ABOUT THE SPEAKER
Rick Warren - Pastor, author
Pastor Rick Warren is the author of The Purpose-Driven Life, which has sold more than 30 million copies worldwide. His has become an immensely influential voice seeking to apply the values of his faith to issues such as global poverty, HIV/AIDS and injustice.

Why you should listen

Pastor Rick Warren is one of the world's most influential Christians. His Saddleback Church, founded in 1980, boasts a congregation of 22,000, and his Purpose-Driven Life is one of the best-selling books of all time. Warren's mission is to attack what he calls the five "Global Goliaths" -- spiritual emptiness, egocentric leadership, extreme poverty, pandemic disease, and illiteracy and poor education.

He teaches that doing good is the only way humans create significance in our lives. He and his wife famously became "reverse tithers," donating 90 percent of their considerable fortune to philanthropic causes. Warren is particularly passionate about fighting AIDS, and in 2006, his church hosted the second annual Global Summit on AIDS and the Church, attended by US Senator Barack Obama, among others (controversial within the evangelical movement, because Obama is pro-choice).

In recent years, Warren has become a prominent steward of social justice, speaking out on poverty relief and encouraging spiritual leaders to play a role in guiding the planet toward sustainability. (He even attended the premiere of An Inconvenient Truth, after meeting Al Gore and producer Lawrence Bender at TED2006.)

Given his global focus and considerable platform, Warren has become a sought-after advisor to world leaders, speaking at the United Nations, the World Economic Forum and the Council on Foreign Relations. His involvement in the 2008 Presidential election sparked controversy and praise from both sides; during the campaign trail, he hosted candidates John McCain and Barack Obama at Saddleback Church for a forum on moral issues. It was the first time McCain and Obama appeared together publicly as presidential candidates. When Barack Obama was later elected to office, he asked Warren to give the invocation at his inauguration. 

