ABOUT THE SPEAKER
David Miliband - Refugee advocate
As president of the International Rescue Committee, David Miliband enlists his expert statesmanship in the fight against the greatest global refugee crisis since World War II.

Why you should listen

As the son of refugees, David Miliband has first-hand experience with those fleeing conflict and disaster. In 2013, he abandoned a long political career to take the helm of the International Rescue Committee, an NGO committed to emergency and long-term assistance to refugees (and founded at the call of Albert Einstein in 1933).

As a former UK Secretary of State for Foreign Affairs, Miliband is no stranger to cross-border politics. He is a leading voice against recent anti-refugee and immigration measures in the US, where the IRC currently runs resettlement programs in 29 cities.

More profile about the speaker
David Miliband | Speaker | TED.com
TED2017

David Miliband: The refugee crisis is a test of our character

David Miliband: Mülteci krizi bizim için bir karakter testi

Filmed:
1,454,444 views

Altmış beş milyon kişi çatışmalar veya afetler sonucu 2016 yılında evlerinden oldu. David Miliband, bu sadece bir kriz değil, kim olduğumuzun ve neyi temsil ettiğimizin bir sınavı diyor, bunu çözmek de hepimizin sorumluluğu. Mutlaka izlenmesi gereken bu konuşmada, Miliband bize mülteci krizini çözmenn ve empati ve özgeçiliği harekete dönüştürmenin yollarını gösteriyor.
- Refugee advocate
As president of the International Rescue Committee, David Miliband enlists his expert statesmanship in the fight against the greatest global refugee crisis since World War II. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm going to speakkonuşmak to you
about the globalglobal refugeemülteci crisiskriz
0
560
3776
Sizinle küresel mülteci krizi
hakkında konuşacağım
00:16
and my aimamaç is to showgöstermek you that this crisiskriz
1
4360
3816
ve amacım size bu krizin
00:20
is manageableyönetilebilir, not unsolvableçözülemeyen,
2
8200
2600
çözümlenemez değil, yönetilebilir
olduğunu
ve size bu konunun
ön saflardaki mülteciler kadar
00:23
but alsoAyrıca showgöstermek you that this is
as much about us and who we are
3
11960
5296
00:29
as it is a trialDeneme of the refugeesmülteciler
on the frontön linehat.
4
17280
3240
bizler ve kim olduğumuz hakkında
da bir dava olduğunu anlatacağım.
00:33
For me, this is not
just a professionalprofesyonel obligationyükümlülük,
5
21320
2816
Bu konu benim için,
sadece mültecilere destek olan bir STÖ
00:36
because I runkoş an NGOSİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ supportingDestek refugeesmülteciler
and displacedyerinden people around the worldDünya.
6
24160
4936
yönetmemden kaynaklı bir profesyönel
yükümlülük değil.
00:41
It's personalkişisel.
7
29120
1200
Bu konu kişisel.
00:43
I love this pictureresim.
8
31320
1800
Bu resmi çok seviyorum.
00:45
That really handsomeyakışıklı guy on the right,
9
33920
2096
Sağdaki o çok yakışıklı adam,
00:48
that's not me.
10
36040
1200
o ben değilim.
00:49
That's my dadbaba, RalphRalph, in LondonLondra, in 1940
11
37760
3576
O benim babam Ralph, 1940'ta
Londra'da
00:53
with his fatherbaba SamuelSamuel.
12
41360
1800
babası Samuel ile birlikteyken.
00:55
They were JewishYahudi refugeesmülteciler from BelgiumBelçika.
13
43920
2496
Belçika'dan gelen Yahudi
mültecilerdiler.
00:58
They fledkaçtı the day the NazisNaziler invadedişgal.
14
46440
3320
Naziler işgâle başladıkları gün
kaçmışlardı.
01:02
And I love this pictureresim, too.
15
50600
1434
Bu resmi de çok seviyorum.
01:04
It's a groupgrup of refugeemülteci childrençocuklar
16
52640
2160
Bir grup mülteci çocuğun
01:07
arrivinggelen in Englandİngiltere in 1946 from PolandPolonya.
17
55480
2680
Polonya'dan İngiltere'ye 1946'da
varışları.
01:11
And in the middleorta is my motheranne, MarionMarion.
18
59000
3080
Ortadaki benim annem, Marion.
01:14
She was sentgönderilen to startbaşlama a newyeni life
19
62640
3016
12 yaşında, yeni bir hayata,
01:17
in a newyeni countryülke
20
65680
1496
yeni bir ülkede
01:19
on her ownkendi
21
67200
1256
tek başına
01:20
at the ageyaş of 12.
22
68480
1440
başlaması için gönderilmiş.
01:22
I know this:
23
70920
1616
Şunu biliyorum:
01:24
if Britainİngiltere had not admittedkabul edilmiş refugeesmülteciler
24
72560
3256
Eğer İngiltere 1940'larda
01:27
in the 1940s,
25
75840
1200
mültecileri kabul etmeseydi,
01:29
I certainlykesinlikle would not be here todaybugün.
26
77800
3080
kesinlikle bugün burada olamayacaktım.
01:34
YetHenüz 70 yearsyıl on,
the wheeltekerlek has come fulltam circledaire.
27
82240
4120
Fakat bundan 70 yıl sonra,
tarih yine tekerrür ediyor.
01:38
The soundses is of wallsduvarlar beingolmak builtinşa edilmiş,
28
86840
3016
Duvarların örülüşünün sesini,
01:41
vengefulintikamcı politicalsiyasi rhetoricretorik,
29
89880
2496
kin dolu siyasi konuşmaları,
01:44
humanitarianinsancıl valuesdeğerler and principlesprensipler on fireateş
30
92400
3680
insani değerlerin ve prensiplerin
yakılışını,
01:48
in the very countriesülkeler
that 70 yearsyıl agoönce said never again
31
96760
3896
bundan daha 70 yıl önce
savaş mağdurlarının
01:52
to statelessnessStatelessness and hopelessnessumutsuzluk
for the victimskurbanlar of warsavaş.
32
100680
4640
ülkesizliğine ve umutsuzluğuna
çare olan ülkelerde gözlemliyoruz.
01:58
Last yearyıl, everyher minutedakika,
33
106600
2680
Geçen yıl, her dakikada
24 insan daha
02:02
24 more people were displacedyerinden
from theironların homesevler
34
110320
3336
savaş, şiddet
veya zulüm yüzünden
evinden olmuştu:
02:05
by conflictfikir ayrılığı, violenceşiddet and persecutionzulüm:
35
113680
2520
02:09
anotherbir diğeri chemicalkimyasal weaponsilah attacksaldırı in SyriaSuriye,
36
117160
2696
Suriye'de bir yeni kimyasal silah
kullanıldığı için,
02:11
the TalibanTaliban on the rampageRampage in AfghanistanAfganistan,
37
119880
3456
Afganistan'da Taliban'ın saldırıları
yüzünden,
02:15
girlskızlar driventahrik from theironların schoolokul
in northeastKuzeydoğu NigeriaNijerya by BokoBoko HaramHaram.
38
123360
5279
Kuzeydoğu Nijerya'da kızların
okullardan Boko Haram tarafından
kaçırıldıkları için.
