Jim Yong Kim: Doesn't everyone deserve a chance at a good life?
Jim Yong Kim: Herkes iyi bir hayata dair bir şansı hak etmiyor mu?
Jim Yong Kim is leading a global effort to end extreme poverty and promote shared prosperity. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
over the last five years
seyahat etme olanağımla
countries in the world.
I see all the time everywhere,
her yerde karşılaştığım bir şey,
are looking at a smartphone,
bir akıllı telefona bakıyor
in even the poorest countries.
ülkelerinde bile büyük etkiler yaratıyor.
Biliyor musunuz,
all over the world.
çoğaldığını görüyorum.
that there's a convergence of aspirations.
örtüştüğünü görüyorum.
to actually look into this.
araştırmalarını istedim.
all around the world?
beklentiler örtüşüyor mu?
about satisfaction in life
hayat tatminliğine baktılar
that if you have access to the internet,
Eğer internetiniz varsa,
that's very important:
of a nation, for example,
baz aldığı gelir
have to go up at least five percent
aynı memnuniyet seviyesine
level of satisfaction.
en az yüzde on kadar yükselmeli.
into the lower percentiles of income,
yüzdeliklere geldiğinizde,
artıyor olması lazım...
goes up 10 percent,
are linked to opportunity
in the country I was born in, in Korea?
going to meet frustration?
because between 2012 and 2015,
çünkü 2012 ve 2015 yılları arasında
increased by 74 percent.
went up 150 percent.
yüzde 150 arttı.
of fragility, conflict, violence,
ortamında yaşıyor
of the world's poor
fakir kesimin yüzde 60'ı
of fragility, conflict and violence.
altında yaşıyor olacak.
about meeting these aspirations?
neler yapmaktayız?
to meet these aspirations?
I'm extremely worried.
çok endişeliyim
because of access to the internet.
hiç olmadığı kadar artmakta.
karşılama kabiliyetimiz de
my own personal story.
paylaşmak istiyorum.
scholarships to go to New York City.
gitmek için burslar kazandılar.
and got married in New York City.
ve New York'ta evlendiler.
in the northern part of the country,
ülkenin kuzeyinde bırakarak
and living in New York,
yaşamaya başladıktan sonra
at Patricia Murphy's restaurant.
restoranında garsonluk yaptı.
to live in a place like New York City
bir yerde yaşamanın
and they came back to Korea,
Kore'ye geri döndüler
as kind of an idyllic life,
sakin bir hayatımız vardı
in Korea at that time
of the poorest in the world
the street from our house all the time,
protestolar yapılırdı,
against the military government.
eylemler yapıyorlardı.
the organization I lead now,
Dünya Bankası'nın
oldukça zayıftı.
find it difficult without foreign aid
than the bare necessities of life.
sunmakta zorluk çekecek bir ülkeydi.
Korea is in a tough position,
Kore zor bir durumda
what life is like in the United States.
olduğunu gördüler.
My brother was born there.
kardeşim de orada doğdu.
to give us an opportunity
ve bizler için olan
to the United States.
gerektiğini düşündüler.
all over again.
okumak zorunda kaldı.
moving to Iowa, of all places.
Iowa'ya yerleştik.
through the whole course.
hayat sürmeye devam ettik.
something that I'll never forget,
hiç unutamayacağım bir şey oldu;
after my sophomore year in college,
beni bir gün okuldan aldı
what are your aspirations?
What do you want to do?"
Ne yapmak istiyorsun?''
''Baba --''
and had filled us with ideas
ve bizi fikirlerle doldurmuştu,
political science and philosophy,
ve felsefe okuyacağım
part of a political movement."
parçası olacağım.''
over to the side of the road --
you can study anything you want."
istediğin şeyi okuyabilirsin.''
to a mostly Asian audience before.
çoğunluğu Asyalı dinleyicilerle paylaştım.