More profile about the speaker
Rick Warren | Speaker | TED.com
TED2006

Rick Warren: A life of purpose

Rick Warren amacı olan bir yaşam üzerine

Filmed:
3,966,854 views

Amaç-Odaklı Yaşam'ın yazarı Pastor Rick Warren kitabının müthiş başarısının ardından kendi amaç krizi üzerine düşünüyor. Tanrı'nın niyetinin, her birimiz için, yetenek ve nüfusumuzu iyi işler yapmak için kullanmamız olduğu inancını anlatıyor.
- Pastor, author
Pastor Rick Warren is the author of The Purpose-Driven Life, which has sold more than 30 million copies worldwide. His has become an immensely influential voice seeking to apply the values of his faith to issues such as global poverty, HIV/AIDS and injustice. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Sıkça bana sorulur,
00:26
I'm oftensık sık askeddiye sordu,
0
1396
2428
bilirsiniz işte, kitap hakkında seni şaşırtan nedir?
00:28
"What surprisedşaşırmış you about the bookkitap?"
1
3848
2448
Onu yazmak zorunda olmam derdim.
00:31
And I say, "That I got to writeyazmak it."
2
6320
2157
Asla tasavvur edemezdim,
00:33
I would have never imaginedhayal that.
3
8501
2154
düşündüğüm en çılgın hayallerimde bile --
00:36
Not in my wildestçılgın dreamsrüyalar did I think --
4
11330
2550
Kendimi bir yazar olarak bile düşünmüyorum.
00:38
I don't even considerdüşünmek
myselfkendim to be an authoryazar.
5
13904
2278
Ve bana sık sık sorulur,
00:42
And I'm oftensık sık askeddiye sordu,
6
17289
2198
bu kadar çok insanın bunu neden okuduğunu düşünüyorsunuz?
00:44
"Why do you think so manyçok
people have readokumak this?
7
19511
2465
00:47
This thing'sşey sellingsatış still
about a millionmilyon copieskopyalar a monthay."
8
22000
3226
Bu şey hala ayda yaklaşık bir milyon kopya satıyor.
00:52
And I think it's because
spiritualmanevi emptinessboşluk
9
27000
4976
Ve bence bu ruhsal boşluğun
00:57
is a universalevrensel diseasehastalık.
10
32000
2888
bir evrensel hastalık olmasından dolayıdır.
00:59
I think insideiçeride at some pointpuan, we put
our headskafalar down on the pillowyastık and we go,
11
34912
3617
Bir noktada içten düşünüyorum, başımızı yastığa koyuyoruz ve devam ediyoruz,
"Daha fazlası olmak zorunda bu hayatta."
01:03
"There's got to be more
to life than this."
12
38553
2139
Sabah kalkıyoruz, işe gidiyoruz, eve dönüyoruz ve TV seyrediyoruz,
01:06
Get up in the morningsabah, go to work,
come home and watch TVTV,
13
41192
2741
yatıyoruz, sabah kalkıyoruz, işe gidiyoruz, eve dönüyoruz, TV seyrediyoruz, yatıyoruz,
01:08
go to bedyatak, get up in the morningsabah, go
to work, come home, watch TVTV, go to bedyatak,
14
43957
3660
hafta sonları partilere gidiyoruz.
01:12
go to partiespartiler on weekendshafta sonları.
15
47641
1359
Bir çok insan "Yaşıyorum." der. Hayır, yaşamıyorusunuz -- sadece varsınız.
01:15
A lot of people say, "I'm livingyaşam." No,
you're not livingyaşam -- that's just existingmevcut.
16
50283
4687
Sadece varsınız.
01:19
Just existingmevcut.
17
54994
1519
Bu içsel arzunun var olduğunu gerçekten düşünüyorum.
01:21
I really think that
there's this inner desirearzu etmek.
18
56537
3032
İsa'nın söylediği şeye tam olarak inanıyorum. Sizlerin bir tesadüf olmadığınıza inanıyorum.
01:25
I do believe what ChrisChris said;
I believe that you're not an accidentkaza.
19
60331
3937
Ebeveynleriniz sizi planlamamış olabilirler, ama Tanrının sizi planladığına inanıyorum.
01:30
Your parentsebeveyn mayMayıs ayı not have plannedplanlı you,
but I believe God did.
20
65728
3450
Kazaen ebeveyinler olduğunu biliyorum, buna hiç şüphe yok.
01:34
I think there are accidentalkaza sonucu parentsebeveyn;
there's no doubtşüphe about that.
21
69202
3231
Kazaen çocuklar olduğunu sanmıyorum.
01:37
I don't think there are accidentalkaza sonucu kidsçocuklar.
22
72457
2075
01:40
And I think you mattermadde.
23
75698
1743
Ve sizin önemli olduğunuzu düşünüyorum.
Tanrı nezdinde önemli olduğunuzu düşünüyorum, tarih önünde önemli olduğunuzu düşünüyorum.
01:43
I think you mattermadde to God;
I think you mattermadde to historytarih;
24
78536
3017
Bu evren için önemli olduğunuzu düşünüyorum.
01:46
I think you mattermadde to this universeEvren.
25
81577
1967
01:49
And I think that the differencefark
26
84949
2223
Ve yaşamanının hayatta kalma seviyesi, yaşamanın başarı seviyesi olarak adlandırdığım şeyle
01:52
betweenarasında what I call the survivalhayatta kalma levelseviye
of livingyaşam, the successbaşarı levelseviye of livingyaşam,
27
87196
4780
yaşamanın önem seviyesi arasında
01:57
and the significanceönem levelseviye of livingyaşam is:
28
92000
1976
fark olduğunu düşünüyorum.
01:59
Do you figureşekil out,
"What on EarthDünya am I here for?"
29
94000
2682
bunu idrak ediyor musunuz, Yeryüzünde ne için varım?
çok akıllı bir çok insanla karşılaşıyorum,
02:02
I meetkarşılamak a lot of people who are very smartakıllı,
30
97524
3370
02:05
and say, "But why can't I
figureşekil out my problemssorunlar?"
31
100918
2463
ve onlar "Ama neden problemlerimi çözemiyorum?" diyorlar.
02:09
And I meetkarşılamak a lot of people
who are very successfulbaşarılı,
32
104000
2641
Ve çok başarılı insanlarla karşılaşıyorum,
"neden daha tatminkar hissetmiyorum? diyorlar.
02:11
who say, "Why don't I feel more fulfilledyerine?
33
106665
2015
Neden sahteymişim gibi hissediyorum?
02:14
Why do I feel like a fakesahte?
34
109379
1642
02:17
Why do I feel like I've got to pretendtaklit
that I'm more than I really am?"
35
112000
5737
Neden gerçekte olduğumdan
daha fazlaymışım gibi davranmak zorunda hissediyorum?
Sanırım bu anlamlı, önemli, amaç sahibi olma meselesine geliyor.
02:23
I think that comesgeliyor down to this issuekonu
of meaninganlam, of significanceönem, of purposeamaç.
36
118562
3746
02:27
I think it comesgeliyor down to this issuekonu of:
37
122896
2455
Sanırım bu mesele
neden buradayım? Ne yapmak için buradayım? Nereye gidiyorum? sorusu ile sonuçlanmakta.
02:30
"Why am I here? What am I here for?
Where am I going?"
38
125375
3539
Bunlar dini meseleler değil --
02:33
These are not religiousdini issuessorunlar.
39
128938
2176
Bunlar insani meselelerdir.
02:36
They're humaninsan issuessorunlar.
40
131779
2333
02:40
I wanted to tell MichaelMichael before he spokekonuştu
that I really appreciateanlamak what he does,
41
135000
3976
Michael'a konuşmadan önce yaptığını gerçekten
yaptığı şeyi gerçekten takdir ettiğimi söylemek istedim,
02:44
because it makesmarkaları my life work
a wholebütün lot easierDaha kolay.
42
139000
3150
çünkü bu hayatımı bütünüyle çok daha kolaylaştırıyor.
Bir papaz olarak, bir çok tuhaf tip görüyorum.
02:47
As a pastorPapaz, I do see a lot of kooksibneler.
43
142174
3802
Ve hayatın her alanından tuhaf tiplerin olduğunu öğrendim.
02:51
And I have learnedbilgili that there are
kooksibneler in everyher areaalan of life.
44
146396
3405
Dinin bunun üzerinde tekeli yoktur,
02:55
ReligionDin doesn't have a monopolyTekel on that,
45
150444
4328
fakat çok fazla tuhaf dindar tipler var.
02:59
but there are plentybol of religiousdini kooksibneler.
46
154796
2037
03:01
There are secularlaik kooksibneler;
there are smartakıllı kooksibneler, dumbdilsiz kooksibneler.
47
156857
3387
Laik tipler vardır, akıllı tipler vardır, aptal tipler vardır.
İnsanlar var -- bir bayan günün birinde bana geldi,
03:05
There are people -- a ladybayan
camegeldi up to me the other day,
48
160268
2611
elinde bir parça beyaz kağıt vardı -- Michael, bundan hoşlanacaksın --
03:07
and she had a whitebeyaz pieceparça of paperkâğıt --
MichaelMichael, you'llEğer olacak like this one --
49
162903
3315
bana "Burada ne görüyorsun?" dedi.
03:11
and she said, "What do you see in it?"
50
166242
1826
Ona baktım ve "Oh, hiç birşey görmüyorum." dedim.
03:13
And I lookedbaktı at it and I said,
"Oh, I don't see anything."
51
168092
2740
O konuşmasına devam ederek "Şey, ben İsa'yı görüyorum," dedi, ağlamaya başladı ve ayrıldı.
03:15
And she goesgider, "Well, I see Jesusİsa,"
and startedbaşladı cryingağlıyor and left.
52
170856
2972
Gidiyorum, Tamam, bilirsiniz. Hoş.
03:18
I'm going, "OK," you know? "Fine."
53
173852
4504
Hımm...
03:23
(LaughterKahkaha)
54
178380
2160
Sizin için ne güzel.
03:25
Good for you.
55
180564
1150
Bu kitap dünyada son üç yılın en çok satan kitabı olduğunda,
03:29
When the bookkitap becameoldu the best-sellingen iyi satış bookkitap
in the worldDünya for the last threeüç yearsyıl,
56
184450
3881
kendime ait küçük bir nevi kriz yaşadım.
03:33
I kindtür of had my little crisiskriz.
57
188355
2155
Bu da, "Bu başarının amacı neydi ki?" düşüncesiydi.
03:36
And that was: What is the purposeamaç of this?
58
191386
2614
03:40
Because it broughtgetirdi in
enormousmuazzam amountsmiktarlar of moneypara.
59
195771
2785
Çünkü hayatıma muazzam miktarda para getirdi.
