ABOUT THE SPEAKER
Rory Sutherland - Advertising guru
Rory Sutherland stands at the center of an advertising revolution in brand identities, designing cutting-edge, interactive campaigns that blur the line between ad and entertainment.

Why you should listen

From unlikely beginnings as a classics teacher to his current job as Vice Chairman of Ogilvy Group, Rory Sutherland has created his own brand of the Cinderella story. He joined Ogilvy & Mather's planning department in 1988, and became a junior copywriter, working on Microsoft's account in its pre-Windows days. An early fan of the Internet, he was among the first in the traditional ad world to see the potential in these relatively unknown technologies.

An immediate understanding of the possibilities of digital technology and the Internet powered Sutherland's meteoric rise. He continues to provide insight into advertising in the age of the Internet and social media through his blog at Campaign's Brand Republic site, his column "The Wiki Man" at The Spectator and his busy Twitter account.

More profile about the speaker
Rory Sutherland | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2009

Rory Sutherland: Life lessons from an ad man

Rory Sutherland : Reklamcıdan hayat dersleri

Filmed:
3,282,069 views

Reklamcılık ürünün kendisinden ziyade , ürüne değer ekleyerek algımızı değiştirir, .Rory Sutherland algılanan değerdeki değişikliğin en az gerçek olarak adlandırdığımız değer kadar tatmin edici olabileceğini iddia ediyor ve de bu çıkarımı hayata nasl baktığımıza dair oldukça ilginç sonuçlara sahip
- Advertising guru
Rory Sutherland stands at the center of an advertising revolution in brand identities, designing cutting-edge, interactive campaigns that blur the line between ad and entertainment. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
This is my first time at TEDTED. NormallyNormalde, as an advertisingreklâm man,
0
0
3000
Bu benim TED'deki ilk konuşmam. Normalde , bir reklamcı olarak,
00:18
I actuallyaslında speakkonuşmak at TEDTED EvilKötülük, whichhangi is TED'sTED'in secretgizli sisterkız kardeş
1
3000
3000
TED'in kardeş organizasyonu olan, Şeytan TED'de konuşuyorum.
00:21
that paysöder all the billsfatura.
2
6000
3000
Faturaları ödeyen versiyonu.
00:24
It's heldbekletilen everyher two yearsyıl in BurmaBurma.
3
9000
3000
Burma'da iki yılda bir yapılır.
00:27
And I particularlyözellikle rememberhatırlamak a really good speechkonuşma
4
12000
3000
Ve özellikle Kim Jong İI tarafından hazırlanan
00:30
by KimKim JongJong IlIl on how to get teensgençler smokingsigara içmek again.
5
15000
3000
"Gençler nasıl yeniden sigaraya başlatılır" konusunda iyi bi demeci hatırladım.
00:33
(LaughterKahkaha)
6
18000
2000
(Kahkahalar)
00:35
But, actuallyaslında, it's suddenlyaniden come to me after yearsyıl workingçalışma in the business,
7
20000
2000
Ama gerçekten, yıllar sonra bu işte çalışırken aklıma gelen şey :
00:37
that what we createyaratmak in advertisingreklâm,
8
22000
3000
biz reklamcılık yaparken,
00:40
whichhangi is intangiblemaddi olmayan valuedeğer -- you mightbelki call it perceivedalgılanan valuedeğer,
9
25000
2000
manevi değeri -- siz bunu hissedilen değer,
00:42
you mightbelki call it badgerozet valuedeğer, subjectiveöznel valuedeğer,
10
27000
3000
etiket değeri, subjektif değeri,
00:45
intangiblemaddi olmayan valuedeğer of some kindtür --
11
30000
2000
bir tür manevi değer olarak adlandırabilirsiniz--
00:47
getsalır ratherdaha doğrusu a badkötü raptıklatma.
12
32000
2000
genelde kötü eleştiri alır.
00:49
If you think about it, if you want to livecanlı in a worldDünya in the futuregelecek
13
34000
2000
Ama düşündüğünüz zaman, gelecekte daha az materyalin
00:51
where there are fewerDaha az materialmalzeme goodsmal, you basicallytemel olarak have two choicesseçimler.
14
36000
4000
bulunduğu dünya içinde, iki seçeneğiniz vardır.
00:55
You can eitherya livecanlı in a worldDünya whichhangi is pooreryoksul,
15
40000
2000
Fakir olan dünya içinde yaşayabilirsiniz,
00:57
whichhangi people in generalgenel don't like.
16
42000
2000
ki insanlar bunu pek sevmezler
00:59
Or you can livecanlı in a worldDünya where actuallyaslında intangiblemaddi olmayan valuedeğer
17
44000
3000
Ya da öyle bir dünya üzerinde yaşayabilirsiniz ki
01:02
constitutesteşkil a greaterbüyük partBölüm of overalltüm valuedeğer,
18
47000
4000
manevi değerin ortalama değer üzerine atandığı
01:06
that actuallyaslında intangiblemaddi olmayan valuedeğer, in manyçok waysyolları
19
51000
2000
bir çok yönden , işçi kullanımı ve limitli
01:08
is a very, very fine substitutevekil
20
53000
2000
kaynakları kullanmada çok çok iyi
01:10
for usingkullanma up laboremek or limitedsınırlı resourceskaynaklar
21
55000
3000
yedek güce sahip olunan bir ortamdır
01:13
in the creationoluşturma of things.
22
58000
2000
bir şeyleri yaratmada.
01:15
Here is one exampleörnek. This is a traintren whichhangi goesgider from LondonLondra to ParisParis.
23
60000
3000
Size bir örnek vereyim. Londra'dan Paris'e giden bir tren var.
01:18
The questionsoru was givenverilmiş to a bunchDemet of engineersmühendisler,
24
63000
2000
15 sene önce bi grup mühendise sorulan soru şuydu :
01:20
about 15 yearsyıl agoönce, "How do we make the journeyseyahat to ParisParis better?"
25
65000
4000
"Paris'e yapılan seyahati nasıl daha iyi bir hale getirebiliriz?"
01:24
And they camegeldi up with a very good engineeringmühendislik solutionçözüm,
26
69000
2000
Ve onlar baya güzel bir mühendislik çözümüyle geldiler
01:26
whichhangi was to spendharcamak sixaltı billionmilyar poundspound
27
71000
2000
ki bunun için 6 milyar pound harcanmıştı.
01:28
buildingbina completelytamamen newyeni tracksraylar
28
73000
2000
yeni yollar inşa ederek
01:30
from LondonLondra to the coastsahil,
29
75000
2000
Londra'dan kıyıya kadar,
01:32
and knockingvurma about 40 minutesdakika off a three-and-half-hourÜç ve yarım saat journeyseyahat time.
30
77000
4000
üç buçuk saatlik yolculuğu 40 dakika daha erken bitirebiliyordu.
01:36
Now, call me MisterBayım PickySeçici. I'm just an adilan man ...
31
81000
2000
Şimdi bana Mr. Pickey diyebilirsiniz,ben sadece bir reklamcıyım...
01:38
... but it strikesvurur me as a slightlyhafifçe unimaginativeyaratıcı olmayan way of improvinggeliştirme a traintren journeyseyahat
32
83000
4000
ama bir tren yolculuğunu daha kısa yapmak birazcık
01:42
merelysadece to make it shorterdaha kısa.
33
87000
2000
yaratıcılıktan uzak geliyor.
01:44
Now what is the hedonichedonic opportunityfırsat costmaliyet
34
89000
3000
Daha zevkli olan diğer fırsatın maliyeti.
01:47
on spendingharcama sixaltı billionmilyar poundspound on those railwayDemiryolu tracksraylar?
35
92000
2000
ne olabilir?
01:49
Here is my naivesaf advertisingreklâm man'sadam suggestionöneri.
36
94000
3000
İşte benim gibi bir reklamcının naif tavsiyesi.
01:52
What you should in factgerçek do is employkullanmak all of the world'sDünyanın en topüst maleerkek
37
97000
2000
Aslında yapılması gereken dünyanın bütün erkek ve kadın
01:54
and femalekadın supermodelssüper modeller,
38
99000
2000
süpermodellerini işe almak,
01:56
payödeme them to walkyürümek the lengthuzunluk of the traintren, handingteslim out freeücretsiz ChateauChateau PetrusPetrus
39
101000
4000
onlara tren boyunca yürümeleri ve bütün yolculuk boyunca
02:00
for the entiretüm durationsüre of the journeyseyahat.
