TED2011
Sunni Brown: Doodlers, unite!
Sunni Brown: Karalamacılar, hadi birleşin!
Filmed:
Readability: 5.2
1,509,775 views
Araştırmalar, eskiz ve karalama yapmanın kavrayışımızı ve yaratıcı düşünmemizi geliştirdiğini gösteriyor. Peki neden hala bir toplantıda karalama yaparken yakalandığımızda utanıyoruz? Sunni Brown karalamacılara çağrıda bulunuyor: Hadi birleşin! Defter ve kalem yardımıyla beyninizin kilidini açabileceğinizi iddia ediyor.
Sunni Brown - Visualizer and gamestorming
In her book "Gamestorming," Sunni Brown shows how using art and games can empower serious problem-solving. Full bio
In her book "Gamestorming," Sunni Brown shows how using art and games can empower serious problem-solving. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
So I just want to tell you my story.
0
0
2000
Şimdi size hikayemi anlatmak istiyorum.
00:17
I spend a lot of time
1
2000
2000
Zamanımın çoğunu
00:19
teaching adults how to use visual language
2
4000
2000
yetişkinlere, işyerinde görsel dili ve karalama yapmayı
00:21
and doodling in the workplace.
3
6000
2000
nasıl kullanacaklarını öğreterek geçiriyorum.
00:23
And naturally, I encounter a lot of resistance,
4
8000
3000
Ve doğal olarak, epey direniş ile karşılaşıyorum
00:26
because it's considered to be anti-intellectual
5
11000
3000
çünkü karalama zihinsel olmayan, ciddi öğrenmeye
00:29
and counter to serious learning.
6
14000
2000
karşı birşey olarak düşünülüyor.
00:31
But I have a problem with that belief,
7
16000
2000
Ama ben bu kanıya karşı çıkıyorum,
00:33
because I know that doodling has a profound impact
8
18000
3000
çünkü karalama yapmanın, bilgiyi almamız ve
00:36
on the way that we can process information
9
21000
3000
sorunları çözmemiz yolunda derin bir etkisi
00:39
and the way that we can solve problems.
10
24000
2000
olduğunu biliyorum.
00:41
So I was curious about why there was a disconnect
11
26000
3000
Toplumumuzun karalama yapmayı algılayış şekli ile
00:44
between the way our society perceives doodling
12
29000
2000
gerçeğin ne olduğu arasında neden bir kopukluk
00:46
and the way that the reality is.
13
31000
2000
olduğunu merak ettim.
00:48
So I discovered some very interesting things.
14
33000
3000
Ve çok ilginç şeyler öğrendim.
00:51
For example, there's no such thing
15
36000
2000
Örneğin, karalamanın olumlu
00:53
as a flattering definition of a doodle.
16
38000
3000
hiçbir tanımı yok.
00:56
In the 17th century, a doodle was a simpleton or a fool --
17
41000
3000
17. yüzyılda, bir "doodle" (karalama), Yankee Doodle'da olduğu gibi
00:59
as in Yankee Doodle.
18
44000
2000
aptal ya da avanak demekti.
01:01
In the 18th century, it became a verb,
19
46000
2000
18. yüzyılda, "doodle" bir fiil haline geldi ve anlamı
01:03
and it meant to swindle or ridicule or to make fun of someone.
20
48000
3000
aldatmak, tiye almak ya da biriyle dalga geçmekti.
01:06
In the 19th century, it was a corrupt politician.
21
51000
3000
19. yüzyılda, "doodle" yozlaşmış bir politikacı için kullanılıyordu.
01:09
And today, we have what is perhaps our most offensive definition,
22
54000
3000
Ve bugün, belki de en kırıcı tanımı, en azından benim için,
01:12
at least to me, which is the following:
23
57000
2000
kullanıyoruz ve resmen şu anlamlara geliyor:
01:14
To doodle officially means
24
59000
2000
"to doodle" (karalama yapmak):
01:16
to dawdle,
25
61000
2000
boşa vakit harcamak,
01:18
to dilly dally, to monkey around,
26
63000
2000
oyalanmak, haylazlık etmek,
01:20
to make meaningless marks,
27
65000
2000
anlamsız şeyler yapmak,
01:22
to do something of little value, substance or import,
28
67000
3000
değeri, varlığı ya da önemi az olan şeyler yapmak
01:25
and -- my personal favorite --
29
70000
2000
ve -- benim kişisel favorim --
01:27
to do nothing.
30
72000
2000
hiçbir şey yapmamak.
01:29
No wonder people are averse to doodling at work.