Dünyada en çok satan kitap yazdığınızda,
03:43
When you writeyazmak the best-sellingen iyi satış
bookkitap in the worldDünya,
60
198580
2421
bu tonlarca ve tonlarca paradır.
03:46
it's tonston and tonston of moneypara.
61
201025
1742
03:48
And it broughtgetirdi in a lot of attentionDikkat,
neitherne of whichhangi I wanted.
62
203894
3275
Ve çok fazla dikkat çekti, ki bunların hiç birisini ben istememiştim.
Saddleback Kilisesine başladığımda, 25 yaşındaydım.
03:52
When I startedbaşladı SaddlebackSemerli ChurchKilise,
I was 25 yearsyıl oldeski.
63
207193
2995
03:55
I startedbaşladı it with
one other familyaile in 1980.
64
210609
4406
1980'de bir başka aile ile ona başlamıştım.
Ve asla TV''ye çıkmamaya karar vermiştim,
04:00
And I decidedkarar that I was never
going to go on TVTV,
65
215674
2302
04:03
because I didn't want to be a celebrityşöhret.
66
218000
1922
çünkü ünlü biri olmak istemiyordum.
"Evanjelist, teleevanjelist" olarak anılmak istememiştim --
04:04
I didn't want to be a, quotealıntı,
"evangelistEvangelist, televangelistTelevangelist" --
67
219946
3181
bu bana göre değildi.
04:08
that's not my thing.
68
223151
1849
04:10
And all of the suddenani, it broughtgetirdi a lot
of moneypara and a lot of attentionDikkat.
69
225896
4274
Ve birden bire, çok para getirdi ve çok dikkat celbetti.
Sanmıyorum --
04:15
I don't think --
70
230194
1540
04:16
now, this is a worldviewdünya görüşü,
71
231758
1241
şimdi, bu bir dünya görüşü, ve size söyleyeceğim, herkesin bir dünya görüşü vardır.
04:18
and I will tell you,
everybody'sherkesin got a worldviewdünya görüşü.
72
233023
2450
Herkes bir şeyler için hayatı üzerine iddiaya giriyor.
04:21
Everybody'sHerkesin bettingbahis
theironların life on something.
73
236037
2059
Hayatınızı bir şeyin üzerinde öne sürüyorsunuz --
04:23
You're bettingbahis your life on something,
74
238120
1837
iddia ettiğiniz şeyin ne olduğunu ve hayatınızı neden onun üstüne iddia ettiğinizi bilseniz iyi olur.
04:24
you just better know why
you're bettingbahis what you're bettingbahis on.
75
239981
3404
Yani, herkes kendi hayatını bir şey üzerinde öne sürüyor,
04:28
So, everybody'sherkesin bettingbahis
theironların life on something.
76
243409
2281
04:31
And when I, you know, madeyapılmış a betbahis,
77
246658
3962
ve ben ne zaman bir iddaya girsem ona inanırım, ki ben bir iddiaya girdim, ve
04:35
I happenedolmuş to believe
that Jesusİsa was who he said he was.
78
250644
2912
İsa'nın söylediği kişi olduğuna inandım.
Ama bunu herkeste yapar -- ben çoğulcu bir topluma inanırım --
04:39
And I believe in a pluralisticçoğulcu societytoplum,
79
254159
2959
herkes bir şey üzerine oynuyor.
04:42
everybody'sherkesin bettingbahis on something.
80
257142
1937
Ve kiliseye başladığımda,
04:45
And when I startedbaşladı the churchkilise,
81
260404
3098
04:48
you know, I had no plansplanları
to do what it's doing now.
82
263526
3566
bilirsiniz, şimdi kitabın yapmakta olduğunu yapmak için bir planım yoktu.
Daha sonra bu kitabı yazdığımda,
04:53
And then when I wroteyazdı this bookkitap,
83
268171
1857
ve birden o
04:55
and all of a suddenani, it just tookaldı off,
84
270052
4525
çok ünlü olduğunda,
şunu söylemeye başladım, şimdi, bunun amacı nedir?
04:59
and I startedbaşladı sayingsöz, now,
what's the purposeamaç of this?
85
274601
2587
Çünkü az önce söyledeğim gibi,
05:02
Because as I startedbaşladı to say,
86
277212
1721
şahsınıza para ya da ün verildiğini sanmıyorum
05:03
I don't think you're givenverilmiş moneypara or fameşöhret
87
278957
2196
asla kendi egonuz için değil.
05:06
for your ownkendi egobenlik, ever.
88
281177
1580
Buna inanmıyorum.
05:09
I just don't believe that.
89
284511
1277
Ve yazdığınız kitapta daha ilk cümleniz,
05:11
And when you writeyazmak a bookkitap
that the first sentencecümle of the bookkitap is,
90
286371
3187
"bu senin hakkında değil" ise
05:14
"It's not about you,"
91
289582
2422
ve daha sonra, birden
05:17
then, when all of a suddenani it becomesolur
the best-sellingen iyi satış bookkitap in historytarih,
92
292028
3380
tarihteki en çok satan kitap olduysa,
şunu idrak etmek zorundasınız, "sanırım bu benim hakkımda değil".
05:20
you've got to figureşekil, well,
I guesstahmin it's not about me.
93
295432
2563
05:23
That's kindtür of a no-brainerbeyinsiz.
94
298664
1643
Anlaması çok kolay aslında.
Peki, bu ne için oldu?
05:26
So, what is it for?
95
301251
1616
05:28
And I beganbaşladı to think about what I call
the "stewardshipidare of affluencerefah"
96
303743
3606
Ve servet koruyuculuğu (sorumluluğu), etki koruyuculuğu olarak adlandırdığım
şey hakkında düşünmeye başladım.
05:32
and the "stewardshipidare of influenceetki."
97
307373
2603
İnanıyorum ki temel olarak, liderlik koruyuculuk, sorumluluktur.
05:35
So I believe, essentiallyesasen,
leadershipliderlik is stewardshipidare.
98
310434
2670
05:39
That if you are a leaderlider in any areaalan --
99
314000
2425
Herhangi bir alanda bir lider iseniz --
işte, politikada, sporda, sanatta,
05:41
in business, in politicssiyaset,
in sportsSpor Dalları, in artSanat,
100
316449
3516
akademide, her alanda --
05:44
in academicsakademisyenler, in any areaalan --
101
319989
2068
ona sahip değilsinizdir,
05:47
you don't ownkendi it.
102
322081
1302
onun hizmetkarısınızdır.
05:49
You are a stewardSteward of it.
103
324764
1515
05:51
For instanceörnek, that's why I believe
in protectingkoruyucu the environmentçevre.
104
326909
3071
Örneğin, bu benim doğayı korumaya inanma sebebimdir.
Bu benim gezegenim değil. Doğmadan önce benim değildi.
05:55
This is not my planetgezegen.
105
330004
1560
05:56
It wasn'tdeğildi mineMayın before I was borndoğmuş,
it's not going to be mineMayın after I dieölmek,
106
331588
3463
Öldükten sonra benim olmayacak.
80 yıl burada olacağım ve hepsi bu.
06:00
I'm just here for 80 yearsyıl
and then that's it.
107
335075
3171
Bir talkshowda diğer gün tartışıyordum,
06:03
I was debatingmünazara
the other day on a talk showgöstermek,
108
338270
4097
adam bana meydan okuyordu,;
06:07
and the guy was challengingmeydan okuma
me and he'diçin ona go,
109
342391
2013
"Çevreyi koruma üzerinde çalışan bir papaz da nedir?"
06:09
"What's a pastorPapaz doing
on protectingkoruyucu the environmentçevre?"
110
344428
2572
06:12
And I askeddiye sordu this guy, I said,
"Well, do you believe
111
347856
3777
Bende adama sordum, dedim ki, "insanoğlunun
gelecek nesiller için dünyayı biraz daha iyi bir yer
06:16
that humaninsan beingsvarlıklar are responsiblesorumluluk sahibi
112
351657
3883
yapmakla sorumlu olduğuna inanıyor musun?
06:20
to make the worldDünya a little bitbit better
placeyer for the nextSonraki generationnesil?
113
355564
3761
Doğayı ciddiye almak için burada
06:24
Do you think we have a stewardshipidare here,
to take the environmentçevre seriouslycidden mi?"
114
359349
4231
bir koruyucu rolümüz olduğunu düşünüyor musunuz?"
O "Hayır." dedi.
06:29
And he said, "No."
115
364334
1278
Ona, "Ah, yok demek?"dedim, "Şunu tekrar netleştireyim.
06:31
I said, "Oh, you don't?"
116
366285
1154
06:32
I said, "Let me make this clearaçık again:
117
367463
1825
İnsanoğulları olarak -- dinden söz etmiyorum --
06:34
Do you believe that as humaninsan beingsvarlıklar --
I'm not talkingkonuşma about religiondin --
118
369312
3946
insanoğulları olarak, bu gezgene bakmak ve gelecek nesilller için
06:38
do you believe that as humaninsan beingsvarlıklar,
it is our responsibilitysorumluluk
119
373282
2872
daha iyi bir yer yapmanın sorumluluğuna inanıyor musunuz?"
06:41
to take carebakım of this planetgezegen,
120
376178
1342
06:42
and make it just a little bitbit better
for the nextSonraki generationnesil?"
121
377544
2923
Ve o "Hayır" dedi.
06:45
And he said, "No. Not any more
than any other speciesTürler."
122
380491
3509
"Herhangi başka bir türden daha fazla değil."
"Türler" kelimesini kullandığında, dünya görüşünü ortaya koyuyordu.
06:50
When he said the wordsözcük "speciesTürler,"
he was revealingaçıklayıcı his worldviewdünya görüşü.
123
385200
3587
Ve diyordu ki, "Doğaya bakmakla ilgili bir ördeğin sorumluluğundan
06:54
And he was sayingsöz,
124
389382
1194
06:55
"I'm no more responsiblesorumluluk sahibi to take carebakım
of this environmentçevre than a duckördek is."
125
390600
4015
daha fazla sorumluluğa sahip değilim
07:00
Well now, I know a lot
of timeszamanlar we actdavranmak like ducksördekler,
126
395887
2590
Şimdi, bir çok kez ördekler gibi davrandığımızı biliyorum,
fakat bir ördek değilsiniz.
07:03
but you're not a duckördek.
127
398501
1198
Bir ördek değilsiniz.
07:05
You're not a duckördek.
128
400635
1170
Ve sorumlusunuz -- bu benim dünya görüşüm.
07:07
And you are responsiblesorumluluk sahibi --
that's my worldviewdünya görüşü.