02:21
These are not people
movinghareketli to anotherbir diğeri countryülke
39
129800
3496
Bu insanlar yeni bir ülkeye
daha iyi bir hayat kurmak
02:25
to get a better life.
40
133320
1240
için taşınmıyorlar.
Hayatlarını kurtarmak için
kaçıyorlar.
02:27
They're fleeingkaçan for theironların liveshayatları.
41
135280
1680
Dünyadaki en ünlü
mültecinin bugün
02:31
It's a realgerçek tragedytrajedi
42
139080
1200
02:33
that the world'sDünyanın en mostçoğu famousünlü refugeemülteci
can't come to speakkonuşmak to you here todaybugün.
43
141520
5160
size konuşamıyor oluşu
büyük bir trajedidir.
02:39
ManyBirçok of you will know this pictureresim.
44
147240
1720
Bu resmi birçoğunuz
biliyorsunuzdur.
02:41
It showsgösterileri the lifelesscansız bodyvücut
45
149800
2616
Bu resim 2015'te
Akdeniz'de ölen
02:44
of five-year-oldbeş-yıl-yaşlı AlanAlan KurdiKürdî,
46
152440
2096
beş yaşındaki Alan Kurdi'nin
02:46
a SyrianSuriye refugeemülteci who diedvefat etti
in the MediterraneanMediterranean in 2015.
47
154560
4456
cansız bedenini gösteriyor.
02:51
He diedvefat etti alongsideyanında 3,700 othersdiğerleri
tryingçalışıyor to get to EuropeEurope.
48
159040
4400
O, Avrupa'ya varmaya çalışan
3.700 diğer mülteciyle birlikte öldü.
02:56
The nextSonraki yearyıl, 2016,
49
164440
1560
Bir sonraki yıl, 2016'da
02:58
5,000 people diedvefat etti.
50
166720
2360
5.000 kişi öldü.
03:02
It's too lategeç for them,
51
170840
1200
Onlar için artık çok geç,
03:05
but it's not too lategeç
for millionsmilyonlarca of othersdiğerleri.
52
173240
2736
ama milyonlarca diğerleri
için henüz geç değil.
03:08
It's not too lategeç
for people like FrederickFrederick.
53
176000
2048
Frederick gibi insanlar için
geç değil.
03:10
I metmet him in the NyarugusuNyarugusu
refugeemülteci campkamp in TanzaniaTanzanya.
54
178640
3496
Onunla Nyarugusu
mülteci kampında tanıştım.
03:14
He's from BurundiBurundi.
55
182160
1200
Kendisi Burundi'den.
Eğitimini nerede tamamlayabileceğini
öğrenmek istiyordu.
03:15
He wanted to know
where could he completetamamlayınız his studiesçalışmalar.
56
183720
2576
03:18
He'dO istiyorsunuz donetamam 11 yearsyıl of schoolingeğitim.
He wanted a 12thinci yearyıl.
57
186320
3096
11 yıllık eğitimini tamamlamış,
12. sınıfı okumak istiyordu.
03:21
He said to me, "I praydua etmek
that my daysgünler do not endson here
58
189440
4616
Bana dedi ki: ''Dua ederim ki günlerim
03:26
in this refugeemülteci campkamp."
59
194080
1200
bu mülteci kampında son bulmaz.''
03:28
And it's not too lategeç for HaludHalud.
60
196200
2280
Halud için de çok geç değil.
03:31
Her parentsebeveyn were PalestinianFilistin refugeesmülteciler
61
199480
2696
Ebeveynleri Şam dışında
yaşayan
03:34
livingyaşam in the YarmoukYarmouk refugeemülteci campkamp
outsidedışında DamascusDamascus.
62
202200
2800
Filistinli mültecilerdi.
03:37
She was borndoğmuş to refugeemülteci parentsebeveyn,
63
205480
1526
Mülteci bir aileye doğmuş
03:39
and now she's a refugeemülteci
herselfkendini in LebanonLübnan.
64
207040
2760
ve şimdi kendisi de Lübnan'da
bir mülteci olarak yaşamakta.
03:42
She's workingçalışma for the InternationalUluslararası
RescueKurtarma CommitteeKomitesi to help other refugeesmülteciler,
65
210520
3640
O, şu anda International Rescue
Committee'de diğer mültecilere
yardımcı olmak için çalışıyor,
03:46
but she has no certaintykesinlik at all
66
214840
2976
fakat gelecek için,
nerede ve nasıl olacağı
03:49
about her futuregelecek,
67
217840
2136
03:52
where it is or what it holdstutar.
68
220000
1680
hakkında bir güvencesi yok.
03:54
This talk is about FrederickFrederick, about HaludHalud
69
222400
3896
Bu konuşma Frederick ve Halud
03:58
and about millionsmilyonlarca like them:
70
226320
1400
ve onlar gibi olan milyonlar hakkında:
04:00
why they're displacedyerinden,
71
228320
1936
neden yerlerinden oluyorlar,
nasıl hayatta kalıyorlar,
04:02
how they survivehayatta kalmak, what help they need
and what our responsibilitiessorumluluklar are.
72
230280
4440
neye ihtiyaçları var
ve bizlere düşen sorumluluklar nedir.
04:07
I trulygerçekten believe this,
73
235600
1640
Şuna gerçekten inanıyorum ki,
04:10
that the biggesten büyük questionsoru
in the 21stst centuryyüzyıl
74
238440
2560
21. yüzyılın en büyük sorusu
04:13
concernsendişeler our dutygörev to strangersyabancı insanlar.
75
241760
3040
başkalarına olan
sorumluluğumuzla ilgilidir.
04:17
The futuregelecek "you" is about your dutiesgörevleri
76
245320
3256
Gelecek ''sen,'' başkalarına
04:20
to strangersyabancı insanlar.
77
248600
1200
olan sorumluluklarımız hakkındadır.
Herkesten daha iyi bilirsiniz
04:22
You know better than anyonekimse,
78
250440
1376
04:23
the worldDünya is more connectedbağlı
than ever before,
79
251840
3800
dünya hiç olmadığı kadar
bağlantılı,
04:28
yethenüz the great dangerTehlike
80
256519
1897
fakat en tehlikeli olan
04:30
is that we're consumedtüketilen by our divisionsbölümler.
81
258440
2519
farklılıklarımıza kafamızı
takmış durumda oluşumuz.
04:34
And there is no better testÖlçek of that
82
262000
2256
Ve bunu gösteren en iyi örnek ise
04:36
than how we treattedavi etmek refugeesmülteciler.
83
264280
1960
mültecilere nasıl davrandığımızdır.
04:38
Here are the factsGerçekler: 65 millionmilyon people
84
266840
2936
İşte size gerçekler: 65 milyon insan
04:41
displacedyerinden from theironların homesevler
by violenceşiddet and persecutionzulüm last yearyıl.
85
269800
3216
geçtiğimiz yıl evinden şiddet ve zulüm
gördükleri için ayrıldı.
04:45
If it was a countryülke,
86
273040
1736
Eğer bu bir ülke olsaydı,
04:46
that would be the 21stst
largesten büyük countryülke in the worldDünya.
