Mandy Len Catron: A better way to talk about love
Mandy Len Catron: Sevgiye dair konuşmanın daha güzel yolu
Double-click the English transcript below to play the video.
about how we talk about love.
söz etmek istiyorum.
with how we talk about love.
yanlış olan şeyleri konuşmak istiyorum.
fall in love a few times
this metaphor, falling,
bu "düşmek" benzetmesi
talk about that experience.
esas yoludur.
out of a cartoon --
çıkma gibi;
over an open manhole,
bir rögarın üstünden geçiyor
because falling is not jumping.
düşmek atlamak değil.
without our consent.
about starting a new relationship.
ilk konuşma şeklimizdir.
an English teacher,
ayrıca İngilizce öğretmeniyim,
about words for a living.
to argue that the language we use matters,
para kazandığımı söyleyebilirsiniz.
that many of the metaphors we use
kullandığımız mecazların,
the experience of loving someone
birini sevmeyi
unavoidable circumstances.
mağduru konumuna koyuyor.
of the word "smite."
geçmiş zamanı.
in the dictionary --
as both "grievous affliction,"
hem de "çok aşık olmak"
with a very particular context,
ilişkilendiririm;
there are 16 references to smiting,
tutulmaya 16 gönderme var,
for the vengeance of an angry God.
için kullanılan kelimedir.
to talk about love
tarif etmek için kullandığımız kelimeyi
a plague of locusts.
konuşurken de kullanıyoruz.
with great pain and suffering?
ızdırapla bağdaştırır olduk?
this ostensibly good experience
bu tecrübe hakkında
metaphor in particular,
odaklanmak istiyorum;
researching romantic love,
ilk araştırmaya başladığımda,
metaphors everywhere.
karşılaşıyordum.
love to mental illness.
kullanımlarla doludur.
so crazy in love -- "
Beyoncé Knowles.
time when I was 20,
relationship right from the start.
oldukça çalkantılı bir ilişkiydi.
for the first couple of years,
and very low lows.
çıkışlar demekti.
in a hostel in South America,
yatakta oturmuş,
I love walk out the door.
kapıdan çıkışını izliyorum.
and stormed out.
çekip gitti.
what that argument was about,
hatırlayamıyorum ama
how I felt watching him leave.
çok net hatırlıyorum.
in the developing world,
ilk zamanlarımdı
of the town that I was in,
that I needed to get to to fly out,
bir fikrim yoktu.
a moment of opportunity,
this love thing right."
doğru yapıyorum."
wanted to feel miserable in love.
acı çekmek istiyordu.
to me now, but at 22,
and furious and devastated,
legitimized the feelings I had
terk eden adamla ilgili hislerimi
to feel a little bit crazy,
that was how loved worked.
böyle olduğunu düşünüyordum.
with the title "Crazy Love."
"Çılgın Aşk" adlı bir roman vardı.
he came back to our room.
odamıza geri döndü.
happy week traveling together.
mutlu bir hafta daha geçirdik.
terrible and so great.
Gerçek romantizm bu olmalı."
to feel like madness,
hissetmeyi umuyordum
that expectation very well.
çok güzel karşılamıştı.
on him loving me back --
sevmesine bağlıymış gibi-
is not that unusual.
o kadar olağandışı değil.
in the early stages of romantic love.
biraz deli hissederiz.
that this is somewhat normal,
bir araştırma var.
are not that easily distinguished.
ayrıştırmak o kadar kolay değil.
levels of the newly in love
serotonin düzeyiyle
the serotonin levels
kişilerin serotonin düzeyinin
with obsessive-compulsive disorder.
kan testleri kullandılar.
with seasonal affective disorder
to our moods and our behaviors.
olduğuna dair bazı kanıtlar var.
böyle başladığını doğrulayan
that the low levels of serotonin
aşık olunan kişi hakkında
about the object of love,
olduğuna inanıyor,
has set up camp in your brain.
hissetmek gibi bir şey.
when we first fall in love.
böyle hisseder.
it doesn't always last that long --
bu her zaman çok uzun sürmez,
to a couple of years.
birkaç yıl arasıdır.