129
402543
2878
Ve dolayısıyla, dünyanızın ne olduğunu, dünya görüşünüzün ne olduğunu anlamaya ihtiyacınız vardır.
07:11
And so, you need to understandanlama
what your worldviewdünya görüşü is.
130
406397
4275
Problem çoğu insanın asla gerçekten etraflıca düşünmemesidir.
07:15
The problemsorun is mostçoğu people
never really think it throughvasitasiyla.
131
410696
3500
Gerçekten asla -- gerçekten asla
07:19
They never really ...
132
414783
3939
07:23
codifykodlamak it or qualifynitelemek it or quantifyölçmek it,
133
418746
3333
onu kodifiye etmiyorlar ve nitelemiyorlar ve ölçülü hale getirmiyorlar,
"Bu benim inandığım şey,
07:27
and say, "This is what I believe in.
This is why I believe what I believe."
134
422103
4082
buda inandığım şeye niçin inandığım." diyemiyorlar.
Bir ateist olmak için kişisel olarak yeterli inanca sahip değilim.
07:31
I don't personallyŞahsen have
enoughyeterli faithinanç to be an atheistateist.
135
426209
2998
Fakat siz olabilirsiniz, siz sahip olabilirsiniz.
07:35
But you mayMayıs ayı, you mayMayıs ayı.
136
430159
2326
07:38
Your worldviewdünya görüşü, thoughgerçi, does determinebelirlemek
everything elsebaşka in your life,
137
433000
4089
Dünya görüşünüz, gerçi bu hayatınızdaki herşeyi belirler,
çünkü düşüncelerinizi ve aldığınız kararları
07:42
because it determinesbelirleyen your decisionskararlar;
138
437113
2722
kurduğunuz ilişkileri belirler,
07:44
it determinesbelirleyen your relationshipsilişkiler;
139
439859
2389
güven seviyenizi belirler.
07:47
it determinesbelirleyen your levelseviye of confidencegüven.
140
442272
2239
Bu gerçekten hayatınızdaki herşeyi belirler.
07:50
It determinesbelirleyen, really,
everything in your life.
141
445082
2675
İnandığımız şey, aşikar olarak --
07:53
What we believe, obviouslybelli ki --
142
448277
1777
07:55
and you know this --
determinesbelirleyen our behaviordavranış,
143
450078
2707
ve bunu biliyorsunuz -- davranışımızı belirler,
07:57
and our behaviordavranış determinesbelirleyen
what we becomeolmak in life.
144
452809
3762
ve davranışımız bizim hayatta neye dönüştüğümüzü belirler.
08:03
So all of this moneypara startedbaşladı pouringdökme in,
145
458912
2064
Böylece, bu paranın hepsi içeri akmaya başladı,
08:06
and all of this fameşöhret startedbaşladı pouringdökme in.
146
461000
2944
ve bu ünün hepsi içeri akmaya başladı,
08:10
And I'm going, what do I do with this?
147
465000
2000
ve bende şöyle devam ediyordum, "Bununla ben ne yaparım?"
Bu para ile ne yapacağımız hakkında karım ve ben önce beş karar aldık.
08:13
My wifekadın eş and I first madeyapılmış fivebeş decisionskararlar
on what to do with the moneypara.
148
468539
3461
Dedik ki, "Birincisi,
08:18
We said, "First, we're not
going to use it on ourselveskendimizi."
149
473081
3996
onu kendimiz için kullanmayacağız."
dışarı çıkıp daha büyük bir ev satın almadım.
08:22
I didn't go out and buysatın almak a biggerDaha büyük houseev.
150
477750
2004
bir misafirhanem yok.
08:25
I don't ownkendi a guesthouseGuesthouse.
151
480099
1775
08:26
I still drivesürücü the sameaynı fourdört year-oldyaş
FordFord that I've driventahrik.
152
481898
3102
Hala eskiden beri kullandığım aynı 4 yaşındaki Fordu sürüyorum.
08:30
We just said, we're not
going to use it on us.
153
485619
2183
Biz sadece, parayı kendimiz için kullanmayacağız dedik.
İkinci şey,
08:33
The secondikinci thing was,
154
488659
2671
Papazlık yaptığım kiliseden maaş almaya son vermemdi.
08:36
I stoppeddurduruldu takingalma a salarymaaş
from the churchkilise that I pastorPapaz.
155
491354
3428
Üçüncü şey, son 25 yılı aşkındır kilisenin bana ödediklerini bir araya topladım,
08:40
ThirdÜçüncü thing is, I addedkatma up
all that the churchkilise had paidödenmiş me
156
495282
2739
08:43
over the last 25 yearsyıl,
and I gaveverdi it back.
157
498045
2688
ve onu geri verdim.
Geri verdim çünkü hiç kimsenin
08:46
And I gaveverdi it back because
I didn't want anybodykimse thinkingdüşünme
158
501710
2690
yaptığım şeyi para için yaptığımı düşünmesini istemedim -- istemiyorum.
08:49
that I do what I do for moneypara -- I don't.
159
504424
2308
08:51
In factgerçek, personallyŞahsen, I've never metmet
160
506756
3644
Aslında, kişisel olara, ben asla
yaptığı şeyi para için yapan bir rahip ve bir papaz ve vaizle karşılaşmadım.
08:55
a priestrahip or a pastorPapaz or a ministerbakan
who does it for moneypara.
161
510424
3392
Bunun bir stereotip olduğunu biliyorum. onlardan bir tanesi ile asla karşılaşmadım.
08:58
I know that's the stereotypeklişe;
I've never metmet one of them.
162
513840
3055
09:01
Believe me, there's a wholebütün lot
easierDaha kolay waysyolları to make moneypara.
163
516919
3081
inanın bana, para kazanmak için çok kolay yollar var.
09:05
PastorsPapazlar are like on 24 hours-a-daySaat günde call,
they're like doctorsdoktorlar.
164
520763
3818
Papazlar bir günde 24 saat çağırı alırlar. Doktorlar gibidirler.
Bugün geç ayrıldım. Dün burada olmayı umut etmiştim
09:09
I left lategeç todaybugün -- I'd hopedümit
to be here yesterdaydün --
165
524605
3444
çünkü kayınbabam muhtemelen kanserden
09:13
because my father-in-law-in-Law
is in his last, probablymuhtemelen, 48 hourssaatler
166
528073
3450
ölmeden önceki son 48 saatinde.
09:16
before he dieskalıp of cancerkanser.
167
531547
1326
Ve hayatını yaşamış bir adamı seyrediyorum --
09:18
And I'm watchingseyretme a guy
who'skim livedyaşamış his life --
168
533286
2690
09:21
he's now in his mid-orta80s --
and he's dyingölen with peaceBarış.
169
536000
3956
şimdi 80'lerinin ortasında --
ve huzurla ölüyor. Bilirsiniz, dünya görüşünüzün testi
09:24
You know, the testÖlçek of your worldviewdünya görüşü
is not how you actdavranmak in the good timeszamanlar.
170
539980
5081
iyi zamanlarda nasıl hareket ettiğiniz değildir.
Dünya görüşünüzün testi bir cenazede nasıl hareket ettiğinizdir.
09:30
The testÖlçek of your worldviewdünya görüşü
is how you actdavranmak at the funeralcenaze.
171
545555
3638
Ve binlerce cenaze değilse de gerçekci olarak yüzlerce olmuş olması,
09:35
And havingsahip olan been throughvasitasiyla literallyharfi harfine
hundredsyüzlerce if not thousandsbinlerce of funeralsCenaze,
172
550352
4018
bir fark yapar.
09:39
it makesmarkaları a differencefark.
173
554394
1325
Neye inandığınız bir fark yapar.
09:41
It makesmarkaları a differencefark what you believe.
174
556171
2032
bu yüzden, hepsini geri verdik,
09:44
So, we gaveverdi it all back,
175
559509
3865
ve sonra dünyanın önde gelen problemlerinin bazıları üzerinde çalışacak
09:48
and then we setset up threeüç foundationsVakıflar,
176
563398
2838
üç vakıf kurduk;
09:51
workingçalışma on some of the majormajör
problemssorunlar of the worldDünya:
177
566260
2397
cehalet, yoksulluk, pandemik hastalıklar -- özellikle HIV/AIDS --
09:53
illiteracycehalet, povertyyoksulluk, pandemicyaygın diseaseshastalıklar --
particularlyözellikle HIVHIV/AIDSAIDS --
178
568681
5850
ve bu üç vakıf adına,
09:59
and setset up these threeüç foundationsVakıflar,
and put the moneypara into that.
179
574555
4178
bu parayı yatırdık.
Yaptığımız son şey de "ters sadakaçılar" dediğim şeydi..
10:03
The last thing we did is we becameoldu
what I call "reverseters titherstithers."
180
578757
3341
Yani, karım ve ben evlendiğimizde
10:07
And that is, when my wifekadın eş
and I got marriedevli 30 yearsyıl agoönce,
181
582535
6813
30 yıl önce,
sadaka vermeye başladık.
10:15
we startedbaşladı tithingtithing.
182
590071
2844
10:17
Now, that's a principleprensip in the Bibleİncil
183
592939
2089
Bu İncilde bu bir ilkedir
aldığınızın yüzde onunu hayıra verin
10:20
that saysdiyor give 10 percentyüzde
of what you get back to charitysadaka,
184
595052
3083
diğer insanlara yardım için verin.
10:23
give it away to help other people.
185
598159
1841
10:25
So, we startedbaşladı doing that, and eachher yearyıl
we would raiseyükseltmek our titheaşar vergisi one percentyüzde.
186
600865
3996
Bunu yapmaya başladık ve her yıl sadakamızı yüzde 1 arttıracaktık.
10:29
So, our first yearyıl of marriageevlilik
we wentgitti to 11 percentyüzde,
187
604885
2498
Böylece, evliliğimizin ilk yılı yüzde 11,
ikinci yılı yüzde 12
10:32
secondikinci yearyıl we wentgitti to 12 percentyüzde,
188
607407
1637
ve üçüncü yılda yüzde 13'e vardık,
10:34
and the thirdüçüncü yearyıl we wentgitti to 13 percentyüzde,
189
609068
2746
10:36
and on and on and on.
190
611838
1255
ve böylece devam etti. Bunu neden yaptım?
10:39
Why did I do that?
191
614339
1206
Çünkü ne zaman versem,
10:40
Because everyher time I give,
192
615569
1592
bu benim hayatımdaki maddecilik sargısını kırar.
10:42
it breakssonları the gripkavrama
of materialismmateryalizm in my life.
193
617185
2815
Maddecilik hep almaktır -- alabildiğince al, al, al, al,
