ABOUT THE SPEAKER
Jim Yong Kim - President, World Bank Group
Jim Yong Kim is leading a global effort to end extreme poverty and promote shared prosperity.

Why you should listen

Jim Yong Kim is the 12th president of the World Bank Group. Soon after he assumed his position in July 2012, the organization established two goals to guide its work: to end extreme poverty by 2030 and to boost shared prosperity, focusing on the bottom 40 percent of the population in developing countries. In September 2016, the World Bank Group Board unanimously reappointed Kim to a second five-year term as president.

During his first term, the World Bank Group supported the development priorities of countries at levels never seen outside a financial crisis and, with its partners, achieved two successive, record replenishments of the World Bank Group’s fund for the poorest. The institution also launched several innovative financial instruments, including facilities to address infrastructure needs, prevent pandemics and help the millions of people forcibly displaced from their homes by climate shocks, conflict, and violence.

Kim's career has revolved around health, education and delivering services to the poor. In 1987, he co-founded Partners In Health, a nonprofit medical organization that works in poor communities on four continents. He has received a MacArthur "genius" grant, was recognized as one of America's "25 Best Leaders" by U.S. News & World Report and was named one of TIME magazine's "100 Most Influential People in the World.

More profile about the speaker
Jim Yong Kim | Speaker | TED.com
TED2017

Jim Yong Kim: Doesn't everyone deserve a chance at a good life?

Jim Yong Kim: Herkes iyi bir hayata dair bir şansı hak etmiyor mu?