40
105000
2000
bedava Chateau Petrus şarabı vermeleri için para ödemek.
02:02
(LaughterKahkaha)
41
107000
2000
(Kahkahalar)
02:04
(ApplauseAlkış)
42
109000
1000
(Alkışlar)
02:05
Now, you'llEğer olacak still have about threeüç billionmilyar poundspound left in changedeğişiklik,
43
110000
4000
Bunu yapınca yine de yanınızda 3 milyar pound para kalırdı,
02:09
and people will asksormak for the trainstrenler to be slowedyavaşladı down.
44
114000
3000
ve insanlar trenin daha da yavaş gitmesini isterlerdi.
02:12
(LaughterKahkaha)
45
117000
1000
(Kahkahalar)
02:13
Now, here is anotherbir diğeri naivesaf advertisingreklâm man'sadam questionsoru again.
46
118000
4000
Bir başka naif soru daha.
02:17
And this showsgösterileri that engineersmühendisler,
47
122000
2000
ve bu soru mühendislerin,
02:19
medicaltıbbi people, scientificilmi people,
48
124000
2000
tıp alanındakilerin, bilim adamlarının,
02:21
have an obsessiontakıntı with solvingçözme the problemssorunlar of realitygerçeklik,
49
126000
3000
ve gerçekliğin problemlerini çözmeye çalışan insanlar ile ilgili,
02:24
when actuallyaslında mostçoğu problemssorunlar, oncebir Zamanlar you reachulaşmak a basictemel levelseviye of wealthservet
50
129000
3000
aslında çoğu problem, belli bir refah seviyesine gelindiğinde
02:27
in societytoplum, mostçoğu problemssorunlar are actuallyaslında problemssorunlar of perceptionalgı.
51
132000
3000
çoğu problemler algı ile ilgili olur.
02:30
So I'll asksormak you anotherbir diğeri questionsoru.
52
135000
2000
Şimdi size soruyu sorayım.
02:32
What on earthtoprak is wrongyanlış with placebosplasebo?
53
137000
2000
Dünyanın placebo etkisi ile alıp veremediği nedir?
02:34
They seemgörünmek fantasticfantastik to me. They costmaliyet very little to developgeliştirmek.
54
139000
2000
Bana çok fantastik gelirler.Geliştirmek için çok az para harcanır.
02:36
They work extraordinarilyolağanüstü well.
55
141000
3000
İnanılmaz derecede iyi çalışırlar.
02:39
They have no sideyan effectsetkileri,
56
144000
2000
Yan etkileri yoktur,
02:41
or if they do, they're imaginaryhayali, so you can safelygüvenli bir şekilde ignorealdırmamak them.
57
146000
2000
olursa da, hayalidir, yani güvenle inkar edilebilir.
02:43
(LaughterKahkaha)
58
148000
2000
(Kahkahalar)
02:45
So I was discussingtartışılması this. And I actuallyaslında wentgitti to the MarginalMarjinal RevolutionDevrim blogBlog
59
150000
2000
Bunu tartışıyordum.Marginal Revolution blogundan
02:47
by TylerTyler CowenCowen. I don't know if anybodykimse knowsbilir it.
60
152000
2000
Tyler Cowen'ı ziyaret ettim bilmiyor onu bilenler var mı burada.
02:49
SomeoneBirisi was actuallyaslında suggestingdüşündüren that you can take this conceptkavram furtherayrıca,
61
154000
3000
Birisi bu konsepti biraz daha ileriye götürebileceğinizden bahsediyordu,
02:52
and actuallyaslında produceüretmek placeboplasebo educationEğitim.
62
157000
2000
ve de gerçekten plasebo eğitimi üretilebileceğinden.
02:54
The pointpuan is that educationEğitim doesn't actuallyaslında work by teachingöğretim you things.
63
159000
4000
Eğitim aslında size bir şeyler öğreterek ilerlemez.
02:58
It actuallyaslında worksEserleri by givingvererek you the impressionizlenim
64
163000
2000
Aslında size çok iyi eğitim alıyormuşsunuz izlenimini verir
03:00
that you've had a very good educationEğitim, whichhangi givesverir you an insanedeli senseduyu
65
165000
2000
bu da size inanılmaz bir
03:02
of unwarrantedyersiz self-confidencekendine güven,
66
167000
2000
kendine güven hissi verir,
03:04
whichhangi then makesmarkaları you very, very successfulbaşarılı in latersonra life.
67
169000
3000
bu da sizi daha sonraki safhalarda çok ama çok başarılı yapar.
03:07
So, welcomeHoşgeldiniz to OxfordOxford, ladiesBayan and gentlemenbeyler.
68
172000
3000
Oxford'a hoş geldiniz bayanlar ve baylar.
03:10
(LaughterKahkaha)
69
175000
2000
(Kahkahalar)
03:12
(ApplauseAlkış)
70
177000
1000
(Alkışlar)
03:13
But, actuallyaslında, the pointpuan of placeboplasebo educationEğitim is interestingilginç.
71
178000
3000
Ama aslında, plasebo eğitiminin önemi ilginç.
03:16
How manyçok problemssorunlar of life can be solvedçözülmüş
72
181000
2000
Hayatta kaç problem aslında algımızı tamir ederek
03:18
actuallyaslında by tinkeringmüdahalesi with perceptionalgı,
73
183000
2000
çözülebilir,
03:20
ratherdaha doğrusu than that tedioussıkıcı, hardworkingçalışkan and messydağınık business
74
185000
2000
can sıkıcı, çok çalışmayı gerektiren ve karmakarışık
03:22
of actuallyaslında tryingçalışıyor to changedeğişiklik realitygerçeklik?
75
187000
3000
gerçeği değiştirme işlerine nazaran?
03:25
Here'sİşte a great exampleörnek from historytarih. I've heardduymuş this attributedatfedilen to severalbirkaç other kingskrallar,
76
190000
3000
İşte tarihten güzel bir örnek.Bunu bir kaç diğer krallara atfedilmiş olarak duydum,
03:28
but doing a bitbit of historicaltarihi researchAraştırma,
77
193000
2000
ama birazcık tarihsel araştırma yapınca
03:30
it seemsgörünüyor to be FredrickFredrick the Great.
78
195000
2000
kahramanımız Büyük Frederik gibi duruyor.
03:32
FredrickFredrick the Great of PrussiaPrusya was very, very keenkeskin
79
197000
2000
Prusya kralı Büyük Frederik Almanların
03:34
for the GermansAlmanlar to adoptbenimsemek the potatopatates and to eatyemek it,
80
199000
3000
patatesi benimsemesi ve yemesi konusunda çok hevesliydi.
03:37
because he realizedgerçekleştirilen that if you had two sourceskaynaklar of carbohydratekarbonhidrat,
81
202000
2000
Çünkü iki karbonhidrat kaynağınız olursa,
03:39
wheatbuğday and potatoespatates, you get lessaz pricefiyat volatilityuçuculuk in breadekmek.
82
204000
4000
buğday ve patates, o zaman ekmeğin fiyat değişimi daha az olurdu.
03:43
And you get a faruzak loweralt riskrisk of faminekıtlık,
83
208000
2000
Ve de kıtlık riskiniz azalırdı,
03:45
because you actuallyaslında had two cropsbitkileri to falldüşmek back on, not one.
84
210000
2000
çünkü toplayacağınız iki ekin olurdu bir değil.
03:47
The only problemsorun is: potatoespatates, if you think about it, look prettygüzel disgustingiğrenç.
85
212000
3000
Tek problem: patateslerdi, düşünürseniz oldukça iğrenç gözüküyor.
03:50
And alsoAyrıca, 18thinci centuryyüzyıl PrussiansDoğma büyüme ateyemek yedi very, very fewaz vegetablessebzeler --
86
215000
4000
ve 18.yüzyıl Prusyalıları çağdaşları İskoçlara göre
03:54
ratherdaha doğrusu like contemporaryçağdaş Scottishİskoç people.
87
219000
2000
çok daha az sebze yiyorlardı.
03:56
(LaughterKahkaha)
88
221000
2000
(Kahkahalar)
03:58
So, actuallyaslında, he trieddenenmiş makingyapma it compulsoryzorunlu.