10:46
MaterialismMateryalizm is all about gettingalma --
get, get, get, get all you can,
194
621217
4604
herşeyi al, poponun üzerine otur ve geri kalanı yağmala.
10:50
can all you get, sitoturmak on the can
and spoilyağma the restdinlenme.
195
625845
2723
Hep daha fazlayla, daha fazlasına sahip olmakla ilgili.
10:54
It's all about more, havingsahip olan more.
196
629599
3916
Ve iyi hayatın aslında iyi görünmek olduğunu düşünüyoruz.
10:58
And we think that the good life
is actuallyaslında looking good --
197
633539
4095
bu herşeyden daha önemlidir -- iyi görünmek,
11:02
that's mostçoğu importantönemli of all --
198
637658
1491
11:04
looking good, feelingduygu good
and havingsahip olan the goodsmal.
199
639173
3684
iyi hissetmek ve iyi şeylere sahip olmak.
Ama, bu iyi hayat değildir.
11:08
But that's not the good life.
200
643754
1396
Her zaman, bunlara sahip olan insanlarla tanışırım,
11:10
I meetkarşılamak people all the time who have
those, and they're not necessarilyzorunlu olarak happymutlu.
201
645532
4212
ve illa ki de mutlu değildirler.
Para aslında sizi mutlu yapsaydı,
11:14
If moneypara actuallyaslında madeyapılmış you happymutlu,
202
649768
2208
11:17
then the wealthiesten zengin people
in the worldDünya would be the happiesten mutlu.
203
652000
2953
o zaman dünyadaki en zengin insanların en mutluları olması gerekirdi.
Ve bildiğim, kişisel olarak, bunun doğru olmadığıdır.
11:19
And that I know, personallyŞahsen,
I know, is not truedoğru.
204
654977
2404
11:22
It's just not truedoğru.
205
657883
1196
Bu basitce hiç doğru değil.
11:25
So, the good life is not about looking
good, feelingduygu good or havingsahip olan the goodsmal,
206
660000
3831
Bu nedenle, iyi bir hayat, iyi görünmek, iyi hissetmek ve iyilere sahip olmak değildir,
11:28
it's about beingolmak good and doing good.
207
663855
2229
iyi bir hayat, iyi birisi olmak ve iyilik yapmaktır.
Hayatınızı vermek.
11:32
GivingVeren your life away.
208
667102
1874
Hayattaki anlam statüden gelmez,
11:34
SignificanceÖnemi in life
doesn't come from statusdurum,
209
669579
3668
çünkü her zaman sizden daha fazlasına sahip olan birisini bulursunuz.
11:38
because you can always find
somebodybirisi who'skim got more than you.
210
673271
2883
seksten gelmez.
11:41
It doesn't come from sexseks.
211
676178
1516
11:42
It doesn't come from salarymaaş.
212
677718
1816
maaştan gelmez.
Hizmet etmekten gelir.
11:45
It comesgeliyor from servingservis.
213
680304
1672
Anlamlı bulduğumuz şeyler uğruna
11:47
It is in givingvererek our liveshayatları away
that we find meaninganlam,
214
682658
2721
hayatlarımızı vermektedir.
11:50
we find significanceönem.
215
685403
1388
11:52
That's the way we were wiredtelli,
I believe, by God.
216
687490
3103
Tanrı tarafından bu şekilde donatılmış olduğumuza inanıyorum.
11:57
And so we beganbaşladı to give away,
217
692000
2976
Ve bu nedenle vermeye başladık,
12:00
and now after 30 yearsyıl,
218
695000
1976
ve şimdi 30 yıl sonra,
12:02
my wifekadın eş and I are reverseters titherstithers --
we give away 90 percentyüzde and livecanlı on 10.
219
697000
3858
karım ve ben ters sadakacılarız -- yüzde 90 veriyoruz ve yüzde 10 ile yaşıyoruz.
Aslında bu kolay tarafıydı.
12:07
That, actuallyaslında, was the easykolay partBölüm.
220
702055
1870
12:08
The hardzor partBölüm is, what do I do
with all this attentionDikkat?
221
703949
2729
Zor olan taraf, tüm bu gördüğüm ilgiyle ben ne yaparım?
Çünkü her türden davet almaya başlıyorum.
12:12
Because I startedbaşladı gettingalma
all kindsçeşit of invitationsDavetiyeler.
222
707162
3141
Yaklaşık bir ay süren bir konuşma turundan henüz döndüm.
12:15
I just camegeldi off a nearlyneredeyse
month-longay süren speakingkonuşuyorum tourtur
223
710327
3937
üç farklı kıta üzerindeydi,
12:19
on threeüç differentfarklı continentskıtalar,
224
714288
1805
ama bu konuya girmeyeceğim
12:21
and I won'talışkanlık go into that,
225
716117
2690
yine de çok harika bir şeydi.
12:23
but it was an amazingşaşırtıcı thing.
226
718831
1963
Ve devam ediyorum, bununla,
12:26
And I'm going, what do I do
with this notorietyün
227
721452
3871
kitabın getirdiği bu ünle ne yaparım?
12:30
that the bookkitap has broughtgetirdi?
228
725347
1444
12:32
And, beingolmak a pastorPapaz,
I startedbaşladı readingokuma the Bibleİncil.
229
727801
3254
Ve bir papaz olarak, İncili okumaya başladım.
Psalm 72 adlı bir bölüm vardır İncilde,
12:36
There's a chapterbölüm in the Bibleİncil
calleddenilen PsalmMezmurlar 72,
230
731610
2769
ve daha fazla etki sahibi olmak için Süleymanın duasıdır.
12:39
and it's Solomon'sSüleyman'ın prayernamaz
for more influenceetki.
231
734403
3745
Bu duayı okuduğunuzda,
12:43
When you readokumak this prayernamaz,
232
738172
1804
12:45
it soundssesleri incrediblyinanılmaz
selfishbencil, self-centeredbencil.
233
740000
3960
kulağınıza inanılmaz bencil ve ben-merkezci gelir.
Şöyle demiş gibi gelir,
"Tanrım, beni ünlü yapmanı istiyorum."
12:49
He saysdiyor, "God, I want you
to make me famousünlü."
234
744023
2536
dua ettiği şey budur.
12:51
That's what he praysdua ediyor.
235
746583
1440
Şöyle der, "Beni ünlü yapmanı istiyorum.
12:53
He said, "I want you to make me famousünlü.
236
748047
1867
12:54
I want you to spreadYAYILMIŞ the fameşöhret
of my nameisim throughvasitasiyla everyher landarazi,
237
749938
2833
her ülkeye namımı yaymanı istiyorum,
bana ikitidar vermeni istiyorum,
12:57
I want you to give me powergüç.
238
752795
3311
beni ünlü yapmanı istiyorum.
13:01
I want you to make me famousünlü,
I want you to give me influenceetki."
239
756130
3615
bana nüfus bahşetmeni istiyorum."
13:04
And it just soundssesleri like the mostçoğu
egotisticalbencil requestistek you could make,
240
759769
3231
Ve dua edecekseniz, bu yapabileceğiniz
en bencilce dilekmiş gibi görünür.
13:08
if you were going to praydua etmek.
241
763024
1324
Bütün psalmı sonuna dek, bütün bölümü okuyana kadar.
13:10
UntilKadar you readokumak the wholebütün psalmmezmur,
the wholebütün chapterbölüm.
242
765444
2649
Ve daha sonra der ki, "Böylece, Kral --
13:13
And then he saysdiyor,
"So that the kingkral ..." --
243
768117
2618
ki kendisi o zaman gücünün zirvesinde Israil'in kralıydı --
13:15
he was the kingkral of Israelİsrail
at that time, at its apexApex in powergüç --
244
770759
4787
"Böylece kral dul ve yetimle ilgilenebilsin,
13:20
"... so that the kingkral mayMayıs ayı carebakım
for the widowdul and orphanyetim,
245
775570
3739
dara düşmüşü desteklesin, savunmasızı savunsun, hasta ile ilgilensin,
13:24
supportdestek the oppressedezilen, defendsavunmak
the defenselesssavunmasız, carebakım for the sickhasta,
246
779333
4004
yoksula yardım edebilsin, garipler ve hapiste olan yabancılar için
13:28
assistyardımcı the poorfakir,
speakkonuşmak up for the foreigneryabancı,
247
783361
3615
13:32
those in prisonhapis."
248
787000
1976
korkusuzca konuşabilisin."
13:34
BasicallyTemel olarak, he's talkingkonuşma about
all the marginalizedmarjinal in societytoplum.
249
789000
3169
Temel olarak, toplumdaki tüm dışlanmışlar hakkında konuşuyor.
Ve onu okuduğumda,
13:37
And as I readokumak that,
250
792757
1589
ona baktığımda, ve düşündüğümde, bilirsiniz,
13:39
I lookedbaktı at it, and I thought, you know,
251
794370
3430
13:42
what this is sayingsöz is that the purposeamaç
of influenceetki is to speakkonuşmak up
252
797824
3947
onun duasında bahsettiği, dilediği nüfusun amacının
nüfuz sahibi olmayanlar için korkusuzca konuşmaktı
13:46
for those who have no influenceetki.
253
801795
2071
Nüfusun amacı kendi egonuzu inşaa etmek için değildir,
13:50
The purposeamaç of influenceetki
is not to buildinşa etmek your egobenlik.
254
805763
2689
veya kendi değerinizi.
13:55
Or your net worthdeğer.
255
810992
1152
Ve, bu arada, sizin nakit değeriniz
13:57
And, by the way, your net worthdeğer is not
the sameaynı thing as your self-worthöz-değer.
256
812168
3652
kendi öz-değerinizle aynı şey demek değildir.
14:00
Your valuedeğer is not basedmerkezli on your valuablesdeğerli.
257
815844
3720
Değeriniz sizin sahip olduğunuz değerli şeylere dayanmaz,
14:06
It's basedmerkezli on a wholebütün
differentfarklı setset of things.
258
821000
2297
tamamen farklı şeylere dayanır.
14:08
And so the purposeamaç
of influenceetki is to speakkonuşmak up
259
823732
3105
Ve bu nedenle nüfusun amacı
nüfus sahibi olmayanlar adına korkusuzca konuşmaktır.
14:11
for those who have no influenceetki.
260
826861
1540
Ve kabul etmek zorundaydım ki,
14:13
And I had to admititiraf etmek:
261
828425
1914
en son ne zaman dulları ve yetimleri düşündüğüm dahi anımsamıyordum.
14:15
I can't think of the last time
I thought of widowsdul kadın and orphanskimsesiz çocuklar.
262
830363
3026
