ABOUT THE SPEAKER
George Papandreou - Former Prime Minister of Greece
George Papandreou draws on lessons learned from the Greek debt crisis as he helps guide the EU through difficult waters.

Why you should listen

George Papandreou, a third-generation scion of Greece’s defining political dynasty, entered the global spotlight with his attempts to re-invent his country during the darkest hours of the European debt crisis. Upon becoming Prime Minister in 2009, his government inherited a deficit that was much larger than had been reported. As PM, he implemented major changes and reforms, but was overtaken by events beyond his government's control.

Papandreou resigned his Prime Minister post in November 2011 as part of a deal to pave the way for a coalition government to restore Grecian stability, but remains a powerful figure as an MP and as President of the Socialist International.

As he says: “We do have a choice. Either we empower Europe and its citizens and become a catalyst for humanizing our global economy, or globalization will dehumanize our societies and undermine the European project. As a citizen of Europe, I vote for the first choice."

More profile about the speaker
George Papandreou | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2013

George Papandreou: Imagine a European democracy without borders

George Papandreou: Sınırları olmayan bir Avrupa demokrasisi hayal edin

Filmed:
796,547 views

Yunanistan, Avrupa ekonomik krizinin maraz oğlanıydı. Ancak Eski Başbakan George Papandreou bu krizin gelecekte olacakların habercisi olup olmayacağını merak ediyor. Papandreou, "Demokrasilerimiz; aksayamayacak kadar büyük, daha doğrusu kontrol edilemeyecek kadar büyük sistemlerin kıskacında. Diğer yandan, benim gibi siyasetçiler halklarının güvenini kaybetmiş durumda." diyor. Bu sorun nasıl mı çözülür? Yeni demokratik pazarlıkta tekrardan halkın doğrudan rol almasını sağlayın.
- Former Prime Minister of Greece
George Papandreou draws on lessons learned from the Greek debt crisis as he helps guide the EU through difficult waters. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
This will not be a speechkonuşma
0
1250
1266
Bu daha önce yaptıklarıma benzer
00:14
like any one I have ever givenverilmiş.
1
2516
3291
bir konuşma olmayacak.
00:17
I will talk to you todaybugün about
2
5807
3490
Bugün size küresel siyasette
00:21
the failurebaşarısızlık of leadershipliderlik in globalglobal politicssiyaset
3
9297
4890
ve küreselleşen ekonomimizde
00:26
and in our globalizingküreselleşen economyekonomi.
4
14187
2998
başarısız liderlikten bahsedeceğim.
00:29
And I won'talışkanlık providesağlamak some feel-good-iyi-hisset, ready-madekullanıma hazır solutionsçözeltiler.
5
17185
6953
Ve İyi hissettiren hazır çözümlerden sunmayacağım.
00:36
But I will in the endson urgedürtü you
6
24138
2534
Ama sonunda sizi; yeniden düşünmeniz,
00:38
to rethinkyeniden düşünmek, actuallyaslında take risksriskler, and get involvedilgili
7
26672
5443
risk almanız ve demokrasinin küresel evrimi olarak
00:44
in what I see as a globalglobal evolutionevrim
8
32115
3405
gördüğüm şeye dahil olmanız için
00:47
of democracydemokrasi.
9
35520
2810
teşvik edeceğim.
00:50
FailureBaşarısızlık of leadershipliderlik.
10
38330
2255
Başarısız liderlik.
00:52
What is the failurebaşarısızlık of leadershipliderlik todaybugün?
11
40585
2761
Günümüzde başarısız liderlik nedir?
00:55
And why is our democracydemokrasi not workingçalışma?
12
43346
3467
Demokrasilerimiz neden çalışmamaktadır?
00:58
Well, I believe that the failurebaşarısızlık of leadershipliderlik is the factgerçek
13
46813
2631
Ben başarısız liderliğin, sizi sürecin dışına itmemizden
01:01
that we have takenalınmış you out of the processsüreç.
14
49444
4553
kaynaklandığını düşünüyorum.
01:05
So let me, from my personalkişisel experiencesdeneyimler,
15
53997
2516
Bundan dolayı, şahsi tecrübelerimden yola çıkarak,
01:08
give you an insightIçgörü, so that you can stepadım back
16
56513
4229
size bir bakış açısı sunayım; siz de bir an düşünüp,
01:12
and maybe understandanlama why it is so difficultzor to copebaşa çıkmak
17
60742
3672
bugünün zorluklarıyla başa çıkmanın neden bu kadar
01:16
with the challengeszorluklar of todaybugün and why politicssiyaset
18
64414
2075
zor olduğunu ve siyasetin neden kör bir vadiye doğru gittiğini
01:18
is going down a blindkör alleysokak.
19
66489
3644
belki anlarsınız.
01:22
Let's startbaşlama from the beginningbaşlangıç.
20
70133
2497
En başından başlayalım.
01:24
Let's startbaşlama from democracydemokrasi.
21
72630
3796
Demokrasiden başlayalım.
01:28
Well, if you go back to the AncientAntik GreeksYunanlılar,
22
76426
2025
Antik Yunan'a dönüp baktığınızda,
01:30
it was a revelationvahiy, a discoverykeşif,
23
78451
3189
birlikte kendi kaderimizin efendisi
01:33
that we had the potentialpotansiyel, togetherbirlikte,
24
81640
4517
olma, inceleyebilme, öğrenebilme,
01:38
to be mastersyüksek lisans of our ownkendi fatekader,
25
86157
3721
hayal kurama ve sonrasında
01:41
to be ableyapabilmek to examineincelemek, to learnöğrenmek, to imaginehayal etmek,
26
89878
2872
daha iyi bir hayat tasarlama potansiyeli
01:44
and then to designdizayn a better life.
27
92750
3333
bir aydınlanma ve keşifti.
01:48
And democracydemokrasi was the politicalsiyasi innovationyenilik
28
96083
5186
Demokrasi de bu özgürlüğü koruyan
01:53
whichhangi protectedkorumalı this freedomözgürlük,
29
101269
2502
siyasi yenilikti.
01:55
because we were liberatedkurtarılmış from fearkorku
30
103771
5315
Çünkü, kendi fikirlerimiz
02:01
so that our mindszihinler in factgerçek,
31
109086
1653
başrolü oynayabilsin diye
02:02
whetherolup olmadığını they be despotsdespotlar or dogmasdogmalar,
32
110739
2722
gerek despotların gerekse dogmaların
02:05
could be the protagonistskahramanları.
33
113461
4403
korkusundan uzaktık.
02:09
DemocracyDemokrasi was the politicalsiyasi innovationyenilik that allowedizin us
34
117864
2989
Demokrasi; gerek zorba hükümdarların, gerekse
02:12
to limitsınır the powergüç, whetherolup olmadığını it was of tyrantszorbalar
35
120853
3388
yüce rahiplerin güçlerini ve güç ve zenginliklerini artırma yönündeki
02:16
or of highyüksek priestsrahipler,
36
124241
2747
doğal eğilimlerini
02:18
theironların naturaldoğal tendencyeğilim to maximizeen üst düzeye çıkarmak powergüç and wealthservet.
37
126988
4838
kısıtlamamıza imkan sağlayan siyasi yenilikti.