89
223000
3000
Sonuç olarak o bunu mecburi hale getirdi.
04:01
The PrussianPrusya peasantryköylü said,
90
226000
2000
Prusyalı köylüler dedi ki,
04:03
"We can't even get the dogsköpekler to eatyemek these damnLanet olsun things.
91
228000
2000
''Bunları yemeye köpekler bile yanaşmıyor.
04:05
They are absolutelykesinlikle disgustingiğrenç and they're good for nothing."
92
230000
2000
Kesinlikle iğrençler ve hiç bir şey için iyi değiller.''
04:07
There are even recordskayıtlar of people beingolmak executedidam
93
232000
2000
Patates yetiştirmeyi reddettikleri için idam edilenler
04:09
for refusingreddeden to growbüyümek potatoespatates.
94
234000
2000
olduğuna dair kayıtlar bile var.
04:11
So he trieddenenmiş planplan B.
95
236000
2000
O da B planına geçti.
04:13
He trieddenenmiş the marketingpazarlama solutionçözüm, whichhangi is he declaredbeyan the potatopatates
96
238000
2000
Problemi pazarlamaya çalıştı, patatesi asil bir yiyecek olarak
04:15
as a royalroyal vegetablesebze, and noneYok but the royalroyal familyaile could consumetüketmek it.
97
240000
3000
isimlendirdi ve üst tabaka dışında kimse patates yemeyecekti.
04:18
And he plantedekili it in a royalroyal potatopatates patchyama,
98
243000
2000
ve de krallık patates arazisi oluşturup oraya ekim yaptı,
04:20
with guardsMuhafızlar who had instructionstalimatlar
99
245000
2000
gece gündüz korumaları için başına
04:22
to guardbekçi over it, night and day,
100
247000
2000
nöbetçiler dikti,
04:24
but with secretgizli instructionstalimatlar not to guardbekçi it very well.
101
249000
3000
ama gizliden gizliye çok iyi korumamalarını istedi.
04:27
(LaughterKahkaha)
102
252000
1000
(Kahkahalar)
04:28
Now, 18thinci centuryyüzyıl peasantsKöylüler know that there is one
103
253000
2000
18. yüzyıl köylüleri biliyordu ki hayatta bir tane çok güzel kural vardır
04:30
prettygüzel safekasa rulekural in life, whichhangi is if something is worthdeğer guardingkoruma,
104
255000
2000
eğer bir şey korunmaya layıksa
04:32
it's worthdeğer stealingçalmak.
105
257000
2000
çalınmaya da layıktır.
04:34
Before long, there was a massivemasif undergroundyeraltı
106
259000
2000
Çok geçmeden, çok büyük bir
04:36
potato-growingpatates büyüyen operationoperasyon in GermanyAlmanya.
107
261000
2000
patates yetiştirme operasyonu oldu Almanya'da.
04:38
What he'diçin ona effectivelyetkili bir şekilde donetamam is he'diçin ona re-brandedyeniden markalı the potatopatates.
108
263000
4000
Verimli bir biçimde yaptığı şey patatesi yeniden markalandırmak oldu.
04:42
It was an absolutekesin masterpiecebaşyapıt.
109
267000
2000
Kesinlikle şaheserdi.
04:44
I told this storyÖykü and a gentlemanbeyefendi from TurkeyTürkiye camegeldi up to me and said,
110
269000
2000
Bu hikayeyi anlattım ve Türkiye'den bir beyefendi gelip bana dedi ki,
04:46
"Very, very good marketerpazarlamacı, FredrickFredrick the Great. But not a patchyama on AtaturkAtatürk."
111
271000
4000
''Büyük Frederik çok büyük bir pazarlamacı ama Atatürk'ün yanına bile yaklaşamaz.''
04:50
AtaturkAtatürk, ratherdaha doğrusu like NicolasNicolas SarkozySarkozy,
112
275000
2000
Nicoal Sarkozy'nin aksine Atatürk,
04:52
was very keenkeskin to discouragevazgeçirmek the wearinggiyme of a veilpeçe,
113
277000
2000
Türkiye'yi modernize etmek için
04:54
in TurkeyTürkiye, to modernizemodernize it.
114
279000
2000
insanları peçeden vazgeçirmek için istekliydi.
04:56
Now, boringsıkıcı people would have just simplybasitçe bannedyasaklı the veilpeçe.
115
281000
3000
Şimdi, sıkıcı bir insan olsa direk peçeyi yasaklardı.
04:59
But that would have endedbitti up with a lot of awfulkorkunç kickbackgeri tepme
116
284000
2000
Ama bu da bir çok geri tepme
05:01
and a hellcehennem of a lot of resistancedirenç.
117
286000
2000
ve direnişi beraberinde getirirdi.
05:03
AtaturkAtatürk was a lateralyanal thinkerdüşünür.
118
288000
2000
Atatürk etraflıca düşünen bir insandı.
05:05
He madeyapılmış it compulsoryzorunlu for prostitutesfahişeler to weargiyinmek the veilpeçe.
119
290000
3000
ve hayat kadınlarının peçe giymesini zorunlu hale getirdi.
05:08
(LaughterKahkaha)
120
293000
5000
(Kahkahalar)
05:13
(ApplauseAlkış)
121
298000
2000
(Alkış)
05:15
I can't verifyDOĞRULAYIN that fullytamamen, but it does not mattermadde.
122
300000
2000
Bunu ispatlayamam. Ama çok da önemli değil.
05:17
There is your environmentalçevre problemsorun solvedçözülmüş, by the way, guys:
123
302000
2000
Çevresel bir problem çözüldü, bu arada:
05:19
All convictedsuçlu childçocuk molestersTacizciler
124
304000
2000
bütün hüküm giymiş çocuk tacizcileri
05:21
have to drivesürücü a PorschePorsche CayenneCayenne.
125
306000
2000
Porsche Cayenne sürmek zorunda.
05:23
(LaughterKahkaha)
126
308000
5000
(Kahkahalar)
05:28
What AtaturkAtatürk realizedgerçekleştirilen actuallyaslında is two very fundamentaltemel things.
127
313000
3000
Aslında Atatürk'ün farkettiği iki temel şeydi.
05:31
WhichHangi is that, actuallyaslında, first one,
128
316000
2000
Birincisi :
05:33
all valuedeğer is actuallyaslında relativebağıl.
129
318000
3000
bütün değerler görecelidir.
05:36
All valuedeğer is perceivedalgılanan valuedeğer.
130
321000
2000
Bütün değer algıladığımız değerdir.
05:38
For those of you who don't speakkonuşmak Spanishİspanyolca, jugoJugo dede naranjaNaranja -- it's actuallyaslında the Spanishİspanyolca for "orangePortakal juiceMeyve suyu."
131
323000
2000
İspanyolca bilmeyenler için söyleyeyim : jugo de naranja -- Aslında ispanyolca da "portakal suyu" demek.
05:40
Because actuallyaslında it's not the dollardolar. It's actuallyaslında the pesoPezosu
132
325000
2000
Çünkü aslında dolar ile satılmaz, peso ile satılır.
05:42
in BuenosBuenos AiresAires. Very cleverzeki BuenosBuenos AiresAires streetsokak vendorsSatıcılar
133
327000
3000
Buenos Aires'de. Çok akıllı Buenos Aires işportacıları
05:45
decidedkarar to practiceuygulama pricefiyat discriminationayrımcılık
134
330000
2000
oralardan geçen yabancı turistler için
05:47
to the detrimentzarar of any passinggeçen gringoGringo touriststurist.
135
332000
3000
fiyat ayrıcalığını uygulamayı denediler.
05:50
As an advertisingreklâm man, I have to admirebeğenmek that.
136
335000
2000
Bir reklamcı olarak, bunu takdir etmem gerekir.
05:52
But the first thing is that all valuedeğer is subjectiveöznel.
137
337000
4000
Ama bunun gösterdiği ilk şey bütün değerler subjektifdir.
05:56
Secondİkinci pointpuan is that persuasionikna is oftensık sık better than compulsionzorlama.
138
341000
3000
İkinci nokta ise ikna etme zorlamadan genelde daha iyidir.