87
274800
3280
bu nüfusla dünyanın 21. en büyük
ülkesi olurdu.
04:50
MostÇoğu of those people, about 40 millionmilyon,
staykalmak withiniçinde theironların ownkendi home countryülke,
88
278880
4896
Bu insanların birçoğu, yaklaşık 40 milyonu
kendi ülkelerinde kalıyorlar,
04:55
but 25 millionmilyon are refugeesmülteciler.
89
283800
1576
ama 25 milyonu mülteci oluyor.
04:57
That meansanlamına geliyor they crossçapraz a bordersınır
into a neighboringkomşu statebelirtmek, bildirmek.
90
285400
3000
Bu da komşu bir ülkenin
sınırını geçtikleri anlamına geliyor.
05:01
MostÇoğu of them are livingyaşam in poorfakir countriesülkeler,
91
289120
4016
Birçoğu fakir ülkelerde yaşıyorlar
05:05
relativelyNispeten poorfakir or lower-middle-incomeAlt-Orta-gelir
countriesülkeler, like LebanonLübnan,
92
293160
3016
fakir veya orta-düzey gelirli
Lübnan gibi ülkelerde,
05:08
where HaludHalud is livingyaşam.
93
296200
1280
Halud'un yaşadığı gibi.
05:10
In LebanonLübnan, one
in fourdört people is a refugeemülteci,
94
298880
3960
Lübnan'da, her dört kişiden
biri mültecidir,
05:15
a quarterçeyrek of the wholebütün populationnüfus.
95
303560
3256
yani tüm nüfusun dörtte biri
kadar.
05:18
And refugeesmülteciler staykalmak for a long time.
96
306840
2096
Ve mülteciler uzun zaman
kalıyorlar.
05:20
The averageortalama lengthuzunluk of displacementdeplasman
97
308960
2096
Ortalama evsiz kalışları
05:23
is 10 yearsyıl.
98
311080
1200
10 yıl.
05:25
I wentgitti to what was the world'sDünyanın en
largesten büyük refugeemülteci campkamp, in easterndoğu KenyaKenya.
99
313320
4360
Dünya'daki en büyük mülteci
kampına, doğu Kenya'daki
05:30
It's calleddenilen DadaabDadaab.
100
318080
1216
Dadaab'a gittim.
05:31
It was builtinşa edilmiş in 1991-92
101
319320
2136
1991-1992'de
05:33
as a "temporarygeçici campkamp"
for SomalisSomalilerle sıkı fleeingkaçan the civilsivil warsavaş.
102
321480
3920
sivil savaştan kaçan Somalililer için,
''geçici bir kamp'' olarak kurulmuştu.
05:37
I metmet SiloSilo.
103
325920
1200
Silo ile tanıştım.
05:39
And nanaïvelyvely I said to SiloSilo,
104
327720
2816
Toy bir şekilde Silo'ya şunu
sordum:
05:42
"Do you think you'llEğer olacak ever
go home to SomaliaSomali?"
105
330560
2200
''Sence evine, Somali'ye geri
dönebilecek misin?''
05:45
And she said, "What do you mean, go home?
106
333880
1960
O da dedi ki: ''Eve gitmek, ne demek?
05:48
I was borndoğmuş here."
107
336320
1200
Ben burada doğdum.''
Sonra kamp yönetimine
kamptaki 330.000 insandan
05:50
And then when I askeddiye sordu the campkamp managementyönetim
108
338720
2096
05:52
how manyçok of the 330,000 people
in that campkamp were borndoğmuş there,
109
340840
4056
kaçının kampta doğduğunu
sorduğumda,
05:56
they gaveverdi me the answerCevap:
110
344920
1200
bana şu cevabı verdiler:
05:59
100,000.
111
347160
1520
100.000.
06:01
That's what long-termuzun vadeli displacementdeplasman meansanlamına geliyor.
112
349840
2400
Bu uzun süreli göçmenliğin anlamı.
06:05
Now, the causesnedenleri of this are deepderin:
113
353440
2456
Bunun nedenleri derin:
06:07
weakzayıf statesdevletler that can't
supportdestek theironların ownkendi people,
114
355920
2239
zayıf devletler, kendi halklarını
destekleyemiyor
06:10
an internationalUluslararası politicalsiyasi systemsistem
115
358840
2416
ve uluslarası politik sistem
06:13
weakerzayıf than at any time sincedan beri 1945
116
361280
2280
1945'ten bu yana olduğu en zayıf halde
ve Müslüman ülkeler arasında
teolojik, yönetim farklılıkları
06:16
and differencesfarklar over theologyteoloji, governanceYönetim,
engagementnişan with the outsidedışında worldDünya
117
364320
4096
06:20
in significantönemli partsparçalar of the MuslimMüslüman worldDünya.
118
368440
2160
ve dış dünyayla ilişkilerinde
farklılıklar var.
06:24
Now, those are long-termuzun vadeli,
generationalkuşak challengeszorluklar.
119
372680
3176
Bunlar uzun vadeli
kuşaksal sorunlar.
06:27
That's why I say that this refugeemülteci crisiskriz
is a trendakım and not a blipbip sesi.
120
375880
3480
Bu yüzden mülteci krizinin
bir eğri olduğunu,
tek bir nokta olmadığını söylüyorum.
06:32
And it's complexkarmaşık, and when you have
bigbüyük, largegeniş, long-termuzun vadeli, complexkarmaşık problemssorunlar,
121
380360
4536
Ve karmaşık, büyük, geniş, uzun vadeli
sorunlarınız olduğunda,
06:36
people think nothing can be donetamam.
122
384920
1880
yapılabilecek hiçbirşey
olmadığını düşünüyorlar.
06:40
When PopePapa FrancisFrancis wentgitti to LampedusaLampedusa,
123
388120
2120
Papa Francis İtalya kıyısı Lampedusa'ya
06:43
off the coastsahil of Italyİtalya, in 2014,
124
391360
1576
2014 yılında gittiğinde,
06:44
he accusedsanık all of us
and the globalglobal populationnüfus
125
392960
3296
hepimizi ve küresel nüfusu
''küresel duyarsızlıkla''
06:48
of what he calleddenilen
"the globalizationküreselleşme of indifferencekayıtsızlık."
126
396280
3440
suçlamıştı.
06:52
It's a hauntingperili ev phraseifade.
127
400760
1216
Bu ağır bir itham.
06:54
It meansanlamına geliyor that our heartskalpler
have turneddönük to stonetaş.
128
402000
3440
Kalplerimizin taş kesildiği
anlamına geliyor.
06:58
Now, I don't know, you tell me.
129
406560
1816
Ben bilmiyorum, bunu siz bana anlatın.
07:00
Are you allowedizin to arguetartışmak with the PopePapa,
even at a TEDTED conferencekonferans?
130
408400
3880
Papa'yla tartışmak,
hele TED gibi bir yerde uygun olur mu?
07:04
But I think it's not right.
131
412880
1416
Ama bence bu doğru değil.
07:06
I think people do want
to make a differencefark,
132
414320
2096
Bence insanlar bir farklılık
yapmak istiyor,
07:08
but they just don't know whetherolup olmadığını
there are any solutionsçözeltiler to this crisiskriz.