to South America,
haber almayı bekleyerek
understand my grievous affliction,
anlamıyorsa o zaman arkadaşlıklarına
with most of them.
unhappy year of my life.
it was my job to be miserable,
benim işim olduğunu hissediyordum.
kanıtlayacaktım.
together eventually.
equals great reward,
evrensel bir kural yok.
gibi konuşuyoruz.
are both biological and cultural.
hem de kültüreldir.
circuits in our brain,
bize aşkın güzel olduğunu söyler.
when, after a fight or a breakup,
sonrasında ızdıraplı olduğunu söyler,
you've heard this --
like going through cocaine withdrawal,
kokainden uzaklaşmaya çok benzer,
aşkla ilgili bu düşünceleri
these ideas about love.
kuvvetlendirmek için kullanır.
about metaphors about pain
delilikle ilgili
in our words and stories,
hikayelerimizle ifade ederiz,
beklemeye hazırlar.
is that all of this happens
lifelong monogamy.
bir kültürde olmasıdır.
aşık olmak istiyoruz.
or change our expectations.
değiştirmemiz gerekiyor.
less passive in love.
olsaydık nasıl olurdu düşünün.
more open-minded, more generous
daha açık fikirli, daha cömert olsaydık
the first person to suggest this.
suggest a really interesting solution
ve George Lakoff bu ikileme çok ilginç
the way we experience the world,
şeklimizi etkilediğini iddia ediyorlar.
as a guide for future actions,
olarak hareket ediyorlar,
a new metaphor for love:
yeni bir mecaz öneriyor:
of thinking about love.
as having entailments,
gereklilik olarak bahseder;
all the implications of,
tüm çağrışımları ve düşünceleri
within, a given metaphor.
talk about everything
bir sanat eserinin içerdiği
on a work of art entails:
patience, shared goals.
with our cultural investment
ilişkilerde kültürel yatırımımızla
for other kinds of relationships --
işe yarar;
non-monogamous, asexual --
tek eşli olmayan, aseksüel-
much more complex ideas
başkasını sevme deneyimini
and discipline,
and emotionally demanding.
duygusal olarak talep edicidir.
of love is different.
to demand more from love,
hiç aklıma gelmemişti.
whatever love offered.
kabul etmek zorunda değildim.
cannot be with Romeo,
daha dört gün önce tanıştığı
at this point in the play,
is unlike contemporary North America,
Amerika'sının tersi olduğunu anlıyorum.
I get to create with someone I admire,
rızam dışında başıma gelen bir şeydense,
that just happens to me
bir şeymiş gibi,
and crushing some days,
bazı günler ezici,
is to talk to my partner
partnerimle beraber yapmak istediğim şeyi
than the alternative,
kapılma alternatifinden
that feels like madness.
or losing someone's affection.
kaybetme ya da kazanma konusu değil.
that you trust your partner
when trusting feels difficult,
bunları konuşmayı gerektirir,
of revolutionary, radical act.
radikal bir tutum.
thinking about yourself
ilişkinizde kazandığınız veya
or losing in your relationship,
about what you have to offer.
allows us to say things like,
biz pek de iyi ortaklar değiliz.
Maybe this isn't for us."
söylememizi mümkün kılar.
was shorter than I had planned,
daha kısa sürdü,
about the collaborative work of art
or draw or sculpt itself.
ya da yontmayacak olmasıdır.
to decide what it looks like.
karar vermemizi mümkün kılar.
ABOUT THE SPEAKER
Mandy Len Catron - WriterMandy Len Catron explores love stories.
Why you should listen
Originally from Appalachian Virginia, Mandy Len Catron is a writer living and working in Vancouver, British Columbia. Her book How to Fall in Love with Anyone, is available for preorder on Amazon. Catron's writing has appeared in the New York Times, The Washington Post, and The Walrus, as well as literary journals and anthologies. She writes about love and love stories at The Love Story Project and teaches English and creative writing at the University of British Columbia. Her article "To Fall in Love with Anyone, Do This" was one of the most popular articles published by the New York Times in 2015.
Mandy Len Catron | Speaker | TED.com