05:59
These funnykomik signsişaretler that flashflaş your speedhız at you,
139
344000
2000
Bu sevimli işaretler size hızınızı gösteriyor,
06:01
some of the newyeni onesolanlar, on the bottomalt right,
140
346000
2000
sağ alttaki yeni olanlar ise,
06:03
now actuallyaslında showgöstermek a smileygülen yüz faceyüz or a frownyçatık kaşlı faceyüz,
141
348000
3000
size iyi ya da kötü bir surat gösteriyor,
06:06
to actdavranmak as an emotionalduygusal triggertetik.
142
351000
2000
duygusal bir tetikleyici olması için.
06:08
What's fascinatingbüyüleyici about these signsişaretler is they costmaliyet about 10 percentyüzde
143
353000
2000
Bu işaretlerin ilgi çekici tarafı geleneksel hız kameralarının
06:10
of the runningkoşu costmaliyet of a conventionalKonvansiyonel speedhız camerakamera,
144
355000
3000
10 da biri kadarlık bir işletme maliyetinin olması.
06:13
but they preventönlemek twiceiki defa as manyçok accidentskazalar.
145
358000
2000
Ama iki kat daha fazla kazayı engelliyorlar.
06:15
So, the bizarretuhaf thing, whichhangi is bafflingşaşırtıcı
146
360000
2000
Yani, garip olan şey gelenekselliğin
06:17
to conventionalKonvansiyonel, classicallyKlasik trainedeğitilmiş economistsekonomistler,
147
362000
2000
şaşırtıcı olması,
06:19
is that a weirdtuhaf little smileygülen yüz faceyüz
148
364000
2000
garip gülen suratlar
06:21
has a better effectEfekt on changingdeğiştirme your behaviordavranış
149
366000
2000
davranışınızı değiştirmede 60 poundluk cezadan ve
06:23
than the threattehdit of a £60 fine and threeüç penaltyceza pointsmakas.
150
368000
5000
üç ceza puanından daha çok işe yarıyor.
06:28
TinyKüçük little behavioraldavranışsal economicsekonomi bilimi detaildetay:
151
373000
2000
Çok küçük davranışsal ekonomi detayı:
06:30
in Italyİtalya, penaltyceza pointsmakas go backwardsgeriye doğru.
152
375000
3000
İtalya'da ceza puanları tersine gider.
06:33
You startbaşlama with 12 and they take them away.
153
378000
2000
12 ile başlarsınız ve git gide azalır.
06:35
Because they foundbulunan that losskayıp aversionalgılamasının artması ile yükseldi
154
380000
2000
Çünkü hoşnut olunmayan bir şeyin azalması
06:37
is a more powerfulgüçlü influenceetki on people'sinsanların behaviordavranış.
155
382000
2000
insan davranışında çok güçlü bir yere sahip.
06:39
In Britainİngiltere we tendeğiliminde to feel, "WhoaVay canına! Got anotherbir diğeri threeüç!"
156
384000
3000
İngiltere'de ''Nee!Üç tane daha mı!'' şeklinde hissederiz.
06:42
Not so in Italyİtalya.
157
387000
2000
İtalya'da öyle değil.
06:44
AnotherBaşka bir fantasticfantastik casedurum of creatingoluşturma intangiblemaddi olmayan valuedeğer
158
389000
3000
Bir başka fantastik elle tutulamaz değer yaratma vakası
06:47
to replacedeğiştirmek actualgerçek or materialmalzeme valuedeğer, whichhangi rememberhatırlamak, is what,
159
392000
3000
gerçek veya malzeme değerini yer değiştirme ile ilgili,
06:50
after all, the environmentalçevre movementhareket needsihtiyaçlar to be about:
160
395000
2000
çevresel hareketlenmenin hakkında:
06:52
This again is from PrussiaPrusya, from, I think, about 1812, 1813.
161
397000
3000
Yine Prusya'dan, galiba 1812, 1813 yılları.
06:55
The wealthyzengin PrussiansDoğma büyüme, to help in the warsavaş againstkarşısında the FrenchFransızca,
162
400000
3000
Köylü Prusyalılar, Fransa'ya karşı savaşta yardım için
06:58
were encouragedteşvik to give in all theironların jewelrytakı.
163
403000
2000
bütün mücevherlerini bağışlasınlar diye teşvik edildiler.
07:00
And it was replaceddeğiştirilir with replicayineleme jewelrytakı
164
405000
3000
Alınan mücevherler dökme demirden
07:03
madeyapılmış of castoyuncular ironDemir.
165
408000
2000
taklitleri ile değiştirildiler.
07:05
Here'sİşte one: "GoldAltın gabGab ichIch für EisenEisen, 1813."
166
410000
4000
Burada bir tane var: ''Gold gab ich für Eisen, 1813.''
07:09
The interestingilginç thing is that for 50 yearsyıl hencebundan dolayı,
167
414000
2000
İlginç olan şey olaydan sonraki 50 yıl boyuncaü
07:11
the highesten yüksek statusdurum jewelrytakı you could weargiyinmek in PrussiaPrusya
168
416000
2000
Prusya'da takılacak en değerli mücevher
07:13
wasn'tdeğildi madeyapılmış of goldaltın or diamondselmaslar.
169
418000
2000
altın ya da elmas değildi.
07:15
It was madeyapılmış of castoyuncular ironDemir.
170
420000
2000
Dökme demirdi.
07:17
Because actuallyaslında, never mindus the actualgerçek intrinsiciçsel valuedeğer
171
422000
2000
çünkü aslında, altının hakiki değerini umursamayız
07:19
of havingsahip olan goldaltın jewelrytakı. This actuallyaslında
172
424000
2000
bu aslında
07:21
had symbolicsembolik valuedeğer, badgerozet valuedeğer.
173
426000
2000
sembolik bir değerdir.
07:23
It said that your familyaile had madeyapılmış a great sacrificekurban in the pastgeçmiş.
174
428000
3000
Ailenizin geçmişte büyük bir fedakarlık yapmış olduğu anlaşılırdı.
07:26
So, the modernmodern equivalenteşdeğer would of coursekurs be this.
175
431000
2000
Yani, modern eşdeğeri tabi ki bu olmak zorunda.
07:28
(LaughterKahkaha)
176
433000
1000
(Kahkahalar)
07:29
But, actuallyaslında, there is a thing, just as there are VeblenVeblen goodsmal,
177
434000
3000
Ama aslında bir şey var,Veblen malları,
07:32
where the valuedeğer of the good dependsbağlıdır on it beingolmak expensivepahalı and rarenadir --
178
437000
3000
bir malın değeri pahalı ve az bulunur olmasında bağlıdır.
07:35
there are oppositekarşısında kindtür of things
179
440000
2000
bazen de bunların tersi hakimdir
07:37
where actuallyaslında the valuedeğer in them dependsbağlıdır on them beingolmak
180
442000
2000
malın gerçek değeri her yerde bulunabilir olmasına
07:39
ubiquitousher yerde birden bulunan, classlesssınıfsız and minimalisticminimalist.
181
444000
3000
sınıfsız ve minimal olmasına bağlıdır.
07:42
If you think about it, ShakerismShakerism was a proto-environmentalProto-çevre movementhareket.
182
447000
3000
Eğer düşünürseniz, Shakerism erken-çevresel bir hareketti.
07:45
AdamAdam SmithSmith talksgörüşmeler about 18thinci centuryyüzyıl AmericaAmerika,
183
450000
2000
Adam Smith 18.yüzyıl Amerika'sı hakkında konuşuyor
07:47
where the prohibitionİçki yasağı againstkarşısında visiblegözle görülür displaysgörüntüler of wealthservet was so great,
184
452000
4000
orada zenginliğin görülebilir olmasının yasaklanması çok iyiydi,
07:51
it was almostneredeyse a blockblok in the economyekonomi in NewYeni Englandİngiltere,
185
456000
2000
orada neredeyse ekonomiyi bloke edecek bir haldeydi,
07:53
because even wealthyzengin farmersçiftçiler could find nothing to spendharcamak theironların moneypara on
186
458000
3000
çünkü varlıklı çiftçiler bile parayı harcayacak bir yer bulamıyorlardı,
07:56
withoutolmadan incurringüstlenmeden the displeasurememnuniyetsizlik of theironların neighborsKomşular.
187
461000
3000
komşuları onlara kötü gözle bakardı o zaman.