133
416440
3696
ama sadece bu krize bir çözüm olup
olmadığını bilmiyorlar.
07:12
And what I want to tell you todaybugün
134
420160
1816
Bugün size söylemek istediğim,
07:14
is that thoughgerçi the problemssorunlar are realgerçek,
the solutionsçözeltiler are realgerçek, too.
135
422000
3108
sorunlarımız ne kadar gerçekse,
çözümlerimizin de
o kadar gerçek olduğudur.
07:17
SolutionÇözüm one:
136
425800
1336
Birinci çözüm:
07:19
these refugeesmülteciler need to get into work
in the countriesülkeler where they're livingyaşam,
137
427160
3576
Mülteciler yaşadıkları ülkelerde işe
girmeliler
07:22
and the countriesülkeler where they're livingyaşam
need massivemasif economicekonomik supportdestek.
138
430760
3256
ve yaşadıkları ülkelerin de
bu ekonomik desteğe ihtiyacı var.
07:26
In UgandaUganda in 2014, they did a studyders çalışma:
139
434040
1880
2014'te Uganda'da
bir araştırma yapıldı:
07:28
80 percentyüzde of refugeesmülteciler
in the capitalBaşkent cityŞehir KampalaKampala
140
436680
2896
Başkent Kampala'daki
mültecilerin yüzde 80i
07:31
neededgerekli no humanitarianinsancıl aidyardım
because they were workingçalışma.
141
439600
2736
çalıştıkları için insani yardıma
ihtiyaç duymuyordu.
07:34
They were supporteddestekli into work.
142
442360
1429
İş bulmaları için
desteklenmişlerdi.
07:36
SolutionÇözüm numbernumara two:
143
444400
1776
İkinci çözüm:
07:38
educationEğitim for kidsçocuklar
is a lifelineyaşam çizgisi, not a luxurylüks,
144
446200
4056
eğitim uzun süre göçmen olmuş
çocukların hayatında
bir lüks değil bir yaşam kaynağıdır.
07:42
when you're displacedyerinden for so long.
145
450280
1640
07:45
KidsÇocuklar can bouncehemen çıkma back when they're givenverilmiş
the properuygun socialsosyal, emotionalduygusal supportdestek
146
453480
4096
Çocuklar kendilerine gerekli sosyal
ve duygusal destek verildiğinde
07:49
alongsideyanında literacyokur yazarlık and numeracyAritmetik.
147
457600
1736
okur yazarlığa ek olarak,
canlanıyorlar.
07:51
I've seengörüldü it for myselfkendim.
148
459360
1200
Bunu kendim gözlemledim.
07:54
But halfyarım of the world'sDünyanın en refugeemülteci childrençocuklar
of primarybirincil schoolokul ageyaş
149
462680
3336
Tüm dünyadaki mülteci çocuk
nüfusunun yarısı
07:58
get no educationEğitim at all,
150
466040
1976
ilkokul çağında fakat
eğitim alamıyor
08:00
and threeüç quarterskışla of secondaryikincil schoolokul ageyaş
get no educationEğitim at all.
151
468040
3376
ve dörtte üçü orta okul yaşında
fakat eğitim alamıyor.
08:03
That's crazyçılgın.
152
471440
1200
Bu delilik.
08:05
SolutionÇözüm numbernumara threeüç:
153
473760
2496
Üçüncü çözüm:
08:08
mostçoğu refugeesmülteciler are in urbankentsel areasalanlar,
in citiesşehirler, not in campskampları.
154
476280
3456
çoğu mülteciler şehirlerde
yaşıyor, kamplarda değil.
08:11
What would you or I want
if we were a refugeemülteci in a cityŞehir?
155
479760
2656
Eğer sen veya ben bir şehirde
mülteci olsak ne isterdik?
08:14
We would want moneypara
to payödeme rentkira or buysatın almak clothesçamaşırlar.
156
482440
3000
Paraya ihtiyaç duyardık,
kiramızı ödemek veya elbise almak için.
08:18
That is the futuregelecek
of the humanitarianinsancıl systemsistem,
157
486600
2176
Bu insani yardım sisteminin
geleceğidir
08:20
or a significantönemli partBölüm of it:
158
488800
1376
ya da büyük bir kısmıdır:
08:22
give people cashnakit so that
you boostalttan yukarıya ittirmek the powergüç of refugeesmülteciler
159
490200
2656
insanlara nakit verin,
ve mültecilerin gücünü arttırın
08:24
and you'llEğer olacak help the localyerel economyekonomi.
160
492880
1976
böylece lokal ekonomiye de
faydanız dokunur.
08:26
And there's a fourthdördüncü solutionçözüm, too,
161
494880
1976
Dördüncü bir çözüm daha var,
08:28
that's controversialtartışmalı
but needsihtiyaçlar to be talkedkonuştuk about.
162
496880
2736
bu daha tartışmalı, ama
konuşulması gerekiyor.
08:31
The mostçoğu vulnerablesavunmasız refugeesmülteciler
need to be givenverilmiş a newyeni startbaşlama
163
499640
3496
En savunmasız mültecilere
yeni bir başlangıç hakkı sunulmalı
08:35
and a newyeni life in a newyeni countryülke,
164
503160
2080
ve yeni bir ülkede yeni bir hayat
verilmeli,
08:38
includingdahil olmak üzere in the WestBatı.
165
506120
1200
Batı da dahil.
08:40
The numberssayılar are relativelyNispeten smallküçük,
hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce, not millionsmilyonlarca,
166
508080
3560
Bu rakamlar çok küçük,
yüz binlerden bahsediyoruz,
08:44
but the symbolismsembolizm is hugeKocaman.
167
512320
2680
milyonlardan değil,
ama sembolizmi kocaman.
08:47
Now is not the time
to be banningyasaklama refugeesmülteciler,
168
515880
2696
Trump hükümetinin teklif
ettiği gibi
08:50
as the TrumpKoz administrationyönetim proposesöneriyor.
169
518600
1816
zaman mültecileri yasaklama
zamanı değil.
08:52
It's a time to be embracingkucaklama people
who are victimskurbanlar of terrorterör.
170
520440
3200
Zaman, terör kurbanlarına
kucak açma zamanı.
08:56
And rememberhatırlamak --
171
524159
1217
Ve şunu hatırlayın --
08:57
(ApplauseAlkış)
172
525400
2560
(Alkışlar)
09:04
RememberHatırlıyorum, anyonekimse who askssorar you,
"Are they properlyuygun şekilde vettedincelenmesi?"
173
532480
3736
''Düzgün seçildiler mi?'' sorusunu
soranlar olunca,
09:08
that's a really sensiblemantıklı
and good questionsoru to asksormak.
174
536240
3200
bunun çok mantıklı ve iyi bir soru
olduğunu hatırlayın.
Gerçek o ki, yerleşmeye gelen mülteciler,
ülkelerimize gelen diğer
09:12
The truthhakikat is, refugeesmülteciler
arrivinggelen for resettlementyeniden yerleşim
175
540280
4136
09:16
are more vettedincelenmesi than any other populationnüfus
arrivinggelen in our countriesülkeler.
176
544440
3656
nüfus gruplarına oranla
daha düzgün seçiliyorlar.
