TEDGlobal 2013
David Steindl-Rast: Want to be happy? Be grateful
David Steindl-Rast: Mutlu mu olmak istiyorsunuz? Minnettar olun.
Filmed:
Readability: 2.7
7,468,760 views
Bütün insanlar için ortak olan şey, her birimizin mutlu olmak isteyişidir, diyor bir keşiş ve dinlerarası bilgin olan Kardeş David Steindl-Rast. Ve mutluluğun minnettarlıktan doğduğunu söylüyor. İlham verici bir ders, yavaşlamak, nereye gittiğine bakmak ve her şeyden önce, minnettar olmak için.
David Steindl-Rast - Monk
Brother David Steindl-Rast, a Benedictine monk, meditates and writes on "the gentle power" of gratefulness. Full bio
Brother David Steindl-Rast, a Benedictine monk, meditates and writes on "the gentle power" of gratefulness. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Benimle ilgili
00:12
There is something
0
496
2150
00:14
you know about me, something very personal,
1
2646
5324
bir şey biliyorsunuz, çok kişisel bir şey
ve ben de sizin her birinizle ilgili olan
00:19
and there is something I know about
2
7970
2238
00:22
every one of you
3
10208
2342
bir şey biliyorum
00:24
and that's very central to your concerns.
4
12550
4113
ve bahsettiğim şey endişelerinizin çok merkezinde.
00:28
There is something that we know
5
16663
2605
Bir şey var,
00:31
about everyone we meet anywhere in the world,
6
19268
2586
dünyanın her yerinde tanıştığımız herkesle ilgili bildiğimiz,
00:33
on the street,
7
21854
3465
mesala sokakta tanıştığımız,
00:37
that is the very mainspring
8
25319
2991
işte her ne yapıyorlarsa
ve her neye katlanıyorlarsa,
00:40
of whatever they do
9
28310
1859
00:42
and whatever they put up with,
10
30169
3878
ana nedeni bu,
işte bu, hepimiz
00:46
and that is that all of us
11
34047
3257
mutlu olmak istiyoruz.
00:49
want to be happy.
12
37304
3037
00:52
In this, we are all together.
13
40341
2862
Bunda hepimiz beraberiz.
Mutluluğumuzu nasıl hayal ettiğimiz,
00:55
How we imagine our happiness,
14
43203
3492
bizi birbirimizden ayıran konu,
00:58
that differs from one another,
15
46695
2006
01:00
but it's already a lot that we have all in common,
16
48701
4828
halbuki zaten ortak olduğumuz çok şey var,
o da mutlu olmak istiyoruz.
01:05
that we want to be happy.
17
53529
3635
01:09
Now my topic is gratefulness.
18
57164
3322
Şimdi, benim konum minnettarlık.
Minnetle mutluluğun arasında
01:12
How is the connection between
19
60486
2802
nasıl bir bağlantı olabilir?
01:15
happiness and gratefulness?
20
63288
4007
Birçok kişinin söylediği şu ki, bu çok basit.
01:19
Many people would say, well, that's very easy.
21
67310
3018
01:22
When you are happy, you are grateful.
22
70328
4003
Mutlu olduğun zaman minnettarsın.
Ama bir kere daha düşünün.
01:26
But think again.
23
74331
3219
Gerçekten mutlu olan insanlar mı minnettarlar?
01:29
Is it really the happy people that are grateful?
24
77550
5359
Hepimiz birçok kişi tanıyoruz,
01:34
We all know quite a number of people
25
82909
3733
ki mutlu olmak için her şeyleri var,
01:38
who have everything that it would take to be happy,
26
86642
4201
ama mutlu değiller,
01:42
and they are not happy,
27
90843
1781
01:44
because they want something else
28
92624
1691
çünkü başka bir şey istiyorlar
01:46
or they want more of the same.
29
94315
3858
veya sahip olduklarının aynısının fazlasını.