07:59
It's perfectlykusursuzca possiblemümkün to createyaratmak these socialsosyal pressuresbasınçları
188
464000
2000
Daha eşitlikçi toplumlara yol veren bu
08:01
whichhangi leadöncülük etmek to more egalitarianeşitlikçi societiestoplumlar.
189
466000
3000
sosyal baskıları oluşturmak tamamen yapılabilir bir şeydir.
08:04
What's alsoAyrıca interestingilginç, if you look at productsÜrünler
190
469000
2000
İlginç olan bir diğer nokta, eğer fazla içeriği olan
08:06
that have a highyüksek componentbileşen
191
471000
2000
yani mesaja sahip bir değeri olan
08:08
of what you mightbelki call messagingmesajlaşma valuedeğer,
192
473000
2000
ürünlere bakarsanız
08:10
a highyüksek componentbileşen of intangiblemaddi olmayan valuedeğer, versuse karşı theironların intrinsiciçsel valuedeğer:
193
475000
3000
bir şeyin yüksek içerikteki görülen değerine karşı gerçek değeri:
08:13
They are oftensık sık quiteoldukça egalitarianeşitlikçi.
194
478000
3000
Genelde eşit sayılırlar.
08:16
In termsşartlar of dresselbise, denimdenim is perhapsbelki the perfectmükemmel exampleörnek of something
195
481000
3000
Giyimde jean belki de bir şeyin malzeme değeri ile sembolik değeri
08:19
whichhangi replacesyerini alır materialmalzeme valuedeğer with symbolicsembolik valuedeğer.
196
484000
4000
arasındaki yer değişiminin en güzel örneğidir.
08:23
Coca-ColaCoca-Cola. A bunchDemet of you mayMayıs ayı be a loadyük of pinkospinkos,
197
488000
2000
Coca-Cola.Bir çoğunuz ılımlı komünist olabilirsiniz,
08:25
and you mayMayıs ayı not like the Coca-ColaCoca-Cola companyşirket,
198
490000
2000
ve de Coca-Cola şirketini sevmek zorunda da değilsiniz.
08:27
but it's worthdeğer rememberinganımsama AndyAndy Warhol'sWarhol'un pointpuan about CokeKola.
199
492000
2000
ama Andy Warhol'un Coca-Cola ile ilgili dediklerine dikkat çekmek gerek.
08:29
What WarholWarhol said about CokeKola is, he said,
200
494000
2000
Warhol'un Coca-Cola ile ilgili söylediği şey şuydu,
08:31
"What I really like about Coca-ColaCoca-Cola is the presidentDevlet Başkanı of the UnitedAmerika StatesBirleşik
201
496000
2000
''Coca-Cola ile ilgili en çok sevdiğim şey ABD başkanının sokağın köşesindeki
08:33
can't get a better CokeKola than the bumserseri on the cornerköşe of the streetsokak."
202
498000
4000
serseriden daha iyi bir kola alamamasıdır.''
08:37
Now, that is, actuallyaslında, when you think about it -- we take it for grantedverilmiş --
203
502000
2000
Bu gerçekten düşündüğünüzde
08:39
it's actuallyaslında a remarkabledikkat çekici achievementbaşarı,
204
504000
2000
çok büyük bir başarı,
08:41
to produceüretmek something that's that democraticdemokratik.
205
506000
3000
bir ürünü çok demokratik bir biçimde üretmek.
08:44
Now, we basicallytemel olarak have to changedeğişiklik our viewsgörünümler slightlyhafifçe.
206
509000
3000
Bakış açılarımızı birazcık değiştirmeliyiz.
08:47
There is a basictemel viewgörünüm that realgerçek valuedeğer involvesgerektirir makingyapma things,
207
512000
3000
Basit görüş gerçek değerin bir şeyler yapmak olduğunu,
08:50
involvesgerektirir laboremek. It involvesgerektirir engineeringmühendislik.
208
515000
3000
iş gücü içerdiğini mühendislik içerdiğini düşünüyor.
08:53
It involvesgerektirir limitedsınırlı rawçiğ materialsmalzemeler.
209
518000
3000
Limitli ham madde içeriyor.
08:56
And that what we addeklemek on topüst is kindtür of falseyanlış. It's a fakesahte versionversiyon.
210
521000
3000
ve en üste eklediğimiz şey bir çeşit yanlış.Gerçek olmayan bir versiyon.
08:59
And there is a reasonneden for some suspicionşüphe and uncertainlykararsızca about it.
211
524000
3000
ve bunun hakkında şüpheci ve tam emin olmamanın bir sebebi var.
09:02
It patentlypatentli veersuzatır towardkarşı propagandapropaganda.
212
527000
3000
Aşikar bir biçimde propagandaya karşı fikrimizi değiştiriyor.
09:05
HoweverAncak, what we do have now
213
530000
2000
Buna rağmen, şu an elimizde olan
09:07
is a much more variegatedhem de çok alacalı mediamedya ecosystemekosistem
214
532000
3000
çok daha fazla rengarenk medya ekosistemi
09:10
in whichhangi to kindtür of createyaratmak this kindtür of valuedeğer, and it's much fairerdaha adil.
215
535000
3000
bir çeşit bu bahsettiğimiz değeri oluşturan türden.ve daha adil.
09:13
When I grewbüyüdü up, this was basicallytemel olarak the mediamedya environmentçevre of my childhoodçocukluk
216
538000
2000
Büyürken, çocukluğumun medya çevresi
09:15
as translatedtercüme into foodGıda.
217
540000
2000
yiyecekler şeklinde basitçe gözükürdü.
09:17
You had a monopolyTekel supplierTedarikçi. On the left,
218
542000
2000
Tekeli destekleyen vardı.Solda,
09:19
you have RupertRupert MurdochMurdoch, or the BBCBBC.
219
544000
2000
Rupert Murdoch ya da BBC vardı.
09:21
(LaughterKahkaha)
220
546000
1000
(Kahkahalar)
09:22
And on your right you have a dependentbağımlı publichalka açık
221
547000
2000
Sağınızda da bağımlı bir halk vardı
09:24
whichhangi is patheticallyZavallı gratefulminnettar for anything you give it.
222
549000
3000
onlara verdiğiniz her şeye zavallıca bir biçimde duacı olan bir halk.
09:27
(LaughterKahkaha)
223
552000
2000
(Kahkahalar)
09:29
NowadaysGünümüzde, the userkullanıcı is actuallyaslında involvedilgili.
224
554000
3000
Bugünlerde, tüketici aslında işin içine dahil olmaya başladı.
09:32
This is actuallyaslında what's calleddenilen, in the digitaldijital worldDünya, "user-generatedkullanıcı tarafından oluşturulan contentiçerik."
225
557000
3000
Bu gerçekte dijital dünyada ''Kullanıcı tarafından oluşturulan içerik.'' şeklinde tarif edilir.
09:35
AlthoughHer ne kadar it's calleddenilen agriculturetarım in the worldDünya of foodGıda.
226
560000
2000
Bununla beraber yiyecek dünyasında tarım olarak bilinir.
09:37
(LaughterKahkaha)
227
562000
1000
(Kahkahalar)
09:38
This is actuallyaslında calleddenilen a mash-upkarıştır,
228
563000
2000
birden fazla içeriği bir araya getirerek daha eğlenceli işler haline getirmek denebilir.
09:40
where you take contentiçerik that someonebirisi elsebaşka has producedüretilmiş
229
565000
2000
başkasının ürettiği içeriği alırsınız
09:42
and you do something newyeni with it.
230
567000
2000
onunla yeni bir şey yaparsınız.
09:44
In the worldDünya of foodGıda we call it cookingyemek pişirme.
231
569000
3000
yiyecek dünyasında buna pişirme denir.
09:47
This is foodGıda 2.0,
232
572000
2000
Bu yiyecek 2.0 dır,
09:49
whichhangi is foodGıda you produceüretmek for the purposeamaç of sharingpaylaşım it with other people.
233
574000
3000
ürettiğiniz yiyeceği başkaları ile paylaşma amacınız vardır.
09:52
This is mobileseyyar foodGıda. Britishİngiliz are very good at that.
234
577000
3000
Bu taşınabilir yiyecek.İngilizler bu konuda bayağı iyidir.
09:55
FishBalık and chipscips in newspapergazete, the CornishCornish PastyMantı,
235
580000
2000
Balık ve patates kızartması gazetelerde, sebzeli pasta,
09:57
the piepasta, the sandwichsandviç.