Filmed:
1,725,265 views

Akıllı telefonlar ve internet sayesinde tüm dünyada insanların hayal ve beklentileri artıyor. Peki bu beklentileri fırsatlarla mı yoksa hüsranla mı karşılanacak? Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim dünyadaki aşırı fakirliği sona erdirmek ve kolektif refahı teşvik etmek istiyor. Kım, yatırım ve risksiz gelişim desteğiyle dünyanın en fakir ülkelerindeki insanların sağlık ve finansal geleceğini iyileştirmek için kurumun nasıl çalıştığını bizlerle paylaşıyor.
- President, World Bank Group
Jim Yong Kim is leading a global effort to end extreme poverty and promote shared prosperity. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I just want to sharepay with you
0
880
1456
Sizinle son beş yıldır
00:14
what I have been experiencingyaşandığı
over the last fivebeş yearsyıl
1
2360
2576
dünyanın en fakir noktalarına
seyahat etme olanağımla
00:16
in havingsahip olan the great privilegeayrıcalık of travelingseyahat
2
4960
2296
neler tecrübe ettiğimi
00:19
to manyçok of the poorestyoksul
countriesülkeler in the worldDünya.
3
7280
2216
paylaşmak istiyorum.
00:21
This scenefaliyet alani, sahne is one
I see all the time everywhereher yerde,
4
9520
3896
Bu görüntü
her yerde karşılaştığım bir şey,
00:25
and these younggenç childrençocuklar
are looking at a smartphoneSmartphone,
5
13440
3136
bu çocuklar
bir akıllı telefona bakıyor
00:28
and the smartphoneSmartphone is havingsahip olan a hugeKocaman impactdarbe
in even the poorestyoksul countriesülkeler.
6
16600
3840
ve bu telefonlar dünyanın en fakir
ülkelerinde bile büyük etkiler yaratıyor.
00:33
I said to my teamtakım, you know,
7
21120
1616
Takımıma dedim ki:
Biliyor musunuz,
00:34
what I see is a riseyükselmek in aspirationsözlemleri
all over the worldDünya.
8
22760
3736
tüm dünyada hayallerin ve beklentilerin
çoğaldığını görüyorum.
00:38
In factgerçek, it seemsgörünüyor to me
that there's a convergenceyakınsama of aspirationsözlemleri.
9
26520
3680
Hatta hayallerin
örtüştüğünü görüyorum.
00:42
And I askeddiye sordu a teamtakım of economistsekonomistler
to actuallyaslında look into this.
10
30720
3616
Bir grup ekonomistten bunu
araştırmalarını istedim.
00:46
Is this truedoğru?
11
34360
1216
Bu gerçek mi?
00:47
Are aspirationsözlemleri convergingyakınsak
all around the worldDünya?
12
35600
2816
Yani tüm dünyada
beklentiler örtüşüyor mu?
00:50
So they lookedbaktı at things like GallupGallup pollsAnket
about satisfactionmemnuniyet in life
13
38440
4256
Gallup anketleri gibi şeylere bakıp
hayat tatminliğine baktılar
00:54
and what they learnedbilgili was
that if you have accesserişim to the internetInternet,
14
42720
4456
ve öğrendikleri şu oldu:
Eğer internetiniz varsa,
00:59
your satisfactionmemnuniyet goesgider up.
15
47200
2096
tatminlik düzeyiniz artıyor.
01:01
But anotherbir diğeri thing happensolur
that's very importantönemli:
16
49320
2400
Ama olan önemli bir husus daha var:
01:04
your referencereferans incomegelir,
17
52200
1896
kendi gelirinizi kıyaslarken
01:06
the incomegelir to whichhangi you comparekarşılaştırmak your ownkendi,
18
54120
2656
baz aldığınız gelir de
01:08
alsoAyrıca goesgider up.
19
56800
1456
yükseliyor.
01:10
Now, if the referencereferans incomegelir
of a nationulus, for exampleörnek,
20
58280
3416
Örneğin, bir toplumun
baz aldığı gelir
01:13
goesgider up 10 percentyüzde
21
61720
1376
yüzde on kadar yükselirse,
01:15
by comparingkarşılaştıran themselveskendilerini to the outsidedışında,
22
63120
2216
yani diğer ülkelerle kıyaslanırken,
01:17
then on averageortalama,
23
65360
2256
o zaman ortalama olarak
01:19
people'sinsanların ownkendi incomesgelirleri
have to go up at leasten az fivebeş percentyüzde
24
67640
3056
insanların kendi gelirleri de
aynı memnuniyet seviyesine
01:22
to maintainsürdürmek the sameaynı
levelseviye of satisfactionmemnuniyet.
25
70720
2536
ulaşabilmesi için
en az yüzde on kadar yükselmeli.
01:25
But when you get down
into the loweralt percentilestestlerinde of incomegelir,
26
73280
3976
Ama daha düşük gelir
yüzdeliklere geldiğinizde,
01:29
your incomegelir has to go up much more
27
77280
2216
referans alınan gelir yüzde 10 artarsa,
sizin gelirinizin daha fazla
artıyor olması lazım...
01:31
if the referencereferans incomegelir
goesgider up 10 percentyüzde,
28
79520
2056
01:33
something like 20 percentyüzde.
29
81600
1576
yüzde 20 kadar daha.
01:35
And so with this riseyükselmek of aspirationsözlemleri,
30
83200
2496
Bu artan beklentiler karşısında,
01:37
the fundamentaltemel questionsoru is:
31
85720
1816
sorulması gereken önemli soru şu:
01:39
Are we going to have a situationdurum
32
87560
1576
Beklentilerin fırsatlarla bağlantılı
01:41
where aspirationsözlemleri
are linkedbağlantılı to opportunityfırsat
33
89160
3176
olduğu dinamik, ekonomik büyümenin
01:44
and you get dynamismdinamizm and economicekonomik growthbüyüme,
34
92360
2736
benim doğduğum ülke olan Kore'deki gibi
01:47
like that whichhangi happenedolmuş
in the countryülke I was borndoğmuş in, in KoreaKore?
35
95120
3736
bir ortama mı geçeceğiz,
01:50
Or are aspirationsözlemleri
going to meetkarşılamak frustrationhüsran?
36
98880
4240
yoksa beklentiler hüsrana mı dönüşecek?
01:55
This is a realgerçek concernilgilendirmek,
because betweenarasında 2012 and 2015,
37
103920
3680
Bu gerçek bir endişe,
çünkü 2012 ve 2015 yılları arasında
02:00
terrorismterörizm incidentsolaylar
increasedartmış by 74 percentyüzde.
38
108400
2936
terörizm olayları yüzde 74 arttı.
02:03
The numbernumara of deathsölümler from terrorismterörizm
wentgitti up 150 percentyüzde.
39
111360
4256
Terörizmden ölenlerin sayısı
yüzde 150 arttı.
02:07
Right now, two billionmilyar people
40
115640
1856
Bugün yaklaşık iki milyar insan
02:09
livecanlı in conditionskoşullar
of fragilitykırılganlık, conflictfikir ayrılığı, violenceşiddet,
41
117520
2576
kritik şartlarda, çatışma ve savaş
ortamında yaşıyor
02:12
and by 2030, more than 60 percentyüzde
of the world'sDünyanın en poorfakir
42
120120
5456
ve 2030 yılına kadar dünyadaki
fakir kesimin yüzde 60'ı
02:17
will livecanlı in these situationsdurumlar
of fragilitykırılganlık, conflictfikir ayrılığı and violenceşiddet.
43
125600
3400
bu kritik şartlarda, çatışma ve savaş
altında yaşıyor olacak.
02:21
And so what do we do
about meetingtoplantı these aspirationsözlemleri?
44
129560
2936
Peki bu beklentileri karşılamak için
neler yapmaktayız?
02:24
Are there newyeni waysyolları of thinkingdüşünme
45
132520
1696
Bu beklentileri karşılamak için
02:26
about how we can riseyükselmek
to meetkarşılamak these aspirationsözlemleri?
46
134240
3016
yeni düşünme şekilleri var mı?
02:29
Because if we don't,
I'm extremelyson derece worriedendişeli.
47
137280
3016
Çünkü eğer bulmazsak,
çok endişeliyim
02:32
AspirationsBeklentileri are risingyükselen as never before
because of accesserişim to the internetInternet.
48
140320
4336
İnternet sayesinde beklentiler
hiç olmadığı kadar artmakta.
02:36
EveryoneHerkes knowsbilir how everyoneherkes elsebaşka liveshayatları.
49
144680
2496
Herkes herkesin nerede yaşadığını biliyor.
02:39
Has our abilitykabiliyet to meetkarşılamak those aspirationsözlemleri
50
147200
2896
Peki bu beklentileri
karşılama kabiliyetimiz de
02:42
risenyükseldi as well?
51
150120
1416
aynı şekilde arttı mı?
02:43
And just to get at the detailsayrıntılar of this,
52
151560
1936
Bunu daha detaylı aktarabilmek için
02:45
I want to sharepay with you
my ownkendi personalkişisel storyÖykü.
53
153520
2416
sizinle kendi hikayemi
paylaşmak istiyorum.
02:47
This is not my motheranne,
54
155960
2016
Bu benim annem değil
02:50
but duringsırasında the KoreanKore dili WarSavaş,
55
158000
1696
ama Kore Savaşı esnasında
02:51
my motheranne literallyharfi harfine tookaldı her ownkendi sisterkız kardeş,
56
159720
2456
Seul'dan kaçmak için Kore Savaşı boyunca
02:54
her youngerdaha genç sisterkız kardeş, on her back,
57
162200
1896
Annem kız kardeşini yükledi,
02:56
and walkedyürüdü at leasten az partBölüm of the way
58
164120
2416
yani küçük kız kardeşini sırtında taşıdı
02:58
to escapekaçış SeoulSeul duringsırasında the KoreanKore dili WarSavaş.
59
166560
2880
ve yolun en azından bir kısmını yürüdü.
03:02
Now, throughvasitasiyla a seriesdizi of miraclesmucizeler,
60
170280
2896
Bir seri mucizelerle,
03:05
my motheranne and fatherbaba bothher ikisi de got
scholarshipsBurslar to go to NewYeni YorkYork CityŞehir.
61
173200
4096
annem ve babam New York'a
gitmek için burslar kazandılar.
03:09
They actuallyaslında metmet in NewYeni YorkYork CityŞehir
and got marriedevli in NewYeni YorkYork CityŞehir.
62
177320
4616
Aslında New York'ta tanıştılar
ve New York'ta evlendiler.
03:13
My fatherbaba, too, was a refugeemülteci.
63
181960
2216
Babam da bir mülteciydi.
03:16
At the ageyaş of 19, he left his familyaile
in the northernkuzey partBölüm of the countryülke,
