TEDWomen 2018
Soraya Chemaly: The power of women's anger
Soraya Chemaly: Kadın öfkesinin gücü
Filmed:
Readability: 4.1
2,159,971 views
Öfke güçlü bir duygu. Bizi tehdit, hakaret, aşağılama ve kötülük hakkında uyarır. Fakat dünya genelinde kızlar ve kadınlar öfkelerinin sessiz bırakılmasının daha iyi olduğunu düşünüyor diyor yazar Soraya Chemaly. Bu neden böyle ve bu sessizlikte neleri kaybedebiliriz? Kışkırtıcı ve düşünceli bir konuşmada Chemaly, kadınların öfkesinin makul, sağlıklı ve değişim için katalizör bir güç olduğunu göstererek öfkenin kadına özgü olmadığı, tehlikeli yalanını inceliyor.
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
So sometimes I get angry,
0
644
2583
Bazen sinirlenirim.
00:15
and it took me many years
to be able to say just those words.
to be able to say just those words.
1
3857
3518
Sadece o sözcükleri söyleyebilmek
yıllarımı aldı.
yıllarımı aldı.
00:20
In my work,
2
8125
1601
İşimde,
00:21
sometimes my body thrums, I'm so enraged.
3
9750
3027
bazen vücudum gürler,
çok öfkeliyimdir.
çok öfkeliyimdir.
00:26
But no matter how justified
my anger has been,
my anger has been,
4
14125
3533
Ama öfkem ne kadar
gerekçelendirilmiş de olsa,
gerekçelendirilmiş de olsa,
00:30
throughout my life,
5
18023
1787
hayatım boyunca,
00:31
I've always been led to understand
that my anger is an exaggeration,
that my anger is an exaggeration,
6
19834
4937
her zaman öfkemin bir abartı olduğunu
anlamaya yönlendirildim,
anlamaya yönlendirildim,
00:36
a misrepresentation,
7
24795
1904
beni kaba ve sevimsiz gösterecek
00:38
that it will make me rude and unlikable.
8
26723
2667
yanlış bir tasvir.
00:42
Mainly as a girl, I learned, as a girl,
that anger is an emotion
that anger is an emotion
9
30406
5487
Esasen bir kız olarak öğrendim ki
-bir kız olarak-
-bir kız olarak-
öfke, tamamen sessiz bırakılması
gereken bir duygu.
gereken bir duygu.
00:47
better left entirely unvoiced.
10
35917
2708
00:51
Think about my mother for a minute.
11
39957
1880
Annemi düşünün bir dakikalığına.
00:53
When I was 15, I came home
from school one day,
from school one day,
12
41861
2803
Ben 15 yaşındayken bir gün
okuldan eve geldim.
okuldan eve geldim.
00:56
and she was standing on a long veranda
outside of our kitchen,
outside of our kitchen,
13
44688
3418
Mutfağımızın dışındaki uzun verandada
elinde dev bir tabak yığınıyla duruyordu.
01:00
holding a giant stack of plates.
14
48130
1727
01:02
Imagine how dumbfounded I was when she
started to throw them like Frisbees...
started to throw them like Frisbees...
15
50813
5455
Onları frizbi gibi atmaya başladığında
nasıl şaşkına döndüğümü düşünün.
nasıl şaşkına döndüğümü düşünün.
01:08
(Laughter)
16
56292
1306
(Kahkahalar)
01:09
into the hot, humid air.
17
57622
2167
Sıcak, nemli havaya.
01:12
When every single plate had shattered
into thousands of pieces
into thousands of pieces
18
60511
3715
Tabakların her biri
bin parçaya ayrıldığında
bin parçaya ayrıldığında
01:16
on the hill below,
19
64250
1226
tepenin aşağısında,
01:17
she walked back in and she said to me,
cheerfully, "How was your day?"
cheerfully, "How was your day?"
20
65500
4223
geri içeri yürüdü ve bana neşeyle
dedi ki ''Günün nasıldı?''
dedi ki ''Günün nasıldı?''
