıl baş edeceğimize ilişin ortak bir görüşe ihtiyacımız var:
13:27
the struggle against poverty in the world
180
789000
4000
Dünyadaki yoksulluğa karşı verilen savaş
13:31
and the challenge of cutting wealthy country emissions,
181
793000
4000
ve varlıklı ülkelerin emisyonlarını azaltma zorluğu,
13:35
all has a single, very simple solution.
182
797000
4000
hepsinin tek bir basit çözümü var.
13:39
People say, "What's the solution?" Here it is.
183
801000
4000
İnsanlar soruyor: "Bunun çözümü ne?" İşte çözüm.
13:43
Put a price on carbon. We need a CO2 tax, revenue neutral,
184
805000
6000
Karbona bir fiyat koyun. Bismark'ın icat ettiği işçilik vergilendirmesinin yerine geçen
13:49
to replace taxation on employment, which was invented by Bismarck --
185
811000
8000
gelirden bağımsız bir CO2 vergisine ihtiyacımız var
13:57
and some things have changed
186
819000
1000
ve 19. yüzyıldan bu yana bazı şeyler
13:58
since the 19th century.
187
820000
1000
değişti.
13:59
In the poor world, we have to integrate the responses
188
821000
7000
Yoksul dünyada, yoksulluk tepkilerini
14:06
to poverty with the solutions to the climate crisis.
189
828000
4000
iklim krizinin çözümleriyle birleştirmeliyiz.
14:10
Plans to fight poverty in Uganda
190
832000
3000
İklim krizini halletmezsek eğer, Uganda'da yoksulluğa karşı savaşma planları
14:13
are mooted, if we do not solve the climate crisis.
191
835000
4000
çözülmeden kalacak.
14:17
But responses can actually make a huge difference
192
839000
8000
Ama tepkiler yoksul ülkelerde
14:25
in the poor countries. This is a proposal
193
847000
5000
büyük farklar yaratabiliyor. Bu, Avrupa'da
14:30
that has been talked about a lot in Europe.
194
852000
4000
üzerinde çok konuşulan bir tasarı.
14:34
This was from Nature magazine. These are concentrating
195
856000
4000
Bunu Nature Dergisinden aldım. Bunlar, yoğunlaştırıcı
14:38
solar, renewable energy plants, linked in a so-called "supergrid"
196
860000
7000
yenilenebilir güneş enerjisi tesisleri, süper şebeke olarak adlandırılan,
14:45
to supply all of the electrical power
197
867000
3000
Avrupa'nın tüm elektrik enerjisini gelişmekte olan ülkelerden karşılayan
14:48
to Europe, largely from developing countries -- high-voltage DC currents.
198
870000
8000
bir bağlantıya sahip. Yüksek voltajlı DC akımları.
14:56
This is not pie in the sky; this can be done.
199
878000
3000
Bu "olmayacak dua" değil, bu yapılabilir.
14:59
We need to do it for our own economy.
200
881000
3000
Kendi ekonomimiz için bunu yapmamız gerekiyor.
15:02
The latest figures show that the old model
201
884000
3000
Son rakamlar, eski modelin işe yaramadığını gösteriyor.
15:05
is not working. There are a lot of great investments
202
887000
4000
Yapabileceğiniz birçok büyük yatırım var.
15:09
that you can make. If you are investing in tar sands
203
891000
4000
Eğer katranlı kumlara
15:13
or shale oil, then you have a portfolio
204
895000
6000
veya kaya petrolüne yatırım yapıyorsanız, o halde yüksek faizli
15:19
that is crammed with sub-prime carbon assets.
205
901000
4000
karbon varlıkları ile sıkıca doldurulmuş bir portföyünüz var demektir.
15:23
And it is based on an old model.
206
905000
4000
Ve bu eski modele dayanıyor.