31
74000
3000
İnsanların neden işyerinde karalama yapmadıklarına şaşmamalı.
01:32
Doing nothing at work is akin to masturbating at work;
32
77000
2000
İşte hiçbirşey yapmamak, mastürbasyon yapmak ile aynı;
01:34
it's totally inappropriate.
33
79000
2000
ikisi de tamamiyle yakışıksız.
01:36
(Laughter)
34
81000
2000
(Kahkahalar)
01:38
Additionally, I've heard horror stories
35
83000
2000
Ek olarak, öğretmenleri tarafından
01:40
from people whose teachers scolded them, of course, for doodling in classrooms.
36
85000
3000
örneğin sınıfta karalama yaptıkları için azarlanan insanlardan korku hikayeleri dinledim.
01:43
And they have bosses who scold them for doodling in the boardroom.
37
88000
3000
Ve aynı insanların işyerinde karalama yaptıkları için onları azarlayan patronları var.
01:46
There is a powerful cultural norm against doodling
38
91000
3000
Birşey öğrenmemiz gerektiği düşünülen yerlerde
01:49
in settings in which we are supposed to learn something.
39
94000
3000
karalamaya karşı çok güçlü bir kültürel norm var.
01:52
And unfortunately,
40
97000
2000
Ve ne yazık ki,
01:54
the press tends to reinforce this norm
41
99000
2000
basın bu normu beslemeye yardım ediyor,
01:56
when they're reporting on a doodling scene --
42
101000
2000
önemli bir kişinin, bir teyit oturumu ya da
01:58
of an important person at a confirmation hearing and the like --
43
103000
3000
benzer bir toplantıda karalama yaptıklarına dair haber yaptıklarında,
02:01
they typically use words like "discovered"
44
106000
2000
her zaman ki gibi "keşfedildi" ya da "yakalandı"
02:03
or "caught" or "found out,"
45
108000
2000
ya da "ortaya çıktı" gibi
02:05
as if there's some sort of criminal act being committed.
46
110000
3000
kelimeler kullanıyorlar, sanki bir tür suç eylemi işleniyormuş gibi.
02:08
And additionally, there is a psychological aversion to doodling --
47
113000
3000
Buna ek olarak, karalamaya karşı psikoloji bir hoşnutsuzluk var.
02:11
thank you, Freud.
48
116000
2000
Teşekkürler, Freud.
02:13
In the 1930s, Freud told us all
49
118000
2000
1930'lu yıllarda, Freud bize, karalamalarına
02:15
that you could analyze people's psyches
50
120000
2000
bakarak bir insanın ruh halini analiz
02:17
based on their doodles.
51
122000
2000
edebileceğimizi söyledi.
02:19
This is not accurate, but it did happen to Tony Blair
52
124000
2000
Bu doğru değil, fakat bu durum Tony Blair'in başına geldi,
02:21
at the Davos Forum in 2005,
53
126000
2000
2005'te Davos Forum'unda
02:23
when his doodles were, of course, "discovered"
54
128000
3000
yaptığı karalamalar, moda tabirle, "keşfedildi" ve
02:26
and he was labeled the following things.
55
131000
3000
şu kelimeler ile damgalandı.
02:29
Now it turned out to be Bill Gates' doodle.
56
134000
4000
Sonra o karalamaların Bill Gates'e ait olduğu ortaya çıktı.
02:33
(Laughter)
57
138000
2000
(Kahkahalar)
02:35
And Bill, if you're here, nobody thinks you're megalomaniacal.
58
140000
4000
Bill, eğer buradaysan, kimse senin megaloman olduğunu düşünmüyor.
02:39
But that does contribute
59
144000
2000
Ama bu olay, insanların
02:41
to people not wanting to share their doodles.
60
146000
2000
karalamalarını paylaşmak istememelerine katkı sağlıyor.
02:43
And here is the real deal. Here's what I believe.
61
148000
3000
İşte gerçek olan ve benim inandığım şey şu:
02:46
I think that our culture
62
151000
2000
Bence kültürümüz
02:48
is so intensely focused on verbal information
63
153000
2000
sözlü bilgiye o kadar çok odaklanmış ki
02:50
that we're almost blinded to the value of doodling.
64
155000
3000
neredeyse karalamanın değerini görmezden geliyoruz.
02:53
And I'm not comfortable with that.
65
158000
2000
Ve ben bundan rahatsızlık duyuyorum.
02:55
And so because of that belief that I think needs to be burst,
66
160000
3000
Ben, kanımca yok olması gereken bu düşünceden dolayı,
02:58
I'm here to send us all hurtling back to the truth.