01:21
(Laughter)
21
69747
3903
(Kahkahalar)
01:25
Now you can see how a child
would look at an incident like this
would look at an incident like this
22
73674
5076
Şimdi nasıl, bir çocuğun
böyle bir olaya bakıp
böyle bir olaya bakıp
öfkenin sessiz, izole eden, yıkıcı
01:31
and think that anger is silent, isolating,
destructive, even frightening.
destructive, even frightening.
23
79214
5203
hatta korkutucu olduğunu
düşüneceğini görebilirsiniz.
düşüneceğini görebilirsiniz.
01:37
Especially though when the person
who's angry is a girl or a woman.
who's angry is a girl or a woman.
24
85333
5810
Özellikle kızgın olan kişi
bir kız ya da bir kadınsa.
bir kız ya da bir kadınsa.
01:43
The question is why.
25
91167
1500
Soru neden olduğu.
01:45
Anger is a human emotion,
neither good nor bad.
neither good nor bad.
26
93375
3208
Öfke bir insan duygusudur,
ne iyi ne de kötü.
ne iyi ne de kötü.
01:49
It is actually a signal emotion.
27
97375
1559
Gerçekte bir uyarı duygusudur.
01:50
It warns us of indignity, threat,
insult and harm.
insult and harm.
28
98958
3875
Bizi hakaret, tehdit, aşağılama
ve kötülük hakkında uyarır.
ve kötülük hakkında uyarır.
01:55
And yet, in culture after culture,
anger is reserved as the moral property
anger is reserved as the moral property
29
103625
5851
Yine de bir kültürden diğerine öfke,
genç ve yetişkin erkeklerin
genç ve yetişkin erkeklerin
02:01
of boys and men.
30
109500
1292
ahlaki bir mülkü gibi tutulmuştur.
02:03
Now, to be sure, there are differences.
31
111792
1858
Şimdi elbette farklılıklar var.
02:05
So in the United States, for example,
32
113674
2260
Birleşik Devletler'de örneğin
02:07
an angry black man
is viewed as a criminal,
is viewed as a criminal,
33
115958
4018
öfkeli siyahi bir adam
bir suçlu olarak görülüyor
bir suçlu olarak görülüyor
02:12
but an angry white man has civic virtue.
34
120000
2583
ama sinirli beyaz bir adamın
sivil erdemi var.
sivil erdemi var.
02:15
Regardless of where we are, however,
the emotion is gendered.
the emotion is gendered.
35
123500
3833
Nerede olduğumuza bakmaksızın
her nasılsa, duygu cinsiyetli.
her nasılsa, duygu cinsiyetli.
02:19
And so we teach children to disdain anger
in girls and women,
in girls and women,
36
127917
4787
Biz de çocuklara kızlarda ve kadınlarda
korkuyu küçümsemelerini öğretiyoruz.
korkuyu küçümsemelerini öğretiyoruz.
02:24
and we grow up to be adults
that penalize it.
that penalize it.
37
132728
3682
Ve bunu cezalandıracak
yetişkinler olarak büyüyoruz.
yetişkinler olarak büyüyoruz.
02:29
So what if we didn't do that?
38
137917
1628
Peki ya bunu yapmasaydık?
02:32
What if we didn't sever
anger from femininity?
anger from femininity?
39
140708
3456
Öfkeyi feminenlikten
ayırmasaydık ne olurdu?
ayırmasaydık ne olurdu?
02:36
Because severing anger from femininity
means we sever girls and women
means we sever girls and women
40
144188
3788
Çünkü öfkeyi feminenlikten ayırmak
demek kızları ve kadınları
demek kızları ve kadınları
02:40
from the emotion that best
protects us from injustice.
protects us from injustice.
41
148000
3226
bizi haksızlıktan en iyi koruyan duygudan
ayırmak demektir.
ayırmak demektir.
02:43
What if instead we thought about
developing emotional competence
developing emotional competence
42
151583
4088
Bunun yerine erkekler ve kızlar için
duygusal beceri geliştirme üzerine
düşünseydik ne olurdu?
düşünseydik ne olurdu?
02:47
for boys and girls?
43
155695
1316
02:49
The fact is we still
remarkably socialize children
remarkably socialize children
44
157833
3749
İşin aslı hâlâ önemli bir ölçüde
çocukları ikili ve muhalif
yollarla sosyalleştiriyoruz.
yollarla sosyalleştiriyoruz.