09:20
So while it's reasonablemakul
to asksormak the questionsoru,
177
548120
2136
Yani bu hernekadar da
makul bir soru olsa da,
09:22
it's not reasonablemakul to say that refugeemülteci
is anotherbir diğeri wordsözcük for terroristterörist.
178
550280
3880
mülteci, terörist anlamına gelen bir
söz değildir.
09:27
Now, what happensolur --
179
555120
1216
Şimdi --
09:28
(ApplauseAlkış)
180
556360
3376
(Alkışlar)
Peki mülteciler işe giremeyince,
09:31
What happensolur when refugeesmülteciler can't get work,
181
559760
3136
çocuklarını okula gönderemeyince,
paraları olmadığında,
09:34
they can't get theironların kidsçocuklar into schoolokul,
182
562920
1856
yasal yoldan umutlarına
erişemediklerinde ne olur?
09:36
they can't get cashnakit,
they can't get a legalyasal routerota to hopeumut?
183
564800
3056
Olan şu, daha riskli
yolculuklara çıkarlar.
09:39
What happensolur is they take riskyriskli journeysyolculuklarda.
184
567880
2080
İki yıl önce Yunanistan'ın güzel
09:42
I wentgitti to LesbosLesbos, this beautifulgüzel
GreekYunanca islandada, two yearsyıl agoönce.
185
570440
4736
Midilli adasına gittim.
90.000 nüfusu var.
09:47
It's a home to 90,000 people.
186
575200
1856
Bir yılda, 500.000
mülteci bu adaya uğradı.
09:49
In one yearyıl, 500,000 refugeesmülteciler
wentgitti acrosskarşısında the islandada.
187
577080
3480
Size adanın kuzeyinde
araba sürerken
09:53
And I want to showgöstermek you what I saw
188
581240
1816
gördüklerimi
göstermek istiyorum:
09:55
when I drovesürdü acrosskarşısında
to the northkuzeyinde of the islandada:
189
583080
3336
09:58
a pileistif of life jacketsceketler
of those who had madeyapılmış it to shoreShore.
190
586440
3480
sahile varmış insanların
can yeleklerinden bir yığın.
Daha yakından baktığımda,
10:02
And when I lookedbaktı closeryakın,
191
590840
1576
çocuklar için küçük sarı
10:04
there were smallküçük
life jacketsceketler for childrençocuklar,
192
592440
2456
can yelekleri vardı.
10:06
yellowSarı onesolanlar.
193
594920
1376
10:08
And I tookaldı this pictureresim.
194
596320
1240
Ve şu resmi çektim.
10:10
You probablymuhtemelen can't see the writingyazı,
but I want to readokumak it for you.
195
598480
3136
Muhtemelen yazıları
okuyamıyorsunuz, ama ben sizin
yerinize okuyayım:
10:13
"WarningUyarı: will not
protectkorumak againstkarşısında drowningboğulma."
196
601640
3070
''Dikkat: Boğulmaya karşı
korumaz.''
10:17
So in the 21stst centuryyüzyıl,
197
605920
1560
Yani 21. yüzyılda,
10:20
childrençocuklar are beingolmak givenverilmiş life jacketsceketler
198
608440
2256
çocuklara Avrupa'ya güvene
ulaşmaları için
10:22
to reachulaşmak safetyemniyet in EuropeEurope
199
610720
2136
can yelekleri veriliyor,
hem de bu ceketlerin
10:24
even thoughgerçi those jacketsceketler
will not savekayıt etmek theironların liveshayatları
200
612880
3336
onları oraya götüren botlardan
düşmeleri halinde
10:28
if they falldüşmek out of the boattekne
that is takingalma them there.
201
616240
2600
hayatlarını kurtarmayacağı halde.
10:32
This is not just a crisiskriz, it's a testÖlçek.
202
620800
3400
Bu bir kriz değil, bu bir sınav.
10:37
It's a testÖlçek that civilizationsmedeniyetler
have facedyüzlü down the agesyaşlar.
203
625760
2920
Bu medeniyetlerin çağlar boyunca
karşılaştığı bir sınav.
10:41
It's a testÖlçek of our humanityinsanlık.
204
629560
1560
İnsanlığımızın sınavı.
10:44
It's a testÖlçek of us in the WesternWestern worldDünya
205
632000
2296
Batı dünyasındaki bizlerin
kim olduğumuzun
10:46
of who we are and what we standdurmak for.
206
634320
2200
ve neleri savunduğumuzun
sınavı.
10:51
It's a testÖlçek of our characterkarakter,
not just our policiespolitikaları.
207
639160
2640
Karakterimizin sınavı,
sadece politikalarımızın değil.
10:54
And refugeesmülteciler are a hardzor casedurum.
208
642960
2176
Ve mülteciler çok zor bir konudur.
10:57
They do come from farawayuzak
partsparçalar of the worldDünya.
209
645160
2320
Dünya'nın çok uzak yerlerinden
geliyorlar.
11:00
They have been throughvasitasiyla traumaTravma.
210
648160
1440
Travmalar atlatıyorlar.
11:02
They're oftensık sık of a differentfarklı religiondin.
211
650080
2096
Genellikle farklı bir dinden oluyorlar.
11:04
Those are preciselytam the reasonsnedenleri
we should be helpingyardım ediyor refugeesmülteciler,
212
652200
3176
Bunlar mültecilere
yardım etmememiz için değil,
11:07
not a reasonneden not to help them.
213
655400
1440
yardım etmemiz için olan nedenler.
11:09
And it's a reasonneden to help them
because of what it saysdiyor about us.
214
657400
3200
Kendimiz hakkında anlattıkları
için yardım etmeliyiz.
11:14
It's revealingaçıklayıcı of our valuesdeğerler.
215
662480
1840
Bizim değerlerimizi yansıtıyor.
11:17
EmpathyEmpati and altruismözgecilik are two
of the foundationsVakıflar of civilizationmedeniyet.
216
665120
4960
Empati ve özgecilik medeniyetin
iki temelidir.
11:23
TurnDönüş that empathyempati and altruismözgecilik into actionaksiyon
217
671320
2416
Empati ve özgeselliği harekete dökün
11:25
and we livecanlı out a basictemel moralmanevi credoAmentü.
218
673760
2240
ve bir ahlak temeline göre yaşayalım.
11:28
And in the modernmodern worldDünya,
we have no excusebahane.
219
676960
2256
Ve modern günümüzde
hiçbir mazaretimiz yok.
11:31
We can't say we don't know
what's happeningolay in JubaJuba, SouthGüney SudanSudan,
220
679240
4096
Juba, Güney Sudan'da veya Halep, Suriye'de
neler olduğunu
11:35
or AleppoAleppo, SyriaSuriye.
221
683360
1576
bilmediğimizi söyleyemeyiz.
11:36
It's there, in our smartphoneSmartphone
222
684960
2896
Orda, elimizdeki
11:39
in our handel.
223
687880
1376
telefonun içinde.
11:41
IgnoranceCehalet is no excusebahane at all.
224
689280
2576
Cahillik bir mazaret değildir.
11:43
FailBaşarısız to help, and we showgöstermek
we have no moralmanevi compasspusula at all.