Ve hepimiz bazı insanlar tanıyoruz
01:50
And we all know people
30
98173
2554
01:52
who have lots of misfortune,
31
100727
4294
pek çok şanssızlık yaşamış olan,
öyle bir şanssızlık ki, biz kendimiz için istemeyiz
01:57
misfortune that we ourselves would not want to have,
32
105021
3801
02:00
and they are deeply happy.
33
108822
2752
ve onlar derinden mutlular.
02:03
They radiate happiness. You are surprised.
34
111574
3443
Mutluluğu yayıyorlar. Şaşırırsınız.
02:07
Why? Because they are grateful.
35
115017
3331
Niye? Çünkü onlar minnettarlar.
02:10
So it is not happiness that makes us grateful.
36
118348
3877
Aslında bizi minnettar yapan mutluluk değil.
02:14
It's gratefulness that makes us happy.
37
122225
3520
Minnettarlık bizi mutlu ediyor.
02:17
If you think it's happiness that makes you grateful,
38
125745
3031
Eğer mutluluğun sizi minnettar yaptığını düşünüyorsanız,
02:20
think again.
39
128776
1509
bir kez daha düşünün.
02:22
It's gratefulness that makes you happy.
40
130285
4008
Sizi mutlu eden minnettarlıktır.
02:26
Now, we can ask,
41
134293
2512
Şimdi, şunu sorabiliriz,
02:28
what really do we mean by gratefulness?
42
136805
3824
minnettarlıktan gerçekten neyi kastediyoruz?
02:32
And how does it work?
43
140629
5356
Ve nasıl oluyor?
Size kendi deneyimlerinize bakmanızı rica ediyorum.
02:37
I appeal to your own experience.
44
145985
1990
02:39
We all know from experience how it goes.
45
147975
3080
Hepimiz nasıl olacağını deneyimlerden biliyoruz.
02:43
We experience something
46
151055
2396
Bizim için değerli olan bir şey
02:45
that's valuable to us.
47
153451
3118
bize veriliyor.
02:48
Something is given to us that's valuable to us.
48
156569
5356
Bize bazı şeyler verilmiş ki, bizim için çok değerliler.
Ve gerçekten verilmiş bunlar.
02:53
And it's really given.
49
161925
1946
Bu iki şey beraber olmalılar.
02:55
These two things have to come together.
50
163871
2243
02:58
It has to be something valuable,
51
166114
3522
Değerli bir şey olması lazım
03:01
and it's a real gift.
52
169636
1888
ve gerçek bir hediye.
03:03
You haven't bought it. You haven't earned it.
53
171524
3237
Almamışsınız. Kazanmamışsınız.
03:06
You haven't traded it in. You haven't worked for it.
54
174761
2321
Alıp satmamışsınız. Onun için çalışmamışsınız.
03:09
It's just given to you.
55
177082
1739
Bu sadece size verilmiş.
03:10
And when these two things come together,
56
178821
2267
Ve bu ikisi beraber olduğu zaman,
03:13
something that's really valuable to me
57
181088
2277
ki bu benim için gerçekten değerli
03:15
and I realize it's freely given,
58
183365
3372
ve bunun bedava verildiğini fark ediyorum,
03:18
then gratefulness spontaneously
59
186737
3015
o zaman minnettarlık kendiliğinden
03:21
rises in my heart,
60
189752
1922
kalbimde yükseliyor,
03:23
happiness spontaneously rises in my heart.
61
191674
4363
mutluluk kendiliğinden kalbimde yükseliyor.
03:28
That's how gratefulness happens.
62
196037
3509
İşte minnettarlık böyle gerçekleşiyor.
03:31
Now the key to all this is that
63
199546
7835
Bunun anahtarı şu ki,
bu deneyimi arada bir yapamayız.
03:39
we cannot only experience this once in a while.
64
207381
5616
Sadece minnet duyduğumuz deneyimlerimiz olamaz.
03:44
We cannot only have grateful experiences.
65
212997
3758
Biz minnettar yaşayan insanlar olabiliriz.
03:48
We can be people who live gratefully.
66
216755
3894
03:52
Grateful living, that is the thing.
67
220649
3448
Minnettar yaşamak, işte bu.