02:53
in very binary and oppositional ways.
45
161606
2269
02:56
Boys are held to absurd,
rigid norms of masculinity --
rigid norms of masculinity --
46
164500
4924
Erkeklere maskülenliğin absürt,
kalıplaşmış normları veriliyor.
kalıplaşmış normları veriliyor.
03:01
told to renounce the feminine emotionality
of sadness or fear
of sadness or fear
47
169448
4070
Üzüntü ve korkunun feminen
duygusallığını reddetmesi söyleniyor.
duygusallığını reddetmesi söyleniyor.
03:05
and to embrace aggression and anger
as markers of real manhood.
as markers of real manhood.
48
173542
3625
Saldırganlık ve öfkeyi gerçek erkekliğin
işareti olarak benimsemeleri söyleniyor.
işareti olarak benimsemeleri söyleniyor.
03:10
On the other hand,
girls learn to be deferential,
girls learn to be deferential,
49
178083
4435
Öte yandan, kızlar
hürmetkâr olmayı öğreniyor.
hürmetkâr olmayı öğreniyor.
03:14
and anger is incompatible with deference.
50
182542
3000
Öfke, hürmetle bağdaşmıyor.
03:18
In the same way that we learned
to cross our legs and tame our hair,
to cross our legs and tame our hair,
51
186081
5167
Bacak bacak üstüne atmayı ve saçlarımızı
ehlileştirmeyi öğrendiğimiz gibi
ehlileştirmeyi öğrendiğimiz gibi
03:24
we learned to bite our tongues
and swallow our pride.
and swallow our pride.
52
192167
2843
aynı şekilde, dilimizi ısırıp
gururumuzu yutmayı öğrendik.
gururumuzu yutmayı öğrendik.
03:28
What happens too often
is that for all of us,
is that for all of us,
53
196208
3845
Hepimiz için sıklıkla olan
kadınlık kavramlarımızda
hakaretin an meselesi olması.
hakaretin an meselesi olması.
03:32
indignity becomes imminent
in our notions of femininity.
in our notions of femininity.
54
200077
3271
03:36
There's a long personal and political
tale to that bifurcation.
tale to that bifurcation.
55
204674
4658
Bu çatallanmanın şahsi ve politik,
uzun bir hikâyesi var.
uzun bir hikâyesi var.
03:42
In anger, we go from being
spoiled princesses and hormonal teens,
spoiled princesses and hormonal teens,
56
210205
5594
Öfkeyle, şımarık prensesler ve
hormonal gençler olmaktan çıkıyoruz,
hormonal gençler olmaktan çıkıyoruz,
03:47
to high maintenance women
and shrill, ugly nags.
and shrill, ugly nags.
57
215823
4317
beklentisi yüksek kadınlar ve
tiz, çirkin dırdırcılar oluyoruz.
tiz, çirkin dırdırcılar oluyoruz.
03:52
We have flavors, though; pick your flavor.
58
220600
2104
Ama tatlarımız var, tadını seç.
03:55
Are you a spicy hot Latina
when you're mad?
when you're mad?
59
223208
3039
Sinirlendiğinde acı ve baharatlı
bir Latin misin?
bir Latin misin?
03:58
Or a sad Asian girl? An angry black woman?
Or a crazy white one?
Or a crazy white one?
60
226549
5666
Yoksa üzgün asyalı bir kız mı? Kızgın
siyahi bir kadın? Ya da deli bir beyaz?
siyahi bir kadın? Ya da deli bir beyaz?
04:05
You can pick.
61
233675
1426
Seçebilirsin.
04:07
But in fact, the effect is
that when we say what's important to us,
that when we say what's important to us,
62
235125
4675
Ama gerçekte bizim için önemli olan şeyi
söylediğimizde olan etki
söylediğimizde olan etki
04:11
which is what anger is conveying,
63
239824
2277
-ki bu söylemi ileten öfkedir-
04:14
people are more likely
to get angry at us for being angry.
to get angry at us for being angry.
64
242125
3875
sinirli olduğumuz için insanların bize
sinirlenmesinin daha muhtemel olması.
sinirlenmesinin daha muhtemel olması.