67
163000
2000
hepimizi doğruya savurmak için buradayım.
03:00
And here's the truth:
68
165000
2000
Doğru olan şey şu:
03:02
doodling is an incredibly powerful tool,
69
167000
2000
karalama yapmak inanılmaz derecede kuvvetli bir araç
03:04
and it is a tool that we need to remember and to re-learn.
70
169000
3000
ve bunu hatırlamamız ve tekrar öğrenmemiz gerekiyor.
03:07
So here's a new definition for doodling.
71
172000
3000
İşte karalamanın yeni bir tanımı.
03:10
And I hope there's someone in here from The Oxford English Dictionary,
72
175000
2000
Ve umarım şu an burada Oxford İngilizce Sözlüğü'nden birisi vardır
03:12
because I want to talk to you later.
73
177000
2000
çünkü sonra o kişiyle konuşmak istiyorum.
03:14
Here's the real definition:
74
179000
2000
İşte gerçek tanımı:
03:16
Doodling is really to make spontaneous marks to help yourself think.
75
181000
3000
Karalama yapmak düşünmene yardımcı olmak için ihtiyari çizgiler yapmak demek.
03:19
That is why millions of people doodle.
76
184000
3000
Bu nedenle, milyonlarca insan karalama yapıyor.
03:22
Here's another interesting truth about the doodle:
77
187000
2000
Karalama hakkında bir başka ilginç gerçek şu:
03:24
People who doodle when they're exposed to verbal information
78
189000
2000
Sözlü bilgiyi alırken karalama yapan insanlar,
03:26
retain more of that information
79
191000
2000
yapmayan insanlara göre,
03:28
than their non-doodling counterparts.
80
193000
3000
akıllarında daha çok bilgi tutabiliyorlar.
03:31
We think doodling is something you do when you lose focus,
81
196000
2000
Konsantrasyonumuz bozulduğunda karalama yaptığımız düşünüyoruz,
03:33
but in reality, it is a preemptive measure
82
198000
2000
ama aslında karalama, konsantrasyonumuzu
03:35
to stop you from losing focus.
83
200000
3000
kaybetmememiz için bir yöntem.
03:38
Additionally, it has a profound effect
84
203000
2000
Dahası, yaratıcı sorun çözmede ve
03:40
on creative problem-solving
85
205000
2000
derin bilgi alınımında
03:42
and deep information processing.
86
207000
2000
büyük bir etkisi var.
03:44
There are four ways that learners intake information
87
209000
2000
Öğrenen insanların, karar verebilmeleri için bilgi
03:46
so that they can make decisions.
88
211000
2000
almalarının dört yöntemi var.
03:48
They are visual, auditory,
89
213000
3000
Bunlar görsel, işitsel,
03:51
reading and writing and kinesthetic.
90
216000
3000
okuma, yazma ve kinestetik.
03:54
Now in order for us to really chew on information
91
219000
2000
Şimdi bilgiyi gerçekten yalayıp yutmak ve
03:56
and do something with it,
92
221000
2000
onunlar birşey yapmamız için,
03:58
we have to engage at least two of those modalities,
93
223000
3000
bu yöntemlerin en azından ikisini kullanmak zorundayız,
04:01
or we have to engage one of those modalities
94
226000
2000
ya da duygusal bir deneyim ile birleştirerek
04:03
coupled with an emotional experience.
95
228000
2000
bir yöntem kullanmak zorundayız.
04:05
The incredible contribution of the doodle
96
230000
3000
Karalama yapmak inanılmaz bir şekilde
04:08
is that it engages all four learning modalities simultaneously
97
233000
3000
tüm bu dört öğrenme yöntemini, duygusal bir deneyim
04:11
with the possibility of an emotional experience.
98
236000
3000
olasılığı ile birleştirmede katkı sağlıyor.
04:14
That is a pretty solid contribution
99
239000
2000
Hiçbir şey yapmamak ile eşit sayılan
04:16
for a behavior equated with doing nothing.
100
241000
3000
bir davranış için gayet sağlam bir katkı bu.
04:19
This is so nerdy,
101
244000
2000
Bu çok aptalca,
04:21
but this made me cry when I discovered this.
102
246000
2000
ama bunu keşfettiğim an ağladım.
04:23
So they did anthropological research
103
248000
2000
Çocuklarda sanatsal eylemin gelişimine dair
04:25
into the unfolding of artistic activity in children,
104
250000
3000
antropolojik bir araştırma yapmışlar ve
04:28
and they found that, across space and time,
105
253000
2000
zaman içinde, bütün çocukların, büyürken,
04:30
all children exhibit the same evolution in visual logic
106
255000
3000
görsel mantıkta aynı gelişimi sergilediklerini
04:33
as they grow.