02:23
Well, I first beganbaşladı to understandanlama this
38
131826
1610
Bunu ilk defa 14 yaşındayken
02:25
when I was 14 yearsyıl oldeski.
39
133436
2122
anlamaya başlamıştım.
02:27
I used to, to try to avoidönlemek homeworkev ödevi,
40
135558
2110
Ev ödevlerinden kaçıp,
02:29
sneakgizlice down to the livingyaşam roomoda and listen to my parentsebeveyn
41
137668
5176
oturma odasına inmeye, annem ve babam arkadaşlarıyla
02:34
and theironların friendsarkadaşlar debatetartışma heatedlyöfkeyle.
42
142844
1700
sıcak tartışmalar yaparken dinlemeye çalışırdım.
02:36
You see, then GreeceYunanistan was
43
144544
2378
O zaman Yunanistan
02:38
underaltında controlkontrol of a very powerfulgüçlü establishmentKuruluş
44
146922
4237
ülkeyi boğan güçlü bir kurumun
02:43
whichhangi was stranglingboğmak the countryülke,
45
151159
1747
kontrolü altındaydı.
02:44
and my fatherbaba was headingbaşlık a promisingumut verici movementhareket
46
152906
2693
Babam, yeniden bir Yunanistan hayal eden,
02:47
to reimaginereimagine GreeceYunanistan, to imaginehayal etmek a GreeceYunanistan
47
155599
2820
özgürlüğün hakim olduğu ve belki de
02:50
where freedomözgürlük reignedtarihleri arasında. and where, maybe,
48
158419
2443
halkın, vatandaşların esasen kendi ülkelerini yönetebilecekleri
02:52
the people, the citizensvatandaşlar, could actuallyaslında rulekural theironların ownkendi countryülke.
49
160862
3711
bir Yunanistan'ın hayalini kuran ve umut vadeden bir hareketin başındaydı.
02:56
I used to joinkatılmak him in manyçok of the campaignskampanyalar,
50
164573
2296
Mitinglerinin çoğunda ona katılırdım.
02:58
and you can see me here nextSonraki to him.
51
166869
1939
Bu fotoğrafta hemen yanında beni görebilirsiniz.
03:00
I'm the youngerdaha genç one there, to the sideyan.
52
168808
2468
Hemen yanında, genç olan benim.
03:03
You mayMayıs ayı not recognizetanımak me because
53
171276
3108
Orada saçlarımı farklı şekilde ayırdığım için
03:06
I used to partBölüm my hairsaç differentlyfarklı olarak there.
54
174384
2228
belki beni tanıyamayabilirsiniz.
03:08
(LaughterKahkaha)
55
176612
1877
(Kahkaha)
03:10
So in 1967, electionsseçimleri were cominggelecek,
56
178489
4147
1967'de seçimler yaklaşıyordu ve
03:14
things were going well in the campaignkampanya,
57
182636
1844
mitinglerde her şey çok iyi gidiyordu.
03:16
the houseev was electricelektrik.
58
184480
2011
Evde çok heyecanlıydı.
03:18
We really could senseduyu that there was going to be
59
186491
2288
Yunanistan'da ilerleyen dönemde
03:20
a majormajör progressiveilerici changedeğişiklik in GreeceYunanistan.
60
188779
3997
büyük bir değişim olacağını gerçekten sezebiliyorduk.
03:24
Then one night, militaryaskeri truckskamyonlar drivesürücü up to our houseev.
61
192776
4952
Sonra bir gece, askeri kamyonlar bizim evin önüne park etti.
03:29
SoldiersAskerler stormfırtına the doorkapı.
62
197728
2378
Askerler kapıları çarparak girdi.
03:32
They find me up on the topüst terraceTeras.
63
200106
4170
Üst kattaki terasta beni buldular.
03:36
A sergeantÇavuş comesgeliyor up to me with a machinemakine guntabanca,
64
204276
1955
Makineli tüfekle bir çavuş bana gedi,
03:38
putskoyar it to my headkafa, and saysdiyor,
65
206231
1959
kafama silahı dayadı ve
03:40
"Tell me where your fatherbaba is or I will killöldürmek you."
66
208190
4352
"Babanın nerede olduğunu söyle, yoksa öldürürüm." dedi.
03:44
My fatherbaba, hidinggizleme nearbyyakında, revealsortaya çıkarır himselfkendisi,
67
212542
4182
Yakın bir yerde saklanan babam ortaya çıktı ve
03:48
and was summarilyÖzetle takenalınmış to prisonhapis.
68
216724
4165
özetle hapse alındı.
03:52
Well, we survivedhayatta, but democracydemokrasi did not.
69
220889
3736
Biz hayatta kaldık, ama demokrasi öldü.
03:56
SevenYedi brutalacımasız yearsyıl of dictatorshipdiktatörlük
70
224625
2512
Zalim diktatörlüğün hüküm sürdüğü yedi yıl
03:59
whichhangi we spentharcanmış in exilesürgün.
71
227137
3792
boyunca sürgündeydik.
04:02
Now, todaybugün, our democraciesdemokrasilerin are again
72
230929
2224
Günümüzde demokrasilerimiz
04:05
facingkarşı a momentan of truthhakikat.
73
233153
2279
kritik bir durumla yüz yüze.
04:07
Let me tell you a storyÖykü.
74
235432
1827
Size bir hikaye anlatayım.
04:09
SundayPazar eveningakşam,
75
237259
2284
Pazar akşamı,
04:11
BrusselsBrüksel, AprilNisan 2010.
76
239543
3119
Nisan 2010'da, Brüksel'de.
04:14
I'm sittingoturma with my counterpartsmuadilleri in the EuropeanAvrupa UnionBirliği.
77
242662
3553
Avrupa Birliği'nden meslektaşlarımla oturuyorum.
04:18
I had just been electedseçildi primeasal ministerbakan,
78
246215
3483
Daha yeni başbakan seçilmişim,
04:21
but I had the unhappymutsuz privilegeayrıcalık of revealingaçıklayıcı a truthhakikat
79
249698
3593
ama bütçe açığımızın bir kaç gün önce
04:25
that our deficitaçık was not 6 percentyüzde,
80
253291
3421
seçimlerden evvel önceki hükümet tarafından
04:28
as had been officiallyresmen reportedrapor only a fewaz daysgünler earlierdaha erken
81
256712
3546
resmen açıklandığı gibi açıklandığı gibi yüzde 6 değil de
04:32
before the electionsseçimleri by the previousönceki governmenthükümet,
82
260258
2969
aslında yüzde 15.6 olduğunu açıklamak gibi meşum bir
04:35
but actuallyaslında 15.6 percentyüzde.
83
263227
4888
imtiyaza sahiptim.
04:40
But the deficitaçık was only the symptombelirti
84
268115
2432
Ancak bütçe açığı Yunanistan'ın yüz yüze olduğu
04:42
of much deeperDaha derine problemssorunlar that GreeceYunanistan was facingkarşı,
85
270547
2316
çok daha derin sorunların sadece emaresiydi.
04:44
and I had been electedseçildi on a mandatemanda, a missionmisyon, actuallyaslında,
86
272863
3931
Ben de aslında bu sorunları bertaraf etmek için
04:48
to tackleele almak these problemssorunlar,
87
276794
1245
görevli, vekil olarak seçilmiştim.
04:50
whetherolup olmadığını it was lackeksiklik of transparencyşeffaflık
88
278039
2734
Gerek şeffaflık ve yönetimde
04:52
and accountabilityHesap verebilirlik in governanceYönetim,
89
280773
2301
hesap verilebilirlik eksikliği,
04:55
or whetherolup olmadığını it was a clientelisticclientelistic statebelirtmek, bildirmek
90
283074
2666
gerekse küresel vergi kaçırma sisteminin de
04:57
offeringteklif favorsiyilik to the powerfulgüçlü -- taxvergi avoidancekaçınma
91
285740
4553
etkisiyle, güçlüyü vergi kaçırma gibi
05:02
abettedYardım and aideddestekli by a globalglobal taxvergi evasionkaçırma systemsistem,