04:18
Whether we're at home or in school
or at work or in a political arena,
or at work or in a political arena,
65
246708
5209
İster evde olalım, ister okulda
veya işte ya da siyasi bir arenada.
veya işte ya da siyasi bir arenada.
04:24
anger confirms masculinity,
and it confounds femininity.
and it confounds femininity.
66
252417
3999
Öfke masküliniteyi doğruluyor
ve femininiteyi birbirine katıyor.
ve femininiteyi birbirine katıyor.
04:29
So men are rewarded for displaying it,
67
257055
2747
Erkekler bunu sergilediklerinde
ödüllendiriyorlar.
ödüllendiriyorlar.
04:31
and women are penalized
for doing the same.
for doing the same.
68
259826
2584
Kadınlar aynı şeyi yapınca
cezalandırıyorlar.
cezalandırıyorlar.
04:35
This puts us at an enormous disadvantage,
69
263917
2606
Bu bize muazzam bir dezavantaj veriyor.
04:38
particularly when we have to defend
ourselves and our own interests.
ourselves and our own interests.
70
266547
3920
Özellikle, kendimizi ve çıkarlarımızı
savunmamız gerektiğinde.
savunmamız gerektiğinde.
04:43
If we're faced with a threatening
street harasser, predatory employer,
street harasser, predatory employer,
71
271583
4127
Eğer korkutucu bir sokak tacizcisiyle
karşı karşıya kaldıysak, yağmacı işveren,
karşı karşıya kaldıysak, yağmacı işveren,
04:47
a sexist, racist classmate,
72
275734
2039
bir cinsiyetçi, ırkçı sınıf arkadaşı,
04:50
our brains are screaming,
"Are you kidding me?"
"Are you kidding me?"
73
278311
3944
beyinlerimiz çığlık atıyor,
''Benimle dalga mı geçiyorsun?''
''Benimle dalga mı geçiyorsun?''
04:54
And our mouths say, "I'm sorry, what?"
74
282922
2921
Ve ağzımız ''Affedersin, ne?'' diyor.
04:58
(Laughter)
75
286208
2685
(Kahkahalar)
05:00
Right?
76
288917
1243
Değil mi?
05:03
And it's conflicting because
the anger gets all tangled up
the anger gets all tangled up
77
291097
3134
Bu çeliştiriyor çünkü öfke,
kaygı ve korkuyla, risk ve öçle,
kaygı ve korkuyla, risk ve öçle,
05:06
with the anxiety and the fear
and the risk and retaliation.
and the risk and retaliation.
78
294255
3429
hepsi birbirine karışıp
içinden çıkılamayacak hâle geliyor.
içinden çıkılamayacak hâle geliyor.
05:09
If you ask women what they fear the most
in response to their anger,
in response to their anger,
79
297708
3652
Eğer kadınların öfkesine yanıt olarak
en çok neyden korktuklarını sorarsanız,
en çok neyden korktuklarını sorarsanız,
05:13
they don't say violence.
80
301384
1595
şiddet demiyorlar.
05:15
They say mockery.
81
303003
1455
Alay diyorlar.
05:17
Think about what that means.
82
305233
1405
Bunun ne anlama geldiğini düşünün.
05:20
If you have multiple marginalized
identities, it's not just mockery.
identities, it's not just mockery.
83
308487
4238
Eğer çoklu marjinal bir kimliğin varsa
sadece alay değil.
sadece alay değil.
05:25
If you defend yourself,
if you put a stake in the ground,
if you put a stake in the ground,
84
313050
4031
Eğer kendini savunursan,
eğer ilk adımı atarsan
eğer ilk adımı atarsan
05:29
there can be dire consequences.
85
317423
2023
çok kötü sonuçları olabilir.
05:32
Now we reproduce these patterns
not in big, bold and blunt ways,
not in big, bold and blunt ways,
86
320113
4905
Şimdi biz bu kalıpları büyük, çarpıcı
veya açık yollarla yinelemiyoruz.
veya açık yollarla yinelemiyoruz.
05:37
but in the everyday banality of life.
87
325042
2670
Ama hayatın gündelik
banallığında yineliyoruz.
banallığında yineliyoruz.