225
691880
4400
Yardım etmezsek, vicdan pusulamızın
olmadıdığını gösteririz.
11:49
It's alsoAyrıca revealingaçıklayıcı about
whetherolup olmadığını we know our ownkendi historytarih.
226
697080
3080
Ayrıca, tarihimizi bilip
bilmediğimizi de gösterir.
11:52
The reasonneden that refugeesmülteciler
have rightshaklar around the worldDünya
227
700960
2496
Mültecilerin dünyada haklarının
olmasının nedeni
11:55
is because of extraordinaryolağanüstü
WesternWestern leadershipliderlik
228
703480
2776
olağanüstü Batı
devlet adamları ve kadınlarının
11:58
by statesmenDevlet adamları and womenkadınlar
after the Secondİkinci WorldDünya WarSavaş
229
706280
2336
İkinci Dünya Savaşı sonrasında
gösterdiği olağanüstü liderlik
12:00
that becameoldu universalevrensel rightshaklar.
230
708640
1960
sayesinde evrensel insan haklarımız var.
12:03
TrashÇöp kutusu the protectionskorumaları of refugeesmülteciler,
and we trashçöp our ownkendi historytarih.
231
711640
3640
Mültecilerin sığınma haklarını çöpe atın
ve kendi tarihimizi çöpe atmış oluruz.
12:08
This is --
232
716400
1216
Bu--
12:09
(ApplauseAlkış)
233
717640
1696
(Alkışlar)
12:11
This is alsoAyrıca revealingaçıklayıcı
about the powergüç of democracydemokrasi
234
719360
4016
Bu ayrıca demokrasierin
diktatörlüklerden
12:15
as a refugesığınak from dictatorshipdiktatörlük.
235
723400
2256
farkını da göstermektedir.
12:17
How manyçok politicianssiyasetçiler have you heardduymuş say,
236
725680
2200
Kaç tane politikacıyı şunu
söylerken duydunuz:
12:20
"We believe in the powergüç of our exampleörnek,
not the exampleörnek of our powergüç."
237
728760
4320
''Biz örnek oluşumuzun gücüne inanıyoruz,
gücümüzün örnek oluşuna değil.''
12:25
What they mean is what we standdurmak for
is more importantönemli than the bombsbombalar we dropdüşürmek.
238
733600
3680
Demek istedikleri şey, neleri savunduğumuz
attığımız bombalardan daha önemli.
12:30
RefugeesMülteciler seekingarayan sanctuarySanctuary
239
738360
1800
Mülteciler sığınma arıyor
12:32
have seengörüldü the WestBatı as a sourcekaynak
of hopeumut and a placeyer of havencenneti.
240
740800
3840
Batıyı umut ve güven kaynağı
olarak görüyorlar.
12:38
RussiansRuslar, Iraniansİranlılar,
241
746720
1920
Ruslar, İranlılar
12:41
ChineseÇince, EritreansEritreliler, CubansKübalılar,
242
749480
2296
Çinliler, Eritreliler, Kübalılar
12:43
they'veonlar ettik come to the WestBatı for safetyemniyet.
243
751800
2600
Batı'ya, güvenlikleri için geldiler.
12:47
We throwatmak that away at our periltehlike.
244
755480
1680
Bundan canımız pahasına
vazgeçiyoruz.
12:50
And there's one other thing
it revealsortaya çıkarır about us:
245
758120
2256
Hakkımızda, söylediği bir diğer şey ise:
12:52
whetherolup olmadığını we have any humilitytevazu
for our ownkendi mistakeshatalar.
246
760400
2334
hatalarımızdan öğrenecek kadar
mütevazi olup olmadığımız.
12:55
I'm not one of these people
247
763320
1856
Ben dünyadaki tüm sorunların
12:57
who believesinanır that all the problemssorunlar
in the worldDünya are causedneden oldu by the WestBatı.
248
765200
3336
Batı'nın eseri olduğuna inanan
insanlardan değilim.
13:00
They're not.
249
768560
1216
Çünkü değiller.
13:01
But when we make mistakeshatalar,
we should recognizetanımak it.
250
769800
2360
Ama hata yaptığımızda bunu
kabul etmeliyiz.
13:04
It's not an accidentkaza
that the countryülke whichhangi has takenalınmış
251
772880
2496
Amerika'nın diğer ülkelerden
daha çok Vietnamlı
13:07
more refugeesmülteciler than any other,
the UnitedAmerika StatesBirleşik,
252
775400
2256
mülteci kabul edişi
13:09
has takenalınmış more refugeesmülteciler from VietnamVietnam
than any other countryülke.
253
777680
3280
bir raslantı değil.
13:13
It speakskonuşur to the historytarih.
254
781960
1200
Bu tarihini anlatır.
13:16
But there's more recentson historytarih,
in IraqIrak and AfghanistanAfganistan.
255
784200
2680
Ama daha yakın tarihte,
Irak ve Afganistan var.
13:19
You can't make up
for foreignyabancı policypolitika errorshatalar
256
787560
3736
Dış politika hatalarını
insani yardımla,
13:23
by humanitarianinsancıl actionaksiyon,
257
791320
1576
telafi edemezsiniz,
13:24
but when you breakkırılma something,
you have a dutygörev to try to help repaironarım it,
258
792920
3896
ama birşeyi kırdığınızda,
düzeltmekle mükellefsiniz
13:28
and that's our dutygörev now.
259
796840
2280
ve bu da artık
bizim sorumluluğumuz.
Hatırlıyor musunuz,
konuşmamın başında size,
13:33
Do you rememberhatırlamak
at the beginningbaşlangıç of the talk,
260
801520
2136
mülteci krizinin yönetilebilir
olduğunu, çözülemez olmadığını
13:35
I said I wanted to explainaçıklamak
that the refugeemülteci crisiskriz
261
803680
2496
13:38
was manageableyönetilebilir, not insolubleçözünmez?
262
806200
1640
anlatmak istediğimi söylemiştim?
13:41
That's truedoğru. I want you
to think in a newyeni way,
263
809040
2616
Bu gerçek. Sizlerin daha değişik
düşünmenizi istiyorum,
13:43
but I alsoAyrıca want you to do things.
264
811680
2720
ama ayrıca birşeyler yapmanızı da
istiyorum.
13:47
If you're an employerişveren,
265
815680
2176
Eğer bir işveren iseniz,
13:49
hirekiralama refugeesmülteciler.
266
817880
1200
mültecileri çalıştırın.
13:52
If you're persuadedikna by the argumentsargümanlar,
267
820440
2816
Eğer bu argümanlardan ikna olmuşsanız
önyargılara saldırın
13:55
take on the mythsmitler
268
823280
1496
eğer aileniz, arkadaşlarınız veya
13:56
when familyaile or friendsarkadaşlar
or workmatesiş arkadaşlarım repeattekrar et them.
269
824800
2240
meslektaşlarınız bunları tekrarlıyorsa.
14:00
If you've got moneypara, give it to charitiesHayır kurumları
270
828440
2256
Eğer paranız varsa, tüm dünyada
14:02
that make a differencefark
for refugeesmülteciler around the worldDünya.