Benim kapsama alanımda değiller.
14:18
They're not on my radarradar.
263
833413
2100
Amerika'nın en zengin alanlarından birindeki kilisede papazlık yapıyorum --
14:21
I pastorPapaz a churchkilise in one of the mostçoğu
affluentzengin areasalanlar of AmericaAmerika --
264
836261
3188
bir grup önü açık kişiler cemaati.
14:24
a bunchDemet of gatedgeçişli communitiestopluluklar.
265
839473
1857
CEOlar ve bilim adamları ile dolu bir kiliseye sahibim.
14:26
I have a churchkilise fulltam
of CEOsCEO'ları and scientistsBilim adamları.
266
841354
2588
Ve beş yıl kiliseme gidebilirim ve asla hiç bir evsiz insan göremem.
14:30
And I could go fivebeş yearsyıl and never,
ever see a homelessevsiz personkişi.
267
845640
4336
14:35
They're just not in my pathwaypatika.
268
850000
1976
Sadece benim yolumun üzerinde değiller.
Santa Ana yolundan 13 mil yukarıdalar.
14:37
Now, they're 13 milesmil
up the roadyol in SantaNoel Baba AnaAna.
269
852379
2815
14:41
So I had to say, ok,
270
856867
2109
Bu nedenle, "TAMAM" dedim.
14:44
I would use whateverher neyse affluencerefah
and whateverher neyse influenceetki I've got
271
859000
3785
Sahip olduğum ne kadar zenginlik, ne kadar nüfus varsa kullanıp
bunların hiç birisine sahip olmayanlara yardım edecektim.
14:47
to help those who don't have
eitherya of those.
272
862809
3570
Bilirsiniz, İncilde Musa hakkında bir hikaye vardır.
14:52
You know, there's a storyÖykü
in the Bibleİncil about MosesMusa,
273
867610
2731
Doğru olduğuna inanın ya da inanmayın --
14:55
whetherolup olmadığını you believe it's truedoğru or not,
it really doesn't mattermadde to me.
274
870365
3579
gerçekten benim için sorun değildi.
14:58
But MosesMusa, if you saw the moviefilm,
"The TenOn CommandmentsEmir,"
275
873968
2640
Ama Musa, filmi gördüyseniz, " On Emir,"
15:01
MosesMusa goesgider out, and there's this
burningyanan bushçalı, and God talksgörüşmeler to him,
276
876632
3283
Musa çıkagelir ve yanan o çalı vardır, ve Tanrı onunla konuşur.
15:04
and God saysdiyor,
"MosesMusa, what's in your handel?"
277
879939
3755
Ve Tanrı der, " Musa,
elindeki nedir?"
Sanırım, bu şimdiye kadar size sorulacak en önemli sorulardan biridir.
15:10
I think that's one of the mostçoğu importantönemli
questionssorular you'llEğer olacak ever be askeddiye sordu:
278
885261
3841
Elindeki nedir?
15:14
What's in your handel?
279
889126
1327
Musa der ki, "O bir asa.
15:16
MosesMusa saysdiyor, "It's a staffpersonel.
It's a shepherd'sShepherd'ın staffpersonel."
280
891416
4163
Bir çobanın asası."
15:21
And God saysdiyor, "ThrowAtmak it down."
281
896000
1866
Ve Tanrı der ki, "Onu bırak."
15:22
And if you saw the moviefilm, you know,
he throwsatar it down and it becomesolur a snakeYılan.
282
897890
4713
Ve filmi gördüyseniz, biliyorsunuz, onu bırakır ve asa bir yılan olur.
Ve sonra Tanrı der ki, "Onu al."
15:29
And then God saysdiyor, "PickÇekme it up."
283
904230
2176
Ve onu tekrar alır,
15:32
And he picksseçtikleri it back up again,
284
907152
1824
15:34
and it becomesolur a staffpersonel again.
285
909000
2620
ve tekrar bir asa olur.
Şimdi, bunu okuyorum, ve devam ediyorum, bunların hepsi ne demek?
15:37
Now, I'm readingokuma this thing,
and I'm going, what is that all about?
286
912357
3762
TAMAM. Tüm bunlar ne hakkında? Bir kaç şey biliyorum.
15:41
OK. What's that all about? Well,
I do know a coupleçift of things.
287
916143
3313
Birincisi, Tanrı asla hava atmak için bir mucize yapmaz.
15:44
NumberNumarası one, God never does
a miraclemucize to showgöstermek off.
288
919480
3115
Şu değil yani, "Vay, bu çok havalı, değil mi?"
15:48
It's not just, "WowVay canına, isn't that coolgüzel?"
289
923091
2043
Ve, bu arada, benim Tanrım bir peynirli ekmekte görünmek zorunda değildir.
15:50
And, by the way, my God doesn't
have to showgöstermek up on cheesepeynir breadekmek.
290
925158
3215
Bilirsiniz, Tanrı görünecekse,
15:53
You know, if God'sTanrı'nın going to showgöstermek up,
he's not going to showgöstermek up on cheesepeynir breadekmek.
291
928881
3895
peynirli ekmekte görünmeyecektir.
(Gülüşme)
15:57
(LaughterKahkaha)
292
932800
1193
TAMAM? İşte bu Michaelın yaptığını sevme sebebim.
15:59
Ok? I just, this is why I love
what MichaelMichael does,
293
934017
2875
16:01
because it's like, if he's debunkingDebunking it,
then I don't have to.
294
936916
4658
çünkü, TAMAM, eğer sen maskesini düşürüyorsan, o zaman ben yapmak zorunda değilim.
16:06
But God -- my God --
doesn't showgöstermek up on sprinklerfıskiye imagesGörüntüler.
295
941598
3448
Ama Tanrı -- benim Tanrım -- fıskiye resimlerinde de görünmez.
16:10
He's got a fewaz more powerfulgüçlü waysyolları
than that to do whateverher neyse he wants to do.
296
945760
4216
Yapmak istediği şeyleri yapmak için
bundan biraz daha etkili yöntemleri vardır.
16:15
But he doesn't do miraclesmucizeler
just to showgöstermek off.
297
950000
3082
Fakat Tanrı hava atmak için mucizler yapmaz.
İkincisi, Tanrı size bir soru soruyorsa,
16:18
Secondİkinci thing is,
if God ever askssorar you a questionsoru,
298
953106
2299
o zaten cevabını biliyordur.
16:20
he alreadyzaten knowsbilir the answerCevap.
299
955429
1573
16:22
ObviouslyBelli ki, if he's God,
then that would mean
300
957682
2217
Aşikar olarak, O Tanrı ise, o halde bu
16:24
that when he askssorar the questionsoru,
it's for your benefityarar, not his.
301
959923
3680
sorunun Onun değil, sizin yararınıza olduğu anlamına gelir.
Tanrı sorar, "Elindeki nedir?"
16:28
So he's going, "What's in your handel?"
302
963627
1861
Şimdi, Musa'nın elindeki neydi?
16:30
Now, what was in Moses'Musa nın handel?
303
965512
1464
16:32
Well, it was a shepherd'sShepherd'ın staffpersonel.
Now, followtakip et me on this.
304
967000
3000
O bir çobanın asasıydı. Şimdi, beni takip edin.
Bu asa Musa'nın hayatında üç şeyi temsil ediyordu.
16:36
This staffpersonel representedtemsil
threeüç things about Moses'Musa nın life.
305
971037
3405
Birincisi, onun kimliğini temsil ediyordu.
16:39
First, it representedtemsil his identityKimlik;
he was a shepherdçoban.
306
974466
3539
O bir çobandı. Asa onun mesleğinin bir sembolüydü.
16:43
It's the symbolsembol of his ownkendi occupationMeslek:
307
978029
3299
"Ben bir çobanım." Onun kimliğinin, kariyerinin, işinin bir sembolüdür.
16:46
I am a shepherdçoban.
308
981352
1301
16:48
It's a symbolsembol of his identityKimlik,
his careerkariyer, his job.
309
983219
2757
İkincisi, sadece kimliğinin bir sembolü de değil,
16:51
Secondİkinci, it's a symbolsembol
of not only his identityKimlik,
310
986369
3150
gelirinin sembolüydü; çünkü varlığının tümü koyunlara bağlı idi.
16:54
it's a symbolsembol of his incomegelir, because all
of his assetsvarlıklar are tiedbağlı up in sheepkoyun.
311
989543
4155
O günlerde, hiç kimsenin banka hesabı yoktu,
16:58
In those daysgünler, nobodykimse had bankbanka accountshesapları,
or AmericanAmerikan ExpressExpress cardskartları, or hedgeçit fundspara.
312
993722
4397
ve American Express kartları, ve garanti fonları.
Servetiniz sürünüze bağlıdır.
17:03
Your assetsvarlıklar are tiedbağlı up in your flockssürüler.
313
998143
2714
Dolayısıyla, kimliğinin ve gelirinin sembolüdür.
17:06
So it's a symbolsembol of his identityKimlik,
and it's a symbolsembol of his incomegelir.
314
1001277
3682
Ve üçüncü şey: nüfusunun bir sembolüdür.
17:09
And the thirdüçüncü thing:
it's a symbolsembol of his influenceetki.
315
1004983
2643
Bir çobanın asası ile ne yaparsınız?
17:13
What do you do with a shepherd'sShepherd'ın staffpersonel?
316
1008348
3307
Bilirsiniz, koyunları A noktasından B noktasına onunla götürürsünüz.
17:16
Well, you know, you movehareket sheepkoyun
from pointpuan A to pointpuan B with it,
317
1011679
3753
ne yapıp edip.
17:20
by hookkanca or by crooksahtekar.
318
1015456
1641
onları çekersiniz ve onları dürtersiniz, birini ya da ötekini.
17:22
You pullÇek them or you pokepoke them.
One or the other.
319
1017121
3048
Bu nedenle, O diyor ki,
17:26
So, he's sayingsöz,
320
1021405
1928
"Sen kimliğini yere bırakacaksın.
17:28
"You're going to layyatırmak down your identityKimlik.
321
1023357
2039
Elindeki nedir? Kimliğin var, gelirin var, nüfuzun var.
17:30
What's in your handel?
322
1025420
1155
17:31
You've got identityKimlik, you've got incomegelir,
you've got influenceetki.
323
1026599
2873
Elindeki nedir?"
17:34
What's in your handel?"
324
1029496
1157
"Eğer elindekini yere bırakırsan onun hayata gelmesini sağlayacağım,
17:36
And he's sayingsöz, "If you layyatırmak it down,
I'll make it come alivecanlı.
325
1031498
2929
Senin asla hayal edemeyeceğin şeyler yapacağım."
17:39
I'll do some things
you could never imaginehayal etmek possiblemümkün."
326
1034451
2575
Ve filmi seyrettiyseniz, On Emir'de
17:42