03:56
And how can we live gratefully?
68
224097
4000
Ve nasıl minnettar yaşayabiliriz?
04:00
By experiencing, by becoming aware
69
228097
4292
Deneyimleyerek, her anın verilmiş bir an
04:04
that every moment is a given moment, as we say.
70
232389
4904
olduğunun farkında olarak, dediğimiz gibi.
04:09
It's a gift. You haven't earned it.
71
237293
2605
O bir hediye. Onu kazanmadınız.
Herhangi bir şekilde onu siz meydana getirmemişsiniz.
04:11
You haven't brought it about in any way.
72
239898
2907
Size verilecek başka bir anın
04:14
You have no way of assuring that there will be
73
242805
3972
sahibi olacağınıza dair bir güvenciniz yok
04:18
another moment given to you,
74
246777
2140
04:20
and yet, that's the most valuable thing
75
248917
2900
ve lakin bu bize verilebilecek
04:23
that can ever be given to us,
76
251817
2189
en değerli şeydir,
04:26
this moment, with all the opportunity that it contains.
77
254006
5512
bu an ve içerisindeki bütün fırsatlarla.
Eğer biz şimdiki ana sahip olmasaydık,
04:31
If we didn't have this present moment,
78
259518
2664
04:34
we wouldn't have any opportunity to do anything
79
262182
3200
hiçbir şey yapmaya
04:37
or experience anything,
80
265382
1848
veya denemeye fırsatımız olmazdı
04:39
and this moment is a gift.
81
267230
1840
ve bu an bir hediyedir.
04:41
It's a given moment, as we say.
82
269070
2642
Verilmiş bir an, dediğimiz gibi.
04:43
Now, we say the gift within this gift
83
271712
4073
Şimdi, bu hediyenin içindeki hediyenin
04:47
is really the opportunity.
84
275785
2567
gerçekte fırsat olduğunu söylüyoruz.
04:50
What you are really grateful for is the opportunity,
85
278352
4566
Sizin gerçekten minnettar olduğunuz şey fırsattır,
04:54
not the thing that is given to you,
86
282918
1958
size verilen şey değil,
04:56
because if that thing were somewhere else
87
284876
1979
çünkü eğer o şey başka bir yerde olsaydı
04:58
and you didn't have the opportunity to enjoy it,
88
286855
3336
ve sizin ondan zevk almaya fırsatınız olmasaydı,
05:02
to do something with it,
89
290191
2245
05:04
you wouldn't be grateful for it.
90
292436
2590
onunla beraber bir şey yapmaya,
05:07
Opportunity is the gift within every gift,
91
295026
4143
onunla ilgili minnettar olmazdınız.
Fırsat, her hediyenin içindeki hediyedir
05:11
and we have this saying,
92
299169
2352
ve bizim şöyle bir özdeyişimiz var,
05:13
opportunity knocks only once.
93
301521
4248
fırsat sadece bir kere kapıyı çalar.
05:17
Well, think again.
94
305769
2699
Pekâlâ, bir kez daha düşünün.
05:20
Every moment is a new gift, over and over again,
95
308468
4422
Her an yeni bir hediyedir, defalarca tekrarlanıyor
ve eğer bu anın fırsatını kaçırdıysanız,
05:24
and if you miss the opportunity of this moment,
96
312890
3268
başka bir an bize verilmektedir ve bir başkası.
05:28
another moment is given to us, and another moment.
97
316158
4017
Kendimizi bu fırsattan yararlandırabiliriz
05:32
We can avail ourselves of this opportunity,
98
320175
2714
05:34
or we can miss it,
99
322889
1871
ya da bunu kaybedebiliriz
05:36
and if we avail ourselves of the opportunity,
100
324760
3732
ve eğer kendimizi bu fırsattan yararlandırırsak,
05:40
it is the key to happiness.
101
328492
3019
bu mutluluğun anahtarıdır.
05:43
Behold the master key to our happiness
102
331511
3265
Mutluluğumuzun ana anahtarını
05:46
in our own hands.