64
184200
4376
19 Yaşında ailesini
ülkenin kuzeyinde bırakarak
03:20
escapedkaçtı throughvasitasiyla the bordersınır
65
188600
1656
sınırdan kaçtı
03:22
and never saw his familyaile again.
66
190280
1680
ve ailesini bir daha hiç görmedi.
03:24
Now, when they were marriedevli
and livingyaşam in NewYeni YorkYork,
67
192640
3136
New York'ta evlenip
yaşamaya başladıktan sonra
03:27
my fatherbaba was a waiterGarson
at PatriciaPatricia Murphy'sMurphy'nin restaurantrestoran.
68
195800
2936
Babam Patricia Murphy'nin
restoranında garsonluk yaptı.
03:30
TheirOnların aspirationsözlemleri wentgitti up.
69
198760
1640
Beklentileri yükselmişti.
03:32
They understoodanladım what it was like
to livecanlı in a placeyer like NewYeni YorkYork CityŞehir
70
200920
3936
1950'lerde New York City gibi
bir yerde yaşamanın
03:36
in the 1950s.
71
204880
1200
nasıl bir şey olduğunu anlamıştılar.
03:38
Well, my brothererkek kardeş was borndoğmuş
and they camegeldi back to KoreaKore,
72
206760
4056
Erkek kardeşim doğunca,
Kore'ye geri döndüler
03:42
and we had what I rememberhatırlamak
as kindtür of an idylliccennet gibi life,
73
210840
4016
ve hatırladığım kadarıyla
sakin bir hayatımız vardı
03:46
but what was happeningolay
in KoreaKore at that time
74
214880
2456
ama o sıralarda Kore
03:49
was the countryülke was one
of the poorestyoksul in the worldDünya
75
217360
3176
dünyanın en fakir ülkelerinden biriydi
03:52
and there was politicalsiyasi upheavalayaklanma.
76
220560
1616
ve siyasi bir devrim vardı.
03:54
There were demonstrationsgösteriler just down
the streetsokak from our houseev all the time,
77
222200
3536
Evimizin sokağının sonunda hep
protestolar yapılırdı,
03:57
studentsöğrencilerin protestingprotesto eden
againstkarşısında the militaryaskeri governmenthükümet.
78
225760
4040
öğrenciler militar devlete karşı
eylemler yapıyorlardı.
04:02
And at the time,
79
230640
1200
O zamanlar,
04:04
the aspirationsözlemleri of the WorldDünya BankBanka GroupGrup,
the organizationorganizasyon I leadöncülük etmek now,
80
232680
3456
şu anda yönetmekte olduğum
Dünya Bankası'nın
04:08
were extremelyson derece lowdüşük for KoreaKore.
81
236160
2440
Kore hakkında beklentileri
oldukça zayıftı.
04:11
TheirOnların ideaFikir was that KoreaKore would
find it difficultzor withoutolmadan foreignyabancı aidyardım
82
239040
4016
Onlara göre Kore dış yardımlar olmadan
04:15
to providesağlamak its people with more
than the bareçıplak necessitiesihtiyaçlar of life.
83
243080
3880
halkı için basit gerekleri bile
sunmakta zorluk çekecek bir ülkeydi.
04:19
So the situationdurum is
KoreaKore is in a toughsert positionpozisyon,
84
247440
3496
Dolayısıyla, durum şu:
Kore zor bir durumda
04:22
my parentsebeveyn have seengörüldü
what life is like in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
85
250960
2856
ve ailem Amerikadaki hayatın nasıl
olduğunu gördüler.
04:25
They got marriedevli there.
My brothererkek kardeş was borndoğmuş there.
86
253840
2376
Orda evlendiler,
kardeşim de orada doğdu.
04:28
And they feltkeçe that in ordersipariş
to give us an opportunityfırsat
87
256240
3336
Bizlere fırsatlar sunmak
ve bizler için olan
04:31
to reachulaşmak theironların aspirationsözlemleri for us,
88
259600
2576
beklentilerini gerçekleştirmek için
04:34
we had to go and come back
to the UnitedAmerika StatesBirleşik.
89
262200
2336
yeniden Amerika'ya dönmeleri
gerektiğini düşündüler.
04:36
Now, we camegeldi back.
90
264560
2296
Böylece geri döndük.
04:38
First we wentgitti to DallasDallas.
91
266880
1256
İlk önce Dallas'a gittik.
04:40
My fatherbaba did his dentaldiş degreederece
all over again.
92
268160
2696
Babam dişçilik lisansını yeniden
okumak zorunda kaldı.
04:42
And then we endedbitti up
movinghareketli to IowaIowa, of all placesyerler.
93
270880
3296
Sonra da o kadar yer arasından
Iowa'ya yerleştik.
04:46
We grewbüyüdü up in IowaIowa.
94
274200
1736
Iowa'da büyüdük.
04:47
And in IowaIowa, we wentgitti
throughvasitasiyla the wholebütün coursekurs.
95
275960
2376
Iowa'da normal bir
hayat sürmeye devam ettik.
04:50
I wentgitti to highyüksek schoolokul, I wentgitti to collegekolej.
96
278360
2456
Lise ve üniversiteye gittim.
04:52
And then one day,
something that I'll never forgetunutmak,
97
280840
5056
Sonra bir gün,
hiç unutamayacağım bir şey oldu;
04:57
my fatherbaba pickedseçilmiş me up
after my sophomoreikinci sınıf öğrencisi yearyıl in collegekolej,
98
285920
4736
babam üniversitenin ikinci yılında
beni bir gün okuldan aldı
05:02
and he was drivingsürme me home,
99
290680
1336
ve eve sürerken
05:04
and he said, "JimJim,
what are your aspirationsözlemleri?
100
292040
2136
bana dedi ki '' Jim, beklentilerin nedir?
05:06
What do you want to studyders çalışma?
What do you want to do?"
101
294200
2416
Ne okumak istiyorsun?
Ne yapmak istiyorsun?''
05:08
And I said, "DadBaba," --
102
296640
1216
Ve ben de dedim ki
''Baba --''
05:09
My motheranne actuallyaslında was a philosopherfilozof,
and had filleddolu us with ideasfikirler
103
297880
3256
Annem bir filozoftu
ve bizi fikirlerle doldurmuştu,
05:13
about protestprotesto and socialsosyal justiceadalet,
104
301160
2336
eylemler ve adaletle ilgili.
05:15
and I said, "DadBaba, I'm going to studyders çalışma
politicalsiyasi scienceBilim and philosophyFelsefe,
105
303520
3656
ve dedim ki ''baba ben politika
ve felsefe okuyacağım
05:19
and I'm going to becomeolmak
partBölüm of a politicalsiyasi movementhareket."
106
307200
2560
ve bir sosyal hareketin
parçası olacağım.''
05:22
My fatherbaba, the KoreanKore dili dentistdiş hekimi,
107
310320
1656
Koreli bir diş doktoru olan babam
05:24
slowlyyavaşça pulledçekti the cararaba
over to the sideyan of the roadyol --
108
312000
2496
yavaşça arabayı kenara çekti
05:26
(LaughterKahkaha)
109
314520
1656
(Kahkaha)
05:28
He lookedbaktı back at me, and he said,
110
316200
1696
Bana bakıp dedi ki
05:29
"JimJim, you finishbitiş your medicaltıbbi residencyikamet,
you can studyders çalışma anything you want."
111
317920
3477
''Jim, Tıp lisansını aldıktan sonra
istediğin şeyi okuyabilirsin.''
05:33
(LaughterKahkaha)
112
321421
1555
(Kahkaha)
05:35
Now, I've told this storyÖykü
to a mostlyçoğunlukla AsianAsya audienceseyirci before.
113
323000
4936
Bu hikayeyi genellikle
çoğunluğu Asyalı dinleyicilerle paylaştım.
Genellikle kimse gülmüyor.
Sadece kafalarını sallıyorlar.
05:39
NobodyKimse laughsgülüyor. They just shakesallamak theironların headkafa.
114
327960
2536
05:42
Of coursekurs.
115
330520
1216
Doğal olarak.
05:43
(LaughterKahkaha)
116
331760
1856
(Kahkaha)
05:45
(ApplauseAlkış)
117
333640
1536
(Alkışlar)
05:47
So, tragicallytrajik bir şekilde,
my fatherbaba diedvefat etti at a younggenç ageyaş,
118
335200
5016
Babamı çok gençken kaybettik,
05:52
30 yearsyıl agoönce at the ageyaş of 57,
119
340240
2456
30 yıl önce, 57 yaşındayken,
05:54
what happensolur to be how oldeski I am right now,
120
342720
2496
ben de şu an o yaştayım
05:57
and when he diedvefat etti in the middleorta
of my medicaltıbbi and graduatemezun olmak studiesçalışmalar --
121
345240
3216
ve babam tıp eğitimimin
ortasında vefat edince...
06:00
You see, I actuallyaslında got it around it
by doing medicinetıp and anthropologyantropoloji.
122
348480
3416
Tıp ve Antropolojiyi
birlikte okumayı başarmıştım.
06:03
I studiedokudu bothher ikisi de of them in graduatemezun olmak schoolokul.
123
351920
3840
Her ikisini de doktora seviyesinde okudum.
06:08
But then right about that time,
I metmet these two people,
124
356880
2936
Ancak işte tam o sıralarda
bu iki kişiyle tanıştım:
06:11
OpheliaOphelia DahlDahl and PaulPaul FarmerÇiftçi.
125
359840
1600
Ophelia Dahl ve Paul Farmer.
06:13
And PaulPaul and I were in the sameaynı programprogram.
126
361960
2016
Paul ile ben aynı programdaydık.
06:16
We were studyingders çalışıyor medicinetıp
127
364000
1576
Tıp okurken
06:17
and at the sameaynı time
gettingalma our PhD'sPhD in anthropologyantropoloji.
128
365600
2736
Antropoloji üstüne de doktora yapıyorduk.
06:20
And we beganbaşladı to asksormak
some prettygüzel fundamentaltemel questionssorular.
129
368360
2816
Dolayısıyla çok önemli
sorular sormaya başladık.
06:23
For people who have the great privilegeayrıcalık
of studyingders çalışıyor medicinetıp and anthropologyantropoloji --
130
371200
4896
Tıp ve Antropoloji okuma lüksü
olmayan insanlar arasında
06:28
I had come from parentsebeveyn who were refugeesmülteciler.
131
376120
2136
mülteci bir ailenin oğluydum.
06:30
PaulPaul grewbüyüdü up literallyharfi harfine
in a busotobüs in a swampBataklık in FloridaFlorida.
132
378280
4456
Paul ise Florida'da bir bataklıktaki
bir otobüste büyüdü.
06:34
He likedsevilen to call himselfkendisi "whitebeyaz trashçöp."
133
382760
2576
Kendine ''beyaz çöp'' derdi.
06:37
And so we had this opportunityfırsat
134
385360
2896
İşte böyle bir fırsatımız vardı