15:27
Junkies find veins in their toes when the ones
207
909000
3000
Uyuşturucu müptelaları, kolları ve bacakları çöktüğü zaman,
15:30
in their arms and their legs collapse. Developing tar sands
208
912000
5000
ayak parmaklarında damar bulurlarmış. Katranlı kumları
15:35
and coal shale is the equivalent. Here are just a few of the investments
209
917000
6000
ve kaya petrolü geliştirmek bunun gibidir. Burada, şahsen
15:41
that I personally think make sense.
210
923000
3000
anlamlı olduğunu düşündüğüm sadece birkaç tane yatırım var.
15:44
I have a stake in these, so I'll have a disclaimer there.
211
926000
3000
Burada benim de payım var, dolayısıyla o konuda feragat açıklaması yapacağım.
15:47
But geothermal, concentrating solar,
212
929000
3000
Ama jeotermal, yoğunlaştırıcı güneş,
15:50
advanced photovoltaics, efficiency and conservation.
213
932000
6000
geliştirilmiş fotovoltaik yöntemler, etkililik ve tasarruf.
15:57
You've seen this slide before, but there's a change.
214
939000
3000
Bu slaytı daha öncede görmüştünüz ama bir fark var.
16:00
The only two countries that didn't ratify
215
942000
4000
Onay vermeyen iki ülke vardı,
16:04
-- and now there's only one. Australia had an election.
216
946000
5000
şimdi sadece bir tane kaldı. Avustralya'da seçimler yapıldı.
16:09
And there was a campaign in Australia
217
951000
3000
Ve Avustralya'da,
16:12
that involved television and Internet and radio commercials
218
954000
5000
televizyon, internet ve radyo reklamları ile birlikte
16:17
to lift the sense of urgency for the people there.
219
959000
2000
oradaki insanların konunun aciliyetini fark etmesi için bir kampanya yürütüldü.
16:19
And we trained 250 people to give the slide show
220
961000
4000
Ve Avustralya'da her kasabada, her köyde ve her şehirde
16:23
in every town and village and city in Australia.
221
965000
5000
bu slayt gösterisini yapmak üzere 250 kişi eğittik.
16:28
Lot of other things contributed to it,
222
970000
2000
Buna birçok başka şey de katkıda bulundu,
16:30
but the new Prime Minister announced that
223
972000
3000
yeni gelen başbakan, ilk önceliği olarak
16:33
his very first priority would be to change Australia's position
224
975000
4000
Avustralya'nın Kyoto tavrını değiştireceğini açıkladı
16:37
on Kyoto, and he has. Now, they came to an awareness
225
979000
5000
ve değiştirdi de. Akabinde, yaşadıkları felaket kuraklıktan dolayı
16:42
partly because of the horrible drought that they have had.
226
984000
4000
bunu kısmen idrak etmeye başladılar.
16:46
This is Lake Lanier. My friend Heidi Cullen
227
988000
4000
Bu Lanier Gölü. Arkadaşım Heidi Cullins,
16:50
said that if we gave droughts names the way we give hurricanes names,
228
992000
4000
kasırgalara isim verdiğimiz gibi kuraklıklara da isim verseydik,
16:54
we'd call the one in the southeast now Katrina,
229
996000
3000
güneydoğudakini Katrina olarak adlandıracağımızı
16:57
and we would say it's headed toward Atlanta.
230
999000
2000
ve Atlanta'ya doğru yöneldiğini söylememiz gerekir demişti.
16:59
We can't wait for the kind of drought
231
1001000
4000
Siyasi kültürümüzü değiştirmek için
17:03
Australia had to change our political culture.
232
1005000
2000
Avustralya'daki gibi bir kuraklık yaşamayı bekleyemeyiz.
17:05
Here's more good news. The cities supporting Kyoto in the U.S.
233
1007000
9000
Size başka iyi haberlerim de var. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Kyoto'yu
17:14
are up to 780 -- and I thought I saw one go by there,
234
1016000
3000
destekleyen şehirlerin sayısı 780'e çıktı, sanki birinin oraya bunu yerleştirmek
17:17
just to localize this -- which is good news.