103
334776
1803
kendi ellerimizde görelim.
05:48
Moment by moment,
104
336579
1942
Her an,
05:50
we can be grateful for this gift.
105
338521
3072
bu hediye için minnettar olabiliriz.
05:53
Does that mean
106
341593
2523
Bu, herşey için minnettar
05:56
that we can be grateful for everything?
107
344116
3513
olacağımız anlamına mı geliyor?
Kesinlikle hayır.
05:59
Certainly not.
108
347629
1903
Şiddet için, savaş için,
06:01
We cannot be grateful for violence, for war,
109
349532
5005
zulüm için, istismar için minnettar olamayız.
06:06
for oppression, for exploitation.
110
354537
2823
Kişisel düzeyde, bir arkadaşın kaybı için,
06:09
On the personal level, we cannot be grateful
111
357360
2641
06:12
for the loss of a friend, for unfaithfulness,
112
360001
3423
sadakatsızlık için veya
yakınlarımızın kaybı için minnettar olamayız.
06:15
for bereavement.
113
363424
3246
Ama her şey için minnettar olabiliriz demedim.
06:18
But I didn't say we can be grateful for everything.
114
366670
3857
Bize verilmiş olan her andaki fırsat için
06:22
I said we can be grateful in every given moment
115
370527
4278
minnettar olabiliriz dedim
06:26
for the opportunity,
116
374805
2082
ve hatta çok zor bir şeyle karşı karşıya
06:28
and even when we are confronted
117
376887
3253
geldiğimiz zaman,
06:32
with something that is terribly difficult,
118
380140
3166
bu fırsat için yükselip,
06:35
we can rise to this occasion
119
383306
2540
bize verilmiş olan fırsata karşılık verebiliriz.
06:37
and respond to the opportunity that is given to us.
120
385846
4255
06:42
It isn't as bad as it might seem.
121
390101
2375
Bu, göründüğü kadar kötü değil.
06:44
Actually, when you look at it and experience it,
122
392476
3893
Aslında, ona bakıp denediğiniz zaman
çoğunlukla bize verilmiş olan şeyin
06:48
you find that most of the time, what is given to us
123
396369
4078
zevk almak için bir fırsat olduğunu görüyorsunuz
06:52
is opportunity to enjoy,
124
400447
2375
06:54
and we only miss it because
125
402822
1967
ve onu sadece hayatın içindeki koşuşturmamız
06:56
we are rushing through life
126
404789
1263
06:58
and we are not stopping to see the opportunity.
127
406052
3867
yüzünden kaçırıyoruz
ve fırsatı görmek için durmuyoruz.
07:01
But once in a while,
128
409919
1431
Ama ara sıra,
07:03
something very difficult is given to us,
129
411350
2946
bazen bize çok zor bir şey verilmiş oluyor
07:06
and when this difficult thing occurs to us,
130
414296
3981
ve bu zorluk bizim başımıza geldiğinde
07:10
it's a challenge to rise to that opportunity,
131
418277
4438
o fırsat için yükselmek bir meydan okumadır
07:14
and we can rise to it by learning something
132
422715
3211
ve bazen çok acı verici bir şey öğrenerek,
07:17
which is sometimes painful.
133
425926
1950
ona doğru yükselebiliriz.
07:19
Learning patience, for instance.
134
427876
2087
Örneğin, sabrı öğrenmek.
07:21
We have been told that the road to peace
135
429963
2997
Bize söylenen şey, huzura giden yolun
07:24
is not a sprint,
136
432960
1706
bir sürat koşusu değil,
07:26
but is more like a marathon.
137
434666
2062
daha çok bir maraton gibi olduğu.
07:28
That takes patience. That's difficult.
138
436728
3711
Sabır gerektirir. Zordur.
07:32
It may be to stand up for your opinion,
139
440439
3832
Kendi görüşünüz için ayağa kalkmalısınızdır belki,
07:36
to stand up for your conviction.
140
444271
2855
kendi inancınız için ayağa kalkmalısınızdır.
07:39
That's an opportunity that is given to us.