92
290293
4727
bir çok şekilde destekleyen müşteri tabanlı devlet anlayışı ve
05:07
politicssiyaset and mediamedya capturedyakalanan by specialözel interestsilgi.
93
295020
3432
kişisel menfaatlerin girdabına yakalanmış siyaset ve medya.
05:10
But despiterağmen our electoralseçim mandatemanda,
94
298452
3000
Ancak seçimle bize verilen görevlere rağmen,
05:13
the marketspiyasalar mistrustedgüvenmiyorlardı us.
95
301452
3215
piyasalar bize pek de güvenmedi.
05:16
Our borrowingborçlanma costsmaliyetler were skyrocketinghızla artan,
96
304667
2766
Borçlanma maliyetlerimiz aldı başını gitti ve
05:19
and we were facingkarşı possiblemümkün defaultVarsayılan.
97
307433
2907
görevi yerine getirememekle yüz yüzeydik.
05:22
So I wentgitti to BrusselsBrüksel on a missionmisyon
98
310340
3280
Piyasaları sakinleştirip gerekli reformları yapmak için
05:25
to make the casedurum for a unitedbirleşmiş EuropeanAvrupa responsetepki,
99
313620
4014
bize zaman kazandıracak ortak bir Avrupa tepkisini
05:29
one that would calmsakin the marketspiyasalar and give us the time
100
317634
3300
mevzu etmek üzere Brüksel'e
05:32
to make the necessarygerekli reformsreformlar.
101
320934
3006
göreve gittim.
05:35
But time we didn't get.
102
323940
2904
Ama zamanımız olmadı.
05:38
PictureResim yourselveskendiniz around the tabletablo in BrusselsBrüksel.
103
326844
3136
Kendinizi Brüksel'de bir masanın etrafında hayal edin.
05:41
NegotiationsMüzakereler are difficultzor, the tensionsgerginlikler are highyüksek,
104
329980
2891
Müzakereler çetin, sinirler gergin,
05:44
progressilerleme is slowyavaş, and then, 10 minutesdakika to 2,
105
332871
2877
ilerleme yavaş, sonra ikiye on kala
05:47
a primeasal ministerbakan shoutssesler out,
106
335748
1572
başbakanlardan biri bağırıyor,
05:49
"We have to finishbitiş in 10 minutesdakika."
107
337320
2520
"10 dakika içinde bitirmemiz lazım."
05:51
I said, "Why? These are importantönemli decisionskararlar.
108
339840
2633
"Neden? Bunlar önemli kararlar.
05:54
Let's deliberatekasıtlı a little bitbit longeruzun."
109
342473
2155
Uzun uzadıya tartışalım." dedim.
05:56
AnotherBaşka bir primeasal ministerbakan comesgeliyor in and saysdiyor,
110
344628
3083
Başka bir başbakan içeri girdi ve
05:59
"No, we have to have an agreementanlaşma now,
111
347711
3332
"Hayır, şimdi bir mutabakat sağlamamız gerekiyor,
06:03
because in 10 minutesdakika,
112
351043
2352
çünkü 10 dakika içinde
06:05
the marketspiyasalar are openingaçılış up in JapanJaponya,
113
353395
3565
Japonya'da piyasalar mesaiye başlıyor,
06:08
and there will be havocHavoc in the globalglobal economyekonomi."
114
356960
4449
küresel ekonomide yıkım olur." dedi.
06:13
We quicklyhızlı bir şekilde camegeldi to a decisionkarar in those 10 minutesdakika.
115
361409
3413
O on dakika içinde hızlıca bir karara vardık.
06:16
This time it was not the militaryaskeri,
116
364822
2276
Hepimizin başına silahı dayayan bu kez
06:19
but the marketspiyasalar, that put a guntabanca to our collectivetoplu headskafalar.
117
367098
6488
ordu değil de piyasalardı.
06:25
What followedtakip etti were the mostçoğu difficultzor decisionskararlar in my life,
118
373586
4183
Sonrasında, genelde krizde hiç bir suçu
06:29
painfulacı verici to me, painfulacı verici to my countrymenvatandaşlar,
119
377769
4227
olmayanlara kemer sıkma politikalarını ve kesintileri dayatarak
06:33
imposingheybetli cutskeser, austeritykemer sıkma,
120
381996
3022
vatandaşlarıma olduğu kadar bana da acı gelen, hayatımın
06:37
oftensık sık on those not to blamesuçlama for the crisiskriz.
121
385018
3226
en zor kararlarını vermek zorunluluğuyla karşı karşıya kaldım.
06:40
With these sacrificeskurban, GreeceYunanistan did avoidönlemek bankruptcyiflas
122
388244
3127
Bu fedakarlıklarla, Yunanistan iflasın,
06:43
and the eurozoneAvro Bölgesi'ne avoidedkaçınılması a collapseçöküş.
123
391371
3152
AB'de çöküşün eşiğinden döndü.
06:46
GreeceYunanistan, yes, triggeredtetiklenir the EuroEuro crisiskriz,
124
394523
2648
Avro krizini, evet, Yunanistan tetikledi ve
06:49
and some people blamesuçlama me for pullingçeken the triggertetik.
125
397171
3118
bazı insanlar bununla beni suçluyor.
06:52
But I think todaybugün that mostçoğu would agreeanlaşmak
126
400289
3047
Ama bence bir çok insan Yunanistan'ın
06:55
that GreeceYunanistan was only a symptombelirti
127
403336
2366
euro bölgesindeki çok daha derin yapısal sorunların,
06:57
of much deeperDaha derine structuralyapısal problemssorunlar in the eurozoneAvro Bölgesi'ne,
128
405702
3677
daha geniş küresel ekonomik sistemdeki zaafiyetlerin ve
07:01
vulnerabilitiesgüvenlik açıkları in the widerDaha geniş globalglobal economicekonomik systemsistem,
129
409379
4192
demokrasilerimizdeki zaafiyetlerin
07:05
vulnerabilitiesgüvenlik açıkları of our democraciesdemokrasilerin.
130
413571
2646
bir belirtisi olduğunda ittifak edecektir.
07:08
Our democraciesdemokrasilerin are trappedhapsolmuş by systemssistemler too bigbüyük to failbaşarısız,
131
416217
4337
Bizim demokrasilerimiz başarısızlığa uğrayamayacak kadar büyük,
07:12
or, more accuratelytam olarak, too bigbüyük to controlkontrol.
132
420554
3369
veya daha doğrusu, kontrol edilemeyecek kadar büyük sistemlerin kıskacındadır.
07:15
Our democraciesdemokrasilerin are weakenedzayıflamış in the globalglobal economyekonomi
133
423923
2329
Bizim demokrasilerimizi; küresel ekonomide
07:18
with playersoyuncu that can evadekaçmasına lawsyasalar, evadekaçmasına taxesvergileri,
134
426252
3471
kanunlardan, vergilerden, çevre ve çalışma standartlarından
07:21
evadekaçmasına environmentalçevre or laboremek standardsstandartlar.
135
429723
3321
kaçabilen oyuncular zayıflatıyor.
07:25
Our democraciesdemokrasilerin are underminedzarar
136
433044
2882
Bizim demokrasilerimizin kuyusunu;
07:27
by the growingbüyüyen inequalityeşitsizlik
137
435926
2158
artan eşitsizlik, güç ve zenginliğin
07:30
and the growingbüyüyen concentrationkonsantrasyon of powergüç and wealthservet,
138
438084
3780
giderek bir elde toplanması, lobiler, yozlaşma ve
07:33
lobbieslobileri, corruptionbozulma, the speedhız of the marketspiyasalar
139
441864
3654
piyasaların hızı kazdı.
07:37
or simplybasitçe the factgerçek that we sometimesara sıra fearkorku an impendingeli kulağında disasterafet,
140
445518
4839
Yahut, bazen beklemede olan felaket korkusu
07:42
have constrainedzoraki our democraciesdemokrasilerin,