Sadece kafalarını sallıyorlar.
my father died at a young age,
of my medical and graduate studies --
ortasında vefat edince...
by doing medicine and anthropology.
birlikte okumayı başarmıştım.
I met these two people,
bu iki kişiyle tanıştım:
getting our PhD's in anthropology.
some pretty fundamental questions.
sorular sormaya başladık.
of studying medicine and anthropology --
olmayan insanlar arasında
in a bus in a swamp in Florida.
bir otobüste büyüdü.
elaborate educations,
of our responsibility to the world?
to start an organization.
there's a movie made about that.
film bile yapıldı.
that was just a brilliant movie
çok da iyi bir film oldu.
called "Bending the Arc."
Ocak ayında gösterildi.
who made it happen.
sağlayanlardan biri.
about what it would take for us
dünyanın en fakir ülkelerindeki
reach the level
aynı seviyeye taşımak için
communities in the world.
to Haiti in 1988,
a sort of mission statement,
a preferential option for the poor
öncelik hakkı
were graduate students in anthropology.
ve biz Antropoloji öğrencileriydik.
and down the other.
diğer yandan da
of how are we going to structure our work?
hakkında bir sonuca varmalıydık.
about a preferential option for the poor
en önemli tarafı,
for your own sense of heroism.
için bir seçim hakkı değil.
nasıl kurtaracağınız
how to lift the poor out of poverty.
seçim hakkı da değildir.
for your own organization.
seçim hakkı değildir.
for your poor.
için bir tercih olmaması.
and maybe a feeding program.
odaklanmak olduğunu söylüyordu.
was a hospital.
istediği bir hastaneydi.
with the opportunities
akrabalarından ve başkalarından
from others, relatives, for example,
of opportunities as my parents did.
istedikleri fırsatların benzerlerini.
We built hospitals.
to try to give them opportunities.
elimizden gelen her şeyi yaptık.
çok yoğunlaştı.
in this community, Carabayllo,
Carabayllo topluluğunda
to people's homes and talking to people,
ederek ve onlarla konuşarak
of multidrug-resistant tuberculosis.
olduğunu fark ettik.
he was about 18 years old,
18 yaşlarındaydı
of drug-resistant tuberculosis.
ilaca dayanıklı tüberkloz geçirmekteydi.
the global health gurus,
to treat drug-resistant tuberculosis.
çok maliyetli olduğunu söylüyordu.
they were getting angry at us,
we would have done it.
onlar bunu yapmış olacaktılar.
were the World Health Organization
Dünya Sağlık Örgütü'nün personeliydi
we fought with most
diğer organizasyon ise,
to take his medicines,
alması için ikna etmek için çalıştık.
did Melquiades's family ever say,
tedavisi boyunca asla şunu düşünmediler:
is just not cost-effective.
aslında Melquiades çok masraflı.
and treat somebody else?"
tedavi etmiyorsunuz?''
for about 10 years
our annual meetings in Lima, Peru
toplantılarımızı yaparken
because he goes to the film openings,
çünkü film galalarına gidiyor
multidrug-resistant tuberculosis --
tedavi etmeniz gerektiği argümanını.
in the early 2000s about HIV.
HIV hakkında duyuyorduk.
people in the world said
to treat HIV in poor countries.
imkansız olduğunu söylüyordu.
you can't do it.
that he was not cost-effective.
olacağını söylememişti.
and this is what he looked like.
böyle görünüyordu.
of HIV treatment.
a few months later.
bu çalışmaların masraflı
that kept saying it's not cost-effective.
olduğunu düşünüyorduk.
requires us to raise our aspirations
fakirlerin beklentilerini
beklentilerimizi yükseltmeliyiz.
but it's just not cost-effective.
bu iyi bir fikir ama maliyetli.
that we have operated Partners in Health,
Sağlık Partnerleri'nde yaptığımız gibi
basically, the World Bank.
gelişime bu kadar
on just economic growth
have to shrink their budgets
ve sosyal güvenlik alanlarında
in health, education and social welfare --
to be President of the World Bank.