05:41
When my daughter was in preschool,
every single morning
every single morning
88
329000
3101
Kızım anaokulundayken her bir sabah
05:44
she built an elaborate castle --
ribbons and blocks --
ribbons and blocks --
89
332125
3434
özenli bir kale inşa etti
-kurdeleler ve bloklar-
-kurdeleler ve bloklar-
05:47
and every single morning the same boy
knocked it down gleefully.
knocked it down gleefully.
90
335583
3048
ve her gün aynı çocuk
onu neşeli bir şekilde yıktı.
onu neşeli bir şekilde yıktı.
05:51
His parents were there, but they never
intervened before the fact.
intervened before the fact.
91
339708
4084
Ebeveynleri oradaydı ama asla
olaydan önce müdahele etmediler.
olaydan önce müdahele etmediler.
05:56
They were happy to provide
platitudes afterwards:
platitudes afterwards:
92
344432
3151
Olay sonrası basmakalıp sözler
söylemekten memnundular,
söylemekten memnundular,
06:00
"Boys will be boys."
93
348208
1667
''Erkek çocuktur yapacak.''
06:02
"It's so tempting, he just
couldn't help himself."
couldn't help himself."
94
350292
3041
''Çok kışkırtıcı, kendine hakim olamadı.''
06:06
I did what many girls
and women learn to do.
and women learn to do.
95
354292
3812
Ben çoğu kız ve kadının
yapmayı öğrendiğini yaptım.
yapmayı öğrendiğini yaptım.
06:10
I preemptively kept the peace,
96
358128
2078
Olay gerçekleşmeden barışı korudum
06:12
and I taught my daughter
to do the same thing.
to do the same thing.
97
360230
2531
ve kızıma aynı şeyi yapmasını öğrettim.
06:15
She used her words.
98
363460
1976
O sözlerini kullandı.
06:18
She tried to gently body block him.
99
366333
2250
Onu nazikçe vücuduyla bloklamaya çalıştı.
06:20
She moved where she was building
in the classroom, to no effect.
in the classroom, to no effect.
100
368958
4041
Etki etmeyince sınfta
kalesini yaptığı yeri değiştirdi.
kalesini yaptığı yeri değiştirdi.
06:25
So I and the other adults mutually
constructed a particular male entitlement.
constructed a particular male entitlement.
101
373777
5978
Böylece ben ve diğer yetişkinler birlikte
özel bir erkek yetkisi oluşturduk.
özel bir erkek yetkisi oluşturduk.
06:32
He could run rampant
and control the environment,
and control the environment,
102
380417
2830
O kontrolden çıkmış koşabildi
ve çevreyi kontrol edebildi.
ve çevreyi kontrol edebildi.
06:35
and she kept her feelings to herself
and worked around his needs.
and worked around his needs.
103
383747
4603
O duygularını kendine sakladı
ve onun ihtiyaçları etrafında çalıştı.
ve onun ihtiyaçları etrafında çalıştı.
06:41
We failed both of them
by not giving her anger the uptake
by not giving her anger the uptake
104
389080
4313
Biz ikisini de yüzüstü bıraktık,
onun öfkesine gerekli çıkışı
onun öfkesine gerekli çıkışı
06:45
and resolution that it deserved.
105
393417
2000
ve hak ettiği çözümü vermeyerek.
06:48
Now that's a microcosm
of a much bigger problem.
of a much bigger problem.
106
396103
3341
Bu, çok daha büyük bir problemin
mikro ölçüdeki hali.
mikro ölçüdeki hali.
06:51
Because culturally, worldwide,
107
399881
3373
Çünkü kültürel olarak dünya çapında
06:55
we preference the performance
of masculinity --
of masculinity --
108
403929
3642
maskulenliğin performansını, gücü
ve o performansla gelen ayrıcalığı
ve o performansla gelen ayrıcalığı
06:59
and the power and privilege
that come with that performance --
that come with that performance --
109
407873
3166
hak ve ihtiyaçların, çocuk ve kadınların
sözleri üzerine tercih ediyoruz.
sözleri üzerine tercih ediyoruz.
07:03
over the rights and needs and words
of children and women.
of children and women.