141
450357
2720
demokrasilerimizi zayıflattı.
07:45
and they have constrainedzoraki our capacitykapasite
142
453077
2888
Tabi aynı zamanda hayal kurup çözüm üretme potansiyelini
07:47
to imaginehayal etmek and actuallyaslında use the potentialpotansiyel, your potentialpotansiyel,
143
455965
3998
yani sizin potansiyelinizi kullanma
07:51
in findingbulgu solutionsçözeltiler.
144
459963
2515
kapasitemizi de zayıflattı.
07:54
GreeceYunanistan, you see, was only a previewÖnizleme
145
462478
2455
Gördüğünüz gibi Yunanistan hepimizin
07:56
of what is in storemağaza for us all.
146
464933
2377
kaderinin sadece bir önizlemesiydi.
07:59
I, overlyaşırı derecede optimisticallyiyimser, had hopedümit
147
467310
1690
Ben, gayet iyimser bir halde, bu krizin
08:01
that this crisiskriz was an opportunityfırsat for GreeceYunanistan, for EuropeEurope,
148
469000
3791
Yunanistan, Avrupa ve dünya adına kurumlarımızda
08:04
for the worldDünya, to make radicalradikal democraticdemokratik transformationsdönüşümler
149
472791
4475
köklü demokratik dönüşümler yapmak için bir fırsat
08:09
in our institutionskurumlar.
150
477266
1877
olmasını ummuştum.
08:11
InsteadBunun yerine, I had a very humblinghumbling experiencedeneyim.
151
479143
3897
Ama çok aşağılayıcı bir tecrübe edindim.
08:15
In BrusselsBrüksel, when we trieddenenmiş desperatelyumutsuzca again and again
152
483040
4481
Brüksel'de çaresizce tekrar tekrar ortak çözümler
08:19
to find commonortak solutionsçözeltiler,
153
487521
1909
bulmaya çalışırken
08:21
I realizedgerçekleştirilen that not one, not one of us,
154
489430
3673
hiç kimsenin, hem de hiç birimizin daha önce böyle bir krizle
08:25
had ever dealtele with a similarbenzer crisiskriz.
155
493103
3471
uğraşmadığını farkettim.
08:28
But worsedaha da kötüsü, we were trappedhapsolmuş by our collectivetoplu ignorancecehalet.
156
496574
3996
Ama daha da kötüsü, ortak cehaletimizin esareti altındaydık.
08:32
We were led by our fearsendişe.
157
500570
3468
Bizi korkularımız yönlendiriyordu.
08:36
And our fearsendişe led to a blindkör faithinanç
158
504038
4553
Korkularımız da bizi kemer sıkma politikasının
08:40
in the orthodoxyOrtodoks of austeritykemer sıkma.
159
508591
3165
kör kuyusuna itti.
08:43
InsteadBunun yerine of reachingulaşan out to the commonortak
160
511756
3803
Toplumlarımızdaki toplu veya ortak
08:47
or the collectivetoplu wisdombilgelik in our societiestoplumlar,
161
515559
3380
irfana ulaşmak ve daha üretken
08:50
investingyatırım in it to find more creativeyaratıcı solutionsçözeltiler,
162
518939
3312
çözümler bulmak adına onlara yatırım yapmak yerine
08:54
we reverteddöndürüldü to politicalsiyasi posturingduruş.
163
522251
2560
siyasi duruşa tenezzül ettik.
08:56
And then we were surprisedşaşırmış when everyher
164
524811
1606
Sonra her yeni doğaçlama önlem krizin
08:58
adilan hochoc newyeni measureölçmek didn't bringgetirmek an endson to the crisiskriz,
165
526417
3298
sonunu getirmediğinde şaşırdık ve
09:01
and of coursekurs that madeyapılmış it very easykolay
166
529715
2929
tabiki bu da Avrupadaki toplu başarısızlığımız için
09:04
to look for a whippingkırbaçlanan boyoğlan
167
532644
1847
bir şamar oğlanı bulmanın
09:06
for our collectivetoplu EuropeanAvrupa failurebaşarısızlık,
168
534491
1798
yolunu açtı.
09:08
and of coursekurs that was GreeceYunanistan.
169
536289
3354
Elbetteki bu şamar oğlanı Yunanistan'dı.
09:11
Those profligatemüsrif, idleboşta, ouzo-swillinguzo içen, Zorba-dancingZorba-dans GreeksYunanlılar,
170
539643
5172
O savurgan, boş boş gezen, içip içip kaba danslar eden Yunanlılar,
09:16
they are the problemsorun. PunishCezalandırmak them!
171
544815
3065
sorun onlar. Cezalandırın onları!
09:19
Well, a convenientuygun but unfoundedasılsız stereotypeklişe
172
547880
3210
Bu, bazen kemer sıkma politikasından daha çok can yakan
09:23
that sometimesara sıra hurtcanını yakmak even more than austeritykemer sıkma itselfkendisi.
173
551090
4733
uygun ama asılsız bir klişedir.
09:27
But let me warnuyarmak you, this is not just about GreeceYunanistan.
174
555823
3312
Ancak sizi uyarayım; bu sadece Yunanistan ile alakalı bir durum değil.
09:31
This could be the patternmodel
175
559135
2952
Bu; ister iklim değişikliği olsun,
09:34
that leadersliderler followtakip et again and again
176
562087
2506
ister göç olsun, isterse finansal sistem olsun
09:36
when we dealanlaştık mı with these complexkarmaşık, cross-bordersınır ötesi problemssorunlar,
177
564593
3662
bu tarz karmaşık ve sınır ötesi sıkıntılarla
09:40
whetherolup olmadığını it's climateiklim changedeğişiklik, whetherolup olmadığını it's migrationgöç,
178
568255
3720
başa çıkarken liderlerin tekrar tekrar
09:43
whetherolup olmadığını it's the financialmali systemsistem.
179
571975
3064
kullandıkları model.
09:47
That is, abandoningterk our collectivetoplu powergüç
180
575039
2586
Yani imkanlarımızı düşünme
09:49
to imaginehayal etmek our potentialpotansiyel,
181
577625
1879
toplu gücünü terk etmek;
09:51
fallingdüşen victimskurbanlar to our fearsendişe, our stereotypesklişeler, our dogmasdogmalar,
182
579504
4179
korkularımızın, basmakalıplarımızın ve inançlarımızın kurbanı olmak ve
09:55
takingalma our citizensvatandaşlar out of the processsüreç
183
583683
2260
süreci vatandaşlarımızla inşa etmek yerine
09:57
ratherdaha doğrusu than buildingbina the processsüreç around our citizensvatandaşlar.
184
585943
4172
onları sürece dahil etmemek.
10:02
And doing so will only testÖlçek the faithinanç
185
590115
2472
Bu şekilde hareket ederek demokratik süreçte
10:04
of our citizensvatandaşlar, of our peopleshalklar, even more
186
592587
2408
sadece vatandaşlarımızın, halkımızın sabrını
10:06
in the democraticdemokratik processsüreç.
187
594995
2562
denemiş olacağız.
10:09
It's no wondermerak etmek that manyçok politicalsiyasi leadersliderler,
188
597557
1698
Bir çok siyasi lider,
10:11
and I don't excludehariç tut myselfkendim,
189
599255
2518
buna ben de dahil olmak üzere,
10:13
have lostkayıp the trustgüven of our people.
190
601773
3078
halkımızın güvenini kaybettik.
10:16
When riotisyan policepolis have to protectkorumak parliamentsparlamentoların,
191
604851
3563
İsyan bastırma polisi meclisleri korumak zorunda kaldığında
10:20
a scenefaliyet alani, sahne whichhangi is increasinglygiderek commonortak around the worldDünya,
192
608414
4197
ki dünya çapında giderek artan bir vaka
10:24