And if you've watchedizledi that moviefilm,
"TenOn CommandmentsEmir,"
327
1037050
2494
Mısır'da meydana gelen büyük mucizelerin hepsi
17:44
all of those bigbüyük miraclesmucizeler that happenolmak
in EgyptMısır are donetamam throughvasitasiyla this staffpersonel.
328
1039568
4480
bu asa aracılığı ile yapılmıştır.
Geçen sene, NBA All-Stars maçında konuşmaya davet edildim.
17:51
Last yearyıl, I was inviteddavet to speakkonuşmak
at the NBANBA All-StarsAll-yıldız gameoyun.
329
1046152
5055
17:56
And so, I'm talkingkonuşma to the playersoyuncu,
330
1051940
3036
Ve, oyuncularla konuşuyorum,
18:00
because mostçoğu of the NBANBA teamstakımlar,
NFLNFL teamstakımlar and all the other teamstakımlar
331
1055000
4301
Çünkü NBA takımları, NFL takımları ve diğer tüm takımlar
kitapta bahsedilen "Amacın 40 Gününü" uyguladılar.
18:04
have donetamam this 40 DaysGün of PurposeAmaç,
basedmerkezli on the bookkitap.
332
1059325
2849
Ve onlara sordum, dedim ki, "Elinizdeki nedir?"
18:07
And I askeddiye sordu them, I said,
"What's in your handel?
333
1062508
3492
"Elinizdeki nedir?" dedim. "O basketbol topudur,
18:12
So, what's in your handel?"
I said, "It's a basketballBasketbol.
334
1067392
3177
ve basketbol topu sizin kimliğinizi temsil eder, kim olduğunuzu.
18:16
And that basketballBasketbol representstemsil
your identityKimlik, who you are:
335
1071411
3717
Siz bir NBA oyuncusuzunuz. O sizin gelirinizi de temsil eder.
18:20
you're an NBANBA playeroyuncu.
336
1075152
1474
18:21
It representstemsil your incomegelir:
337
1076650
1572
Bu küçük topla çok para kazanıyorsunuz.
18:23
you're makingyapma a lot of moneypara
off that little balltop.
338
1078246
2579
Ve nüfusunuzu temsil etmektedir.
18:26
And it representstemsil your influenceetki.
339
1081182
1818
18:28
And even thoughgerçi you're only going
to be in the NBANBA for a fewaz yearsyıl,
340
1083645
3307
Ve sadece bir kaç yıl için NBA'de olsanız da hayatınızın geri kalanında
18:31
you're going to be an NBANBA playeroyuncu
for the restdinlenme of your life.
341
1086976
2787
bir NBA oyuncusu olacaksınız.
Ve bu size muazzam bir etki sağlar.
18:34
And that givesverir you enormousmuazzam influenceetki.
342
1089787
2095
Bu nedenle, size verilenle ne yapacaksınız?"
18:37
So, what are you going to do
with what you've been givenverilmiş?"
343
1092254
3275
Ve sanırım bugün burada bulunmamın asıl sebebi budur.
18:41
And I guesstahmin that's the mainana reasonneden
I camegeldi up here todaybugün,
344
1096785
4489
TED'deki siz çok parlak insanların hepsine,
18:46
to all of you very brightparlak people at TEDTED --
345
1101298
2929
"Elinizdeki nedir?" diye sormak için.
18:49
it is to say, "What's in your handel?"
346
1104251
1897
Size verilen neye sahipsiniz?
18:53
What do you have that you've been givenverilmiş?
347
1108156
3519
18:57
TalentYetenek, backgroundarka fon, educationEğitim,
348
1112606
3370
Yetenek, geçmiş deneyim, eğitim,
19:01
freedomözgürlük, networksağlar, opportunitiesfırsatlar,
349
1116000
4159
özgürlük, ilişkiler, fırsatlar,
refah, fikirler, yaratıcılık.
19:05
wealthservet, ideasfikirler, creativityyaratıcılık.
350
1120183
3543
19:08
What are you doing
with what you've been givenverilmiş?
351
1123750
4049
Size verilenlerle
ne yapıyorsunuz?
19:12
That, to me, is the primarybirincil
questionsoru about life.
352
1127823
3890
Bu, bana göre, hayata dair en önde gelen soru.
19:16
That, to me, is what beingolmak
purpose-drivenAmaç odaklı is all about.
353
1131737
3082
Bu bana göre amaç-odaklı olmanın tüm konusudur.
19:20
In the bookkitap, I talk about
how you're wiredtelli to do certainbelli things,
354
1135999
3204
Kitapta bazı şeyleri yapmak için nasıl donatıldığınız, şekillendirildiğiniz hakkında konuşuyorum.
19:24
you're "SHAPEDŞEKLİNDE" with -- a little acrosticakrostiş:
SpiritualManevi giftsHediyeler, HeartKalp,
355
1139227
3669
Bu küçük haç, ruhani hediyeler alır; kalp,
19:27
AbilityYeteneği, PersonalityKişilik and ExperiencesDeneyimleri.
356
1142920
2388
yetenek, kişilik ve tecrübeler.
Bu şeyler sizi şekillendirir.
19:30
These things shapeşekil you.
357
1145332
1644
Ve hayatınızla ilgili ne yapacağınızla bilmek isterseniz,
19:32
And if you want to know what you oughtgerektiğini
to be doing with your life,
358
1147420
3124
şeklinize bakmaya ihtiyacınız vardır. Ne yapmak için donatılmışım?
19:35
you need to look at your shapeşekil --
"What am I wiredtelli to do?"
359
1150568
2737
Bir şey yapmak için Tanrı seni ne ile donatmış
19:38
Why would God wiretel you to do something
and then not have you do it?
360
1153329
3318
ve sonra ne ile donatmamış?
Bir antroplog olarak donatıldıysanız, bir antroplog olacaksınızdır.
19:41
If you're wiredtelli to be an anthropologistantropolog,
you'llEğer olacak be an anthropologistantropolog.
361
1156671
3248
bir deniz altı kaşifi olmak için donatıldıysanız,
19:44
If you're wiredtelli to be
an underseaDenizaltı explorerExplorer,
362
1159943
2008
bir deniz altı kaşifi olacaksınızdır.
19:46
you'llEğer olacak be an underseaDenizaltı explorerExplorer.
363
1161975
1492
Anlaşma yapmak için donatıldıysanız, anlaşma yaparsınız.
19:48
If you're wiredtelli to make dealsfırsatlar,
you make dealsfırsatlar.
364
1163491
2166
Resim yapmak için donatıldıysanız, resim yaparsınız.
19:50
If you're wiredtelli to paintboya, you paintboya.
365
1165681
1959
Tanrının siz siz olduğunuz zaman gülümsediğini biliyor muydunuz?
19:53
Did you know that God smilesgülümsüyor
when you be you?
366
1168355
2645
Benim küçük çocuklarım küçükken --
19:57
When my little kidsçocuklar --
when my kidsçocuklar were little --
367
1172574
2347
19:59
they're all grownyetişkin now, I have grandkidstorun --
368
1174945
2007
hepsi büyüdü, şimdi büyük çocuklarım var --
gidip yataklarının yanına otururdum,
20:01
I used to go in and sitoturmak
on the sideyan of theironların bedyatak,
369
1176976
2312
ve çocuklarımın uyumasını seyrederdim.
20:04
and I used to watch my kidsçocuklar sleepuyku.
370
1179312
1768
Ve küçük vücutlarının yükselmesini ve alçalmasını seyrederdim,
20:07
And I just watchedizledi theironların little bodiesbedenler
riseyükselmek and loweralt, riseyükselmek and loweralt.
371
1182152
5446
yükselme ve alçalma.
20:12
And I would look at them:
"This is not an accidentkaza."
372
1187622
2855
Ve onlara bakardım, bu bir tesadüf değil.
Yükselme ve alçalma.
20:15
RiseYükselişi and loweralt.
373
1190501
1706
Ve onları uyurken seyretmekten bile zevk alırdım.
20:18
And I got joysevinç out of just
watchingseyretme them sleepuyku.
374
1193247
3753
20:24
Some people have the misguidedyanlış yola sapmış ideaFikir
that God only getsalır excitedheyecanlı
375
1199000
3567
Bazı insanlar Tanrının sadece ruhani şeyler yaptığınız zaman,
"heyecanlandığı yanlış fikrine sahiptir;
20:27
when you're doing, quotealıntı,
"spiritualmanevi things,"
376
1202591
2120
kiliseye gitmek ya da bir yoksula yardım etmek gibi,
20:29
like going to churchkilise or helpingyardım ediyor the poorfakir,
377
1204735
2713
veya, bilirsiniz, günah çıkarmak yada bunun gibi bir şey.
20:32
or, you know, confessingitiraf etmek
or doing something like that.
378
1207472
3353
Meselenin özü, Tanrı sizin siz olduğunuzu seyrederek zevk alır. Neden?
20:36
The bottomalt linehat is, God getsalır pleasureZevk
watchingseyretme you be you.
379
1211420
4358
20:40
Why? He madeyapılmış you.
380
1215802
1404
Sizi o meydana getirdi. Ve yapmak için meydana getirildiğiniz şeyi yaptığınızda,
20:42
And when you do what you were madeyapılmış to do,
381
1217890
2397
O der ki, "İşte benim oğlum.
20:45
he goesgider, "That's my boyoğlan! That's my girlkız!
382
1220311
4047
İşte benim kızım.
Sana verdiğim yeteneği ve beceriyi kullanıyorsun."
20:49
You're usingkullanma the talentyetenek
and abilitykabiliyet that I gaveverdi you."
383
1224382
3385
Böylece size tavsiyem,
20:53
So my advicetavsiye to you is:
384
1228513
1880
elinizde olana bakmanızdır --
20:55
look at what's in your handel --
385
1230417
1730
kimliğinize, etkinize, gelirinize --
20:57
your identityKimlik, your influenceetki,
your incomegelir --
386
1232171
3539
ve şöyle deyin, "Bu benimle ilgili değil."
21:01
and say, "It's not about me.
387
1236861
2503
BU DÜNYAYI DAHA İYİ BİR YER YAPMAMLA İLGİLİDİR."
21:04
It's about makingyapma the worldDünya
a better placeyer."
388
1239388
3040
Teşekkürler.
21:08
Thank you.
389
1243434
1150
Translated by Oktay Simsek
Reviewed by Seda Demirel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rick Warren - Pastor, author
Pastor Rick Warren is the author of The Purpose-Driven Life, which has sold more than 30 million copies worldwide. His has become an immensely influential voice seeking to apply the values of his faith to issues such as global poverty, HIV/AIDS and injustice.