141
447126
3031
İşte bu bize verilmiş olan bir fırsattır.
07:42
To learn, to suffer, to stand up,
142
450157
3606
Öğrenmeye, acı çekmeye, ayağa kalkmaya,
bütün bu fırsatlar bize verilmiştir,
07:45
all these opportunities are given to us,
143
453763
2370
07:48
but they are opportunities,
144
456133
1506
ama onlar fırsatlardır
07:49
and those who avail themselves
145
457639
1659
ve kendilerini o fırsatlardan
07:51
of those opportunities
146
459298
2217
yararlandıran kişileri
07:53
are the ones that we admire.
147
461515
2127
biz takdir ediyoruz.
07:55
They make something out of life.
148
463642
2087
Onlar hayatın üstesinden geliyorlar.
07:57
And those who fail get another opportunity.
149
465729
5088
Ve kaybedenler başka bir fırsat alıyorlar.
Her zaman başka bir fırsat elde ediyoruz.
08:02
We always get another opportunity.
150
470817
2423
08:05
That's the wonderful richness of life.
151
473240
5032
İşte bu, yaşamın harika zenginliğidir.
Peki bunu kullanmamızı sağlayacak
08:10
So how can we find a method
152
478272
4491
nasıl bir yöntem bulabiliriz?
08:14
that will harness this?
153
482763
2058
Her birimiz minnettar yaşamak için
08:16
How can each one of us find a method
154
484821
3096
nasıl bir yöntem bulabiliriz?
08:19
for living gratefully,
155
487917
1934
Sadece arada bir minnettar değil,
08:21
not just once in a while being grateful,
156
489851
1817
08:23
but moment by moment to be grateful.
157
491668
2544
her an minnettar olarak.
Bunu nasıl yapabiliriz?
08:26
How can we do it?
158
494212
1425
08:27
It's a very simple method.
159
495637
2330
Çok kolay bir yöntemle.
08:29
It's so simple that it's actually what we were told
160
497967
4387
O kadar basit ki, aslında çocukluğumuzda caddede karşıdan karşıya geçmeyi
öğrendiğimizde bize söylenen şey.
08:34
as children when we learned to cross the street.
161
502354
3528
08:37
Stop. Look. Go.
162
505882
3589
Dur. Bak. Git.
08:41
That's all.
163
509471
1515
Hepsi bu kadar.
Ama ne sıklıkla duruyoruz?
08:42
But how often do we stop?
164
510986
2996
Yaşamın içinde koşuşturuyoruz. Durmuyoruz.
08:45
We rush through life. We don't stop.
165
513982
2769
08:48
We miss the opportunity because we don't stop.
166
516751
4261
Fırsatı kaçırıyoruz, çünkü durmuyoruz.
Durmalıyız. Sessiz olmalıyız.
08:53
We have to stop. We have to get quiet.
167
521012
5077
Ve hayatımıza dur işaretleri
08:58
And we have to build stop signs
168
526089
3094
koymalıyız.
09:01
into our lives.
169
529183
2373
Bir kaç sene önce Afrika'da olduğum zaman
09:03
When I was in Africa some years ago
170
531556
3492
09:07
and then came back,
171
535048
1482
ve sonra geri döndüğümde,
09:08
I noticed water.
172
536530
2584
suyu fark ettim.
09:11
In Africa where I was, I didn't have drinkable water.
173
539114
4179
Afrika'da bulunduğum yerde içecek suyum yoktu.
Musluğu her açtığımda,
09:15
Every time I turned on the faucet,
174
543293
2274
şaşkına dönüyordum.
09:17
I was overwhelmed.
175
545567
2500
Her ışığı yaktığımda,
09:20
Every time I clicked on the light,
176
548067
2526
minnettar oluyordum. Bu, beni çok mutlu etti.
09:22
I was so grateful. It made me so happy.
177
550593
2648
09:25
But after a while, this wears off.
178
553241
2007
Ama bir süre sonra, bu kaybolur.