then there's something deeplyderinden wrongyanlış with our democraciesdemokrasilerin.
193
612611
4750
o takdirde demokrasilerimizde derin yanlışlıklar var demektir.
10:29
That's why I calleddenilen for a referendumReferandum to have the GreekYunanca people
194
617361
3905
İşte bu yüzden Yunanlıların kurtarma paketinin şartlarına
10:33
ownkendi and decidekarar ver on the termsşartlar of the rescuekurtarmak packagepaket.
195
621266
4236
karar verip bu paketi sahiplenmeleri için referandum talebinde bulundum.
10:37
My EuropeanAvrupa counterpartsmuadilleri, some of them, at leasten az,
196
625502
1903
Avrupalı mevkidaşlarım, en azından bazıları:
10:39
said, "You can't do this.
197
627405
1985
"Bunu yapamazsın.
10:41
There will be havocHavoc in the marketspiyasalar again."
198
629390
4548
Piyasalarda yine kargaşa çıkar." dediler.
10:45
I said, "We need to, before we restoregeri confidencegüven in the marketspiyasalar,
199
633938
4256
Ben de "Piyasalarda güveni yeniden tesis etmezden evvel
10:50
we need to restoregeri confidencegüven and trustgüven amongstarasında our people."
200
638194
5588
halkımız arasında güven ve itimadı tesis etmeliyiz." dedim.
10:55
SinceBeri leavingayrılma officeofis, I have had time to reflectyansıtmak.
201
643782
2768
Görevi bıraktığımdan beri düşünmeye zamanım oldu.
10:58
We have weatheredyıpranmış the stormfırtına, in GreeceYunanistan and in EuropeEurope,
202
646550
5120
Yunanistan'da ve Avrupa'da fırtınayı biz tetikledik,
11:03
but we remainkalmak challengedmeydan.
203
651670
2573
ama işimiz kolay değil.
11:06
If politicssiyaset is the powergüç to imaginehayal etmek and use our potentialpotansiyel,
204
654243
3459
Siyaset, hayal edip kabiliyetimizi kullanma gücüyse,
11:09
well then 60-percent-yüzde youthgençlik unemploymentişsizlik in GreeceYunanistan,
205
657702
4144
o takdirde Yunanistan'da ve diğer ülkelerdeki yüzde 60 işsiz genç nüfus
11:13
and in other countriesülkeler, certainlykesinlikle is a lackeksiklik of imaginationhayal gücü
206
661846
2970
merhamet noksanlığından değilse
11:16
if not a lackeksiklik of compassionmerhamet.
207
664816
2466
kesin hayal edebilme noksanlığındandır.
11:19
So faruzak, we'vebiz ettik thrownatılmış economicsekonomi bilimi at the problemsorun,
208
667282
2541
Şimdiye kadar hep ekonomiyi sorunmuş gibi gösterdik,
11:21
actuallyaslında mostlyçoğunlukla austeritykemer sıkma,
209
669823
2311
aslında çoğunlukla da kemer sıkma politikasını.
11:24
and certainlykesinlikle we could have designedtasarlanmış alternativesalternatifleri,
210
672134
3230
Kesinlikle alternatifler üretebilirdik.
11:27
a differentfarklı strategystrateji, a greenyeşil stimulusuyarıcı for greenyeşil jobsMeslekler,
211
675364
3322
Farklı bir strateji, yeşil işler için yeşil teşvikler veya
11:30
or mutualizedmutualized debtborç, EurobondsLar›n whichhangi would
212
678686
3452
karşılıklı borçlanmalar, muhtaç ülkeleri
11:34
supportdestek countriesülkeler in need from marketpazar pressuresbasınçları,
213
682138
3124
piyasa baskısından kurtaracak euro bonoları.
11:37
these would have been much more viableyaşayabilir alternativesalternatifleri.
214
685262
2872
Bunlar çok daha uygun alternatifler olabilirdi.
11:40
YetHenüz I have come to believe that the problemsorun is not so much
215
688134
2666
Ama ben sorunun bir ekonomi sorunu olmaktan çok
11:42
one of economicsekonomi bilimi as it is one of democracydemokrasi.
216
690800
3959
bir demokrasi sorunu olduğuna inanmaya başladım.
11:46
So let's try something elsebaşka.
217
694759
1588
Peki bir de başka bir şey deneyelim.
11:48
Let's see how we can bringgetirmek people back to the processsüreç.
218
696347
2896
Halkı sürece yeniden nasıl dahil ederiz ona bir bakalım.
11:51
Let's throwatmak democracydemokrasi at the problemsorun.
219
699243
3103
Sorunu bir de demokraside arayalım.
11:54
Again, the AncientAntik GreeksYunanlılar, with all theironların shortcomingseksiklikleri,
220
702346
2985
Yine Antik Yunanlılar tüm eksiklikleriyle beraber
11:57
believedinanılır in the wisdombilgelik of the crowdkalabalık
221
705331
3044
en iyi zamanlarında topluluğun
12:00
at theironların besten iyi momentsanlar. In people we trustgüven.
222
708375
2891
hikmetine inanmışlardı.Yalnız halka güveniriz.
12:03
DemocracyDemokrasi could not work withoutolmadan the citizensvatandaşlar
223
711266
3343
Demokrasi; düşünen, tartışan ve kamu meseleleri için
12:06
deliberatingtartıştılar, debatingmünazara, takingalma on publichalka açık responsibilitiessorumluluklar
224
714609
4373
kamu sorumlulukları alan vatandaşlar olmaksızın
12:10
for publichalka açık affairsişler.
225
718982
1934
işleyemezdi.
12:12
AverageOrtalama citizensvatandaşlar oftensık sık were chosenseçilmiş for citizenvatandaş juriesjüriler
226
720916
2734
Ortalama vatandaşlar günün kritik meseleleri hakkında
12:15
to decidekarar ver on criticalkritik mattershususlar of the day.
227
723650
4227
karar vermek üzere jüri heyetliğine seçilirdi.
12:19
ScienceBilim, theatertiyatro, researchAraştırma, philosophyFelsefe,
228
727877
3077
Bilim, tiyatro, araştırma, felsefe,
12:22
gamesoyunlar of the mindus and the bodyvücut,
229
730954
2083
akıl ve beden oyunları gibi şeyler
12:25
they were dailygünlük exercisesegzersizleri.
230
733037
1728
hep günlük hayatta icra edilen şeylerdi.
12:26
ActuallyAslında they were an educationEğitim for participationkatılım,
231
734765
4152
Aslında bunlar katılma,
12:30
for the potentialpotansiyel, for growingbüyüyen the potentialpotansiyel of our citizensvatandaşlar.
232
738917
3540
kabiliyet ve vatandaşlarımızın yeteneklerini artırma eğitimiydi.
12:34
And those who shunnedkaçtım politicssiyaset, well, they were idiotssalaklar.
233
742457
4536
Siyasetten kaçanlar da idiotlardı.
12:38
You see, in AncientAntik GreeceYunanistan, in ancienteski AthensAtina,
234
746993
3244
Bildiğiniz gibi bu terim aslını orada,
12:42
that termterim originatedkökenli there.
235
750237
2271
Antik Yunanistan'da, Antik Atina'da bulmuştur.
12:44
"IdiotAptal" comesgeliyor from the rootkök "idioidio," oneselfkendini.
236
752508
4793
"İdiot" kendisi anlamına gelen "idio" kökünden gelir.
12:49
A personkişi who is self-centeredbencil, secludedgözlerden uzak, excludedhariç,
237
757301
3243
Ben merkezli, toplumdan uzak, hariç tutulmuş,
12:52
someonebirisi who doesn't participatekatılmak or even examineincelemek publichalka açık affairsişler.
238
760544
4715
kamu meselelerini incelemeyen ve katılmayan kişi demektir.