Başkanı olmam için aday gösterdi.
with President Obama's team,
''Gelişmek için Ölmek'' isimli kitabımın
and they had read every page.
ve her sayfasını okumuşlardı.
''Hayır, hayır, bu sorun değil.''
of the World Bank Group in July of 2012,
kapılarından içeri girdim.
'Hayalimiz fakirliğin olmadığı bir dünya'
"Our dream is a world free of poverty."
we actually turned it into a goal:
bir hedefe dönüştürdük:
at the World Bank Group.
the preferential option for the poor
Dünya Bankası'na
with you some concerns,
endişelerimi paylaşmak istiyorum
so much better than I do,
You've all heard that.
yok olacağını duyuyoruz.
that two thirds of all jobs,
in developing countries,
to make up for those jobs
into a formal labor force.
resmi iş gücüne kazandırmakla olur.
and as people have formal work,
ve insanlar iş sahibi oldukça
that you add to it
that will have a huge impact,
bunun büyük etkisi olacak
that grows the most.
that bothers me:
that the jobs of the future
gelecekteki işler
in childhood stunting.
who shared these with us
Harvard Tıp Fakültesi'nden
on the one side, on the left side,
3 aylık bir bebek.
not adequate stimulation.
yeterli stimulus almıyor.
of course, is a normal child,
normal bir çocuk görüyorsunuz
has all of these neuronal connections.
bağlantıların olduğunu görüyorsunuz.
are important,
the definition of human capital.
can reduce these rates.
düşürebilecek şeyleri biliyoruz.
of childhood stunting quickly,
hızla azaltabiliriz.
with 38 percent childhood stunting,
çocukların yüzde 38'inde bu var,
in the economy of the future
nasıl yer alacaklar?
cannot achieve educationally
tüm ülkenin gelişimi için
about achieving economically
ve endişe duyduğumuz üzere
the country as a whole grow.
is the size of the global economy.
global ekonomimizin boyutu.
in negative interest rate bonds.
teminatlarda oturuyor.
the German central bank your money
paranızı verip
para ödüyorsunuz demek.
in very low-earning government bonds.
kazandıran devlet hisselerinde.
in the hands of rich people
insanların elinde duruyor...
is now use our own tools --
kendi araçlarımızı kullanarak...
first-loss risk debt instruments,
blended finance,
karışık finansmandan,
political risk insurance,
at the World Bank Group
to make themselves richer,
daha zengin olmak için kullanırken
on behalf of the poor
yeterince agresif bir şekilde
private-sector players into a country
from the World Bank
and we do all the things you need
çekmek için
from having a cost of electricity
Zambia'da elektrik maliyeti
doing the auction,
a kilowatt-hour. It's possible.
Bu mümkün.
literally are rocket scientists.
ve gerçekten de roket bilim insanları.
how to use drones in Rwanda.
kullanabileceklerini çözdüler.
Rwanda'da drone havalandırırken
anywhere in the country
finansman sağladı
huge amounts of money for Rwanda.
and we need that from all of you.
a little bit of time in your brains
that you work on,
the design that you do.
of extraordinary win-win solutions.
sonuçlar doğurabilelim.
with one final story.
and I was in a classroom.
of 11-year-olds.
bir sınıftayım.
yaptığım gibi sordum:
of the World Bank."
olmak istiyorum.''
and their teachers laughed.
ve öğretmenleri gülmeye başladı.
hikaye anlatayım:
this is what it looked like.
orası da buraya benziyordu.
the President of the World Bank,
George David Woods
and come to my classroom,
benim sınıfıma gelseydi,
of the World Bank
President of the World Bank.
söylemesine izin vermeyin.''
that was the poorest in the world.
dünyanın en fakir ülkesiydi.
pull up the ladder behind me.
those Zipline-type solutions
bulabileceğimizi biliyoruz
leapfrog into a better world,
atlamasına yardım edebiliriz
until we work together.
and especially for your children --
özellikle de sizin çocuklarını...
and compassion we bring
provides equality of opportunity
ne kadar duyarlı olabildiğimiz
to hear a talk like this
duymayı beklemiyorlardı.
a little more specific on your proposal.
açık olmanızı rica edeceğim.
entrepreneurs in this room.
ve girişimci var.