06:40
and we said,
135
388280
1216
ve kendimize şunu sorduk;
06:41
what is it that we need to do?
136
389520
1456
yapmamız gereken ne?
06:43
GivenVerilen our ridiculouslygülünç
elaborateayrıntılı educationseğitimleri,
137
391000
2736
Böylesine iyi eğitimlerimiz varken
06:45
what is the naturedoğa
of our responsibilitysorumluluk to the worldDünya?
138
393760
3336
dünyaya sorumluluğumuz ne olabilir?
06:49
And we decidedkarar that we neededgerekli
to startbaşlama an organizationorganizasyon.
139
397120
3256
Böylece bir dernek kurmaya karar verdik.
06:52
It's calleddenilen PartnersOrtaklar in HealthSağlık.
140
400400
1496
Sağlık Partnerleri isminde.
06:53
And by the way,
there's a moviefilm madeyapılmış about that.
141
401920
2256
Bu arada, bunun hakkında bir
film bile yapıldı.
06:56
(ApplauseAlkış)
142
404200
2856
(Alkış)
06:59
There's a moviefilm
that was just a brilliantparlak moviefilm
143
407080
2216
Bir film yaptılar,
çok da iyi bir film oldu.
07:01
they madeyapılmış about it
calleddenilen "BendingBükme the ArcArk."
144
409320
2096
İsmini de ''Ark'ı Bükmek'' koydular.
07:03
It launchedbaşlattı at SundanceSundance this pastgeçmiş JanuaryOcak.
145
411440
2416
Sundance'de geçtiğimiz
Ocak ayında gösterildi.
07:05
JeffJeff SkollSkoll is here.
146
413880
1216
Jeff Skoll da içinde.
07:07
JeffJeff is one of the onesolanlar
who madeyapılmış it happenolmak.
147
415120
2936
Jeff aslında bu filmin yapılmasını
sağlayanlardan biri.
07:10
And we beganbaşladı to think
about what it would take for us
148
418080
4816
Sonra beklentilerimizin
dünyanın en fakir ülkelerindeki
07:14
to actuallyaslında have our aspirationsözlemleri
reachulaşmak the levelseviye
149
422920
3576
insanların beklentileriyle
aynı seviyeye taşımak için
07:18
of some of the poorestyoksul
communitiestopluluklar in the worldDünya.
150
426520
2256
ne yapmamız gerektiğini sorguladık.
Bu benim 1988'te Haiti'ye ilk ziyaretim.
07:20
This is my very first visitziyaret etmek
to HaitiHaiti in 1988,
151
428800
3176
07:24
and in 1988, we elaboratedözenli
a sortçeşit of missionmisyon statementaçıklama,
152
432000
5336
Ve 1988'te bir misyon belgesi oluşturduk,
07:29
whichhangi is we are going to make
a preferentialTercihli optionseçenek for the poorfakir
153
437360
3856
yoksullara sağlık konusunda
öncelik hakkı
tanıyacağımıza dair.
07:33
in healthsağlık.
154
441240
1216
07:34
Now, it tookaldı us a long time, and we
were graduatemezun olmak studentsöğrencilerin in anthropologyantropoloji.
155
442480
3536
Bu çok uzun zaman aldı
ve biz Antropoloji öğrencileriydik.
07:38
We were readingokuma up one sideyan of MarxMarx
and down the other.
156
446040
2616
Bir yandan Marx'ı
diğer yandan da
07:40
HabermasHabermas. FernandFernand BraudelBraudel.
157
448680
2456
Habermas, Fernand Braudel'i okuyorduk.
07:43
We were readingokuma everything
158
451160
1656
Biz herşeyi okuyorken çalışmalarmızı
07:44
and we had to come to a conclusionSonuç
of how are we going to structureyapı our work?
159
452840
4056
nasıl organize edeceğimiz
hakkında bir sonuca varmalıydık.
07:48
So "O for the P," we calleddenilen it,
160
456920
1856
Böylece ''F için S'' dedik,
07:50
a preferentialTercihli optionseçenek for the poorfakir.
161
458800
2080
fakirler için seçim hakkı.
07:53
The mostçoğu importantönemli thing
about a preferentialTercihli optionseçenek for the poorfakir
162
461560
3056
Fakirlere seçim hakkı vermenin
en önemli tarafı,
07:56
is what it's not.
163
464640
1240
önemli olmayan taraflarıdır.
07:58
It's not a preferentialTercihli optionseçenek
for your ownkendi senseduyu of heroismkahramanlık.
164
466360
4256
Bu sizin kendi kahramanlığınız
için bir seçim hakkı değil.
08:02
It's not a preferentialTercihli optionseçenek
165
470640
1456
Bu sizin fakirleri fakirlikten
nasıl kurtaracağınız
08:04
for your ownkendi ideaFikir about
how to liftasansör the poorfakir out of povertyyoksulluk.
166
472120
3576
hakkındaki fikirlerinizin
seçim hakkı da değildir.
08:07
It's not a preferentialTercihli optionseçenek
for your ownkendi organizationorganizasyon.
167
475720
2896
Derneğiniz için de bir
seçim hakkı değildir.
08:10
And the hardestEn zor of all,
168
478640
1896
Ve en zoru da,
08:12
it's not a preferentialTercihli optionseçenek
for your poorfakir.
169
480560
2840
sizin kendi fakirleriniz
için bir tercih olmaması.
08:15
It's a preferentialTercihli optionseçenek for the poorfakir.
170
483840
2080
Bu, fakirlere verilen bir seçim hakkıdır.
08:18
So what do you do?
171
486440
1416
O zaman ne yaparsınız?
08:19
Well, HaitiHaiti, we startedbaşladı buildingbina --
172
487880
3856
Haiti'de biz --
08:23
EveryoneHerkes told us, the cost-effectivemaliyetli thing
173
491760
2256
Herkes bize en az maliyetli şeyin
08:26
is just focusodak on vaccinationaşılama
and maybe a feedingbesleme programprogram.
174
494040
2680
aşı ve beslenme programlarına
odaklanmak olduğunu söylüyordu.
08:29
But what the HaitiansHaitians wanted
was a hospitalhastane.
175
497200
3480
Ancak Haitililerin asıl
istediği bir hastaneydi.
08:33
They wanted schoolsokullar.
176
501000
1256
Okullar istiyorlardı.
08:34
They wanted to providesağlamak theironların childrençocuklar
with the opportunitiesfırsatlar
177
502280
2856
Çocuklarına, Amerika'ya giden
akrabalarından ve başkalarından
08:37
that they'dgittiklerini been hearingişitme about
from othersdiğerleri, relativesakrabaları, for exampleörnek,
178
505160
4016
hakkında duydukları
08:41
who had gonegitmiş to the UnitedAmerika StatesBirleşik.
179
509200
1896
fırsatları sunmak istiyorlardı.
08:43
They wanted the sameaynı kindsçeşit
of opportunitiesfırsatlar as my parentsebeveyn did.
180
511120
4600
Benim ebevynlerimin çocukları için
istedikleri fırsatların benzerlerini.
08:48
I recognizedtanınan them.
181
516159
1361
Bunu anlayabiliyordum.
08:50
And so that's what we did.
We builtinşa edilmiş hospitalshastaneler.
182
518159
2177
Bu yüzden biz hastaneler inşa ettik.
08:52
We providedsağlanan educationEğitim.
183
520360
1816
Biz onlara eğitimler sunduk.
08:54
And we did everything we could
to try to give them opportunitiesfırsatlar.
184
522200
3416
Onlara fırsatlar sunabilmek için
elimizden gelen her şeyi yaptık.
08:57
Now, my experiencedeneyim really becameoldu intenseyoğun
185
525640
2656
Benim tecrübelerim gerçekten
çok yoğunlaştı.
09:00
at PartnersOrtaklar in HealthSağlık
in this communitytoplum, CarabaylloCarabayllo,
186
528320
3256
Lima, Peru'nun kuzey tarafında
Carabayllo topluluğunda
09:03
in the northernkuzey slumsgecekondu of LimaLima, PeruPeru.
187
531600
3840
Sağlık Partnerleri için çalışıyordum.
09:08
And in this communitytoplum,
188
536200
1216
Bu toplulukta
09:09
we startedbaşladı out by really just going
to people'sinsanların homesevler and talkingkonuşma to people,
189
537440
3616
insanlara giderek evlerini ziyaret
ederek ve onlarla konuşarak
09:13
and we discoveredkeşfedilen an outbreaksalgın, an epidemicsalgın
of multidrug-resistantkökenlerinin dayanıklı tuberculosisTüberküloz.
190
541080
5256
''ilaca dayanıklı tüberkloz'' salgını
olduğunu fark ettik.
09:18
This is MelquiadesMelquiades.
191
546360
1256
Bu Melquiades.
09:19
MelquiadesMelquiades was a patienthasta at that time,
he was about 18 yearsyıl oldeski,
192
547640
4816
Melquiades o zamanlar hastamdı,
18 yaşlarındaydı
09:24
and he had a very difficultzor formform
of drug-resistantilaca dirençli tuberculosisTüberküloz.
193
552480
3880
ve çok kötü durumda
ilaca dayanıklı tüberkloz geçirmekteydi.
09:29
All of the gurusguruları in the worldDünya,
the globalglobal healthsağlık gurusguruları,
194
557280
2776
Dünyadaki tüm sağlık uzmanları,
09:32
said it is not cost-effectivemaliyetli
to treattedavi etmek drug-resistantilaca dirençli tuberculosisTüberküloz.
195
560080
4816
ilaca dayanıklı tüberklozun tedavisinin
çok maliyetli olduğunu söylüyordu.
09:36
It's too complicatedkarmaşık. It's too expensivepahalı.
196
564920
1953
Çok karmaşık, çok pahalı.
09:38
You just can't do it. It can't be donetamam.
197
566897
2839
Kimse bunu yapamaz, başaramazdı.
09:41
And in additionilave,
they were gettingalma angrykızgın at us,
198
569760
3176
Ayrıca bize kızıyorlardı
09:44
because the implicationdolaylı was
199
572960
1536
çünkü söyledikleri
09:46
if it could be donetamam,
we would have donetamam it.
200
574520
2376
bu eğer yapılabilecek olsa,
onlar bunu yapmış olacaktılar.
09:48
Who do you think you are?
201
576920
1696
Siz de kim olduğunuzu düşünüyorsunuz?
09:50
And the people that we foughtkavga etti with
were the WorldDünya HealthSağlık OrganizationOrganizasyon
202
578640
3256
Savaştığımız insanlar da bu arada,
Dünya Sağlık Örgütü'nün personeliydi
09:53
and probablymuhtemelen the organizationorganizasyon
we foughtkavga etti with mostçoğu
203
581920
3136
ve sanırım daha sık savaştığımız
diğer organizasyon ise,
09:57
was the WorldDünya BankBanka GroupGrup.
204