110
411063
4104
07:08
So it will come as absolutely no surprise,
probably, to the people in this room
probably, to the people in this room
111
416917
4451
Bu odadaki insanları kesinlikle,
muhtemelen şaşırtmaz ki
muhtemelen şaşırtmaz ki
07:13
that women report being angrier in more
sustained ways and with more intensity
sustained ways and with more intensity
112
421392
5972
kadınlar öfkeli olduklarını,
erkeklerden daha sürdülebilir yollarla
erkeklerden daha sürdülebilir yollarla
ve daha çarpıcı şekilde söylüyorlar.
07:19
than men do.
113
427388
1150
07:21
Some of that comes from the fact
that we're socialized to ruminate,
that we're socialized to ruminate,
114
429710
3207
Bunun birazı,
düşünüp taşınarak sosyalleştiğimiz
düşünüp taşınarak sosyalleştiğimiz
ve kendimize saklayıp
kafa yormamız gerçeğinden geliyor.
kafa yormamız gerçeğinden geliyor.
07:24
to keep it to ourselves and mull it over.
115
432941
1960
07:27
But we also have to find
socially palatable ways
socially palatable ways
116
435750
3651
Sahip olduğumuz duygunun
yoğunluğunu
yoğunluğunu
ve güvencesizliğin getirdiği farkındalığı
ifade etmek için
ifade etmek için
07:31
to express the intensity
of emotion that we have
of emotion that we have
117
439425
3316
07:35
and the awareness
that it brings of our precarity.
that it brings of our precarity.
118
443248
3556
sosyal olarak hoşa giden yollar
bulmamız gerekiyor.
bulmamız gerekiyor.
07:39
So we do several things.
119
447630
1579
Biz de birkaç şey yapıyoruz.
07:42
If men knew how often women were filled
with white hot rage when we cried,
with white hot rage when we cried,
120
450186
5415
Eğer erkekler kadınlar ağladığında
ne sıklıkta beyaz ateşli öfkeyle
dolduğumuzu bilselerdi şoka uğrarlardı.
dolduğumuzu bilselerdi şoka uğrarlardı.
07:47
they would be staggered.
121
455625
1458
07:49
(Laughter)
122
457402
1657
(Gülüşmeler)
07:51
We use minimizing language.
123
459083
1581
Küçümseyen dil kullanıyoruz.
07:53
"We're frustrated. No, really, it's OK."
124
461042
2392
''Yılmışız. Hayır, gerçekten,
sorun değil.''
sorun değil.''
07:55
(Laughter)
125
463458
1875
(Gülüşmeler)
07:57
We self-objectify and lose the ability
126
465917
3086
Kendimizi nesneleştiriyoruz
ve öfkenin belirtisi olan
ve öfkenin belirtisi olan
08:01
to even recognize the physiological
changes that indicate anger.
changes that indicate anger.
127
469027
5642
fizyolojik değişiklikleri fark etme
yeteneğini dahi kaybediyoruz.
yeteneğini dahi kaybediyoruz.
08:07
Mainly, though, we get sick.
128
475667
2352
Genelde bununla birlikte hasta oluyoruz.
08:11
Anger has now been implicated
in a whole array of illnesses
in a whole array of illnesses
129
479125
4561
Bugün öfke, gelişigüzelce
''kadın hastalıkları'' olarak addedilmiş
''kadın hastalıkları'' olarak addedilmiş
08:15
that are casually dismissed
as "women's illnesses."
as "women's illnesses."
130
483710
2833
bir dizi hastalığın sebebi.
08:19
Higher rates of chronic pain,
autoimmune disorders, disordered eating,
autoimmune disorders, disordered eating,
131
487210
5563
Yüksek kronik ağrı değerleri,
otoimmün bozukluk, yeme bozukluğu,
otoimmün bozukluk, yeme bozukluğu,
08:24
mental distress, anxiety,
self harm, depression.
self harm, depression.
132
492797
3444
ruhsal sıkıntı, kaygı,
kendine zarar verme, depresyon.
kendine zarar verme, depresyon.
08:29
Anger affects our immune systems,
our cardiovascular systems.
our cardiovascular systems.
133
497257
4093
Öfke bağışıklık sistemimizi,
kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.
kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.