235
1019000
6000
için gittiğini gördüm. Bu çok iyi bir haber.
17:23
Now, to close, we heard a couple of days ago
236
1025000
6000
Şimdi son olarak, birkaç gün önce
17:29
about the value of making individual heroism so commonplace
237
1031000
9000
kişisel kahramanlık değerini, banal veya klişeleşmiş olacak derecede
17:38
that it becomes banal or routine.
238
1040000
3000
sıradan bir şey haline getireceklerini duyduk.
17:41
What we need is another hero generation. Those of us who are alive
239
1043000
9000
Başka bir kahraman nesile daha ihtiyacımız var. Özellikle bugün, aramızda
17:50
in the United States of America
240
1052000
2000
Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayanların
17:52
today especially, but also the rest of the world,
241
1054000
2000
ama aynı zamanda dünyanın diğer yerlerinde de yaşayanların
17:55
have to somehow understand that history
242
1057000
5000
bu hikayenin bizleri bir seçim ile karşı karşıya
18:00
has presented us with a choice -- just as Jill [Bolte] Taylor was figuring out
243
1062000
10000
bıraktığını bir şekilde anlamalılar, tıpkı Jill Bolte Taylor'un,
18:10
how to save her life while she was distracted
244
1072000
5000
başından geçen o şaşırtıcı olaydan dolayı şaşkına dönmüşken
18:15
by the amazing experience that she was going through.
245
1077000
4000
hayatını nasıl kurtaracağını düşünmesi gibi.
18:19
We now have a culture of distraction.
246
1081000
3000
Şimdi bir şaşkınlık kültürümüz söz konusu.
18:22
But we have a planetary emergency.
247
1084000
5000
Ama dünyamız tehlike altında.
18:27
And we have to find a way to create,
248
1089000
4000
Ve günümüzde yaşayan kuşağa
18:31
in the generation of those alive today, a sense of generational mission.
249
1093000
6000
bir nesil misyonu yüklemenin bir yolunu bulmalıyız.
18:37
I wish I could find the words to convey this.
250
1099000
3000
Bunları aktaracak sözleri bulmayı çok isterdim.
18:43
This was another hero generation
251
1105000
2000
Bu, gezegene demokrasi getiren
18:45
that brought democracy to the planet.
252
1107000
3000
diğer bir kahraman nesildi.
18:48
Another that ended slavery. And that gave women the right to vote.
253
1110000
7000
Bir diğeri ise köleliği sonlandırdı. Ve bu nesil ise kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi.
18:55
We can do this. Don't tell me that we don't have the capacity to do it.
254
1117000
7000
Bunu başarabiliriz. Bunu başarabilecek kapasitemizin olmadığını söylemeyin sakın.
19:02
If we had just one week's worth of what we spend on the Iraq War,
255
1124000
4000
Eğer Irak savaşında harcadığımız çabanın sadece bir haftasını harcarsak,
19:06
we could be well on the way to solving this challenge.
256
1128000
3000
bu sorunu çözmek için iyi yol kat edebiliriz.
19:09
We have the capacity to do it.
257
1131000
4000
Bunu başarabilecek kapasitemiz var.
19:19
One final point: I'm optimistic, because I believe
258
1141000
13000
Son bir nokta daha. Ben iyimserim, çünkü
19:32
we have the capacity, at moments of great challenge,
259
1154000
4000
büyük tehdit anlarında, oyalanma sebeplerini bir kenara bırakıp,
19:36
to set aside the causes of distraction and rise to the challenge
260
1158000
6000
tarihin karşımıza çıkardığı tehditlere karşı gelme
19:42
that history is presenting to us.
261
1164000
3000
kapasitemizin olduğuna inanıyorum.
19:47
Sometimes I hear people respond to the disturbing facts of the climate crisis
262
1169000
12000
Bazen insanların, iklim krizinin huzur bozucu olaylarına
19:59
by saying, "Oh, this is so terrible.