585080
1536
Dünya Bankası'ydı.
09:58
Now, we did everything we could
205
586640
4216
Biz elimizden geldiği kadarıyla
10:02
to convinceikna etmek MelquiadesMelquiades
to take his medicinesilaçlar,
206
590880
2416
Melquiades'i ilaçlarını
alması için ikna etmek için çalıştık.
10:05
because it's really hardzor,
207
593320
1496
Çünkü bu çok zor
10:06
and not oncebir Zamanlar duringsırasında the time of treatmenttedavi
did Melquiades'sMelquiades'ın familyaile ever say,
208
594840
3856
ve Melquiades'ın ailesi
tedavisi boyunca asla şunu düşünmediler:
10:10
"Hey, you know, MelquiadesMelquiades
is just not cost-effectivemaliyetli.
209
598720
3216
''Biliyor musunuz,
aslında Melquiades çok masraflı.
10:13
Why don't you go on
and treattedavi etmek somebodybirisi elsebaşka?"
210
601960
2136
Neden gidip bir başkasını
tedavi etmiyorsunuz?''
10:16
(LaughterKahkaha)
211
604120
1296
(Kahkaha)
10:17
I hadn'tolmasaydı seengörüldü MelquiadesMelquiades
for about 10 yearsyıl
212
605440
2256
Melquiades'i 10 yıldır görmemiştim.
10:19
and when we had
our annualyıllık meetingstoplantılar in LimaLima, PeruPeru
213
607720
3096
Lima'da yeniden yıllık
toplantılarımızı yaparken
10:22
a coupleçift of yearsyıl agoönce,
214
610840
1536
birkaç yıl önce,
10:24
the filmmakersfilm yapımcıları foundbulunan him
215
612400
2216
film ekibi onu bulmayı başardı
10:26
and here is us gettingalma togetherbirlikte.
216
614640
1936
ve gördüğünüz gibi burada birlikteyiz.
10:28
(ApplauseAlkış)
217
616600
3720
(Alkış)
10:35
He has becomeolmak a bitbit of a mediamedya starstar
because he goesgider to the filmfilm openingsaçıklıklar,
218
623560
3496
Artık bir nevi medyatik bir star oldu
çünkü film galalarına gidiyor
10:39
and he knowsbilir how to work an audienceseyirci now.
219
627080
2296
ve seyircilerle iletişim kurabiliyor.
10:41
(LaughterKahkaha)
220
629400
1856
(Kahkaha)
10:43
But as soonyakında as we wonwon --
221
631280
2136
Ancak kazandığımız an...
10:45
We did winkazanmak. We wonwon the argumenttartışma.
222
633440
1816
Çünkü kazandık. Argümanı kazandık.
10:47
You should treattedavi etmek
multidrug-resistantkökenlerinin dayanıklı tuberculosisTüberküloz --
223
635280
2856
İlaçlara dayanıklı tüberklozu
tedavi etmeniz gerektiği argümanını.
10:50
we heardduymuş the sameaynı argumentsargümanlar
in the earlyerken 2000s about HIVHIV.
224
638160
3440
Aynı argümanları 2000'li yıllarda
HIV hakkında duyuyorduk.
10:54
All of the leadingönemli globalglobal healthsağlık
people in the worldDünya said
225
642120
2896
O sıralar tüm dünya HIV'i fakir ülkelerde
10:57
it is impossibleimkansız
to treattedavi etmek HIVHIV in poorfakir countriesülkeler.
226
645040
3256
tedavi etmenin
imkansız olduğunu söylüyordu.
11:00
Too expensivepahalı, too complicatedkarmaşık,
you can't do it.
227
648320
2456
Çok masraflı, çok karmaşık ve yapılamaz.
11:02
ComparedKarşılaştırıldığında to drug-resistantilaca dirençli TBTB treatmenttedavi,
228
650800
1936
İlaca dayanıklı tüberkloza kıyaslanınca
11:04
it's actuallyaslında easierDaha kolay.
229
652760
1200
aslında bu daha kolay.
11:06
And we were seeinggörme patientshastalar like this.
230
654720
2936
Bunun gibi hastalar görüyorduk.
11:09
JosephJoseph JeuneJeune.
231
657680
1216
Joseph Jeune.
11:10
JosephJoseph JeuneJeune alsoAyrıca never mentionedadı geçen
that he was not cost-effectivemaliyetli.
232
658920
3416
Joseph Jeune de asla bize masrafsız
olacağını söylememişti.
11:14
A fewaz monthsay of medicinesilaçlar,
and this is what he lookedbaktı like.
233
662360
2816
Birkaç aylık ilaç tedavisiyle,
böyle görünüyordu.
11:17
(ApplauseAlkış)
234
665200
2416
(Alkış)
11:19
We call that the LazarusLazarus EffectEtkisi
of HIVHIV treatmenttedavi.
235
667640
2496
Buna HIV'in Lazarus Etkisi diyoruz.
11:22
JoselineJoseline camegeldi to us looking like this.
236
670160
2296
Joseline bize geldiğinde böyleydi.
11:24
This is what she lookedbaktı like
a fewaz monthsay latersonra.
237
672480
2256
Birkaç ay sonraki görünümü ise bu.
11:26
(ApplauseAlkış)
238
674760
2696
(Alkış)
11:29
Now, our argumenttartışma, our battlesavaş, we thought,
239
677480
3576
Artık bizim tezimizn, bizim kavgamızın
bu çalışmaların masraflı
11:33
was with the organizationsorganizasyonlar
that kepttuttu sayingsöz it's not cost-effectivemaliyetli.
240
681080
3976
olduğunu söyleyen organizasyonlarla
olduğunu düşünüyorduk.
11:37
We were sayingsöz, no,
241
685080
1416
Biz hayır diyorduk,
11:38
preferentialTercihli optionseçenek for the poorfakir
requiresgerektirir us to raiseyükseltmek our aspirationsözlemleri
242
686520
3896
fakirlere tercih hakkı verirken
fakirlerin beklentilerini
11:42
to meetkarşılamak those of the poorfakir for themselveskendilerini.
243
690440
1953
karşılayabilmeleri için bizim de
beklentilerimizi yükseltmeliyiz.
11:44
And they said, well, that's a niceGüzel thought
but it's just not cost-effectivemaliyetli.
244
692417
3639
Ama bunun için dediler ki,
bu iyi bir fikir ama maliyetli.
11:48
So in the nerdyinek way
that we have operatedameliyat PartnersOrtaklar in HealthSağlık,
245
696080
6536
Çok akademik bir yaklaşımla,
Sağlık Partnerleri'nde yaptığımız gibi
11:54
we wroteyazdı a bookkitap againstkarşısında,
basicallytemel olarak, the WorldDünya BankBanka.
246
702640
2696
Dünya Bankası aleyhine bir kitap yazdık.
11:57
It saysdiyor that because the WorldDünya BankBanka
247
705360
2616
Kısaca, Dünya Bankası'nın ekonomik
gelişime bu kadar
12:00
has focusedodaklı so much
on just economicekonomik growthbüyüme
248
708000
3856
odaklı çalışmaları varken
12:03
and said that governmentshükümetler
have to shrinkküçültmek theironların budgetsbütçeleri
249
711880
3776
devletlerin sağlık, eğitim
ve sosyal güvenlik alanlarında
12:07
and reduceazaltmak expendituresharcamalar
in healthsağlık, educationEğitim and socialsosyal welfarerefah --
250
715680
4056
bütçe kısmalarını beklemesinin
12:11
we thought that was fundamentallyesasen wrongyanlış.
251
719760
1976
çok yanlış olduğunu belirttik.
12:13
And we arguedsavundu with the WorldDünya BankBanka.
252
721760
1856
Dünya Bankası'yla tartıştık.
12:15
And then a crazyçılgın thing happenedolmuş.
253
723640
1600
Sonra çılgınca bir şey oldu.
12:17
PresidentBaşkan ObamaObama nominatedaday me
to be PresidentBaşkan of the WorldDünya BankBanka.
254
725960
2976
Obama beni Dünya Bankası
Başkanı olmam için aday gösterdi.
12:20
(ApplauseAlkış)
255
728960
2760
(Alkış)
12:26
Now, when I wentgitti to do the vettinginceleme processsüreç
with PresidentBaşkan Obama'sObama'nın teamtakım,
256
734960
4816
Obama'nın takımı bu süreç boyunca
''Gelişmek için Ölmek'' isimli kitabımın
12:31
they had a copykopya of "DyingÖlüyor For GrowthBüyüme,"
and they had readokumak everyher pagesayfa.
257
739800
3496
birer kopyasını tutuyorlardı
ve her sayfasını okumuşlardı.
12:35
And I said, "OK, that's it, right?
258
743320
1736
Dedim ki ''Buraya kadar herhalde?''
12:37
You guys are going to dropdüşürmek me?"
259
745080
1536
''beni adaylıktan çıkaracak mısınız?''
12:38
He goesgider, "Oh, no, no, it's OK."
260
746640
2416
Obama da dedi ki,
''Hayır, hayır, bu sorun değil.''
12:41
And I was nominatedaday,
261
749080
1376
Ve beni aday gösterdi
12:42
and I walkedyürüdü throughvasitasiyla the doorkapı
of the WorldDünya BankBanka GroupGrup in JulyTemmuz of 2012,
262
750480
4616
ve Temmuz 2012'de Dünya Bankası
kapılarından içeri girdim.
Duvarda yazılı banka misyonumuz
'Hayalimiz fakirliğin olmadığı bir dünya'
12:47
and that statementaçıklama on the wallduvar,
"Our dreamrüya is a worldDünya freeücretsiz of povertyyoksulluk."
263
755120
3376
12:50
A fewaz monthsay after that,
we actuallyaslında turneddönük it into a goalhedef:
264
758520
2976
Bunu birkaç ay sonra
bir hedefe dönüştürdük:
12:53
endson extremeaşırı povertyyoksulluk by 2030,
265
761520
2616
2030'a kadar aşırı fakirliği yok etmek
12:56
boostalttan yukarıya ittirmek sharedpaylaşılan prosperityrefah.
266
764160
1256
ve paylaşılan refahı arttırmak.
12:57
That's what we do now
at the WorldDünya BankBanka GroupGrup.
267
765440
2176
Dünya Bankası'nda bunu yapıyoruz.
12:59
I feel like I have broughtgetirdi
the preferentialTercihli optionseçenek for the poorfakir
268
767640
3976
Fakirlerin seçim hakkını
Dünya Bankası'na
13:03
to the WorldDünya BankBanka GroupGrup.
269
771640
1376
getirdiğimi düşünüyorum.
13:05
(ApplauseAlkış)
270
773040
4480
(Alkış)
13:10
But this is TEDTED,
271
778480
1256
Ancak burası TED
13:11
and so I want to sharepay
with you some concernsendişeler,
272
779760
2576
ve bu yüzden sizinle bazı
endişelerimi paylaşmak istiyorum
13:14
and then make a proposalöneri.
273
782360
2160
ve sonra da bir teklif yapacağım.
13:17
The FourthDördüncü IndustrialEndüstriyel RevolutionDevrim,
274
785040
1616
Dördüncü Sanayı Devrimiyle igili,
13:18
now, you guys know
so much better than I do,
275
786680
2096
bunu siz daha iyi bilirsiniz,
13:20