236
582000
2000
kek, sandviç.
09:59
We inventedicat edildi the wholebütün lot of them.
237
584000
2000
Bunların hepsini biz icat ettik.
10:01
We're not very good at foodGıda in generalgenel. Italiansİtalyanlar do great foodGıda,
238
586000
2000
Yiyeceklerde genelde iyi değiliz.İtalyanlar bu işi iyi yapıyor,
10:03
but it's not very portabletaşınabilir, generallygenellikle.
239
588000
2000
ama pek taşınabilir değil genel olarak.
10:05
(LaughterKahkaha)
240
590000
5000
(Kahkahalar)
10:10
I only learnedbilgili this the other day. The EarlEarl of SandwichSandviç didn't inventicat etmek the sandwichsandviç.
241
595000
2000
Bunu geçen gün öğrendim.Sandviç kontu sandviçi icat etmemiş.
10:12
He actuallyaslında inventedicat edildi the toastykızarmış ekmek. But then, the EarlEarl of ToastyKızarmış ekmek would be a ridiculousgülünç nameisim.
242
597000
3000
O aslında toastyi icat etmiş ama o zaman Toasty kontu saçma bir isim olurdu.
10:15
(LaughterKahkaha)
243
600000
1000
(Kahkahalar)
10:16
FinallySon olarak, we have contextualbağlamsal communicationiletişim.
244
601000
2000
Sonunda, bağlamsal iletişim var.
10:18
Now, the reasonneden I showgöstermek you PernodPernod -- it's only one exampleörnek.
245
603000
2000
Neden size Pernod'u gösteriyorum çünkü o tek örnek.
10:20
EveryHer countryülke has a contextualbağlamsal alcoholicalkollü drinkiçki. In FranceFransa it's PernodPernod.
246
605000
4000
Her ülkenin bağlamsal alkollü bir içeceği vardır.Fransa'da Pernod'dur.
10:24
It tastestadı great withiniçinde the borderssınırlar of that countryülke,
247
609000
2000
O ülkenin sınırları içinde tadı gerçekten iyidir.
10:26
but absolutekesin shitebok if you take it anywhereherhangi bir yer elsebaşka.
248
611000
3000
ama başka yere götürürseniz tadı iğrençtir.
10:29
(LaughterKahkaha)
249
614000
2000
(Kahkahalar)
10:31
UnicumUnicum in HungaryMacaristan, for exampleörnek.
250
616000
2000
Macaristan'da Unicum mesela.
10:33
The GreeksYunanlılar have actuallyaslında managedyönetilen to produceüretmek something calleddenilen RetsinaRetsina,
251
618000
2000
Yunanlılar Retsina denen şeyi üretmeyi başarmış,
10:35
whichhangi even tastestadı shitebok when you're in GreeceYunanistan.
252
620000
2000
Yunanistan'dayken bile tadı iğrenç.
10:37
(LaughterKahkaha)
253
622000
2000
(Kahkahalar)
10:39
But so much communicationiletişim now is contextualbağlamsal
254
624000
2000
Ama daha fazla iletişim şu anda bağlamsal
10:41
that the capacitykapasite for actuallyaslında nudginghafifçe hareket ettirme people,
255
626000
2000
insanları dürtmenin kapasitesi,
10:43
for givingvererek them better informationbilgi -- B.J. FoggFogg,
256
628000
2000
onlara daha iyi bilgi verme -- B.J. Fogg,
10:45
at the UniversityÜniversitesi of StanfordStanford, makesmarkaları the pointpuan
257
630000
2000
Standford Üniversitesinden, bu konuya işaret ediyor
10:47
that actuallyaslında the mobileseyyar phonetelefon is --
258
632000
2000
cep telefonları
10:49
He's inventedicat edildi the phraseifade, "persuasiveikna edici technologiesteknolojiler."
259
634000
2000
O ''ikna edici teknoloji'' kavramını icat etti.
10:51
He believesinanır the mobileseyyar phonetelefon, by beingolmak location-specificyere özgü,
260
636000
3000
İnanıyor ki cep telefonları, belirli bir yerde olması
10:54
contextualbağlamsal, timelyzamanında and immediateacil,
261
639000
2000
bağlamında, zamanında ve çabucak,
10:56
is simplybasitçe the greatestEn büyük persuasiveikna edici technologyteknoloji devicecihaz ever inventedicat edildi.
262
641000
3000
şu ana kadar icat edilen en ikna edici teknolojik üründür.
10:59
Now, if we have all these toolsaraçlar at our disposalelden çıkarma,
263
644000
2000
Bütün bu araçları elde çıkartacak olursak,
11:01
we simplybasitçe have to asksormak the questionsoru,
264
646000
2000
soruyu sormamız gerekir,
11:03
and ThalerThaler and SunsteinSunstein have, of how we can use these more intelligentlyakıllıca.
265
648000
3000
ve Thaler ve Sunstein sormuş, bu aletleri daha zekice nasıl kullanabiliriz.
11:06
I'll give you one exampleörnek.
266
651000
3000
Size bir örnek vereceğim.
11:09
If you had a largegeniş redkırmızı buttondüğme of this kindtür, on the wallduvar of your home,
267
654000
2000
Bu çeşit büyük bir kırmızı butonunuz olsa, evdeki duvarınızda,
11:11
and everyher time you pressedpreslenmiş it, it savedkaydedilmiş 50 dollarsdolar for you,
268
656000
3000
ve her basmanızda size 50 dolar tasarruf ettirse,
11:14
put 50 dollarsdolar into your pensionemeklilik,
269
659000
2000
emekli maaşınıza 50 dolar koyun,
11:16
you would savekayıt etmek a lot more.
270
661000
2000
daha çok tasarruf ederdiniz.
11:18
The reasonneden is that the interfacearayüzey fundamentallyesasen determinesbelirleyen
271
663000
2000
Çünkü arayüz temel olarak davranışı
11:20
the behaviordavranış. Okay?
272
665000
2000
belirler.Tamam mı?
11:22
Now, marketingpazarlama has donetamam a very, very good job of creatingoluşturma
273
667000
3000
Pazarlama satın almayı artırmak için
11:25
opportunitiesfırsatlar for impulsedürtü buyingalış.
274
670000
2000
yeni fırsatlar yaratmada oldukça iyi.
11:27
YetHenüz we'vebiz ettik never createdoluşturulan the opportunityfırsat for impulsedürtü savingtasarruf.
275
672000
4000
Şu ana kadar tasarruf etmek için bir fırsat yaratmadık.
11:31
If you did this, more people would savekayıt etmek more.
276
676000
3000
Bunu yaparsanız, daha çok insan daha çok tasarruf edecek.
11:34
It's simplybasitçe a questionsoru of changingdeğiştirme the interfacearayüzey
277
679000
2000
Bu basitçe insanların aldıkları kararları
11:36
by whichhangi people make decisionskararlar,
278
681000
2000
değiştirmelerini sağlayacak arayüzü değiştirmekle ilgili.
11:38
and the very naturedoğa of the decisionskararlar changesdeğişiklikler.
279
683000
2000
ve kararlar doğaları gereği değişirler.
11:40
ObviouslyBelli ki, I don't want people to do this,
280
685000
2000
Açık olarak, insanların bunu yapmasını istemiyorum,
11:42
because as an advertisingreklâm man I tendeğiliminde to regardsaygı savingtasarruf as just
281
687000
2000
çünkü reklamcı olarak tasarruf etmeye olan saygım
11:44
consumerismtüketimi özendirme needlesslygereksiz yere postponedertelenen.
282
689000
2000
gereksiz harcamaların ertelenmesi olarak kabul edilebilir.
11:46
(LaughterKahkaha)
283
691000
1000
(Kahkahalar)
11:47
But if anybodykimse did want to do that,
284
692000
3000
Ama eğer birileri bunu yapmak istemişse,
11:50
that's the kindtür of thing we need to be thinkingdüşünme about, actuallyaslında:
285
695000
3000
bu düşünmemiz gereken bir şey:
11:53
fundamentaltemel opportunitiesfırsatlar to changedeğişiklik humaninsan behaviordavranış.
286
698000
2000
insan davranışını değiştirmek için temel fırsatlar.
11:55
Now, I've got an exampleörnek here from CanadaKanada.