271
830720
2776
mültecilerin hayatlarını değiştirmeye
çalışan vakıflara bağışlayın.
14:05
If you're a citizenvatandaş,
272
833520
1200
Eğer bir vatandaşsanız,
14:08
voteoy for politicianssiyasetçiler
273
836040
2336
bahsettiğim çözümleri
pratiğe dökecek siyasetçilere
14:10
who will put into practiceuygulama
the solutionsçözeltiler that I've talkedkonuştuk about.
274
838400
3616
oy verin.
14:14
(ApplauseAlkış)
275
842040
4216
(Alkışlar)
14:18
The dutygörev to strangersyabancı insanlar
276
846280
2176
Yabancılara olan sorumluluğumuzu
14:20
showsgösterileri itselfkendisi
277
848480
1976
küçük ve büyük,
14:22
in smallküçük waysyolları and bigbüyük,
278
850480
2536
kahramanca ve sıradan
gösterebiliriz.
14:25
prosaicyavan and heroickahraman.
279
853040
1720
14:27
In 1942,
280
855800
1400
1942'de
14:30
my auntteyze and my grandmotherbüyükanne
were livingyaşam in BrusselsBrüksel
281
858600
2376
halam ve büyükannem
Belçika'da Alman
14:33
underaltında GermanAlmanca occupationMeslek.
282
861000
1280
işgali altında yaşıyorlardı.
14:36
They receivedAlınan a summonscelp
283
864000
1600
Nazi yetkililerinden
14:38
from the NaziNazi authoritiesyetkililer
to go to BrusselsBrüksel RailwayDemiryolu Stationİstasyonu.
284
866360
3840
Brüksel Tren İstasyonuna
gitmelerini söyleyen bir celp almışlardı.
14:44
My grandmotherbüyükanne immediatelyhemen thought
something was amissyanlış.
285
872280
3080
Büyükannem hemen birşeylerin
doğru olmadığını hissetti.
14:48
She pleadedyalvardı with her relativesakrabaları
286
876720
2496
Akrabalarına Brüksel tren istasyonuna
14:51
not to go to BrusselsBrüksel RailwayDemiryolu Stationİstasyonu.
287
879240
2120
gitmemeleri için yalvardı.
14:54
Her relativesakrabaları said to her,
288
882240
1560
Akrabaları ona
14:57
"If we don't go,
if we don't do what we're told,
289
885440
2776
''Eğer gitmezsek,
Bize denileni yapmazsak
15:00
then we're going to be in troublesorun."
290
888240
1667
o zaman başımız belaya girer.''
15:02
You can guesstahmin what happenedolmuş
291
890760
1936
Tren istasyonuna giden akrabalarına
15:04
to the relativesakrabaları who wentgitti
to BrusselsBrüksel RailwayDemiryolu Stationİstasyonu.
292
892720
2524
neler olduğunu tahmin edebiliyorsunuz.
15:08
They were never seengörüldü again.
293
896160
1286
Onları bir daha görmediler.
15:10
But my grandmotherbüyükanne and my auntteyze,
294
898160
1640
Ama büyükannem ve halam,
15:12
they wentgitti to a smallküçük villageköy
295
900720
2536
güney Brüksel'de
15:15
southgüney of BrusselsBrüksel
296
903280
1360
bir on yıl kadar önce tatile gittikleri
15:17
where they'dgittiklerini been on holidaytatil
in the decadeonyıl before,
297
905720
3536
küçük bir köye gittiler
15:21
and they presentedsunulan themselveskendilerini
at the houseev of the localyerel farmerçiftçi,
298
909280
3656
ve yerli Katolik çiftçi Mösyö Maurice'in
15:24
a CatholicKatolik farmerçiftçi calleddenilen MonsieurMösyö MauriceMaurice,
299
912960
2080
kapısını çalıp,
15:27
and they askeddiye sordu him to take them in.
300
915840
2040
onları içeri almalarını istemişler.
15:30
And he did,
301
918880
1656
O da kabul etmiş.
15:32
and by the endson of the warsavaş,
302
920560
1720
Ve savaşın sonuna kadar
15:34
17 JewsYahudiler, I was told,
were livingyaşam in that villageköy.
303
922920
3600
o köyde 17 yahudinin
yaşadığını öğrendim.
15:40
And when I was teenagergenç, I askeddiye sordu my auntteyze,
304
928360
1976
Gençken halama sormuştum
15:42
"Can you take me to meetkarşılamak
MonsieurMösyö MauriceMaurice?"
305
930360
2040
''Beni Mösyö Maurice'le
tanıştırabilir misin?''
15:45
And she said, "Yeah, I can.
He's still alivecanlı. Let's go and see him."
306
933400
3216
''Evet götürebilirim. Halâ hayatta.
Haydi onu görmeye gidelim.''
15:48
And so, it mustşart have been '83, '84,
307
936640
1800
Sanırım 83 veya 84 yılıydı,
15:51
we wentgitti to see him.
308
939320
1376
onu görmeye gittik.
15:52
And I supposevarsaymak, like only a teenagergenç could,
309
940720
2816
Ve sanırım sadece gençlerin
15:55
when I metmet him,
310
943560
1256
sorabileceği bir şekilde
15:56
he was this white-hairedBeyaz saçlı gentlemanbeyefendi,
311
944840
3456
onunla tanıştığımda
16:00
I said to him,
312
948320
1200
gri saçlı bir centilmendi,
16:03
"Why did you do it?
313
951160
1200
dedim ki '' Neden bunu yaptın?
16:05
Why did you take that riskrisk?"
314
953400
2760
Neden bu riski aldın?''
16:09
And he lookedbaktı at me and he shruggedomuz silkti,
315
957240
1736
Omuzlarını silkip bana baktı ve
16:11
and he said, in FrenchFransızca,
316
959000
1520
bana Fransızca cevap verdi,
16:13
"On doitDoIt."
317
961240
1336
''On doit.''
16:14
"One mustşart."
318
962600
1200
''Mecbursun.''
16:16
It was innateDoğuştan gelen in him.
319
964280
2240
Bu özünden geliyordu.
16:19
It was naturaldoğal.
320
967120
1256
Doğaldı.
16:20
And my pointpuan to you is it should be
naturaldoğal and innateDoğuştan gelen in us, too.
321
968400
4216
Anlatmaya çalıştığım bunun,
bizim özümüzden geliyor olması gerektiği.
16:24
Tell yourselfkendin,
322
972640
1200
Kendinize deyin ki,
16:27
this refugeemülteci crisiskriz is manageableyönetilebilir,
323
975080
2496
bu mülteci sorunu yönetilebilir,
16:29
not unsolvableçözülemeyen,
324
977600
1576
çözülemez değil
16:31
and eachher one of us
325
979200
1320
ve hepimizin
16:33
has a personalkişisel responsibilitysorumluluk
to help make it so.
326
981320
3896
bunu sağlamakta kişisel
sorumluluğu var.
16:37
Because this is about the rescuekurtarmak
of us and our valuesdeğerler
327
985240
4176
Çünkü bu bizlerin ve değerlerimizin
kurtuluşuna dair olduğu kadar
16:41
as well as the rescuekurtarmak
of refugeesmülteciler and theironların liveshayatları.