12:57
And participationkatılım tookaldı placeyer in the agoraAgora, the agoraAgora havingsahip olan two meaningsAnlamlar,
239
765259
3732
Katılım agoralarda meydana gelirdi. Agora'nın iki anlamı vardır:
13:00
bothher ikisi de a marketplacepazar and a placeyer where there was politicalsiyasi deliberationmüzakere.
240
768991
6377
Hem pazar hem de siyasi düşüncenin yapıldığı yer demektir.
13:07
You see, marketspiyasalar and politicssiyaset then were one, unifiedbirleşik,
241
775368
4056
Gördüğünüz gibi piyasa ve siyaset o zamanlar tek, bütünleşmiş,
13:11
accessibleulaşılabilir, transparentşeffaf, because they gaveverdi powergüç to the people.
242
779424
3206
ulaşılabilir, şeffaf vaziyetteydi. Çünkü gücü halka veriyordu.
13:14
They serveservis the demosdemolar, democracydemokrasi.
243
782630
4963
Halka ve halkın kendini yönetmesi anlayışına hizmet ediyordu.
13:19
AboveYukarıda governmenthükümet, aboveyukarıdaki marketspiyasalar
244
787593
2624
Yönetimin ve piyasanın da üstünde
13:22
was the directdirekt rulekural of the people.
245
790217
2529
halkın doğrudan yönetme yetkisi vardı.
13:24
TodayBugün we have globalizedküreselleşmiş the marketspiyasalar
246
792746
2984
Günümüzde piyasaları küreselleştirdik
13:27
but we have not globalizedküreselleşmiş our democraticdemokratik institutionskurumlar.
247
795730
4463
ama demokratik kurumlarımızı küreselleştirmedik.
13:32
So our politicianssiyasetçiler are limitedsınırlı to localyerel politicssiyaset,
248
800193
4433
Yani siyasetçilerimiz yerel siyasetle sınırlandırılmış durumda.
13:36
while our citizensvatandaşlar, even thoughgerçi they see a great potentialpotansiyel,
249
804626
3760
Diğer yandan vatandaşlarımız, her ne kadar büyük kabiliyet görseler de,
13:40
are preyAv to forcesgüçler beyondötesinde theironların controlkontrol.
250
808386
4480
kontrollerinin ötesindeki güçlerin avı olmaktan öteye gidemiyorlar.
13:44
So how then do we reuniteyeniden birleştirme the two halvesyarıları of the agoraAgora?
251
812866
2831
Peki o halde agoranın o iki yarısını tekrar nasıl birleştirebiliriz?
13:47
How do we democratizedemokratikleştirmek globalizationküreselleşme?
252
815697
2240
Küreselleşmeyi nasıl demokratikleştirebiliriz?
13:49
And I'm not talkingkonuşma about the necessarygerekli reformsreformlar
253
817937
2569
Burada Birleşmiş Milletler ve G20'nin
13:52
of the UnitedAmerika NationsMilletler or the G20.
254
820506
2654
gerekli reformlarından bahsetmiyorum.
13:55
I'm talkingkonuşma about, how do we securegüvenli the spaceuzay,
255
823160
2481
Değerler meydanını, halkı ve
13:57
the demosdemolar, the platformplatform of valuesdeğerler,
256
825641
2501
alanı nasıl temin ederiz de
14:00
so that we can tapmusluk into all of your potentialpotansiyel?
257
828142
5560
sizin potansiyelinizi açığa çıkartırız, ondan bahsediyorum.
14:05
Well, this is exactlykesinlikle where I think EuropeEurope fitsnöbetleri in.
258
833702
3875
Yani, bu aslında tam olarak Avrupa'nın uyduğunu düşündüğüm yer.
14:09
EuropeEurope, despiterağmen its recentson failuresarızaları,
259
837577
2400
Yakın zamandaki başarısızlıklarına rağmen Avrupa
14:11
is the world'sDünyanın en mostçoğu successfulbaşarılı cross-bordersınır ötesi peaceBarış experimentdeney.
260
839977
4568
dünyanın en başarılı sınır ötesi barış deneyi.
14:16
So let's see if it can't be an experimentdeney
261
844545
3247
Yani, yeni tür bir demokraside, küresel demokraside
14:19
in globalglobal democracydemokrasi, a newyeni kindtür of democracydemokrasi.
262
847792
4180
bunun bir deney olamayacağını görelim.
14:23
Let's see if we can't designdizayn a EuropeanAvrupa agoraAgora,
263
851972
3110
Sadece ürünler ve hizmetler için değil
14:27
not simplybasitçe for productsÜrünler and servicesHizmetler,
264
855082
2532
aynı zamanda vatandaşlarımız için
14:29
but for our citizensvatandaşlar, where they can work togetherbirlikte,
265
857614
3243
birlikte çalışıp düşünerek, birbirlerinden öğrenecekleri,
14:32
deliberatekasıtlı, learnöğrenmek from eachher other,
266
860857
1763
kültürlerarası alışveriş yapabilecekleri,
14:34
exchangedeğiş tokuş betweenarasında artSanat and cultureskültürler,
267
862620
3216
özgün çözüm önerileri sunabilecekleri
14:37
where they can come up with creativeyaratıcı solutionsçözeltiler.
268
865836
3699
Avrupa agoraları tasarlayamadığımızı görelim.
14:41
Let's imaginehayal etmek that EuropeanAvrupa citizensvatandaşlar
269
869535
3170
Avrupa vatandaşlarının
14:44
actuallyaslında have the powergüç to voteoy directlydirekt olarak
270
872705
2294
doğrudan Avrupa Cumhurbaşkanını
14:46
for a EuropeanAvrupa presidentDevlet Başkanı,
271
874999
3000
seçme gücü olduğunu veya
14:49
or citizenvatandaş juriesjüriler chosenseçilmiş by lotteryPiyango
272
877999
3484
kritik ve tartışmalı meseleler üzerine düşünebilecek
14:53
whichhangi can deliberatekasıtlı on criticalkritik and controversialtartışmalı issuessorunlar,
273
881483
4226
kura ile seçilen halk heyetlerini,
14:57
a European-wideAvrupa çapında referendumReferandum where our citizensvatandaşlar,
274
885709
3168
vatandaşlarımızın kanun yapıcılar olarak gelecekteki antlaşmalar hakkında oy verdikleri
15:00
as the lawmakersmilletvekilleri, voteoy on futuregelecek treatiesantlaşmalar.
275
888877
4402
Avrupa çapındaki referandumları hayal edelim.
15:05
And here'sburada an ideaFikir:
276
893279
2480
Size bir fikir:
15:07
Why not have the first trulygerçekten EuropeanAvrupa citizensvatandaşlar
277
895759
2924
Göçmenlerimize Yunan, Alman veya
15:10
by givingvererek our immigrantsgöçmenler,
278
898683
2020
İsveç vatandaşlığı değil de,
15:12
not GreekYunanca or GermanAlmanca or Swedishİsveç dili citizenshipvatandaşlık,
279
900703
4112
Avrupa vatandaşlığı vererek neden gerçek manada
15:16
but a EuropeanAvrupa citizenshipvatandaşlık?
280
904815
3623
ilk Avrupa vatandaşlığının önünü açmıyoruz?
15:20
And make sure we actuallyaslında empowergüçlendirmek
281
908438
2887
Neden işsizlere başarı bursu vererek
15:23
the unemployedişsiz by givingvererek them a voucherfiş scholarshipburs
282
911325
2779
Avrupa'da istedikleri yerde öğrenim görme imkanı elde etmelerini
15:26
where they can chooseseçmek to studyders çalışma anywhereherhangi bir yer in EuropeEurope.
283
914104
3469
sağlayarak onların esasen güçlenmesini sağlamıyoruz?
15:29
Where our commonortak identityKimlik is democracydemokrasi,
284
917573
4481
Değil mi ki ortak kimliğimiz demokrasi ve