but here'sburada the thing that concernsendişeler me.
276
788800
1856
beni endişelendiren şey şu.
13:22
What we hearduymak about is job losskayıp.
You've all heardduymuş that.
277
790680
2536
Hepimiz mesleklerin
yok olacağını duyuyoruz.
13:25
Our ownkendi dataveri suggestönermek to us
that two thirdsüçte of all jobsMeslekler,
278
793240
2616
Verilerimiz gelişmekte olan ülkelerdeki
13:27
currentlyşu anda existingmevcut jobsMeslekler
in developinggelişen countriesülkeler,
279
795880
2239
mesleklerin üçte ikisinin
otomasyon yüzünden yok olacağını söylüyor.
13:30
will be lostkayıp because of automationOtomasyon.
280
798143
1713
13:31
Now, you've got to make up for those jobsMeslekler.
281
799880
2136
Bu işleri bir şekilde telafi etmeliyiz.
13:34
Now, one of the waysyolları
to make up for those jobsMeslekler
282
802040
2176
Bu işleri telafi etmenin bir yolu
13:36
is to turndönüş communitytoplum healthsağlık workersişçiler
into a formalbiçimsel laboremek forcekuvvet.
283
804240
3656
sağlık çalışanlarını
resmi iş gücüne kazandırmakla olur.
13:39
That's what we want to do.
284
807920
1256
Ve biz bunu yapmak istiyoruz.
13:41
(ApplauseAlkış)
285
809200
1256
(Alkış)
13:42
We think the numberssayılar will work out,
286
810480
2336
Rakamların uyuşacağını düşünüyoruz,
13:44
that as healthsağlık outcomesçıktıları get better
and as people have formalbiçimsel work,
287
812840
3776
sağlık neticeleri daha iyi oldukça
ve insanlar iş sahibi oldukça
13:48
we're going to be ableyapabilmek to traintren them
288
816640
1736
onları iletişim ve sosyal beceriler
13:50
with the soft-skillsyumuşak becerileri trainingEğitim
that you addeklemek to it
289
818400
2256
gibi alanlarda eğitebileceğiz
13:52
to becomeolmak workersişçiler
that will have a hugeKocaman impactdarbe,
290
820680
3536
ve çalışan olduklarında
bunun büyük etkisi olacak
13:56
and that mayMayıs ayı be the one areaalan
that growsbüyür the mostçoğu.
291
824240
3376
ve bu da en çok büyüyen alan olabilir.
13:59
But here'sburada the other thing
that bothersrahatsız ediyor me:
292
827640
2576
Ama beni rahatsız eden bir şey daha var:
14:02
right now it seemsgörünüyor prettygüzel clearaçık to me
that the jobsMeslekler of the futuregelecek
293
830240
3896
şu anda anladığımız kadarıyla
gelecekteki işler
14:06
will be more digitallydijital olarak demandingzahmetli,
294
834160
1856
dijital gereksinimli olacak
14:08
and there is a crisiskriz
in childhoodçocukluk stuntingbodurluk.
295
836040
3936
ve çocuklarda yetersiz büyüme krizi var.
14:12
So these are photosfotoğraflar from CharlesCharles NelsonNelson,
who sharedpaylaşılan these with us
296
840000
3576
Bunlar Charles Nelson'un
Harvard Tıp Fakültesi'nden
14:15
from HarvardHarvard MedicalTıbbi SchoolOkul.
297
843600
1456
bizimle paylaştığı resimler.
14:17
And what these photosfotoğraflar showgöstermek
on the one sideyan, on the left sideyan,
298
845080
4776
Bu resimlerin sol tarafında gördüğünüz
14:21
is a three-month-oldüç aylık who has been stuntedbodur:
299
849880
4416
Yetersiz büyümeden muzdarip
3 aylık bir bebek.
14:26
not adequateyeterli nutritionbeslenme,
not adequateyeterli stimulationuyarım.
300
854320
2536
yeterli gıda,
yeterli stimulus almıyor.
14:28
And on the other sideyan,
of coursekurs, is a normalnormal childçocuk,
301
856880
2576
Diğer tarafta ise
normal bir çocuk görüyorsunuz
14:31
and the normalnormal childçocuk
has all of these neuronalnöronal connectionsbağlantıları.
302
859480
2856
ve normal bir çocukta tüm bu nörolojik
bağlantıların olduğunu görüyorsunuz.
14:34
Now, the neuronalnöronal connectionsbağlantıları
are importantönemli,
303
862360
2456
Şimdi bu nöral bağlantılar önemli
14:36
because that is
the definitiontanım of humaninsan capitalBaşkent.
304
864840
3216
çünkü bunlar insan iş gücünün tanımıdır.
14:40
Now, we know that we
can reduceazaltmak these ratesoranları.
305
868080
3696
Şimdi bu rakamları
düşürebilecek şeyleri biliyoruz.
14:43
We can reduceazaltmak these ratesoranları
of childhoodçocukluk stuntingbodurluk quicklyhızlı bir şekilde,
306
871800
3376
Çocuklarda yetersiz büyüme seviyesini
hızla azaltabiliriz.
14:47
but if we don't, IndiaHindistan, for exampleörnek,
with 38 percentyüzde childhoodçocukluk stuntingbodurluk,
307
875200
4456
Eğer yapmazsak, örneğin Hindistan'da
çocukların yüzde 38'inde bu var,
14:51
how are they going to competeyarışmak
in the economyekonomi of the futuregelecek
308
879680
2736
gelecekteki ekonomi yarışında
nasıl yer alacaklar?
14:54
if 40 percentyüzde of theironların futuregelecek workersişçiler
cannotyapamam achievebaşarmak educationallyeğitimsel
309
882440
5856
Eğer yüzde 40 gelecekteki çalışanlar
tüm ülkenin gelişimi için
15:00
and certainlykesinlikle we worryendişelenmek
about achievingelde economicallyekonomik biçimde
310
888320
3736
eğitim alanında
ve endişe duyduğumuz üzere
15:04
in a way that will help
the countryülke as a wholebütün growbüyümek.
311
892080
3240
ekonomik alanda başarılı olamazlarsa,
15:07
Now, what are we going to do?
312
895880
2616
biz ne yapacağız?
15:10
78 trilliontrilyon dollarsdolar
is the sizeboyut of the globalglobal economyekonomi.
313
898520
3856
78 trilyon dolar
global ekonomimizin boyutu.
15:14
8.55 trilliontrilyon dollarsdolar are sittingoturma
in negativenegatif interestfaiz rateoran bondstahviller.
314
902400
3896
8.55 trilyon negatif faizli
teminatlarda oturuyor.
15:18
That meansanlamına geliyor that you give
the GermanAlmanca centralmerkezi bankbanka your moneypara
315
906320
4456
Yani bu Alman Merkez bankasına
paranızı verip
15:22
and then you payödeme them to keep your moneypara.
316
910800
2496
sonra paranızı tutması için
para ödüyorsunuz demek.
15:25
That's a negativenegatif interestfaiz rateoran bondbağ.
317
913320
1816
Bu negatif faizli bir teminat.
15:27
24.4 trilliontrilyon dollarsdolar
in very low-earningdüşük kazanç governmenthükümet bondstahviller.
318
915160
3176
24.4 trilyon dolar çok az
kazandıran devlet hisselerinde.
15:30
And 8 trilliontrilyon literallyharfi harfine sittingoturma
in the handseller of richzengin people
319
918360
5216
8 trilyon ise çok zengin
insanların elinde duruyor...
15:35
underaltında theironların very largegeniş mattressesşilteler.
320
923600
1960
büyük şiltelerinin altında.
15:38
What we are tryingçalışıyor to do
is now use our ownkendi toolsaraçlar --
321
926040
3936
Bizim yapmaya çalıştığımız
kendi araçlarımızı kullanarak...
15:42
and just to get nerdyinek for a secondikinci,
322
930000
1696
yani biraz akademik konuşursak,
15:43
we're talkingkonuşma about
first-lossilk kaybı riskrisk debtborç instrumentsenstrümanlar,
323
931720
2496
ilk kayıp borç araçlarımızı kullanmaktan,
15:46
we're talkingkonuşma about deriskingderisking,
blendedharmanlanmış financemaliye,
324
934240
2576
risklerden arınmaktan,
karışık finansmandan,
15:48
we're talkingkonuşma about
politicalsiyasi riskrisk insurancesigorta,
325
936840
2496
siyasi risk sigortası yapmaktan
15:51
creditkredi enhancementartırma --
326
939360
1216
kredi iyileştirmesinden bahsediyorum.
15:52
all these things that I've now learnedbilgili
at the WorldDünya BankBanka GroupGrup
327
940600
2936
Dünya bankasında öğrendiğim şeyler,
15:55
that richzengin people use everyher singletek day
to make themselveskendilerini richerzengin,
328
943560
4136
zengin insanlar her bir günü
daha zengin olmak için kullanırken
15:59
but we haven'tyok used aggressivelyagresif enoughyeterli
on behalfadına of the poorfakir
329
947720
3736
ama bunu bizlerin fakirler için
yeterince agresif bir şekilde
16:03
to bringgetirmek this capitalBaşkent in.
330
951480
1616
para akışını sağlamak için kullanmıyoruz.
16:05
(ApplauseAlkış)
331
953120
2840
(Alkış)
16:12
So does this work?
332
960280
2136
Peki bu nasıl çalışıyor?
16:14
Can you actuallyaslında bringgetirmek
private-sectorözel sektör playersoyuncu into a countryülke
333
962440
4816
Özel sektör aktörlerini bir ülkeye getirip
16:19
and really make things work?
334
967280
1376
gerçekten başarılı olabilir misiniz?
16:20
Well, we'vebiz ettik donetamam it a coupleçift of timeszamanlar.
335
968680
1856
Aslında biz bunu birkaç kez yaptık.
16:22
This is ZambiaZambiya, ScalingÖlçekleme SolarGüneş.
336
970560
2216
Burası Zambia, Güneş Enerjisi projesi.
16:24
It's a box-setset kutusu solutionçözüm
from the WorldDünya BankBanka
337
972800
2176
Bu Dünya bankasının bir paket çözümü,
16:27
where we come in
and we do all the things you need
338
975000
2416
bizler özel sektör yatırımcıları
çekmek için
16:29
to attractçekmek private-sectorözel sektör investorsyatırımcılar.
339
977440
1856
ihtiyaç duyulan şeyleri yapıyoruz.
16:31
And in this casedurum, ZambiaZambiya wentgitti
from havingsahip olan a costmaliyet of electricityelektrik
340
979320
4576
Bu verdiğim örnekte,
Zambia'da elektrik maliyeti
16:35
at 25 centscent a kilowatt-hourKilowatt-Hour,
341
983920
1960