09:27
So I put little stickers on the light switch
179
555248
3786
Bu yüzden lamba anahtarı ve
musluğun üzerine küçük çıkartmalar koydum
09:31
and on the water faucet,
180
559034
1701
09:32
and every time I turned it on, water.
181
560735
3082
ve her defa suyu açtığımda, su.
09:35
So leave it up to your own imagination.
182
563817
2880
Yani kendi hayal gücünüze bırakın.
Siz, sizin için en iyi olanı bulabilirsiniz,
09:38
You can find whatever works best for you,
183
566697
1938
09:40
but you need stop signs in your life.
184
568635
3461
ancak hayatınızda dur işaretleri gerekiyor.
09:44
And when you stop,
185
572096
2133
Ve durduğunuz zaman,
09:46
then the next thing is to look.
186
574229
2228
bir sonraki şey bakmaktır.
09:48
You look. You open your eyes.
187
576457
2528
Bakın. Gözlerinizi açın.
09:50
You open your ears. You open your nose.
188
578985
2286
Kulaklarınızı açın. Burnunuzu açın.
09:53
You open all your senses
189
581271
2323
Bütün duyularınızı açın,
09:55
for this wonderful richness that is given to us.
190
583594
3352
bize verilen bu harika zenginlik için.
Bunun sonu yok
09:58
There is no end to it,
191
586946
1642
10:00
and that is what life is all about,
192
588588
2533
ve işte bu hayatın tamamen ne anlama geldiğidir,
10:03
to enjoy, to enjoy what is given to us.
193
591121
3811
zevk almak için, bize verilmiş olan şeyden zevk almak için.
10:06
And then we can also open our hearts,
194
594932
2615
Ve sonra kalbimizi de açabiliriz,
10:09
our hearts for the opportunities,
195
597547
3074
fırsatlar için,
başkalarına yardım etmek için,
10:12
for the opportunities also to help others,
196
600621
3242
diğerlerini mutlu etmek için, çünkü hepimizin mutlu olduğu zamandan başka hiçbir şey
10:15
to make others happy, because
nothing makes us more happy
nothing makes us more happy
197
603863
3232
10:19
than when all of us are happy.
198
607095
3504
bizi daha fazla mutlu edemez.
10:22
And when we open our hearts to the opportunities,
199
610599
4302
Ve kalbimizi fırsatlara açtğımız zaman,
fırsatlar bizi bir şeyler yapmaya davet eder
10:26
the opportunities invite us to do something,
200
614901
3336
10:30
and that is the third.
201
618237
1651
ve bu da üçüncüsü.
10:31
Stop, look, and then go, and really do something.
202
619888
4373
Dur, Bak, ve sonra Git, ve gerçekten bir şeyler yap.
Ve bizim yapabileceğimiz şey,
10:36
And what we can do is
203
624261
2128
hayatın o anda size sunduğu şeydir.
10:38
whatever life offers to you in that present moment.
204
626389
4252
Çoğunlukla zevk almaya bir fırsat,
10:42
Mostly it's the opportunity to enjoy,
205
630641
5067
ama bazen daha zor bir şey.
10:47
but sometimes it's something more difficult.
206
635708
3324
Ama ne olursa olsun, eğer bu fırsatı alıp
10:51
But whatever it is, if we take this opportunity,
207
639032
4028
kullanırsak, yaratıcı oluruz,
10:55
we go with it, we are creative,
208
643060
3298
işte onlar yaratıcı insanlardır,
10:58
those are the creative people,
209
646358
2513
ve o küçük Dur, Bak, Git,
11:00
and that little stop, look, go,
210
648871
3688
öylesine güçlü bir tohumdur ki,
11:04
is such a potent seed
211
652559
2272
11:06
that it can revolutionize our world.
212
654831
3669
dünyamızda devrim yapabilir.
11:10
Because we need, we are at the present moment
213
658500
5320
Çünkü ihtiyacımız var, biz şimdiki anda
bir bilinç değişikliği ortasındayız
11:15
in the middle of a change of consciousness,
214
663820
3336
ve şaşıracaksınız eğer siz ...