15:34
where our educationEğitim is throughvasitasiyla participationkatılım,
285
922054
4964
eğitimimiz katılım esasına dayanıyor,
15:39
and where participationkatılım buildskurar trustgüven
286
927018
3473
katılım da dışlama ve yabancı düşmanlığını bitirip
15:42
and solidarityDayanışma ratherdaha doğrusu than exclusionhariç tutma and xenophobiayabancı düşmanlığı.
287
930491
3971
güven ve dayanışmayı inşa ediyor.
15:46
EuropeEurope of and by the people,
288
934462
1662
Halkın yönettiği, halkın Avrupası,
15:48
a EuropeEurope, an experimentdeney in deepeningderinleştirilmesi and wideninggenişletme
289
936124
4098
demokrasiyi sınırların ötesinde genişletip derinleştiren
15:52
democracydemokrasi beyondötesinde borderssınırlar.
290
940222
3016
deney, Avrupa.
15:55
Now, some mightbelki accusesuçlamak me of beingolmak naivesaf,
291
943238
3838
Şimdi bazıları beni, halkın gücüne ve irfanına inandığım için,
15:59
puttingkoyarak my faithinanç in the powergüç and the wisdombilgelik of the people.
292
947076
4871
saf olmakla suçlayabilir.
16:03
Well, after decadeson yıllar in politicssiyaset, I am alsoAyrıca a pragmatistpragmatist.
293
951947
4769
Yani, senelerce siyasetten sonra tabi faydacıyım da.
16:08
Believe me, I have been,
294
956716
2556
İnanın, bugünün siyasi sisteminin bir parçasıydım,
16:11
I am, partBölüm of today'sbugünkü politicalsiyasi systemsistem,
295
959272
3660
hala bir parçasıyım ve
16:14
and I know things mustşart changedeğişiklik.
296
962932
4637
bir şeylerin değişmek zorunda olduğunu biliyorum.
16:19
We mustşart revivecanlandırmak politicssiyaset as the powergüç to imaginehayal etmek,
297
967569
4288
Siyaseti; daha iyi bir dünyanın hayallerini kurma ve
16:23
reimaginereimagine, and redesignyeniden tasarlamak for a better worldDünya.
298
971857
5223
tasarlama gücü olarak yeniden canlandırmalıyız.
16:29
But I alsoAyrıca know that this disruptiveyıkıcı forcekuvvet of changedeğişiklik
299
977080
2814
Ama bu muhalif değişim gücünü
16:31
won'talışkanlık be driventahrik by the politicssiyaset of todaybugün.
300
979894
3064
bugünün siyasetinin sevk etmeyeceğini de biliyorum.
16:34
The revivalRevival of democraticdemokratik politicssiyaset
301
982958
2296
Demokratik politikaların yeniden hayat bulması
16:37
will come from you, and I mean all of you.
302
985254
4420
sizden kaynaklanacak, siz derken hepinizi kastediyorum.
16:41
EveryoneHerkes who participateskatılır in this globalglobal exchangedeğiş tokuş of ideasfikirler,
303
989674
3986
Bu küresel fikir alışverişine katılan herkes;
16:45
whetherolup olmadığını it's here in this roomoda
304
993660
1049
ister bu odada olsun
16:46
or just outsidedışında this roomoda
305
994709
2213
veya dışarıda olsun
16:48
or onlineinternet üzerinden or locallylokal olarak, where everybodyherkes liveshayatları,
306
996922
3834
veya online ya da yerel olsun, insanın yaşadığı her yerde,
16:52
everyoneherkes who standsstandları up to injusticeadaletsizlik and inequalityeşitsizlik,
307
1000756
3320
haksızlık ve eşitsizliğe karşı direnen herkes;
16:56
everybodyherkes who standsstandları up to those who preachvaaz
308
1004076
2720
karşılıklı anlayıştan ziyade ırkçılığı,
16:58
racismırkçılık ratherdaha doğrusu than empathyempati,
309
1006796
2264
eleştirel düşünceden ziyade dogmayı,
17:01
dogmaDogma ratherdaha doğrusu than criticalkritik thinkingdüşünme,
310
1009060
2816
demokrasiden ziyade teknokrasiyi savunanlara karşı
17:03
technocracytechnocracy ratherdaha doğrusu than democracydemokrasi,
311
1011876
2316
direnen herkes;
17:06
everyoneherkes who standsstandları up to the uncheckeddenetlenmeyen powergüç,
312
1014192
2975
İster otoriter liderlere,
17:09
whetherolup olmadığını it's authoritarianotoriter leadersliderler,
313
1017167
2121
ister varlıklarını vergi cennetlerinde saklayan plütokratlara
17:11
plutocratsplutocrats hidinggizleme theironların assetsvarlıklar in taxvergi havensHavens,
314
1019288
3436
ya da güçlü azınlığı koruyan güçlü lobilere karşı olsun,
17:14
or powerfulgüçlü lobbieslobileri protectingkoruyucu the powerfulgüçlü fewaz.
315
1022724
3920
kontrolsüz güce karşı direnen herkes.
17:18
It is in theironların interestfaiz that all of us are idiotssalaklar.
316
1026644
5433
Bizim idiot olmamız onların menfaatine.
17:24
Let's not be.
317
1032077
1486
Haydi olmayalım.
17:25
Thank you.
318
1033563
1240
Teşekkürler.
17:26
(ApplauseAlkış)
319
1034803
11910
(Alkışlar)
17:38
BrunoBruno GiussaniGiussani: You seemgörünmek to describetanımlamak a politicalsiyasi leadershipliderlik
320
1046713
1913
Bruno Giussani: Bir nevi hazırlıksız ve
17:40
that is kindtür of unpreparedhazırlıksız
321
1048626
2185
finansal piyasaların nazının mahkumu konumunda olan
17:42
and a prisonermahkum of the whimswhims of the financialmali marketspiyasalar,
322
1050811
2782
bir liderliği tasvir ettin.
17:45
and that scenefaliyet alani, sahne in BrusselsBrüksel that you describetanımlamak, to me,
323
1053593
2360
Bir vatandaş olarak, bana göre, Brüksel'deki
17:47
as a citizenvatandaş, is terrifyingdehşet verici.
324
1055953
2503
anlattığın o sahne korkunç.
17:50
Help us understandanlama how you feltkeçe after the decisionkarar.
325
1058456
4299
Karardan sonra nasıl hissettiğini anlatabilir misin?
17:54
It was not a good decisionkarar, clearlyAçıkça,
326
1062755
1568
Açıkçası, iyi bir karar değildi,
17:56
but how do you feel after that, not as the primeasal ministerbakan,
327
1064323
2584
ama ondan sonra bir başbakan olarak değil de, George olarak
17:58
but as GeorgeGeorge?
328
1066907
2189
nasıl hissediyorsun?
18:01
GeorgeGeorge PapandreouPapandreu: Well, obviouslybelli ki there were constraintskısıtlamaları
329
1069096
2542
George Papandreou: Yani, açıkçası bana ve diğerlerine
18:03
whichhangi didn't allowizin vermek me or othersdiğerleri to make
330
1071638
3926
istediğimiz türde kararlar almamıza imkan tanımayan
18:07
the typestürleri of decisionskararlar we would have wanted,
331
1075564
1440
engeller vardı ve
18:09
and obviouslybelli ki I had hopedümit that we would have the time
332
1077004
2765
açıkçası öncesinde, sorun belirtisi olan
18:11
to make the reformsreformlar whichhangi would have dealtele
333
1079769
1707
bütçe açığını kesmek yerine bütçe açığını
18:13
with the deficitaçık ratherdaha doğrusu than tryingçalışıyor to cutkesim the deficitaçık
334
1081476
2493
bizzat ele alacak reformlar yapmak için
18:15