263
1181000
2000
"Ah, bu o kadar kötü ki.
20:01
What a burden we have." I would like to ask you
264
1183000
6000
Nasıl bir sıkıntımız var böyle" diyerek tepki verdiklerini duyuyorum. Sizlerden bunu
20:07
to reframe that. How many generations
265
1189000
4000
yeniden düşünmenizi istiyorum. İnsanoğlunun geçmişinde
20:11
in all of human history have had the opportunity
266
1193000
5000
kaç nesil en iyi çabalarımızı hak eden bir tehdide
20:16
to rise to a challenge that is worthy of our best efforts?
267
1198000
9000
karşı gelme fırsatı elde etmiştir?
20:25
A challenge that can pull from us
268
1207000
6000
Bizlerden, yapabileceğimizi bildiğimiz şeylerin daha
20:31
more than we knew we could do? I think we ought to approach
269
1213000
8000
fazlasını alan bir tehdit. Bu tehdide, büyük bir
20:39
this challenge with a sense of profound joy
270
1221000
4000
mutluluk hissiyle
20:43
and gratitude that we are the generation
271
1225000
5000
ve şükranla yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum,
20:48
about which, a thousand years from now,
272
1230000
4000
zira bundan binlerce yıl sonra,
20:52
philharmonic orchestras and poets and singers will celebrate
273
1234000
9000
filarmoni orkestraları, şairler ve şarkıcılar,
21:01
by saying, they were the ones that found it within themselves
274
1243000
7000
bizlerin kendi içimizde karar vererek bu krizi çözümleyen
21:08
to solve this crisis and lay the basis
275
1250000
5000
ve berrak ve iyimser bir insani geleceğin temelini atan nesil
21:13
for a bright and optimistic human future.
276
1255000
2000
olduğumuzu söyleyecek ve bunu kutlayacak.
21:15
Let's do that. Thank you very much.
277
1257000
3000
Hadi bunu yapalım. Çok teşekkür ederim.
21:42
Chris Anderson: For so many people at TED, there is deep pain
278
1284000
6000
Chris Anderson: TED'de bulunan birçok insan derin bir acı hissediyor,
21:48
that basically a design issue
279
1290000
2000
aslında tasarım sorunu, her şeyi göz önünde tutarak,
21:50
on a voting form --
280
1292000
2000
oy kullanma formunda bir tasarım sorunu,
21:52
one bad design issue meant that your voice wasn't being heard
281
1294000
4000
kötü bir tasarım sorunu, sesinin duyulmadığı anlamına geliyor,
21:56
like that in the last eight years in a position
282
1298000
1000
tıpkı sekiz yıl önceki görevindeyken,
21:57
where you could make these things come true.
283
1299000
2000
bunların gerçekleşmesini başarabileceğin halde sesinin duyulmaması gibi.
21:59
That hurts.
284
1301000
2000
Bu acıtıyor.
22:01
Al Gore: You have no idea. (Laughter)
285
1303000
7000
Al Gore: Hem de nasıl, bilemezsiniz. (Gülüşmeler.)
22:11
CA: When you look at what the leading candidates
286
1313000
1000
CA: Kendi partindeki yönetici adayların
22:12
in your own party are doing now -- I mean, there's --
287
1314000
2000
yaptıklarına baktığın zaman, yani demek istiyorum ki,
22:14
are you excited by their plans on global warming?
288
1316000
5000
küresel ısınma konusundaki planları sana heyecan veriyor mu?