11:19
and you will be surprised if you --
215
667156
2565
Ben her zaman bu "minnettarlık" ve "şükran" kelimelerinin
11:21
I am always surprised when I hear how many times
216
669721
2967
11:24
this word "gratefulness" and "gratitude" comes up.
217
672688
2928
kaç kere kullanıldığını duyduğumda şaşırıyorum.
11:27
Everywhere you find it,
218
675616
1674
Her yerde buluyorsunuz,
11:29
a grateful airline, a restaurant gratefulness,
219
677290
3279
minnettar bir havayolu, bir restoran minnettarlık
11:32
a cafe gratefulness, a wine that is gratefulness.
220
680569
2997
bir kafe minnettarlık, bir minnettarlık olan şarap.
Evet, hatta markası "Teşekkürler" olan bir tuvalet kağıdına
11:35
Yes, I have even come across a toilet paper
221
683566
3487
rastlamıştım. (Gülüşmeler)
11:39
that the brand is called Thank You. (Laughter)
222
687053
3987
11:43
There is a wave of gratefulness because
223
691040
2241
Bir minnet dalgası var, çünkü
11:45
people are becoming aware how important this is
224
693281
3531
insanlar bunun ne kadar önemli olduğunun farkına varıyorlar
ve de bunun nasıl dünyamızı değiştirebileceğinin.
11:48
and how this can change our world.
225
696812
2945
11:51
It can change our world
226
699757
2255
Dünyamızı son derece önemli şekilde
11:54
in immensely important ways,
227
702012
4512
değiştirebilir,
çünkü eğer minnettar iseniz, korku dolu değilsinizdir,
11:58
because if you're grateful, you're not fearful,
228
706524
3489
ve eğer korku dolu değilseniz, o zaman şiddetli değilsinizdir.
12:02
and if you're not fearful, you're not violent.
229
710013
3508
12:05
If you're grateful, you act out of a sense of enough
230
713521
4186
Eğer minnettar iseniz, yeterlilik duygusuyla hareket edersiniz,
12:09
and not of a sense of scarcity,
231
717707
2261
kıtlık duygusuyla değil,
12:11
and you are willing to share.
232
719968
1882
ve o zaman paylaşmak istersiniz.
12:13
If you are grateful, you are enjoying
233
721850
2216
Eğer minnettar iseniz, insanların arasındaki farklardan
12:16
the differences between people,
234
724066
1883
12:17
and you are respectful to everybody,
235
725949
2447
zevk alırsınız
ve herkese saygı duyarsınız
12:20
and that changes this power pyramid
236
728396
2281
ve bu altında yaşadığımız
12:22
under which we live.
237
730677
1279
bu güç piramidini değiştirir.
12:23
And it doesn't make for equality,
238
731956
2979
Ve bu eşitliği sağlamaz,
12:26
but it makes for equal respect,
239
734935
2222
ancak eşit saygıyı sağlar
12:29
and that is the important thing.
240
737157
2004
ve önemli olan budur.
12:31
The future of the world will be a network,
241
739161
3700
Dünyanın geleceği bir ağ olacak,
bir piramit değil, baş aşağı dönmüş bir piramit değil.
12:34
not a pyramid, not a pyramid turned upside down.
242
742861
3650
Bahsettiğim devrim,
12:38
The revolution of which I am speaking
243
746511
2249
12:40
is a nonviolent revolution,
244
748760
2187
şiddetsiz bir devrimdir
12:42
and it's so revolutionary
245
750947
1731
ve o kadar devrimci ki,
12:44
that it even revolutionizes
246
752678
2099
devrim kavramının kendisini bile kökten değiştiriyor,
12:46
the very concept of a revolution,
247
754777
2316
çünkü normal bir devrim,
12:49
because a normal revolution is one
248
757093
2557
güç piramidinin baş aşağı olduğu yerde olur
12:51
where the power pyramid is turned upside down
249
759650
2712
12:54
and those who were on the bottom
are now on the top
are now on the top
250
762362
3169
ve altta olanlar artık üstte olurlar
12:57
and are doing exactly the same thing
251
765531
2159
ve bir öncekilerin yaptıklarının
12:59
that the ones did before.