whichhangi was the symptombelirti of the problemsorun.
335
1083969
1715
vaktimiz olur diye ummuştum.
18:17
And that hurtcanını yakmak. That hurtcanını yakmak because that, first of all,
336
1085684
2199
Bu acıttı. Bu canımızı yaktı çünkü ucu ilk önce,
18:19
hurtcanını yakmak the youngerdaha genç generationnesil, and not only,
337
1087883
3504
genç nesle dokunuyor. Hem de
18:23
manyçok of them are demonstratingtasviridir outsidedışında,
338
1091387
1937
sadece şu an çoğu dışarıda gösteri yapıyor diye değil,
18:25
but I think this is one of our problemssorunlar.
339
1093324
1624
sorunlarımızdan birinin bu olduğunu düşündüğüm için.
18:26
When we faceyüz these criseskrizler, we have kepttuttu the potentialpotansiyel,
340
1094948
5232
Bu tür krizlerle karşı karşıya kaldığımızda toplumumuzun
18:32
the hugeKocaman potentialpotansiyel of our societytoplum out of this processsüreç,
341
1100180
3135
büyük potansiyelini sürecin dışında bırakıyoruz ve
18:35
and we are closingkapanış in on ourselveskendimizi in politicssiyaset,
342
1103315
2824
kendimizi siyaset hapishanesinde mahkum ediyoruz.
18:38
and I think we need to changedeğişiklik that, to really find
343
1106139
2746
Bence bunu değiştirip teknolojinin müthiş faydalarını,
18:40
newyeni participatoryKatılımcı waysyolları usingkullanma the great capabilitiesyetenekleri
344
1108885
4173
onunla da kalmayıp elimizdeki mükemmel zekaları da kullanarak
18:45
that now existvar olmak even in technologyteknoloji but not only in technologyteknoloji,
345
1113058
3150
yeni katılımcı yöntemler bulmamız gerekiyor.
18:48
the mindszihinler that we have, and I think we can find solutionsçözeltiler
346
1116208
3141
Bence çok daha iyi çözümler
18:51
whichhangi are much better, but we have to be openaçık.
347
1119349
1807
bulabiliriz, ama açık olmamız gerekiyor.
18:53
BGBG: You seemgörünmek to suggestönermek that the way forwardileri
348
1121156
1660
BG: İleriye dönük daha fazla Avrupa
18:54
is more EuropeEurope, and that is not to be an easykolay discoursesöylev
349
1122816
3611
öneriyor gibisiniz. Bu şu anda bir çok Avrupa ülkesinde
18:58
right now in mostçoğu EuropeanAvrupa countriesülkeler.
350
1126427
1723
kolay bir söylem olmasa gerek.
19:00
It's ratherdaha doğrusu the other way -- more closedkapalı borderssınırlar
351
1128150
3727
Yani tersi istikamette bir ilerleme var: Daha kapalı sınırlar,
19:03
and lessaz cooperationişbirliği and maybe even steppingAdım out
352
1131877
2430
daha az işbirliği ve belki Avrupa yapısının
19:06
of some of the differentfarklı partsparçalar of the EuropeanAvrupa constructioninşaat.
353
1134307
3705
farklı bölümlerinin bazılarında ayrılmalar bile olabilir.
19:10
How do you reconcileuzlaştırmak that?
354
1138012
1939
Bunları nasıl uzlaştırırsınız?
19:11
GPGP: Well, I think one of the worsten kötü things that happenedolmuş
355
1139951
2429
GP: Yani, bu kriz süresince meydana gelen şeylerin
19:14
duringsırasında this crisiskriz is that we startedbaşladı a blamesuçlama gameoyun.
356
1142380
2232
en kötüsü de suçlama oyununa başlamamızdı.
19:16
And the fundamentaltemel ideaFikir of EuropeEurope is that
357
1144612
3558
Avrupa'nın temel fikirlerinden biri de
19:20
we can cooperateişbirliği beyondötesinde borderssınırlar,
358
1148170
2106
sınırlar ötesinde işbirliği yapabilmemiz,
19:22
go beyondötesinde our conflictsçatışmalar and work togetherbirlikte.
359
1150276
2301
tartışmaların ötesine geçip birlikte çalışabilmemizdir.
19:24
And the paradoxparadoks is that, because we have this blamesuçlama gameoyun,
360
1152577
5969
İkilem de şu ki biz bu suçlama oyununa başladığımızdan
19:30
we have lessaz the potentialpotansiyel to convinceikna etmek our citizensvatandaşlar
361
1158546
3180
birlikte çalışmamız gerektiğine dair
19:33
that we should work togetherbirlikte,
362
1161726
1711
vatandaşlarımızı ikna gücümüz azalıyor.
19:35
while now is the time when we really need
363
1163437
2073
Halbuki, güçlerimizi birleştirmeye gerçekten ihtiyaç
19:37
to bringgetirmek our powersgüçler togetherbirlikte.
364
1165510
1768
duyduğumuz zaman şu an.
19:39
Now, more EuropeEurope for me is not simplybasitçe
365
1167278
2954
Şimdi, daha fazla Avrupa bana göre
19:42
givingvererek more powergüç to BrusselsBrüksel.
366
1170232
1455
Brüksel'e daha fazla güç vermek değil,
19:43
It is actuallyaslında givingvererek more powergüç to the citizensvatandaşlar of EuropeEurope,
367
1171687
3873
Avrupa vatandaşlarına daha fazla güç vermektir.
19:47
that is, really makingyapma EuropeEurope a projectproje of the people.
368
1175560
3848
Avrupa'yı gerçek bir halk projesi yapacak olan da budur.
19:51
So that, I think, would be a way to answerCevap
369
1179408
2568
Yani bence bu, toplumumuzdaki bazı korkuları
19:53
some of the fearsendişe that we have in our societytoplum.
370
1181976
2873
cevaplamanın bir yoludur.
19:56
BGBG: GeorgeGeorge, thank you for cominggelecek to TEDTED.
371
1184849
1523
BG: George, TED'e geldiğin için teşekkürler.
19:58
GPGP: Thank you very much.BGBG: Thank you.(ApplauseAlkış)
372
1186372
3186
GP: Çok teşekkür ederim. BG: Ben teşekkür ederim. (Alkış)
Translated by Enis Başol
Reviewed by Yusuf YILMAZ

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
George Papandreou - Former Prime Minister of Greece
George Papandreou draws on lessons learned from the Greek debt crisis as he helps guide the EU through difficult waters.

Why you should listen

George Papandreou, a third-generation scion of Greece’s defining political dynasty, entered the global spotlight with his attempts to re-invent his country during the darkest hours of the European debt crisis. Upon becoming Prime Minister in 2009, his government inherited a deficit that was much larger than had been reported. As PM, he implemented major changes and reforms, but was overtaken by events beyond his government's control.

Papandreou resigned his Prime Minister post in November 2011 as part of a deal to pave the way for a coalition government to restore Grecian stability, but remains a powerful figure as an MP and as President of the Socialist International.

As he says: “We do have a choice. Either we empower Europe and its citizens and become a catalyst for humanizing our global economy, or globalization will dehumanize our societies and undermine the European project. As a citizen of Europe, I vote for the first choice."

More profile about the speaker
George Papandreou | Speaker | TED.com