What's your proposal?
Teklifiniz nedir?
for just a second.
olabilir miyim?
JYK: So here's what we did.
JYK: İşte yaptıklarımız.
in developing country infrastructure,
gelişen ülkelerde altyapı yatırımı için
çünkü bu riski alamazlar.
they can't take the risk.
for people who pay for insurance.
parasını tutuyorlar.
International Development Association
İsveç Uluslarası Kalkınma Ajansı
more money, a hundred million,
yüz milyon kadar yaptık,
meaning if this thing goes bad,
yani eğer işler kötü giderse
a 90-percent chunk, tranche
so the insurance companies invested.
Sigorta şirketleri yatırım yaptı.
is taking our public money
bankanın parasını alıp
specific instruments
riskini azaltmak için kullanıyoruz
sürece dahil edebilelim.
on trillions of dollars of cash,
oturan sizler
looking for are investment proposals
gelişmekte olan ülkelerde
in the developing world.
teklifler arıyorsunuz.
in infrastructure that brings energy,
are necessary to create jobs,
yaratmak için gerekli şeyler
you're working on
in the developing world,
olmayabileceğini düşünüyor olabilirsiniz
kaliteli bir teknolojiden
of the technology.
with the Rwandans early
çalışmaya başlamalarından
sayesinde oldu.
Rwanda'nın internet altyapısı çok iyi
completely on their own.
We will make the introductions.
Biz sizleri tanıştıracağız.
We will help you do that.
Size bu konuda destek olacağız.
is the World Bank willing to deploy
to try to do something like this.
bir şey söyletmeye çalışıyorsun.
JYK: So here's what we're going to do.
JYK: Yapmaya çalıştığımız şu.
that we're investing in poor countries,
en fakir ülkeler için,
over the next three years,
more effectively.
sizinle düşünmeliyiz
It depends on the quality of the ideas.
Bu tamamen fikirlerinizin kalitesine bağlı
is going to be the problem.
olacağını düşünmüyorum.
from the man himself.
kişiden duydunuz.
JYK: Teşekkürler. Teşekkürler.
JYK: Thank you. Thank you.
ABOUT THE SPEAKER
Jim Yong Kim - President, World Bank GroupJim Yong Kim is leading a global effort to end extreme poverty and promote shared prosperity.
Why you should listen
Jim Yong Kim is the 12th president of the World Bank Group. Soon after he assumed his position in July 2012, the organization established two goals to guide its work: to end extreme poverty by 2030 and to boost shared prosperity, focusing on the bottom 40 percent of the population in developing countries. In September 2016, the World Bank Group Board unanimously reappointed Kim to a second five-year term as president.
During his first term, the World Bank Group supported the development priorities of countries at levels never seen outside a financial crisis and, with its partners, achieved two successive, record replenishments of the World Bank Group’s fund for the poorest. The institution also launched several innovative financial instruments, including facilities to address infrastructure needs, prevent pandemics and help the millions of people forcibly displaced from their homes by climate shocks, conflict, and violence.
Kim's career has revolved around health, education and delivering services to the poor. In 1987, he co-founded Partners In Health, a nonprofit medical organization that works in poor communities on four continents. He has received a MacArthur "genius" grant, was recognized as one of America's "25 Best Leaders" by U.S. News & World Report and was named one of TIME magazine's "100 Most Influential People in the World.
Jim Yong Kim | Speaker | TED.com