22:28
AG: The answer to the question is hard for me
289
1330000
4000
AG: Bu soruyu cevaplamak benim için zor
22:32
because, on the one hand, I think that
290
1334000
4000
çünkü bir yandan,
22:36
we should feel really great about the fact
291
1338000
4000
Cumhuriyetçilerin adayı,
22:41
that the Republican nominee -- certain nominee --
292
1343000
6000
belirli bir aday,
22:47
John McCain, and both of the finalists
293
1349000
4000
John McCain'nin ve Demokrat adaylardan seçilen
22:51
for the Democratic nomination -- all three have a very different
294
1353000
5000
iki finalistin, yani her üçünün de iklim krizi konusunda çok farklı
22:56
and forward-leaning position
295
1358000
2000
ve ileriye dönük tutumları olduğu için çok mutlu olmamız
22:58
on the climate crisis. All three have offered leadership,
296
1360000
5000
gerektiğini düşünüyorum. Her üçü de liderlik sergiledi
23:03
and all three are very different from the approach taken
297
1365000
4000
ve her üçünün de şu anki yönetimden çok daha farklı
23:07
by the current administration. And I think
298
1369000
3000
yaklaşımları var. Ve üçünün de
23:10
that all three have also been responsible in
299
1372000
4000
planlar ve öneriler getirme sorumluluğunu
23:14
putting forward plans and proposals. But the campaign dialogue that --
300
1376000
11000
üstlendiklerini düşünüyorum. Ama kampanya sloganı,
23:25
as illustrated by the questions --
301
1387000
1000
sorulardan da anlaşıldığı gibi,
23:26
that was put together by the
302
1388000
1000
Muhafaza Seçmenler Ligi tarafından hazırlanmıştı,
23:27
League of Conservation Voters, by the way, the analysis of all the questions --
303
1389000
3000
ve bu arada, bütün sorular üzerinde yapılan analiz,
23:30
and, by the way, the debates have all been
304
1392000
2000
ve açık oturumların hepsi
23:34
sponsored by something that goes by the Orwellian label,
305
1396000
2000
Orwel etiketi taşıyan bir şey tarafından sponsor edilmişti:
23:36
"Clean Coal." Has anybody noticed that?
306
1398000
4000
"Temiz Karbon." Kimsenin dikkatini çekti mi?
23:40
Every single debate has been sponsored by "Clean Coal."
307
1402000
4000
Açık oturumların hepsine "Temiz Karbon" sponsor oldu.
23:44
"Now, even lower emissions!"
308
1406000
2000
"Artık, daha da düşük emisyon!"
23:46
The richness and fullness of the dialogue
309
1408000
4000
Demokrasimizdeki sloganların zenginliği ve dolgunluğu
23:50
in our democracy has not laid the basis
310
1412000
3000
gerçekten lazım olan
23:53
for the kind of bold initiative that is really needed.
311
1415000
4000
cüretkar girişkenliğin zeminini hazırlamadı.
23:57
So they're saying the right things and they may --
312
1419000
3000
Yani doğru şeyleri söylüyorlar ve
24:00
whichever of them is elected -- may do the right thing,
313
1422000
3000
içlerinden her kim seçilirse, doğru şeyi yapacak olabilir,
24:03
but let me tell you: when I came back from Kyoto
314
1425000
4000
ama sizlere şunu söyleyeyim: 1997 yılında Kyoto'dan
24:07
in 1997, with a feeling of great happiness
315
1429000
7000
büyük bir başarı gerçekleştireceğimiz için
24:14
that we'd gotten that breakthrough there,
316
1436000
2000
büyük bir mutluluk duygusu ile geri döndüğümde,
24:16
and then confronted the United States Senate,
317
1438000
2000
ve ABD Senatosu karşısına çıktığımda,
24:18
only one out of 100 senators was willing to vote
318
1440000
4000
100 senatörden sadece bir tanesi bu antlaşmayı onaylamak için,
24:22
to confirm, to ratify that treaty. Whatever the candidates say
319
1444000
7000
kabul etmek için oy vermek istiyordu. Adayların söyledikleri
24:29
has to be laid alongside what the people say.
320
1451000
5000
insanların söyledikleri ile yan yana koyulmalıdır.
24:34
This challenge is part of the fabric
321
1456000
4000
Bu tehdit, bütün uygarlığımızın
24:38
of our whole civilization.
322
1460000
2000
dokusunun bir parçası.