saati 25 cent kilowatt iken,
16:38
and by just doing simplebasit things,
doing the auctionaçık arttırma,
342
986440
3736
açık arttırma gibi basit yöntemlerle
16:42
changingdeğiştirme some policiespolitikaları,
343
990200
1496
birkaç politikayı değiştirerek
16:43
we were ableyapabilmek to bringgetirmek the costmaliyet down.
344
991720
2976
bu maliyeti aşağı çekmeyi başardık.
16:46
LowestEn düşük fiyat bidteklif,
345
994720
1216
Zambia'da en düşük tarif,
16:47
25 centscent a kilowatt-hourKilowatt-Hour for ZambiaZambiya?
346
995960
2456
25 cent kilowatt mıydı?
16:50
The lowesten düşük bidteklif was 4.7 centscent
a kilowatt-hourKilowatt-Hour. It's possiblemümkün.
347
998440
4176
En düşük ücret saati 4.7 cent kilowatt.
Bu mümkün.
16:54
(ApplauseAlkış)
348
1002640
2136
(Alkış)
16:56
But here'sburada my proposalöneri for you.
349
1004800
1936
Ama benim size teklifim şu.
16:58
This is from a groupgrup calleddenilen ZiplineZipline,
350
1006760
1896
Bu Zipline adında bir grup,
17:00
a coolgüzel companyşirket, and they
literallyharfi harfine are rocketroket scientistsBilim adamları.
351
1008680
2856
çok iyi bir şirketler
ve gerçekten de roket bilim insanları.
17:03
They figuredanladım out
how to use droneserkek arı in RwandaRuanda.
352
1011560
2416
Rwanda'da droneları nasıl
kullanabileceklerini çözdüler.
17:06
This is me launchingfırlatma a dronecasus uçak in RwandaRuanda
353
1014000
2216
Burada gördüğünüz ben
Rwanda'da drone havalandırırken
17:08
that deliversteslim bloodkan
anywhereherhangi bir yer in the countryülke
354
1016240
2936
1 saatin altında ülke içinde
17:11
in lessaz than an hoursaat.
355
1019200
1536
kan götürebilen bir sistem.
17:12
So we savekayıt etmek liveshayatları,
356
1020760
1456
Bu şekilde hayat kurtarıyoruz
17:14
this programprogram savedkaydedilmiş liveshayatları --
357
1022240
1856
ve bu program hayat kurtardı --
17:16
(ApplauseAlkış)
358
1024119
1017
(Alkış)
17:17
This programprogram madeyapılmış moneypara for ZiplineZipline
359
1025160
1736
Bu program Zipline için
finansman sağladı
17:18
and this programprogram savedkaydedilmiş
hugeKocaman amountsmiktarlar of moneypara for RwandaRuanda.
360
1026920
4015
ve Rwanda'ya da çok para tasarruf ettirdi.
17:22
That's what we need,
and we need that from all of you.
361
1030960
2696
Yapmanızı istediğimiz şey bu.
17:25
I'm askingsormak you, carveoymak out
a little bitbit of time in your brainsbeyin
362
1033680
3255
Aklınızda biraz zaman ayrıp
17:28
to think about the technologyteknoloji
that you work on,
363
1036960
2576
üstüne çalıştığınız teknolojilerin,
17:31
the companiesşirketler that you startbaşlama,
the designdizayn that you do.
364
1039560
2615
kurduğunuz şirket ve tasarımlarınızın
17:34
Think a little bitbit and work with us
365
1042200
2936
üzerinde düşünün ve bizimle çalışın,
17:37
to see if we can come up with these kindsçeşit
of extraordinaryolağanüstü win-winkazan-kazan solutionsçözeltiler.
366
1045160
4296
ve bunun gibi iki tarafın da kazandığı
sonuçlar doğurabilelim.
17:41
I'm going to leaveayrılmak you
with one finalnihai storyÖykü.
367
1049480
2360
Sizi bir hikaye ile bırakacağım.
17:44
I was in TanzaniaTanzanya,
and I was in a classroomsınıf.
368
1052880
2296
Tanzanya'daydım ve bir sınıftaydım.
17:47
This is me with a classroomsınıf
of 11-year-oldsyıllık bir-yaş.
369
1055200
3040
Burada 11 yaşındaki çocuklarla
bir sınıftayım.
Onlara her zaman
yaptığım gibi sordum:
17:51
And I askeddiye sordu them, as I always do,
370
1059480
1616
17:53
"What do you want to be when you growbüyümek up?"
371
1061120
2056
''Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?''
17:55
Two raisedkalkık theironların handseller and said,
372
1063200
1736
İki tanesi elini kaldırdı ve dedi ki:
17:56
"I want to be PresidentBaşkan
of the WorldDünya BankBanka."
373
1064960
2016
''Ben Dünya Bankası başkanı
olmak istiyorum.''
17:59
(LaughterKahkaha)
374
1067000
1816
(Kahkaha)
18:00
And just like you, my ownkendi teamtakım
and theironların teachersöğretmenler laughedgüldü.
375
1068840
3416
Sizin gibi benim takımım
ve öğretmenleri gülmeye başladı.
18:04
But then I stoppeddurduruldu them.
376
1072280
1536
Ama ben onları durdurdum.
18:05
I said, "Look, I want to tell you a storyÖykü.
377
1073840
2040
Dedim ki ''Bakın size bir
hikaye anlatayım:
18:09
When I was borndoğmuş in SouthGüney KoreaKore,
this is what it lookedbaktı like.
378
1077040
3480
Ben Güney Kore'de doğduğumda
orası da buraya benziyordu.
18:13
This is where I camegeldi from.
379
1081280
1240
Ben de buralardan geldim.
18:15
And when I was threeüç yearsyıl oldeski,
380
1083360
1880
Ben daha üç yaşındayken,
18:18
in preschoolokul öncesi,
381
1086240
1200
ve ana sıfındayken,
18:20
I don't think that GeorgeGeorge DavidDavid WoodsWoods,
the PresidentBaşkan of the WorldDünya BankBanka,
382
1088320
3376
eğer zamanın Dünya Bankası Başkanı
George David Woods
18:23
if he had visitedziyaret KoreaKore on that day
and come to my classroomsınıf,
383
1091720
3576
Kore'yi ziyaret edip
benim sınıfıma gelseydi,
18:27
that he would have thought
384
1095320
1336
geleceğin Dünya Bankası Başkanı'nın
18:28
that the futuregelecek PresidentBaşkan
of the WorldDünya BankBanka
385
1096680
2016
o sınıfta oturuyor olduğunu
18:30
was sittingoturma in that classroomsınıf.
386
1098720
1456
asla düşünmeyecekti.
18:32
Don't let anyonekimse ever tell you
387
1100200
2296
Kimsenin size bir gün
18:34
that you cannotyapamam be
PresidentBaşkan of the WorldDünya BankBanka.
388
1102520
2776
Dünya Bankası Başkanı olamayacağınızı
söylemesine izin vermeyin.''
18:37
Now -- thank you.
389
1105320
1216
Teşekkür ederim.
18:38
(ApplauseAlkış)
390
1106560
1576
(Alkış)
18:40
Let me leaveayrılmak you with one thought.
391
1108160
1640
Sizi bir fikirle bırakmama izin verin.
18:42
I camegeldi from a countryülke
that was the poorestyoksul in the worldDünya.
392
1110240
2656
Geldiğim ülke eskiden
dünyanın en fakir ülkesiydi.
18:44
I'm PresidentBaşkan of the WorldDünya BankBanka.
393
1112920
1576
Dünya Bankası Başkanıyım.
18:46
I cannotyapamam and I will not
pullÇek up the laddermerdiven behindarkasında me.
394
1114520
3176
Ardımdan merdiveni itemem ve itmeyeceğim.
18:49
This is urgentacil.
395
1117720
1536
Bu acil bir konu.
18:51
AspirationsBeklentileri are going up.
396
1119280
1496
Beklentiler yükseliyor.
18:52
EverywhereHer yerde aspirationsözlemleri are going up.
397
1120800
2296
Her yerde beklentiler artıyor.
18:55
You folksarkadaşlar in this roomoda, work with us.
398
1123120
2616
Bu odadaki sizler, bizimle çalışın.
18:57
We know that we can find
those Zipline-typeZipline tipi solutionsçözeltiler
399
1125760
4016
Gördüğünüz Zipline gibi çözümler
bulabileceğimizi biliyoruz
19:01
and help the poorfakir
leapfrogbirdirbir into a better worldDünya,
400
1129800
3296
ve fakirlerin daha iyi bir dünyaya
atlamasına yardım edebiliriz
19:05
but it won'talışkanlık happenolmak
untila kadar we work togetherbirlikte.
401
1133120
2600
ama bu biz birlikte çalışmazsak olmayacak.
19:08
The futuregelecek "you" --
and especiallyözellikle for your childrençocuklar --
402
1136240
2736
Gelecekteki ''sen',
özellikle de sizin çocuklarını...
19:11
the futuregelecek you
403
1139000
1576
Gelecekteki sen
19:12
will dependbağımlı on how much carebakım
and compassionmerhamet we bringgetirmek
404
1140600
2976
dünyamızdaki tüm çocuklara
19:15
to ensuringsağlanması that the futuregelecek "us"
providessağlar equalityeşitlik of opportunityfırsat
405
1143600
4616
eşit fırsat yaratmak için
ne kadar duyarlı olabildiğimiz
19:20
for everyher childçocuk in the worldDünya.
406
1148240
1416
ve empati kurabildiğimize bağlı olacak.
19:21
Thank you very much.
407
1149680
1256
Çok teşekkür ederim.
19:22
(ApplauseAlkış)
408
1150960
1696
(Alkış)
19:24
Thank you. Thank you. Thank you.
409
1152680
3056
Teşekkürler. Teşekkürler.
19:27
(ApplauseAlkış)
410
1155760
3080
(Alkış)
19:33
ChrisChris AndersonAnderson: You'dOlur almostneredeyse think
411
1161040
1656
Chris Anderson: Sanırım insanlar
19:34
people are surprisedşaşırmış
to hearduymak a talk like this
412
1162720
2136
böyle bir konuşmayı
19:36
from the PresidentBaşkan of the WorldDünya BankBanka.
413
1164880
1816
Dünya Bankası başkanından
duymayı beklemiyorlardı.
19:38
It's kindtür of coolgüzel.
414
1166720
1216
Bu çok iyiydi.
19:39
I'd encourageteşvik etmek you to even be
a little more specificözel on your proposalöneri.
415
1167960
3256
Ben sizin teklifinizde biraz daha
açık olmanızı rica edeceğim.
19:43
There's manyçok investorsyatırımcılar,
entrepreneursgirişimciler in this roomoda.
416
1171240
4496
Bu odada bir çok yatırımcı
ve girişimci var.
19:47
How will you partnerortak with them?
What's your proposalöneri?
417
1175760
2496
Onlarla nasıl partner olacaksınız?
Teklifiniz nedir?
19:50
JimJim YongYong KimKim: Can I get nerdyinek
for just a secondikinci.
418
1178280