287
700000
3000
Kanada'dan bir örneğim var.
11:58
There was a younggenç internStajyer at OgilvyOgilvy CanadaKanada
288
703000
3000
Ogilvy Kanada'da genç bir stajyer vardı
12:01
calleddenilen HunterAvcı SomervilleSomerville,
289
706000
2000
Hunter Somerville isminde.
12:03
who was workingçalışma in improvdoğaçlama in TorontoToronto,
290
708000
2000
Toronto'da improvda çalışıyordu,
12:05
and got a part-timeyarı zamanlı job in advertisingreklâm,
291
710000
2000
ve reklamcılıkta part time bir işi vardı,
12:07
and was givenverilmiş the job of advertisingreklâm ShreddiesShreddies.
292
712000
3000
Kahvaltılık gevrek pazarlaması ile ilgiliydi.
12:10
Now this is the mostçoğu perfectmükemmel casedurum of creatingoluşturma
293
715000
2000
Bu ölçülebilir eklenmiş değer yaratma ile ilgili
12:12
intangiblemaddi olmayan, addedkatma valuedeğer,
294
717000
2000
en mükemmel örnektir,
12:14
withoutolmadan changingdeğiştirme the productürün in the slightestEn ufak bir.
295
719000
3000
ürünü hiç değiştirmeden.
12:17
ShreddiesShreddies is a strangegarip, squarekare, whole-graintam tahıllı cerealtahıl,
296
722000
3000
Shreddies garip, kare şeklinde büyük taneli mısır gevreğidir,
12:20
only availablemevcut in NewYeni ZealandZelanda, CanadaKanada and Britainİngiltere.
297
725000
4000
sadece Yeni Zelanda Kanada ve İngiltere'de vardır.
12:24
It's Kraft'sKraft'ın peculiartuhaf way of rewardingödüllendirme loyaltysadakat to the crowntaç.
298
729000
3000
Kraft tarafından hükümdarlığa saygınlığını göstermenin garip bir yolu.
12:27
(LaughterKahkaha)
299
732000
3000
(Kahkahalar)
12:30
In workingçalışma out how you could re-launchyeniden başlatmak ShreddiesShreddies,
300
735000
3000
Shreddies ürününü nasıl yeniden piyasaya süreceği
12:33
he camegeldi up with this.
301
738000
2000
üzerinde çalışırken bu fikirle ortaya çıktı.
12:42
VideoVideo: (BuzzerBuzzer)
302
747000
5000
Video:
12:48
Man: ShreddiesShreddies is supposedsözde to be squarekare.
303
753000
3000
Erkek:Shreddies kare olmalıydı.
12:51
(LaughterKahkaha)
304
756000
1000
(Kahkahalar)
12:52
WomanKadın: Have any of these diamondelmas shapesşekiller gonegitmiş out?
305
757000
3000
Kadın: Bu elmas şekillerinden hiç biri dışarı çıktı mı?
12:55
(LaughterKahkaha)
306
760000
2000
(Kahkahalar)
12:57
VoiceoverVoiceOver: NewYeni DiamondElmas ShreddiesShreddies cerealtahıl.
307
762000
2000
Ses: Yeni elmas şekilli Shreddies mısır gevreği.
12:59
SameAynı 100 percentyüzde whole-graintam tahıllı wheatbuğday in a deliciouslezzetli diamondelmas shapeşekil.
308
764000
3000
Aynı yüzde yüzde tam büyük taneli buğday elmas şeklinde.
13:02
(ApplauseAlkış)
309
767000
4000
(Alkışlar)
13:06
RoryRory SutherlandSutherland: I'm not sure this isn't the mostçoğu perfectmükemmel exampleörnek
310
771000
2000
Rory Sutherland:Bunun ölçülebilir değer artışına verilebilecek en güzel
13:08
of intangiblemaddi olmayan valuedeğer creationoluşturma. All it requiresgerektirir is
311
773000
2000
örnek olmadığından emin değilim.Tek gereken şey
13:10
photonsfotonlar, neuronsnöronlar, and a great ideaFikir to createyaratmak this thing.
312
775000
3000
fotonlar, nötrönlar ve bunu yaratmak için gereken güzel bir fikir.
13:13
I would say it's a work of geniusdeha.
313
778000
2000
Bana göre bu dahice bir iş.
13:15
But, naturallydoğal olarak, you can't do this kindtür of thing withoutolmadan a little bitbit of marketpazar researchAraştırma.
314
780000
3000
Ama doğal olarak, bunu küçük bir pazar araştırması yapmadan yapamazsınız.
13:18
Man: So, ShreddiesShreddies is actuallyaslında producingüreten a newyeni productürün,
315
783000
3000
Erkek: Shreddies yeni bir ürün çıkarıyor,
13:21
whichhangi is something very excitingheyecan verici for them.
316
786000
3000
onlar için çok heyecan verici bir şey.
13:24
So they are introducingtanıtım newyeni DiamondElmas ShreddiesShreddies.
317
789000
3000
yeni elmas şekilli Shreddies'i piyasaya sunuyorlar.
13:27
(LaughterKahkaha)
318
792000
5000
(Kahkahalar)
13:32
So I just want to get your first impressionsizlenimler when you see that,
319
797000
2000
gördüğün zamanki ilk izlenimini merak ediyorum,
13:34
when you see the DiamondElmas ShreddiesShreddies boxkutu there.
320
799000
3000
burada kutuyu gördüğün zaman.
13:37
(LaughterKahkaha)
321
802000
1000
(Kahkahalar)
13:38
WomanKadın: Weren'tDeğildi they squarekare?
322
803000
2000
Kadın: Daha önce kare değiller miydi?
13:40
WomanKadın #2: I'm a little bitbit confusedŞaşkın. WomanKadın #3: They look like the squareskareler to me.
323
805000
2000
Başka bir kadın: Birazcık şaşırdım. Bir diğeri: Bana kare gibi gözüküyorlar.
13:42
Man: They -- Yeah, it's all in the appearancegörünüm.
324
807000
2000
Erkek: Görünüşte öyle.
13:44
But it's kindtür of like flippingsaygısız a sixaltı or a ninedokuz. Like a sixaltı,
325
809000
4000
Ama bu aslında dokuzu altı gibi görmeye benzer.
13:48
if you flipfiske it over it looksgörünüyor like a ninedokuz.
326
813000
2000
çevirirsen dokuz gibi olur.
13:50
But a sixaltı is very differentfarklı from a ninedokuz.
327
815000
2000
ama altı dokuzdan çok farklıdır.
13:52
WomanKadın # 3: Or an "M" and a "W". Man: An "M" and a "W", exactlykesinlikle.
328
817000
2000
Diğer kadın: ya da m ve w de olduğu gibi. Erkek: bir m ve w kesinlikle.
13:54
Man #2: [unclearbelirsiz]
329
819000
2000
Başka birisi: (anlaşılamıyor)
13:56
You just lookedbaktı like you turneddönük it on its endson. But when you see it like that
330
821000
3000
köşelerinden tutup çevrilmiş gibi.ama bu şekilde görünce
13:59
it's more interestingilginç looking.
331
824000
2000
daha ilginç duruyor.
14:01
Man: Just try bothher ikisi de of them.
332
826000
2000
Erkek: İkisini de deneyin.
14:03
Take a squarekare one there, first.
333
828000
3000
Önce kare olanı alın.
14:06
(LaughterKahkaha)
334
831000
12000
(Kahkahalar)
14:18
Man: WhichHangi one did you prefertercih etmek? Man #2: The first one.
335
843000
2000
Erkek: Hangisini tercih edersin? Diğeri: İlkini.
14:20
Man: The first one?
336
845000
2000
Erkek: İlkini mi?
14:22
(LaughterKahkaha)
337
847000
2000
(Kahkahalar)
14:24
RoryRory SutherlandSutherland: Now, naturallydoğal olarak, a debatetartışma ragedkavuran.
338
849000
4000
Rory Sutherland: doğal olarak tartışma biraz hiddetlendi.
14:28
There were conservativemuhafazakâr elementselementler in CanadaKanada, unsurprisinglyşaşırtıcı olmayan bir şekilde,
339
853000
3000
Şaşırtıcı olmayacak bir biçimde Kanada'da tutucu elementler var,
14:31
who actuallyaslında resentedkızmıştım this intrusionizinsiz giriş.