24:40
CO2 is the exhaling breath of our civilization, literally.
323
1462000
3000
CO2, tam anlamıyla uygarlığımızın verdiği nefes.
24:44
And now we mechanized that process. Changing that pattern
324
1466000
3000
Ve biz o işlemi mekanikleştirdik. Bu örneği değiştirmek,
24:47
requires a scope, a scale, a speed of change
325
1469000
7000
geçmişte yaptıklarımızdan daha farklı olan
24:54
that is beyond what we have done in the past.
326
1476000
3000
bir amaç, bir ölçek, bir değişim hızı gerektiriyor.
24:57
So that's why I began by saying,
327
1479000
2000
Bu yüzden sizlere, yaptığınız şeylerde olumlu olun,
24:59
be optimistic in what you do, but be an active citizen.
328
1481000
6000
ama aktif bir vatandaş olun şeklinde başladım konuşmama.
25:06
Demand -- change the light bulbs,
329
1488000
2000
Talep edin, ampulleri değiştirin,
25:08
but change the laws. Change the global treaties.
330
1490000
3000
ama yasaları da değiştirin. Küresel antlaşmaları değiştirin.
25:11
We have to speak up. We have to solve this democracy -- this --
331
1493000
6000
Sesimizi yükseltmemiz lazım. Bu demokrasiyi çözmemiz lazım.
25:18
We have sclerosis in our democracy. And we have to change that.
332
1500000
6000
Demokrasimizde sertlik var. Ve bunu değiştirmemiz lazım.
25:25
Use the Internet. Go on the Internet.
333
1507000
1000
İnterneti kullanın. İnternete girin.
25:26
Connect with people. Become very active as citizens.
334
1508000
4000
İnsanlarla bağlantı kurun. Vatandaş olarak çok aktif hale gelin.
25:30
Have a moratorium -- we shouldn't
335
1512000
2000
Moratoryumunuz olsun,
25:32
have any new coal-fired generating plants
336
1514000
2000
CO2'yi yakalayıp depolayamayan, kömürle çalışan
25:34
that aren't able to capture and store CO2, which means we have to
337
1516000
5000
yeni santrallerimiz olmamalı. Ve bu demek oluyor ki
25:39
quickly build these renewable sources.
338
1521000
2000
bu yenilenebilir kaynakları bir an evvel kurmalıyız.
25:41
Now, nobody is talking on that scale. But I do believe
339
1523000
4000
Tabii, hiç kimse bu alanda konuşmuyor. Ama bunun,
25:45
that between now and November, it is possible.
340
1527000
4000
şu an ile kasım arasındaki zaman zarfında mümkün olacağına inanıyorum.
25:49
This Alliance for Climate Protection
341
1531000
1000
İklim Koruma Birliği
25:51
is going to launch a nationwide campaign --
342
1533000
3000
yurt genelinde bir kampanya başlatacak,
25:54
grassroots mobilization, television ads, Internet ads,
343
1536000
3000
tabandan hareketlilik, televizyon reklamları, İnternet reklamları,
25:57
radio, newspaper -- with partnerships with everybody
344
1539000
3000
radyo, gazete; bunu
26:00
from the Girl Scouts to the hunters and fishermen.
345
1542000
3000
izcilerden, avcılara kadar ve balıkçılara kadar herkesle işbirliği halinde yapacak.
26:03
We need help. We need help.
346
1545000
4000
Yardıma ihtiyacımız var. Yardıma ihtiyacımız var.
26:07
CA: In terms of your own personal role going forward,
347
1549000
4000
CA: Kendi şahsi görevini sürdürürken,
26:11
Al, is there something more than that
348
1553000
2000
Al, bundan başka yapmak istediğin
26:13
you would like to be doing?
349
1555000
1000
bir şeyler var mı?
26:14
AG: I have prayed that I would be able to find the answer
350
1556000
8000
AG: Bu soruya cevap bulabilmek için
26:22
to that question. What can I do?