252
767690
2469
aynısını yaparlar.
13:02
What we need is a networking of smaller groups,
253
770159
4423
İhtiyacımız olan küçük grup ağlarıdır,
13:06
smaller and smaller groups who know one another,
254
774582
3246
birbirini tanıyan küçük ve daha küçük gruplar,
13:09
who interact with one another,
255
777828
2286
birbirleriyle etkileşim kuranlar,
13:12
and that is a grateful world.
256
780114
2709
ve bu minnettar bir dünyadır.
13:14
A grateful world is a world of joyful people.
257
782823
4148
Minnettar bir dünya neşeli insanlarla dolu bir dünyadır.
Minnettar insanlar neşeli insanlardır
13:18
Grateful people are joyful people,
258
786971
2671
13:21
and joyful people,
259
789642
2041
ve neşeli insanlar,
13:23
the more and more joyful people there are,
260
791683
2634
ne kadar çok neşeli insan olursa,
o kadar neşeli bir dünyamız olacak.
13:26
the more and more we'll have a joyful world.
261
794317
4441
Minnettar bir yaşam için bir ağımız var
13:30
We have a network for grateful living,
262
798758
3349
ve mantar gibi çoğaldı.
13:34
and it has mushroomed.
263
802107
2722
Niye çoğaldığını anlayamadık.
13:36
We couldn't understand why it mushroomed.
264
804829
2447
Bir şey için minnettar olduklarında,
13:39
We have an opportunity for people to light a candle
265
807276
3336
13:42
when they are grateful for something.
266
810612
2402
insanların bir mum yakması için fırsatımız var.
13:45
And there have been 15 million candles lit
267
813014
5328
Ve on yıl içinde,
13:50
in one decade.
268
818342
1730
15 milyon yanan mum olmuştur.
13:52
People are becoming aware
269
820072
2710
İnsanlar farkına varıyor,
minnettar bir dünyanın mutlu bir dünya olduğunun
13:54
that a grateful world is a happy world,
270
822782
3424
ve hepimizin fırsatı var
13:58
and we all have the opportunity
271
826206
2962
basit Dur, Bak, Git ile
14:01
by the simple stop, look, go,
272
829168
3155
14:04
to transform the world,
273
832323
2040
dünyayı dönüştürmek için,
14:06
to make it a happy place.
274
834363
1696
mutlu bir yer haline getirmek için.
14:08
And that is what I hope for us,
275
836059
1485
Ve bunu diliyorum hepimize
14:09
and if this has contributed a little
276
837544
2634
ve biraz olsun katkısı olduysa
14:12
to making you want to do the same,
277
840178
2281
aynı şeyi yapma isteği vermek için,
14:14
stop, look, go.
278
842459
1662
Dur, Bak, Git.
14:16
Thank you.
279
844121
1356
Teşekkürler.
14:17
(Applause)
280
845477
5709
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
David Steindl-Rast - MonkBrother David Steindl-Rast, a Benedictine monk, meditates and writes on "the gentle power" of gratefulness.
Why you should listen
Many first met Brother David Steindl-Rast through a viral video called "Nature. Beauty. Gratitude," where Louie Schwartzberg's footage of time-lapse flowers in bloom is narrated by Brother David's moving words asking us to simply be ... grateful. Since 1953, Brother David has been a monk of Mount Saviour Benedictine monastery in New York, dividing his time between hermitic contemplation, writing and lecturing. He's the cofounder of gratefulness.org, supporting ANG*L (A Network for Grateful Living).
He was one of the first Roman Catholics to participate in Buddhist-Christian dialogue, and is the author of The Ground We Share, a text on Buddhist and Christian practice, written with Robert Aitken Roshi. His other books include Gratefulness, the Heart of Prayer and Deeper Than Words. His most recent book is 99 Blessings, a series of prayers for the general reader -- whether people of faith, agnostics, or uncertain.
David Steindl-Rast | Speaker | TED.com