08:33
Some studies even indicate
that it affects mortality rates,
that it affects mortality rates,
134
501374
4319
Bazı çalışmalar ölüm oranını bile
etkilediğini gösteriyor,
etkilediğini gösteriyor,
08:37
particularly in black women with cancer.
135
505717
2364
özellikle siyahi kadınlarda kanserde.
08:42
I am sick and tired of the women
I know being sick and tired.
I know being sick and tired.
136
510271
4595
Ben, tanıdığım kadınların hasta ve yorgun
olmasından hasta ve yorgunum.
olmasından hasta ve yorgunum.
08:49
Our anger brings great discomfort,
137
517198
2524
Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor
08:52
and the conflict comes because
it's our role to bring comfort.
it's our role to bring comfort.
138
520246
4159
ve çatışma, rolümüzün konfor getirme
olmasından doğuyor.
olmasından doğuyor.
08:57
There is anger that's acceptable.
139
525372
1572
Kabul edilebilir olan öfke var.
08:58
We can be angry when we stay in our lanes
and buttress the status quo.
and buttress the status quo.
140
526968
5771
Şeridimizde kalıp mevcut durumumuzu
desteklediğimizde kızgın olabiliriz.
desteklediğimizde kızgın olabiliriz.
09:05
As mothers or teachers,
141
533255
2103
Anne ya da öğretmenler olarak
kızgın olabiliriz
kızgın olabiliriz
09:08
we can be mad, but we can't be angry
about the tremendous costs of nurturing.
about the tremendous costs of nurturing.
142
536167
4969
ama emzirmenin muazzam bedeli
hakkında kızgın olamayız.
hakkında kızgın olamayız.
09:13
We can be angry at our mothers.
143
541875
1768
Annelerimize kızgın olabiliriz.
09:15
Let's say, as teenagers --
patriarchal rules and regulations --
patriarchal rules and regulations --
144
543667
3705
Diyelim gençler olarak
-ataerkil kural ve düzenler-
-ataerkil kural ve düzenler-
09:19
we don't blame systems, we blame them.
145
547396
2206
sistemi suçlamıyoruz, onları suçluyoruz.
09:21
We can be angry at other women,
because who doesn't love a good catfight?
because who doesn't love a good catfight?
146
549626
3916
Başka kadınlara kızgın olabiliriz.
Çünkü kim güzel bir kız kavgası sevmez ki?
Çünkü kim güzel bir kız kavgası sevmez ki?
09:26
And we can be angry at men with
lower status in an expressive hierarchy
lower status in an expressive hierarchy
147
554411
5548
Irkçılık ve ksenofobiyi destekleyen
etkileyici bir hiyerarşide
etkileyici bir hiyerarşide
09:32
that supports racism or xenophobia.
148
560284
2466
düşük statüsü olan erkeklere
kızgın olabiliriz.
kızgın olabiliriz.
09:35
But we have an enormous power in this.
149
563864
2295
Ama bunda müthiş bir gücümüz var.
09:38
Because feelings are the purview
of our authority,
of our authority,
150
566543
3989
Duygularımız otoritemizin
kapsamı olduğu için
kapsamı olduğu için
09:43
and people are uncomfortable
with our anger.
with our anger.
151
571625
2547
ve insanlar öfkemizle
rahat olmadığı için.
rahat olmadığı için.
09:46
We should be making people comfortable
with the discomfort they feel
with the discomfort they feel
152
574792
4610
İnsanları, kadınlar pişmanlık
duymayarak hayır dediklerinde
duymayarak hayır dediklerinde
duydukları rahatsızlıkla
rahat ettirmeliyiz.
rahat ettirmeliyiz.
09:51
when women say no, unapologetically.
153
579426
2952
09:55
We can take emotions and think in terms
of competence and not gender.
of competence and not gender.
154
583917
4666
Duyguları alıp cinsiyet yerine
yetenek yönüyle düşünebiliriz.
yetenek yönüyle düşünebiliriz.
10:01
People who are able to process their anger
and make meaning from it
and make meaning from it
155
589465
3929
Öfkelerini işleyip
bundan anlam çıkarabilen insanlar
bundan anlam çıkarabilen insanlar
10:05
are more creative, more optimistic,
156
593798
2660
daha yaratıcı, daha optimistik,
10:08
they have more intimacy,
157
596958
1334
daha samimiler,
10:10
they're better problem solvers,
158
598917
1556
daha iyi problem çözücüler,
10:14
they have greater political efficacy.