351
1564000
5000
dua ettim. Ne yapabilirim?
26:27
Buckminster Fuller once wrote, "If the future
352
1569000
4000
Buckminster Fuller bir zamanlar şöyle yazmıştı: "Eğer bütün
26:31
of all human civilization depended on me, what would I do?
353
1573000
5000
insani medeniyetin geleceği bana bağlı olsaydı, ne yapardım?
26:36
How would I be?" It does depend on all of us,
354
1578000
5000
Ben nasıl olurdum?" Hepimize bağlı,
26:41
but again, not just with the light bulbs.
355
1583000
2000
ama yine de, sadece ampullerle değil.
26:43
We, most of us here, are Americans. We have a democracy.
356
1585000
8000
Bizler, burada bulunan çoğumuz, Amerikalıyız. Demokrasimiz var.
26:51
We can change things, but we have to actively change.
357
1593000
6000
Bazı şeyleri değiştirebiliyoruz ama bizim etkin bir şekilde değişmemiz gerekiyor.
26:57
What's needed really is a higher level of consciousness.
358
1599000
5000
Gerçekten daha yüksek bilince ihtiyacımız var.
27:02
And that's hard to --
359
1604000
2000
Ve bu zor,
27:04
that's hard to create -- but it is coming.
360
1606000
4000
bunu yapmak zor ama yakın.
27:08
There's an old African proverb that some of you know
361
1610000
3000
Bazılarınız bilir, eski bir Afrika atasözü şöyle der:
27:11
that says, "If you want to go quickly, go alone;
362
1613000
4000
"Eğer hızlı gitmek istiyorsanız, yalnız gidin;
27:15
if you want to go far, go together." We have to go far, quickly.
363
1617000
8000
eğer uzağa gitmek istiyorsanız, birlikte gidin." Uzağa, hızlı bir şekilde gitmemiz gerekiyor.
27:23
So we have to have a change in consciousness.
364
1625000
4000
Dolayısıyla, bilincimizde bir değişim yapmamız lazım.
27:27
A change in commitment. A new sense of urgency.
365
1629000
4000
Sorumlulukta bir değişim. Yeni bir öncelik anlayışı.
27:31
A new appreciation for the privilege
366
1633000
3000
Bu mücadeleye girişmemizden dolayı edindiğimiz
27:34
that we have of undertaking this challenge.
367
1636000
3000
ayrıcalık için yeni bir takdir.
27:37
CA: Al Gore, thank you so much for coming to TED.
368
1639000
4000
CA: Al Gore. TED'e geldiğin için çok teşekkür ederim.
27:41
AG: Thank you. Thank you very much.
369
1643000
4000
AG: Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. (Alkış)
Reviewed by Koray Al
ABOUT THE SPEAKER
Al Gore - Climate advocateNobel Laureate Al Gore focused the world’s attention on the global climate crisis. Now he’s showing us how we’re moving towards real solutions.
Why you should listen
Former Vice President Al Gore is co-founder and chairman of Generation Investment Management. While he’s is a senior partner at Kleiner Perkins Caufield & Byers, and a member of Apple, Inc.’s board of directors, Gore spends the majority of his time as chair of The Climate Reality Project, a nonprofit devoted to solving the climate crisis.
He is the author of the bestsellers Earth in the Balance, An Inconvenient Truth, The Assault on Reason, Our Choice: A Plan to Solve the Climate Crisis, and most recently, The Future: Six Drivers of Global Change. He is the subject of the Oscar-winning documentary An Inconvenient Truth and is the co-recipient, with the Intergovernmental Panel on Climate Change, of the Nobel Peace Prize for 2007 for “informing the world of the dangers posed by climate change.”
Gore was elected to the U.S. House of Representatives in 1976, 1978, 1980 and 1982 and the U.S. Senate in 1984 and 1990. He was inaugurated as the 45th Vice President of the United States on January 20, 1993, and served eight years.
Al Gore | Speaker | TED.com