2256
Jim Yong Kim: Biraz akademik
olabilir miyim?
19:52
CACA: Get nerdyinek. AbsolutelyKesinlikle.
JYKJYK: So here'sburada what we did.
419
1180560
2576
CA: Tabii ki
JYK: İşte yaptıklarımız.
19:55
InsuranceSigorta companiesşirketler never investyatırmak
in developinggelişen countryülke infrastructurealtyapı,
420
1183160
3296
Mesela sigorta şirketleri
gelişen ülkelerde altyapı yatırımı için
asla yatırım yapmazlar
çünkü bu riski alamazlar.
19:58
for exampleörnek, because
they can't take the riskrisk.
421
1186480
2176
20:00
They're holdingtutma moneypara
for people who payödeme for insurancesigorta.
422
1188680
2616
Onlar sigorta satın alan insanların
parasını tutuyorlar.
20:03
So what we did was a Swedishİsveç dili
InternationalUluslararası DevelopmentGeliştirme AssociationDerneği
423
1191320
3136
Bu yüzden
İsveç Uluslarası Kalkınma Ajansı
20:06
gaveverdi us a little bitbit of moneypara,
424
1194480
1456
bize biraz para verdi,
20:07
we wentgitti out and raisedkalkık a little bitbit
more moneypara, a hundredyüz millionmilyon,
425
1195960
3136
biz de bu parayı biraz daha arttırdık,
yüz milyon kadar yaptık,
20:11
and we tookaldı first losskayıp,
meaninganlam if this thing goesgider badkötü,
426
1199120
2616
ve ilk zararı biz üstlendik,
yani eğer işler kötü giderse
20:13
10 percentyüzde of the losskayıp we'lliyi just eatyemek,
427
1201760
1856
yüzde 10'luk zararı sadece biz alacaktık
20:15
and the restdinlenme of you will be safekasa.
428
1203640
1776
ve geriye kalanlar güvende olacaktı.
20:17
And that createdoluşturulan
a 90-percent-yüzde chunkyığın, tranchedilimini
429
1205440
3736
Bu da yüzde 90'lık bir kısmın kesilerek
20:21
that was tripleüçlü B, investment-gradeyatırım notu,
so the insurancesigorta companiesşirketler investedyatırım.
430
1209200
3456
üçüz B yatırım puanı olması anlamdaydı.
Sigorta şirketleri yatırım yaptı.
20:24
So for us, what we're doing
is takingalma our publichalka açık moneypara
431
1212680
4616
Yani bizim yaptığımız,
bankanın parasını alıp
20:29
and usingkullanma it to deriskderisk
specificözel instrumentsenstrümanlar
432
1217320
3536
bazı araçların
riskini azaltmak için kullanıyoruz
20:32
to bringgetirmek people in from the outsidedışında.
433
1220880
1736
ki dışarıdan da insanları
sürece dahil edebilelim.
20:34
So all of you who are sittingoturma
on trillionsTrilyonlarca of dollarsdolar of cashnakit,
434
1222640
2936
Yani trilyonlarca dolar üzerinde
oturan sizler
20:37
come to us. Right?
435
1225600
1216
bize gelin, olur mu?
20:38
(LaughterKahkaha)
436
1226840
1016
(Kahkaha)
20:39
CACA: And what you're specificallyözellikle
looking for are investmentyatırım proposalsöneriler
437
1227880
3256
CA: Yani aslında baktığınız şeyler
gelişmekte olan ülkelerde
20:43
that createyaratmak employment
in the developinggelişen worldDünya.
438
1231160
2216
meslekler yaratacak
teklifler arıyorsunuz.
20:45
JYKJYK: AbsolutelyKesinlikle. AbsolutelyKesinlikle.
439
1233400
1376
JYK: Kesinlikle. Kesinlikle.
20:46
So these will be, for exampleörnek,
in infrastructurealtyapı that bringsgetiriyor energyenerji,
440
1234800
3736
Örneğin bunlar enerji sektörü altyapısı,
20:50
buildskurar roadsyollar, bridgesköprü, portsbağlantı noktaları.
441
1238560
2456
yollar, köprüler, limanlar.
20:53
These kindsçeşit of things
are necessarygerekli to createyaratmak jobsMeslekler,
442
1241040
2736
Bu gibi şeyler meslekler
yaratmak için gerekli şeyler
20:55
but alsoAyrıca what we're sayingsöz is
443
1243800
2296
ama bizim asıl dediğimiz
20:58
you mayMayıs ayı think that the technologyteknoloji
you're workingçalışma on
444
1246120
2416
üzerinde çalıştığınız teknoloji
21:00
or the business that you're workingçalışma on
445
1248560
1856
veya işletmenin
21:02
mayMayıs ayı not have applicationsuygulamaları
in the developinggelişen worldDünya,
446
1250440
3056
gelişen ülkelerde bir işlevi
olmayabileceğini düşünüyor olabilirsiniz
21:05
but look at ZiplineZipline.
447
1253520
1336
ama Zipline projesine bakın.
21:06
And that ZiplineZipline thing didn't happenolmak
448
1254880
2016
Ve Zipline olayı
kaliteli bir teknolojiden
21:08
just because of the qualitykalite
of the technologyteknoloji.
449
1256920
2176
kaynaklı olmadı.
21:11
It was because they engagednişanlı
with the RwandansRuandalılar earlyerken
450
1259120
3176
Bu Rwandalılarla erken
çalışmaya başlamalarından
21:14
and used artificialyapay intelligencezeka --
451
1262320
1856
ve yapay zekayı kullanmaları
sayesinde oldu.
21:16
one thing, RwandaRuanda has great broadbandgenişbant --
452
1264200
2856
Önemli bir detay,
Rwanda'nın internet altyapısı çok iyi
21:19
but these things flyuçmak
completelytamamen on theironların ownkendi.
453
1267080
2856
ama bu şeyler kendi başına uçuyor.
21:21
So we will help you do that.
We will make the introductionstanıtımları.
454
1269960
2856
Ve biz de bunu yapacağız,
Biz sizleri tanıştıracağız.
21:24
We will even providesağlamak financingfinansman.
We will help you do that.
455
1272840
2696
Hatta finansmanı dahi sağlayacağız.
Size bu konuda destek olacağız.
21:27
CACA: How much capitalBaşkent
is the WorldDünya BankBanka willingistekli to deploydağıtmak
456
1275560
2656
CA: Dünya Bankası bu gibi projelerden
21:30
to back those kindsçeşit of effortsçabaları?
457
1278240
1536
yapmak için ne kadar harcamayı düşünüyor?
21:31
JYKJYK: ChrisChris, you're always gettingalma me
to try to do something like this.
458
1279800
3296
JYK: Chris sen beni her zaman böyle
bir şey söyletmeye çalışıyorsun.
21:35
CACA: I'm tryingçalışıyor to get you in troublesorun.
JYKJYK: So here'sburada what we're going to do.
459
1283120
3576
CA: Başını belaya koymaya çalışıyorum.
JYK: Yapmaya çalıştığımız şu.
21:38
We have 25 billionmilyar a yearyıl
that we're investingyatırım in poorfakir countriesülkeler,
460
1286720
4736
Fakir ülkelerde yatırım için,
en fakir ülkeler için,
yıllık 25 milyar ayırıyoruz.
21:43
the poorestyoksul countriesülkeler.
461
1291480
1216
21:44
And as we investyatırmak
over the nextSonraki threeüç yearsyıl,
462
1292720
2056
Önümüzeki üç yıllık yatırımlarımız,
21:46
25 billionmilyar a yearyıl,
463
1294800
1416
yılda 25 milyar.
21:48
we have got to think with you
464
1296240
1856
Bu parayı nasıl daha etkili
21:50
about how to use that moneypara
more effectivelyetkili bir şekilde.
465
1298120
2136
kullanabileceğimiz hakkında
sizinle düşünmeliyiz
21:52
So I can't give you a specificözel numbernumara.
It dependsbağlıdır on the qualitykalite of the ideasfikirler.
466
1300280
3816
Size net bir rakam veremiyorum.
Bu tamamen fikirlerinizin kalitesine bağlı
21:56
So bringgetirmek us your ideasfikirler,
467
1304120
1536
Bu yüzden bize fikirlerinizi getirin
21:57
and I don't think that financingfinansman
is going to be the problemsorun.
468
1305680
5160
ve finansmanı sağlamanın çok zor
olacağını düşünmüyorum.
22:03
CACA: All right, you heardduymuş it
from the man himselfkendisi.
469
1311400
2336
CA: Peki. Bunları en doğru
kişiden duydunuz.
Jim teşekkürler.
JYK: Teşekkürler. Teşekkürler.
22:05
JimJim, thanksTeşekkürler so much.
JYKJYK: Thank you. Thank you.
470
1313760
2216
22:08
(ApplauseAlkış)
471
1316000
3400
(Alkışlar)
Translated by Günperi Sisman
Reviewed by Cihan Ekmekçi

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jim Yong Kim - President, World Bank Group
Jim Yong Kim is leading a global effort to end extreme poverty and promote shared prosperity.

Why you should listen

Jim Yong Kim is the 12th president of the World Bank Group. Soon after he assumed his position in July 2012, the organization established two goals to guide its work: to end extreme poverty by 2030 and to boost shared prosperity, focusing on the bottom 40 percent of the population in developing countries. In September 2016, the World Bank Group Board unanimously reappointed Kim to a second five-year term as president.

During his first term, the World Bank Group supported the development priorities of countries at levels never seen outside a financial crisis and, with its partners, achieved two successive, record replenishments of the World Bank Group’s fund for the poorest. The institution also launched several innovative financial instruments, including facilities to address infrastructure needs, prevent pandemics and help the millions of people forcibly displaced from their homes by climate shocks, conflict, and violence.

Kim's career has revolved around health, education and delivering services to the poor. In 1987, he co-founded Partners In Health, a nonprofit medical organization that works in poor communities on four continents. He has received a MacArthur "genius" grant, was recognized as one of America's "25 Best Leaders" by U.S. News & World Report and was named one of TIME magazine's "100 Most Influential People in the World.

More profile about the speaker
Jim Yong Kim | Speaker | TED.com