328
989440
2856
mültecilerin ve hayatlarının da
kurtuluşu demektir.
16:44
Thank you very much indeedaslında.
329
992320
1296
Gerçekten çok teşekkürler.
16:45
(ApplauseAlkış)
330
993640
3120
(Alkışlar)
Bruno Giussani: David, teşekkürler.
David Miliband: Teşekkür ederim.
16:57
BrunoBruno GiussaniGiussani: DavidDavid, thank you.
DavidDavid MilibandMiliband: Thank you.
331
1005120
2856
17:00
BGBG: Those are stronggüçlü suggestionsöneriler
332
1008000
1576
BN: Bunlar güçlü tavsiyeler
17:01
and your call for individualbireysel
responsibilitysorumluluk is very stronggüçlü as well,
333
1009600
3176
ve senin bireysel sorumluluk çağrın da
çok güçlü
17:04
but I'm troubledsıkıntılı
by one thought, and it's this:
334
1012800
2216
ama bir düşünce beni
endişelendiriyor. O da şu:
17:07
you mentionedadı geçen, and these are your wordskelimeler,
"extraordinaryolağanüstü WesternWestern leadershipliderlik"
335
1015040
4016
Senin deyiminle ''olağanüstü
Batı liderliği'nden'' bahsettin,
17:11
whichhangi led 60-something-bir şey yearsyıl agoönce
336
1019080
1856
yani 60 yıl kadar önce
17:12
to the wholebütün discussiontartışma
about humaninsan rightshaklar,
337
1020960
2056
insan hakları hakkında
görüşmeleri
17:15
to the conventionskuralları on refugeesmülteciler, etcvb. etcvb.
338
1023040
2720
mülteci konvansiyonlarına vs.
götüren liderlik.
17:19
That leadershipliderlik
happenedolmuş after a bigbüyük traumaTravma
339
1027240
2376
Bu liderlik,
büyük bir travma sonrası
17:21
and happenedolmuş in
a consensualkabul edilemez politicalsiyasi spaceuzay,
340
1029640
3976
ve karşılıklı mutabakata
bağlı bir politik ortamda oluştu,
17:25
and now we are
in a divisivebölücü politicalsiyasi spaceuzay.
341
1033640
2136
ve şimdi bölünmüş bir siyasi
ortamdayız.
17:27
ActuallyAslında, refugeesmülteciler have becomeolmak
one of the divisivebölücü issuessorunlar.
342
1035800
2736
Ve aslında mülteciler de
bu bölücü konulardan biri.
17:30
So where will leadershipliderlik come from todaybugün?
343
1038560
1960
Peki günümüzde liderlik
nereden gelecek?
17:33
DMDM: Well, I think that you're right to say
344
1041160
2456
DM: Sanırım dediğin gibi
17:35
that the leadershipliderlik forgeddövme in warsavaş
345
1043640
2400
savaşın düzdüğü bir liderliğin
17:38
has a differentfarklı temperöfke
and a differentfarklı tempoTempo
346
1046760
2256
barışın düzdüğü bir liderlikten
17:41
and a differentfarklı outlookgörünüm
347
1049040
1256
farklı bir mizacı
farklı bir temposu
17:42
than leadershipliderlik forgeddövme in peaceBarış.
348
1050320
2680
ve farklı bir bakışı vardır.
17:45
And so my answerCevap would be
the leadershipliderlik has got to come from belowaltında,
349
1053560
3736
Bu yüzden benim yanıtım,
liderliğin aşağıdan gelmesi derektiğidir,
17:49
not from aboveyukarıdaki.
350
1057320
1456
yukarıdan değil.
17:50
I mean, a recurringYinelenen themetema
of the conferencekonferans this weekhafta
351
1058800
3336
Yani, bu hafta konferansta
süregelen bir tema
17:54
has been about
the democratizationdemokratikleşme of powergüç.
352
1062160
3816
gücün demokratikleşmesi
hakkındaydı.
17:58
And we'vebiz ettik got to preservekorumak
our ownkendi democraciesdemokrasilerin,
353
1066000
2176
Demokrasilerimizi korumalıyız,
18:00
but we'vebiz ettik got to alsoAyrıca activateetkinleştirmek
our ownkendi democraciesdemokrasilerin.
354
1068200
2496
ama aynı zamanda kendi demokrasilerimizi
aktifleştirmeliyiz.
18:02
And when people say to me,
355
1070720
1816
Ve insanlar bana
18:04
"There's a backlashtepki againstkarşısında refugeesmülteciler,"
356
1072560
1856
''Mültecilere karşı bir akım var,''
18:06
what I say to them is,
357
1074440
1256
dediği zaman yanıtım,
18:07
"No, there's a polarizationpolarizasyon,
358
1075720
2096
''Hayır, ortada bir kutuplaşma var
18:09
and at the momentan,
359
1077840
1216
ve şu anda
18:11
those who are fearfulkorkunç
are makingyapma more noisegürültü
360
1079080
2000
sadece korkuları olanlar
seslerini çıkarıyor
18:13
than those who are proudgururlu."
361
1081104
1512
gururlu olanlar değil.''
18:14
And so my answerCevap to your questionsoru
is that we will sponsorsponsor and encourageteşvik etmek
362
1082640
3976
Yani soruna cevabım,
kendimizi mobilize ettiğimiz
18:18
and give confidencegüven to leadershipliderlik
363
1086640
1776
zaman, liderliği desteklemiş,
motive etmiş
18:20
when we mobilizeseferber etmek ourselveskendimizi.
364
1088440
1776
ve liderliğe güvence vermiş
olacağız.
18:22
And I think that when you are
in a positionpozisyon of looking for leadershipliderlik,
365
1090240
3296
Ve liderliği aradığınız zaman,
18:25
you have to look insideiçeride
366
1093560
1336
aslında kendinize bakıp
18:26
and mobilizeseferber etmek in your ownkendi communitytoplum
367
1094920
1696
kendi çevrenizdekileri
mobilize ederek
18:28
to try to createyaratmak conditionskoşullar
for a differentfarklı kindtür of settlementyerleşme.
368
1096640
3216
daha farklı bir netice
yaratacak şartları yaratmalısınız.
18:31
BGBG: Thank you, DavidDavid.
Thanksteşekkürler for cominggelecek to TEDTED.
369
1099880
2216
BG: Teşekkürler, David.
TED'e geldiğin için teşekkürler.
18:34
(ApplauseAlkış)
370
1102120
3400
(Alkışlar)

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
David Miliband - Refugee advocate
As president of the International Rescue Committee, David Miliband enlists his expert statesmanship in the fight against the greatest global refugee crisis since World War II.

Why you should listen

As the son of refugees, David Miliband has first-hand experience with those fleeing conflict and disaster. In 2013, he abandoned a long political career to take the helm of the International Rescue Committee, an NGO committed to emergency and long-term assistance to refugees (and founded at the call of Albert Einstein in 1933).

As a former UK Secretary of State for Foreign Affairs, Miliband is no stranger to cross-border politics. He is a leading voice against recent anti-refugee and immigration measures in the US, where the IRC currently runs resettlement programs in 29 cities.

More profile about the speaker
David Miliband | Speaker | TED.com