107
258000
2000
bulmuşlar.
04:35
In other words, they have a shared and growing
108
260000
2000
Bir başka deyişle, görsel dilde, tahmin edilebilir
04:37
complexity in visual language
109
262000
2000
bir dizi halinde gerçekleşen
04:39
that happens in a predictable order.
110
264000
2000
ortak ve büyüyen bir karmaşıklığa sahipler.
04:41
And I think that is incredible.
111
266000
2000
Bence bu inanılmaz birşey.
04:43
I think that means doodling is native to us
112
268000
2000
Bence bu karalamanın doğamızda olduğu ve
04:45
and we simply are denying ourselves that instinct.
113
270000
3000
kendimizi bu içgüdüden mahrum bırakıyoruz anlamına geliyor.
04:49
And finally, a lot a people aren't privy to this,
114
274000
2000
Son olarak, birçok insan bu sırra vakıf değil,
04:51
but the doodle is a precursor
115
276000
2000
ama karalama en büyük kültürel
04:53
to some of our greatest cultural assets.
116
278000
2000
değerlerimizden bazılarına öncülük etmiştir.
04:55
This is but one:
117
280000
2000
Bu onlardan sadece bir tanesi:
04:57
this is Frank Gehry the architect's precursor to the Guggenheim in Abu Dhabi.
118
282000
3000
Bu mimar Frank Gehry'nin, Abu Dabi'deki Guggenheim'a öncüsü.
05:00
So here is my point:
119
285000
2000
Anlatmak istediğim şu:
05:02
Under no circumstances should doodling be eradicated
120
287000
3000
Hiçbir koşul altında, karalama yapmak, bir sınıf ya da
05:05
from a classroom or a boardroom
121
290000
2000
bir toplantı odası, hatta bir savaş odasından
05:07
or even the war room.
122
292000
2000
bile defedilmemeli.
05:09
On the contrary,
123
294000
2000
Tam aksine,
05:11
doodling should be leveraged in precisely those situations
124
296000
3000
karalama yapmak, tam da bilgi yoğunluğunun ve
05:14
where information density is very high
125
299000
2000
ve o bilgiyi alma ihtiyacının çok yüksek olduğu
05:16
and the need for processing that information is very high.
126
301000
3000
o durumlarda kullanılması için teşvik edilmeli.
05:19
And I will go you one further.
127
304000
2000
Biraz daha öteye gideyim.
05:21
Because doodling is so universally accessible
128
306000
3000
Çünkü karalama yapmak evrensel olarak ulaşılabilir
05:24
and it is not intimidating as an art form,
129
309000
2000
ve bir sanat formu olarak göz korkutucu değil,
05:26
it can be leveraged as a portal
130
311000
2000
insanları görsel kültürün
05:28
through which we move people
131
313000
2000
daha yüksek seviyelerine taşımamız için
05:30
into higher levels of visual literacy.
132
315000
3000
bir kapı olarak kullanılabilir.
05:33
My friends, the doodle has never been
133
318000
2000
Dostlarım, karalama yapmak asla
05:35
the nemesis of intellectual thought.
134
320000
2000
entellektüel düşüncenin düşmanı olmadı.
05:37
In reality, it is one of its greatest allies.
135
322000
2000
Aslında, en büyük dostlarından biri.
05:39
Thank you.
136
324000
2000
Teşekkürler.
05:41
(Applause)
137
326000
3000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Sunni Brown - Visualizer and gamestormingIn her book "Gamestorming," Sunni Brown shows how using art and games can empower serious problem-solving.
Why you should listen
Sunni Brown is co-author of GameStorming: A Playbook for Rule-breakers, Innovators and Changemakers. She’s known for her large-scale live content visualizations, and she is also the leader of the Doodle Revolution – a growing effort to debunk the myth that doodling is a distraction. Using common sense, experience and neuroscience, Sunni is proving that to doodle is to ignite your whole mind. Look for her second book, The Doodle Revolution, in 2012.
Her consultancy, BrightSpot I.D., specializes in visual thinking and information design. She was trained in graphic facilitation at the Grove Consultants International, a San Francisco-based company that pioneered the use of large-scale visuals in business settings. Sunni co-founded VizThink Austin, which under her leadership grew to be the largest visual thinking community in the United States.
Sunni Brown | Speaker | TED.com