159
602260
2259
politik etkinlikleri daha üstün.
10:17
Now I am a woman
writing about women and feelings,
writing about women and feelings,
160
605251
3189
Ben, kadınlar ve duyguları
hakkında yazan bir kadınım.
hakkında yazan bir kadınım.
10:20
so very few men with power
161
608464
2658
Gücü olan çok az erkek
10:23
are going to take what I'm saying
seriously, as a matter of politics.
seriously, as a matter of politics.
162
611146
3960
politika gereğiyle
söylediklerimi ciddiye alacak.
söylediklerimi ciddiye alacak.
10:27
We think of politics and anger in terms
of the contempt and disdain and fury
of the contempt and disdain and fury
163
615789
5948
Politika ve öfkeyi, dünyadaki
maço-faşizm yükselişini besleyen
maço-faşizm yükselişini besleyen
aşağılama, hor görme ve hiddetle
ilgili olarak düşünüyoruz.
ilgili olarak düşünüyoruz.
10:33
that are feeding a rise
of macho-fascism in the world.
of macho-fascism in the world.
164
621761
2956
10:37
But if it's that poison,
it's also the antidote.
it's also the antidote.
165
625375
3144
Ama bu zehirse aynı zamanda panzehir.
10:41
We have an anger of hope,
and we see it every single day
and we see it every single day
166
629542
3854
Bizde beklenti öfkesi var
ve bunu her bir gün
ve bunu her bir gün
10:45
in the resistant anger of women
and marginalized people.
and marginalized people.
167
633420
3786
kadın ve marjinal insanların
dirençli öfkesinde görüyoruz.
dirençli öfkesinde görüyoruz.
10:49
It's related to compassion
and empathy and love,
and empathy and love,
168
637833
4501
Bu şefkat, empati ve sevgiyle ilgili.
10:54
and we should recognize
that anger as well.
that anger as well.
169
642358
3157
O öfkeyi de tanımalıyız.
10:59
The issue is that societies that don't
respect women's anger don't respect women.
respect women's anger don't respect women.
170
647643
6982
Sorun, kadınların öfkesine saygı duymayan
toplumlar kadınlara saygı duymuyor.
toplumlar kadınlara saygı duymuyor.
11:07
The real danger of our anger isn't that
it will break bonds or plates.
it will break bonds or plates.
171
655543
6012
Öfkemizin asıl tehlikesi bağları koparma
ya da tabakları kırma değil,
ya da tabakları kırma değil,
11:14
It's that it exactly shows
how seriously we take ourselves,
how seriously we take ourselves,
172
662167
5106
tam olarak kendimizi ne kadar
ciddiye aldığımızı göstermesi
ciddiye aldığımızı göstermesi
11:19
and we expect other people
to take us seriously as well.
to take us seriously as well.
173
667297
3904
ve insanların da bizi
ciddiye almalarını bekliyoruz.
ciddiye almalarını bekliyoruz.
11:24
When that happens, chances are very good
174
672074
3860
Ve büyük olasılıkla bu gerçekleştiğinde
11:27
that women will be able to smile
when they want to.
when they want to.
175
675958
4209
kadınlar istedikleri zaman
gülümseyebilecekler.
gülümseyebilecekler.
11:33
(Applause)
176
681285
1389
(Alkışlar)
11:34
Thank you.
177
682698
1151
Teşekkürler.
11:35
(Applause) (Cheers)
178
683873
6690
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Soraya Chemaly - Writer, activistSoraya Chemaly writes and thinks about social justice.
Why you should listen
Soraya Chemaly is an award-winning journalist, essayist and author whose work appears regularly in national and international media. In her writing, she rigorously and irreverently casts a bright, incisive light on what it means to be a woman in world built by men. Her narrative skill, careful research and humor-filled analyses described by the New Yorker as "relentless and revelatory." She brings these skills to bear in a critical examination of the social construction of anger and its effects on women's lives in her first book, Rage Becomes Her: The Power of Women's Anger.
Soraya Chemaly | Speaker | TED.com