340
856000
2000
bu harekete karşı içerleyenler oldu.
14:33
So, eventuallysonunda, the manufacturersüreticileri actuallyaslında
341
858000
2000
Sonunda üreticiler bir uzlaşmaya varmak
14:35
arrivedgeldi at a compromisetaviz, whichhangi was the comboaçılan packpaket.
342
860000
3000
zorunda kaldı o uzlaşma da ikisi bir arada paketti.
14:38
(LaughterKahkaha)
343
863000
2000
(Kahkahalar)
14:40
(ApplauseAlkış)
344
865000
9000
(Alkışlar)
14:49
(LaughterKahkaha)
345
874000
5000
(Kahkahalar)
14:54
If you think it's funnykomik, bearayı in mindus there is an organizationorganizasyon calleddenilen
346
879000
3000
bunu komik olarak düşünüyorsanız, göz önünde bulundurun ki
14:57
the AmericanAmerikan InstituteEnstitüsü of WineŞarap EconomicsEkonomi,
347
882000
3000
Amerikan şarap ekonomisi enstitüsü var,
15:00
whichhangi actuallyaslında does extensivegeniş researchAraştırma into perceptionalgı of things,
348
885000
2000
algılama üzerine araştırmaları sonucunda görmüşler ki
15:02
and discoverskeşfeder that exceptdışında for amongarasında
349
887000
2000
çoğu bilgili insanın yüzde 5 i veya 10 u hariç
15:04
perhapsbelki fivebeş or tenon percentyüzde of the mostçoğu knowledgeablebilgili people,
350
889000
3000
çoğu insanda kalite ile hissedilen haz arasında
15:07
there is no correlationbağıntı betweenarasında qualitykalite and enjoymenthoşlanma
351
892000
2000
şarap konusunda
15:09
in wineşarap,
352
894000
2000
bir bağıntı yok,
15:11
exceptdışında when you tell the people how expensivepahalı it is,
353
896000
2000
ama insanlara şarabın ne kadar pahalı olduğunu söylediğinizde
15:13
in whichhangi casedurum they tendeğiliminde to enjoykeyfini çıkarın the more expensivepahalı stuffşey more.
354
898000
3000
var,o zaman pahalı olandan daha çok haz etmeye bakıyorlar.
15:16
So drinkiçki your wineşarap blindkör in the futuregelecek.
355
901000
3000
Yani şarabınızı gelecekte rastgele için.
15:19
But this is bothher ikisi de hystericallydeli gibi funnykomik --
356
904000
2000
gerçekten çok komikti
15:21
but I think an importantönemli philosophicalfelsefi pointpuan,
357
906000
2000
ama ilerlerken bu tür filozofik noktalarda
15:23
whichhangi is, going forwardileri, we need more of this kindtür of valuedeğer.
358
908000
3000
bu tür çeşitlere ihtiyacımız var.
15:26
We need to spendharcamak more time appreciatingtakdir what alreadyzaten existsvar,
359
911000
3000
olanı takdir etmek için daha fazla vakit harcamalıyız,
15:29
and lessaz time agonizingacı veren over what elsebaşka we can do.
360
914000
2000
ve daha fazlası için ne yapmalıyız konusunda daha az vakit harcamalıyız.
15:31
Two quotationsözlü sözler to more or lessaz endson with.
361
916000
2000
Bu konuyla az çok bağıntılı iki laf var.
15:33
One of them is, "PoetryŞiir is when you make newyeni things
362
918000
2000
Bir tanesi ''Şiir yeni şeyleri tanıdık ve tanıdık şeyleri
15:35
familiartanıdık and familiartanıdık things newyeni."
363
920000
2000
yeni yaptığınızda ortaya çıkar.''
15:37
WhichHangi isn't a badkötü definitiontanım of what our job is,
364
922000
3000
işimizin ne olduğunu göstermek için hiç de fena bir tabir değil,
15:40
to help people appreciateanlamak what is unfamiliaryabancı, but alsoAyrıca
365
925000
2000
insanlara tanıdık olmayanı takdir etmeleri için yardımcı eden, ama aslında
15:42
to gainkazanç a greaterbüyük appreciationtakdir, and placeyer a faruzak higherdaha yüksek valuedeğer on
366
927000
4000
daha fazla takdir için, ve daha çok değer vermek için
15:46
those things whichhangi are alreadyzaten existingmevcut.
367
931000
2000
aslında olmayan şeylere.
15:48
There is some evidencekanıt, by the way, that things like socialsosyal networking help do that.
368
933000
3000
Bununla ilgili kanıtlar var bu arada sosyal bağlar buna yardım ediyor.
15:51
Because they help people sharepay newshaber.
369
936000
2000
Çünkü insanlara haberleri paylaşmalarında yardımcı oluyor.
15:53
They give badgerozet valuedeğer to everydayher gün little trivialönemsiz activitiesfaaliyetler.
370
938000
4000
onlara her zamanki önemsiz aktivitelere değer katma imkanı sağlıyor.
15:57
So they actuallyaslında reduceazaltmak the need for actuallyaslında spendingharcama great moneypara on displayGörüntüle,
371
942000
3000
O zaman da görünüme çok fazla para harcamaya gerek kalmıyor,
16:00
and increaseartırmak the kindtür of third-partyüçüncü taraf
372
945000
2000
ve de en küçük ve basit şeylerden zevk almakta yardımı
16:02
enjoymenthoşlanma you can get from the smallestEn küçük, simplestEn basit things in life. WhichHangi is magicsihirli.
373
947000
4000
dokunuyor.Bence bu bir sihir.
16:06
The secondikinci one is the secondikinci G.K. ChestertonChesterton quotealıntı of this sessionoturum, toplantı, celse,
374
951000
3000
İkinci alıntı ise G.K. Chesterton'a ait
16:09
whichhangi is, "We are perishingLanet for want of wondermerak etmek, not for want of wondersharikaları,"
375
954000
3000
''merak etmek isteğimiz için mahvoluyoruz, harikaları istediğimiz için değil.''
16:12
whichhangi I think for anybodykimse involvedilgili in technologyteknoloji, is perfectlykusursuzca truedoğru.
376
957000
3000
teknolojiye bir şekilde dahil olmuş herkes için doğru bir söz bence.
16:15
And a finalnihai thing: When you placeyer a valuedeğer on things like healthsağlık,
377
960000
2000
ve son olarak: sağlık, aşk, seks ve bunun gibi şeylere
16:17
love, sexseks and other things,
378
962000
2000
değer verdiğiniz zaman ve
16:19
and learnöğrenmek to placeyer a materialmalzeme valuedeğer
379
964000
2000
daha önce neredeyse değerli olan
16:21
on what you've previouslyÖnceden discountedindirimli
380
966000
2000
gözükmeyen şeylere
16:23
for beingolmak merelysadece intangiblemaddi olmayan, a thing not seengörüldü,
381
968000
3000
daha az önem verdiğinizde
16:26
you realizegerçekleştirmek you're much, much wealthiervarlıklı than you ever imaginedhayal.
382
971000
3000
farkına varacaksınız ki hayal ettiğinizden çok daha refaha kavuşmuş haldesiniz.
16:29
Thank you very much indeedaslında.
383
974000
2000
Gerçekten çok teşekkür ederim.
16:31
(ApplauseAlkış)
384
976000
1000
(Alkışlar)
Translated by Taner Tarlakazan
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rory Sutherland - Advertising guru
Rory Sutherland stands at the center of an advertising revolution in brand identities, designing cutting-edge, interactive campaigns that blur the line between ad and entertainment.

Why you should listen

From unlikely beginnings as a classics teacher to his current job as Vice Chairman of Ogilvy Group, Rory Sutherland has created his own brand of the Cinderella story. He joined Ogilvy & Mather's planning department in 1988, and became a junior copywriter, working on Microsoft's account in its pre-Windows days. An early fan of the Internet, he was among the first in the traditional ad world to see the potential in these relatively unknown technologies.

An immediate understanding of the possibilities of digital technology and the Internet powered Sutherland's meteoric rise. He continues to provide insight into advertising in the age of the Internet and social media through his blog at Campaign's Brand Republic site, his column "The Wiki Man" at The Spectator and his busy Twitter account.

More profile about the speaker
Rory Sutherland | Speaker | TED.com