Why you should listen

Pastor Rick Warren is one of the world's most influential Christians. His Saddleback Church, founded in 1980, boasts a congregation of 22,000, and his Purpose-Driven Life is one of the best-selling books of all time. Warren's mission is to attack what he calls the five "Global Goliaths" -- spiritual emptiness, egocentric leadership, extreme poverty, pandemic disease, and illiteracy and poor education.

He teaches that doing good is the only way humans create significance in our lives. He and his wife famously became "reverse tithers," donating 90 percent of their considerable fortune to philanthropic causes. Warren is particularly passionate about fighting AIDS, and in 2006, his church hosted the second annual Global Summit on AIDS and the Church, attended by US Senator Barack Obama, among others (controversial within the evangelical movement, because Obama is pro-choice).

In recent years, Warren has become a prominent steward of social justice, speaking out on poverty relief and encouraging spiritual leaders to play a role in guiding the planet toward sustainability. (He even attended the premiere of An Inconvenient Truth, after meeting Al Gore and producer Lawrence Bender at TED2006.)

Given his global focus and considerable platform, Warren has become a sought-after advisor to world leaders, speaking at the United Nations, the World Economic Forum and the Council on Foreign Relations. His involvement in the 2008 Presidential election sparked controversy and praise from both sides; during the campaign trail, he hosted candidates John McCain and Barack Obama at Saddleback Church for a forum on moral issues. It was the first time McCain and Obama appeared together publicly as presidential candidates. When Barack Obama was later elected to office, he asked Warren to give the invocation at his inauguration. 

More profile about the speaker
Rick Warren | Speaker | TED.com